Danışma Meclisi B : 36 17 . 1 . 1982 O :1 açacak duruma geldiysek, temelinde ekonomik ve tir. Ağustos 1970 kararları bu uygulama biçiminin pek sosyal sorunların yattığı anarşi dünyanın hiçbir ye­ 'başarılı olmadığının tescil edilmesidir. rinde görülmem'iş boyutlara ulaşıp Devleti yıkma 1973 - 1977 yıllarını kapsayan Üçüncü Beş Yıllık noktasına geldiyse, ülke kaçakçılar cenneti haline •Kalkınma Planı 12 Mart 1971 ortiamında hazırlanmış­ dönüşüp, kara servet aldı yürüdü ise, vergi sistemi1 tır. Bu plan, ağır sanayinin kurulması, kamu yönetimi­ adaletsiz bir bal alıp namusluyu cezalandıran, na­ nin yeniden düzenlenmesi, 1995'terde Avrupa Ekono­ mussuzu ödüllendiren bir duruma dönüştüyse, işsiz­ mik Topluluğuna tam üye olmak gibi iddialarla or­ lik çığ gibi büyüyüp 3,5 milyonu aştı ise, hayat pa­ taya çıkmıştır. Ancak, Üçüncü Beş Yıllık Plan dö­ neminde Türkiye'de, siyaset yapma, biçimi ile tutarsız , halılığı çekilmez bir hal alıp halkı canından bezdirdi ise, dünyanın açlığa gittiği bir dönemde tarımın olduğundan, bu plan da uygulamaya maalesef aktaönemini kavrayarak tarımsal planlarımızı üretimim'irılamamıştır. Tüm siyasi partilerce reddedilen bir zi maksimize edecek boyutlara getiremediysek, köy­ plan olduğu halde, Meclislerden geçerek kabul edil­ den kente olan göçü zamanında tedbir alarak durmesi, seçime gidilmenin ön koşulu olarak görüldüduramadıysak, en verimli tarım arazilerine konan ğündendir. Ne var ki, daha sonra iktidar olan her par­ fabrikalara mani olamayıp güzelim tarlaları işleye­ ti, önce planı esastan reddetmiş olduklarından, yıllık meyecek hale geldiysek, dışa bağımlı lüks sanayie programlarla kendi tercihlerini uygulamaya çalışmış­ mani olup önce tarımsal sanayie önem veremediylardır. Böylece gerçekte plansız ekonomi uygulandığı sek, uçan profesörlerle yönetilen, çoğu politik he­ halde, Anayasal -düzenin planlı ekonomi tercihi uygu­ saplarla açıilmış yüksekokul ve fakültelerin adedini lanıyor görüntüsü verilmiştir. her gün artırıp, sonra da derslere hoca bulamayacak Bu arada çok önemli bir husus, 1970'li yılların or­ hale geldiysek, mili eğitim politikamızı belirleyip tasına doğru başlayan Petrol Üreticisi Ülkeler Örgü­ bu memleketin hangi dalda, ne kadar meslek men­ tü (OPEC) tarafından yapılan fiyat düzenlemelerin­ subuna ihtiyacı olduğunu saptayamadiysak, para den kaynaklanan enerji krizimin etkisiyle Türkiye'ye ediyor diye pancardan vazgeçip soğan eken, soğan­ şiddetle yansıyan bunalım karşısında gerekli ve zorun­ dan vazgeçip bir başka şey eken Çiftçiye yol gösterelu önlemlerin zamanında alınmamış olması, Türkiye miyorsak, o halde 20 yılda neyi, ne ölçüde planla­ ekonomisini yeni bir bunalıma sokmuştur. 1978 - 1983 dığımızı yüksek takdirlerinize arz ediyorum?.. yıllarını kapsayan Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Saygıdeğer üyeler; Planı böyle bir ağır bunalım içerisinde hazırlanmıştır. Ancak hazırlanırken önemini de yitirmiştir, özelliğini Hepinizin bildiği gibi, her ekonominin iki önemli de yitirmiştir, önce, Hükümetin seçim endişeleri ara­ işlevi vardır. Birincisi, hesaplama, ikincisi, denetim. sında bir «Derleme doküman Plan» diye Parlamen­ Ekonomik modeli bizim gibi olan ülkelerde bu işlevi toya sevkedilmiştir. Görüşmeler başlamadan Hükü­ serbest piyasa mekanizması yerine getirmektedir. met düşmüş, yeni gelen Hükümet plan dönemini 1 yıl Piyasa mekanizmasının zaman zaman bunalımlar ertelemişltİr. yaratıyor olması dikkate alınarak piyasa mekanizma­ sının ortaya çıkardığı hatalar ve sapmaları önceden Bu plan döneminde ekonomik bunalım son dere­ 'tespit ederek, bunları düzeltecek nitelikte bir merkezi ce ciddi ve acil boyutlarda olmasına rağmen bunalım planlama örgütüne gerek ıgıörülür. görmemezlikten gelinmiştir. Bu planda gerçekleşmesi imkânsız hedefler seçilmiştir; % 8 gibi ulaşılması Ekonomisi piyasa mekanizmasına göre işleyen güç olan hedefler. Böylece, uygulama pratiği olma­ bir ülkede böyle bir teşkilat varsa, ayrıca bir de eko1-1 yan Dördüncü Plan bir tarafa itilmiş, atılmıştır. nom'ik bunalım varsa, ya bu merkezi planlama gö­ revini göremiyor veya bu örgüt devre dışı bırakılıyor Nîhayfet, izlenen bu ekonomik politikalar nede­ demektir. Bu iki husus bugüne kadar politikacıların niyle bunalım bugünlere kadar getirtilmiştir. elinde ve sorumluluğunda olan konular olmuştur. Danışma Meclisinin saygıdeğer üyeleri; Bugün ve bundan sonra ekonomik sapmaları, bozul-' Türkiye'de planlama deneyimlerinin hikâyesini maları zamanında alacağı önlemlerle giderecek nite­ kendi görüşüm doğrultusunda özetlemeye arz ettim. likte bir planlama örgütüne İhtiyaç vardır. 'Bu örgü­ Bugüne kadar 4 plan devresi geçirmiş olan ülkemiz tü yeterli güçte donatmak durumundayız. Nitekim hâlâ gelir dağılımındaki adaletsizliğe çare bulamıyorDevlet Planlama Teşkilatı, toplumsal güce ve siyasi­ sa, döyiz darboğazı yüzünden büyük ölçüde dışa ba­ lerin desteğine dayanmadığı için biçimsel olarak varğımlı hale gelip, düne kadar Lüksemburg'a dahi el — 191 —