Önsöz AB on yıl önce Ortak Dış ve Güvenlik Politikasını (CFSP) yürürlüğe koyduğu zaman İnsan Haklarını bu politikanın merkezine yerleştirdi. Bu, hukukun üstünlüğüne saygı duyulması ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi görüşünden ve temel hak ve özgürlüklerin sadece Avrupa Birliği'ni (AB) tanımlamakla kalmadığı, aynı zamanda bizim çıkarımıza da uygun olduğu kanaatinden kaynaklanmıştır. 2003’te kabul edilen ve geçen yıl bir kez daha gözden geçirilen Avrupa Güvenlik Stratejisi açık bir biçimde “iyi yönetimin yaygınlaştırılması, sosyal ve politik reformun desteklenmesi, rüşvet ve yetkinin kötüye kullanılmasının üstesinden gelme, hukukun üstünlüğünü tesis etme ve insan haklarının korunmasının uluslararası düzenin güçlendirilmesinin en iyi araçları olduğunu” ifade eder. Avrupa Birliği'nin önem verdiği sorunları kapsayan bu İlke Kuralları, insan hakları politikamızın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu İlke Kuralları alandaki AB temsilciliklerinin, politikamızı daha iyi uygulamalarına yardım edecek kullanışlı araçlardır. İdam Cezasına dair ilk İlke Kuralı 1998’de geliştirilmiştir. Bunu, İşkence, Üçüncü Ülkeler ile Diyalog, Silahlı Çatışmalardan Etkilenen Çocuklar, İnsan Hakları Savunucuları, Çocuk Hakları ve Kadına Karşı Şiddete odaklanan diğer altı İlke Kuralı izlemiştir. İlk beş İlke Kuralı dört yıl önce bir broşür olarak yayımlanmıştır; bu yeni yayım o zamandan beri benimsenen bu İlkeleri ilave eder. Bu kitapçığın yayımı için hazırlık sırasında bütün eski İlkeler gözden geçirilmiş ve 2005’ten bu yana hem Birlik’te hem de Birlik dışı ortamda gerçekleşen değişiklikleri yansıtmak için bir güncelleme sürecinden geçmiştir. Javier Solana, Genel Sekreter/CFSP Yüksek Temsilcisi * * * 1 İçindekiler 1. İdam cezası (1998) (2008’de güncellenmiştir) 2. İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalar (2001) (2008’de güncellenmiştir) 3. İnsan Hakları Diyaloğu (2001) (2009’da güncellenmiştir) 4. Çocuklar ve silahlı çatışmalar (2003) (2008’de güncellenmiştir) 5. İnsan Hakları Savunucuları (2004) (2008’de güncellenmiştir) 6. Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması (2007) 7. Kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ve her türlü ayırımcılığın önlenmesi (2008) * * * 2 1. İdam Cezası I. Giriş Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı (ICCPR), Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (CRC) ve Ekonomik ve Sosyal Komitenin (ECOSOC) İdam Cezasına Mahkum Edilenlerin Haklarının Korunmasına Dair Güvenceleri, idam cezasının uygulanabileceği kısıtlı şartları belirlemişlerdir. Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın (ICCPR) İkinci İhtiyari Protokolü, devletlerin idam cezasını daimi şekilde kaldırmayı taahhüt etmelerini teşvik etmektedir. Avrupa Birliği daha da ileriye giderek idam cezasını kaldırmayı kendisi ve diğerleri için de desteklemektedir. Genel Kurul'un 62. oturumu sırasında Genel Kurul'un Bütün Üyeleri idam cezasının kullanımı konusunda bir Moratoryumla ilgili Üçüncü Komite kararını benimsemiştir (62/149). Avrupa Birliği, Genel Kurul’da bu girişimi başarılı bir şekilde yürüten ve yönlendiren bölgeler üstü ittifakta etkin olarak yer almış ve tüm AB ortakları bu girişimi desteklemiştir. Bu kararda, Genel Kurul idam cezasını hala uygulamaya devam eden Devletlere aşağıdaki çağrıda bulunmuştur: - İdam cezası verilen kişilerin haklarının korunmasına dair güvenceleri sağlayan uluslararası standartlara, özellikle de asgari standartlara, uyulması; - Aşamalı bir biçimde idam cezasının uygulamasının sınırlandırılması ve idam ile cezalandırılan suç sayısının azaltılması; - İdam cezasının tamamen ortadan kaldırılmasını hedefleyerek, idam cezalarının infazında moratoryum uygulanması. - Bu Genel Kurul kararı, idam cezasını yürürlükten kaldırmış olan Devletlere, cezayı yeniden yürürlüğe sokmamaları için de çağrıda bulunur. Genel Kurul kararı, İnsan Hakları Komisyonunun geçtiğimiz on yıl boyunca birbirini izleyen bütün oturumlarında idam cezası konusunda kabul ettiği kararlarla ve bu kararların en sonuncusu olan 2005/59 sayılı kararla uyum içindedir. Ekim 1997 Avrupa Konseyi Zirve Toplantısında, AB üye devletleri de dahil olmak üzere, Devlet Başkanları idam cezasının tüm dünyada kaldırılmasını talep etmişlerdir. Buna ek olarak, Avrupa 3 Konseyi’nin yeni üye devletleri, kendilerini moratoryum ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (ECHR) onaylama konusunda taahhüt altına sokmuşlardır. Bütün AB üye devletleri tarafından imzalan ve 1 Temmuz 2003’te yürürlüğe giren ECHR’nin 13. Protokolü, ilgili üye devletleri her türlü durumda idam cezasının daimi olarak kaldırma konusunda taahhüt altına sokar. Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu Eylül 2007’de her yıl 10 Ekim’de anılacak “İdam Cezasına karşı Avrupa Günü” ilan etmeye karar verdi. Aralık 2007’de bu Avrupa Günü, Avrupa Birliği tarafından da ilan edildi. AB Temel Haklar Şartı’nın 2. maddesi hiç kimsenin idam cezasına mahkûm edilemeyeceğini veya infaz edilemeyeceğini belirtir. Bütün Avrupa Birliği üye devletleri bu hükümlere tamamen bağlıdır ve uygulamada hükümleri yerine getirir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde, katılımcı ülkeler, Kopenhag belgesi doğrultusunda idam cezasının kaldırılması ile ilgili bilgi alışverişinde bulunacaklarını ve bu bilgilere kamu tarafından da ulaşılabileceğini taahhüt etmişlerdir. AB, AGİT’in İnsani Boyut çerçevesinde düzenli açıklamalar yaparak bu taahhüdü yerine getirmektedir. Soykırım dâhil insanlığa karşı işlenmiş suçları yargılamak için kurulmuş olmalarına rağmen, hepsi AB tarafından desteklenen, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Tüzüğü ve Eski Yugoslavya ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemelerinin statülerinde idam cezasına ilişkin hiçbir hüküm bulunmamaktadır. AB bu İlke Kurallarını düzenli olarak gözden geçirecektir ve böyle bir gözden geçirmeyi her üç yılda bir yapmayı öngörecektir. II. Uygulamaya Yönelik Belge AB, idam cezasının kaldırılmasının, insan onurunun gelişmesi ve insan haklarının aşamalı olarak ilerlemesine olumlu katkıda bulunduğunu düşünmektedir. 4 Avrupa Birliği’nin amaçları aşağıdakilerdir: - Tüm AB üye ülkeleri tarafından ısrarla kabul edilen bir politika görüşü olarak idam cezasının tüm dünyada kaldırılması için çaba sarf etmek; eğer gerekirse idam cezasının tamamen kaldırılmasını hedefleyerek acil bir biçimde idam cezasına dair moratoryum oluşturmak. - İdam cezasının hala uygulandığı yerlerde, kullanımının aşamalı olarak kısıtlanmasını talep etmek ve ekteki belgede belirtilen asgari standartlara uygun olarak gerçekleşmesi konusunda ısrarcı olmak ve aynı zamanda hakkında idam kararı verilen, infaz bekleyen ve infaz edilen kişilerin kesin sayısı konusunda doğru bilgiye ulaşmaya çalışmak. Bu hedefler AB’nin insan hakları politikasının ayrılmaz bir parçasıdır. Avrupa Birliği, uluslararası forumlarda ve diğer ülkelere karşı, idam cezası konusunda bildirgeleri ve diplomatik girişimleri de içeren girişimlerini, ekteki Asgari Standartlar Belgesi ışığında artırmaya devam edecektir. Avrupa Birliği, durum özelinde ve uygun ölçütlere dayanarak, idam cezasının uygulanması konusunda, diğer ülkelere karşı diplomatik girişimlerde bulunup bulunmayacağına karar verecektir. AB yaklaşımının ana bileşenleri şunlardır: Genel diplomatik girişimler Uygun olduğu durumlarda, Avrupa Birliği, üçüncü ülkeler ile diyalog ve istişarelerinde idam cezası konusuna dikkat çekecektir. Bu temaslardaki konular aşağıdakileri içerecektir: - İdam cezasının tüm dünyada kaldırılması veya en azından bir moratoryum için AB’nin çağrısı (moratoryuma çağrı). - Uygulandığı yerlerde, AB, ülkelerin, idam cezasını ancak ekteki asgari şartlar, uluslararası insan hakları hukuku hükümleri ve diğer uluslararası standartlar çerçevesinde uygulaması ve 5 bunu yaparken de idam cezası ve uygulaması konusunda bilgi yayımlama da dâhil olmak üzere azami şeffaflık göstererek yapması gerektiğini belirtecektir. Bu tür yaklaşımların tam içeriği diğerlerinin yanı sıra aşağıdaki hususları göz önünde bulunduracaktır: - Ülkenin işleyen ve şeffaf bir adalet sistemi olup olmadığı; - Ülkenin, örneğin bölgesel kurumlar veya belgeler ile ilişkili olarak idam cezasını uygulamayacağına dair uluslararası taahhütlerde bulunup bulunmadığı; - Ülkenin hukuk sisteminin ve idam cezasına başvurulması durumunda kamu ve uluslararası tetkike kapalı olup olmadığı ve idam cezasının asgari standartlara sıklıkla karşı gelecek şekilde kullanıldığına dair işaretlerin olup olmadığı. Resmi veya fiili idam cezası moratoryumun sona ermesi veya idam cezasının kanunen tekrar yürürlüğe konulması yolu ile bir ülkenin idam cezası politikası değişim aşamasında ise, AB’nin idam cezasının kullanılmasına karşı diplomatik girişimlerde bulunması özellikle değerlendirilecektir. İlgili uluslararası insan hakları mekanizmalarının raporlarına ve bulgularına özel bir önem verilecektir. Herhangi bir ülkenin idam cezasının kaldırılması yönünde girişimde bulunması durumunda diplomatik girişimde bulunulabilecek veya resmi açıklama yapılabilecektir. Münferit vakalar Buna ilaveten, asgari standartları ihlal eden idam cezası vakalarından haberdar olması durumunda, Avrupa Birliği duruma özel diplomatik girişimlerde bulunmayı değerlendirecektir. Atılacak adımlar durum özelinde dikkate alınacaktır. Bu durumlarda çoğu zaman ivedilikle hareket etmek gerekli olacaktır. Bu nedenle, bu tür diplomatik girişimleri öneren üye ülkelerin, tüm mevcut kaynakları kullanarak mümkün 6 olduğunca çok arka plan bilgisi vermeleri gerekmektedir. Verilecek bilgi, işlenmiş olduğu iddia edilen suç, cezai soruşturma ve kovuşturma, asgari standartların ihlaliyle ilgili ayrıntılı bilgi, varsa temyiz durumu ve eğer biliniyorsa idam tarihi gibi konuları içermelidir. Yeterince zaman olduğu takdirde, diplomatik girişimlerde bulunmadan önce, durum ile ilgili olarak Misyon Başkanları’ndan ayrıntılı bilgi ve öneri alınmasına önem verilmelidir. İnsan hakları raporları AB Misyon Başkanları, insan hakları bilgi notları da dahil olmak üzere insan hakları raporlarında, idam cezasının kullanımı ve uygulanması ile bu konuda AB eylemlerinin etkisi ile ilgili bir değerlendirmeye yer vermelidirler. AB müdahalelerinin muhtemel sonuçları: diğer girişimler AB’nin amacı, mümkün olduğunca, üçüncü ülkeleri, idam cezasını kaldırmaya ikna etmektir. Bu amaçla, AB, ülkeleri Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın İkinci İhtiyari Protokolü ve benzeri bölgesel belgeleri kabul etmeye teşvik edecektir. Buna ilaveten, bunun mümkün olmadığı durumlarda, AB, idam cezasının kaldırılmasını nihai amaç olarak gözetecek ve aşağıdakileri yapacaktır: - Devletleri, Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı da dâhil olmak üzere, özellikle idam cezası ile ilgili olan uluslararası insan hakları belgelerini onaylamaya ve bunlara uymaya teşvik etmek; - Ceza davaları için adil ve tarafsız yargı süreçleri oluşturulması için hukuki alan da dahil olmak üzere ve diğerlerinin yanı sıra sivil toplum ile de beraber çalışarak, ikili ve çok taraflı işbirliğini teklif ve teşvik etmek. Çok taraflı forumlarda eylem AB, ilgili çok taraflı forumlarda idam cezası konusunu masaya koyacak ve idam cezasına başvurulması konusunda moratoryum uygulanması ve zaman içinde kaldırılması amacına sahip her türlü girişimi sunmak için bütün uygun fırsatları değerlendirecektir. Uygun olan tüm durumlarda, AB, bu çok taraflı forumlarda hazırlanan belgelerde, infazlar konusunda bir moratoryum uygulanmasına ve idam cezasının kaldırılmasına atıfta bulunulmasına çalışacaktır. 7 AB, devletlerin idam cezasıyla ilgili uluslararası sözleşmeleri ve standartları onaylamalarını ve bu sözleşme ve standartlara uymalarını teşvik etmeleri için uluslararası örgütleri gerekli adımları atmaları yönünde destekleyecektir. III. Asgari Standartlar Belgesi Devletlerin idam cezasını uygulama konusunda ısrarlı olduğu hallerde, AB, aşağıdaki asgari standartlara uyulmasının önemli olduğunu düşünmektedir: - İdam cezası sadece en vahim suçlar söz konusu olduğunda uygulanabilir; bunlar ancak kasten işlenen, ölümcül veya diğer son derece vahim sonuçları olan suçları kapsamalıdır. İdam cezası, şiddet içermeyen mali suçlar, dini ibadet veya vicdanın ifade edilmesi, ve rıza gösteren yetişkinler arasındaki cinsel ilişki için uygulanmamalıdır. - İdam cezası, sadece suç işlendiğinde, işlenen suç için belirtilmiş ceza idam cezası ise uygulanabilir; suçun işlenmesinden sonra, yasalara göre daha hafif bir ceza öngörülmesi söz konusu olduğu takdirde, failin bundan yararlanabilmesi gerekir. - İdam cezası aşağıdaki kişilere verilemez: o suç işlendiği tarihte yaşı on sekizden küçük olan kişiler; o hamile veya yeni doğum yapmış kadınlar; o akli dengesini yitirmiş kişiler. - İdam cezası, mahkûm edilen kişinin mahkûmiyeti sadece kesin ve ikna edici delillere dayandığı ve olaylara başka bir açıklama getirilemeyeceği zaman uygulanabilir. - İdam cezası, en az Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın 14. maddesindeki şartlara uygun şekilde, idam cezası olan bir suç ile yargılanan ve mahkûm edilen kişi yargılamanın tüm aşamalarında hukuki yardım alabilecek ve gerektiğinde konsolosluk temsilcisi ile temasa geçebilecek şekilde, adil yargılanmanın tüm teminatlarını sağlayan bir yasal süreç sonucunda, özel mahkemeler veya yetki alanları da dâhil olmak üzere 8 bağımsız ve tarafsız yetkili bir mahkeme tarafından verilen nihai karar sonucunda, verilebilir. - Hakkında idam cezası verilen kişi, daha yüksek bir mahkemeye etkili şekilde temyize gitme hakkına sahip olmalıdır ve bu temyizlerin zorunlu olması için gerekli adımlar atılmalıdır. - Uygun olan durumlarda, idam cezası verilen kişiler, uluslararası usul kuralları çerçevesinde kişisel başvuru yapabilme hakkına sahip olmalıdır; idam cezası bahsi geçen usul kuralları çerçevesinde değerlendirildiği sürece uygulanmayacaktır; bu başvuru uluslararası veya ulusal düzeyde herhangi ilgili yasal veya resmi bir süreçte karar aşamasındayken idam cezası yerine getirilemez. - İdam cezasına çarptırılan kişi, cezasının başka bir cezaya çevirtilmesini, hafifletilmesini veya affedilmesini talep etme hakkına sahip olmalıdır. Genel veya özel af veya cezanın başka bir cezaya çevirtilmesi veya hafifletilmesi tüm idam cezaları için mümkün olabilir. - İdam cezası, bir devletin uluslararası taahhütlerini ihlal edecek şekilde yerine getirilemez. - İdam cezasına çarptırıldıktan sonra geçen süre de bir etken olabilir. - İdam cezası yerine getirildiğinde, en az acıyı verecek şekilde yapılması gerekir. İdam cezası, kamuya açık veya haysiyet kırıcı şekilde yerine getirilemez. - İdam cezası, asgari standartlar ile bağdaşmayacak şekilde örneğin darbe yapma amacında olanlara karşı siyasi bir öç alma amacıyla verilemez. * * * 9 2. İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalar I. Amaç Bu İlke Kuralları'nın amacı; AB’ye, tüm dünyada işkence ve kötü muameleyi önlemek ve ortadan kaldırmaya yönelik çabaları desteklemek ve kuvvetlendirmek üzere çok taraflı insan hakları forumlarında ve üçüncü ülkeler ile her seviyede kullanılacak işlevsel bir araç oluşturmaktır. Bu İlke Kuralları'nda “işkence” terimi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muamele veya Cezaların Önlenmesine Dair Sözleşmenin 1. maddesinde verilen tanım çerçevesinde kullanılmıştır. Bu İlke Kuralları bağlamında, kötü muamele kavramı, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne zarar veren bedensel cezalar da dâhil olmak üzere, tüm zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaları kapsamaktadır. İşkence ve kötü muameleye ilişkin kaygıları ortaya koymak işbu İlke Kuralları'nın temel amacı olsa da, ilke kuralları daha genel olarak AB’nin insan hakları politikasının pekiştirilmesine de destek olmaktadır. II. Giriş Avrupa Birliği, özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanmaktadır. Bu ilkeler tüm üye devletlere ortaktır. İnsan haklarına saygı, AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının (CFSP) en önemli hedeflerindendir. İşkence ve kötü muamele en vahim insan hakları ve haysiyeti ihlallerindendir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi uyarınca, kimse, işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya tabi bırakılmamalıdır. Uluslararası hukuk bu kurala istisna tanımamaktadır. Tüm ülkelerin bu işkence ve kötü muamele türlerinin mutlak yasağına uyması gerekmektedir. Uluslararası toplumun çabalarına rağmen, işkence ve kötü muamele tüm dünyada halen devam etmektedir. Halen birçok ülkede işkence ve kötü muamele failleri cezasız kalmaktadır. AB ve tüm dünyada işkence ve kötü muamelenin her türünü ortadan kaldırmak, tüm AB üyesi devletlerin kuvvetle desteklediği bir politikadır. Bu hakkın yaygınlaştırılması ve desteklenmesi AB’nin insan hakları politikasının bir önceliğidir. İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi ve ortadan kaldırılması yönündeki çabalarında, AB, konuyla ilgili uluslararası ve 10 bölgesel insan hakları, adaletin işleyişi ve silahlı çatışmalara ilişkin kural ve standartları temel almaktadır. Bunlardan bazıları aşağıdakilerdir: • İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi • Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı (ICCPR) ve iki İhtiyari Protokolü • BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı Ve Aşağılayıcı Muameleye veya Cezaya İlişkin Sözleşme (UNCAT) ve İhtiyari Protokolü (OPCAT) • BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (CRC) ve iki İhtiyari Protokolü • BM Irk Ayrımcılığının Her Çeşidinin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme (CERD) • BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme (CEDAW) ve İhtiyari Protokolü • BM Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme • BM Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolü • Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme ve 6 ve 13 numaralı Protokolleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili içtihadı • Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaları önleme Sözleşmesi (CPT) • Uluslararası Ceza Mahkemesinin Statüsü • Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinin Statüsü • Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesinin Statüsü • Savaş Mağdurlarının Korunmasına ilişkin Cenevre Sözleşmeleri ve Protokolleri ve silahlı çatışmalara ilişkin uluslararası insan hakları teamül hukuku. AB’nin konuyla ilgili üçüncü ülkeler ile olan ilişkilerinde başvurabileceği diğer kural ve standartlar listesi bu ilke kurallarının sonunda ek olarak yer almaktadır. III. Uygulamaya Yönelik İlke Kuralları Bu ilke kurallarının uygulamaya yönelik kısmı, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) kapsamında işkence ve kötü muameleye karşı etkili mücadele etme yolları ve yöntemlerini 11 belirlemeyi amaçlamaktadır. Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) kapsamında alınan tedbirlere örnek olarak kabul edilen 30 Temmuz 2005 tarihli İşkence Ekipmanlarının Ticaretine Dair AB Yönetmeliği verilebilir. Zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı cezaların yasaklanması, idam cezasına başvurulmasına kesin sınırlar koymaktadır. Bu nedenle, işbu İlke Kuralları AB’nin üçüncü ülkelere karşı idam cezası konusunda yürüttüğü politikaları tamamlayıcı nitelik taşımaktadır. AB konuyla ilgili aktörlerin çalışmalarını etkin şekilde desteklemektedir (İşkenceye Karşı Komite, İnsan Hakları Komitesi, Avrupa Konseyi’nin İşkencenin Önlenmesine Dair Komitesi, İşkencenin Önlenmesine Dair Alt-Komite ve BM Özel Mekanizmaları ve diğer ilgili aktörler). AB, işkence ve kötü muameleye ilişkin mevcut uluslararası güvencelerin güçlendirilmesi ve etkili şekilde uygulanmasının sağlanmasına etkin şekilde destek sağlayacaktır. İzleme ve Raporlama AB Misyon Başkanları, dönemsel raporlarına, işkence ve kötü muamelenin meydana gelmesine ve bunlar ile mücadele için tedbirlere ilişkin bir inceleme ekleyeceklerdir. Misyon Başkanları, aynı zamanda, AB faaliyetlerinin sonuç ve etkilerine dair düzenli olarak değerlendirmelerde de bulunacaktır. Misyon Başkanları, davalının işkence veya kötü muameleye maruz kaldığından şüphe edilen davalara gözlemci olarak elçilik temsilcileri yollama imkânına sahip olacaklardır. Değerlendirme Konseyin İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) ve diğer ilgili Coğrafi Çalışma Grupları, Misyon Başkanlarının raporlarından ve BM Özel Raportörleri ve Sözleşme Organları ile sivil toplum kuruluşların rapor ve tavsiyeleri gibi konu ile ilgili diğer bilgilerden yola çıkarak, AB müdahalelerin gerekli olduğu durumları tespit eder, atılacak adımları belirler veya daha üst düzeye yönelik tavsiyelerde bulunurlar. Konsey ilke kurallarını en az her üç yılda bir gözden geçirecektir. 12 Üçüncü ülkeler ile ilişkilerde AB faaliyetleri AB’nin hedefi, üçüncü ülkeleri işkence ve kötü muameleye karşı tedbirler almaya teşvik etmek ve işkence ve kötü muamele yasağına uyulmasını sağlamaktır. Üçüncü ülkeler ile olan temaslarında, AB, gerekli durumlarda, tüm ülkelerin konu ile ilgili uluslararası kural ve standartlara kesinlikle uyması gerektiğini hatırlatacak ve buna bağlı olarak da işkence ve kötü muamelenin uluslararası hukuk tarafından yasaklandığının altını çizecektir. AB, bu hedefleri, insan hakları politikasının ayrılmaz bir parçası olarak tanıtacak ve tüm dünyada işkence ve kötü muamelenin ortadan kaldırılması yolunda işkence ve kötü muamelenin önlenmesine verdiği önemi hatırlatacaktır. A) Bu hedeflere ulaşmak için, AB, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki yollara başvuracaktır: Siyasi diyalog AB ve üçüncü ülkeler ve bölgesel kuruluşlar arasındaki diyalogun insan hakları bileşeni, gerekli olduğunda, işkence ve kötü muamele konusuna değinmelidir. Girişimler AB, ilgili üçüncü ülkeleri işkence ve kötü muameleye karşı etkili tedbirler almaya itmek üzere diplomatik girişimlerde bulunacak ve resmi beyanatlarda bulunacaktır. AB, gereken durumlarda, işkence ve kötü muamele iddiaları konusunda bilgi talep edecektir. Ayrıca, AB, olumlu gelişmelere de tepki verecektir. İyi belgelenmiş kişisel işkence ve kötü muamele vakalarında, AB (gizli veya kamuya açık diplomatik girişimlerle), söz konusu ülkedeki makamlara, fiziksel güvenliğin sağlanması, ihlallerin önlenmesi, bilgi verilmesi ve gerekli kuralların uygulanması için ısrar edecektir. Kişisel vakalarda yapılacak müdahaleler durum özelinde belirlenecektir ve genel diplomatik girişimlerin bir parçası olabilir. 13 İkili ve çok taraflı işbirliği İşkence ve kötü muamele ile mücadele, hukuk ve eğitim alanlarında sivil toplum ile işbirliği de dahil olmak üzere insan haklarını teşvik eden ikili ve çok taraflı işbirliklerinde bir öncelik olarak ele alınacaktır. Bu tür işbirliklerine Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) çerçevesinde özel bir önem verilmelidir. B) İşkenceye karşı mücadelesinde, AB, üçüncü ülkeleri aşağıdaki önlemleri almaya teşvik edecektir: İşkence ve kötü muameleyi yasaklamak ve kınamak - Ceza hukuku dâhil olmak üzere hukuken işkence ve kötü muameleyi yasaklamak; - Her tür işkence ve kötü muameleyi en üst düzeyde kınamak; - Yetkisi dahilindeki tüm topraklarda işkence ve kötü muamelenin yaşanmasını engellemek için etkili yasal, idari, yargısal ve diğer tedbirleri almak; - İşkence, zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele yapmak ve ceza vermek için kullanılan aletlerin kullanımını, üretimini ve ticaretini önlemek ve diğer her türlü aletin de bu yönde kullanılmasını önlemek. Uluslararası normlara ve usullere bağlı kalmak - UNCAT, ICCPR ve ilgili bölgesel araçlara katılmak ve OPCAT’a katılım konusunu olumlu şekilde değerlendirmek; - Zorla Kaybolmaya Karşı Herkesin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeye katılım konusunu olumlu şekilde değerlendirmek; - CAT ve ICCPR’ın amaç ve konusu ile bağdaşmayan çekinceleri kaldırmak; - CAT ve ICCPR ve diğer ilgili anlaşmalara diğer çekinceleri kaldırmayı göz önünde tutmak; - CAT, CEDAW ve ICCPR çerçevesinde bireysel ve devletlerarası şikâyetlere olanak sağlamayı göz önünde tutmak; - Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsüne katılmak; - Uluslararası insan hakları kuruluşlarının koruma için geçici tedbir talepleri, hüküm, karar ve tavsiyelerine uymak; 14 - İlgili BM mekanizmalarıyla, özellikle BM İşkence Özel Raportörü, BM Kadına karşı Şiddet Özel Raportörü, BM insan kaçakçılığı Özel Raportörü, BM terörle mücadele ederken insan haklarının desteklenmesi ve korunması Özel Raportörü, BM hukuk dışı, yargısız ve keyfi infazlar Özel Raportörü, BM çağdaş ırkçılık biçimleri Özel Raportörü, çağdaş Kölelik biçimleri Çalışma Grubu, Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu, zorla veya ihtiyari olmayan kaybolmalar Çalışma Grubu ve uygun olduğu durumlarda ilgili ülke için görevlendirilmiş BM Özel Raportörü ile işbirliği yapmak; - İşkencenin Önlenmesi Alt-Komitesi ile işbirliği yapmak ve ülkelerine yaptıkları ziyaretlere ilişkin Alt-Komite raporlarının yayımlanmasına izin vermek; - Kimsenin işkenceye veya kötü muameleye maruz kalma riskinin olduğu bir ülkeye zorla geri gönderilmemesini sağlamak; - İdam cezasının hala uygulandığı ülkelerde, ICCPR 6. maddesindeki sınırlamalara ek olarak, idamların ve idam cezasına çarptırılanların hücre koşullarının en az derecede ruhsal ve fiziksel mağduriyete yol açmasını garanti altına almak; - İlgili Avrupa Konseyi mekanizmalarıyla, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve İşkencenin Önlenmesi Komitesi tavsiyeleriyle işbirliği içinde olmak ve Komite’nin ülkelerine ziyaretlerine ilişkin raporlarının yayımlanmasına izin vermek. Alıkoyma yerlerine ilişkin koruma önlemleri ve kuralları kabul etmek ve uygulamak - Özgürlüğünden mahrum edilmiş kişilerin bir an önce yargı makamı önüne çıkarılmasını ve bu kişilerin bir an önce ve ardından düzenli olarak avukata ulaşabilmeleri ve gerekli tıbbı yardımı alabilmeleri ve bu kişilerin bir an önce ailelerine haber verebilmelerini sağlamak üzere işkence ve kötü muameleye karşı yasa ve usule dair koruma önlemlerini kabul etmek ve uygulamak; - Özgürlüğünden mahrum edilen kişilerin resmi olarak tanınan alıkoyma yerlerinde olmaları ve nerede olduklarının bilinmesini sağlamak üzere gizli alıkoyma yerlerini yasaklamak; - Alıkoyma ve sorgu kurallarının uluslararası ve bölgesel standartlara uygun olmasını sağlamak; - Uluslararası ve bölgesel standartlara uyum sağlama amacıyla özgürlüğünden mahrum edilen kişilerin alıkonuldukları yerlerin şartlarını iyileştirmek. 15 Ulusal yasal teminatlar oluşturmak - İşkence ve kötü muamele sonucunda alınmış ifadelerin, işkence yapmış olmakla suçlanan kişiye karşı açılmış davalar hariç herhangi bir kovuşturmada kanıt olarak kullanılmamasını sağlamak; - Her türlü yasayla hükmedilen bedensel cezayı kaldırmak; - Savaş hali, savaş tehdidi, ulusal siyasi istikrarsızlık veya diğer başka kamusal tehditler de dâhil olmak üzere herhangi bir istisnai durumun işkence veya kötü muameleyi doğrulamak için kullanılmamasını sağlamak; - Üst düzey bir kamu görevlisi veya makamından gelecek hiç bir emrin işkence veya kötü muameleyi doğrulamak için kullanılmamasını sağlamak; - Kolluk, askeri, tıbbi veya diğer personelin işkence veya kötü muamele olabilecek eylemin yapılmasına ilişkin emirlere uymaması durumunda cezalandırılmamasını sağlamak. Cezasızlık ile mücadele - İşkence ve kötü muamele suçu ile yargılanan kişilerin idam cezası ile sonuçlanmayacak ve adil yargılanmaya ilişkin uluslararası kurallara uygun şekilde yargı önüne çıkarmak, yargılamak veya bu teminatların olduğu ülkelere yargılanmak üzere iade etmek; - 2000/43 sayılı İnsan Hakları Komitesi kararına eklenen İstanbul Kuralları uyarınca her tür işkence iddiası karşısında hızlı, tarafsız ve etkin bir soruşturma yürütmek; - işkence suçundan hüküm giymiş kişilerin mümkün olduğunca af kapsamına girmemesini sağlamak, tazminat ve rehabilitasyon da dâhil olmak üzere afların kişileri etkin çareden mahrum bırakmamasını sağlamak. Özel koruma gerektiren gruplar - Kadınlar, çocuklar, sığınmacılar, mülteciler, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler, göçmenler ve diğer işkence ve kötü muameleden özellikle korunması gereken gruplara ilişkin standartlar ve tedbirler oluşturmak ve uygulamak. 16 İşkence ve kötü muamele şikayetleri ve ihbarları ile ilgili olarak ulusal usulleri oluşturmak - İstanbul Kuralları çerçevesinde, kötü muamele ve işkence şikâyetleri ve ihbarlarını soruşturmak ve kovuşturmak ile ilgili olarak etkili ulusal usulleri oluşturmak ve uygulamak; - Şikayetten veya soruşturma başlangıcından sonra iddia edilen işkence ve kötü muamele mağdurlarının, tanıklarının, soruşturmadan sorumlu kişilerin ve ailelerinin herhangi bir şiddetten, şiddet tehdidinden veya herhangi bir korkutma türünden korunmasını sağlamak. Mağdurlar için tazminat ve rehabilitasyon sağlamak - işkence ve kötü muamele mağdurları ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere adil ve yeterli maddi tazminat, uygun tıbbi yardım, sosyal ve tıbbi rehabilitasyon da dâhil olmak üzere yeterli tazminat vermek, - Birleşmiş Milletler İşkence Mağdurları için Gönüllü Fonu’na tercihen katkıların düzeyini büyük ölçüde artırarak yıllık olarak katkıda bulunmak. Ziyaret mekanizmaları oluşturmak - yeterli donanıma sahip olan sivil toplum ve bağımsız kuruluşların temsilcilerinin özgürlüklerinden mahrum edilmiş kişilerin tutulduğu yerleri ziyaret etmesini sağlamak. Ulusal kurumlar oluşturmak - işkence ve kötü muamelenin önlenmesini etkili şekilde sağlayabilecek (insan hakları kamu denetçisi veya insan hakları komisyonları gibi) bağımsız ulusal kurumlar oluşturmak ve işler kılmak, ve uygun olduğu durumlarda güçlendirmek. Etkili eğitim sağlamak - Kolluk güçleri, askeri personel ve (sivil ve askeri) tıbbi personeli uluslararası standartlar konusunda eğitmek; 17 - Hakimler, savcılar ve avukatların ilgili uluslararası standartlar konusunda eğitimini sağlamak; - Askeri, emniyet veya kolluk güçlerinin eğitimlerinin ve donanım aktarımlarının işkence ve kötü muameleyi kolaylaştırmak için kullanılmamasını sağlamak; - Kolluk güçlerinin eğitim programlarının kadınlara karşı şiddet, çocuk hakları ve ırka veya cinsel yönelime dayalı ayrımcılık gibi konuları içermesini sağlamak. Tıp meslek personelinin çalışmalarını desteklemek - İşkence ve kötü muamele iddiaları üzerinde çalışan tıp meslek personelinin bağımsızca ve gizlilik içerisinde çalışabilmesini sağlamak; - İşkence ve kötü muamele ihbarında bulunan doktorları, adli tıp uzmanlarını ve diğer tıp meslek personelini korumak. Otopsi yapmak - Tıbbi-yasal otopsilerin, adli tıp uzmanları tarafından uluslararası standartlara uygun şekilde yapılmasını sağlamak; - Alıkonulan kişilerin ciddi şekilde yaralandığı tüm durumlarda, gerekli adli tıp incelemesinin yapılmasını sağlamak. Diğer girişimler AB aşağıdaki girişimlere devam edecektir: − Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve AGİT gibi çok taraflı kurumlarda işkence ve kötü muamele konusunu dile getirmeye devam etmek. AB, Genel Kurul, İnsan Hakları Konseyi gibi BM organlarının kararlarını etkin şekilde desteklemeye devam edecektir; − İlgili uluslararası ve bölgesel mekanizmaları (İşkenceye Karşı Komite, İşkenceyi Önleme Alt-Komitesi, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, ilgili BM Özel Mekanizmaları gibi) desteklemek ve devletlerin bu tür mekanizmalar ile işbirliğine olan ihtiyacın altını çizmek; 18 − BM İşkence Mağdurları Gönüllü Fonunu ve OPCAT kapsamında kurulmuş olan gönüllü fonu desteklemek ve diğer ülkelerin de desteğini teşvik etmek; − İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi için ortak veya ikili işbirliği tekliflerinde bulunmak; − İşkence ve kötü muameleye karşı mücadele ve eğitim kampanyalarını desteklemek; − Ulusal ve uluslararası STK’ların işkence ve kötü muamele ile mücadele çalışmalarını desteklemek ve bu kuruluşlar ile iletişimi korumak; − Alıkoyma yerlerindeki şartların ve personelin eğitiminin iyileştirilmesi için projelere fon sağlamaya ve tüm dünyada işkence mağdurları için kurulan rehabilitasyon merkezlerine büyük destek vermeye devam etmek. 19 EK Bu ilke kurallarının giriş kısmındaki sözleşme listesine ilaveten, AB, gerekli gördüğü zaman, üçüncü ülkeler ile olan ilişkilerinde, işkence ve kötü muamele konusunda, aşağıdaki kural, standart ve ilkelere başvurabilecektir. - Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, özellikle 4 ve 19(2) maddeleri - BM Tüm İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Ceza ve Muameleye Maruz Kalmış Kişilerin Korunmasına ilişkin Bildirge - BM Kadınlara karşı şiddetin önlenmesine ilişkin bildirge - BM Mültecilerin Statüsüne ilişkin sözleşme - BM Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Herkesin Korunmasına İlişkin Bildiri - BM Yasal Olmayan, Keyfi ve Yargısız İnfazların Etkili şekilde Soruşturulması ve Önlenmesine ilişkin İlkeler - BM Mahpusların Muamelesine ilişkin Asgari Kurallar - BM Herhangi bir Alıkoyma veya Hapis Durumundaki Tüm Kişilerin Korunmasına ilişkin Kurallar Manzumesi - BM Özgürlüğünden Mahrum Edilmiş Çocukların Korunmasına ilişkin Kurallar - BM Suç ve Yetki İstismarı Mağdurları için Adalete ilişkin Temel İlkeler - BM Yargının Bağımsızlığına ilişkin Temel İlkeler - BM Avukatların Rolüne ilişkin Temel İlkeler - BM Savcıların Rolüne ilişkin İlke Kuralları - BM Gözaltı Haricindeki Tedbirlere ilişkin Asgari Standart Kurallar - BM Kolluk Güçleri için Davranış Kuralları - BM Kolluk Güçleri tarafından Güç ve Ateşli Silah Kullanılmasına ilişkin Temel Kurallar - BM Tutuklu ve Hükümlülerin İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muamele ve Cezalardan Korunmasına yönelik başta Doktorlar olmak üzere Sağlık Personeli için Tıbbi Ahlaka ilişkin İlkeler - BM Kanuni Yollara Başvurma ve Tazminat Hakkına İlişkin Temel İlkeler ve İlke Kuralları 20 - BM İnsan Hakları Komisyonu’nun 2000/43 sayılı kararına eklenen İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesine ilişkin İlkeler (İstanbul Protokolü) - İdam Cezasına Mahkum Kişilerin Haklarının Korunması için Güvenceler (1984/50 sayılı ECOSOC kararı) - Viyana Bildirgesi ve Eylem Programı - İşkenceye Karşı BM Komitesinin özellikle 3. maddeye ilişkin 1 sayılı ve 2. maddesine ilişkin 2 sayılı Genel Yorumları - BM İnsan Hakları Komitesinin özellikle Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın 7. maddesine ilişkin 20 sayılı, 10. maddesine ilişkin 21 sayılı ve 4. maddesine ilişkin 29 sayılı Genel Yorumları - Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi Komitesinin 12, 14 ve 19 sayılı Genel Tavsiyeleri - İnsan ve Ulus Hakları Afrika Şartı - Çocuk Hakları ve Refahına ilişkin Afrika Sözleşme - İnsan Hakları Amerika Sözleşmesi - İşkenceyi Önleme ve Cezalandırma Amerikalar-Arası Sözleşmesi - Kişilerin Zorla Kayıp Edilmesine ilişkin Amerikalar-Arası Sözleşme - Kadınlara karşı Şiddetin Önlenmesi, Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına ilişkin Amerikalar-Arası Sözleşme - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tavsiye kararları (87) 3 sayılı Avrupa Ceza İnfaz Kurumu Kuralları (98) 7 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarında Sağlık Hizmetlerinin Etik ve Kurumsal Boyutlarına ilişkin Tavsiye Kararı (99) 3 sayılı Adlî Tıp Otopsi Kurallarının Uyumlaştırılmasına ilişkin Tavsiye Kararı (99) 22 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarında Kalabalıklaşma ve Nüfus Artışına ilişkin Tavsiye Kararı (00) 19 sayılı ceza yargı sisteminde kamu davasının rolüne ilişkin tavsiye kararı (00) 21 sayılı avukatlık mesleğini icra etme özgürlüğüne ilişkin tavsiye kararı (01) 10 sayılı Avrupa Polis Etiği Kurallarına ilişkin tavsiye kararı (03) 05 sayılı mültecilerin alıkonulması tedbirlerine ilişkin tavsiye kararı (03) 17 sayılı uygulamaya ilişkin tavsiye kararı (03) 20 sayılı çocuk suçlarıyla ilgilenmenin yeni yollarına ve çocuk adaletine ilişkin tavsiye kararı (03) 22 sayılı şartlı tahliyeye (kefaletle serbest bırakılma) ilişkin tavsiye kararı 21 (03) 23 sayılı müebbet ve diğer uzun süreli tutukluların tutukevi yönetimlerince idaresine ilişkin tavsiye kararı (04) 10 sayılı zihinsel rahatsızlıkları olan kişilerin insan haklarını ve haysiyetinin korunmasına ilişkin tavsiye kararı (05) 9 sayılı tanıkların ve adalet ile işbirliği yapanların korunmasına ilişkin tavsiye kararı (06) 2 sayılı Avrupa Cezaevi Kurallarına ilişkin tavsiye kararı (06) 6 sayılı Ülke içinde Yerinden Edilmiş Kişilere ilişkin tavsiye kararı (06) 8 sayılı suç mağdurlarına yardıma ilişkin tavsiye kararı 30 Temmuz 2005 tarihli işkence ekipmanlarının ticaretine dair AB Yönetmeliği Silah ihracatına ilişkin AB Davranış Kuralları * * * 22 3. Üçüncü Ülkelerle İnsan hakları diyalogları 1. Giriş Konsey, Avrupa Birliği’nin insan hakları ve demokratikleşme politikasının uyumluluğuna ve tutarlılığına çok değerli bir katkı sağlayan, 8 Mayıs 2001 tarihli, AB’nin üçüncü ülkelerde insan hakları ve demokrasiyi desteklemedeki rolü hakkındaki Komisyon bildirgesini, 25 Haziran 2001 tarihli kararında memnuniyetle karşılamıştır. Konsey, kararında tutarlılık ve uyumluluk ilkelerine, tüm faaliyetlere insan hakları boyutunun dahil edilmesine, politikalarının şeffaflığına ve öncelik verilecek alanların belirlenmesine bağlılığını tekrarlamıştır. Konsey’in bu kararlarının uygulama süreci bağlamında, Konsey’in İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), coğrafi çalışma ortakları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve demokrasinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi ile insan hakları ve temel özgürlüklere saygı hakkında tedbirler Komitesi ile istişarede bulunarak insan hakları diyaloğu hakkında İlke Kuralları'nı oluşturmayı taahhüt etmiştir. 2. Mevcut durum Avrupa Birliği, bir kısım ülke ile insan hakları diyaloğunu sürdürmektedir. Bu diyaloglar, kendi başlarına Birliğin dış politikasının bir aracıdır. Bunlar, AB’nin insan hakları politikasını uygulamada kullanabileceği çeşitli araçların arasındadır ve BM Genel Kurulu'nda en üst düzeyde oybirliği ile kabul edilen, 2005 Dünya Zirvesi bildirisinde vurgulandığı şekilde insan haklarına uyma konusuna ilişkin olarak birbirine bağımlı ve karşılıklı olarak birbirini güçlendiren sürdürülebilir kalkınma, barış ve istikrarın desteklenmesini amaçlayan Avrupa Birliği stratejisinin asli bir bölümünü oluşturur. 2001’de kabul edilen üçüncü ülkelerle insan hakları diyalogları konusunda İlke Kuralları'na uygun olarak böyle bir diyaloğu başlatma kararı Avrupa Birliği Konseyi tarafından verilecektir. Ancak, AB’nin diyaloğa yönelik bugünkü yaklaşımında daha fazla tutarlılığın mümkün olduğu da söylenmelidir. Aslında, bu tür diyaloglarla artan sıklıkta karşı karşıyayız ve dahası böyle diyaloglar, çok farklı düzeylerde (örneğin, başkentlerden uzmanlar düzeyinde veya misyon başkanları düzeyinde) ve çok farklı forumlarda gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, yeni diyalogları oluşturma kararı beklenen artı değere ve uygulanmaları için mevcut kaynaklara uygun olarak alınmalıdır. 23 Böylece, aşağıdakileri içeren farklı türlerde diyaloglar vardır: Bölgesel veya ikili anlaşmalar, mutabakatlar veya sözleşmelere dayanan ve daha genel özellikteki diyaloglar veya görüşmeler veya insan hakları konusunu sistematik olarak ele alan stratejik ortaklıklar. Bunlar özellikle aşağıdakileri kapsar: - Aday ülkeler ile ilişkiler; - Afrika, Karayip ve Pasifik (ACP) Devletleri ile Cotonou Anlaşması; - AB ve Latin Amerika arasındaki ilişkiler; - Barselona süreci (Akdeniz ülkeleri) ve komşuluk politikası (özellikle Kafkasya ülkeleri); - ASEAN ve ASEM bağlamında Asya ülkeleriyle siyasi diyalog; - Batı Balkanlar ile ilişkiler; - Ortaklık ve işbirliği anlaşmaları çerçevesinde ikili ilişkiler. Münhasır olarak insan haklarına odaklanan diyalog. Halihazırda, AB ve bir üçüncü ülke arasında veya bölgesel örgüt arasında sadece insan haklarına ayrılmış düzenli ve kurumsallaşmış birkaç diyalog mevcuttur (örneğin, Çin ile diyalog, Rusya ile istişareler, beş Orta Asya Devleti ile diyalog ve Afrika Birliği ile diyalog). Bunlar çok iyi yapılandırılmış, başkentlerden insan hakları uzmanları düzeyinde yürütülen diyalog ve istişarelerdir. Avrupa Birliği bir dönem İran İslam Cumhuriyeti ile de insan hakları diyaloğunu devam ettirmiştir. Diğerleri misyon başkanları düzeyinde yürütülmektedir (örneğin, Hindistan, Pakistan ve Vietnam). Aslında böyle bir diyaloğun varlığı, insan hakları konusunun siyasi diyaloğun diğer düzeylerinde de ele alınmadığı anlamına gelmemektedir. Ayrıca, üçüncü ülkelerle farklı işbirliği ve ortaklık anlaşmaları kapsamında insan hakları konusunu ele alan özel alt-komiteler veya gruplar mevcuttur. Bu, özellikle, Akdeniz’in güney sahillerinde yer alan Fas, Tunus, Lübnan, Ürdün, Mısır, İsrail ve Filistin Yönetimi gibi muhtelif ülkelerle olan durumdur. İnsan hakları konuları gibi, Ortak Dış ve Güvenlik Politikasına ilişkin konuları kapsayan geçici diyaloglar. AB günümüzde, örneğin Sudan ile yerinde, misyon başkanları düzeyinde böyle 24 diyalogları devam ettirmektedir. Belirli üçüncü ülkeler ile özel ilişkiler bağlamında, genel olarak birbirine yakınlaşan görüşler temelinde diyaloglar. Bunlar örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yeni Zelanda, Japonya ve ortak ülkeler ile altı ayda bir uzman seviyesinde, İnsan Hakları Konseyi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu yıllık toplantıları öncesinde AB’nin Troyka tarafından temsil edildiği toplantılar şeklinde gerçekleşir. İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu’nun üçüncü Komite toplantılarından önce Afrika Birliği ile istişareler yapılması da sağlanmıştır. Bu diyalogların temel hedefi, ortak ilgi alanlarındaki konularda ve çok taraflı insan hakları kuruluşları çatısı altında muhtemel işbirliklerini görüşmektir. AB seviyesindeki diyaloglara ilaveten, bazı Üye Devletler, bir takım üçüncü ülkeler ile ulusal seviyede de temaslarını sürdürmektedir. İnsan hakları diyalogu hakkındaki İlke Kuralları'nın birkaç amacı vardır: — bu aracın, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ve AB’nin insan hakları politikası bağlamındaki rolünü belirlemek; — Avrupa Birliği’nin, insan hakları diyaloglarına yaklaşımındaki uyum ve tutarlılığını, insan hakları konusunda bir diyalog açılmasının katma değerini ve COHOM için ortaya çıkan iş yükünü değerlendirerek güçlendirmek; — uygulanacağı ve etkililik kazanacağı şartları tanımlayarak bu aracın kullanılmasını kolaylaştırmak; — bu yaklaşım hakkında üçüncü tarafları (özellikle, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, sivil toplum, medya, Avrupa Parlamentosu, üçüncü ülkeler) bilgilendirmek. Cotonou Anlaşması bağlamında, Afrika, Karayip ve Pasifik (ACP) ülkeleri ile sürdürülen siyasi diyalogların, bu Anlaşmanın 8. maddesinde belirtilen detaylı düzenlemeleri ve usul kuralları mevcuttur. Ancak, tutarlılık için, COHOM Çalışma Grubu seviyesinde düzenli olarak deneyimler ve bilgiler paylaşılmalıdır. 3. Temel ilkeler Avrupa Birliği, insan hakları ve demokratikleşme hedeflerini, dış politikasının tüm bileşenlerine 25 yansıtacağını taahhüt etmektedir. Buna uygun olarak, AB, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularının bakanlık düzeyindeki toplantılar, birleşik komite toplantıları, Konsey’in başkanlığı, Troyka, misyon başkanları veya Komisyon tarafından yürütülen resmi görüşmeler gibi gelecekte tüm seviyelerde düzenlenecek toplantı ve görüşmelerinde dile getirileceğini taahhüt etmektedir. Ayrıca, AB, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularının programlama ve ülke strateji belgeleri düzenlenirken ele alınmasını sağlayacaktır. Ancak, insan hakları konusunu daha derinlemesine incelemek üzere, Avrupa Birliği, üçüncü ülkelerden herhangi biri ile insan hakları odaklı görüşmeler başlatabilecektir. Bu tür kararlar, böyle konularda gereken esneklik ve pragmatizm gösterilerek bazı ölçütler doğrultusunda alınacaktır. Ya AB, kendisi bir ülke ile görüşme teklif etme girişiminde bulunacak ya da üçüncü bir ülkeden gelen talebe cevap verecektir. 4. İnsan hakları görüşmelerinin hedefleri İnsan hakları görüşmelerinin hedefleri ülkeden ülkeye değişecek ve durum özelinde tanımlanacaktır. Bu hedefler aşağıdakileri içerebilecektir: - her iki tarafı da ilgilendiren konulara değinmek ve diğerlerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler gibi çok taraflı forumlarda insan hakları konusunda işbirliği başlatmak; - ilgili ülkedeki insan hakları durumundan, AB'nin duyduğu kaygıyı ortaya koymak, bilgi toplamak ve bu ülkede insan hakları durumunu iyileştirmek için çabalamak. - ayrıca, insan hakları görüşmeleri, daha erken bir aşamada, ileride ihtilafa yol açabilecek durumları saptamak. 5. İnsan hakları diyaloglarının kapsadığı konular İnsan hakları görüşmelerinin kapsayacağı konular durum özelinde belirlenecektir. Ancak, Avrupa Birliği, bazı öncelikli konuların her görüşmenin gündeminde olması için girişimde bulunacaktır. Bu öncelikli konular, uluslararası insan hakları belgelerinin imzalanması, onaylanması ve uygulanması, uluslararası insan hakları mekanizmaları ve usul kuralları kapsamında işbirliği, idam cezası ile mücadele, işkenceyle mücadele, her türlü ayrımcılık ile mücadele, çocuk hakları ve özellikle silahlı çatışmalardaki çocukların hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü, sivil 26 toplumun rolü ve insan hakları savunucularının korunması, adalet konusunda özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesiyle uluslararası işbirliği, demokratikleşme ve iyi yönetişim süreçlerinin desteklenmesi, hukukun üstünlüğü ve çatışmaların önlenmesi. İnsan hakları alanında işbirliğini desteklemeyi hedefleyen görüşmeler, duruma göre, yukarıda belirtilen öncelik gerektiren konuları (özellikle, diğer tarafın onayladığı uluslararası insan hakları belgelerinin uygulanması), Cenevre’deki İnsan Hakları Konseyi, New York’taki BM Genel Kurulu'nun Üçüncü Komitesi ve diğer uluslararası ve/veya bölgesel konferansları da kapsamalıdır. Bunlar, üçüncü ülkenin Avrupa Birliği’ndeki insan hakları durumunu da ele almasını sağlayacak şekilde karşılıklı bir zeminde düzenlenirler. 6. İnsan hakları diyaloglarının başlatılması için izlenecek yol İnsan hakları görüşmesi başlatma kararı, ilk önce, ilgili ülkenin insan hakları durumunun değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu değerlendirmenin yapılmasına, İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), gerekli olduğu derecede coğrafi çalışma grupları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve kalkınma, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi ile insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı hakkında tedbirler Komitesi ile birlikte karar vermektedirler. Değerlendirme, COHOM tarafından diğer çalışma grupları ile eşgüdüm sağlanarak yapılacaktır. Değerlendirme, insan hakları durumunun gelişmesine, bu iyileştirmede devletin katkısı ve isteği, devletin uluslararası insan hakları belgeleri karşısında tavrı, devletin Birleşmiş Milletler insan hakları usul ve mekanizmalarına bakış açısı ve devletin sivil topluma karşı tavrı üzerinden yapılacaktır. Değerlendirme, aşağıdaki kaynaklara dayandırılacaktır: misyon başkanlarının raporları, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası veya bölgesel kuruluşların raporları, Avrupa Parlamentosu veya insan hakları alanında faaliyet gösteren çeşitli sivil toplum kuruluşlarının raporları ve ilgili ülke hakkında Komisyon’un hazırladığı strateji belgeleri. Herhangi bir insan hakları diyaloğunun açılması, öncelikle ilgili ülkeyle diyaloğa girerek Birliğin elde etmek istediği somut hedeflerin tanımlanmasına ve böyle bir diyalogdan kazanılacak katma değerin değerlendirilmesine bağlıdır. Avrupa Birliği, aynı zamanda orta vadede durum bazında temel ölçütlerle ilgili olarak kaydedilen ilerlemeyi ölçmek için ve olası çıkış stratejisi için kriterler belirleyecektir, ancak bu, bir insan hakları diyalogu başlatmak için koşul teşkil etmeyecektir. 27 İlgili ülke ile insan hakları diyalogları başlamadan önce, hazırlık görüşmeleri yapılacaktır. Bu görüşmelerin amacı, ilk olarak, AB ile insan hakları diyaloglarına girmek isteyen veya girmeyi kabul eden ülkenin hedeflerini belirlemek; bu ülkenin, uluslararası insan hakları belgeleri, usul ve mekanizmaları ile genel olarak insan hakları ve demokratikleşmenin teşvikine ve korunmasına bağlılığını kuvvetlendirmenin yollarını aramak; ve buna bağlı olarak ön değerlendirmenin ardından ülkeyle ilgili raporlardaki bilgileri güncellemektir. Bu görüşmelerde, aynı zamanda, bu ülkeye, AB’nin adımının ardında yatan ilkeleri ve AB’nin insan hakları odaklı görüşmelere başlamayı kabul etmesi veya teklif etmesinin nedenleri anlatılacaktır. Bu hazırlık görüşmeleri, tercihen, başkentleri temsil eden insan hakları uzmanlarından oluşan bir AB troykası tarafından ilgili ülkede görevlendirilmiş Misyon Başkanları ile yakın istişarede içinde yürütülecektir. Daha sonra bu hazırlık görüşmelerinin bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Avrupa Birliği, bu değerlendirme ışığında, daha yapılandırılmış ve kurumsallaştırılmış bir bağlamda görüşmelere devam edip etmeyeceğine karar verecektir. İnsan haklarına özel bir diyaloğu başlatma kararı, İnsan Hakları Çalışma Grubu’nun bünyesinde görüşmelerin yapılmasını ve Grubun önce onayını gerektirecektir. İnsan hakları diyalogu başlatmak için nihai karar ve böyle bir diyalog için uygulama düzenlemelerini tanımlamak, başkentlerden uzmanlar düzeyinde veya Misyon Başkanları tarafından yerel düzeyde, Avrupa Birliği Konseyi’nin yetkisindedir. Bölgesel çalışma grupları ve gerektiği durumlarda Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesi bu karar alma mekanizmasına dâhil edilmelidirler. Değerlendirme sonucunun olumsuz olması ve/veya Avrupa Birliği’nin insan hakları görüşmelerine başlamama kararı alması halinde, Avrupa Birliği, ilgili ülke ile var olan siyasi diyalogda diğer şeylerin yanı sıra bu diyaloğu yürüten gruba insan hakları uzmanlığını dahil ederek bu konuya özel bir yer vermek gibi diğer uygun olabilecek yaklaşımları değerlendirecektir. 28 İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), diyaloğu izleme ve gerektiğinde ilgili diğer organlarla birlikte, yani, bölgesel çalışma grupları, Misyon Başkanları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve insan hakları ve temel özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesi, gündemi her türlü durumda oluşturmaktan sorumlu olacaktır. 7. İnsan hakları diyalogları için somut düzenlemeler İnsan hakları diyalogları için somut düzenlemeler bağlamında esneklik ve pragmatizm en önemli kavramlardır ki bu yüzden de diyaloglar, ilgili ülke ile ortak anlaşma sonucunda durum özelinde belirlenmelidir. Bu düzenlemeler, diyalogların nerede, hangi sıklıkta yürütüleceği ve gerekli temsil seviyesi gibi konuları içerecektir. Prensip olarak, bütün diyaloglar, Avrupa Birliği’nin görüşlerine benzer görüşleri paylaşan Devletlerle gerçekleştirilen diyaloglar hariç olmak üzere, en az bir tam gün devam etmelidir ve görüşmeler için ayrılan süreden maksimum düzeyde yararlanabilmek için mümkün olduğu kadarıyla simültane çeviri sağlanmalıdır. Ayrıca, bir diyalog başlattığı zaman Avrupa Birliği münferit durumlara değinme ve her toplantıda cevap almayı beklediği münferit durumlara ilişkin bir listeyi sunma hakkını saklı tuttuğunu üçüncü ülkeye açık olarak belirtmelidir. Bu listeye, durumu tartışmaya sunulan kişilerin serbest bırakılması talebi de girebilir ve gerekirse bu münferit durumlar siyasi diyalog düzeyinde de görüşülebilir. Uygun olduğu durumlarda, Avrupa Birliği, diyaloğun sonunda Konsey Genel Sekreterliği ve ilgili Komisyon delegasyonun internet sitesinde yer almak üzere bir basın açıklaması yayımlayabilir. Durum bazında diyaloğun her seansından sonra ortak bir basın konferansı ve basınla görüşmeler düzenlenmesi değerlendirilecektir. Görüşmelerin mümkün olduğunca verimli olmasını sağlamak üzere, diyaloglar insan haklarından sorumlu hükümet temsilcileri düzeyinde yürütülmelidir. Devamlılığı sağlamak üzere, Avrupa Birliği, başkentlerin temsilciler veya Misyon Başkanları düzeyinde Troyka tarafından temsil edilmelidir. Avrupa Birliği, diyalog toplantılarının ilgili ülkede düzenli olarak yapılmasını sağlayacaktır. Bu 29 yaklaşım, AB delegasyonunun durumu yerinde değerlendirmesi ve ülke yetkililerinin mutabakatına bağlı olarak ilgilendiği kişi ve kurumlarla temasa geçmesi için daha iyi bir fırsat yaratma avantajına sahiptir. Genellikle birincil amacı karşılıklı çıkar konularını görüşmek ve insan hakları işbirliğini güçlendirmek olan diyaloglar Brüksel’de düzenlenmektedir. Bu gelenek tercihen sürdürülmelidir. Avrupa Birliği, mümkün olduğunca, insan hakları diyaloglarına dâhil ülkelerin yetkililerinden, delegasyonlarına, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, emniyet, cezaevi yönetimleri vb gibi insan haklarından sorumlu muhtelif kurum ve Bakanlıklardan temsilcilere yer verilmesini isteyecektir. Aynı şekilde, sivil toplum, insan hakları durumunun ön değerlendirmesi, diyaloğun gerçekleştirilmesi (özellikle belirli durumlarda üçüncü ülkenin ve Avrupa Birliği’nin sivil toplumundan temsilcilerle resmi diyaloğa paralel olarak özel tematik konuları daha derinlemesine görüşmek için seminerler düzenleyerek) ve diyalogun izlenmesi ve değerlendirilmesi kapsamında en uygun şekillerde dâhil olabilir. Avrupa Birliği, bu tür temaslarda olduğu ülkelerdeki insan hakları savunucularına olan desteğini ifade edebilecektir. Avrupa Birliği, mümkün olduğunca, sivil topluma yönelik olarak, insan hakları diyaloglarının belirli düzeyde şeffaflığa sahip olmasını sağlayacaktır. 8. Üye Devletlerin ikili diyalogları ve AB diyalogları arasında tutarlılık Üye Devletlerin ikili diyalogları ve AB diyalogları arasında azami tutarlılık sağlanması için bilgi alışverişi temel önem taşımaktadır. Bu tür bilgi alışverişi, özellikle görüşülen konular ve görüşmelerin sonuçları, COREU veya İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından yapılabilecektir. Mevcut Başkanlığın ilgili ülkedeki diplomatik temsilciliği de ilgili bilgileri yerinde toplayabilir. Uygun olduğu durumlarda, İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), ilgili bölgesel çalışma grupları ve Avrupa Parlamentosu üyeleri arasında resmi olmayan geçici toplantılar düşünülebilir. İlgili ülke ile insan hakları diyaloglarını sürdüren diğer ülkelerle de resmi olmayan geçici toplantılar düzenlenmesi düşünülebilir (Şu anda Çin’le sürdürülen diyalogda olduğu gibi). Böyle toplantılar, COHOM Çalışma Grubunu, bölgesel çalışma gruplarını veya araştırma gruplarını kapsamalıdır. Avrupa Birliği’nin diyalog içinde olduğu ülkelerde insan hakları alanında ve demokratikleşmede 30 sağladığı yardım, diyalogdaki gelişmeleri ve sonucunu da dikkate almalıdır. Bu amaçla, Avrupa Komisyonu, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) fonlarının kullanımı konusunda COHOM’u düzenli olarak bilgilendirecek ki böylece bu tür yardım tedbirlerinin COHOM tarafından tanımlanan önceliklerle tutarlı bir şekilde ve aynı zamanda o bölgede Üye Devletler tarafından sağlanan her türlü yardımı da dikkate alarak gerçekleşmesi için fikir alışverişinde bulunulabilsin. 9. İnsan hakları diyalogları ve AB kararları ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve İnsan Hakları Komitesi kararları arasında tutarlılık İnsan hakları diyalogları ve belirli ülkelerdeki insan hakları durumlarına yönelik olarak Avrupa Birliği tarafından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na veya İnsan Hakları Komitesi’ne sunulan Kararlar birbirinden tamamen farklı eylem biçimleridir. Dolayısıyla, AB ve üçüncü bir ülke arasında insan hakları diyaloğunun var olması, AB’nin bu ülkedeki insan hakları durumu ile ilgili olarak bir Karar sunmasını veya üçüncü ülkenin herhangi bir girişimini desteklemesini engellemeyecektir. AB ve üçüncü bir ülke arasında insan hakları diyaloğunun var olması, bu ülkedeki insan hakları ihlallerinin AB tarafından, uygun uluslararası forumlarda veya ilgili üçüncü ülkeler ile tüm düzeylerdeki toplantılarda ortaya konulmaması anlamına gelmeyecektir. 10. İnsan hakları diyaloglarının değerlendirilmesi Bütün insan hakları diyalogları ilgili bölgesel çalışma grubu ile bir arada COHOM tarafından düzenli olarak ve mümkün olduğu durumlarda tercihen iki yılda bir değerlendirilecektir. Değerlendirme Konsey Sekretaryası’nın desteğiyle mevcut Başkanlık tarafından veya münferit durumlarda dışarıdan bir danışmanın hizmetlerine başvurulması yoluyla yapılabilir. Değerlendirme, bölgesel çalışma grupları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve insan hakları ve temel özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesi ile işbirliği içinde İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM)’nun görüş ve kararına sunulacaktır. Sivil toplum bu değerlendirme çalışmasına dâhil edilecektir. Görev, Birliğin diyaloğu başlatmadan önce koyduğu amaçlardan hareketle durumun değerlendirmesini ve diyaloğun ne kadar katma değer sağladığının incelenmesini kapsayacaktır. 31 İnceleme, özellikle diyaloğun öncelikli alanlarında gerçekleştirilen ilerlemeyi yakından izleyecektir. Eğer ilerleme kaydedildiyse, eğer mümkünse, değerlendirme, Avrupa Birliği faaliyetlerinin bu ilerlemeye ne ölçüde katkı sağladığını inceleyecektir. Eğer hiçbir ilerleme kaydedilmediyse, Avrupa Birliği ya amaçlarını yeniden ele almalı ya da ilgili ülke ile insan hakları diyaloğunu devam ettirip ettirmeyeceği konusunda karar almalıdır. Aslında, bir diyalog değerlendirmesi, eğer bu ilke kurallarında belirtilen gereklilikler artık karşılanmıyorsa veya diyaloğun gerçekleştirildiği koşulların tatmin edici olmadığı veya sonucun AB beklentilerine cevap vermediği hallerde çalışmanın sona erdirilmesi kararının alınması olasılığına izin vermelidir. Aynı şekilde, başarıya ulaşan ve dolayısıyla artık gereksiz olan bir diyaloğu durdurma kararı da alınabilir. Bu tür durumlar İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından öncelikli olarak ele alınacaktır. İnsan hakları işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan diyaloglar içinse, özellikle uluslararası ve bölgesel kuruluşlarda yürütülenler için değerlendirme, işbirliğinin daha fazla geliştirilebileceği alanlara odaklanacaktır. 11. İnsan hakları diyaloglarını yönetme Artan diyalogların sayısı dikkate alındığında İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), bu diyalogların nasıl yönetilmesi gerektiği sorunuyla ilgilenmek zorunda kalacaktır. Devamlılık ve mevcut Konsey Başkanlığı’na diyalogların hazırlığı ve izlenmesinde destek veren yapıların güçlendirilmesi çok önemli etmenlerdir. Her bir diyaloğu uygun bir şekilde hazırlamak bölgesel çalışma gruplarının ve aynı zamanda gerekirse Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve insan hakları ve temel özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesinin temel unsurları sağlamalarını gerekli kılacaktır. Konsey Sekretaryası’nın desteği bütün verilerin merkezileştirilmesi, diyalogların hem içeriğinin hem de lojistiğinin hazırlanması ve izlenmesi konularında kilit önem taşımaktadır. Avrupa Birliği, durum özelinde, özel bir vakıf veya insan hakları alanında uzmanlaşmış bir kuruluşu bir veya daha fazla diyalogla ilişkilendirme olasılığını göz önünde tutabilir. 12. Siyasi diyaloglarda insan haklarının yeri 3. paragrafta belirtildiği gibi, Avrupa Birliği üçüncü ülkelerle yaptığı siyasi diyalog dahil olmak 32 üzere her düzeydeki, gerekirse en üst düzeydeki, bütün toplantılara ve görüşmelere insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularının dâhil edilmesini sağlayacaktır. Avrupa Birliği, AB delegasyonlarına insan hakları uzmanlarını dâhil edeceğini taahhüt eder. Uzman bilgisini kimin sağlayacağına yönelik karar sürekliliği dikkate alarak durum özelinde alınacaktır. Bu tür bir görüşme insan hakları konularını derinlemesine ele alma imkanını sağlamasa da Avrupa Birliği ilgili ülkeye ilişkin 5. paragrafta değinilen öncelikli konuları ele almak için girişimlerde bulunacaktır. * * * 33 4. Çocuklar ve silahlı çatışmalar I. Çocuklar ve silahlı çatışmalar Sadece geçtiğimiz on yılda, silahlı çatışmaların iki milyondan fazla çocuğun hayatına mal olduğu ve altı milyondan fazlasını da fiziksel olarak sakat bıraktığı tahmin edilmektedir. Çatışmalar, çocukları ebeveynlerinden, bakıcılarından, temel sosyal hizmetlerden, sağlık hizmetleri ve eğitimden mahrum bırakmaktadır. Yaklaşık yirmi milyon çocuk yerlerinden edilmiş ve mülteci olmuş, bir milyon çocuk ailesiz kalmış, diğerleri ise tutsak edilmiş, kaçırılmış veya insan kaçakçılığına maruz kalmıştır. Doğum kayıt ve çocuk adalet sistemleri çökmektedir. Herhangi bir anda en az 300.000 çocuk askerin çatışmalara katıldığı tahmin edilmektedir. Çocukların, aile üyelerini arama, ıslah edilmeleri ve sosyal entegrasyon, psiko-sosyal rehabilitasyon programları, silahsızlanmaya katılma, seferberliğin sona ermesi, topluma yeniden kazandırma programları ve geçiş süreci adalet çerçeveleri gibi özel kısa ve uzun vadeli çatışma sonrası gereksinimleri mevcuttur. Bu bağlamda, AB böyle programlara uluslararası desteğin koordinasyonu ve hızlandırılmasına odaklanan Paris Taahhütleri'nin devamı niteliğinde bir forumun oluşturulmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Birçok durumda, uluslararası insani hukuk tarafından ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsü’nde yasaklanan suçları, çocuklara karşı işleyenlerin cezasız kaldığı bir ortam mevcuttur. AB, çocuk askerlerin yasadışı kullanımı ve askere alınmalarına ilişkin olarak cezasızlıkla mücadele ve uluslararası hukukun ilgili ihlallerini tanımlamada uluslararası ceza yargılarının temel rolünü vurgulamaktadır. Çocuk Haklarına dair Sözleşme neredeyse evrensel olarak onaylanmış ancak hiçbir suretle evrensel olarak uygulanmamaktadır. Özellikle, silahlı çatışma durumlarında, çocuklar uzun süreli etkilere oransız olarak mağdur olmaktadır. Silahlı çatışmaların gelecek nesiller üzerindeki bu etkisi, bu çatışmaların tekrar ortaya çıkması veya devam etmesi için zemin hazırlayabilir. Çocukların silahlı çatışmalara karıştırılması konusunda Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin İhtiyari Protokolü bu duruma karşı koymayı amaçlamıştır. 34 AB silahlı çatışmalar ve çocuklar konusunu ele almak için kurulmuş önemli uluslararası mekanizmaları, özellikle BM Silahlı Çatışmalar ve Çocuklar için Genel Sekreter Özel Temsilcisi ve Silahlı çatışmalar ve Çocuklar konusunda Güvenlik Konseyi Çalışma Grubu'nu memnuniyetle karşılamaktadır. Bu nedenle, AB ve Üye Devletler uygun olduğu durumlarda ilgili müdahalelerinin etkisini azami düzeye çıkarmak için eylemlerini bu mekanizmalarla koordine etmektedir. II. Amaç Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması, AB insan hakları politikasının bir önceliğidir. Avrupa Birliği (AB), çocuklar ve silahlı çatışmalar konusunun tanımlanmasını sadece bugünün çocukları acı çektikleri ve geleceği şekillendirecekleri için değil; aynı zamanda Çocuk Haklarına dair Sözleşme, İhtiyari Protokolleri ve diğer bölgesel ve uluslararası insan hakları belgelerinde düzenlendiği biçimde temel ve devredilemez haklar olduğu için kritik önemde olduğunu düşünmektedir. AB, bu alandaki faaliyetlerine hem birlik içinde hem de üçüncü taraflarla ilişkilerinde daha fazla önem vererek, bu konuda bilinçlenmeyi artırmayı hedeflemektedir. AB, elindeki farklı araçları kullanarak, geçmiş ve devam eden faaliyetlerine dayanarak, silahlı çatışmaların çocuklar üzerindeki kısa, orta ve uzun vadede etkilerini etkin ve kapsamlı şekilde ele almayı taahhüt etmektedir (Ek I’deki AB faaliyetlerinin değerlendirmesi). AB’nin amacı; üçüncü ülkeleri ve devlet dışı aktörleri, uluslararası ve bölgesel insan hakları normlarını, standartlarını ve araçlarını ve uluslararası insani hukuk uygulamaları için (Ek II’de sıralandığı şekilde) teşvik etmektir. Ayrıca, AB, çocukları silahlı çatışmaların etkilerinden korumak için gerekli tedbirlerin alınmasını, çocukların silahlı çatışmalarda ve silahlı gruplarda kullanılmalarına son verilmesini ve çocuklara karşı işlenen suçların cezasız kalmasının önlenmesini amaç edinmiştir.. AB, çeşitli politika alanlarında silahlı çatışmalardan etkilenen çocukların durumlarını, dış yardım ve insani yardımı da kapsayan çeşitli politikalar-Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP)/Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (ESDP) dahil- ve eylemler arasında koordinasyon ve sürekliliğin sağlanmasının önemini onaylamaktadır. 35 III. İlkeler AB, özgürlük, demokrasi, insan haklarına saygı, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayalıdır. Bu ilkeler Üye Devletler için müşterektir. İnsan haklarına saygı, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasını (ESDP) da içeren AB’nin Dış ve Güvenlik Politikası'nın (CFSP) en önemli hedeflerindendir. İnsan haklarına saygı, aynı zamanda, Birliğin ticaret, kalkınma ve insani yardım politikalarının da bir parçasıdır. Bütün çocukların haklarının korunması ve desteklenmesi AB ve Üye Devletler için bir öncelik konusudur. Silahlı çatışmalardan etkilenen çocukları koruma çalışmalarında, AB, Ek II’de bulunan insan hakları ve insani yardım ile ilgili uluslararası ve bölgesel norm ve standartlarla yönlendirilmektedir. AB, BM Genel Sekreteri, Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda Genel Sekreterin Özel Temsilcisi, Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda Güvenlik Konseyi Çalışma Grubu, UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), UNIFEM (Birleşmiş Milletler Kadınlar için Kalkınma Fonu), OHCHR (İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi), UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu), ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), Çocuk Hakları Komitesi, İnsan Hakları Komitesi, İnsan Hakları Konseyi, Üçüncü Komite, Avrupa Konseyi, OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı)/ODIHR (Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi), BM Özel mekanizmaları, İnsan Güvenliği Ağı ve sivil toplum kuruluşları gibi ilgili aktörlerin çalışmalarını desteklemektedir. AB, BM 1612 sayılı Kararı izleyen çocuk koruma ağlarının ve Görev Güçlerinin çalışmalarını da desteklemektedir. Çocuk haklarına dair mevcut uluslararası güvencelerin kuvvetlendirilmesi ve etkin şekilde uygulanması için AB, proaktif bir şekilde bu aktörlerin çalışmalarına katkıda bulunacak ve onlarla birlikte çalışacaktır. IV. İlke kuralları Düzenli denetleme, raporlama ve değerlendirme, AB faaliyetlerine ihtiyaç duyulan durumların tanımlanması için temel oluşturur. AB tarafından yürütülen kriz yönetimi faaliyetlerinde karar 36 alma, AB’nin özel eylemler için potansiyel yetkileri ve tasarrufundaki araçlar ve imkânlar göz önüne alınarak durum bazında gerçekleşecektir. İzleme ve raporlama AB Misyon Başkanları, sivil operasyonların Misyon Başkanları, AB Komutanları (komuta zinciri aracılığı ile) ve Özel AB Temsilcileri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1539 (2004) ve 1612 (2005) sayılı kararlarıyla oluşturulan BM raporlama ve izleme sistemine hâkim ve koordinasyon içinde ilgili durumlarda periyodik raporlarında çatışmaların veya ortaya çıkacak çatışmaların çocuklar üzerindeki etkilerini analiz edeceklerdir. Bu raporlar, özellikle, çocuklara karşı şiddet ve çocukların istismarı, çocukların ordular veya silahlı gruplar tarafından askere alımı ve konuşlandırılmaları, çocukların öldürülmesi, sakat bırakılması, okul ve hastanelere düzenlenen saldırılar, insani yardımın engellenmesi, çocuklara karşı cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet, çocukların kaçırılması ve tarafların bunlarla mücadele için aldıkları tedbirler konularını ele alacaktır. Bu altı adet ihlal birincil faaliyet konusunu oluştururken, her ülke için çocuklara karşı ilgili diğer şiddet olaylarını izleme ve raporlama ve tepki vermeyi dışlamayacaktır. Uygun olduğu durumlarda çatışma durumlarındaki çocuklar konusunda AB eylemlerinin etkisini standart raporlama ve periyodik değerlendirmelerine dâhil edeceklerdir. İlgili durumlarda, Misyon Başkanları bu konuları ve ilgili ülke stratejilerinin uygulamasına yönelik güncellemeleri içeren ad hoc raporlar hazırlayabilir. AB kriz yönetimi operasyonlarından çıkarılan dersler, gizli olmadıkları sürece, yetkili çalışma grupları için önemli bir bilgi kaynağı oluşturabilirler. Komisyon, hem bu alandaki raporlamaya hem de gerekli hallerde daha fazla bilgi sağlamak için silahlı çatışmalar, çocuklar ve çatışma sonrası rehabilitasyonu amaçlayan Topluluk finansmanlı projelere, Konsey ve Üye Devletlerin dikkatini çekecektir. Üye Devletler de bu alanda yürütülen ikili projeler konusunda bilgi vererek bu genel çerçeveye takviye yapacaktır. Değerlendirme ve eyleme yönelik tavsiyeler Konsey’in İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), BM Genel Sekreterliği (BM Güvenlik Konseyi’nin silahlı çatışmalar ve çocuklar hakkındaki yıllık raporuna eklenen, çocukları silahlı çatışmalarda askere alan veya kullanan tarafların listelerini kapsayarak), Silahlı Çatışmalar ve Çocuklar konusunda Genel Sekreterin Özel Temsilcisi, silahlı çatışmalar ve Çocuklar konusunda 37 BM Güvenlik Konseyi çalışma grubu, UNICEF, BM Özel Mekanizmaları ve insan hakları Sözleşme Organları ve sivil toplum örgütlerinin rapor ve tavsiyeleri gibi diğer ilgili bilgiler ve yukarıda bahsi geçen raporlara dayanarak diğer ilgili çalışma gruplarıyla yakın işbirliği içinde özellikle acil müdahale gerektiren endişe verici durumlar ortaya çıktığında AB eylemlerine ihtiyaç duyulan durumların düzenli aralıklarla tanımlanması ve eylemler için uygun düzeyde (PSC (Siyaset ve Güvenlik Komitesi/Coreper (Daimi Temsilciler Komitesi)/Konsey) tavsiyeler yapar. Üçüncü ülkeler ile ilişkilerde AB’nin eylem araçları AB’nin tasarrufunda çeşitli eylem araçları mevcuttur. Silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklara yönelik olarak AB eylemlerini sağlamlaştırmak, güçlendirmek ve ilerletebilmek için mevcut girişimlerini geliştirecektir (Ek I’de olduğu gibi). Ayrıca, AB’nin tasarrufunda olan araçlar diğerleriyle birlikte aşağıdakileri kapsar: Siyasi diyalog: AB ile üçüncü ülkeler ve bölgesel kuruluşlar arasındaki bütün düzeylerdeki siyasi diyalog, insan hakları unsuru ilgili olduğu durumlarda çatışma öncesi, çatışma boyunca ve çatışma sonrasında çocuk haklarının ve refahının bütün yönlerini kapsayacaktır. Diplomatik Girişimler: AB, ilgili üçüncü ülkeleri çocukların silahlı çatışmaların etkilerinden korumak, silahlı kuvvetlerde ve silahlı gruplarda kullanılmalarını sona erdirmek ve cezasızlığa son vermek konularını garanti altına almak için etkin tedbirler alınmasını teşvik için diplomatik girişimlerde bulunacak ve basın açıklamaları yayımlayacaktır. AB Özel Temsilcileri ve Misyon Başkanları devlet dışı aktörler ile ilgili olan durumlarda bu konuyu ele almayı sürdürecektir. Uygun olduğu durumlarda, AB gerçekleşen olumlu gelişmeler için de memnuniyetini dile getirecektir. Çok taraflı işbirliği: Topluluk, silahlı çatışmalar ve çocuklar ile ilgili birkaç alanda, özellikle Silahsızlanma, Seferberliğin sona ermesi, Yeniden Entegrasyon ve Rehabilitasyon (DDRR) ve insani yardım aracılığıyla projelere finansman sağlamayı taahhüt etmektedir. Komisyon, bu desteğin genişletilmesi için öncelikli ülkelerdeki durumlara odaklanarak, örneğin Ülke Strateji Belgeleri ve Ara Değerlendirmeleri çerçevesinde, bu olasılıkları tanımlayacaktır. Komisyon, 38 aynı zamanda özellikle yardım, rehabilitasyon ve gelişme arasındaki bağlantıyı dikkate alacaktır. Komisyon bu süreçte kapsamlı uzun vadeli politikalara entegre edilmesi gereken olağanüstü durumlarda eğitime destek verilmesinin önemini onaylamıştır. Üye Devletler, ikili işbirliği projelerinde bu ilke kurallarında düzenlenen öncelikleri eşit olarak yansıtmak için çalışacaklardır. Kriz yönetimi faaliyetleri: Planlama sürecinde, çocukların korunması konusu uygun şekilde ele alınmalıdır. AB’nin kriz yönetim faaliyeti yürüttüğü ülkelerde, AB’nin araçları ve imkânları göz önünde bulundurularak, faaliyet planlaması uygun olduğu ölçüde, çocukların özel ihtiyaçları özellikle kız çocuklarının korunmasızlığı gözetilmelidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlarını gerçekleştirme çabasında olan AB, barış ve güvenliği sürdürmeyi amaçlayan müdahalelerde bulunurken silahlı çatışmalarda yer alan çocukların hakları, refahı ve korunmaları konularına özellikle dikkat etmelidir. AB, tasarrufundaki çeşitli araçları kullanırken erken uyarı ve koruyucu yaklaşımlarında ve gerçek çatışma durumlarında barış görüşmelerinde, barış anlaşmalarında, çocuklara karşı işlenen suçların genel aflardan hariç tutulmasını sağlamada, çatışma sonrası aşamalarda yeniden yapılandırma, rehabilitasyon, yeniden entegrasyon ve uzun vadeli kalkınmada çocukların özel ihtiyaçlarının göz önünde tutulmasını sağlamak için çalışacaktır. AB, barış sürecinde çocuklar dâhil yerel topluluğun katılımının sağlanması yollarını araştıracaktır. Bu bağlamda, AB, Birleşmiş Milletler sisteminin ve bölgesel örgütlerin bu alanda kazandığı tecrübeden yararlanacaktır. Mülteci olan, zorla göç ettirilen, ailelerinden ayrılan, kaçırılan, HIV/AIDS virüsünden etkilenenler, sakat kalan, cinsel istismara ve alıkonulmaya maruz kalan çocuklar ve kız çocukları özellikle korunmasızdır. Eğitim: Kriz yönetimi alanında eşgüdümlü AB Eğitim Kavramı, bu ilke kurallarını göz önünde bulundurmalıdır. Bunun ışığında AB çocukların korunması konusunda eğitimi tavsiye etmektedir. Diğer tedbirler: AB, uygun olduğu durumlarda, hedefe odaklı önlemler gibi, tasarrufunda olan diğer araçları kullanmayı da düşünebilir. Üçüncü ülkelerle AB anlaşmalarının yenilenmesi yaklaştığında, AB ülkenin çocuk haklarına olan yaklaşımına ilişkin kaydını ve özellikle silahlı çatışmalardan etkilenmiş çocuklara ilişkin hususları dikkatlice değerlendirecektir. 39 V. Uygulama ve izleme COHOM’un aşağıdakileri yerine getirmesi beklenmektedir: - AB faaliyetlerinin bu ilke kurallarına uygun olarak uygulandığını izlemek ve bu amaç için 12. paragrafın işlevsel kılınması için yöntemler geliştirmek ve ilgili ülke stratejilerinin uygulanmasını izlemek. Bu bağlamda, Topluluk faaliyetlerinin AB’nin faaliyetleri ile bir bütün olarak uyumlu olması gerektiğini hatırlatan 25 Haziran 2001 tarihli GAC (Genel İşler Konseyi) kararlarına atıfta bulunulmuştur; - düzenli olarak AB öncelikli ülkeler listesinin gözden geçirilmesi ve güncellenmesi; - çocuklar ve silahlı çatışma konusunun, tüm ilgili AB faaliyet ve politikalarına yansıtılmasının (“mainstreaming”) desteklenmesi ve izlenmesi ve çocukların haklarını kapsamlı bir biçimde korumak için güvenlik ve gelişme alanlarında diğer AB organlarıyla işbirliği yapılması; - ilgili çalışma grupları, Özel Temsilciler, Misyon Başkanları, sivil operasyon Misyon Başkanları ve AB Komutanları (emir komuta zinciri aracılığı ile) ile birlikte yakın işbirliği içinde, bu ilke kurallarının uygulanmasının sürekli değerlendirilmesinin üstlenilmesi; - söz konusu alanda, BM, diğer uluslararası ve bölgesel hükümetler arası örgütler, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve kurumsal aktörler ile uygun olduğu durumlarda daha fazla işbirliği imkânlarının araştırılmasına devam edilmesi; - yıllık olarak, bu ilke kurallarında düzenlenen hedefleri gerçekleştirmede kaydedilen ilerleme konusunda Siyaset ve Güvelik Komitesi (PSC)’ne rapor sunulması; - bu ilke kurallarının, gerektiğinde ve uygun olduğu durumlarda iyileştirme veya güncelleme tavsiyeleri içeren bir değerlendirmesinin Konsey’e sunulması; - bu bağlamda, bu ilke kurallarının gelecekte uygulanması için bir odak noktası oluşturulmasının göz önünde tutulması (örneğin, uzmanlardan oluşan özel bir grup veya Özel Temsilci). 40 EK I AB’nin Üçüncü Ülkelerle silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklar konusundaki temaslarında başvurabileceği uluslararası norm, standart ve ilkelerin ayrıntılı olmayan listesi I. BM insan hakları belgeleri Anlaşmalar ve protokoller • Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, 1989; • Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocukların silahlı çatışmalara dâhil olmaları konusunda İkinci İhtiyari Protokolü, 2002; • Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocukların satılması, çocuk fuhuşu ve çocuk pornografisi konusunda Birinci İhtiyari Protokolü, 2002; • 182 Sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi, 1999; Güvenlik Konseyi Kararları • 1539 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı (2004, Çocuklar ve silahlı çatışmalar) • 1612 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı (2005, Çocuklar ve silahlı çatışmalar) Çocuklar ve Silahlı Çatışmalarla ilgili Genel Kurul Kararları • AB’nin, Latin Amerika ve Karayipler Grubu (GRULAC) ile ortaklaşa ön ayak olduğu, İnsan Hakları Komisyonu ve BM Genel Kurulu Üçüncü Komitesi önünde yıllık olarak alınan çocuk hakları konusunda kararları; Bu kararlar, çocuklar ve silahlı çatışmalar konusunda paragraflar içermektedir. 41 II. Uluslararası İnsani Hukuk, Mülteciler ve Ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler • Savaş Esirlerinin Muamelesine ilişkin Cenevre Sözleşmesi, 1949; • Savaş Zamanında Sivillerin Korunmasına ilişkin Cenevre Sözleşmesi, 1949; • Uluslararası Silahlı Çatışmaların Mağdurlarının Korunması hakkında 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinin Ek İhtiyari Protokolü (1. Protokol), 1978; • Uluslararası Olmayan Silahlı Çatışmaların Mağdurlarının Korunması hakkında 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinin Ek İhtiyari Protokolü (2. Protokol), 1977; • Mültecilerin Statüsüne ilişkin Sözleşme, 1951; • Mültecilerin Statüsüne ilişkin Protokol, 1967; • Ülke İçinde Yerinden Edilmelere ilişkin Yol Gösterici İlkeler, 1998. III. Uluslararası Ceza Hukuku • Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü, 2002; • Eski Yugoslavya Topraklarında 1991 ve 1993’ten (1998, 2000 ve 2002’de değiştirildiği üzere) bu yana gerçekleştirilen Uluslararası İnsan Hakları Hukukunun Ciddi İhlallerinden Sorumlu Kişileri Yargılamak İçin Uluslararası Mahkemenin Değiştirilmiş Statüsü; • Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, 1994; • Sierra Leone Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü. IV. • Diğer ilgili uluslararası prensipler, ilke kuralları ve normatif belgeler 6 Şubat 2007’de kabul edilen Çocukları Kanunsuz Askere Alma veya Silahlı Güçler veya Silahlı Gruplar tarafından kullanma konusunda Koruma için Paris Taahhütleri; • Paris İlkeleri: 6 Şubat 2007’de kabul edilen Silahlı Güçler veya Silahlı Gruplarla Bağlantılı Çocuklar konusunda Prensipler ve İlke Kuralları; • Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar için Genel Sekreter Özel Temsilcisinin Raporu, 2007 BM Genel Kurulu (A/62/228) geçici gündeminde Madde 68 (a); • Aralık 2007’de Andrew Sherriff tarafından “Slovenya AB Başkanlığı için hazırlanan kalkınma politikasına özel atıfla Silahlı Çatışmalardan Etkilenen Çocuklara AB Tepkisini Geliştirme” araştırması; • “Will you listen?” (Dinler misin?) 2007 yılında UNICEF Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar için 42 Genel Sekreter Özel Temsilcisi Ofisi tarafından çatışma bölgelerindeki gençlerin ifadelerinden hazırlanmıştır, UNICEF, Global Youth Action Network (Küresel Gençlik Eylem Ağı), UNFPA ve diğerleri. V. • Bölgesel belgeler Çocukların Hakları ve Refahı konusunda Afrika Beyannamesi, 1990; 43 EK II Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda AB faaliyetleri (ÖRNEK LİSTE) ODGP Belgeleri • 10 Aralık 2002 tarihli Konsey Sonuç Belgesi (belge no. 15138/02, sayfa 9). • 12 Aralık 2005 tarihli Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda AB İlke Kurallarının iki yıllık değerlendirmesine yönelik Konsey sonuç belgesi (belge no. 14960/05, sayfa 15). • Dış Faaliyetlerde Çocuklar konusunda Konsey Sonuç Belgesi, Mayıs 2008. • İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı ceza ve muameleler hakkında AB ilke kuralları (belge no. 7369/01) ve ilke kurallarını uygulamak için çalışma belgeleri (belge no. 15437/02). • İdam Cezası konusunda Avrupa Birliği İlke Kuralları (belge no. 9199/98). • İnsan Hakları Diyalogları konusunda Avrupa Birliği İlke Kuralları (belge no. 14469/01). • 10 Aralık 2007 tarihinde kabul edilen çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amaçlı AB İlke Kuralları. • 25 Nisan 2006 tarihinde kabul edilen Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda İlke Kurallarını Uygulama Stratejisi (belge no. 8285/1/06 REV 1). • Afrika’da insan hakları ve iyi yönetişim hakkında Ortak Pozisyonlar (98/350/ODGP). • Ruanda, Somali, Sierra Leone, Zimbabve, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Nijerya, Liberya, Angola ve Küba (bazı durumlarda hedef odaklı yaptırımların uygulanması dahil) konusunda Ortak Pozisyonlar. • Uluslararası Ceza Mahkemesinde 16 Haziran 2003 tarihli Konsey Ortak Pozisyonu 2003/444/ODGP, (OG L 150, 18.06.2003, s, 67). • Ortak Eylemler (Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Osetya, Bosna Hersek, çeşitli özel temsilciler) ve Ortak Stratejiler (Rusya, Ukrayna, Akdeniz Bölgesi). • 26 Haziran 1997 tarihli Konvansiyonel Silahların Yasadışı Ticaretini Engellemek ve Mücadele Etmek için AB Programı. • 8 Haziran 1998 tarihinde kabul edilen Silah İhracatı konusunda AB Tüzüğü. Paramiliter ekipmanların ihracatı konusunda AB çapında kontroller için devam eden çalışmalar. • İhtilaflı bölge elmasları konusunda Ortak Pozisyon ve uluslararası ham elmas ticaretine ilişkin Kimberley Süreci Sertifikalandırma Sistemini uygulayan Konsey Kararı (belge no. 15328/02). 44 Kriz Yönetimi (ESDP) • Silahlı çatışmalardan etkilenen çocukların ESDP’ye entegrasyonu amaçlı Kontrol Listeleri konusunda Konsey Sonuç Belgesi. • 14 Mayıs 2007 tarihli ESDP konusunda Konsey Sonuç Belgesi. • Kriz yönetiminde AB ve BM’nin işbirliği konusunda deklarasyonuna ilişkin Konsey sonuç belgesi (belge no. 12875/03). • Kriz yönetimi konusunda AB ve BM arasında işbirliği konusunda 21 Temmuz 2003 tarihli Konsey Sonuç Belgesi (belge no. 11439/03). • AB tarafından yönetilen kriz yönetimi operasyonlarında sivillerin korunması konusunda taslak ilke kuralları (belge no. 14805/03). • Kriz yönetiminde hukukun üstünlüğü alanında ekler dahil misyonlar için kapsamlı AB kavramı (belge no. 9792/03). • Şiddetli Çatışmaların Engellenmesi konusunda AB programının uygulanması (belge no. 10680/03). Bu program görevlilerin eğitimi dâhil ihtilaf önlenmesi çerçevesinde yürütülen çeşitli AB girişimlerini düzenler. • Kriz yönetimi ve iyileştirmenin AB sivil boyutu için eğitimlerin uyumlaştırılması (11675/1/03) ve yönetimin sivil yönlerinin AB bakış açısı için eğitimler için Ortak Kriterler (belge no. 15310/03). • AB, BM’nin acil müdahale, eğitim ve Silahsızlanma, Seferberliğin sona ermesi, Yeniden entegrasyon ve Rehabilitasyon (DDRR) alanlarında yeterliliğinin artırılmasına katkıda bulunmuştur. Komisyon ve Konsey Sekretaryası'nın Siyasi Birimi de “çatışma göstergeleri” (zor durumda olan ülkeler için izleme listeleri) geliştirmişlerdir. (örnek: çatışmalara barışçıl çözüm bulunması yönünde kapasitenin arttırılması için Afrika Birliği ile işbirliği ve kereste ve su kaynaklarının yasak ihracı gibi özel konularda ortak ülkelerin yetkilileri arasında işbirliği.) Örnek bir program, Afrika Birliği ile ihtilafların barışçıl yollardan çözümü ve kereste ve su kaynaklarının yasadışı ihracatı gibi özel sektörleri kapsayan paydaş ülkelerin işbirliğini artırmaya yönelik kapasite geliştirme için işbirliği. • Silahlı Çatışmalardan etkilenen Çocukların ESDP Operasyonlarına Entegrasyonu ve Korunması için Kontrol Listesinin Uygulanmasının genel olarak değerlendirilmesi (belge no. 9693/08). • 14 Aralık 2006’da kabul edilen Silahsızlanma, Seferberliğin Sona Ermesi ve Yeniden 45 entegrasyona destek için AB Kavramı. • Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına, İnsan Hakları ve Cinsiyet konusunun yerleştirilmesi – 29 Temmuz 2007 tarihli ilgili belgelerin derlenmesi (belge no. 11359/07). • 29 Mayıs 2006 tarihli silahlı çatışmalardan etkilenen çocukların ESDP operasyonlarına Entegrasyonu ve korunması için Kontrol Listesi konusunda CIVCOM tavsiyesi (belge no. 9877/06). • 7 Haziran 2007’de Berlin’de imzalanan Kriz Yönetimi konusunda BM-AB işbirliği ortak beyanatı. Topluluk araçları (kalkınma işbirliği, ticaret, insani yardım) • Kurumsal Sosyal Sorumluluk konusunda Konsey Kararı (belge no. 5049/03). • Çeşitli Ticaret ve İşbirliği Anlaşmaları, özellikle ACP-AB “Kotonu” Ortaklık Anlaşması, çocuklar, çatışma önleme, insan hakları konularında özel paragraflar içerirler. • Korunmasız çocuklara yardım ve koruma yoksulluğun yok edilmesi kapsamında, dolayısıyla AT kalkınma işbirliği çerçevesinde değerlendirilmiştir. Çocuklar, özellikle eğitim ve sağlık gibi sektörel politikalarda dış yardım konusunda önemli bir odak gruptur. Çocuklarla ilgili birçok faaliyet, ECHO, EDF, DIHAA aracılığı ile AT tarafından finanse edilmektedir. • Silahlı çatışmalara dâhil olan çocuklara yardım ve koruma birkaç Komisyon programı aracılığıyla yönlendirilmektedir. 2001 yılında çocuk haklarının teşvik edilmesi, İnsan Hakları ve Demokrasi için Avrupa Girişimi çerçevesinde finansman önceliklerinden biriydi, 2002– 2004 yılları arasında yine finansmanda yer almıştır ve şimdi yeni Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Belgesi’nde muhafaza edilmiştir. • İnsani krizlerde çocukların özel savunmasızlığını tanıyan İnsani Yardım Konusunda Avrupa Konsensüsüne bağlı olarak, Komisyon, çocuklara özel bir önem atfedilmesi ve özel gereksinimlerinin belirlenmesi taahhüdünde bulunmuştur. Komisyon tarafından desteklenen çocuk unsuru içeren insani operasyon örnekleri şunları kapsar: seferberliğin sona ermesi, rehabilitasyon ve yeniden entegrasyon projeleri (Uganda), sağlık ve beslenme projeleri (Sudan, Kolombiya, Filistin), psiko-sosyal destek (Sierra Leone, Sudan, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Lübnan), ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için acil durum kamplarında okulların finansmanı (diğerlerinin yanı sıra, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Sudan, Sierra Leone), aile takibi ve yeniden birleştirme (Kolombiya). • ECHO aynı zamanda Save the Children(Çocukları Koru), Belçika Kızıl Haç’ı ve diğerlerinin 46 araştırma ve savunma faaliyetlerini finanse etmiştir ve çocukların korunması alanında olağanüstü durumlarda çocuklar için taahhütlerini etkin bir biçimde üstlenebilmesi için yeterliliğini güçlendirmesi konusunda UNICEF’e destek olmaktadır. • 7 Temmuz 2006 tarihli Çocuk Hakları konusunda bir AB Stratejisine Yönelik Komisyon Bildirimi (COM (2006) 367 nihai). • Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan CAAC-İlgili AB Projeleri özeti (non paper). • 6 Şubat 2008’de kabul edilen Komisyon Bildirimi “Avrupa Birliği Dış Eylemlerinde Çocuklar için Özel bir Yer” ve ekindeki “AB Dış Eylemlerinde Çocuk Hakları konusunda Eylem Planı” ve “Kriz ve Olağanüstü Durumlardaki Çocuklar konusunda Personel Çalışma Belgesi”. Avrupa Parlamentosu • AB-ACP Ortak Parlamenter Asamblesi tarafından kabul edilen çocuklar ve silahlı çatışmalar konusunda karar, Haziran 2003. • 2004, 2005, 2006, 2007 yılları için Yıllık İnsan Hakları raporları. • Silahlı çatışmalarda kadının durumu ve çatışma sonrası ülkelerde yeniden yapılanma ve demokratik süreçlerde kadının rolü konusunda Avrupa Parlamentosu kararı (belge no. 2005/2215(INI)). • Gelişmekte olan ülkelerde başta çocuk işçiliği olmak üzere çocukların sömürülmesi konusunda Avrupa Parlamentosu kararı (belge no. 2005/2004(INI)). • 17 Nisan 2007 tarihinde Brüksel’de toplanan Çocukların Hakları için AB Stratejisi hakkında Avrupa Parlamentosu oturumu raporu. • 6 Eylül 2007’de kabul edilen üçüncü ülkelerle insan hakları diyalogları ve insan hakları konusunda istişarelere dair karar. * * * 47 5. İnsan Hakları Savunucuları I. Amaç İnsan hakları savunucularına destek, Avrupa Birliği’nin dış politikasının insan hakları boyutunun uzun süre önce temelleri atılmış bir bileşenidir. İşbu İlke Kuralları'nın amacı, bu konu ile ilgili olarak AB faaliyetlerini geliştirmeye yönelik somut önerilerde bulunmaktır. İlke Kuralları, Birliğin, süregelen insan haklarını savunma hakkına saygıyı teşvik etme ve geliştirme girişimlerini desteklemek ve güçlendirmek için üçüncü ülkelerle olan etkileşimlerde bütün düzeylerde ve çok taraflı insan hakları forumlarında kullanılabilir. Ayrıca İlke Kuralları risk altında olan insan hakları savunucuları için Birliğin müdahalelerde bulunmasına imkan tanır ve insan hakları savunucularına destek ve yardım için uygulanabilir araçlar önerir. İlke Kuralları'nın önemli bir unsuru, BM İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörünü de içeren BM İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürlerini ve insan hakları savunucularını korumak için uygun bölgesel mekanizmaları desteklemektir. İlke Kuralları, insan hakları savunucularına yaklaşımlarında AB Misyonlarına (AB Üye Devletlerin Elçilikleri ve Konsoloslukları ve Avrupa Birliği Delegasyonları) yardımcı olacaktır. İlke Kuralları'nın birincil amacı insan hakları savunucularına yönelik özel kaygıları ele almak olmakla birlikte, genel olarak AB insan hakları politikasını güçlendirmeye de katkıda bulunurlar. II. Tanım Bu İlke Kuralları kapsamında, insan hakları savunucularının tanımı için, BM Evrensel olarak Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Geliştirmek ve Korumak için Toplumdaki Bireylerin, Grupların ve Toplum Organlarının Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi'nin (bakınız Ek I) “Herkesin birey olarak ve başkalarıyla birlikte ulusal ve uluslararası düzeylerde insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması ve gerçekleştirilmesini teşvik etme ve bunun için mücadele etme hakkı vardır” şeklinde beyanda bulunan, işlevsel 1. paragrafı kullanılmaktadır. İnsan hakları savunucuları, evrensel olarak tanınan insan hakları ve temel özgürlükleri geliştiren ve koruyan bireyler, gruplar ve toplum organlarıdır. İnsan hakları savunucuları, medeni ve siyasi hakları geliştiren ve koruyan ve aynı zamanda, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları geliştiren, 48 koruyan ve etkin hale getirmek için çalışan kişilerdir. İnsan hakları savunucuları, yerli topluluklar gibi grupların üyelerinin de haklarını geliştirir ve korurlar. Bu tanım, şiddet uygulayan veya yayan bireyleri veya grupları içermez. III. Giriş AB, Evrensel Olarak Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Geliştirmek ve Korumak için Toplumdaki Bireylerin, Grupların ve Toplum Organlarının Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi’nde bulunan ilkeleri desteklemektedir. İnsan haklarının geliştirilmesi ve korunması sorumluluğu birincil olarak Devletlerde olsa da, AB, toplumdaki bireylerin, grup ve toplum organlarının insan haklarının daha fazla geliştirilmesinde önemli roller oynadıklarını kabul etmektedir. İnsan hakları savunucularının faaliyetleri aşağıdakileri içermektedir: — ihlalleri belgelendirmek; — bu ihlal mağdurlarının hukuki, psikolojik, tıbbi veya diğer destekler aracılığı ile mağduriyetlerini gidermeye çabalamak; — insan hakları ve temel özgürlüklerin sistematik ve tekrarlanan ihlallerini örtbas eden cezasızlık kültürleriyle ile mücadele etmek; — ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde insan hakları kültürünün ve insan hakları savunucularına dair bilginin yaygınlaştırmak. İnsan hakları savunucularının çalışmaları çoğu zaman hükümet politikalarının ve faaliyetlerinin eleştirisini beraberinde getirmektedir. Ancak, hükümetler bunu olumsuz olarak değerlendirmemelidir. Düşünce özgürlüğüne ve hükümet politikaları ile eylemlerinin özgürce tartışılabildiği bir ortama izin vermek ilkesi esastır ve insan haklarının daha iyi bir seviyede korunmasını sağlamak için etkili olduğu kanıtlanmış bir yöntemdir. İnsan hakları savunucuları, hükümetlere insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasında yardımcı olabilirler. İstişare süreçlerinin bir bölümü olarak, uygun mevzuatın hazırlanmasına ve insan hakları konusunda 49 ulusal plan ve stratejilerin tasarlanmasına yardım etmek konusunda kilit bir rol oynayabilirler. Bu rol de tanınmalı ve desteklenmelidir. AB, insan hakları savunucularının eylemlerinin zaman içinde daha yaygın şekilde tanındığının farkındadır. İhlal mağdurlarının daha fazla korunmasını artan bir biçimde sağlamaktadırlar. Ancak, bu olumlu gelişmenin bedeli yüksek olmuştur; savunucuların kendileri artan bir şekilde saldırıların hedefi haline gelmişlerdir ve birçok ülkede hakları ihlal edilmektedir. AB, insan hakları savunucularının güvenliğinin sağlanmasının ve haklarının korunmasının önemli olduğu kanısındadır. Bu bağlamda, insan hakları savunucuları konusunu ele alırken, toplumsal cinsiyet bileşenini gözeten bir yaklaşımın uygulanması önemlidir. IV. Uygulamaya Yönelik İlke Kuralları Bu İlke Kuralları'nın uygulamaya yönelik bölümü, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) çerçevesinde insan hakları savunucularının desteklenmesi ve korunması yönünde etkili bir biçimde çalışmak için yöntem ve araçları tanımlamak üzere hazırlanmıştır. İzleme, raporlama ve değerlendirme AB Misyon Başkanlarından, görevlendirildikleri ülkelerdeki insan hakları durumu konusunda periyodik raporlar hazırlamaları istenmektedir. Konsey İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) bu görevi kolaylaştırmak için kullanılacak bilgi belgesinin genel hatlarını onaylamıştır. Bu bilgi belgesine uygun olarak Misyonlar raporlamalarında özellikle insan hakları savunucularına karşı tehdit veya saldırılara dikkat çekerek insan hakları savunucularının durumunu ele almalıdırlar. Bu bağlamda, Misyon Başkanları, insan hakları savunucularının çalışmalarını güvenle yürütmeleri konusunda kurumsal çerçevenin büyük bir etkisi olabileceğinin bilincinde olmalıdırlar. BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi'nde tanınan hakları meşru şekilde kullanan kişileri, şiddet, misilleme, fiili veya yasal bir ayrımcılık, baskı veya keyfi müdahaleden koruyan Devletlerin alacağı yasal, idari, yargısal veya diğer uygun tedbirler, bu bağlamda gözetilmelidirler. AB Misyon Başkanlarının, insan hakları savunucularının durumuyla yerel düzeydeki insan 50 hakları konulu çalışma gruplarının toplantılarında ilgilenmeleri istenmektedir. Misyon Başkanları, insan hakları savunucularına karşı bir tehdit veya saldırının söz konusu olması ve insan hakları savunucularının acil veya ciddi risk altında olması gibi gerekli olan durumlarda, diplomatik girişimler ve basın açıklamaları dâhil olmak üzere olası AB eylemleri için COHOM’a tavsiyelerde bulunmalıdır. Misyon Başkanları, acil veya ciddi risk altında olan insan hakları savunucularına destek olmak için acil bir yerel eylem yürütme kararı alabilirler, eylemleri hakkında COHOM ve diğer ilgili çalışma gruplarına rapor verebilir ve bu raporlarda Avrupa faaliyetlerinin takip edilmesine ilişkin olarak tavsiyelerde bulunabilirler. Misyon Başkanları raporlarında AB eylemlerinin etkililiği konusunda da bilgi vermelidirler. Ayrıca, Misyonlar kadın insan hakları savunucularının karşılaştığı özel risklere de özellikle önem vermelidirler. Misyon başkanlarının raporları, İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü, diğer BM Özel Raportörleri ve Sözleşme organları ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği ve sivil toplum kuruluşlarının rapor ve tavsiyeleri gibi konu ile ilgili diğer bilgiler, COHOM ve çalışma gruplarının AB müdahalelerinin gerekli olduğu durumları, hangi tür müdahalelere olduğunu belirleyebilmelerini, uygun olduğunda bu tür bir müdahale için Siyaset ve Güvenlik Komitesi/Konsey’e tavsiyelerde bulunmalarını sağlayacaktır. İnsan hakları savunucularını koruma ve desteklemede AB misyonlarının rolü Birçok üçüncü ülkede, AB misyonları (AB Üye Devletleri’nin elçilikleri ve Avrupa Birliği Delegasyonları), Birlik ve Üye Devletler ve insan hakları savunucuları arasında birincil temas noktasıdır. Dolayısıyla, AB’nin insan hakları savunucularına yönelik politikasının uygulamaya konulmasında önemli bir rol oynarlar. Bu nedenle, AB Misyonları insan hakları savunucularına yönelik olarak proaktif bir politika benimseme yollarını araştırmalıdırlar. Aynı zamanda, belirli durumlarda AB faaliyetlerinin, insan hakları savunucularına yönelik tehdit ve saldırılara neden olabileceğinin bilincinde olmalıdırlar. Bu yüzden, uygun olduğu durumlarda, yapılması planlanan faaliyetlere ilişkin olarak insan hakları savunucularına danışmalıdırlar. AB adına bir eylem yapılıyorsa, AB Misyonları insan hakları savunucularına ve/veya ailelerine geri bildirimde bulunmalıdırlar. AB Misyonlarının alabileceği önlemler aşağıdakileri kapsar: 51 – bu İlke Kuralları'nın uygulanması için kadın insan hakları savunucularına özel bir önem vererek yerel stratejilerin hazırlanması. AB Misyonları, bu İlke Kuralları'nın, medeni, kültürel, ekonomik, siyasi veya sosyal hakların geliştirilmesi ve korunması için çalışan insan hakları savunucularını kapsadığını dikkate alacaktır. AB Misyonları, yerel stratejilerin hazırlanmasında ve izlenmesinde insan hakları savunucularını ve örgütlerini dahil etmelidir; – yerel insan hakları durumu, bu alanda AB politikası ve insan hakları savunucuları konusunda AB İlke Kuralları'nın uygulanması için yerel stratejinin tatbiki gibi konuları tartışmak üzere, insan hakları savunucuları ve diplomatların katılacağı bir toplantıyı yılda en az bir kere olmak üzere düzenlenmesi; – risk altında olanlar dahil olmak üzere insan hakları savunucuları konusunda yakın işbirliği içinde olunması ve bilgi paylaşımı; – insan hakları savunucularını Misyonlarda kabul etme ve çalışma alanlarını ziyaret etme dahil olmak üzere uygun şekillerde irtibatın devam ettirilmesi; bu amaç için özel irtibat görevlileri atanması düşünülebilir ve gerektiğinde bu atama masraf paylaşımı temelinde yapılabilir; – uygun olduğu durumlarda ve uygun şekillerde, internet ve yeni bilgi ve iletişim teknolojileri dahil olmak üzere medyanın uygun kullanımı, ziyaretler ve kazandıkları ödülleri sunma gibi amaçları olan davetler aracılığıyla insan hakları savunucuları ve çalışmalarının görünür biçimde tasdik edilmeleri; – uygun olduğu durumlarda insan hakları savunucularının, gözaltında veya ev hapsindeyken ziyaret edilmesi ve duruşmalarına gözlemci olarak katılınması. 52 Üçüncü ülkelerle ilişkilerde ve çok taraflı forumlarda insan hakları savunucularına saygının desteklenmesi AB’nin amacı, üçüncü ülkeleri, insan hakları savunucularının haklarına saygı gösterme konusunda yükümlülüklerini yerine getirmek ve onları Devlet-dışı aktörlerin saldırı ve tehditlerinden korumaları için etkilemektir. AB üçüncü ülkelerle ilişkilerinde gerekli görüldükçe ilgili uluslararası norm ve standartlara özellikle BM Bildirgesi’ne bütün ülkelerin bağlı kalması ve bunlara uygun hareket etmesi gerekliliğini ifade edecektir. Genel amaç, insan hakları savunucularının özgürce faaliyet gösterebileceği bir ortam oluşturmak olmalıdır. AB, amaçlarının, insan hakları politikasının ayrılmaz bir parçası olarak bilinmesini sağlayacak ve insan hakları savunucularının korunmasına atfettiği önemi vurgulayacaktır. Bu amaçları destekleyen eylemler aşağıdakileri kapsayacaktır: – Dönem Başkanlığı veya Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Başkanlığı Yüksek Temsilcisi veya İnsan Hakları Genel Sekteri/Yüksek Temsilcisi Özel Temsilcisi veya AB Özel Temsilcileri ve Elçileri veya Üye Devletler veya Avrupa Komisyonu üçüncü ülkeleri ziyaret ettiklerinde, uygun olduğu durumlarda ziyaretlerinin ayrılmaz bir parçası olarak insan hakları savunucuları ile insan hakları savunucularının çalışmalarının ortaya çıkardığı münferit vakalar ve daha genel konuların ele alındığı toplantılar düzenleyecektir; – AB ve üçüncü ülkeler ve bölgesel örgütler arasındaki siyasi diyaloğun insan hakları unsuru, ilgili olduğu durumlarda, insan hakları savunucularının durumunu kapsayacaktır. AB, insan hakları savunucuları ve çalışmaları için desteğini vurgulayacak ve gerekli olduğu durumlarda kaygı verici münferit vakaları öne çıkaracaktır. AB, İnsan Hakları Diyalogları AB İlke Kuralları’na uygun olarak, insan hakları savunucularını, diyaloğun hazırlanması, izlenmesi ve değerlendirmesi konularına en uygun koşullarda dahil etme hususuna önem gösterecektir; – AB Misyon Başkanları ve AB Elçilikleri, üçüncü ülkelerin yetkili makamlarına, tehlikede olan veya tehlikede olabilecek insan hakları savunucularını korumak için 53 etkili tedbirleri uygulama yükümlülükleri hususunu hatırlatacaktır; – Özellikle BM İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu’nda aynı fikirdeki diğer ülkelerle yakın çalışmalar içinde olacaktır; – İnsan Hakları Konseyi Evrensel Dönemsel Değerlendirmesi kapsamındaki ülkelere, uygun olduğu durumlarda mevzuat ve uygulamalarını BM İnsan Hakları Savunucuları Beyannamesi ile uyumlu hale getirme yönünde tavsiyelerde bulunacaktır; – AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisinin insan hakları savunucuları odak noktaları ve ulusal insan hakları kuruluşları, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, İnsan ve Halkların Hakları Afrika Komisyonu İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü ve İnsan Hakları Amerikalar Arası Komisyonu’nun özel İnsan Hakları Savunucuları Birimi gibi insan hakları savunucularının korunması için mevcut bölgesel mekanizmaların güçlendirilmesi ve bu tür mekanizmaların mevcut olmadıkları bölgelerde uygun mekanizmaların oluşturulması teşvik edilecektir. İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü dâhil olmak üzere BM İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürleri için Destek AB, BM İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürlerinin (ve bunları gerçekleştiren birey ve gruplar: Özel Raportörler, Özel Temsilciler, Bağımsız Uzmanlar ve Çalışma Grupları) insan hakları savunucularına karşı şiddet konusunda hareket etmeleri ve konuşabilmeleri, bağımsız olmaları ve ülke ziyaretleri gerçekleştirmeleri nedeniyle insan hakları savunucularını korumada uluslararası girişimler hususunda büyük önem taşıdıklarını kabul eder. İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü bu konuda özel bir role sahipken, diğer Özel Prosedürler de insan hakları savunucularıyla ilgilidir. Özel Prosedürlere destek olan AB eylemleri aşağıdakileri kapsayacaktır: – BM Özel Prosedürleri kapsamında ülke ziyaretleri için talepleri, Devletlerin ilkesel olarak kabul etmelerini teşvik etmek; 54 – AB Misyonları aracılığıyla BM tematik mekanizmalarının, tematik mekanizmalar ve insan hakları savunucularıyla ilişkiler kurulmasını ve bunlar arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmayı kapsayarak ancak bunlarla sınırlı kalmayacak yollarla, yerel insan hakları toplulukları ve insan hakları savunucuları tarafından kullanılmasını teşvik etmek; – Özel Prosedür yetkileri uygun kaynakların yokluğunda yürütülemeyeceği için AB Üye Devletleri, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi genel bütçesinden yeterli fonların dağıtımına destek olmak. Kalkınma Politikası dâhil olmak üzere İnsan Hakları Savunucularına Pratik Destekler Avrupa Birliği ve Üye Devletler'in demokratik süreç ve kurumların geliştirilmesine yardım etmeyi ve gelişmekte olan ülkelerde insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasını hedef alan programları – örneğin, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı - insan hakları savunucularına yardım etmekte kullanılabilecek pratik destekler arasındadır. Bunlar, Üye Devletlerin kalkınma işbirliği programlarını kapsayabilir ancak bunlarla sınırlı değildir. Pratik destekler aşağıdakileri kapsayabilir: – insan hakları savunucuları ile kapasite geliştirme ve kamu bilincini artırmaya yönelik kampanyaları ve STKları, insan hakları savunucuları ve ulusal insan hakları kuruluşları arasında işbirliğini kolaylaştırma gibi faaliyetler aracılığıyla insan hakları savunucularının çalışmalarını teşvik eden ve koruyan STKları desteklemek; – Ulusal İnsan Hakları Kuruluşları, Ombudsman Ofisleri ve İnsan Hakları Komisyonları dâhil olmak üzere Paris İlkeleri’ne uygun olarak oluşturulan insan haklarının geliştirilmesi ve korunması için kurulan ulusal kurumların oluşturulmasını ve çalışmalarını teşvik etmek ve desteklemek; – AB’nin içinde ve dışında insan hakları savunucuları toplantılarının kolaylaştırılması dahil olmak üzere uluslararası düzeyde insan hakları savunucuları ağlarının oluşturulmasına yardım etmek; 55 – üçüncü ülkelerdeki insan hakları savunucularının yurtdışı mali kaynakları dahil olmak üzere kaynaklara erişebilmelerinin ve bu kaynakların elverişliliği ve bunları talep etme araçları konusunda bilgilendirilmelerinin sağlanması için çalışmak; – insan hakları eğitim programlarının BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi gibi belgelerin tanıtımını sağlamasını gözetmek; – üçüncü ülkelerde tehlikede olan insan hakları savunucularına uygun olduğu durumlarda acil durum vizeleri çıkarılması ve AB Üye Devletlerinde geçici barınma olanakları gibi acil yardım ve koruma için tedbirler sağlamak. Konsey Çalışma Gruplarının Rolü COHOM, yetkilerine uygun olarak diğer ilgili Konsey Çalışma Gruplarıyla yakın koordinasyon ve işbirliği içinde İnsan Hakları Savunucuları İlke Kuralları'nın uygulanmasını ve izlenmesini değerlendirme altında tutacaktır. Bu, aşağıdakileri kapsayacaktır: – insan hakları savunucuları konusunun ilgili AB politikaları ve faaliyetlerine entegre edilmesine katkıda bulunmak; – bu İlke Kuralları'nın uygulamasının uygun aralıklarla değerlendirmesini gerçekleştirmek; – insan hakları savunucularına destek olmak için BM ve diğer uluslararası ve bölgesel mekanizmalarla uygun şekillerde ek işbirliği yöntemlerini incelemeyi sürdürmek; – bu İlke Kuralları'nın uygulanmasında kaydedilen ilerleme konusunda uygun biçimde yıllık olarak PSC ve COREPER aracılığıyla Konsey’e rapor vermek. * * * 56 6. Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması Amaçlı AB Rehber İlkeleri I. Giriş Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tarihte en çok sayıda devlet tarafından onaylanmış insan hakları antlaşmasıdır. Sözleşme, iki İhtiyari Protokolü ile birlikte çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması alanında hukuken bağlayıcı ve kapsamlı bir dizi uluslararası standardı içerir. Avrupa Konseyince benimsenenler de dâhil olmak üzere çocuk hakları konusundaki diğer uluslararası ve bölgesel standartlar ile birlikte bu belgeler, tüm çocukların hiçbir türde ayrımcılığa maruz kalmadan insan haklarından faydalanmaları için sağlam bir temel oluştururken çocuk haklarının gerçekleştirilmesini teşvik ve izlemeye yönelik bir dayanak noktası da teşkil eder. Mayıs 2002’de BM Çocuk Özel Oturumu’nda (UNGASS), uygulama ve ilerlemeyi izlemeye yönelik zaman sınırlamalı bir stratejiyi ortaya koyan, çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik ek uluslararası taahhütler altına girilmiştir. 2002’de UNGASS Bildirgesi ve “Çocuklar için Uygun Bir Dünya”’ Eylem Planının kabulü ile Devlet ve Hükümet Başkanları dünya genelinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve üzerinde uzlaşılan hedef, strateji ve eylemlerin uygulamaya konması taahhüdünde bulunmuşlardır. Bunlara ek olarak, çocuk haklarıyla doğrudan ilintili olan Binyıl Bildirgesi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri de küresel olarak kabul edilmiştir. 2005 Dünya Zirvesi sonuç belgesi, bunların hedef ve amaçlarına ulaşmanın önemini bir kez daha vurgulamıştır. AB düzeyinde ise insan hakları alanındaki Rehber İlkeler, AB’nin çocuk haklarıyla da ilgili olan genel insan hakları dış politikası kapsamında insan haklarının geliştirilmesi ve korunması çalışmaları için sağlam bir bölgesel çerçeve teşkil eder. Çocuk haklarının daha da geliştirilmesi amacıyla AB yıllardır özellikle aşağıdaki unsurları içeren çok boyutlu eylemlerde bulunmaktadır: - 2003 tarihli Çocuklar ve Silahlı Çatışma hakkında AB Konseyi Rehber İlkeleri'nin uygulanması; - Üçüncü Ülkelerde çocuk haklarının özellikle siyasi diyalog çerçevesinde ele alınması; - Özellikle Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) yoluyla çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan projelere finansman sağlanması; 57 - Genişleme süreci boyunca çocuk haklarının geliştirilmesine dair kaydedilen ilerlemelerin izlenmesi ve aday ülkeler ile muhtemel aday ülkelerde çocukların korunması konusundaki reformların desteklenmesi; - AB'nin, Birleşmiş Milletler’de Latin Amerika devletleri ile birlikte her yıl “Çocuk Hakları” konusunda bir karara öncülük etmesi ve devletleri Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile İhtiyari Protokollerini imza, onay ve uygulamaya davet etmesi; - Çocuk hakları alanındaki önemli uluslararası ve bölgesel aktörlerin, özellikle de BM Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi, BM insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan organlar, bunların arasında özellikle Çocuk Hakları Komitesi, BM Özel Prosedürleri ve mekanizmaları ile ilgili BM örgütlerinin, özellikle de UNICEF, OHCHR, ILO, WHO ve UNFPA ile bölgesel mekanizmaları, bilhassa Avrupa Konseyi, AGİT, Avrupa Çocuklar için Ombudsmanlar Ağı ve sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi; - AB’nin Kalkınma Politikasında “Avrupa Kalkınma Mutabakatı” insan hakları konusunda temel uluslararası çerçeveler ile Binyıl Kalkınma Hedeflerine değinerek AB Üye Devletleri arasında çocuk haklarına riayet etmeyi kapsar. Avrupa Komisyonu (AK) için çocuklar konusunda (i) çocuklara karşı şiddet, silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklar, çocuk ticareti vb. gibi belirli konuları, (ii) eğitim ve sağlık gibi belirli temalar aracılığıyla çocuk hakları ve ihtiyaçlarını ve (iii) AK tarafından finanse edilen tüm program ve projelerde göz önünde bulundurulması gereken ortak ilgi alanlarından biri olarak çocuk haklarının yaygınlaştırılmasını ele alan üç kollu bir yaklaşım söz konusudur. Çocuk haklarının ülke düzeyinde yaygınlaştırılmasına yönelik bu politika ile AK Rehber İlkeleri'nin uygulanmasına ilişkin Yönlendirme Notları çocuk haklarının ortak bir konu olarak hak temelli bir yaklaşım içerisinde ele alınmasını gerektirmektedir. Çocuk hakları konusundaki kapsamlı belgeler, standart ve taahhütler ve üzerinde uzlaşmaya varılan hedefler yönünde kaydedilen ilk dönemdeki ilerlemeye rağmen dünya çapında milyonlarca çocuk için gündelik gerçekler hala bu taahhüt ve hedeflerle keskin bir ayırım içindedir: Çocuklar hala hayatta kalmalarına yönelik önemli tehditlerle karşılaşmakta, kaliteli 58 eğitim, uygun sağlık ve sosyal bakım fırsatlarından yoksun kalmakta, çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri, cinsel istismar ve tacizin, hastalıkların, silahlı çatışmaların, çeşitli şiddet türlerinin kurbanı olmakta; erken yaşta evliliğe zorlanmakta ve zararlı geleneksel uygulamalara katlanmak zorunda kalmaktadırlar. Kırılgan gruplara mensup veya özellikle zor durumlardaki çocuklar kendilerine has risklerle karşı karşıya kalmakta ve ayrımcılık, marjinalleşme ve dışlanmaya maruz kalmaktadırlar. Kız çocukları özel risklerle karşı karşıya kalmakta ve özel ihtimama ihtiyaç duymaktadırlar. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2002 Çocuk Özel Oturumunu (UNGASS) takip süreci ile Çocuk Hakları Komitesi’nin izleme çalışmaları, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin hala yetersiz düzeyde uygulandığını ve UNGASS’ın zaman sınırlamalı hedeflerinden birçoğu ile Binyıl Kalkınma Hedeflerine henüz ulaşılamadığını göstermiştir. Bu durumu ele almak ve AB'nin insan hakları dış politikasında çocuk haklarını geliştirme yönünde daha sürekli ve sistematik eylemlere imkan tanımak için AB bundan sonra dünya genelinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasında aşağıdaki Rehber İlkeleri temel almayı kararlaştırmıştır. II Siyasi Başlık: İlkelerin Amacı İşbu “Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması amaçlı AB Rehber İlkeleri” (“Rehber İlkeler”) ile AB, kilit uluslararası ve Avrupa hukuki insan hakları dokümanları, normları ve standartları ile çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasıyla ilgili siyasi taahhütlerin, bilhassa İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Çocuk Hakları Bildirgesi, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmeleri, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile iki İhtiyari Protokolü, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü ile Binyıl Kalkınma Bildirgesi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri, UNGASS 2002’nin Bildirgesi ve “Çocuklar için Uygun Bir Dünya” Eylem Planı ile çocuk hakları ile ilgili olarak Ek II’de belirtilen diğer belge ve standartların önemini vurgular. AB, insan hakları dış politikasında çocukların, yani 18 yaşından küçük kişilerin, TÜM haklarının, çocuğun yüksek yararı ile ayrımcılıktan korunma ve karar alma süreçlerine katılma hakları göz önünde bulundurularak, demokrasi, eşitlik, barış ve sosyal adalet ilkeleri temelinde ve gelişme 59 hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarının evrenselliği, bölünemezliği, karşılıklı birbirine bağlılığı ve bağımlılığı gözetilerek korunması ve desteklenmesini bir öncelik konusu olarak uygulama kararlılığını yeniden teyit eder. Bu amaçlara ulaşabilmek için AB işbu Rehber İlkeler'de belirtilen genel tedbirlerin yanı sıra öncelik alanlarında ayrıca kararlaştırılacak Uygulama Stratejilerini esas alan belirli eylemleri destekleyecektir. Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunda bütüncül bir yaklaşım benimseyerek, AB, bu Rehber İlkeler ile 2003 yılında yayınlanan ve kendi alanındaki AB eylemlerini yönlendirmeye devam edecek olan Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konulu Rehber İlkeler'ini tamamlayacaktır. İşbu Rehber İlkeler özellikle aşağıdaki hususlara katkıda bulunacaktır: - Çocuk haklarının sağlanması ve çocuk hakları ihlallerinin dünya genelinde, özellikle de ulusal düzeyde engellenmesi amacıyla bu haklara uluslararası gündemde daha çok ağırlık vermek; - AB’nin, ilgili uluslararası belgelerde, özellikle de Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile İhtiyari Protokollerinde özel bir yeri olan çocuk haklarının tam olarak gerçekleştirilmesi yönündeki taahhüdünün altını çizmek; - Çocuk haklarının, evrensel insan haklarının vazgeçilmez, ayrılmaz ve bölünemez bir parçası olduğunun ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede tanınan tüm hakların eşit öneme sahip olduğu, ancak bunların gerçekleştirilmesine yönelik eylemlerin ulusal koşullar göz önüne alınarak önceliklendirilmesi gerektiğinin altını çizmek; - Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve iki İhtiyari Protokolü ile çocuk hakları konusundaki diğer bölgesel ve uluslararası belge ve standartların uygulanması sürecinde ilerleme sağlamak; - AB ve Üçüncü Ülkelerde çocuk hakları konusundaki AB eylemleri hakkında farkındalık yaratmak; - Çocuk haklarının AB politika ve eylemlerine yansıtılmasını desteklemek ve çocuk hakları konusunda tüm ilgili AB aktörlerinin kapasitesini artırmak; 60 - Sinerjileri teşvik ederek kurumlar arası işbirliğini kuvvetlendirmek ve Avrupa Komisyonu'nca çocuk hakları konusunda desteklenen girişimler de dahil AB kurumlarının eylemlerini tamamlayıcı faaliyetlerde bulunmak; - AB’ye, Üçüncü Ülkelerle siyasi ilişkilerde ve ilgili tüm alanlardaki uluslararası forumlarda çocukların haklarının geliştirilmesi ve korunması için kullanılacak ek bir operasyonel araç sağlamak. III Operasyonel Rehber İlkeler A) Temel prensipler Üçüncü Ülkelerle ilişkilerinde ve uluslararası forumlarda AB özellikle şunları yapacaktır: - AB’nin, çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili hedeflerini, özellikle kalkınma, barış ve güvenlik bağlamlarında insan hakları dış politikasının ayrılmaz bir parçası olarak ön plana çıkarmak ve bu hedeflerin siyasi diyalog, kalkınma alanında işbirliği, insani yardım ve AB'ye katılım süreci yoluyla AB’nin diğer dış politikalarında da yaygınlaştırılmasını desteklemek; - Bu hedeflerin tatbikinde, ayrımcılık yapılmaması, çocuğun yüksek yararı, çocuk katılımı ve çocukların hayatta kalması ve gelişiminin sağlanması şeklinde ifade edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin genel ilkeleri ışığında insan haklarını temel alan bir yaklaşım izlemek; - Bütüncül bir yaklaşımı teşvik ederek öncelikli ilgi alanlarına özel ihtimam gösterirken çocuk haklarının bölünemezliği, karşılıklı birbirine bağlılığı ve bağımlılığını yeniden teyit etmek; - Gerekli bütün kanuni, idari ve diğer tedbirleri benimseyerek, özellikle de Çocuk Hakları Komitesi'nce “Genel Uygulama Tedbirleri” olarak belirlenen1 ortak tedbirleri almak suretiyle çocuk haklarının özellikle de Çocuk Haklarına Dair Sözleşme olmak 1 Genel Yorum 5 (2003) 61 üzere ilgili uluslararası belge ve standartlarla tam uyum içinde geliştirilmesi ve korunmasını sağlamak; - “Görev sahiplerinin” (devlet ve hükümetler, yükümlülüklerini yerine getirmek için) ve “hak sahiplerinin” (çocuklar, haklarından yararlanmak ve haklarını talep etmek için) kapasitelerini geliştirmeyi hedeflemek. B) AB’nin hedefleri - Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri, UNGASS Bildirgesi ve “Çocuklar için Uygun bir Dünya” Eylem Planı, Binyıl Bildirgesi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri ile Dünya Zirvesi sonuç belgesinin ilgili hükümlerinde bulunan yükümlülüklere özel atıfla Üçüncü Ülkelere uluslararası hukuk ve siyasi taahhütler çerçevesinde çocuk haklarının korunması ve desteklenmesine ilişkin belirli taahhütleri ve hukuki yükümlülüklerini hatırlatıp bu yükümlülük ve taahhütlerini yerine getirme çabalarında destek olmak; - Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerinde ve çocuk haklarıyla ilgili diğer uluslararası ve bölgesel belge ve standartlarda ortaya konduğu haliyle çocuk haklarına dair ilke ve hükümlerin daha iyi anlaşılmasını teşvik etmek ve bu konudaki farkındalık düzeyini yükseltmek; - Öncelikli alanlarda belirli eylemler ile çocuk haklarının korunması ve desteklenmesine yönelik olarak AB'nin Üçüncü Ülkelerle ilişkilerinde ve çok taraflı forumlarda AB’nin süregelen çabalarını güçlendirmek ve desteklemek; - Çocuk hakları alanında Üye Devletler’in yürüttüğü faaliyetleri ve Avrupa Birliği’nin yürüttüğü dış projeleri daha tutarlı hale getirmek. C) Üçüncü Ülkelerle ilişkilerde AB eylemleri için operasyonel faaliyetler Bu hedeflere ulaşmak için AB özellikle aşağıdaki eylem araçlarını kullanır: Özellikle aşağıdaki amaçları gerçekleştirmek üzere siyasi diyalog (yani, çocuk hakları konusuna uluslararası ve bölgesel örgütler ve Üçüncü Ülkelerle bakanlar düzeyindeki görüşmeler, ortak 62 komite toplantıları, Konsey Başkanlığının önderlik ettiği resmi diyaloglar, Troyka, Misyon Şefleri veya Komisyon dahil olmak üzere her düzeydeki toplantı ve görüşmelerde yer verilmesi): • Çocuk hakları ile bunların geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin uluslararası norm ve standartlar konusundaki farkındalık düzeyinin yükseltilmesi; • Çocuk hakları konusundaki ilgili uluslararası belgelerin onaylanmasının ve etkili uygulamasının desteklenmesi; • Ulusal kanunların çocuk hakları konusundaki uluslararası norm ve standartlara uygun hale getirilmesine yönelik yasal reformlara destek verilmesi; • Paris İlkeleri'ne uygun biçimde çocuk hakları konusunda bağımsız ulusal kurumların oluşturulmasına destek verilmesi; • Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasını sağlamak amacıyla kurumlar arası faaliyetlerin ve ulusal ve yerel mercilerin faaliyetlerinin etkili koordinasyonu ile yeterli kaynak tahsisinin teşvik edilmesi; • Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması için çocuk-duyarlı göstergelerin ve çocuk etki değerlendirmelerinin geliştirilmesi; • Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasında sivil toplumun katılımının savunulması; • Çocukların, kendi haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik karar alma süreçlerine katılımlarının teşvik edilmesi. Özellikle Üçüncü Ülkelere çocuk haklarını koruyup destekleme yönünde etkili tedbirler alma yükümlülüklerini hatırlatmak amacıyla Çocuk Hakları Komitesi'nin ve insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organların sonuç gözlemlerini ve BM örgütlerinden, bölgesel örgütlerden, bağımsız ulusal kurumlardan ve sivil toplum kuruluşlarından alınan bilgileri de dikkate alarak çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması üzerinde etkisi olan güncel gelişmelere karşılık vermek üzere (yerine göre kamuoyu açıklamaları ile bağlantılı bir biçimde) diplomatik girişimler; 63 Aşağıdaki tedbirleri kapsayan ikili ve çok taraflı işbirliği: • Çocuk hakları konusuna odaklanan kalkınma ve insani yardım programlarının artırılması; • Ticaret müzakerelerinde, program geliştirme görüşmelerinde, ülke strateji belgelerinde, kalkınma hedeflerine ilişkin diyaloglarda ve UNGASS kapsamında öngörülen çocuklar için Ulusal Eylem Planlarında çocuk haklarının ön plana çıkarılması; • İki taraflı ve Topluluk finansmanı ile kalkınma işbirliği programlarının çocuk haklarını destekleyen projelerin finansmanında kullanılması; • Özellikle Öncelikli Alanlarda olmak üzere çocuk hakları konusunda Üye Devletlerin yürüttüğü faaliyetler ile Avrupa Birliği’nin yürüttüğü dış projelerin daha tutarlı hale getirilmesi; • Ulusal yapılar ve kurumların güçlendirilmesi, ilgili uluslararası standartlarla uyumlu yasal reformun desteklenmesi, Paris İlkeleri'ne uygun bağımsız çocuk hakları kurumlarının oluşturulması; • Çocuk-duyarlı göstergeler ile çocuk etki değerlendirmelerinin geliştirilmesi; • Sivil toplum katılımı ile çocuk katılımının desteklenmesi. Aşağıdakiler gibi uluslararası paydaşlarla ortaklıkların geliştirilip işbirliğinin pekiştirilmesi: • BM, özellikle BM insan hakları mekanizmaları, Özel Prosedürler ve insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organlar, bilhassa da Çocuk Hakları Komitesi; • BM örgütleri, özellikle UNICEF, OHCHR, ILO, WHO, UNFPA; • Bölgesel örgütler, özellikle Avrupa Konseyi ve AGİT; • Avrupa Çocuk Hakları Forumu; • Kamu-özel sektör ortaklıkları, araştırma kurumları; 64 • D) Sivil toplum ve uluslararası finans kuruluşları. Uygulama (i) Çocuk haklarını güçlendirmeye yönelik Genel Eylemler İlke olarak, AB çocukların tüm haklarının eşit biçimde geliştirilmesi ve korunmasının arkasında durmaktadır. AB, bu şekilde insan hakları dış politikasında, uluslararası forumlarda ve Üçüncü Ülkelerle ilişkilerinde sürdürdüğü girişimleri devam ettirecek ve artıracak, Devletleri aşağıdaki hususlara teşvik edecektir: a) Özellikle aşağıdaki yollarla uluslararası norm ve standartlara bağlılık ve bunların uygulanması ile uluslararası insan hakları mekanizma ve usullerle işbirliği: - Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik ilgili uluslararası belge ve standartların, özellikle Uluslararası Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri, 138 ve 182 sayılı ILO Sözleşmeleri, Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Sözleşme ile Protokolü, Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ile Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsünün kabulü, bunlara bağlılık ve etkili şekilde uygulanmalarının desteklenmesi; - Çocuk Hakları Komitesininkiler dahil olmak üzere uluslararası insan hakları organlarının koruyucu tedbirleri, hükümleri, kararları ve önerilerinin gereklerine riayet edilmesi; - Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili olanlar başta olmak üzere, konuya özel veya ülkeye has, ilgili BM insan hakları mekanizmaları ve usulleriyle işbirliği yapılması; - İlgili Avrupa Konseyi mekanizmaları ile işbirliği yapılması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmasının teşvik edilmesi; - İlerlemenin izlenmesi de dahil olmak üzere çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasını sağlamaya yönelik bölgesel mekanizmalarla işbirliği yapılması. 65 b) Özellikle aşağıdaki yollarla ulusal düzeyde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması için kapasitesinin güçlendirilmesi: - Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik kapsamlı ulusal plan veya stratejilerin geliştirilmesinin desteklenmesi; - Ulusal ve yerel düzeyde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amacıyla, koordinasyon faaliyetlerine yönelik devlet mekanizmalarının geliştirilip güçlendirilmesinin desteklenmesi. c) Özellikle aşağıdaki yollarla izleme süreçlerinin ve yapılarının geliştirilmesi: - Çocuk haklarıyla ilgili ayrıştırılmış verilerin toplanması, analiz edilmesi ve yayımının desteklenmesi amacıyla veritabanları ve izleme sistemlerinin geliştirilmesi ve göstergelerin oluşturulması; - Çocuk hakları konusundaki araştırmaların desteklenip, çocukların araştırma ve izlemeye dahil edilmesi; - Ombudsmanlık gibi bağımsız ulusal çocuk hakları kurumlarının tesis edilmesi yolu da dahil olmak üzere, gözlemci kapasitesinin oluşturulması; - Sivil toplumun katılımının artırılması. d) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik kaynakların tahsisinin teşvik edilmesi: - Uluslararası işbirliği ortamı da dahil olmak üzere, ulusal ve yerel düzeylerdeki bütçe süreçlerinde çocukları görünür kılmaya yönelik araçların kullanımının ve geliştirilmesinin desteklenmesi; - Ekonomik ve sosyal politikaların çocuklar üzerindeki etkisinin değerlendirilmesinin desteklenmesi. e) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik hukuk reformunun desteklenmesi: 66 - Ulusal mevzuatın çocuk hakları konusundaki ilgili uluslararası norm ve standartlara, özellikle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerine uyumunu sağlamak üzere mevzuat çıkarılması ve mevcut mevzuatın gözden geçirilmesinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi; - Kolluk kuvvetlerinin çocuk hakları ihlallerini soruşturma kapasitesinin artırılmasının teşvik edilmesi ve desteklenmesi ile çocuk haklarını ihlal edenlerin soruşturulması ve yargılanması sürecinde çocuk-dostu usullerin geliştirilmesi. f) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk hakları ihlalleriyle mücadele edilmesi ve ihlallerin önlenmesi: - Çocuk hakları ihlalleri ile çocuklara kötü muamelenin ceza hukuku da dahil olmak üzere kanunlarda yasaklanması ve çocuk hakları ihlallerinde cezasızlığın sona erdirilmesi; - Her türlü çocuk hakkı ihlalinin ceza hukukunda suç olarak tanımlanması da dahil olmak üzere en üst düzeyde kınanması; - Devlet yetkisi altında çocuk hakları ihlallerini engellemek için etkili hukuki, idari, adli ve diğer tedbirlerin alınması ve bu tür ihlallerin cezasız kalmasının engellenmesi; - Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik iç hukuk güvencelerinin tesis edilmesi; - Çocuklarla veya çocuklar için çalışan kolluk kuvveti personeli ve ilgili diğer uzmanlara, çocuk haklarının güvence altına alınmasını desteklemeye ve uluslararası norm ve belgelere uyumu sağlamaya yönelik etkili eğitim verilmesi; - Çocuk hakları ihlallerinin mağdurlarına tedavi, rehabilitasyon ve topluma yeniden kazandırma hizmetleri sunulması. g) Çocukları kendilerini etkileyecek politikaların karar verme süreci ve uygulanmasına daha etkili katılmaları için güçlendirmek ve katılımlarını kolaylaştırmak 67 h) Ailelerin ve diğer vasilerin çocuk haklarının korunmasına ilişkin rollerini tam anlamıyla yerine getirebilme kapasitelerinin geliştirilmesi i) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk hakları konusunda farkındalık artırmaya yönelik programların geliştirilmesinin desteklenmesi: - Halkın çocuk hakları konusunda bilinçlendirilmesi ve çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması yönünde kampanyaların teşvik edilmesi; - Çocuk haklarına okul müfredatlarında yer verilmesinin ve ilgili tüm alanlarda mesleki eğitim programlarının geliştirilmesinin desteklenmesi. (ii) Öncelikli Alanlarda çocuk haklarını güçlendirmeye yönelik eylemler Bu Rehber İlkeler'in genel çerçevesi kapsamında, Rehber İlkeleri tamamlamaya yönelik ayrı Uygulama Stratejileri yoluyla öncelikli alanlarda özel eylemler uygulamaya konulacaktır. AB’nin farklı çocuk hakları gruplarını zaman içinde daha iyi bir biçimde ele alabilmesi için, İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından iki yıllık bir dönem için bir öncelikli alan seçilecek ve buna göre bir Uygulama Stratejisi geliştirilecektir. Öncelikli alan düzenli gözden geçirmelere ve muhtemel değişikliklere tabidir. Bu öncelikli alanlardan ilki “Çocuklara karşı Her Türlü Şiddet” olacaktır ve buna yönelik Uygulama Stratejisi Ek I’de verilmiştir. (iii) Konsey Çalışma Gruplarının Rolü COHOM, görevi çerçevesinde ve ilgili diğer Konsey Çalışma Gruplarıyla yakın koordinasyon ve işbirliği içerisinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amaçlı Rehber İlkeler'in tatbiki ve takibini sürekli değerlendirme altında bulunduracaktır. Bu görev aşağıdaki hususları içerir: - Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunun ilgili AB politikaları ve projeleri ile bütünleştirilmesinin teşvik edilmesi; - Uygun aralıklarla ve muvakkat toplantılar yoluyla Rehber İlkeler'in tatbikinin gözden geçirilmesi; 68 - Bu Rehber İlkeler'in tatbiki konusunda kaydedilen ilerlemenin yıllık olarak ve uygun bir şekilde Siyasi ve Güvenlik Komitesi (PSC) ve Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) yoluyla Konseye rapor edilmesi, (iv) Harici üçüncü taraflarla görüş alışverişi için gayrı resmi bir platform COHOM üyeleri, bu Rehber İlkeler'in tatbiki esnasında yerine göre harici üçüncü taraflarla, özellikle de STK’lar ve uluslararası örgütlerle gayrı resmi zeminde görüş alışverişinde bulunabilir. Komisyon bu sürece tümüyle katılacaktır. Konseyin güvenlik tüzükleri konusunda 19.3.2001 tarih ve 2001/264/AK sayılı Konsey kararına uyulacaktır.2 E) İzleme ve raporlama AB, söz konusu Rehber İlkeler'in tatbikindeki ilerlemeyi izlerken, bu Rehber İlkeler'in geniş bir alanı kapsadığını dikkate alarak, AB dışındaki ilgili aktörlerin, özellikle BM organları ve mekanizmaları, Özel Prosedürler, Çocuk Hakları Komitesi başta olmak üzere insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organlar, BM örgütleri, özellikle de OHCHR, UNICEF, WHO, UNDP, ILO, UNFPA ile sivil toplumun uzmanlığından mümkün olduğunca yararlanmaya ve bunlarla yakın işbirliği içinde olmaya gayret edecektir. F) Değerlendirme Konsey bünyesindeki İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM): - İşbu Rehber İlkeleri ve Uygulama Stratejisini kabul edilmelerinden sonra her iki yılda bir gözden geçirir; - Rehber İlkeleri ilk kez gözden geçirirken, uygulamada kaydedilen ilerlemeler ile daha fazla ilerleme sağlayacak öneriler üzerinde odaklanır. Ayrıca, öncelik alanının bir sonraki gözden geçirmeye kadar muhafaza edilmesi ya da değiştirilmesi konusunda da öneriler hazırlar ve gözden geçirilen konuları Konseye sunar; 2 Referans: OJ L 101, 11.4.2001, s. 1 69 - Uygulama Stratejisini ilk kez gözden geçirirken pilot program ve ülke stratejilerinin geliştirilmesinde kaydedilen ilerleme üzerinde odaklanır; - Söz konusu Rehber İlkeler'in uygulanması ve izlenmesi esnasında, BM ve bölgesel hükümetler arası örgütler, STK’lar ve ilgili diğer aktörlerle daha fazla işbirliği yolları bulmaya çalışır ve yerine göre bununla ilgili önerileri COREPER veya Konseye sunar; - Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunun ilgili AB politikaları genelinde, bölgesel ve çok taraflı forumlarda yaygınlaştırılmasını destekleyip bu sürece nezaret eder, işbu Rehber İlkeler'in etkin bir biçimde yayımını sağlayıp Üye Devletler, AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından uygulanmasını destekler. 70 Ek I “Çocuklara karşı Her Türlü Şiddet” başlıklı Öncelik Alanı için Uygulama Stratejisi I Giriş “Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması amaçlı AB Rehber İlkeleri"nin uygulanmasında somut adımların atılması için “Çocuklara karşı Her Türlü Şiddet” bu Rehber İlkeler'in ilk öncelik alanı olarak belirlenmiştir. Kültür, sosyal statü, eğitim, gelir ve etnik köken değişkenlerinden bağımsız olarak, çocuğa karşı şiddet çocuk haklarının çok yaygın bir şekilde ihlal edilmesi anlamına gelir ve çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına da zarar verir. Fiziksel, zihinsel, psikolojik ve cinsel şiddet, işkence ve diğer zalimce, insanlık dışı veya küçültücü muamele, çocukların tacizi veya istismarı, rehin alma, aile içi şiddet, çocukların veya organlarının ticaret ya da satışı, pedofili, çocuk fuhşu, çocuk pornografisi, çocuk seks turizmi, çetelerle ilişkili şiddet, her türlü ortamda zararlı geleneksel uygulamalar ile okullarda bedensel ceza dâhil olmak üzere çeşitli şiddet türleri dünyanın her köşesinde her yaştan çocuğun yaşamına etki eder. Örneğin, resmi tahminlere göre 2002’de 18 yaş altındaki 150 milyon kız çocuk ile 73 milyon erkek çocuk cinsel ilişkiye zorlanmış ya da diğer cinsel şiddet türlerine maruz kalmıştır. Dünyada 100 ila 140 milyon kız çocuk ve kadının bir şekilde kadın sünnetine tabi tutulduğu düşünülmektedir. Bunlara ek olarak 2004 yılında 126 milyon çocuk tehlikeli işkollarında çalıştırılmıştır. Çocuklara yönelik şiddetin sonuçları şiddetin türü ve ciddiyetine göre değişmekle birlikte çoğu durumda kısa ve uzun vadeli etkileri son derece ciddi ve zarar vericidir. Çocukların kırılganlığı ve erişkinlere bağımlılığı her türlü şiddetten korunmaları için özel bir dikkat ve kararlı uluslararası eylemi gerekli kılmaktadır. II Amaçlar AB çocukların her türlü şiddetten korunmasında ilerleme kaydedebilmek için BM Genel Sekreterinin küresel “Çocuklara karşı Şiddet konulu Çalışmasını” esas alan iki kollu bir yaklaşım takip edecektir: a. Çocuklara karşı şiddet konusunun küresel ve dünyanın her köşesini etkiler 71 niteliğini vurgulamak ve dünya genelinde BM Genel Sekreterinin Çalışmasında ortaya konan önerilere yerine göre özellikle ilgili BM forumlarında destek verilmesini sağlamak; b. Dünyanın farklı ülke/bölgelerinde çocuklara karşı farklı şekillerde tezahür eden şiddeti göz önünde bulundurarak çocuklara yönelik her türlü şiddeti engelleme ve bununla mücadele etmeye yönelik ve ülkeye-özel eylemleri desteklemek. III Operasyonel Kısım Yukarıda belirtilen amaçları ilerletmek için AB aşağıdaki alanlarda harekete geçer: (i) BM Genel Sekreterinin çocuklara karşı şiddet konulu çalışmasını çocuklara karşı her türlü şiddetin engellenmesi ve bununla mücadelede küresel referans belgesi olarak savunmak; Yapılacak eylem: - AB ilgili uluslararası, bölgesel ve BM forumlarında BM Genel Sekreterinin çalışması ile tespitlerini açıkça destekler ve söz konusu çalışma muhteviyatındaki önerilerin uygulanmasını ve takibini destekler; - AB, BM Genel Kurulunda BM Genel Sekreterinin çalışmasında önerilen, Çocuğa karşı şiddet konusunda BM Özel Temsilciliği makamının oluşturulmasını özellikle destekler; - AB ayrıca Üçüncü Ülkeler ile ikili temaslarında BM Genel Sekreterinin çocuklara karşı şiddet konulu çalışmasının kendisine ve önerilerine bu alandaki AB eylemlerinin esas referans metni olarak uygun atıfta bulunur. (ii) Çocuklara karşı şiddetle mücadele ile ilgisi olan uluslararası insan hakları belgelerinin, özellikle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya karşı Sözleşme ve İhtiyari Protokolü, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü, Kadınlara karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına 72 Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolü, 138 ve 182 sayılı ILO Sözleşmeleri, Sınır aşan Örgütlü Suçlara karşı BM Sözleşmesi ve Sınır aşan Örgütlü Suçlara karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesini bütünleyen Kişilerin, özellikle Kadın ve Çocukların Ticaretinin Engellenmesi, Önlenmesi ve Cezalandırılması Protokolünün onaylanması ve etkili uygulanmasını savunmak; Yapılacak eylem: - AB halen Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin iki İhtiyari Protokolünü onaylamamış tüm Devletlerin onay sürecini tamamlama çabalarını artırması talebini ifade eder ve bu İhtiyari Protokollerin etkili uygulamasını destekler; - AB uluslararası insan hakları forumlarının yanı sıra Üçüncü Ülkelerle ikili temaslarında, yerine göre Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerinin ve çocuklara karşı şiddet konusuyla ilgili diğer uluslararası ve bölgesel belgelerin onaylanmasını teşvik etme çabalarını artırır; - AB uluslararası ve bölgesel insan hakları forumlarının yanı sıra Üçüncü Ülkelerle ikili temaslarında Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerin hükümlerinin etkili uygulamasının desteklenmesine ve ilgili diğer uluslararası ve bölgesel norm ve standartların uygulanmasına ve ilgili siyasi taahhütlerin, bilhassa Genel Kurulun çocuk haklarının ön plana çıkarılmasına ayrılmış 27. Özel Oturumu (UNGASS) ile 2002 tarihli zaman sınırlamalı “Çocuklar için Uygun Bir Dünya” eylem planı, Binyıl Bildirgesi ve zaman sınırlamalı Binyıl Kalkınma Hedeflerinin yanı sıra 2005 tarihli Dünya Zirvesi sonuç belgesi sonuç ve hedeflerinin etkili takibi ve uygulanmasının desteklenmesine özel bir önem atfeder. (iii) Çocuklara karşı her türlü şiddetin engellenmesi ve bununla mücadele için ülkeye özel stratejilerin geliştirilmesi AB, çocuklara karşı her türlü şiddetle mücadelede küresel faaliyetlerini, her bir ülkeye özel tedbirlerle bütünleştirmek üzere dünyanın çeşitli ülkeleri ve bölgelerinde yaygın görülen şiddet türlerini göz önünde bulundurarak ve çocuklara karşı şiddetin toplumsal cinsiyet boyutunu da ele alarak Üçüncü Ülkelere odaklı eylemler için Ülke 73 Stratejileri geliştirir: a) Bu stratejilerin geliştirilmesi ve bunlara bir temel teşkil etmek üzere AB ilk olarak çeşitli ülkelerde çocuğa karşı şiddet konusundaki durumun kapsamlı bir değerlendirmesini yapar. Bu değerlendirmeler mümkün olduğunca eldeki verilere, özellikle de UNICEF, BM Özel Mekanizmaları, devlet kaynakları ve ilgili sivil toplum aktörlerine dayandırılmalıdır. b) Bu kapsamlı değerlendirmeler temelinde ve BM Genel Sekreterinin çocuklara karşı şiddet çalışmasının önerilerini, yerine göre Çocuk Hakları Komitesi ve insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organların sonuç gözlemleri, insan hakları mekanizmalarının tavsiyeleri ve konuyla ilgili taraflarca, özellikle de OHCHR, UNICEF, WHO, ILO ve UNFPA gibi BM örgütleri, bölgesel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanan konuyla ilgili bilgileri göz önünde bulundurarak, ülke stratejileri aşağıdaki unsurlardan oluşabilir: - Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri ile diğer uluslararası ve bölgesel insan hakları belgeleri ve standartlarının çocuklara karşı her türlü şiddetin engellenmesi ve ele alınabilmesi için hızlı bir biçimde onaylanmasını savunmak; - Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerine konulan ve Sözleşme ile İhtiyari Protokollerinin amaç ve hedefleri ile uyumlu olmayan ya da uluslararası hukukla çelişen çekincelerin kaldırılmasını savunmak; - Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerinin ve –yerine göre– diğer uluslararası ve bölgesel insan hakları araçları ve standartlarının etkili bir biçimde uygulanmasını ve çocuklara karşı şiddetle mücadelede özel önem taşıyan siyasi taahhütlerin uygulanması ve takibini savunmak; - Ulusal mevzuatta çocuklara karşı şiddetin her türlüsünün yasaklanması ve bunların cezasız kalmasıyla mücadele yönünde yasal reformun savunulması ve desteklenmesi; 74 - Bağımsız ulusal izleme ve çocuklara uygun bildirim ve şikayet mekanizmaları ile şiddet vakalarına ilişkin usullerin çocuklara uygun muamele ve destek hizmetleriyle birlikte oluşturulmasının teşvik edilmesi ve desteklenmesi; - İzleme sistemleri ve mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanmasında çocukların etkin katılımının desteklenmesi ve savunulması; - Çocuklara karşı her türlü şiddetle mücadele ve bunların engellenmesini teşvik etmeye yönelik bağımsız ulusal kurumların kurulmasının desteklenmesi ve savunulması; - Çocuğa karşı şiddet konusunda diğer hususların yanı sıra, şiddetten uzak değerleri ve bilinci artırmayı destekleyen; şiddetin toplumsal cinsiyet boyutunu göz önünde bulunduran; şiddeti önlemeye öncelik veren ve ihtiyaç duyulan kaynaklarla gerekli şekilde desteklenen ulusal stratejilerin, eylem planlarının ve politikaların geliştirilmesinin desteklenmesi ve savunulması; - Ulusal veri toplama, veri analizi ve veri paylaşımı çalışmalarının geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik teşvik ve destek ile ilgili araştırma girişimlerinin desteklenmesi; - Çocukların şiddetten korunması ve çocuklara yönelik her türlü şiddetin engellenmesi, tespiti ve yanıtsız kalmaması amacıyla çocuklarla veya çocuklar konusunda çalışanlar için kapasite geliştirme tedbirlerinin desteklenmesi ve savunulması; - Önleme mekanizmalarının ve çocuk-dostu çocuk yargı sistemlerinin geliştirilmesi, mağdurlara yönelik çocuk-dostu tedavi ve topluma yeniden kazandırma hizmetleri sunulmasının desteklenmesi ve savunulması; - Çocuklara karşı şiddetin tüm faillerinin yargı önüne çıkarılmasına ve bunların cezasız kalmamasına yönelik hesap verebilirlik mekanizmalarının oluşturulmasının desteklenmesi ve savunulması. 75 c) Özel önlemlerin alınması gereken ülkeler listesi üzerinde bir karara varıldıktan sonra COHOM ilgili ülkelerin değerlendirmesinin yapılabilmesi ve özellikle de çocuklara yönelik şiddetin türlerini belirleyen ve bunların nasıl ele alınabileceği yönünde somut öneriler getiren Ülke Stratejileri taslaklarının detaylandırılması için gerekli tedbirleri alır. Taslak ülke stratejileri ilave girdi, değerlendirme ve yerel düzeyde tasdik için COHOM tarafından ilgili ülkedeki AB Misyon Şeflerine sunulur. Bu tür girdiler alındıktan sonra COHOM ülke stratejilerini kabul edip bunları uygulamaya başlar. d) Dünyanın farklı köşelerinde çocuklara karşı şiddet konusundaki somut AB faaliyetlerini hızlandırmak amacıyla Rehber İlkeler'in uygulanmasının ilk aşamasında farklı bölgelerden ve Çocuklara karşı Şiddet konulu BM Çalışmasında belirtilen çeşitli düzenlemeler ışığında AB faaliyetlerini azami on ülkeye odaklayan bir Pilot Program oluşturulacaktır. Pilot Programda yer verilecek ülkeler belirlenirken AB halen İnsan Hakları Diyaloğu veya istişare içinde olduğu ülkelere özel bir önem verebilir ve böylece çocuklara yönelik şiddet konusunun bu İnsan Hakları Diyaloğu veya istişarelerine daha erken safhada ve sistematik biçimde dâhil edilmesine imkân tanıyabilir. (iv) İlgili diğer aktörlerle işbirliği Mevcut uzmanlıktan en iyi şekilde yararlanabilmek için AB, prensip gereği, çocuklara karşı şiddetle mücadele faaliyetlerinde AB dışı aktörlerle azami işbirliğini amaçlayacaktır; bunlar arasında özellikle aşağıdakiler sayılabilir: - İlgili BM mekanizmaları, özellikle Özel Prosedürler ve insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan ilgili organlar, özellikle Çocuk Hakları Komitesi; - BM örgütleri, özellikle OHCHR, UNICEF, WHO, UNDP, ILO, UNFPA; - Diğer uluslararası örgütler, özellikle Avrupa Konseyi; - Çocuk koruma ağları dahil olmak üzere çocukların korunmasında yerel düzeyde rol alan uluslararası örgütler, devlet kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları. 76 Bunu gerçekleştirebilmek için AB bilhassa araştırma ve sistemli veri toplama, veri analizi ve veri paylaşımı alanında ve uygun ülke yanıt stratejilerinin tasarlanmasında özellikle BM, Avrupa Konseyi3 ve AGİT ile mevcut ortaklıklarını güçlendirecek; buna ek olarak kamu-özel sektör ortaklıkları, akademik kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası finans kuruluşları gibi diğer olası müttefiklerle de yeni ortaklıklar kurma olasılığını göz önünde bulunduracaktır. (v) İzleme ve Raporlama COHOM ülkeye özel stratejiler kapsamında gerçekleştirilen ilerlemeleri izlemeye yönelik olarak gerekli tedbirleri alır. Çocuklara karşı şiddete dair ülke stratejileri kapsamındaki ülkelerde AB Misyon Şefleri bu konuyu düzenli insan hakları raporlarına dahil etmeli ve yerine göre ilgili gelişmeleri muvakkat raporlarda belirtmelidir. Çocuklara yönelik şiddetle ilgili durumun gelişiminin izlenmesinde, AB kaynaklarından alınan raporların ve diğer ilgili bilgilerin yanı sıra özellikle Çocuk Hakları Komitesi ve UNICEF gibi BM mekanizmaları, örgütleri ve insan hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan ilgili organlardan alınan diğer güvenilir bilgiler dikkate alınır. Ayrıca sivil toplum kuruluşları ve çocuk koruma ağlarının sağladığı ilgili bilgiler de değerlendirmeye alınır. Mümkün olduğunca çocukların izleme sürecine katılımının sağlanmasına çalışılmalıdır. IV AB’nin eylem araçları Çocuklara karşı şiddet konusuna, yerine göre siyasi diyalog ve diplomatik girişimlerde yer vermenin yanı sıra AB, özellikle ikili fonları ve Topluluk Fonlarını işbu Rehber İlkeler ve bunların Uygulama Stratejisi uyarınca çocuklara karşı şiddetle mücadelede belirli tedbirleri desteklemek üzere kullanma imkanlarını belirleyecektir. 3 Bakınız: Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği arasında 10 Mayıs 2007’de imzalanan Mutabakat Zaptı, özellikle md. 21,– CM (2007) 74 77 V Değerlendirme COHOM Uygulama Stratejisinin ilk gözden geçirmesini işbu Rehber İlkeler'in kabulünden iki yıl sonra gerçekleştirecek ve bunu yaparken, pilot program ile ülke stratejilerinin geliştirilmesi sürecine odaklanacaktır. Bu değerlendirmede COHOM ayrıca “Çocuklara karşı Her Türlü Şiddet” öncelikli alanının bir sonraki olağan değerlendirmeye kadar değiştirilip değiştirilmeyeceğini değerlendirecektir. 78 Ek II AB’nin Üçüncü Ülkelerle çocuk haklarının korunması ve desteklenmesine dair temaslarında başvurabileceği uluslararası normlar, standartlar ve ilkelerin listesi I. BM insan hakları belgeleri a. Antlaşmalar ve protokoller Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (CRC), 1989, Çocukların Satılması, Çocuk Fuhşu ve Çocuk Pornografisine Dair İhtiyari Protokol, 2000 Çocukların Silahlı Çatışmalara dahil olmaları konusundaki İhtiyari Protokol, 2000 Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, 1966, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi İhtiyari Protokolü, 1966 Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Akdinin ölüm cezasının kaldırılması amacını taşıyan ikinci İhtiyari Protokolü, 1989 Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, 1966 Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme, 1965 Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme, 1979, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme’sine ilişkin İhtiyari Protokol, 1999 Tüm Göçmen İşçiler ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme, 1990 Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Sözleşme, 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Protokol, 1966 79 Vatansızlığın Azaltılmasına Dair Sözleşme, 1961 İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme, 1984 İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme İhtiyari Protokolü, 1984 b. Beyannameler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948 Birleşmiş Milletler Binyıl Bildirgesi, 2000 Çocuklar İçin Uygun Dünya Bildirgesi ve Eylem Planı, 2002 Dünya Irkçılık, Ayrımcılık, Yabancı Düşmanlığı ve Tahammülsüzlüğe karşı Konferans Beyannamesi (Durban Beyannamesi), 2001 Çocukların Silahlı Kuvvetler veya Silahlı Gruplarca kanun dışı askere alım veya kullanımdan korunmasına dair Paris Taahhütleri (Paris Taahhütleri), 2007 c. Prensipler, kurallar, rehber ilkeler ve diğer normatif belgeler Küçükler için Adalet Sistemine dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Pekin Kuralları), 1985 Özgürlüğünden Yoksun Bırakılmış Çocukların Korunmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Kuralları (Havana Kuralları) 1990 Çocuk Suçluluğunun Önlenmesine İlişkin BM Yönlendirici İlkeleri (Riyad İlkeleri) 1990 Cezai Uyuşmazlıklarda Onarıcı Adalet Programlarının Kullanımına Dair Temel Prensipler, 2002 Çocuk Kurbanlar veya Tanıklar içeren Konularda Rehber İlkeler, 2005 Ülke İçinde Yerinden Olma Konusunda Yol Gösterici İlkeler: (Deng Prensipleri), 1998 80 Ulusal ve Uluslararası bağlamda Evlatlık verilmesi ve evlat edinmeye özel atıfla Çocukların Korunması ve Refahına ilişkin Sosyal ve Hukuki Prensipler Bildirgesi, 1986 Silahlı Kuvvetler veya Silahlı Gruplarla ilişkili çocuklara dair prensip ve rehber ilkeler (Paris Prensipleri), 2007. II. Uluslararası çalışma sözleşmeleri İstihdama Kabulde Asgari Yaşa ilişkin 138 Sayılı Sözleşme, 1973 Çok Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin 182 Sayılı Acil Eylem Sözleşmesi, 1999 Bağımsız Ülkelerde Yerli Halklar ve Kabileler hakkındaki 169 sayılı Sözleşme, 1989 III. Uluslararası insani hukuk araçları Harp zamanında sivillerin korunmasına ilişkin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, 1949 Uluslararası Silahlı Çatışma Kurbanlarının Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmelerinin I. Protokolü, 1967 Uluslararası olmayan Silahlı Çatışma Kurbanlarının Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmelerinin II. Protokolü, 1967 Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve bunların İmhası ile ilgili Sözleşme (Ottawa Antlaşması), 1997 IV. Uluslararası ceza hukuku belgeleri Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü (Roma Statüsü), 1998 Sınıraşan Örgütlü Suça karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesini bütünleyen Kişilerin, özellikle de Kadın ve Çocukların Ticaretinin Engellenmesi, Önlenmesi ve Cezalandırılması Protokolü, 2000 V. Uluslararası özel hukuk belgeleri 81 Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi, 1980 Uluslararası Evlat Edinmede Çocukların Korunması ve İşbirliği Hakkında Lahey Sözleşmesi, 1993 VI. Avrupa insan hakları belgeleri Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı (özellikle çocuk haklarına atıfta bulunan Md. 24) İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme, 1950 Avrupa Sosyal Şartı, 1961 Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi, 1996 İşkence ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Avrupa Sözleşmesi, 1987 Avrupa Birliği Antlaşması (Madde 11), 1992 Avrupa Kalkınma Mutabakatı: Kısım I – AB (özellikle 5, 7. paragraflar) Kısım II – AK (özellikle 97, 101, 103. paragraflar) Topluluk araçları ve diğer tedbirler: Temmuz 2006: AB Komisyonu’nun “Çocuk hakları konusunda bir AB stratejisine doğru” başlıklı Tebliğinin, çocuk haklarının, Birlik içi ve dışındaki faaliyetlerde ön plana çıkarılmasını amaçlayan daha geniş ve uzun vadeli bir AB “Çocuk Paktı”nın parçası olarak benimsenmesi; Haziran 2007: “Avrupa Çocuk Hakları Forumu”nun kurulması; Önümüzdeki döneme yönelik olarak Komisyon’un Avrupa Birliği’nin Dış Faaliyetlerinde Çocuk Hakları Eylem Planı; 82 2007: İnsani yardımların gerçekleştirilmesi sırasında uluslararası hukuka riayet etme çağrısı yapan Komisyon Tebliği – İnsani Yardım konusunda Avrupa Mutabakatına Doğru VII. Afrika Bölgesel insan hakları belgeleri Afrika İnsan ve Halklar Hakları Sözleşmesi, 1981 Afrika İnsan ve Halklar Hakları Sözleşmesinin Afrika’daki Kadınların Hakları Protokolü, 2000 Afrika Çocuk Hakları ve Refahı Sözleşmesi, 1990 VIII. Amerikalar arası bölgesel belgeler Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi, 1969 Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesinin Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Alanında Ek Protokolü (San Salvador Protokolü), 1988 Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi, Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına Dair Amerikalar arası Sözleşme, 1994 Küçüklerin Uluslararası Ticaretine Dair Amerikalar arası Sözleşme, 1994 Çocukların Uluslararası İadesine Dair Amerikalar arası Sözleşme, 1989. * * * 83 7. Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve onları hedef alan her türlü ayrımcılıkla mücadele konusunda AB Rehber İlkeleri I. Rehber İlkeler'in Amacı Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusunda Rehber İlkeler'in kabul edilmesi AB’nin, kadınların hakları konusunu bir öncelik haline getirme ve bu alanda uzun vadeli eyleme geçme yönündeki açık iradesinin bir işaretidir. AB, kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusuna odaklanarak, günümüz dünyasının en önemli insan hakları ihlallerinden birine karşı harekete geçecektir. Bu Rehber İlkeler, eksiksiz ve çok taraflı bir müktesebata dayanmaktadır. Bu müktesebatın en yakın tarihli kilit unsurları BM Genel Sekreterinin kadınlara yönelik her türlü şiddet konusundaki derinlemesine çalışması (2006), şiddet göstergeleri konusunda BM Özel Raportörü Sayın Yakın Ertürk’ün çalışmaları (2008), kadınlara yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılması girişimlerinin yoğunlaştırılmasına dair 61/143 sayılı BM kararı ve kadın, barış ve güvenlik konusunda 1325 (2000) ve 1820 (2008) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları ile kadınların silahlı çatışmalardaki durumu ve çatışma sonrasında ülkelerindeki yeniden yapılanma faaliyetleri ile demokratik süreçteki rolleri hakkındaki 2005/2215 sayılı Avrupa Parlamentosu kararı, insan hakları konusundaki Sözleşmeler, uluslararası insani hukuk ve Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsünün ilgili hükümleridir. Rehber İlkeler aynı zamanda Demokrasi ve İnsan hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) da dahil olmak üzere AB’nin ve üye ülkelerin diğer mali araçlarıyla finanse edilecek, kadın ve kız çocuklarını hedef alan daha fazla sayıda projenin uygulanmasını teşvik etmeyi de amaçlamaktadır. Bu Rehber İlkeler'in kabul edilmesi insan haklarının evrenselliğinin açık bir biçimde yeniden teyidi anlamını taşımaktadır. II. Tanım Bu Rehber İlkeler kapsamında kadına yönelik şiddetin tanımı yapılırken Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesinde yer alan tanım esas alınmaktadır: 84 ‘Kadına yönelik şiddet’ terimi özel hayatta ya da toplum içinde kadınların fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanabilecek her türlü cinsiyete dayalı şiddet eylemi anlamına gelir, ki bu tür eylemlerle tehdit, zorlama veya özgürlüğün keyfi kısıtlanması da buna dahildir.” III. Uygulamaya Yönelik Rehber İlkeler AB, kadına yönelik şiddetle mücadelenin birbirinden ayrı düşünülemez üç amacını yinelemektedir: şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve desteklenmesi ve bu tür şiddeti gerçekleştirenlerin yargılanması. Uygulamaya yönelik amaçlar: Toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi ve kadına yönelik ayrımcılıkla mücadele edilmesi AB, kadınların sosyo-ekonomik ve siyasi haklarından yararlanmaları önündeki engellerin, daha fazla şiddete maruz kalmalarına neden olduğunu ifade eder. Bu bağlamda ve bu tür şiddetin engellenmesi amacıyla Üye Devletlerin ve AB’nin dış ilişkilerindeki stratejileri özellikle kadına ve kız çocuklarına karşı ayrımcı mevzuat ve kamu politikalarını, özel alanda uygulanan ayrımcılıkla mücadele konusuna yeterli özenin gösterilmemesini ve toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını hedef almalıdır. Kadına yönelik şiddet konusunda veri toplanması ve göstergelerin geliştirilmesi Son yıllarda bu alanda önemli başarılar elde edilmişse de, devletlerin eylem ve stratejilerini gerekli bilgilere dayanarak hazırlayabilmelerini sağlamak üzere kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddete ilişkin doğru ve karşılaştırılabilir nicel ve nitel verilerle ilgili göstergelere halen ihtiyaç duyulmaktadır. Toplanan veri türleri arasında araştırmaya konu olan toplum kesimleri ve ölçülen şiddet türü açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. AB, veri toplanmasına imkan verecek ve doğru ve güvenilir verilerin toplanması ve yaygınlaştırılmasına yönelik ulusal kapasiteyi artırmaya yardımcı olacak kurumsal ve diğer araçları belirlemek için çalışacaktır. 85 Etkin ve koordineli stratejiler oluşturmak AB’nin faaliyetleri, Üye Devletlere kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin engellenmesi ve buna tepki verilmesi yönündeki ikili sorumluluklarını hatırlatmaya odaklanacaktır. Üye Devletlerin, şiddeti önleme stratejileriyle şiddet mağdurlarının korunması ve desteklenmesine yönelik stratejilerin geliştirilip uygulanması ve her düzeyde (yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası) ve toplumun her kesimine, özellikle de siyasetçiler, kamu ve özel sektör, sivil toplum ve medyaya harekete geçmeleri yönünde çağrıda bulunma yükümlülüğü vardır. Bu stratejilerin uygulanması, koordinasyonunun ve takibinin sağlanması için yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde yaptırım gücü olan kurumsal mekanizmalar oluşturulmalıdır. Kadına yönelik şiddet faillerinin cezasız kalmaması ve mağdurların adalete erişimi AB, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kanunlarca cezalandırılmasının ve kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin faillerinin eylemlerinden dolayı mahkemeye çıkarılmasının sağlanmasının devletler için elzem olduğunu vurgulayacaktır. Devletler kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet eylemlerini süratle, detaylı, tarafsız ve ciddi bir biçimde soruşturmalıdır. Ayrıca devletler, öncelikle usul ve delillere ilişkin kurallar olmak üzere, cezai yargı sisteminin, kadınları, kendilerine karşı şiddet eylemlerinde bulunanların yargılanmaları sırasında delil sunmaya teşvik edecek ve mağdurların ya da temsilcilerinin hukuk davası açabilmesine olanak tanımak suretiyle kadınların korunmasını garanti edecek şekilde işlemesini sağlamalıdır. Cezasızlıkla mücadele, polis ve kolluk kuvvetlerinin eğitimi, mağdur ve tanıklara adli yardım ve uygun korumanın sağlanması ile şiddet mağdurlarının faillerine ekonomik açıdan bağımlı olmaması için gerekli şartların yaratılmasını da içermektedir. AB’nin müdahale araçları Müdahale araçları Üye Devletlerin büyükelçilikleri, Komisyon delegasyonları ve AB Konseyi Genel Sekreterliği başta olmak üzere tüm AB aktörlerinin konuya müdahil olabilmesine imkân sağlamalıdır. AB, bu Rehber İlkeler ile diğer AB İnsan Hakları Rehber İlkeleri, özellikle de çocuk hakları ve insan hakları savunucuları ile ilgili Rehber İlkeler'in uygulanması arasında oluşturulan sinerjiye gerekli özenin gösterilmesini sağlar. 86 AB’nin kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki uygulamaya yönelik amaçlarına uygun başlıca müdahale araçları şunlardır: Genel yaklaşımlar AB, üçüncü ülkeler ve bölgesel örgütlerle ilişkilerinde, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele ile bu tür şiddetin kaynağını oluşturan ayrımcılık çeşitlerini düzenli olarak dile getirecektir. Bu tür yaklaşımlar özellikle ulusal hukuki çerçevenin uluslararası standartlara ve devletlerin bu alandaki taahhütlerine ne ölçüde uygun olduğunu ve bunların ne derece etkin bir biçimde uygulandığı ve takip edildiğini ortaya koyacaktır. AB ayrıca tüm özel temsilci ve diplomatlarının görevleri arasında kadın haklarına atıfta bulunulmasını da temin eder. Tüm yaklaşımları öncesinde AB: (a) Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet türlerini belirleyip bunlarla ilgili veri ve göstergeleri analiz eder; (b) Açıkça ve bil fiil ayrımcılığa yol açan ve bu tür şiddete kaynaklık eden kanun ve uygulamaları tespit eder; (c) Kadına yönelik şiddete karşı kamu politikalarının eksiklik ve/veya yetersizliklerini belirler; (d) Kadın haklarının korunmasına yönelik uluslararası ve bölgesel belgelerden ilgili ülkelerce kabul edilmiş olanları, bunlara ilişkin çekinceleri ve söz konusu belgelerin ulusal hukuka aktarımını tespit eder; (e) Söz konusu ülkelere uluslararası ve bölgesel mekanizmalarca kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konularında yapılan önerileri belirler. Yaklaşımlarında AB özellikle aşağıdaki pozisyon ve inisiyatifleri benimser: (f) Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair BM Sözleşmesi ve İhtiyari Protokolü ile Afrika’daki Kadınların Haklarına ilişkin Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi, 87 Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına yönelik Amerika Sözleşmesinin kabulünü teşvik eder; (g) Sözleşmeye ilişkin olarak konulan çekincelerin, özellikle de Sözleşmenin amaçları ile çelişenlerin, bilhassa Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi (CEDAW – Committee on the Elimination of All Forms of Discrimination against Women) tarafından bu çekinceler hakkında yapılan yorumlar temel alınarak kaldırılmasını teşvik eder; (h) Gerektiğinde teknik destek yoluyla belirtilen tarihlerden önce raporların CEDAW Komitesine sunulmasını ve Komite’nin raporları ile önerilerinin takibini teşvik eder; (i) Kadın hakları savunucuları ve kadın örgütleri ile diyalog ve düzenli istişareleri sürdürür; (j) Kadın hakları savunucularını ve kadın örgütlerini bu alandaki politikaların geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi sürecine katılmaya teşvik eder; (k) Üye Devletleri Evrensel Dönemsel Gözden Geçirme (UPR – Universal Periodic Review) çerçevesinde kadına karşı şiddet ve ayrımcılıkla mücadele ile ilgili belirli taahhütlerde bulunmaya teşvik eder; (l) Uygun ve yeni bölgesel ve uluslararası belgelerin hazırlanmasını teşvik eder. Kadına yönelik şiddetle mücadele için belirli ek önlemler Kadına karşı şiddetle mücadele eylemleri aşağıdaki inisiyatifler yoluyla uygulanır: (a) - Oldukça yaygın bir suçun büyük ölçüde cezasız kaldığı durumlarda BM kadına karşı şiddet Özel Raportörünün göreve çağırılmasını teşvik eder; (b) Ziyaret gerçekleştirilen hallerde Raportörün önerileri, ulaştığı sonuçlar ve gözlemlerinin takibin yapılmasını sağlar; 88 (c) Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla mücadele tedbirlerini, özellikle de bu tür şiddete ilişkin tüm hukuki süreçlerin izlenmesini teşvik eder; (d) Kadın hakları savunucuları ile kadın insan hakları savunucularını, özellikle de tehditler alan veya belirli ve hedefli baskı ya da tacize uğrayanları destekler; (e) Kadın-erkek eşitliği konusunda bilinç düzeyini artırmayı ve kadınlara karşı şiddetle mücadeleyi amaçlayan politika ve kampanyaları, özellikle erkekleri ve erkek çocuklarını bilinçlendirmeyi amaçlayan kampanyaları destekler; (f) Özellikle doğum kaydı ve okula gönderme konularında kız çocuklarının sistematik biçimde ihmal edilmesi konusuna odaklanan kampanyaları destekler. Münferit vakalar AB, özellikle bir devlet tarafından uluslararası taahhütler ile fiziksel bütünlük ve ayrımcılık yapılmaması yönündeki temel haklara aykırı biçimde şiddet uygulanması ya da şiddete göz yumulması gibi olağanüstü önem arz eden münferit vakalardan haberdar olduğunda ve ulusal düzeyde tatmin edici bir önlem alınmadığı takdirde belirli tedbirler alma konusunu değerlendirecektir. Bu durum özellikle aşağıdaki kriterlerden bir ya da birden fazlasını sağlayan en açık ihlaller için geçerlidir: (a) faillerin işledikleri suçun ciddiyetiyle orantılı bir biçimde ceza mahkemelerinde sorumlu tutulması ihtimalinin muhtemel olmadığı şiddet vakaları; (b) mağdurların ceza ve adli yargı makamlarınca uygun ve ayrımcılık yapmayan bir biçimde tazmin yoluna erişiminin olmayacağı şiddet vakaları; (c) kanunlar ve kamu politikalarının yetersiz kaldığı ya da mevcut olmadığı, tekrar eden, sistematik veya büyük ölçekli ihlaller, özellikle de töre adına cinayet ya da intihara zorlamalar gibi en ciddi vakalar; 89 (d) ayrımcılığa yol açan kanun ya da uygulamalardan kaynaklanan vakalar; (e) kadın insan hakları savunucularının şiddet, tehdit ve tacize maruz kalması ile baskı altına alınması vakaları. AB görüşmelerinin çerçevesi Avrupa Birliği kadına yönelik şiddet ile şiddetin altında yatan ayrımcılık konusunu insan hakları ile ilgili görüşmelerinde ve gerekiyorsa başka AB politika görüşmelerinde tekrar gündeme getirir. Bu konular bu gibi görüşmelerde ya belirli bir konu başlığı olarak ya da bir ya da daha fazla cinsiyet konulu başlık altında gündeme alınabilir. Bu bağlamda AB, özellikle BM kadına yönelik şiddet Özel Raportörünün ortaya koydukları, EPU çerçevesinde kadınlara ilişkin olanlar, CEDAW Komitesinin bulgu ve önerileri ile bölgesel koruma mekanizmalarının ortaya koydukları gibi kadın haklarının korunması ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik uluslararası ve bölgesel mekanizmaların ulaştığı sonuç ve önerilerin takipçiliğini yürütür. İnsan hakları raporlarının hazırlanması Hazırladıkları raporlarda Misyon Başkanları, sistematik olarak insan haklarına riayet konusuna ayrılmış bir bölümde kadınların temel haklarına saygıyı incelemeli ve bunu da özellikle fiziksel bütünlük ve ayrımcılık yapılmaması haklarına saygı ve devletlerin kadına yönelik şiddet konusundaki uluslararası taahhütlerine uyması hususuna atıfta bulunarak incelemelidir. Raporlarda şu hususlara değinilir: (a) Ülke topraklarının tümünde ve her türlü ortamda (haneler, işyerleri, eğitim kurumları, tutukevleri ve diğer kamu kurumları vb.) nicel ve nitel veri toplamaktan sorumlu kurumsal ve diğer mekanizmalar; (b) Cinsiyet, yaş ve diğer ilgili faktörlere göre analiz edilmiş istatistikler ile bu istatistiklerin konu ile ilgili önemli aktörlere ve kamuoyunun geneline yayımına dair bilgi; 90 (c) İlk yaklaşımlarda belirlendiği şekliyle yasama çerçevesi, ve özellikle de ayrımcılığa neden olan kanun ve uygulamaların bulunması. (d) AB’nin özel temsilcileri ve elçileri kadın haklarını göz önünde bulundurmalı ve bu konuya ilişkin bilgilere raporlarında yer vermelidir. Kadın haklarının uluslararası forumlarda desteklenmesi AB kadın haklarını, özellikle de kadına yönelik şiddetin engellenmesini destekleyen aktif rolünü uluslararası forumlarda (bilhassa Birleşmiş Milletler'de) sürdürür. Tüm BM kadın hakları kurumları ile uyumlu bir koordinasyon sağlar, bunların çalışmalarını ve bu tür forumlardan tek sesli ve tutarlı mesajların yayınlanmasını desteklemek suretiyle AB’nin bu alandaki eylemlerinin rolünü ve etkisini güçlendirir. İkili ve çok taraflı işbirliği Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele eylemlerine, insan haklarının müdafaa edilmesi alanındaki ikili ve çok taraflı işbirliği çerçevesinde ve hukuk ile eğitim alanları da dahil olmak üzere sivil toplumla işbirliğinde bulunarak öncelik verilir. Özellikle Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Girişimi çerçevesinde bu tür işbirliğine özen gösterilirken AB’nin ve Üye Devletlerin başka uygun mali araçlarından da yararlanılır. Bu tür bir işbirliği diğer amaçların yanı sıra özellikle sivil toplum programlarını hedefler ve şu öncelikli alanlara odaklanır: Tazminat, rehabilitasyon ve bakıma erişim (a) Mahkeme karşısına çıkanlar da dahil olmak üzere, şiddet mağdurlarının adalete erişimini sağlayan ve destekleyen programların desteklenmesi; (b) Psikolojik destek, hukuki yardım, barınma ve şiddet mağdurları ile bunların çocuklarının topluma yeniden entegrasyonu alanında ücretsiz sağlanan uygun bakım hizmetleri ile ilgili kamuyu bilgilendirme kampanyaları gibi vasıtalarla bu tür hizmetlere erişimin desteklenmesi; 91 (c) AB’nin 1994’teki Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansında (ICPD – International Conference of Population and Development) benimsenen Kahire Eylem Programının ve "ICPD + 5"te kabul edilen ICPD Eylem Programının devamlı olarak tatbik edilmesine ilişkin başlıca önlemlerin eksiksiz uygulanmasına ve Kopenhag Bildirgesi ve Eylem Programı ile Pekin Eylem Platformu ve Binyıl Kalkınma hedeflerine verdiği desteğin altını çizerek, kadın ve kız çocuklarının HIV enfeksiyonundan daha iyi korunabilmeleri gibi amaçlarla özellikle cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularında bilgilendirilme ve sağlık hizmetlerine yönelik haklarının ile bu haklara erişimlerinin desteklenmesi; (d) Kadınların kendi cinselliklerine ilişkin konularda karar verebilme haklarını özgürce ve zorlanmadan, ayrımcılık veya şiddete maruz kalmadan kullanabilmelerini destekleyen programların teşvik edilmesi; (e) Şiddet mağduru olma riski yüksek olup da bu nedenle özel ilgi gerektiren kadın gruplarına yönelik programların desteklenmesi. Şiddetin önlenmesi (a) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla mücadele eylemlerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması; (b) Kadınlar ve kız çocuklarının temel hakları ve güçlendirilmeleri konusunda eğitiminin desteklenmesi; (c) Bilinç arttırma ve iletişim gibi alanlarda, cinsiyet eşitliğine ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddette rolü bulunan toplumsal cinsiyet kalıpları bağlamındaki önyargıların ortadan kaldırılması yoluyla kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele önlemlerine odaklanan kampanyaların desteklenmesi; (d) Kadınların ekonomik bağımsızlığını geliştirmeyi amaçlayan programların desteklenmesi; (e) Polis memurlarının ve adli personelin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle ilgili konular ve bu tür şiddetin neden ve sonuçları konusunda eğitiminin desteklenmesi. 92 Kapasitelerin artırımı (a) CEDAW Komitesinin tavsiyelerini uygulamaya yönelik ulusal eylem planlarına -bunların ulusal düzeyde yayımlanması da dahil olmak üzere- yardım sağlanması; (b) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin etkin ve koordineli veri toplama mekanizmalarının uygulamaya konmasına yardım sağlanması; (c) Kadın örgütlerine, kadın insan hakları savunucularına ve daha genel olarak da kadınlara karşı şiddetle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına destek verilmesi; (d) Kadına karşı şiddetle ilgilenen tüm sorumlu meslek gruplarına, bu tür şiddetin neden ve sonuçları hakkındakiler de dahil olmak üzere uygun eğitimlerin sağlanması (polis, adli personel, sağlık ve eğitim uzmanları, medya); (e) Birleşmiş Milletler’in suçun önlenmesi ve kadına yönelik şiddete cezai yargının yanıtı konulu kararı doğrultusunda standartlaştırılmış müdahale protokollerinin uygulamaya konması yoluyla polisin şiddet vakalarına, özellikle de aile içi şiddet vakalarına müdahale gücünü artıracak programlara destek verilmesi; (f) Kadının statüsünün iyileştirilmesi amacına yönelik merkezi ve ademi-merkeziyetçi idari teşkilatların kurulmasının desteklenmesi; (g) 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararını uygulamaya koyan ulusal eylem planlarına yardım sağlanması. Değerlendirme Konsey İnsan Hakları Çalışma Grubu bu Rehber İlkeler'in uygulanmasını Misyon Şefleri tarafından sunulacak raporlar ve sivil toplumla yapılacak gayri resmi istişareler gibi bir takım araçlar ışığında düzenli olarak değerlendirecektir. İnsan Hakları Çalışma Grubu, ilkelerin uygulanması konusunda Konseyi bilgilendirecek ve Rehber İlkeler'in uygulanması konusunda gerekli iyileştirmelerle ilgili olarak Konseye tekliflerde bulunacaktır. 93 EK 1 Kadına karşı şiddet, türleri, nedenleri ve sonuçları konusuna giriş Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet tüm biçimleri ile gerçek bir yıkımdır. Mevcut veriler, bu sorunun dünya genelinde yaygın ve kurumsallaşmış bir olgu olduğuna işaret etmektedir. Bu tür şiddetin biçimleri ve tezahürü toplumun sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi yapısına göre çok sayıda, farklı ve birbiriyle bağlantılı şekil alabilmektedir. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet burada sayılanlarla sınırlı olmamakla birlikte (a) aile içinde meydana gelen (fetüsün cinsiyetine göre doğum öncesinde uygulanan [tıbbi açıdan gereken durumlar haricinde] seleksiyon da dahil olmak üzere) ve kız bebeklerin sistematik olarak ihmali; zorla evlendirme; erken evlilik; partnerler ve eski eşlerce uygulanan şiddet; asitle saldırılar; başlık parası kaynaklı şiddet ve “töre” cinayetleri, şiddet ve intihara zorlama; dayak; ensest de dahil olmak üzere kız çocuklarının evde uğradığı cinsel istismar; mutat ve aynı evi paylaşan partnerlerce tecavüz; kadın sünneti ve kadınlara zarar veren diğer geleneksel uygulamalar dahil) ; (b) toplumun genelinde meydana gelen (tecavüz; cinsel istismar; cinsel taciz ve cinsellikle ilgili tüm taciz şekilleri; işyerinde, eğitim kurumlarında ve diğer alanlarda sindirme; kadın ticareti ve fuhuşa zorlama; modern kölelik türleri; kadın öldürme; savaş sırasında ve savaş sonrası ortamlarda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet; cinsel istismar amacıyla kadın ticareti ve diğer tüm istismar şekilleri dahil); (c) devlet tarafından işlenmiş ya da göz yumulmuş olsun ya da olmasın yukarıda bahsedilen kadınlara ve kız çocuklarına yönelik tüm şiddet eylemlerini kapsar biçimde fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti içerir. BM Genel Sekreterinin derinlemesine araştırmasında da ifade edildiği üzere, kadına karşı şiddetin büyük çoğunluğunun özel kişilerce uygulandığı ve çok geniş bir kişi ve kurum yelpazesinin bu işin içinde olduğu bulgusuna karşın, bu etkenlerin Kadına karşı tüm Ayrımcılık Şekillerinin Ortadan Kaldırılması Komitesinin 19 sayılı tavsiyesinde de ortaya konan Devletlerin gerekli ihtimam ile bu konuda eyleme geçmesi sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını burada ifade etmek gerekir. Kurbanların cinsiyetleri ve belirli azınlık ya da etnik gruplara mensup olmaları; dinleri ya da dilleri; yerli, göçebe, yerinden edilmiş veya mülteci kadınlar ile az gelişmiş bölgelerde veya uzak 94 kırsal topluluklar içinde yaşayan kadınlar, akıl hastanesi veya hapishanedeki kadınlar, özürlü kadınlar, HIV pozitif kadınlar, lezbiyen, biseksüel veya cinsiyet değiştirmiş kadınlar, genç kızlar, yaşlı veya dul kadınlar ve diğer tüm ayrımcılık şekillerine maruz kalan kadınların statüsüne ilişkin belirli etkenler maruz kaldıkları birden fazla ayrımcılık nedeniyle kurbanları daha savunmasız kılmaktadır. Son olarak, kriz veya silahlı çatışma hallerinde tecavüz, kölelik, cinsel taciz ve istismar kadına karşı şiddetin en sistematik ve yaygın tezahürüdür. Kurbanların akıl sağlığı ve fiziksel sağlığı açısından ciddi sonuçlarının (özellikle büyük ölçüde artan HIV enfeksiyonu riski) yanı sıra kadına karşı şiddetin önemli sosyal sonuçları ve ekonomik maliyeti ile şiddetin kuşaktan kuşağa iletiminden kaynaklanan siyasi ve sosyal istikrarsızlığın getirdiği bir maliyet söz konusudur. Dolayısıyla kadına karşı şiddet ailelerinin, sosyal ortamlarının, toplumlarının ve ülkelerinin fakir düşmesine de katkıda bulunur. Bu nedenle kadına karşı şiddet kalkınmanın da önünde bir engel teşkil eder. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin erkek ve kadın arasında, ve hatta erkek çocukları ile kız çocukları arasında çoğu toplumda görülen tarihi güç dengesizliği de dahil olmak üzere belirli yapısal nedenleri vardır. Dahası, gelenekler, görenekler ve dini değerler kadına karşı şiddeti meşrulaştırmakta kullanılmaktadır. Kadınların maruz kaldığı ekonomik eşitsizlikler ve bağımsızlıktan yoksun olmaları, onların hareket ve karar kapasitelerini azalttığı ve onları şiddete karşı savunmasız bıraktığı için şiddet konusunda belirleyici etkenlerdir. Siyasi istikrarsızlık ve silahlı çatışmalar da kadınlara ve kız çocuklarına yönelik diğer şiddet kaynaklarıdır. Çatışma sonrasında dahi şiddet ortamı uzun bir süre devam edebilir ve silahlı çatışma yaşamış çoğu ülkede şiddetin daha büyük ölçüde kabul görmesi ve silahların büyük bir yaygınlık kazanması çatışmalar dışında dahi şiddetin artmasına yol açmaktadır. Bu bela ile etkin mücadele için tüm bu boyutların göz önünde tutulması şarttır. 95 EK 2 Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda uluslararası hukuki çerçeve ve Devletlerin yükümlülükleri Uluslararası toplum çok sayıda anlaşma ve siyasi taahhüt yoluyla, kadın ve erkeklerin hak ve haysiyetini korumayı taahhüt etmiştir. “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar” ve “herkes cinsiyet gibi herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir” ifadesini açıkça ortaya koyan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilanından bu güne 60 yıl geçmiştir. 1979 Sözleşmesi'nin uygulanmasını izleyen Kadınlara karşı her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi (CEDAW) kadına karşı şiddeti Sözleşme bağlamında bir ayrımcılık türü olarak tanımlamaktadır ve bu da konunun insan hakları kurumları ve mekanizmalarının çalışma programlarında daha büyük bir yeri olmasının önünü açmıştır. 1993’te Viyana’da gerçekleştirilen Dünya İnsan Hakları Konferansı 1994’te BM İnsan Hakları Komisyonu'nca kadına karşı şiddet konusunda bir Özel Raportör atanmasına yol açarken, bunu Genel Kurulun aynı yıl içinde Kadına karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesi Bildirgesini kabulü izlemiştir. Dünya Konferansı insan haklarının evrenselliğini ve bölünmezliğini bir kez daha vurgulamıştır. Bildirge kadına karşı şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için Devletlerin alması gereken bir dizi tedbiri ortaya koymaktadır. Özellikle, Devletlerin kadına karşı şiddeti kınamasını ve bu tür şiddeti engelleme yükümlülüklerinden kaçınmak için gelenek, görenek veya din gibi unsurlara başvurmamasını gerekli kılmaktadır. 1995’te kabul edilen Pekin Platformu, dünya genelinde kadınların durumu konusundaki tarihi BM konferansında 189 ülkenin desteğini kazanmıştır. Platform aralarında kadına karşı şiddetle mücadelenin de bulunduğu gelişmeye ihtiyaç duyulan on iki alan belirlemiştir. Bu alanlar 2005 yılında New York’ta Platformun onuncu yılı münasebetiyle düzenlenen konferansta incelenmiştir. Birliğin Pekin Eylem Platformuna desteği Aralık 1995’te Madrid zirvesinde hükümet başkanlarınca en üst düzeyde dile getirilmiştir. 96 1999’dan bu güne Avrupa Birliği Konseyi –her yıl– göstergeler ve referans kriterleri konusunda çıkarımları kabul eder ve böylece o yılki takip çalışmalarının daha hedefe yönelik ve yapısal bir şekilde yürütülmesini sağlar. 2002’de kadına karşı şiddet konusunda bir dizi niteliksel ve niceliksel gösterge belirlenmiştir. Pekin Eylem Platformunun 5 yıllık gözden geçirmesi (Pekin+5) hükümetleri her türlü kişi, örgüt ya da kuruluşça kadınlara karşı gerçekleştirilen şiddet ve ayrımcılığı ortadan kaldırmaya yönelik uygun tedbirleri almaya ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti suç saymaya çağırmıştır. Konsensüs ile kabul edilen ve kadına karşı her türlü şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik çabaları yoğunlaştırmayı amaçlayan 61/143 (2006) sayılı Genel Kurul kararı, Devletlerin kadınların ve kız çocuklarının tüm insan hakları ve temel özgürlüklerini koruma ve destekleme; kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin faillerini engelleme, soruşturma ve cezalandırma konusunda gereken ihtimamı gösterme; kurbanlara koruma sağlama gibi tüm uluslararası yükümlülüklerinin ve bunları yerine getirmemenin [kadınların ve kız çocuklarının] insan hakları ve temel özgürlüklerini ihlal etme, onlara zarar verme veya etkisiz kılma anlamına geleceği [yönündeki kabullerinin] altını bir kez daha çizmiştir. 1325 (2000) ve 1820 (2008) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları uluslararası camianın silahlı çatışma hallerinde kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki yükümlülüklerini ortaya koyar. 1820 sayılı karar uluslararası barış ve güvenliğin korunması ile çatışma durumlarında kadınların maruz kaldığı cinsel şiddetle mücadele arasındaki bağlantıyı vurgular. ICC’nin Roma Statüsü’nün 7. Maddesini içeren 1820 (2008) sayılı kararı Devletlere şunları hatırlatır: “tecavüz ve diğer cinsel şiddet türleri savaş suçu, insanlığa karşı suç veya soykırımı teşkil eden eylemlerden biri olabilir ve cinsel şiddet suçlarının, çatışmaların çözüme kavuşturulması süreçlerindeki af hükümlerinin dışında bırakılması gereksinimini vurgular […]”. Kadınların silahlı çatışmalarda durumu ve çatışma sonrasında ülkelerindeki yeniden inşa ve demokrasi süreçlerindeki rolleri konusundaki 2005/2215 sayılı Avrupa Parlamentosu kararı, silahlı çatışmalarda kadınlar konusunda, özellikle de onlara karşı işlenen şiddet eylemleri konusunda AB’nin harekete geçmesi için genel bir çerçeve oluşturur. 97 AB’nin önemli bir rol oynadığı Avrupa Konseyi ve AGİT tarafından da kadına karşı şiddet konusunda çok sayıda girişimde bulunulmuştur. Avrupa Parlamentosunun 2005’teki kararı bu bela ile etkin bir biçimde mücadelede gösterilmesi gereken özel çabaları, atılması gereken adımları ve alınması gereken tedbirleri ortaya koyar. Bu Rehber İlkeler söz konusu yükümlülükleri AB çerçevesi içine yerleştirmektedir. Bu sayede Kadın – Erkek Eşitliği Yol Haritası, Komisyonun 2007 yılındaki Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma İşbirliğinde Kadın Özgürlüğü/ Kadının Güçlendirilmesi konulu tebliği, Konseyin bu bildirge hakkındaki sonuç bildirgesinde yer alan kararları ile Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) kapsamında benimsenen diğer İnsan Hakları Rehber İlkeleri'nde tanımlandığı şekliyle kadın haklarının korunması ve kadın-erkek eşitliğinin dış ilişkilerde desteklenmesine yönelik Avrupa eylemlerini de desteklemektedir. * * * 98