TBMM B : 49 21 . 12 . 1988 O : 1 Mevcut kadro, büyük fedakârlıklarla

advertisement
T.B.M.M.
B : 49
Mevcut kadro, büyük fedakârlıklarla, ar­
tan ve çeşitlenen iş hacminin üstesinden
gelmeye çalışmaktadır.
Bu nedenle, Dışişleri Bakanlığının,
bina, personel, kadro, maaş ve lojman so­
runlarına öncelikle çözüm getirilmesinin
zorunlu olduğu inancındayım. Bu alanda
yapılacak çalışmaların marjinal yararları­
nın çok yüksek olduğu ve devletimizin
yurt dışındaki etkinliği ile doğrudan bağ­
lantılı olacağı takdir edilecektir. Faaliyet­
leri, ülkemizin güvenliği, ekonomik kal­
kınması uluslararası menfaatleri ve itiba­
rı bakımından hayatî önem taşıyan Dışiş­
leri Bakanlığımızın, acil ihtiyaçlarının kar­
şılanmasının ve personelinin yabancı mes­
lektaşlarıyla uyumlu çalışma ve yaşam ko­
şullarına kavuşturulmalarının, devletin
uzun vadeli bir yatırımı şeklinde değerlen­
dirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
uluslararası ilişkilerin karmaşıklığı ve yo­
ğunluğu, Dışişlerine ayrı bir özen göste­
rilmesini zorunlu kılmaktadır. Teknolojik
devrimin yaşandığı ve üretim araçlarının
hızla geliştiği dünyamızda, devletlerin ve
milletlerin birbirlerini etkileme olanakla­
rı artmıştır. Bu koşullar altında, hiçbir
devletin, salt içe yönelik bir düzen .sürdür­
mesinin, başka bir deyişle, kendisini dış
dünyanın dinamizminden soyutlamasının
mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Sağ­
duyu ve akla dayanan, çok boyutlu, olay­
ların gerisinde kalmayan dinamik bir dış
politika izlenmesini gerekli kılmaktadır.
Nitekim, Anavatan Partisi İktidarının iz­
lediği çok yönlü dış politika, bu gerçekle­
rin ışığında başarıyla şekillenmiş ve uygu­
lanmıştır. Gerçekten, Anavatan Partisinin
iktidar olduğu 1983 yılından itibaren, dış
politikamızın, Türkiye'nin jeostratejik ko­
numundan ve tarihî birikiminden ve köklü
devlet geleneğinden kaynaklanan gelenek­
sel temel ilkeleri titizlikle muhafaza edi­
lirken, ülkemizin çıkarlarını ilgilendiren
21 . 12 . 1988
O : 1
konularda gerekli inisiyatifler alınmış, de­
ğişen dünya koşullarına ayak uydurabil­
mek bakımından, olaylara zamanlı bir bi­
çimde, sağduyu ve dinamik bir yaklaşım­
la tepki gösterilmiştir.
iktidara geldiğimiz günden itibaren,
Yunanistan ile aramızda karşılıklı menfa­
atleri gözeten bir itimat, dostluk ve işbir­
liği ortamının oluşturulması için gösteri­
len samimi gayretleri, bu çerçevede Sayın
Başbakanımızın kişisel çabalarıyla Davos
sürecinin başlatılmasını, Bulgaristan'ın
1,5 milyonu aşktn Müslüman Türk azın­
lığa karşı takınılan kararlı tutumu ve soy­
daşlarımızın ikili ve çok taraflı anlaşma­
larla sahip oldukları hakları kazanmaları
amacıyla, anılan ülkeyle diyalogu; Avru­
pa Topluluğuna tam üyelik başvurumuzu,
Batı Avrupa Birliğine üyelik yönünde ya­
pılan niyet beyanını, Irak - İran Savaşı­
nın sona erdirilmesi, bölgede barışın ve
kalıcı bir istikrar ile güven ortamının oluş­
turulması yönünde izlenen basiretli poli­
tikayla, aktif tarafsızlık ilkeleri çerçevesin­
de sürdürülen çabaları; ayrıca, bağımsız
Filistin Devletinin, ilan edildiği günden
itibaren tanınmasını; izlenen akılcı, dina­
mik ve çok boyutlu dış politikanın somut
uygulamaları olarak değerlendirmek
gerekir.
Türk dış politikası, son yıllarda, gö­
ğüs kabartıcı ve onur verici örneklere ta­
nık olmuştur. Bu örneklerin en çarpıcısı,
15 Kasım 1988 tarihinde ilan edilen ba­
ğımsız Filistin Devletini ilk tanıyan altı ül­
ke arasında Türkiye'nin de yer almasıdır.
Türkiye, bu hareketiyle, birçok Arap dev­
letinden daha atak davranarak, yıllardır
tayin edici uluslararası gelişmelerin geri­
sinde kalındığı eleştirilerinin yarattığı ezik­
liği Türk Milletinin üzerinden atmıştır.
Muhalefetin de onayladığı ve destekledi­
ği bu karar, dış politikamızın tespitindeki
uzak görüşlülüğü de ortaya koymuştur.
Nitekim, Bağımsız Filistin Devletini tanı-
Download