Editörden - onkoloji eczacıları derneği / turkısh oncology

advertisement
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
ONKOECZA
O
Üç ayda bir, E-dergi formatında yayınlanır. Her hakkı saklıdır.
Editörden,
Uzm.Ecz. Ahmet Sami BOŞNAK
www.ahmetsamibosnak.net
2015 yılının ilk günlerinden
herkese kocaman bir merhaba.
Müthiş bir maratonun ardından
sizlerle buluşmaktan dolayı tüm
ekip büyük bir mutluluk ve
heyecan içerisindeyiz. Geçen
yılın son çeyreğinde uluslararası
bir eğitim olan Masterclass 2014 ISTANBUL ve
h e m e n a r d ı n d a n 4 . O n ko l o j i E c z a c ı l ı ğ ı
Kongremizi büyük bir başarı ile tamamladık.
Masterclass ISTANBUL, eğitim tarihindeki en
ç o k k a t ı l ı m l ı i k i n c i Ma s t e r c l a s s o l d u .
Kongremizin konuşmacıları kadar, ödül töreni
de İlber Ortaylı'nın katılımıyla kongreler
tarihine geçti. Daha kendimize gelemeden
elinizdeki bu sayının hazırlanmasına geçtik.
Satırlar gözlerinizin önünden akarken geçtiğimiz
günleri ne kadar dolu geçirdiğimizi ve geleceğe
çok daha özgüvenle baktığımızı göreceksiniz.
Deniz Karakoç, son günlerde çalışma araçlarımız
üzerinde dönen politikaları ve olası sonuçları
hakkında yazdı, dile getirdiği çözüm önerileri
dikkat çekici.
Eda Gedikoğlu, bu sayının en çalışkan yazarı
oldu. Masterclass 2014 ISTANBUL'u bir de
ESOP Türkiye Delegemizin kaleminden
okuyun. Eda'nın Onkoloji Eczacılarının
yararlanabileceği kaynakları tanıttığı yazı
dizisinde bu sayıda Global Rph konuk edilmiş
ONKOECZA
Derinlenlere inmeye meraklı ve niyetli her
meslektaşımızın okumasını tavsiye ederim.
06-07 Mart 2015, hastane eczacılığında bir milat
olacak, Türk Eczacıları Birliği'miz iyi niyetli
çalışmalarımızı ve isteklerinizi dikkate alarak
Ankara'da Hastane Eczacılarına özel bir kongre
düzenliyor. Hakkı Özçeltik bu organizasyonun
en önemli isimlerinden birisi ve bu sayımızda
kongre yolunda olanları, bazı sitemlerini ve
isteklerini sizlerle paylaşıyor.
Gizem Kalyoncu, Masterclass ve 4.Onkoloji
Eczacılığı Kongresinin üzerine birde ESPEN'in
Kanser Hastalarında Nutrisyon seminerine
katılarak zoru başardı. Büyük titizlikle tuttuğu
notları bizimle paylaşıyor bu sayıda. Ancak
notlar uzun ve çok yararlı. O yüzden konuyu bir
yazı dizisi şeklinde sizlerle buluşturmak istedik.
Gümüş Mikrofon'da Ayşegül Gümüş'ün misafiri
Ayşe Karaağaçlı. Burada tek kelime yazmak
istemiyorum, ilk paragrafı okuduğunuzda o sıcak
röportajı bir çırpıda bitirmek isteyeceksiniz.
Röportajın sonundaki mesaj ise hepimize.
2015 yılını büyük bir merakla bekliyorum.
Ülkemiz ve mesleğimiz bakalım bize yeni yılda
ne süprizlerle gelecek. İdeal eczacı, ideal insan,
ideal arkadaş, ideal eş, ideal iş hayatı. İdeal
denen belki de biraz yıldızlara benzer, ulaşması
çok zor olabilir. Ancak aynı denizcilerde olduğu
gibi yönümüzü belirler idealler. Yeni yılda,
2015'de tüm ideallerinize bir adım daha
yaklaşmanız dileklerimle, dileklerimizle.
Mutlu Yıllar..
1
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
Masterclass İSTANBUL
(MC IST) 2014 Ardından
Değerlendirmeler
Ecz. Eda Gedikoğlu
Başkent Üniversitesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi
Her yıl Avrupa’nın farklı
bir ülkesinde düzenlenen
Masterclass eğitiminin
bu seneki adresi İstanbul
oldu. Temel ve orta
(Basic & Intermediate)
seviyelerde düzenlenen eğitimler 3-7 Ekim
2014 tarihleri arasında yapıldı ve toplam 5
gün sürdü.
Türkiye Onkoloji Eczacıları Derneği (OED)
organizasyon komitesi ve ESOP bilimsel
komitesi tarafından gerçekleştirilen ‘’8th
Masterclass in Oncology Pharmacy Basic &
Intermediate’’ eğitimine 18 farklı ülkeden
toplam 46 kişi katıldı. ESOP bünyesinde
gerçekleştirilen bu eğitime sadece
Avrupa’dan değil Asya, Afrika ve
Ortadoğu’dan da meslektaşlarımız katılım
gösterdiler. Türkiye her zamanki gibi kıtalar
ve kültürler arası köprü oluşturma vazifesini
sergilemiş oldu. Yerli ve yabancı profesyonel
eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen
eğitimler sonunda, tüm katılımcılar üstün
başarı göstererek uluslararası geçerliliği olan
eğitim sertifikalarını almaya hak kazandılar.
OED olarak tüm katılımcılarımızı kutlar ve
başarılarının devamını dileriz. Ayrıca
eğitmenlerimize de emeklerinden dolayı
teşekkürlerimizi sunarız.
Eğitimler, video görüntüleriyle pekiştirilmiş
teorik bilgiler, interaktif anlatımlar, pratik
kazandıran bilgilendirici atölye çalışmaları
(‘Workshop’lar), onkoloji eczacılarının bir
araya gelerek oluşturduğu çok uluslu gruplar
ve bu gruplar içerisindeki paylaşım tüm
katılımcılar için eşsiz bir deneyimdi.
Eğitimlerin teorik ve pratik zenginliği
mesleki tatmin duygusunu da en üst
düzeylere taşıdı. Bizler meslektaşlarımıza
kendi ülkemizin ev sahipliğinde böyle bir
imkanı sağlamış olmanın mutluluğu
içerisindeyiz.
Yoğun ve yorucu eğitim programı
sonrasında, elbette yurtdışından gelen
ONKOECZA
2
Ocak-Şubat-Mart 2015
konuklarımıza Türk misafirperverliğinde bir
İstanbul gecesi yaşatmamak olmazdı.
Katılımcılar, boğaz manzaralı nezih bir
mekanda Osmanlı musikisinin
tadını çıkararak sohbet etme
imkanı buldular. Yurt içinden
katılan sevgili meslektaşlarımızla
birlikte farklı kültürlerin bir arada
olduğu güzel bir kaynaşma gecesi
yaşandı. Unutulmaz ve keyifli
hatıralarla ayrılmış olmalarını
dileriz.
Sayı 6
edilmesi gerekli. Türkiye insanının
çalışkan, yenilikçi ve yaratıcı karakteri
hedefe ulaşmayı her zaman mümkün
kılıyor. Onkoloji Eczacıları Derneği,
onkoloji eczacılarının Avrupa’ ya açılan
kapısı ve bu kapı çalışmak üretmek
isteyen, bir fikri olan herkese sonuna
kadar açık. Şurası kesin ki OED,
insanlar arası birlik ve beraberlik
duygularının geliştirilmesine katkıda
bulunmak için ülke içinde ve dışında
farklı kültürleri bir araya getirme
fırsatları yaratmak amacıyla çalışmalarına
devam edecektir. Hedefimiz her zaman ve
durmadan yola devam etmek ve daha iyiye
gitmektir.
OED, ESOP ve bu güzel
organizasyonda emeği geçen
herkesin ellerine sağlık.
Böyle bir etkinliğin bu sene
ülkemizde düzenlenmiş olması
gurur verici. Bu organizasyon
sayesinde dünyanın farklı bölgelerinden
gelen meslektaşların birbirini tanıma fırsatı
bulmasının mesleki gelişim açısından da çok
değerli olduğunu düşünüyorum. Bu gibi
eğitimlerin ülkemizdeki sürekliliği ve hatta
ülkemiz önderliğinde çeşitli projelerin
hayata geçirilmesi uzak bir hayal değil.
Ancak bunun için ülkemizin ulusal arenada
daha fazla yer alması ve doğru şekilde temsil
ONKOECZA
İlk adımınızı inançla atın. Tüm merdiveni
görmek zorunda değilsiniz, yeter ki siz ilk
adımı atın.
Martin Luther King Jr
Çok beğendiğim bu sözün sizlere ilham
olması dileğiyle…
3
Ocak-Şubat-Mart 2015
Nisan 1 Şakası,
Uz.Ecz. Metin Deniz Karakoç
Denizli Devlet Hastanesi Merkezi Kemoterapi İlaç
Hazırlama Ünitesi
Günden güne katlanarak
artan kanser vakalarının
tedavisinde kullanılan ve
paket harici olarak geri
ödemesi yapılan ilaç ve
tıbbi malzemeler birçok
kamu ve özel hastane için önemli bir gelir
kaynağı haline gelmiştir. Hastalığın görülme
hızındaki artış, onkoloji alanında süratle yeni
ilaç ve teknolojilerin geliştirilmesini zorunlu
kılmıştır. Dünya ilaç ve medikal malzeme
sektörü de; yoğun AR-GE çalışmaları, klinik
araştırmalar ve bütün bunlar için gerekli
büyük araştırma bütçelerini gözden
çıkararak üzerine düşen görevi yapmaktadır.
Ancak bu gibi AR-GE faaliyetlerinin son
derece mütevazi boyutlarda kaldığı
ülkemizde, bu durum git gide daha çok
cebimizi yakmaktadır.
Sayı 6
Bakanlığı'nın yayımladığı rehberlere göre
hasta sayısının çok değil 10-15 yıl sonra
şimdikinin neredeyse iki katına çıkacağı göz
önüne alındığında sürdürülebilir bir geri
ödeme dengesi sağlamanın onkoloji
hizmetlerinde önümüzdeki en büyük ödev
olduğu açıktır.
Öncelikle hastaneden hastaneye farklı
uygulamaların olabildiği, hastaya ilaç
düşümü kısmını irdeleyelim. Kimi
ünitelerde hazırlamanın daha seri olması
amacı ile ilaçların büyük ambalaj formlarının
alınıp, bir hastaya tam kutu, diğerine hiç ilaç
çıkışı yapmadan dengelemeye
çalışılmaktadır. Bir diğer ünitede, her ilacın
en küçük formunu alarak, hazırlama süresini
ve eğer kapalı sistem kullanıyor ise tıbbi
malzeme sarfını bir miktar arttırarak
hazırlama yapmakta iken, bazı üniteler ise
ilacın sirkülasyonu veya stabilite koşullarına
göre bu yöntemleri karma şekilde
uygulamaktadır. İster küçük ambalaj, çok
aparat kullanılsın, ister büyük ambalaj ve az
aparat kullanılsın, her iki durumda da
faturayı ödeyen devletimiz olmaktadır.
Peki en akılcı çözüm ne olabilir? İlk bakışta
ilaçları miligram cinsinden sisteme girip
miligram olarak hastalara düşmek en
mantıklı yol gibi durmakla beraber, Sağlık
Bakanlığına bağlı hastanelerde, MKYS
sisteminde yaklaşık maliyet ve fiyat analizi
verilerinde adet-miligram
Peki yeni ilaç ve teknoloji üretemiyor olsak karışıklığı çok önemli
hatalara yol
da onkolojide kullanılan ilaç ve tıbbi
malzemelerde akılcı bir strateji ile devletin açabilmektedir. Bununla
beraber, medulla
ödediği giderleri azaltarak tasarruf
sisteminde ilaçların bedeli
sağlayabilmek mümkün müdür?
barkod karşılığındaki
güncel fiyata göre yapıldığı
Peki yeni ilaç ve teknoloji üretemiyor olsak
da onkolojide kullanılan ilaç ve tıbbi
malzemelerde akılcı bir strateji ile devletin
ödediği giderleri azaltarak tasarruf
sağlayabilmek mümkün müdür? Sağlık
ONKOECZA
4
Ocak-Şubat-Mart 2015
için miligram bazında giriş faturaların geri
dönmesine ya da hatalı ödemelere yol
açabilmektedir.
İlaçları adet bazında girip, hastalara düşümü
ise yine adet bazında ama küsuratlı olarak
yapmak sağlıklı bir öneri olarak ele alınabilir.
Şöyle ki; piyasada tek ambalaj formu 150
mg’lık olan bir X ilacından hastaya 210 mg
yazılmış olsun. Sistemden hastaya 1,4 kutu
düşüş yapılıp, geri kalan ilacı usulüne uygun
olarak saklayabilecek sisteminiz var ise
saklanıp, ilaç başka bir hasta için
kullanılabilir. İlaç, özelliği gereği
saklanamayacak ise, haftanın son mesai
gününe denk gelip iki gün beklemesi
mümkün değil ise, kalan kısmını başka bir
hastaya kullanma imkanı yok ise, yalnızca o
hasta için tam kutu düşüm yapılır. Bu
şekilde resmi envanter azalırken depoda
fiilen kutu kutu birikmiş ilaçlarımız olmaz.
Sayı 6
Sayım sonunda yüksek meblağlı sayım fazlası
fişi kesmek zorunda da kalınmamış olur.
Sonuçta tasarruf edip kazanan yalnız
kurumların döner sermayesi veya özel
hastane yönetimleri değil; Devletimiz, yani
aslında hepimiz oluruz.
Kullanılan tıbbi sarf malzeme konusunda
bildiğiniz üzere antineoplastik ilaç hazırlama
ve uygulama setleri için devlet 01/10/2014
ten geçerli olarak önce ödemeyi durdurdu.
Daha sonra 01/04/2015’e dek ödeyeceğini
açıkladı.
Peki, 1 Nisan’dan sonra ne olacak?
Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı yönetmelik ve
uygulama rehberinde, sınıf II-B laminar
hava akımlı kabinler ve ilaç hazırlamada
kapalı sistemler kullanılmasını önermekte,
SGK ise SUT kodu olmayan bu malzemeleri
yalnız kamu hastanelerinde alış fiyatının
üzerine %15 kar koyarak fiyatlandırıldığında
ödemekte idi. Hazırlama setlerinin
hastanelerde ortalama olarak 50-80 lira
+KDV’den uygulama setlerinin ise 35-50 lira
+KDV’den ihale ile alındığını ve ülke
çapında bu malzemelerden yüzbinlerce
kullanıldığını göz önüne alır isek SGK’nın
aynı tedavi için ne kadar değişken fiyatlar
ödemek zorunda kaldığını görebiliriz.
Buradan asıl sorunun ülke çapında yoğun
olarak verilen bu yüksek meblağlı hizmetin
bedelinin net olarak belirlenmemesinden
kaynaklandığı da anlaşılmaktadır.
SGK’nın kendi sigortalılarına, B hastanesi
hazırlama setini 60 liraya almış B’de
kemoterapi alma, 40 liraya alan A
hastanesine git deme imkanı olmadığından
maalesef gereksiz yükleri sırtlanmak
zorunda kalmıştır. Akılcı yaklaşım, hizmet
ONKOECZA
5
Ocak-Şubat-Mart 2015
ve maliyetin sürdürülebilir bir dengede
bulunmasını gerektirir. Onkolojik ilaç
hazırlama konusunda gelişmeleri biraz
geriden takip etmiş, ancak son yıllarda
kazandığı ivme ile pek çok gelişmiş Avrupa
ülkesinden bile daha da ileriye gitmiş olan
ülkemizde, herkes için kabul edilebilir bir
çözüm bulunmalı ve bu konuda artık geriye
dönüş olmamalıdır. Kapalı sistem
aparatların, laminar akımlı kabinlerin ve
hatta biyolojik güvenlik kabinlerinin
kullanımı yaygınlaştırılmalı ve zorunlu hale
getirilmelidir.
Kullanılan malzemenin markasından,
kullanılan sistemden (manuel, yarı-otomatik
veya robotik) ve kullanıcının insiyatifine
göre değişen kullanım adetinden bağımsız
olarak kapalı sistemlerle antineoplastik ilaç
hazırlama için SGK’nın acilen sabit bir
hizmet fiyatı belirlemesi gerekmektedir.
Bunun yanında SGK’nın, kemoterapi
hazırlama ve uygulamada kullanılan sarflarda
sabit bir kapalı sistem hizmet fiyatı yerine
malzeme koduna göre robotik veya yarı
otomatik sistemler için ayrı ayrı fiyat
belirtmesi de mümkündür. Hastaya ister iki
ister beş ilaç hazırlayın hizmet bedeline
Sayı 6
benzer şekilde yalnızca bir adet hazırlama
seti de düşülebilir. Ancak burada robotik
sistemin tanımının iyi yapılması
gerekmektedir. Başlangıç ve final ürün
tartımı yapan, flakonu otomatik olarak
sulandırıp serum içerisine veren her sistem
robotik olarak mı adlandırılacaktır? Bu
durumda yarı otomatik sistem pazarlayan
firmaların işleyiş şemasına başta ve sonda
tartım prosedürü eklemesiyle robotikten bir
farkı kalmayacak ve hastanelerde doğal
olarak robotik sistemle hazırlama faturası
keseceklerdir. Sağlıklı bir dengenin
sağlanması için tanımların iyi yapılması
gerekmektedir.
Son tarih olarak verilen 1 Nisan’a çok az süre
kaldığı ve özellikle kamu hastanelerindeki
ihale süreçlerinin uzunluğu da göz önüne
alınırsa, ne kadar acele etmemiz gerektiği
anlaşılmaktadır. Zaman daralmadan,
öncelikle tedarikçi firmaların, akabinde ise
hastanelerin açıklanan fiyatlara göre
kendilerini adapte edip yeni bir strateji
belirlemeleri zaruridir. Şu an ki sessizliğin
devamı halinde, 1 Nisan günü kötü bir
sürprizle karşılaşılması olasıdır. Konuya,
tedarikçi-hastane-SGK üçgeninin tam
ortasındaki; baş kaygımız olan
hastalarımızın ve sağlık
personelimizin mağduriyetine
mahal vermeden; hastane
yönetimleri, malzeme tedarikçileri
ve deneyimli onkoloji eczacıları
gibi tüm muhatapların görüşü
dikkate alınarak acilen çözüm
getirilmelidir.
Bir sonraki sayıda görüşmek
dileğiyle.
ONKOECZA
6
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
Onkoloji Eczacılarına
Yönelik Bilgi Kaynakları
Yazı Dizisi-V
www.globalrph.com
Ecz. Eda Gedikoğlu
Başkent Üniversitesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi
Global Rph, kardiyoloji,
hematoloji, psikiyatri
ve onkoloji gibi pek çok
tıbbi branşa ait bilgiler
içeren ve bilgilerini
referanslarla sunan bir
internet sitesidir.
Farklı tıbbi alanlardaki bilgi içeriği sayesinde
klinisyenlere geniş bilgi yelpazesi içerisinde
hizmet vermektedir.
Onkoloji Eczacıları için faydalı olabilecek
datalar da belirli başlıklar altında mevcuttur.
Özellikle Oncology Dilution Database/
Onkoloji Dilüsyon Veritabanı, Onkoloji
Eczacıları için kemoterapi ilaçlarının
hazırlama, uygulama aşamalarıyla ilgili
faydalı bilgiler sunar. Klinik pratiğinde
rehber kaynak olarak kullanılabilecek
bilgilerde içerir.
http://www.globalrph.com/oncology_dilution.htm
klinik farmakoloji , endikasyon,
kontrendikasyon, kullanım ve dozaja ait
derlenmiş bilgiler de bulunur.
Calculators
"Calculators" ana başlığı altında çeşitli tıp
alanlarında kullanılan hesaplamalar alfabetik
olarak sıralanıyor. Onkoloji pratiğinde
kullanılan bazı hesaplamalara örnek olarak,
BSA hesaplama ve Carboplatin doz hesabını
verebiliriz.
Oncology Dilution Database /
Onkoloji Dilüsyon Veritabanı
Onkoloji eczacılarına yönelik bir bilgi
bankasıdır. Sayfa üzerinde, antineoplastikler
ve kanser tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar
alfabetik olarak sıralanır. İstenilen ilacın
ticari adı ya da etken madde adı üzerine
tıklayarak ilaca ait datalara ulaşılır. Bu
databank içerisinde her ilacın dilüsyon,
uygulama, stabilite bilgilerinin yanı sıra
ONKOECZA
http://www.globalrph.com/bsa.htm
7
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
http://www.globalrph.com/carboplatin.htm
Drugs
Bu ana başlık altında ilaçlar yine alfabetik
olarak farmakolojik özelliklerine göre
sıralanmıştır.
Dilutions
İlaçların intravenöz kullanımnda
başvurulabilecek bir veri tabanıdır. İlaçların
seyreltme, hazırlama, uygulama, stabilite ve
saklama koşulları ile ilgili bilgiler içerir.
Pubmed
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed
Pubmed , 24 milyondan fazla biyomedikal
konulu alıntı içeren bir web sitesidir.
ONKOECZA
Kaynağı, yaşam bilim dergileri, Medline ve
çevrimiçi kitaplardır. Araştırılan konuyla
ilgili tam metin için Pubmed merkezi veya
yayıncı websitesi linklerine yönlendirilerek
erişim sağlanır. Bilimsel çalışmalarla
ilgilenen ve bu konularda yapılmış
çalışmaları takip etmek isteyenler için doğru
adreslerden biridir.
Bir sonraki konumuz internette yerli bilgi
kaynaklarımız;
Kemoilaç ve KOESEM
Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle,
Hoşçakalın…
8
Ocak-Şubat-Mart 2015
Kongreye Doğru
TEB Hastane Eczacılığı
Kongresi
Uzm.Ecz.Hakkı ÖZÇELTİK
Uşak Devlet Hastanesi Klinik Eczacılık Birimi Sorumlusu
Yazıma başlamadan T.E.B.
Genel Sekreteri Uzm.Ecz.
Harun KIZILAY’ın
03.11.2014 tarihli
yazısından alıntı yaparak
başlamak istiyorum.
Meslek örgütümüzün Genel Sekreteri diyor
ki:
“Kamu Eczacıları Kongresi’nde kamu ve
hastane eczacılarının istihdam, özlük ve
örgütlenme sorunlarından hastane
eczacılığındaki gelişmelere; klinik
eczacılıktan iyi hastane eczacılığı
uygulamalarına; kamu eczacılarının meslek
örgütleriyle ilişkilerinden kamu sağlık
politikaları içerisinde kamu eczacısının
yerine kadar geniş bir yelpazede sorunları
masaya yatırmak, çözüm önerileri
geliştirmek, yeni ufuklar kazanarak birlikte
dönüşmek ve dönüştürmek istiyoruz. “
6-7 Mart 2015 tarihlerinde Bilkent Otel ve
Konferans Merkezinde yapılacak olan
kongremizde Meslek örgütümüzün konuya
sahip çıkmış olması ve ülke gündemine
gelmiş olma fırsatını yakalayan bizlerin
konuya sahip çıkmamız gerekliliği aşikardır.
Kongre içeriğinde özlük haklarımızdan tüm
ülke genelinde mesleğimizin en güzel
örneklerini sunan arkadaşlarımızın
uygulamalarını paylaşmaya, yabancı
ülkelerdeki meslektaşlarımızın mesleki
ONKOECZA
Sayı 6
nosyonlarından yaptıkları çalışmalara kadar
pek çok oturum yer bulacaktır. Bizlere
düşen yıllarca eleştirdiğimiz
örgütümüzün bu çağrısına kulak
vermek mesleğimizin artık hak ettiği
bir arada mücadele kültürüne
erişmesine katkı sağlamaktır.
Kamu eczacıları komisyonunda başta
başkanımız Ecz. Bülent Varel olmak üzere
büyük özveri ile çalışan meslektaşlarımıza
teşekkür ederken komisyonda yer alan ancak
ülkemizin genetik “BEN” hastalığına
yakalanan, şifayı bulmak adına ülkemizi,
meslek örgütümüzü, emeğiyle hiçbir şahsi
menfaat gözetmeksizin T.E.B bünyesinde
çalışan meslektaşlarımızı yurtdışındaki
mesleki birlik ve organizasyonlara şikayet
eden arkadaşlarımıza acil şifalar diliyorum.
Biz Onkoloji Eczacıları Derneği olarak
meslek örgütümüz birlikteliğine hiçbir
zaman ve surette ayrımcılık yapmadan bir
bilimsel dernek misyonu ile hareket ettik ve
bu şekilde devam edeceğiz. Aramıza yeni
katılan tüm meslektaşlarımıza ve
derneğimizin kongrelerine katılan öğrenci
arkadaşlarımıza verdiğimiz öncelikli ilke
budur.
Düzenlenecek olan kongreye güçlü bir
katılım sağlanırsa yıllardır beklenen, özlenen
hepimizin ajandasında ilk başlara
yazacağımız bir ulusal mesleki kongremizin
devamlılığı sağlanacak çalışma koşullarımız
özlük haklarımız ve bireysel çalışmalarımız
en üst düzeyde tartışılır hale gelecektir.
Örgüt siyasetinde ise yıllardır özlenen
kucaklaşmayı sağlamış ve meslek tarihimize
güzel bir sayfa açmış olacağız.
Tüm bu gelişmeler ışığında başarılı bir
kongre geçirmemiz dileklerimle.
9
Ocak-Şubat-Mart 2015
Onkoloji Eczacılığı,
Uygulama ve Araştırma
Yüksek Standartları
Avrupa Onkoloji Eczacıları Derneği
Çeviri: Ecz. Eda Gedikoğlu
Avrupa Onkoloji Eczacıları Derneği Türkiye Delegesi
Bu yazı Avrupa Onkoloji Eczacıları Derneği
Yönetim Kurulu tarafından Ekim 2014
tarihinde deklere edilmiştir.
Onkoloji Eczacılığı, kanser hastalarının
yüksek kalitede ve güvenli tedaviye
ulaşabilmesi amacıyla, bilgi, eğitim,
araştırma ve destek tedaviyi içeren
uzmanlığı eşliğinde, sitotoksik ilaçların
temini, hazırlanması, kullanımı ve güvenli
dağıtımı ile ilgilenir.
Onkolojik ilaçlarla tedavinin tipik
özellikleri, dar bir doz aralığı ile yüksek etki
ve yüksek oranda kompleks bir tedavi rejimi
içermesidir. Altta yatan koşullardan dolayı,
terapiye bağlı olarak ya da maruz kaldıkları
komorbiditeden dolayı hastalar çoğunlukla
immun yetersizdir. Geleneksel
sitotoksiklere bağlı yoğun kemoterapiler ve
ayrıca tipik yan etkileri olan yeni tedavi
seçenekleri, ‘guideline’larla uyumlu
ONKOECZA
Sayı 6
destekleyici önlemler ve uzman denetimi
gerektirmektedir. Ayaktan tedavi alan
kanser hastaları ilaçları nasıl kullanacakları
ve ürünle ilgili sorunlara nasıl cevap
verilecekleri ile ilgili geniş yönetim ve
danışmanlığa ihtiyaç duymaktadırlar.
Onkolojik ilaç tedavisinin güvenliği için
gerekli kaliteyi sağlamak, farmasötik
uzmanlık gerektirir. Bu nedenle Onkoloji
Eczacısı klinik onkoloji ekibinin entegre bir
üyesi olarak vazgeçilmezdir. Aldıkları ilk ve
ileri eğitim ve sürekli mesleki gelişim
sayesinde, Onkoloji Eczacıları kusursuz
kalitede ve güvenli bir onkolojik ilaç tedavisi
sağlamak için mümkün olan en iyi uzmanlığı
kazanırlar.
Ürün Temini
Onkoloji tedavisinde kullanılan ürünlerin
satın alınması sürecinde, ilaç tedavisinin
kalite ve güvenliği göz önünde
bulundurularak, ekonomik yararlarının bir
uzman tarafından değerlendirilmesi
gerekmektedir. Taklit ürünler, uygunsuz
kullanım veya başarısız teslimat ile ilgili
herhangi bir risk mümkün olduğunca
minimalize edilmelidir. Kalitesinde herhangi
bir kusur tespit edilirse ürünler derhal geri
çekilmelidir. Teslimat sırasında herhangi bir
sorun olması halinde sorumlu ile
10
Ocak-Şubat-Mart 2015
görüşülerek bu durum mümkün olan en iyi
şekilde aşılmalıdır. İthal ürünlerin
kullanılması gereken durumlarda, eczacı bu
ürünlerin güvenilir kaynaklardan seçilmiş
olduğundan emin olmaktan sorumludur.
Para tasarrufunu sağlamak için kaynakların
en verimli şekilde kullanımı sağlanmalıdır.
İlaçların kullanımında tedavi süreci, ilacın
uygunluğu, uygulanma periyodu, uygulama
niteliği, sıklığı ve pek çok diğer faktör
dikkate alınmalıdır. Bunların hepsi genel bir
farmako-ekonomik değerlendirme içerisinde
yer almalıdır.
Sayı 6
herhangi bir durum var ise, derhal ilacı
reçete eden doktor ile görüşülmelidir.
İlerleyen kürlerde danışmanlık yapılması
yönünde bir ihtiyaç ortaya çıkarsa, reçete
eden doktor ve / veya hastaya ilacın güvenli
kullanımını sağlamak için anlaşılır bir
biçimde konuyla ilgili bilgi verilir. Özellikle
nihai sterilizasyon olmadığından,
infüzyonların aseptik hazırlanması sürecinde
ürünü mikrobiyolojik kontaminasyon
tehdidinden uzak tutmak gerekir. Onkoloji
Eczacısı doğru zamanda, doğru noktada,
kusursuz kalitede ve
hatasız hazırlamayı
sağlamakla görevlidir.
Hazırlama
Yanlış seçilen, yanlış
etiketlenen, uygun
koşullarda saklanmayan ya
da mikrobiyolojik
kontaminasyona maruz
kalan sitotoksik
hazırlamalar tedavinin
başarısız olması ve/veya
hastanın zarar görmesi
riskini taşırlar. Tüm
süreçteki zincirin
organizasyonundan
Onkoloji Eczacısı
sorumludur. Bu
organizasyon süreci, reçete
standardizasyonu, olasılık testi, temini,
yardımcı maddelerin seçimi, hazırlama
ortamını gözlemleme, hazırlamanın kendisi,
etiketleme, taşıma ve depolamayı içerir.
Kemoterapi ilaç dozajları tanıya bağlı olarak
önemli ölçüde değişebilir. İlgili klinik
parametreler ve hasta tanısı dikkate alınarak
Onkoloji Eczacısı tarafından reçete üzerinde
yapılan olasılık kontrolleri güvenli tıbbi
tedavide önemli bir rol oynar. Belirsiz
ONKOECZA
İlaç Dağıtımı
Onkoloji Eczacısı, ilaç
dağıtımında doğru data ve
doğru etiketlemenin
sağlandığından emin
olmalıdır. Eğer ilacın
transportu gerekiyorsa,
Onkoloji Eczacısı bu
süreçte ilacın kalite ve
bütünlüğünün zarar
görmemesi ile ilgilenir.
Bilgi ve Tavsiye
Sitotoksik terapi sırasında, eczane servisine
yapılan talepler doğru yönetim ve uygulama
talimatları ile sınırlı değildir. Hastaların,
diyet etkisiyle bile olsa diğer ilaçlarla veya
destekleyici ilaç ile ilgili (kendileri
tarafından edinilmiş olsa bile) herhangi bir
muhtemel etkileşim durumu dikkate
alınmalıdır. Bu tür ürünler, herhangi bir ürün
ile ilgili sorunlar ya da yan etkiler göz önüne
11
Ocak-Şubat-Mart 2015
alındığında, tedavi ve onkolojik terapilerin
başarısı üzerinde önemli bir etki ortaya
çıkabilir. Hastalara ayrıntılı bilgi verilmesi ve
ilaç desteğinin sağlanması terapötik başarıda
önemli bir faktördür. Hekimler ve
Eczacıların birlikte hemfikir olduğu uzman
danışmanlık, onkoloji hastalarında terapötik
güvenlik duygusu meydana getirir. Bu
durumda Eczacının katılımı sonucu ilaç
tedavisinin çoklu profesyonel tedavi ile
optimize edilmesi çok önemli bir rol
oynamaktadır.
Bilgi Teknolojileri (BT) çözümleri
BT çözümlerinin kullanımı lojistik, sipariş,
reçete, test, hazırlık, dokümantasyon ve
faturalandırmada terapötik güvenliğin
arttırılmasına yardımcı olabilir. Özel öneme
sahip faktörlerden biri yerel gereksinimler,
süreçler ve hedefler ışığında doğru yazılımın
ONKOECZA
Sayı 6
seçimidir. Onkoloji Eczacıları süreçte kilit
bir rol üstlenirler ve ilaçların kullanımında
yeterliliğe sahiptirler. Uygun, güvenli,
kullanıcı dostu yazılım uygulanmasını
sağlamak için klinik bölümler ve idari
yöneticileri ile birlikte çalışırlar.
Kalite Güvenliği ve Yönergeler
İlacın tümör ve destekleyici tedavilerde
kullanımında kanıta dayalı algoritmalar ve
yönergeler kalite güvencesinin önemli bir
özelliğidir. Onkoloji Eczacıları doktorlara ve
bulundukları hastanelere meslekler arası
yönerge belgelerinin oluşturulmasında özel
uzmanlık yaparak katkıda bulunurlar.
Terapötik ekiplere katılımları, tümör
konferanslarına katılmalarının yanı sıra
uzman ekiplerle çalışmalarını ve kaliteli iş
gücünü de beraberinde getirir. Sağlık
profesyonelleri ile işbirliği yaparak bireysel
12
Ocak-Şubat-Mart 2015
hasta izleme ve ilaç müdahalelerini (örneğin
hasta vizitleri ve hasta belgelerinin yorumu)
gerçekleştirirler. Ayrıca Onkoloji Eczacıları
uygulama, düzenli gözden geçirme ve kendi
çalışma ortamlarında kalite yönetim
sistemlerinin geliştirilmesi konularında
faaliyet göstermektedirler.
Bilgilendirme Kursları
Koordineli bilgi ve eğitim stratejileri,
ilaçların doğru, kaliteli ve güvenceli
kullanımı için önemlidir. Potansiyel olarak
zararlı ilaçların kullanımında hasta ve bakım
personelinin güvenliği de, doğru zamanda,
doğru hasta için, doğru ilacın, doğru
kullanımı kadar bu işin bir parçasıdır. İlaç
yönetimi uzmanları olarak Onkoloji
Eczacıları ilaçların doğru ve uygun
kullanımında hastaları bilgilendirmek üzere
kurslar düzenler ve sunarlar. Ayrıca hekim ve
hemşireler için de kurslar düzenlerler.
ONKOECZA
Sayı 6
Sürekli Eğitim ve Sürekli Mesleki
Gelişim
Belirli alanlarda uzmanlaşma gibi sürekli
eğitim ve sürekli mesleki gelişim, Onkoloji
Eczacıları tarafından sağlanan hizmetlerin
temelini oluşturur. Onkoloji Eczacılarının
düzenli olarak aldıkları eğitim kadar eczane
teknisyenleri gibi birlikte çalıştıkları diğer
sağlık profesyonellerinin sürekli eğitimleri
de önemlidir. Uygun eğitimler ve CPD
programları düzenli olarak sağlanır ve alınır.
Araştırma ve Bilim
Onkoloji Eczacılarının çalışmaları sırasında
derlenen veriler, uygulamalar hakkında
gözlemler oluşturmak, süreçlerini
geliştirmek ve ilaçların optimum kullanımını
analiz etmek için kullanılabilir. Bu şekilde,
Onkoloji Eczacıları sağlık hizmetleri
araştırmalarına aktif olarak katkı
sağlayabilirler.
13
Ocak-Şubat-Mart 2015
Kemo Olgu Nokta Com
ESPEN Notları - 1
Ecz.Gizem KALYONCU
İzmir Özel Kent Hastanesi Merkezi Kemoterapi İlaç
Hazırlama ve Uygulama Ünitesi
Merhabalar Değerli
Meslektaşlarım,
Geçtiğimiz ay İstanbul’da
gerçekleşen, ESPEN (Avrupa
Klinik Beslenme ve
Metebolizma Derneği)’in
düzenlemiş olduğu “Kanser Hastalarında
Nutrisyon” adlı bir seminere katıldım.
Burada gördüm ki; Onkoloji alanında
nutrisyon desteği kesinlikle eczacının da
içinde olması gereken fakat yeterince bilgi
sahibi olmadığı bir alan. ESPEN'nin yapmış
olduğu bu seminer, kanser kaşeksisi, kanser
kaşeksisinde multimodal tedavi,
farmakolojik tedavi ve kanserden
korunmada beslenme konularında yapılan
bilimsel çalışmalar ve makalelere dayanarak
hazırlanmış, biz eczacılar için oldukça yararlı
bir seminer olma özelliğini taşıyor.
Bu sayı ve önümüzdeki sayılarda, sizlere,
“Kanserden Korunmada Beslenme” ile ilgili
tuttuğum seminer notları dan bir derleme
sunacağım.
ONKOECZA
Sayı 6
9 Aralık 2008’te Atlanta Georgia'da
düzenlenen toplantıda Uluslararası Kanser
Araştırma Ajansı (International Agency for
Research on Cancer-IARC ) kanser
ölümlerinin son durumunu yayınladı.
Bildiriye göre, 1975 ve 2000 yılları arasında
kanser olgularının sayısı iki katına çıkmış.
Bu artış, 2000 ve 2020 arasında bir kez daha
ikiye katlanacak ve 2030 geldiğimizde,
yaklaşık üçe katlanacaktır. 2010 yılında
kanser tüm dünyadaki başlıca ölüm nedeni
olacaktır.
Tüm kanserlerin üçte ikisi yaşam tarzı
değişiklikleri, fiziksel aktivite, uygun diyet
ve sağlıklı kilonun temini ile önlenebilir.
Eğer bu artan eğilimleri belirgin bir şekilde
azaltmak istiyorsak, kamunun sağlık
politikaları, hükümet programları ve
araştırma kaynaklarının kanser tedavisi ve
tanısından, kanserin önlenmesine kadar,
tutarlı bir şekilde yönlendirilmesi ve
yapılandırılması gerekmektedir.
Yapılan derinlemesine çalışmalar, kanserin
önlenmesinde gıda ve beslenmenin (veya
belirli gıda bileşenlerinin) kesin rolü olduğu
üzerine kesin kanıtlar sağlamış.
1997 de WCRF/AICR, bu konudaki en
yetkin açıklama olan “Gıda, Beslenme ve
Kanserin Önlenmesi: Küresel Perspektif ”
konusunda bir raporu yayınlamıştır.
14
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
Kanser ve çevre
konusundaki tüm
mevcut literatürü
analiz eden rapor
kanserin,en önemlisi
tütün kullanımı
olmak üzere, diyet
ve diyetle ilişkili
faktörler, vücut
kitlesi, fiziksel
aktivite ve işyeri
veya herhangi bir
yerdeki maruziyet
olmak üzere başlıca
çevresel
faktörlerden
kaynaklandığı kararına varmaktadır.
1990'ların ortalarından bugüne özellikle
fazla kilo, obezite ve fiziksel aktivitenin
etkileri ile ilgili konulardaki literatürlerin
miktarında dramatik bir artış
gözlenmektedir. Yeni verilerin derlenmesi
tüm kanserlerin yaklaşık %40’ının kötü
beslenme, fiziksel inaktivite ve fazla vücut
ağırlığı ile bağlantılı olduğunu
doğrulamaktadır.
✦
2007 WCF/AIRC ikinci uzman raporunda
özetlenen kritik literatürün tamamının
sistematik derlenmesi gıdaların,
beslenmenin ve vücut kompozisyonunun
kanserin başlaması, promosyonu ve
progresyonundaki asıl rolü üstlendiğini
doğrulamaktadır. Raporda geçen önemli
bulgular şu şekildedir;
Kırmızı et ve işlenmiş (tütsülenerek
"curing" veya tuzlanarak saklanmış veya
pişirilmiş (ör:kızartma grill veya barbekü)
gıdalar, heterosiklik aminlerin oluşumunu
uyarır, doğrudan alev üzerinde kavurma
veya mangalda ızgara et, polisiklik
aromatik hidrokarbonların oluşumuna
neden olur.
✦
Süt ve mandıra ürünleri, sebzeler, fındık,
bakliyat ve balık veya kemiği üzerinde
pişirilen et) kolorektal kanserden korur.
Fakat diyetle fazla kalsiyum alımı prostat
kanseri riskini artırır.
✦
Aşırı tuz ve sodyum alımı mide kanseri
riskini artırabilir. Aşırı tuz alımı mide iç
✦
Rafine edilmemiş hububat, bakliyat, sebze
ve meyvelerdeki diyetsel lifler kolorektal
kanserden korumaktadır.
✦
Nişastasız sebze ve meyveler, üst
solunum-sindirim yolu (ağız, farenks,
larenks, özefagus ve mide) kanserlerine
ONKOECZA
karşı korumaktadır.
Çoğu ülke günlük 5
veya daha fazla
porsiyon meyvesebzenin
tüketilmesini ulusal
öneri olarak kabul
etmektedir.
✦Halen
sigara
içenlerde fazla
miktarda sebze alımı
akciğer kanseri
riskini belirgin
olarak
azaltmaktadır.
Sigara içenlerde de
içmeyenlerde de meyve tüketimi ve
akciğer kanseri riski arasında belirgin bir
ters ilişki mevcuttur. Bitkisel gıdalar,
bitkisel gıda grupları ve gıda bileşenleri
arasında meyvelerden armut, narenciye,
sebzelerden turpgiller ve gıdalardan
karotenoidler akciğer kanserine karşı en
fazla koruyucu olarak gözükmektedir.
15
Ocak-Şubat-Mart 2015
yüzeyini tahrip eder. Nitrözamin
oluşumunu artırır ve midedeki
karsinojenlerin aktivitesini artırır. Ayrıca
yüksek tuzlu diyet mide kanserinin
belirlenmiş nedenlerinden olan
“Helicobacter Pylori” enfeksiyonuna
olanak tanır. WCRF tüm diyet
kaynaklarından alınan toplam sodyum
alımını dikkate alarak tuz alımını günlük
maksimum 5 gr ile kısıtlamayı
önermektedir.
✦
Şarap dahil olmak üzere alkol tüketimi üst
solunum-sindirim sistemi(oral kavite,
farenks, larenks, özefagus), kolorektum ve
memede kanser riskini belirgin olarak
artırır.
✦
Doğal takviye adı altında geçen
(supplements) ürünlerin içeriğinde
bulunabilen yüksek doz beta-karoten
takviyesinin, akciğer kanseri riskini
artırdığı onaylanmıştır.
✦
Fazla kilo ve obezite ise, kolorektum,
meme (postmenapoze kadınlarda),
endometrium, özafagus, pankreas ve
böbrek kanserinin bir nedenidir.
Amerikan Kanser Birliği (American
Cancer Society) tarafından düzenlenen
büyük çalışma verileri fazla kilo ve
ONKOECZA
Sayı 6
obezitenin kanser ölümlerinin erkeklerde
%14’ü ve kadınlarda %20 ‘sini
açıklayabileceği tahmin edilmektedir.
Tüketmekte olduğumuz birçok gıda
maddesi içerisinde yer alan ve bazısı
kanserojenik özellikte olmak üzere birçok
kimyasal gıda maddesi içermektedir. Bunlar;
tat, renk, dayanıklılık veya yapısını
değiştirmek için eklenen kimyasallar, böcek
zehiri kalıntıları ve hayvanlara verilen ilaçları
da içerebilmektedir. Tüm bu maddeler
arasında Akrilamid oldukça güncel bir ivme
taşımaktadır. Kimyasal analizlerde, çeşitli
ısıyla işlem görmüş karbonhidrattan zengin
gıdalarda, önemli düzeylerde akrilamid
saptamıştır. Biyokimyasal analizler, 120
derecenin üzerindeki sıcaklıklarda gıda
hazırlanması sırasında asparjin ile şekerin
reaksiyona girerek akrilamid oluşturduğunu
göstermiştir. Patates cipsi, kızartması, bazı
marka kurabiyeler ve kahvaltılık gevrekler
bunlara örnek verilebilir.
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen
insanların, koruyucu diyetler ve beslenme ile
bir şekilde önlem alabileceklerini
göstermiştir. Önümüzdeki sayı bu besin
ögeleri üzerinde duracağım. Görüşmek
üzere.
16
Ocak-Şubat-Mart 2015
Gümüş Mikrofon
Peki ya Sağlık Personeli
Olarak Kendimiz?
Ecz.Ayşegül GÜMÜŞ BAŞKAYA
Özel Medstar Antalya Hastanesi Merkezi Kemoterapi
İlaç Hazırlama ve Uygulama Ünitesi
Herkese tekrar
merhaba…
Kocaman bir yılı daha
geride bıraktık. İyisi ve
kötüsüyle..
Hoş geldin 2015..
2015 yılının ilk sayısında yıllarca onkolojihematoloji sorumlu hemşiresi olarak
çalışmış bir hemşire hanım ile röportajımı
yayınlamak istedim. Ayşe Hanımın özelliği
sadece onkoloji-hematoloji koordinatör
hemşiresi olması değil, aynı zamanda 2012
yılında meme kanseri tanısı almasıdır. Gerek
doktorlar, gerek hemşireler gerekse eczacılar
için her zaman hastaları çok değerlidir.
Peki ya sağlık çalışanları olarak
kendimiz?
Onkoloji alanında çalışırken bile hemen
hemen her gün erken tanıdan bahsederken
acaba erken tanının önemini kendiniz için
hiç düşündünüz mü? Ayşe hanıma
yaşadıklarını ve tecrübelerini bizimle
paylaştığı için gönülden teşekkür ediyorum.
AGB: Kanser tanısı almadan önce hiç
kontrol yaptırmış mıydınız?
AK: 2000 yılından beri kemoterapi
ünitesinde çalışıyorum. Çok sayıda meme
kanseri hastamız oldu. Yıllardır bu alanda
ONKOECZA
Sayı 6
çalıştığım için erken tanının ne kadar önemli
olduğunu biliyordum. Kadınların her an
başına gelebilecek bir durum gibi
düşündüğüm için de rutin kontrollerimi 40
yaşından sonra her yıl yaptırıyordum. En son
2010 yılında kontrollerimi yaptırdım ve
hiçbir şey çıkmamıştı.
AGB: 2010 yılından sonra kanser tanısı
alana kadar hiç kontrol yaptırmadınız mı?
AK: Yaptırdığım kontrollerim de 7 yıl
boyunca hiçbir şey çıkmayınca bende biraz
daha rahat davranmaya başladım. Sadece
kendim elimle arada sırada meme muayenesi
yapıyordum.
AGB: Tekrar kontrol yaptırmaya nasıl karar
verdiniz ?
AK: Antalya’da düzenlenen hastaları ve
yakınlarını bilgilendirmek için yapılan
"Kanser Okulu" eğitimine gittiğimde genel
cerrahi doktorumuz meme kanserinde erken
tanının önemini ve kadınların kendi
muayenelerini (iki kolumuzu birleştirip
aynada bakmanın öneminden bahsetti) nasıl
yapmaları gerektiğini anlattı. Her ne kadar
bu konuda kendi hastalarımıza ve
yakınlarına da eğitim vermeme rağmen
kanser okulundan sonra uzun süredir kendi
kendimi muayene
etmediğim ve
kontrollerimi
yaptırmadığım aklıma
geldi. Perşembe günü
Kanser Okuluna
gittiğim hafta pazar
günü tam dışarı çıkarken
aklıma geldi.
Hazırlanmama rağmen
tekrar üstümü çıkarıp
aynanın karşısında
17
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
kollarımı yukarıda birleştirip baktığımda
alttan memeye doğru ince bir çekilme fark
ettim. O an kendime "Ayşe sen kanser
oldun" dedim. O gün hep düşündüm kendi
kendime bundan sonra ben ne yapacağım
diye. Kanser olduğumu anlamıştım ama yine
de belki iyi huyludur diye kendimi teselli
etmeye çalıştım. Sonuç da sadece 1 yıl
aksatmıştım. En son kontrollerimi 2010 da
yaptırmıştım. Şimdi ise 2012 yılıydı.
ilgilenirdi. Ancak o gün Tomy eve geldiğim
andan itibaren ne kadar git desem de
gitmedi ve gece boyunca yanımda yattı.
Hayvanların bu kadar hassas olabileceğini
hiç düşünmezdim. Üzgün olduğumu anladı
ve bir an olsun beni hiç yalnız bırakmadı
hatta üzüntüme ortak oldu. O günden beri
kendimi Tomy’ye çok daha yakın
hissediyorum ve aramız eskisine göre çok
daha iyi.
AGB: Hastaneye gittiğinizde ne yaptınız?
AGB: Kanser olduğunuzu öğrendiniz de
neler hissettiniz?
AK: Sabah hastanede psiko-onkoloji
semineri vardı. O sırada onkoloji
hekimlerimizden birine seminer anında
"beni muayene eder misiniz" dedim. Şaşırdı..
Poliklinikte beni muayene etti ve hemen
tetkikler istedi. O anda onkoloji
doktorumuzun da benimle aynı şeyi
düşündüğünü anlaşmıştım. Sadece 1,5 saat
içinde kendimi biyopside buldum. Hala tam
olarak neler olduğunu anlayamamıştım.
AGB: Biyopsiden sonra sonucu beklerken
çalışmaya devam edebildiniz mi?
AK: Hemşire arkadaşlarım biraz buz
koyalım ve eve git dinlen dedi. Ancak ben
eve gitmedim ve akşam 18.00 kadar çalıştım.
Çalışırken her şeyi unutmuştum. Kanser
olma ihtimalim hiç aklıma gelmiyordu.
AGB: Biyopsi sonucunu beklerken neler
hissettiniz?
AK: Hastanede çalışırken üstelik onkoloji
hastalarıyla hiçbir sorun yoktu. Aklıma bile
gelmiyordu. Ne zaman ki eve geldim tekrar
kendimle baş başa kaldım kanser olduğum
gerçeğine kendimi daha yakın hissetim.
Tomy adlı bir köpeğimiz var. O güne kadar
aslında Tomy ile hiç anlaşamazdım.
Genellikle çocuklarım ve eşim, Tomy ile
ONKOECZA
AK: Onkoloji polikliniğinde çalışırken genel
cerrahımız yanıma geldi, sarıldı ve
"konuşalım mı" biraz dedi. O anda
anlamıştım. Onkoloji hekimimiz, genel
cerrahımız ve hematoloji hekimimiz hep
beraber bana durumu anlattı. O anda çok
üzüldüm ve ağladım. Bir anda rutinin
değişeceğini düşünüyorsun ve en önemlisi
erken evre mi, metastaz var mı? Kafamdan
bir sürü soru geçiyor. Ya metastaz varsa ne
yapabilirim diye düşünmüştüm. Zaten bir
gün önce evde kendim fark ettiğimde bütün
gece boyunca çocukları ne yaparım, evi ne
yaparım diye düşünmüştüm.
Hekimlerimizin bana o anda verdikleri
güveni anlatamam. Çalışma arkadaşlarım
benim için her şeyi planlıyordu. Ben o
panikle yeter ki tümörden kurtulmak adına
gerekiyorsa tüm meme alınsın
düşüncesindeyken genel cerrahımızın bana
tedavi seçeneklerini sunması ile ileride tüm
mememin alınmasından dolayı yaşayacağım
travmanın da önüne geçilmiş oldu. Genel
cerrahımızla beraber cilt koruyucu meme
ameliyatına birlikte karar verdik. İşte o
zaman kendimi yıllarca onkoloji-hematoloji
ekibinde çalışmış olmamdan dolayı çok
şanslı hissetim. Sağlıkçı olarak yıllarca bu
18
Ocak-Şubat-Mart 2015
işlerin içinde de olsanız kendi başınıza
geldiğinde bu durum değişiyor.
AGB: Sonra neler oldu?
AK: Ertesi gün PET çekilmesi planlanmıştı
ve PET’e gelene kadar hep dua ettim.
"İnşallah PET’te metastaz yoktur" dedim.
PETte metastaz olmadığını öğrendiğimde
dedim ki "Ayşe sen 10 yılı garantiledin". O
anda insan daha ne isteyebilir. Erken evre
olması gerçekten de benim için büyük bir
şanstı. PET sonrası kemoterapi ünitesine
hastaneden eve gitmeden önce çıktım.
Kapıda bir hastamız bana "Ayşe hanım sizi
görünce çok rahatladım, bende damar
yolumu şimdi kim açacak diye
endişelenmiştim siz benim damar yolumu
açabilir misiniz?" dedi. Bende "açarım tabi"
dedim. İçimden de sen hala Hemşire Ayşe
Hanımsın bak hala insanlara yardım
edebiliyorsun, hala faydalı olabiliyorsun
dedim.
Hızlıca tüm tedavi planlarım yapıldı. 5 gün
içinde kanser tanısı konup, ameliyatım
yapılmıştı. Bu sürenin bu kadar kısa olması
benim için büyük bir şanstı. Aslında bir anda
daha ne olduğunu anlayamadan bütün
işlemler tamamlanmıştı.
Sayı 6
AK: Aynen öyle. O anda hasta beni görünce
çok mutlu olmuştu ve bende en az o hasta
kadar mutlu olmuştum. Kendimi artık çok
daha güçlü hissediyordum.
AGB: İşinizi kanser olduğunuzu
öğrendikten sonra hiç bırakmayı
düşündünüz mü?
AK: Hayır hayır. Ben bırakmayı hiç
düşünmedim. Çalışırken kendimi eskisine
göre çok daha güçlü hissetmeye başladım.
AGB: Peki hiç bölüm değiştirmeyi
düşündünüz mü?
AK: Hiç düşünmedim bu alanda çalışan
sağlıkçıların çok özel olduğunu
düşünüyorum çünkü bu alanda ki
hastalarımızın çok özel olduğunu
düşünüyorum. Hasta ile onkoloji çalışanın
bağının çok kuvvetli olduğunu görüyorum.
Hastalarımız, çoğu zaman aileler ile
paylaşamadıklarını gerek hastalıkları ile ilgili
olsun gerekse kaygıları ile ilgili olsun
durumları biz onkoloji sağlık çalışanları ile
paylaşabildikleri için burada kendimi çok
daha faydalı görüyorum.
AGB: Ameliyat sonrası ilk işe geldiğinizde
neler hissettiniz?
AGB: Aslında damar yolumu açabilir
misiniz diyen hasta size kim olduğunuzu
hatırlatmış sanki..
AK: İşe ilk geldiğim gün kendimi çok mutlu
hissetim. Artık kendi rutinime dönmüştüm.
Eski gücüme kavuşmuştum. Hatta kendine
kendini ispatlamaya
çalışıyorsun ve daha
Hiç bölüm değiştirmeyi düşünmedim, bu
motive hissedip daha
çok çalışmak istiyorsun.
alanda çalışan sağlıkçıların çok özel
olduğunu düşünüyorum çünkü bu alanda ki
hastalarımızın çok özel olduğunu
düşünüyorum. Hasta ile onkoloji çalışanın
bağının çok kuvvetli olduğunu görüyorum.
ONKOECZA
AGB: İşinize tekrar
başladığınızda
sorumlusu olduğunuz
ekip arkadaşlarınıza
hastaların gözünden
19
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
herhangi bir öneride bulundunuz mu?
AK: Evet. Onlara hastalarımıza karşı en çok
dikkat etmeleri gereken noktanın işlerini
yaparken güler yüzlü olmak olduğunu
söyledim. Gerçekten de hastaların
tedavilerinin yanında tek beklentilerinin
güler bir yüz olduğunu fark ettim.
AGB: Kanser tanısı aldıktan sonra
hastalarınıza davranışlarınızda herhangi bir
değişiklik olduğunu düşünüyor musunuz?
AK: Bazı durumlar oldu. Örneğin hastalara
verdiğimiz eğitimlerde hastalara neler
yemesi gerektiği, nelerden uzak durması
gerektiği, yada bazı acil durumlarda neler
yapması gerektiğini anlatıyoruz.
Anlattıklarımızı hemen hastalarımızın
anlamasını ve uygulamasını istiyoruz. Ama
bu durumu yaşamak çok daha farklı bir şey.
Bizim sözel olarak söylediğimiz durumların
bazen uygulanmasının çok zor olduğunu
gördüm. Artık çok daha düşünerek onları
çok daha iyi anlayarak yaşadıkları sıkıntılara
çare bulmaya çalışıyorum.
AGB: Ailenizle olan ilişkilerinizde bir
değişiklik oldu mu?
AK: Tabi ki de oldu. Özellikle ilk başlarda
her alanda bir an önce eski haline dönmek
istiyorsun çünkü ben varım, buradayım ve
güçlüyüm demek istiyorsun. Ama bunu
derken sınırlarını çok daha iyi çiziyorsun. Bu
hastalıkta en önemi noktalardan biri
ailemdi. Ailemin desteği çok önemliydi.
Kendimi hiç yalnız hissetmedim. Önceden
çocuklarımı daha çok eleştirdiğimi fark
ettim. Hayatlarına daha çok karışıyordum.
Ancak şimdi bu duruma daha farklı
bakıyorum. Onlara artık hayat sizin
hayatınız, sorumluluğunu alarak istediğiniz
her şeyi yapabilirsiniz diyorum. Artık baskı
ONKOECZA
altında tutmuyorum. Eskiden hem onları
hem de kendimi mutsuz ettiğimin farkına
vardım. Onlara şu yapın, bunu yapmayın
diyerek bütün sorunluluğu kendime aldığımı
fark ettim. Ve böyle bir durumda işler ters
giderse sadece kendimi sorumlu hissederek
üzüyordum. Ancak şimdi hayatlarının
sorumluluğunu almalarını sağladım.
AGB: Eski Ayşe Hanım ile kanser tanısı
aldıktan sonraki Ayşe hanımı karşılaştırabilir
misiniz?
AK: Şu anda hayatın her anını iyi geçirmeye
çalışıyorum. Eskiden üzüldüğüm şeylerin
aslında ne kadar anlamsız olduğunu gördüm.
Önceden her şeyimi planlı programlı
yapmaya çalışırdım. Ama fark ettim ki
kendimi bir kalıba sokmaya çalışıyormuşum.
Şimdi içimden geldiği gibi ama tabi ki de
mantık çerçevesinde davranıyorum.
Kendimi artık çok daha mutlu
hissediyorum.
20
Ocak-Şubat-Mart 2015
AGB: Son olarak bizlere söylemek
istediğiniz bir şey var mı?
AK: Kendinizi ihmal etmeyin. Özelliklede
bayanlarda 40 yaşından sonra kontrollerini
düzenli olarak doktorlarının önerdiği
şekilde yapmalarını tavsiye ediyorum.
Unutmayın ki kanser de en önemli
noktalardan biri
"ERKEN TANIDIR"
ONKOECZA
Sayı 6
Ayşe Karaağaçlı Kimdir?
2011 yılından bu yana Medstar Antalya Hastanesi
Kanser Merkezi’nde Onkoloji-Hematoloji sorumlu
koordinatör hemşiresi olarak görev yapmakta olan
1965 doğumlu Karaağaçlı evli ve üç çocuk
annesidir. Daha önce
Akdeniz Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesinde
onkoloji gündüz tedavi
ünitesinde onkoloji
hemşiresi ve Medicalpark
Antalya Hastanesi
Onkoloji sorumlu
hemşiresi olarak
çalışmıştır. Türk
Onkoloji Hemşireler
Derneği üyesidir.
21
Ocak-Şubat-Mart 2015
Sayı 6
ONKOECZA
O
Üç ayda bir, E-dergi formatında yayınlanır. Her hakkı saklıdır.
BU SAYIMIZA YER ALAN YAZARLARIMIZLA
İLETİŞİM KURMAK İSTER MİSİNİZ?
Uz.Ecz. Ahmet Sami Boşnak
[email protected]
Uz.Ecz. Metin Deniz Karakoç
[email protected]
Ecz. Eda Gedikoğlu
[email protected]
Ecz. Ayşegül Gümüş Başkaya
[email protected]
Uz.Ecz. Hakkı Özçeltik
[email protected]
Ecz. Gizem Kalyoncu
[email protected]
ONKOECZA
22
Download