KOMPLEMAN C3 ve C4 Complement components; C3; C4; Kompleman 9 proteinden oluşan immün sistemin önemli bir parçasıdır. C3 kompleman sisteminin 3. proteinidir. C3 ve C4 en sık bakılan kompleman proteinleridir. Kompleman proteinleri immün sistemin takibinde, otoimmün hastalıkların aktivitelerini izlemekte ve tedaviye verdikleri cevapları görmekte kullanılır. Örneğin Lupus Eritematozus hastalığının aktivasyonunda C3-C4 düşer, tedaviyle yükselir. Normal değer: C3 için normal değer : 75-135 mg/dl . C4 için normal değer: Erkek: 12 to 72 mg/dL Kadın: 13 to 75 mg/dL Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman nelerdir? seviyesini arttıran hastalıklar Bazı kanserler, Bazı enfeksiyon hastalıkları, Ülseratif kolit sırasında kompleman seviyesi artar. Kompleman nelerdir? C3 seviyesini düşüren Ağır enfeksiyonlar, Sepsis, Sistemik mantar hastalıkları, Sıtma gibi Paraziter hastalıklar, hastalıklar Otoimmün hastalıkların alevlenme dönemleri, Sistemik Lupus Eritematozus Paroksismal noktürnal hemoglobinüri, Şok, Lupus nefriti, Hepatit ler, Glomerülonefrit gibi böbrek hastalıkları, Siroz, Herediter anjioödem, Böbrek transplant rejeksiyonu, Kötü beslenme sırasında C3 ve C4 düşer. Kompleman proteinleri iltihabi olaylar sırasında sırayla aktive olarak birbirlerine yapışır ve zararlı maddelerin ortadan kaldırılması için immün sistemi harekete geçirirler. Örneğin: Aktive olmuş kompleman sistemi bakterinin zarını delerek ölmesini sağlar. KOMPLEMAN Complement; Kompleman immün sistemin yardımcı proteinleridir, 9 adet proteinden oluşur C1 den C9 a dek adlandırılır. İltihabi reaksiyonlarda yer alır test kanda ve diğer vücut sıvılarında bakılır. Total kompleman aktivitesi ( CH50, CH100) kompleman sisteminin tamamını test etmekte kullanılan laboratuar testleridir. C3 ve C4 en sık test edilen kompleman proteinleridir. Kompleman testi neden istenir? Kompleman testi immün sistemin hastalıklarının takip edilmesinde özellikle otoimmün hastalıkların alevlenmelerini tespit ve tedaviye verdikleri cevabı ölçmek için istenir. Örneğin bir Sistemik Lupus Eritematozus hastasında aktif dönemde C3- C4 düşük bulunur, tedavi ile seviye yükselir. Kompleman sistemi vücudun her yerinde aynı değildir örneğin romatizma da kanda kompleman seviyesi normal hatta yüksek bulunurken iltihaplı eklem sıvısında çok düşük bulunur. Ağır enfeksiyonlar sırasında C3 kompleman düşer. C3 alternatif kompleman sisteminin göstergesidir ve sıtma gibi Paraziter hastalıklar ve ağır mantar hastalıklarında da düşer. Kompleman seviyesinin normal değeri nedir? Total kan kompleman seviyesi : 41 ila 90 hemolitik unit C1: 16 to 33 C3: Erkek: Kadın: C4: Erkek: Kadın: mg/dL 88 ila 252 mg/dL 88 ila 206 mg/dL 12 ila 72 mg/dL 13 ila 75 mg/dL Not: normal değerler gösterebilir. Kompleman nelerdir? laboratuarlar seviyesini arasında arttıran değişiklik hastalıklar Bazı kanserler, Bazı enfeksiyon hastalıkları, Ülseratif kolit sırasında kompleman seviyesi artar. Kompleman seviyesini düşüren hastalıklar: Siroz, Glomerülonefrit gibi böbrek hastalıkları, Herediter anjioödem, Hepatit, Böbrek transplant rejeksiyonu, Lupus nefriti, Kötü beslenme, Sistemik Lupus Eritematozus alevlenmeleri sırasında kompleman düşer. Kompleman proteinleri iltihabi olaylar sırasında sırayla aktive olarak birbirlerine yapışır ve zararlı maddelerin ortadan kaldırılması için immün sistemi harekete geçirirler. Örneğin: Aktive olmuş kompleman sistemi bakterinin zarını delerek ölmesini sağlar. HEPATİT TARAMASI Hepatit taraması sırasında en sık görülen viral hepatitlerin taraması yapılmaktadır. Hepatit Check Up programı aşağıdaki laboratuar testlerini içerir. Testler: • • • • ANTİ HAV TOTAL, HBs Ag, ANTİ HBs, ANTİ HCV. Bu testlerle ; • • • • • Hepatit A, Hepatit B ve Hepatit C geçirip geçirmediğiniz, Geçirdiyseniz bağışıklık kalıp kalmadığı, Aşıya ihtiyacınız olup olmadığı, Taşıyıcı olup olmadığınız, Kronik Hepatit olup olmadığınız anlaşılmaktadır. HEPATİT B Serum Hepatiti; Hepatit B virüsü ile meydana gelen karaciğer enfeksiyonudur. Hepatit B ye bağlı sarılıkların bir kısmı kronikleşir. Altı aydan uzun süren Hepatit B enfeksiyonu kronikleşmiş kabul edilir. Kronik Hepatit B enfeksiyonu birçok probleme neden olur: Kronik karaciğer iltihabı, Siroz, Karaciğer yetmezliği, Karaciğer kanseri, Ölüme yol açabilir. Hepatit B virüsü nasıl bulaşır? Hepatit B virüsü hasta kişilerle temas ile bulaşır. Hasta yada taşıyıcı kişilerin vücut çıkartıları hastalığı taşır. Özellikle: Kan, Sperm (Semen), Vajina salgıları, Tükürük virüsü bol miktarda taşır. Bu salgılarla temas etmek ile hastalık bulaşır. Hepatit B hastalığının en sık bulaşma yolları: • Cinsel temas, • Temiz olmayan aletler ile yapılan; o Manikür, o Pedikür, o Dövme, o Cerrahi müdahale, o Diş müdahalesi, o Endoskopi, • Taşıyıcı kişi ile aynı evde yaşamak en sık görülen bulaşma yollarıdır. Hamilelik sırasında virüs bebeğe bulaşmaz, ancak doğum sırasında doğum kanalından geçerken bebeğe bulaşır. Bu nedenle hasta yada taşıyıcı anneden doğan bebeklerin doğumdan hemen sonra aşılanması ile korunması mümkündür. Bütün hamilelerin doğum öncesinde hepatit B testi yaptırmaları gerekir. Hepatit B sulardan, gıdalardan, havadan, bulaşmaz. Kimler Hepatit B için risk altındadır? Hepatit B virüsü dış ortamda uzun süre canlı kalabilir. Kişiden kişiye kolayca bulaşabilir. Hepatit B hastası yada Hepatit B taşıyan kişi ile cinsel temasta bulunmak, Kirli aletleri paylaşmak ( diş fırçası, jilet, ustura, enjektör vb. ), Hepatit B taşıyan biri ile aynı evi paylaşmak, Hasta salgıları ile temasın yoğun olduğu meslek çalışanları, Laboratuar çalışanları, Hemşireler, Doktorlar, Diş hekimleri, İtfaiyeciler, Polisler, Askerler, Mahkumlar ve hapishane çalışanları, Hastane çalışanları, Hepatit B hastalığının yoğun olarak bulunduğu yerlere seyahat etmek, Hemodiyaliz hastaları Hepatit B hastalığı yönünden risk altındadır. Bu kişilerin aşı ile hepatit B virüsünden korunmaları gerekir. Hepatit B belirtileri nelerdir? Hastalık virüs bulaştıktan 3 ila 6 ay sonra ortaya çıkar. Birçok hastada hafif gribal şikayet dışında bir şey görülmez. En sık görülen şikayetler: Göz aklarında ve ciltte sarılık, Halsizlik, yorgunluk, çabuk sürebilir), Karaciğer bölgesinde ağrı, İştah kaybı, Bulantı, kusma, Eklem ağrıları, yorulma ( aylarca Hafif ateş, İdrarda koyulaşma, dışkı renginde açılma, Kaşıntı, Döküntü. En sık görülen şikayetlerdir. Hastalık genellikle bir iki ayda kendi kendine düzelir. Altı aydan uzun süren Hepatit B kronikleşmiş kabul edilir. Hepatit B nasıl teşhis edilir? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Birçok vakada sarılık görülmediği sadece halsizlik ve eklem ağrıları görüldüğü unutulmamalıdır. Hepatit B kesin teşhisi laboratuar incelemeleri ile konur. Hepatit B düşünülen her hastadan aşağıdaki testler istenir: HBs Ag, Anti Hbs, Anti HBc IgM, SGOT, SGPT, Gama Glutamil Transferaz, Laktat Dehidrogenaz, Hemogram, Protrombin zamanı, CRP, Sedimantasyon. Hepatit B takibi ve karaciğerdeki harabiyetin düzeyi laboratuar testleri ile takip edilmelidir. Altı aydan uzun süren Hepatit B kronikleşmiş kabul edilir. Bu durumda tedavi planlaması amacıyla aşağıdaki testler istenir: Hepatit B tip tayini, HBV DNA PCR testleri istenir, Karaciğer biyopsisi: Kronik hepatit B hastalığında karaciğerdeki harabiyet karaciğer biyopsisi ile tespit edilir. Hepatit B tedavisi: Akut Hepatit B hastalığının tedavisi yoktur. Ancak semptomlar ve şikayetlerin tedavisi yapılır. Komplikasyon gelişmediği sürece akut Hepatit B birkaç ay içinde kendiliğinden iyileşir. Kronik Hepatit B yakından izlenmeli ve tedavi edilmelidir. Kronik Hepatit B tedavisinde kullanılan ilaçlar hastalığın ilerlemesini yavaşlatan, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri gelişmesini engellemeye çalışan ilaçlardır. Bu ilaçlar virüsün aktivitesini yavaşlatarak etki etmeye çalışır. Nadiren bu tedaviler ile tam şifa sağlanabilmektedir ancak virüsü tamamen öldürerek tam bir şifa sağlayan kesin bir tedavi şekli henüz yoktur. Kronik Hepatit B hastalığında aşağıdaki ilaçlar kullanılır: İnterferon alfa 2b, Lamivudine, Adefovir, Entecavir. Kronik Hepatit B hastalarının dikkat etmesi gerekenler: Kronik hepatit b hastalığında karaciğerde kronik iltihap vardır. Karaciğer sürekli enfeksiyonla mücadele eder. Bur durumda karaciğer üstüne eklenene her hastalık yada zehirlenme durumu hızla ağırlaştırır. Virüsün aktivasyonunu ve hastalığın hızla ilerlemesine yol açar. Özellikle Alkol, Sigara, Hazır gıdalar içinde bulunan koruyucu maddeler, Karaciğer için toksik ilaçlar, Baharat, Küflü gıdalar, Diğer hepatit enfeksiyonları, Bitkisel ilaçlar karaciğerdeki hasarı arttırıp hastalığı hızlandırabilirler. Hepatit B virüsünün yayılmasını hastaların yapması gerekenler: önlemek amacıyla Aile bireylerinin test edilerek aşılanması, Doktorunuz, diş hekiminiz ve her tür tıbbi girişimden önce Hepatit B hastası olduğunuzu belirtiniz, Cinsel eşinize ve partnerinize Hepatit B taşıdığınızı belirtin ve aşılanmasını sağlayın, Kronik Hepatit B taşıyan çocukları yuva ve kreşlere göndermeden önce durumu yöneticiye bildirin ve kişilerin aşılanmasını sağlayın, Gebe iseniz mutlaka Hepatit B testlerinizi yaptırın, Hepatit B taşıyıcı ve çocuk sahibi olmak istiyorsanız bunu doktorunuza söyleyiniz, doğum sonrası çocuğun aşı ve serumla korunmasını sağlayınız, Hepatit B taşıyıcısı iseniz kan ve organ bağışı yapmayınız, Kronik Hepatit B hastası iseniz tedavinizi aksatmayınız. Hepatit B den korunma: Hepatit B den korunmanın en kolay ve güvenilir yolu aşı olmaktır. Hepatit B aşısı oldukça güvenli bir aşıdır. Aşı 6 ay içinde 3 doz olarak yapılmalıdır. Aşı bir kez tutmuş ise ömür boyu koruyucudur ve tekrarlanmaz. Ancak sigara içenler, 50 yaş üstü kişiler ve diyaliz hastalarında aşı bir seferde tutmayabilir. Normalde Hepatit B aşı programı doğumdan başlayarak uygulanır. Doğumda aşılanmamış kişiler her an test ile aşılanabilir. Ayrıca aşağıdaki önlemler Hepatit B virüsünden korunmada yardımcı olur: Şüpheli cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak, Şüpheli cinsel temastan uzak durmak, Endoskopi, cerrahi ve diş girişimleri gibi girişimlerin uygun sterilizasyon şartları altında yapılması, Tıraş bıçağı, jilet, ustura, diş fırçası gibi aletlerin paylaşılmaması, Dövme, manikür, pedikür gibi girişimlerin sterilize ve kendi aletleriniz ile yapılması sizi hepatit b den korur. Hepatit B kaparsam ne yapmalıyım? Hepatit kaptığınızı düşünüyor iseniz derhal bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurun. Hepatit B virüsü bulaşsa dahi bu durumda Hepatit B immün globülin ve Hepatit B aşısı ile korunmak mümkündür. Hepatit B hastaları delta hepatit virüsünden korunmalıdır. Hepatit B ve delta virüsü yan yana gelirse hastalık çok hızlı ilerler ve siroz, karaciğer kanseri ve ölüme yol açar. Referanslar: 1. American Liver Foundation http://www.liverfoundation.org/ 2. Hepatitis B Foundation http://www.hepb.org/ 3. Canadian Institute for Health Information http://www.cihi.ca/ 4. Canadian Liver Foundation http://www.liver.ca/ 5. Baker CJ, Pickerling LK, Chilton L, et al. Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2011. Ann Intern Med. 2011;154(3):168-173. 6. Braunwald E, Fauci AS, Kasper DL, Hauser SL, Jameson JL, Longo DL, eds. Harrison’s Principles of Internal Medicine. 15th ed. New York, NY: McGraw-Hill; 2001. 7. Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2011. MMWR. 2011;60(5). 8. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(No. RR-12):1-110. 9. Hepatitis B. American Liver Foundation website. Available at: http://www.liverfoundation.org/education/info/hepatitisb/ . Updated September 2007. Accessed July 1, 2009. 10. Hepatitis B. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/hepatitis/HBV.htm . Updated April 2009. Accessed July 1, 2009. 11. Hepatitis delta. World Health Organization website. Available at: http://www.who.int/csr/disease/hepatitis/HepatitisD_whocdscsrn cs2001_1.pdf . Accessed August 24, 201 HEPATİT A Sarılık; Bulaşıcı Sarılık; Sarılık karaciğerin iltihabıdır birçok sebebe bağlı olabilir en sık görülen virüsler ile meydana gelen sarılıklar dır. Hepatit A virüsler ile meydana gelen en sık sarılık türüdür. Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Birçok metabolik olay karaciğerde gerçekleşir. Karaciğer bu işlemler sonrasında oluşan atıkları safra ile bağırsağa atar. Hepatitler sırasında bazen safra atılamaz, kanda birikir ve ciltte sarılık ortaya çıkar. Hepatit A virüsü gıdalar ile bulaşır. Hepatit A nasıl bulaşır? Hastalık dışkı ile yayılır. Dışkıdaki virüs kanalizasyon sistemi ve temizliğin yetersiz olduğu yerlerde su ve gıdalara bulaşarak salgınlara yol açar. Virüs sularda 4 hafta boyunca canlı kalır, deniz suyunda ölmez, balık ve kabuklu deniz canlılarında uzun süre canlı kalır. Hastalar hastalık başlamadan 2 hafta ve hastalık geçtikten sonra 1 hafta boyunca dışkı ile virüs çıkartmaya devam ederler. Hastalık en çok: Hepatit A bulaşmış gıda ve içeceklerin yenmesi ile, Hepatit A bulaşmış sular ile temas etmekle, Hepatit A bulaşmış gıdaların yeterince pişirilmemesi nedeniyle, Kanalizasyonun denize boşaldığı yerlerde balık ve midye gibi deniz ürünlerinin yenmesi ile bulaşır. Hepatit A en sık kimlerde görülür? Hepatit A insan dışkısı ile yayılır. Kanalizasyon sistemi, hijyen ve temizliğin uygun olmadığı her ortamda salgınlara neden olur. Yuva ve kreşlerde çocukların yakın teması bulaşma ve salgınlara yol açar. Ülkemizde batı kesimlerde insanların % 40 ında doğuda ise % 90 ına hastalık geçirilmiştir. Hastalık en sık: Altyapı ve kanalizasyon sistemi bozuk yerlerde yaşayanlarda, Hasta kişi ile yakın teması olanlarda ( yuva arkadaşı, oyun arkadaşı, eşi, çocuğu vb.), Hasta kişi ile ortak ev eşyasını yıkamadan kulandan kişilerde (kaşık, çatal yıkanmadan kullanılırsa), Hasta kişi ile cinsel teması olanlarda, Hepatit A nın sık görüldüğü sanitasyon ve kanalizasyon sisteminin bozuk olduğu şehir ve ülkelere seyahat edenlerde, Tuvalet eğitimi almamış çocuk yuvaları ve kreşlerde hastalık daha sık görülür. Hepatit A belirtileri nelerdir? Hastalık virüs bulaştıktan 2 ila 6 hafta sonra ortaya çıkar, Hepatit A genellikle gribal şikayetler ile seyreder. Nadiren sarılık şikayetleri ortaya çıkar. Özellikle küçük yaşlarda hastalık çok hafif seyreder, yaş ilerledikçe hastalığın seyri de ağırlaşır. Hepatit A her zaman akut enfeksiyon şeklinde ortaya çıkar, hiçbir zaman kronikleşmez, hepatit taşıyıcısı olunmaz. Hepati A genellikle bir ayda şifa ile iyileşir, nadiren fulminan hepatit denen şekilde ve çok ağır seyrederek ölüme yol açar. Hepatit hamilelikte bebeğe bulaşmaz. Hepatit A hastalığı sırasında sarılık çok ender olarak görülür hastalık genellikle grip şikayetleri ile geçip gider. En sık görülen belirtiler şunlardır: Halsizlik, İştahsızlık, Ateş, Bulantı, Karın ağrısı, Sarılık, İdrarda koyuluk, Dışkı renginde açılma, Kaşıntı, döküntü, Kas ağrıları en sık görülen şikayetlerdir. Hepatit A nasıl teşhis edilir? Hepatit A laboratuar testleri ile kolayca teşhis edilir. Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Hepatit A hastalığında hastaların çoğunluğunda grip şikayetleri dışında şikayet olmadığı unutulmamalıdır. Hepatit A düşünülen hastadan aşağıdaki testler istenir: Anti HAV IgM, Anti HAV IgG, Kan sayımı, Karaciğer enzimleri SGOT ( ALT), SGPT (AST), Gamma GT, Laktat Dehidrogenaz LDH, Alkali Fosfataz ALP, CRP, • Sedimantasyon, Bilirübin, Kanama ve pıhtılaşma zamanı, Amonyak bakılmalıdır. Hepatit A tedavisi: Hepatit A için spesifik bir tedavi yoktur. Virüsü öldürerek hastalığı tedavi eden bir ilaç yoktur. Tedavi vücudun desteklenmesi ve virüsü yenmesi için gerekli takviyenin yapılmasıdır. Hepatit A tedavisinde amaç: Hastanın istirahate alınması, yatarak istirahati, Hastalığın yayılmasına engel olmak, Virüsün daha fazla karaciğer harabiyeti yapmasını durdurmak amacıyla karaciğeri yoran ilaç, sigara ve alkolden uzak durmak. Hastalık genellikle bir ay içinde kendi kendine düzelir. Hastaların % 15 inde iyileştikten sonra 9 ay içinde tekrar hepatit şikayetleri ortaya çıkabilir, bu hastalığın ikinci kez geçirilmesi değildir. Hepatit A iz bırakmadan iyileşir, kronikleşmez, bağışıklık bırakır tekrar hepatit A geçirilmez. Hepatit A dan korunma Hepatit A dan korunmanın en önemli yolu aşı olmaktır. Hepatit A gıdalar ve sular yoluyla bulaşır. Temizlik kurallarına önemlidir: uymak hastalıktan korunmada El yıkama alışkanlığını küçük yaşta edinmek, Yemek öncesi ve sonrası el yıkamak, Mutfakta heijyeni ve sanitasyon kurallarına uymak, Gıdaları düzgün ve gerektiği şekilde pişirmek, Suları kaynatmadan kullanmamak, Hepatit A hastası nın ortak eşyalarını ayırmak ve uygun şekilde temizlemek, Salgın olan yerlerde kapalı şişe su kullanmak, Buz kullanmamak, Gıdaları pişirmeden yememek, Meyveleri soymak, Hepatit A dan korunmak için dikkat edilmesi gereken kurallardır. Hepatit A aşısı ve gamma globülin Hepatit A aşısı bir yıl arayla iki doz halinde yapılır. Son derece koruyucu bir aşıdır ve 20 yıl bağışıklık sağlar. İmmün globülin hazır antikorlar ile hepatit A ya karşı geçici direnç sağlar. İmmün globülin hepatit A ya karşı ancak 1 – 3 ay korur. İmmün globülin hepatit A bulaştığı düşünülen durumdan itibaren iki hafta içinde verilmelidir. Hepatit A aşısı inaktif aşıdır. Aşı hastalık yapamaz. Aşı yapıldıktan 4 hafta sonra korumaya başlar. İki doz hepatit A aşısı 20 yıl boyunca korunma sağlar. Aşı salgın veya hepatit A ile temas halinde iki hafta içinde yapılırsa koruyucudur. Hepatit A aşısı kimlere yapılır? 12 aylıktan itibaren herkese yapılabilir, Hepatit A nın sık görüldüğü ülkelere seyahat edenlere, Kronik karaciğer hastası olanlara, Kreş, yuva ana okulu ve bu gibi yerlerde çalışan personele hepatit A aşısı yapılmalıdır. Referanslar: 1. American Liver Foundation http://www.liverfoundation.org/ 2. Hepatitis Foundation International http://www.hepfi.org/ 3. Canadian Institute http://www.cihi.ca/cihiweb/ for Health Information 4. Canadian Liver Foundation http://www.liver.ca/ 5. Baker CJ, Pickerling LK, Chilton L, et al; Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2011. Ann Intern Med . 1 Feb 2011. 154(3):168-173. 6. Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years —United States, 2011. MMWR 2011;60(5). 7. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(No. RR-12):1-110. 8. Hepatitis A: questions and answers. Immunization Action Coalition website. Available at: http://www.vaccineinformation.org/hepa/qandavax.asp . Updated May 2008. Accessed January 21, 2009. 9. Hepatitis Foundation International website. Available at: http://www.hepfi.org . 10. The Merck Manual of Medical Information . Simon and Schuster, Inc.; 2000. 11. National Digestive Diseases Information Clearinghouse website. Available at: http://digestive.niddk.nih.gov/ . 12. 9/25/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Updated recommendations from the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) for use of hepatitis A vaccine in close contacts of newly arriving international adoptees. MMWR Morb Mortal Wkly Rep . 2009;58:1006 ZONA Gece yanığı; Zona deri sinirlerinin ağrılı döküntülü iltihabıdır. Herpes zoster virüsü ile meydana gelir. Herpes zoster virüsü çocuk çağda bulaşır ve ilk olarak suçiçeği yapar daha sonra sinir hücreleri içinde saklanır yıllar sonra immün sistemin zayıfladığı bir anda sinir iltihabı yapar, buna ZONA denir. Suçiçeği geçirmemiş insanlarda zona olmaz. Zona tekrarlayabilir. Zonanın aşısı vardır. Zona aşısı 60 yaş üstü herkese yapılabilir. Aşı zonanın ortaya çıkışını, ağırlığını, komplikasyonlarını azaltır. Zona Kimlerde olur ? Aşağıdaki durumlar zona riskini arttırır; 50 yaş üstü kişiler, İmmün sistemin bozulduğu durumlar, Kanser tedavisi gören, Kortizon kullanan, Kemoterapi alan Radyoterapi alan hastalar Aşırı yorgunluk, Kötü beslenme, Fiziksel ve psikolojik stres, Yukarıda sayılan faktörler olmadan da zona çıkabilir. Zona kişiden kişiye bulaştırılmaz ancak zona geçiren kişi etrafa suçiçeği bulaştırır. Zona belirtileri nelerdir? Bir sinir bölgesinde sınırlı içi sıvı dolu kaşıntılı kabarçıklar, Kırmızı zeminde içi sıvı dolu kesecikler görülür, Tipik olarak vücudun bir yarısında bir sinir alanında sınırlıdır öbür tarafa geçmez, Hastalık birkaç sinir bölgesini tutabilir, Kabarcıklar birkaç gün içinde kurur, kabuklanır dökülür, En çok göğüs gövde ve yüzde çıkar, Kabarcıklar başlamadan 2 gün önce ve kabarcıklar kabuklandıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır, Gözü tutar ise görmeyi ciddi şekilde bozar, Döküntünün olduğu bölgede yanma tarzında çok şiddetli ağrılar olur, bu ağrılar normal ağrıkesiciler ile geçmez, Hasta ağrıdan dolayı bitkin kalır, Baş ağrısı vardır, Döküntü çıkmadan birkaç gün önce o bölgede uyuşukluk ve kaşıntı olur, Döküntünün olduğu bölge dokunmaya karşı çok hassastır, Ateş vardır, Hastalık geçtikten sonra ağrısı kalabilir. Hastalıktan sonra ağrı tekrar ortaya çıkabilir, bu zona komplikasyonudur buna post herpetik nöralji denir, çok şiddetli ve kontrolü güç ağrılar olabilir. Zona hastalığının teşhisi nasıl konur? Hastalık klinik görüntü ve kan testleri ile konur. Zona hastalığının tedavisi: Zona tedavisinde amaç ağrının dindirilmesi ve iyileşmenin hızlandırılması ve iyileşme sonrası ağrının ortaya çıkmasını engellemektir. Antiviral ilaçlar ilk 48-72 saat içinde başlanır ise ağrıyı hafifletip iyileşmeyi hızlandırırlar. Antiviral ilaçlar hastanın durumuna göre 7 – 21 gün kullanılabilirler. Ağrıların dindirilmesi için ağrı kesiciler, kaşıntı ve kabuklanma için lokal ilaçlar kullanılabilir. Tedavide kortizon kullanılabilir, kortizonlu ilaçların ağrıyı azalttığı iddia edilmektedir. Post Herpetik Nöralji: Zona sonrasında gelişen şiddetli, kontrolü zor ağrılardır. Zona komplikasyonudur. Halsiz bırakan yıpratıcı ağrılarıdır. Tedavide antiviral ilaçların kullanılması nöralji ağrılarının gelişme şansını azaltır. Bu ağrıların kontrolu için ağrı kesiciler, anti depresanlar, lokal anestezik maddeler hatta sinirlerin bloke edilmesi bile tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Zona dan korunma: Zona başlayan kişi etrafa suçiçeği aşağıdaki önlemleri almalıdır: bulaştırmamak için Döküntüler kuruyup dökülmeye başladıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır, bu süre içinde hamileler, çocuklar, suçiçeği geçirmemiş erişkinler, yeni doğmuş bebekler, kanser tedavisi görenler, steroid kulanlar dan uzak durmak gerekir. Zona tekrarlayabilir. Zona aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar 1. Sampathkumar P, Drage LA, Martin DP. Herpes zoster (shingles) and postherpetic neuralgia. Mayo Clin Proc. 2009 Mar;84(3):274-80. [PubMed: 19252116] 2. Whitley RJ. Varicella-Zoster virus. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 137. 3. Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2010. Ann Intern Med. 2010;152:36-39 TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium tuberculosis yavaş ürer, dış ortamda uzun süre canlı kalabilir. Tüberküloz nasıl yayılır ? Tüberküloz kişiden kişiye solunum yoluyla havadan bulaşır. Hasta kişilerin öksürük, hapşırığı ile havaya yayılan bakteriler diğer insanlara bulaşır. Kimleri etkiler? Tüberküloz yaş, cins ayrımı gözetmeden herkesi hasta eder. Özellikle: Bebekler ve küçük çocuklar, Yaşlılar, Yakınında tüberküloz olan kişiler ( aile bireyi, çalışma arkadaşı, oyun arkadaşı tüberküloz olan vb.), Kötü hijyen ve sanitasyon koşulları, Kötü sağlık koşulları, Tüberkülozun yaygın görüldüğü bölgelere seyahat eden, Kalabalık ortamlarda kalan ( yurt, kışla, vb. ), İmmün sistemi zayıf olan ( diyabetik, steroid kullanan, kemoterapi alan vb. ) Kişilerde tüberküloz enfeksiyonu daha sık görülür. Tüberküloz şikayetleri nelerdir? Akciğer ve diğer organ tüberkülozları nın ortak şikayeti Kilo kaybı, İştahsızlık, Yorgunluk, Gece terlemesi ve Ateş tir. Akciğer tüberkülozu ise bu şikayetlere öksürük, balgam çıkarma, kanlı balgam ve göğüs ağrısı şikayetleri eklenir. Özellikle 2 haftadan uzun süren öksürük ve kanlı balgam var ise tüberkülozdan şüphelenmek gerekir. Tüberküloz kan ve lenf damarları ile tüm vücuda yayılabilir. Kemik tüberkülozunda sırt ağrıları olur. Beyin tüberkülozunda baş ağrısı, şuur bozukluğu vardır. Diğer organ tutulumlarına göre şikayetlerin değerlendirilmesi gerekir. Tüberküloz bakterisi vücudumuzda hastalık yapmadan uzun yıllar saklanabilir. Buna inaktif tüberküloz denir. İmmün sistemin zayıfladığı anlarda hastalık yapar. Buna aktif tüberküloz hastalığı denir. Aktif tüberküloz hastalığı olanlar tedavi edilmez ise hastalık ilerleyerek ölüme neden olur. Sadece aktif akciğer tüberkülozu hastaları bulaştırıcıdır. Tüberküloz tedavisi olmasına rağmen dünyada hızla yayılan ve en çok ölüme neden olan bulaşıcı hastalıkların başında gelmektedir. Dünya nüfusunun üçte birinin yani iki milyar kişinin inaktif tüberküloz olduğu, Yılda 9 milyon insanın aktif tüberküloz hastası olduğu, Yılda 2 milyon kişinin tüberküloz nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Tüberküloz dünya nüfusunu ciddi şekilde tehdit eden hastalıkların başına gelmektedir. Aktif akciğer tüberkülozu olan bir hasta her yıl 10 – 15 kişiyi hasta etmektedir. Tüberküloz teşhisi? Tüberküloz teşhisi deri testi, kan testleri, tüberküloz kültürü, balgam incelemesi ve akciğer filmi ile konur. Tüberküloz tespit edilen kişinin yakınları incelenmelidir. Tüberküloz tedavisi: Tüberküloz tedavisi uzun süreli bir tedavidir. Tedavi 6 ay ve daha uzun sürebilir. Tüberküloz tedavisi başladıktan 2 hafta sonra hastanın bulaştırıcılığı kalmaz. Tüberküloz bakterisinin direnç kazanmasını engellemek amacıyla ilaçlar kombinasyon halinde verilir. İlaçların dozları ve süresi ile oynamamak gerekir. İlaçların düzensiz kullanımı, tedavinin kesilmesi ilaca dirençli tüberküloz vakalarının artmasına neden olmaktadır. İlaca dirençli tüberküloz nedir? İlaca dirençli tüberküloz verilen ilaçların bir ya da birkaçına direnç kazanmış mikroplarla ortaya çıkan hastalıklardır, tedavisi güçtür, bu hastalarda ölüm oranı daha yüksektir. Tüberkülozdan korunma: BCG tüberküloz aşısı tüberküloz vakalarının önlemez ancak ağır tüberküloz enfeksiyonları gelişmesini engeller. Tüberküloz şikayetlerinin mutlak doktora tarafından değerlendirilmesi gerekir. Yakınında tüberküloz tespit edilen ev halkının taramadan geçirilmesi gerekir. Referanslar: 1. Updated Guidelines for Using Interferon Gamma Release Assays to Detect Mycobacterium tuberculosis Infection—United States, 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/rr5905a1.htm . Published June 2010. 2. Division of Tuberculosis Elimination. Centers for Disease Control website. http://www.cdc.gov/tb/default.htm . 3. Harrison TR, Braunwald E, Fauci AS, Kasper DL, Hauser SL, Longo DL, et al. Harrisons Guide to Internal Medicine . 16th ed. New York, NY: McGraw Hill; 2001 ŞİGELLA Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz; Gastroenteriti; Şigella Enteriti: Şigella Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç çeşittir: Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz vakasından sorumludur. Shigella flexneri, yada “grup B” şigella, Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden olan türdür. Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda, bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar için ölümcül olabilir. Şigella belirtileri nelerdir? Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar. en sık görülen şikayetler: Ani başlayan karın ağrısı Ani başlayan yüksek ateş, Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir), Dışkıdan sonra rahatlayamama, Bulantı, Kusma görülür. Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında iltihap hücreleri artar. Şigella teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir. Hemogram ( tam kan sayımı), CRP, Sedimantasyon, Dışkı incelemesi, Dışkı kültürü ile teşhis konur. Şigella tedavisi : Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması gerekir: İmmün sistemi bozuk hastalar, Şuuru bulanan hastalar, Ateşi sürekli yüksek olan hastalar, İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar, Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye yatırılması gerekir. Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır? Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu, büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye götürülmelidir. Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği, kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir tablodur. Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve kızarıklık olur. Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık görülen nörolojik şikayetler Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır. Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense sertliği olur. Menenjitle karışır. Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri: Şuur bulanıklığı, Havale, Epilepsi benzeri kasılmalar, Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak gerekir. Şigelladan Korunma: Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır. Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek, açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak için gerekli adımlardır. Referanslar: 1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 224. 2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196. SU ÇİÇEĞİ Chickenpox; Varicella; Su çiçeği çok bulaşıcı viral, döküntülü bir hastalıktır. Çocukluk çağında yada erişkin yaşta görülebilir. Hastalık ateş, ciltte sıvı dolu, kaşıntılı kabarcıklar, halsizlik ile karakterizedir. Yaş ilerledikçe hastalık daha ağır seyreder. Virüs vücutta saklanır ileri yaşlarda zona yapar. Her mevsimde görülür en çok kış ve ilkbaharda salgınlar yapar. Hastalığın etkeni Varicella zoster virüstür Su çiçeği ve Zona yapar. Su çiçeği en sık 10 yaş altında görülür, zona erişkin yaştan sonra görülür. Hastalık insandan insana bulaşır, hasta kişiler bulaştırıcıdır. Havadan solunumla, hastaya dokunmakla bulaşır. Çok çabuk ve kolay bulaşır, hızlı yayılır. Kuluçka süresi 10- 21 gündür. Daha sonra ciltte içi sıvı dolu kabarcıklar, yoğun kaşıntı, halsizlik, kas ağrıları, ateş başlar. 4. Günden itibaren kaşıntı azalır kabarcıklar kabuklanmaya başlar ve solarak dökülür. Su çiçeği aşısının bulunması ile birlikte su çiçeği vakaları giderek azalmaktadır. Aşı olan çocuklarda su çiçeği ya görülmez yada çok hafif seyreder. Hasta döküntüler başlamadan 2 gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar ve döküntüler tamamen kaybolana dek bulaştırıcıdır. Su çiçeği immün sistemi zayıf kişilerde çok ağır seyreder ve birçok komplikasyon ortaya çıkar. Annesi su çiçeği geçirmiş yada aşılanmış bebekler 1 yaşına dek su çiçeği geçirmezler. Annesi su çiçeği geçirmemiş ve aşılanmamış bebekler ise 1 yaş altında su çiçeğini çok ağır geçirirler. Su çiçeği nin belirtileri nelerdir? Hastalığın kuluçka süresi 10-21 gündür. Hastalık Karın ağrısı, Ateş, İştahsızlık, Baş ağrısı ile başlar bu şikayetler 2-4 gün sürer daha sonra deri döküntüleri başlar. Döküntüler içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir ve kaşıntılıdır. Döküntüler yüz, göğüs ve saçlı deriden başlayarak tüm vücuda yayılır, Birkaç gün sonra içi irinleşir ve kabuklanmaya başlar, Biri solarken diğeri çıkar, 5. günden sonra yenisi çıkmaz Hastalık mukozalarda da görülür: ağız içi, vajen ve göz kapaklarında da döküntü görülür. Döküntüler yüz ve vücutta daha fazladır, kol bacaklarda daha azdır. Döküntüler iltihaplanmaz ise iz bırakmadan iyileşir. Aşılı çocuklarda da su çiçeği görülebilir ancak daha hafif seyirlidir ve döküntüler 30 taneyi geçmez. Bu çocuklarda hastalık bulaştırırlar. Su çiçeği teşhisi nasıl konur? Hastalık çocuğun şikayeti ve klinik görünüm ile kolayca teşhis edilir. Kan testleri ve döküntüden alınan örnekler in incelemesi ile kesin teşhis konur. Su çiçeği tedavisi: Antiviral tedavi ilk 24 saat içinde başlanmalıdır. 1 yaş altı bebekler, 10 yaş üstü çocuklar Erişkinler, İmmün sistemi zayıf kişilerde Egzema, güneş yanığı ve cilt problemi olan, Steroid kullanan, Aspirin kullanan çocuklar, Akciğer hastalığı olan, Kanser tedavisi gören kişilerde Hastalık ağır seyreder bu nedenle anti viral tedavi gecikmeden başlanmalıdır. Tedavide istirahat şarttır. Günlük köpük banyoları ( ovalama yapmadan ) kaşıntı ve iltihaplanmaları azaltır. Kaşıntı için tedavi verilmelidir. Çocuğun tırnakları kesilerek kaşıntı ve iltihaplanma azaltılmalıdır. Ev halkından risk altında olanlar var ise onlara da koruyucu antiviral tedavi verilebilir. Bütün döküntüler solup döküldükten 5 gün sonraya dek çocuğun dışarı çıkmasına, parka gitmesine, başka çocuklarla oynamasına, okula gitmesine izin verilmemelidir. Su çiçeği tehlikeli bir hastalık mıdır? Suçiçeği genellikle komplikasyonsuz iyileşir. Çok az vakada ve riskli hastalarda virüs tüm vücuda yayılarak beyin ve akciğer iltihaplarına neden olur. Hastalık bağışıklık bırakır, suçiçeği bir daha geçirilmez ancak iyileştikten sonra vücuttan gitmez ve sinir sistemi içinde hayat boyunca saklanır. Hayatın ileri zamanlarında stres ve immün sistemin zayıfladığı zamanlarda yerinden çıkarak tekrar hastalık yapar. Bu hastalık tüm vücuda yayılamaz sadece bir sinir bölgesinde sınırlı kalır buna ZONA denir. Zona geçiren kişi etrafa Suçiçeği bulaştırır. Komplikasyonları: En sık görülen komplikasyon kabarcıkların kaşıma ile mikrop kapması ve iz kalmasıdır. Bu nedenle kaşıntı önleyici anti histaminikler ve köpük banyoları önerilir. Virüsün beyinde ansefalit ve akciğerde pnemoni yapması nadir görülen ancak çok tehlikeli komplikasyonlardır. En sık 1 yaş altı, 10 yaş üstü, erişkin ve immün sistemi bozuk olanlarda görülür. Hastalığı geçirmemiş ve aşı olmamış gebelere bulaşır ise çocuğa çok zarar verir. Gebeliğin ilk 28 haftasında bebeğe geçerse: Buna Varicella Sendromu (yada Konjenital Varicella Sendromu denir ); Bebekte beyin hasarı ( ensefalit, mikrosefali, hidrosefali, beyin gelişiminin tamamen durmasına ) yol açabilir, Bebekte göz hasarı, Bebekte nörolojik hasar, spinal kord hasarı, Vücut gelişim bozukluğu, kol ve bacaklarda gelişim bozukluğu, anüs ve mesane sfinkter bozukluğu, Deri bozukluklarına neden olabilir. Doğurdan hemen sonra yada doğuma birkaç hafta kala bulaşır ise buna Neonatal Varicella denir: Annede erken doğuma neden olabilir, Bebekte suçiçeği ağır seyreder, pnemoni ve diğer komplikasyonlar sık görülür. Çok nadiren kalp, karaciğer ve böbrek iltihabına yol açar. Suçiçeğinden şüphelenildiğinde başvurulmalıdır. zaman kaybetmeden doktora Su çiçeğinden korunma: Hastalık hava yoluyla ve temas yoluyla çok kolay bulaşır, kolayca salgınlar yapar. Toplu taşıma araçları, markette, yuvada, kreşte, okulda her yerde kolayca bulaşabilir. Hastalar döküntü başlamadan önceki 2- 4 gün boyunca öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar. Suçiçeği aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı 1995 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Aşı 2 doz halinde yapılır, İlk doz 12- 15 aylarda, İkinci doz 4-6 yaş arasına yapılmalıdır. 13 yaş altı ve hiç hasta olmamış aşı yapılmamış kişilere 4-8 hafta arayla 2 doz aşı yapılması gerekir, Suçiçeği aşısı canlı aşıdır hamilelere ve immün sistemi bozuk kişilere yapılmamalıdır. Suçiçeği ve Zona erişkin aşılaması için doktorunuza danışınız. Hijyen ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı azaltır. Riskli kişiler için hastalık ile karşılaşıldı ise suçiçeği immun globulin verilerek hastalık durdurulmaya çalışılmalıdır. Aşı olmamış kişiler karşılaşma durumunda hemen aşılanarak hastalık hafifletilebilir. Referanslar : 1. Myers MG, Seward JF, LaRussa PS. Varicella-zoster virus. In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier;2007:chap 250. 2. American Academy of Pediatrics Committee on Infectious Diseases. Recommended immunization schedules for children and adolescents–United States, 2008. Pediatrics. 2008;121:219-220. [PubMed: 18166576] 3. Alan Greene, M.D., © Greene Ink, Inc.Centers for Disease Control and Protection (2010-12-27). “Varicella Pink Book Chapter 20 p289 Communicability”. http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/varicella. pdf. Retrieved 2010-12-27. 4. “General questions about the disease”. Varicella Disease (Chickenpox). CDCP. 2001-12-02. http://www.cdc.gov/vaccines/vpd-vac/varicella/dis-faqs-gen.htm . Retrieved 2006-08-18. 5. “Epidemiology of Varicella Zoster Virus Infection, Epidemiology of VZV Infection, Epidemiology of Chicken Pox, Epidemiology of http://virology-online.com/viruses/VZV3.htm. Shingles”. Retrieved 2008-04-22 PNÖMONİ Zatürre; pnemoni; Bronkopnemoni; Toplumdan kazanılmış Akciğerin iltihabi hastalığına pnömoni yada zatürre denir. Alt solunum yollarını tutan iltihabi hastalıktır. Küçük hava yolları ( bronküs ) ve alveollerde iltihap olur, akciğerin oksijen alışı ve karbondioksiti verişi zorlaşır, hasta nefes alamaz, çok ciddi ve ölümcül bir hastalıktır. Neden Zatüre Oluruz? Akciğer iltihaplarının üç önemli sebebi vardır: 1. BAKTERİLER: bakteriler iltihaplarıdır en sık: tarafından oluşan akciğer Streptococcus pneumonia, Haemophilus influensa Moraxella catharalis adlı bakteriler ile olur, 2. VİRÜSLER: sık görülür en sık grip virüsü ile olur, 3. ATİPİK PNEMONİ SEBEPLERİ: nadir görülen bakteriler ile olur en sık: Chlamidya, Mycoplasma, Legionella ile meydana gelir. Bu üç önemli sebep dışında mantarlar da nadiren pnemoni nedeni olabilir. Pnemoniler nasıl geliştiğine bağlı olarak adlandırılır: 1- Toplumdan kazanılmış pnemoniler: okul, iş yeri, avm, otobüs vb kalabalık alanlardan solunum yolu ile bulaşan mikroplara bağlıdır. 2- Nozokomiyal pnemoniler: hastane ortamından bulaşan mikroplar ile ortaya çıkar. Hastane kökenli mikroplar çok dirençli olduklarından bu pnemoniler çok tehlikelidir. 3- Aspirasyon pnemonisi: mide içeriğinin akciğere kaçması sonucu ortaya çıkar, felçli hastalarda, şuur bulanıklığı olanlarda yaşlı ve bebeklerde görülür. Pnemoni kimlerde olur? Aşağıdaki arttırır: faktörler akciğer enfeksiyonu oluşma şansını 65 yaş üstü, Grip ve grip benzeri soğuk algınlıklarını takiben, KOAH ( Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı ) var ise, Kalp Yetmezliği var ise, Felç ve benzeri problemlere bağlı yutma ve öksürme refleksi bozuklukları var ise ( yemeklerin aspirasyonu ve pnemoni gelişme şansı yüksektir) İmmün sistem zayıf ise, Beslenme bozukluğu var ise, Hamilelik, Bebek ve küçük çocuklar, Aşırı alkol tüketimi, Uyuşturucu kullanımı, Sigara, Uçucu ve korozif buharlara uzun süre maruz kalmak, Aşırı tozlu ortamda çalışmak zatürre gelişme şansını arttırır. Pnemoni belirtileri nelerdir? Hastanın şikayetleri pnemoni sebebine bağlı olarak farklılık gösterir: Zatüre teşhisi: Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları pnemoni teşhisine yardımcı olur. Kesin teşhis laboratuar testleri ile konur. Pnemoni düşünülen hastaya aşağıdaki testler yapılmalıdır: Akciğer filmi, Kan sayımı, CRP, Sedimantasyon, Balgam kültürü, Gerek olursa Arter kan gazı, Bronkoskopi, Akciğer tomografisi de istenir. Pnemoni tedavisi: Pnemoni çok ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. Akciğer enfeksiyonu hastanın genel durumunun hızla bozulmasına ve hayatını kaybetmesine neden olabilir. Tedavi pnemoni nin tipine, hastalığın şiddetine, hastanın genel durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Genel olarak pnemonilerin tedavisinde antibiyotikler kullanılır ancak viral pnemonilerin tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Hastaların tedavi sırasında bol sıvı almaları, istirahat etmeleri, dengeli beslenmeleri gerekir. Yüksek ateş için ateş düşürücü ilaçlar, şiddetli öksürükler için öksürük kesici ilaçlar tedaviye eklenir. Hastanın genel durumu müsaade etmiyor ise hastaneye yatırılması gerekebilir. Pnemoniden korunma: Pnemoni ciddi ve hayati tehlikesi yüksek olan bir hastalıktır. Bazı aşılar pnemoniden korunmamızda yardımcı olur. Grip aşısı: hem grip hastalığından hemde gripten sonra gelebilecek olan zatürreden korur. Özellikle riskli hastaların her yıl grip aşısı olması şiddetle önerilmektedir. Pnemokok aşısı: pnemonilerin büyük kısmından sorumlu olan mikrop S. Pneumonia dır. Bu mikroba karşı son yılalrda geliştirilmiş olan aşılar pnemoniden koruyucudur. Bu aşılar küçük yaşlardan itibaren güvenle kullanılabilmektedir. Bebek ve küçük çocukalr ile 65 yaş üstünde pnemokok hastalıkları ve zatürre riski çok yükselmektedir. PCV: çocuklar için Pnemokok aşısı, PPSV: Erişkinler için Pnemokok aşısıdır. Ayrıca pnemoniden korunmak için : Sigaradan uzak durmak, Sigara içilen alanlardan uzak durmak, Sanitasyon ve temizlik kurallarına dikkat etmek, elleri düzenli şekilde yıkamak, Grip, soğuk algınlığı geçiren kişilerden uzak durmak, Tozlu, kirli ve kimyasal buharı olan alanlardan uzak durmak, Dengeli beslenmek, Diyabet var ise sıkı kontrol etmek, Yeterince istirahat etmek, Egzersiz yapmak zatürreden adımlardır. korunmak için önemli Pnemoni aşı ile korunulabilen bir hastalıktır Referanslar: 1- American Academy of Family Physicians http://www.familydoctor.org/ 2- American Lung Association http://www.lungusa.org/ 3- The Canadian Lung Association http://www.lung.ca/ 4- Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/ 5- Blasi F, Aliberti S, Pappalettera M, Tarsia P. 100 years of respiratory medicine: pneumonia. Respir Med. 2007 Mar 21; [Epub ahead of print]. 6- Braunwald E, Harrison TR, Fauci AS, et al. Harrisons Principles of Internal Medicine. 17th ed. Columbus, OH: McGraw-Hill; 2008. 7- Carpenter CC, Andreoli TE, Griggs RC. Cecil Essentials of Medicine. Philadelphia, PA: Elsevier Science; 2003. 8- De Roux A, Marcos MA, Garcia E, Mensa J, Ewig S, Lode H, Torres A. Viral community-Acquired pneumonia in nonimmunocompromised adults. Chest .2004;125(4):1343-1351. 9- Fleming CA, Balaguera HU, Craven DE. Risk factors for nosocomial pneumonia. Focus on prophylaxis. Med Clin North Am. 2001;85:1545-1563. Review. 10- McCoy K. Pneumococcal vaccine. EBSCO Health Library website. Available at: http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81. Updated January 7, 2011. Accessed January 7, 2011. 11- Niederman MS. Recent advances in community-acquired pneumonia inpatient and outpatient. Chest. 2007 April;4:1205-15. 12- Niederman MS. Review of treatment guidelines for community-acquired pneumonia. Am J Med. 2004;117:Suppl 3A:51S-57S. Review. 13- 10/29/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Hemila H, Louhiala P. Vitamin C for preventing and treating pneumonia. Cochrane Database Syst Rev. 2009;(3):CD005532. 14- 2/4/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Lassi Z, Haider B, Bhutta Z. Zinc supplementation for the prevention of pneumonia in children aged 2 months to 59 months. Cochrane Database Syst Rev. 2010;(12):CD005978. Bhutta ZA, Black RE, Brown KH, et al. Prevention of diarrhea and pneumonia by zinc supplementation in children in developing countries: pooled analysis of randomized controlled trials. Zinc Investigators Collaborative Group. J Pediatr. 1999;135(6):689-697. Bhandari N, Bahl R, Taneja S, et al. Effect of routine zinc supplementation on pneumonia in children aged 6 months to 3 years: randomised controlled trial in an urban slum. BMJ. 2002;324(7350):1358. Brooks WA, Santosham M, Naheed A, et al. Effect of weekly zinc supplements on incidence of pneumonia and diarrhoea in children younger than 2 years in an urban, low-income population in Bangladesh: randomised controlled trial. Lancet. 2005;366(9490):999-1004