15 Kasım 2013 TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Eylül ayında aylık cari işlemler açığı 3.3 milyar dolar olarak beklentilerden daha yüksek bir seviyede gerçekleşti. Cari işlemler açığı geçen yılın aynı ayında 2.7 milyar dolar olmuştu. Bu arada Ağustos ayında yaklaşık 2 milyar dolar olarak açıklanan cari açık 2.4 milyar dolara revize edildi. 2013 yılının Ocak-Eylül döneminde ise açık 49 milyar dolar olarak gerçekleşti; geçen yılın aynı döneminde açık 38.7 milyar dolar düzeyindeydi. Oniki aylık kümülatif açık ise 59.1 milyar dolara yükseldi. Bu arada, TÜİK’in turizm gelirlerinde 2012 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren Suriye vatandaşlarıyla ilgili bazı düzenlemeler yaptığı ve Suriye’den gelenlerin turist kategorisinden çıkarıldığı bildirildi. Bu nedenle cari açık verilerinde geriye dönük revizyonlar yapıldı ve ilk sekiz aylık cari açıkta 1.4 milyar dolarlık yukarı yönlü revizyon gerçekleşti. İşsizlik oranı Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 puan artışla yüzde 9.8 olurken, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik bir önceki döneme göre değişmeyerek yüzde 10.1 seviyesinde kaldı. Tarım dışı işsizlik oranı aynı dönemde 1 puanlık artışla yüzde 12.3 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısında 2013 yılı Ağustos döneminde, bir önceki döneme göre 60,000, işsiz sayısında ise 16,000 kişilik artış meydana geldi. Merkezi yönetim bütçesi Ekim ayında 3.17 milyar lira açık verdi, aynı ayda 761 milyon lira faiz dışı açık oluştu. Geçen yıl Ekim ayında bütçe 4.4 milyar lira açık vermiş, faiz dışı açık 681 milyon lira düzeyinde gerçekleşmişti. Ocak-Ekim döneminde bütçe 7.66 milyar lira açık verirken, faiz dışı fazla 38.58 milyar lira oldu. Geçen yıl aynı dönemde açık 18.75 milyar lira, faiz dışı fazla da 24.5 milyar lira düzeyindeydi. Türkiye'de büyümenin bu yıl %3.7 olması; 2014'te %3.6'ya yavaşlaması bekleniyor... Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisinin geçen yıl belirgin şekilde yavaşlamasının ardından bu yıl yüzde 3.7; 2014'te ise yüzde 3.6 büyümesini bekliyor. EBRD'nin Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunda, Türkiye ekonomisinin en büyük kırılganlığının ise zayıf dalgalı sermaye girişleri ile finanse edilen büyük ve kalıcı cari açığı olduğu belirtildi. EBRD raporuna göre, 2013'ün ilk yarısında parasal gevşeme ve hükümet harcamalarındaki artışın tetiklediği iç talep nedeniyle ekonomik büyüme yüzde 3.7 ile beklenenden daha kuvvetli oldu. EBRD ülkelerinin toplam büyüme öngörüsü de 2013 için önceki rapordaki yüzde 2.2'den yüzde 2'ye; 2014 için yüzde 3.2'den yüzde 2.8'e aşağı yönlü revize edildi. Bankacılık sektörünün Eylül sonu itibariyle yıllık net dönem kârı 19.85 milyar TL... Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan Eylül ayı sektör görünümü raporuna göre, bankacılık sektörünün Eylül sonu itibariyle yıllık net dönem kârı yüzde 16.2 artışla 19.85 milyar lira. Sektörün Eylül sonu itibariyle aktif toplamı yüzde 20.3 artışla 1.65 trilyon lira, kredileri ise 990.4 milyar lira. Bankacılık sektöründe Eylül sonu itibariyle sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15.7. Takipteki alacaklar ise Eylül sonu itibariyle 2012 sonuna göre yüzde 19.7 artışla 28 milyar lira olarak gerçekleşti. 1 Haftalık krediler %0.57 artışla 1 trilyon TL civarında... Bankacılık sektörü kredileri 1 Kasım itibarıyla geçen yılın aynı dönemindeki 770.32 milyar TL'ye göre yüzde 30.6 artışla 1 trilyon lira oldu. Krediler bir önceki haftaya göre ise yüzde 0.57 artış kaydetti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, kredilerde 2012 sonuna göre artış ise yüzde 24.87 oldu. Merkez Bankası'nın (TCMB) Kasım beklenti anketi... Merkez Bankası'nın (TCMB) Kasım beklenti anketinde yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 7.39'dan yüzde 7.71'e yükseldi. 2013 GSYİH artış beklentisi yüzde 3.5 ile aynı kaldı; cari açık beklentisi ise 58.8 milyar dolardan 59.9 milyar dolara yükseldi. Yılsonu dolar kuru beklentisi ise 1.9843’den 2.0171’e yükseldi. Turizm gelirleri TÜİK, Suriye vatandaşlarının turist olarak sınıflandırılmaması nedeniyle yapılan revize edildi... revizyonlar sonucu turizm gelirlerinde 2012'de 344.4 milyon dolar, 2013'ün ilk yarısında ise 630 milyon dolar düşüş meydana geldiğini açıkladı. TÜİK tarafından yapılan açıklamada, yapılan revizyon sonucuna göre 2012 yılı üçüncü döneminde 119.6 milyon dolar, dördüncü döneminde 224.8 milyon dolar olmak üzere 2012 yılında toplam turizm gelirinde 344.4 milyon dolarlık düşüş olduğu belirtildi. Buna göre 2013 yılında ise birinci dönemde 268.7 milyon dolar, ikinci döneminde 361.3 milyon dolar olmak üzere 2013 yılının ilk iki döneminde turizm gelirinde 630 milyon dolar düşüş meydana geldi. DÜNYA’DA BU HAFTA ABD ekonomisinde gelişmeler... Senato Bankacılık Komitesi'nde yaptığı konuşmada, ABD ekonomisinin toparlanma işaretleri verdiğini fakat daha gidecek yolları olduğunu belirten Fed başkan adayı Janet Yellen, güçlü ekonomik toparlanmayı desteklemek ve para politikasından çok erken çıkış yapılmaması için çalışacağını söyledi. Uygulanan para politikasının ekonomik toparlanmaya ciddi katkıları bulunduğunu belirten Yellen, ekonomideki zayıflığın sebebi olarak 2008 krizini gösterdi. Yellen ayrıca ABD bankalarının geçmişe oranla daha güçlü olduğunu ve hukuki boşlukların azaldığını dile getirdi. Yellen, işsizlik oranının hâlâ çok yüksek olduğunu ve başkan olması durumunda ABD ekonomisindeki toparlanmayı desteklemek üzere gereken adımları atacağını vurgulayarak, "Ekonomi toparlanana kadar genişlemeci para politikası devam ettirilmeli. Parasal genişlemenin beklenenden önce azaltılması ciddi riskler yaratır" dedi. Parasal genişleme ve varlık alımının getirisinin, hâlâ maliyetinden daha yüksek olduğunu ve politikaların faizlerin düşmesine yardımcı olduğunu söyleyen Yellen, ortaya çıkan riskleri ciddi şekilde incelediklerini ifade etti. Yellen istihdamla ilgili ise toparlanma işaretleri olduğu yorumunu yaparak parasal genişlemenin sonsuza dek sürmeyeceğini fakat varlık alımlarının sonlandırılması için belirlenen bir tarih olmadığını ve her toplantıda yeniden değerlendirildiğini söyledi. Yellen varlık fiyatlarıyla ilgili de herhangi bir balon oluşumu veya uyumsuzluk görmediğini, para politikasının ise varlık balonları ile mücadele etmek için güçlü bir araç olduğunu sözlerine ekledi. Görevini Ocak ayında Yellen’e devredecek olan Fed Başkanı Ben Bernanke yaptığı bir konuşmada, Fed'in enflasyonun yüzde 2 olan hedefin çok fazla altına inmesini önlemek için tetikte olmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Bernanke, "Bildiğiniz gibi görev sürem bir-iki ay içinde doluyor ve isterdim ki ben ayrılırken işsizlik oranı yüzde 7 yerine yüzde 5 seviyesinde olsun" dedi. "Toparlanmayı desteklemek adına iyi şeyler yaptığımızı düşünüyorum. İnsanların iş sahibi olması 2 ve enflasyonun gereğinden fazla düşmemesini sağlamak için gerekli desteği sağlamaya devam etmemiz önemli". ABD'nin Atlanta Fed Başkanı Dennis Lockhart, geçen hafta açıklanan güçlü tarım dışı istihdam verisinin bankanın gelecek ayki toplantısında tahvil alımları konusunda karar alırken mevcut denklemi temelde değiştirmeyeceğini düşündüğünü söyledi. Lockhart yaptığı açıklamada, Fed'in tahvil alımlarını azaltmaya başlamasının, 17-18 Aralık toplantısına dair ihtimaller arasında yer almaya devam ettiğini de belirtti. Yapılacak ilk faiz artırımı için işsizliğin çekilmesi gereken seviye olarak önceden belirlenen yüzde 6.5'i uygun bulduğunu belirten Lockhart, Fed yetkililerinin bu eşiğin yüzde 6'ya düşürülmesini tartışabileceklerini de ekledi. Minneapolis Fed Başkanı Narayana Kocherlakota da yaptığı açıklamada, para politikasının ekonomiye destek sağlayıcı olmaya devam etmesi gerektiğini belirtti. Kocherlakota, "Tahvil alımlarını yakın zamanda azaltmak zaten yavaş seyreden ekonomideki ilerlemeyi olumsuz etkileyecektir" dedi. Piyasalara, Fed'in parasal genişleme programının azaltılmasına hazırlanma çağrısında bulunan Dallas Fed Başkanı Richard Fisher, yine de para politikasının genel olarak bir süre daha gevşek kalmayı sürdüreceğini söyledi. Fisher, bilanço tablosunun şişkin olduğunu ve bir noktada bu alımları azaltmak zorunda kalacaklarını dile getirerek, "Ancak bu duracağımız anlamına gelmiyor. Sadece daha az genişleme uyguluyor olacağız" dedi. Fed'in tahvil alımlarına karşı olan Philadelphia Fed Başkanı Charles Plosser ise merkez bankasının, ilk hedef olarak istihdamdaki "dalgalanmalara" değil, fiyat istikrarına odaklanması gerektiğini savundu. Geçen hafta açıklanan verilere göre, ABD'de istihdam beklentilerin çok üzerinde çıktı. İstihdam oranı geçtiğimiz ay 204,000 olarak gerçekleşirken, tahminler artışın 120,000 olarak gerçekleşeceği yönündeydi. ABD'de istihdam Ekim ayında beklentilerin çok üzerinde yükselerek işverenlerin hükümetin kapanmasından doğan olumsuzlukları göz ardı edebilecekleri sinyalini verdi. Ekim ayında yaratılan 204,000 kişilik istihdam Eylül ayının 163,000 kişilik istihdamının çok üzerine çıktı. İşsizlik oranı ise neredeyse 5 yılın en düşük seviyesinden yüzde 7.3'e tırmandı. İstihdam imalat sektörü içerisinde Şubat ayından bu yana en büyük yükselişi gerçekleştirirken, perakendeciler bir önceki ayın neredeyse iki katı istihdam yarattılar. Daha önceki verilere gerçekleştirilen revizyonlar ise toplamda 60,000'lik istihdam artışı olduğunu gösterdi. ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 9 Kasım'da sona eren haftada 339,000'e gerileyerek beklentilerin üzerinde açıklandı. ABD Çalışma Bakanlığı tarafından açıklanan işsizlik maaşı başvurularının 330,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 336,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısı 341,000'e revize edildi. ABD'de tarım dışı verimlilik üçüncü çeyrekte yüzde 1.9 ile beklentilerin altında artış kaydetti. Birim işgücü maliyeti ise artış beklentisine karşılık yüzde 0.6 düşüş kaydetti. Verimliliğin yüzde 2.2, işgücü maliyetinin yüzde 0.2 artması bekleniyordu. ABD'de yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2.3 olarak açıklanan verimlilikteki artış yüzde 1.8'e, değişim kaydetmediği açıklanan istihdam maliyeti ise yüzde 0.5 artışa revize edildi. ABD'de ticaret açığı, tüketici ürünleri ve sermaye teçhizatı ithalatındaki toparlanmayı yansıtarak, Eylül ayında beklentilerin üzerinde genişleyerek üst üste dördüncü ayda da yükseldi. İhracat üçüncü ayda da geriledi. Hizmet ve ürünlerin ticaret açığı yüzde 8 yükselerek 41.8 milyar dolar olurken, Ağustos ayı verisi de 38.8 milyar dolardan 38.7 milyar dolara revize edildi. ABD'de bütçe açığı geçtiğimiz ayda, yükselen istihdamın Ekim ayı gelirini rekora ulaştırması ile beklentilerden daha fazla daraldı. Veriye göre giderler gelirlerden 3 AB ekonomilerinde gelişmeler... AB: 91.6 milyar dolar fazla olurken, Ekim 2012'de açık 120 milyar dolar seviyesindeydi. Aylık gelirler bir yıl önceye göre neredeyse yüzde 8 yükselirken, giderler yüzde 4.5 geriledi. Ekim ayının ilk yarısı hükümetin kısmi kapanması ve bütçe tavanının artırılması tartışmaları ile geçerken, bu durum 17 Ekim'de son buldu. Anlaşmalar hükümeti tekrar açarak Temsilciler Meclisi ve Senato'ya partiler arasında çözüm teklifleri önermek için 13 Aralık son tarihine kadar zaman tanıdı. Rapora göre gelirler Ekim 2012 seviyesi 184.3 milyar dolardan 198.9 milyar dolara yükselirken, giderler 304.3 milyar dolardan 290.5 milyar dolara düştü. ABD'de Chicago Fed Ulusal Aktivite Endeksi Eylül'de 0.14 oldu. Beklenti 0.15 seviyesindeydi. Endeks Ağustos ayında ise yüzde 0.13 olarak kaydedilmişti. Endekste sıfırın altındaki rakamlar aşağı yönlü büyümeye işaret ederken, aynı zamanda enflasyonda da gevşeme sinyali olarak görülüyor. ABD'nin New York eyaletindeki üretim büyümesi verisi Kasım'da eksi 2.21 ile Mayıs'tan bu yana ilk defa eksi bir değer aldı. Endeksin 5 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Peter Praet, merkez bankasının fiyat istikrarını korumak için bütün seçenekleri düşüneceğini ve varlık alımlarının da gerekli olduğu takdirde seçenekler arasında olduğunu dile getirdi. Praet, ek teşviklerin şu anda gerekli olmamasına rağmen, varlık alımlarının yaygınlaşabileceği sinyalini verdi. Praet "Ayrıca merkez bankasının bilanço tablosu kapasitesi de kullanılabilir" diyerek faiz oranlarıyla ilgili hâlâ aksiyon alınabileceğini gösterdi. "Standart tedbirlerde, faiz oranlarında hâlâ yapılabilecek şeyler var ve bu yapılabilecek şeyler mevduat faizini de içerebilir" sözlerini kullanan Praet, şu anda sıfır olan mevduat faizi ile ECB'nin bankaları bu yönde görevlendirmeye başlayabileceğine işaret etti. Praet ayrıca, bankalara uzun dönemli kredilerin de ilerleyen aşamalarda sağlanabileceğini dile getirdi. Euro grubu maliye ve ekonomi bakanları, Belçika'nın başkenti Brüksel'de toplandı. Euro bölgesi maliye bakanları, İrlanda ve İspanya'nın kurtarma paketine veda edeceklerini duyurmalarını memnuniyetle karşıladı. Eurogrup Başkanı ve Hollanda Maliye Bakanı Jeroen Dijsselbloem, her iki ülke ekonomisinin yeniden toparlanma sürecine girdiğini söyledi. İrlanda, 3 yıl önce zordaki bankalarını kurtarırken finansman bulmakta zorlanmasının ardından Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 85 milyar euroluk kurtarma paketi almıştı. İspanya ise geçen yıl Euro Bölgesi'nin kurtarma fonundan zordaki bankaları için 41 milyar euro kredi kullanmıştı. İki ülke, piyasa şartlarının iyileşmesini göz önünde bulundurarak kurtarma programlarında ilave kredi talep etmeyeceklerini açıkladı. İrlanda'nın kurtarma paketi Aralık ortasında, İspanya'nınki ise Ocak ayında sona eriyor. İrlanda ve İspanya'nın ayrılmasıyla Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi ve Portekiz olmak üzere Euro Bölgesi'nde kurtarma paketini uygulamaya devam eden 3 ülke kalacak. Euro bölgesi ekonomisindeki büyüme, yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.1 ile beklentilerin altında gerçekleşti. Euro bölgesinde gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) üçüncü çeyrekte, geçen yılın aynı dönemine göre de yüzde 0.4 ile beklentilerin üzerinde daraldı. Euro bölgesinde GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.2 büyümesi, yıllık bazda yüzde 0.3 daralması bekleniyordu. Euro bölgesinde sanayi üretimi Eylül'de yüzde 0.5 ile beklentilerin üzerinde düşüş kaydetti. Sanayi üretiminin Eylül'de yüzde 0.3 azalması bekleniyordu. Euro bölgesi Ekim enflasyonu gerileyen yakıt ve iletişim fiyatlarının etkisiyle yıllık bazda nihai yüzde 0.7'ye gerileyerek beklentiler seviyesinde gerçekleşti. Enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki değişimleri içermeyen çekirdek endeks ise yüzde 1 4 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Enflasyonun Ekim'de nihai yüzde 0.7, çekirdek endeksteki yükselişin de yüzde 0.8 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu. Almanya: Almanya'da enflasyon Ekim'de yıllık bazda nihai yüzde 1.2 ile beklentiler seviyesinde açıklandı. Almanya'da enflasyon Eylül'de yıllık bazda nihai yüzde 1.4 seviyesinde açıklanmıştı. Almanya'da gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) mevsimsel etkilerden arındırılmış öncü verilere göre üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.3 ile beklentiler seviyesinde büyüme kaydetti. Almanya'da GSYH mevsimsel etkilerden arındırılmamış verilere göre ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.1 büyüme kaydetti. Almanya'da GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.3, yıllık bazda yüzde 0.7 büyümesi bekleniyordu. Almanya'da gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.7 büyüme kaydetmişti. Fransa: Fransa'da gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın üçüncü çeyreğinde büyüme beklenirken yüzde 0.1 daralma kaydetti. Ekonominin üçüncü çeyrekte yüzde 0.1 büyümesi bekleniyordu. Fransa ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.5 büyüme kaydetmişti. Geçtiğimiz hafta Fransa'nın kredi notunu düşüren Standard & Poor's’a göre, Fransa'daki hükümet harcamalarının GSYH'ye oranı yüzde 56'ya ulaşarak, bu seviyelerin Euro Bölgesi'ndeki en yüksek ve OECD ülkeleri arasında da ikinci en yükseğine karşılık geliyor. İngiltere: İngiltere Merkez Bankası (BOE) ekonomik toparlanmanın güç kazanmasıyla ülkedeki işsizlik oranının öngörülenden çok daha hızlı düşeceğini, ancak faiz oranlarının yükseltilmesi için acele edilmeyeceğini açıkladı. Çeyrek dönemlik enflasyon raporunu açıklayan ve daha olumlu beklentiler ortaya koyan BOE, faiz oranının bulunduğu seviyede kalması halinde işsizlik oranının gelecek yılın sonunda yüzde 7 seviyesine düşebileceğini belirtti. İngiltere'de işsizlik oranı yüzde 7.6 seviyesinde bulunuyor. BOE geçen hafta politika faizini beklendiği gibi yüzde 0.5'te tutarak ülke ekonomisindeki toparlanma güçlenene kadar faizi rekor düşük seviyede tutma politikasını devam ettirdi. İngiltere'de politika faizi Mart 2009'dan bu yana yüzde 0.5'te bulunuyor. İngiltere'de tüketici fiyatlarındaki artış Ekim'de yıllık bazda yüzde 2.2 ile beklentilerin altında açıklandı. Tüketici fiyatlarında aylık bazda ise yüzde 0.1 ile yine beklentilerin altında artış gerçekleşti. Ekim'de tüketici fiyatlarındaki artışın yıllık bazda yüzde 2.5, aylık bazda yüzde 0.3 olarak açıklanması bekleniyordu. İngiltere'de tüketici fiyatları Eylül'de yıllık bazda yüzde 2.7, bir önceki aya göre ise yüzde 0.4 artmıştı. İngiltere'de perakende satışlar Ekim'de değişim beklenmemesine karşılık, yüzde 0.7 düşüş kaydetti. Eylül'de yüzde 0.6 artış olarak açıklanan perakende satışlar verisinde ise revizyon yapılmadı. İngiltere'de işsizlik oranı son zamanlarda gelen ekonomik güçlenme sinyalleriyle beraber 3. çeyrekte gerileyerek BOE’nin belirlediği hedefe daha da yaklaştı. Ayrıca daha dar bir işsizlik göstergesi de Ekim ayında üst üste 12. ay geriledi. Uluslararası İşçi Organizasyonu (ILO) tarafından belirlenen standartlara göre ölçülen işsizlik oranı yüzde 7.6'ya düşerek 2009 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi. 5 İrlanda: İrlanda Başbakanı Enda Kenny, İrlanda'nın AB/IMF yardım programından gelecek ay çıkacağını, tedbir niteliğindeki kredi imkanından da faydalanmayacağını söyledi. Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) İrlanda'ya sağlanan 85 milyar euroluk mali yardımın son dilimine geçen hafta onay vermişti. Diğer ekonomilerde gelişmeler... Japonya: Ülkede gayrisafi yurtiçi hasıla 3. çeyrekte yüzde 1.9 büyüdü. Bu oran bir önceki çeyrekte yüzde 3.8’di. Artan dış ticaret açığı büyümeden yüzde 1.8 sildi. Kurumsal yatırımlar bir önceki dönemde yüzde 4.4 büyümesinin ardından geçtiğimiz çeyrekte yüzde 0.7 büyüdü. Ekonomi Bakanı Akira Amari, ılımlı seviyede tüketim büyümesi ve ihracatta sağlam toparlanma beklediğini dile getirdi Kabine Ofisi bu hafta tüketici güvenindeki düşüşü tayfunlara ve ABD'nin mali düğümüne ilişkin endişelere bağladı. Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda 5 Kasım'da ülkenin yüzde 2 enflasyon hedefini koruduğunu söyledi. Zayıf yenin, deniz aşırı yatırım gelirlerinin değerini desteklemesiyle Japonya'nın cari fazlası Eylül'de sürpriz şekilde artarak, Nisan'dan bu yana en yükseğine işaret etti. Japonya'nın cari fazlası yıllık bazda yüzde 14.3 artışla 587 milyar yene çıktı. Gelir fazlası, yüksek faiz kazançları ve yabancı yatırımlardaki temettülerin desteğiyle Eylül'de yüzde 24.6 yükseldi. Japonya'nın dış ticaret dengesi Eylül'de 1964'ten bu yana en uzun süreli açığını verdi. Dış ticaret açıklarında, nükleer santrallerinin, Fukushima felaketinin ardından kapatılması sonrasında yapılan fosil yakıt ithalatının etkisi oldu. Çin: Çin'de iktidarda olan Komünist Parti, kaynakların tahsisinde piyasaların "belirleyici rol" oynamasına müsaade edileceği sözü verdi. Çin’in gelecekteki büyümesi için düzenlemeler yapmaya hazırlanan iktidar partisi gelecek 10 yıla ilişkin bir reform gündemi açıkladı. Resmi haber ajansı Xinhua, Komünist Partisi'nin dört günlük Merkezi Komite toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamayı yayımladı. Açıklamada 2020'ye kadar "kesin sonuçlar" alınmasının hedeflendiği, kapsamlı reformların merkezinde ekonomik değişikliklerin yer alacağı belirtildi. Ajans, Komünist Parti'nin daha önceki açıklamalarında kaynakların tahsisinde piyasaların oynağını rolün "temel bir rol" olarak tanımlandığını belirterek kullanılan ifadedeki değişikliğe dikkat çekti. Geniş bir reform gündeminin belirlendiği toplantının ardından devlet kurumlarının detaylar üzerinde çalışarak reformları hayata geçirmeleri gerekiyor. Çin'de yeni kredi kullanımlarını gösteren en geniş gösterge Ekim ayında beklentilerden daha fazla düştü. People's Bank of China tarafından açıklanan rakamlara göre toplam finansman 856.4 milyar yuan (140.6 milyar dolar) olarak gerçekleşti. Yerel döviz bazında verilen krediler 506.1 milyar yuan olarak gerçekleşti. Para arzının en geniş göstergesi olan M2 bir yıl öncesine göre yüzde 14.3 yükseldi. Çin'de sanayi üretimi Ekim ayında bir önceki yıla göre yüzde 10.3 yükselirken, perakende satışlar yüzde 13.3 artış kaydetti. Kırsal kesim hanehalkını içermeyen sabit gelirli varlık yatırımları ise yılın ilk 10 ayında yüzde 20.1 ilerledi. Çin'de tüketici fiyatları Ekim ayında beklentilerden daha az yükseldi. Tüketici fiyatları endeksi Ekim ayında bir önceki yıla göre yüzde 3.2 arttı. Eylül ayında ise yüzde 3.1'lik bir artış kaydedilmişti. Hindistan: Hindistan'da enflasyon Ekim'de beklenenin üzerinde hızlanarak, merkez bankası başkanı Raghuram Rajan üzerindeki faizleri yeniden yükseltme baskısını artırdı. Ticaret 6 Bakanlığı'nın verilerine göre toptan fiyat endeksi Ekim'de yıllık bazda yüzde 7 artış kaydetti. Toptan fiyat endeksi Eylül'de yüzde 6.46 artmıştı. Rupideki zayıflık ve gıdadan, enerjiye her şeyin arzındaki sıkışıklık, ekonomik büyümenin ılımlı hızda olmasına rağmen Hindistan'da yaşam maliyetlerini arttırdı. Endonezya: Endonezya Merkez Bankası polika faizini cari açığın yönetimini kolaylaştırmak için 25 baz puan artırarak yüzde 7.5'e yükseltti. Merkez bankası, bankalara uygulanan borç verme ve borçlanma faizini yine 25'er baz puan yükselterek sırasıyla yüzde 7.5 ve 5.75'e çıkardı. Endonezya yılın ikinci çeyreğinde yüksek tutarda cari açık açıklamasının ardından ülke varlıklarının çekiciliğini artırmak ve yatırımcılara güven vermek için politika faizini Haziran'dan bu yana 175 baz puan yükseltti. Mısır: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's Mısır'ın kredi notunu 'CCC+'dan 'B-'ye yükseltti. S&P tarafından yapılan açıklamada, Mısır'daki yetkililerin ülkenin kısa vadeli mali ve dış finansman ihtiyaçlarının karşılanması için yeterli döviz finansmanını sağladığına dikkat çekildi. Açıklamada, "Mısırlı yetkililer ülkenin siyasi ve ekonomik güçlükleri giderme yolundaki çalışmalarını sürdürürken, kreditörlerin de Mısır'a verdikleri desteklerinin orta vadede devam etmesini bekliyoruz" denildi. Mısır'ın kredi notu görünümü ise durağan. BU HAFTA PİYASALAR Fed Başkan adayı Janet Yellen’in açıklamaları kur ve faizde yükselmeyi şimdilik durdurdu... Hafta başında ABD Merkez Bankası'nın kısa sürede tahvil alımlarını azaltmaya başlayabileceği beklentisini destekleyen ABD verileriyle bono faizlerinde yukarı yönlü baskı devam etti. TCMB'nin hafta başında iki gün sürecek ek parasal sıkılaştırma (EPS) dönemi ve bu dönemde en az 520 milyon dolar satacak olmasıyla kurda yukarı baskı ise sınırlı kaldı. TCMB 11 ve 12 Kasım'da düzenleyeceği iki döviz satım ihalesinde minimum tutarı 100 milyon dolardan 160'ar milyon dolara yükseltti. 7 Ekim 2015 itfalı gösterge tahvilde ortalama bileşik faiz %8.55 seviyesindeydi. Cuma günü 2.0518'e kadar yükselerek Eylül başından beri en yüksek seviyeye yükselen dolar/TL haftanın ilk gününde 2.04’ün altına indi. Sepet bazında TL ise Cuma günü 2.3978'e kadar yükseldikten sonra hafta başında 2.38 seviyesindeydi. 27 Eylül 2023 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilde ortalama bileşik faiz %9.07 seviyesindeydi. Hafta içinde ABD Merkez Bankası'nın kısa sürede tahvil alımlarını azaltmaya başlayabileceği beklentisi ve bu beklentiyi destekleyen ABD verileri ve Fed yetkililerinin görüşleri küresel piyasalarda olduğu gibi Türkiye'de de kur ve faizi yukarı yönlü baskılamaya devam etti. Dolar/TL paritesi tekrar 2.06’nın üstüne yükseldi, sepet bazında TL’de 2.40’ı geçti. Faiz de yükselmeye devam etti. Yüksek gelen cari açık verileri de TL üzerinde baskı yarattı. Perşembe günü ise ABD'de Merkez Bankası (Fed) başkan adayı ve başkan yardımcısı Janet Yellen'in Senato’da yapacağı konuşmada bankanın son derece gevşek olan para politikalarının devamını savunacağını gösteren konuşma metninin açıklanması sonrası kur ve faiz hafif geriledi. Dolar/TL tekrar 2.05’in altına, sepet bazında TL de 2.40’ın altına geriledi. Gösterge ortalama bileşik faiz ise %8.60 seviyesindeydi. Haftanın son gününde de Fed başkan yardımcısı ve başkan adayı Janet Yellen'in tahvil alımlarının azaltılması konusunda acele etmeyeceği algısının oluşmasıyla kur ve faizde yatay bir seyir vardı. Yellen daha önce metni açıklanan ve dün gerçekleştirdiği konuşmasında, Fed'in ekonomiye sağladığı parasal destekleri güçlü bir biçimde savunurken; istihdamın artması 7 yönünde gösterilen çabaları "zorunlu" olarak tanımladı. Bu arada, Hazine'nin 19 Kasım 2014 itfalı kuponsuz tahvilin yeniden % ihracında bileşik faiz beklentilere paralel 25 gerçekleşirken, Hazine tamamı 22 piyasadan yaklaşık 1 milyar TL 19 borçlanma gerçekleştirdi. Kuponsuz 16 tahvilin yeniden ihracında ortalama 13 bileşik faiz yüzde 8.87 oldu. İhalede net 10 satış 454.1 milyon TL, ihale öncesi 7 Piyasa Yapıcı (PY) bankalara yapılan 4 rekabetçi olmayan teklif (ROT) yöntemi ile satış ise 540.4 milyon TL olarak gerçekleşti. Kamulara satış yapılmazken, Hazine tamamı piyasadan 994.5 milyon TL borçlanma gerçekleştirmiş oldu. Bu hafta düzenlediği ihale ile Kasım ayı borçlanma programına başlayan Hazine, kalanları gelecek hafta olmak üzere bu ay toplamda 5 ihale daha düzenleyecek. Hazine Kasım'da toplam 14.4 milyar TL iç borç servisine karşılık 9 milyar TL'si piyasadan toplam 11.6 milyar TL iç borçlanma öngörüyor. Hazine 18 Kasım'da 14 Kasım 2018 itfalı 6 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu tahvil ve 8 Kasım 2023 itfalı 6 ayda bir kupon ödemeli TÜFE'ye endeksli tahvili ilk kez ihraç edecek. Önümüzdeki hafta 19 Kasım'da ise 7 Ekim 2015 itfalı 6 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu tahvil ile 27 Eylül 2023 itfalı 6 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu tahvil yeniden, 11 Kasım 2020 itfalı 6 ayda bir kupon ödemeli FRN ise ilk kez ihraç edilecek. 02.01.2006 03.03.2006 28.04.2006 26.06.2006 21.08.2006 17.10.2006 15.12.2006 14.02.2007 11.04.2007 08.06.2007 03.08.2007 01.10.2007 28.11.2007 28.01.2008 24.03.2008 21.05.2008 16.07.2008 10.09.2008 11.11.2008 13.01.2009 10.03.2009 07.05.2009 03.07.2009 28.08.2009 27.10.2009 25.12.2009 19.02.2010 14.04.2010 11.06.2010 05.08.2010 05.10.2010 07.12.2010 01.02.2011 28.03.2011 23.05.2011 18.07.2011 15.09.2011 15.11.2011 10.01.2012 06.03.2012 03.05.2012 28.06.2012 27.08.2012 23.10.2012 21.12.2012 18.02.2013 15.04.2013 13.06.2013 13.08.2013 09.10.2013 Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (07.10.15 tahvili, % bileşik) Sonuçta 8 Kasım’da Merkez Bankası kurlarıyla 2.0302 olan dolar/TL paritesi, 15 Kasım’da 2.0411 TL’ye çıktı; 2.7246 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi 2.7460 TL’ye yükseldi. 8 Kasım’de %8.24 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %8.57’ye yükseldi. Döviz, petrol altın fiyatları... ve Döviz: ABD Doları para birimleri sepeti karşısında hafta başında yaklaşık iki ayın en yükseğine yakın seviyede işlem gördü. ABD'de geçen hafta Cuma günü açıklanan beklentilerin çok üzerindeki tarım dışı istihdam verisinin Fed'in tahvil alımlarını azaltmaya gelecek ay kadar yakın bir zamanda başlayacağına işaret etmesinin ardından dolar değer kazanmıştı. Euro/dolar paritesi hafta başında 1.3350 düzeyindeydi. Dolar/yen paritesi ise 98.9 düzeyinde haftaya başladı. Dolar, hafta içinde Fed'in tahvil alımlarını azaltacağı beklentisinin güçlenmesiyle yen karşısında da yükseldi ve dolar/yen paritesi 99.5’u geçti. Euro/dolar paritesi ise hafta içinde tekrar 1.34’ün üstüne çıktı. Haftanın ikinci yarısında dolar, Janet Yellen'in Senato panelinde yapacağı açıklamalar için önceden hazırlanan metinde yer alan, ekonominin desteklenmesi yönündeki ifadelerinin ardından güç kazanmakta zorlanarak para birimleri sepeti karşısında yatay seyir izledi. Euro/dolar paritesi 1.3499’a kadar yükselirken, dolar/yen fazla değişmedi. Haftanın son gününde ise Japon yeni, Janet Yellen'in açıklamalarının ardından risk iştahının artmasıyla dolar karşısında iki ayın, sterlin karşısında ise dört yılın en düşük seviyesine geriledi. Dolar/yen paritesi 100’ü geçti. Euro bölgesinde açıklanan zayıf verilerin ardından dolar karşısında daha önce değer kaybeden euro bile yen karşısında iki haftanın en yüksek seviyesinde işlem gördü. Sabah saatlerinde düşen euro/dolar ise öğleden sonra zayıf ABD verileriyle bir miktar yükseldi. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.3480; Dolar/yen paritesi 100.20 düzeyindedir. 8 Petrol: Brent ham petrolünün varil fiyatı hafta başında İran ile Batılı ülkeler arasında Tahran'ın nükleer programı konusundaki görüşmelerin uzlaşmasız sona ermesinin ardından 106 dolar seviyesine doğru yükseldi. ABD hafif petrolünün varili ise hafta başında 94.75 dolar düzeyindeydi. İlerleyen günlerde ise Brent ham petrolünün varil fiyatı, yatırımcıların İran'ın nükleer programına dair ikinci tur görüşmeleri ve Çin liderlerinin ekonomi reformlarına ilişkin açıklamalarını beklemeleriyle hafif geriledi. ABD'nin ham petrol stoklarında artış beklentisi hafta içinde fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu ve ABD petrolünün varil fiyatı düştü. Hafta içinde Brent ham petrolünün varil fiyatı, Fed Başkan Yardımcısı Yellen'in Senato panelinde yapacağı açıklamalar için önceden hazırlanan metinde yer alan ifadelerinin ham petrol stoklarında artış beklentisini dengelemesiyle 107 doların üzerine çıktı. Haftanın son gününde de Brent petrolünde hafif artış kaydedildi. Fed'in gevşek para politikasını şimdilik devam ettireceği beklentisiyle fiyatlar artmaya devam etti. Stokların arttığına işaret eden ABD petrol verisi ise ABD ham petrolü üzerinde baskı oluşturdu. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 107.95 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 94.10 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın ABD'de Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin Fed'in tahvil alımlarını azaltmaya yakın zamanda başlayabileceğine dair korkuları yeniden gündeme getirmesiyle geriledi ve haftaya ons başına 1285 dolar düzeyinde başladı. Altın fiyatları yatırımcıların hafta içinde de gerilemeye devam etti ve 1280 doların altına düştü. Fiyatlar, ilerleyen günlerde dört haftanın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından toparlandı. Fed yetkililerinden birbirinden farklı açıklamalar gelmesi, bankanın gevşek para politikalarının görünümüne dair belirsizliğin artmasına neden oluyor, bu da altın fiyatlarını olumsuz etkilemekte. Fiyatlar, Fed başkan adayı Yellen'ın ifadelerinin bankanın ekonomiye sağlanan parasal destekleri devam ettireceğine işaret etmesinin ardından artışını devam ettirdi ve ons başına 1285 dolara yükseldi. Altın Fed'in gevşek para politikalarını bir süre daha devam ettireceği yönündeki beklentilerle haftanın son gününde de bu seviyeleri korudu ancak yine de 1300 doların altında kalmaya devam etti. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1287 dolar civarındadır. ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar paritesi DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 31.12.12 31.10.13 15.11.13 % değişim 1,7862 1,9930 2,0411 11,6 2,3565 2,7249 2,7460 15,6 2,0714 2,3590 2,3936 13,9 1,3193 1,3672 1,3454 3,6 (2)/(1) reel % değişim 4,4 8,2 6,5 (3)/(2) % değişim 2,4 0,8 1,5 - -1,6 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. 9 PARA PİYASALARINDA GELECEK HAFTA ABD’den gelen veri ve açıklamalar izlenirken; TCMB PPK toplantısı var... Geçen hafta beklentilerden daha yüksek gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinin etkisiyle Fed’in tahvil alım programını yakın bir zamanda azaltacağı kuşkuları özellikle gelişmekte olan piyasaları sarsmıştı. Bu nedenle bu hafta Fed Başkan adayı Janet Yellen’in Senato’da yapacağı konuşma ve diğer Fed eyalet başkanlarının konuşmaları merakla beklenmekteydi. Eyalet başkanlarının demeçleri yine kafa karıştırıcıydı. Ancak Yellen çok net konuştu ve ekonomide ve verilerde iyileşme görmeden, işsizlik düşmeden tahvil alım programının azaltılması için acele edilmeyeceğini ve bu konuda bir tarih verilemeyeceğini söyledi. Bu açıklamalar küresel piyasaları olumlu etkiledi. Dolar değer kaybına uğradı, borsalarda da çıkış vardı. Euro Bölgesi’den gelen büyüme haberleri ise iç açıcı değildi. Bu ülkelerde hafif büyüme sinyalleri alınsa da bu oldukça yetersiz kalmakta. Deflasyon endişeleri de sürmekte. Bu nedenle euro bu hafta dolar karşısında fazla güçlenemedi. Diğer taraftan, gelişmekte olan ülke merkez bankaları faiz artırımlarına devam etmekte. Bu ülke para birimleri ise dolar karşısında bu hafta da fazla toparlanamadılar. Öte yandan, Japonya’da da büyüme hızı üçüncü çeyrekte geriledi ve toparlanma konusunda kuşkuların oluşmasına neden oldu. Ancak yenin dolar ve euro karşısında zayıflamaya devam etmesi bu ülke ihracatını ve dolayısıyla ekonomik toparlanmayı desteklemekte. Dolar/yen paritesi uzun zaman sonra 100’ü geçti. Bu hafta Yellen’in demeçlerinden sonra doların zayıflaması petrol ve altın fiyatlarında hafif değerlenmeye yol açtı ancak daha sonra fiyatlar tekrar dengelendi. Euro/dolar paritesi 1.3480 civarında seyrederken; dolar/yen paritesi 100.20 dolaylarında. Altının onsu 1287 dolar düzeyinde. Brent ham petrolünün varili 107.95 dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 94.10 dolar civarında. Türkiye ekonomisinde bu hafta önemli veriler açıklandı. Cari açıkta yükselme ve finansman kalitesindeki sağlıksız yapı devam etti. Cari açığın yılsonunda 60-62 milyar düzeyinde gerçekleşmesini beklemekteyiz. Yılın üçüncü çeyreğine ait işsizlik verileri de yükselmeye işaret etmekte. Büyüme oranının düşük seyretmesi işsizlikte artışa neden olmakta. Sonbahar-kış sezonu ile birlikte işsizlikteki artışın devam edeceğini ve işsizlik oranının %10’u aşacağını tahmin ediyoruz. Ekim ayı bütçe sonuçları ise bir sürpriz içermemekte, yılsonunda açığın 20 milyar TL’nin altında kalması beklenmekte. Piyasalara baktığımızda ise hafta başında Fed’in tahvil alım programını azaltma endişelerinden olumsuz etkilenen kur ve faizin bir miktar gerilediğini görmekteyiz. Ancak yüksek cari açık verileri ve Merkez Bankası’nın özellikle yurtdışında yetersiz olarak algılanan para politikaları nedeniyle Türk Lirası’ndaki güçsüz seyir sürmekte. Merkez Bankası’nın tüm parasal sıkılaştırma söylemlerine rağmen piyasalara verdiği ortalama fonlama faizinin %6.5’u bulmadığı izlenmekte. Bankanın gelecek hafta yapacağı para politikası toplantısında ise yeni bir karar almasını beklememekteyiz. Ancak önümüzdeki haftalar ve aylarda Fed’nin tahvil alım programını azaltma kararını destekleyebilecek veri ve söylemler TCMB’nin işini zorlaştırabilir ve yeni kararlar almasını zorunlu kılabilir. Önümüzdeki hafta yurtdışında Fed’in toplantı notları açıklanırken; Türkiye’de önemli bir veri açıklaması bulunmamakta. Haftaya Fed’in toplantı notları, yine ABD’den gelen açıklama ve veriler ile TCMB para politikası kurulu toplantısı piyasaları yönlendirecek. TCMB’nin son söylemleri ışığında bankanın yeni bir harekette bulunmasını beklemiyoruz, bu nedenle piyasalarda bu toplantının sonuçlarının fazla etkili olacağını düşünmüyoruz. Öte yandan, Fed’in toplantı 10 tutanakları, Fed Başkanı Bernanke’nin yapacağı konuşma küresel ve yurtiçi piyasalarda ilgiyle izlenecek. Kur ve faizlerde mevcut şartlar altında düşüş olması güç görünmekte. Bu çerçevede, dolar/TL paritesinin 2.00-2.05 aralığındaki hareketini sürdürebileceğini, gösterge tahvilin bileşik faizinin de %8.50-8.80 aralığında seyredeceğini tahmin ediyoruz. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: [email protected] Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. 11