T. B. M. M. B : 42 •Diğer.'bir'konu da, nüfus sayımı. iBirlkaç yıldır Plan ve 'Bütçe Komisyonunda 'bu konuda Devlet İs­ tatistik Enstitüsü 'Başkanlığından ricada 'bulunduk ve geçen yıl vaatte bulunulmuştu, nüfus sayımlarının, Batıda olduğu gibi, eve kapatılmadan, daha modern metotlarla yapılması konusunda. İki yıl evvel verilen vaat, bu yıl Plan ve Bütçe Komisyonunda geri alındı. Şimdi, sayın bakandan istirham ediyoruz; Türkiye, bu kadar aşamadan sonra, daha modern metotla nüfut sayımına layıktır; bu sistemi lütfen geliştirelim. Bunun dışında, Devlet İstatistik Enstitüsünden iki konuda daha ricalarımız olacak. Biraz evvelki ko­ nuşmamda olumlu konulara değinme imkânını bula­ madım. İstatistikle ilgili bir konuya daha değinmek istiyorum. Türkiye'nin dış ticaretinde gerçekten olum­ lu' gelişmeler olmuştur. Ancak, bunları tam değer­ lendirebilmemiz için daha değişik yaklaşımlara ihti­ yaç var. Bu arada, ihracatımız geçen sene yüzde 29 sevi­ yesinde artarken-, bu sene yüzde 13 seviyesinde art­ tığı ve böylece bazı sanayicilerimiz tarafından «ihra­ cat artışımız artık doğal sınırlarına geliyor» iddiası vardır. Diğer taraftan, ihracatımız içinde sanayi ürünleri­ nin payı değişik rakamlarla ifade ediliyor. Bu ra­ kam bu sene için yüzde 78 olarak verildi. Bu, ger­ çekten memnuniyet verici bir konudur. Ancak, bunun içinde ne kadarının tarıma dayalı sanayi olduğuna dair bir çalışma yapmak üzere bir ekibi görevlendir­ dim, altı aydır sonuç alamadım sayın bakan. Bu iti­ barla, buna benzer fob - cif konularında yapılan de­ ğişiklikleri de bir standarda bağlayıp, gerçek rakamı istediğimiz zaman ortaya çıkartabilelim ve buna bağ­ lı olarak da, Devlet İstatistik Enstitüsünden terms of trade denilen (ticaretin hadleri denilen) konular­ da da sağlıklı rakam üretmesini rica edeceğim. Bu konuda istediğimiz yeterli rakamı hiçbir yerde bula­ mıyoruz. Bu şudur arkadaşlarım : Çoğunuz gazete­ lerde belki okumuşsunuzdur, «ihracat yoluyla ülke fakirleşiyor» iddiaları vardır. Bu mümkün olabilir mi? Evet, eğer ticaret hadleri aleyhimize gelişirse, bu mümkündür. Daha fazla ihracat yaptığınız zaman daha fazla kan kaybedersiniz ve fakirleşebilirsiniz. Bu durum şöyle ortaya çıkabilir : İhraç ettiğiniz ürün­ lerin fiyattan belirli bir dönem içinde düşerse ve it­ hal ettiğiniz malların fiyatları da belirli bir dönem içinde devamlı yükselirse; şimdi sattığımız malla it­ hal edebildiğinize karşılık, aynı malı sattığınız zaman, gelecekte daha az mal ithal edeceksiniz ve böylece 12 . \lt 1985 0:2 devamlı surette bir kanama ortaya çıkacak. Hepini­ zin bildiği gibi bu, ticaret hadlerinin aleyhte geliş­ mesidir. Bu maalesef, Türkiye için yıllarca vaki ol­ muştur ve dış ticaret yoluyla da biz fakirleşmişiz veya kan kaybetmişizdir. Ancak, bugünkü rakamlar, sanayi ürünlerinin ihracat maddeleri arasındaki ağır­ lığının artması bu konuda bir ümit belirtmiştir; ama rakamı kesin olarak bilmiyoruz. Bugün, «Dış ticaret hadleri lehte mi, aleyhte mi seyrediyor?» diye sor­ duğumuz zaman, cevap verebilecek bir makam yok­ tur. Bu itibarla, bu konuda çok dikkatli hesaplara ihtiyaç vardır. Çünkü, geleceğe ait dış ticaret poli­ tikanızı ancak buna göre ayarlayabilirsiniz. Bu temennilerimle 1986 bütçesinin Devlet İstatis­ tik Enstitüsüne hayırlı olmasını diler, Yüce Meclise saygılar arz ederim. (Alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim. Soru sormak isteyen arkadaşlarım : Sayın Bayazıt, Sayın Şahinkaya. Buyurun Sayın Bayazıt. RIFAT BAYAZIT (Kahramanmaraş) — Sayın Başkan, gıda maddeleri tüzüğüne göre, bozulan gıda maddelerinden zehirlenerek ölen -veya yaralanarak sakat kalanların miktarını bildirebilirler mi? Acaba Devlet İstatistik Enstitüsü, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile işbirliği yaparak, bu konu hakkında kesin rakam verebilirler mi? Bu fiiller Türk Ceza Ka­ nununun 163, 394 ve 402 nci maddeleri ile ilgili hu­ suslardır. BAŞKAN — Sayın Bayazıt konu anlaşılmıştır efendim. Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI M. VEHBİ DİNÇERLER (İstanbul) — Fevkalade geniş ve teknik çalışma ya­ pılması gereken bir konudur. Müsaade ederseniz araş­ tıralım; Sayın Bayazıt'ın kendisine yazı ile cevap ve­ reyim ve bir de çaresine bakmaya gayret edelim. BAŞKAN — Buyurun Sayın Şahinkaya. F. REZAN ŞAHİNKAYA (Ankara) — Efendim sesim çıkmıyor, müsaade ederseniz kürsüden sorabi­ lir miyim? BAŞKAN — Mümkün değil Sayın Şahinkaya. Soru sormayla ilgili 61 inci maddeyi okuyorum size; «Görüşme sırasında hükümetten ve komisyondan so-< ru sormak isteyenler, sorularını yerlerinden sorarlar.» Buyurun sorunuzu sorun Sayın Şahinkaya. F. REZAN ŞAHİNKAYA (Ankara) — Sayın Başkanım, istatistik yeni bir bilim dalıdır. Tabiî ki, istatistik! verilerin doğru olması için, materyallerin 291 —