EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE MUAYENE POZİSYONLARI

advertisement
SOSYAL HİZMETTE AİLE, GRUP,
ÖRGÜT VE TOPLUMLA ÇALIŞMA
• Ailelerle (Mikro) Sosyal Hizmet
• Gruplarla (Mezzo) Sosyal Hizmet
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
• Sosyal Grup Kavramı ve İçeriği
• Sosyal Grup Çalışması
• Örgütlerle (Mezzo) Sosyal Hizmet
• Sosyalleştirme
• Kurumsal Danışmanlık
• Örgütsel Bağlılık ve Kurum Kültürü
• Kurum ve İş Ahlakı
SOSYAL HİZMET
BİLİMİNE GİRİŞ
• Toplumla (Makro) Sosyal Hizmet
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Ailelerle sosyal hizmet uygulamalarının
önemi kavranabilecek,
• Gruplarla sosyal hizmet çalışması
yapalabilecek,
• Örgütlerle sosyal hizmetin önemini
kavrayabilecek,
• Toplumla sosyal hizmet uygulamasını
anlayabileceksiniz.
ÜNİTE
11
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
GİRİŞ
Sosyal hizmet Mikro,
mezzo ve makro
seviyede sorunları
çözmeyi hedefler.
Sosyal hizmetin önemli çalışma alanı sorun teşkil eden sosyal vakaları
tanımlamak, çözümlemek ve olumlu sonuçlar almaktır. Hiçbir vaka kendiliğinden
meydana gelmez. Onu meydana getiren sebep, olay, olgu, kişi ve kriterleri
incelemek, değerlendirmek, yorumlamak, çözümlemek ve geliştirmek sosyal
hizmetin görevlerindendir.
Sosyal hizmet mesleği sosyal sorunları çözümlerken birey, aile, grup, örgüt ve
toplumla sosyal hizmet çalışması yaparak sonuçlandırır. Çalışma aşamasında olayın
durumuna göre farklı yöntemler kullanır. Sosyal hizmet Mikro, mezzo ve makro
seviyede sorunları çözmeyi hedefler. Uygulama sürecinin sistematik bir şekilde
yürütülmesi, müracaatçının ve vakanın iyi tanımlanması sağlıklı sonuç almak için
önemli bir etkendir.
Vaka yönetimi ve bireylerle sosyal hizmet uygulamaları onuncu ünitede
açıklandı. Bu ünitede, ailelerle, gruplarla, örgüt ve organizasyonlarla ve toplumla
sosyal hizmet uygulamaları hakkında teorik ve uygulamaya yönelik yöntemler
üzerinde durulacaktır.
AİLELERLE (MİKRO) SOSYAL HİZMET
Aile, toplumların
örgütlenmiş en önemli
birimidir.
Ailelerle sosyal hizmet,
risk altındaki ailelerle
çalışma için bir şemsiye
kavramdır.
Aile hakkında çok değişik tanımlar yapmak mümkündür. Aile, toplumların
örgütlenmiş en önemli birimidir. Bir toplumun ayakta kalmasında, kültürün,
inancın, değerlerin, örf, adet ve geleneklerin kuşaktan kuşağa aktarılmasında
yegâne güçtür. Aile tanımları ve işlevleri hakkında 5. Ünitede bazı temel bilgiler
verilmiştir. Burada daha çok ailelerde yaşanan iç ve dış sorunlara karşı tedavi,
terapi ve sorun çözme yöntemleri ile bu yöntemlerin öneminden bahsedilecektir.
Aile, biyolojik ilişki sonucu insan türünün devamını sağlayan, toplumsallaşma
sürecinin ilk ortaya çıktığı, karşılıklı ilişkilerin belli kurallara bağlandığı, o güne dek
toplumda oluşturulmuş maddi ve manevi zenginlikleri nesilden nesile aktaran,
biyolojik, psikolojik, ekonomik, sosyal, hukukî vb. yönleri bulunan toplumsal bir
birimdir.
İnsanlık tarihi boyunca varlığını sürdüren aile unsuru toplumdan topluma
değişik yapılanmalarla yürümektedir. Türk ailesi de çeşitli süreçlerden ve
değişimlerden geçerek günümüze gelmiştir. Geleneksel aile yapısı yerini modern
ya da çekirdek aileye bırakmıştır. Toplumun ve millet olma ruhunun devam
edebilmesi için ailenin korunması esastır. Ailenin Korunması: Aile fertlerinin değişik
sosyal risklere ve aile içinden veya dışından kaynaklanabilen değişik tehlike ve
tehditlere karşı devletçe koruma altına alınmasıdır. Aile bütünlüğünün
bozulmaması için konu ile ilgili kanunlarla koruyucu tedbirler alınmıştır. Aile
mahkemeleri ve hukuksal koruyucu önlemler 13. ünitede açıklanmıştır.
Ailelerle sosyal hizmet, risk altındaki ailelerle çalışma için bir şemsiye
kavramdır. Sosyal hizmetin bir odağı da ailedir. Yapılan tüm çalışmalar aile
ortamında düğümlenmektedir. Aile ile ilgili üst sınıflarda geniş bilgiler verilecektir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Ailelerle sosyal hizmetin temel amacı, aile üyelerinin gelişimsel ve duygusal
gereksinimlerini yetkin bir şekilde karşılayabilmeyi öğrenebilmesi için ailelere
yardımcı olmaktır. Ailelere yönelik sosyal hizmet çalışmalarının amacı, değişim ya
da müdahale için ailelerin güçlerini pekiştirmek, ailelerin etkili bir şekilde işlev
görmesi için ilave destek sağlamak ve günlük yaşamını etkili ve doyurucu bir şekilde
sürdürebilmesi için aile işlevselliğinde somut değişiklikler kazandırmaktır (Duyan,
2010).
Sosyal hizmet mesleği ailenin refahını esas alır ve huzurlu aile ortamı
sağlamaya çalışır. Ailenin desteklenmesi amacıyla özellikle sosyo-ekonomik yönden
sıkıntı içinde olan aile fertlerine yapılan maddi yardım ve psiko-sosyal hizmetlere
aile refahı hizmetleri denir. Aile refah hizmetleri, sosyal refah ve aile politikası
alanında belirlenen politikalara uygun olarak ailenin toplum içindeki her türlü
fonksiyonunun yerine getirilmesinde ortaya çıkan engel ve yetersizliklerin
giderilmesini önermektedir. Bu hizmetler psiko-sosyal ve maddi sorunların
çözümlenmesi, aile fertlerinin sağlıklı gelişmesi, ailevi münasebetlerin ve hayatın
düzenli sürmesini hedefleyen, aileye dönük her türlü sosyal refah hizmetlerini
kapsamaktadır. Bu kapsamda ailelere yönelik hizmetler şunlardır (Seyyar ve Genç,
2010);
1- Aileye yönelik sosyal hizmetler kapsamında aile danışmanlığı hizmetleri.
2- Aile bakımı kapsamında aile ortamında yaşayan bakıma muhtaç fertlere
evde sosyal bakım hizmetleri.
3- Ailenin sosyal güvenlik kapsamına alınması.
4- Çocuklu ailelerin aile ödeneklerinden yararlanabilmesi için, devletçe
bakılma veya kamusal sosyal yardım kapsamında çocuk parası, çocuk
bakım parası gibi ailenin refah seviyesini iyileştirici programların
uygulanması.
Ailelerle mesleki çalışmada sosyal sorunların çözümü dört aşamada
değerlendirilir. Bunlar sorunun varlığını kabul etmek, sorunu çok yönlü analiz
etmek, sorun çözme ile ilgili seçenekleri belirleme sürecine aile üyelerinin aktif
katılımını sağlamak ve belirlenen seçenekleri gözden geçirip uygun olanı seçmek
(Turan, 2009).
Sorun yaşayan ailelerde sorun eşler arasında ise sosyal hizmet uzmanı
müracaatçının, kendisi, eşi ve ilişkileri hakkında ne düşündüğünü ve ilişkilerindeki
duygusal deneyimleri fark etmesi için müracaatçıya yardımcı olmaya çalışır.
Müracaatçıya empati yapma öğretilir ve böylece çiftlerin birbirlerini daha iyi
anlamaları, birbirleri hakkında ne düşündüklerini kavrayabilmeleri ve sorunun
boyutları hissettirilmiş olur. Uzman müracaatçının düşünme ve eylem biçimleri ile
davranış kalıplarını değiştirmeye çalışır ( Duyan vd., 2008).
Sosyal sorun yaşayan ailelerle sosyal hizmet uygulamaları çerçevesinde aile
terapi hizmetleri de verilmektedir. Aile Terapisi, aile üyelerinden bir veya bir
kaçının hâl ve hareketlerinin ailevi huzuru, münasebetleri ve geçimi tahrip edecek
seviyelere vardığı durumlarda profesyonel sosyal danışmanlar (terapistler,
psikologlar, sosyal hizmet uzmanları) tarafından yürütülen bir tedavi programıdır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Aile tedavisi, sorun çözme sürecine tüm ailenin katılımını amaçlayan bir
yaklaşımdır. Hedef, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan sağlıksız olan bireyi
iyileştirmektir. Tedavi sürecinde sistem yaklaşımından yararlanılır (Bulut, 1999).
Tedavi Süreçleri:
1- Aile içi ilişkilerde meydana gelen çatışmalar, iletişim kalıpları,
ebeveynlerin yaklaşımları terapistlerle birlikte değerlendirilir.
2- Ebeveynlerin uygun tutum, davranışlar belirlenmesinde, iç görü (sezgi)
ve farkındalıklarının arttırılması ile ebeveynlerin tedavi sürecine
katılımları sağlanır.
3- Aile büyüklerinin tedavide aktif rol almalarına pedagojik destek verilir.
Sosyal ağ terapisi,
psikolojik sorunu olan
bireyin sosyal
topluluğunu veya ağını,
grup seanslarında hasta
ile görüşenlerin tümünü
bir araya toplar.
Aileyi küçük grup kabul edersek grup çalışmaları aileyi de içine alır. Ancak
ailelerle yapılan tedavi çalışmaları genel grup çalışmasından farklı tutulmalıdır. Aile
tedavisine yönelik grup çalışmaları şunlardır (Toseland, 1984, Akt: Bulut; 1999).
1- Sorun Çözücü Grup Çalışmaları: Özürlü, başarısız, ruh sağlığı bozuk
çocuklarla ve davranış bozukluğu gösteren, topluma karşı olumsuz
davranışlarda bulunan gençlere sahip bulunan ebeveynlerle yapılan
çalışmalar.
2- Sosyalleştirici Nitelikli Grup Çalışmaları: Kırdan kente göç etmiş veya
uzun yıllar yurtdışında kaldıktan sonra yurda dönmüş ailelerle yapılan
çalışmalar.
3- Eğitici Amaçlı Grup Çalışmaları: Çocuk sayısını sınırlamak isteyen yani
aile planlaması motivasyonu olan nişanlı veya evli çiftlere yahut
koruyucu aile olmak isteyen çiftlere yönelik çalışmalar.
4- Geliştirici Amaçlı Grup Çalışmaları: Karşılıklı olarak daha etkili, açık ve
rahat iletişim kurmak isteyen çiftlere veya çocukları ile daha sağlıklı
ilişkiler kurmak isteyen ebeveyne yönelik çalışmalar.
Ailelerin eğitim yoluyla
güçlendirilmesi ve
sorunlarıyla baş etme
becerilerinin gelişmesi
sağlanmaktadır.
Aile terapilerinde uygulanan bir diğer terapi, sosyal ağ terapisidir. Sosyal ağ
terapisi, psikolojik sorunu olan bireyin sosyal topluluğunu veya ağını, grup
seanslarında hasta ile görüşenlerin tümünü bir araya toplar. Ağ, hastanın günlük
yaşamında temasa girdiği kişileri, sadece yakın aile üyelerini değil, akrabaları,
arkadaşları, ticaret yaptığı kişileri, öğretmenlerini ve iş arkadaşlarını da kapsar
(Kaplan ve Sadock, 2004). Bu ağ vasıtası ile aile ve sorunlu birey tanımlanır, terapi
için uygulamaya geçilir. Aile danışma merkezleri aracılığı ile ulaşılan sorunlu
ailelere bu merkezler tarafından da danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Son
zamanlar aile danışma merkezleri aile terapi merkezlerine dönüş aşaması
yaşamaktadır. Aile danışma merkezlerinden 13. ünitede ayrıca bahsedilmiştir.
Ailelerle sosyal hizmet çalışmalarının bir diğer ayağı eğitim faaliyetleridir.
Ailelerin eğitim yoluyla güçlendirilmesi ve sorunlarıyla baş etme becerilerinin
gelişmesi sağlanmaktadır. Bu eğitim sürecinde özellikle şu konular üzerinde
durulur. Ailenin kuruluşunda uyulacak kurallar, ailenin, beşeri ve manevi yönleriyle
değeri, ailenin sosyal konumu, aile kültürü, ailenin iktisadi yapısı, aile içi sosyal
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Aile içi şiddet ve aile
sorunlarının önemli
nedenlerinden birisi çok
çocuk sahibi olmaktır.
ilişkiler, ailenin yakın çevresi, aile ve çalışma hayatı arasındaki ilişkiler, aileye
yönelik tehlikeler-sosyal riskler ve önlenmesiyle ilgili tedbirler. Bu eğitimler
sayesinde aile üyeleri kendilerine ait olan eğitim sorumluluklarını üstlenirler, aile içi
şiddet yerine barış ve sevgi hâkim olur, aile içi sorunlar, demokratik ve istişare
yöntemleriyle giderilebilir, aile kültürünün pekiştirilmesi suretiyle boşanmalar ve
sosyal maliyetler azalır.
Ailelerin sağlık sorunları aile hekimleri tarafından takip edilir, sağlıkla ilgili
bilinçlenmeleri için çalışmalar yapılır. Bu alanda aile hekimliği müessesesi tahsis
edilmiş ve hizmetler daha yakından ve kontrollü bir şekilde yürütülmektedir. Aile
hekimi, anne karnındaki bebekten, en yaşlı ferdine kadar bütün aile fertlerinin
sağlığından, kişilerin sağlıkla ilgi problemlerinden ve hastalıklarından direkt olarak
sorumludur. Aile hekimi ile kişi arasında sürekli bir ilişki bulunması ve bu ilişkinin
her iki tarafın da isteği doğrultusunda sürdürülmesi esastır. Aile hekimliğinin
hedefi, birinci basamak sağlık hizmetlerini, profesyonel bir anlayışla ve toplumun
katılımını sağlayacak bir biçimde, ferdin yaşadığı ve çalıştığı yerlerde koruyucu,
tedavi ve rehabilite edici yönleri ile birlikte sunmaktır. Bu şekilde temel sağlık
hizmetleri kapsamında, birinci basamaktaki teşhis ve tedavi hizmetleri ile
rehabilitasyon hizmetlerine öncelik vermektir (Seyyar ve Genç, 2010).
Ailelere yönelik bir diğer sosyal hizmet ortamı aile mahkemeleridir. 13.
ünitede açıklayıcı bilgilerin yer aldığı aile mahkemeleri, aAile fertlerinin sosyoekonomik ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında koruyucu, eğitici, destekleyici ve
uzlaştırıcı hizmetlerin sağlanması maksadıyla oluşturulan mahkemedir. Aile içi
şiddet ve huzursuzlukların giderilmesi, boşanma sürecine gelmiş ailelerin
uyarılması ve onlara danışmanlık nispetinde tekrar birleşmelerinin sağlanması için
çaba sarf edilmesi ve aile bütünlüğünün korunması için çalışmalar yürütmektedir.
Ailelere yönelik uygulamalardan bir diğeri aile ödenekleridir. Yardıma muhtaç
hâle gelen aile fertlerine, genelde kamusal sosyal kurumlar tarafından sosyal
yardımlar yapılmaktadır. Aile yükümlülükleri normalinden fazla olduğu varsayılan
kişilere verilen ek bir sosyal gelirdir. Kira, doğum, çocuk parası ve çocuk bakım
parası gibi.
Aile içi şiddet ve aile sorunlarının önemli nedenlerinden birisi çok çocuk sahibi
olmaktır. Ailelerle sosyal hizmet uygulamalarında çocuk sayısı, çocuklar arası yaş
aralığı, doğum öncesi, doğum aşaması ve doğum sonrası bilinçlendirme çalışmaları
ve çocukların eğitimi gibi konular ailelerle sosyal hizmet alanına girmektedir. Bu
alandaki eylemler daha çok aile planlama merkezi tarafından doktor ve hemşireler
aracılığı ile yapılmaktadır. Sosyal hizmet uzmanı da aile danışma ve terapi
süreçlerinde ve hamilelik aşamasında bu konularda ailelerle çalışmalar
yapmaktadır. Aile planlaması programları doğurganlığı önlemek için, genellikle
koruyucu önlemlerle birlikte hem annenin, hem de çocuğun sağlığını korumak için,
çocuk aralığı yöntemlerini tavsiye etmektedir. Bu merkezler birçok fonksiyon
yerine getirmekte ve aileler üzerinde ciddi çalışmalar yapmaktadırlar.
Aile sorunları boşanma, ölüm, yoksulluk, hastalık, çocuk istismarı, suça
yönelme, cinsel istismar, istenmeyen gebelik, davranışsal problemler, iletişim ve
davranış bozuklukları gibi farklı biçimlerde ortaya çıkarlar. Ailelerin sorunlarına
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Sosyal hizmet uzmanı
gerektiğinde ailelerin
sorunlarının çözümü
için koruyucu- önleyici
bazda politikalar
üretilmesi hususunda
ilgili birimlere kanun
taslakları hazırlar ve
politikalar üretirler.
Sosyal hizmet uzmanına
düşen görev, aileleri
güçlendirmek, mevcut
güçlerini
geliştirmelerine ve
kaynaklara
ulaşabilmelerine
yardımcı olmaktır.
yönelik planlı müdahale süreci tanışma, ön değerlendirme, planlama, uygulama,
son değerlendirme, sonlandırma ve izleme olmak üzere yedi aşamada
gerçekleşmektedir (Duyan, 2008). Aile sorunlarının çözümü için bu aşamalara
riayet ederek sosyal çalışma yapmak sağlıklı neticeler almanın bilimsel kriteridir.
Aile içi sorunların çözümü ve ailelerin sağlıklı bir şekilde ömrün sonuna kadar
devam etmesini sağlamak için devletin aile politikaları önemlidir. Aile fertlerinin
hayat şartlarını iyileştirmek için politikalar üretilir. Sosyal Siyaset kapsamında,
huzurlu ve sağlıklı toplum tesis etmek maksadıyla aile ve aile fertleri için
oluşturulan sosyal program, eğitim, destek ve yardımların bütününe aile politikası
denmektedir. Sosyal hizmet uzmanı gerektiğinde ailelerin sorunlarının çözümü için
koruyucu- önleyici bazda politikalar üretilmesi hususunda ilgili birimlere kanun
taslakları hazırlar ve politikalar üretirler. Üretilen politikalar üzerinden uygulamalar
yaparak sorun çözme konusunda yetkinliklerini ortaya koyarlar.
Günümüzde toplumsal yapıda görülen değişmeler ve gelişmeler ailelerle
çalışmada güçlendirme odaklı yaklaşımın benimsenmesini doğurmuştur. Sosyal
hizmet uzmanına düşen görev, aileleri güçlendirmek, mevcut güçlerini
geliştirmelerine ve kaynaklara ulaşabilmelerine yardımcı olmaktır. Bunu yaparken
de aile refahını etkileyen iç ve dış faktörlerin belirlenmesi gerekir (İl, 2001, Akt:
Duyan,2008).
GRUPLARLA (MEZZO) SOSYAL HİZMET
Sosyal Grup Kavramı ve İçeriği
İnsan toplumsal bir varlıktır. Yaşamını toplum, grup ya da toplumsal ilişkiler
sistemi içinde sürdürerek devam ettirir. Yalnız başına yaşama şansı yoktur. İnsanın
gelişimi, değişimi, hayata uyumu, sosyal ihtiyaçlarını karşılama, ruhi derinliklerini
hissetme ve hissettirme, geleceğini planlama süreçleri hep kendinden başka
insanlarla olan ilişkileri ve ait olduğu grubun felsefesi ile şekillenir. Aidiyet, varlığını
hissettirme, kendisini ispat etme, sorunlarını çözme ve planlarını başkalarıyla
paylaşma, hayatı okuma, tecrübelerden yararlanma, bilmediğini çabuk öğrenme,
içselliğini sorun olmaktan çıkarma, kendini kontrol altına alma ve duygularına
hâkim olma hep sosyal grup içinde gerçekleşir.
Sosyal grup, belli bir zaman süreci içinde birbirleriyle etkileşimde bulunan,
aynı değerleri, idealleri, fikirleri, hedefleri veya maddi nesneleri paylaşan, ortak
amaçlarını gerçekleştirmek için birbirlerinden devamlı olarak haberdar olan,
müşterek bazı sosyo-kültürel aktiviteler düzenleyen ve belli kurallara göre karşılıklı
ilişki ve etkileşimde bulunan insanların oluşturduğu bilinçli bir topluluktur (Seyyar
ve Genç, 2010). Resmî ya da gayri resmî üyelik ölçütlerini tamamlayan, görece
istikrarlı ve karşılıklı ilişkiler modeliyle birlik olma duygusunu paylaşan ya da
kendilerini birbirlerine bağlı hisseden çok sayıda kişinin oluşturduğu kümeye sosyal
grup denir (Marshall, 1999).
Bütün sosyal ilişkiler mutlaka gruplarla ilgilidir. Sosyal ilişkinin bireyin bireyle
münasebeti şeklinde ortaya çıktığı hallerde bile, grup içi bir ilişkinin olduğu ifade
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
edilebilir. Grup üyeleri, grup tarafından sosyal kontrol altında tutulur. Dolayısıyla
grup üyesi, genel kaidelere ve özellikle grup normlarına uyma konusunda kendisini
mecbur hisseder. Gruba tesadüfen girenler, tutum ve davranışlarını gruba
uydurma yönünde zorlanabilirken, gönüllü katılanlar genelde grup normlarına
daha kolay uyum sağlayabilirler.
Grubun Özellikleri: Genel gayelere ulaşmak için karşılıklı etkileşim vardır.
Zamanla değişebilen sosyal yapılar çerçevesinde sosyal mevkileri vardır. Açıkça
olmasa da varlığı kolayca tanınabilir veya bilinir. Grup üyeleri kendilerine özgü
sosyal rollerini oynarlar ve böylece grup, varlığını korur. Sürekli olarak karşılıklı hak
ve sorumluluk anlayışı çerçevesinde sosyal temas ve iletişim vardır. Standart
davranış normları ile hareket ederler. Ortak ilgi, menfaat veya değerler geçerlidir.
Bir veya birkaç ortak hedef takip edilir. Sosyal kontrol ve bir bütünlük şuuru
çerçevesinde “biz duygusu” hâkimdir (Güney, 2009).
Grubun Fonksiyonları: Ferdin sosyalleşmesine yardımcı olur. İnsanların
hoşgörülü, dayanışma içinde ve paylaşımcı olmalarını sağlar. Üyelerinin şahsiyet
sahibi olmalarına yardımcı olur. Üyelerinin her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak,
toplumsal hizmette bulunur, üyelerine ait olma ve özdeşleşme duygusu kazandırır.
informal gruplar üyelerini iç ve dış güçlere karşı korur. (Silah, 2005).
Grup Oluşturma Şartları: En az iki kişinin şuurlu olarak bir araya gelmesi.
Üyeler arası etkileşim olması. Hedeflere ulaşma ve faaliyet biçimi noktasında
anlaşma-uzlaşma ve her bir üyenin belirlenen yöntemlerle tespit edilen hedeflerin
gerçekleştirilmesine katkısı. Üyeler arasında grubu yöneltmek üzere bir liderin
seçilmesi. Belli bir noktaya kadar disiplinli bir örgütlenme (Seyyar ve Genç, 2010).
Teşkilatlı gruplar;
organize olmuş,
teşkilatlanmış, istikrarlı
ve çok az devamlı olan
gruplardır. Teşkilatlı
olmayan gruplar;
kalabalıklar, halklar,
yığınlar ve
kümelenmelerdir.
Sosyal grup sınıflandırması: Gruplar sınıflandırılırken büyüklük, süreklilik,
yapı, sosyal roller, karşılıklı ilişkiler, grup ilgilerinin türleri, paylaştıkları sosyal
değerler ve çeşitleri ve gruptan beklenen tavır hareketler gibi kriterler kullanılır
(Güney, 2005:144). Grup sınıflandırmasında en sağlıklı kriter teşkilatlı olan ve
olmayan gruplamadır. Teşkilatlı gruplar; organize olmuş, teşkilatlanmış, istikrarlı ve
çok az devamlı olan gruplardır. Teşkilatlı olmayan gruplar; kalabalıklar, halklar,
yığınlar ve kümelenmelerdir (Bilgeseven, 1995).
Kalabalık: Ortak bir uyarıcı sonucu belli bir yerde toplanan, ortak bir heyecanı
paylaşan, herhangi bir anda ortak eyleme geçebilecek olan, heyecanları geçince de
kısa sürede dağılan, teşkilatsız bireylerin meydana getirdiği insan topluluğudur.
Yangın söndüren insanlar, bir suçluyu linç etmek için toplananlar gibi.
Yığın: Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla kendiliğinden oluşan, aynı fiziki
ortamda bulundukları halde karşılıklı ilişkileri en düşük düzeyde olan, duygu,
düşünce ve örgütlenme ölçüsü itibariyle en düşük olan toplumsal bir gruptur. Yığın,
birincil ve ikincil gruptan sonra gelen çok gevşek bir sosyal grup da sayılabilir.
Mesela stadyumda maç izleyenler bir yığındır. Futbol kulübü ise sosyal gruptur.
Millet: Biz duygusuna mensup, fertlerinin asgari müştereklerde birbirlerine
bağlı olduğu, sürekli ve teşkilatlı büyük bir formal gruptur.
Halk: Biz duygusuna mensup, fertlerinin asgari müştereklerde birbirine bağlı
olduğu, sürekli ve teşkilatsız büyük bir informal gruptur.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Grup yaklaşımı bireye
yardım araçlarından
sadece birdir ve çok
güçlü bir araçtır.
Sosyal hizmet sosyal grup vasıfları taşıyan grupların üyeleriyle uyum sürecini
tamamlama, psiko-sosyal sorunlarını çözme, aidiyet duygularını olgunlaştırma ve
bireylerin başkalarıyla ortak noktalarda buluşarak yaşayabilme melekelerini açığa
çıkarma ve kabiliyetlerini kullandırma yönünde sosyal grup çalışmaları
yapmaktadır. Grup yaklaşımı bireye yardım araçlarından sadece biridir ve çok güçlü
bir araçtır; çünkü insan toplu olarak yaşayan bir varlıktır ve küçük, samimi bir
toplum içerisindeki etkileşimlerden doyum sağlar. Bireysel tedavi ve yardımlarla
toplumda tek başına kalan ve çevreleriyle olumlu etkileşimler kuramayan bireyler,
grup içerisinde dış dünyanın baskılı yaşam koşullarına uyabilme yeteneklerini
geliştirme ve pekiştirme olanağı bulurlar (Duyan, 2008).
Sosyal Grup Çalışması
Grup çalışmasının
amacı, bireyi
etkileyerek üyelerin
ihtiyaçlarını karşılamak,
sorunlarını çözmek,
uyumlarını sağlamak ve
rehabilite etmektir.
Sosyal hizmetin temel
ilkeleri olan koruma,
geliştirme ve rehabilite
etme sosyal grup
çalışmasının da
ilkeleridir.
Sosyal grup çalışması, sosyal çalışmanın grup düzeyindeki uygulama
tekniğidir. Sosyal grup çalışması kişilere, yüz yüze temasta bulunduğu küçük
gruplar içinde ve bu gruplar yoluyla yardım ederek bireylerde arzulanan
değişiklikleri meydana getirme tekniğidir (Vinter, 1965, akt: Kongar, 1972). Bu
tarife göre; grup çalışmasının ortamı yüz yüze temasın bulunduğu küçük gruplardır.
Grup çalışmasının amacı, bireyi etkileyerek üyelerin ihtiyaçlarını karşılamak,
sorunlarını çözmek, uyumlarını sağlamak ve rehabilite etmektir. Etkileme grup
yoluyla yapılır. Bu etkileme sosyal hizmet uzmanının istediği değişlikleri
oluşturmasıyla gerçekleşir.
Sosyal grup çalışması, grup üyelerinin sosyal ve psikolojik gereksinimlerini
karşılayarak, kendi kişisel, grup, aile ve toplum sorunlarıyla daha etkili bir biçimde
baş edebilmelerini sağlayan; amaca yönelik faaliyetlerin küçük gruplar aracılığı ile
gerçekleştirildiği bir sosyal hizmet yöntemidir. Sosyal hizmetin temel ilkeleri olan
koruma, geliştirme ve rehabilite etme sosyal grup çalışmasının da ilkeleridir. Sosyal
grup çalışmasının sorun çözme işlevi olduğu gibi sorun oluşmadan önceden de
kişileri koruma, değiştirme ve geliştirme işlevini yerine getirmektedir (Bulut,
1999:152). Sosyal grup çalışması; gerek belirli grupların, gerekse üzerinde çalışılan
ferdin bir grup içinde etkileşimlerle psiko-sosyal sağlığına kavuşmasının istendiği
durumlarda sosyal çalışmacının grupça yaptığı planlı, programlı, düzenli ve raporlu
mesleki çalışmadır (Seyyar ve Genç, 2010).
Sosyal grup çalışması, birey, grup ve ailelerin bir grup ortamında psiko-sosyal
uyum ve işlevleri açısından ortak sorunlarına yönelik duygusal ve sosyal
gereksinimlerini karşılayabilecekleri, kişisel ve sosyal gelişimlerini
destekleyebilecekleri, sorunlarını çözme becerisi ve iletişim kurma becerileri
kazanabilecekleri ortamdır. Bu yöntemde aynı yaşlarda, aynı ilgi, endişe ve ortak
sorunlara sahip, belirli bir eğitim ve kültür seviyesindeki bireylerin Sosyal Hizmet
Uzmanı önderliğinde bir araya gelerek sorunlarını paylaştıkları, birlikte çözüm
yolları üretebildikleri bir sorun çözme sürecidir. Bu çalışma yöntemi sosyal hizmet
uzmanlığının disiplinler arası bir yaklaşım sergileyerek bireylerin sosyal iyilik
durumlarının geliştirildiği planlı, programlı ve uygulamalı bir yöntemidir.
Grup dinamiği küçük, yüz yüze iletişim kuran grupların yapı ve süreçlerini
inceleyen alandır. Grubun yapı ve işleyişinin, özellikle grup içi uyum, gerilim,
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Birey grup içindeyken
yalnız olduğundan farklı
davranmaktadır.
Tedavi grupları üyelerin
duygusal ve toplumsal
gereksinimlerini odak
alır ve gelişme, terapi,
eğitim, sosyalleştirme
ve destek grupları diye
beş türden oluşurlar.
çatışma ve grup birliğinin araştırılmasıdır. Grup dinamiği kavramı genel olarak
“küçük grup incelemesi” anlamına gelmektedir. İş hayatında, endüstride,
organizasyonlarda, orduda sosyal sorunların yaşandığı grup içi dinamiklerde bu
tekniğin önemi büyüktür. Verimlilik, liderlik, grup içi dayanışma, tutum değişimi,
iletişim gibi birçok konu küçük grup incelemelerine dayanılarak incelenmektedir,
çünkü geniş gruplara nazaran küçük gruplar üzerinde deney yapma olanağı daha
fazladır (Kızılçelik ve Erjen, 1994). Grup dinamiği bireylerin statik duygularına
dinamizm kazandıran, yönlendiren, motive eden, farkında olmadan hızlı-hırslı
çalışmaya iten ve farkındalık kazandıran itici bir güçtür. Birey grup içindeyken
yalnız olduğundan farklı davranmaktadır. Bu farklı davranışlar grup normlarına
itaat, grupla özdeşleşme ve grubu benimseme şeklinde oluşmaktadır.
Bir grubun üyelerinin birbirine karşı sevgileri, muhabbetleri, grup üyelerinden
bekledikleri maddi-manevi kazançlar arttıkça ve kendilerini, gruba daha bağlı ve
yakın hissettikçe, grup dayanışması ve üyelerin gruba uyma eğilimleri artmaktadır.
Buna karşın sosyal gruplar içinde zaman zaman anlaşmazlıklar da olmaktadır. Bu
anlaşmazlıklar grup içi çatışmalara kadar gidebilir. Grup İçi Çatışma; Eğitim veya
statü farklılığı, şahsiyet ve hissî etkenler, mizaç farklılığı, gelenek ve örf farklılığı,
grup içinde yaşanan haksızlıklar, imtiyazlar, liderlik yarışması, kıskançlık gibi
sebeplerden ötürü grup üyeleri arasında değişik derecelerde ve boyutlarda
meydana gelen anlaşmazlıklar, çatışmalar ve(ya) kavgalar olarak tanımlanabilir.
Sosyal grup çalışmasında sosyal hizmet uzmanı grup içindeki bu çatışmaların
önlenmesi veya giderilmesi için de grup içi iyileştirme ve uyum çalışmaları yapar.
Grup içi çatışmaların yanında bir de gruba aidiyet duygusunun zirveye çıktığı
durumlarda da gruplar arası çatışmalar yaşanmaktadır. Gruplar arası çatışma:
Grubun millî, dinî, etnik değerleri, kişinin bağlı olduğu grubun üstün olduğu inancı
gibi sebeplerden dolayı kendi kimliklerini, diğer grupların aleyhine güçlendirmek
istemeleri ve kendilerini başkalarından “biz ve onlar” kavramlarıyla ayırmaları
sonucunda farklı gruplar arasında ortaya çıkan çatışmalardır. Bu durumdaki
çatışmaların önlenmesi, yatıştırılması ve çatışma sebeplerinin ortaya çıkarılması
için uzman inceleme ve araştırma yapar, çözümler üretir ve orta yol bulmaya
çalışır.
Grup Tedavisi: Bir tedavi uzmanının rehberliğinde, kişilerin şahsi ve psikososyal sorunlarının, bir grup içinde ele alındığı hususi bir psikolojik tedavi
yöntemidir (Seyyar ve Genç, 2010) . Tedavi grupları üyelerin duygusal ve toplumsal
gereksinimlerini odak alır ve gelişme, terapi, eğitim, sosyalleştirme ve destek
grupları diye beş türden oluşurlar. Tedavi gruplarında grubun varlığı grup
üyelerinde doğrudan değişme meydana getirir (Zastrow, 1993, akt: Duyan, 2010).
Grup terapisi birden çok psikoterapistin önünde altı-sekiz kişilik gruplarla yapılan
bir terapi tekniğidir (Marshall, 1999:286). Terapi grupları kendi üyelerinin
sorunlarını derinlemesine keşfetmelerini ve çözüm için çoklu bakış açısıyla
stratejiler geliştirmelerini sağlar. Gruplar katılımcılara tedavi olanağı sunan özel bir
takım niteliklere sahiptir. Umut aşılama, etkileşim, evrensellik ve diğerkamlık
(başkacılık) grubun tedavi edici faktörleridir (Malchiodi, 1998, akt: Duyan, 2008)
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Gruplar katılımcılara
tedavi olanağı sunan
özel bir takım
niteliklere sahiptir.
Umut aşılama,
etkileşim, evrensellik ve
diğerkamlık (başkacılık)
grubun tedavi edici
faktörleridir.
Vaka çalışması grup bazında ele alındığında sosyal hizmet görevlisinin ortak ya
da benzer güçlüklerle karşı karşıya olan küçük bir grubun etkinliklerine ve ortamına
katılmasını gerektirir (Marshall, 1999). Shulman’ın modeline göre sosyal hizmet
uzmanının karşılıklı yardım, grup liderinin rol ve fonksiyonları ve grup çalışması
sürecinin aşamalarına ilişkin dinamikler hakkında temel bir anlayışa sahip olması
gerekir. Bu anlayışın temel kavramları bilgiyi paylaşma, tartışma süreci, tabu olan
konuların tartışılması, evrensel bir bakış açısı geliştirmek, karşılıklı destek, karşılıklı
talep, bireysel problem çözme, yeni fikirleri deneme ve grubun çoğu tarafından
problemin tanımlanmasıdır (Duyan,2008).
Grupların bireye ve topluma yönelik iyileştirme faaliyetleri vardır. Birey
bazında bireyin gruba yaklaşımı, grup içindeki durumu, faaliyetlere katılım durumu,
grup içindeki rollerini ne derece yerine getirdiği, davranışlarının gruba katkısı,
gruba uyumu, sosyal çalışmacı ile ilişkileri gözlenir, değerlendirilir ve düzeltilmeye
çalışılır. Uzman, bireyde arzulanan kişisel değişimleri izlediği gibi bireyin çevreye
karşı tutum ve davranışlarını da inceler. Grubun toplumsal amaçları değerlendirilir.
Grup bir bütün olarak ele alınır ve toplumsal bilinç, sorumluluk ve sosyalizasyon
hizmetlerinde arzulanan değişme ve gelişmelere katkıları incelenir. Grup çalışması
uygulama modelleri Tablo 11.1’de gösterilmiştir.
Grupla sosyal hizmet uygulamasında, sosyal çalışmacı yetenek artırıcı, değişiklik
oluşturucu ve arabulucu rolü üstlenir. Grupla sosyal hizmet çalışması birey ve
ailelerle sosyal hizmet uygulamalarında olduğu gibi grupla tanışma, yapılacak
çalışma hakkında ön değerlendirme yapma, sorunun çözümü veya tedavi için en
uygun yöntemi planlama, plan doğrultusunda uygulama aşamaları geliştirme, tüm
bulgulardan yola çıkarak son bir değerlendirme yapma, müdahaleyi sonlandırma
ve sonuçları izleme aşamalarını kapsamaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Tablo 11.1. Grup Çalışması Uygulama Modelleri (Whittaker, 1970 Akt: Kongar,
1972:93)
Toplumsal
Amaçlar Modeli
Tedavi Modeli
Etkileşim Modeli
Toplumsal bilinç ve
toplumsal
sorumluluk
Belli davranışsal
değişmelerle toplumsal
bozuk fonksiyonların
tedavisi
Karşılıklı
yardımlaşma
sisteminin
gerçekleştirilmesi,
başlangıçta belli
amaçlar yok.
Sosyalizasyon ve
tüketim hizmetleri
Bütünleştirici ve uyum
sağlayıcı hizmetler
Uyum sağlayıcı,
bütünleştirici
hizmetler,
sosyalizasyon ve
tüketim hizmetleri.
Sosyal
Çalışmacının
Rolü
Yetenek arttırıcı
Değişiklik yaratıcı
Arabulucu ya da
kaynak kişi.
Grup
Üyesinin
İmajı
Katılan vatandaşlar
ve yerel liderler
Hiç olmazsa belli bir
ölçüde sapan davranış
gösteren kişiler
Yüz yüze en yakın ve
denetleyici dost.
Toplum
örgütlenmesi de
dâhil olmak üzere
geniş bir etkinlik ve
amaç planı
Grup dışı araçlar da
dahil olmak üzere,
doğrudan ve dolaylı
etki araçlarının
kullanılması
Grup üyelerinin
kişiler arası ilişkiler
süreçler içine
sokulması.
Programlama
Belli amaçların
gerçekleştirilmesi için
grup süreçlerine
müdahale
Tanımlama ve
diyalog
Eklektik kuram
Toplumsal rol kuramı,
sosyo-davranışsal
kuram, ego psikolojisi,
grup dinamiği
Sistemler kuramı ve
saha kuramı
Grubun
Amacı
Hizmetin Tipi
Etkinlik Tipi
Sosyal
çalışmacıya
Gerekli Olan
Beceriler
Kuram temeli
BİREY VE GRUPLA ÇALIŞMA TEKNİKLERİ
GRUP ÇALIŞMASI UYGULAMA MODELLERİ
ÖRGÜTLERLE (MEZZO) SOSYAL HİZMET
Grupla sosyal hizmet
uygulamasında, sosyal
çalışmacı yetenek
artırıcı, değişiklik
oluşturucu ve
arabulucu rolü üstlenir.
Örgütlerle (kurum veya organizasyon) sosyal hizmet uygulamaları sosyal
hizmetin hedef kitlelerinden biridir. Kurum kavramı zaman zaman örgüt, teşkilat ve
organizasyon kavramlarıyla da ifade edilmektedir. Bu ünitede üç kavram da
kullanılacaktır. Kurum kavramı, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde “bina, tesis,
insanlar tarafından oluşturulan şey, müessese”, batı literatüründe ise, “çeşitli
bilimsel, eğitsel ya da toplumsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde kullanılan yapı”
olarak tanımlanmaktadır. Örgüt, insan unsuru taşıması yani somutluğu bakımından
grupla benzerlik gösterir. Ama gruptan farklı olarak örgüt, genelde tek işlevlidir ve
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Yönetim biliminde
örgüt, müşterek hedefi
olan bir grup, birim ve
kişiler arasındaki
münasebetler ağıdır.
Örgütler, kurumsallık
teorisinde çevreleri
tarafından güçlü bir
şekilde etkiye maruz
kalan açık sistemler
olarak
tanımlanmaktadır.
Organizasyonların bağlı
olduğu çevreler,
kurumsal çevre ve
teknik çevre olarak ikiye
ayrılır.
belli bir maddi dayanağa sahiptir. Örgüt kelimesi bazı çevreler tarafından “gizli
yapılanma” olarak anlaşılmaktadır. Burada örgüt, teşkilat, kurum ve
organizasyondan maksat yasal resmî ve sivil sosyal yapılanmalardır.
Brody ve Nair (2000) örgütleri tek bir hizmeti sunan ya da çok sayıda hizmeti
aynı anda veren kuruluşlar, hükümete bağlı kurum ve kuruluşlar, özel-kâr amacı
gütmeyen kuruluşlar, kar amacı güden kuruluşlar, gönüllü ve kendine yardım
kuruluşları olarak sınıflandırmaktadır (akt. Duyan, 2010).
Örgüt (kurum), kendisine ait işlevleri ve idari yapısı olan özel veya resmî
kuruluş ya da bunun bir parçasıdır. Kurum örgütlenmiş somut kuruluşlar (okul, aile,
cami, mahkeme, üniversite vb.) ve bunun yanında aynı özellikteki sosyal değer,
sosyal hadise ve sosyal olguların oluşturduğu bir bütündür (Seyyar ve Genç, 2010)
Belirli bir otorite ilişkisi ihtiva eder ve bürokratik eğilimler taşıyan büyük insan
gruplarından oluşur. Yönetim biliminde örgüt, müşterek hedefi olan bir grup, birim
ve kişiler arasındaki münasebetler ağıdır. Sosyal hizmet kurumlarla çalışmalarını
yaparken daha çok kurumsallaşma üzerinde durur ve müracaatçılarına bu
doğrultuda danışmanlık ve destek hizmeti verir. Kurumsallaşma kavramını sosyal,
ekonomik ve politik nitelikteki olayların incelemesinde kullanılan bir yaklaşım
olarak değerlendirmek mümkündür. Kurumlar nasıl oluşur, toplumsal özellikler ile
kurumlaşma arasındaki ilişkiler, organizasyonların yapı ve işleyişleri ile kurumsal
olmaları gibi konular bu yaklaşımın incelediği konulardır (Koçel, 2003). Türk Dil
Kurumu kurumsallaşmayı; örgütlü duruma gelme, süreklilik kazanma şeklinde
tanımlamaktadır. Kurumlarla sosyal hizmet uygulamaması kurumların
kurumsallaşma süreçlerinin sağlıklı ve düzenli bir şekilde yürütülmesi ve kurum
kültürünün oluşturulmasında kurum çalışanlarının bu sürece uyum sağlamalarına
katkıda bulunur.
Örgütler, kurumsallık teorisinde çevreleri tarafından güçlü bir şekilde etkiye
maruz kalan açık sistemler olarak tanımlanmaktadır. Örgütler statik değildirler,
aksine iç ve dış çevrelerindeki değişimlere cevap vermek için devamlı evrim
geçirmektedirler. Sosyal bir varlık olarak kendilerini açık bir şekilde gösteren ve
çevrenin etkisiyle önem kazanan yapılar olarak ele alınmaktadırlar. Böyle
ortamlarda toplumsal açıdan inançlar ve kurallar sistemi ile oluşan yapılanma ve
uygulamalar; örgütlerin nasıl yapılandırılacağı ve başarıya nasıl ulaşacaklarına
odaklanır.
Organizasyonlar birden çok insan grubundan oluşmaktadırlar. Bu oluşumda
grupların birbirleri ile iletişim kurma kapasitesinin olması şarttır. Organizasyonun
yapı taşı insanlar ve onların rolleridir. Organizasyonlar, farklılaştırılmış görevleri
yerine getiren insan gruplarından oluşmaktadır. İnsanlar organizasyon içinde gerekli
fonksiyonları yerine getirmek için birbirleri ile etkileşim halinde olmak
zorundadırlar.
Organizasyonların bağlı olduğu çevreler, kurumsal çevre ve teknik çevre olarak
ikiye ayrılır.
1- Kurumsal çevre, detaylı karmaşık kurallardan ve isteklerden oluşmuştur.
Bu isteklerin kaynağını devlet tarafından yönetilen düzenli birlikler,
meslekler, ticari topluluklar, genel inanç sistemleri oluşturmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Organizasyonlar
aracılığıyla insanlar
yeteneklerini
genişletmekte ve
güçlerini
büyütmektedirler.
2- Teknik Çevre, örgütün pazarda değişime uğrayabilecek ürün ve hizmet
ürettiği çevredir. Kompleks teknolojiler ve değişim teknik çevrenin en
önemli özellikleridir. (Scott ve Meyer). Sosyal hizmet, kurumsal ve teknik
çevrenin organizasyona etkileri, sosyal ilişkileri ve sağladığı değişimleri
gözlemler.
Organizasyonlar sosyal ve ekonomik nedenlerle oluşurlar. Organizasyonlar
aracılığıyla insanlar yeteneklerini genişletmekte ve güçlerini büyütmektedirler.
Bunun yanında, bireyler ilgi alanı, doğaları, kapasiteleri, deneyimleri ve yetenekleri
açısından farklılık gösterirler. Bu farklılıkları bir araya toplayan, bunlardan bir güç
oluşturan ve verimli kullanımını sağlayan sosyal hizmet uzmanı organizasyonun
başarısını etkilemektedir. Sistem olarak organizasyonlar, çevrelerinden çeşitli
kaynakları alan, bu kaynakları işleyerek mal veya hizmet hâline getiren, bu mal ve
hizmetleri ileride yeniden kaynak sağlamak üzere çevresine veren birimler olarak
görülmektedir (Hage, 1980).
Her organizasyon kendi üyelerinin ihtiyaçları, beklentileri ve isteklerini
gidermeye yarayan belirli amaçlara ulaşmak için oluşturulmuştur. Organizasyon
çeşitleri şunlardır (Hicks & Gullett, 1974)
1- Servis organizasyonları: Hayır cemiyeti, halk okulu yönetim kurulu, park
ve hayvanat bahçesi komisyonları
2- Ekonomik organizasyonlar: Şirketler, mal sahipliği, ortaklıklar
3- Dinî organizasyonlar: Camiler, Kiliseler, mezhepler
4- Koruyucu organizasyonlar: Emniyet güçleri, askeri birlikler, itfaiye
5- Hükümet organizasyonları: Devlet yönetimi, şehirler, mahkemeler
6- Sosyal organizasyonlar: Kulüpler, dernekler, takımlar
Sosyalleştirme
Örgütsel sosyalleşme,
bir örgüte yeni katılan
ya da aynı örgütte farklı
bir işe geçen iş görenin,
kendisinden beklenen
tutum, değer ve
davranışları öğrenmesi
ve benimsemesi
sürecidir.
Örgütler karmaşık sosyal sistemlerdir. Hem örgütün hem de iş görenlerin
kendilerine özgü tutum, değer ve davranışları bulunmaktadır. Örgütsel amaçların
gerçekleştirilmesi, örgütsel ve bireysel tutum ve değerlerin uzlaştırılmasıyla
sağlanabilir. Sosyal hizmet uzmanı örgüt üyelerinin sosyalleşmesi ve uzlaşı
kültürünün oluşturulması için örgüt üyeleri üzerinde sosyal çalışmalar yapar.
Örgütsel sosyalleşme, bir örgüte yeni katılan ya da aynı örgütte farklı bir işe geçen
iş görenin, kendisinden beklenen tutum, değer ve davranışları öğrenmesi ve
benimsemesi sürecidir. Sosyal çalışmacının sosyalleştirme etkinliklerinin temel
amacı, iş göreni örgütün etkin bir üyesi konumuna getirmektir.
Örgütsel sosyalleşme, hem eski tutum ve değerlerin terk edilerek yenilerinin
kazanılmasını, hem de örgüt amaçlarının, bu amaçları başarmak için gereken
araçların, görevsel sorumlulukların, örgütsel değer ve normların öğrenilmesini
içerir. Kurumlarda bu çalışma sürecine oryantasyon dönemi denir. Sosyal hizmet
uzmanı kurum yöneticilerinin talepleri ve kurumun temel anlayış felsefesi
doğrultusunda kurum çalışanları ve yeni katılan üyeler üzerinde yapmış olduğu
çalışmalarla bu sürecin sağlıklı yürümesini ve kurumun bütünlüğünü korumayı
sağlar. Sosyal hizmet uzmanları, bireysel inanç ve değerlerin, örgütsel değerlerle
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Örgütsel sosyalleşme,
örgütün bireysel
boyutunun formal
boyutuyla
kaynaştırılması
sürecidir.
Sosyalleştirme yeni iş
görenin işe başlama
maliyetinin düşürür.
uyumlu olmasını sağlamak için bireylerin davranışlarını sistemli olarak
biçimlendirir.
Örgütsel sosyalleşme, örgütün bireysel boyutunun formal boyutuyla
kaynaştırılması sürecidir. Bu süreçte iş görenler, örgütsel değer ve normları
kabullenmeye ikna edilir. Değerler, normlar, beklentiler, özendiriciler ve bürokratik
yaptırımlar, örgütsel sosyalleşme sürecinde kullanılan mekanizmalardan bazılarıdır.
Örgütsel sosyalleşme, örgütün kültünü oluşturan, değerler, normlar, gelenekler ve
kuralları öğrenme, bunlara uyum sağlama sürecidir (Örgüt ve Örgütsel Kültür, ty).
Örgütsel sosyalleştirme örgüt yaklaşımları açısından, klasik anlamda
çalışanların örgüte en yüksek düzeyde katkı sağlamaları yönünde eğitilmeleri, insan
ilişkileri açısından çalışanların iş doyum düzeylerini en yüksek düzeye ulaştırma
yöntemidir. İnsan kaynakları açısından ise, çalışanların katkılarını güçlendirme ve
kaliteyi artırma aracılığıyla yükseltme yolu, sistem yaklaşımı açısından sistem dışı
öğelerin sistem içine aktarılması süreci, kültürel açıdan örgütün değer ve
normlarının aktarıldığı bir süreç ve son olarak post-modern açıdan bir uyum
sağlama ve sınırlara esneklik kazandırma sürecidir (Çalık, 2003).
Sosyalleştirmenin amacı, örgütsel çevrenin çeşitli yönleri hakkında,
performans beceri, insanlar, politikalar, örgütün dili, örgütün tarihi ve örgütsel
amaçlar ve değerler hakkında öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır. Örgütsel
sosyalleşmenin önemli amaçlarından birisi de örgüte sadakat ve bağlılığı
sağlamaktır (Kristof, 1996).
Kurumlarda sosyal hizmet uzmanı tarafından yürütülen sosyalleşme
faaliyetlerinin birey ve örgüt açısından birçok faydaları vardır. Bu faaliyetlerden
beklenen yararlar şöyle sıralanabilir (Yüksel, 1997):
1- Sosyalleştirme yeni iş görenin işe başlama maliyetini düşürür.
2- Sosyalleştirme yeni iş görendeki gerginliğin azalmasını sağlayarak işteki
başarısızlık korkusunu önler.
3- Sosyalleştirme işten ayrılmayı azaltır. Yeni işe başlayan kimse kendisini
istenmeyen, ihtiyaç duyulmayan, sevilmeyen biri gibi hissederse işi
terk etmek ister. Sosyalleştirme bu olumsuz duyguların olumlu
duygulara dönüştürülmesine yardım eder.
4- Sosyalleştirme yönetici ve iş arkadaşları açısından zaman tasarrufu
sağlar. Sosyalleştirme eğitimi verilmediğinde işe yeni giren, öğrenmek
istediklerini sürekli en yakın yöneticisine veya iş arkadaşlarına sorarak,
onların zaman kaybetmesine neden olur.
5- Sosyalleştirme iş hakkında gerçek beklentilerin oluşmasına, bireyde
olumlu tutumların geliştirilmesine ve bireyin iş tatminine ulaşmasına
yardımcı olur.
Örgütsel sosyalleşmenin beş temel özelliği vardır (Feldman & Arnold, 1983):
1- Sosyalleşmenin sürekliliği
2- Değer, tutum ve davranışların değişimi
3- Yeni işe, iş grubuna ve örgütsel uygulamalara uyum
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
4- Yeni iş görenler ile yöneticiler arasında karşılıklı etkileşim
5- Sosyalleşmede ilk dönemin analiz edilmesi
Kurumsal Danışmanlık
Kurumsal (örgütsel)
bağlılık bir kurum için
hayati bir
sorumluluktur.
Bireylerin örgüte
bağlılığı ne derece
fazlaysa örgüt de o
derece güç kazanır.
Sosyal hizmet uzmanı örgütsel danışmanlık hizmeti verir. Kurumsallaşmış
örgütlerde danışmanlık hizmetleri önemli bir gereksinim haline gelmiştir. Hâlen
çalışan, kuruma yeni katılan ve çalışanlar arasında uyum ve verim sorunu yaşayan
elemanların motivasyonunun ve iş ahlakının geliştirilmesi, kurum kültürünün ve
aidiyet duygusunun kazandırılması, sosyal sorumluluk bilincinin geliştirilmesi,
iletişim becerilerinin kazandırılması ve müşteri memnuniyetinin sağlanması için
hizmetler verilir.
Örgütsel danışmanlığın gelişmesiyle politikaların oluşturulduğu, ödüllendirme
ve kontrol sistemlerinin formüle edildiği yönetimin daha yüksek düzeyleri gibi
araştırmacıların geleneksel olarak erişimlerinin engellendiği alanlarda gözlem
yapma fırsatı ortaya çıkmıştır. Danışmanlar müracaatçıları için verdikleri hizmetin
bir yan ürünü olarak örgütsel olayları gözlemlediklerinde, gözlemin alanını
tanımlayan müşteri olsa bile, bunu biz “klinik” araştırma olarak düşünebiliriz
(Schein, 1987).
Danışman (Sosyal çalışmacı), sisteme müracaatçı tarafından tanımlanan
problemlerden yola çıkarak veriler toplar. Çok yönlü araştırma teknikleri
kullanılarak elde edilen veriler bir araya getirilir, bu taleplerden yola çıkarak
çalışanların eksikleri belirlenir, onlar hakkında iyileştirme çalışmaları yapılır ve
üretilen hizmetlerin verimliliği artırılır. Gerekirse çalışanlar çeşitli hizmet içi eğitim
seminerlerinden geçirilerek kişisel gelişimleri ve mesleki formasyonlarının
geliştirilmesi sağlanır. Yeni teknolojilerden, mal ve hizmet kalitesinin artırımına
yönelik tekniklerden ve güncel bilgilerden yararlanmaları sağlanır. Bu faaliyetler
sosyal hizmet uzmanı veya kurum danışmanının görevleridir. Uzman üstlendiği
fonksiyonları yerine getirdiğinde kurumun mal ve hizmet verimliliği artacak ve
profesyonel çalışma ortamı oluşacaktır.
Örgütsel Bağlılık ve Kurum Kültürü
Sosyal hizmet uzmanı çalıştığı veya danışmanlığını yaptığı kurumun
çalışanlarını ve müşterilerini kuruma bağlılık hususunda eğitmesi ve rehabilite
etmesi gerekir. Kurumsal (örgütsel) bağlılık bir kurum için hayati bir sorumluluktur.
Çalışan bireylerde olduğu gibi müşterinin kurumdan aldığı mal veya hizmetin
devamlılığını sağlamak ve potansiyel müşterilerin kuruma ilgisini uyandırmak
kurumun ayakta kalması için hayati önem taşımaktadır. Burada uzman, kısmi
halkla ilişkiler yapmaktadır. Kurumu tanıması ve tanıtımının yapılması ve aksak
tarafların düzeltilmesi, iç ve dış kamuoyunun sürekli canlı tutulması uzmanın
görevleri arasındadır.
Bireyin örgüte katılma, sadakat ve örgütsel değerlere inanç gibi unsurları
içeren psikolojik bağlılığını ifade eden örgütsel bağlılık bireyin örgütle
özdeşleşmesinin ve örgüte katılımının gücünü yansıtır. Bireyin örgütün hedeflerini
benimsemesi, örgütün amaç ve değerlerine güçlü bir şekilde inanması ve onları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
kabullenmesi, örgüt yararına daha fazla çaba harcama isteği ve örgüt üyeliğini
sürdürmek için güçlü bir istek duymasına neden olur. Örgütün yaşaması örgüt
içindeki bireylerin örgütten ayrılmamalarına bağlıdır. Bireylerin örgüte bağlılığı ne
derece fazlaysa örgüt de o derece güç kazanır. Çalışanın yüksek seviyede örgüte
bağlılığı, genelde hem örgüt hem de çalışan için olumlu bir etmendir. Bunların
olumlu sonuçları arasında çalışanın uzun süre örgütte kalması, sınırlı işi bırakma
isteği, sınırlı personel devri ve yüksek iş tatmini yer almaktadır. İş tatmini örgütsel
bağlılığın bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir (Altınbaş, 2008).
Mowday, Steers ve Porter’e göre örgütsel bağlılık üç özellik taşır. Bunlar:
1- Örgütün hedef ve değerlerine inanılması ve bunların kabulü
2- Örgüt yararına dikkate değer şekilde çaba gösterme isteği
3- Örgütün bir üyesi olarak kalabilmek için şiddetli istek duymak (Tepe,
2004) olarak ifade edilebilir.
Örgütsel bağlılığı
etkileyen faktörler;
irade, açıklık, geriye
döndürülmezlik,
görünürlük, kişisel
faktörler, örgütsel
faktörler ve örgüt dışı
faktörler olarak
sıralanmaktadır.
Örgütsel bağlılığı etkileyen faktörler irade, açıklık, geriye döndürülmezlik,
görünürlük, kişisel faktörler, örgütsel faktörler ve örgüt dışı faktörler olarak
sıralanmaktadır. Örgüte bağlılık üç boyutta gerçekleşir. Uyum, özdeşleşme ve
içselleştirmedir.
Kuruma bağlılığın sonucu kurum kültürünün oluşmasıdır. Bireyin kuruma
bağlılığı bir müddet sonra o kişinin kurum kültürünü benimsemesini sağlar. Etkisi
büyük ve karmaşık olan kurum kültürü, kurumun neyi temsil ettiğini, nasıl
kaynaklarını ayırdığını, kurumsal yapıyı, kullandığı sistemleri, çalıştırdığı insanları,
iş ve çalışanlar arasındaki uyumu, ortaya çıkan sonuçları ve ödülleri, problemler ve
olanaklar olarak neyi tanımladığını ve onları nasıl ele aldığını ifade etmektedir.
Sosyal hizmetin çalışma konularından olan kurumlarda çalışan kişilere kurumun
kimliğini benimsetmek, uyumunu sağlatmak, iş verimliğini artırmak kurum kültürü
açısından çok önemlidir. Çevrelerine ve kurumlarına çeşitli etkileri olan kurum
kültürü, güçlü bir hale geldiğinde kurumun strateji ve hedeflerini önemli ölçüde
destekleyebilmektedir ve kurum kimliğinin olumlu yönde gelişmesine katkıda
bulunabilmektedir (Okay, 2000:249). Kurum Kültürü, herhangi bir kurumun
(örgütün) kendi tarihi içinde, kurumda vazife alanların ortak bilgi ve kültür birikimi,
hâkim normları, ahlak anlayışları, örfleri, dünya görüşleri, insana yönelik bakış
açıları, değerleri, idrakleri, kendilerine has lisanları, sembolleri ve yorumları ile
birlikte meydana getirdiği tutum ve davranış birliğidir (Seyyar ve Genç, 2010)
Sosyal hizmet açısından Kurum kültürünün üç ana fonksiyonundan
bahsedilebilir (Okay, 2000):
1- Bütünleştirme Fonksiyonu: Kurum kültürü, çalışanların kurum ile
bütünleştirmesini kolaylaştırır.
2- Koordinasyon Fonksiyonu: Kurum kültürü belirli davranış talimatları sunar,
böylelikle davranışı yönlendirici etkide bulunur, hatta gerektiğinde koordine
eder.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
3- Motivasyon Fonksiyonu: Güçlü bir kurum kültürü yalnızca kuruluşun
genel ruh hâlini etkilemekle kalmaz, özellikle de çalışanların kurumlar için
olan anlayışlarının iyileştirilmesine katkıda bulunur.
Örgütsel kültür, örgüt üyelerine farklı bir kimlik veren ve örgüte bağlanmasına
yardımcı olan ve örgüt üyeleri tarafından paylaşılan iç değişkenleri sunmaktadır.
Örgütsel kültür, örgüt üyelerinin paylaştığı duygular, normlar, etkileşimler,
etkinlikler, beklentiler, varsayımlar, inançlar, tutumlar ve değerlerden
oluşmaktadır. Örgütsel kültür çalışma yaşamında güçlü bir değer mekanizmasıdır.
Örgütsel kültür örgüte ilişkin sadece bir betimleme değildir, örgütün kendi içindeki
bir betimledir (Örgüt ve Örgütsel Kültür, ty).
Sosyal hizmet açısından kurum kültürünün faydaları, çalışanlar arasında
sağlıklı bir sosyal ilişkinin oluşması, çalışanların kuruma uyumu, bir kimlik
kazanmaları ve iyi bir çalışma atmosferinin oluşmasını sağlamak olarak
görülmektedir.
Kurum ve İş Ahlakı
Her kurumun hizmet
alanı, organizasyon
yapısı, idarî ve moral
değerlerinin
standartları gereği
kendine has norm
davranışları ve ahlaki
kaideleri olması gerekir.
Kurumlar, güçlü bir
ahlâkî kültüre sahip
olabilmek için, işletme
ve yönetim çapında
ahlâk programları
düzenlemektedir.
Bir kurumun (örgütün; işletmenin, organizasyonun), faaliyetlerini etkili ve
sağlıklı bir biçimde veya huzurlu bir ortamda yürütebilmesi için, tespit ettiği ve
hayata geçirmek istediği bütün etik kaide ve değerlerdir. Mal ve hizmet arz eden
tüm kuruluşlar, kurumun ahlak ölçütlerine uymaları gerekir. Her kurumun hizmet
alanı, organizasyon yapısı, idari ve moral değerlerinin standartları gereği kendine
has norm davranışları ve ahlaki kaideleri olması gerekir. Sosyal hizmet uzmanı
veya kurum danışmanı bu ahlaki ölçütleri kurumu temsil eden tüm üyelere
uygulatması ve örgütsel davranış kalıplarını oluşturması gerekir. Toplumsal
sorunlardan bir tanesi de iş ahlakı konusunda yeterli hassasiyetlerin
oluşmamasıdır. Bu kriterleri iş ahlakı sistemi hâline dönüştürmesi
standardizasyona gitmesini sağlar. Bu standartlar işletme yöneticilerinin ve
çalışanlarının davranışlarını yönlendiren, onlara neyin iyi, neyin kötü olduğu
konusunda mesajlar veren, kurallara dönüşür ve kurumun şekillenmesine katkı
sağlar (Seyyar ve Genç, 2010).
Kurumlar, güçlü bir ahlaki kültüre sahip olabilmek için, işletme ve yönetim
çapında ahlak programları düzenlemektedir. Kurum içinde geliştirilen ahlaki
normların, çalışanların özel hayatlarında benimsedikleri, inandıkları değerlerle
çatışmamaları hâlinde, bir başka ifadeyle işverenlerle çalışanlar arasında bir
"müşterek ahlak"ın harmanlaştırılması hâlinde, çalışanların kuruma-işyerine ve işe
uyum sağlamaları her hâlükârda kolaylaşır. Diğer taraftan kurum içinde geliştirilen
farklı-yeni ahlaki anlayış ve değerlerin işçiler tarafından hoş karşılanması ve
içselleştirilmesi hâlinde, çalışma hayatının dışında da bir davranış ölçüsü olarak
yansıyabilir.
Kurum ahlakının tesisi için yöneticilerin, çalışanların ve kurumun sistem
ahlakının tesis edilmesi gerekir. Sosyal hizmet uzmanının örgüt ya da
organizasyonun meşguliyet ve faaliyet alanını, yapısını, işlevlerini, hareket tarzını
ve davranış kalıplarını bilerek çalışanları bu konuda yönlendirmesi ve eğitmesi
gerekir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
TOPLUMLA (MAKRO) SOSYAL HİZMET
Sosyal hizmet birey ve
grupların toplumla
bütünleşmesine
yardımcı olurken aynı
zamanda toplumdaki
değişimi hızlandırmak
ve değişim oluşturmak
çabasındadır.
Toplumla sosyal hizmet
uygulaması sosyal
hizmetin çekirdeğidir ve
ister genelci, ister
uzmanlaşmış, terapist
ya da aktivist olsun tüm
sosyal hizmet uzmanları
için gereklidir.
Sürekli bir arada yaşayan ve varlıklarını sürdürebilmek için birbirlerine
muhtaç olan, temel ihtiyaçlarının giderilmesinde ve sosyal sorunlarının
çözümlenmesinde iktisadi ve sosyo-kültürel alanda değişik vasıtalar, yöntemler,
örgütlenme ve düşünme biçimleri ortaya koyan insan topluluğuna toplum denir.
Bireyler grupları, gruplar da toplumu oluşturmaktadır. Buna göre herkes, bir
biçimde toplumdaki temel gruplardan birine katılmaktadır. Gruplar ve dolayısıyla
insanlar da bu bütünlük içinde birbirleriyle karşılıklı bağımlılık içinde olurlar.
Özellikle tarihi boyutuyla topluluktan farklı olarak toplum, daha çok kentsel ve
sanayi şartların belirlediği kanunların ve diğer resmî kaidelerin oluşturduğu büyük
kitledir.
Sosyal hizmet mesleği alanı itibarıyla topluma karşı bir takım sorumlulukları
vardır. Sosyal hizmet birey ve grupların toplumla bütünleşmesine yardımcı olurken
aynı zamanda toplumdaki değişimi hızlandırmak ve değişim oluşturmak
çabasındadır (Kut, 1988). Toplum, belirli bir coğrafya bölgesi üzerinde temel
ihtiyaçlarını karşılamak için örgütlenmiş, aralarındaki sosyal etkileşim ve iletişimi
düzenleyen kaideleri ve kurumlar bazında münasebetleri olan, benzerlerinden
göreceli de olsa farklı özellikler taşıyan, hem biyolojik, hem de kültürel olarak
kendisini yenileyecek mekanizmalara sahip olan çok sayıdaki insanın oluşturduğu
bir birlikteliktir. Bu birlikteliğin sağlıklı bir yaşam tarzına dönüşmesi, sosyal
sorunlarının azaltılması veya giderilmesi için sosyal hizmet sürekli uygulamalar
yapmaktadır.
Toplum şu özellikleri taşımaktadır: Toplumdaki insanlar, demografik bir
birimdir. Toplum, bu anlamda nüfustur. Ortak bir coğrafi mekânı paylaşan bir ulus
olmakla birlikte içinde bazen farklı etnik gruplar, yani topluluklar barındırır.
Sosyolojik olarak toplum, fonksiyonel olarak farklılaşmış aile, din, ekonomi, siyaset,
eğitim ve boş zaman değerlendirme olmak üzere temel altı kurumdan
oluşmaktadır. Kültürel boyutuyla toplum, birbirine benzer gruplardan oluşan,
fonksiyonel farklılaşmalara rağmen, örgütlenmiş ve işbirliği hâlinde bir sosyal
birimdir. Sosyal dayanışma ve sosyal münasebet açısından toplum, birincil gruptan
ziyâde ilişkilerin daha çok formel olduğu ikincil grup niteliği taşımaktadır (Seyyar ve
Genç, 2010).
Toplumları, sosyal bakımdan; geleneksel toplum, çağdaş toplum, otoriter
toplum, asosyal toplum, sosyal toplum, siyasî bakımdan; bağımsız toplum, federal
toplum, demokratik toplum, totaliter toplum, açık toplum, kapalı toplum, İktisadî
Bakımdan; gelişmiş toplum, gelişmekte olan toplum, Kültürel Bakımdan; ilerici
toplum, gerici toplum, dışa açık veya kapalı toplum, ilkel toplum, dindar toplum,
ideal toplum, ahlaklı-ahlaksız toplum, çoğulcu toplum veya çok kültürlü toplum
şeklinde sınıflandırabiliriz. Bu kadar çeşitli toplumların elbette örtüşmeyen tarafları
olacaktır.
Toplumla çalışma sosyal alanların insanî ilişkilerle yoğunlaşmasını, akraba ve
komşuluk ilişkilerinin oluşturulmasını sağlayamaya yönelik sosyal müdahale ve
destek hizmetlerinin bütünüdür. Toplumla sosyal hizmet uygulaması sosyal
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Sosyal hizmet uzmanı
uygulama yaptığı
toplumun yapısı
hakkında kapsamlı
bilgiye sahip olmak ve
toplulukları
tanımlayabilecek
mesleki kapasiteye
sahip olması gerekir.
hizmetin çekirdeğidir ve ister genelci, ister uzmanlaşmış, terapist ya da aktivist
olsun tüm sosyal hizmet uzmanları için gereklidir. Toplumla sosyal hizmet
uygulaması, demokratik toplum düzenini sağlamak ve her türlü ayrımcılığı önleyici
tedbirleri almak suretiyle sağlıklı, tutarlı, bilinçli toplumlar oluşturmayı hedefler.
Toplumla sosyal hizmet uygulaması, toplumdaki grupların, örgütlerin ve kurumların
davranış kalıplarını ya da insanların bu sistemlerle ilişkilerini ve etkileşimlerini
değiştirmek için, sosyal hizmet uygulama becerilerinin hayata geçirilmesidir
(Duyan, 2008).
Toplumla sosyal hizmet uygulamalarının ağırlıklı bölümü toplum
merkezlerinde uygulanmaktadır. Toplum merkezleri 13. ünite de ayrıca
anlatılacaktır. Toplumla çalışma sosyal refah amaçları için toplumda değişiklik
yaratmayı hedef alan ve bu yöndeki çalışmaların en etkin bir biçimde toplumun
demokratik katılımı ile gerçekleşeceğine inanan bir sosyal hizmet yöntemidir
(Koçyıldırım, 1999).
Toplumla sosyal hizmet uygulamasının amaçları: Toplumun yaşam
kalitesini geliştirmek, savunuculuk yapmak, insani sosyal ve ekonomik kalkınmayı
sağlamak, yeni hizmet ve programları planlamak, hizmetleri bütünleştirmek,
siyasal ve sosyal aksiyon ile sosyal adaleti gerçekleştirmektir (Duyan,2008).
Toplumla sosyal hizmet uygulamasının hedefleri: Bireylerin ve grupların
örgütlenme becerilerini ve yeteneklerini geliştirmek, toplum kaynaklarını daha
ulaşılabilir kılmak, katılımın artırılması için planlama yapmak, sosyal ve ekonomik
katılımı toplum gruplarıyla bağlantılandırmak ve toplum sorunlarının çözümü için
kapsamlı eş yönetimler oluşturulması için savunuculuk yapmaktır (Duyan, 2008).
Sosyal hizmet uzmanının etkin görevleri: Kamusal yararı zedeleyen ve sosyal
barışı tehdit eden sosyal olayların cereyan etmesini engelleyen, katılımcı
demokrasi, yani halkın katılımını da içeren sosyal projeler üretmek ve toplumdaki
sosyal hayatın kalitesini artırmak. Toplumsal birliğin sağlanmasını temin etmek.
İnsan ve grup davranışlarını toplumsal normlar doğrultusunda yönlendirmek.
Kişilere sosyokültürel meşguliyet imkânları (mesleki eğitim ve beceri kursları vb.)
sağlamak.
Topluluklar içerisinde üretim merkezlerini, alıveriş ve ticaret merkezlerini,
politik merkezleri, kültürel merkezleri, sağlık ve eğlence merkezlerini ve diğer
şehirleri barındırmaktadır. Tüm bu merkezlerin ve farklı yapılanmaların beraberce
oluştuğu toplumlarda bir takım sosyal sorunların olması kaçınılmazdır. Sosyal
hizmet uzmanları bu sorunların belirleyerek her sorunu kendi içinde yorumlayarak
sistem yaklaşımı, bütüncül değerlendirmek üzere genelci, küçüklük-büyüklük
ölçütleriyle ve çevre koşullarını dikkate alarak ekolojik sistem yaklaşımını
kullanarak çözmek ve toplumsal gelişmenin sağlanmasına yardımcı olmak
durumundadır.
Küçük, izole olmuş, okuma yazma oranı düşük, homojen ve grup
dayanışmasının yüksek olduğu geleneksel topluluklar ile okuma yazma oranı
yüksek toplumsal yapının heterojen ve grup dayanışmasının zayıf olduğu şehir
topluluklarında sosyal hizmet uygulamaları farklılıklar göstermektedir. Cemaat tipi
toplum ile cemiyet tipi toplumlarda sosyal sorunlar ve sorun alanları arasında
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Özürlülere dönük sosyal
rehabilitasyon
hizmetlerinin toplumun
değişik kesimlerinden
destek alarak
yürütülmesidir.
farklılıklar ve ayrışmalar görülmektedir. Sosyal hizmet uzmanı uygulama yaptığı
toplumun yapısı hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmak ve toplulukları
tanımlayabilecek mesleki kapasiteye sahip olması gerekir.
Toplum yararına hizmetler alanında uzman olan sosyal çalışmacılar, özellikle
sosyal patlamaya hazır veya toplumsal gerginliklerin yoğun olduğu mahallelerde
veya bölgelerde aktif olarak görev alırlar. Etnik veya dinî azınlıkların yanında
işsizlerin veya multi-kültürel toplulukların yoğun olduğu mahallelerde,
gecekondularda veya gettolarda sosyokültürel teşvik programları uygulayan sosyal
çalışmacılar, böylece insanların suç işlemelerinin önüne geçerler hem de sosyal
uyumuna yönelik önemli katkılarda bulunurlar.
Toplumla sosyal hizmet uygulamaları daha çok toplum merkezleri aracılığı ile
yürütülmektedir. Toplum merkezlerinin temel amacı insanları birbirleriyle
kaynaştırmak, işbirliğini ve sosyal dayanışmayı teşvik ve tesis etmektir. Sosyal
hizmet kişi, grup ve toplumların ruhsal, fiziksel ve toplumsal yönden mümkün olan
en yüksek refah seviyesine çıkmasını amaç edinmektedir.
Toplumla sosyal hizmet uygulamalarının bir ayağı da toplum temelli
rehabilitasyondur. Özürlülere dönük sosyal rehabilitasyon hizmetlerinin toplumun
değişik kesimlerinden destek alarak yürütülmesidir. Özürlü fertleri toplum
düzeyinde ele alarak, toplum kalkınması kapsamında ailelerin, yerel
yönetimlerinin, meslek kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin ortak çabası ile
onların rehabilitasyonu, sosyal uyumu ve fırsat eşitliğini sağlayan multi-disipliner
ve multi-sektörel bir stratejidir. Özürlü fertlerin toplumda eşit haklardan
yararlanması için, mevcut kaynakların harekete geçirilmesini, çevre ve toplumun
özürlü fertlerin yaşamasına uygun şekilde düzenlenmesini sağlayan bir yaklaşımdır.
Bu yaklaşım özürlüleri toplum hayatına kazandırmayı amaçladığı gibi özürlü
olmayanların özürlülere dönük sosyal sorumluluk şuurunu artırmakta ve toplumu
bu konuda bilinçlendirmektedir (Seyyar ve Genç, 2010).
Sosyal hizmet toplumun yoksulluk, işsizlik, ayrımcılık, sosyal dışlanmışlık,
sosyal haklardan mahrumiyet, kentleşme sorunları, ekonomik, sosyal, kültürel ve
demografik sorunlarının çözümünde uzman meslek elemanları ile kalıcı ve
profesyonel çalışmalar yapmak suretiyle toplumsal huzur, sükûn ve refahı
sağlamayı hedefler. Bu uygulama esnasında sorunlarla ve sorun alanlarıyla bağlantı
kurma, sorunu tanımlama, öz değerlendirme yapma, toplumu değerlendirme,
farklılıkları belirleme, sorunları ayrıştırma, müdahaleyi planlama ve uygun zaman
ve zeminde uygulama yapma, elde edilen çıktıları değerlendirme ve uygulamayı
sonlandırma süreci takip edilir ve olumlu neticeler alınır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Özet
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
•Sosyal hizmet mesleği ve çalışanları sosyal vakalara müdahale ederken bireyin
içinde bulunduğu durumu dikkate alarak eylemlerini gerçekleştirir. Vaka incelemesi
ve yönetimini bireylerle, ailelerle, gruplarla, örgütlerle ve toplumla yaptığı sosyal
hizmet uygulamalarıyla gerçekleştirir. Bireylerle sosyal hizmet çalışmaları onuncu
ünitede işlenmiştir. Toplumun temelini oluşturan ailenin refahı ve aile içi sorunların
çözümü sosyal hizmetin önemli bir uygulama alanıdır. Aile danışmanlığı ve aile
terapi çalışmalarıyla ailenin huzur ve refahını hedefler ve aile içi şiddet, iletişimsel
ve sosyal sorunların çözümüne yönelir.
•Grup çalışmaları sosyal hizmette kişilerin sorunlarının incelenmesinde ya da uyum
sürecinde ve sosyalleşmesinde önemli bir alandır. İnsanların bireysel yaşama
şansları yoktur. Herkes bir şekilde bir grubun üyesi olup, grubun taşıdığı değerlerle
donanımını sağlayıp kendisini ifade etme, ispat etme ve gerçekleştirme ihtiyacı
duyacaktır. Gruba uyum sorunu yaşayan ya da grupta sorun çıkaran bireylere
sosyal hizmet uzmanı tarafından terapi hizmetleri verilerek sorun çözme işlevi
yerine getirilir.
•Örgütlerle sosyal hizmet uygulaması ile kurum kültürü, mesleki eğitim, iş ahlaklı,
örgütsel bağlılık ve organizasyon eksikliklerini gidermek, çalışanlardan üst seviyede
performansla verim almak, örgüte adaptasyon sorunu yaşayanların uyumunu
gerçekleştirmek gibi uygulamalar yaparak bireylerin güçlendirilmesi ve
geliştirilmesi sağlanır. Toplumla sosyal hizmet uygulamaları ile toplumsal
bütünlüğün sağlanması, yaşam kalitesinin artırılması ve toplumsal yeteneklerin
açığa çıkarılması hedeflenir ve sosyal hizmet uzmanı savunuculuk rolünün gereğini
yapar.
•Tüm bu çalışma alanlarındaki uygulamalarda öncelikle sorun tanımlaması, ön
değerlendirme yapma, yapılacak müdahaleyi planlama, uygulama, son
değerlendirme, çalışmayı sonlandırma ve sonuçları izleme süreci takip edilir ve
çözümler değerlendirilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aile fertlerinin değişik sosyal risklere ve aile içinden veya dışından
kaynaklanabilen değişik tehlike ve tehditlere karşı devletçe güvence altına
alınmasına ne denir?
Değerlendirme sorularını
sistemde ilgili ünite
başlığı altında yer alan
“bölüm sonu testi”
bölümünde etkileşimli
olarak
cevaplayabilirsiniz.
a) Ailenin tanımı
b) Ailenin korunması
c) Ailenin sosyal güvenliği
d) Aile refahı
e) Aile içi ilişkiler
2. Aşağıdakilerden hangisi Brody ve Nair’in örgüt sınıflandırmasından biri
değildir?
a) Sosyal içerikli kuruluşlar
b) Tek bir hizmeti sunan ya da çok sayıda hizmeti aynı anda veren
kuruluşlar,
c) Hükümete bağlı kurum ve kuruluşlar
d) Kâr amacı güden kuruluşlar
e) Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar
3. Ailenin desteklenmesi amacıyla özellikle sosyo-ekonomik yönden sıkıntı
içinde olan aile fertlerine yapılan maddi yardım ve psiko-sosyal hizmetlere
ne ad verilir?
a) Çözüm üreten hizmetler
b) Uygulamaya yönelik hizmetler
c) Yardımcı hizmetler
d) Aile refahı hizmetleri
e) Koruyucu hizmetler
4. Aşağıdakilerden hangisi üyelerin duygusal ve toplumsal gereksinimlerini
odak alan tedavi grupları türlerinde değildir?
a) Gelişme
b) Terapi
c) Yönlendirme
d) Sosyalleştirme
e) Destek Grupları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
22
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
5. Çağdaş toplum, otoriter toplum ve asosyal toplum hangi bakımdan toplum
türüne gitmektedir?
a) Psikolojik Bakımdan
b) Siyasi Bakımdan
c) İktisadi Bakımdan
d) Kültürel Bakımdan
e) Sosyal Bakımdan
Cevaplar: 1.B, 2.A , 3.D, 4.C, 5.E
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
Altınbaş, B. (2008). Örgütsel Bağlılık Ve Örgütsel Vatandaşlık Arasındaki İlişki Ve Bir
Uygulama. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi , Yıldız Teknik Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Bilgeseven, A. K.(1995). Genel Sosyoloji. İstanbul: Filiz.
Bulut, I. (1999). Aile Tedavisi ve Sosyal Grup Çalışması. Prof. Dr. Sema Kut’ a
Armağan Yaşam Boyu Sosyal Hizmet. Ankara: HÜ Sosyal Hizmet Yüksek
Okulu.
Çalık, T. (2003). İş görenlerin Örgüte Uyumu (Örgütsel Sosyalleşme). Türk Eğitim
Bilimler Dergisi, 1(2).
Duyan, V. (2003). Sosyal Hizmetin İşlev ve Rolleri. Toplum ve Sosyal Hizmet Dergisi,
14(2). Ankara: Hacettepe Ün. Sosyal Hizmetler Yüksekokulu.
Duyan, V. (2010). Sosyal Hizmet Temelleri Yaklaşımları Müdahale Yöntemleri.
Ankara: Aydınlar.
Duyan V., Sayar, Ö., Ö. ve Özbulut, M. (2008). Sosyal Hizmeti Tanımak ve Anlamak.
Ankara: Öncü.
Feldman, D. C., & Arnold, H. J. (1983). Managing Individual and Group Behavior in
Organizations. New York: McGraw- Hiil Book Company
Güney, S. (2009). Davranış Bilimleri. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Hıcks, H. G., & Gullett, C.R. (1974). Modern Business Management. A Systems and
Environmental Approach. New York: Mc Graw Hill series in management
Hage, J. ( 1980). Theories of Organizations. Form, Process and TransformationNew
York: A Wiley-Interscience Publication, John Wiley and Sons.
Kızılçelik, S. ve Erjem, Y. (1994). Açıklamalı Sosyoloji Terimleri Sözlüğü. Ankara:
Atilla Kitabevi.
Kristof, A. L. (1996). Person-Organization Fit: An Integrative Review of its
Conceptualizations, Measurement, and Implications. Personel Psychology,
49(1).
Koçel, T. (2003). İşletme Yöneticiliği (9. Baskı). İstanbul: Beta.
Koçyıldırım, Ş. (2001). Toplum Merkezleri ve Sosyal Hizmet Uygulamaları. Sosyal
Hizmet Sempozyumu, 1999. Ankara: Hacettepe Ün.Sosyal Hizmet
Yüksekokulu .
Kongar, E. ( 1972). Sosyal Çalışmaya Giriş. Ankara: Sosyal Bilimler Derneği.
Kut, S. (1988). Sosyal Hizmet Mesleği Nitelikleri, Temel Unsurları, Müdahale
Yöntemleri. Ankara.
Okay, A. (2000). Kurum Kimliği. Ankara: Media Cat Kitapları.
Örgüt ve Örgütsel Kültür. (ty). Örgüt ve Örgütsel Kültür Erişim.
http://www.belgeler.com/blg/e/orgut-ve-orgutsel-kultur adresinden 12
Haziran 2011 tarihinde erişilmiştir.
Schein, E. H. (1987). The Clinical Perspective İn Fieldwork. Beverly Hills, CA: Sage.
Scott, W. R., & Meyer, J. W. (1983). The Organizational Of Societal Sectors:
Propositions and Early Evidence. In: Walter W. Powell ve Paul J. DiMaggio,
The New Institionalism In Organization Analysis, Chicago The University of
Chicago Press.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
24
Sosyal Hizmette Aile, Grup, Örgüt ve Toplumla Çalışma
Seyyar, A. ve Genç, Y. (2010). Sosyal Hizmet Terimleri: Ansiklopedik Sosyal
Pedagojik Çalışma Sözlüğü. Adapazarı: Sakarya Yayıncılık.
Silah, M. (2005). Sosyal psikoloji Davranış Bilimi. Ankara: Seçkin.
Tepe, A. (2004). Örgütsel İletişimin Örgütsel Bağlılığa Etkisi. Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi , İstanbul.
Tomanbay, İ. (1999). Sosyal Çalışma Sözlüğü. Ankara:Selvi.
Turan, N. (2009). Sosyal Kişisel Çalışma. Ankara: Aydınlar .
Yülsel, Ö. (1997). İnsan Kaynakları Yönetimi. Ankara: Gazi.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
25
Download