analiz jide depresyondan daha sık olarak anksiyete tablosuyla karşılaşmaktayız. Her ne kadar kişinin duygusal durumu fibromiyalji gibi kronik ağrı sendromlarının oluşumuna etkide bulunsa da tek faktörün bu olamayacağı kabul edilmektedir. Ancak kronik ağrılı hastalar zaman içerisinde tedavi edilmezlerse tükenmişlik sendromu da yaşayabilirler. FİBROMİYALJİ HERKESİ ETKİLEYEBİLİR Prof. Dr. Ayşen AKINCI TAN Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Türkiye Romatoloji Platformu Başkanı Yaygın ağrı ve sızılar, yorgunluk, halsizlik, uyku bozukluğu, sabah tutukluğu ve yaygın hassasiyet gibi şikayetlerle ortaya çıkabilen fibromiyaljiye genetik, ailesel ve psikolojik pek çok etken zemin hazırlayabiliyor. Bir çeşit kronik ağrı sendromu olarak tanımlanabilen fibromiyaljide ayrıca eklem ağrıları, baş ağrısı, sık idrara çıkma, kuru ağız-kuru göz, hafıza ve konsantrasyon bozuklukları gibi birçok hastalığı taklit edebilecek bulgular da sıklıkla tabloya eşlik edebiliyor. Fibromiyaljinin nedeni konusunda şimdiye kadar pek çok görüş öne sürülmüş olsa da bugün için kabul edilen hipotez fibromiyalji sendromlu hastalarda ağrı algılama sistemlerin- 30 SAĞLIK ve İNSAN / EYLÜL 2016 de bir bozukluk olduğudur. Fibromiyaljide ağrıyı beyine taşıyan yolaklarda aşırı bir aktivite, ağrıyı azaltması gereken yollarda ise bir fonksiyon eksikliği söz konusudur. Beyindeki ağrı merkezlerindeki değişiklikler de buna katkı yapar. Sonuçta kişide aşırı bir ağrı algılaması oluşur. Enfeksiyonlar, travmalar, fiziksel ve psikolojik stres de hastalığı tetikleyebilir. Fibromiyalji genelde genç kadınların hastalığı olarak görülse de, aslında her yaşta ve her cinsiyette görülebilir. Yaşlılarda, hatta çocuklarda da ortaya çıkabilir. Eskiden kadınlarda fibromiyalji görülme oranının, erkeklere göre 7-8 kat daha fazla olduğu düşünülüyordu ancak bugün biliyoruz ki erkeklerde de sık görülüyor fakat erkekler, kadınlar kadar çok doktora başvurmadığından fibromiyaljili erkeklerin gerçek sayısı istatistiklere doğru olarak yansımıyor. Günümüzde kadın erkek oranının kabaca 3-4/1 olduğunu söyleyebiliriz. Bu hastalık Fibromiyaljide hem ilaç-dışı hem de ilaç tedavileri birlikte uygulanmalıdır. Fibromiyaljili hastalar genellikle doktor doktor dolaşıp tüm tetkikleri ve muayeneleri normal çıktığı için tanı konamayan ya da “bir şeyin yok” diye geri çevrilen hasta grubudur. Öncelikle bu hastalara yakınmalarının bir adı olduğu, gerçekten “fibromiyalji” diye bir hastalık bulunduğu ve tedavisinin mümkün olduğu anlatılmalı, güvence verilmelidir. Bu kişileri yataktan uzaklaştırıp günlük hayata döndürmek, hafif egzersizler yapmaya ikna etmek çok önemlidir. Ayrıca hastalar mutlaka ilaçlarını önerilen dozda ve düzgün kullanmalıdırlar. Hekimler de, varsa yan etkiler konusunda hastaları bilgilendirilip önlemleri anlatmalı ve yan etkilerin zamanla azalacağı bilgisini vermelidir. Prof. Dr. Ayşen AKINCI TAN Gerçekten de ilaç düşük dozdan başlanıp yavaş yavaş arttırılacağı için etkisi yavaş başlayacaktır. Aynı şekilde ilk kullanımda görülen yan etkiler de zaman içinde azalıp kaybolacaktır. Ağrının tam sıfırlanamayabileceğini, ancak ağrı azalmasıyla birlikte yaşam kalitesinin artacağını mutlaka hasta bilmelidir; sabırlı davranmalıdır. İlaç fayda ettikten sonra da mutlaka hekimin önerdiği süre tedaviye devam etmeli, kendiliğinden ilacı kesmeme- lidir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmazlar, başka hastalık gruplarında olduğu gibi gerekirse ömür boyu kullanılmalarında bile sakınca yoktur. Ancak ek başka hastalığı olanlar, başka ilaç da kullananlar doktorlarının önerilerine mutlaka uymalıdırlar. Fibromiyalji başta olmak üzere kronik ağrının günümüzde en azından semptomatik tedavisi mümkündür. Ne kadar erken tanı ve tedavi yapılırsa da başarı şansı o kadar fazla olur. dünya genelinde %2-10 oranında görülmektedir. Türkiye verileri de benzerdir. Fibromiyalji sendromunda bulgular çok çeşitli olduğu için birçok hastalıkla karışabilir. Önemli olan benzer yakınmaları yapabilecek diğer hastalıkları akla getirip ayırıcı tanı için gerekli tetkikleri yapmaktır. Fibromiyalji sendromunda laboratuvar bulguları normaldir, tanı koyduracak bir test yoktur. Detaylı öykü, iyi bir fizik ve nörolojik muayene ile tanı konulabilir. Ancak fibromiyalji başka hastalıklara da eşlik edebilir; yani hastanın hem osteoartriti hem fibromiyaljisi, veya hem iltihaplı eklem romatizması hem de fibromiyaljisi olabilir. Eskiden fibromiyaljinin sadece depresyonlu hastalarda ortaya çıktığı düşünülürdü ancak son zamanlarda bu görüş çok geçerli değil. Günümüzdeki çalışmalar depresyonun, hastaların yaklaşık beşte birinde bulunduğunu göstermiştir. FibromiyalSAĞLIK ve İNSAN / EYLÜL 2016 31