Sermaye girişi 2005 yılında yüzde 56 oranında artarak 21

advertisement
m
M
●
TÜRMOB AYLIK YAYIN ORGANI
●
SAYI : 1113
●
MART 2 0 0 6
3.50 YTL
Çarpık vergi sistemi
● Dört kişiden biri yoksul
●
Kırsal kalkınma stratejisi
●
Sermaye girişi hızlandı
● KDV’de uluslararası uygulamalar
Ekonomik Rapor
m
M
BİLANÇO Yetkiler ve sınırlar
Sahibi
Mehmet TİMUR
İ
nsan doğası gereği güç ve yetkiye sahip olmak ister. İnsanlar
gibi kurum ve kuruluşlarda güçlü ve yetkili olmayı arzular.
Genel Yayın Yönetmeni
Nail SANLI
Kurumlar kendilerine verilen görev ve yetkilerinin dışına çıkıp
başkalarının alanlarına müdahale ettiklerinde ise doğal olarak bir
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
çatışma yaşanır. Görev ve yetkilerini genişletmek isteyenler,
Ali Ekber DOĞANOĞLU
başkalarının görev ve yetki alanlarına müdahale etmemelidir.
Her şeyi ben bilirim, en iyisini ben yaparım anlayışı artık çok
Yayın Kurulu
gerilerde kaldı. Günümüzde, paylaşımla, dayanışmayla gelişim elde
Nail SANLI
Ali E. DOĞANOĞLU
ediliyor. Kurumlar birbirleriyle dayanışıp, birlikte üretebildikleri ve
Ahmet FETTAHOĞLU
kendileri dışındakilerin görev alanlarına müdahale etmedikçe daha
Yıldız ÖZTÜRK
fazla saygınlık kazanır. Aksi halde çıkacak kargaşa ve çatışma ortamı
hiç kimseye fayda sağlamaz.
TÜRMOB
Basın Yayın Dağıtım İşletmesi
tarafından yayınlanmaktadır
Yayın Türü : Yaygın süreli
Kendi görev alanlarının dışına çıkanlar, her şeyin belirleyicisi olmak
isteyenler, hem kendilerine hem de kurumlarına zarar vermekten öte
bir sonuç elde edemezler.
Adres
Meslek örgütümüz, kurulduğu günden bu yana önemli çalışmalar
Gençlik Caddesi No:107
yapmış ve önemli başarılar elde etmiştir. Bu başarılı çalışmaların
06570 Anıttepe - ANKARA
Tel: (0.312) 232 50 60 (10 Hat)
Fax: (0.312) 232 50 73
altında yatan özelliğimiz ise dayanışma, paylaşım ve karşılıklı saygı
çerçevesinde yürüttüğümüz politikaların sonucudur.
htpp: www.turmob.org.tr
e-mail:[email protected]
Meslek örgütümüz, yetkilerini 3568 sayılı Yasadan almaktadır. Yetki
alanına başkalarının müdahale etmesine bugüne kadar izin vermedi
Baskı
Fersa Matbaası
(0.312) 278 43 56
bugünden sonra da vermeyecektir.
Dergimizin bu sayısında da ilgi ile okuyacağınızı umduğumuz haber
ve araştırmalara yer verdik. Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle...
Dergide yayınlanan yazıların yayın hakkı
Bilanço Dergisi’ne aittir.
Kaynak gösterilmeden bir bölümü veya
tamamı alıntı yapılamaz
Nail SANLI
Genel Sekreter
BİLANÇO
Çarp›k vergi sistemi
2005 yılında dolaylı vergiler yüzde 70 paya sahip oldu. Bir asgari ücretli ay lık 62 YTL gelir vergisi öderken, basit usule tabi mükellefler 11 YTL vergi
ödedi. Asgari ücretliler milyon YTL’lık işletmelere sahip olanların altı katı
vergi ödemiş oldu.
005 yılında 106 milyar 952
2
de 2 ve mülkiyet üzerinden alınan
milyon YTL’lik bölümünü gelir
milyon YTL vergi geliri
vergiler yüzde 2 paya sahip oldu.
vergisi tevkifatı oluşturdu. Beya-
elde edildi. Bu verginin en
Buna göre vergi gelirlerinin yüz-
na dayanın gelir vergisi tahsilatı
önemli kalemini dolaylı vergiler
de 30’u gelir, kar ve sermaye ka-
ise 1 milyar 139 milyon YTL ol-
oluşturdu. Gelir kar ve sermaye
zançları ile mülkiyet üzerinden
du.
kazançları üzerinden alınan ver-
alınan vergiler olurken, yüzde
geler 30.3 milyar YTL oldu.
Red ve iadeler dahil gelir vergisi-
70’i dolaylı vergilerden elde edil-
ni incelediğimizde basit usule ta-
Genel bütçe vergi gelirlerinin
di.
bi gelir vergisi mükellefleri 2005
yüzdelik dağılımına baktığımızda Genel bütçe vergi gelirlerinin daen büyük kalemi yüzde 47 ile da- ğılımındaki bu çarpık yapı vergi
yılında 107 milyon 622 bin lira
hilde alınan mal ve hizmet vergi-
bariyle 792 bin 706 adet basit
leri oluşturdu. Gelir, kar ve sermaye kazançları üzerinden alınan
vergiler 30.3 milyar YTL ile yüzde 28 paya sahip oldu. Uluslararası ticaret ve muamelelerden alınan vergiler 19.2 milyar YTL ile
yüzde 18 paya sahip oldu. İdari
kalemleri tek tek incelendiğinde
daha fazla kendini gösteriyor.
Adaletsiz dolaylı vergilerin vergi
gelirlerini yüzde 70’ini oluşturmasının yanı sıra beyana dayanan
vergilerde de büyük çarpıklık ortaya çıkıyor.
vergi ödediler. 2005 yılı sonu itiusule tabi mükellef bulunuyor.
Bu mükelleflerin yıllık ödedikleri
vergi 135 YTL. Basit usule tabi
mükellefler aylık 11 YTL vergi
ödediler. Milyarlık plakalara sahip taksi, dolmuş gibi birçok ticari faaliyet yürüten esnafta bu ka-
harçlar ve ücretler, sanayi dışı
2005 yılında 20 milyar 457 mil-
tagoride yer alıyor. Bir asgari üc-
arazi satışları vergi gelirleri içeri-
yon YTL gelir vergisi tahsilatı
retli aylık 62.31 YTL gelir vergisi
sinde yüzde 3, diğer vergiler yüz-
gerçekleşti. Bunun 18 milyar 423
ödedi. Basit usule tabi bir mükel-
2
BİLANÇO
Gelir Vergisi red ve iadeler dahil tahsilatı
Vergi türü
Vergi tutarı
(Bin YTL)
Mükellef sayısı
Mükellef başına
ortalama vergi (YTL)
Basit Usul
107.622
792.706
135
Beyana Dayanan Gelir Vergisi
2.072.995
1.691.499
1.225
Kurumlar Vergisi
11.401.985
593.166
19.222
lefin neredeyse altı katı fazla ver-
kellefleri aylık 100 YTL civarında
Kurumlar vergisinde de çarpık
gi ödedi.
bir vergi ödediler. Buda gelirleri-
tablo yine kendini gösterdi. 593
ni yıllık beyan ile bildiren çok sa-
bin 166 kurumlar vergisi mükel-
yıda kişinin asgari ücretlinin bi-
lefi 11 milyar 401 milyon YTL
raz üzerinde vergi ödediği anla-
vergi ödedi. Mükellef başına dü-
mına geliyor.
şen vergi ise 19 bin 222 YTL ol-
gisi mükellef sayısı 1 milyon 691
22 milyon 817 bin YTL’lik gelir
du. Ancak bu rakam bizleri ol-
bin 499. Bunlar 2005 yılında red
vergisinin 20 milyon 636 bin
dukça yanıltıyor. Çünkü kurumlar
ve iadeler dahil 2 milyar 72 mil-
YTL’lik bölümü ise ücretliler
vergisinin yüzde 90’ını ilk yüz
yon 995 bin YTL vergi ödediler.
ödedi. Vergisini hiç bir şekilde
mükellef ödüyor. Bu durum gö-
Mükellef başına yıllık ödenen
kaçırma şansı olmayan çalışanlar
zönüne alındığında kurumlar ver-
vergi ise bin 225 YTL oldu. Yani
2005 yılında gelir vergisinin yüz-
gisinde de yaşanan adaletsizlik
beyana dayanan gelir vergisi mü-
de 90’ını ödediler.
daha net ortaya çıkıyor.
Beyana dayanan gelir vergisi mükelleflerinde de benzer bir tablo
ortaya çıkıyor. 2005 yılı sonu itibariyle beyana dayanan gelir ver-
Genel Bütçe Gelirlerinin Tahakkuk ve Tahsilatı, Tahsilatın Tahakkuka ve Bütçe Hedefine
Oranı, Tahsilatın Geçen Yıl Tahsilatına Değişim Oranı (Kümülatif)
2004 Aralık
Genel Bütçe Gelirleri
I-Vergi Gelirleri
Gelir, Kar ve Sermaye
Kazançları Üz. Al. Vergiler
Gelir Vergisi
Beyana Dayanan Gelir Vergisi
Basit Usulde Gelir Vergisi
Gelir Vergisi Tevkifatı
Gelir Geçici Vergisi
Kurumlar Vergisi
Beyana Dayanan Kurumlar Ver.
Kurumlar Vergisi Tevkifatı
Kurumlar Geçici Vergisi
2005 Aralık
(5)
(1)
Tahakkuk
(2)
Tahsilat
(3)
Tahakkuk
(4)
Tahsilat
2005
Bütçe Hedefi
136,703,895
120,089,244
166,786,547
145,140,232
136,845,000
108,691,848
101,038,904
129,563,115
119,253,669
118,950,000
32,809,653
29,309,187
38,558,022
34,219,694
30,060,000
22,344,562
19,689,593
26,097,462
22,817,425
21,170,000
1,599,355
1,151,282
1,890,168
1,263,442
0
103,860
63,892
169,028
107,622
0
19,716,233
17,753,506
22,995,415
20,636,808
0
925,114
720,913
1,042,851
809,553
0
10,463,913
9,619,359
12,458,958
11,401,985
8,890,000
1,357,397
918,574
1,246,359
634,890
0
170,244
134,920
169,335
130,277
0
8,936,272
8,565,865
11,043,264
10,636,818
0
3
BİLANÇO
Dört kifliden biri yoksul
Türkiye’de yaşayan her dört kişiden biri yoksulluk sınırının altında
yaşıyor. Nüfusun yüzde 1,29’u sadece gıda harcamalarını içeren açlık
sınırının, yüzde 25,6’sı ise gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksul luk sınırının altında yaşıyor.
T
ürkiye İstatistik Kurumu
tarafından yapılan yoksulluk çalışması sonuçları çok
çarpıcı bir tabloyu ortaya çıkardı.
Türkiye’de yaşayan her yüz kişi den 27’si yoksulluk içinde yaşamını sürdürüyor. Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanların yoksulluk riski kentsel yerlerde yaşayanların
yoksulluk riskinden fazla. Hanehalkı büyüklüğü arttıkça yoksulluk
riski de artıyor. Eğitim durumu
yükseldikçe yoksul olma riski azalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan çalışmaya göre, nüfusun yüzde 1,19’u gıda yoksulluğu
çekiyor. Bu rakam 2002 yılında
1,35 idi ve 2003 yılında 1,29 oldu.
2004 yılı için ise seviyesini korudu.
Gıda yoksulluğu çekenlerin sıyısı
kentlerde, gerileme eğilim içinde.
Gıda ve gıda dışı yoksulluk çekenlerin oranı ise ülke genelinde 2004
yılında yüzde 25,60 oldu. Bu oran
2002 yılında 26,96 ve 2003 yılında
28,12 olarak gerçekleşmişti. Gıda
ve gıda dışı yoksulluk çekenlerin
oranı kentlerde düşüş eğilimi gösterirken, kırsal kesimde hızlı bir artış trendi sergiliyor. Ülke nüfusunun yüzde 23,30’u günlük 4,3 doların altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
4
Türkiye İstatistik Kurumu yaptığı
çalışmada 2004 yılı için açlık sınırını bir kişi için aylık 81 YTL ve
yoksulluk sınırını 190YTL olarak
belirleyerek bu sonuca ulaştı. Bu
rakamların daha gerçekci seviyelere yükseltilmesi durumunda ise
tablo çok daha kararıyor. Kurum
2005 yılı için açlık sınırını aylık 85
YTL ve yoksulluk sınırını 206YTL
olarak gösterdi.
2004 yılında yüzde 20,67 olarak
gerçekleşen yoksulluk oranı hane
halkı sayısı arttıkça yükseliş gösterdi. 1,2 kişiden oluşan hanelerde
yoksulluk oranı yüzde 14,49, 3-4
kişinin yaşadığı hanelerde yüzde
13,71, 5-6 kişinin yaşadığı hanelerde yüzde 27,40 ve 7 ila üzeri kişinin yaşadığı hanelerde ise yüzde
51,06 olarak saptandı.
Ataerkil veya geniş ailelerde yoksulluk oranı yüzde 28,16’lık paya
sahip olurken, tek yetişkinli ailelerde yüzde 20,40, çekirdek ailelerde yüzde 18,86 paya sahip oldu.
İstihdam edilenler içinde yoksulluk yaşayanlar olarak kendi hesabına çalışmalar ilk sırada yer aldı.
Bunu ücretsiz aile işçileri takip etti. Yine istihdam edilenler içerisinde hizmetler sektöründe çalışanların yüzde 13,32’si yoksulluk içinde
yaşıyor. Tarım kesiminde ise yüzde
11,29’u ve sanayi kesiminde
7,54’ü yoksulluk katagorisinde yer
alıyor.
Yoksulluk cinsiyete göre önemli
bir farklılık göstermezken, eğitim
durumunun düşmesiyle yoksulluk
oranının arttığı sonucu ortaya çıkıyor.
Yoksulluk sınırı yöntemlerine gör e fert yoksulluk oranları
Yöntemler
2002
2003
2004
Gıda Yoksulluğu (açlık
1,35
1,29
1,29
Yoksulluk (gıda+gıda dışı)
26,96
28,12
25,60
Kişi başı günlük 1 $’ın altı
0,20
0,01
0,02
Kişi başı günlük 2,15 $’ın altı
3,04
2,39
2,49
Kişi başı günlük 4,3 $’ın altı
30,30
23,75
20,89
Göreli yoksulluk
14,74
15,51
14,18
BİLANÇO
K›rsal kalk›nma stratejisi
Türkiye’nin en sorunlu sektörü olan tarım kesiminin kalkındırılması
amacıyla orta vadeli strateji hazırlandı. Strateji, kırsal ekonominin geliş tirilmesi, iş imkanlarının artırılmasını hedefliyor. Tarım ve gıda sektörü nün rekabetçi bir yapıya kavuşturulması için çeşitli tedbir ve teşvikler uy gulanacak.
D
evlet Planlama Teşkilatı,
köyleri terk etme eğiliminin öne-
nomisine katkısının artırılması ve
kırsal kalkınma stratejisi
mini koruduğu görülüyor.
kırsal toplumun yaşam kalitesinin
hazırladı. Strateji kırsal
kesimin güçlendirilmesi, tarım
ekonomisinin rekabetçi bir düzeye
ulaşabilmesini amaçlıyor. T ü r k iye’de 1950’li yıllarda nüfusun yüzde 75’i köylerde yaşamaktayken,
bu oran 1980’de yüzde 56’ya,
2000 yılında ise yüzde 35’e geriledi. Ancak, nüfus yapısındaki bu
hızlı değişime rağmen halen ülke
nüfusunun önemli bir bölümü
oluşturan 23,7 milyon kişi köy sta tüsündeki yerleşimlerde yaşamak ta. 1995-2000 döneminde, 19801990 dönemine göre köylerden şehirlere gerçekleşen göçün ivmesi
Yayınlanan, strateji belgesinde kırsal kalkınma; kırsal alanda, sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını
esas alarak, bir taraftan kırsal kesimin gelir düzeyinin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi yoluyla gelişmişlik farklarının azaltılmasını
amaçlıyor. Ayrıca, çevresel ve kültürel değerlerin korunmasını ve geliştirilmesini
gözeten,
yerelde
farklılaşan sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri, ihtiyaçları, potansiyelleri ve dinamikleri dikkate
alarak çok sektörlü yaklaşımla
planlanan faaliyetler bütünü olarak
yükseltilmesi suretiyle bölgeler ve
kır-kent arasındaki gelişmişlik
farklarının azaltılması, temel önceliği oluşturuyor. Hedeflere ulaşılmasıyla, göç eğilimlerinin istikrarlı
bir dinamiğe kavuşturulması dengeli ve sürdürülebilir kalkınma hedefiyle uyumlu bir nüfus yapısına
ulaşılması. Tarımın yeniden yapılandırılması sürecinde ortaya çıkabilecek sosyo-ekonomik ve çevresel olumsuzlukların azaltılması.
Çevrenin ve doğal kaynakların korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımı. AB ile ekonomik
ve sosyal yakınsamanın ve mükte-
yavaşlamakla beraber, çalışma çağı
kabul edildi.
sebat uyumunun sağlanması gibi
yaş grubunda bulunan fertlerin
Stratejiyle, kırsal alanın ülke eko-
sonuçlar elde edilecek.
5
BİLANÇO
Raporun, ekonominin geliştirilme-
bunları geliştirerek, sahip olduğu
bazında belirlenmesi ve bu kap-
si ve iş imkanlarının artırılmasına
varlıkları, yenilikçi yöresel ürünle-
samda kamunun (merkezi ve yerel
ilişkin bölümünde şu görüşlere yer
re dönüştürmesi ve dış pazarlara
düzeyde); bilgiye, hammaddeye ve
verildi; Temelde pazara yönelme
açılması önem arz etmekte.
pazarlara erişim, kalite ve stan-
ve rekabetçi yapıya ulaşmaya yö-
Yüksek kaliteli yöresel ve organik
dartlara uyum gibi konularda des-
nelik tarımdaki yeniden yapılanma
ürünlere giderek artan talep, tüke-
tek sağlaması, kooperatifleşmeyi
süreci; tarımsal işletmelerin rasyo-
ticinin çevre, gıda kalitesi ve gü-
ve kolektif rekabeti güçlendirecek
nel ekonomik birimlere dönüşme-
venliği konularında artan duyarlılı-
ortamları ve destekleri temin etme-
sini, üretimde verimlilik artışını,
ğı, gelişen kentsel ekonomiler,
si gerekmektedir.
örgütlü bir tarım sektörünü, piyasa
kentsel ve kırsal alanlar arasındaki
Tarım ve tarım dışı sektörlerde, ge-
mekanizmalarının ve kurumlarının
ilişkilerin güçlenmesi, kırsal tu-
lişen pazar koşullarına ve eğilimle-
etkin işleyişini ve kırsal ekonomi-
rizm çeşitlerine ve rekreasyon
rine uygun yöresel ürünlerin pazar
leri doğrudan etkileyen gıda sana-
alanlarına artan ilgi kırsal alanlara
araştırmaları da yapılmak suretiyle
yii sektörünün gelişimini zorunlu
varlıklarını değere çevirme konu-
tespit edilmesi, üretilmesi, tanıtımı
kılmakta.
sunda yeni fırsatlar sunmaktadır.
ve pazarlanmasına özel önem veri-
Diğer taraftan, tarımın yeniden ya-
Bu kapsamda, geliştirilecek ye-
lecektir. Söz konusu ürünlerden
pılanması ve tarımsal işletmelerin
rel/bölgesel ürünler tarımsal ürün-
gerekli koşulları sağlayanların coğ-
uygun ölçeğe ulaşması durumunda
ler olabileceği gibi; tarımsal ürün-
rafi işaretler kapsamında kayıt altı-
iş letme sayılarının azalacağı ve
lerin çeşitli şekillerde işlenmesi
na alınması konusunda çalışmalar
önemli bir işgücünün tarım sektö-
suretiyle oluşturulabilecek gıda
yapılacak, bu yöndeki girişimler
ründen ayrılacağı tahmin edilmek-
ürünleri, tıbbi, aromatik ve süs bit-
desteklenecek.
te. Bu nedenle, tarımda yeniden
kisi ürünleri, odun ve odun dışı or-
Tarım ve gıda sektörlerinin re-
yapılanma süreci ancak tarım dışı iş
man ürünleri, turizm ve rekreasyon
kabetçi bir yapıya kavuşturul-
imkanları ve gelir kaynakları geliş-
imkanları, el sanatları ve bazı sana-
ması
tirilebildiği ölçüde amacına ulaşa-
yi ürünleri olabilecektir.
bilecek.
Yerel bilgi, beceri ve diğer yerel
yönünde en önemli müdahaleler;
Kırsal ekonominin güçlenmesinde
kaynakların sürdürülebilir kullanı-
verimliliğin ve ürün kalitesinin ar-
temel kaynak, kırsal alanın yerelde
mına dayalı olarak kırsal ekonomi-
tırılması, tarım-sanayi ilişkilerinin
sahip olduğu varlıklardır. Kırsal
lerin güçlenmesi ve tarım sektö-
güçlendirilmesi ve işleme sanayii-
alanın sahip olduğu temel varlıklar
ründen ayrılan işgücüne iş ve istih-
nin ihtiyaçlarına uygun ve kaliteli
arasında; tarımsal ürün çeşitliliği,
dam olanakları sunabilmesi yönün-
hammaddenin sağlanması, tarım ve
temiz çevre, doğal kaynaklar, do-
deki öncelikler doğrultusunda; ta-
gıda sektörünün piyasa koşullarına
ğal güzellikler, tarihi ve kültürel
rım ve gıda sektörlerinin rekabetçi
ve tüketici beklentilerine uygun
varlıklar yer almaktadır. Kırsal eko-
bir yapıya kavuşturulması, tarım dı-
üretime yönelmesi olacaktır. Bu
nominin, hızla değişen pazarlarda
şı ekonomik faaliyetlerin geliştiril-
müdahalelerin, tüm unsurlarının
rekabet gücü kazanabilmesi için
mesi ve çeşitlendirilmesi suretiyle
hayata geçirilmesinde; sektörün
tarımsal verimliliği sağlamanın ya-
kırsal alanda yaratılan iş imkanları,
bilgi ve örgütlenme düzeyinin yük-
nında, karşılaştırmalı üstünlükleri-
katma değer ve gelirin artırılması
seltilmesine, ileri tarım teknolojile-
nin olduğu alanlarda, yerel ayırt
amaçlanmakta.
ri ve bilgi teknolojilerinin sektörün
edici özelliklerini belirleyerek ve
Bu tür konuların köy-yöre-bölge
gelişmesine katkısının artırılması-
6
Sektörün rekabet gücünün artması
BİLANÇO
na, yenilikçilik ve AR-GE kapasi-
tekler, Tarım Stratejisinde belirti-
sal ormancılık politikaları çerçeve-
tesinin geliştirilmesine önem veri-
len
Desteği
sinde özel ormancılık işletmeleri-
lecektir.
(DGD), Fark Ödeme Uygulaması,
nin desteklenmesine devam edile-
Parçalı tarım arazilerinin birleştiri-
Telafi Edici Ödemeler ve Çevre
cek. Tarım ürünlerinin; üretildiği
Amaçlı Tarımsal Arazilerin Kulla-
alana en yakın yerde katma değeri-
nılması destekleri ile; hayvancılık,
nin artırılması, tarım ürünleri çiftlik
su ürünleri ve bunların işlenmesi
çıkış fiyatlarında istikrar sağlanma-
ve pazarlanmasına yönelik destek-
sı suretiyle kırsal ekonomilere daha
ler Tarım Stratejisinde belirtilen
fazla katkıda bulunulması, üyelik
Hayvancılık Destekleri ile müker-
sürecinde gıda sektörünün AB’ye
lerek altyapı, yatırım ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi, uygun
teknoloji ve üretim tekniklerinin
kullanımının mümkün kılınması,
verimliliğin artırılması ve çiftçi gelirlerinin yükseltilmesi amacıyla,
Doğrudan
Gelir
uyumunun sağlanması ama-
kadastro ve arazi kayıt ça-
cıyla tarım ürünlerini işleyen
lışmaları tamamlanarak
ve pazarlayan işletmelere
arazi toplulaştırma faali-
sağlanacak yatırım destekleri;
yetleri, sulamaya açılmış
ya da açılacak tarım alan-
Ürünün çiftlikten nihai tüketi-
larına öncelik verilmek
ciye ulaştırılmasına kadar kat-
suretiyle hızlandırılacaktır.
ma değer zincirinin etkinleştirilmesi, üretim teknolojisinin
Tarımın yeniden yapılan-
geliştirilmesi ve verimliliğin
ması ve AB ile bütünleş-
artırılması,
me sürecinde artan reka-
Gıda sanayiinin hammadde
bet koşullarının, işletme-
ihtiyaçlarının zamanında ve
lerin önemli bir bölümü-
belirli standartlarda sağlan-
nü oluşturan geçimlik ve
ması,
yarı geçimlik tarımsal işletmeleri olumsuz yönde
İç ve AB piyasa beklentileri-
etkileyebileceği öngörül-
nin ve standartlarının karşıla-
mektedir. Bu süreçte; pa-
narak gıda sanayii potansiyelinin değerlendirilmesi,
zara yönelik üretimi sınırlı ve ekonomik potansiye-
Yenilikçilik, ürün çeşitlendir-
li düşük olan söz konusu
me ve ürün çeşitliliğine bağlı
işletmelerin yapısal dönüşümü ko-
rerlik yaratmayacak şekilde sağla-
olarak geniş pazar imkanlarını de-
laylaştırmak, mali gücünü ve karlı-
nacak.
ğerlendirme,
Diğer taraftan, kırsal toplumun en
Toplama, depolama, taşıma, amba-
mesini engellemek, alternatif gelir
yoksul kesimini oluşturan orman
lajlama, etiketleme, tanıtım ve pa-
elde etmelerine imkan vermek üze-
köylülerinin gelir ve istihdam im-
re, üretici örgütlenmelerine üye
kanlarının artırılması, devlet or-
üreticilerin ortak girişimlerine ön-
manları dışında orman ürünleri üre-
Kurulu kapasitenin kaliteli ve uy-
celik verilmek kaydıyla, gerekli
timi suretiyle orman varlıkları üze-
gun standartlarda üretime yönlen-
tedbirler alınacaktır.
rindeki baskının azaltılması, çevre-
dirilerek etkinleştirilmesi,
Bitkisel üretimde sağlanacak des-
nin geliştirilmesi amaçlarıyla ulu-
önceliklerine yönelecek.
lıklarını artırmak, gelirlerinin düş-
zarlama faaliyetlerinde etkinliğin
artırılması,
7
BİLANÇO
D›fl ticaret ve cari ifllemlerde rekor aç›k
2005 yılında, bir önceki yıla göre dış ticaret açığının yüzde 24.9 oranında
bir artışla 42.9 milyar dolara ve cari işlemler hesabı açığının da yüzde
46.4 oranında bir büyüme ile 22.9 milyar dolara yükselmesi, ekonomik
alanda hemen tüm dikkatlerin aşırı değer kazanmış Türk Lirasına ve bu
çaptaki makro dengesizliklerin sürdürülebilirliği ile kriz riski oluşturup,
oluşturmadıkları konularına yoğunlaştırılmasına neden oldu.
005 yılında dış ticaret geliş-
2
yavaşlamadan sonra üçüncü çey-
yılı Ocak ayı itibariyle 172.4 ve
melerini belirleyen başlıca
rekte GSMH yüzde 7.3 oranında
149.1 düzeylerine tırmanmıştır.
faktörleri, ekonomik büyü-
büyümüş ve ilk dokuz aylık dö-
2005 yılında dış ticaret ve cari iş-
menin devam ediyor ve yatırımla-
nemde ekonomik büyüme yüzde
lemler hesabı açıklarını olumsuz
rın canlılığını koruyor olması,
5.5 düzeyinde gerçekleşmiş tir.
yönde etkileyen bir diğer önemli
YTL.’nin aşırı değerli konumunu,
2005 yılının tamamı itibariyle
unsur ise petrol fiyatlarındaki aşırı
giderek güçlenecek biçimde sürdü-
GSMH büyümesinin yüzde 5,5 –
yükselme olmuştur. 2005 yılı Ara-
rüyor olması, petrol, doğalgaz fi-
6.0 aralığında gerçekleşmesi bek-
lık ayı itibariyle 35.4 dolar/varil
yatlarının ağırlaşan faturası ve yük-
lenmektedir. 2005 yılı üçüncü çey-
olan petrol ithal fiyatı kasım 2006
sek seyreden metal fiyatları olarak
reğinde toplam sabit sermaye yatı-
ayı itibariyle 49.9 dolar/varile yük-
özetlemek olanaklıdır. Bu unsurla-
rımları önceki yılın aynı dönemine
selirken, 2005 yılında 34.5 do-
ra Dünya Ticaret Örgütü Uruguay
göre yüzde 27.8 oranında büyümüş
lar/varil olan ortalama petrol ithal
ve Doha turu görüşmeleri çerçeve-
ve ilk dokuz aylık büyüme yüzde
maliyeti, 2006 yılı Kasım ayı sonu
sinde uluslararası ticaret üzerinde-
18.1 olmuştur. Diğer taraftan 2005
itibariyle yüzde 44.6 oranında bir
ki gümrük ve eş etkili vergiler ile
yılında TL. değer kazanımını karar-
artışla 49.9 dolar/varile yükselmiş-
miktar kısıtlamalarının belirli bir
lı bir biçimde sürdürmüş ve 2005
tir. Bu olumsuz gelişme etkisini
süreç içinde kaldırılmasının etkile-
yılı Ocak ayı itibariyle sırasıyla
madeni yakıt, yağ ve destilasyon
rini eklemek de gerekir.
150.7 ve 136.0 olan TÜFE ve ÜFE
ürünleri ithalatı için ödenen tutar
Gerçekten yılın ikinci çeyreğindeki
bazlı reel efektif döviz kurları 2006
üzerinde de göstermiş ve bu ürün-
8
BİLANÇO
ler için yapılan toplam ödeme yüz-
dolara yükselmiş ve 2001 yılında
veren hizmetler dengesi ve (+) 1
de 46.9 oranında bir genişleme ile
rekor denilebilecek bir düzeye,
milyar 468 milyon dolar bakiye
bir önceki yıldaki 14 milyar 407
yüzde 75.7’ye ulaşan ihracatın it-
veren cari transferler azaltırken, (-)
milyon dolardan, 2005 yılında 21
halatı karşılama oranında (1994 yı-
5 milyar 748 milyar bakiye veren
milyar 165 milyon dolara tırman-
lında bu oran son yirmi yılın en
yatırım geliri dengesi ağırlaştırmış-
mış, daha açık deyişle ithalat ve ca-
yüksek rakamı olan yüzde 77.8
tır.
ri işlemler açığındaki artışın 6 mil-
olarak gerçekleşmişti), o yıldan
Bir önceki yıla göre yüzde 14.3
yar 758 milyon doları petrol fiyat
buyana gözlemlenen gerileme eği-
oranında artarak 15 milyar 280
artışından kaynaklanmıştır.
limi devam ederek, sözkonusu
milyon dolara yükselen net turizm
Elde edilen geçici verilere göre
oran yüzde 63.0’e düşmüştür.
gelirleri ile yüzde 20.7 oranında
2005 yılında ihracat yüzde 15.8
2005 yılında dış ticaret açığında
büyümeyle net 874 milyon dolara
oranında bir artışla geçen yıla iliş-
meydana gelen bu önemli genişle-
yükselen yurtdışı inşaat hizmetleri
kin 63 167 milyon dolardan 73 122
me, cari işlemler hesabı açığının bir
geliri, 14 milyar dolar tutarındaki
milyon dolara yükselirken, ithalat
önceki yıla göre yüzde 46.4 oranın-
net hizmet gelirlerine olumlu kat-
yüzde 19.0 oranında bir genişleme
da bir büyüme ile 22.9 milyar do-
kıda bulunan başlıca kalemler olur-
ile 97 540 milyon dolardan 116
lara yükselmesinde etkili olmuştur.
ken, ithalat hacmindeki büyümeye
048 milyon dolara tırmanmıştır. Bu
22 milyar 852 milyon dolar tutarın-
paralel olarak genişleyen ve net (-)
şekilde dış ticaret açığı yüzde 24.9
daki cari açığın oluşmasında (-) 32
1 milyar 297 milyon dolar bakiye
oranında çarpıcı bir genişleme ile
milyar 576 milyon dolar tutarında-
veren taşımacılık hizmet dengesi
geçen yıla ait 34 373 milyon dolar-
ki dış ticaret açığının yükünü, (+)
olumsuz katkıda bulunan en önem-
dan, 2005 yılında 42 926 milyon
14 milyar 4 milyon dolar bakiye
li kalem olmuştur.
Dış Ticaret Açığı ve Cari İşlemler Hesabı (Milyon Dolar)
10000
0
-10000
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
-20000
-30000
-40000
-50000
Yıllar
Cari İşlemler Hesabı
Dış Tic. Açığı (TCMB)
Dış Tic. Açığı (TÜİK)
Not: Dış ticaret açığında TC Merkez Bankası ile Türkiye İstatistik Kurumu değerleri arasındaki fark, ithalattaki
navlun ve sigorta bedeli ile ihracat kapsamında yer alan ‘bavul ticareti’nden kaynaklanmaktadır.
9
BİLANÇO
2004 yılına göre fazlaca değişme-
ödemesinde kullanılmıştır. Gerçek-
nansmanı, netice itibariyle (sıfırdan
yerek yüzde 2.0 oranında bir artış-
leşen net 44 milyar 69 milyon do-
başlanılan ‘grassroots’ yatırımlar
la (-) 5 748 milyon dolar düzeyin-
lar tutarındaki net sermaye girişin-
dışında) ulusal varlık satışına ve
de gerçekleşen yatırım geliri hesa-
den IMF’ye yapılan geri ödeme tu-
borçlanmaya dayanmaktadır. Geç-
bını, (-) 817 milyon dolar bakiye
tarı düşüldükten sonra kalan 38
mişte yaşandığı gibi ani sermaye
veren doğrudan yatırımlar, (-) 924
milyar 716 milyon dolarlık tutarın,
hareketleriyle finans kesiminde
milyon dolar bakiye veren portföy
8 milyar 603 milyon dolarını ‘doğ-
başlayıp daha sonra reel ekonomi-
yatırımları ile faiz gelir ve giderle-
rudan yatırımlar’, 13 milyar 709
yi derinden sarsan ekonomik kriz
rini kapsayan ve (-) 4 milyar 7 mil-
milyon dolarını ‘portföy yatırımla-
riski yaratmasının yanısıra, bu du-
yon dolar bakiye veren diğer yatı-
rı’, 16 milyar 404 milyon dolarını
rum kar ve faiz geliri transferi yo-
rımlar kalemi oluşturmuştur.
ticari ve nakit krediler ile mevduat-
luyla ulusal gelirin dışarıya transfe-
2005 yılında önceki yıla göre yüzde
lardan meydana gelen ‘diğer yatı-
ri anlamına gelmektedir.
30.3 oranında artarak 1 milyar 468
rımlar’ kalemleri oluşturmuştur.
GSMH’nın yüzde 12’sine ulaşan
milyon dolar olarak gerçekleşen
2005 yılında GSMH’nın yaklaşık
bir dış ticaret açığı, ekonomik bü-
cari transferlerin, 851 milyon do-
360 milyar dolar düzeyinde ger-
yümenin yerli üretim artışına da-
larlık bölümünü işçi döviz gelirle-
çekleşmiş olduğu varsayılırsa, 22
yanmadığının bir göstergesidir. İt-
ri, kalan 617 milyon dolar bölümü-
852 milyon dolar düzeyinde ger-
halatı çekici kılan, yerli üreticilerin
nü resmi transferler oluşturmuştur.
çekleşen cari işlemler açığının mil-
hem iç hem dış piyasalarda yaban-
Cari işlemler hesabı açığından esas
li gelire oranı yüzde 6.3’ü aşmak-
cı üreticiler karşısında rekabet gü-
itibariyle kayıt dışı ihracat gelirleri-
tadır ve bu gerçekten yüksek bir
cünü olumsuz yönde etkileyen, gi-
ni yansıtan “net hata ve noksan” tu-
orandır. Üstelik ulusal paranın aşırı
derek yerli kuruluşların yaşama
tarı olan 1 983 milyon doların çıka-
değerli olduğu dikkate alınarak ya-
şansını zedeleyen bir para ve tica-
rılması ile bulunan ve dış finans-
pılacak bir dolar cinsi milli gelir ra-
ret politikasının istihdam düzeyi ve
man açığının finansmanı için gerek-
kamına göre bu oran çok daha yük-
sosyal yapı üzerinde de çok olum-
li olan net sermaye girişi 20 milyar
sek bir düzeyde çıkacaktır. Özel
suz etkileri bulunmaktadır. İhracata
869 milyon dolar olarak gerçekleş-
kesim tasarruf açığı ile kamu kesi-
ve üretim artışına değil de, önemli
miştir.
mi açığı toplamını veren cari dış
ölçüde borçlanmaya dayalı tüketim
Sermaye hesaplarında 2005 yılında
açığın [(özel kesim tasarruf toplamı
artışından kaynaklanan bir ekono-
49 milyar 121 milyon dolar tutarın-
– özel kesim yatırım harcamaları) +
mik büyümenin, sürdürülebilirliği
da giriş, 5 milyar 52 milyon dolar
(yatırım dahil kamu harcaması +
bir yana, faydası dahi tartışılabilir.
tutarında çıkış gerçekleşmiş ve net
transfer harcamaları – vergiler top-
Ülkenin sahip olduğu kıyaslamalı
44 milyar 69 milyon dolar sermaye
lamı) = Dış açık] bu boyutta yük-
avantajlardan istifade edilmesine
girişi olmuştur. Bundan 20 milyar
sek olması tutarlı bir ekonomik po-
yönelik yatırım malları ithalatına
869 milyon dolar tutarındaki dış fi-
litika ile bağdaştırılamaz. Uluslara-
dayanmayan ve doğrudan yabancı
nansman ihtiyacı çıkarıldıktan son-
rası düzeydeki likidite bolluğu so-
yatırımlarla finanse edilmeyen bir
ra kalan 23 milyar 200 milyon do-
nucu halihazırda finansmanı için,
dış açıkla sürdürülen refah, gelecek
ların 17 milyar 847 milyon doları
(yüksek reel getiriler sağlamak su-
nesillerin refah düzeyi üzerine ya-
uluslararası rezerv artışına yönelir-
retiyle) fazla sıkıntı çekilmeyen bu
bancılar adına konulmuş bir ipo-
ken geri kalan kısım IMF’ye borç
boyuttaki cari işlemler açığının fi-
tektir.
10
BİLANÇO
Sermaye girifli h›zland›
Sermaye girişi 2005 yılında yüzde 56 oranında artarak 21 milyar do lara yükseldi. Yabancılar tarafından yapılan doğrudan yatırımlar
2004 yılına göre 3,4 katına çıkarak 9,7 milyar dolar olarak gerçekleş ti.
2
004 yılında 13,3 milyar
doğrudan yatırımlar kaleminde
oluştururken, 3,4 milyar dolarını
dolar olarak gerçekleşen
8,6 milyar dolar tutarında net ser-
genel hükümetin yurtdışı piyasa-
net sermaye girişi rezerv
maye girişi gerçekleşti.
lara tahvil ihracı yoluyla net
değişimleri dahil 2005 yılında
2005 yılında portföy yatırımların-
borçlanması oluşturdu.
yüzde 56,5 oranında artarak 20,9
da net sermaye girişi, yıllık yüzde
İhracat karşılığı yurtdışına açılan
milyar dolar oldu.
70,9 oranında artarak 13,7 milyar
kredileri gösteren ve diğer yatı-
2005 yılında yurt içine yabancılar
dolara ulaştı. Portföy yatırımları
rımlar kaleminde varlıklar altında
tarafından yapılan doğrudan yatı-
başlığı altında yer alan varlıklar
yer alan ticari kredilere ilişkin,
rımlar 2004 yılına göre 3,4 katına
kaleminde, söz konusu dönemde
2005 yılında 2004 yılındaki sevi-
çıkarak 9,7 milyar dolar olarak
net 961 milyon dolar sermaye çı-
yeden 739 milyon daha az olarak
gerçekleşti. Bu miktarın 1,8 mil-
kışı yaşanırken, yükümlülükler
38,4 milyar dolar kredi kullandı-
yar dolarlık kısmını yabancıların kaleminde 2004 yılına göre yüzde
rıldı. Öte yandan 2004 yılında yü-
yurt içinden aldıkları gayrimen-
55,9 oranında artışla, net 14,7
kümlülükler kaleminde yer alan
kuller oluşturdu. Yurtiçi yerleşik-
milyar dolarlık sermaye girişi
ithalata ilişkin ticari kredi olarak,
lerin yurtdışında yaptıkları doğru-
gerçekleşti. Bu miktarın 5,7 mil-
35,2 milyar dolar tutarında kısa
dan yatırımlar ise 2005 yılında
yar dolarını yabancıların hisse se-
vadeli kredi kullanılırken, 2005
yıllık yüzde 21,9 oranında artarak
nedi alımları, 5,9 milyar dolarını
yılında 49,3 milyar dolar tutarın-
net 1 milyar dolara yükseldi.
yabancılar tarafından satın alınan
da kısa vadeli kredi kullanıldı.
Böylece, söz konusu dönemde
devlet iç borçlanma senetleri
2005 yılında Genel Hükümet,
11
BİLANÇO
IMF kredileri dahil 8,2 milyar
lında bu tutar net 194 milyon do-
2005 yılında 787 milyon dolar çı-
dolar kredi geri ödemesinde bu-
lar oldu. Diğer taraftan, bankalar
kış gerçekleşti. Bankaların yurt-
lunurken, toplam 3,5 milyar do-
2004 yılında yurt dışından net 5,7
dışından topladıkları mevduat ise
larlık kredi kullanmıştı. Ayrıca
milyar dolar kredi kullanırken
toplamda 1,3 milyar dolar arttı.
söz konusu dönemde Merkez
2005 yılında 9,1 milyar dolar kre-
Böylece 2004 yılında 647 milyon
Bankası tarafından IMF’ye 2,9
di kullandı. Bu tutarın net 6,4
dolar mevduat girişi gözlenirken,
milyar dolarlık kredi geri ödeme-
milyar dolarını uzun vadeli kredi-
2005 yılında 489 milyon dolar
sinde bulunuldu.
ler oluşturmakta. Diğer sektörler
mevduat girişi yaşandı.
Diğer yatırımlar varlıklar krediler
aynı dönemde yurt dışından 20,8
2004 yılında 824 milyon dolar ar-
kaleminin altında yer alan banka-
milyar dolar uzun vadeli kredi
tan resmi rezervler, 2005 yılında
lar hesabı Türkiye’de yerleşik
kullanırken, 11 milyar dolar uzun
17,8 milyar dolar arttı. 2004 yılın-
bankaların yurt dışına kullandır-
vadeli kredi geri ödemesinde bu-
da 2,3 milyar dolar olan net hata
dıkları kredileri gösterirken bu
lundular. Ayrıca, aynı dönemde
ve noksan kalemi, 2005 yılında 2
kalemin pozitif değerler alması
diğer sektörler net 359 milyon
milyar dolar olarak gerçekleşti.
bankaların net olarak daha önce
dolar kısa vadeli kredi kullandı-
verdikleri kredileri geri aldıkları-
lar.
nı göstermekte. 2004 yılında bu
Yurt dışında çalışan işçilerin
Bankası brüt rezervleri, geçici
kaleme göre yabancılar tarafın-
Merkez Bankasında açtıkları kre-
verilere göre yüzde 40,3 oranında
dan net 641 milyon dolarlık kredi
di mektuplu döviz tevdiat hesap-
artarak 2005 yılı sonunda 50,5
geri ödemesi yapılırken, 2005 yı-
ları ile süper döviz hesaplarında
milyar dolara çıktı.
2004 yılı sonunda 36 milyar dolar
seviyesinde bulunan Merkez
Sermaye Hareketleri
(Milyon Dolar)
Sermaye ve Finans Hesapları
1. Doğrudan Yatırımlar (net)
-Yurtdışında
-Yurtiçinde
2. Portföy Yatırımları (net)
-Hisse Senetleri
-Borç Senetleri
3. Diğer Yatırımlar (net)
Ticari Krediler (Yükümlülükler)
Krediler (Yükümlülükler)
2005
Ocak-Aralık
2004
2.105
5.822
13.337
20.869
60
2.153
1.988
8.603
-71
131
-109
2.262
-859
2.847
-1.047
9.650
2.077
2.561
8.023
13.709
474
196
1.427
5.669
1.659
2.108
7.984
9.001
133
3.605
4.150
16.404
755
-4
356
4.460
4.201
6.099
3.434
11.678
2005
-Merkez Bankası
-479
-325
-4.414
-2.881
-Genel Hükümet
-225
1.249
-267
-4.637
334
1.385
5.708
9.116
366
-165
2.151
-2.497
5.072
-824
10.080
-17.847
805
-2.254
2.267
1.983
-Bankalar
-Diğer Sektörler
4. Rezerv Varlıklar
Net Hata Noksan
12
Aralık
2004
BİLANÇO
KDV’de uluslararas› uygulamalar
IMF tarafından yapılan araştırma Katma Değer Vergisi alanında vergi ida relerince karşı karşıya kalınmakta olan yolsuzluk ve vergi kaçırma olayla rının nitelik itibariyle ülkeler arasında benzerlik gösterdiğini, bununla be raber her bir ülkenin bu sorunlarla mücadele ederken değişik yöntemler
kullandıklarını ortaya koymakta. KDV iadesi sisteminde yolsuzluk ve istis mar olaylarının azaltılabilmesi için iyi tasarlanmış bir denetim sisteminin
uygulamaya konulmasının kritik öneme sahip olduğunu vurgulamakta.
luslararası Para Fonu
U
belirli süreler içinde KDV iadesini
iadelerinin ödenmesi ile ilgili ola-
(IMF) uzmanları Gra-
gerçekleştirme yükümlülüğü altın-
rak yasal zaman sınırlamaları ve
ham Harrison ve Russell
da olduğunu belirtmişlerdir. Öde-
idari performans standartları geti-
Krelove tarafından “KDV İadesi”
me için en yaygın yasal süre, ülke-
rilmiş olsa da, bu önlemler, öde-
konusunda hazırlanan ve adı geçen
lerin yüzde 40’ında olduğu gibi 30
melerin zamanında yapılmasını ga-
kuruluş tarafından 2005 yılı Kasım
günlük süredir. Vergi idaresi yetki-
ranti etmekte yetersiz kalmaktadır.
ayında yayınlanmış olan ‘çalışma
lileri iade taleplerini işleme tabi
Bu durum daha ziyade iade talep-
tebliği’nde çeşitli ülkelerde yürür-
tutmak ve şüpheli durumlarda ge-
lerinin işleme konulma sürecinde-
lükte olan uygulamalarla ilgili ola-
rekli ispat, doğrulama işlerini ya-
ki zayıflıktan veya hazinedeki nakit
rak aşağıda başlıcaları verilen sap-
pabilmek için yeterli zamana ihti-
sıkıntılarından kaynaklanmaktadır.
tamalar yapılmaktadır.
yaç duyduklarını, bu nedenle öde-
Vergi mükelleflerine, gecikmeyle
Birçok ülkede KDV iadelerinin
me için yasal sürenin kısa tutuldu-
yapılan iadelerden ötürü genel-
mükellefe ödenmesi ile ilgili ola-
ğu durumlarda vergi kaçırma ve
likle faiz tahakkuku talebinde
rak zaman sınırlamaları getiril -
yolsuzluk olayları ile karşı karşıya
bulunma
miştir. Araştırmaya katılan ülkele-
kaldıklarında sıkıntıya düştüklerini
Gözlem yapılan ülkelerin yüzde
rin yüzde 90’ı, vergi idarelerinin,
ifade etmektedirler.
40’ında KDV Yasaları, iadelerin
24 saatten (talep sahibi tarafından
Ödeme için getirilen zaman sı-
gecikmeyle, öngörülen zaman sı-
teminat verilen Peru’da olduğu gi-
nırlamalarına genellikle uyul-
nırlaması ihlal edilerek yapılması
bi) 90 güne (Fransa) kadar değişen
mamaktadır. Birçok ülkede KDV
halinde faiz tahakkuk ettirilmesini
hakkı
tanınmıştır.
13
BİLANÇO
öngörmektedir. Singapur ve İngil-
kapatmaya yeterli olacağı bir dö-
tutarın, diğer vergi yükümlülük-
tere’de faiz tahakkuk ettirilebilme-
nem izleyecektir. Bu iade talepleri-
leri tutarından düşürülmesine
si için, tahakkuk ettirilecek faiz tu-
ni ileri taşıma, biriktirme dönemi-
cevaz vermektedir. Gözlemlenen
tarının, belirli bir sınırın üstünde ol-
nin süresi ülkeler itibariyle 30 gün-
ülkelerin yüzde 80’inde KDV ya-
ması gerekmektedir.
den başlamakta ve bir yılı aşabil-
saları, vergi idarelerine, iade tutar-
KDV sistemlerinin çoğu, iade ta-
mektedir. Mamafih ülkelerin ço-
larını mükellefin diğer vergi borç-
leplerinin belirli bir süre boyun-
ğunda bu süre üç ay ile altı ay ara-
larından (gelir vergisi gibi) mahsup
ca
etme olanağını ver-
biriktirilip,
toplu iade talebin-
mektedirler.
de bulunulmasını
ülkelerde mahsu-
gerekli kılmakta-
bun yapılabilmesi,
dır. İade talepleri-
mükellefin
nin sayısının azal-
yükümlülüğünün
tılması ve sistemin
doğmuş ve öden-
kötüye kullanılma-
mesi gereken duru-
sı olanaklarının kı-
ma gelmiş olması
sıtlanması amacıyla
koşuluna bağlı kılı-
araştırmaya katılan
nırken, diğer bazı
ülkelerin
yüzde
ülkelerde mükellef
60’ında, özellikle
açısından vergi öde-
ihracat sektörü dı-
me
şındaki alanlarda
henüz
v e rgi mükellefle-
olsa dahi mahsup
rinden iade taleple-
yapılabilmektedir.
rini belirli bir süre
Bazı ülkelerde dü-
boyunca ileri taşı-
şük tutarlı iade ta-
yarak biriktirmele-
lepleri kabul edil-
ri, ancak ondan
memektedir. Vergi
sonra
idaresi üzerindeki
başvuruda
Bazı
verg i
yükümlülüğü
doğmamış
bulunmaları talep
yükü
edilmektedir.
Bu
amacıyla üç ülkede,
ileri taşıma, birik-
İtalya, Fransa ve
tirme süresinin so-
Peru’da, iade tale-
nunda hala iade
hafifletmek
binde bulunulan tu-
edilecek bir tutar kalmış ise ödeme
sındadır. Avrupa Birliği Komisyo-
tarın belirli bir eşiğin altında olma-
yapılmaktadır. Zira ihracat sektörü
nu’nca yayınlanmış olan VI. Yö-
sı halinde, iade talebi işleme ko-
dışında, genellikle, iade durumu-
nerge bu sürenin saptanmasını üye-
nulmamaktadır.
nun ortaya çıktığı bir vergi dönemi-
lerin inisiyatifine bırakmaktadır.
ni, mükellefçe tahsil edilen KDV
Ülkelerin birçoğunda KDV siste-
ve Russell Krelove tarafından yapı-
tutarının biriktirilen iade tutarını
mi, iade edilmeye hak kazanılan
lan araştırma Katma Değer Vergisi
14
IMF uzmanları Graham Harrison
BİLANÇO
alanında vergi idarelerince karşı
Yolsuzluk girişiminde bulunan
• KDV iade ödemesi öncesi yapı-
karşıya kalınmakta olan yolsuzluk
kişi bir AB ülkesinde KDV mü-
lan denetimler sadece yüksek
ve vergi kaçırma olaylarının nitelik
kellefi olmak üzere başvuruda
riskli durumlarla sınırlandırılır-
itibariyle ülkeler arasında benzer-
bulunur, bir diğer AB üyesi ül-
ken, (örneğin yeni KDV mükel-
lik gösterdiğini, bununla beraber
keden KDV’den muaf olarak it-
lefi olmuş bir vergi mükellefi-
her bir ülkenin bu sorunlarla müca-
hal ettiği malları KDV içeren fi-
nin ilk iade talebinde veya iade
dele ederken değişik yöntemler
yatlarla satar ve yoğun bir satış
taleplerinin, yerleşik iade kalıp
kullandıklarını ortaya koymaktadır.
döneminin ardından adına ta-
ve eğilimlerine önemli ölçüde
KDV uygulaması alanında gözlem-
hakkuk eden KDV tutarını öde-
ters düştüğü durumlarda) düşük
lenen başlıca yolsuzluk ve vergi
meden işini bırakır ve kayıplara
risk taşıyan iade taleplerinin ise,
kaçırma yöntemleri aşağıdaki şe-
karışır.
seçilen bazı belirli olaylarla ilgi-
kilde sıralanabilir:
IMF’nin söz konusu araştırması
li olarak ödeme sonrası yapılan
- Şişirilmiş iade talepleri. En ba -
KDV iadesi sisteminde yolsuzluk
denetimlere tabi tutulması;
sit yöntem hiç yapılmamış alım-
ve istismar olaylarının azaltılabil-
• KDV denetimlerinin kısa sürede
lar için sahte fatura düzenlen-
mesi için iyi tasarlanmış bir dene-
sonuçlandırılabilir ve belli so-
mesidir. Organize suç örgütleri-
tim sisteminin uygulamaya konul-
runlara yönelik (örneğin vergi-
nin bu yola başvurmak isteyen
masının kritik öneme sahip olduğu-
den muaf faaliyetlere sağlanan
mükelleflere satılmak üzere sah-
nu vurgulamaktadır. Rapora göre
vergiye tabi girdiler veya kişisel
te fatura üretimine yönelik iş-
en etkin denetim programları, aşa-
satın almalar için yapılan iade
yerleri tesis ettikleri bilinmekte-
ğıda sıralanan özellik ve prensiple-
talepleri) olması ve bir veya iki
dir.
ri bünyesinde barındıracak şekilde
vergi dönemi ile sınırlı tutulma-
genel bir risk yönetimi çerçevesin-
sı;
- Satışların olduğundan eksik
gösterilmesi KDV kaçırmak için
de geliştirilmiş olanlardır:
en yaygın usulü oluşturmakta-
• Mükellef gruplarının, büyüklük-
mükelleflerle ilgili olarak mu-
leri ve içinde yer aldıkları sek-
hasebe işlemlerini teker teker
- KDV mükellefi olmak üzere kı-
törler ile vergi mevzuatına
denetimden geçirmek yerine,
sa ömürlü, mal ve hizmet ticare-
uyum sorunları itibariyle geniş
muhasebe sisteminin denetimi-
ti yapıyormuş izlenimi veren
bir dökümü;
nin yapılması;
dır.
hayali ticaret işletmeleri kurul-
• Özellikle yüksek vergi ödeyen
• Ödeme öncesi yapılan KDV ia-
• KDV denetim programı ile özel-
de taleplerinin doğruluklarının
likle gelir vergisi olmak üzere
saptanması işine ölçüsüz, orantı-
diğer vergilerin denetim prog-
sız bir ağırlık verilmesinin (araş-
ramları arasında sıkı bir koordi-
tırma konusu ülkelerin bir ço-
nasyon sağlanılması (uygulama-
- İç piyasaya yapılan satışların ih-
ğunda gözlemlendiği gibi) ön-
da bu yaklaşım, bir vergi mükel-
racat satışıymış gibi gösterilerek
lenmesini güvence altına alacak
lefinin tüm vergilerle ilgili yü-
sahte ihraç faturalarıyla KDV
şekilde, denetim işine tahsis
kümlülüklerinin birkaç verg i
iadesi talebinde bulunulması.
edilen kaynakların programı
dönemi boyunca ayrıntılı bir de-
- Avrupa Birliği üyeleri arası ka-
oluşturan tüm unsurlara uygun
netime tabi tutulmasını içere-
biçimde dağıtılması;
cektir);
ması ve sahih olmayan KDV iadesi taleplerinde kullanılmak
üzere sahte ihraç faturaları düzenlenmesi.
yıp ticaret erbabı yolsuzluğu.
15
BİLANÇO
• Yasaların ihlali durumunda ge-
Bu kontroller KDV ve gelir vergisi
Olası iade tutarının tahmini için uy-
rekli görülen uygun yaptırım ve
hasılatlarının incelenmesini, seçili
gun projeksiyon ve gözetim sis-
cezaların tutarlı bir biçimde uy-
olaylarla ilgili olarak karşılıklı kı-
temleri olmalı ve iade talepleri
gulanması;
yaslamalar yapılmasını ve oransal
alındığında yasal olanların hepsini
analizleri içerir.
gecikmeden ödeyebilecek şekilde
şılaşıldığında olayların, ceza hu-
Tek amaçlı denetimler; Bunlar
yeterli fon tesis edilmelidir.
kuku çerçevesinde kovuşturul-
tek tür vergiye veya belirli bir ver-
İade talepleri makul bir süre içinde
ması doğrultusunda araştırılma-
gi dönemine yoğunlaşan denetim-
işlemden geçirilmelidir.
sı.
lerdir.
• Ciddi yolsuzluk olayları ile kar-
Araştırma raporunda, benimsenecek denetim türleri de tanımlanmakta ve görev türüne dayalı bir
vergi idaresinde, denetim programının aşağıda sıralanan denetimleri
içereceği belirtilmektedir.
Kayıt kontrolleri; Hızlı yapılan bu
kontrol, işletmelerin tüm vergi mükellefiyetleri için doğru biçimde
kayıt edilmiş olup olmadıklarını
tespit etmektedir.
KDV iade denetimleri; Bunlar iade yapılmazdan önce bir vergi mükellefinin iadeye hak kazanıp, ka-
Gecikerek ödenen iadeler için faiz
tahakkuk ettirilmelidir.
Fazla gelen KDV iadeleri, KDV ve
zanmadığını saptamak amacıyla ya-
diğer vergi yükümlülüklerinden
pılırlar.
düşürülebilmelidir.
Denetim projeleri; Denetimler bir
Tahakkuk eden fazla KDV iade
proje bazında belirli bir grup vergi
alacakları ihracatçılara daima der-
mükellefini kapsayacak şekilde
hal ödenmelidir.
yönetilir.
KDV iade taleplerinin doğrulan-
Tam kapsamlı denetimler; Bu
ması işi geniş denetim programla-
denetimler tek amaca yönelik ola-
rının bir bileşeni olmalıdır.
rak yürütülen denetim sonuçları
Geçmişte yasalara uyum göstermiş
Danışmanlık denetimler i; Bura-
arasında bir fark, uyumsuzluk gö-
da denetim elemanları, mükellefin
rülmesi halinde birden fazla vergi
işyerini, mükellefi dosyalama,
dönemini ve vergi alanındaki tüm
ödemeler, iade talepleri, kayıt tut-
yükümlülükleri kapsayacak şekil-
ma, denetim riski ve yasa ihlali du-
de yürütülür.
rumunda karşılaşacakları yaptırım-
Yolsuzluk araştırmaları; Bunlar
lar konusunda aydınlatmak üzere
ceza hukuku ihlali niteliği taşıyan
uymayan mükellefler için uygun
ziyaret ederler.
çok ciddi olaylarla ilgili olarak ya-
cezai yaptırımlar tutarlı bir biçimde
Kayıt-tutma denetimleri; Bunlar
pılır.
uygulanmalıdır.
vergi mükellefinin işyerlerine, ge-
Rapor KDV iadesi sistemiyle ilgili
Vergi idaresinin bir iade talebini
rekli kayıtların tutulup, tutulmadı-
olarak aşağıdaki hususları öner-
geri çevirmesi halinde sağlam bir
ğını ve KDV faturalarının kesilip,
mektedir:
gerekçesi olması durumunda mü-
kesilmediğini kontrol etmek üzere
KDV mükelleflerinin sayısı vergi
kellefe temyize gitme hakkı tanın-
yapılan önceden habersiz ziyaretler
idaresince gerçekçi bir biçimde yö-
malıdır.
şeklinde yürütülür.
netilebilecek bir düzeyde tutulma-
Vergi idaresi vergi mükelleflerine
Masa başı denetimleri; Bu dene-
lıdır.
hakları ve yükümlülükleri ile bir
timler genelde saha ziyareti gerek-
KDV’nde mükellefiyet kaydı için
iade talebinde nasıl bulunacakları
tirir, mamafih vergi dairesinde de
kimlik ispatı ve diğer temel kon-
konusunda açık seçik bilgi sağla-
bazı temel kontroller yapılabilir.
troller yapılmalıdır.
malıdır.
16
düzenli ihracatçılar için daha uygun, tercihli
muameleyi içeren
yöntem benimsenmelidir.
Sahih olmayan iade talebinde bulunan veya kayıt tutma gereklerine
BİLANÇO
Yenilikçi yaklafl›mlar ekonomik
büyümeyi destekliyor
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine verilen önem ve destek, sosyal
yaşamdan ekonomik gelişmeye kadar ülkelerin kalkınmasına büyük
katkı sağlıyor. Yenilikçi yaklaşımları destekleyen ülkeler bunların
karşılığını oldukça yüksek oranlarda geri alıyorlar.
S
on yirmi yıl içerisinde başta
Japonya ve bazı Avrupa
Anakarası ülkeleri olmak
üzere bir dizi OECD ülkesinde yaşam standartları performansı en
yüksek ülkelerin daha da gerisine
düştü. Aynı zamanda, diğer OECD
ülkelerinin büyüme potansiyeli de
arttı. Bu performans farklılığı yaşam standartlarının sürekli bir şekilde gelişmesinin en iyi nasıl teşvik edilebileceğine dair politik
dersler içeriyor.
OECD tarafından yayınlanan Büyümeye Geçiş raporunda, her
OECD üyesi için beş politik tavsiyede bulunuluyor.
Geçen yılki basımda, ağırlıkla
emek ve ürün pazarlarına odaklanılmıştı. İkinci sayıda ise bu alanlarda sağlanan ilerleme izleniyor.
Ayrıca, yapısal gözlem çalışmasına
temel oluşturan göstergelerin kap-
samı genişletilerek uzun bir süredir
büyümenin başlıca itici güçlerinden biri olarak kabul edilen yaratıcı yenilikçiliği teşvik eden politikalar da hesaba katılıyor. Aynı ruhla, ancak o kadar kesin olmamakla
beraber, Büyümeye Geçiş’in bu
sayısında bu alandaki faaliyetlerin
düzenlenmesinin ekonomik büyümeyi nasıl etkilediği de araştırılıyor. Son olarak, birkaç adım geriye
gidilerek başarın ölçülmesi için
gözlem sürecinde kullanılan ölçüt
değerlendiriliyor.
den geçirilerek temel bulgular şöyle özetleniyor:
Çalışmanın birinci bölümünde ülkelerin 2005 basımı Büyümeye Geçiş’te belirlenen politik önceliklerle uyumlu önlemler alınmasında
geçen yıl sağladıkları ilerleme özetleniyor. Emek verimliliğindeki
performansın ve emek kullanımının
arttırılmasına yönelik politik reformlarda sağlanan ilerleme göz-
Emek kullanımının arttırılmasına
yönelik politik öncelikler bakımından, özellikle Avrupa Anakara ülkeleri için belirlenen politik önceliklere paralel reformlar çoğu durumda henüz gerçekleştirilmediği
gibi, daha planlama aşamasında da
değil. Örneğin, belirli yaşların üzerinde çalışma konusunda hâlâ yük-
Emek verimliliğinin arttırılmasına
yönelik politik öncelikler bakımından, emek pazarlarına giriş üzerindeki kontrollerin ve rekabeti kısıtlayıcı diğer düzenlemelerin gevşetilmesi, insan sermayesi oluşumunun güçlendirilmesi ve emek verimliliğini olumsuz etkileyen diğer
politik alanlarda reformlara gidilmesi doğrultusunda, belirlenen politik önceliklere uygun adımlar atılmakta ya da atılmış bulunuyor.
17
BİLANÇO
sek olan dolaylı vergilerin, vergi
takozlarının (yüklerinin) ve emek
maliyeti tabanlarının azaltılmasına
yönelik olarak atılmakta olan adımlar çok sınırlı. Engelliler ve hastalık
yardım sistemleri alanında ise daha
fazla reform eğilimi gözlemleniyor.
Özette her bir OECD ülkesine (ve
bir bütün olarak Avrupa Birliği’ne)
yönelik notlar esas alınarak beş somut önceliğin her birinde sağlanan
ilerleme hakkında daha ayrıntılı bilgiler veriliyor. Reformların uygulanması doğrultusundaki yasaların
ve diğer kararların geçirilmesine
ek olarak, tek tek ülkeler hakkındaki notlarda hükümet bildirileri ve
parlamentolara sunulan yasa tasarıları gibi reformların ilk aşamaları
belgeleniyor.
Üçüncü bölümde ülkeler arasında
yaratıcı yenilik çabaları ve sonuçlarının yanı sıra bu sonuçlar üzerinde
etkisi olan ve diğer politik alanları
kapsayan bir karşılaştırma yapılıyor. Yaratıcı yenilikçilik uzun süredir maddi yaşam standartlarında
başlıca ilerleme kaynağını oluşturuyor. Bununla birlikte, yaratıcı yenilik çabalarının sonuçları genellikle son derece belirsiz olup bir bütün olarak topluma yararı özel firmalara olan yarardan daha fazla
olabilir. Dolayısıyla yaratıcı yenilikçiliği teşvik için hükümetler
özel sektör Ar-Ge projelerine mali
destek ve kamu kurumlarında araştırmalara fon sağlanması gibi çeşitli önlemler uygulamaya koydular.
Ayrıca, patent yasaları ve benzeri
hukuki yaptırımlar yenilikçilere
geliştirdikleri yeniliklerin değerlendirilmesi üzerinde süreli ve özel
haklar sağlıyor.
Son yıllarda politik olarak en çok
yenilikçilik sistemlerinin etkinliği-
18
nin arttırılmasına yönelik bu ve diğer önlemlerin etkinliğinin güçlendirilmesine dikkat gösterildi. Bunun sonucunda Ar-Ge çalışmalarının finansmanına yönelik enstrümanlar sadece geliştirilmekle kalmayıp, aynı zamanda kamu araştırma kuruluşları ile sanayi arasındaki etkileşimlerin güçlendirilmesine
yönelik politikalar uygulamaya konuldu.
Yenilikçiliği harekete geçiren başlıca unsurların analizinden yararlanılarak her bir ülke için yenilikçiliğin desteklenmesine yönelik politika tavsiyeleri belirlendi. Tüm
OECD ülkelerine yönelik bu tavsiyeler tek tek ülkeler hakkındaki
notlarda yer alıyor. Burada emek
ve ürün pazarları için de aynı yaklaşım benimsendi: Politik yapılarda belirlenen zayıflıklar ile birlikte
yaratıcı yenilikçilik performansında yetersizlik ya da yenilikçilik
alanındaki, beceriler ya da mali koşullar gibi en belirleyici faktörlerdeki zayıflıklar ele alınıp en iyi uygulamaya daha yaklaşmak için reformlar gerektiği öneriliyor.
Yaratıcı yenilikçiliğin sonuçları ve
belirlenen politik tavsiyelere bakıldığında ortaya çıkan ülke grupları
şunlar:
Yenilikçilik alanında İskandinavya, ABD ve Japonya başı çekiyor.
Bunların çoğunda Japonya istisna
olmak üzere son on yıl içerisinde
güçlü bir verimlilik artışı yaşandı.
Ve çoğunda üçüncü kademe eğitimden mezun olma oranlarının
yüksek olduğu görüldü. Ancak birkaç ülke hizmet alanında yenilikçiliğin geliştirilmesi sorunuyla karşı
karşıya bulunuyor.
Yenilikçilik alanındaki performans
yelpazesinin diğer ucunda, Güney
Avrupa’da eğitim alanında iyileş-
tirmeler, Orta Avrupa’da ürün pazarında daha güçlü bir rekabet sağlanması gerekiyor.
Orta kademelerde ise verimlilik
konusunda performansın genel olarak iyi olduğu ABD dışındaki İngilizce konuşulan ülkeler yer alıyor.
Bu ülkelerin ortak sorununu kamu
araştırmaları ile sanayi arasındaki
bağların güçlendirilmesi oluşturuyor.
Başta Fransa ve Almanya olmak
üzere diğer ülkeler ise yenilikçilik
alanında ortalamanın üzerinde bir
performans gösterme eğilimindeler; ancak üçüncü kademe eğitimin
güçlendirilmesi gerekiyor. Bunların çoğu özel sektör Ar-Ge çalışmalarını desteklemeye dönük mali
önlemlerin maliyet etkinliğini de
geliştirebilirler.
Raporda ayrıca, mali piyasa düzenlemeleri ile ekonomik büyüme arasındaki bağa biraz ışık tutuluyor.
OECD ülkeleri arasında mali sistemlerin genel büyüklüğü, yapısı
ve aynı zamanda bankacılık ve
menkul kıymet piyasalarındaki rekabet baskılarının derecesi bakımından önemli farklılıklar olduğu
görülüyor. Bu farklılıkların altında,
bir ölçüde, düzenlemeler alanındaki farklılıklar yatıyor. Özellikle,
bankacılık alanında rekabet önünde
büyük engellerin korunduğu ya da
menkul kıymetler piyasasında yatırımcılar için çok az koruma getirilen düzenlemeler mali sistemlerin
gelişmesini sekteye uğratarak ekonomik büyümenin daha zayıf olmasına yol açıyor. Gerçekten de,
bu bölümde sunulan ampirik analiz
sonuçları düzenlemelerin mali gelişme için daha elverişli olduğu ül kelerde dış finansmana daha bağımlı olan sektörlerin daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor.
BİLANÇO
Ekonomik büyüme göstergeleri yeterli mi?
Kişi başına GSYİH, bir ülkenin başarısını ölçmede en çok kullanılan
araç, buna rağmen bir ulusun ekonomik refahı için bir rehber olarak çok
eksik bulunuyor. Bir ülke ekonomisinin gelişimi ya da gösterdiği perfor mans gayri safi yurt içi hasıla ile yeterince saptanamıyor.
Ü
lkelerin gelişmişlik dü -
Büyümeye Geçiş raporundaki yeni
GSYİH hayat standartlarının para-
zeylerini, ekonomide ya-
bir çalışma bu konuda bazı alterna-
sal taraflarının en iyi ölçüsü de ol-
şanan gelişmeleri en iyi
tifler sunmakta.
madı. GSYİH, bir ülkede ikamet
görme yollarından birisi gayri safi
milli hasılada meydana gelen değişimlerdir. İyi bir ekonomi fotografı çekebilmek için bu göstergelerde
yeterince net olmuyor. Economist
D e rgisinde yer alan makalede
OECD’nin 2006 Büyümeye Geçiş
Ekonomistler, GSYİH büyümesinin nasıl destekleneceği konusunu
tartışmaya çok fazla zaman harcamakta. OECD’nin kendisi Amerika ve Avrupa’nın kişi başına
GSYİH’sı arasındaki giderek artan
raporunda yer alan GSYİH’nın ge-
boşluğa dikkatleri çekmekte. Oysa
nel refah düzeyini etkilemesi ele
bir ulusun refahı GSYİH tarafından
alındı.
yok sayılan pek çok faktöre dayan-
Amerika’da kurumsal muhasebe
makta, örneğin boş zaman, gelir
kısmı, ikamet edenler yurt dışından
gelir elde ederken, ikamet etmeyenlere ödendiği söylenmekte.
Yurt
dışından
net
gelirler
GSYİH’ya eklenerek, bir ulusun
refahı için daha önemli olan gayri
safi milli hasıla (GSMH) olarak da
bilinen gayri safi milli gelire ulaşılmaktadır. Pek çok ülkenin kişi
başına GSMH düzeyi GSYİH ile
vaşının büyük üretim çabasına kıla-
olan düzeyi ile benzerlik göster-
gözetimi hükümetlerin kendi ulu-
vuzluk etmesi amacıyla bir planla-
mekte. Bunun tek istisnası İrlanda.
sal rakamlarında gizlenmiş durum-
ma aracı olarak geliştirildi. Hiç bir
İrlanda’nın kişi başına GSYİH’sı
da. Kişi başına GSYİH, bir ülkenin
zaman ekonomik refahın kesin kıs-
OECD ülkeleri içindeki en yüksek
başarısını ölçmede en çok kullanı-
tası olma niyetinde olmadı. Zaman
olanlardan bir tanesi, fakat yatırım
lan araç, buna rağmen bir ulusun
içerisinde başka bir gösterge ülke-
gelirlerinin büyük net dışa akışları
ekonomik refahı için bir rehber
lerin ve onların göreli performansı-
nedeniyle, kişi başına GSMH’sı
olarak çok eksik. OECD’nin 2006
nın sıralanmasını değiştirecek mi?
ancak OECD ortalaması kadar. İr-
zamanların en büyük muhasebe
çevre
İngiltere’de elde edilen gelirin bir
GSYİH, öncelikle ikinci dünya sa-
şa bulunmakta, ancak belki de tüm
ve
metlerin değerini ölçmekte. Fakat
kalitesi.
oyunları hakkında oldukça karma-
eşitsizliği
edenlerin ürettikleri mal ve hiz-
19
BİLANÇO
landa’nın geçen yıllar boyunca or-
çok hoşlanmazlarsa, gelirin çok
dığında Amerika’dan sadece yüzde
talama GSMH büyüme oranı,
daha eşit dağıtıldığıAmerika ve di-
6 daha düşük. Pek çok Avrupa ül-
GSYİH temelinden yaklaşık sade-
ğer pek çok zengin ülke arasındaki
kesinin boş zamana göre ayarlan-
ce yüzde bir daha az.
boşluğun büyük ölçüde azaltılması
mış GSYİH’sı geçen birkaç on yıl
Diğer bir eksiklik, GSYİH’nın öz
gerekeceğini ileri sürmekte. Bu he-
boyunca standart ölçüden daha hız-
sermaye amortismanına izin ver-
saba göre, ayarlanmış kişi başına
lı büyümekte çünkü çalışma saatler
memesi. Bunun GSMH’dan (gayri
gelir Fransa’da Amerika’dan daha
düşmekte.
safi milli gelir) çıkarılması ile muh-
yüksek.
temelen refahın en iyi ulusal hesap
Eşitsizlik son yıllarda pek çok ül-
göstergesi olan Net Ulusal Gelire
kede artmakta. Eşitsizlikten büyük
(NNI) ulaşılmakta. Rakamların ül-
bir kaçınma varsayıldığında, ayar-
iyi göstergesi değil, fakat OECD,
kelere ve zamana karşı karşılaştırıl-
lanmış kişi başına gelir ortalaması,
bunun pek çok amaç için uygun te-
ması zor kılınarak elde edilmesi da-
1985 ve 2002 yılları arasında
melde geçerli en iyi gösterge oldu-
ha zordur.
OECD ülkelerinde yılda sadece
ğunu
Fakat Net Ulusal Gelir (NNI) bile
yüzde 0.6’ya kadar büyürken, kişi
GSYİH’nın tam bir görüntüsünü
insanların refahını ölçmede mü-
başına GSYİH yüzde 1.4 büyüdü.
vermek için diğer ölçüler tarafın-
kemmel bir ölçü değildir: boş za-
Fakat bu gibi tahminler ciddi ka-
dan tamamlanmaları gerekmekte.
man, eşitsizlik ve çevre gibi önem-
rarlarda hassas. Bunun yerine in-
OECD, pek çok alternatif ölçünün,
li konuların değerini dikkate al-
sanlar eşitsizliği çok az umursar-
kişi başına GSYİH için benzer
maz. GSYİH, ideal olarak kirliliği
larsa, o zaman düzenleme çok da-
uluslararası öncelikler sağladığı
ve yeniden kullanılamayan kay-
ha küçülecek.
gerçeğinden teselli buldu. Ne eşit-
nakların kullanılmasını dikkate al-
Daha uzun tatiller ve daha kısa ça-
sizlik ne de boş zaman için yapılan
mak amacıyla azaltılmalı, ancak
lışma saatleri bireyin refahını artır-
düzenlemenin tek başına Amerika-
bunu gerçekleştirecek geçerli bir
makta, ancak geleneksel ulusal he-
nın üstünlüğünü yıkmayacağı bir
standart hesap henüz bulunma-
saplar bu gibi faydaları tamamen
gerçek. Ancak her iki düzenleme
makta.
dikkate almamakta. Amerika dün-
yapılırsa o zaman belli varsayımlar
Diğer yandan, OECD, gelir dağılı-
yanın en zengin ülkelerinden bir
üzerinde, ABD ve pek çok Avrupa
mı için GSYİH’yı ayarlamak ama-
tanesi, ancak buradaki çalışanlar
ülkesi arasındaki farklar ortadan
cıyla cesur bir girişimde bulundu.
başka yerlerdekilerden daha uzun
kalkabilir.
Pek çok gözlemciye göre, büyük
saatler çalışmakta. Bunun sonucu
servete sahibi çok az ailenin bulun-
olarak, boş zaman için GSYİH’yı
duğu fakat çoğunluğun yokluk
ayarlamak da Amerika ve Avrupa
içinde yaşadığı bir ülke, aynı
arasındaki fark daraltmakta. OECD
GSYİH’ya sahip fakat daha az
boş zaman üzerine bir değer koy-
yoksulluğun olduğu ülkeden daha
mak için üç farklı yöntem kullan-
maaşlarını ödemeyecek. Yine de,
düşük düzeyde bir refah seviyesine
makta. En yüksek değerlemeyi
OECD geleneksel GSYİH rakam-
sahip olacak. Her ne kadar sadece
kullanarak (saat başına çalışılan
ları ile mücadeleye davet eden ilk
eşitsizliğe yönelik yaklaşımlara
GSYİH ortalamasına dayanan), Al-
ana kuruluş olmasından dolayı teb-
fazlasıyla dayansa da, bir dolarlık
manya’nın kişi başına boş zamana
rik edilmeli. Şimdiki görevi hükü-
gelir bile aslında yoksulların elinde
göre ayarlanmış GSYİH’sı gele-
metleri daha uygun istatistikler
daha çok eder. OECD hesaplama-
neksel kiş i başına GSYİH’daki
üretmeye başlamaları için destek-
ları, insanlar eşitsizlikten ne kadar
yüzde 26’lık düşüş ile karşılaştırıl-
lemek.
20
Avrupalılar, rahatlamayın
GSYİH açık bir biçimde refahın en
belirtmekte.
Ancak,
Bu, Avrupa’nın gücünün ekonomik
reformları terk etmeye yetebileceği
anlamına gelmemekte. Boş zaman
değerlidir, fakat gelecek emeklilik
BİLANÇO
Küresel dengesizlik derinlefliyor
Küresel cari hesap dengesizlikleri giderek artarken, açığın finansmanı
konusunda endişelerde yoğunluk kazanmaya başladı. Küresel ekonomi nin temel riskleri arasında petrol fiyatlarındaki artış ve kuş gribi yeralı yor.
luslararası Para Fonu
U
ulaştı, 2005’te küresel reel GSYİH
nin finansal sistemlerinin esnekliği
(IMF) Genel Müdürü
büyümenin yüzde 4 civarında ol-
güçlendi.
Rodrigo de Rato Kali-
ması beklendi. Yüksek petrol fiyat-
Bu noktada bu işlerin sürüp sürme-
forniya Üniversitesinde yaptığı ko-
ları da dahil olmak üzere son za-
yeceği veya bunu sonlandırma ka-
nuşmada dünyadaki küresel den-
manlarda yaşanan şoklara rağmen
pasitesine sahip olma konusunda
gesizlikleri ele aldı.
büyümenin 2006’da da devam et-
altı çizili baskıların olup olmadığı
Ülkeler arasındaki ekonomik den-
mesi beklenmekte. Büyümenin en
sorulabilir. Cevap, risk varsa bun-
gesizlikler görünümü yeni değil.
büyük motorları ise ABD ve
lar yönetilebilir. Önemli oyuncular
Fakat küreselleşme bu gibi denge-
2005’te neredeyse yüzde 7 büyü-
bir takım riskleri almak ve bu prob-
sizlikleri hem boyut hem de nitelik
mesi tahmin edilen gelişmekte
lemleri, özellikle de küresel denge-
itibariyle etkilemekte. Örneğin kü-
olan Asya ülkeleri. Çin’de yaşanan
sizlikleri belirtmek için harekete
reselleşme olmadan, ABD cari iş-
büyüme pek çok kişinin bildiği gi-
geçerse küresel ekonomi iyi bir
lem açığının bugünkü seviyesi fi-
bi çok güçlüydü: geçen yıl yaklaşık
hızda büyüyebilir.
nanse edilemeyebilirdi. Bu proble-
yüzde 10.
min çözümünde dünya ekonomi-
Bu güçlü küresel büyüme, petrol
larındaki artış ve kuş gribi yer al-
sinde Asya ekonomilerinin ve
fiyatlarındaki artışa rağmen enflas-
makta. Ekonomi politikaları ya-
ABD’nin rolü üzerinde durmak
yonda önemli bir yükseliş olmadan
panların kısa dönemde dünyadaki
mümkün.
gerçekleşti. Önemli sanayi ülkeleri
petrol fiyatlarını etkilemek için çok
Geçen bir kaç yıl, küresel ekono-
ve pek çok gelişmekte olan piyasa-
fazla yapacakları bir şey yok. Fa-
mide iyi zamanlardı. 2004’te Dün-
da enflasyon beklentileri genellikle
kat orta dönemde atacakları adım-
ya üretim artışı, yaklaşık yüzde 5
iyi saptandı. Uluslararası finansal
lar bulunmakta. Petrol üreten ülke-
ile son 30 yılın en yüksek rakamına
piyasa koşulları yakın zamana göre
ler yeni alanlarda yatırımlarını artı-
Riskler kategorisinde petrol fiyat-
oldukça tehlikesiz; pek çok ülke-
21
BİLANÇO
rarak işe başlayabilir. Petrol tüke-
tan, Japonya, Asya’nın yükselen
gatif hanehalkı tasarruf oranı sür-
ten ülkeler ise rafine kapasitesini
ekonomileri ve özellikle Çin gibi
dürülebilir değil. Fakat hızlı bir ya-
artırabilir ve korumayı ve enerji ve-
petrol ihraç eden ülkelerin sahip
vaşlama, diğer destekler yerleşme-
rimliliğini artırmak gibi petrol tale-
olduğu fazla ile karşılaştırıldığında
den dünya talebinin önemli deste-
bini sınırlayacak önlemler alabilir.
küresel dengesizliklerin en görü-
ğini alıp götürebilir. Bu gibi bir dü-
Yüksek petrol fiyatlarına fiyat ar-
nür tarafı. Bu ülkelerin pek çoğun-
şüş diğer ülke, örneğin Avrupa ve
tırmak yerine sübvansiyonları artı-
da özellikle de Çin’de cari işlem
Çin, ekonomilerinin yurt içi talebi-
rarak tepki gösteren ülkeler, bunun
fazlaları, merkez bankaları tarafın-
nin azalmasına yol açabilir çünkü
fakirler üzerindeki etkisini azalt-
dan rezervlerin çok fazla biriktiril-
onların ihraç mallarına olan talep
mak için daha etkin bir yol bulma-
mesine eşlik etmekte. ABD’de tek-
düşer. Bu senaryo, küresel talebin
lı. Kuş gribine gelince uluslararası
rar eden cari işlem açıkları büyü-
daralmasının cari işlem dengesiz-
topluluk haklı olarak riski azaltma-
yen dış borçlanma ile sonuçlan-
liklerinde ılımlı düzeltme ile olacak
ya çalışmakta. Fakat ekonomi poli-
makta.
olması.
tikaları yapanlar için yayılmanın
Cari hesap ve finansal dengesizlik-
Diğer bir olasılık, bu düzenlemenin
ekonomik uygulamalarını dikkate
ler hikayenin sadece bir tarafı. Bu-
finansal tarafların zorlanması. Çün-
almaları da yararlı olacak. Özellik-
nun temelinde ABD ve yükselen
kü gerçek tarafın kendini düzenle-
le ticaret, finansal ve ödemeler sis-
Asya’daki tasarruf ve yatırımın
mesi olasılığı yok gibi gözükmekte.
temleri için bir kriz esnasında ne
farklı modelleri yer almakta. Tasar-
Yatırımcılar ABD artan finansal
yapılabileceği üzerinde düşünme-
ruflar ABD’de çok düşük olmasına
varlık miktarını tutmakta isteksiz
leri gerekmekte. IMF de bu konu
rağmen yükselen Asya’da oldukça
ve daha yüksek faiz oranları ve
hakkında aktif çalışmalar yürüt-
yüksek. ABD’nin tasarruf oranı
ABD dolarının değer kaybetmesini
mekte.
son yıllarda düşme eğilimindeydi,
talep etmekte. Yine eğer bu durum
Küresel cari hesap dengesizlikleri
fakat son yıllarda artan konut yapı-
da ani olarak gerçekleşirse, talepte
artarken, bunların şimdiye kadar
mının etkisi ile artmaya başladı.
ve üretim çıktılarında bir yavaşla-
kolayca finanse edilebilmeleri ger-
Diğer yandan pek çok Asya ülkesi
ma gerçekleşir. Buradaki senaryo,
çeği politikacılar arasında gönül ra-
son yıllarda bir yatırım sıkıntısı çek
-
ekonomik zararın korumacılıktaki
hatlığı hissine sebep olacak gibi
mekte iken Çin’de son yıllarda ya-
artış ile daha da kötü olacağı riski-
görünmekte. Ancak daha kaygılı
tırım ve tasarruflarda çok büyük ar-
nin bulunması.
olmaları gerektiği düşünülmekte.
tış yaşanmakta. Çin’de görece dü-
Asıl zorluk küresel dengesizlikleri
Çünkü problem giderek büyümek-
şük tüketime yol açan yüksek ihti-
aşamalı olarak gidermek. Bunun
te ve düzensiz bir düzenleme yapı-
yati tasarruflar, Çin’in neden öde-
gerçekleştirilmesi için küresel den-
lırsa bu durum dünya ekonomisi
meler dengesinde çok yüksek cari
gesizliklerin kendi kendini tedavi
için çok maliyetli ve yıkıcı olacak.
işlem fazlasını yürüttüğünün temel
edebileceği iddiasından kaçınmak
Bunun olabilirliğini azaltmayı
nedeni.
çok önemli. Dengesizliklerin bü-
amaçlayan politikalar katılan ülke-
Küresel dengesizliklerin hızlı bir
yük kısmı hükümet faaliyetlerin-
lerin orta dönemli çıkarlarında yer
biçimde yatıştırılacağı iki yol bu-
den özellikle de ABD maliye poli-
almakta. Bu nedenle IMF uluslara-
lunmakta. Bunlardan bir tanesi
tikası ve Asya’daki döviz kuru ve
rası politika için duyarlı bir risk yö-
dünya
etkileyen
yapısal politikalardan kaynaklan-
netimi yaklaşımını desteklemekte.
ABD’deki tüketim artışı oranının
makta. Dengesizlikleri kendi ken-
ABD’nin ödemeler dengesindeki
aniden düşürülmesi. ABD’deki tü-
dini tedavi etmeye bırakmak, daha
büyük açık, Rusya, Suudi Arabis-
ketim artışı yavaşlamalı çünkü ne-
ciddi problemlere neden olan ani
22
ekonomisini
BİLANÇO
ve düzensiz düzenlemelere büyük
problemine sahip. Fakat her ikisi
tirmeyi, iş gücüne katılımı artırma-
olasılıkla yol açmakta.
de rekabet etmeyen işgücü ve ürün
yı ve artan rekabet aracılılığıyla
Ayrıca küresel dengesizliklerin sis-
piyasaları gibi büyümeyi aksatacak
üretkenliği artırmayı amaçlayan bir
temik olarak önemli hükümetler
olan yapısal katılıklara sahip. Bu
ikna edici plan oluşturmak.
problemleri ele almak için yapılan
Aynı zamanda büyük cari hesap
faaliyetler kendi ekonomilerine ya-
fazlasına sahip olan petrol üreten
tarafından paylaşılmış bir sorumluluk olarak görülmesi önemli. Bu
durum gerekli ha-
ülkelerin makro eko-
reketlerin
hem
nomik durumları ye-
politik olarak da-
terince güçlü oldu-
ha kolay hem de
ğundan özel alanlar-
ekonomik olarak
da verimli harcama-
daha etkili ger-
ları hatta bazı durum-
çekleştirilmesini
larda sosyal harca-
sağlayacak. Eko-
maları artırarak bu
nomik olarak da-
duruma yardımcı ola-
ha kolay çünkü
bileceği
ABD’den
mekte.
talep
düşünül-
çekilirse Avrupa
ABD’nin kendi cari
ve Asya’ya ekle-
işlem açığını yurt içi
nir. Politik olarak
tasarrufları artırarak
daha kolay çünkü
ele alması önemli ve
karşılıklı şikayet
giderek artan aciliye-
yerine
karşılıklı
te sahip. Burada fi-
destek ve yükün
nansal açığın azaltıl-
paylaşılması sağ-
ması önemli bir rol
lanmakta.
oynamakta. ABD yö-
Küresel dengesiz-
netimi açık azalma
liklerde ABD ve
ihtiyacını kabul et-
yükselen
mekte, fakat planları
As-
ya’nın yanı sıra
harcamalarda
bek-
Avrupa ve Japonya da önemli rol
rarlı olacak ve talep ile arz toplaya-
lenmeyen kesinti teklifleri üzerine
oynamakta. Her ikisinin de kendi
rak küresel büyümeyi destekleye-
neredeyse tamamen odaklanmakta.
problemleri var. Japonya deflasyon
cek. Bir dizi Avrupa ülkesinde de
Ancak Irak ve Afganistan operas-
tarafından kuşatılmış durumda ve
mali problemleri ele alma ihtiyacı
yonlarının ve Körfez Sahilinin
maliye politikası açısından yapabi-
bulunmakta. Pek çok ülke, çok dü-
(Gulf Coast) yeniden yapılandırıl-
leceklerini kısıtlayan yaşlanma nü-
şük işgücü kullanımına ve verimli-
ması maliyetlerindeki belirsizlik ve
fusunun ekonomik etkilerini şim-
lik büyümesine aynı zamanda çok
izinli harcamaların aşağı çekilme-
diden tecrübe etmekte. Avrupa ise
yüksek kamu açıklarına ve borca
sindeki zorluk hali hazırdaki cari
genel olarak dengelenmiş olan cari
sahip olarak yaşlanma nüfusu için
açığın azaltılması planının gerçekle-
işlem durumuna ve kendi mali sı-
hazırlıksız bulunmakta. Yapılması
şebileceği konusunda daha fazla
nırlamaları ve yükselen yaşlanma
gereken kamu finansmanını geliş-
şüphe yaratmakta.
23
BİLANÇO
Çin ise pek çok alanda harekete
kalmayacağı konusunda şüpheleri
te. IMF’ye göre gerektiği zaman
geçmekte. Birkaç ay önce daha bü-
var. Bu şüphelerin ortadan kaldırıl-
IMF’den destek almak Asya ülke-
yük döviz kuru esnekliğine yönelik
ması hem kamu hizmeti hem de tü-
leri için önemli olmaya devam
adım attı. Orta vadede esnekliği ar-
ketimin artırılmasını teşvik yoluyla
edecek gibi, bu nedenle Asya ülke-
tıracak adımları attı. IMF de döviz
olabilir.
lerinden destek almak ve bunun
kuru rejiminin liberalizasyonu için
IMF’in Asya ülkeleri ile rolü Asya
IMF üyelerinin ihtiyaçlarının karşı-
Çin’e tavsiyede bulunmakta. Ge-
krizinden sonra renklendi. IMF
landığı şekilde sağlanması önemli.
çen yıl bu doğrultuda yapılan bir
Asya krizleri boyunca pek çok ça-
Bu, IMF’nin orta dönemdeki stra-
değişimin para kurunun değerlen-
lışmalarda bulundu. Kimilerine gö-
tejisinin bir parçası olarak yükse-
mesine ve Çin’in cari işlem fazla-
re bu çalışmalar gereksiz ve izinsiz
len piyasalarda IMF’nin rolü hak-
sının azaltılmasına yol açacağına
yapılmış. Ancak, IMF çalışmaları-
kındaki çalışmalardaki önemli dü-
inanılmakta ancak yine de niha-
nın Asya üye kuruluşları için yarar-
şünce.
i kararı Çin otoriteleri verecek. Dö-
lı ve hatta yapıcı olduğuna inan-
Asya ülkelerinin dünya ekonomi-
viz kurlarını daha esnek olmasını
makta.
sinde giderek artan önemi kabul
Asya ülkeleri ile ilişkiler pek çok
edildiğinde IMF’nin karar alma sü-
nedenle önemli. IMF, diğer üyeler-
recinde bir role sahip olmaları
deki gibi küresel deneyime daya-
önem kazanmakta. Üyelerini tem-
narak tavsiyelerde bulunmakta.
sil eden uluslararası bir kuruluş
Gerektiği zaman mali destek olası-
olarak IMF’in ülkelerin büyüyen
lığı ve vaadi Asya ülkeleri için çok
ekonomik önemini yeterli derece-
yararlı. Pek çok yükselen piyasa
de temsil etmeye çalışmakta oldu-
ülkesi, Asya krizinden bu yana
ğu belirtilmekte. Bu nedenle yük-
Çin diğer Asya ülkelerinden farklı-
kendi kendini güvence altına alma
selen piyasa ekonomilerinin özel-
lık göstermekte çünkü Çin’in yatı-
yapısında önemli dış rezerv topla-
likle de Asya ülkelerinin oy kullan-
rım oranı yüksek. Ancak burada so-
yamadı. Özellikle Asya’da kriz
ma gücünde bir artış olması ihtiya-
rulması gereken soru Çin’deki yatı-
anında daha ileri son çare bulmak
cı vurgulanmakta.
rımların yeteri kadar verimli olup
amacıyla bölgesel finansal ortaklığı
Oy kullanma paylarının belirlediği
olmadığı. Küresel dengesizliklerle
geliştirme çabaları bulunmakta.
IMF kotaları, üyeliklerin politik
mücadelede Çin’in yapacağı en iyi
Ancak büyük rezevler tutmanın
konsensusa ulaşmaları gereken bir
katkı ihtiyati tasarrufları azaltarak
maliyeti ve bölgesel finansal dü-
konu. Bu konu dikkate alındığında,
tüketimi artırmak. Çin otoriteleri-
zenlemelerin limitleri bulunmakta.
üyelerin hem kuruluşun çıkarları
nin bunu gerçekleştireceği iki yol,
Ülkeler piyasa finansmanına eri-
hem de ulusal çıkarlar üzerinde
sağlık ve eğitim üzerinde daha faz-
şim kazanması nedeniyle finansal
durması germekte. Bu iki durumun
la harcamaya yönelik kamu harca-
akışlardaki onaylıklara ve diğer ül-
kesin olduğu belirtilmekte. Bazı ül-
masını yeniden dengelemek ve
kelerdeki finansal olayların kötü
keler pastadan daha büyük bir pay
emeklilik maaşı sisteminde reform
etkilerinin bulaşmasına daha eği-
alırken diğerler daha küçük bir pay
gerçekleştirmek. Çin’deki pek çok
limli hale geldi. Asya’da dünya
almak zorunda. IMF’nin meşrulu-
birey ve aile çok fazla tasarrufta
sermaye piyasalarına entegre ol-
ğu konusunda genel bir kabul olur-
bulunmakta çünkü sağlık ve emek-
manın görece ilk aşamasında olan
sa, bundan hem kuruluş hem de
lilik maaşlarının gerektiğinde ken-
pek çok ülke bulunmakta. Ufukta
üyeleri fayda göreceği düşünül-
dilerini korumakta yeterli kalıp
herhangi bir ani kriz görünmemek-
mekte.
kabul eden diğer Asya ülkelerinin
de bunu sürdürmesi çok önemli.
Ancak döviz kuru oralarında yapılan düzenlemeler tek başına yeterli
değil. Asya’da yurt içi talebin hızlı
artışını cesaretlendirmeyi amaçlayan yapısal reformlar da düzenleme sürecinin bir parçası olmalı.
24
BİLANÇO
Dünya ekonomisi
Dünyan›n derdi iflsizlik
İstihdam dünyanın ortak derdi haline geldi. 2005 yılında dünya genelinde ki işsiz sayısı bir önceki yıla göre 2.2 milyon artarak 192 milyona yükseldi.
Küresel bir istihdam krizi yavaş yavaş tüm dünyayı etkisi altına alıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü önlem alınmazsa, kriz uyarısında bulundu.
U
luslararası Çalışma Ör-
191.8 milyon olduğu bildirilen ra-
dışındaki bütün bölgelerde son 10
gütü’nün (ILO) Küresel
porda, bu rakamın, işsiz sayısında
yıl içinde önemli ölçüde arttığı vur-
İstihdam Eğilimleri Ra-
bir önceki yıla göre 2.2, 1995’e gö-
gulanan raporda, “Hizmetler sek-
işsizliğin
re ise 34.4 milyonluk bir artış anla-
törünün son on yıl içinde sergiledi-
2005’te de yükselmeye devam etti-
mına geldiği ifade edildi. Geçen yıl
ği gelişmenin aynen sürmesi halin-
ğini açıkladı. Küresel ekonomide
dünyadaki yüzde 4.3’lük Gayrisafi
de, bu sektör en fazla istihdam sağ-
yaşanan canlılığın, iş arayanların
Yurtiçi Hasıla (GSYH) artışına kar-
lama açısından kısa sürede tarımın
sayısının artmasını önleyemediği
şın, tüm dünyada aşırı yoksulluk
yerini alacaktır” denildi.
bildirilen raporda, dünyadaki işsiz-
içindeki 500 milyonu aşkın insan-
ABD’de dış açık 725.8 milyar
lerin yarısının gençlerden oluştuğu-
dan yalnızca 14.5 milyonunun, kişi
dolara
na ve genç işsizlerin sayısının gide-
başına günde 1 dolarlık kazançla
rek arttığına dikkat çekildi. Rapor-
belirlenen yoksulluk sınırının üstü-
da, birçok ekonomideki büyüme-
ne çıkabildiği raporda ifade edildi.
nin yeni işlere veya ücret artışları-
Raporda, dünyadaki işsizlerin he-
na dönüştürmede başarısızlığı ile
kırdı. ABD Ticaret Bakanlığı’nın
men hemen yarısını 15-24 yaş arası
doğal felaketler ve artan enerji fi-
açıklamasına göre, 2005 yılı dış ti-
kişilerin oluşturduğuna ve gençler
caret açığı 2004 yılına göre yüzde
yatlarının, özellikle yoksulları ağır
arasında işsiz kalma olasılığının,
17.5 artarak 725.8 milyar dolar ol-
biçimde etkilediği anlatıldı.
yetişkinlere göre üç kat daha fazla
du. ABD’nin önemli partnerleriyle
Uluslararası çalışma örg ü t ü n ü n
olduğuna işaret edildi. Hizmetler
ikili ticaretinde verdiği açıklarda
yaptığı tahmine göre, geçen yıl so-
sektörünün toplam istihdamdaki
da 2005 yılında yeni rekorlar kay-
nu itibarıyla toplam işsiz sayısının
payının, Ortadoğu ve Kuzey Afrika
dedildi.
poru’nda,
küresel
ABD, ekonomisinin en büyük sorunları arasında sayılan dış ticaret
açığında, geçen yıl yeni bir rekor
25
BİLANÇO
ABD’nin son yıllardaki dış politika
re göre, 2005’te tarım sektörünün
verdi. Bu rakam, 2004 yılına göre
gündeminin en önemli maddelerin-
katma değeri 281 milyar doları bu-
69.9 milyar dolar artışı ifade edi-
den biri olan Çin ile ticaretinde
lurken bu sektör yüzde 5.2 büyüdü.
yor. Çin’in dış ticareti geçen yıl bir
verdiği açık, yüzde 24.5 artışla
Sanayinin katma değeri ise 1 tril-
önceki yıla göre yüzde 23.2 arta-
201.6 milyar dolarla rekor kırdı.
yon dolara çıktı ve bu sektör de
rak, 1,4 trilyon doları geçti. Dış ti-
ABD, 2005 yılında Avrupa Birliği,
yüzde 11.4 büyüme gerçekleştirdi.
caretin 762 milyar dolarlık kısmını
Japonya, Kanada, Meksika ile tica-
Hizmet sektöründe de 90.1 milyar
yüzde 28.4 artış gösteren ihracat,
retinde de rekor açıklar verirken,
dolar katma değerle yüzde 9.6 bü-
660.12 milyar dolarlık kısmını da
petrol fiyatların-
yüzde 17.6 artış
daki artış nede-
gösteren
niyle Petrol İhraç
Eden Ülkeler Ör-
oluşturdu.
gütü (OPEC) üye-
nılan dış
si ülkelerle ticare-
2005’te 60.3 milyar
tindeki açıkların-
doları bulurken, bu
da rekor kırıldı.
rakam bir önceki yı-
ABD faiz oranını
la göre yüzde 0.5
0,25 oranında artı-
düşüş
rarak yüzde 4,5’e
Çin’in döviz rezer-
çıkardı.
ABD
Merkez Bankası
vi de geçen yılın başına göre 208.9 mil-
19 ay boyunca
yar dolarartarak yıl
14. kez banka faiz
sonunda 818,9 mil-
oranını 0,25 ora-
yar dolara ulaştı.
nında
Arjantin IMF olan
ithalat
Çin’de fiilen kulla-
artırarak
yüzde 4,5’e çıkar-
yatırım
kaydetti.
borçlarını ödedi
dı.
Arjantin hükümeti,
Çin ekonomisi
soğumuyor
15 Aralık’ta döviz
Çin
milyar dolara ulaş-
rezervlerinin
Hükümeti,
ülke ekonomisi-
tığını
27
bildirerek,
nin 2005’te beklentilerin üzerinde
yüme görüldü. Li Deşui, basın top-
IMF’ye olan 9.8 milyar dolarlık
yüzde 9.9 büyüdüğünü açıkladı.
lantısında geçen yıl gerçekleştirilen
borcunu kapatacağını ilan etmişti.
Çin ekonomisinde arzulanan soğu-
Geri ödeme, 2001 yılında düştüğü
ma bir türlü gerçekleşmiyor. Çin
büyümenin dengeli olduğunu savundu. Çin, 2004 yılında yüzde
2005 yılında artan verimlilik, dü-
10.1 büyüme sağlamıştı. Çin’in tü-
sında neredeyse iflas durumuna ge-
şük enflasyon ve canlılık ortamında
yüzde 9.9 oranında büyüdü. Devlet
ketici fiyat endeksinin 2005’t e
yüzde 1.8, sabit yatırımların yüzde
len ve IMF gibi uluslararası mali
kurumlarla ağır şartlarla anlaşmak
İstatistik Dairesi Müdürü Li Deşu-
25.7 ve perakende satışların da
zorunda kalan Arjantin’in ekono-
i, ilk hesaplamalara göre geçen yıl
yüzde 12.9 arttığı açıklandı.
mik bağımsızlığını geri kazanma
ulusal gelirin 2,26 trilyon dolara
ulaştığını söyledi.Açıklanan verile-
26
Bu arada, Çin ekonomisi 2005’te
101.9 milyar dolarlık ticaret fazlası
ağır ekonomik ve mali kriz sonra-
yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
BİLANÇO
Enflasyon beklentilerin altında
Şubat ayında Üretici Fiyatları Genel Endeksinde bir
önceki aya göre yüzde 0,26 bir önceki yılın Aralık
ayına göre yüzde 2,22, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,26 ve oniki aylık ortalamalara göre yüzde
5,04 artış gerçekleştirdi. Endekste kapsanan toplam
762 maddeden, 247 maddenin ortalama fiyatlarında
değişim olmazken, 278 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 237 maddenin ortalama fiyatlarında ise
düşüş gerçekleşti. Sektörlere göre en yüksek artış
ham petrol ve doğalgaz çıkarımında yaşandı. En büyük gerileme ise mobilya imalatında görüldü.
Şubat ayında Tüketici Fiyatları Genel Endeksi bir
önceki aya göre yüzde 0,22, bir önceki yılın Aralık
ayına göre yüzde 0,97, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,15 ve oniki aylık ortalamalara göre yüzde 8,03 artış gerçekleştirdi. Endekste kapsanan toplam 442 maddeden, 57 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 240 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 145 maddenin ortalama fiyatlarında
ise düşüş gerçekleşti. Ana harcama gruplarına göre
en yüksek artış gıda ve alkolsüz içeceklerde görülürken, giyim ve ayakkabı grubunda düşüş yaşandı.
ŞUBAT 2006
(2003=100)
ÜFE
ŞUBAT 2005
(2003=100)
Bir önceki aya göre değişim oranı (%)
0,26
0,11
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)
2,22
-0,30
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)
5,26
10,58
(01.03.2005-28.02.2006) - (01.03.2004-28.02.2005)
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı(%)
5,04
14,70
ŞUBAT 2006
(2003=100)
TÜFE
ŞUBAT 2005
(2003=100)
Bir önceki aya göre değişim oranı (%)
0,22
0,02
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)
0,97
0,57
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)
8,15
8,69
(01.03.2005-28.02.2006) - (01.03.2004-28.02.2005)
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı(%)
8,03
8,44
2006
2005
Ocak Şubat
Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Bir önceki aya göre
değişim
1,96
0,26
1,26
1,21
0,20
-0,48
-0,74
1,04
0,78
0,68 - 0,95
Bir önceki yılın
Aralık ayına göre değişim
1,96
2,22
0,96
2,18
2,38
1,89
1,14
2,18
2,98
3,69
2,71
2,66
Bir önceki aya göre
değişim
0,75
0,22
0,26
0,71
0,92
0,10
-0,57
0,85
1,02
1,79
1,40
0,42
Bir önceki yılın
Aralık ayına göre değişim
0,75
0,97
0,83
1,55
2,49
2,59
2,00
2,87
3,93
5,79
7,27
7,72
-0,04
27
BİLANÇO
Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri
2006 Yılı
Bütçe
Hedefi
Ocak - Ocak
(Milyon YTL)
Bazı Konsolide Bütçe Gelirleri Kümülatif
Gerçekleşmeleri
2005
Konsolide
Bütçe
2006
Merkezi
Bütçe
Artış
(yüzde)
Gelirler
10.186
13.619
25.2
160.326
Genel Bütçe Gelirleri
10.072
13.477
25.2
156.214
Vergi Gelirleri
7.591
10.134
25.0
132.199
Gelir, Kar ve Ser. Kazanç üzerinden Alınan Vergiler
1.666
2.417
31.0
38.982
Gelir Vergisi
1.614
2.280
29.2
26.090
Gelir Vergisi Tevkifatı
1.595
2.258
29.3
Kurumlar Vergisi
51
137
62.7
KVK Göre Alınan Geçici Vergi
22
40
45.0
Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
171
847
79.2
4.947
Motorlu Taşıtlar Vergisi
447
612
26.9
3.042
Dahilde Mal ve Hizmetlerden Alınan Vergiler
4.301
4.820
10.7
57.601
Dahilde Alınan KDV
1.395
1.875
25.6
16.337
Özel Tüketim Vergisi
2.157
2.620
17.6
37.276
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergileri
174
233
25.3
1.806
Mal ve Hizmetlerden Alınan Diğer Vergiler
447
325
-37.5
3.988
1.071
1.446
25.9
24.253
981
1.342
26.9
22.398
2.121
3.289
35.5
21.372
11.187
11.604
3.59
174.322
Dış Ticaretten Alınan Vergiler
İthalat Vergileri
Vergi Dışı Gelirler
Harcamalar
28
12.892
BİLANÇO
EKONOMİK VERİLER
2005
2004
2003
2002
2001
2000
GSMH
(Cari fiyatlarla Trilyon TL)
428.932
356.681
275.032
176.484
125.596
GSMH (milyon/dolar)
299.475
239.235
179.898
145.693
200.002
9.9
5.9
7.9
-9.5
6.3
4.172
3.383
2.598
2.123
2.965
130.1
123.4
112.4
103.3
94.4
103.4
Toplam İhracat (milyon/dolar)
73.122
63.167
47.253
36.059
31.334
27.775
Toplam ithalat (milyon/dolar)
116.048
97.540
-22.087
51.584
41.399
54.503
Dış Ticaret Dengesi (milyon/dolar)
-42.926
-34.373
69.340
-15.495
-10.065
-26.728
63.0
64.8
68.1
69.9
75.7
51.0
10.3
10.5
10.6
8.5
6.6
GSMH
(Değişim Hızı 1987 fiyatlarıyla %)
Kişibaşına GSMH (ABD Doları)
Üretim Endeksi
İhracatın İthalatı Karşılama Oranı %
İşsizlik Oranı (%)
Kamu Net Borç Stoku (milyon/dolar)
267.330
272.161
251.106
216.037
159.752
71.688
İç Borç Stoku (milyon YTL)
254.330
233.864
201.319
154.798
125.458
54.152
91.860
98.182
96.094
102.499
64.303
31.549
246.9
235.8
202.6
148.5
123.6
94.7
-22.852
-15.604
-6.808
-1.789
3.390
-9.819
Dış Borç Stoku (milyon/dolar)
Konsolide Bütçe Borç Stoku
(milyar/dolar)
Cari İşlemler Dengesi (milyon/dolar)
2006
(Bin YTL)
2005
10 Şubat
3 Şubat
11 Şubat
31 Aralık
19.089.909
19.437.409
19.612.019
13.486.403
13.465.237
- M1
37.356.855
37.471.173
41.758.872
26.821.416
29.469.070
- M2
151.601.452
150.886.520
153.146.146
108.168.035
109.344.449
- M3
165.052.073
167.471.006
164.443.074
115.301.766
116.597.637
Yurtiçi Kaynaklı YTL Mevduat
141.942.732
140.428.703
145.191.416
101.944.416
103.240.239
95.794.681
95.439.842
91.839.161
68.248.453
66.705.794
Emisyon
30 Aralık
2004
Para Arzı
- Vadeli Tasarruf
- Vadesiz Tasarruf
9.845.192
10.249.915
11.509.544
7.077.301
8.348.626
18.449.916
17.975.505
19.548.113
13.061.766
13.169.585
- Vadesiz Ticari
9.258.706
8.732.460
11.972.114
7.153.632
8.671.897
- Resmi Mevduat
8.594.237
8.030.9/81
10.322.484
6.366.864
6.344.337
Kredi Stoku
125.189.816
125.516.684
126.491.125
82.800.563
82.514.275
- Tüm Banka Kredileri
125.189.816
125.516.684
126.491.125
82.507.339
82.211.975
0
0
0
293.224
302.300
131.516.292
129.910.572
113.440.044
113.944.740
- Vadeli Ticari
- M.B. Kredileri
Bank. El. Tah. ve Bono
130.632.1091
29
BİLANÇO
Mevzuat Değişiklikleri
04 Şubat 2006
- Elektronik İmza Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
- Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları
Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğ (Seri No:67)
- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:355)
07 Şubat 2006
- 5452 Maliye BakanlığınınTeşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
- 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Talimatı (Sıra No:2)
09 Şubat 2006
- Gelir İdaresi Başkanlığı Sicil Amirleri Yönetmeliği
- Gelir İdaresi Başkanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği
- Devlet Muhasebesi Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
15 Şubat 2006
- 5454 T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur’dan Aylık veya
Gelir Almakta Olanlara Ek Ödeme Yapılması ile Sosyal Sigortalar Kurumu ve BağKur’dan Aylık veya Gelir Almakta Olanlara Ödenen Gelir ve Aylıklarda 2006 Yılında Yapılacak Artışlar ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
19 Şubat 2006
- Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının Bankalarca Konsolide ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve Uygulanması HakkındaYönetmelik
23 Şubat 2006
- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:356)
24 Şubat 2006
- Kiralama İşlemlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 17) Hakkında Tebliğ (Sıra No:21)
- Tarımsal Faaliyetlere İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 41) Hakkında Tebliğ (Sıra No:22)
26 Şubat 2006
30
- 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği (Sıra No:3)
BİLANÇO
07.03.2006 - Şubat 2006 Dönemi Çeklere Ait Değerli Kağıtlar Vergisi Bildirimi ve Ödenmesi
10.03.2006 - 16-28 Şubat Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz KarşılığıTahsilatlara Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi
10.03.2006 - 16-28 Şubat Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve
Ödenmesi
15.03.2006 - Gelir Vergisi Beyanı
15.03.2006 - Şubat 2006 Dönemi Özel İletişim Vergisi Beyanı ve Ödemesi
15.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine Ait Gider Vergilerinin (BSMV) Beyanı ve Ödenmesi
15.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamüllerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve Ödenmesi
15.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödenmesi
15.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisi (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödenmesi
15.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı
ve Ödenmesi
20.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Kurumlar Vergisi Stopajı'nın Beyanı
20.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı'nın Beyanı
20.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin Beyanı
20.03.2006 - İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödenmesi
20.03.2006 - Yarışma ve Çekilişler ile Futbol Müsabakalarına ait Müşterek Bahislerle İlgili Veraset ve İntikal
Vergisinin Beyanı ve Ödenmesi
20.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Damga Vergisinin Beyanı
27.03.2006 - 1-15 Mart Dönemine ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve
Ödenmesi
27.03.2006 - 1-15 Mart Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz KarşılığıTahsilatlara Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi
27.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Damga Vergisinin Ödenmesi
27.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Kurumlar Vergisi Stopajı'nın Ödenmesi
27.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı'nın Ödemesi
27.03.2006 - Şubat 2006 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi
31.03.2006 - Gelir Vergisi 1.Taksit Ödemesi
31
BİLANÇO
01 Şubat Kredi kartı borçlarında, yıllık yüzde 22 faizle anaparayı 12 ayda ödeme imkanı getiren
düzenleme TBMM Komisyonu’nda kabul
edildi.
02 Şubat Danıştay yüzde 51’i Koç-Shell ortaklığına satılan
TÜPRAŞ’ın özelleştirmesinin yürütmesini durdurdu.
03 Şubat Suudi Arabistan’dan yola çıkan Mısırlı bir şirkete
ait 1400 kişi taşıyan feribot Kızıldeniz’de battı. 284 kişi kur-
16 Şubat Hamas lideri Meşal, Ankara’ya geldi ve AKP binasında Dış işleri yetkilileri ile temaslarda bulundu.
17 Şubat Hazine uluslararası piyasalara yüzde 5.05 faizle
750 milyon euro tutarında 10 yıllık tahvil ihraç etti.
18 Şubat Filistin’de 10 yıl aradan sonra oluşan ulusal meclis yemin ederek göreve başladı.
19 Şubat İspanya’nın Katalonya bölgesinde bir milyon Katalon bağımsızlık için yürüdü.
tarılabildi.
20 Şubat Dışişleri Bakanlığı’nın Hamas ziyareti konusunda
04 Şubat Suriye’de, Danimarka’da bir gazetede yayımlanan
Hz.Muhammed karikatürlerini protesto eden binlerce kişi
İsrail Büyükelçisi Avivi’yi bilgilendirme talebi, Büyükelçi
Danimarka ve Norveç elçiliklerini ateşe verdi.
tarafından reddedildi.
21 Şubat Ankara’daki çete operasyonunda emniyet üst dü-
05 Şubat Trabzon’da Santa Maria Katolik Kilesisi’nin İtalyan Rahibi Andrea Sentore pazar ayini sonrası öldürüldü.
zey görevlilerinin yanı sıra özel kuvvetlerde görevli bir yüz-
06 Şubat CHP, Maliye Bakanı Unakıtan hakkında gensoru
22 Şubat Irak’ta şiilerin en kutsal türbelerinden biri havaya
önergesi verdi.
uçuruldu. Şiiler, 80 sünni camisini yaktı, 3 sünni imamı öl-
07 Şubat FIFA Disiplin Kurulu, Türkiye - İsviçre maçında
dürdü.
çıkan olaylar nedeniyle Türkiye’ye 6 maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verdi. Ayrıca futbolcularada çeşitli ce-
23 Şubat Şiilerin Askeriye Türbesinin bombalanmasının ar-
zalar verildi.
rında ölü sayısı 170’i aştı.
08 Şubat Fransa lideri Chirac ve Rusya lideri Putin, Hz.
Muhammed karikatürlerinin ifade özgürlüğünü aştığını ve
provokasyon olduğunu açıkladı.
09 Şubat İngiltere Dışişleri Bakanı Strow, Kıbrıs Rum kesimini eleştirerek, KKTC’nin tanınabileceğini vurguladı.
10 Şubat Devlet Planlama Teşkilatı 2008 yılında elektrik arz
açığının ortaya çıkacağını belirterek önlem alınmasını istedi.
11 Şubat Mersin’de temaslarda bulunan Başbakan Erdoğan
çeşitli gruplarca protesto edildi.
12 Şubat İngiliz askerlerinin Irak’lı çocukları öldüresiye
dövdüğü görüntüler dünya televizyonlarında yayınlandı.
başı da tutuklandı.
dından, Şiilerin Sünnilere karşı düzenlediği intikam saldırıla-
24 Şubat Kredi kartı borçlularının borçlarıTBMM’de kabul
edilen düzenlemeyle yeniden yapılandırılacak.
25 Şubat Sarıkamış’ta düzenlenen Kış-2006 Tatbikatı’nı Başbakan Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve kuvvet komutanları birlikte izledi.
26 Şubat Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorkink, dalgalı kur sisteminin sabit kura göre daha etkili olduğunu savunarak sistem devam etmeli dedi.
27 Şubat OYAK ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB)
arasında, ERDEMİR’in yüzde 46.12’lik ÖİB hissesi ile yüz-
13 Şubat Danıştay, türbanlı öğretmenle ilgili kararı eleştiren
hükümete sert bir bildiriyle yanıt verdi.
de 3.17’lik Türkiye Kalkınma Bankası hissesine ilişkin hisse
14 Şubat Jitem’in karanlık cineyetlerinin arkasındaki Yeşil
dolarlık ihale bedelini peşin ödedi.
kod adlı Mahmut Yıldırım, İstanbul’da düzenlenen bir operasyondan son anda kaçarak kurtuldu.
28 Şubat SPK Başkanı Cansızlar, Cumhurbaşkanlığı ve Baş-
15 Şubat ABD’li askerlerin Irak’ın Ebu Garib cezaevinde
atanan beş üyenin hukuka aykırı girişimleri nedeniyle kurulu
yaptıkları işkencelerin yeni fotoğrafları yayınlandı.
çalışamaz hale getirdiğini belirtti.
32
devir sözleşmeleri imzalandı. OYAK 2 milyar 960 milyon
bakanlık’a gönderdiği mektupta, AKP iktidarı döneminde
Download