16 Mayıs 2014 TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Merkezi yönetim bütçesi ağırlıklı olarak SGK açık finansmanı, personel giderleri ve BOTAŞ borç verme kalemindeki artışın etkisiyle bu yıl Nisan ayında 2.7 milyar lira açık verirken, yıl sonu için öngörülen 33.3 milyar liralık açık hedefinin aşılması beklenmiyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre, bütçe Nisan'da 2.7 milyar lira açık verirken, faiz dışı fazla (FDF) 1.1 milyar lira oldu. Geçen yıl aynı ayda bütçe 595 milyon lira fazla vermiş, FDF ise 3.7 milyar lira olmuştu. Nisan'da bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23.1 artarak 36.8 milyar lira olurken, gelirler yüzde 11.7 artarak 34.1 milyar lira oldu. Nisan'da cari transferler bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık 2.7 milyar TL (yüzde 23 oranında) arttı. Bu rakamın 1.4 milyar TL'si SGK açık finansmanındaki artıştan kaynaklandı. Bütçenin en büyük ikinci kalemi olan personel giderleri de bu artışta etkili oldu. 2014 yılı Nisan ayında personel ile SGK devlet prim ödemeleri bir önceki yıla göre 1.4 milyar TL (yüzde 14.9 oranında) daha yüksek gerçekleşti. Ayrıca, BOTAŞ kaynaklı borç verme kalemi de bir önceki yıla göre yüzde 156.6 artarak yaklaşık 1.1 milyar TL yükseldi. Ocak-Nisan döneminde de bütçe açığı 4.2 milyar lira, FDF de 13.6 milyar lira oldu. Geçen yıl aynı dönemde bu rakamlar sırasıyla 302 milyon lira ve 17.9 milyar liraydı. Söz konusu dönemde giderler yüzde 14.1 artarak 142.6 milyar lira olurken, gelirler yüzde 11 artışla 138.4 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. İşsizlik oranında 2014 yılının Şubat döneminde (Ocak-Şubat-Mart) bir önceki yıla göre artış oldu. Bir önceke döneme gore ise işsizlikte hafif düşüş var. 2014 yılının ilk çeyreğinde işsizlik oranı %10.2, tarım dışı işsizlik ise %12.1 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı bir önceki yılın aynı döneminde %9.7, tarım dışı işsizlik ise %11.6’ydı. Bir önceki dönemdeki işsizlik oranı %10.3 düzeyindeydi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerle bakıldığında da geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik oranında artış var. Geçen yılın Şubat döneminde %8.6 olan işsizlik oranı bu yılın aynı döneminde %9.1’e yükseldi. Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, Mart sonu itibariyle 2013 yıl sonuna göre 2.5 milyar dolar artarak 158.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. TCMB verilerine göre, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1 milyar dolar, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 34 milyon dolar arttığı gözlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 49 milyon dolar azalırken, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 1.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 1.5 milyar dolar artarken, tahvil stoku ise 3.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Mart sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç), 2013 yıl sonuna göre 295 milyon dolar artarak 41.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Borçluya göre dağılım 1 incelendiğinde ise 2013 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 194 milyon dolar azalış, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 482 milyon dolar artış gösterdi. Özel sektörün yurtdışından sağladığı toplam kredi borcu, Mart sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 73.7 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi. Merkez Merkez Bankası'nın Mayıs beklenti anketinde, yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki Bankası'nın Mayıs anketteki %8.12'den %8.33'e yükseldi. 2014 GSYH artış beklentisi de %2.70’den beklenti anketi... %2.80’e yükseldi. Cari açık bekentisi 50.7 milyar dolardan 50.3 milyar dolara indi. 2014 sonu dolar kuru beklentisi ise 2.2021’den 2.1724’e geriledi. EBRD Türkiye'ye dair bu yılki GSYH büyüme tahminini düşürdü... Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) faaliyet gösterdiği ülkeler için büyüme tahminini Ukrayna ile Rusya'dan kaynaklanan jeopolitik riskler nedeniyle yüzde 2.7'den yüzde 1.4'e indirirken, Türkiye için büyüme tahminini de yüzde 3.3'ten yüzde 2.5'e çekti. EBRD'nin faaliyet gösterdiği bölgeler arasında Doğu Avrupa ülkeleri, Balkanlar, Rusya, Türkiye, Kuzey Afrika ve Arap Baharı ülkeleri yer alıyor. Rusya ekonomisinin Kırım'ı topraklarına katmasıyla birlikte başlayan uluslararası yaptırımlar öncesinde yavaşladığına dikkat çeken EBRD, Rusya'ya daha kapsamlı yaptırımlar uygulanması ve ülkenin resesyona girmesi halinde küresel büyümenin de yavaşlayacağına dikkat çekti. Banka kredileri 2 Mayıs itibariyle haftalık %0.03 arttı... Bankacılık sektörü kredileri 2 Mayıs itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 0.03 artarak 1.097 trilyon lira olurken, yılın başında yüzde 32 seviyelerinde olan yıllık artış oranı yüzde 27.5'e geriledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, krediler geçen yıl 3 Mayıs dönemindeki 860.8 milyar liraya göre yüzde 27.5 arttı. Kredilerde 2013 sonuna göre artış ise yüzde 3.08 oldu. Soma’daki maden kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı 284’e çıktı... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Manisa'nın Soma ilçesinde Salı günü meydana gelen maden kazasında hayatını kaybedenlerin sayısının 284'e yüksediğini söyledi. Arama ve kurtarma çalışmalarının devam ettiğini belirten Yıldız, karbonmonoksit seviyesinin düşmekte olduğunu; bunun çalışmaları daha da rahatlatacağını söyledi. Kaza, Türkiye'de en yüksek can kaybının yaşandığı maden kazası oldu. AİHM'nin Kıbrıs harekatı nedeniyle Türkiye'nin ödemesine hükmettiği tazminat ödenmeyecek... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'nin 1974 Kıbrıs harekatı kapsamında 90 milyon euroluk tazminat ödemesi yolundaki kararını "bağlayıcı" görmediklerini ve tazminat tutarını ödemeyeceklerini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1974 Kıbrıs harekatı sırasında kaybolan Rumlar ve yerlerinden edilmiş kişilerin mülkiyet haklarının telafisi amacıyla Türkiye'yi 90 milyon euro tazminat ödemeye mahkum etti. 2 DÜNYA EKONOMİSİ ABD ekonomisinde gelişmeler... Atlanta Fed başkanı Dennis Lockhart yıl sonunda teşvik programının biteceğini kaydetti. Lockhart tahvil alım programının bu yıl son bulmasını beklediğini kaydederken 2015’te ise faizin yükseleceğini söyledi. Koşulların gelecek yılın ortasında faizi kademeli olarak yükselmesi için uygun hale gelebileceğini kaydeden Lockhart enflasyonun Fed’in yüzde 2 olan hedefine uygun olarak hareket etmeye başladığına da dikkat çekti. Ekonominin bu yıl yüzde 3 büyümesini beklendiğini de kaydeden Atlanta Fed Başkanı tahvil alım programının Ekim ya da Aralık’ta biteceğini vurguladı. Lockhart, büyümedeki olumlu tablonun işsizlik tarafındaki eksikliği dengelemesini beklediğini kaydetti. Koşulların gelecek yılın ortasında faizi kademeli olarak yükselmesi için uygun hale gelebileceğini kaydeden Lockhart enflasyonun Fed’in yüzde 2 olan hedefine uygun olarak hareket etmeye başladığına da dikkat çekti; ilk çeyrekteki hava koşullarının olumsuz etkisi ile zayıf seyreden ilk çeyrek sonrasında verilerin düzeldiğine vurgu yaptı. Lockhart, uzun süredir para politikasının temel aracı konumunda olan faiz oranının politika araçları arasında yer almaya devam edeceğini, ancak gelecekte bu kadar hakim durumda olmayabileceğini söyledi. Lockhart Fed'in, gelecekte kısa vadeli faizleri etkilemek için muhtemelen politika araçlardan oluşan bir karma araç kullanacağını da ekledi. Dallas Fed Başkanı Richard Fisher 9 mayıs’ta yaptığı açıklamada ekim ayında 15 milyar dolarlık azaltım yapmasını beklediğini dile getirdi. Fisher yaptığı açıklamada, bankanın önümüzdeki yıllarda faiz oranının yerine başka araç getirebileceğini ve diğer bazı politika araçlarının denendiğini belirtti. ABD'de Kongre Bütçe Ofisi , 2014 yılında federal hükümet bütçe açığının 492 milyar dolar seviyesine gerilemesini bekliyor. ABD'de bütçe Nisan ayında 107 milyar dolar fazla verdi. ABD'nin 114 milyar dolar bütçe fazlası vermesi bekleniyordu. Amerikan Hazine Bakanlığı verilerine göre Nisan ayında gelirler 414 milyar dolar giderler ise 307 milyar dolar oldu. ABD'de mali yılbaşından bu yana bütçe açığı 306 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 37 daha düşük bir bütçe açığı anlamına geliyor. ABD'de mali yıl Ekim ayında başlayıp bir sonraki yılın Eylül ayında sona eriyor. Kongre bütçe ofisi, 2014 yılında federal hükümet bütçe açığının 2013 mali yılındaki 680 milyar dolardan 492 milyar dolar seviyesine gerilemesini beklediğini bildirmişti. Bütçe açığı 2009 yılında 1,4 trilyon dolar ile rekor seviyedeydi. ABD'de perakende satışlar Nisan'da yüzde 0.1 ile beklentilerin altında artarken; otomotiv dışındaki çekirdek satışlar, artış beklentisine karşın değişim kaydetmedi. Perakende satışların Nisan'da yüzde 0.4 artması, çekirdek endeksteki yükselişin de yüzde 0.6 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. Daha önce yüzde 1.2 artış olarak açıklanan Mart ayı perakende 3 AB ekonomilerinde gelişmeler... AB: satışlar verisi yüzde 1.5 artışa revize edilirken, yüzde 0.7 yükseldiği açıklanan çekirdek endeks ise yüzde 1 artış olarak revize edildi. ABD'de üretici fiyatları Nisan'da yüzde 0.6, gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek endeks ise yüzde 0.5 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Üretici fiyatlarında Nisan'da Eylül 2012'den beri görülen en büyük artış gerçekleşti. Nisan'da ÜFE'nin ve çekirdek endeksin yüzde 0.2 yükselmesi bekleniyordu. ABD'de Mart'ta üretici fiyatları yüzde 0.5, çekirdek endeks yüzde 0.6 yükselmişti. ABD'de tüketici fiyatları endeksi Nisan'da yüzde 0.3 ile beklentiler seviyesinde artarken, enerji ile gıda fiyatlarındaki değişimleri içermeyen çekirdek endeks yüzde 0.2 ile beklentilerin üzerinde yükseldi. Tüketici fiyatlarının yüzde 0.3 artması, çekirdek endeksteki yükselişin ise yüzde 0.1 olarak açıklanması bekleniyordu. ABD'nin New York eyaletindeki üretim büyümesi verisi Mayıs'ta 19.01'e yükselerek beklentilerin üzerinde açıklandı. Endeksin 5 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 10 Mayıs'ta sona eren haftada 297,000 ile beklentilerin altında açıklandı. Bu sayı, Mayıs 2007'den bu yana en düşük başvuru sayısına işaret ediyor. İşsizlik maaşı başvurularının 320,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 319,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 321,000'e revize edildi. ABD'de sanayi üretimi Nisan ayında, havaların ısınmasıyla kamu hizmetlerinde yaşanan azalma ve imalattaki geniş çaplı gerilemenin etkisiyle beklenmedik şekilde düştü. Fabrika, maden ve kamu hizmetlerinden oluşan sanayi üretimi bir önceki ay yaşanan yüzde 0.9'luk artışın ardından Nisan'da yüzde 0.6 geriledi. Tahminler, üretimde herhangi bir değişiklik yaşanmayacağı yönündeydi. Toplam üretimin yüzde 75'ini oluşturan imalat sanayiinde yüzde 0.4'lük düşüş yaşandı. ABD'nin Philadelphia Fed endeksi Mayıs'ta 15.4 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Nisan'da 16.6 değerini alan endeksin Mayıs ayında 14 değerini alması bekleniyordu. ABD'de yeni konut inşaatları Nisan'da 1.072 milyon adet ile; inşaat ruhsatları ise 1.08 milyon adet ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Nisan'da yeni konut inşaatlarının 980,000; ruhsat sayısının 1.01 milyon adet olacağı tahmin ediliyordu. Daha önce Mart'ta 946,000 adet olarak açıklanan yeni konut inşaatları 947,000 adete; 997,000 adet olarak açıklanan inşaat ruhsatları 1 milyona revize edildi. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Ukrayna'daki kriz bağlamında oluşturulan yaptırım listesine, 13 yeni isim ve Kırım merkezli iki şirketin dahil edilmesine karar verdi. AB, listeye dahil ettiği isimlere Birlik ülkelerine seyahat yasağı uyguluyor ve AB ülkelerindeki malvarlıklarını donduruyor. Dışişleri bakanları tarafından alınan karar sonrasında yaptırım listesine dahil edilen kişilerin sayısı 48'den 61'e yükseldi. Kurumlara yaptırım uygulamasının başlaması ise AB'nin yeni bir adımını oluşturması açısından 4 dikkat çekiyor. Listeye alınan iki şirketin de enerji sektöründe faaliyet gösterdiği belirtiliyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Haziran'daki toplantısında görüşülmek üzere bütün faiz oranlarında indirimi ve kredileri destekleme amaçlayan hedefli önlemleri de içeren politika seçeneklerinden oluşan bir paket hazırlıyor. Önlemler konusunda bilgisi bulunan kaynaklar yaptıkları açıklamada, paketin yanı sıra yer alacak hedefli LTRO veya ABS alım planının, daha küçük ölçekli şirketlere sağlanan kredilerin desteklenmesi amaçlı olduğunu belirttiler. ECB yönetim kurulu üyelerinden Ewald Nowotny, tek başına faiz indiriminin, euro bölgesinde düşük enflasyonla mücadele için yeterli olmayacağını ve kendisinin tedbirlerden oluşan bir "paketten" yana olduğunu söyledi. Nowotny faiz oranlarının rekor düşük seviyede olduğu bir dönemde yapılacak yeni bir faiz indiriminin, etkili bir izlenim oluşturmak için yeterince güçlü bir işaret olmayacağını söyledi. Almanya Merkez Bankası Bundesbank'ın ECB’nin mevduata negatif faiz uygulamasını ve banka kredileri alımını da desteklemekten yana olduğu belirtildi. ECB İcra Kurulu üyelerinden Peter Praet bir gazetede yer alan açıklamasında mevduata negatif faizin, bir önlemler birleşiminin olası bir parçası olduğunu söyledi. Praet hedefli bir uzun vadeli refinansman operasyonu gibi bir dizi önlemlerin hazırlandığını ifade etti. Praet, nicel gevşeme önlemlerini, ancak euro bölgesi ekonomisi ve enflasyonla ilgili gelişmelerin beklendiğinden belirgin olarak daha kötü gerçekleşmesi halinde değerlendireceklerini belirtti. Euro bölgesi ekonomisindeki büyüme, bu yılın birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.2 ile beklentilerin altında gerçekleşti. Euro bölgesinde gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) ilk çeyrekte, 2013'ün aynı dönemine göre de yüzde 0.9 ile yine beklentilerin altında büyüdü. Euro bölgesinde GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.4, yıllık bazda yüzde 1.1 büyümesi bekleniyordu. Euro bölgesinde GSYH'nin geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre kaydettiği büyüme ise yüzde 0.3'ten yüzde 0.2'ye revize edildi. Almanya'da ekonomik büyüme, yılın ilk çeyreğinde, tahminlerden daha hızlı gerçekleşti ve Fransa'daki beklenmedik durgunluğun ve İtalya'nın tekrar eksi büyümeye geçmesinin etkisini gidererek, Euro Bölgesi'ndeki toparlanmaya yardımcı oldu. Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisi olan Almanya'da gayrısafi yurtiçi hasıla (GSYİH), yılın ilk üç aylık döneminde, önceki çeyreğe göre iki kat daha hızlanarak, yüzde 0.8 büyüdü. Euro Bölgesi'nin ikinci en büyük ekonomisi olan Fransa'nın GSYİH'sı ise aynı dönemde beklenmedik bir şekilde değişiklik göstermedi. İtalya ekonomisi ise ilk çeyrekte yüzde 0.1 daraldı. Euro bölgesi Nisan enflasyonu yıllık bazda nihai yüzde 0.7 ile öncü veri ve beklentiler seviyesinde gerçekleşti. Enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki değişimleri içermeyen çekirdek endeks de yüzde 1.1 ile beklentilerin hafif üzerinde açıklandı. Enflasyonun Nisan'da yüzde 0.7, çekirdek endeksteki 5 yükselişin de yüzde 1 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. Euro bölgesinde Mart'ta enflasyon yüzde 0.5 ile Kasım 2009'dan bu yana en düşük seviyeye gerilemişti. Euro bölgesinde daha düşük seviyede derecelendirilen devlet tahvillerinin fiyatları, Yunanistan'daki siyasi durum ve yabancıların elindeki Yunan tahvillerinin vergilendirilmesi konusundaki kaygılarla bu hafta geriledi. Euro bölgesindeki bazı ülkelerin tahvil fiyatlarındaki yükseliş bu yılın başından beri istikrarla devam ediyordu, ancak bu durum son iki gündür tersine döndü. Yunanistan'ın 10 yılık devlet tahvillerinin getirisi baz puanlık yükselişle yüzde 6.87 seviyesini gördü. İtalya, Portekiz, İrlanda ve İspanya'nın aynı vadeli tahvillerinin getirileri de yükseldi. Tahvil fiyatlarında görülen düşüşle ilgili olarak işlemciler, elinde Yunan tahvili olan Yunanistan dışındaki yatırımcılara getirilen geriye dönük verginin detaylarını içeren belgeye dikkat çektiler. Ancak Yunan hükümeti bunu yalanladı ve belgenin geçmişte yürütülen uygulamayı netleştirme amaçlı olduğunu belirtti. Almanya: Alman yatırımcıların ekonominin görünümüne ilişkin eğilimlerini gösteren ZEW endeksi, Mayıs'ta 33.1 ile beklentilerin altında açıklandı. Endeksin 41 değerini alması bekleniyordu. Eğilim endeksi Nisan'da 43.2 değerini almıştı. Almanya'da enflasyon Nisan'da yıllık bazda nihai yüzde 1.3 ile beklentiler seviyesinde açıklandı. Almanya'da enflasyon Mart'ta yıllık bazda nihai yüzde 1 seviyesinde açıklanmıştı. Almanya'da gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) mevsimsel etkilerden arındırılmış öncü verilere göre bu yılın birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.8 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. Almanya'da GSYH mevsimsel etkilerden arındırılmamış verilere göre ise 2013'ün aynı dönemine göre yüzde 2.5 büyüdü. Almanya'da GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.7, yıllık bazda yüzde 2.2 büyümesi bekleniyordu. Almanya'da GSYH geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.4 büyüme kaydetmişti. Almanya'da istatistik ofisi, büyümenin özel sektör hanehalkının iç tüketiminden ve kamu kesiminden kaynaklandığını kaydetti. İnşaat ve makina yatırımları da arttı. Ofis, düşük ihracat ve yüksek ithalattan dolayı, dış ticaretin büyüme üzerinde negatif etkisi olduğuna dikkat çekti. Fransa: Fransa ekonomisi yılın ilk çeyreğinde tüketim harcamalarının ve işyeri yatırımlarının zayıflamasıyla bir önceki çeyreğe göre aynı kaldı. Fransa ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 0.2 büyümesi bekleniyordu. Fransa'da toplam yatırımlar bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.9 daralırken, ihracattaki büyüme yüzde 1.6'dan yüzde 0.3'e geriledi. İngiltere: İngiltere'de işsizlik oranı birinci çeyrekte beş yılın en düşüğüne gerileyerek, ülkenin merkez bankası Bank of England'ın (BOE) faiz oranlarını artırmasına yönelik tartışmaları yoğunlaştırdı. İşsizlik oranı birinci çeyrekte yüzde 6.9'dan yüzde 6.8'e geriledi. Veriler ayrıca maaş artışlarının 2010'dan bu yana 6 ilk defa enflasyonu aştığını göterdi. Yılın ilk üç ayında istihdam 283,000 artarak 30.4 milyona ulaştı. Bu rakam kayıtların tutulmaya başlandığı 1971'den bu yana en yüksek artış. İşsizliğin daha dar bir ölçümü olan işsizlik başvuruları, Nisan'da 25,100 geriledi. İngiltere Merkez Bankası Bank of England (BOE) Başkanı Mark Carney, ülke ekonomisinin daha sıkı politikaya ihtiyaç duyacak noktaya yaklaştığını onaylayarak, faiz oranlarını artırmak için gelecek yılı bekleyecekleri sinyalini verdi. Yatırımcı beklentileri, BOE'nin önümüzdeki üç yıl için yüzde 2'lik enflasyon oranına yakın tahminde bulunması ile, sıkılaştırmanın ilk adımının 2015 yılının ikinci çeyreğinden önce olmayacağı yönünde. BOE enflasyonun bu yıl ve 2015'te yüzde 1.8, 2016'da ise yüzde 1.9 olacağı yönünde tahmininde bulunurken, büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 3.4, 2015 için ise yüzde 2.9 seviyesinde. İtalya: Yapı Kredi Bankası'nın ana ortaklarından İtalyan bankası UniCredit bu yılın birinci çeyreğinde, kredi zararıyla ilgili maliyetlerin düşmesine paralel olarak 712 milyon euro ile beklentilerin üzerinde net kâr açıkladı. Banka geçen yılın aynı döneminde 449 milyon euro kâr açıklamıştı. İtalya'nın en büyük bankası olan UniCredit'in ilk çeyrekte 550 milyon euro kâr açıklaması bekleniyordu. Portekiz: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Portekiz'in kredi notunu bir kademe artırarak Ba2'ye yükseltti ve birkaç ay içerisinde yeni bir not artırımının daha yapılabileceğini açıkladı. S&P de geçen hafta Portekiz'in kredi notunu görünümünü negatiften durağana yükseltmişti. Romanya: Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Romanya'nın dış borçlarını azalttığına dikkat çekerek kredi notunu bir kademe artırdı ve yatırım yapılabilir seviyeye yükseltti. Romanya'nın kredi notunu BB+'dan BBB-'ye yükselten ve görünümü de "durağan" olarak belirleyen S&P açıklamasında, "Not artırımı Romanya'nın dış dengelerini iyileştirirken hızla mesafe kaydetmesini yansıtmaktadır" dedi. S&P, Romanya'nın kredi notunu beş yıl önce Uluslararası Para Fonu ile kredi anlaşmasının askıya alınmasına neden olan siyasi kriz sırasında yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmişti. Diğer ekonomilerde gelişmeler... Japonya: Japonya ekonomisi bu yılın birinci çeyreğinde, tüketici harcamalarının artması ve iş dünyasında yatırımların hızlanmasıyla iki yıldan uzun sürenin en yüksek büyümesini kaydetti. Japonya'da açıklanan veriye göre, ülkede GSYH birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 5.9 ile beklentilerin üzerinde arttı. Japonya ekonomisinin yüzde 4.2 büyümesi bekleniyordu. Ülkede sermaye harcamaları ilk çeyrekte yüzde 4.9 ile beklenenin iki katından fazla artarken, 2011'in son çeyreğinden bu yana görülen en hızlı artış gerçekleşti. Satış vergisinde 1 Nisan'da yürürlüğe giren artış öncesinde tüketimin artması büyümeye destek sağladı. 7 Çin: Mart ayında cari işlemler fazlası 116 milyar yen olurken, piyasa beklentisi fazlanın 347 milyon yen olacağı yönündeydi. Cari fazlanın azalmasında nisan ayında uygulanmaya başlanan satış vergisi öncesinde halkın tüketim harcamalarını artırması etkili oldu. Bu dönemde mevsimsel olarak düzeltilmiş, cari denge ise 782 milyar yen açık verdi ve bu alanda karşılaştırma yapılabilir verilerin tutulduğu 1996'dan bu yanaki en yüksek seviyeye işaret etti. Cari dengenin bozulmasında nisan ayında uygulanmaya başlanan satış vergisi öncesinde halkın tüketim harcamalarını artırması etkili oldu. Bu durum halihazırda yüksek olan ithalatı yukarı çekti. Artan satış vergisinin tüketici talebini kısması beklenirken, bunun Japonya'nın zayıf yen ve enerji açığı nedeniyle yüksek seyreden ithalatını azaltacağı öngörülüyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Japonya'nın kredi notunu A+ olarak teyit etti ve görünümünü negatif olarak açıkladı. Çin Başkanı Xi Jinping, ülkenin yavaşlayan büyüme sürecinde "yeni normal"e uyum göstermesi gerektiği ve soğukkanlılığını koruması gerektiğini söyledi. Ülkenin hala kayda değer bir stratejik fırsat döneminde olduğunu söyleyen Xi, büyüme temellerinin değişmediğini belirtti. Çinli yetkililer, ekonomik büyümenin bu yıl resmi hedef olan yüzde 7.5'in altına düşmemesi için gayret ediyor. Ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası ilk çeyrekte, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 büyüdü. Yıllık büyüme oranının ise, 1990 yılından beri en düşük oran olan yüzde 7.3 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Çin Merkez Bankası, emlak geliştirme şirketlerinin fiyatları indirmesi ve teşviklerin tek başına yavaşlayan emlak piyasası ve ekonomiyi canlandırmayacağına ilişkin işaretlerle birlikte, ülkenin en büyük bankalarına mortgage kredilerini hızlandırmaları çağrısında bulundu. Çin Merkez Bankası, 15 bankaya, hizmet verimliliğini iyileştirmeleri, kalifiye müşterilere mortgage kredilerini zamanında onaylamaları ve tahsis etmeleri çağrısında bulundu. Merkez Bankası ayrıca, bankaların ilk konutlarını satın alacak ailelere öncelik vermelerini ve kredi risklerini izlemeyi güçlendirmelerini istedi. Çin'de en geniş kapsamlı yeni kredi göstergesi geçtiğimiz ay geriledi. Çin Merkez Bankası People's Bank of China'nın (PBOS) açıklamasına göre, toplam finansman Nisan'da 1.55 trilyon yuan (249 milyar dolar) olurken, Mart'ta 2.07 trilyon yuan seviyesindeydi. Yeni yerel para birimi bankalarının kredileri 774.7 milyon yuan olarak bir ay önceki 1.05 trilyon yuanın altında gerçekleşti. Çin'de sanayi üretimi, sabit getirili varlık yatırımı ve perakende satışları büyümesi, Nisan ayında beklenmedik şekilde yavaşlayarak, hükümetin ekonomik yavaşlamaya karşı yürüttüğü çabaların henüz yoluna girmediğine işaret etti. Sanayi üretimi Nisan'da bir yıl önceye göre yüzde 8.7 yükseldi. Tahminler üretimde %8.9’luk artış kaydedileceği yönündeydi. Sabit getirili varlık yatırımı yılın ilk dört ayında yüzde 17.3 artarken, perakende satışlar ise Nisan'da yüzde 11.9 yükseldi. Sanayi üretimi Mart'ta yüzde 8.8 artmıştı. 8 Rusya: Rusya, ABD'nin Ukrayna krizi nedeniyle yüksek teknoloji ürünleri alanında uyguladığı yaptırımlara karşılık vererek, ABD'nin askeri amaçlı fırlatmalarda Rusya'da üretilen roket motorlarını kullanmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitry Rogozin gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın ayrıca ABD'nin talebini dikkate almayacağını ve ABD'nin Uluslararası Uzay İstasyonu'nun 2020 yılından sonra kullanmaya devam etmesine izin verilmeyeceğini söyledi. Hindistan: Hindistan'da borsa endeksi, seçim sonuçlarına ilişkin beklentilerle rekor yüksek seviyeye ulaşırken, para birimi rupi de değer kazanarak 10 ayın en yükseğini gördü. Hindistan'da beş hafta boyunca devam eden seçimlerin resmi sonuçları Cuma günü açıklanacak. Seçim sonuçlarına göre Bharatiya Janata Partisi (BJP) ve destekçilerinin çoğunluğu sağlayacakları tahmin ediliyor. BJP ve Ulusal Demokratik Birlik parlamentonun alt kanadında çoğunluk sağlamak için 545 sandalyeli parlamentoda 273 sandalyeye ihtiyaç duyuyor. BJP öncülüğünde bir koalisyonun kazanması güven, yatırımlar ve büyümenin canlanması için önemli kabul ediliyor. Hindistan genel seçimlerinde, sandık çıkışı anket sonuçlarının muhalefet partisinin çoğunluğu kazanacağına işaret etmesinin ardından, partinin başındaki isim Narendra Modi birlik çağrısı yaptı. Modi, Hint ekonomisini canlandırma sözü vermişti. Ukrayna: Ukrayna'nın doğu bölgelerinde geçen Pazar günü yaptıkları referandumdan Kiev yönetiminden çıkma kararı ele eden ayrılıkçı liderler, bu hafta Rusya'ya katılmak için çağrı yaptılar. Ancak Moskova ayrılıkçıların Rusya'ya ilhak taleplerine açık bir yanıt vermedi. "Donetsk Halk Cumhuriyeti" adını kullanan ayrılıkçı kanadın liderlerinden Denis Pushilin, referandum yapılan iki bölgeden biri olan Donetsk'teki sonuca göre artık bağımsız bir devlet olduklarını ve katılmak için Rusya Federasyonu'na başvuracaklarını söyledi. Donetsk ve komşu Luhansk vilayetinde yetkililer, Ukrayna'dan ayrılma kararının ardından Rusya'ya katılma kararı için ikinci bir referandumun yapılabileceğini söylediler. Ayrılıkçılar Donetsk'te yüzde 80'in üstünde, Luhansk'da ise yüzde 96'dan fazla ayrılık yanlısı oy verildiğini söylediler. Ancak Mart ayında Kırım'ı ilhak eden Moskova, Luhansk ve Donetsk için aynı tavrı göstermedi. Bu bölgelerin bağımsızlığını tanımayan Rusya, federasyona katılmalarını desteklediğini belli eden hiçbir açıklama da yapmadı. Rusya Devlet Bakanı Vladimir Putin geçen hafta bu bölgelerin ayrılık reformunu ertelemelerini istemişti. Ancak referandum sonuçlarını kullanarak Kiev yönetiminin ayrılıkçıların müzakerelerde meşru taraf olarak tanınması için baskı yapacağı belli oluyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, "Referandumun sonuçlarının Kiev ile Donetsk ve Luhansk arasındaki görüşmelerde yer alması gerektiğine inanıyoruz" dedi. Ancak ABD de Avrupa Birliği de, Rus ekonomisine daha ağır zararlar verebilecek olan sektör yaptırımlarına bu yoldaki tehditlerine rağmen henüz başvurmadılar. 9 Ukrayna'da, hükümet üyeleri, milletvekilleri, devlet başkanı adayları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamlarının katıldığı Ulusal Birlik Diyaloğu yuvarlak masa toplantısı sona erdi. Yuvarlak masa toplantısına, dini liderler ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı sıra AGİT Temsilcisi Wolfgang Ischinger ile bazı ülkelerin büyükelçileri de katıldı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da, Ulusal Birlik Diyaloğu Yuvarlak Masa Toplantısı'nın, Ukrayna'nın Cenevre Anlaşması'na bağlılığının ispatı olduğu, Ulusal Birlik Diyaloğu'nun, vatandaşların bölünmez ve egemen devleti geliştirmeye ilişkin barışçıl ve uzlaşmalı isteklerine bir cevap ve güneydoğudaki gerginliğin giderilmesine yönelik bir adım olduğu anlatıldı. BU HAFTA PİYASALAR faiz Hafta başında dolar/TL paritesi yaklaşık iki haftadır süren aşağı yönün ardından kâr realizasyonu ve % 25 TL'nin değerini açık pozisyonlarını 22 kapatmak için uygun bulan 19 yatırımcıların talepleriyle hafif yukarı 16 yönlü bir seyir izledi, gösterge faiz ise 13 puan yükseldi. Geçen hafta 2.07’nin 10 7 altına düşen dolar/TL paritesi hafta 4 başında 2.08; sepet bazında TL de 2.47 düzeyindeydi. Yine geçen hafta %9’un altını gören 24 Şubat 2016 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi ise hafta başında %9.25 düzeyine yükseldi. Öte yandan 20 Mart 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin faizi ise %9.50 seviyesine yükseldi. Salı günü ise dolar/TL; Mart ayı ödemeler dengesi verilerinin Türkiye'nin önemli kırılganlıklarından biri olan cari açıkta düşüş trendini teyit etmesi ve Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) kısa vadede yeni gevşeme gelebileceği beklentisinin kuvvetlenmesiyle 25 Aralık'tan beri en düşük seviyesine geriledi. Güne 2.08'li seviyelerden başlayan dolar/TL gün içinde en düşük 2.0643'ü test etti. Faizlerde de gerileme kaydedildi. Çarşamba günü ise ECB’nin ekonomiye destek sağlayacak yeni adımlar atacağı beklentisinin artmasıyla dolar karşısında 18 Aralık'tan bu yana en düşük seviyeye gerileyen TL, sonrasında gelen kâr realizasyonu ile kazançlarını geri verirken, faizler de yönünü yukarı çevirdi. Dolar/TL, aynı gün ECB haberinin desteğiyle 18 Aralık'tan bu yana en düşük olan 2.0617'yi test ettikten sonra, kâr realizasyonları ile 2.08 seviyesini aştı. Sepet bazında TL ise 25 Aralık'tan beri en düşük olan 2.4453'e kadar geriledikten sonra 2.46 seviyesini aştı. Aynı eğilim 15 Mayıs’ta da sürdü. Türk Lirası, kâr realizasyonu ve Merkez Bankası'nın 22 Mayıs'ta yapacağı PPK toplantısından bir faiz indirimi Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (24.02.16 tahvili, % bileşik) 02.01.2006 03.03.2006 28.04.2006 26.06.2006 21.08.2006 17.10.2006 15.12.2006 14.02.2007 11.04.2007 08.06.2007 03.08.2007 01.10.2007 28.11.2007 28.01.2008 24.03.2008 21.05.2008 16.07.2008 10.09.2008 11.11.2008 13.01.2009 10.03.2009 07.05.2009 03.07.2009 28.08.2009 27.10.2009 25.12.2009 19.02.2010 14.04.2010 11.06.2010 05.08.2010 05.10.2010 07.12.2010 01.02.2011 28.03.2011 23.05.2011 18.07.2011 15.09.2011 15.11.2011 10.01.2012 06.03.2012 03.05.2012 28.06.2012 27.08.2012 23.10.2012 21.12.2012 18.02.2013 15.04.2013 13.06.2013 13.08.2013 09.10.2013 11.12.2013 06.02.2014 02.04.2014 Kur ve yükseldi... 10 gelebilir beklentisi ile Perşembe günü diğer gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrıştı. Küresel piyasalardaki sert satış baskısının yarattığı riskten kaçışla birlikte dolar/TL Perşembe akşamı bir haftanın en yükseği olan 2.10 seviyesine yükseldi. Gösterge tahvilin bileşik faizi de tekrar %9.20’ye doğru çıktı. Aynı eğilim haftanın son günü de devam etmekte. Dolar/TL paritesi bugün 2.10 civarında seyrederken; gösterge tahvilin bileşik faizi %9.20’yi geçti. Sonuçta 9 Mayıs’da Merkez Bankası kurlarıyla 2.0804 olan dolar/TL paritesi, 16 Mayıs’da 2.1019 TL’ye yükseldi; 2.8722 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 2.8813 TL’ye çıktı. 9 Mayıs’da %9.16 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %9.21’e yükseldi. Döviz, petrol ve Döviz: altın fiyatları... Hafta başında euro, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yeni bir parasal politika adımı atabileceği tehdidiyle baskı altında kalmaya devam etti. Euro/dolar paritesi haftaya 1.3750 düzeyinde başladı. Dolar/yen paritesi ise 101.95 düzeyindeydi. Euro hafta içinde de ECB'nin Haziran'daki toplantısında politika gevşeteceği beklentisinin güçlenmesiyle dolar karşısında değer kaybetti ve parite 1.37’nin altını gördü. Japon yeni ise dolar karşısında hafif değer kaybına uğradı ve dolar/yen paritesi tekrar 102’nin üzerine yükseldi. Haftanın son gününde Euro yatırımcıların hafta sonu öncesinde kâr satışı yapmalarıyla dolar karşısında daha önce gördüğü 2.5 ayın en düşük seviyesinden uzaklaştı ve tekrar 1.37 civarına yükseldi. Dünyanın en büyük ülkelerinin bazılarında görülen zayıflığın güvenli varlıklara talebi artırması ile Japon yeni, dolar ve euro karşısında değer kazandı. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.3705; Dolar/yen paritesi 101.50 düzeyindedir. Petrol: Brent ham petrolünün varil fiyatı hafta başında Ukrayna'daki gerginliğin sağladığı destekle 108 doların üzerine yükseldi. ABD hafif petrolünün varili de hafta başında 100 doların üstündeydi. Brent petrolü, hafta içinde Ukrayna'ya ilişkin endişelerin devam etmesiyle 110 doların üzerinde ve yaklaşık üç haftanın en yüksek seviyesinde işlem gördü. ABD hafif petrolü de 102 dolara çıktı. ABD Enerji Enformasyon Kurumu'nun hafta içinde açıkladığı veriye göre ham petrol stokları geçen hafta 947,000 varil yükselerek 398.5 milyon varile ulaştı. Buna paralel olarak ABD hafif petrolü tekrar 102 doların altına indi. Haftanın son gününde ise Brent ham petrolünün varil fiyatı, Ukrayna'da gerginliğin devam etmesiyle 109 dolar seviyesinin üzerinde işlem gördü, ancak Libya'da arzın artması kazanımların sınırlı kalmasına neden oldu. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 109.50 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 101.85 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın euronun, hafta başında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yeni bir parasal genişleme yapabileceğine dair endişelerle yaklaşık bir ayın en düşük seviyesinde işlem gördü ve ons başına 1290 doların altına geriledi. Hafta içinde ise altın fiyatları Ukrayna'da devam eden krizin güvenli liman özelliğini desteklemesiyle yükseldi ve 1305 dolara kadar çıktı. Ancak daha sonra altın ABD'de açıklanan işsizlik maaşı 11 başvuruları verisinin ekonomiye dair olumlu bir tablo oluşturmasının ardından tekrar ons başına 1,300 dolar seviyesinin altına indi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1291 dolar civarındadır. DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 31.12.13 30.04.14 16.05.14 % değişim 2,1343 2,1193 2,1019 -0,7 2,9397 2,9305 2,8813 -0,3 2,5370 2,5249 2,4916 -0,5 (2)/(1) reel % değişim -5,4 -5,0 -5,2 (3)/(2) % değişim ABD doları/TL* -0,8 Euro/TL* -1,7 Döviz Sepeti ** -1,3 Euro-dolar paritesi 1,3774 1,3828 1,3708 0,4 -0,9 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. PARA PİYASALARINDA GELECEK HAFTA Küresel piyasalarda ECB konusundaki beklentiler izlenirken; yurtiçinde TCMB toplantısı var.... Bu hafta küresel piyasalarda aslında gündem fazla değişmedi. Piyasalarda, Ukrayna’da süren gerginlik izlenirken, Fed yetkililerinden gelen açıklamalar ve Avrupa Merkez Bankası’nın önümüzdeki ay yapacağı toplantıda yeni bir faiz indirimi veya parasal genişlemeye gidip gitmeyeceği tartışıldı. Son gelen Euro Bölgesi büyüme verileri bölgede ekonomik toparlanmanın hala çok zayıf olduğunu işaret etmekte. Ayrıca enflasyon da çok düşük bir düzeyde seyretmeye devam ediyor. Bu çerçevede, ECB’nin Haziran toplantısında yeni bir parasal genişlemeye gitmesi, politika faizini indirmesi ya da mevduat faizini negatife çekmesi mümkün. Zaten ECB yetkililerinden yapılan açıklamalar da ECB’nin bu konuda kapsamlı bir önlemler paketi açıklayacağı yolunda. Bu gelişmeler ışığında, euro dolara karşı bu hafta sert değer kaybına uğradı. Öte yandan Ukrayna nedeniyle Rusya ile ABD ve AB arasındaki çekişme sürmekte. Bunun dışında, Çin’den gelen veri ve açıklamalar artık ekonominin yavaşladığını teyit etmekte; bu konuda hükümetin yeni teşvik önlemleri açıklaması beklenmekte. Japonya’da ise son önlemlerin etkisiyle büyüme hızlandı ve Japon yeni de dolar ve euroya karşı değer kazandı. Hindistan’da ise seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakılan partinin ekonomiyi canlandırma sözünü vermesi piyasaları olumlu etkilemekte. Bu hafta altın fiyatları fazla değişmezken, petrol fiyatlarında Ukrayna nedeniyle artış vardı. Euro/dolar paritesi 1.3705 civarında seyrederken; dolar/yen paritesi 101.50 dolaylarında. Altının onsu 1291 dolar düzeyinde. Brent ham petrolünün varili 109.50 dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 101.85 dolar civarında. Türkiye’de bu hafta açıklanan makroekonomik veriler çok olumlu değildi. Bütçe açığı Nisan ayında artarken, Şubat dönemi işsizlik oranı da geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi. Ancak işsizlik oranlarında TUİK’in yaptığı kapsamlı revizyon bu konuda yorum yapılmasını güçleştirmekte. Revizyondan sonra ortaya çıkan tablo, gerek manşet gerek mevsimsellikten arındırılmış işsizlikte geçen yılın aynı dönemine göre yükselme olduğu; buna karşılık, yılbaşından bu yana işsizliğin fazla değişmediğini 12 göstermekte. Haftaya Mayıs ayı imalat sanayi kapasite kullanım oranları açıklanacak. Öte yandan, gelecek haftanın önemli olayı Merkez Bankası’nın 22 Mayıs’ta yapacağı PPK toplantısı. Bu hafta Merkez Bankası’ndan gelebilecek faiz indirimi beklentisiyle kurlarda hafif yükselmenin olduğunu görmekteyiz. Haftaya Merkez Bankası’nın Mayıs ayı enflasyonunu görmeden politika faizine yönelik bir adım atmasını ise beklememekteyiz. Ancak para piyasalarında son haftalarda yaşanılan göreli rahatlama, kurlardaki düşüş ve politik baskıların sonucunda Bankanın faiz koridorunda bir indirime gitmesi çok şaşırtıcı olmayacaktır. Önümüzdeki hafta, yurtdışından özellikle ECB’nin Haziran’da ne yapacağı konusunda gelebilecek açıklamalar önem taşımakta. Ukrayna’daki gerginliğin yaratacağı etkiler de önemli bir gündem maddesini oluşturmakta. Ayrıca TCMB’nin PPK toplantısından sonra çıkacak karar ve yorumlar piyasaları etkileyecektir. TCMB’den faiz koridorunda sınırlı bir indirim gelmesi halinde piyasadaki faiz oranları da aşağı yönlü bir düşüş gösterebilir; bu çerçevede, gösterge tahvilin bileşik faizinin ise %9.10’lara doğru ineceğini tahmin ediyoruz. Dolar/TL paritesinin ise 2.09-2.14 aralığında hareket etmesini öngörmekteyiz. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: [email protected] Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. 13