66 [Uyumluluk Modu]

advertisement
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Benliği, bütünsel bir bakışla nasıl
tanımlayabileceğimizi anlamaya çalışmak,
asıl konumuz olan sanatla terapi alanında
benliğin işlevi ve işleyişi hakkında
düşünme yollarına tanıklık amaçlı olacak.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Ruh sağlığı, ruhsal süreçlerin dinamik
etkileşimleri üzerine kurulu, karmaşık bir alandır.
• biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişiminin
paralelliği, sağlık alanında olan prıfesyonellerin
iyi bildiği, ya da bilinmesi gerekli bir süreçtir.
• Süreç kavramı ile, aynı zamanda sürekliliği ve
dinamizmi/hareketliliği içeren bir etkileşimden
söz etmekteyiz.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Benliğin oluşumunda sanatsal eylemlerin yerini
görmek bakımından Özellikle Winnicott, Bion,
Anzieu ve Scharfetter’in tanımlamalrıyla
düşünmek sanat terapilerinde bizim için
aydınlatıcı bir yol açmaktadır. Psikoterapinin
temel hedefi insanın olabilecek düzeyde iyi
hissetmesi, acıya tahammül edebilmesi, kaliteli
yaşam ve kısaca “iyi”leşme olarak düşünülürse
,benliğin oluşumu sırasında uğranılmış olan
engeller ve sonradan olan yıkılmalar/gerilemeler,
sanatın onarıcı gücü ile bir miktar telafi edilebilir
diye umut verebiliyor.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• psikodrama tekniğinin yaratıcısı Moreno; bireyi
en baştan itibaren bir sosyal atom metaforu
içinde tanımlamaktadır. Doğumla ve hatta daha
önce başlayan somatik rol, canlı varlık olma ve
canlılığı sürdürme kapasitesine sahip! Yaratıcı
güç buradan geliyor.
• Moreno sahnelemenin ve oyunun; spontanlığı ve
yaratıcılığı geri kazanma yönünde iyileştirici
gücünü keşfediyor. Sanat terapileri bakımından
bu bağlamın önemine işaret etmek gerektiğini
düşünebiliriz.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Freud; benliği id ego süper ego yapılarıyla
tanımlıyor. İdin biyolojik düzeydeki
ihtiyaçları içeren bir yapısı var. Ego ve
süper ego insanın sosyal bir varlık olması,
uzun bir süre bakım ve desteğe ihtiyacının
olması ile ilgili yapılanmalara işaret ediyor.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Klein benliğin gelişimini erken dönemde
şizoid –paranoid yapıdan depresif duruma
geçiş ve nesne kaybına tahammül
edebilme ile tanımlıyor.
• Melanie Klein’ın Freud’un yapıtına kattığı
bu zenginlik, ödipal gelişimden önceki
dönemin ve preödipal kavramının daha çok
düşünülmeye başlandığı bir dönüm
noktasıdır.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Winnicott: benliğin oluşumunda geçiş sürecini
keşfediyor. Klein’ın proödipal döneme çektiği
dikkat, Winnicott’un özellikle ilk bir yılda anne
bebek arasında oluşan geçiş alanı
tanımlamasıyla yenileniyor. Sanatın ve
yaratıcılığın kökleri geçiş alanında!
• Winnicott’a göre yaşamdan aldığımız keyif,
estetik ve sanatsal haz bu alanda yeşermektedir.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Bion, “ben” in oluşumunu beta ve alfa
fonksiyonlarıyla tanımlıyor. Bebeğin henüz
simgeleşmemiş ilksel dışavurumlarını
(sesler, hareketler, bakışlar) beta unsurları
olarak tanımlıyor.
• Kapsayan ve dönüştüren olarak annenin
işlevi alfa.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Anzieu; deri ben kavramıyla iç ve dış etkileşimini
fiziksel gelişimin evreleriyle bağlantılandırıyor.
Ruhsal gelişimin bedenle,beden duyumlarıyla
bağları hakkında ip uçları veriyor.
• Müzik terapisi ya da terapide müzik kullanımı,
ses ile nasıl çalışacağı konusu, ses ritm ve ezgi
arasındaki bağlar ve geçişler, beden
duyumlarının oluşum süreçleriyle bağlantılı
soruları dikkate almayı gerektiriyor..
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Scharfetter ; psikotik hastaların
tedavileriyle uğraşıyor. Scharfetter, benlik
gelişiminde beş katmandan söz ediyor:
canlılık, sınırlılık, bütünlük, eylemlilik ve
kimlik.
• Sanat terapilerinde yer alan uygulamaların
bu katmanları onarma anlamındaki işlevleri
hakkında düşünebiliyoruz.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Freud’un sanat hakkındaki görüşleri; temelde
cinsel arzulara dayanır ve bu arzuların
yüceltilmesiyle gelişir diye özetlenebilir.
• Freud; sanat alanını arzuların engellendiği
gerçeklik ile arzunun gerçekleştiği hayal gücü
arasında bir yüceltme süreci olarak görmektedir
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Segal ise, Klein’ın izinden gitmektedir. Sanatı
depresif kaygılar ve onarım çerçevesinde
düşünür
• Freud sanatın neredeyse sadece fikirsel
içeriğine odaklanırken,Hanna Segal sanatsal
olguda onarıcı süreçlerin rolü üzerinde
durur.Böylece sanat pratiğinde saldırganlığı hem
dolaylı olarak-onarımı tetikleyen bir öğe olarak
görür, hem de biçimsel estetik özelliklerin
önemini ve ruhsal anlamını vurgular.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Bu betimleme ve karşılaştırmalardan sonra şöyle
bir önermeye ulaşabiliriz. Yüceltme gelişimsel
olarak oedipal dönemden beslenirken, onarım
preoedipal döneme ait derin acıya tahammülü
sağlayan oluşumların bir türevidir.
• Böylece diyebiliriz ki sanat, içe atılmış
yaşantıların iyi öğrenilmiş (içe alınmış)sanatsal
bir dil ile dışa vurumu/ifadesidir.
[email protected]
benliğin bütünleşme süreci ve
psikanalitik açıdan sanat
• Özellikle sözlü dilin yetmediği, sözel
simgeleşmenin olmadığı, olamadığı, ya da çok
sınırlı olduğu hastalarımızla çalışma yolunda
sanat terapileri neredeyse vazgeçilmez bir
imkan sağlıyor. Bu durum bazen
regresyon/gerileme, bazen de progresyon
ilerlemede/psikodinamik/psikososyal gelişimde
aksama nedeniyle olmaktadır. Bu iki durum oluş
dinamikleri açısından tabi ki farklı çalışma
teknikleri gerektirmektedir.
[email protected]
[email protected]
A.D.ile yapılan bireysel çalışma:
sanrıların resimleri
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Download