GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

advertisement
GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ
EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
ĠġLETME EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI
ĠLKÖĞRETĠM ÇAĞINDAKĠ ÖĞRENCĠLERĠN TÜKETĠM
DAVRANIġLARI VE TÜKETĠCĠLĠK BĠLĠNÇ DÜZEYĠ
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
Hazırlayan
Zahide AKYÜZ
068116109
Tez DanıĢmanı:
Yrd. Doç. Dr. Hüsniye ÖRS
ANKARA-2009
i
JÜRĠ ÜYELERĠ ONAY SAYFASI
Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne
Zahide
AKYÜZ‟
ün
“Ġlköğretim
Çağındaki
Öğrencilerin
Tüketim
DavranıĢları ve Tüketicilik Bilinç Düzeyi” baĢlıklı tezi 07.07.2009 tarihinde, jürimiz
tarafından ĠĢletme Eğitimi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul
edilmiĢtir.
Adı Soyadı
Üye (Tez DanıĢmanı): Yrd. Doç.Dr. Hüsniye ÖRS
Ġmza
....................
Üye : Prof.Dr. Rauf ARIKAN
…………….
Üye : Prof.Dr. Recai ÇINAR
……………..
ii
ÖNSÖZ
Bu tez çalıĢmasında; ilköğretim çağındaki 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin
tüketicilik bilinç düzeylerini belirlemek amaçlanmıĢtır. Bu bağlamda, tüketicilik
bilinç düzeyinin öğrencilerin yaĢlarına, devam ettikleri sınıflara, cinsiyetlerine,
ailesinin ortalama aylık gelirine ve anne-babanın eğitim düzeyine göre farklılık
gösterip göstermediği tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Amaca yönelik olarak Ankara‟nın
Çankaya ilçesinde bulunan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu ve
Altındağ ilçesinde bulunan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu Gürocak Ġlköğretim
Okullarında alan araĢtırması yapılmıĢtır.
Tez hazırlama dönemim boyunca yardımlarını esirgemeyen değerli hocam
Yrd. Doç Dr. Hüsniye ÖRS‟e desteğinden dolayı sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.
Anket çalıĢmamı uygularken bana sağladığı kolaylık ve yardımlarından dolayı Gazi
Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu Müdürü Sayın Davut YILMAZ‟a,
Özdemir Gürocak Ġ.Ö.O. Müdürü Sayın Yıldırım KARCI‟ya teĢekkür ederim.
Teknik destek ve sabrı dolayısıyla eĢim Fatih AKYÜZ‟e teĢekkür ederim.
Zahide AKYÜZ
iii
ÖZET
ĠLKÖĞRETĠM ÇAĞINDAKĠ ÖĞRENCĠLERĠN TÜKETĠM DAVRANIġI VE
TÜKETĠCĠLĠK BĠLĠNÇ DÜZEYĠ
Akyüz, Zahide
Yüksek Lisans, ĠĢletme Eğitimi Ana Bilim Dalı
Tez DanıĢmanı: Yrd. Doç. Dr. Hüsniye ÖRS
Nisan -2009
Ülkemiz gibi genç nüfus oranının yüksek olduğu toplumlarda genç tüketiciler
oldukça önemlidir. Üreticiler tarafından gençler önemli bir pazar bölümü olarak
görülmektedir. Bu önemli payı oluĢturan talebin tüketim davranıĢının analizi, satın
alma sürecinin ve etkenlerinin ne olduğunun tespit edilmesi ayrıca ele alınması
gereken bir konu olmaktadır. Çocuklar tüketicilikle ilgili bilgilerini formal ve
informal yollardan edinmektedirler. Çocuğun formal ve informal yollardan
tüketicilikle ilgili edindiği bilgiler tüketim davranıĢlarına olumlu veya olumsuz
etkide bulunacaktır. GeliĢme çağında olan öğrenciler formal ve informal yollardan
tüketicilikle ilgili bilgileri doğru bir Ģekilde öğrenir ve uygularsa bu ülkemiz adına
ekonomik ve toplumsal geliĢmelere yol açacaktır. Bugün kendi baĢlarına düĢük
düzeyde alıĢveriĢ yapan öğrenciler, gelecekte büyük oranda bireysel tüketim
yapacaklardır. Bugünden tüketicilik bilinçlerini ölçebilirsek alacağımız tedbirlerle
daha bilinçli tüketiciler yetiĢtirebiliriz.
Bu çalıĢmadaki amaç, ilköğretim çağındaki öğrencilerin tüketicilik bilinç
düzeylerinin
belirlenmesidir.
Bu
nedenle
öğrencilerin
nasıl
satın
alma
davranıĢlarında bulundukları araĢtırılmıĢtır.
Konu ile ilgili saha araĢtırmasında, örnekleme planı çerçevesinde 500
ilköğretim 6., 7. ve 8. sınıf öğrencisine „Ġlköğretim çağındaki öğrencilerin tüketim
davranıĢları ve tüketicilik bilinç düzeyinin‟ ortaya konmasına yönelik olarak anket
uygulaması yapılmıĢtır. Anket verilerine “ Güvenilirlik”, “Faktör” ve “ Varyans”
analizleri uygulanmıĢtır. Verilerin analizinde SPSS 15.0 programı kullanılmıĢtır.
iv
Yüksek sosyo-ekonomik düzeyi temsil ettiği varsayılan kolej eğitimi veren
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu ve düĢük sosyo-ekonomik düzeyi
temsil ettiği varsayılan Devlet okulu Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okullarındaki 6.,
7. ve 8. sınıflara devam eden öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri arasında
farklılık aranmıĢtır.
Sonuç olarak farklı sosyo-ekonomik özellikleri itibariyle
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin farklılık göstermediği ortaya konulmuĢtur.
Anahtar Kelimeler: Tüketici, Tüketici Satın Alma Karar Süreci, Tüketici
Bilinci ve Bilinçli Tüketici.
v
ABSTRACT
CONSUMER BEHAVIOR AND CONSUMER CONSCIOUSNESS LEVEL OF
PRIMARY SCHOOL STUDENTS
Akyüz, Zahide
Master‟s Thesis, Department of Business Education
Thesis Advisor: Asist. Dr. Hüsniye ÖRS
April -2009
In communities with higher population rate of young people as our Country
young consumers are rather important. The young have been considered by
producers as a significant margin of market. Analysis of consumption behavior of the
demand forming this significant share, determination of what are the purchasing
process and their factors become necessary to be handled.
Children have got
information about consumerism from formal and informal ways. Information on
consumerism obtained by children through formal and informal ways will have
negative and positive impacts on their consumption behaviors. Should students who
are at the age of growth (budding) learn and implement their formal and informal
information about consumerism correctly, this will lead to economic and social
developments in our Country. Today, students who are shopping alone at lower level
will make in future individual consumption at great numbers. If we could measure
their rate of knowledge of consumerism as of today, we may bring up much more
knowledgeable consumers by means of measures to be taken.
The purpose of this study is to determine consumerism consciousness level of
students at the age of primary education. Therefore students‟ attitude and behavior
in the course of shopping have been studied.
At the field study related with the subject, within the framework of sampling
plan, survey has been performed onto 500 primary school students of grades 6., 7.
and 8. for revealing “consumption behaviors and level of consumerism
consciousness of primary school students”. “Reliability”, “Factor” and “Variance”
vi
Analyses have been implemented onto the Survey Data. SPSS 15.0 program has been
used in the analysis of data.
Difference has been sought between levels of consumerism consciousness of
Students of grades 6., 7. and 8. attending Private Primary Education School of Gazi
University Foundation providing college education which assumed to be representing
higher social-economic level and Özdemir Gürocak Primary Education Schools, a
state school, assumed to be representing lower level social-economic status. As a
result, it is inferenced that the student who belong to the different socio-economic
classes have different level about consumer awereness
Key Words: Consumer, Consumer‟s Decision Process to Buy, Consumer
Consciousness and Conscious Consumer.
vii
ĠÇĠNDEKĠLER
JÜRĠ ÜYELERĠ ONAY SAYFASI .............................................................................. i
ÖNSÖZ ........................................................................................................................ ii
ÖZET........................................................................................................................... iii
ABSTRACT ................................................................................................................. v
ĠÇĠNDEKĠLER .......................................................................................................... vii
TABLOLAR LĠSTESĠ ................................................................................................ xi
ġEKĠLLER VE GRAFĠKLER LĠSTESĠ................................................................... xiv
GĠRĠġ ........................................................................................................................... 1
1. TÜKETĠCĠ VE SATIN ALMA DAVRANIġI ........................................................ 3
1.1. Tüketim, Tüketici ve Tüketici DavranıĢları ...................................................... 3
1.2. Tüketicilerin Satın Alma Karar Süreci .............................................................. 5
1.2. 1. Satın Alma Karar Süreci AĢamaları........................................................... 6
1.2.1.1. Sorunun Belirlenmesi ................................................................... 6
1.2.1.2. Bilgileri ve Seçenekleri Arama ...................................................... 7
1.2.1.3. Seçeneklerin Değerlendirilmesi ..................................................... 8
1.2.1.4. Satın Alma Kararı .......................................................................... 8
1.2.1.5. Satın Alma Sonrası Değerlendirme ............................................ 10
1.3. Satın Alma Karar Tipleri ................................................................................ 10
1.3.1. Rutin Satın Alma ..................................................................................... 10
1.3.2. Sınırlı Karar Verme Ġle Satın Alma ......................................................... 11
1.3.3. Yoğun Karar Verme ile Satın Alma ......................................................... 11
1.4. Tüketici Satın Alma DavranıĢını Etkileyen Faktörler ..................................... 12
1.4.1. Kültürel Faktörler ..................................................................................... 12
1.4.1.1. Kültür ........................................................................................... 12
1.4.1.2. Sosyal Sınıf .................................................................................. 14
1.4.1.3. Alt Kültür ..................................................................................... 16
viii
1.4.2. Sosyal Faktörler ........................................................................................ 16
1.4.2.1. Referans (DanıĢma) Grupları ...................................................... 16
1.4.2.2. Aile.............................................................................................. 17
1.4.2.3. Roller ve Statüler ........................................................................ 18
1.4.3. KiĢisel Faktörler ........................................................................................ 19
1.4.3.1. YaĢ ve YaĢ Dönemi ..................................................................... 19
1.4.3.2. Meslek .......................................................................................... 20
1.4.3.3. Ekonomik KoĢullar ...................................................................... 20
1.4.3.4. YaĢam Stili................................................................................... 21
1.4.3.5. Cinsiyet ....................................................................................... 21
1.4.4. Ġç Faktörler ................................................................................................ 22
1.4.4.1. Ġhtiyaç ve Güdüler ....................................................................... 22
1.4.4.2. Algılama....................................................................................... 25
1.4.4.3. Öğrenme....................................................................................... 27
1.4.4.4. KiĢilik........................................................................................... 28
1.4.4.5. Tutum .......................................................................................... 29
2. TÜKETĠCĠ BĠLĠNCĠ VE BĠLĠNÇLĠ TÜKETĠCĠ .................................................. 32
2.1. Tüketici Hakları, Tüketicinin Korunması ve Tüketicinin Eğitimi .................. 32
2.1.1. Tüketici Hakları ........................................................................................ 32
2.1.2. Tüketicinin Korunması ............................................................................. 34
2.1.2.1. Tüketicinin Korunmasından Sorumlu Kurum ve KuruluĢlar ..... 35
2.1.2.1.1. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti .................................... 35
2.1.2.1.2. Tüketici Mahkemeleri ...................................................... 35
2.1.2.1.3. Tüketici Örgütleri ............................................................ 35
2.2. Bilinçli Tüketici ve Özellikleri ........................................................................ 39
2.2.1. Tüketimde Çevre Koruma Bilinci............................................................. 40
2.2.2. Tüketimde Sağlığı Koruma Bilinci ........................................................... 42
ix
2.2.3. Tüketimde Bilinçli Satın Alma DavranıĢı ................................................ 42
2.2.4. Tüketimde Sosyal Sorumluluk Bilinci...................................................... 44
2.3. Çocuğun Tüketici Olarak Sosyalizasyonu....................................................... 45
2.3.1. Çocuğun SosyalleĢmesini Etkileyen Faktörler ......................................... 45
2.3.1.1. Aile............................................................................................... 46
2.3.1.2. ArkadaĢ, Akran grubu .................................................................. 47
2.3.1.3. Okul ............................................................................................. 47
2.3.1.4. Kitle ĠletiĢim Araçları .................................................................. 48
3. ĠLKÖĞRETĠM ÇAĞINDAKĠ ÖĞRENCĠLERĠN TÜKETĠM DAVRANIġI VE
TÜKETĠCĠLĠK BĠLĠNÇ DÜZEYĠNĠ ÖLÇMEK AMACINI TAġIYAN ALAN
ARAġTIRMASI......................................................................................................... 50
3.1. AraĢtırmanın Önemi ........................................................................................ 50
3.2. AraĢtırmanın Amacı ........................................................................................ 51
3.3. AraĢtırmanın Varsayımları .............................................................................. 51
3.4. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ............................................................................... 51
3.5. Problem Cümlesi ............................................................................................. 52
3.5.1. Alt Problemler........................................................................................... 52
3.6. AraĢtırma Hipotezleri ...................................................................................... 53
3.7. AraĢtırmanın Modeli ....................................................................................... 54
3.8. Ana Kütle ve Örneklem ................................................................................... 56
3.9. Verilerin Toplanması ....................................................................................... 57
3.10. Verilerin Analizi ............................................................................................ 58
3.10.1. Ölçeğin Güvenirlilik Analizi .................................................................. 58
3.10.2. Faktör Analizi ......................................................................................... 59
3.10.2.1. Tüketicilik Bilinç Düzeyine ĠliĢkin Faktör Analizi Sonuçları ... 61
4. BULGULAR VE YORUMLAR ............................................................................ 65
4.1. Öğrencilerin Demografik Özellikleri ............................................................. 65
4.2. Öğrencilerin Piyasa AraĢtırması Yapmaları Ġle Ġlgili Bulgular ....................... 66
4.3. Öğrencilerin AlıĢveriĢe Çıkmadan Önce Liste Hazırlamaları Ġle Ġlgili Bulgular
................................................................................................................................ 69
x
4.4. Öğrencilerin AlıĢveriĢi Nasıl Yaptıkları Ġle Ġlgili Bulgular ............................. 72
4.5. Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Nelerden Etkilendikleri Ġle Ġlgili Bulgular
................................................................................................................................ 73
4.6. Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Almaya Karar Vermelerinde En Çok Etkili
Olanlar Ġle Ġlgili Bulgular ....................................................................................... 75
4.7. Öğrencilerin AlıĢveriĢlerinde Aldığı Ürünün Fiyatı Ġle Yazar Kasa FiĢini
KarĢılaĢtırmaları Ġle Ġlgili Bulgular ........................................................................ 77
4.8. Öğrencilerin Ürün Hatalı veya Eksik ise DeğiĢtirmek ya da Ġade Etmek Ġçin
Kaç Gün Ġçinde Satıcıya BaĢvurması Gerektiği ile Ġlgili Bulgular ........................ 78
4.9. Öğrencilerin Ürünlerin Kullanma Talimatındaki Uyarılara Dikkat Edildiği
Halde Sorun Çıkması Durumunda Hakkını Aramanın Tüketicinin Sorumluluğu
Olup Olmadığı Ġle Ġlgili Bulgular ........................................................................... 80
4.10. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Bulgular ................................................................................ 81
4.11. Öğrencilerin Besleyici Değeri Olmadığını Bildiği Halde Reklamdan
Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alması Ġle Ġlgili Bulgular ................................... 84
4.12. Öğrencilerin Aldığı Yiyeceğin Bayat Olduğunu Anladıklarında Ne
Yapacakları Ġle Ġlgili Bulgular ................................................................................ 86
4.13. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Kendilerinin Satın Alıp Almadıkları Ġle Ġlgili
Bulgular .................................................................................................................. 87
4.14. Öğrencilerin Herhangi Bir Ürünü Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Bulgular ................................................................................ 93
4.15. Ortalama Tüketicilik Bilinç Düzeyi Ġle Ġlgili Bulgular ................................. 96
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER ..................................................................................... 112
5.1. Sonuçlar ......................................................................................................... 112
5.2 . Öneriler ......................................................................................................... 115
xi
TABLOLAR LĠSTESĠ
Tablo 3.1. YönlendirilmiĢ Faktör Matrisi Tablosu…………………………………………
60
Tablo 3.2. Faktör Matrisi Özet Tablosu……………………………………………………
61
Tablo 4.1. Öğrencilerin Demografik Özellikleri…………………………………………..
65
Tablo 4.2. Öğrencilerin AlıĢveriĢten Önce Piyasa AraĢtırması Yapıp Yapmamaları ile
Ġlgili Dağılım……………………………………………………………………
Tablo 4.3. Öğrencilerin Piyasa AraĢtırması Yapmalarının Nedenlerine Ait Dağılım……
66
68
Tablo 4.4. Öğrencilerin AlıĢveriĢe Çıkmadan Önce Liste Yapıp Yapmadıkları Ġle Ġlgili
Dağılım…………………………………………………………………………
69
Tablo 4.5. Öğrencilerin AlıĢveriĢ Listesi Hazırlamasının Nedenlerine ĠliĢkin Dağılım…
71
Tablo 4.6. Öğrencilerin AlıĢveriĢi Nasıl Yaptıkları Ġle Ġlgili Dağılım……………………
72
Tablo 4.7. Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Nelerden Etkilendikleri Ġle Ġgili Dağılım..
74
Tablo 4.8. Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Almaya Karar Vermelerinde En Çok Etkili
Olanlar Ġle Ġlgili Dağılım……………………………………………………….
75
Tablo 4.9. Öğrencilerin AlıĢverilerinde Aldığı Ürünün Fiyati Ġle Yazar Kasa fiĢini
karĢılaĢtırması ile ilgili dağılım………………………………………………...
77
Tablo 4.10. Öğrencilerin Ürün Hatalı veya Eksikse DeğiĢtirmek ya da Ġade Etmeki Ġçin
Kaç Gün Ġçinde Satıcıya BaĢvurması Gerektiği Ġle Ġlgili Dağılımlar……........
78
Tablo 4.11. Öğrencilerin Ürünlerin Kullanma Talimatındaki Uyarılara Dikkat Edildiği
Halde Sorun Çıkıyorsa Hakkını Aramak Tüketicinin Görevi Olup Olmadığı
Ġle Ġlgili dağılım……………………………………………………………..
80
Tablo 4.12. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Dağılım…………………………………………………..
81
Tablo 4.13. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Ġçin Hangi Ambalajın Daha Sağlıklı Olduğunu
DüĢündükleri Ġle Ġlgili Dağılım…………………………………………………
83
xii
Tablo 4.14. Öğrencilerin besleyici değeri olmadığını bildiği halde reklamdan etkilenerek
gıda maddesi satın alması ile ilgili dağılım…………………………………….
84
Tablo 4.15. Öğrencilerin aldığı yiyeceğin bayat olduğunu anlayınca ne yapacakları ile
ilgili dağılım……………………………………………………………………
86
Tablo 4.16. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Kendilerinin Satın Alıp Almadıkları Ġle Ġlgili
Dağılım…………………………………………………………………………
87
Tablo 4.17. Öğrencilerin Giyim EĢyasını En Çok Nereden Satın Aldıkları Ġle Ġlgili
Dağılım……………………………………………………………………...
88
Tablo 4.18. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Satın Alırken Nelere Dikkat Ettikleri Ġle Ġlgili
Dağılım……………………………………………………………………
90
Tablo 4.19. Öğrencilerin Giyim EĢyası Almadan Önce Kaç Mağaza Gezdikleri Ġle Ġlgili
Dağılım………………………………………………………………………..
92
Tablo 4.20. Öğrencilerin Herhangi Bir Ürünü Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Dağılım…………………………………………………
93
Tablo 4.21. Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Ambalaj Malzemesinin Hangi Özelliğine
Dikkat Ettikleri Ġle Ġlgili Dağılım……………………………………………..
95
Tablo 4.22. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-YaĢ Faktörüne ĠliĢkin Varyans
Analizi Bulguları……………………………………………………………….
97
Tablo 4.23. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -YaĢ Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi
Bulguları……………………………………………………………………….
98
Tablo 4.24. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu -Cinsiyet Faktörüne ĠliĢkin T
Testi Bulguları…………………………………………………………………..
98
Tablo 4.25. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu - Cinsiyet Faktörüne ĠliĢkin T Testi
Bulguları………………………………………………………………………
99
Tablo 4.26. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Okunmakta Olunan Sınıf
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları………………………………
100
xiii
Tablo 4.27. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Okunmakta Olunan Sınıf Faktörüne
ĠliĢkin Varyans Analizi B:lguları………………………………………………. 101
Tablo 4.28. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Ailenin Gelir Düzeyi
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları…………………………………... 102
Tablo 4.29. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Ailenin Gelir Düzeyi Faktörüne ĠliĢkin
Varyans Analizi Bulguları…………………………………………………….
102
Tablo 4.30. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Annenin Eğitim Düzeyi
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları………………………………….. 104
Tablo 4.31. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Annenin Eğitim Düzeyi Faktörüne
ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları……………………………………………..
105
Tablo 4.32. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Babanın Eğitim Düzeyi
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları………………………………….. 106
Tablo 4.33. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Annenin Eğitim Düzeyi Faktörüne
ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları……………………………………………… 107
Tablo 4.34. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu- Besleyici Değeri Olmamasına
Rağmen Reklamlardan Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alma/Almama
Faktörüne ĠliĢkin T Testi Bulguları……………………………………………
107
Tablo 4.35. Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu - Besleyici Değeri Olmamasına Rağmen
Reklamlardan Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alma/Almama Faktörüne
ĠliĢkin T Testi Bulguları……………………………………………………….. 108
Tablo 4.36. Tüketicilik Bilinç Düzeyi Ġtibariyle Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulu ve Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu Arasında Farklılığa ĠliĢkin
Varyans Analizi………………………………………………………………… 109
Tablo 4.37. Hipotez Sonuçları Özet Tablosu……………………………………………….. 111
xiv
ġEKĠLLER VE GRAFĠKLER LĠSTESĠ
ġekil
1.1.
Satın Alma Karar Süreci AĢamaları ………………………………………
ġekil
1.2.
Maslow‟un Ġhtiyaçlar HiyerarĢisi
ġekil
3.1.
AraĢtırmanın Modeli……………………………………………………….
Grafik 4. 1.
Öğrencilerin AlıĢveriĢten Önce Piyasa AraĢtırması Yapıp Yapmamaları Ġle
………………………………………
Ġlgili Yüzdesel Dağılım……………………………………………………
Grafik 4.2.
55
67
69
Öğrencilerin AlıĢveriĢe çıkmadan önce liste yapıp yapmadıkları ile ilgili
yüzdesel dağılım…………………………………………………………..
Grafik 4.4.
24
Öğrencilerin Piyasa AraĢtırması Yapmalarının Nedenlerine Ait Yüzdesel
Dağılım……………………………………………………………………..
Grafik 4.3.
6
70
Öğrencilerin AlıĢveriĢ Listesi Hazırlamasının Nedenlerine ĠliĢkin Yüzdesel
Dağılım……………………………………………………………………
71
Grafik 4.5.
Öğrencilerin AlıĢveriĢi Nasıl Yaptıkları Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım………
73
Grafik 4.6.
Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Nelerden Etkilendikleri Ġle Ġlgili
Yüzdesel Dağılım…………………………………………………………
Grafik 4.7.
Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Almaya Karar Vermelerinde En Çok Etkili
Olanlar Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım………………………………………..
Grafik 4.8.
76
Öğrencilerin AlıĢveriĢlerinde Aldığı Ürünün Fiyatı Ġle Yazar Kasa FiĢini
KarĢılaĢtırması Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım…………….............................
Grafik 4.9.
75
78
Öğrencilerin Ürün Hatalı veya Eksik Ġse DeğiĢtirmek ya da Ġade Etmek
Ġçin Kaç Gün Ġçinde Satıcıya BaĢvurması Gerektiği Ġle Ġlgili Yüzdesel
Dağılım…………………………………………………………………….
79
Grafik 4.10. Öğrencilerin Ürünlerin Kullanma Talimatındaki Uyarılara Dikkat Edildiği
Halde Sorun Çıkıyorsa Hakkını Aramanın Tüketicinin Sorumluluğu Olup
Olmadığı Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım……………………………………..
81
xv
Grafik 4.11. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım……………………………………. 82
Grafik 4.12. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Ġçin Hangi Ambalajın Daha Sağlıklı
Olduğunu DüĢündükleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım………………………
84
Grafik 4.13. Öğrencilerin Besleyici Değeri Olmadığını Bildiği Halde Reklamdan
Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alması Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım…….
85
Grafik 4.14. Öğrencilerin Aldığı Yiyeceğin Bayat Olduğunu Anlayınca Ne Yapacakları
Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım…………………………………………………
87
Grafik 4.15. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Kendilerinin Satın Alıp Almadıkları Ġle Ġlgili
Yüzdesel Dağılım…………………………………………………………
88
Grafik 4.16. Öğrencilerin Giyim EĢyasını En Çok Nereden Satın Aldıkları Ġle Ġlgili Yüzdesel
Dağılım…………………………………………………………………………
89
Grafik 4.17. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Satın Alırken Nelere Dikkat Ettikleri Ġle Ġlgili
Yüzdesel Dağılım…………………………………………………………
91
Grafik 4.18. Öğrencilerin Giyim EĢyası Almadan Önce Kaç Mağaza Gezdikleri Ġle
Ġlgili Yüzdesel Dağılım………………………………………………….
93
Grafik 4.19. Öğrencilerin Herhangi Bir Ürünü Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım……………………………………. 94
Grafik 4.20. Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Alırken Ambalaj Malzemesinin Hangi
Özelliğine Dikkat Ettikleri ile Ġlgili Yüzdesel Dağılım…………………….. 96
1
GĠRĠġ
Özellikle 11-15 yaĢları arasındaki ergenlik çağındaki çocuklar bu dönemde
marka,
fiyat,
reklam,
ambalaj
gibi
pazarlama
kavramları
ile
sık
sık
karĢılaĢmaktadırlar. Bu duruma arkadaĢ grubu ile olan iliĢkileri, ailenin küçük
alıĢveriĢler için çocuğa izin vermesi, aile ile birlikte yapılan alıĢveriĢler ve buna
benzer birçok etken sebep olmaktadır. Bu dönemde çocuk ayrıca; TSE, Garanti
Belgesi, Etiket gibi kavramlarla da karĢılaĢmaktadırlar. Dolayısıyla ilköğretim
dönemine denk gelen ergenlik dönemi, bu kavramları anlamaya çalıĢtıkları ve
alıĢveriĢ deneyimlerinin geliĢmeye baĢladığı bir dönemdir. Öğrencilerin bu dönemde
tüketicilikle ilgili bilgileri doğru ve eksiksiz bir Ģekilde almaları onların gelecekte
bilinçli bir tüketici olmalarını sağlayacaktır. Özellikle Türk toplumunda genç
nüfusun fazla olması nedeniyle ülkemizde bilinçli tüketicilere daha çok ihtiyaç
vardır.
Bununla birlikte genel kanı, ilköğretim öğrencilerinin tüketicilik hakkında
bilgi sahibi olmadıklarını ve düĢüncesizce harcama yaptıklarını Ģeklindedir.
Ġlköğretim çağında elde ettikleri bilgiler ilerideki harcamalarına yön verecektir.
Öğrencide bu dönemde tüketici bilinci geliĢirse daha sonraki yaĢamında sağlıklı
tüketim davranıĢlarında bulunabilecektir. Eskiden bankalar tarafından dağıtılan
“kumbara”, bir çocuğun harçlığının tümünü harcamaması gerektiğini hatırlatan bir
tasarruf simgesiydi. Günümüzde ise kumbaranın yerini alan kredi kartları öğrencileri
kazanmadan harcamaya teĢvik eden bir tüketim sembolü haline gelmiĢtir. DeğiĢen
soysal yapı çocukların; daha çok paraya ve mala sahip olmayı istemelerine yol
açmaktadır. Bu yolla diğer bireylerden üstün olmayı, bu üstünlüğün herkese
kanıtlanmasını öngören tüketim değerlerini kazanmalarına neden olmuĢtur (Atabek,
2002:68-70).
Bu çalıĢma ile ilköğretim çağındaki öğrencilerin tüketicilik bilinç
düzeylerinin boyutları ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada keĢifsel araĢtırma
yöntemi kullanılmıĢtır.
2
ÇalıĢma beĢ bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde tüketim, tüketici
davranıĢı ve tüketici satın alma davranıĢını etkileyen faktörler, tüketici satın alma
karar süreci ile ilgili konular yer almaktadır. Ġkinci bölümde tüketici hakları,
tüketicinin korunması, tüketicinin eğitimi, tüketici bilinci ve bilinçli tüketici,
çocuğun tüketici olarak sosyalizasyonu konuları yer almaktadır. ÇalıĢmamızın saha
araĢtırmaları üçüncü bölümde yer almaktadır. Bu bölümde araĢtırmanın önemi ve
amacı, araĢtırmanın varsayım ve sınırlılıkları, problem cümlesi ve alt problemler,
araĢtırma hipotezleri, ana kütle ve örneklem, veri toplama yöntemi ve araçları yer
almaktadır. ÇalıĢmanın dördüncü bölümünde yapılan analizlerin sonuçları yer
almaktadır. Son bölüm ise yapılan analizlerin sonuçlarına iliĢkin yorum ve önerileri
içermektedir.
3
1. TÜKETĠCĠ VE SATIN ALMA DAVRANIġI
1.1. Tüketim, Tüketici ve Tüketici DavranıĢları
Biyolojik ve kültürel bir varlık olan insanın istek ve ihtiyaçları; tüketim ve
tüketici olgularının geliĢmesinin temel sebebidir.
Ġhtiyaçlar insanın iç dünyasındaki bir gerilim ve rahatsızlıktır. Ġhtiyaç, tatmin
edilmediği ya da doyurulmadığı zaman Ģiddetini arttırır. Ġnsanın gerilimi ve
rahatsızlığı yükselme gösterir (Arpacı, 1992:23).
Ġstekler ise hissedilen ihtiyacı tatmin için tercih edilendir (OdabaĢı ve BarıĢ,
2007:22). Ġhtiyaç ve istek kavramları çoğu zaman eĢ anlamlı olarak kullanılır. Ancak
aralarında fark vardır.
Tüketim dar ve geniĢ anlamda düĢünülebilir. Dar anlamda tüketim; mal ve
hizmetlerin ihtiyaçları gidermek için yok edilmesidir (Babaoğul., Aydıner ve
Erberber, 1999:46). Tüketim, tüketicinin mal ve hizmetleri satın alma ve kullanmaya
yönelik faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu anlamda tüketici ve tüketim kavramı
insanlığın her döneminde mevcut olmuĢtur.
Tüketim kavramı biyolojik ve sosyal bir varlık olan insanın yine bu
özelliklerinden kaynaklanan ihtiyaçlarını gidermek için mal ve hizmet satın alması
anlamına geldiğine göre her insan bir tüketicidir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun üçüncü maddesinde
tüketici kavramı Ģu Ģekilde tanımlanmıĢtır. Tüketici; „Bir mal ya da hizmeti özel
amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kiĢi‟ dir
(Anon, 1999:2).
BaĢka bir tanıma göre ise tüketici; “kiĢisel arzu, istek ve ihtiyaçları için
pazarlama bileĢenlerini satın alan veya satın alma kapasitesinde olan gerçek bir
kiĢidir (Karabulut, 1985:14).
En geniĢ anlamda “tüketici ekonomik, sosyal ve kültürel gereksinimlerini
karĢılayabilmek için nihai bir mal veya hizmeti satın alıp kullanan ya da kendi
kendine üretip kullanan ve hiçbir müdahaleye sokmayan her kiĢi, kurum ve bir
ailedir” (Tüketici Hakları Derneği Yayını, 1998:10).
4
ĠĢletmelerin hedef pazarında yer alan tüketici, kendisine sunulan yeni
pazarlama bileĢenlerini, kendi tüketim sistemi içerisinde değerlendirme ve bunları
kabul veya reddetme durumundadır. Bu karar, tüketicinin tüketim sistemine sunulan
“yeni bir soruna” iliĢkin olmaktadır. Tüketiciyi sorun çözücü bir yaklaĢımla ele alan
bu görüĢe göre, tüketicinin görevi bu sorunu kendine uygun bir biçimde çözmektir.
Nitekim tüketiciyi eğer bir karar veren kiĢi olarak nitelendirirsek iĢletmeler için
önemi ortaya çıkmaktadır. Burada da isletmelerin birinci hedefi olarak müĢteri odaklı
olarak çalıĢmalarının önemi ortaya çıkar (Karabulut, 1985:15).
Tüketici davranıĢları; bireysel ve endüstriyel tüketicilerin harcama yapma,
satın alma ve kullanma karar ve eylemleri ile sonuçlanan zihinsel ve fiziksel
aktiviteleridir (Kılıç ve Göksel, 2004:59). Tüketici davranıĢı alanı birçok Ģeyi
kapsamaktadır. Tüketici konumundaki kiĢi ve grupların ihtiyaç ve isteklerini tatmin
etmek için mal, hizmet ve fikirleri seçme, satın alma, kullanma ve elden çıkarma
süreciyle ilgilidir. Bu açıdan bakıldığında sadece satın alma anıyla değil, satın alma
öncesi karar aĢaması ve satın alma sonrası değerleme, elden çıkarma gibi aĢamalarla
da ilgilenmektedir.
Tüketici davranıĢının kendine özgü bazı özellikleri bulunmaktadır. Bunlar
aĢağıdaki gibi özetlenebilir (OdabaĢı ve BarıĢ, 2007:30-38):
-
Tüketici davranıĢı, güdülenmiĢ davranıĢtır. GerçekleĢtirilmek istenen
amaç ise, karĢılanmadığında gerilim yaratan ihtiyaç ve istekleri tatmin
etmektir.
-
Tüketici davranıĢı, dinamik bir süreçtir. Ġhtiyacın ortaya çıkması, seçim
yapma, satın alma ve kullanma bir süreç olarak kabul edilebilir. Bu
süreçte en temel üç adım söz konusudur. Bunlar satın alma öncesi
faaliyetler, satın alma faaliyetleri ve satın alma sonrası faaliyetlerdir. Satın
alma, tüketim sürecinin sadece bir aĢamasıdır ve tüketici davranıĢını
bununla sınırlandırmak önemli bir eksiklik olacaktır.
-
Tüketici davranıĢı, satın alma öncesi, satın alma ve satın alma sonrası bir
takım faaliyetleri içermektedir.
5
-
Tüketici davranıĢı, karmaĢık bir yapıya sahiptir ve zamana göre farklılık
gösterir. Önemli bir tüketim kararı vermek durumunda kalındığında, uzun
bir zamana ihtiyaç duyulacağı çok açıktır. Bir karar ne kadar karmaĢıksa o
kadar çok zaman harcanacaktır.
-
Tüketici davranıĢı sürecinde farklı roller söz konusudur. Tüketici bu
rollerden farklı bileĢimler ortaya çıkarabilir. Belirli bir satın almayı göz
önünde tutarsak, olası rolleri baĢlatıcı, etkileyici, karar verici, satın alıcı,
kullanıcı olarak sayabiliriz. Bazı satın alma durumlarında her rol için ayrı
bir kiĢi gerekirken, bazı durumlarda tüm roller bir kiĢi üzerinde
toplanabilmektedir. Genel olarak tüketiciyi karar veren birim olarak
görme eğilimi vardır. Aslında karar verme, kiĢiden tüm aileye kadar
geniĢleyen bir yelpaze içerisinde düĢünülmelidir. Tatil yöresini seçmek ya
da yeni bir ev almak tüm aile üyelerini ilgilendirirken, deterjan almak
büyük
olasılıkla
annenin
tüm
rolleri
tek
baĢına
yüklenmesini
gerektirebilir.
-
Tüketici davranıĢı, çevre faktörlerinden etkilenir. Bir baĢka deyiĢle
tüketici davranıĢı dıĢ faktörlere uyum sağlayabilir veya dıĢ faktörlere göre
değiĢim gösterebilir.
-
Tüketici davranıĢı, kiĢilere göre farklılık gösterir.
1.2. Tüketicilerin Satın Alma Karar Süreci
Tüketicilerin davranıĢları, karmaĢık ve çok sayıda değiĢken tarafından
etkilenmektedir. Bu yüzden iĢletmelerin piyasada etkili olabilmek, rekabet üstünlüğü
elde edebilmek, tüketici istek ve ihtiyaçlarını tatmin edebilmek için öncelikle
tüketicilerin günlük yaĢamlarında ne tür davranıĢlarda bulunduklarını açıklayan satın
alma karar sürecini anlamları gerekmektedir (Kılıç ve Göksel, 2004:60).
Genel olarak, tüketicinin karar alma sürecinin beĢ aĢamadan oluĢtuğu kabul
edilir. Bu sürecin dört ya da altı aĢamalı olduğu çalıĢmalar bulunsa da bu iki
yaklaĢım bunlar arasında büyük farklılığın olmadığı göze çarpmaktadır. BeĢ aĢamalı
bir tüketici karar verme sürecini Ģematik olarak aĢağıdaki Ģekilde göstermek
mümkündür (OdabaĢı ve BarıĢ, 2007:332-333).
6
1.2. 1. Satın Alma Karar Süreci AĢamaları
ġekil 1.1. Satın Alma Karar Süreci AĢamaları
Kaynak: OdabaĢı ve BarıĢ, 2007:333.
1.2.1.1. Sorunun Belirlenmesi
Satın alma karar süreci bir ihtiyacın ortaya çıkmasıyla baĢlar (Yükselen,
2003:42). Tüketici birincil ihtiyaçları olan açlık, susuzluk, barınma gibi ihtiyaçlarının
ortaya çıkmasıyla çözümlenmesi gereken bir sorununu olduğunun farkına varır.
Sadece birincil ihtiyaçların ortaya çıkmasıyla değil ürünün reklamını seyrederek veya
danıĢma grubundan bir ürünü duyarak, iĢletmelerin tanıtma faaliyetleri sonucunda
yaratılmıĢ bir ihtiyaç ortaya çıkabilir. Burada tüketiciyi iki seçenek beklemektedir:
Birinci seçenek ihtiyaçların ortaya çıkmasıyla tüketici gerilimi azaltmak için sorunu
fark edip satın alma sürecinin diğer aĢamalarına doğru hareket etmek. Ġkinci seçenek
7
ise mevcut ve arzulanan durum arasında fazla fark olmayacağını düĢünerek sürecin
diğer aĢamalarına geçmemektir.
ĠĢletmeler
pazarlama
faaliyetlerini
yürütürken
tüketicilere
ihtiyaçları
olduğunu fark ettirmelidir. Bu ihtiyaçlarını karĢılayacak imkânları en iyi Ģekilde
sunmalıdır.
Pazarlamacılar yapacakları pazarlama araĢtırmalarıyla, pazardaki tüketicilerin
ne tür ihtiyaçlarının ya da problemlerinin olduğunu tespit edebilir ve bu ihtiyaçları
güdü haline çevirip tüketicinin ihtiyaçlarını tatmin etme yollarını bulabilirler. Bu
ihtiyaçları öğrenmek için çoğu zaman direk nihai tüketiciye giderek bilgi almak
yerine, ona etki edebilecek arkadaĢ grubu, aile ve sosyal sınıflardan da bilgi
alabilirler (Akın, 1998:27).
1.2.1.2. Bilgileri ve Seçenekleri Arama
Bu aĢama, gereksinim duyma ile baĢlar. Ancak tüketicinin dürtüsü güçlüyse,
bilgi aramadan da ilk gördüğü ürün ile gereksinmesini giderebilir. O anda almazsa
gereksinmeyi belleğine depo eder. Tüketicinin yapacağı araĢtırmanın derecesi,
dürtüsünün Ģiddetine, ek bilgiyi elde etme kolaylığına, ek bilginin önemine ve
araĢtırmadan hoĢlanıp hoĢlanmadığına bağlıdır. Tüketicinin bilgi kaynakları
(1)kiĢisel, (2)ticari,(3)kamu (4)deneysel‟dir (Tek, 1999:213).
1. KiĢisel kaynaklar: Aile, arkadaĢlar, komĢular, tanıdıklar.
2. Ticari kaynaklar: Reklâm, satıĢçılar, satıcılar, ambalaj.
3. Kamu kaynakları: Kitle iletiĢim araçları, tüketici araĢtırması yapan
örgütler.
4. Deneysel kaynaklar: Ürün kullanımı, deneme, elle dokunma.
Bu bilgi kaynaklarının etkinliği tüketici ve ürüne göre farklılık gösterir.
Tüketiciler genellikle ticari kaynaklardan ürün hakkında bilgi alırlar. En etkili
kaynak da Ģüphesiz kiĢisel kaynaklardır. Her kaynağın satın alma kararı üzerindeki
8
etkisi farklıdır. Ticari kaynaklar genellikle bilgi verirken, kiĢisel kaynaklar tüketici
için satın alınacak ürün hakkında değerleme sağlar (Akın, 1998: 27).
1.2.1.3. Seçeneklerin Değerlendirilmesi
Bilgi kaynaklarından bilgi araĢtırması sona erdiği zaman tüketiciler
gereksinimlerini karĢılamak için alternatiflerin değerlendirilmesi aĢamasına geçerler.
Burada rekabetçi ürünler tüketici ihtiyaçlarını karĢılamak için alternatif çözümlerdir.
Burada zaman unsuru da önemlidir. Ġhtiyacı acil ise alternatiflerin değerlendirilmesi
aĢaması uzun sürmeyecektir. Eğer ihtiyacın giderilmesi acil değilse, sağlıklı bir
tercih için daha fazla bilgi toplanabilir (Kılıç ve Göksel, 2004:60).
Bu aĢamada ürünlerin özellikleri de önem taĢımaktadır. Satın alınacak mal
kolayda bir mal ise (ekmek, kitap, ilaç vb.) alternatiflerin değerlendirilmesi aĢaması
kısa sürecektir. Eğer mal beğenmeli mal(telefon, buzdolabı, mobilya vb.) ise bu
durumda tüketici bilgi kaynaklarına baĢvuracak, markalar arasında değerlendirmeler
yapacaktır. Alternatiflerin değerlendirilmesi aĢaması uzun zaman alacaktır. Satın
alınacak mal sık sık satın alınmayan değeri yüksek bir mal ise bu durumda
tüketicinin daha çok zamana ihtiyacı olacaktır. Alternatiflerin hepsinden haberdar
olup değerlendirmek isteyecektir.
1.2.1.4. Satın Alma Kararı
Son aĢamada tüketici karar verir. Ya ürünü alır ihtiyacını giderir ya da ürünü
almaktan vazgeçer.
Alternatifleri değerlendiren tüketici, hangi markayı ve hangi özellikleri
taĢıyan mamulü satın alacağına karar verir ve satıĢ noktasına giderek kararının
uygulamaya geçirir. Bu noktada ikna edici, bilgilendirici satıĢ taktiklerinin rolü
büyük önem taĢır. Seç-al hizmeti sunan büyük mağazalarda ise görsel unsurlar,
ambalaj vb. öne çıkar (Yükselen, 1998:80).
Birey bir ihtiyacı satın alma öncesinde belirlemiĢse bu tüketicinin satın alma
niyetinin olduğunu göstermektedir. Bu niyetler aynı zamanda pazarlamada planlı
9
satın alma olarak adlandırılmaktadır. Birey bir ihtiyacı satın alma öncesi
belirlemeden yani alım niyeti yokken,
alıĢveriĢ ortamında karar vererek alma
yapıyorsa burada da plansız satın alma söz konusudur
Plansız satın alma davranıĢı tüketicinin düĢünmeden, ani, çoğu kez kuvvetli
ve ısrarlı bir satın alma arzusu içinde olması ve derhal bir Ģey satın alma isteği olarak
tanımlanabilir (Çallı ve AltunıĢık, 2004:234).
Plansız yaptığımız alımların da farklı türlerinden söz etmek mümkündür
(OdabaĢı ve BarıĢ, 2007:379).
1.
Tamamen Plansız Alımlar: Yeni bir ürünü, markayı görüp ona
sahip olma isteği duymak onu denemek istemekle harekete
dönüĢtürdüğümüz alımlardır. Örneğin, süpermarkette dolaĢırken
Sek Süt‟ün yeni pazara sunduğu ürünü görüp denemek istemek
gibi.
2.
Hatırlamalarla Yapılan Plansız Alımlar: Önceden alıĢveriĢ
listesinde olup da alınması unutulan bir ürünü hatırlayıp anında
alım yapılan durumlardır. Süpermarkette dolanırken bir önceki
alıĢveriĢ listesinde olup unutularak alınmamıĢ bitki içerikli diĢ
macunu almak gibi.
3.
Öneriyle Gelen Plansız Alımlar: Önceden hissedilmeyen bir
ihtiyacı tatmin eden bir ürünle karĢılaĢıp ürünün ve diğer
unsurların çekiciliğine kapılarak yapılan alımlardır. Örneğin;
mağazada dolanırken göze çarpan günün moda renginde olan
kazağın indirimli fiyatından almak.
4.
Yapılan Plansız AlıĢveriĢin Getirdiği Plansız Alımlar: Bir Ģeyi
alma planı ile alıĢveriĢe gidip ve diğer markanın çekiciliğine,
promosyonuna kapılıp alım yaptığımız durumlardır. Örneğin;
alıĢveriĢe keten gömlek almak üzere çıkıp bir gömlek ile geri
dönmek, üstelik gömleğe çok yakıĢan bir de ipek kemer almak bu
tür alımların örneklerindendir.
10
1.2.1.5. Satın Alma Sonrası Değerlendirme
Satın alma sonrası duygular aĢamasında tüketiciler, satın aldıkları üründen
tatmin olabilecekleri gibi piĢmanlık da duyabilirler. Özellikle de pahalı dayanıklı
ürünler satın alan tüketiciler satın alım sonrasında biliĢsel piĢmanlık denilen bir
huzursuzluk yaĢabilirler (Kılıç ve Göksel, 2004:60).
KiĢi bilgilerinde, tutumlarında, inançlarında ve değer yargılarında içsel uyum
ve tutarlılık sağlamaya çalıĢır. Çoğu kez tutarlılık sağlanamaz. Bunun nedeni; her
seçeneğin kendine özgü üstünlüklerinin ve sakıncalarının olmasıdır. Bu durumda,
satın alma kararı verildiğinde, seçilen malın bir takım sakıncaları söz konusu olur;
seçilmeyen malların da üstünlükleri göz önüne gelir.
BiliĢsel çeliĢkiyi yaĢayan tüketiciler aldıkları ürünleri bir kenara atarak
kullanmayabilirler veya ürünleri iade etme yoluna gidebilirler. Ayrıca aldıkları
ürünlerin değerini onaylayacak bilgi ve destek arayıĢına girerek ürünün değersizliğini
ifade eden bilgiden kaçınmaya çalıĢabilirler. Kendilerinin aldıkları ürünlerin baĢka
ürünlere göre garanti, servis gibi konularda üstünlüklerinin olduğunu savunmak
isterler. Ürünleri baĢkalarına övmeye çalıĢırlar. Bunun yanında tüketiciler ürünü
beğenmiĢse tekrar aynı ürünü, markayı, iĢletmeyi tercih edeceklerdir. Aldıkları ürünü
arkadaĢlarına, dostlarına tavsiye edeceklerdir.
1.3. Satın Alma Karar Tipleri
Ġhtiyaç duyulan bilgi miktarı ve kararın çabukluğu göz önüne alınarak karar
çeĢitleri incelendiğinde yoğun, rutin ve sınırlı karar verme süreci olarak
genellendiğini görebiliriz.
1.3.1. Rutin Satın Alma
Rutin satın alma kararları daha çok tüketici katılımının düĢük olduğu, benzer
ürün sınıfları ve markalar arasında seçim yapma durumunda, sık sık satın alınan ve
düĢük fiyatlı ürünlerde uygulanmaktadır. Tüketici rutin satın alma kararlarında fazla
11
araĢtırma ve düĢünmeye gerek duyulmaksızın kısa sürede tercihini yapmaktadır
(Çallı ve AltunıĢık, 2004:232).
Örneğin, bulaĢık deterjanı, ekmek, sigara, kola, kalem gibi ürünler. Bu tür
ürünlerin satın alma kararı verilirken tüketiciler piyasa araĢtırması yapmadan
genellikle alıĢveriĢ yaptıkları mağazaları tercih edeceklerdir. Rutin satın alma
kararında risk azdır. Bu yüzden tüketiciler satın alma kararını verirken düĢünmeye
fazla zaman ayırmazlar. Rutin satın alma karar sürecinde tüketiciler ürünleri satın
alırken aile bireyleri arasında fikir alıĢveriĢinde bulunmaz.
1.3.2. Sınırlı Karar Verme Ġle Satın Alma
Sınırlı karar verme, giyecek ve el aletleri gibi, tüketicinin tanıdığı, fakat bazı
özelliklerinin kendi ölçütlerine uymadığını düĢündüğü ürünlerle ilgili satın alma
davranıĢıdır.
Tüketici, ürünleri genel olarak tanır ve bilir. Fakat satın almaya kalktığı
zaman, daha fazla bilgi gereksini duyar. Üç beĢ yılda bir takım elbise veya palto alan
bir tüketici, uzun bir zaman geçtiğinden renkte, kumaĢta, biçimde ve fiyatta
değiĢmeler olduğundan, satın alma kararı verebilmek için önem sırasına koyduğu
markaları değerlendirecektir. Burada pazarlamacıların tüketicilere gereksinim
duydukları bilgileri vermesi gerekir (Tekin, 2006:86).
1.3.3. Yoğun Karar Verme ile Satın Alma
Bu tür satın alma davranıĢında tüketicinin ilgi düzeyi yüksektir. Markalar
arasında önemli farklılıklar vardır. Özellikle pahalı, riskli, sık satın alınmayan
mallardaki satın alma davranıĢı karmaĢık satın alma davranıĢının ortaya çıktığı
mallardır (Yükselen, 2003:40). Örneğin, evimize yeni bir çamaĢır makinesi almak
istiyorsak birçok mağazayı gezmek, bilgi toplamak, farklı markaları karĢılaĢtırmak
ve son kararı vermek için çok fazla zaman harcamamız, düĢünmemiz, aile
bireylerinin fikirlerini almamız gerekecektir.
12
Yoğun sorun çözme yöntemine göre tüketicinin deneyimi azdır. Tüketici elde
edebileceği kadar fazla bilgi elde etmek zorundadır. Satın alma karar sürecinde kitle
iletiĢim araçları, aile bireyleri, arkadaĢlar, reklamlar gibi bilgi kaynaklarından aldığı
her türlü bilgiyi toplamaya çalıĢacaktır. Topladığı bilgileri değerlendirmesi uzun
zaman alacaktır. Tüketicinin satın alma kararı kolay olmayacaktır. Çünkü yüksek
fiyatlı ürünlerde satın alma sonrası tüketici verdiği kararın yanlıĢ olduğunu
düĢünürse yüksek düzeyde uyumsuzluk yaĢayacaktır. Bu uyumsuzluğu azaltmak için
tüketici satın alma öncesinde markaları karĢılaĢtırmak isteyecek, bütün fırsatlardan
haberdar olmak isteyecektir.
1.4. Tüketici Satın Alma DavranıĢını Etkileyen Faktörler
Tüketicilerin satın alma davranıĢlarını etkileyen baĢlıca faktörler aĢağıdaki
Ģekilde gruplanabilir (Yükselen, 1998.69):
- Kültürel Faktörler
- Sosyal Faktörler
- KiĢisel Faktörler
- Psikolojik Faktörler
1.4.1. Kültürel Faktörler
Tüketici satın alma kararını etkileyen kültürel faktörler kültür, alt kültür ve
sosyal sınıf olarak sınıflandırılabilir.
1.4.1.1. Kültür
Kültür nesilden nesile aktarılan, davranıĢları biçimlendiren değerler, normlar,
tutumlar setidir. Kültür, insan davranıĢlarını tanımlayarak, toplumsal beklentileri
karĢılar ve sosyal düzeni sağlar. Demografik özellikler, coğrafi bölge farklılıkları,
politik ve dini inançları, ulusal ve etnik arka plan gibi kültürel öğelerin tanımlanması
13
her kültürdeki tüketicilerin ihtiyaçlarını karĢılayabilecek özellikli pazarlama
programlarının planlanabilmesi için gereklidir (Gönen ve Özmete, 2004:44).
Kültür bir iĢletmenin gerek organizasyon içinde gerekse bu organizasyonu
çevreleyen toplum fertlerinin davranıĢları üzerinde etkilidir. Kültürün hangi unsurları
iĢletmenin lehine; hangi unsurları iĢletmenin aleyhine iĢletmektedir? Tüm bunlar
iĢletme yöneticilerinin hareket alanlarını geniĢletmek için bilmeleri gereken
kavramlardır (AltunıĢık., Özdemir ve Torlak, 2001:65).
Kültürel farklılıklar, özellikle uluslar arası pazarlamacılar için daha da
önemlidir. Bu nedenle çapraz kültürel araĢtırmaların önemi büyüktür. Böylece ülke
içinde ve çeĢitli ülkelerdeki kültürel değiĢmeler izlenerek buna uygun ürün ve
hizmetler tasarımlanabilir. Türk‟lerin konuklarına limon kolonyası ikramı bir
Amerikalıya yapıldığında hemen hemen hiç bir anlam vermeyecek belki de elini bile
uzatmayacaktır (Tek, 1999:198).
Kültürün incelenebilmesi için özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Çünkü
kültürün özellikleri bilinerek kültürün tüketici davranıĢları üzerindeki etkilerini
incelemek olasıdır. Kültürün özellikleri Ģöyle sıralanabilir (Yüksel, 2006:164-165).
1.
Kültür öğrenilir: Çocuk doğduğunda kendisinde hiçbir kültür
kavramı yoktur. Büyürken bir taraftan da içinde bulunduğu
toplumun kültürünü öğrenmeye baĢlar. Çocuk hangi toplumda
büyüyorsa o toplumun kültürünü öğrenecektir. Kültür biyolojik bir
katılım değil, sosyal bir katılım özelliği taĢır ve kuĢaktan kuĢağa
öğrenme yoluyla geçer.
2.
Kültür toplumsaldır: Kültür bireye toplumdan bir mirastır; çünkü
her toplum nesilden nesile kültürü geliĢtirerek bir sonraki kuĢağa
devretmektedir. Ġnsanlar arası etkileĢim kültürün doğmasına neden
olur. Bu nedenle de hangi geliĢmiĢlik düzeyinde olursa olsun her
toplumun bir kültürü mevcuttur.
3.
Kültür değiĢebilir: Kültürün nesilden nesile geçmesi kültürün
değiĢmediğini göstermez. Aksine her kuĢak, kültüre kendinden bir
parça katar, bazen kültür aĢınır, bazen de günün koĢullarına göre
14
yerleĢir. Bir kültür tamamen ortadan kalkar ve yerine günün
koĢullarına uygun bir davranıĢ biçimi yerleĢir. Ülkemizde daha
önce kutlanmayan sevgililer gününün zaman içinde kutlanmaya
baĢlaması örnek olarak gösterilebilir.
4.
Kültür ihtiyaç gidericidir: Ġnsanlar biyolojik ihtiyaçları ile psikoloji
ihtiyaçlarını gidermek için bir araya gelip sosyal bir grup
oluĢtururlar. ĠĢte insanların bu ihtiyaçlarını gidermek amacıyla
geliĢtirdikleri teknik aletler, ekonomik sistemler, inançlar, yaĢam
tarzı ve felsefesi vb. unsurlar kültürü yaratır.
5.
Kültür kurallar sistemidir: Kültür farkında olunan ve olunmayan
öğelerden oluĢur. Kültürün bu bilinen ve bilinmeyen yönleri insan
davranıĢlarını sınırlar. Her toplumda o toplumun üyelerince kabul
edilmiĢ ve benimsenmiĢ davranıĢ kalıpları vardır.
6.
Kültür toplum öğeleri arasında bütünlük sağlar: Aynı kültür
ortamında yer alan bireyler az çok birbirine benzer inanç, tutum e
davranıĢlara sahiptirler. Benzer kültürel değerlerin yaygınlığı
toplumun örgütlenmesinde iĢe yarar. Toplumsal kültür öğelerinin
yaygınlığı toplumun kültürünün sağlamlığının bir göstergesi olarak
düĢünülebileceği gibi kültür bütünlüğü olarak da görülebilir.
1.4.1.2. Sosyal Sınıf
Bir toplumda yaĢam biçimi, maddi olanak, öğrenim durumu bakımından
birbirine benzeyen kiĢilerden oluĢan ve diğerlerine göre farklılık gösteren gruplar
toplumsal alt kümedir. Bir ülkenin sahip olduğu sosyal sınıflar diğer ülkelerin sosyal
sınıflarından farklılıklar gösterebilir. Bunun yanında, zamanla bir ülkedeki sosyal
sınıflar, ülkedeki ekonomik yapının değiĢmesine bağlı olarak değiĢebilir (Tekin,
2006:88).
Sosyal sınıflar üst, orta ve alt olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Daha sonra da
orta ve alt sınıflar da kendi aralarında üst ve alt olarak ikiye ayrılırlar (Sabuncuoğlu,
1993:45-46).
15
En üst sınıf: Bu sınıflar toplumda en yüksek konumdadırlar. En iyi bölgelerde
ve en iyi evlerde otururlar. Önemli mesleklere sahiptirler. Özel ürünler satın alırlar.
GösteriĢ için alıĢveriĢ yapmazlar. Kullandıkları eĢyaları özel satıĢ noktalarından
alırlar.
Üst-orta sınıf: Bu sınıftakiler iyi eğitim görmüĢ, meslek sahibi ve
yöneticidirler. Kendi sosyal durumlarını göstermek için pahalı ev satın alırlar.
GösteriĢ tüketimi yaparlar, iyi yaĢamak için pahalı ürünler satın alırlar.
Alt-orta sınıf: Bu sınıftakiler kent dıĢında, kendi evlerinde yaĢarlar.
Kendilerine saygı gösterilmesini isterler. Bazılarının küçük iĢleri vardır. Bazıları
bürolarda çalıĢırlar. Oturdukları evleri satın alırlar. Satın aldıkları ürünler standarttır.
Ürün fiyatlarına karĢı çok hassastırlar. Genellikle karı koca beraber alıĢveriĢ
yaparlar. ÇeĢitli ürünlerin satıldığı mağazalara giderler.
Sosyal sınıfların iki önemli özelliği vardır. Birincisi sosyal sınıflar
hiyerarĢiktir. Ġkincisi ise sosyal sınıflar davranıĢlarında homojendir (Tokol, 1996:78).
Bir ülkedeki sosyal sınıfların zamanla değiĢmesinin yanında, herhangi bir
sosyal sınıfa mensup kiĢiler sınıf değiĢtirebilirler. Bir sosyal sınıfı belirleyen birçok
etmen olmasına rağmen, bu etmenler içinde en belirleyicisi, ekonomik etmendir.
Her sosyal sınıf diğerlerine göre farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar sadece
gelir, eğitim ve öğrenim derecesi olmayıp, birçok etmene bağlıdır. Bu etmenlerden
bazıları; yaĢanılan semt veya mahalle, oturulan konut tipi, kullanılan otomobil
markası, ev eĢyaları, giyinilen giysiler, yenen yemekler, eğlence ve dinlenme
etkinlikleri, boĢ zamanlarını değerlendirme alıĢkanlıkları gibi özelliklerdir.
Toplumsal sınıflara mensup kiĢilerdeki genel eğilimlerden birisi, alt sınıftan üst
sınıflara geçme isteğidir (Tekin, 2006:89).
16
1.4.1.3. Alt Kültür
Her kültür kendi içinde alt kültürler taĢır. Farklı etnik kümelere, farklı
mezheplere, farklı yaĢ kümelerine, farklı giyim kuĢama, farklı eğlence biçimlerine,
farklı toplumsal davranıĢları sahip olanların kültürleri olarak kabul edilir.
Alt kültürlerin pazarlamada önemi oldukça büyüktür. Pazarlamacılar bu alt
kültürlere sahip tüketicileri hedef pazar olarak belirleyip, onlara uygun pazarlama
biliĢimleri oluĢturmalıdırlar (Tekin, 2006:188).
1.4.2. Sosyal Faktörler
Sosyal faktörler referans(danıĢma) grupları, aile ve rol- statüler olarak
gruplandırılabilir (Tokol, 1996:77).
1.4.2.1. Referans (DanıĢma) Grupları
Referans grubu, bireyin, tutum ve davranıĢlarını belirlemede kendisine örnek
aldığı grubu ifade eder. Referans grubu bireyin satın alma davranıĢı üzerinde etkili
olduğu gibi değer yargılarında da etkilidir. Bireyin sürekli içinde bulunduğu, üyesi
durumunda olduğu grup ve özlem duyduğu grup türünde olmak üzere iki türde
referans grubu olabilir (Arpacı, 1992:33).
BaĢta aile olmak üzere bireyin yakın çevresi, bireyi yüz yüze iliĢkilerde
etkileyen yakın arkadaĢları, akrabaları, komĢuları, iĢ arkadaĢları, mesleki ve diğer
kuruluĢlar birinci grubu oluĢturur. Yakın çevrenin yüz yüze tavsiyeleri reklâmlardan
daha etkili olabilmektedir. Bu tür danıĢma grupları davranıĢları etkiler, yaĢıtlar
arasında kabul edilmeyi sağlar. ArkadaĢ grubu, okul ve özel çevredeki yaĢıt veya
daha büyük yakın veya uzak arkadaĢlardan oluĢur. Gençlerin özellikle giyim eĢyası
satın alırken en çok etkilendikleri bilgi kaynağı arkadaĢlarıdır. KiĢilerin mamul ve
marka tercihlerini geliĢtirmelerinde ve mağaza seçimlerinde arkadaĢ grupları önemli
etkiye sahiptir. Örneğin bir gruba ait olma ve grup tarafından kabul edilme arzusu
duyan çocuk, o grubun benimsediği oyuncak, bisiklet, elbise markalarını satın almak
isteyecektir.
17
Bireyin üyesi olmadığı ikinci tür gruplar, yüz yüze temasta olmadığı
kimselerdir. Örneğin; ünlü film oyuncuları, ünlü sporcular, vb. Bunlar değer
yargıları, giyiniĢleri, hareketleri, tutum ve davranıĢ biçimleri örnek alınan grup ve
kimselerdir. Tüketicinin bir malı kullanma tecrübesi veya mal hakkında bilgisi yoksa
bazılarını daha çok örnek alır.
1.4.2.2. Aile
Aile, önemli bir etkiye sahip bir tüketici karar alma örgütüdür. Birey,
ailesinden kazandığı dini, politik ve ekonomik anlayıĢlar çerçevesinde satın alma
sürecini yaĢayacaktır (Kılıç ve Göksel, 2004:62).
Tüketicinin satın alma sürecinde ailenin iki temel rolü vardır ve bu roller
ailenin pazarlamadaki rolünü gösterir.
1. Aile, bazı malların satın alınmasında karar birimidir.
2. Aile, küçük toplumsal bir grup olarak satın alma davranıĢını etkiler. Kendine
özgü özellikleri olan bir toplumsal grup olarak, davranıĢları eleĢtirir,
davranıĢlarla ilgili önerilerde bulunur, buyrukları verir, düzenlemeler yapar.
Aileyi diğer sosyal gruplardan ayıran özellik, ailenin hem kazanan, hem de
harcayan birim olmasıdır. Ayrıca, kiĢiyi biçimlendiren bir gruptur. Çocuk toplumsal
ve kültürel değerleri aileden öğrenir ve yaĢamı boyunca bu öğrendiklerini taĢır
(Akın, 1998:29).
Ailenin yapısı ve üyelerinin rolleri, çocuk sayısı, ailenin kırda veya kentte
oturması, satın alınacak malların cinsi ve niteliği gibi çeĢitli faktörler satın alma
kararını etkiler. Satın alma iĢleriyle ilgili olarak, ailede karı-koca ve çocuklar
arasında kendiliğinden oluĢan yetki- görev dağılımı oluĢur. Bu yetki devri maldan
mala olduğu kadar aileden aileye de büyük farklılıklar gösterir (Mucuk, 1999:91).
Çocuklar,
tüketici
davranıĢlarını
ilk
olarak
anne
babalarından
öğrenmektedirler. Aile, çocuklarına ilk kez tüketici rolünün tanıtan ve aĢılayan
baĢlıca sosyalizasyon unsurlarından biridir. Öğrenme, bireyin kendi davranıĢları ile
yakın çevresindeki bireylerin davranıĢlarını karĢılaĢtırmasıyla ilk olarak ailede
18
baĢlamakta, böylece çocukluktan itibaren kiĢilik de oluĢmaktadır. Aile üyeleriyle
doğrudan ya da dolaylı olarak kurulan iletiĢimlerin her biri, çocuğun tüketim
davranıĢlarını kazanmasında önemli rol oynamaktadır.
1.4.2.3. Roller ve Statüler
KiĢinin ait olduğu grup içindeki pozisyonu, rol ve statü olarak
tanımlanabilir. Rol, kiĢinin etrafındakilere karĢı yapması beklenilen faaliyetlerdir.
Her rol toplumda bir statü yansıtır (ġimĢek, 1990:39). Statü ise günlük dilde
saygınlığı, prestiji ifade eder. Statüye toplum içindeki pozisyonda denilebilir.
Roller ve statüler tüketici davranıĢları üzerinde etkilidir. Bireyler aile, klüp
ve dernek gibi pek çok gruba aittirler. Her bir grup içinde bireylerin bulundukları
konum, rol ve statü kelimeleriyle ifade edilmektedir. Örneğin, aile içinde çocuk
rolünü oynayan bir kadın, evliliğinde eĢ rolünü ve Ģirketinde de yönetici rolünü
oynamaktadır. Her bir rol toplum tarafından verilmiĢ genel saygınlığı yansıtan bir
statü taĢımaktadır. Bireylerin aile içindeki rollerine göre iĢ yaĢamlarındaki rolleri
daha önemli statülere sahiptir. Ürünler sosyal sınıflara, coğrafi duruma ve zaman
bağlı olarak statü sembolü görevini üstlenmektedirler. Belli markalardan giyinmek
ya da belli marka arabalar kullanmak bireylerin iĢ yaĢamındaki statülerini
yansıtmaktadır (Çağlar ve Kılıç, 2005:78).
KiĢilerin katıldıkları aile, kulüp, dernek vb. gibi grupların her birindeki
konumu, rol ve statü açısından ele alınabilir. Örneğin, bir bayan ebeveynleri
açısından onların kızı rolünde, çalıĢtığı yerde ise ürün menajeri rolündedir. Bu
rollerin her biri satın alma davranıĢını etkiler. Her rolün toplumda belirli bir statüsü
vardır. Ürünler, sosyal sınıflara, coğrafi duruma ve hatta zamana göre statü sembolü
olarak görev yapabilirler. Türkiye‟de müteahhitlerin Mercedes kullanmaları gibi
(Tek, 1999:203).
Bireylerin üstlendiği rollerin tüketici davranıĢları üzerinde çok büyük bir
etkisi vardır. Belli rollerin gereklerini karĢılamak için temel olan belli ürünler vardır.
Rolle ilgili ürünler kimi zaman iĢlevsel olarak kimi zaman da simgesel olarak
19
beklentileri kaĢılar. Örneğin, bir satıĢ temsilcisinin görevini yerine getirmesi için bir
diz üstü bilgisayarı, bir cep telefonu ve bir arabası olmalıdır. Zaman içinde çevre
değiĢtikçe bir role iliĢkin tanımlar ve bununla ilgili ürünlerde değiĢecektir. Bürolarda
artık daktilonun yerini bilgisayarlar ve yazıcılar almıĢtır. Kadınların rollerindeki
değiĢim ve iĢ yaĢamında daha çok kadına yer verilmesi rollerde farklılaĢmalar
yaratmaktadır. Ürün çeĢitleri, dağıtım stratejileri, tutundurma taktikleri, perakende
mağazaların yerleĢimi ve açık kalma saatleri değiĢen rollere ve değiĢen alıĢveriĢ
kalıplarına göre yeniden ele alınıp gerekli değiĢiklikler yapılmalıdır. Tüketiciler mal
ve hizmetleri değerlendirirken, o sırada yerine getirdiği role göre farklı ölçütler
kullanabilirler. Örneğin, tüketicinin kiĢisel gereksinimleri için alacağı bilgisayar ile iĢ
için alacağı bilgisayarın değerlendirilmesinde aynı ölçüler kullanılmayacaktır
(Karalar, 2006: 153-154).
1.4.3. KiĢisel Faktörler
Satın alma davranıĢını etkileyen kiĢisel faktörler; yaĢ ve yaĢ dönemi, meslek,
ekonomik özellikler, yaĢam tarzı ve cinsiyet olarak gruplandırılabilir.
1.4.3.1. YaĢ ve YaĢ Dönemi
Tüketicilerin yaĢlarına göre gruplanması, belirli malların potansiyel pazarını
tanımlamada ve pazar bölümlemesi açısından önem taĢımaktadır. Tüketici pazarı
yaĢa göre bölümlere ayrıldığında toplam nüfusun çocuklar, ergin çocuklar, gençler,
yetiĢkinler, yaĢlılar gibi dilimlere ayrılması söz konusudur (Aytuğ, 1997:47).
KiĢinin yaĢına göre davranıĢlarda bulunmasının yanında kiĢinin yaĢ dönemine
göre de davranıĢları değiĢmektedir. Örneğin, 18-20 yaĢında bir genç, blue-jean
giymeyi, gençliğin dıĢa yansıması, rahatlık, kolaylık gibi nedenlerle tercih ederken
23-25 yaĢlarında iĢ hayatına atıldığında blue-jean‟i sadece tatil günlerinde giymeyi
düĢünecek, takım elbise, kravat tercihleri ön plana çıkabilecektir.
Aile yaĢam dönemi de kiĢilerin satın alma davranıĢlarını etkiler. Örneğin
bekar bir insanın, çocuksuz yeni evli bir insanın, iki çocuklu evli bir insanın aile
20
yaĢam dönemi içinde bulundukları dönem itibariyle satın alma davranıĢlarında
farklılıklar olabilir (Yükselen, 1998:72-73).
1.4.3.2. Meslek
Meslek, bir kiĢinin yaĢamını sürdürebilmek için, toplumsal üretimde yerine
getirdiği görevi ifade eder (Tekin, 2006:92).
Tüketicilerin sahip oldukları meslekler satın alma davranıĢları üzerinde büyük
etkiye sahiptir. Alt düzey meslek grupları daha ucuz ürünleri tercih ederken, üst
düzey meslek grupları pahalı ve gösteriĢli ürünleri tercih ederler (Kılıç ve Göksel,
2004:62). Bir aĢçının birden fazla önlüğü varken, bir öğretmenin de birden fazla
takım elbisesi vardır. Bu nedenle pazarlamacılar pazar seçiminde hedef pazarı
tanımlarken „meslek‟ faktörünü dikkate alırlar.
1.4.3.3. Ekonomik KoĢullar
Ekonomik koĢullar kiĢinin ücret, maaĢ, faiz, kira ve artı değer gibi
kaynaklardan elde ettiği gelirin düzeyini gösterir.
Bir kiĢinin ekonomik durumu satın alma davranıĢını etkiler. Maddi durumu
çok iyi olan bir kiĢi çok kaliteli bir televizyon alırken maddi durumu iyi olmayan biri
ucuz ve kalitesiz bir televizyon alır. Bu durum yiyecekten oturduğu eve kadar
böyledir. Bu nedenle pazarlamacılar, belli ekonomik düzeyde olan tüketicilerin
oluĢturduğu kümeleri hedef pazar olarak belirleyip onlara uygun pazarlama karmaları
geliĢtirir (Tekin, 2006:92).
Ekonomik durum, bireylerin harcanabilir gelir düzeylerine, tasarruflarına, mal
varlığına, likit olan ve olmayan aktif değerlerine, gelirinin ele geçiĢ zamanına ve
istikrarlılığına, kredisine, harcama ve tasarruf yapma arasındaki tercihlerine bağlıdır.
Pazarlamacılar özellikle gelire duyarlı ürünlerin kiĢisel gelirlerde, tasarruflarda ve
ilgi oranlarındaki eğilimlerini yakından takip ederler.
21
1.4.3.4. YaĢam Stili
Tüketicinin satın alma kararlarını etkileyen önemli kararlardan biridir.
GeçmiĢ deneyimlerimiz ve Ģu andaki durumumuz, kültürümüz, demografik
özelliklerimiz, ekonomik koĢullarımız ve psikolojik yapımız sürdüğümüz yaĢam
biçimini etkiler (OdabaĢı ve BarıĢ, 2007:219).
Aynı alt kültürlerden, sosyal sınıftan ve meslekten gelen insanlar farklı yaĢam
tarzlarına sahip olabilirler. Tüketiciler tüketim faaliyetlerinde karar verirken yaĢam
biçimini de göz önünde bulundurmaktadırlar.
YaĢam tarzı insanların nasıl yaĢadıklarını, zamanlarını ve paralarını nasıl
harcadıklarını ifade eden bir kavramdır. Bireyin yaĢam tarzı öğrenme yoluyla
meydana gelir. Ġçinde bulunulan kültür, sosyal sınıf, referans ve arkadaĢ grupları
bireyin yaĢam tarzını etkileyen faktörlerdir. Birey sosyalleĢme ve çevresi ile
etkileĢim sonucu kendine özgü bir yaĢam tarzı geliĢtirir. Aynı alt kültürden, sosyal
sınıftan ve meslekten gelen insanlar farklı yaĢma tarzlarına sahip olabilmektedir
(ġimĢek, 1990:40).
1.4.3.5. Cinsiyet
Nüfusun cinsiyet bakımından dağılımı talep edilen mallar ve satın alma
alıĢkanlıkları üzerinde etkilidir. Kadın ve erkeklerin satın aldıkları mallar
birbirlerinden farklı olabildiği gibi aynı malın satın alınmasında tercih ve eğilimlerde
farklılıklar bulunmaktadır (Aytuğ, 1997:47).
KuĢkusuz erkeklerle kadınların satın alma alıĢkanlıkları ve talep ettikleri
mallar birbirinden farklıdır. Örneğin; otomobil alımlarında kadın için renk erkek için
otomobilin teknik nitelikleri önemli olabilir. Bazı mallar yalnızca kadınlar, bazıları
da erkekler tarafından satın alınırlar. Örneğin; çocuk giysileri çoğunlukla kadınlar
tarafından satın alınır. Ayrıca genç kadınlar ve yaĢlı kadınların satın alma
davranıĢları farklı olur. Bu nedenle cinsiyet etkeni yaĢ etkeni ile birlikte daha anlamlı
sonuçlar verir (Tenekecioğlu, 1994:90).
22
1.4.4. Ġç Faktörler
Ġç faktörler, bireylerin iç dünyasını oluĢturan ve bireyler arasında bir farklılık
yaratan fiziksel ve zihinsel yapı ile ilgili unsurları içerir. Satın alma sürecinin
baĢından sonuna kadar bireyin kiĢiliğinin, algılama, öğrenme gibi süreçlerdeki
becerisinin ihtiyaçlarından tutumlarına kadar birçok içsel faktörün etkisi altında
kalmaktadır. Bu nedenle iç farklılıkları oluĢturan bu faktörlerin incelenmesi satın
alma sürecinin daha iyi kavranabilmesi için gereklidir.
Bu faktörler ( Hatipoğlu,1993:40);
-
ihtiyaç ve güdüler
-
algılama
-
öğrenme
-
kiĢilik
-
tutumlar
1.4.4.1. Ġhtiyaç ve Güdüler
Ġhtiyaç; tüketiciyi daha iyi duruma gelmek için harekete geçiren
memnuniyetsizlik durumudur. Ġstek ise memnuniyetsiz bir durumdan kurtulmak için
asgari tatminden daha fazlasına ulaĢma çabasıdır. Ġhtiyaç ile istek arasındaki fark
Ģudur. Ġhtiyaç, bir kiĢinin fiziksel ve psikolojik durumundaki rahatsızlıktan
doğmaktadır, istekler ise kiĢinin fiziksel ve psikolojik durumunun minimal rahat
düzeyinin üzerine çıkması ile ilgilidir.
Ġhtiyaç fizyolojik düzeydeki bir eksikliktir. Bu eksiklik organizmadaki bir
rahatsızlık ve gerginlik hali doğurmaktadır. Ġnsan ihtiyaçları sınırsızdır. Bir
ihtiyacının farkına varan tüketici bunu gidermenin yollarını aramaya baĢlayacak yani
harekete geçecektir. Bu hareket arzusu bizi içgüdü, dürtü ve güdü kavramlarına
götürmektedir.
Fertlerin doğuĢtan getirdikleri doğal güdüler, içgüdü veya dürtü demek
mümkündür. Buna göre, içgüdü veya dürtü, belli bir bilgi veya eğitime dayanmadan
23
ve düĢünmeyi gerektirmeden kendiliğinden doğan amaca yönelik davranıĢ eğilimidir.
Ġçgüdü veya dürtü, organizmanın ihtiyaçlarından kendiliğinden doğan, daha önceden
öğrenilmemiĢ, ancak sinir sisteminde ön hazırlığı bulunan davranıĢları göstermede
etkili olan güç kaynağıdır. Ġçgüdüler veya dürtüler, organizmanın yaĢamasını
sürdürmesi için gerekli olan bedensel ihtiyaçları yaratırlar. Örneğin; yemek, içmek,
nefes alıp vermek vb. gibi (Eroğlu, 1996:40).
Güdü; kiĢi eylemlerinin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen ve
kiĢiyi harekete geçiren güçtür. Güdüler kiĢide harekete doğru bir eğilim yaratır. Güdü
uyarılmıĢ bir ihtiyaç olarak insanın amacını belirlemekte ve onu amaç doğrultusunda
bir eylem ortaya koymaya yöneltmektedir. Güdülerin kaynağı genellikle tatmin
edilmemiĢ ihtiyaçlardır (Ġslamoğlu, 1999:112).
Kesinlik kazanmamıĢ olmakla birlikte psikologlar güdüleri iki grupta
sınıflandırırlar (Arpacı, 1992:24):
-
Biyojenik ihtiyaçlar
-
Psikojenik ihtiyaçlar
Biyonjenik ihtiyaçlar yemek, içmek, dinlenmek gibi ihtiyaçlardan oluĢur.
Psikojenik ihtiyaçlar ise sevgi ve saygı duyulma, toplumda itibar görme gibi
ihtiyaçlardır.
Ġhtiyaçlar ise, ruhsal yapı ile ilgilidir. Ancak, bu ikili sınıflamanın daha da
ayrıntılı duruma getirilmesi mümkündür. Güdülerin genel kabul görmüĢ bir sıralanıĢı
mümkün değildir. Bu konuda Abraham Maslow yazdığı bir makalede ihtiyaçları
incelemiĢ ve “ihtiyaçlar hiyerarĢisi” olarak bilinen sınıflamasında ihtiyaçları beĢ
düzeyde sınıflamıĢtır.
24
ġekil 1.2. Maslow‟un Ġhtiyaçlar HiyerarĢisi
Kaynak: Arpacı, 1992:25.
1. Fizyolojik ihtiyaçlar: Yeme, içme vb.
2. Güvenlik ihtiyaçları: Düzeni korumak, aile vb.
3. Sosyal ihtiyaçlar: Bir gruba ait olma ve grup tarafından benimsenme, sevme
ve sevilme gibi.
4. Saygı ihtiyaçları: Ġnsanın kendine saygı duyması, toplumda itibar görmesi.
5. Kendini kanıtlama ihtiyaçları.
6. Bilme ve anlama ihtiyacı
7. Estetik tatmin ihtiyacı (Arpacı, 1992:24).
Maslow‟a göre, kimi ihtiyaçların tatminine insanlar, diğerlerinden daha fazla
önem verirler. Bunların tatmin edilmesinden sonra fertler daha üst seviyede ihtiyaçlar
aramaya
baĢlarlar.
Fertlerin
temel
ihtiyaçlarının
yeterince
karĢılanmaması
durumunda, üst seviyedeki ihtiyaçların tatmini de ertelenecektir (Eroğlu, 1996:40).
Güdüler, insan davranıĢlarında çok etkili bir role sahiptir. Çünkü
davranıĢlarımız bunlar tarafından yönetilirler. Ġnsan davranıĢlarını etkileyen güdüler
bazen açık fakat bazen de kökleri derinlerde, insanın fizyolojik yapısında ve bu
yapının değiĢen koĢullarında olabilir. Nedeni ister fizyolojik ister psikolojik olsun,
25
güdülerin varlığı bireyleri çeĢitli yönde davranıĢlara iter. Bu davranıĢlar belirli
amaçlar yönünde geliĢir ve doyum noktasına varıldığında, bir baĢka deyiĢle güdünün
gereği doyurulmuĢ güdüleri yeniden uyarabilir. Bu durum güdülerin dinamik bir
yapıya sahip olduğunu gösterir (Sabuncuoğlu, 2005:39).
1.4.4.2. Algılama
Algı bir olayın ya da nesnenin varlığı ile ilgili, duyu organları ile edinilen
biliĢ durumudur. KiĢinin psikolojik yapısının oluĢumunda algılama çok önemli bir
etkendir. Algılama yolu ile kiĢi, çevresindeki uyaranlara anlam verir. Duyu organları
uyaranların biçimini, rengini, sesini, tadını algılar ve bu fiziksel algılar kiĢinin
davranıĢını etkiler. Tüketici pek çok uyaran karĢısında kaldığından algılarla ilgili
olarak seçim yapmak zorunda kalır ve ayrıca karĢısındaki uyaranın bir bölümünü
algılayabilir (Akın, 1998:30).
Algılama süreci duyulardan alınan bilgilerin seçimi, örgütlenmesi ve
yorumlanmasına yönelik bir süreçtir. Algılama sürecinde, süzgeçten geçirme ve
uyumlaĢtırma faaliyetleri yer alır. Algılama sürecinin baĢlangıcı duyulardan gelen
ham verilere dayanır. Bu ham veriler bir süzgeçten geçirilir, veriler sahip olunan
diğer bilgilerle karĢılaĢtırılır, bunun sonucunda da verilerin tamamen değiĢtirilmesi
mümkün olabilir. Algılama süreci bir bilgi iĢleme sürecidir (Yüksel, 2006:132).
Birey değiĢik zamanlarda çok sayıda uyarıcılarla karĢılaĢır. Bireyin bu
uyarıcıların hepsini algılaması mümkün değildir. Uyarıcılardan birçoğu elenerek,
gerçekten etkili olanlar dikkate alınır. (ġimĢek, 1990:43). Duyu organına gelen her
uyarana değil, sadece seçilenlere tepki geliĢtirilmektedir. Algısal seçim kiĢinin dıĢ
dünyadan gelen uyarıcıları filtre ederek uyaranlardan bazılarını diğerlerine göre daha
önemli hale getirmesi sürecidir (Erdoğan, 1999:9).
Bireyler; uyarıcıları seçicilik ilkesi ile aldıktan sonra bunları örgütler. Algısal
örgütlemenin ilk iĢlevi gruplamadır. Yeni bilginin sınıflandırılması yapılır. Ġkinci
iĢlev ise; bütünleĢtirmedir. Birey uyarıcıları bir bütün olarak algılamaktadır (Kavas .,
Katrinli ve Timurcanday, 1998:91).
26
Algılamanın zihinsel oluĢum süreci içerisinde üçüncü aĢama olaylar ve
cisimlerden alınanların yorumlanmasıdır. KiĢi çevresinden aldıklarını kendisine göre
düzenlemekte ve yorumlamaktadır (Erdoğan, 1999:11). Bireylerin kendilerine gelen
uyarıcılardan seçtiklerine tepki gösterdikleri gibi uyarıcıları da kendilerine göre
yorumlayacaklardır. Bu yorumlar farklı olduğu gibi davranıĢlarda farklılık
gösterecektir.
Gerek kiĢisel gerekse çevresel etmenlerin etkisinde oluĢan algılama birçok
bakımdan tüketici davranıĢını etkilemektedir. Bunlar arasında özellikle beĢ konu
pazarlamacılar açısından ön planda tutulmaktadır. Bunlar; reklâmın algılanması, ürün
imajı, fiyata yönelik algılar, malın üretildiği ülkeye yönelik algılar, kurum imajıdır.
Reklâmın algılanması için öncelikle reklâmın tüketici tarafından görülmesi ve
güdülenmenin gerçekleĢmesi gerekmektedir. Reklâm, güçlü bir etki yaratarak
markaların aralarında bir seçim yapmasını, onları örgütleyerek, yorumlamasını
sağlamalıdır.
Reklâmın algılanması konusunda diğer önemli bir nokta genelleĢtirme
eğilimidir. Reklâmlarda vurgulanacak olan marka ve ürün imajları aynı tür ürünler
içinde geçerli olacaktır.
Ürünün tüketici tarafından algılanma Ģekli ürünün temel özelliklerinden çok
daha önem taĢımaktadır. Ürün imajının ne olduğu belirlenirken algı haritaları yaygın
olarak kullanılmaktadır. Algı haritaları, farklı markaların farklı boyuttaki tüketici
gruplarının zihninde sahip oldukları imajı grafikleyen Ģekillerden oluĢmaktadır.
Pazarlamacılar algı haritaları ile piyasadaki ürünlerin hangi özelliklerinin tüketici
tarafından daha çok algılandığını, önemli olduğunu rakip ürünler ile kıyaslandığında
neden satın alındığını belirlemektedirler.
Fiyat ve algı konusunda sözü edilmesi gereken baĢlıca nokta bir çok tüketici
için fiyatın kalite belirlemede ölçüt özelliği taĢımasıdır.
Yapılan araĢtırmalar, tüketicilerin psikolojik ve sosyolojik tatmin veren
ürünlerde ise yüksek fiyatlandırmaya aldırmadıkların ortaya koymuĢtur. Ayrıca,
küsuratlı fiyatlandırmalar ya da indirimlerde ürünün fiyatının indirimden önce
27
fiyatıyla birlikte etikete yazılması pazarlama fiyata yönelik algıların kullanılması
sonucudur ve tüketicinin satın alma davranıĢına etki etmektedir.
Malların üretildiği ülkeye yönelik algılar da üretilen markalara yansımaktadır.
Örneğin, Çin‟den ithal edilen ürünler Türkiye‟de genelde ucuz ama kalitesiz olarak
algılanmaktadır. Ġtalyan ayakkabılarının Türkiye‟de daha kaliteli olarak algılanması
sonucunda birçok Türk firmasının Ġtalyanca markalar altında ürünlerini piyasaya
sürdükleri bilinmektedir.
1.4.4.3. Öğrenme
Öğrenme, tekrar ya da yaĢantı yoluyla organizmanın davranıĢlarında meydana
gelen oldukça kalıcı ve sürekli değiĢliklerdir (Bacanlı, 2001:145).
Öğrenme, tüketicilerin mevcut marka alıĢkanlıklarının değiĢmesine, yeni
marka alıĢkanlıklarını kazanmalarına, ürünlere duydukları heyecanın artmasına ve
motivasyon kazanmalarına yol açar (Kılıç ve Göksel, 2004:62).
Öğrenme, kiĢinin deneyiminden kaynaklanır. Birçok insan davranıĢı
öğrenilmiĢ davranıĢlardan oluĢur. Ivan Pavlo‟un “ KoĢullu Refleks” temeline dayalı
öğrenme ya da uyaran-tepki modeli dört ana kavrama dayanmaktadır. 1. dürtü 2.
uyaran, ipucu 3. tepki 4. pekiĢtirme. Öğrenme kuramcılarına göre kiĢinin bir Ģeyler
öğrenmesi bu dört faktörün etkileĢimiyle gerçekleĢir.
KiĢinin içinden gelen güçlü uyarıcılardır. Dürtü belirli bir dürtü gideren
uyarıcı objeye yöneldiği zaman motif haline dönüĢür. Ġçgüdünün kaynaklandığı
bedensel uyarılmaya gereksinim, gereksinimin psikolojik temsilcisine de istek denir.
Ġstek davranıĢı güdülendiren bir etkendir.
Uyarıcılar ise bireyin ne zaman ve nasıl tepki göstereceğini belirleyen
unsurlardır. Örneğin, bir reklam vitrininde sergilenen bir ürün, yolda yürürken
gördüğümüz bir insanın giysisi çeĢitli isteklerimizi hareket geçiren birer uyarıcı
olabilmektedir. Tepki ise uyarıcıların görünüĢüne karĢı bireyin verdiği karĢılıktır.
Fakat uyarıcıların aynı görünüĢü bireyde her zaman ayını tepkiyi doğurmamaktadır.
28
Aynı tür uyarıcıların kiĢi de her zaman aynı tepkileri yaratması önceki
deneyimlerinin ödüllendirici olup olmamasına bağlıdır. Örneğin, tüketici X
firmasının bir marka ürününden memnun kalırsa, daha sonra aynı firmanın baĢka
meĢrubat ve hatta yiyecek markalarını da tercih edebilecektir.
Öğrenme modeli pazarlamaya önemli katkılarda bulunmuĢtur. Mevcut marka
alıĢkanlıklarının kırılması ve yeni marka alıĢkanlığı yaratılması bunlardan ikisidir.
Firma, güdüleyici ipuçları kullanıp, ürününü güçlü dürtülerle iliĢkilendirip olumlu
pekiĢtirmeyle talep yaratabilir (Tek, 1999:209).
1.4.4.4. KiĢilik
KiĢilik, bireyin iç ve dıĢ çevresiyle kurduğu, kendisini diğer bireylerden ayırt
eden tutarlı ve yapılanmıĢ bir iliĢki biçimi Ģeklinde ifade edilmektedir (Cüceloğlu,
1999:404).
Bireyi diğerlerinden ayıran bir nitelik olan kiĢiliğin oluĢmasında çok çeĢitli
faktörler etkilidir. Bireyin kiĢiliğinin oluĢmasında ailesinden getirdiği katılımsal ve
bedensel yapı özellikleri, bireyin içerisinde bulunduğu sosyo-kültürel çevre
faktörleri, kiĢinin karĢılaĢtığı ilk sosyal grup olan aile faktörü, kiĢinin ait olduğu
sosyal sınıf, bireyin yaĢadığı coğrafi çevrenin etkisi gibi faktörlerin dıĢında daha çok
sayıda, bilinen bilinmeyen, gözlenen gözlenmeyen ve ölçülebilen ölçülemeyen çeĢitli
faktörlerin etkileri mevcuttur (Eroğlu, 1996:148).
KiĢilik ve satın alma davranıĢı arasında sıkı bir iliĢki olduğu bilinmekle
birlikte bu iliĢki bugüne dek tam olarak açıklanmıĢ değildir. KiĢilik konusunda en
tutarlı çalıĢmalar, “psikoanalitik okulu” tarafından yapılmıĢtır. Bu okulun
kurucusunun Sigmund Freud olduğu kabul edilmektedir. Freud‟a göre insanın kiĢiliği
üç bölümden oluĢur:
-
Ġd(ilkel benlik)
-
Ego(benlik ve Ģuur)
-
Süper ego(üst benlik)
29
Ġd, kiĢiliğin en ilk bölümüdür. Ġçgüdüsel ihtiyaç ve isteklerden oluĢur.
KiĢiliğin üçüncü bölümü olan süper ego ise, toplum tarafından yerleĢtirilen değerler
ve ahlak kurallarından oluĢur. Ġd ve süper ego arasında sürekli olarak bir çatıĢma
vardır. Ego, bu çatıĢmadaki dengeyi sağlayan araçtır.
Freud‟a göre kiĢilik üzerinde kalıtım faktörleri ve bireyin çocukken edindiği
deneyimler de etkendir. KiĢiliği oluĢturan üç bölüm, artı kalıtım faktörler, artı
çocukluk deneyimleri insanın bir durum karĢısındaki davranıĢını büyük ölçüde
belirler.
Freud, kiĢiliği açıklarken katılım faktörleri ve seks deneyimlerine büyük
ağırlık vermesi, onun görüĢlerinin eleĢtirilere uğramasına neden olmuĢtur. EleĢtiriler
günümüzde de sürmektedir. Ancak Freud‟un alanında büyük iz bırakmıĢ olduğu bir
gerçektir. GörüĢler, ölümünden sonra eklemelerle daha da geniĢletilmiĢtir. Örneğin,
yapılan bazı çalıĢmalarda kiĢiliğin üç türü olduğu belirtilmiĢtir.
-Uysal eğilimliler
- Saldırgan eğilimliler
- Ayrılıkçı eğilimliler
Uysal eğilimliler, baĢkaları tarafından beğenilmek isterler. Saldırgan
eğilimliler, üstün olmak veya baĢarıya ulaĢmayı amaçlarlar. Ayrılıkçı eğilimliler ise
diğer insanlardan bağımsız olmak arzusundadırlar. Buna göre uysal eğilimliler,
markalı ürünleri tercih ederler. Bayer aspirin, Levis kot gibi. Saldırgan eğilimliler,
erkeksi ürünlere yönelirler. Old Spice, Axe Marine gibi. Ayrılıkçı eğilimliler ise,
fazla tanınmamıĢ ürünleri tercih ederler. Örneğin, çay içilen bir kantinde, kahve
içmek gibi (Arpacı, 1992:20).
1.4.4.5. Tutum
Tutum, bireyin nesnelere ya da ortamlara karĢı olumlu ya da olumsuz tepkide
bulunma eğilimidir. KiĢilerin oluĢturdukları tutumlar, onların satın alma kararlarında
doğrudan etkilidir. KiĢilerin oluĢturdukları tutumlar, onların satın alma kararlarında
doğrudan etkilidir. AlıĢveriĢ yerlerine, ürünlere, markalara, kiĢilere ve düĢüncelere
30
yönelik olumlu ya da olumsuz tutumlarımız vardır. X mağazasının ürünlerini çok
ucuz sattığını öğrenen ve ekonomik alıĢveriĢe değer veren bir tüketici o mağaza
hakkında olumlu tutum geliĢtirir ve alıĢveriĢlerini oradan yapar. Birey, kullandığı
üründen memnun kalmıĢsa, o ürüne karĢı olumlu tutum geliĢtirir. Örneğin tüketici, X
marka margarinin tadını beğenmiĢse, o markaya karĢı olumlu tutum geliĢtirir ve
tekrar satın alır. Ancak insanların tutumlarını ihtiyaçları etkiler. Arabası
olmayanların motor yağlarına, bebeği olmayanların bebek mamalarına ilgi duymaları
beklenemez. Değer yargıları da tutumları etkileyen bir diğer faktördür. Çevrenin
korunmasına önem veren tüketici, çevreyi kirletmeyen ürünlere olumlu, tutum
beslerken, çevreye zarar veren ürünlere olumsuz tutum gösterecektir (Ersoy ve
Ersoy, 2004:11).
Tutumların hem tüm olarak, hem de tek tek bileĢenleri için söz konusu olan
bazı özellikleri vardır.
-
Tutumlar öğrenilirler. Tutumların geliĢmesinde aile, bilgi deneyim, sosyal
iliĢkiler etkide bulunurlar.
-
Tutumlar değiĢebilirler.
-
Bireyler bir tek tutum değil, tutumlar bütününü oluĢtururlar.
-
Her tutumun bir gücü vardır. YerleĢmiĢ tutumların gücü yüksektir.
-
Tutumlar, bileĢenlerinin karmaĢıklık derecelerine göre farklı olabilirler.
-
Tutumun üç boyutu bulunmaktadır. BiliĢsel, duygusal ve davranıĢsal
boyutlar.
1. BiliĢsel Boyut: Bireyin bir nesneye iliĢkin geliĢtirdiği inançlarını ve
bilgilerini içermektedir. Ġnanç, kiĢisel deney ya da dıĢ çevreden edinilen
bilgiler ve görüĢler olarak tanımlanmaktadır. Görüldüğü gibi tutumlar ve
inançlar bireyin doğuĢtan sahip olduğu değerler değildir.
2. Duygusal Boyut: Bireyin belirli bir nesneye karĢı duygusal tepkisini ifade
etmektedir. Mamul ya da markaların özelliklerine iliĢkin duygusal
değerlendirme tüketicilerin tercihlerini belirtmektedir.
31
3. DavranıĢsal Boyut: Tutumun davranıĢla ilgili kısmını oluĢturur ve bir eylemle
tepki göstermeye hazır olmayı ifade eder. Bireyin tutumu olumsuz ise mamul
ya da markayı satın alma davranıĢına yönelmeyecek, eğer olumlu ise satın
alma davranıĢına yönelecektir (Aytuğ, 1997:39-40).
32
2. TÜKETĠCĠ BĠLĠNCĠ VE BĠLĠNÇLĠ TÜKETĠCĠ
2.1. Tüketici Hakları, Tüketicinin Korunması ve Tüketicinin Eğitimi
Günümüzde tüketicilerin sadece yasalarla korunması yeterli olmamaktadır.
Tüketicilerin
korunabilmeleri
için
haklarını
ve
sorumluluklarını
bilmeleri
gerekmektedir. Tüketicinin korunabilmesi için öncelikle tüketicinin eğitilmesi
gerekmektedir.
2.1.1. Tüketici Hakları
Ülkemizin de taraf olduğu 1985 tarihli BirleĢmiĢ Milletler Evrensel Tüketici
Hakları Bildirgesine göre 9 adet temel ve evrensel tüketici hakkı vardır. Bunlar
sırasıyla aĢağıdaki gibi sıralanabilir (Tüketici Hakları Derneği El Kitabı, 1988,
AltunıĢık ., Mert ve Nart, 2004;476-477):
1. Temel ihtiyaçların karĢılanması hakkı: Barınma, ısınma, aydınlatma,
içecek ve kullanacak su bulma, haberleĢme, ulaĢım tüketicilerin en temel
ihtiyaçlarındandır. Her tüketici, bu temel ihtiyaçların karĢılanmasını talep
edebilir.
2. Sağlık ve güvenlik hakkı: SatıĢa sunulan her türlü mal ve hizmetin insan
yaĢamı ve sağlığı açısından kullanıcısına zarar vermeyecek durumda
olmasıdır.
3. Bilgi edinme hakkı: Tüketicinin mal ve hizmeti satın alırken doğru karar
verebilmesinin sağlanması için tüketicinin gerekli bilgilere ulaĢabilmesi ve
zararlı, yanıltıcı reklamdan, etiketten, ambalajdan korunmasıdır.
4. Eğitilme hakkı: Tüketicinin hak ve çıkarlarını koruyabilmesi, tüketici
bilincine sahip olması için eğitim kurumlarında eğitilmesidir.
5. Zararların giderilmesi hakkı: Satın alınan mal veya hizmetten dolayı
tüketicinin uğramıĢ olduğu zararın giderilmesi, o mal veya hizmetin yeniden
tüketiciye ulaĢtırılmasıdır.
6. Sağlıklı bir çevrede yaĢama hakkı: Sağlık koĢullarına uygun bir çevrenin
oluĢumunda ülke ve doğal kaynakların doğru kullanımı ile çevrenin
korunması, temiz ve sağlıklı bir Ģekilde gelecek nesillere bırakılmasıdır.
33
7. Ekonomik çıkarların korunması hakkı: Tüketiciye kıyaslama imkânı
verecek çeĢitte mal ve hizmetin en uygun fiyattan sunulması, satıĢ sonrası her
türlü teknik destek ve servisin tüketiciye ulaĢtırılmasıdır.
8. Seçme hakkı: Tüketicilerin çeĢitli ürün ve hizmetlere istedikleri zaman
ulaĢabilmeleri anlamındadır. Rekabetin tam olarak iĢlemediği pazarlarda
devlet aksaklıkların giderilmesi için yapacağı düzenlemeler ile uygun kalite
ve fiyatlarda mal ve hizmetlerin tüketicilere sunulmasını sağlamalıdır.
9. Temsil edilme, örgütlenme, sesini duyurma hakkı: Yukarıda sayılan
hakların
elde
kullanılabilmesi,
tüketicilerin
haklarını
koruyabilmesi,
mağduriyetlerinin giderilmesinde bir araya gelerek güç birliği oluĢturulmaları
ve hükümetlerin ekonomik ve siyasi politikalarında dikkate alınma ve kamu
kurumlarında temsil edilebilmesidir.
Tüketiciler günümüzde bu haklara sahiptir, ancak yapılan araĢtırmalar çoğu
tüketicinin bu haklara sahip olduğunun farkında olmadığını göstermektedir.
Tüketicileri hakları konusunda bilgilendirmek, haklarını nasıl kullanacaklarını
öğretmek tüketici eğitimi ile gerçekleĢebilmektedir.
Mal ve hizmet alıĢveriĢinde haklar ve sorumluluklar karĢılıklı olduğuna göre,
satıcının veya pazarlamacının da bazı haklara sahip olması gerekir. Ġnsanlık tarihinde
asırlarca devam eden geleneksel ticari hayatta, müdahalenin az olması veya en az
müdahale ile değiĢimin gerçekleĢtirilmiĢ olması satıcı ile alıcının eĢit Ģartlarda ve eĢit
güçte olduğunun kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır. Zira ürünün kalitesi,
uygunluğu ve fiyatı gibi özelliklerinin değerlendirilmesinde alıcı ile satıcının az çok
eĢit yetenekli olduğu varsayılmıĢtır. Ancak teknolojinin çok geliĢtiği, mal ve
hizmetlerin çeĢitlendiği örgütlü sanayi çağında, aynı eĢitliği ve dengeyi varsaymak
mümkün değildir (Arıkan ve OdabaĢı, 1992:116).
Pazarlama duayeni Kotler‟e göre satıcının sahip olduğu geleneksel haklar
aĢağıdaki gibidir (Arıkan ve OdabaĢı, 1992:117):
Tehlikeli olmadığı sürece, satıcılar her malı satma hakkına sahiptir.
Zararlı ürünler dahi gerekli uyarı, muhafaza ve kontrol altında satılabilir. Örneğin
bazı ülkelerde ruhsatı olanlara tabanca ve tüfek gibi silahlar satılabilmektedir. Çoğu
34
ülkelerde
sigara
paketleri
üzerinde
“sağlığa
zararlıdır”
uyarısı
yazılarak
satılmaktadır.
Satıcı, satıĢ fiyatını belirleme hakkına sahiptir.
Kamunun veya toplumun koyduğu bazı özel düzenlemeler dıĢında,
satıcı, malının tanıtımını ve reklamını istediği tarzda yapabilir. Buna örnek olarak
birçok ülkede alkollü içkilerin ve sigaranın televizyonda reklamına izin verilmemesi
gösterilebilir. Reklamların yanlıĢ yönlendirici ve gerçek dıĢı olmaması Ģarttır.
Satıcı, satıĢlarını arttırmak için istediği teĢvik programını uygulamakta
serbesttir.
2.1.2. Tüketicinin Korunması
Aynı ihtiyacı karĢılamak üzere çeĢitli marka, etiket ve ambalaj içinde
birbirine çok benzer mallar gittikçe artmaktadır. Bu durum tüketicinin seçim
yapmasını zorlaĢtırmaktadır. Tüketici, aldatıcı ve yanıltıcı reklamların ve çevrenin
etkisiyle yanlıĢ satın alma davranıĢında bulunabilmektedir. Mala gereğinden fazla
fiyat konması tüketicinin satın alma gücünü azaltmaktadır. Örneğin; bilgisayar gibi
elektronik araçlar hakkında yeterli bilgisi olmayan tüketici, fiyat karĢılaĢtırması
yapamamakta ve ürünü pahalıya satın almaktadır. Bu gibi nedenlerle tüketicinin
korunması gerekmektedir (Ecer, 1994:33).
1982 Anayasasının “Tüketicilerin Korunması” baĢlığını taĢıyan 172. Maddesi
“Devlet tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirleri alır, tüketicilerin kendilerini
koruyucu tedbirleri alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu tedbirlerini teĢvik eder”
hükmünü içermektedir. Ayrıca Borçlar Kanunu, Medeni Kanun ve Türk Ticaret
Kanunundaki çeĢitli hükümlere dayanılarak tüketicilerin korunması mümkün
olabilmektedir. Ancak çok sayıdaki yasal düzenlemenin bulunması karıĢıklığa neden
olduğundan, tüm bu hususları düzenleyen tek bir kanuna ihtiyaç duyulmuĢ ve 1995
yılında 4077 sayılı ”Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun” kabul edilmiĢtir
(Surlu, 2003:87). Bu kanunun amacı “ekonominin gereklerine ve kamu yararına
uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ilgili ekonomik çıkarlarını koruyucu,
aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici çevresel tehlikelerden korunmasını
sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu giriĢimlerini
35
özendirmek ve bu konudaki politikaların oluĢturulmasında gönüllü örgütlenmeleri
teĢvik etmeye iliĢkin hususları düzenlemektir”. Bu kanunda tüketicinin korunması ve
aydınlatılması bölümünde; ayıplı mal ve hizmetler, satıĢtan kaçınma, taksitli satıĢlar,
kampanyalı satıĢlar, kapıdan satıĢlar, kapıdan satıĢlarda satıcının yükümlülüğü,
tüketici kredisi, sürekli yayınlar, etiket, garanti belgesi, tanıtma ve kullanma
kılavuzu, servis hizmetleri, ticari reklamlar ve ilanlar, reklam kurulu ile ilgili
maddelere yer verilmiĢtir (4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa,
Babaoğul, 1997:93).
2.1.2.1. Tüketicinin Korunmasından Sorumlu Kurum ve KuruluĢlar
Tüketicinin korunmasında sorumlu baĢlıca kuruluĢlar; Tüketici Sorunları
Hakem Heyeti, Tüketici Mahkemeleri ve Tüketici Örgütleridir.
2.1.2.1.1. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti‟nin görevi, tüketici ve satıcılar arasında
çıkan uyuĢmazlıklara çözüm bulmaktır. Değeri 500 TL‟nin altında uyuĢmazlıklarda
hakem heyetlerine baĢvurulabilir. Hakem heyetinin satıcı-tüketici anlaĢmazlıklarında
verdiği karar mahkemede delil olarak kullanılır. Bu heyetten onay alınmadıkça
mahkemelere baĢvurulamaz.
2.1.2.1.2. Tüketici Mahkemeleri
Tüketici Mahkemeleri‟nin görevi; tüketiciler ile ilgili çıkabilecek her türlü
anlaĢmazlıklara bakmaktır. Değeri 500 TL‟nin üzerindeki uyuĢmazlıklarda tüketici
mahkemelerine baĢvurulabilir. Mahkemenin aldığı karar kesinlikle uyulur.
2.1.2.1.3. Tüketici Örgütleri
Tüketici örgütleri, tüketicinin haklarını korumak ve geliĢtirmek, tüketici
bilincini oluĢturmak amacıyla kurulan kuruluĢlardır. Bu kuruluĢların görevleri;
Tüketicileri kamu ve özel kesim karĢısında temsil etmek,
36
Tüketiciyi tüketici hakları konusunda bilinçlendirmek,
Zaman zaman düzenledikleri forum ve konferanslarla tüketicileri eğitmek,
Tüketicinin kullandığı araçlar hakkında kendisine teknik ve ekonomik bilgi
sağlamak,
Tüketicilere satın alma öncesi danıĢmanlık yapmak,
ÇeĢitli tüketim malları ve özellikle ev araçları konusunda test yapma ve bilgi
verme faaliyetleri yapmaktır.
Tüketici örgütleri üç grupta toplanabilir, tüketiciler tarafından kurulan tüketici
dernekleri, tüketiciyi koruyan devlet kuruluĢları, tüketici kooperatifleri.
Tüketicinin
korunmasının
ve
haklarını
bilmesinin
yolu
tüketicinin
eğitiminden geçmektedir.
Tüketicilik bilinç düzeyine ulaĢmak, tüketici örgütlerinin yaygınlaĢmasını ve
etkin olarak faaliyet göstermesini gerektirmektedir. Böylece tüketici hareketi
geliĢecek ve tüketicilerin korunması, haklarına sahip çıkmaları mümkün olacaktır.
Tüketici hareketinin baĢlıca amacı, tüketicinin çeĢitli olumsuz sonuçlara veya
zararlara karĢı korunmasıdır. Bu koruma çeĢitli yöntemlerle veya aĢamalarla
mümkün olur. Bu aĢamalar aĢağıdaki gibidir (Arıkan ve OdabaĢı, 1992:125);
Tüketicinin zarara uğramasının önlenmesi: Bu daha çok tüketicinin eğitilmesi
ve uyarılması yoluyla mümkündür.
Zarara uğrayan tüketicinin zararının giderilmesi: Bunun da satıcı tarafından
gönüllü veya yasal zorlama ile yerine getirilmesi söz konusudur.
Bazı
durumlarda
zararın
telafi
edilmesi
yanında,
sorumluların
cezalandırılması gerekebilir.
Tüketici örgütlerinin yaygınlaĢarak, tüketici eğitme ve koruma faaliyetlerini
yürütmesi.
2.1.3. Tüketici Eğitimi
Tüketiciler satın alma sırasında rasyonel bir inceleme ve değerlendirme
yapamadıklarından para, zaman, enerji gibi satın alma maliyetlerini yerinde doğru
kullanamayabilirler. Mal ve hizmetlerin ihtiyacını karĢılayacak nitelikle olup
37
olmadığı ile ilgili, mal ve hizmetlerin kalitelerinin nasıl olduğu ile ilgili, kendisi için
uygun olan mantıklı bir fiyatı nasıl tespit edebileceği gibi konularda çeĢitli
problemlerle karĢılaĢmaktadır. Bu durum tüketicileri piyasada zayıf düĢürerek,
onların tüketici olarak eğitilmelerini bir mecburiyet ve aktüelliğini uzun yıllardır
koruyan bir konu olarak gündeme getirmektedir.
Kısaca; “Tüketici Eğitimi, tüketicilere mevcut kaynaklarından tatmin
sağlamayı baĢarmada ihtiyaç duydukları bilgi ve becerilerin kazandırılması
sürecidir” Ģeklinde tanımlamak mümkündür (Yener, 1990:20).
Tüketicinin korunmasında en etkili yollardan biri; tüketicinin eğitilmesidir.
Ġhtiyaçları ve kaynakları konusunda bilinçlenmiĢ tüketicinin hem yaĢamı kolaylaĢır,
hem de daha kaliteli mal üretmeleri konusunda üreticileri zorlar (Surlu, 2003:87).
Toplumun ve ekonominin kalkınması için iyi eğitilmiĢ tüketicilere ihtiyaç
vardır. Bu nedenle yaygın ve örgün eğitim kurumlarında tüketicinin eğitilmesi
gerekmektedir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 20. maddesinde
tüketicinin eğitilmesi konusu vurgulanmakta ve bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı
görevlendirilmektedir. Tüketicilerin eğitiminden kasıt; tüketicilerin bilinçlendirilmesi
ve bilgilendirilmeleridir (Peker, 2001:25).
Tüketici Eğitiminin Temel Amaçları (Yener, 1990: 20):
1. Tüketicilerin seçimlerini yönlendirmek olmayıp mevcut alternatif ve
imkânlardan onu haberdar ederek amacına en uygun olanı seçmede
ona yardımcı olmak,
2. Tüketicileri mallar hakkında mümkün olduğunca çok bilgi sahibi
yapmak,
3. Tüketicileri malları ne zaman ve nereden satın alacakları konusunda
uyarmak,
4. Malların kalitelerini nasıl tespit edecekleri ve fiyatları konusunda
uyarmak,
5. Mallarla ilgili tahlil ve deney sonuçlarını tüketicilere iletmek.
Bu amaçlar doğrultusunda tüketici eğitimi ile tüketicilerin aĢağıda belirtilen
yeterlilikleri kazanmaları hedeflenmektedir (Ersoy, 2001:22).
38
-
Hak
ve
sorumluluklarının
tanıtılması,
öğretilmesi
ve
böylece
bilinçlendirilerek umursamazlıktan kurtarılması.
-
Mal ve hizmetlerin seçimi, satın alınması, kullanımı, tamir ve bakımı gibi
konularda yol gösterici bilgiler veya bu bilgilerin nereden bulunabileceği.
-
Hakların kullanma ve arama yollarının gösterilmesi.
-
Para tasarruf edici piyasa araĢtırması yoluyla fiyatların, markaların
karĢılaĢtırılması, indirimli satıĢların izlenmesi gibi stratejilerin öğretilmesi
ve karar verme becerilerinin geliĢtirilmesi
-
Tüketici korumaya yönelik çalıĢmalar yapan ve tüketici Ģikâyetlerini
izleyen mevcut kurumların, örgütlerin ve ilgili yasaların tanıtılması ve
duyurulması.
-
Tüketici olarak birbirlerinin haklarına saygılı olan, topluma ve çevreye
karĢı duyarlı ve sosyal sorunlarla ilgilenme istekliliği gösteren bilinçli
tüketici tipinin geliĢtirilmesi ve yaygınlaĢtırılması.
-
Tüketimi ve üretimi sorgulamak, alternatif üretim ve tüketim modelleri
geliĢtirmek.
-
Ülke kaynaklarının tüketicilerin temel ihtiyaçlarına uygun olarak en
rasyonel Ģekilde kullanılmasında etkili olmak.
-
Doğru ve sağlıklı bir tüketici kültürü ve anlayıĢı geliĢtirmek ve
yerleĢtirmek.
-
Tüketiciler arasında hak ve yararlarının bir araya gelinerek toplumda
korunma ve dayanıĢma bilincinin ve ortak Ģartları paylaĢma anlayıĢının
doğup geliĢmesine yardımcı olmak.
-
Tüketiciler arasında hak ve yararlarının bir araya gelinerek toplumda
korunma ve dayanıĢma bilincinin ve ortak Ģartları paylaĢma anlayıĢının
doğup geliĢmesine yardımcı olmak.
-
Tüketicilerin
kendilerine,
örgütlerine
ve
topluma
karĢı
sosyal
sorumluklarının geliĢmesine imkân sağlamak.
-
Tüketicileri temel vatandaĢlık ve tüketici hak ve sorumlulukların neler
olduğu konusunda bilinçlendirmek.
39
-
Tüketicilerin aldatıldığı, yanıltıldığı, mağdur edildiği durumlarla ilgili
olarak tüketicileri ve kamuoyunu uyarmak, bilgilendirmek, ilgili firma ve
devlet kuruluĢlarının önlem almalarını sağlamak.
-
Mal ve hizmetlerle ilgili tahlil ve deney sonuçlarını tüketicilere
iletilmesini sağlamak.
-
ÇeĢitli devlet kuruluĢlarının tüketiciyi dolaylı ve dolaysız ilgilendiren
çalıĢmalarında tüketicilerin bilgilendirilmesini sağlamak.
-
Tüketicilere tekel, kartel ve tröstlere karĢı korunma ve mücadele yollarını
göstermek.
-
Mal ve hizmetlerini tüketirken temel amacın ihtiyaçları karĢılamak olduğu
bilincini vermek.
-
Enflasyon ve hayat pahalılığına karĢı mücadele bilincini geliĢtirmek.
Görüldüğü gibi tüketici eğitimi tüketici meselelerinin çözümü ve dolayısıyla
tüketicinin korunmasında en etkili faaliyetlerdendir. Çünkü tüketici eğitimi kiĢinin
tüketici olarak toplum içindeki rolü ile ilgilidir. Tüketici eğitimi kiĢiyi, davranıĢ ve
değerlerini değiĢtirici bir disiplindir. KiĢi değiĢmedikçe kiĢinin dıĢında değiĢen
kanun ve uygulamaların fazla bir önemi yoktur (Yener, 1990:20).
2.2. Bilinçli Tüketici ve Özellikleri
En geniĢ tanımıyla ise bilinçli tüketici; örgütlü olan, bir mal ya da hizmeti
satın alırken,
ondan azami derecede yarar sağlamayı amaçlayan, gerçek
gereksinimlerini göz önünde tutan, planlı ve belgeli alıĢveriĢ yapan, alıĢveriĢin
nesnesi değil öznesi olduğunun bilincinde olan, kalitesi, standardı yüksek, sağlıklı,
güvenli, çevreci ürünü seçme olgunluğunu taĢıyan, tüm bunlarla birlikte bütçesine en
uygun ürünü seçip tasarrufa önem veren ve aynı zamanda kaliteyi denetleyen,
benzerleri arasında yerli ürünleri seçen, dolayısıyla, giderek ekonomiyi verimliliğe
yöneltecek olan yadsınmaz bir sosyo-ekonomik unsurdur (Hekimci, 2006:2).
Bilinçli bir tüketicinin sahip olması gereken bir takım özellikler vardır.
Bunlar Ģu Ģekilde sıralanabilir (Tüketici Hakları Derneği Yayını, 1998:10):
40
Mal ve hizmet satın alırken temel ihtiyacını ön planda tutan,
Satın alacağı mal ve hizmetlerin kaliteli, güvenli, ucuz ve sağlıklı olması
konusunda araĢtırmada bulunan;
Firmalar arasında güvenirliliği ön planda tutan,
Hakkını bilen, haklarına sahip çıkan ve savunan,
Çevreye karĢı duyarlı olan, yurdumuzun ve dünyanın her köĢesini kendi evi
gibi düĢünen,
Medyanın ve reklamların etkisinde kalarak yanlıĢ davranıĢ göstermeyen,
Tüketimin nesnesi değil, öznesi olduğunu düĢünen,
Tüketici haklarının yerleĢtirilmesi ve korunması konusunun: tüketici birliği,
organize olmaları ve örgütlenmeleriyle sağlanabileceğine inanan kiĢi bilinçli
tüketicidir.
Tüketicilik bilinci, iyi bir tüketicinin bilmesi ve uyması gereken kuralları ve
ortamı meydana getirmek olgusudur. Ġyi bir tüketici, bilinçli hareket eden bir ferttir
ve satın almada, malı kullanmada ve kullanma sonrasında ihtiyaçlar, olanaklar ve
çevre koruma kaygıları arasında optimum ve akılcı dengeyi kurabilen insandır.
AlıĢveriĢ için gerekli bilgileri edinen, kendisine ulaĢan bilgi ve mesajları akılcı
biçimde değerlendiren ve en uygun kararı veren kiĢiler bilinçli tüketicilerdir (Arıkan
ve OdabaĢı, 1992:124).
2.2.1. Tüketimde Çevre Koruma Bilinci
Tüketici olarak bireyin toplumda yer alıĢı çocuklukta baĢlayıp, yaĢam boyu
devam etmektedir. Farkında olsun ya da olmasın her birey mevcut yaĢamını devam
ettirebilmek için tüketmiĢ olduğu mal ve hizmetlerle yaĢadığı çevreye yön vermekte
ve onu tüketimleriyle desteklemektedir. Bir baĢka deyiĢle, tüketici hakkı olan sağlıklı
çevreyi kendisi belirlemektedir (Surlu, 2003:87).
Tüketicilerin çevreci ürünleri ilgisi son yıllarda artmıĢtır ve bu ilginin yakın
gelecekte daha da artması beklenmektedir. Bu durum pazarlamacıları yeni ürünler,
41
yeni ambalajlar ve yeni tanıtım kampanyaları geliĢtirme yönünden etkilemiĢtir.
Pazarlamacılar ürünlerin çevre açısından yararlarını dile getirmek için “çevre dostu”,
“geri dönüĢümlü” gibi özel bazı çevreci terimler kullanmaktadırlar. Çevre dostu
ambalaj materyalleri, doğal çevreye olumlu etkisi olan ya da olumsuz etkileri azaltan
materyallerdir. Geri dönüĢümlü materyaller ise yeniden iĢlenip kullanıĢlı hale
getirilebilen materyallerdir. Ancak araĢtırmalar tüketicilerin bu terimlerin anlamını
tam olarak bilmediklerini ya da ĢaĢırdıklarını göstermektedir (Özgen ve Ufuk,
1997:114).
Çevre bilinci olan tüketici profili Ģöyle çizilebilir: Çevre kirliliğine karĢı
tüketicinin etkin rolünü kavrayan, yeni fikirlere açık olan, zihinsel merakını tatmin
etme ve anlamaya gerek duyan, çevre ile iliĢkilerinde bireysel güvenliği konusunda
duyarlı olan bireyi çevre bilinci olan tüketici olarak tanımlamak mümkündür
(Bayraktar, 1989:16).
Çevre konusunda bilinçli bir tüketiciye bir takım görevler düĢmektedir. Bu
görev ve sorumluluklar;
Tüketiciler ihtiyaç önceliklerini saptayarak gerçekçi ve planlı satın
almayı benimsemelidirler. Böylece para, zaman ve enerji tasarrufu
sağlanabilir.
Tüketiciler satın alma sırasında ürünlerin etiketlerine, içerdikleri
maddelere dikkat ederek, doğaya zarar vermeyen, fazla ve zararlı atık
oluĢturmayan ve yeniden kullanılabilen maddelerden yapılmıĢ ya da
bu tür maddelerle ambalajlanmıĢ ürünleri tercih etmelidirler.
(Ambalajda “yeĢil nokta” uygulaması tüketicileri bu konuda uyarmak
açısından önemlidir.)
Evsel atıkları azaltmak ve verimli hale getirmek gerekmektedir.
Örneğin; boĢalan cam, plastik ve kağıt atıklardan ayrı toplanarak
yeniden kullanılabilir.
Ailelere çocuklarının bilinçli bir tüketici olarak sosyalleĢmelerinde
önemli sorumluluklar düĢmektedir. Aile bu sorumluluğunu çocuğun
42
çevre koruma olgusunu anlamasını ve bilinçlenmesini sağlayarak
yerine getirmelidir.
Tüketiciler çevre korunması konusunda etkin sonuca ulaĢabilmek için
örgütlenmelidir.
Tüketimde çevre bilincinin bir toplumun tüm bireylerine kazandırılması
gereken önemli bir eğitim sorunu olduğu ortaya çıkmaktadır. Toplumun her
kesiminden tüketicinin bilinçlenmesinde yetiĢkinlere yönelik yaygın eğitim ve
okullarda yürütülecek örgün eğitim programları büyük önem taĢımaktadır (Gönen ve
Hablemitoğlu, 1992:20).
2.2.2. Tüketimde Sağlığı Koruma Bilinci
Eğilimlere bakıldığında; gelecekte, tüm yaĢ gruplarındaki tüketicilerin
sağlıklı beslenmeye daha çok önem vereceği ve günümüzdekinden daha bilinçli ve
bilgili olacağı kolayca tahmin edilebilir. Bu bilinçlenme sonucunda gıda ürünlerinin
içinde bulunan renklendiriciler, koruyucu ve tatlandırıcı katkı maddeleri, yüksek
oranlı tuz, yağ ve kolesterol gibi unsurlara karĢı daha fazla direnç gösterecek,
bunların yerine daha doğal, katkısız ve besleyici ürünleri tüketmeyi tercih edecektir.
Örneğin, düĢük kalorili yiyecekler, içecekler, yağsız et ve süt ürünleri, kolesterol
düzeyi düĢük margarinler, koruyucusuz ve katkısız konservelenmiĢ yiyecekler vb.
(Aksulu, 2001:115).
2.2.3. Tüketimde Bilinçli Satın Alma DavranıĢı
Para kazanmak insan yaĢamında önemli bir iĢtir, ancak kazanılan bu paranın
harcanması da en az kazanmak kadar üzerinde durulması gereken bir konudur. Bu da
bilinçli alıĢveriĢle sağlanabilir. Bilinçli alıĢveriĢ kazanılan paranın; ihtiyaçlar,
tasarruf ve lüks giderler arasında uygun Ģekilde paylaĢtırılmasıdır (Surlu, 2003:87).
Bilinçli alıĢveriĢ; alıĢveriĢin planlanması, alıĢveriĢin yapılması ve yapılan
alıĢveriĢin değerlendirilmesi olmak üzere üç aĢamada gerçekleĢtirilen ekonomik bir
faaliyettir.
43
Bilinçli bir alıĢveriĢ için ilk adım iyi bir planlamadır. Plana bağlı kalmak için
alıĢveriĢe yorgun ve aç çıkılmamalıdır. AlıĢveriĢe çıkmadan önce mutlaka alıĢveriĢ
listesi yapılmalıdır. AlıĢveriĢ sırasında da bu alıĢveriĢ listesine bağlı kalınmalıdır.
AlıĢveriĢ sırasında ürünler arasında karĢılaĢtırmalar yapılmalıdır. Bilinçli
alıcı, karĢılaĢtırmalı alıĢveriĢin karĢıtı olan itkisel satın alma davranıĢından uzak
durmalıdır (Surlu, 2003:88).
Bilinçli bir tüketici alıĢveriĢ öncesi bilgi edinmek için piyasa araĢtırması
yaparak bilgi edinecektir. Böylelikle fiyat, marka, kalite gibi unsurları daha iyi
karĢılaĢtırabilecektir.
Bilinçli alıĢveriĢte önemli olan diğer bir husus zamanlamadır. Fiyatların çok
yüksek olduğu sezon da ürünleri almak yerine sezon sonunda yapılacak indirimleri
bekleyerek alıĢveriĢ yapmak daha doğru olacaktır.
Dayanıklı tüketim mallarını alırken mutlaka garanti belgesi istenmelidir.
Kolay ulaĢılabilecek servis imkânı bulunan markalar tercih edilmelidir.
AlıĢveriĢ sırasında tercih edilen ürünün TSE damgasının bulunmasına dikkat
edilmelidir. TSE damgası bulunmayan ürünler tercih edilmemelidir.
Bilinçli bir tüketici alıĢveriĢ yaparken aldığı ürünün ambalajının geri
dönüĢümlü ve çevre dostu olmasına dikkat etmelidir. Ayrıca ticari ürünün etiketini
dikkatlice okumalıdır.
Yapılan alıĢveriĢin değerlendirilmesi aĢamasında daha sonraki alıĢveriĢlerden
sağlanacak yararı artırmak için tüketici kendine bazı sorular sorarak gerçekçi bir
değerlendirme yapmalıdır. Tüketici alınan mal veya hizmet bozuk, eksik veya
kusurlu ise hakkını aramak için gerekli yerlere baĢvurmalıdır.
Tüketiciler, bilinçlendikleri oranda gerçek gereksinimlerini önde tutacak,
olanaklarını en akılcı Ģekilde kullanarak ekonominin ihtiyacı olan kaynakları
yaratmaya ve benzerleri arasında yerli olanı seçmeye özen göstereceklerdir.
Böylelikle tüketiciler, ekonomik büyümenin ülkenin iç kaynaklarına dayanmasına
katkı sağlayabilecektir.
44
Bilinçli tüketim demek; planlı ve belgeli alıĢveriĢ yapmak, kalitesi, standardı
yüksek, sağlıklı, güvenli, çevreci ürünü seçmek ve aynı zamanda kaliteyi denetleyen,
benzerleri
arasında
yerli
ürünleri
tercih
etmektir.
Diğer taraftan tüketici haklarının en iyi Ģekilde uygulanması, ekonominin
güçlendirilmesinde, milli ekonomimizin dünya pazarlarında söz sahibi kaliteli ve
rekabet edebilir fiyatlarla üretim yapabilmesine de büyük katkı sağlayacaktır
(http://www.gaziantephaber.org/default.asp?syf=haber_detay&haber_id=1350).
2.2.4. Tüketimde Sosyal Sorumluluk Bilinci
Günümüz modern insanı çevresinde olup bitenden soyutlanmıĢ Ģekilde
yaĢayamamaktadır. Genel yaĢam kalitesini etkileyen birçok sosyal ve ekonomik
olayın kendisi ve içinde bulunduğu toplumu ve toplumsal refahı etkileyerek olaylara
karĢı tavır alma yoluna gitmektedir. Örneğin, Ġsrail‟in Filistin‟e karĢı açtığı savaĢ
sebebiyle Ġslam ülkelerinde Ġsrail ürünlerinin protesto edilmesi, az geliĢmiĢ
ülkelerdeki açlık sorurunu çözme ile ilgili kiĢisel faaliyetler, çevre koruma adına
yapılan faaliyetler ve hayvanları koruma bilincinin geliĢmesi bireylerin sosyal
sorumluluk anlayıĢları ile yakından ilgilidir. Özellikle tüketim bağlamında tüketiciler
çevre dostu ürünler alarak, çevre kirlenmesine daha az sebebiyet vermek ve doğal
kaynakların daha az tüketilmesine katkı sağlamayı planlayabilirler.
Tüketici hareketi ve tüketicilik bilinci sosyal bir harekettir. Sosyal olarak
bilinçli bir tüketici, daima ön cephede faal olur. Kadın hakları, tüketici hakları, çevre
koruma gibi konulara ilgisi yüksek olur. Bu tür tüketiciler sosyal tepkilere öncülük
etmek ve yönlendirmek Ģeklinde roller de üstlenmektedirler. Ayrıca yeniliklerin
kabulünde yardımcı durumdadırlar. Tüketicilik bilinci geliĢtikçe hükümetler, firmalar
ve tüketici kuruluĢları da bu hareketin zorunlu kıldığı eylemleri üstlenmektedirler.
Hükümetler tüketiciyi koruyucu yeni yasa ve tüzükleri uygulamaya koymakta,
firmalar da tüketici taleplerine veya Ģikâyetlerine daha duyarlı davranmaktadırlar.
Tüketici örgütleri de sayı ve etkinlik bakımından olumlu bir geliĢme içerisinde
olmaktadırlar (Arıkan ve OdabaĢı, 1992;115).
45
2.3. Çocuğun Tüketici Olarak Sosyalizasyonu
Çocuğun tüketici olarak sosyalleĢmesi; „çocukluk döneminde tüketimle ilgili
tutumlarının ve davranıĢların geliĢmesi‟ olarak tanımlanmaktadır. Çocukların tüketici
olarak sosyalleĢmesinin önemli bir konu olmasının belli baĢlı nedenlerini Ģu Ģekilde
söyleyebiliriz (Babaoğul., Aydıner ve Erberber, 1999:47):
Büyük ve önemli bir pazar bölümünü oluĢturmaları.
Ailelerin ve arkadaĢlarının satın alma kararlarını etkileyebilmeleri
Çocuklukta edinilen tecrübelerin yetiĢkinlik dönemdeki tüketim kalıplarını
etkilemesi.
Çocuklar satın alma iĢlemlerini planlayan, satın alma iĢleminden önce bilgi
sağlayan, satın alma iĢlemini gerçekleĢtiren, genellikle kendi harçlığını harcayan ve
alıĢveriĢ sonrası değerlendirme yapan tüketicilerdir. 4-5 yaĢlarında küçük harçlıklar
ile satın alma iĢlemini gerçekleĢtiren çocuklar böylelikle tüketici olmaya ilk adımı
atmaktadırlar. Bilinçli bir tüketici olmaya 9-10 yaĢlarında baĢlamakta, 12 yaĢ
civarında ise toplumda tüketici olarak yerlerini almaktadırlar, baĢka bir deyiĢle
sosyalleĢtiklerini göstermektedirler (McNeal,1979:350).
2.3.1. Çocuğun SosyalleĢmesini Etkileyen Faktörler
Birçok tüketim maddesi için karlı bir pazar oluĢturan ve yetiĢkinlerin harcama
kalıplarını da etkilemekte olan çocukların edindikleri tecrübeleri yetiĢkinlik
dönemlerindeki tüketim kalıplarını da etkileyeceğinden çocukların tüketim ile ilgili
davranıĢları pazarlamacılar ve eğitimciler açısından giderek önem kazanmaktadır. 45 yaĢlarında tüketici rolüne giren, 9-10 yaĢlarında bilinçli tüketici olmaya baĢlayan
ve 12 yaĢ civarında ise tüketici kimliği kazanan çocukların tüketici davranıĢlarıyla
ilgili çalıĢmalarda baĢarılı olması için onların tüketim davranıĢları ayrı olarak ele
alınmalıdır. Çocuklar içinde bulundukları iletiĢim ortamlarında sosyalleĢmektedir.
Çocuğun sosyalleĢme unsurları ise; aile, arkadaĢ( akran grubu), kitle iletiĢim araçları
ve okuldur.
46
2.3.1.1. Aile
Çocukların
tüketicilikle
ilgili
değerleri,
tutumları
ve
davranıĢları
kazanmalarında baĢka bir deyiĢle sosyalleĢmelerinde ailenin önemli bir rolü vardır.
Ailenin, çocuklarının tüketici olarak sosyalleĢmesindeki bu rolü direkt ve dolaylı bir
Ģekilde
olabilmekte;
ayrıca
diğer
sosyalleĢme
unsurlarının
etkilerini
de
değiĢtirebilmektedir (Moschic, 1985. Ersoy., Demirci ve Ersoy, 2007:2).
Ward ve arkadaĢları tarafından 1977 yılında ABD‟de yapılan araĢtırmada
annelerin çocuklarına tüketicilik bilgisini öğretirken beĢ değiĢik yönteme
baĢvurduklarını tespit edilmiĢtir (Ward, 1977. Babaoğlu., Aydıner ve Erberber,
1999:49).
Belirli faaliyetleri yasaklama,
Tüketicilikle ilgili konularda öğütlerde bulunma,
Tüketim kararlarıyla ilgili çocuklarıyla karĢılıklı görüĢ alıĢveriĢinde bulunma.
DavranıĢlarıyla çocuğa örnek olma.
Çocuğun kendi tecrübelerinin sonucu olarak benimsenmesine izin verme.
Çocuğun kendi tecrübelerinin sonucu olarak benimsenmesine izin verme.
Çocuklar anne-babalarını model olarak benimsemektedirler. Bu nedenle
anne-babaların çocuklarının tüketim davranıĢlarını geliĢtirmek için uygun rol modeli
görevini benimsemeleri gerekmektedir. Çocuk bağımsız satın alma kararı
verebilmeli, para, alıĢveriĢ, tasarruf konusunda deneyim sahibi olmalı ürünler,
markalar arasında seçim yapabilmelidir.
Çocuklar aileden model alma yönteminin yanında bilinçli olarak verilmiĢ bir
eğitim yoluyla da tüketici davranıĢlarını öğrenmektedirler. Aileler genellikle çocuğun
para kullanmasını
öğrenmesini,
pazarlık
etmesini, alıĢveriĢlerde
mukayese
yapmasını, kaliteli mal almasını ve kandırılmamalarını beklemektedirler (Nazik,
1995:2).
47
2.3.1.2. ArkadaĢ, Akran grubu
ArkadaĢ grubu, çocukların satın alma kararlarını, tutumlarını, davranıĢları
direkt etkilemektedir. Aileden sonra etkisi en fazla olan sosyalleĢme unsurudur. Bir
gruba ait olma, grup tarafından kabul edilme arzusu ile tüketim kalıplarını,
davranıĢlarını, tutumlarını o grup üyeleri gibi gerçekleĢtirecektir. Marka, mağaza
seçimleri gibi kararlarda arkadaĢ gruplarının etkileri söz konusudur. ArkadaĢ grubu
tüketim olgusunu çeĢitli Ģekillerde etkiler. Bu etkiler (OdabaĢı ve BarıĢ, 2007:229230);
Ürünlerden ve markalardan haberdar olmasını etkiler.
Ürün hakkındaki inanç ve bilgilerini etkiler.
Ürünü denemesini etkiler.
Ürünü nasıl kullanacağını etkiler.
Hangi ihtiyaçların tüketilen ürün ile karĢılanacağını etkiler.
Günümüzde ergenlerin tüketimle ilgili kararlarına arkadaĢlarının etkisini
artıran en önemli etken, ebeveynlerinin çocuklarıyla olan iletiĢimlerinin kaçınılmaz
derecede azalmasıdır. Ebeveynlerin her ikisinin de çalıĢması ve uzayan çalıĢma
saatleri çocukların kendi baĢlarına geçirdikleri süreleri uzatmıĢ bu da arkadaĢlarına
ayrılan zamanı uzatmıĢtır. Cep telefonları, internet gibi telekomünikasyon araçlarının
iletiĢimi hızlandırması da arkadaĢ etkileĢiminin katlanarak artmasına neden olmuĢtur.
Dolayısıyla çocuklarını yaĢları arttıkça anne-babanın bilgi kaynağı olma oranı
azalmıĢ, arkadaĢ arasındaki bilgi internet oyluyla sürekli yenilendiği için arkadaĢların
birbirine etkisi de artmıĢtır (Atabek, 2002:127-128).
2.3.1.3. Okul
Okullar çocukların çeĢitli bilgileri kazandıkları formal kurumlardır. Çocuklar,
gerek okul öncesinde gerekse daha sonraki okul yaĢamlarında ailesinden daha fazla
bir zamanı okulda geçirmektedir. Okullarda ekonomik yaĢamla ilgili bilgiler bu
konudaki tutum ve davranıĢlara yansıyabilir. Bazı dersler ve öğretmenler tarafından
48
formal ve bilinçli bir Ģekilde tüketim ve tüketicilik konuları doğru ve tam verilirken,
okul arkadaĢları da informal etkide bulunabilir. Bu etkiler olumlu olabileceği gibi
olumsuz da olabilir (Nazik, 2005:3).
Sosyal bir kurum olan okulun, toplumun ihtiyaçlarını ve amaçlarını
yansıtması ve çocuklara tüketime iliĢkin bilgi ve beceri kazandırması amaçlanır.
Okul, öğrencilere çeĢitli bilgileri vermenin yanı sıra yetiĢkin modeli olan
öğretmenlerle iletiĢim olanağı sağlar. Öğretmenler, tüketim davranıĢlarının
Ģekillenmesi ve geliĢtirilmesinde çocukların anne-babaları kadar önemli bir rol
oynayabilir (Özgen, 1995:89).
Eğitim süreci her geçen gün uzamakta ve ergenler bu süreç içinde tüketen
olarak yer almaktadır. Okullar tarafından küçük çocuklar için “proje hazırlama” ve
“sosyal faaliyetlerde görev alma” ve “ücretli iĢlerde çalıĢma”
programları
düzenleyerek öğrencilere üreten rolü kazandırabilir. Aileler ve okullar bu yöntemi
destekledikleri takdirde; ergenlere sorumluluk verilerek kendi becerilerinin farkında
olmaları ve para kazanmanın değerini öğrenmeleri için uygun ortamlar sağlanabilir
(Atabek, 2002;82).
2.3.1.4. Kitle ĠletiĢim Araçları
KiĢinin sosyalleĢmesinde önemli rol oynayan sosyalleĢme unsurlarından
birisi de kitle iletiĢim araçları, özellikle de televizyondur.
Kitle iletiĢim araçları arasında, televizyon, gençlerin tüketici olarak
sosyalleĢmesi sürecinde radyo, gazete ve dergilerden daha önemli ve etikli bir rol
oynamaktadır. Bunun belki de en önemli nedenlerinden ikisi: televizyonun hem
görsel hem de iĢitsel bir araç olması ve günümüzde pek çok kiĢi ve aile açısından,
televizyon tek eğlence ve bilgi edinme kaynağı pozisyonunda olmasıdır (Akdoğan ve
Dursun, 1994: 67-68).
Televizyon programları çocukları olumlu bazen de olumsuz etkileyebilir.
Özellikle belli bir yaĢın altındaki çocuklar henüz düĢünme ve muhakeme yapamaz,
savunmasızdır ve yönlendirilebilirler. Bu nedenle birçok olumsuz etkisi olabilir.
Bunlardan bazıları;
49
Gereksiz tüketime yol açabilir.
Beslenme ve sağlık açısından olumsuz olabilir.
Milli kültür etik değerler zedelenebilir (Nazik, 2005:3).
50
3. ĠLKÖĞRETĠM ÇAĞINDAKĠ ÖĞRENCĠLERĠN TÜKETĠM DAVRANIġI
VE TÜKETĠCĠLĠK BĠLĠNÇ DÜZEYĠNĠ ÖLÇMEK AMACINI TAġIYAN
ALAN ARAġTIRMASI
3.1. AraĢtırmanın Önemi
Günümüzde öğrenciler finansal kararlarla önceki nesillere göre daha çok karĢı
karĢıya kalmaktadırlar. Özellikle para yerine geçen kredi kartlarının kullanımı
ailelerin alıĢveriĢ oranını arttırmıĢtır. Ailenin küçük miktarlardaki alıĢveriĢlerini de
çocuklar yaptığı için erken yaĢlarda tüketicilik ile ilgili birikim kazanmaya
baĢlamaktadır. Çocuklar ilk olarak aile ortamında tüketicilikle ilgili bilgi ve
becerileri kazanmaktadır. Çocuklarda model alma davranıĢı olduğu için daha önceki
dönemde ve bu dönemde ailesini taklit edecektir. AlıĢveriĢe çıkarken alıĢveriĢ listesi
yapan bir ebeveyne sahipse bu davranıĢı kazanabilecektir. Çocuğun sosyalleĢme
unsurlarından olan aile kredi kartı, kredi ve diğer finansman kaynaklarını doğru bir
Ģekilde kullanamaz, bilinçli bir tüketim yerine hazcı bir tüketim sergilerse, çocuk
aileyi örnek alarak bilinçli bir tüketici olamayacaktır.
Kredi kartları ve kredilerin (bireysel kredi, tüketici kredisi, ev ve otomobil
krediler vb.) kullanımı ile tüketim artmıĢtır. Ayrıca kent yaĢamı beraberinde getirdiği
eğitim, sağlık, eğlence gibi alanlarda harcamaların artmasına neden olmuĢtur.
Bütün bu nedenlerden dolayı çocukların tüketicinin korunması ve tüketicinin
hakları konusunda eğitim almaları gerekmektedir. Bilinçli bir tüketicinin, „Tüketiciyi
Koruma Kanunu‟ndan haberdar olması yeterli değildir. Tüketicinin korunabilmesi
için kendisinin yeterli bilince sahip olması gerekmektedir. Ayrıca Tüketicinin
Korunmasında en etkili yollardan biri de tüketici eğitimidir.
11-15 yaĢ arasındaki öğrencilere tüketicilik bilincini kazandırma görevi en
baĢta çocuğun sosyalleĢme unsurlarından okullarımıza düĢmektedir. Ancak
Ġlköğretim müfredatında konu ile ilgili yeterince program bulunmamaktadır. Konu
kısaca özet halinde ele alınmıĢtır.
51
Nitekim pek çok çalıĢma, uygulama yaptırarak ve sınıf tartıĢmasıyla veya
sadece tüketici davranıĢlarıyla ilgili doğruları anlatarak çocuklara ve ergenlere
tüketicilik bilincinin öğretilebileceğinin göstermiĢtir (Ersoy, 2005:6).
Bu araĢtırma ilköğretim çağındaki öğrencilerden tüketim harcamaları ile daha
çok karĢılaĢan 6., 7. ve 8. sınıfların geleceğin olgun tüketicileri olarak bugün sahip
oldukları tüketicilik bilinç düzeylerini ölçmek amacını taĢımaktadır.
3.2. AraĢtırmanın Amacı
Bu çalıĢmanın amacı 11–15 yaĢ grubu arasındaki ilköğretim 6., 7. ve 8. sınıf
öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyini ölçmektir. Bu genel amaç doğrultusunda iki
farklı sosyo-ekonomik özelliklere sahip okula devam eden ilköğretim 6., 7. ve 8.
sınıf öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri ölçülerek iki okul öğrencileri arasında
farklılığın olup olmadığı ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır.
3.3. AraĢtırmanın Varsayımları
Anketler kontrol edildikten sonra analize değer bulunan anketlere verilen
cevapların doğru olduğu kabul edilmiĢtir.
AraĢtırmada düĢük sosyo-ekonomik düzeyi Altındağ ilçesinde bulunan
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulunun temsil ettiği varsayılmıĢtır.
AraĢtırmada yüksek sosyo-ekonomik düzeyi Çankaya ilçesinde bulunan Gazi
Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulunun temsil ettiği varsayılmıĢtır.
3.4. AraĢtırmanın Sınırlılıkları
AraĢtırma, Ankara ilinde tüm ilköğretim okullarına ulaĢmanın zaman ve
finansman kaynaklarının yetersiz olmasından dolayı Ankara Ġli Çankaya Ġlçesinde
bulunan yüksek sosyo-ekonomik düzeyi temsil ettiği varsayılan kolej eğitimi veren
okullar arasından Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu ve düĢük sosyo-
52
ekonomik düzeyi temsil ettiği varsayılan Devlet okulları arasından Özdemir Gürocak
Ġlköğretim Okullarındaki 6., 7. ve 8. sınıflarda okuyan öğrencilere, 2008-2009
eğitim-öğretim yılında uygulanmıĢtır.
AraĢtırmanın örneklemi bir ilden, iki okula devam eden öğrenciler arasından
oluĢturulmuĢtur. Türkiye‟nin diğer illerinde yapılacak benzer çalıĢmaların farklı
sonuçlar doğurması olasıdır.
3.5. Problem Cümlesi
Ġlköğretim çağındaki öğrencilerin tüketicilik bilinci hangi düzeydedir? Sosyoekonomik düzeyi farklı olan öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyi arasında farklılık
var mıdır?
3.5.1. Alt Problemler
1. Öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyi yaĢlarına göre farklılık göstermekte midir?
2. Öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyi cinsiyetlerine göre farklılık göstermekte
midir?
3. Öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyi sınıf faktörüne göre farklılık göstermekte
midir?
4. Öğrencilerin bilinç düzeyleri ailelerinin aylık ortalama gelirine göre farklılık
göstermekte midir?
5. Öğrencilerin bilinç düzeyleri ailenin eğitim durumuna göre farklılık göstermekte
midir?
6. Gıda maddesi satın alırken reklamdan etkilenme durumuna göre tüketicilik bilinç
düzeyi farklılık göstermekte midir?
53
3.6. AraĢtırma Hipotezleri
ÇalıĢmada amaca yönelik olarak test edilen hipotezler aĢağıdaki gibidir:
H1: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri yaĢ faktörüne göre farklılık gösterir.
H2: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
yaĢ faktörüne göre farklılık gösterir.
H3: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri cinsiyet faktörüne göre farklılık gösterir.
H4: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
cinsiyet faktörüne göre farklılık gösterir.
H5: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri sınıf faktörüne göre farklılık gösterir.
H6: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
sınıf faktörüne göre farklılık gösterir.
H7: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri ailenin ortalama aylık gelir faktörüne göre farklılık gösterir.
H8: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
ailenin ortalama aylık gelir faktörüne göre farklılık gösterir.
H9: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu tüketicilik bilinç düzeyleri
annenin eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir.
H10: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
annenin eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir.
54
H11: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu tüketicilik bilinç düzeyleri
babanın eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir.
H12: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
babanın eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir.
H13: Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu gıda maddesi satın alırken
reklamlardan etkilenme durumuna göre tüketicilik bilinç düzeyi farklılık gösterir.
H14: Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri
gıda maddesi satın alırken reklamlardan etkilenme durumuna göre tüketicilik bilinç
düzeyi farklılık gösterir.
H15: Farklı sosyo-ekonomik özellikleri itibariyle öğrencilerin tüketicilik bilinç
düzeyleri farklılık gösterir.
3.7. AraĢtırmanın Modeli
AraĢtırmanın modeli olarak keĢifsel araĢtırma modeli kullanılmıĢtır.
AraĢtırmamızın ana amacı ilköğretim çağındaki öğrencilerin tüketicilik bilinç
düzeylerini ölçmektir. Alt amaç ise sosyo-ekonomik düzeyi farklı olan öğrencilerin
tüketicilik bilinç düzeylerini karĢılaĢtırmaktır. Bu araĢtırmamızda ana problemin ve
alt
problemlerin
ortaya
çıkarılması
ve
çözümlenmesi
amaçlanmaktadır.
55
Bu amaca uygun olarak bir araĢtırma modeli geliĢtirilmiĢtir. ġekil 3.1‟de araĢtırma
modeli gösterilmiĢtir.
TÜKETĠCĠ BĠLĠNÇ DÜZEYĠ
Planlı
Sosyal Sorumlu
Fiyata Duyarlı
Bilinç Boyutu
Bilinç Boyutu
Bilinç Boyutu
H15
Devlet Okulu
ġekil 3.1: AraĢtırmanın Modeli
Tedirgin
Bilinç Boyutu
Vakıf Okulu
56
3.8. Ana Kütle ve Örneklem
AraĢtırmanın evrenini, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Ankara iline bağlı
Çankaya ilçesinde bulunan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu ve
Altındağ ilçesinde bulunan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okuluna devam eden 6., 7.
ve 8. sınıf öğrencileri oluĢturmaktadır. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulunda toplam 375 öğrenci bulunmaktadır. Özdemir Gürocak Ġlköğretim
Okulunda toplam 456 öğrenci bulunmaktadır. Ġki okulda 2008-2009 eğitim-öğretim
yılında 6.,7.,8. sınıfa devam öğrenci sayısı toplam 875‟dir.
AraĢtırmaya alınan öğrenciler, düĢük sosyo-ekonomik düzeyi temsil ettiği
varsayılan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu ile yüksek sosyo-ekonomik düzeyi
temsil ettiği varsayılan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu 6.,7.,8. sınıf
öğrencilerinden tesadüfi örneklem yöntemi ile seçilmiĢtir. Devlet okulunda kantinde
rastlanılan anketi doldurmak için gönüllü olan 6.,7.,8. sınıf öğrencilerine, Vakıf
okulunda yemekhanede rastlanılan anketi doldurmak için gönüllü olan 6.,7.,8. sınıf
öğrencilerine anket uygulanmıĢtır. Toplam 500 anket araĢtırmacı tarafından
uygulanmıĢtır. KarĢılaĢtırma yapabilmek için iki okulda uygulanan anket sayısının
eĢit olmasına dikkat edilmiĢtir.
Bu okulların araĢtırma bölgesi olarak seçilmesinde aĢağıdaki faktörler esas
alınmıĢtır:
Öğrencilerin sosyo-ekonomik açıdan karĢılaĢtırılmalarını sağlayabilecek
düĢük ve yüksek sosyo-ekonomik yapıyı temsil eden iki farklı okul olmaları,
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu ve Özdemir Gürcocak
Ġlköğretim Okulu yöneticilerinin araĢtırmaya yönelik olumlu tutumları ile
sağladıkları kolaylıklar,
Okullardaki örneklem grubunu oluĢturacak öğrencilerin yeterli sayıda
olmasıdır.
57
3.9. Verilerin Toplanması
AraĢtırma için gerekli verilerin elde edilmesinde anket yöntemi kullanılmıĢtır.
Anket soruları ve ölçek, ilgili literatürün (kitap, makale, tez, internet) taranması ve
daha önce yapılmıĢ benzer çalıĢmaların incelenmesi sonucu, çalıĢmanın teorik
içeriğine uygun olarak hazırlanmıĢtır.
Öğrencilerin Tüketicilik Bilinç Düzeylerini ölçmek amacıyla kiĢisel bilgi
soruları, satın alma davranıĢı soruları ve tutum sorularından oluĢan bir form
hazırlanmıĢtır. Soru formu öğrenciler tarafından anlaĢılabilecek Ģekilde, konu ile
ilgili yapılmıĢ araĢtırmalardan yararlanılarak düzenlenmiĢtir.*
Anket çalıĢması toplam 26 sorudan oluĢmaktadır. Ġlk 5 soru ile öğrencilerin
demografik özellikleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Ġlköğretim çağındaki tüketicilerin
yaĢ, cinsiyet, devam edilen sınıf, anne ve babanın eğitim durumu, ailenin ortalama
aylık gelir gibi değiĢkenleri içermektedir.
6 ile 25 arası sorular, öğrencilerin satın alma davranıĢlarını belirlemek
amacıyla sorulmuĢtur. Bu sorular Tüketicinin Korunması hakkındaki bilgileri, bir
tüketicinin mal ve hizmetleri satın alırken dikkat etmesi gereken konuları, çevreye ve
sağlığa duyarlı satın alma davranıĢını ölçmeyi amaçlamaktadır. Tüm bu sorular ile
ortaya çıkan sonuçlar frekans tabloları ve grafiklerle gösterilmiĢtir.
5‟li likert ölçeğinin kullanıldığı 26. soru ise toplam 15 alt maddeden
oluĢmuĢtur. 15 alt maddeden oluĢan 26. soruya güvenirlilik, faktör ve varyans
analizleri uygulanmıĢtır.
ÇalıĢmamızda örneklemi oluĢturan iki okula devam eden öğrencilerin
ortalama tüketicilik bilinç düzeylerinin demografik faktörlere göre bir farklılık
gösterip göstermediğinin anlaĢılması için ortalama tüketicilik bilinç düzeyleri ile
demografik faktörlere ANOVA testi uygulanmıĢtır. Her iki okul için ortaya çıkan
sonuçlar birbirleriyle karĢılaĢtırılmıĢ ve anlamlı fark olup olmadığı tespit edilmeye
çalıĢılmıĢtır.
Bunun yanı sıra gıda maddesi satın almada reklamların etkisinin sorulduğu
18. soruya “Evet” ya da “Hayır” cevabı veren öğrencilerin tüketicilik bilinç
58
düzeylerinin bu soruya verdikleri cevaba göre farklılık gösterip göstermediğinin
anlaĢılması için de t testi uygulanmıĢtır. Aynı Ģekilde her iki okul için ortaya çıkan
sonuçlar birbirleriyle karĢılaĢtırılmıĢ ve anlamlı bir fark olup olmadığı tespit
edilmeye çalıĢılmıĢtır.
*(Dursun, 1993. Yaman, 2002. Küçükköse, 2002. AltunıĢık ve Çallı, 2004.
AltunıĢık., Mert ve Nart, 2004. Ersoy, 2005. Aksulu, 2001. Surlu, 2003. Peker, 2001.
Ersoy, F., Ersoy, S., Demirci, A. 2007. Korkmaz, 2006. Yener, 1997. Akdoğan ve
Dursun, 1994. Ersoy ve Nazik, 2006).
3.10. Verilerin Analizi
26 sorudan oluĢan anket
uygulandıktan sonra veriler bilgisayarda
değerlendirilmek üzere tek tek kodlanarak sayısal verilere dönüĢtürülmüĢtür.
Öğrencilerden elde edilen sonuçları cinsiyetlerine göre karĢılaĢtırmak için „bağımsız
gruplarda t testi‟, yaĢ, ailenin ortalama aylık geliri, öğrencinin devam ettiği sınıf,
öğrencinin anne ve babasının eğitim durumu gibi ikiden fazla değer içeren grupları
değerlendirmek ve gruplar arasında fark olup olmadığını anlamak için „tek yönlü
varyans analizi (One-Way ANOVA) uygulanmıĢ, farklılığın hangi gruplar arasında
olduğunu bulmak için de Tukey testi yapılmıĢtır. Tukey testi, Anova testi, t testi %95
güvenilirlik düzeyinde uygulanmıĢtır.
3.10.1. Ölçeğin Güvenirlilik Analizi
Bir ölçeğin güvenirliliği uygulama ve hesaplamalardaki kolaylıklar nedeniyle
yaygın olarak kullanılan Kuder ve Richardson tarafından geliĢtirilen ve KR–20, 21
ve Cronbach tarafından geliĢtirilen Cronbach Alfa formülleriyle analiz edilir.
0,00 ≤ α < 0,40  Ölçek güvenilir değildir.
0,40 ≤ α < 0,60  Ölçek düĢük güvenilirliktedir.
0,60 ≤ α < 0,80  Ölçek oldukça güvenilirdir.
0,80 ≤ α < 1,00  Ölçek yüksek derecede güvenilirdir.
59
26. soruya ait 15 maddelik Tüketicilik Bilinç Düzeyi Ölçeğinin Cronbach
Alpha Katsayısı (0,76) bulunmuĢtur. Elde edilen Alfa değeri, testin homojenliğinin
göstergesi olarak kabul edilir. Hesaplanan iç tutarlıklık katsayısı için de genel kabul
en az 0.70 olmasıdır. Bu katsayının 0,76 olması oldukça homojen ve güvenilir bir
ölçek olduğunu ortaya koymaktadır.
3.10.2. Faktör Analizi
Ankette yer alan bilinçli tüketici özelliklerini daha az sayıda genel özellikler
haline getirmenin mümkün olup olmadığını ortaya koymak için faktör analizi
uygulanmıĢtır.
Faktör analizi, bir grup değiĢkenin, birbirleriyle olan korelasyonları dikkate
alınarak, anlamlı ve kısmen bağımsız faktörler altında gruplanmasına olanak tanıyan
bir analizdir. 15 değiĢkenin yönlendirme (Rotation) öncesi genel istatistikî bilgi elde
edilmesini sağlamak amacıyla baĢlangıç faktörlerinin saptanmasında “Principal
Components” yöntemi kullanılmıĢtır. BaĢlangıç faktörlerini yönlendirmede ise
“Varimax” yöntemi kullanılmıĢtır.
Asal BileĢenler Sonuç Ġstatistiği incelendiğinde; 15 değiĢkenli Tüketicilik
Bilinç Düzeyi Ölçeği‟nin 4 faktör altında toplanmıĢ olduğu görülmektedir. Bu 4
faktörün kümülatif varyansı % 52,79‟dur. Bir baĢka ifadeyle, bu 4 faktör, ölçülmek
istenen Tüketicilik Bilinç Düzeyi‟nin %52‟sini açıkladığı söylenebilir.
Varimax metodu kullanılarak yapılan yönlendirme sonuçları incelendiğinde,
15 değiĢkenin 4 faktör altında toplandığı görülmektedir. Her değiĢkenin faktör
ağırlıkları incelenmiĢ ve değiĢkenler almıĢ oldukları en yüksek değerler itibariyle
ilgili faktörlere atanmıĢlardır. YönlendirilmiĢ Faktör Matrisi Tablo 3.1.‟de
gösterilmektedir.
60
Tablo 3.1.
YönlendirilmiĢ Faktör Matrisi Tablosu
DeğiĢken
1
2
3
4
D 26.1
0,722
0,199
0,131
-0,043
D 26.2
0,733
-0,013
0,101
0,172
D 26.3
0,495
0,144
0,530
0,036
D 26.4
0,248
-0,002
0,614
-0,245
D 26.5
0,321
0,231
0,322
-0,276
D 26.6
-0,068
0,012
0,088
0,809
D 26.7
-0,111
-0,004
0,733
0,319
D 26.8
0,594
0,252
0,142
-0,128
D 26.9
0,304
0,311
-0,239
0,460
D 26.10
0,661
0,366
-0,181
-0,036
D 26.11
0,385
0,594
-0,123
-0,127
D 26.12
0,183
0,665
-0,057
0,074
D 26.13
-0,098
0,662
0,404
-0,015
D 26.14
0,122
0,632
0,089
0,186
D 26.15
0,214
0,638
0,040
-0,065
Varimax yönlerdirme metodu sonucunda 15 değiĢkenin 4 faktör altında
toplandığı görülmektedir. Varimax metoduna göre YönlendirilmiĢ Faktör Matrisinin
özeti Tablo 3.2.‟de gösterilmiĢtir.
61
Tablo 3.2.
Faktör Matrisi Özet Tablosu
F1
F2
F3
F4
D1
D11
D3
D6
D2
D12
D4
D9
D8
D13
D5
D10
D14
D7
D15
4 adet
5 adet
4 adet
2 adet
3.10.2.1. Tüketicilik Bilinç Düzeyine ĠliĢkin Faktör Analizi Sonuçları
AraĢtırmanın analiz sürecinin ardından, “Tüketicilik Bilinç Düzeyi”ni
ölçmeye yönelik olarak geliĢtirilen çok parçalı ölçeğin boyutları, boyutlarda yer alan
değiĢkenler ve bu değiĢkenlerin faktör yükleri aĢağıda gösterilmiĢtir.
Faktör 1 (F1): Planlı Bilinç Boyutu
D1: Paramı nasıl harcayacağımı önceden planlarım. (0,722)
D2: Bir ürünü satın almaya karar vermeden önce çeĢitli mağazaları
gezerim.(0,733)
D8: Satın alırken ürünün birim fiyatını her zaman incelerim. (0,594)
D10: Gıda ürünleri satın alırken üretim ve son kullanma tarihine
bakarım.(0,661)
62
Toplam varyansın % 26,12‟sini 1. faktör açıklamaktadır. Dolayısıyla,
ölçülmek istenin tüketicilik bilinç düzeyinin %26,12‟si bu faktörle açıklanabilir. Bu
orana; paramı nasıl harcayacağımı önceden planlarım (D1) 0,722, bir ürünü satın
almaya kara vermeden önce çeĢitli mağazaları gezerim (D2) 0,733 , satın alırken
ürünün birim fiyatını her zaman incelerim (D8) 0,594, gıda ürünleri satın alırken
üretim ve son kullanma tarihine bakarım (D10) 0,661, oranlarında katkı
sağlamaktadır. Bu değiĢkenler dikkate alınarak 1. faktör “planlı bilinç boyutu” olarak
adlandırılmıĢtır. 1.faktörü en iyi açıklayan değiĢken 2. değiĢkendir. Bu değiĢkenin
faktör ağırlığı 0,733‟dür. Daha sonra 1. 10. ve 8. değiĢkenler açıklamaktadır.
Faktör 2 (F2): Sosyal Sorumlu Bilinç Boyutu
D11: Gıda ürünleri satın alırken TSE damgasının olup olmadığına
bakarım.(0,594)
D12: Gıda ürünleri satın alırken katkı maddeleri bulunanları tercih etmem.
(0,665)
D13:
MeĢrubat
satın
alırken
ĢiĢesi
iade
edilebilir
olanları
tercih
ederim.(0,662).
D14: Diğer ürünlere göre pahalı olsa da ambalajı “çevre dostu” olduğu için
bir ürünü satın alırım. (0,632)
D15: Ambalaj üzerindeki etiket bilgileri eksik ve yetersiz ise ürünü satın
almam. (0,638).
Toplam varyansın % 10,13‟ünü 2. faktör açıklamaktadır. Dolayısıyla,
ölçülmek istenin tüketicilik bilinç düzeyinin % 10,13‟ü bu faktörle açıklanabilir. Bu
orana; Gıda ürünleri satın alırken TSE damgasının olup olmadığına bakarım (D11)
0.594, Gıda ürünleri satın alırken katkı maddeleri bulunanları tercih etmem (D12)
0.665, MeĢrubat satın alırken ĢiĢesi iade edilebilir olanları tercih ederim (D13) 0.662,
Diğer ürünlere göre pahalı olsa da ambalajı “ çevre dostu” olduğu için bir ürünü satın
alırım(D14) 0.632, Ambalaj üzerindeki etiket bilgileri eksik ve yetersiz ise ürünü
63
satın almam (D15) 0.638. Bu değiĢkenler dikkate alınarak 2. faktör “sosyal sorumlu
bilinç boyutu” olarak adlandırılmıĢtır. 2. faktörü en iyi açıklayan değiĢken 2.
değiĢkendir. Bu değiĢkenin faktör ağırlığı 0,665‟dir. Daha sonra 13. 15. 14. ve 11.
değiĢkenler açıklamaktadır.
Faktör 3 (F3): Fiyata Duyarlı Bilinç Boyutu
D3: AlıĢveriĢte her zaman indirimde olan ürünler ve indirim sepetlerine
bakarım. (0,530).
D4: AlıĢveriĢte her zaman pazarlık yaparım. (0,614)
D5: Harcadığım paranın kaydını tutarım. (0,322).
D7: Ucuz olması durumunda taklit ürünleri almayı tercih ederim. (0,733)
Üçüncü faktör toplam varyansın 9,107‟sini açıklamaktadır. Bu faktöre;
alıĢveriĢte her zaman indirimde olan ürünler ve indirim sepetlerine bakarım (D3)
0.530, alıĢveriĢte her zaman pazarlık yaparım (D4)
0.614, harcadığım paranın
kaydını tutarım (D5) 0.322, ucuz olması durumunda taklit ürünleri almayı tercih
ederim (D7) 0.733 ile katkı sağlamaktadır. Bu değiĢkenler dikkate alınarak 3. faktör
“fiyata duyarlı bilinç boyutu” olarak adlandırılmıĢtır. 3. faktörü en iyi açıklayan
değiĢken 4. değiĢkendir. Bu değiĢkenin faktör ağırlığı 0,733‟dür. Daha sonra 4. 3. ve
5. değiĢkenler açıklamaktadır.
Faktör 4 (F4): Tedirgin Bilinç Boyutu
D6: Ġhtiyacım olmasa da bir Ģey almak hoĢuma gider. (0,809)
D9: Açıkta satılan gıda maddeleri satın almam. (0,460)
Dördüncü faktör toplam varyansın % 7,248‟ini açıklamaktadır. Ġhtiyacım
olmasa da bir Ģey almak hoĢuma gider (D6) 0.809, Açıkta satılan gıda maddeleri
satın almam (D9) 0.460 ile katkı sağlamaktadır. Bu değiĢkenler dikkate alınarak 4.
64
faktör “tedirgin bilinç boyutu” olarak adlandırılmıĢtır. 4. faktörü en iyi açıklayan
değiĢken 1. değiĢkendir. Bu değiĢkenin faktör ağırlığı 0,809‟dur.
65
4. BULGULAR VE YORUMLAR
4.1. Öğrencilerin Demografik Özellikleri
Yapılan anket çalıĢmasına katılan öğrencilerin demografik özelliklerine göre
sınıflandırılması Tablo 4.1‟de gösterilmektedir.
Tablo 4.1.
Öğrencilerin Demografik Özellikleri
Sayı ve yüzdeler
Gazi Üniversitesi
Özdemir Gürocak
Vakfı
Ġlköğretim Okulu
Özel Ġlköğretim
Toplam
Okulu
Demografik
Faktörler
Frekans Yüzde
Frekans Yüzde
Frekans
Yüzde
Kız
127
50,8
111
44,4
238
47,6
Erkek
123
49,2
139
55,6
262
52,4
11 yaĢ
9
3,6
7
2,8
16
3,2
12 yaĢ
75
30,0
87
34,8
162
32,4
13 yaĢ
75
30,0
90
36,0
165
33,0
14 yaĢ
78
31,2
63
25,2
141
28,2
15 yaĢ
13
5,2
3
1,2
16
3,2
6. sınıf
94
37,6
83
33,2
177
35,4
7. sınıf
71
28,4
84
33,6
155
31,0
8. sınıf
85
34,0
83
33,2
168
33,6
400-600 TL
63
25,2
0
0,0
63
12,6
Ailenin
601-800 TL
50
20,0
0
0,0
50
10,0
Gelir
801-1000 TL
55
22,0
1
0,4
56
11,2
Düzeyi
1001-1500TL
54
21,6
25
10,0
79
15,8
1500+ TL
28
11,2
224
89,6
252
50,4
Okur-yazar değil
15
6,0
0
0,0
15
3,0
Cinsiyet
YaĢ
Sınıf
Annenin
Ġlköğretim
189
75,6
4
1,6
193
38,6
Eğitim
Lise
39
15,6
35
14,0
74
14,8
Düzeyi
Üniversite
6
2,4
148
59,2
154
30,8
Lisansüstü
1
0,4
63
25,2
64
12,8
66
Okur-yazar değil
3
1,2
0
0,0
3
0,6
Babanın
Ġlköğretim
158
63,2
3
1,2
161
32,2
Eğitim
Lise
63
25,2
22
8,8
85
17,0
Düzeyi
Üniversite
24
9,6
130
52,0
154
30,8
Lisansüstü
2
0,8
95
38,0
97
19,4
AraĢtırma amacımız sosyo-ekonomik düzeyi farklı iki okul öğrencilerinin
tüketicilik bilinç düzeylerini ortaya koymak ve karĢılaĢtırmaktır. Tablo 4.1‟de ailenin
ekonomik durumu, annenin eğitim durumu ve babanın eğitim durumu değiĢkenlerine
baktığımızda iki okul arasında farklılığın olduğu ortaya çıkmaktadır.
4.2. Öğrencilerin Piyasa AraĢtırması Yapmaları Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 6. sorusunda öğrencilere „herhangi bir ürünü satın almadan önce
piyasa araĢtırması yapıp yapmadıkları‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.2‟de ve Grafik
4.1‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.2.
Öğrencilerin AlıĢveriĢten Önce Piyasa AraĢtırması Yapıp Yapmamaları Ġle
Ġlgili Dağılım
Sayı ve
yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Evet
306
61,2
Hayır
194
38,8
Toplam
500
100,0
AlıĢveriĢten önce piyasa araĢtırması yapmak tüketiciye birçok yararlar
sağlayabilmektedir. Bilinçli tüketici davranıĢının bir iĢareti olarak algılanabilecek
olan piyasa araĢtırması yapma ile ilgili sorulan soruya öğrencilerin %61,2 evet,
67
%38,8 ise hayır cevabını vermiĢlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu alıĢveriĢe çıkmadan
önce piyasa araĢtırması yapmaktadırlar.
Grafik 4. 1. Öğrencilerin AlıĢveriĢten Önce Piyasa AraĢtırması Yapıp
Yapmamaları ile Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 7. sorusunda piyasa araĢtırması yaptıklarını belirten 306 kiĢiye
„neden piyasa araĢtırması yaptıkları‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.3‟de ve Grafik
4.2‟de gösterilmiĢtir.
68
Tablo 4.3.
Öğrencilerin Piyasa AraĢtırması Yapmalarının Nedenlerine Ait Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
için
148
48,4%
ÇeĢit ve markaları karĢılaĢtırmak için
115
37,6%
Taksitli AlıĢveriĢ imkânını araĢtırmak için
15
4,9%
Diğer
29
9,4%
Toplam
306
100,0%
Bütçeme uygun olup olmadığını anlamak
Piyasa araĢtırması yaptıklarını belirten öğrencilerin %48,4‟ü bütçelerine
uygun bir alıĢveriĢ yapmak için piyasa araĢtırması yaptığını belirtmiĢtir. %37,6‟sı
çeĢit ve markaları karĢılaĢtırmak için piyasa araĢtırması yapmaktadır. Bu verilere
bakarak öğrencilerin bütçelerine uygun alıĢveriĢ yapmaya önem verdiklerini en çok
bu nedenle alıĢveriĢten önce piyasa araĢtırması yaptıkları ortaya çıkmaktadır. ÇeĢit
ve markaların karĢılaĢtırılmak da öğrenciler için oldukça önemlidir. Taksitli alıĢveriĢ
imkânını araĢtırmak %4,9 oranı ile en az iĢaretlenen seçenektir. Taksitli alıĢveriĢ
imkânını araĢtırmak için seçeneğini iĢaretleyenlerin sayısının az olmasının nedenini
ise bu yaĢlarda taksit yapabilecek bir gelire sahip olmamalarına bağlayabiliriz.
69
Grafik 4.2. Öğrencilerin Piyasa AraĢtırması Yapmalarının Nedenlerine
Ait Yüzdesel Dağılım
4.3. Öğrencilerin AlıĢveriĢe Çıkmadan Önce Liste Hazırlamaları Ġle Ġlgili
Bulgular
Anketimizin 8. sorusunda öğrencilere „alıĢveriĢe çıkmadan önce liste yapıp
yapmadıkları‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.4.‟de ve Grafik 4.3.‟ gösterilmiĢtir.
Tablo 4.4.
Öğrencilerin AlıĢveriĢe Çıkmadan Önce Liste Yapıp Yapmadıkları Ġle Ġlgili
Dağılım
Sayı ve
yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Evet
303
60,6
Hayır
196
39,2
Toplam
499
99,8
70
Öğrencilerin % 60‟ı alıĢveriĢe çıkmadan önce liste yaptıklarını, %39,2‟si ise
liste yapmadıklarını belirtmektedir. AlıĢveriĢten önce liste yapmak kadar alıĢveriĢ
sırasında ortamın cazibesine kapılmadan listeye bağlı kalarak alıĢveriĢ yapabilmekte
bilinçli alıĢveriĢte önemli bir husustur.
Grafik 4.3. Öğrencilerin AlıĢveriĢe Çıkmadan Önce Liste Yapıp
Yapmadıkları Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 8. sorusunda „alıĢveriĢe çıkmadan önce liste yapar mısınız‟
sorusuna evet cevabını veren 303 kiĢiye 9. soruda „alıĢveriĢ listesi hazırlamanızdaki
en önemli neden nedir?‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.5‟de ve Grafik 4.4‟de
gösterilmiĢtir.
71
Tablo 4. 5.
Öğrencilerin AlıĢveriĢ Listesi Hazırlamasının Nedenlerine ĠliĢkin Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Vakit kaybetmemek
64
20,9
Ekonomik olmak
69
22,5
Ġhtiyaç duyulan bir ürünü unutmamak
159
52,0
AlıĢkanlık
14
4,6
Toplam
306
100,0
Bilinçli tüketiciyi „mal ve hizmetleri satın alırken temel ihtiyaçlarını ön
planda tutan kiĢi‟ olarak kısaca tanımlayacak olursak (Tüketici hakları derneği
yayını, 1998:11). Bu soruya evet cevabı veren 306 kiĢiden 159 kiĢinin ihtiyaç
duyulan bir ürünü unutmamak seçeneğini iĢaretlemeleri bilinçli davranma eğiliminin
olduğu sonucunu çıkarmak mümkün olacaktır.
Grafik 4.4. Öğrencilerin AlıĢveriĢ Listesi Hazırlamasının Nedenlerine
ĠliĢkin Yüzdesel Dağılım
72
4.4. Öğrencilerin AlıĢveriĢi Nasıl Yaptıkları Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin
10.
sorusunda
öğrencilere
„alıĢveriĢi
nasıl
yaptıkları‟
sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.6‟da ve Grafik 4.5‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.6.
Öğrencilerin AlıĢveriĢi Nasıl Yaptıkları Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
olarak alıĢveriĢ yaparım.
132
26,4
Bütçeme göre alıĢveriĢ yaparım.
185
37,0
Ortamın cazibesine göre alıĢveriĢ yaparım.
46
9,2
Ġndirim ve kampanyaları takip ederim.
93
18,6
Plansız alıĢveriĢ yaparım.
44
8,8
Toplam
500
100,0
Önceden hazırladığım listeye göre planlı
Elde edilen verilere bakılırsa öğrencilerin %26.4‟lük kısmı alıĢveriĢlerini
önceden hazırladığı listeye bağlı kalarak yaptıklarını, %9,2‟lik kısmı ortamın
cazibesine göre alıĢveriĢ yaptıklarını, %8,8‟inin ise plansız alıĢveriĢ yaptıkları ifade
etmektedirler. Öğrencilerin %37‟si bütçeme göre alıĢveriĢ yaparım seçeneğini
iĢaretlemiĢtir. 7. soruya ve 10. soruya verilen cevaplara bakılacak olursa öğrencilerin
büyük çoğunluğu için önemli olanın, listede yazılanları alabilmek ve planlı
davranabilmek için yeterli bir bütçeye sahip olduğu söylenebilir.
73
Grafik 4.5. Öğrencilerin AlıĢveriĢi Nasıl Yaptıkları Ġle Ġlgili Yüzdesel
Dağılım
4.5. Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Nelerden Etkilendikleri Ġle
Ġlgili Bulgular
Anketimizin 11. sorusunda öğrencilere „bir ürün satın alırken sizi neler
etkiler‟ diye sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.7‟de ve Grafik 4.6‟da gösterilmiĢtir.
74
Tablo 4.7.
Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Nelerden Etkilendikleri Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Fiyat
91
18,2
Kalite
168
33,6
Marka
72
14,4
Ürünün özelliği
69
13,8
Ġhtiyaca uygunluk
68
13,6
Moda oluĢu
9
1,8
Ambalaj
15
3,0
Diğer
8
1,6
500
100,0
Toplam
Bu sorulara verilen cevaplar incelendiğinde öğrencilerin %33,6‟sı bir ürünü
satın alırken kendilerini en çok kalitenin etkilediğini belirtmiĢtir. %18,2‟si bir ürün
satın alırken en çok fiyattan etkilendikleri belirtmiĢtir. Marka ise %14.4 bir yüzde ile
kalite ve fiyattan daha sonra gelmektedir. Öğrencilerin %13.8‟i ürünün özelliğinin
kendilerini etkilediğini, %13.6‟sının ise ürünün ihtayaca uygunluğunun önemli
olduğunu belirtmiĢtir. Ürünün moda oluĢu ise %1,8‟lik bir oranla öğrencilerin en az
etkilendikleri unsurdur. Bu cevaplara bakılarak öğrencilerin satın alacağı mal ve
hizmetlerin kaliteli, ucuz, güvenli ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek özelliklerde
olmasına dikkat etttikleri söylenebilir. Modanın ise öğrencilerin çok az bir kısmını
etkilediği ortaya çıkmaktadır. Buna göre, öğrencilerin gelip geçici modaları takip
etmekten ziyade kaliteli malları, fiyata duyarlı, kalitenin iĢareti olarak algılanan
markalı ürünleri tercih etme yoluna gitmeleri bilinçli davranma eğilimli olduklarını
göstermektedir.
75
Grafik 4.6. Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Nelerden Etkilendikleri
Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
4.6. Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Almaya Karar Vermelerinde En Çok
Etkili Olanlar Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 12. sorusunda öğrencilere „bir ürün satın almaya karar
vermenizde sizi en çok hangisi etkiler‟ diye sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.8‟de ve
Grafik 4.7‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.8.
Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Almaya Karar Vermelerinde En Çok Etkili
Olanlar Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Medya
119
23,9
Anne-Baba
281
56,5
KardeĢim
21
4,2
ArkadaĢlarım
76
15,2
Toplam
497
100,0
76
Bir çocuğun tüketici olarak sosyalleĢmesine
aile, akradaĢ, medya etkide
bulunmaktadır. Bu soru ile öğrencileri bu sosyalleĢme faktörlerinden en çok
hangisinin etkilediği belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Verilen cevaplara bakılacak olursa
56,5„lik bir yüzdeyle öğrencileri en çok anne-babalarının etkilediği ortaya
çıkmaktadır. %23,8‟lik bir payla anne-babadan sonra öğrencileri en çok etkileyen
faktör reklamlardır. Reklamların mal ve hizmet hakkında bilgi verme ile farkındalık
yaratma gibi olumlu özellikleri vardır. Ancak reklamların gereksiz tüketime yol
açma gibi olumsuz özellikleri de vardır. Bilinçli bir tüketici reklamların olumsuz
yönlerinden kendisini uzak tutabilen bir tüketicidir. %15,2 ile anne-baba ve
reklamlardan sonra en çok öğrencileri etkileyen arkadaĢlarıdır.
ArkadaĢ grubu
öğrencilerin tüketim kalıplarını, kararlarını, tutumlarını ve davranıĢlarını etkiler. Bu
yaĢlarda bir gruba dahil edilme önemlidir. Herhangi bir ürünü satın alarak o gruba
dahil olabileceğini düĢünebilir. Bu nedenle arkadaĢları bu dönemde
satın alma
kararını etkileyebilecektir. %4.2‟si ise satın alma kararlarında kardeĢlerinin etkili
olduğunu belirtmiĢtir.
Grafik 4.7. Öğrencilerin Bir Ürünü Satın Almaya Karar Vermelerinde En Çok
Etkili Olanlar Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
77
4.7. Öğrencilerin AlıĢveriĢlerinde Aldığı Ürünün Fiyatı Ġle Yazar Kasa
FiĢini KarĢılaĢtırmaları Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 13. sorusunda öğrencilere „alıĢveriĢlerinde aldıkları ürünün fiyatı
ile yazar kasa fiĢini karĢılaĢtarıp karĢılaĢtırmadıkları‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo
4.9‟da ve Grafik 4.8‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.9.
Öğrencilerin AlıĢveriĢlerinde Aldığı Ürünün Fiyatı Ġle Yazar Kasa FiĢini
KarĢılaĢtırmaları Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Evet
378
75,8
Hayır
121
24,2
Toplam
499
100,0
Öğrencilerin %75,6‟sı bu soruya evet cevabını vermiĢtir. %24,2‟si ise ürünün
fiyatı ile yazar kasa fiĢini karĢılaĢtırmadıklarını belirtmiĢtir. Öğrencilerin büyük
çoğunluğu fiyat ve yazar kasa fiĢi karĢılaĢtırmasını yaptığını belirtmiĢtir. Bu soruya
verilen cevaplara bakılarak öğrencilerin çoğunluğunun bilinçli davranma eğiliminde
oldukları söylenebilir.
78
Grafik 4.8. Öğrencilerin AlıĢveriĢlerinde Aldığı Ürünün Fiyatı Ġle Yazar Kasa
FiĢini KarĢılaĢtırmaları Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
4.8. Öğrencilerin Ürün Hatalı veya Eksik ise DeğiĢtirmek ya da Ġade
Etmek Ġçin Kaç Gün Ġçinde Satıcıya BaĢvurması Gerektiği ile Ġlgili Bulgular
Anketimizin 14. sorusunda öğrencilere „tüketicinin aldığı ürün hatalı veya
eksik ise değiĢtirmek ya da iade etmek için kaç gün içinde satıcıya baĢvurması
gerektiği‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.10‟da ve Grafik 4.9‟da gösterilmiĢtir.
Tablo 4.10
Öğrencilerin Ürün Hatalı veya Eksik ise DeğiĢtirmek ya da Ġade Etmek Ġçin
Kaç Gün Ġçinde Satıcıya BaĢvurması Gerektiği ile Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
15 gün
402
80,4
20 gün
25
5,0
25 gün
3
0,6
30 gün
67
13,4
Toplam
497
100,0
79
Tüketicinin korunabilmesi için onun hukuken korunabileceği zemini
hazırlamak yeterli değildir. Hak arama bilinci yerleĢmiĢ olmalıdır. Tüketicinin
korunmasında en etkili yollardan biri tüketicinin eğitilmesidir. Bu soruya
öğrencilerin %80,4‟ü bir mal hatalı veya eksikse değiĢtirmek veya iade etmek için
15 gün içinde satıcıya baĢvurması gerektiğini iĢaretlemiĢtir. Bu da öğrencilerin
çoğunluğunun bir malı hatalı veya eksik olması durumunda iade etmek veya
değiĢtirmek hakkının olduğunun farkında olduğunu göstermektedir. Bu hakkı
kullanmak için gerekli olan sürenin 15 gün olduğunu bildiklerini göstermektedir.
Ġade konusunda yasal hakkın 15 gün olmasına karĢın, öğrencilerin %13,4‟ü 30 gün,
%5‟i 20 gün, %0,6‟sı 25 gün olduğunu belirtmiĢtir.
Grafik 4.9. Öğrencilerin Ürün Hatalı veya Eksik ise DeğiĢtirmek ya da
Ġade Etmek Ġçin Kaç Gün Ġçinde Satıcıya BaĢvurması Gerektiği ile Ġlgili
Yüzdesel Dağılım
80
4.9. Öğrencilerin Ürünlerin Kullanma Talimatındaki Uyarılara Dikkat
Edildiği Halde Sorun Çıkması Durumunda Hakkını Aramanın Tüketicinin
Sorumluluğu Olup Olmadığı Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 15. sorusunda „öğrencilere ürünlerin kullanma talimatındaki
uyarılara dikkat edildiği halde sorun çıkması durumunda hakkını aramanın
tüketicinin sorumluluğu olup olmadığı‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.11‟de ve
Grafik 4.10‟da gösterilmiĢtir.
Tablo 4.11
Öğrencilerin Ürünlerin Kullanma Talimatındaki Uyarılara Dikkat Edildiği
Halde Sorun Çıkması Durumunda Hakkını Aramanın Tüketicinin
Sorumluluğu Olup Olmadığı Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Evet
469
94,0
Hayır
30
6,0
Toplam
499
100,0
Bu soruya öğrencilerin %94‟ü evet cevabını vermiĢtir. %6‟sı hayır cevabını
vermiĢtir. Ġki öğrenci soruyu cevaplamamıĢtır. Bu verilere göre öğrencilerin büyük
çoğunluğu hakkını aramanın tüketicinin sorumluluğu olduğunun bilincindedir. 14. ve
15. sorulara verilen cevaplara bakıldığında öğrencilerin büyük çoğunluğunun tüketici
hakları hakkında bilgi sahibi oldukları izlenimini vermektedir.
81
Grafik 4.10. Öğrencilerin Ürünlerin Kullanma Talimatındaki Uyarılara
Dikkat Edildiği Halde Sorun Çıkması Durumunda Hakkını Aramanın
Tüketicinin Sorumluluğu Olup Olmadığı Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
4.10. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Satın Alırken Ambalajına Dikkat
Edip Etmedikleri Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 16. sorusunda öğrencilere „gıda maddeleri satın alırken
ambalajına dikkat edip etmedikleri‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.12‟de ve Grafik
4.11‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.12.
Öğrencilerin Gıda Maddeleri Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Frekans
Yüzde
Evet
435
87,0
Hayır
65
13,0
Toplam
500
100,0
Cevaplar
82
Bu soruya öğrencilerin %87‟si evet cevabını vermiĢ, %13‟ü ise hayır cevabını
vermiĢtir. Bu verilere göre öğrencilerin çoğu gıda ürünleri satın alırken ambalajına
dikkat etmektedirler diyebiliriz. Ambalaj ürünü koruma iĢlevini yerine getirirken
aynı zamanda üzerindeki etiket bilgileri ile tüketicinin bilinçli tüketimde bulunma
ihtiyacına cevap verecek bilgilendirme iĢlevini de sağlar. Ambalajın özelliği de
günümüzde daha da önem kazanan konulardan biridir.
Grafik 4.11. Öğrencilerin Gıda Maddeleri Satın Alırken Ambalajına Dikkat
Edip Etmedikleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 16. sorusunda gıda maddeleri satın alırken ambalajına dikkat
eden 435 öğrenciye „gıda maddeleri için hangi ambalajın daha sağlıklı olduğu‟
sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.13‟de ve Grafik 4.12‟de gösterilmiĢtir.
83
Tablo 4.13.
Öğrencilerin Gıda Maddeleri Ġçin Hangi Ambalajın Daha Sağlıklı Olduğunu
DüĢündükleri Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Karton kutu
43
9,9
Kese kağıdı
28
6,4
Tetrapak kutu
157
36,1
Teneke kutu
41
9,4
Cam ĢiĢe
142
32,6
Plastik
24
5,5
Toplam
435
100,0
Öğrencilerin %36,1‟ü tetra pak kutunun daha sağlıklı olduğunu, %32,6‟ünün
cam ĢiĢenin daha sağlıklı olduğunu düĢünmektedir. Öğrencilerin çoğunluğu tetra pak
kutu ve cam ĢiĢenin sağlıklı olduğunu düĢünmektedir. Diğer seçeneklerin oranları ise
karton kutu ;%9,9, teneke kutu %9,4, kese kağıdı %6,4, plastik %5,5‟dir.
Öğrencilerin bu soruya vermiĢ olduğu cevaplardan görülmektedir ki gıda maddeleri
için hangi ambalajın daha sağlıklı olduğunun bilincindedirler. Plastik ambalajın en az
iĢaretlenmesi dikkat çekicidir. Buradan öğrencilerin ambalaj malzemesi için plastiğin
sağlıklı olmadığını bildikleri sonucunu çıkartabiliriz.
84
Grafik 4.12. Öğrencilerin gıda maddeleri için hangi ambalajın daha
sağlıklı olduğunu düĢündükleri ile ilgili yüzdesel dağılım
4.11. Öğrencilerin Besleyici Değeri Olmadığını Bildiği Halde Reklamdan
Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alması Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 18. sorusunda öğrencilere „besleyici değeri olmadığını bildiğiniz
halde sadece reklamdan etkilendiğiniz için satın aldığınız gıda maddesi olup
olmadığı‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.14‟de ve Grafik 4.13‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.14.
Öğrencilerin Besleyici Değeri Olmadığını Bildiği Halde Reklamdan Etkilenerek
Gıda Maddesi Satın Alması Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Frekans
Yüzde
Evet
216
43,2
Hayır
284
56,8
Toplam
500
100,0
Cevaplar
85
Öğrencilerin %43,2‟si reklamlardan etkilenerek besleyici değeri olmadığını
bildiği halde gıda ürünleri satın aldığını belirtmiĢtir. %56,8‟i ise reklamlardan
etkilenerek besleyici değeri olmayan bir ürünü satın almadıklarını belirtmiĢlerdir.
Burada dikkat çeken husus reklamlardan etkilenme durumu ile etkilenmeme
durumunun birbirine yakın olmasıdır. Anketimizin 12. Sorusunda sorulan bir ürünü
satın almaya karar vermenizde sizi en çok hangisi etkiler sorusunda da katılımcılar
ailem seçeneğinden sonra kendilerini reklamların etkilediğini belirtmiĢlerdir. Bu iki
sorunun birbirine paralellik göstermektedir. Öğrencilerin üzerinde reklamların etkisi
oldukça yüksektir diyebiliriz.
Grafik 4.13. Öğrencilerin Besleyici Değeri Olmadığını Bildiği Halde
Reklamdan Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alması Ġle Ġlgili Yüzdesel
Dağılım
86
4.12. Öğrencilerin Aldığı Yiyeceğin Bayat Olduğunu Anladıklarında Ne
Yapacakları Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 19. sorusunda öğrencilere „aldıkları yiyeceğin bayat olduğunu
anladıklarında ne yapacakları‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.15‟de ve Grafik
4.14‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.15.
Öğrencilerin Aldığı Yiyeceğin Bayat Olduğunu Anladıklarında Ne Yapacakları
Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Çöpe atarım
93
18,6
Herhangi bir Ģey yapmam
26
5,2
Aldığım yere geri veririm
362
72,4
Diğer
19
3,8
Toplam
500
100,0
Öğrencilerin %72,4‟lük bir kısmı aldıkları yiyeceğin bayat olması durumunda
aldıkları yere geri vereceklerini belirtmiĢlerdir. Bilinçli bir tüketici davranıĢında
beklenen cevaptır. Öğrencilerin bu soruya vermiĢ olduğu cevaplar istinaden
anlıyoruz ki hak arama bilincinin öğrencilerin çoğunluğunda olduğu söylenebilir.
Öğrencilerin %18,6‟sını haklarını aramayan sadece tepkisini aldığı yiyeceği çöpe
atarak gösteren kiĢiler olarak belirtebiliriz. Öğrencilerden %5,2‟si ise herhangi bir
Ģey yapmayan tepkisiz kiĢiler olarak belirtebilir.
87
Grafik
4.14.
Öğrencilerin
Aldığı
Yiyeceğin
Bayat
Olduğunu
Anladıklarında Ne Yapacakları Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
4.13. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Kendilerinin Satın Alıp Almadıkları
Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 20. sorusunda öğrencilere „giyim eĢyalarını kendilerinin satın
alıp almadıkları‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.16‟da
ve Grafik 4.15‟de
gösterilmiĢtir.
Tablo 4.16
Öğrencilerin Giyim EĢyasını Kendilerinin Satın Alıp Almadıkları Ġle Ġlgili
Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Evet
355
71,1
Hayır
144
28,9
Toplam
499
100,0
Öğrencilerin %71‟i giyim eĢyalarını kendilerinin satın aldıklarını belirtmiĢtir.
%28,8‟i ise giyim eĢyalarını kendilerinin almadıklarını belirtmiĢtir. Bir öğrenci bu
soruya cevap vermemiĢtir.
88
Grafik 4.15. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Kendilerinin Satın Alıp Almadıkları
Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 21. sorusunda, anketin yirminci sorusunda giyim eĢyalarını
kendileri satın aldıklarını söyleyen 355 katılımcıya „giyim eĢyasını nereden satın
alırsınız‟ sorusu sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.17‟de ve Grafi 4.16‟da
gösterilmiĢtir.
Tablo 4. 17
Öğrencilerin Giyim EĢyasını En Çok Nereden Satın Aldıkları ile Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Frekans
Yüzde
Mağazasız satıcılardan
27
7,6
TanınmıĢ markalı satıĢ yapan mağazalardan
200
56,3
Birkaç markalı ürünü bir arada satan
mağazalardan
Diğer
104
29,3
24
6,8
Toplam
355
100,0
Cevaplar
89
Öğrencilerin %5,6‟sı mağazasız satıcılardan giyim eĢyası satın aldığını,
%40,2‟si tanınmıĢ markalı satıĢ yapan mağazalardan giyim eĢyasını satın aldığını,
%21,2‟si ise birkaç markalı ürünü bir arada satan mağazalardan giyim eĢyası satın
aldıklarını belirtmiĢtir. Ergenlik çağındaki öğrencilerin tanınmıĢ markalı satıĢ yapan
mağazalardan giyim eĢyası satın almaları markaya önem verdiklerini göstermektedir.
Markalı ürünlere yönelmek istemelerinin nedeni markalı ürünlerin kaliteli olduğunu
düĢünmelerinden kaynaklanabileceği gibi bu dönemde arkadaĢ grubu arasına kabul
edilme, gösteriĢ yapma gibi nedenlerle de markalı satıĢ yapan mağazalardan giyim
eĢyası satın alabilirler. Öğrencilerin mağazasız satıcılardan giyim eĢyası satın almak
yerine tanınmıĢ markalı mağazalardan giyim eĢyası satın alması bilinçli bir davranıĢ
olarak yorumlanabilir. Çünkü satın alma sonrası ortaya çıkabilecek değiĢtirme, iade
etme olanaklarını tanınmıĢ markalı satıĢ yapan mağazalarda bulabileceklerdir.
Grafik 4.16. Öğrencilerin Giyim EĢyasını En Çok Nereden Satın
Aldıkları ile Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 22. sorusunda, anketin yirminci sorunsunda giyim eĢyalarını
kendileri satın aldıklarını söyleyen 355 öğrenciye „giyim eĢyası satın alırken nelere
dikkat ettikleri‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar
gösterilmiĢtir.
Tablo 4.18‟de ve Grafik 4.17‟de
90
Tablo 4.18
Öğrencilerin Giyim EĢyasını Satın Alırken Nelere Dikkat Ettikleri Ġle Ġlgili
Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
Kalite
64
18,0
Fiyat
79
22,3
Görünüm
85
23,9
Moda oluĢu
38
10,7
Bilinen bir marka olması
39
11,0
Kullanım, bakım, temizlik vb. özellikler
50
14,1
Toplam
355
100,0
Öğrencilerin %23,9‟u giyim eĢyası satın alırken görünüme dikkat ettiklerini
belirtmiĢtir. Görünümden sonra %22,3 ile fiyat gelmektedir. %18 katılımcı ise giyim
eĢyası
satın alırken kaliteye dikkat ettiklerini belirtmiĢtir. AraĢtırmamızın 11.
sorusunda öğrencilere bir ürün satın alırken hangisi sizi etkiler Ģeklinde sorulan
soruda öğrencileri en çok etkileyen kalite iken giyim eĢyası satın alırken kalitenin
yerini görünüm almaktadır. Herhangi bir üründe aranan kalite, giyim eĢyasında
yerini görünüme bırakmaktadır. Kendilerini kabul ettirme, toplum tarafından
beğenilme gibi duygulara sahip olan öğrencilerin giyim eĢyası satın alırken
görünüme önem vermelerinin nedeni olduğu söylenebilir. Öğrencilerin %14.1‟i
kullanım, bakım, temizlik vb. özelliklere dikkat ettiğini belirtmiĢtir. Bilinen bir
markaya dikkat edenler ise %11‟lik bir katılımcıdır. Öğrencilerin en az
dikkat
ettikleri özellik ise giyim eĢyasının moda oluĢudur.
(Nazik,1999)‟da Türkiye çapında yapmıĢ olduğu tüketiciler ile ilgili
araĢtırmasında 20 yaĢ ve altındaki tüketicilere ait bulgulara göre satın aldıkları giyim
eĢyasının %55,7‟sini görünümünden, %24,6‟sını moda olmasından, %11,2‟sini
reklamlardan ve %26,6‟sı satıcı davranıĢlarından etkilenmektedir.
91
Buradaki bulgular araĢtırmamızın bulgularını desteklemektedir. Ancak
araĢtırmamızda 11-15 yaĢ grubundaki öğrenciler için giyim eĢyasının moda oluĢu
satın alma davranıĢlarında çok etkili değildir.
Grafik 4.17. Öğrencilerin Giyim EĢyasını Satın Alırken Nelere Dikkat
Ettikleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 23. sorusunda, anketin yirminci sorunsunda giyim eĢyalarını
kendileri satın aldıklarını söyleyen 355 katılımcıya „giyim eĢyası satın almadan önce
kaç mağaza gezdikleri‟ sorulmuĢtur. Sonuçlar Tablo 4.19‟da ve Grafik 4.18‟de
gösterilmiĢtir.
92
Tablo 4.19
Öğrencilerin Giyim EĢyası Amadan Önce Kaç Mağaza Gezdikleri Ġle
Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Cevaplar
Frekans
Yüzde
1 mağaza
19
5,4%
2-3 mağaza
173
48,7%
4-5 mağaza
93
26,2%
6 ve daha fazla mağaza
70
19,7%
Toplam
355
100,0%
Pazarda fiyatlar mağazadan mağazaya, markadan markaya ve baĢka nedenlere
bağlı olarak değiĢiklik göstermektedir. Bu değiĢiklik sadece ülkede yaĢanmakta olan
ekonomik krizle ilgili olmayıp, birçok nedene bağlı olmaktadır. Bu durumda
tüketicilerin yapması gereken bir ürünü satın almadan önce mağazaları gezerek
karĢılaĢtırmalar yapmaktır. Esasen bu bilinçli tüketici davranıĢının bir iĢareti olarak
algılanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, öğrencilerin %5,4‟ü alıĢveriĢlerinden önce
bir mağaza ziyaret ettiklerini belirtmektedir. Ancak öğrencilerin %48,7‟lik kısmı 2-3
mağaza gezdiklerini ve %26,2‟si 4-5 mağaza gezdiğini belirtmektedir. %19,7‟si de
6‟dan fazla mağaza gezdiklerini belirtmektedir.
93
Grafik 4.18. Öğrencilerin Giyim EĢyası Amadan Önce Kaç Mağaza
Gezdikleri Ġle Ġgili Yüzdesel Dağılım
4.14. Öğrencilerin Herhangi Bir Ürünü Satın Alırken Ambalajına Dikkat
Edip Etmedikleri Ġle Ġlgili Bulgular
Anketimizin 24. sorusunda öğrencilere „herhangi bir ürün satın alırken
ambalajına dikkat edip etmedikleri‟ sorulmuĢtur. Sonuçları Tablo 4.20‟de ve Grafik
4.19‟da gösterilmiĢtir.
Tablo 4.20
Öğrencilerin Herhangi Bir Ürünü Satın Alırken Ambalajına Dikkat Edip
Etmedikleri Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Frekans
Yüzde
Evet
399
79,8%
Hayır
101
20,2%
Toplam
500
100,0%
Cevaplar
94
Katılımcılardan %79,8‟i herhangi bir ürünü satın alırken ambalajına dikkat
ettiklerini belirtmiĢtir. %20,2‟si ise dikkat etmediğini belirtmiĢtir. Öğrencilerin
çoğunluğu ürün satın alırken ambalajına dikkat etmektedir.
Grafik 4.19. Öğrencilerin Herhangi Bir Ürünü Satın Alırken Ambalajına
Dikkat Edip Etmedikleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
Anketimizin 25. sorusunda, anketin yirmidördüncü sorusuna herhangi bir
ürün alırken ambalajına dikkat ediyorum cevabını veren 399 öğrenciye „bir ürün
satın alırken ambalaj malzemesinin hangi özelliğine dikkat ettikleri‟ sorulmuĢtur.
Sonuçlar Tablo 4.21‟de ve Grafik 4.20‟de gösterilmiĢtir.
95
Tablo 4.21
Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Ambalaj Malzemesinin Hangi Özelliğine
Dikkat Ettikleri Ġle Ġlgili Dağılım
Sayı ve yüzdeler
Frekans
Yüzde
Çevre dostu olmasına
142
35,6
Depozitosunun olmasına
65
16,3
Plastik ve/veya metal olmasına
26
6,5
Cam, Porselen ve/veya kağıt/karton olmasına
76
19,0
Geri dönüĢümlü olmasına
73
18,3
En az ambalajı olmasına
10
2,5
Diğer
7
1,8
399
100,0
Cevaplar
Toplam
Öğrencilerin %35,6‟sı ambalaj malzemesinin çevre dostu özelliğinin
bulanmasına, %19‟unun cam, porselen ve/veya kağıt/ karton olmasına, %18,3‟ünün
ise geri dönüĢümlü olmasına, %16,3‟ü de depozitosunun olmasına dikkat ettiklerini
belirtmiĢlerdir. Öğrencilerin büyük bir kısmının ambalaj malzemesinin çevre dostu
olmasına önem verdiği anlaĢılmaktadır. Son yıllarda ortaya çıkan küresel ısanma ile
çevrenin önemi daha da artmaktadır. Öğrencilerin verdiği cevaplara bakılacak olursa
tüketimde çevre bilincinin farkında oldukları söylenebilir. Öğrencilerin %6,5‟i
plastik ambalaj özelliğinin olmasına, %2,5‟i ise en az ambalaj olmasına dikkat
ettiklerini belirtmiĢtir. En az ambalaj malzeme kullanımı katılımcılar için ambalaj
malzemesinde dikkate alınanlar arasında çok az tercih edilmiĢtir.
96
Grafik 4.20. Öğrencilerin Bir Ürün Satın Alırken Ambalaj Malzemesinin Hangi
Özelliğine Dikkat Ettikleri Ġle Ġlgili Yüzdesel Dağılım
4.15. Ortalama Tüketicilik Bilinç Düzeyi Ġle Ġlgili Bulgular
Öğrencilerin „tüketicilik bilinç düzeyi‟ni ölçmeye yarayan ve Literatür
taraması sonucu oluĢturulan ölçek ile ilgili hipotezler varyans analizi ve t testi ile test
edilmiĢtir. Bu analizler ile tüketicilik bilinç düzeyinin demografik faktörlerle ve
reklamlardan etkilenme durumu ile iliĢkisi ortaya konulmuĢtur. Burada testler
araĢtırmamızda örneklemi oluĢturan iki ana kütleye ayrı ayrı uygulanmıĢ ve her iki
ana kütle arasındaki farklar bulunmaya çalıĢılmıĢtır.
97
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik
bilinç düzeyleri yaĢ faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H1 hipotezi varyans
analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.22‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.22.
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-YaĢ Faktörüne ĠliĢkin Varyans
Analizi Bulguları
YaĢ
Standart Standart
n
Ortalama
11
7
3,86
0,69
0,261
12
87
3,57
0,676
0,072
13
90
3,52
0,691
0,073
14
63
3,32
0,591
0,074
15
3
3,33
0,577
0,333
grubu
Sapma
Hata
F değeri
2,064
Anlamlılık
Düzeyi
0,086*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,086 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyinin yaĢ faktörüne göre farklılık
göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H1 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
98
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri yaĢ faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H2 hipotezi varyans analizi
ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.23‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.23
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -YaĢ Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi
Bulguları
YaĢ
n
Ortalama
11
9
12
grubu
Standart Standart
Sapma
Hata
3,44
0,527
0,176
75
3,48
0,76
0,088
13
75
3,39
0,634
0,073
14
78
3,27
0,638
0,072
15
13
3,62
0,65
0,18
F değeri
1,34
Anlamlılık
Düzeyi
0,256*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,256 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyinin yaĢ faktörüne göre farklılık göstermediği
söylenebilir. Bu bulguya göre, H2 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik
bilinç düzeyi cinsiyet faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H3 hipotezi t testi
ile analiz edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.24‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.24
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu -Cinsiyet Faktörüne ĠliĢkin T
Testi Bulguları
Cinsiyet
n
Ortalama
K
127
E
123
*P<0,05
Standart Standart
Sapma
Hata
3,50
0,689
0,061
3,28
0,644
0,058
T değeri
2,696
Anlamlılık
Düzeyi
0,007*
99
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,007 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten küçük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyinin cinsiyetlerine göre farklılık
gösterdiği söylenebilir. Bu bulguya göre, H3 hipotezi kabul edilmiĢtir.
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyi
cinsiyet faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H4 hipotezi t testi ile test
edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.25‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.25
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu - Cinsiyet Faktörüne ĠliĢkin T Testi
Bulguları
Cinsiyet
n
Ortalama
K
111
E
139
Standart Standart
Sapma
Hata
3,48
0,658
0,062
3,51
0,674
0,057
T değeri
Anlamlılık
0,068
Düzeyi
0,795*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,795 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin
tüketicilik
bilinç
düzeyinin
cinsiyet
faktörüne
göre
göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H4 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
farklılık
100
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik
bilinç düzeyleri sınıf faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H5 hipotezi varyans
analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.26‟da gösterilmiĢtir.
Tablo 4.26.
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Devam Etmekte Olunan Sınıf
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları
Sınıf
n
Ortalama
6
83
7
8
Standart Standart
Sapma
Hata
3,59
0,699
0,077
84
3,57
0,682
0,074
83
3,33
0,587
0,064
F değeri
Anlamlılık
4,201
Düzeyi
0,016*
*P<0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,016 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten küçük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin devam ettikleri sınıfa göre
farklılık gösterdiği söylenebilir. Bu bulguya göre, H5 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
Bu farklılığın hangi gruplar arasında olduğunun anlaĢılması için Tukey testi
uygulanmıĢ, 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyi arasında farklılık
olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin devam ettikleri sınıflara göre ortalamalarına bakıldığında sınıf
yükseldikçe öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyi düĢmektedir.
Dursun‟un (1993) ergenlerin tüketicilik rolünü kazanmaları konusundaki
çalıĢmasında, küçük öğrencilerin, daha büyük yaĢlardaki öğrencilere göre reklamları,
tezgahtarlara ve markalara yönelik olarak daha olumlu bir tutuma sahip oldukları;
daha büyük öğrencilerin ise daha küçüklere göre fiyatlar ve fiyatlandırma yöntemleri
konusunda daha fazla bilgiye ve güçlü materyalistik değerlere sahip oldukları
bulunmuĢtur.
AraĢtırmamızın bulgularına göre küçük sınıftaki öğrencilerin ortalamaları
daha büyük sınıflardaki öğrencilerin ortalamalarından daha yüksektir.
101
(Moore ve arkadaĢları,1978)‟de bulunan kaynak (Akdoğan ve Dursun,1994)
ortaokul ve lise öğrencileri arasında yapmıĢ oldukları araĢtırmada gençlerin marka
bilgisi, fiyat doğruluğu, tüketici davranıĢları bilgisi ve sosyal açıdan arzu edilen
tüketici rolünü anlama düzeyleri açısından, daha üst sınıftaki ergenlerin daha alt
sınıftaki ergenlere göre bu becerilere daha büyük ölçüde sahip oldukları
bulunmuĢtur.
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri sınıf faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H6 hipotezi varyans
analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.27‟da gösterilmiĢtir.
Tablo 4.27.
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu – Devam Etmekte Olunan Sınıf Faktörüne
ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları
Sınıf
n
Ortalama
6
94
7
8
Standart Standart
Sapma
Hata
3,41
0,725
0,075
71
3,51
0,582
0,069
85
3,32
0,679
0,074
F değeri
2,487
Anlamlılık
Düzeyi
0,085*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,085 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyinin devam ettikleri sınıfa göre farklılık
göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H6 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik
bilinç düzeyleri ailenin ortalama aylık gelir faktörüne göre farklılık gösterir”
Ģeklindeki H7 hipotezi varyans analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.28‟de
gösterilmiĢtir.
102
Tablo 4.28
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Ailenin Gelir Düzeyi Faktörüne
ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları
Ailenin Gelir
n
Ortalama
801-1000 TL
1
8001-1500 TL
1500 + TL
Düzeyi
Standart Standart
Sapma
Hata
3
-
-
25
3,6
0,707
0,141
224
3,49
0,663
0,044
F değeri
0,602
Anlamlılık
Düzeyi
0,548*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,548 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin ailelerinin ortalama aylık
gelirine göre farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H7 hipotezi kabul
edilmemiĢtir.
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri ailenin ortalama aylık gelir faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H8
hipotezi varyans analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.29‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.29.
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Ailenin Gelir Düzeyi Faktörüne ĠliĢkin
Varyans Analizi Bulguları
Ailenin Gelir
n
Ortalama
400-600 TL
63
601-800 TL
Düzeyi
Standart Standart
Sapma
Hata
3,33
0,718
0,091
50
3,56
0,611
0,086
801-1000 TL
55
3,44
0,688
0,093
8001-1500 TL
54
3,28
0,596
0,081
1500 + TL
28
3,36
0,78
0,147
*P>0,05
F değeri
0,247
Anlamlılık
Düzeyi
0,085*
103
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,085 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyinin ailelerinin ortalama aylık gelir düzeyine göre
farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H8 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
(Williams,1970) bulunan kaynak (Ersoy, 2006) araĢtırmasında, yüksek sosyoekonomik düzeydeki aileden gelen çocukların ekonomik kaynaklarla ilgili
bilgilerinin, düĢük sosyo-ekonomik düzeydeki aileden gelen çocuklardan daha fazla
olduğu saptanmıĢtır.
Ersoy‟un (2005) ilköğretim öğrencilerinin tüketici eğitimine yönelik bilgi ve
tutum düzeyleri konusundaki araĢtırmasında, aile geliri 1000 YTL ve üzerinde olan
öğrencilerin tüketicilik bilgilerinin, aile geliri 500 YTL ve altında olan öğrencilerden
fazla olduğunu saptamıĢtır.
Dursun‟un (1993) araĢtırmasına göre, ailenin gelir düzeyi arttıkça, gençlerin
tüketime yönelik sosyal sorumluluklarını öğrenmelerinde azalma olduğu; diğer bir
ifade ile gençlerin karĢılaĢtırmaları yapma, farklı alternatifleri araĢtırma gibi
konulara daha az önem verdikleri bulunmuĢtur.
(Beatty
ve
Talpade,1994)
bulunan
kaynak
(Ersoy.,
Ersoy
ve
Demirci,2007)‟de çift gelirli ailelerde anne-babalar daha denk bütçeye sahip ve daha
“meĢgul” olduklarını ve bu nedenle ailelerin çocuklarına daha az zaman ayırdıkları
için kendilerin “suçlu” hissettiklerini, vicdanlarını rahatlatmak adına da çocukları bir
Ģeyler istediği zaman daha hoĢgörülü davrandıkları savunmaktadır.
Ersoy ve arkadaĢlarının (2007) çocukların tüketim davranıĢlarına annebabanın etkisi konusundaki araĢtırmalarında, anne-babanın gelirleri yükseldikçe
çocuklarıyla birlikte alıĢveriĢ listesi yapmada, çocuklarına alıĢveriĢ listesi yaptırmaya
ve bu listenin dıĢına çıkmamaya özendirme, çocuklarının kendi tükettikleri ürünleri
takip etmeleri konusunda teĢvik etme ve parayı doğru kullanmayı öğretme
konularında daha az istekli olmalarıdır. Bu tutumu sergileyen ailelerin, çocuklarının
daha savurgan ve dikkatsiz tüketici kimliği kazanmasına zemin hazırladıkları
söylenebilir.
104
Daha önce yapılmıĢ çalıĢmalar ailenin gelir düzeyi yükseldikçe öğrencilerin
daha fazla tüketicilik bilgisine sahip olduğu yönündedir. Ancak araĢtırmamızın
bulgularına göre yüksek sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerinin çocukları ile düĢük
sosyo-ekonomik ailelerin çocukları arasında tüketicilik bilinci arasında bir farklılığın
olmadığı yönündedir.
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu tüketicilik bilinç düzeyleri
annenin eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H9 hipotezi
varyans analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.30‟da gösterilmiĢtir.
Tablo 4.30.
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Annenin Eğitim Düzeyi
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları
Annenin Eğitim
n
Ortalama
Ġlköğretim
4
Lise
Düzeyi
Standart Standart
Sapma
Hata
1,6
0,703
0,056
35
14,0
0,592
0,075
Üniversite
148
59,2
0,658
0,134
Lisansüstü
63
25,2
0,707
0,5
F değeri
0,953
Anlamlılık
Düzeyi
0,434*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,809 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin annelerinin eğitim düzeyine
göre farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H9 hipotezi kabul
edilmemiĢtir.
105
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeylerinin annenin eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H10
hipotezi varyans analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.31‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.31.
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Annenin Eğitim Düzeyi Faktörüne ĠliĢkin
Varyans Analizi Bulguları
Annenin Eğitim
n
Ortalama
Okur-yazar değil
19
Ġlköğretim
Düzeyi
Standart Standart
Sapma
Hata
3,86
0,69
0,26
100
3,57
0,68
0,072
Lise
90
3,52
0,69
0,073
Üniversite
40
3,31
0,59
0,333
Lisansüstü
1
3,33
0,58
0,5
F değeri
2,064
Anlamlılık
Düzeyi
0,086*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,086 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin annelerinin eğitim düzeyi faktörüne göre
farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H10 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
(Ersoy., Ersoy ve Demirci,2007)‟de yapmıĢ oldukları araĢtırmalarında lise
mezunu annelerin ilkokul mezunu annelere göre daha çok satın alma planı yaptıkları
ve çocuklarına karĢı daha eğitici tutumlar sergiledikleri, üniversite mezunu annelere
göre ise daha tasarruflu ve sistemli alıĢveriĢ tutumu sergiledikleri ortaya
konulmuĢtur. Bireyin eğitim düzeyi yükseldikçe daha bilinçli tüketici olması
gerektiği düĢünülürken üniversite mezunu annelerin lise mezunu annelere göre bazı
satın alma prensiplerinde daha az duyarlı olmaları beklenmeyen bir bulgu ortaya
çıkarmıĢtır.
AraĢtırmamızın bulgularına göre de eğitim düzeyi yüksek annelerin çocukları
ile eğitim düzeyi düĢük annelerin çocuklarının tüketicilik bilinç düzeyi açısından
farklılık yoktur.
106
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik
bilinç düzeylerinin babanın eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir”
Ģeklindeki H11 hipotezi varyans analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.32‟de
gösterilmiĢtir.
Tablo 4.32.
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Babanın Eğitim Düzeyi
Faktörüne ĠliĢkin Varyans Analizi Bulguları
Babanın Eğitim
n
Ortalama
Ġlköğretim
3
Lise
Düzeyi
Standart Standart
Sapma
Hata
3,67
0,577
0,333
22
3,36
0,658
0,14
Üniversite
130
3,50
0,662
0,058
Lisansüstü
95
3,52
0,682
0,07
F değeri
0,382
Anlamlılık
Düzeyi
0,766*
*P>0,05
Yapılan test sonucuna anlamlılık değerinin 0,766 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin babanın eğitim durumu
faktörüne göre farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H11 hipotezi
kabul edilmemiĢtir.
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeylerinin babanın eğitim durumu faktörüne göre farklılık gösterir” Ģeklindeki H12
hipotezi varyans analizi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.33‟ de gösterilmiĢtir.
107
Tablo 4.33.
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu -Babanın Eğitim Düzeyi Faktörüne ĠliĢkin
Varyans Analizi Bulguları
Babanın Eğitim
n
Ortalama
Okur-yazar değil
3
Ġlköğretim
Düzeyi
Standart Standart
Sapma
Hata
3
1
0,577
158
3,39
0,703
0,056
Lise
63
3,48
0,592
0,075
Üniversite
24
3,21
0,658
0,134
Lisansüstü
2
3,5
0,707
0,5
F değeri
0,953
Anlamlılık
Düzeyi
0,434*
*P>0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,434 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin babanın eğitim durumu faktörüne göre
farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H12 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
“Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu gıda maddesi satın alırken
reklamlardan etkilenme durumuna göre tüketicilik bilinç düzeyi farklılık gösterir”
Ģeklindeki H13 hipotezi t testi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.34‟de
gösterilmektedir.
Tablo 4.34.
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu-Besleyici Değeri Olmamasına
Rağmen Reklamlardan Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alma/Almama
Faktörüne ĠliĢkin T Testi Bulguları
Reklamlardan
n
Ortalama
Evet
100
Hayır
150
etkilenme
*P>0,05
Standart Standart
Sapma
Hata
3,41
0,698
0,070
3,38
0,662
0,054
T değeri
0,343
Anlamlılık
Düzeyi
0,732*
108
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,732 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulundaki öğrencilerin besleyici değeri olmamasına rağmen reklamlardan
etkilenerek gıda maddesi satın alıp almaması faktörü ile tüketicilik bilinç düzeyi
farklılık göstermediği söylenebilir. Bu bulguya göre, H13 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
“Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu öğrencilerinin tüketicilik bilinç
düzeyleri gıda maddesi satın alırken reklamlardan etkilenme durumuna göre
tüketicilik bilinç düzeyi farklılık gösterir” Ģeklindeki H14 hipotezi t testi ile test
edilmiĢtir. Sonuçlar Tablo 4.35‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.35.
Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu - Besleyici Değeri Olmamasına Rağmen
Reklamlardan Etkilenerek Gıda Maddesi Satın Alma/Almama Faktörüne
ĠliĢkin T Testi Bulguları
Reklamlardan
n
Ortalama
Evet
115
Hayır
135
etkilenme
Standart Standart
Sapma
Hata
3,43
0,676
0,063
3,56
0,654
0,056
T değeri
1,536
Anlamlılık
Düzeyi
0,12*
*P<0,05
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,12 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten küçük olduğundan Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulundaki
öğrencilerin besleyici değeri olmamasına rağmen reklamlardan etkilenerek gıda
maddesi satın alıp almaması faktörü ile tüketicilik bilinç düzeyinin farklılık
gösterdiği söylenebilir. Bu bulguya göre, H14 hipotezi kabul edilmiĢtir.
Gerek ülkemiz, gerekse ABD ve diğer batı ülkelerinde yapılan çalıĢmalar
özellikle
çocukların
televizyon
reklamlarından
büyük
ölçüde
etkilendiğini
göstermektedir. Yiyecek ve içecek reklamlarının çok az bölümünün yararlı besinlere
ayrıldığı düĢünülecek olursa, çocukların özellikle Ģekerleme, çikolata, meĢrubat ve
sakız gibi boĢ enerji kaynağı yiyecek ve içecek reklamlarının cazibesine kapılarak
109
tüketime teĢvik edildiği, bunun da yetersiz ve dengesiz beslenmeye yol açacağı doğal
bir sonuçtur (Babaoğul., Aydıner ve Erberber, 1999:52).
(John, 1999) bulunan kaynak (Ersoy., Ersoy ve Demirci, 2007)‟de çocuklar 8
yaĢından itibaren reklamların niyetini (satın almaya ikna etmek) anlayıp ona karĢı
biliĢsel bir savunma mekanizması geliĢtirmelerine rağmen tanıtılan ürünleri satın
almaktan kendilerini alıkoyamazlar. 12-14 yaĢlarını içeren ön ergenler ise reklamı
sosyal etkileĢimin, yaĢıtlarla iletiĢimin ve bir grubun üyesi olmanın aracı olarak
gördükleri için reklamın etkilerinden kurtulamazlar. Ancak çocuklar 15-17 yaĢlarına
geldiklerinde çok yönlü(analitik) düĢünebildikleri için farkında oldukları etkiye karĢı
direnebilirler.
Öğrencilerin reklama yönelik besleyici değeri olmadığı halde gıda satın
almaları sosyo-ekonomik düzeye göre farklılık göstermektedir. DüĢük sosyoekonomik düzeyi temsil eden okulun öğrencileri gıda maddeleri satın alırken
reklamlardan daha az etkilenmektedirler.
“Farklı sosyo-ekonomik özellikleri itibariyle öğrencilerin tüketicilik bilinç
düzeyleri farklılık gösterir” Ģeklindeki H15 hipotezi t testi ile test edilmiĢtir. Sonuçlar
Tablo 4.36‟da gösterilmektedir.
Tablo.4.36
Tüketicilik Bilinç Düzeyi Ġtibariyle Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim
Okulu ve Özdemir Gürocak Ġlköğretim Okulu Arasında Farklılığa ĠliĢkin
Varyans Analizi
Tüketicilik Bilinç
n
Ortalama
Devlet okulu
250
Vakıf okulu
250
Düzeyi
*P>0,05
Standart Standart
Sapma
Hata
3,50
0,666
0,042
3,39
0,675
0,043
T değeri
1,733
Anlamlılık
Düzeyi
0,084*
110
Yapılan test sonucunda anlamlılık değerinin 0,84 olduğu görülmektedir. Söz
konusu değer 0.05‟ten büyük olduğundan farklı sosyo-ekonomik özellikleri itibariyle
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin farklılık göstermediği söylenebilir. Bu
bulguya göre, H15 hipotezi kabul edilmemiĢtir.
Yapılan araĢtırma göre yüksek sosyo-ekonomik düzeyi temsil eden okula
devam eden öğrencilerle, düĢük sosyo-ekonomik düzeyi temsil eden okula devam
eden öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeylerinin
farklılık göstermediği ortaya
konulmaktadır.
(Ersoy, 2005)‟de yapmıĢ olduğu araĢtırmasında aile geliri yüksek olan
öğrencilerin, aile geliri daha düĢük olan öğrencilere göre hem ön testten hem de son
tetstten genel olarak daha yüksek puan aldıkları ve verilen eğitimin bu gruplarda
daha etkili olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır.
Gönen ve arkadaĢlarının(2001)‟de yapmıĢ oldukları araĢtırmada gençlerin
bilinçli tüketici davranıĢları ile ilgili değerlendirmeleri incelendiğinde, yüksek ve
orta sosyo-ekonomik düzeydeki gençlerin ortalama puanlarının düĢük sosyoekonomik düzeydeki gençlerden daha yüksek olduğu bulunmuĢtr.
AraĢtırmamızda elde edilen bu bulgulardan farklı bir bulgu ortaya çıkmıĢtır.
Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek okula devam eden öğrencilerle sosyo-ekonomik
düzeyi düĢük okula devam eden öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyi açısından
farklılık olmadığı ortaya konulmaktadır.
111
AraĢtırma hipotezlerinin özeti Tablo 4.37‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 4.37.
Hipotez Sonuçları Özet Tablosu
Hipotez
Sonuç
H1
Red
H2
H3
Red
Kabul
H4
Red
H5
Kabul
H6
Red
H7
H8
Red
H9
Red
H10
Red
H11
H12
Red
H13
Red
H14
Kabul
H15
Red
Red
Red
112
5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER
5.1. Sonuçlar
Ankara‟nın farklı sosyo-ekonomik bölgelerinde bulunan ilköğretim 6., 7. ve 8.
sınıf öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeylerini tespit etmek için planlanıp yürütülen
bu araĢtırmanın bulguları ile elde edilen sonuçları aĢağıdaki gibi özetlemek
mümkündür:
Öğrencilerin %61,2‟sinin alıĢveriĢe çıkmadan önce piyasa araĢtırması
yaptıkları ortaya konulmaktadır. Piyasa araĢtırması yapmalarının en önemli nedeni
ise bütçelerine uygun olup olmadığını anlamaktır.
Öğrencilerin %60,6‟sının alıĢveriĢe çıkmadan önce liste yaptıkları sonucu
ortaya konulmaktadır. Liste hazırlamaktaki en önemli nedenleri ise ihtiyaç duyulan
bir ürünü unutmamaktır. Ekonomik olmak da öğrenciler için oldukça önemlidir.
Öğrencilerin büyük çoğunluğu bütçelerine göre alıĢveriĢ yaptıklarını belirtirken,
önceden hazırladıkları listeye bağlı kaldıklarını belirtmiĢlerdir. Plansız alıĢveriĢ
yapma ve ortamın cazibesine kapılarak alıĢveriĢ yapma oranı oldukça düĢüktür.
Öğrencilerin bir ürün satın alırken en çok kaliteye dikkat ettikleri ortaya
konulmaktadır. Kaliteden sonra öğrencileri bir ürün satın alırken fiyat ve marka
etkilemektedir. Ancak giyim eĢyası satın alırken öğrencilerin en çok görünüme önem
verdikleri sonucu ortaya çıkmıĢtır. Fiyat giyim eĢyası satın alırken ikinci derecede
önemlidir. Kalite ise giyim eĢyasında görünüm ve fiyattan daha sonra gelmektedir..
Giyim eĢyalarının görünüme diğer unsurlardan fazla önem vermelerinin nedeni
kendini kabul ettirme, beğendirme ve bir gruba ait olma gibi duyguların en yoğun
olduğu dönemde olmaları olabilir. Bir ürünün moda oluĢu öğrencilerin satın alma
davranıĢında fazla etkili değildir.
Bir ürünü satın almaya karar vermelerinde öğrencilerin %44,9‟unu ailesi
etkimektedir. %23,9‟luk kısmı ise satın alma kararında kendilerini en çok
113
reklamların etkilediğini belirtmiĢtir. %15,3‟lük bir kısımda arkadaĢlarından
etkilendiğini belirtmiĢtir.
Çocuğun tüketici olarak sosyalleĢmesinde etkili olan unsurlardan, satın alma
kararı verirken kendilerini en çok anne-babalarının, daha sonra reklamların, arkadaĢ
çevresinin, en son ise kardeĢinin etkilediği yapılan bu çalıĢmada belirlenmiĢtir.
Öğrencilerin %75,8‟lik kısmı satın aldıkları bir ürünün fiyatı ile yazar kasa
fiĢini karĢılaĢtırdıklarını ortaya koymaktadır. Yapılan alıĢveriĢin doğruluğunu kontrol
amaçlı uygulanan bu davranıĢ bilinçli tüketicilerin göstereceği bir davranıĢtır. Bu
davranıĢları ile öğrencilerin büyük çoğunluğu için bilinçli bir davranıĢ gösterdiklerini
söyleyebiliriz.
Tüketici olarak ayıplı veya kusurlu ürünlerin 15 günlük iade veya değiĢtirme
hakkına sahip olduğu cevabını veren öğrencilerin oranını %80‟dir. Öğrencilerin
%94‟lük bir kısım hakkını aramanın tüketicinin görevi olduğunu düĢünmektedir.
Aldıkları yiyeceğin bayat olması durumunda aldığı yere iade edecek olanların oranı
%72,4 oldukça yüksektir. Bu verilere bakılarak öğrencilerin büyük çoğunluğunun
tüketicilerin haklarını ve sorumluluklarını bildiği söylenebilir.
Öğrencilerin %87‟si gıda maddesi satın alırken ambalajın kendilerini
etkilediğini belirtmiĢtir. Öğrenciler en çok tetrapak kutu, cam ĢiĢe, karton kutu,
teneke kutu, kese kağıdının sağlıklı olduğunu düĢünmektedir. En az tercih edilen
ambalaj ise plastiktir. Sağlıklarını koruma konusunda ambalaj seçiminde bilinçli
oldukları belirtilebilir.
Reklamların her zaman doğru bilgiler verdiği söylenemez. Tüketicilerin
duygusal beğenilerine de hitap edebilirler. Reklamlardan etkilendiği için besleyici
değerinin olmadığını bildiği halde gıda maddesi satın alanların oranı %43,2 iken
almayanların oranı ise %56,8‟dir. Reklamların öğrencilerin satın alma karar
sürecinde etkili olduğunu söyleyebiliriz.
114
Giyim eĢyasını %71,1 gibi büyük bir çoğunluk sırası ile tanınmıĢ markalı
satıĢ yapan mağazalardan, birkaç markalı ürünü bir arada satan mağazalardan,
mağazasız satıcılardan kendilerinin aldıklarını belirtmiĢtir. Giyim eĢyalarını kendileri
satın alarak satın alma davranıĢını uygulamalı olarak öğrenebilirler.
Ürünlerin fiyatlarını, çeĢitlerini ve markalarını karĢılaĢtırmak için alıĢveriĢ
yapmadan
önce
mağazaları
gezmek
gerekmektedir.
Öğrencilerin
çoğunun
alıĢveriĢten önce 2-5 mağaza gezdiği belirtilebilir.
Öğrencilerinin tüketicilik bilinç düzeyleri yaĢ faktörüne göre farklılık
göstermemektedir.
Öğrencilerin
tüketicilik
bilinç
düzeyleri
cinsiyetlerine
göre
farklılık
göstermektedir. Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan vakıf okulundaki kız
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri erkek öğrencilerden daha yüksektir.
Öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri devam ettikleri sınıflara göre farklılık
göstermektedir. Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan vakıf okulundaki 6., 7. ve 8.
sınıflar arasında tüketicilik bilinç düzeyi açısından farklılık vardır. Alt sınıftaki
öğrenciler üst sınıftaki öğrencilere göre daha bilinçli tüketici olma eğilimindedir.
Vakıf okuluna devam eden öğrencilerin %89,6‟sının ailesinin ortalama aylık
geliri 1500 TL ve üzeridir. Devlet okuluna devam eden öğrencilerin ise %11,2‟sinin
ailesinin ortalama aylık geliri 1500 TL ve üzeridir. Öğrencilerin tüketicilik bilinç
düzeyleri ailenin ortalama aylık gelirine göre farklılık göstermemektedir.
Öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri annenin eğitim durumu faktörüne göre
farklılık göstermemektedir. Devlet okulunda okuyan öğrencilerin annelerin %75‟i
ilköğretim mezunu iken Vakıf okulunda okuyan öğrencilerin annelerinin ise %59,2
üniversite mezunudur. Fakat annelerinin eğitim durumu arasındaki farklılık
öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri arasında bir farklığa neden olmamaktadır.
Öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri babanın eğitim durumuna göre farklılık
göstermemektedir.
115
Öğrencilerin gıda ürünleri satın alırken reklamdan etkilenme durumuna göre
tüketicilik bilinç düzeyi arasında farklılık bulunmaktadır. Devlet okulunda okuyan
öğrenciler besleyici değeri olmadığı halde reklamlardan etkilenerek gıda maddesi
satın alma davranıĢında Vakıf Okulu öğrencilerinden daha bilinçli olma
eğilimindedirler.
AraĢtırmanın bulgularına göre farklı sosyo-ekonomik özellikleri itibariyle
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Ġlköğretim Okulu ile Özdemir Gürocak Ġlköğretim
Okulu öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyleri farklılık göstermemektedir.
5.2 . Öneriler
Öğrencilerin tüketim davranıĢı geliĢtirmede ailenin rolü oldukça önemlidir.
AlıĢveriĢ sırasında çocuğu etiket bilgilerini okuma, TSE damgasına bakma, ürünleri
ve markaları karĢılaĢtırma gibi konularda bilgi verilmelidir. AlıĢveriĢ sonrasında fiĢ
veya fatura alıĢkanlığı kazandırılmalıdır. Çocuklar anne babalarını model alırlar. Bu
yüzden ebeveynlerin alıĢveriĢte yapmıĢ olduğu davranıĢlar önemlidir.
Televizyon programları izlenirken aileler seçici davranılmalıdır. YanlıĢ ve
abartılı tüketime yönlendiren reklamların yanlıĢlığı hakkında aileler çocuklarına
bilgiler verilmelidir.
Tüketicinin korunabilmesi için hak arama bilincinin yerleĢmiĢ olması
gerekmektedir. Hak arama bilinci de ancak eğitimle gerçekleĢtirilebilir. Okullarda
tüketici eğitimi ile ilgili zorunlu ya da seçmeli ders bulunmamaktadır. Okullarda
Tüketici Koruma Kulübü kapsamında tüketici eğitimi verilmektedir. Ancak bu kulüp
seçmelidir. O yüzden bazı okullarda bu kulüp seçilmemektedir. Okullarında bu
kulübe ve çalıĢmalarına gerekli önemi vererek her yıl Tüketici Koruma Kulübünü
seçmelidir. Okullarda Tüketici Koruma Kulübü ve Okul-Aile iĢbirliği ile Tüketici
Eğitimi ile ilgili projeler yürütülebilir. Tüketici Eğitimi konferans ve seminerleri
verilerek veliler bilinçlendirilebilir. Ġlköğretim 1. Ve 2. Kademede „Tüketici Eğitimi‟
116
adı altında sınıflara uygun müfredat belirlenerek zorunlu ders olarak okutulmalıdır.
Üniversiteler bünyesinde bilinçli tüketicilikle ilgili gerekli programlar hazırlanabilir.
Radyo, televizyon ve basın organlarında tüketici eğitimini konu alan
yayınların yapılması gerekmektedir. 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu‟nda
yapılan son değiĢikliklerde, basın yayın organlarında, kanalların yayın süresine göre
tüketici eğitimi konu alan yayınların yapılması zorunluluğu getirilmiĢtir. Televizyon
en geniĢ kitlelere ulaĢabilen kitle iletiĢim aracıdır. Bu yüzden çocukların en çok
televizyon izledikleri saatlerde tüketici eğitimine yönelik programlara yer verilmesi
önerilir.
117
KAYNAKÇA
AKDOĞAN, E., DURSUN, Y. (1994). Ortaokul Ve Lise Öğrencilerinin Tüketiciler
Olarak SosyalleĢmelerinde Televizyonun Etkisi. Erciyes Üniversitesi Ġ.Ġ.B.F
Dergisi. Sayı:11. Aralık, s.67-77.
AKIN, M. (1998). Günümüzde Kullanılan Nihai Tüketicinin Satın Alma DavranıĢ
Modelleri. Pazarlama Dünyası, (12)68, s.24–35.
AKSULU, Ġ. (2001). Tüketicide Sağlığını Koruma Bilinci ve Satın Alma Noktasında
Tüketici Tutumları: Ambalajlı Gıda Ürünleri Üzerine Bir AraĢtırma. D.E.Ü. Ġ.Ġ.B.F
Dergisi.(1)16, s.115-127.
ALTUNIġIK, R., ÖZDEMĠR, ġ., TORLAK, Ö. (2001). Modern Pazarlama.
Ġstanbul: DeğiĢim Yayınları.
ALTUNIġIK, R., MERT, K., NART, S. (2004). Türkiye‟de Tüketici Koruma
Faaliyetleri: Tüketici Algılarına Yönelik Bir Saha ÇalıĢması. 3. Ulusal Ekonomi,
Bilgi Ve Yönetim Kongresi, 25-26 Kasım, s.475-484.
ALTUNIġIK, R., ÇALLI, L. (2004). Plansız AlıĢveriĢ Ve Hazcı Tüketim
DavranıĢları Üzerine Bir AraĢtırma: Satın Alma Karar Sürecinde Bilgi Kullanımı. 3.
Ulusal Ekonomi, Bilgi ve Yönetim Kongresi, 25-26 Kasım, s.231-239.
118
ANON. (1999). 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun. Ankara:
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü
Yayını (No:1).
ARIKAN, R., ODABAġI, Y. (1992). Tüketici DavranıĢı ve Tüketicilik Bilinci.
EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Yayınları.
ARPACI, T., TUNCER, D., AYHAN, Y., BÖGE, E., ÜNER, M. (1992).
Pazarlama. Ankara: Gazi Yayınları.
ATABEK, E. (2002). Erken Büyüyen Çocuklar. Ġstanbul: Akdeniz Yayıncılık A.ġ.
AYTUĞ, S. (1997). Pazarlama Yönetimi. Ġzmir: Ġlkem Ofset.
BACANLI, H. (2001). GeliĢim ve Öğrenme. Ankara: Nobel Yayın.
BABAOĞUL, M., ÖZTOP, H., SÖKMEN, A. (1997). Tüketicilerin Tüketicinin
Korunmasına ĠliĢkin Bilgi ve GörüĢlerin Saptanması. Standard. 36 (431), Kasım,
s.92-106.
BABAOĞUL, M., AYDINER, A., ERBERBER, M. (1999). Ġlköğretim Çağındaki
Çocukların
Ġçinde
Bulundukları
ĠletiĢim
Ortamlarının
Tüketici
SosyalleĢmelerine Etkisi. Standard Dergisi. 38 (456), Aralık, s.46-53.
Olarak
119
BAYRAKTAR, M. (1989). Tüketici Kararları ve Çevre. Standard Dergisi. 334.
Ekim, s.15-16.
BEATTY, S. E., TALPADE, S. (1994). Adolescent Ġnfluence in Family Decision
Making: A Replication with Extension. Journal of Consumer Research, 21(2),
September, 332-341. (ERSOY, F., ERSOY, S., DEMĠRCĠ, A. (2007). Çocukların
Tüketim DavranıĢlarına Anne-Babaların Etkisi. Üçüncü Sektör Kooperatifçilik
Dergisi. 42(1), s.86-102)‟den alınmıĢtır.
ÇAĞLAR, Ġ., KILIÇ, S. (2005) Pazarlama. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.Mesleki
ve Teknik Yayınlar Serisi.
CÜCELOĞLU, D. (1999). Ġnsan ve DavranıĢı. Psikolojinin Temel Kavramları.
Ġstanbul: Remzi Kitabevi.
DURSUN, Y. (1993). Gençlerin Tüketicilik Rolünü Kazanmaları. Doktora Tezi.
Erciyes Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Kayseri.
ECER, F. (1994). Tüketicinin Korunması Ve Tüketim Kooperatifleri, Karınca
Dergisi. 60(687), Mart, s.30–34.
EROĞLU, F. (1996). DavranıĢ Bilimleri. (3. Baskı). Ġstanbul: Beta Basım A.ġ.
ERSOY, F. (2001). Tüketici Eğitiminde Tüketici Haklarının Yeri Ve Önemi.
Standard Dergisi. 40(471). Mart, s.20-23.
120
ERSOY, F., ERSOY, S. (2004). Tüketici DavranıĢlarında Etkili Olan Bazı Faktörler.
Karınca Dergisi. Sayı:810. Haziran, s.10-13.
ERSOY, S. (2005). Ġlköğretim Öğrencilerinin Tüketici Eğitimine Yönelik Bilgi Ve
Tutum Düzeyleri. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Aile
Ekonomisi Ve Beslenme Anabilim Dalı. Ankara.
ERSOY, S., NAZĠK. M.H. (2006). Ergenlerde Tüketicilik Bilinç Düzeyi Üzerine Bir
Saha AraĢtırması. Selçuk Üniversitesi Dergisi. (16), s.313-328.
ERSOY, F., ERSOY, S., DEMĠRCĠ, A. (2007). Çocukların Tüketim DavranıĢlarına
Anne-Babaların Etkisi. Üçüncü Sektör Kooperatifçilik Dergisi. 42(1), s.86-102.
GÖNEN, E., HABLEMĠTOĞLU, ġ. (1992). Tüketici ve Çevre Bilinci. Standard
Dergisi.31(364), Nisan, s.36-37.
GÖNEN, E., ÖZGEN, Ö., BABEKOĞLU, Y., ve UFUK, H. (2001). Gençlerin
Tasarruf ve Tüketim DavranıĢları Üzerinde Bir AraĢtırma. Türkiye Sosyal
AraĢtırmalar Dergisi, 1: 179-204.
GÖNEN, E., ÖZMETE, E. (2004). Üniversite Öğrencilerinin Satın Almaya ĠliĢkin
Karar Verme Biçimleri. Standard Dergisi. 43(509), Mayıs. s.42–51.
121
HATĠPOĞLU, Z. (1993). Temel Pazarlama. Ġstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım
A.ġ.
HEKĠMCĠ, F. (2006). Tüketici
www.tupadem.hacettepe.edu.tr.
Bilincinin
Milli
Ekonomiye
Katkıları.
ĠSLAMOĞLU, H. (2006). Pazarlama Yönetimi. Ġstanbul: Beta Basım/Yayın.
JOHN, D.R. (1999). Consumer Socalization of Childen: A Retrospective Look at
Twenty-Five Years of Research. Journal of Consumer Research, (26), 183-213.
(ERSOY, F., ERSOY, S., DEMĠRCĠ, A. (2007). Çocukların Tüketim DavranıĢlarına
Anne-Babaların Etkisi. Üçüncü Sektör Kooperatifçilik Dergisi. 42(1), s.86102)‟den alınmıĢtır.
KARABULUT, M. (1985). Tüketici DavranıĢları. Ġstanbul: Ġstanbul Üniversitesi
ĠĢletme Fakültesi, Yayın No: 206.
KARALAR, R. (2006). Tüketici DavranıĢları. EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim
Fakültesi
Yayınları,
Anadolu
Üniversitesi
Yayın
No:
1688,
Açıköğretim Fakültesi Yayın No: 874.
KAVAS,
A., KATRĠNLĠ,
A.,
TĠMURCANDAY, Ö. (1995). Tüketici
DavranıĢları. EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
122
KILIÇ, S., GÖKSEL, A. (2004). Tüketici DavranıĢları: Ġndirim Kartlarının Tüketici
Satın Alma Karar Süreci Üzerindeki Etkisine Dair Ampirik Bir ÇalıĢma. Standard
Dergisi. 43 (509), Mayıs, s.59-70.
KORKMAZ, M. (2006). Tüketicilerin Tüketim DavranıĢları Ve Tüketim
Tercihlerine Etki Eden Faktörler.(Afyonkarahisar
Örneği). Yüksek Lisans Tezi.
Gazi Üniversitesi. Aile Bilimleri Ve Beslenme Anabilim Dalı. Ankara.
KÜÇÜKKÖSE,
ġ.
(2002).
Farklı
Öğrenim
Düzeyindeki
Tüketicilerin
Süpermarketlerden Gıda AlıĢveriĢlerinde Etkilendikleri Faktörler. Yüksek Lisans
Tezi. Gazi Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Aile Ekonomisi ve Beslenme
Anabilim Dalı. Ankara.
MC NEAL, J. (1979). Childeren as Consumers. Journal of the Academy of
Marketing Scienc, 7 (4), s.346-359.
MUCUK, Ġ. (1999). Pazarlama Ġlkeleri. (13. Baskı). Ġstanbul: Türkmen Kitabevi.
MOORE, R.L., MOSCHĠS, G.P. (1979). Role Perceptions in Adolescent Consumer
Learning. Home Economies Research Journal, 8, September, s, 66-74.
(AKDOĞAN, E., DURSUN, Y. (1994). Ortaokul Ve Lise Öğrencilerinin Tüketiciler
Olarak SosyalleĢmelerinde Televizyonun Etkisi. Erciyes Üniversitesi Ġ.Ġ.B.F
Dergisi.(11), Aralık, s.67-77)‟den alınmıĢtır.
123
MOSCHĠS, G.P. (1985). The Role of Family Communication in Consumer
Socualization of Children and Adolescents. Journal of Consumer Research, (11),
898-913. (ERSOY, F., ERSOY, S., DEMĠRCĠ, A. (2007). Çocukların Tüketim
DavranıĢlarına Anne-Babaların Etkisi. Üçüncü Sektör Kooperatifçilik Dergisi.
42(1), s.86-102‟den alınmıĢtır).
NAZĠK, H. (1999). Türkiye’de Tüketici Profili. T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,
Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müd. Yayını. No:55. Ankara.
NAZĠK, H. (2005). Çocuk Ve Tüketim. Bilim Ve Aklın Aydınlığında Eğitim. (6)
64-65, Haziran-Temmuz, s.1-4.
ODABAġI, Y., BARIġ, G. (2007). Tüketici DavranıĢları. Ġstanbul: Kapital Medya
Hizmetleri.
ÖZGEN, Ö. (1995). Tüketicinin SosyalleĢmesine YaĢam Dönemi YaklaĢımı.
Standard.34(402), Haziran, s.85-91.
ÖZGEN,Ö., UFUK, H. (1997). Tüketicilerin Ambalaj Tercihleri ve Çevreci
Pazarlama Ġlkelerini Algılamaları. Standard Dergisi. 36(432),Aralık, s.114-124.
PEKER, K. (2001). Anadolu‟da Tüketicinin Eğitim Ve Bilinçlendirilmesi. Standard
Dergisi. 40(470). ġubat, s.23-25.
124
SABUNCUOĞLU., Z. TÜZ, M. (2005). Örgütsel Psikoloji. Bursa: Alfa Aktüel
Basım Yayın Dağıtım.
SURLU, B. (2003). Tüketici ve Bilinçli AlıĢveriĢ. Standard Dergisi. 42, Ağustos,
s.86-91.
ġĠMġEK, M. A. (1990). Pazarlama Yönetimi. Adana: Çukurova Üniversitesi
Meslek Yüksek Okulu Basım Ünitesi.
TEK, Ö. B. (1999). Pazarlama Ġlkeleri. Ġstanbul: Beta Yayınları.
TEKĠN, V.N. (2006). Pazarlama Ġlkeleri. Politikalar- Stratejiler- Taktikler.
(1.Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
TENEKECĠOĞLU, T. (1994). Makro Pazarlama. (2. Baskı). Ġstanbul: Bilim
Teknik Yayınevi.
TÜKETĠCĠ HAKLARI KORUMA DERNEĞĠ YAYINI. (1998). Ankara: Temmuz,
s.10-13.
TOKOL, T. (1996). Pazarlama Yönetimi. (7. Basım). Bursa: Ceylan Matbaacılık.
YENER, M. (1988). Tüketici DavranıĢlarını Etkileyen Faktörler Ve Tüketici
DavranıĢları Ġle Ġlgili YapılmıĢ AraĢtırmalar. Standard Dergisi. 26(321), s.14–17.
125
YENER, M. (1990). Tüketici Eğitimi ve Aile Açısından Önemi. Standard dergisi.
29(346), Ekim, s.19-21.
YENER, M., ÖZTOP, H., SÖKMEN, A. (1997). Tüketicilerin, Tüketicinin
Korunmasına ĠliĢkin Bilgi Ve GörüĢlerin Saptanması. Standard Dergisi. Kasım.
YAMAN, G. (2002). Pazarlamada Tüketici Bilinci Ve Bilinçli Tüketici (Sakarya Ġli
Uygulaması). Yüksek Lisans Tezi. Sakarya Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Üretim Yönetimi Ve Pazarlama Bilim Dalı. Sakarya.
YÜKSELEN, C. (1998). Pazarlama Ġlkeleri-Yönetim. Ankara: Detay Yayın.
YÜKSELEN, C. (2003). Pazarlama Ġlkeleri. Ġstanbul: Beta Yayınları.
YÜKSEL, Ö. (2006). DavranıĢ Bilimleri. Ankara: Gazi Kitabevi.
WARD, S., WACKMAN, D.B., WARTELLA, E. (1997). How Children Learn to
Buy: The Development of Consumer Information Precessing Skillis. Beverly Hills,
CA: Soge Publcations. (BABAOĞUL, M., AYDINER, A., ERBERBER, M.
(1999). Ġlköğretim Çağındaki Çocukların Ġçinde Bulundukları ĠletiĢim Ortamlarının
Tüketici Olarak SosyalleĢmelerine Etkisi. Standard Dergisi. Aralık, 46-53)‟den
alınmıĢtır.
126
WĠLLĠAMS, J.W. (1970). A Gradient of thi Economic Concepts of Elementary
School Childen and Factors Associated with Cognition. Journal of Consumer
Affairs,4, Summer, 113-123. (ERSOY, S., NAZĠK. M.H. (2006). Ergenlerde
Tüketicilik Bilinç Düzeyi Üzerine Bir Saha AraĢtırması. Selçuk Üniversitesi
Dergisi. (16), s.313-328)‟den alınmıĢtır.
Ġnternet Kaynakları
http://www.gaziantephaber.org/default.asp?syf=haber_detay&haber_id=1350
www.tupadem.hacettepe.edu.tr/word/TÜKETİCİBİLİNCİNİNMİLLİEKONOMİYEKA
TKILARI.doc
127
Ek 1: Anket Formu
Bu araĢtırma, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü ĠĢletme Eğitimi Ana Bilim Dalı ĠĢletme Eğitimi Programı dâhilinde,
Yrd. Doç. Dr. Hüsniye ÖRS danıĢmanlığında yürütülmekte olan “Ġlköğretim Çağındaki Öğrencilerin Tüketicilik Bilinç Düzeyi”
konulu Yüksek Lisans Tezinin uygulama kısmı için, Ġlköğretim çağındaki öğrencilerin tüketicilik bilinç düzeyini belirlemeye
yönelik bir araĢtırmadır. Siz değerli öğrencilerin vereceği samimi cevaplar araĢtırmanın etkinliğini artıracaktır. Katılımızdan
dolayı teĢekkür ederim.
Zahide AKYÜZ
Yrd. Doç. Dr. Hüsniye ÖRS
Yüksek Lisans Öğrencisi
DanıĢman
YAġ
1.
( ) 11
( ) 12
( ) 13
( ) KIZ
( ) ERKEK
KAÇINCI SINIFTA OKUMAKTASINIZ?
3.
( )6
( )7
( )8
AĠLENĠN ORTALAMA AYLIK GELĠRĠ
( ) 400-600
( ) 801-1000
( ) 601-800
( ) 1001-1500
5.
( ) 15
CĠNSĠYET
2.
4.
( ) 14
( ) 1501+
AĠLENĠN EĞĠTĠM DURUMU
ANNE
6.
BABA
OKUR-YAZAR DEĞĠL
( )
( )
ĠLKÖĞRETĠM
( )
( )
LĠSE
( )
( )
ÜNĠVERSĠTE
( )
( )
LĠSANSÜSTÜ
( )
( )
HERHANGĠ BĠR ÜRÜN SATIN ALMADAN ÖNCE PĠYASA ARAġTIRMASI YAPIYOR MUSUNUZ?
( ) EVET
( ) HAYIR
(Bu soruya evet cevabını verdiyseniz 7. Sorudan devam ediniz. Hayır cevabını verdiyseniz 8. Soruya geçiniz).
7.
PĠYASA ARAġTIRMASI YAPIYORSANIZ NEDEN YAPIYORSUNUZ?
1.
BÜTÇEME UYGUN OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK ĠÇĠN
2.
ÇEġĠT VE MARKALARI KARġILAġTIRMAK ĠÇĠN
3.
TAKSĠTLĠ ALIġVERĠġ ĠMKÂNINI ARAġTIRMAK ĠÇĠN
4.
DĠĞER (BELĠRTĠNĠZ)
128
8.
ALIġVERĠġE ÇIKMADAN ÖNCE LĠSTE YAPAR MISINIZ?
( ) EVET
( ) HAYIR
(Bu soruya Evet cevabını verdiyseniz 9. Sorudan devam ediniz. Hayır cevabını verdiyseniz 10. Soruya geçiniz).
9.
ALIġVERĠġ LĠSTESĠ HAZIRLAMANIZDAKĠ EN ÖNEMLĠ NEDENLERĠNĠZ NELERDĠR?
1.
VAKĠT KAYBETMEMEK
2.
EKONOMĠK OLMAK
3.
ĠHTĠYAÇ DUYULAN BĠR ÜRÜNÜ UNUTMAMAK
4.
ALIġKANLIK
10. ALIġVERĠġĠ NASIL YAPARSINIZ?
1.
ÖNCEDEN HAZIRLADIĞIM LĠSTEYE GÖRE PLANLI OLARAK
2.
BÜTÇEME GÖRE ALIġVERĠġ YAPARIM
3.
ORTAMIN CAZĠBESĠNE GÖRE ALIġVERĠġ YAPARIM
4.
ĠNDĠRĠM VE KAMPANYALARI TAKĠP EDERĠM
5.
PLANSIZ ALIġVERĠġ YAPARIM.
11. BĠR ÜRÜN SATIN ALIRKEN AġAĞIDAKĠLERDEN HANGĠSĠ SĠZĠ ETKĠLER?
1.
FĠYAT
2.
KALĠTE
3.
MARKA
4.
ÜRÜNÜN ÖZELLĠĞĠ
5.
ĠHTĠYACA UYGUNLUK
6.
MODA OLUġU
7.
AMBALAJ
8.
DĠĞER (BELĠRTĠNĠZ)
12. BĠR ÜRÜNÜ SATIN ALMAYA KARAR VERMENĠZDE SĠZĠ EN ÇOK AġAĞIDAKĠLERDEN HANGĠSĠ
ETKĠLER?
1.
MEDYA
2.
ANNEM
3.
BABAM
4.
KARDEġĠM
5.
ARKADAġLARIM
13. ALIġVERĠġLERĠNĠZDE ALDIĞINIZ ÜRÜNÜN FĠYATI ĠLE YAZAR KASA FĠġĠNĠ KARġILAġTIRIR
MISINIZ?
( ) EVET
( ) HAYIR
129
14. TÜKETĠCĠNĠN ALDIĞI ÜRÜN HATALI VEYA EKSĠKSE DEĞĠġTĠRMEK YA DA ĠADE ETMEK ĠÇĠN
KAÇ GÜN ĠÇĠNDE SATICIYA BAġVURMALIDIR?
1.
15 GÜN
2.
20 GÜN
3.
25 GÜN
4.
30 GÜN
15. ÜRÜNLERĠN KULLANMA TALĠMATINDAKĠ UYARILARA DĠKKAT EDĠLDĠĞĠ HALDE SORUN
ÇIKIYORSA HAKKINI ARAMAK TÜKETĠCĠNĠN GÖREVĠ MĠDĠR?
( ) EVET
( ) HAYIR
16. GIDA MADDELERĠ SATIN ALIRKEN AMBALAJINA DĠKKAT EDER MĠSĠNĠZ?
( ) EVET
( ) HAYIR
( Bu soruya Evet cevabı verdiyseniz 17. Sorudan devam ediniz, Hayır cevabı verdiyseniz 18. Sorudan devam ediniz
17.
GIDA
MADDELERĠ
ĠÇĠN
HANGĠ
TÜR
AMBALAJIN
DAHA
SAĞLIKLI
OLDUĞUNU
DÜġÜNÜYORSUNUZ?
18.
1.
KARTON KUTU
2.
KESE KAĞIDI
3.
TETRA PAK KUTU
4.
TENEKE KUTU
5.
CAM ġĠġE
6.
PLASTĠK
BESLEYĠCĠ
DEĞERĠ
OLMADIĞINI
BĠLDĠĞĠNĠZ
HALDE
SADECE
REKLAMLARDAN
ETKĠLENDĠĞĠNĠZ ĠÇĠN SATIN ALDIĞINIZ GIDA MADDESĠ OLDU MU?
( ) EVET
( ) HAYIR
19. ALDIĞINIZ YĠYECEĞĠN BAYAT OLDUĞUNU ANLAYINCA NE YAPARSINIZ?
1.
ÇÖPE ATARIM
2.
HERHANGĠ BĠRġEY YAPMAM
3.
ALDIĞIM YERE GERĠ VERĠRĠM
4.
DĠĞER (BELĠRTĠNĠZ)
20. GĠYĠM ĠHTĠYAÇLARINIZI KENDĠNĠZ MĠ SATIN ALIYORSUNUZ?
( ) EVET
( ) HAYIR
( Bu soruya Evet cevabı verdiyseniz 21. Sorudan devam ediniz, Hayır cevabı verdiyseniz 24. Sorudan devam ediniz).
130
21. GĠYĠM EġYASINI EN ÇOK NEREDEN ALIRSINIZ?
1.
MAĞAZASIZ SATICILARDAN
2.
TANINMIġ MARKALI SATIġ YAPAN MAĞAZALARDAN
3.
BĠR KAÇ MARKALI ÜRÜNÜ BĠR ARADA SATAN MAĞAZALARDAN
4.
DĠĞER (BELĠRTĠNĠZ)
22. GĠYĠM EġYASI SATIN ALIRKEN NELERE DĠKKAT EDERSĠNĠZ?
1.
KALĠTE
2.
FĠYAT
3.
GÖRÜNÜM
4.
MODA OLUġU
5.
BĠLĠNEN BĠR MARKA OLMASI
6.
KULLANIM, BAKIM, TEMĠZLĠK VB ÖZELLĠKLER
23. GĠYĠM EġYASI SATIN ALMADAN ÖNCE KAÇ MAĞAZA GEZERSĠNĠZ?
1. BĠR
2. 2-3
3. 4-5
4. 6 ve YUKARI
24. HERHANGĠ BĠR ÜRÜN SATIN ALIRKEN AMBALAJINA DĠKKAT EDER MĠSĠNĠZ?
( ) EVET
( ) HAYIR
( Bu soruya Evet cevabı verdiyseniz 25. Sorudan devam ediniz. Hayır cevabı verdiyseniz 26. Sorudan devam ediniz).
25. BĠR ÜRÜN SATIN ALINIRKEN AMBALAJ MALZEMESĠNĠN HANGĠ ÖZELLĠĞĠNE DĠKKAT
EDĠLMELĠDĠR?
1. ÇEVRE DOSTU OLMASINA
2. DEPOZĠTOSUNUN OLMASINA
3. PLASTĠK VE/VEYA METAL OLMASINA
4. CAM, PORSELEN VE/VEYA KAĞIT/KARTON OLMASINA
5. GERĠ DÖNÜġÜMLÜ OLMASINA
6.EN AZ AMBALAJI OLMASINA
7. DĠĞER (BELĠRTĠNĠZ)
131
26. AġAĞIDAKĠ ĠFADELERE KATILIM DERECENĠZE GÖRE KUTULARA ĠġARET KOYUNUZ.
1=KESĠNLĠKLE KATILMIYORUM
2= KATILMIYORUM,
3= KARARSIZIM,
4=KATILIYORUM,
5= KESĠNLĠKLE KATILIYORUM
1
2
PARAMI NASIL HARCAYACAĞIMI ÖNCEDEN PLANLARIM.
BĠR ÜRÜNÜ SATIN ALMAYA KARAR VERMEDEN ÖNCE ÇEġĠTLĠ
MAĞAZALARI GEZERĠM.
ALIġVERĠġTE HER ZAMAN ĠNDĠRĠMDE OLAN ÜRÜNLER VE ĠNDĠRĠM
SEPETLERĠNE BAKARIM.
ALIġVERĠġTE HER ZAMAN PAZARLIK YAPARIM.
HARCADIĞIM PARANIN KAYDINI TUTARIM.
ĠHTĠYACIM OLMASA DA BĠR ġEY ALMAK HOġUMA GĠDER.
UCUZ OLMASI DURUMUNDA TAKLĠT ÜRÜNLERĠ ALMAYI TERCĠH
EDERĠM.
SATIN ALIRKEN ÜRÜNÜN BĠRĠM FĠYATINI HER ZAMAN ĠNCELERĠM.
AÇIKTA SATILAN GIDA MADDELERĠNĠ SATIN ALMAM.
GIDA ÜRÜNLERĠ SATIN ALIRKEN ÜRETĠM VE SON KULLANMA TARĠHĠNE
BAKARIM.
GIDA ÜRÜNLERĠ SATIN ALIRKEN TSE DAMGASININ OLUP OLMADIĞINA
BAKARIM.
GIDA ÜRÜNLERĠ SATIN ALIRKEN ĠÇĠNDE KATKI MADDELERĠ
BULUNANLARI TERCĠH ETMEM.
MEġRUBAT SATIN ALIRKEN ġĠġESĠ ĠADE EDĠLEBĠLĠR OLANLARI TERCĠH
EDERĠM.
DĠĞER ÜRÜNLERE GÖRE PAHALI OLSA DA AMBALAJI “ÇEVRE DOSTU”
OLDUĞU ĠÇĠN BĠR ÜRÜNÜ SATIN ALIRIM.
AMBALAJ ÜZERĠNDEKĠ ETĠKET BĠLGĠLERĠ EKSĠK VE YETERSĠZ ĠSE
ÜRÜNÜ SATIN ALMAM.
KATKILARINIZ ĠÇĠN TEġEKKÜR EDERĠZ. DERSLERĠNĠZDE BAġARILAR.
3
4
5
Download