Ekonomi II 22.Uluslararası Ticaret Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK’in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 22.Uluslararası Ticaret • Uluslararası ekonomi, uluslararası ticaret ve uluslararası finans diye iki ana bölüme ayrılır. • Uluslararası ticaret, dış ticaret diye de adlandırılır ve ülkelerarası ticaretin avantajlarını, bu avantajlara rağmen dış ticareti kısıtlayıcı politikaların uygulama nedenleri ve özellikle 2.Dünya Savaşı’ndan sonra dış ticaretin serbestleştirilmesi yönünde gösterilen çabaları inceler. • Uluslararası finans ise, dış ticaretin parasal yönünü ve bu çerçevede ödemeler dengesi ve döviz kuru konularını inceler. 3 22.1.Ülkeler Neden Birbirleriyle Ticaret Yapar? • Ülkelerin mal ve hizmet üretimi için sahip oldukları kaynaklar nicelik ve nitelik yönlerinden farklılıklar gösterir. • Bu farklılıklar dolayısıyla her ülke, diğer ülkeler göre bazı malları nispeten ucuza, diğer bazı malları ise nispeten pahalıya üretilir; bazı malları ise hiç üretemez. • Ülkelerin nispeten ucuza üretebilecekleri malları üretip bunların bir kısmını ihraç etmeleri, karşılığında pahalıya üretebilecekleri malları üretmeyip, bunları nispeten daha ucuza üretebilecek başka ülkelerden satın almaları, onlara önemli kazançlar sağlar ve onların refah düzeylerini artırır. 4 22.1.Ülkeler Neden Birbirleriyle Ticaret Yapar? • Bu önemli teorinin öncüsü, Adam Smith (1723-1790) tarafından geliştirilen Mutlak Üstünlük Teorisi’dir. • David Ricardo’nun karşılaştırmalı üstünlükler teorisinden sonra dış ticaret ile ilgili başka teoriler de geliştirilmiştir. 5 22.1.Ülkeler Neden Birbirleriyle Ticaret Yapar? • Ülkelerin dış ticaretten nasıl kazançlar sağladıklarını açıklayan en önemli teori Klasik ekonomistlerden David Ricardo (1772-1823) tarafından geliştirilen Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’dir. 6 22.2.1.Mutlak Üstünlükler Teorisi • Adam Smith, serbest ticareti savunmuş ve bu amaçla mutlak üstünlükler teorisini ortaya koymuştur. • Kendisinden önce Merkantilistlerin dış ticaret konusundaki görüşleri revaçtaydı. • Merkantilistlere göre, ülkelerin gücü sahip oldukları altın ve gümüş rezervlerine bağlıydı. • Ülkeler altın ve gümüş rezervlerini arttırabilmek için ihracatı teşvik etmeleri, ithalatı kısıtlamaları gerekmekteydi. 7 22.2.1.Mutlak Üstünlükler Teorisi • Bu suretle dış ticaret fazlalık yaratacak, ülkeye giren altın ve gümüş paralar, ülkeden çıkan altın ve gümüş paralar, ülkeden çıkan altın ve gümüş paralardan daha fazla olacak ve ülkenin altın ve gümüş rezervleri artacağından ülke daha güçlü olacaktır. • Adam Smith bu görüşe karşı çıkmış, ülkelerin dış ticaretten kazançlı çıkabilmeleri için ihracat kadar ithalatın da serbest olması gerektiğini savunmuştur. • Serbest dış ticareti savunan Adam Smith’in mutlak üstünlük teorisini bir örnekle açıklayalım. 8 22.2.1.Mutlak Üstünlükler Teorisi • İki ülke ele alalım, bunlar, Amerika ve İngiltere olsun. • Bu iki ülke ile ilgili şu varsayımlarda bulunalım. 1. Bu iki ülkede buğday ve kumaş olmak üzere yalnızca iki mal üretilmektedir. 2.Bu iki malın üretimi kullanılacak emek miktarına (işçi sayısına) bağlıdır; 3.Amerika’da 100 birim iş gücü, İngiltere’de ise 80 birim iş gücü bulunmaktadır. 4.Amerika’da 1 birim iş gücü ile 12 birim buğday veya 2 birim kumaş üretebilmektedir. Dolayısıyla Amerika’da buğday ile kumaş arasındaki değişim oranı 12 buğday=2 kumaş veya 6 buğday=1 kumaş şeklindedir. 9 22.2.1.Mutlak Üstünlükler Teorisi 5. İngiltere’de buğday ile kumaş arasındaki değişim oranı 6 birim buğday veya 5 birim kumaş üretebilmektedir, 6. İngiltere’de 1 birim iş gücü ile 6 birim buğday veya 5 birim kumaş üretilebilmektedir. 7. İngiltere’de buğday ile kumaş arasındaki değişim oranı 6 buğday=5 kumaş veya 1,2 buğday=1 kumaş şeklindedir. 8. İki ülke arasındaki ticaret yapılmadan önce, Amerika’da ve İngiltere’de emek gücünün %70’i buğday üretiminde, %30’u da kumaş üretiminde kullanılmaktadır. 9. Bu varsayımlar altında, Amerika ve İngiltere’de ne miktarlarda buğday ve kumaş üretilip tüketilmektedir? 10 22.2.1.Mutlak Üstünlükler Teorisi Tablo 22.1.Amerika ve İngiltere’de Bir Birim İş Gücünün Üretebileceği Buğday veya Kumaş Miktarları Amerika Buğday 12 birim Kumaş 2 birim İngiltere 6 birim 5 birim Tablo 22.2.Dış Ticaretten Önce Amerika ve İngiltere’de Üretilen Buğday ve Kumaş Miktarları Amerika İngiltere Toplam Buğday 70x12=840 56x6=336 1176 Kumaş 30x2=60 24x5=120 180 • Tablo 22.1’den de görüleceği gibi Amerika’da bir birim iş gücü 12 birim buğday üretebilirken İngiltere’de bir birim iş gücü ancak 6 birim buğday üretebilmektedir. • Buğday üretimi, Amerika’da İngiltere’ye göre daha verimli bir şekilde yapılmaktadır; buğday üretiminde Amerika’nın İngiltere’ye göre mutlak bir üstünlüğü vardır. 11 22.2.1.Mutlak Üstünlükler Teorisi • Kumaş üretimine gelince, Amerika’da bir birim işgücü 2 birim kumaş üretebilirken, İngiltere’de bir birim iş gücü 5 birim kumaş üretebilmektedir. • Kumaş üretimi, İngiltere’de Amerika’dan daha verimli bir şekilde yapılmaktadır; kumaş üretiminde İngiltere’nin Amerika’ya göre mutlak üstünlüğü vardır. • O zaman, Amerika buğday üretiminde, İngiltere de kumaş üretiminde uzmanlaşıp, mutlak üstünlüğe sahip oldukları ürünü üretir ve birbiri ile ticaret yaparlarsa her iki ülke de bu ticaretten kazançlı çıkar. 12 22.1.2.Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi • Dış ticaretin ülkelere kazançlar sağlayabilmesi için ülkelerin ihraç edecekleri ürün veya ürünlerden mutlak üstünlüğe sahip olmaları gerekmez. • David Ricardo, dış ticaret için mutlak üstünlüğün değil, karşılaştırmalı üstünlüğün gerekli olduğunu ortaya koyduğu karşılaştırmalı üstünlük teorisini geliştirmiştir. • Ricardo’nun karşılaştırmalı üstünlükler teorisini anlayabilmek için yine aynı örneği ele alalım. Tablo 22.5.Amerika ve İngiltere’de Bir Birim Emeğin Üretebileceği Buğday veya Kumaş Miktarları Buğday Kumaş Amerika 12 birim 6 birim İngiltere 4 birim 5 birim 13 22.2.1. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi • Tablo 22.5’de görüleceği gibi Amerika’da bir birim işgücü, İngiltere’deki bir birim işgücüne göre hem buğday üretiminde hem de kumaş üretiminde daha verimlidir, • Amerika, her iki malın üretiminde de, mutlak üstünlüğe sahiptir. • Fakat Amerika’da buğday ile kumaş arasındaki değişim oranı 12 buğday=6 kumaş veya 2 buğday=1 kumaş (2/1=2) iken İngiltere’de bu oran 4 buğday=5 kumaş (4/5=0,8) olup Amerika için bulunan orandan farklıdır. • İki ülke için buğday/kumaş oranlarını ele aldığımızda, Amerika için bulduğumuz 2 oranı İngiltere için bulduğumuz 0,8 oranından büyüktür. 14 22.2.1. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi • Dolayısıyla Amerika kumaş üretimine göre buğday üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. • Şimdi, iki ülke için kumaş/buğday oranlarını bulalım. • Amerika için bu oran 6 kumaş=12 buğday (6/12=0,5), İngiltere için ise 5 kumaş=4 buğday (5/4=1,25) şeklindedir. • 1,25>0,5 olduğu için buğday üretimine göre kumaş üretiminde İngiltere daha iyi durumdadır ve kumaş üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. • Yine, Amerika’da 100, İngiltere’de 80 birim iş gücünün bulunduğunu, Amerika ve İngiltere’de iş gücünün %70’inin buğday üretiminde, %30’unun da kumaş üretiminde kullanıldığını varsayalım. • O zaman, dış ticaret öncesinde Amerika ve İngiltere’nin üretebileceği buğday ve kumaş miktarları Tablo 22.6’da gösterildiği gibi olur. 15 22.2.1. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi Tablo 22.6.Dış Ticaretten Önce Amerika ve İngiltere’de Üretilen Buğday ve Kumaş Miktarları Amerika İngiltere Toplam Buğday 70x12=840 56x4=224 1064 Kumaş 30x6=180 24x5=120 300 • Karşılaştırmalı üstünlükler teorisine göre de, uzmanlaşma ve dış ticaretin her iki ülkeye yararlı olabilmesi için dış ticaret hadlerinin (uluslararası değişim oranının) iç ticaret değişim oranları arasında bir yerde olması gerekmektedir. • Dış ticaret haddinin bu ikisi arasında ve 1,5 buğday=1 kumaş şeklinde olduğunu ve İngiltere’nin üreteceği 80x5=400 birim kumaşın 200 birimini Amerika’ya ihraç edip karşılığında 200x1,5=300 birim buğday ithal ettiğini varsayalım. 16 22.2.1. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi • Tablo 22.7’den görüleceği gibi, Amerika’nın buğday üretiminde, İngiltere’nin de kumaş üretiminde uzmanlaşıp ticaret yapması sonucu, üretilecek buğday ve kumaş miktarları, dolayısıyla da ticaretten sonra bu iki ülkenin sahip olup tüketebileceği buğday ve kumaş miktarları daha fazla olacaktır. • Böylece, iki ülkenin de refah düzeyi artacaktır. Tablo 22.7.Uzmanlaşma ve Ticaretten sonra Amerika ve İngiltere’nin sahip olacağı buğday ve kumaş miktarları Buğday Kumaş Amerika 900 200 (İngiltere’nin ihracatı, Amerika’nın ithalatı) İngiltere 300 (Amerika’nın ihracatı, İngiltere’nin ithalatı) 200 17 22.1.3.Heckscher-Ohlin (Faktör Donanım) Teorisi • İsveçli ekonomistlerden Eli Heckscher ve Bertil Ohlin tarafından geliştirilen bu teori, Ricardo’nun karşılaştırmalı üstünlük teorisini daha da geliştirmekte ve karşılaştırmalı üstünlüğün temelinde, ülkelerin sahip oldukları üretim faktörlerin bolluğunun yattığını belirtmektedir. • Her ülke, diğer ülkelere göre, nispeten hangi üretim faktörlerine daha fazla sahipse, o üretim faktörlerinin fiyatları nispeten daha ucuz ve dolayısıyla, o üretim faktörlerinin daha bol miktarlarda kullanıldığı malların üretim maliyetleri de nispeten daha düşük olacaktır. • Böylece, göreli olarak bol miktarda bulunan faktörlerin daha çok kullanıldığı mallar nispeten ucuz, az miktarda bulunan faktörlerin daha çok kullanıldığı mallar ise nispeten pahalı olacaktır. 18 22.1.4.Diğer Bazı Teoriler 1.Daha fazla rekabet • Dış ticarete kapalı veya çok düşük düzeyde dış ticaret yapan ülkelerde, bir çok sanayi dalında sınırlı sayıdaki firmalar birbiriyle anlaşarak rekabete girmeyecek, genelde pahalı ve kalitesiz mal üretileceklerdir. • Bir ülke dış ticarete ne kadar ağırlık verirse, yabancı firmaların rekabetine o derece açık olacak ve yerli firmalar daha ucuz ve daha kaliteli mallar üretmeye zorlanacaktır. • Türkiye, 1960-80 döneminde, dış ticareti kısıtlayıcı ithal ikamesine dayalı sanayileşme modelini uygulamış ve Türk sanayi genelde pahalı ve kalitesiz mallar üretmiştir. 19 22.1.4.Diğer Bazı Teoriler 1.Daha fazla rekabet • 1980’dan sonra, Türkiye bu modeli değiştirmiş ve dış ticareti teşvik eden ihracata yönelik sanayileşme modeline ağırlık vermiştir. • İthal malları ile rekabet, Türk sanayicilerini daha ucuz ve kaliteli mallar üretmeye zorlamıştır. • Sovyetler Birliği, ideolojik nedenlerle, otarşiyi (kendi kendine yeterliliği) benimsemiş ve özellikle kapitalist batı ülkeleriyle ticaret yapmaktan çekinmiştir. 20 22.1.4.Diğer Bazı Teoriler 2.Ölçek ekonomilerinden yararlanma daha fazla • Ölçek ekonomileri, üretim ölçeği arttıkça birim maliyetlerin düştüğünü ifade eder. • Bir çok sanayi dalında, daha ucuza üretebilmek için daha büyük ölçeklerde üretim yapmaya, daha büyük ölçeklerde üretim yapabilmek için de daha büyük pazarlara ihtiyaç vardır. • İç pazarların yetersiz olduğu durumlarda, dış pazarlar ölçek ekonomilerinin yararlanabilme olanakları oluştururlar. • Bu nedenle küçük ülkeler, büyük ülkelere göre dış ticarete daha fazla gereksinim duyarlar. Çünkü… • Teknolojik gelişmeler ölçek ekonomilerinin boyutlarını ve boyutlarını ve dolayısıyla piyasalarda yoğunlaşmayı arttırır. 21 22.1.4.Diğer Bazı Teoriler 3.Daha fazla mal ve hizmet çeşidi • Dış ticaret dolayısıyla tüketiciler daha fazla mal ve hizmet çeşidi arasından seçim yapma olanağına kavuşurlar. • Bu da değişik tüketici zevklerinin tatminine ve insanların refahına katkıda bulunur. 22 22.2.Dış Ticareti Kısıtlayıcı Uygulamalar 22.2.1.Gümrük Tarifeleri • İthal veya ihraç edilen mallar üzerine konan vergilerdir, gümrük tarifeleri olarak da adlandırılır. • Çünkü hangi ithal mallarına ne kadar ithal vergisinin konduğunun listeler halinde belirtilir. • İthal edilen mallara vergi konmasının nedenleri; 1.Devletin vergiler sayesinde gelir elde etmesi 2.Yerli üreticilerin koruması 3.Döviz giderlerini azaltması • İki şekilde olabilir; Spesifik (belirli) ve Ad valorem (yüzde) 23 22.2.Dış Ticareti Kısıtlayıcı Uygulamalar • Spesifik; ithal edilecek mallardan alınacak gümrük vergileri belirli miktarlardadır. ▫ Örneğin; 72 ekran bir televizyon için gümrük tarifesi 200 TL olabilir. • Ad valorem; gümrük tarifeleri ithal edilecek malların değerlerinin belli bir yüzdesi kadardır. ▫ Örneğin; ithal edilecek 72 ekran bir televizyonun değeri 950 TL, gümrük tarifesi de %30 ise, o zaman bu televizyondan alınacak gümrük vergisi 95x0,3=285 TL olur. 24 22.2.Dış Ticareti Kısıtlayıcı Uygulamalar • Eğer P2=150 ise, Malın ithal fiyatı P0=100 TL olunca, talep 200 olur, 130 adet ithal edilir. • Eğer ithal mal üzerine %25 vergi konur ise, Q1=100 adet mal üretip, talep miktarı 150 olur, 50 adet ithal edilir. 25 22.2.2.İthalat Kotaları • Hükümet, bir yıl gibi belli bir süre içinde ithal edilecek bazı mallar için miktar veya değer olarak sınırlandırmalar getirebilir. • Bunlar ithalat kotaları olarak adlandırılır. Bunlar ithalat kotaları, global kota, tahsisli kota veya gümrük tarifesi kotası şeklinde olabilir. • Global kota:İthal edilecek ülke sınırlandırması getirmez. • Tahsisli kota: Kişiler ithalat için izin talep eder, belirli kriterler içerisinde kota kişilere dağıtılır. • Gümrük tarife kotası: Belli bir miktar veya değere kadar, hiç vergi alınmaz, bu sınırdan sonra yükseltilmiş gümrük tarifesi uygulanır. 26 22.2.3.İthalat Yasakları • Bazı malların ithalatına izin verilmemesidir. • Genelde gelişmekte olan ülkelerde görülür. • Döviz yetersizliği ve ithalat ikamesi yoluyla sanayileşme modeli uygulayan ülkelerin yerli üretimi desteklemek amacıyla bu yasağı koyarlar. • Dış ticareti kısıtlayıcı politikalar içinde en olumsuzudur. • Çünkü, insanlar çok arzu ettikleri, karşılığında büyük paralar ödemeye razı oldukları halde bu malları ithal edip tüketememektedirler. 27 22.3. Dış Ticaret Kısıtlamaları Lehinde ve Aleyhinde Görüşler 1. “Yeni Doğan Sanayi” Gerekçesi: • Gelişmekte olan ülkeler yeni kurulan sanayilerini gelişmiş ülkelerin deneyimli sanayilerine karşı korumak için çoğu zaman, ithalat yasaklarını da içeren, dış ticareti kısıtlayıcı uygulamalara ağırlık verir. • Yeni Doğan Sanayi (Infant Industry), bir bebeğin annebaba korunmasına gereksimi vardır tezine dayanır. • Eleştiri; yeni kurulan bir sanayiye bebek muamelesi yapılırsa, büyümez, pahalı, kalitesiz mallar üretmeye devam eder. 28 22.3. Dış Ticaret Kısıtlamaları Lehinde ve Aleyhinde Görüşler 2. “Ulusal Güvenlik” Gerekçesi: • Özellikle gelişmiş olan ülkeler, ulusal savunmada dışa bağımlı olmak istemezler, savunma sanayilerini ve buna bağlı diğer bazı sanayilerini korumak için askeri araç, gereç, mühimmat ve girdi sağlayan ürünlerin ithalatına kısıtlama getirebilirler. 3. “İstihdamın Korunması” Gerekçesi: • Gelişmekte olan ülkelerin ucuz emek istihdam etmek suretiyle bazı sanayi ürünlerini ucuza üretip bunları gelişmiş ülkelere ihraç etmeleri o sanayi dalları için bir tehdit oluşturur. • Gelişmiş ülkelerde bu mallar ile rekabet edemeyen yerli üreticilerden bazıları üretimlerini azaltmak veya durdurmak zorunda kalırlar. Bu da o sektörlerde işsizlik anlamına gelir. 29 22.3. Dış Ticaret Kısıtlamaları Lehinde ve Aleyhinde Görüşler 4. “Ödemeler Dengesindeki Açıkların Kapatılması” Gerekçesi: • Gelişmekte olan ülkeler, mal ve hizmet ticaretini kapsayan cari işlemler dengesinde, genellikle açık verirler. • Cari işlemler açığı döviz yetersizliği anlamına gelir. • Cari işlemler açığı veren ülkeler açığı bu açığı döviz yetersizliği anlamına gelir. • Cari işlemler açığı veren ülkeler bu açığı dış borç veya yabancı yatırımlar ile kapatmaya çalışırlar. • Hükümetler, döviz açıklarını dış borç veya yabancı yatırımlar ile kapatamıyorlarsa ya da bu şekilde kapatmak istemiyorlarsa, o zaman ithalatı kısmak suretiyle döviz gereksinimlerini azaltmayı deneyebilirler. 30 22.4. Dış Ticaretin Serbestleşmesi Çabaları • 1929 yılından 1939 yılına kadar süren Büyük Ekonomik Kriz esnasında korumacılık ve ithalat kısıtlamaları arttı ve bu durum Kriz’in daha da derinleşmesine neden olur. • İkinci Dünya savaşından sonra, aynı hataya düşülmemesi ve dış ticaretin sağlayacağı kazançlardan maksimum düzeyde yararlanılması için dış ticaretin serbestleşmesi çabaları başladı ve günümüzde bu çabalar hala devam etmektedir. • Dış ticaretin serbestleşmesi konusu uluslararası ve bölgesel düzeyde ele alınmalıdır. 31 22.4.Uluslararası Düzeydeki Gelişmeler • Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT): İkinci Dünya Savaşının sonlarına doğru, Müttefik Güçler Amerika’da Bretton Woods’ta bir konferans düzenlediler. • Savaş sonrası Avrupa’nın yeniden inşası için kısaca Dünya Bankası (World Bank) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) kurulmasına karar verdiler. • Dış ticaretin serbestleşmesi ve ticaret politikası uyuşmazlıklarının giderilmesi için GATT adı verilen bu anlaşmanın irtibat bürosu İsviçre'nin Cenevre kentindeydi. İlkeleri; 1)Ayrımcılığın yapılmaması, 2)Kotaların kaldırılması, 3)Gümrük tarifelerin karşılıklı anlaşmalarla indirilmesi 32 22.4.Uluslararası Düzeydeki Gelişmeler • Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ): GATT’ın devamı olarak kurulmuş 1 Temmuz 1995 tarihinde faaliyete başlamıştır. • Serbest Ticaret Bölgesi: İki veya daha fazla ülke bir araya gelip başka ülkelere uyguladıkları gümrük tarifelerini aynen korurken, birbirinden ithal ettikleri mallarda kotalar ve gümrük tarifeleri dahil hiçbir kısıtlama koymamama anlaşması yapıyorlarsa buna serbest ticaret bölgesi (free trade area) denir. EFTA, NAFTA örnekleri gibi. • Gümrük Birliği: Serbest ticaretten farklı olarak, üye ülkelerin üye olmayan ülkelere karşı aynı gümrük tarifelerini uygulamalarıdır. Bu durumda serbest ticaret bölgesi gibi ticaretin saptırılması söz konusu değildir. 33 22.4.Uluslararası Düzeydeki Gelişmeler • Ortak Pazar: Gümrük birliğindeki anlaşmalara ek olarak, üye ülkeler arasında emek ve sermaye gibi bütün üretim faktörlerinin dolaşımının serbest olacağı anlaşması vardır. AB’ne giden yolda, ikinci aşamadır. • Ekonomik Birlik:Ortak pazardan sonraki aşama ekonomik birlik olup, bu aşamada mal, hizmet ve üretim faktörlerinin üye ülkeler arasında serbestçe dolaşabilmesinin yanı sıra üye ülkelerin maliye, para ve sosyo-ekonomik politikalarını da birleştirmesi söz konusudur. • AB, 1957 Roma Anlaşması ile oluşturuldu ve 3 Ekim 2005 tarihinde AB ile Türkiye arasında müzakereler için çerçeve anlaşması imzalandı. 34 İletişim Bilgilerim: Doç.Dr.Tufan BAL Süleyman Demirel Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü ISPARTA [email protected] http://kisisel.sdu.edu.tr/akademik/tufanbal