MEME KANSERİNDE miR-193b EKSPRESYON DÜZEYİ ile ERalfa

MEME KANSERİNDE miR-193b EKSPRESYON DÜZEYİ ile
ERalfa ve IGFBP5 İLİŞKİSİ
Irem PEKER1, Aptullah HAHOLU2, Fatih EREN1, Zafer KÜÇÜKODACI2, Hüseyin BALOĞLU2, Gökçe
GÜLLÜ1, Can ERZİK1, Ayşe ÖZER1, Mustafa AKKİPRİK1
1 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
2 Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Kanser, ölümle sonuçlanabilen, genetik bir hastalıktır. Meme
kanseri kadınlarda en sık rastlanan kanser tipidir ve ölüm
ile sonuçlanan kanserlerin başında gelmektedir. Meme
tümörleri; morfolojik, klinik, hormon reseptör düzeyi ve
tedaviye yanıtlarına göre farklı özellikleri olan, heterojenöz
gruplara sahip tümörlerdir.
RNA molekülünün bir türü olan miRNA’lar kısa, tek zincirli ve
protein kodlamayan RNA’lardır. miRNA’ların gen
ekspresyonundaki önemli rolü, kanser için yeni bir umut
olmuştur. miRNA’ların onkogenleri susturma, metastazı
önleme, metastazı tetikleme, kemoterapiye dayanıklılık
kazandırma gibi rolleri vardır.
IGFBP5’in insan meme kanserlerinde hücre büyümesini in vivo
ve in vitro inhibe ettiği saptanmıştır. Aynı zamanda
metastaz, endokrin tedaviye yanıt, nüks ve kötü prognoz
ile ilişkilendirildiği çalışmalar da bulunmaktadır. IGFBP5’in
hücresel yerleşiminin hücre içerisindeki fonksiyonunu
etkilediği bilinmektedir. Meme kanserlerinde IGFBP5
mRNA seviyelerinin kontrole göre arttığı, östrojen,
progesteron reseptör durumu ile pozitif korelasyon
gösterdiği bulunmuştur. Östrojen reseptörü pozitif olan
hastalarda düşük IGFBP5 mRNA seviyesi daha iyi
seyretmekte ve hastalıksız sağ kalım süreleri daha uzun
olmaktadır.
Bu çalışmada meme kanserli hastalara ait paraffin kesit doku
örnekleri immunohistokimyasal olarak incelenerek alt
tiplere ayrılmış ve her örnekteki IGFBP5 ekspresyonu
immunohistokimyasal yöntem ile incelenmiştir. Aynı
örneklerdeki miR-193b ekspresyon düzeyi RT-PZR ile
incelenip, IGFBP5 ve ERα arasındaki korelasyon
değerlendirilmiş, ilişkileri aydınlatılmıştır.
Şekil 2:Tümör Dokularının IGFBP5 antikoru ile
İmmunohistokimyasal boyanmaları
Şekil 1: miRNA olgunlaşma yolağı
Östrojen, ovaryumlardan salgılanan bir cinsiyet hormonudur.
Östrojen hormonu meme dokusu gelişiminde ve meme
kanseri gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Östrojen
hormonu meme kanseri gelişiminde önemli bir yere
sahiptir ve etkisini ERα ve ERβ ile gösterir. Buradan yola
çıkılarak östrojen hormonu ve reseptörleri arasındaki
etkileşimi bloke ederek tedavi ve önlem hedeflenmiştir.
miR- 193b ERα’yı regüle eden miRNA’lardandır. miR-193b’nin
direk olarak ERα’yı 3-UTR bölgesine bağlanarak
hedeflediği bilinmektedir ve miR-193b’nin östrojen indüklü
proliferasyonu engellediği gösterilmiştir. miR-193b’nin
IGFBP5’i hedeflediği bilinmektedir
Tablo: RT-PZR Erime Sıcaklığı Eğrisi, Amplifikasyon Eğrisi
ERα’nın pozitif olduğu meme kanseri örneklerinde mir-193b
ekspresyonunun kontrole göre daha fazla olduğunu,
mir-193b ekspresyonunun fazla olduğu örneklerde
östrojen bağımlı tümor gelişiminin olmadığını veya
azaldığını görmeyi hedefliyoruz. IGFBP5 ekspresyonunun,
ERα’nın pozitif olduğu ve fazla eksprese edildiği
durumlarda, düşük olduğu bilgisinden yola çıkarak,
miR-193b ekspresyonu ile IGFBP5 arasında ters orantı
görmeyi bekliyoruz.
Bu çalışma meme kanserinde miR-193b ve ERα, miR-193b ve
IGFBP5 ekspresyon düzeylerinin klinopatolojik faktörler ile
ilişkisinin saptanması amacıyla yapılmış, herhangi anlamlı
ilişki saptanamamıştır.