M. Meclisi B : 77 24 . 4 . 1963 O : 1 sinin igerekli görmediği 'bir durumda Çalışma (Bakanlığına böyle bir ye'tiki tanımak toplu söz­ leşmenin. mahiyetine aykırı ve bize göre, an­ lamsız bir hükümdür. Bu sebeple, Sayın Kay­ gan arkadaşımla birlikte müştereken bir de­ ğiştirge takriri veriyoruz., SBu takririn kabu­ lünü ve Çalışma Bakanlığına mahkemeye mü^ racaat yetkisi tanıyan hükmün 'kaldırılmasını arz ve teklif ediyoruz. Hürmetlerimizle. BAŞKAN — Buyurun Sayın Çalışma Ba­ şkanı. ÇALİŞMA BAKANI BÜLENT ECEVÎT (Ankara) — Sayın arkadaşlar; gerek Orhan' Apaydın arkadaşımızın gerek Sayın Turhan (Bilgin arkadaşımızın üzerinde durdukları fık­ ra, itiraf etmem lâzım (ki, Hükümet tasarısın­ da bulunmıyan sonradan Geçici Komisyon ta­ rafından eklenmiş olan ileri ,bir hükümdür. Ve bildiğim kadar da dünyada eşine pek rastlanmıyan bir hükümdür. Orhan Apaydın arka* daşım, Meksika mevzuatında olduğunu söyle­ mişti. Aslında grev, toplu sözleşme ve toplu müzakerenin «bir m üeyy idesidir. 'Grev ve lofcavit topllu müzakerede iş 'bir çıkmaza düşerse işçinin elinde igrev, iş verenin ellinde lokavt mü­ eyyidesi vardır. Ve hu grev yetkisi yeni bir hakkın ihdası için kullanılır. Fakat .bu hak ihlâl edildiği takdirde hu hakkın ihlâl edildiği­ ne dair işçi hüküm verip hu 'hüküm uyarınca Ibir ceza tatbik edecek. Bu asılında bu normal bir şey değildir. Bu maddenin bâzı taraflarına iti­ raz eden 'arkadaşlarımın evvelâ Ibu hususu infeaf ile teslim etmelerini rica. ederim. Bu nor­ mali bir ıgrev' hakkı değildir. Ancak komisyon­ da bizim İŞ mahkemelerimizin çok yavaş işle­ nmesinden 'ötürü bâzı iş verenlerin buna güvene­ rek: işçi halklarını ve (toplu sözleşme hükümle, rini ihlâl edebilecekleri 'gerekçesi ile bir temi; nat unısuru 'olarak (konulmuştur. Eğer böyle . Ibir hükümle tasarı huzurunuza (gelmeseydi, zannederim ki bu tasarıya böyle bir madde ilâve ettirmek düşünülmiyeceklti. Çünkü ne Milletlerarası Hür işçi Sendikası Konfederas­ yonunun aklına böyle bir şey gelmişti ve ne de, bildiğim 'kadar, Türk - işin aklına böyle bir şey gelmişti. Ve itiraf edeyim ki, Hükümetin •aklına da böyle bir şey gelmemişti. Ben de bir an bunu Hükümet adına tereddütle kabul ettim. Ancak iş malhkemeleririin ağır işlediği­ ni bildiğim için kabul ettim. Bu kadar ileri bir hüküm ge'tiril'mişken karşınıza, -arkadaş­ larımdan özür dilerim - ıgözün üstünde kaş var, 'gibi itirazların insaf sınırlarını aştığını zannediyorum. Kaldı ki, bu yolda bir değişik­ lik önergesi verilerek böyle bir toplu sözleş­ me ihlâli iddiasiyle yapılan grevi durdurmak yetkisini Çalışma Bakanlığının re'sen kullan­ masının doğru olmadığı yolundaki fikre itibar gösterilip bu fıkra, bu ibare kaldırıldığı tak­ dirde netice pekâlâ işçinin aleyhine 'olabilir. Çünkü, şöyle bir durum kolaylıkla kabili ta­ savvurdur. iş veren belirli bir iş yerinde top­ lu sözleşmeyi ihlâl eder. Bilir ki, kanunda bu (hüküm olduğu için işçi grev yapacaktır, top- • lu sözleşme ihlâl edildi, diye. Fakat muhterem arkadaşlarım, tıpkı bizim kasıtlı lokavt diye bir müessese ıgetirirken düşündüğümüz gibi iş veren bu yola kasıtlı olarak girmiş olabilir. Yani bir iş yeri kendisine yüktür, işçinin üc­ retini ödemek kendisi için tahammül edilmez bir yük haline /gelmiştir, fakat kıdem tazmi­ natı ödeyip iş yerini kapaitacak kudrette de de­ ğildir, toplu sözleşmeyi ihlâl 'eder, ücretleri ödemez, işçi grev yapsın der, umurunda de­ ğildir. işçi aylarca grev yapar ve o sırada gi­ dip hiçbir yerde de çalışamaz, iş verenin de maksadı 'zaten o iş yerinden kurtulmaktır, onun için mesele yoktur. Bu vaziyeti nazarı itibara alırsak buraya Çalışma Bakanlığının re'sen mahkeme nezdinde müdahalede bulun­ ması yetkisini koyan bir ibarenin aslında işçi­ ler lehinde işliyecek bir hüküm olduğunu gör­ memiz m'ümlkün'dür kanaatindeyim. Bu hüküm burada olunca, iş veren veya işçi kendiliğinden 'harekete geçmese bile Çalışma Bakanlığı hare­ kete geçecek ve işin malhkemeye intikalini sağlıyabillecektir. Bu bakımdan işçi aleyhine hiçıbir 'tarafı olmadığı zannediyorum. Her halde ıbu kadar olağanüstü bir -grev yetkisi tanınır­ ken, kanun düzeni bakımından Çalışma Bakan­ lığına bu kadar yetki tanımanın gerekli olduğu kanısındayım. Hürmeltlerimle. BAŞKAN — Sayın Turhan Bilgin. TURHAN BlLGlN (Erzurum) — Muhte­ rem arkadaşlarım, Sayın Vekilin belirttiği gi­ bi, bu maddenin tümü ileri bir görüşü ifade et­ mektedir. Ancak, itirazımız 19 ncu maddenin' 3 ncü fıkrasmadır. ISendikalar Kanunu görü-