haftalık bülten 30 Eylül 2013 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
30
Eylül 2013
Ecicek
Geçen haftanın özeti
TCMB yılsonu enflasyon tahminini revize edecek. Denizli’de
konuşan TCMB Başkanı Erdem Başçı, TL’deki değer kaybının
enflasyonist etkisine bağlı olarak, yılsonu enflasyon oranı
tahmininde yukarı doğru revizyon yapılacağının sinyalini verdi.
Başçı, Orta Vadeli Program’da yer alacak yeni tahminin, şimdiki
%6.2 oranıyla, TCMB Beklenti Anketine göre %7.4 olan enflasyon
beklentisinin arasında yer alacağını söyledi. Buna karşı biz, %7.8
olan yılsonu enflasyon tahminimizi koruyoruz.
Şu ana kadar uygulanan parasal sıkılaştırmanın yeterli olduğu
görüşünü savunan Başçı, daha fazla sıkılaştırmanın ancak
enflasyon görünümüne yönelik tehditler belirginleşirse söz konusu
olabileceğini ifade etti. Kısa vadede faizlerde değişiklik
olmayacağını vurgulayan Başçı, enflasyon görünümü orta vadeli
hedeflerle tutarlı hale gelene kadar, para politikasında ihtiyatlı
duruşun korunacağını tekrarladı. Başçı ayrıca, döviz kurundaki
sert dalgalanmaları yumuşatmak ve piyasaya döviz likiditesi
sağlamak üzere, Banka’nın döviz rezervlerini kullanabileceğini;
ancak yakın zamanda bu doğrultuda bir ROK ya da döviz ZK
ayarlaması yapılmasını beklemediğini bildirdi.
Eylül’de reel efektif döviz kurunun 110 seviyesinin altına gelmesini
beklediklerini ifade eden Başçı, bu sonucun TL’de aşırı değer kaybı
anlamına geldiğini belirtti. Bu durumda liranın piyasa dinamikleri
içerisinde değer kazanacağını ifade eden Başçı, daha önce 1.92
olarak ifade ettiği yılsonu USD/TL seviyesinin piyasaya bu
doğrultuda yön gösterdiğini söyledi.
Başçı, Eylül ayı Fed toplantısının ardından küresel belirsizliklerin
azaldığını da söyledi. Dahası, Fed’in tahvil alımlarını azaltması
beklentisinin piyasalar tarafından fiyatlandığını ifade eden Başçı,
bu süreç önümüzdeki Fed toplantısında başlasa bile piyasa
üzerinde bir etkisinin olmayacağını iddia etti. Bize göre ise, Fed
kararına dair belirsizlikler ortadan kalkmış değil; bu da yeni bir
yeniden fiyatlama dalgası görebileceğimiz anlamına geliyor. Dış
finansman koşullarında bozulmaya işaret edecek böyle bir
durumda, artan cari işlemler açığı ve yüksek dış borç seviyesinin
kırılganlık yaratacağını ve kur üzerindeki değer kaybı baskılarını
şiddetlendireceğini düşünüyoruz.
PPK Türk lirası likidite politikasında öngörülebilirliği
vurguladı. 17 Eylül tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantına
özetine göre, enerji fiyatlarındaki baz etkilerinin olumluya dönmesi
ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak, yıllık
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Deniz Çiçek
+(90) 212 318 5086
[email protected]
Gökçe Çelik
+(90) 212 318 5096
[email protected]
haftalık bülten
enflasyon Ağustos’ta %8.17 seviyesine düştü. Temel enflasyon göstergeleri ise,
Türk lirasındaki değer kaybına bağlı olarak sınırlı bir oranda yükseldi. Kurul,
önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmeye devam edeceğini, temel enflasyon
göstergelerinin ise bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceğini belirtti.
Toplantı özetine göre, ikinci çeyrek GSYH büyümesi beklenende güçlü bir artış
sergiledi; iç talep ve ihracat da ılımlı büyüme eğilimini koruyor. Ayrıca, dış ticaret
ve cari işlemler dengesine dair gelişmeler öngörüler doğrultusunda
gerçekleşiyor. Sermaye akımlarındaki zayıflamanın ve TCMB’nin politikalarının
etkisiyle önümüzdeki dönemde kredi büyüme hızlarının kademeli olarak daha
makul düzeylere geleceğini öngören Kurul; bu doğrultuda, altın ticareti hariç
tutulduğunda, cari işlemler açığındaki kademeli iyileşme eğiliminin süreceği
öngörüsünde bulundu.
Politika tedbirleri konusunda, Kurul Türk lirası Likidite politikasındaki
öngörülebilirliği arttırmanın önemini vurguladı. Son dönemde finansal
piyasalarda gözlenen dalgalanmaların, daha çok yeniden fiyatlama etkisini
yansıttığını iddia eden Kurul; faiz belirsizliğini azaltma stratejisinin, ekonominin
iktisadi temellerden kaynaklanmayan olumsuz bir döngüye sürüklenmesini
engelleme konusunda, önemli katkı yaptığını ifade etti. Kurul, bunun
sonucunda, küresel faiz oranları ile yurt içi faiz oranları arasındaki ilişkinin büyük
ölçüde zayıfladığını; piyasa faizlerinin, olması gerektiği gibi, daha çok yurt içi
makroekonomik gelişmelere duyarlı hale geldiğini söyledi. Son olarak, küresel
ekonomideki kırılganlıkların sürdüğünü belirten Kurul, TCMB’nin Türk lirası
likidite kompozisyonunda gereken ayarlamaları yapmaya devam edeceğini
söyledi.
Ekonomik aktivitedeki toparlanma 3. çeyrekte devam ediyor. Kapasite
kullanım oranı Eylül’de %75.4 oldu. Oran, geçen yılın aynı ayında %74
düzeyindeydi. Mevsim etkisinden arındırılmış oran ise, art arda dördüncü ayında
%74.9 oldu.
Kapasite kullanımı gibi, reel sektör güven endeksi de Eylül’de artış gösterdi. Bir
önceki seneye göre 5.4 puan artan endeks, 108.5’e geldi. Dahası, mevsim
etkilerinden arındırılmış endeks de aylık, 2.3 puanlık artışla 108.5 oldu. Bu, Mart
ayının ardından bu sene görünen en yüksek ikinci değer.
Bu verileri, Temmuz’da güçlü gelen sanayi üretimi büyümesiyle birlikte
değerlendirince, ekonomik aktivitedeki toparlanmanın 3. çeyrekte devam ettiği
sonucunu çıkartıyoruz. Bu da, %4 olan yılsonu GSYH büyümesi tahminimizle
tutarlı bir sonuç.
haftalık bülten
Önümüzdeki Haftaya Bakış
Veri gündeminin başında Perşembe günü yayımlanacak Eylül ayı
enflasyonu var. Aylık tüketici fiyatları enflasyonunun %0.62 olmasını bekliyoruz
(piyasa beklentisi: %0.65). Bu sonuçla, yıllık enflasyonu Ağustos’taki %8.17
seviyesinden %7.72’ye gerileyecek. Enflasyondaki aşağı doğru trend Ekim’de
de devam edecek. Daha sonra ise, baz etkilerinin destekleyici olmaması
sebebiyle trendin sürmesini beklemiyoruz. Yılsonu enflasyon beklentimiz ise,
TCMB’nin tahmini olan %6.2’nin bir hayli üzerinde, %7.8 düzeyinde. Zaten
hatırlanacağı üzere, Başkan Başçı Ekim sonunda yayımlanacak olan enflasyon
raporunda TCMB’nin tahmininde revizyon yapacağını belirtmişti.
Ağustos ayı dış ticaret verileri bugün açıklanacak. Aylık dış ticaret açığının
geçen yılın aynı ayına göre %25 oranında genişleyerek, 7.5 milyar dolar
olmasını bekliyoruz. Piyasa beklentisi ise bizim tahminimizi biraz üzerinde, 8.3
milyar dolar düzeyinde. Tahminimizin gerçekleşmesi durumunda, 12 ay birikimli
açık, Temmuz ayındaki 93.4 milyar düzeyinden 95 milyar dolara gelecek.
Sıkılaşan küresel likidite koşulları altında, genişleyen dış ticaret açığının TL cinsi
varlıklar üzerinde olumsuz etki yapacağını düşünüyoruz.
Bu haftanın veri gündeminde ayrıca, yarın yayımlanacak olan Eylül ayı PMI,
TİM ihracat ve İTO İstanbul enflasyonu verileri bulunuyor.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri
yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve
getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere
dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu
rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download