TBMM B:46 29.12.2005 0:6 MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - YÖK istemiyor. YAKUP KEPENEK (Devamla) - YÖK de istiyor... Bir dakika efendim... YÖK'ü de, başka şeyleri de burada çok tartıştınız. YÖK meselesini sonuna kadar konuşuruz; ama, size şunu söylemek istiyorum: Çağımızda, üniversitelerin özerk olmaları gerektiği, asırlar öncesinden gelen bir bilimsel gerçek. Değerli arkadaşlar -artık dün değil- evvelsi gün, Avrupa uzay aracı Galileo atıldı uzaya. Galileo'nun kaynağı nedir biliyor musunuz? 1215 yılında, bizim Ahi Evran zamanında, bizim Hacı Bektaş zamanında, Avrupa'da üniversite kavramı ilk gelişirken, iki şey yapıldı: Bir, I. Frederick... Sayın Bakanım, I. Frederick, akademik dünyanın sorunlarını kendi içinde çözmesi gerek­ tiğine dair bir hükümet emri çıkardı. İki, bu kısmın İngilizcesini de söyleyeyim Sayın Bakanım, o tarih­ te, 1215'te, üniversitelerin özerk akademik yönetim birimleri olması kuralı yerleşti Bologna'da, şelf governing academic body olmaları kuralı yerleşti, 1215'te değerli arkadaşlar. Biz, bugün ne yapıyoruz? Biz, bugün, üniversitelerimizi, Sayın Başbakanın ve Millî Eğitim Bakanının saptayacağı rektörlere tes­ lim ediyoruz, kurucu rektörlere. Peki, neden iki yıl da, bir yıl değil? Bunu sorduk mu, bunu tartıştık mı? İ. SAMİ TANDOĞDU (Ordu) - Altı ay... YAKUP KEPENEK (Devamla) - Neden altı ay değil? Bu altı ay içinde, bu kurucu rektörler neden bu işi görüp, mekanizmayı, işleyişi, yeniden, doğru dürüst rayına oturtmazlar? Haa, YÖK'ten çok şikâyetçi olan bir arkadaşınızım; ama, eğer YÖK'ü bir bütünlük içinde, bir demokratikleşme içinde düşüneceksek, Anayasanın o demokratik bütünlüğü içinde, hep birlikte düşünelim ve onu yaparken, bilimsel özerkliği, akademik özgürlüğü, bilimin dokunulmazlığını, bilimin saygınlığını, dokunulmaz tutalım, koruyalım. Bakın, bu ülkeden çok insan Amerika'ya gidiyor ve deniliyor ki, biz de Amerika'daki kadar dinsel, dinî şeyler istiyoruz. Amerika'da, Başkan Bush'un atadığı Cumhuriyetçi Federal bir hâkim on gün evvel ne karar verdi biliyor musunuz; okullarda, akıllı tasarım denilen, Evrim Teorisine kar­ şı olan, dinî öğeler taşıyan kural uygulanamaz... Hâkim, okullarda bunun okutulmasını yasakladı, Pensilvanya'da, Dower'de. Değerli arkadaşlar, dünya uzaya böyle gidiyor. Biz, o yanlışlara, bu çağda düşmemeliyiz, bu yanlışları yapmamalıyız. O nedenle, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bilimin dokunulmazlığını, bilimin, herhangi bir çıkann, herhangi bir geleneğin, herhangi bir tutuculuğun, herhangi bir dinin, herhangi başka bir şeyin etkisinde kalmadan gelişmesini sağlamak zorundayız. Bakın, tekrar edeyim, bu kürsüde bir kez daha söyledim, ben tekrarı hiç sevmeyen bir adamım. Bir dakikalık hakkımı kullanacağım Sayın Başkan; son bir dakika. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - 1 dakikalık hakkınızı kullanın, sadece 1 dakika. YAKUP KEPENEK (Devamla) - Ünlü Fransız araştırmacısı Louis Pasteaur, çok dindar bir bilim insanı, çok buluşları var; öğrencilerine "laboratuvara girerken İnci'li kapıda bırakın" diye tem­ bih edermiş. O zihniyeti, eğer, o zihniyeti Türkiye üniversitelerinde, Türk üniversitelerinde, eskisiyle yenisiyle, kurduklarımızda egemen kılar isek, ancak geleceğe umutla bakarız ve sizin bu düşün­ cede olduğunuzu düşünüyorum. Geleceğe umutla bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Toplumun yarına artı 15 üniversiteyle, ama çağdaş, ama aydınlıkçı, ama ilerici bir anlayışla bakması gerek­ tiğini düşünüyorum. Bu duygularla, bu doğrultuda verdiğim önergemin kabul edilmesini diliyorum. Yeni yılınızı, bayramınızı tüm ulusumuzla birlikte kutluyorum; verdiğiniz emeğe saygılar duyuyorum. Teşekkür ederim. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kepenek. Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutuyorum: -395-