M. Meclîsi B : 58 nın Eylül ayında ise 105 milyar liraya yükselmiştir. Para arzı artışında, emisyon hacmi artışında olduğu gibi enflasyonist baskıyı artırıcı bir tarzda gelişme vardır. Para arzı artışı oranının 1975 yılı sonunda •% 28'e ulaşacağı tahmin olunmaktadır. Cephe Hükümeti para politikası bakımından da enflasyonist baskıyı artırıcı bir politika izlemiştir. Kredi politikasına gelince: 1975 yılında banka kredilerinin verimsiz alanlarda yoğunlaşması devam etmiştir. Tasarrufların malî aracı kuruluşlarda artan bir şekilde toplanmasını sağlayıcı bir uygulama geti­ rilememiştir. Kamu sektörü harcama ihtiyaçları nor­ mal kaynaklardan karşılanamamıştır. Bu yüzden ka­ mu sektörü, devamlı bir şekilde Merkez Bankası kay­ naklarına başvurmak zorunda kalmıştır. Özel sektöre yönelen Merkez Bankası kredilerinde ise mutlak azal­ malar olmuştur. Döviz rezervlerinde çok büyük eri­ meler meydana gelmiştir. Dövize çevrilir mevduata gelince : Demin de ifa­ de ettim, dövize çevrilir mevduat ilk defa 1971 yılın­ da uygulanmış, bu hesaplarla iki yıl içinde 480 mil­ yon dolarlık döviz getirilmiştir yurdumuza. 1973 yı­ lında, zannedersem Maliye Bakanlarından Ziya Müezzinoğlu, - ki, kendisini burada takdirle anıyorum dövize çevrilir mevduatın, memleketimizin geleceğini ipotek altına aldığını gördüğü için, bu dövize çevri­ lir mevduat hesaplarının durdurulması hakkında ka­ rar almış ve uygulamıştır. Cephe Hükümeti işbaşına gelir gelmez, 8 . 5 . 1975 tarihinde dövize çevrilir mevduat hesaplarını açabil­ me imkânını sağlamış ve hatta bunu teşvik etmiştir. Arkadaşlar, aslında dövize çevrilir mevduat hesa­ bının açılmasında bir asil gaye mevcut idi; bunu in­ safla belirtmek isterim. Dışardaki Türk işçilerinin paralarını Türkiye'ye getirmek, döviz olarak getir­ mek maksadıyle dövize çevrilebilir mevduat hesapları açılmıştı. Fakat heyhat ki, durum böyle olmamış­ tır. Dövize çevrilebilir mevduat hesabı sebebiyle işçi paraları memleketimize döviz olarak gelmemekte, buna mukabil Avrupa para piyasasında birtakım fa­ izcilerin, spekülatörlerin büyük faizlerle verdikleri paralar Türkiye'ye döviz olarak gelmektedir. Böyle­ likle Türk ekonomisinin geleceği de ipotek altına alınmaktadır. Şöyle ki, dövize çevrilir mevduat hesa­ bı dolayısıyle bir milyar doların üzerinde para gel­ miş, 15 milyar TL. civarında. Burada, Avrupa para piyasasından, Maliye Bakanının da dün itirafı oldu; Maliye Bakanına yetki verilmiş % 1,75 daha fazla faiz verme yetkisi tanınmış. Yani biz dışarıdan dö­ vize çevrilebilir mevduat aldığımız takdirde Avrupa 17 . 2 . 1976 O :1 bankalarının verdiğinden % 1,75 olarak fazla faiz veriyoruz. Bununla kalmadı, % 2 de aracıya veriyo­ ruz, o hesapları bulanlara veriyoruz. Bununla arka­ daşlar, Türk işadamları Derneğinin yaptığı hesaplara göre, dövize çevrilir mevduat hesaplarına ödenen faiz miktarı % 27'yi bulmuştur. Arkadaşlar, % 27 ile döviz bulup, bu memlekete getirip, kalkınmayı sağlamak mümkün değildir; o da 1 yıl vade ile, 1,5 yıl vade ile. Dövize çevrilir mevduatın bir çirkin yö­ nü daha var. Burada Saym Bakanı açıklamaya davet ediyorum. Hükümet bir ketumiyet içerisinde; 1975 yılında ne kadar. dövize çevrilir mevduat gelmiştir, bu dövize çevrilir mevduat hangi bankaların aracı­ lığı ile gelmiştir ve kimlere verilmiştir? En büyük mevduatı, soyadı Demirel olan bir şahıs almış mıdır, var mıdır? Bunların gelip burada açıklanması lâzım­ dır. Dövize çevrilir mevduatın kaymağını kim ye­ miştir? 1973'te dövize çevrilir mevduat hesapları dur­ durulduğunda Adana Sanayi Odası niçin kıyam et­ miştir; Adana Sanayi Odasının hangi mensupları telgraflar çekip Cephe Hükümetini kutlamıştır? Bun­ ları öğrenmek mecburiyetindeyiz. Aksi halde bu ko­ nuda da araştırma önergesi getirmek zaruretini De­ mokratik Parti Grupu hissedecektir. Aziz arkadaşlarım, dövize çevrilir mevduat konu­ sunda bugünlerde Hükümetin kafasını iki şey meş­ gul ediyor. Daha fazla dövize çevrilir mevduat nasıl elde edebilirim; çünkü, dış ticaret açığı büyü­ müş, cari işlemler açığı büyümüş, işçi dövizleri gel­ miyor, turist dövizleri gelmiyor, ithalât fazla, ihracat yapılamıyor. Daha fazla dövize çevrilir mevduat na­ sıl elde edebilirim sancısını Hükümet karnında taşı­ yor; bir. tkinci sancı da şu; vadesi gelmiş olan dövize çev­ rilir mevduat hesabı 1976 yılında kapatılacak; bun­ lara biraz daha prim vererek bunları ne kadar uza­ tabilirim tarzında arkadaşlar, Hükümet karnında bunu taşımaktadır. Ne oluyoruz arkadaşlar; düyunu umumiye devri mi yaratıyoruz? Dövize çevrilir mev­ duat hesaplarının ticarî maksatlarla,. yatırımlara de­ ğil, spekülatif maksatlarla kullanıldığı hesaba katıldı­ ğı takdirde; «Olmaz olsun böyle para» diyeceğimiz gelmektedir. Arkadaşlar, açıkça beyan etmek istiyorum: Bizim ideolojik tutkularımız yok. Cari işlemler dengesi açık vermesin, dış ticaret dengemiz açık vermesin diye kalkınmadan vazgeçemeyiz. İcabında dış borçlanma­ ya gideceğiz. Hükümete, demokratik sağın temsilcisi olarak tavsiyemiz odur ki, öyle % 27 faizlerle dövi- — 184 —