Sabah Ağrıyla mı Uyanıyorsunuz?

advertisement
On5yirmi5.com
Sabah Ağrıyla mı Uyanıyorsunuz?
’Her tarafım ağrıyor, gece uyumama rağmen yorgun kalkıyorum’ diyorsanız
fibromiyalji denilen özel tipte bir romatizmal hastalığınız olabilir. Bu hastalıkta
şikâyetler yağmurla birlikte artıyor...
Yayın Tarihi : 1 Eylül 2009 Salı (oluşturma : 10/21/2017)
Yorgunluk, halsizlik. Eklem çevrelerinde şişlik. Yağmurla birlikte artan ve sebebi belirlenemeyen
ağrıların ardında fibromiyalji adı verilen bir rotamizmal hastalık olabilir.
Prof. Dr. Murat İnanç anlattı:
Nedeni tam olarak belirlenmemiş yaygın ağrıların romatizmayla ilişkisi olabilir mi?
Nedeni bilinmeyen yaygın ağrılara fibromiyalji sendromu diyoruz. Fibromiyalji tıbbın uzun süredir
uğraştığı, hâlâ tam çözemediği sık görülen bir sorun. Bazı bilim adamları fibromiyaljinin bir hastalık
olarak tanımlanacak özelliklere sahip olmadığını ve birbiriyle ilgisi olmayan belirtilerden ibaret
olduğunu ileri sürüyor. Gerçekten de yaygın ağrılardan şikayet eden kişilerde yapılan ayrıntılı
incelemelerde bu ağrıya neden olabilecek organlarla, dokularla ilgili bir anormalliğe rastlanmıyor.
Ama bu kişilerde yaygın ağrılarla birlikte sebebi açıklanamayan yorgunluk, uyku bozuklukları,
sindirim sistemiyle ilgili şikâyetler bulunuyor. Aynı zamanda ruhsal gerilim veya baskı yaratan
faktörlerin olduğu görülüyor. Önceki yıllarda bu durum psikojenik romatizma veya fibrozit adıyla
inceleniyordu. Son yıllarda benzer tablolar fibromiyalji ana başlığı altında toplanıyor. İltihaplı
romatizmal hastalıkları olanlarda da fibromiyalji ek bir sorun olarak ortaya çıkabiliyor.
Kimlerde daha sık görülür?
Fibromiyalji sıklıkla orta yaş dönemindeki kadınlarda gündeme gelir. Çocuklarda ve yaşlılarda daha
nadirdir. Fibromiyaljiyi gösteren kesin bir test yok. Ayrıca belirtilerin çok çeşitli olması nedeniyle
toplumdaki sıklığını ortaya çıkarmak zor. Yapılan araştırmalar hastaların yüzde 90 kadın olduğunu
ve erişkin kadınların yüzde 5-10’unda bu tip şikâyetler bulunduğunu ortaya koyuyor. Erkeklerde
sıklığı yüzde 5’in altında.
Belirtileri nelerdir?
Hastalar boyun, sırt, bacaklar gibi kas-iskelet sisteminin çeşitli bölgelerinde yaygın ağrılardan
şikâyet eder. Bir hekim tarafından değerlendirildiğinde hastalarda herhangi bir doku, organ hasarı,
belli bir romatizma ya da romatizma dışı hastalık saptanamaz. Yapılan muayenede yaygın ağrıya ek
olarak belli bölgelerde kasların hassas olduğu saptanır.
Bu hastalarda ayrıca sabahları kısa süren eklemleri hareket ettirme güçlüğü bulunabilir. Hastalar
genellikle eklem ve çevrelerinde şişlikten şikâyet eder. Ancak hekimler muayenede objektif olarak
şişliği saptayamaz. Yağmurlu hava gibi hava değişiklikleri de hastanın şikâyetlerinde artışa yol
açabilir.
Başka ne tür sorunlar olur?
Ağrılar dışında en sık yorgunluk, halsizlik ve uyku bozukluları görülüyor. Uykusuzluk, yeterli ya da
dinlendirici uyuyamama sıktır. Bazı hastalarda bu durum uyku sırasında görülen solunum
sorunlarına bağlı olabilir.
Ek olarak hastalarda migren ve gerilim tipi baş ağrıları, bağırsak bozuklukları, adet dönemlerinde
sorunlar, sık idrara çıkma, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, ellerde morarma gibi şikâyetler
görülebilir. Hastalar soğuk, nem gibi hava şartlarına daha duyarlı olabilir. Şikayetleri dağınık ve
birbiriyle ilişkisiz gibi olduğundan hastalar çeşitli uzmanlık dallarından hekimlere başvurabilir.
Maalesef bu hastalarda şikâyetlerin nedenini aydınlatmak için çok sayıda kan tetkiki ve
görüntüleme yöntemleri istenir. Fakat genellikle bir sonuç elde edilemez. Öte yandan her türlü
şikâyetin fibromiyaljiye bağlanması durumunda da yeni ortaya çıkan hastalıklar gözden kaçabilir ve
hasta hekime başvurmaktan kaçınabilir.
Ateşli hastalık ve stres
Sebepleri nedir?
Müzmin birçok sağlık sorununda olduğu gibi fibromiyaljide de kalıtsal faktörlerin rolü var. Ailede
benzer ağrıları olan bireylerin bulunması fibromiyalji gelişme riskini artırıyor. Vücudumuzda ağrı özel
mekanizmalarla iletilir. Fibromiyalji tanısı konan hastalarda ağrı iletimiyle ilgili mekanizmaların
bozuk olduğundan şüpheleniliyor. Ayrıntıları tam açıklığa kavuşturulamadı ama beyin, hormonlar,
kaslar ve çevre sinir sistemindeki bozuklukların yaygın ağrı tablosunun gelişmesine katkıda
bulunduğu düşünülüyor. Hastalar genellikle şikâyetlerinin başlangıcında ateşli bir hastalık, ameliyat,
kaza gibi travma veya yaşamlarında stres yaratan önemli bir olayın etkili olduğunu ifade ediyor.
Nedensiz ağrılar üzerinde stresin nasıl bir rolü var?
Fibromiyalji teşhisi konan hastaların önemli bir bölümünde stres yaratan faktörler ön plandadır.
Bazen hastalığın başlangıcı hastada şiddetli stres yaratan bir olayla ilişkilendirilebilir. Örneğin ailede
bir kayıp, kaza bu rahatsızlıkta etkili olabilir. Hastaların bir bölümünde endişe ve depresyon çeşitli
derecelerde saptanabilir. Tabii bu durum yaygın ağrıların nedeni değil sonucu olarak da ortaya
çıkmış olabilir. Yapılan araştırmalar psikolojik sıkıntıları olan hastaların oranının hekime başvuran
hastalarda daha yüksek olduğunu gösteriyor. Hekimler fibromiyalji düşündükleri hastaları
incelerken psikiyatri uzmanlarına danışmaları gerekip gerekmediğini de değerlendirirler.
Nasıl teşhis edilir?
Fibromiyalji teşhisi hekimin klinik değerlendirmesiyle konur. Hastadaki belirtilere ve ağrının dağılım
ve yerine göre ek tetkikler yapılması gerekir. Kural olarak yapılan tetkiklerin fiziksel bir hasar
göstermemesi ve normal olması lazım.
Tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığı kolayca ve kısa sürede ortadan kaldıran bir ilaç ya da tedavi yöntemi yok. Tedavide
depresyon ilaçlarının, kas gevşeticilerin ve endişeyi azaltan ilaçların yararı olabiliyor. Ağrı
kesicilerden de yararlanılabilir. Sinir sistemini etkileyen ilaçlar üzerinde çalışmalar sürüyor. Sonuçları
kanıtlanamamış olmakla birlikte meditasyon, masaj ve diyetten yararlanan hastalar da var. Bazı
hastalar davranış terapilerinden yarar görebilir. Kullanılan yöntemler içinde fibromiyaljisi olan
hastalarda en yararlı tedavi yönteminin uygun ve sürdürülebilen bir egzersiz programı olduğunu
söyleyebiliriz. Özellikle aerobik egzersiz yöntemleri tercih edilmeli. Hastalıkla ilgili kötümser tavırlar
tedavi sonuçları üzerinde olumsuz etki yapıyor. Bu nedenle hastanın fibromiyalji ile ilgili yeteri
kadar bilgi edinmesi ve ağrıların temelinde organ ve dokularında kalıcı bir hasar olmadığını
kavraması çok önemli.
Üç aydan uzun süren bel ağrısına dikkat!
Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ve merhum tiyatro sanatçısı Suna Pekuysal’ın hastalığı
olarak bilinen ankilozan spondilit’in en önemli belirtisi belin alt tarafında ortaya çıkan ağrı.
Prof. Dr. Murat İnanç hastalıkla ilgili merak edilenleri anlattı:
Ankilozan spondilit nedir?
Müzmin ve ilerleyici iltihaplı bir romatizmal hastalıktır. Ankilozan, Yunanca bükülmüş eklemin
hareketsiz kalışını tanımlar. Spondilit ise omurganın iltihabı anlamına gelir. Hastalığın başlangıç yaşı
genellikle 15-30 arasındadır. Fakat daha erken ya da geç başlaması da mümkün.
Erkeklerde daha mı sık görülüyor?
Evet, ankilozan spondilit (AS) erkeklerde iki-üç kat daha fazladır. Kadınlarda hastalığın belirtileri
daha siliktir. AS göz, akciğer, kalp, böbreği de etkileyebilir.
Belirtileri nelerdir?
Sürekli bel ağrısı ve tutukluk AS ’nin en önemli belirtisi. Toplumda bel ağrısı olan hastalar
incelendiğinde bunların önemli bir bölümünde uzun süreli tedavi gerektirecek bir hastalık
bulunmayabilir. Fakat AS’de bel ağrısı çok önemli özellikler gösterir. İltihaplı hastalık olduğunu
gösteren bu özellikler şunlar: Bel ağrısının üç aydan uzun süredir devam etmesi, genç yaşta ortaya
çıkması, sabahları şiddetli tutuklukla birlikte olması, hareketle ve günlük aktivitelerle azalması,
başlangıcının sinsi olması ve omurgada hareket kısıtlılığı hatta derin nefes alma güçlükle birlikte
olması. Topuk bölgesinde uzun süren ağrıların olması.
Neden ortaya çıkar?
Kalıtsal bir yatkınlıktan söz edilebilir. Hastaların yaklaşık yüzde 20’sinde ailede başka bir hasta veya
hastalar bulunuyor.
Nasıl teşhis edilir?
Kan testleri yapılarak kanda iltihapla ilgili tetkiklerde bozulma saptanır. Görüntüleme yöntemleriyle
hastalığın yaptığı değişiklikler ortaya konabilir. Radyografiler uzun süredir hastalığı devam eden
hastalarda genellikle yeterli olur. Hastalığın erken dönemlerinde manyetik rezonans ile
görüntüleme erken tanı ve hastalığın tutuğu bölgelerin gösterilmesinde yararlıdır. Gereken
hastalarda HLA-B27 testi ile kalıtsal yatkınlık ortaya konabilir.
Tedavisi nasıl yapılır?
AS tedavisinde hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yok. Ancak günümüzde düzenli ilaç
tedavilerinin hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı yönündeki veriler artıyor. Buna ek olarak standart
ilaçlara yanıt vermeyenlerde uygulanabilecek yeni ilaçlar (biyolojik ilaçlar) üretildi. AS’li hastanın
hastalığıyla ilgili bilgilendirilmesi gerekir. Hastanın ilaçların tedavideki rolünü ve düzenli egzersizin
önemini kavraması bu yöntemlerin sürdürülebilmesi için şart. AS tedavisinde hemen her hastada
anti-inflamatuar ilaçların kullanılması gerekiyor. Bu ilaçların uzun süre kullanımında istenmeyen
etkilerin izlenmesi çok önemli. Bu ilaçlar hastaların özellikle sabahları daha ağrısız ve kolay hareket
etmelerini sağlar. Anti-inflamatuarın yanında kas gevşetici de verilebilir. İltihap belirtilerinin güçlü
olduğu hastalarda sulfasalazin, metotreksat gibi uzun dönemde etkili olabilecek ve hastalığın
ilerlemesini yavaşlatan ilaçlar kullanılabilir. Hekim gerek gördüğünde kısa veya uzun dönem
kortikosteroid (kortizon) içeren ilaçları tedavide uygulayabilir. Gerekirse romatoloji merkezlerinde
biyolojik ilaçlar uygulanır.
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Sabah Ağrıyla mı Uyanıyorsunuz?
Download