erenoğlu danışmanlık tercümanlık dış ticaret ltd. şti.

advertisement
Önsöz
AB on yıl önce Ortak Dış ve Güvenlik Politikasını (CFSP) yürürlüğe koyduğu zaman İnsan
Haklarını bu politikanın merkezine yerleştirdi. Bu, hukukun üstünlüğüne saygı duyulması ve
hukukun üstünlüğünün desteklenmesi görüşünden ve temel hak ve özgürlüklerin sadece Avrupa
Birliği'ni (AB) tanımlamakla kalmadığı, aynı zamanda bizim çıkarımıza da uygun olduğu
kanaatinden kaynaklanmıştır. 2003’te kabul edilen ve geçen yıl bir kez daha gözden geçirilen
Avrupa Güvenlik Stratejisi açık bir biçimde “iyi yönetimin yaygınlaştırılması, sosyal ve politik
reformun desteklenmesi, rüşvet ve yetkinin kötüye kullanılmasının üstesinden gelme, hukukun
üstünlüğünü tesis etme ve insan haklarının korunmasının uluslararası düzenin güçlendirilmesinin
en iyi araçları olduğunu” ifade eder.
Avrupa Birliği'nin önem verdiği sorunları kapsayan bu İlke Kuralları, insan hakları politikamızın
ayrılmaz bir parçasıdır. Bu İlke Kuralları alandaki AB temsilciliklerinin, politikamızı daha iyi
uygulamalarına yardım edecek kullanışlı araçlardır. İdam Cezasına dair ilk İlke Kuralı 1998’de
geliştirilmiştir. Bunu, İşkence, Üçüncü Ülkeler ile Diyalog, Silahlı Çatışmalardan Etkilenen
Çocuklar, İnsan Hakları Savunucuları, Çocuk Hakları ve Kadına Karşı Şiddete odaklanan diğer
altı İlke Kuralı izlemiştir.
İlk beş İlke Kuralı dört yıl önce bir broşür olarak yayımlanmıştır; bu yeni yayım o zamandan beri
benimsenen bu İlkeleri ilave eder. Bu kitapçığın yayımı için hazırlık sırasında bütün eski İlkeler
gözden geçirilmiş ve 2005’ten bu yana hem Birlik’te hem de Birlik dışı ortamda gerçekleşen
değişiklikleri yansıtmak için bir güncelleme sürecinden geçmiştir.
Javier Solana,
Genel Sekreter/CFSP Yüksek Temsilcisi
*
* *
1
İçindekiler
1.
İdam cezası (1998)
(2008’de güncellenmiştir)
2.
İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalar (2001)
(2008’de güncellenmiştir)
3.
İnsan Hakları Diyaloğu (2001)
(2009’da güncellenmiştir)
4.
Çocuklar ve silahlı çatışmalar (2003)
(2008’de güncellenmiştir)
5.
İnsan Hakları Savunucuları (2004)
(2008’de güncellenmiştir)
6.
Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması (2007)
7.
Kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ve her türlü ayırımcılığın önlenmesi (2008)
*
* *
2
1.
İdam Cezası
I.
Giriş
Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı (ICCPR), Çocuk Haklarına
Dair Sözleşme (CRC) ve Ekonomik ve Sosyal Komitenin (ECOSOC) İdam Cezasına Mahkum
Edilenlerin Haklarının Korunmasına Dair Güvenceleri, idam cezasının uygulanabileceği kısıtlı
şartları belirlemişlerdir. Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın (ICCPR) İkinci İhtiyari
Protokolü, devletlerin idam cezasını daimi şekilde kaldırmayı taahhüt etmelerini teşvik
etmektedir. Avrupa Birliği daha da ileriye giderek idam cezasını kaldırmayı kendisi ve diğerleri
için de desteklemektedir.
Genel Kurul'un 62. oturumu sırasında Genel Kurul'un Bütün Üyeleri idam cezasının kullanımı
konusunda bir Moratoryumla ilgili Üçüncü Komite kararını benimsemiştir (62/149). Avrupa
Birliği, Genel Kurul’da bu girişimi başarılı bir şekilde yürüten ve yönlendiren bölgeler üstü
ittifakta etkin olarak yer almış ve tüm AB ortakları bu girişimi desteklemiştir. Bu kararda, Genel
Kurul idam cezasını hala uygulamaya devam eden Devletlere aşağıdaki çağrıda bulunmuştur:
- İdam cezası verilen kişilerin haklarının korunmasına dair güvenceleri sağlayan uluslararası
standartlara, özellikle de asgari standartlara, uyulması;
- Aşamalı bir biçimde idam cezasının uygulamasının sınırlandırılması ve idam ile
cezalandırılan suç sayısının azaltılması;
- İdam cezasının tamamen ortadan kaldırılmasını hedefleyerek, idam cezalarının infazında
moratoryum uygulanması.
- Bu Genel Kurul kararı, idam cezasını yürürlükten kaldırmış olan Devletlere, cezayı
yeniden yürürlüğe sokmamaları için de çağrıda bulunur.
Genel Kurul kararı, İnsan Hakları Komisyonunun geçtiğimiz on yıl boyunca birbirini izleyen
bütün oturumlarında idam cezası konusunda kabul ettiği kararlarla ve bu kararların en sonuncusu
olan 2005/59 sayılı kararla uyum içindedir.
Ekim 1997 Avrupa Konseyi Zirve Toplantısında, AB üye devletleri de dahil olmak üzere, Devlet
Başkanları idam cezasının tüm dünyada kaldırılmasını talep etmişlerdir. Buna ek olarak, Avrupa
3
Konseyi’nin yeni üye devletleri, kendilerini moratoryum ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
(ECHR) onaylama konusunda taahhüt altına sokmuşlardır. Bütün AB üye devletleri tarafından
imzalan ve 1 Temmuz 2003’te yürürlüğe giren ECHR’nin 13. Protokolü, ilgili üye devletleri her
türlü durumda idam cezasının daimi olarak kaldırma konusunda taahhüt altına sokar.
Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu Eylül 2007’de her yıl 10 Ekim’de anılacak “İdam Cezasına
karşı Avrupa Günü” ilan etmeye karar verdi. Aralık 2007’de bu Avrupa Günü, Avrupa Birliği
tarafından da ilan edildi.
AB Temel Haklar Şartı’nın 2. maddesi hiç kimsenin idam cezasına mahkûm edilemeyeceğini
veya infaz edilemeyeceğini belirtir. Bütün Avrupa Birliği üye devletleri bu hükümlere tamamen
bağlıdır ve uygulamada hükümleri yerine getirir.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde, katılımcı ülkeler, Kopenhag belgesi
doğrultusunda idam cezasının kaldırılması ile ilgili bilgi alışverişinde bulunacaklarını ve bu
bilgilere kamu tarafından da ulaşılabileceğini taahhüt etmişlerdir. AB, AGİT’in İnsani Boyut
çerçevesinde düzenli açıklamalar yaparak bu taahhüdü yerine getirmektedir.
Soykırım dâhil insanlığa karşı işlenmiş suçları yargılamak için kurulmuş olmalarına rağmen,
hepsi AB tarafından desteklenen, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Tüzüğü ve Eski
Yugoslavya ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemelerinin statülerinde idam cezasına ilişkin
hiçbir hüküm bulunmamaktadır.
AB bu İlke Kurallarını düzenli olarak gözden geçirecektir ve böyle bir gözden geçirmeyi her üç
yılda bir yapmayı öngörecektir.
II.
Uygulamaya Yönelik Belge
AB, idam cezasının kaldırılmasının, insan onurunun gelişmesi ve insan haklarının aşamalı olarak
ilerlemesine olumlu katkıda bulunduğunu düşünmektedir.
4
Avrupa Birliği’nin amaçları aşağıdakilerdir:
-
Tüm AB üye ülkeleri tarafından ısrarla kabul edilen bir politika görüşü olarak idam
cezasının tüm dünyada kaldırılması için çaba sarf etmek; eğer gerekirse idam cezasının
tamamen kaldırılmasını hedefleyerek acil bir biçimde idam cezasına dair moratoryum
oluşturmak.
-
İdam cezasının hala uygulandığı yerlerde, kullanımının aşamalı olarak kısıtlanmasını talep
etmek ve ekteki belgede belirtilen asgari standartlara uygun olarak gerçekleşmesi
konusunda ısrarcı olmak ve aynı zamanda hakkında idam kararı verilen, infaz bekleyen ve
infaz edilen kişilerin kesin sayısı konusunda doğru bilgiye ulaşmaya çalışmak.
Bu hedefler AB’nin insan hakları politikasının ayrılmaz bir parçasıdır.
Avrupa Birliği, uluslararası forumlarda ve diğer ülkelere karşı, idam cezası konusunda
bildirgeleri ve diplomatik girişimleri de içeren girişimlerini, ekteki Asgari Standartlar Belgesi
ışığında artırmaya devam edecektir.
Avrupa Birliği, durum özelinde ve uygun ölçütlere dayanarak, idam cezasının uygulanması
konusunda, diğer ülkelere karşı diplomatik girişimlerde bulunup bulunmayacağına karar
verecektir.
AB yaklaşımının ana bileşenleri şunlardır:
Genel diplomatik girişimler
Uygun olduğu durumlarda, Avrupa Birliği, üçüncü ülkeler ile diyalog ve istişarelerinde idam
cezası konusuna dikkat çekecektir. Bu temaslardaki konular aşağıdakileri içerecektir:
- İdam cezasının tüm dünyada kaldırılması veya en azından bir moratoryum için AB’nin
çağrısı (moratoryuma çağrı).
- Uygulandığı yerlerde, AB, ülkelerin, idam cezasını ancak ekteki asgari şartlar, uluslararası
insan hakları hukuku hükümleri ve diğer uluslararası standartlar çerçevesinde uygulaması ve
5
bunu yaparken de idam cezası ve uygulaması konusunda bilgi yayımlama da dâhil olmak
üzere azami şeffaflık göstererek yapması gerektiğini belirtecektir.
Bu tür yaklaşımların tam içeriği diğerlerinin yanı sıra aşağıdaki hususları göz önünde
bulunduracaktır:
- Ülkenin işleyen ve şeffaf bir adalet sistemi olup olmadığı;
- Ülkenin, örneğin bölgesel kurumlar veya belgeler ile ilişkili olarak idam cezasını
uygulamayacağına dair uluslararası taahhütlerde bulunup bulunmadığı;
- Ülkenin hukuk sisteminin ve idam cezasına başvurulması durumunda kamu ve uluslararası
tetkike kapalı olup olmadığı ve idam cezasının asgari standartlara sıklıkla karşı gelecek
şekilde kullanıldığına dair işaretlerin olup olmadığı.
Resmi veya fiili idam cezası moratoryumun sona ermesi veya idam cezasının kanunen tekrar
yürürlüğe konulması yolu ile bir ülkenin idam cezası politikası değişim aşamasında ise, AB’nin
idam
cezasının
kullanılmasına
karşı
diplomatik
girişimlerde
bulunması
özellikle
değerlendirilecektir.
İlgili uluslararası insan hakları mekanizmalarının raporlarına ve bulgularına özel bir önem
verilecektir.
Herhangi bir ülkenin idam cezasının kaldırılması yönünde girişimde bulunması durumunda
diplomatik girişimde bulunulabilecek veya resmi açıklama yapılabilecektir.
Münferit vakalar
Buna ilaveten, asgari standartları ihlal eden idam cezası vakalarından haberdar olması
durumunda, Avrupa Birliği duruma özel diplomatik girişimlerde bulunmayı değerlendirecektir.
Atılacak adımlar durum özelinde dikkate alınacaktır.
Bu durumlarda çoğu zaman ivedilikle hareket etmek gerekli olacaktır. Bu nedenle, bu tür
diplomatik girişimleri öneren üye ülkelerin, tüm mevcut kaynakları kullanarak mümkün
6
olduğunca çok arka plan bilgisi vermeleri gerekmektedir. Verilecek bilgi, işlenmiş olduğu iddia
edilen suç, cezai soruşturma ve kovuşturma, asgari standartların ihlaliyle ilgili ayrıntılı bilgi,
varsa temyiz durumu ve eğer biliniyorsa idam tarihi gibi konuları içermelidir.
Yeterince zaman olduğu takdirde, diplomatik girişimlerde bulunmadan önce, durum ile ilgili
olarak Misyon Başkanları’ndan ayrıntılı bilgi ve öneri alınmasına önem verilmelidir.
İnsan hakları raporları
AB Misyon Başkanları, insan hakları bilgi notları da dahil olmak üzere insan hakları raporlarında,
idam cezasının kullanımı ve uygulanması ile bu konuda AB eylemlerinin etkisi ile ilgili bir
değerlendirmeye yer vermelidirler.
AB müdahalelerinin muhtemel sonuçları: diğer girişimler
AB’nin amacı, mümkün olduğunca, üçüncü ülkeleri, idam cezasını kaldırmaya ikna etmektir. Bu
amaçla, AB, ülkeleri Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın İkinci İhtiyari Protokolü
ve benzeri bölgesel belgeleri kabul etmeye teşvik edecektir. Buna ilaveten, bunun mümkün
olmadığı durumlarda, AB, idam cezasının kaldırılmasını nihai amaç olarak gözetecek ve
aşağıdakileri yapacaktır:
- Devletleri, Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı da dâhil olmak üzere, özellikle
idam cezası ile ilgili olan uluslararası insan hakları belgelerini onaylamaya ve bunlara
uymaya teşvik etmek;
- Ceza davaları için adil ve tarafsız yargı süreçleri oluşturulması için hukuki alan da dahil
olmak üzere ve diğerlerinin yanı sıra sivil toplum ile de beraber çalışarak, ikili ve çok taraflı
işbirliğini teklif ve teşvik etmek.
Çok taraflı forumlarda eylem
AB, ilgili çok taraflı forumlarda idam cezası konusunu masaya koyacak ve idam cezasına
başvurulması konusunda moratoryum uygulanması ve zaman içinde kaldırılması amacına sahip
her türlü girişimi sunmak için bütün uygun fırsatları değerlendirecektir. Uygun olan tüm
durumlarda, AB, bu çok taraflı forumlarda hazırlanan belgelerde, infazlar konusunda bir
moratoryum uygulanmasına ve idam cezasının kaldırılmasına atıfta bulunulmasına çalışacaktır.
7
AB, devletlerin idam cezasıyla ilgili uluslararası sözleşmeleri ve standartları onaylamalarını ve
bu sözleşme ve standartlara uymalarını teşvik etmeleri için uluslararası örgütleri gerekli adımları
atmaları yönünde destekleyecektir.
III.
Asgari Standartlar Belgesi
Devletlerin idam cezasını uygulama konusunda ısrarlı olduğu hallerde, AB, aşağıdaki asgari
standartlara uyulmasının önemli olduğunu düşünmektedir:
-
İdam cezası sadece en vahim suçlar söz konusu olduğunda uygulanabilir; bunlar ancak
kasten işlenen, ölümcül veya diğer son derece vahim sonuçları olan suçları kapsamalıdır.
İdam cezası, şiddet içermeyen mali suçlar, dini ibadet veya vicdanın ifade edilmesi, ve
rıza gösteren yetişkinler arasındaki cinsel ilişki için uygulanmamalıdır.
-
İdam cezası, sadece suç işlendiğinde, işlenen suç için belirtilmiş ceza idam cezası ise
uygulanabilir; suçun işlenmesinden sonra, yasalara göre daha hafif bir ceza öngörülmesi
söz konusu olduğu takdirde, failin bundan yararlanabilmesi gerekir.
-
İdam cezası aşağıdaki kişilere verilemez:
o suç işlendiği tarihte yaşı on sekizden küçük olan kişiler;
o hamile veya yeni doğum yapmış kadınlar;
o akli dengesini yitirmiş kişiler.
-
İdam cezası, mahkûm edilen kişinin mahkûmiyeti sadece kesin ve ikna edici delillere
dayandığı ve olaylara başka bir açıklama getirilemeyeceği zaman uygulanabilir.
-
İdam cezası, en az Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı’nın 14. maddesindeki
şartlara uygun şekilde, idam cezası olan bir suç ile yargılanan ve mahkûm edilen kişi
yargılamanın tüm aşamalarında hukuki yardım alabilecek ve gerektiğinde konsolosluk
temsilcisi ile temasa geçebilecek şekilde, adil yargılanmanın tüm teminatlarını sağlayan
bir yasal süreç sonucunda, özel mahkemeler veya yetki alanları da dâhil olmak üzere
8
bağımsız ve tarafsız yetkili bir mahkeme tarafından verilen nihai karar sonucunda,
verilebilir.
-
Hakkında idam cezası verilen kişi, daha yüksek bir mahkemeye etkili şekilde temyize
gitme hakkına sahip olmalıdır ve bu temyizlerin zorunlu olması için gerekli adımlar
atılmalıdır.
-
Uygun olan durumlarda, idam cezası verilen kişiler, uluslararası usul kuralları
çerçevesinde kişisel başvuru yapabilme hakkına sahip olmalıdır; idam cezası bahsi geçen
usul kuralları çerçevesinde değerlendirildiği sürece uygulanmayacaktır; bu başvuru
uluslararası veya ulusal düzeyde herhangi ilgili yasal veya resmi bir süreçte karar
aşamasındayken idam cezası yerine getirilemez.
-
İdam cezasına çarptırılan kişi, cezasının başka bir cezaya çevirtilmesini, hafifletilmesini
veya affedilmesini talep etme hakkına sahip olmalıdır. Genel veya özel af veya cezanın
başka bir cezaya çevirtilmesi veya hafifletilmesi tüm idam cezaları için mümkün olabilir.
-
İdam cezası, bir devletin uluslararası taahhütlerini ihlal edecek şekilde yerine getirilemez.
-
İdam cezasına çarptırıldıktan sonra geçen süre de bir etken olabilir.
-
İdam cezası yerine getirildiğinde, en az acıyı verecek şekilde yapılması gerekir. İdam
cezası, kamuya açık veya haysiyet kırıcı şekilde yerine getirilemez.
-
İdam cezası, asgari standartlar ile bağdaşmayacak şekilde örneğin darbe yapma amacında
olanlara karşı siyasi bir öç alma amacıyla verilemez.
*
* *
9
2.
İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalar
I.
Amaç
Bu İlke Kuralları'nın amacı; AB’ye, tüm dünyada işkence ve kötü muameleyi önlemek ve
ortadan kaldırmaya yönelik çabaları desteklemek ve kuvvetlendirmek üzere çok taraflı insan
hakları forumlarında ve üçüncü ülkeler ile her seviyede kullanılacak işlevsel bir araç
oluşturmaktır. Bu İlke Kuralları'nda “işkence” terimi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık
Dışı ve Onur Kırıcı Muamele veya Cezaların Önlenmesine Dair Sözleşmenin 1. maddesinde
verilen tanım çerçevesinde kullanılmıştır. Bu İlke Kuralları bağlamında, kötü muamele
kavramı, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne zarar veren bedensel cezalar da dâhil olmak
üzere, tüm zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaları kapsamaktadır.
İşkence ve kötü muameleye ilişkin kaygıları ortaya koymak işbu İlke Kuralları'nın temel
amacı olsa da, ilke kuralları daha genel olarak AB’nin insan hakları politikasının
pekiştirilmesine de destek olmaktadır.
II.
Giriş
Avrupa Birliği, özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun
üstünlüğü ilkelerine dayanmaktadır. Bu ilkeler tüm üye devletlere ortaktır. İnsan haklarına
saygı, AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının (CFSP) en önemli hedeflerindendir.
İşkence ve kötü muamele en vahim insan hakları ve haysiyeti ihlallerindendir. İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi uyarınca, kimse, işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya
cezaya tabi bırakılmamalıdır. Uluslararası hukuk bu kurala istisna tanımamaktadır. Tüm
ülkelerin bu işkence ve kötü muamele türlerinin mutlak yasağına uyması gerekmektedir.
Uluslararası toplumun çabalarına rağmen, işkence ve kötü muamele tüm dünyada halen
devam etmektedir. Halen birçok ülkede işkence ve kötü muamele failleri cezasız kalmaktadır.
AB ve tüm dünyada işkence ve kötü muamelenin her türünü ortadan kaldırmak, tüm AB üyesi
devletlerin kuvvetle desteklediği bir politikadır. Bu hakkın yaygınlaştırılması ve
desteklenmesi AB’nin insan hakları politikasının bir önceliğidir. İşkence ve kötü muamelenin
önlenmesi ve ortadan kaldırılması yönündeki çabalarında, AB, konuyla ilgili uluslararası ve
10
bölgesel insan hakları, adaletin işleyişi ve silahlı çatışmalara ilişkin kural ve standartları temel
almaktadır. Bunlardan bazıları aşağıdakilerdir:
•
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
•
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı (ICCPR) ve iki
İhtiyari Protokolü
•
BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı Ve Aşağılayıcı Muameleye veya Cezaya
İlişkin Sözleşme (UNCAT) ve İhtiyari Protokolü (OPCAT)
•
BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (CRC) ve iki İhtiyari Protokolü
•
BM Irk Ayrımcılığının Her Çeşidinin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası
Sözleşme (CERD)
•
BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme (CEDAW) ve
İhtiyari Protokolü
•
BM Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme
•
BM Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolü
•
Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme ve 6 ve 13
numaralı Protokolleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili içtihadı
•
Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaları önleme
Sözleşmesi (CPT)
•
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Statüsü
•
Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinin Statüsü
•
Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesinin Statüsü
•
Savaş Mağdurlarının Korunmasına ilişkin Cenevre Sözleşmeleri ve Protokolleri ve silahlı
çatışmalara ilişkin uluslararası insan hakları teamül hukuku.
AB’nin konuyla ilgili üçüncü ülkeler ile olan ilişkilerinde başvurabileceği diğer kural ve
standartlar listesi bu ilke kurallarının sonunda ek olarak yer almaktadır.
III.
Uygulamaya Yönelik İlke Kuralları
Bu ilke kurallarının uygulamaya yönelik kısmı, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP)
kapsamında işkence ve kötü muameleye karşı etkili mücadele etme yolları ve yöntemlerini
11
belirlemeyi amaçlamaktadır. Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) kapsamında alınan
tedbirlere örnek olarak kabul edilen 30 Temmuz 2005 tarihli İşkence Ekipmanlarının
Ticaretine Dair AB Yönetmeliği verilebilir.
Zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı cezaların yasaklanması, idam cezasına başvurulmasına
kesin sınırlar koymaktadır. Bu nedenle, işbu İlke Kuralları AB’nin üçüncü ülkelere karşı idam
cezası konusunda yürüttüğü politikaları tamamlayıcı nitelik taşımaktadır.
AB konuyla ilgili aktörlerin çalışmalarını etkin şekilde desteklemektedir (İşkenceye Karşı
Komite, İnsan Hakları Komitesi, Avrupa Konseyi’nin İşkencenin Önlenmesine Dair
Komitesi, İşkencenin Önlenmesine Dair Alt-Komite ve BM Özel Mekanizmaları ve diğer
ilgili aktörler). AB, işkence ve kötü muameleye ilişkin mevcut uluslararası güvencelerin
güçlendirilmesi ve etkili şekilde uygulanmasının sağlanmasına etkin şekilde destek
sağlayacaktır.
İzleme ve Raporlama
AB Misyon Başkanları, dönemsel raporlarına, işkence ve kötü muamelenin meydana
gelmesine ve bunlar ile mücadele için tedbirlere ilişkin bir inceleme ekleyeceklerdir. Misyon
Başkanları, aynı zamanda, AB faaliyetlerinin sonuç ve etkilerine dair düzenli olarak
değerlendirmelerde de bulunacaktır. Misyon Başkanları, davalının işkence veya kötü
muameleye maruz kaldığından şüphe edilen davalara gözlemci olarak elçilik temsilcileri
yollama imkânına sahip olacaklardır.
Değerlendirme
Konseyin İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) ve diğer ilgili Coğrafi Çalışma Grupları,
Misyon Başkanlarının raporlarından ve BM Özel Raportörleri ve Sözleşme Organları ile sivil
toplum kuruluşların rapor ve tavsiyeleri gibi konu ile ilgili diğer bilgilerden yola çıkarak, AB
müdahalelerin gerekli olduğu durumları tespit eder, atılacak adımları belirler veya daha üst
düzeye yönelik tavsiyelerde bulunurlar.
Konsey ilke kurallarını en az her üç yılda bir gözden geçirecektir.
12
Üçüncü ülkeler ile ilişkilerde AB faaliyetleri
AB’nin hedefi, üçüncü ülkeleri işkence ve kötü muameleye karşı tedbirler almaya teşvik
etmek ve işkence ve kötü muamele yasağına uyulmasını sağlamaktır. Üçüncü ülkeler ile olan
temaslarında, AB, gerekli durumlarda, tüm ülkelerin konu ile ilgili uluslararası kural ve
standartlara kesinlikle uyması gerektiğini hatırlatacak ve buna bağlı olarak da işkence ve kötü
muamelenin uluslararası hukuk tarafından yasaklandığının altını çizecektir. AB, bu hedefleri,
insan hakları politikasının ayrılmaz bir parçası olarak tanıtacak ve tüm dünyada işkence ve
kötü muamelenin ortadan kaldırılması yolunda işkence ve kötü muamelenin önlenmesine
verdiği önemi hatırlatacaktır.
A) Bu hedeflere ulaşmak için, AB, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki yollara
başvuracaktır:
Siyasi diyalog
AB ve üçüncü ülkeler ve bölgesel kuruluşlar arasındaki diyalogun insan hakları bileşeni,
gerekli olduğunda, işkence ve kötü muamele konusuna değinmelidir.
Girişimler
AB, ilgili üçüncü ülkeleri işkence ve kötü muameleye karşı etkili tedbirler almaya itmek
üzere diplomatik girişimlerde bulunacak ve resmi beyanatlarda bulunacaktır. AB, gereken
durumlarda, işkence ve kötü muamele iddiaları konusunda bilgi talep edecektir. Ayrıca, AB,
olumlu gelişmelere de tepki verecektir.
İyi belgelenmiş kişisel işkence ve kötü muamele vakalarında, AB (gizli veya kamuya açık
diplomatik girişimlerle), söz konusu ülkedeki makamlara, fiziksel güvenliğin sağlanması,
ihlallerin önlenmesi, bilgi verilmesi ve gerekli kuralların uygulanması için ısrar edecektir.
Kişisel vakalarda yapılacak müdahaleler durum özelinde belirlenecektir ve genel diplomatik
girişimlerin bir parçası olabilir.
13
İkili ve çok taraflı işbirliği
İşkence ve kötü muamele ile mücadele, hukuk ve eğitim alanlarında sivil toplum ile işbirliği
de dahil olmak üzere insan haklarını teşvik eden ikili ve çok taraflı işbirliklerinde bir öncelik
olarak ele alınacaktır. Bu tür işbirliklerine Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı
(DİHAA) çerçevesinde özel bir önem verilmelidir.
B) İşkenceye karşı mücadelesinde, AB, üçüncü ülkeleri aşağıdaki önlemleri almaya
teşvik edecektir:
İşkence ve kötü muameleyi yasaklamak ve kınamak
-
Ceza hukuku dâhil olmak üzere hukuken işkence ve kötü muameleyi yasaklamak;
-
Her tür işkence ve kötü muameleyi en üst düzeyde kınamak;
-
Yetkisi dahilindeki tüm topraklarda işkence ve kötü muamelenin yaşanmasını
engellemek için etkili yasal, idari, yargısal ve diğer tedbirleri almak;
-
İşkence, zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele yapmak ve ceza vermek için
kullanılan aletlerin kullanımını, üretimini ve ticaretini önlemek ve diğer her türlü
aletin de bu yönde kullanılmasını önlemek.
Uluslararası normlara ve usullere bağlı kalmak
-
UNCAT, ICCPR ve ilgili bölgesel araçlara katılmak ve OPCAT’a katılım konusunu
olumlu şekilde değerlendirmek;
-
Zorla Kaybolmaya Karşı Herkesin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeye katılım
konusunu olumlu şekilde değerlendirmek;
-
CAT ve ICCPR’ın amaç ve konusu ile bağdaşmayan çekinceleri kaldırmak;
-
CAT ve ICCPR ve diğer ilgili anlaşmalara diğer çekinceleri kaldırmayı göz önünde
tutmak;
-
CAT, CEDAW ve ICCPR çerçevesinde bireysel ve devletlerarası şikâyetlere olanak
sağlamayı göz önünde tutmak;
-
Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsüne katılmak;
-
Uluslararası insan hakları kuruluşlarının koruma için geçici tedbir talepleri, hüküm,
karar ve tavsiyelerine uymak;
14
-
İlgili BM mekanizmalarıyla, özellikle BM İşkence Özel Raportörü, BM Kadına karşı
Şiddet Özel Raportörü, BM insan kaçakçılığı Özel Raportörü, BM terörle mücadele
ederken insan haklarının desteklenmesi ve korunması Özel Raportörü, BM hukuk dışı,
yargısız ve keyfi infazlar Özel Raportörü, BM çağdaş ırkçılık biçimleri Özel
Raportörü, çağdaş Kölelik biçimleri Çalışma Grubu, Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu,
zorla veya ihtiyari olmayan kaybolmalar Çalışma Grubu ve uygun olduğu durumlarda
ilgili ülke için görevlendirilmiş BM Özel Raportörü ile işbirliği yapmak;
-
İşkencenin Önlenmesi Alt-Komitesi ile işbirliği yapmak ve ülkelerine yaptıkları
ziyaretlere ilişkin Alt-Komite raporlarının yayımlanmasına izin vermek;
-
Kimsenin işkenceye veya kötü muameleye maruz kalma riskinin olduğu bir ülkeye
zorla geri gönderilmemesini sağlamak;
-
İdam cezasının hala uygulandığı ülkelerde, ICCPR 6. maddesindeki sınırlamalara ek
olarak, idamların ve idam cezasına çarptırılanların hücre koşullarının en az derecede
ruhsal ve fiziksel mağduriyete yol açmasını garanti altına almak;
-
İlgili Avrupa Konseyi mekanizmalarıyla, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
kararları ve İşkencenin Önlenmesi Komitesi tavsiyeleriyle işbirliği içinde olmak ve
Komite’nin ülkelerine ziyaretlerine ilişkin raporlarının yayımlanmasına izin vermek.
Alıkoyma yerlerine ilişkin koruma önlemleri ve kuralları kabul etmek ve uygulamak
-
Özgürlüğünden mahrum edilmiş kişilerin bir an önce yargı makamı önüne
çıkarılmasını ve bu kişilerin bir an önce ve ardından düzenli olarak avukata
ulaşabilmeleri ve gerekli tıbbı yardımı alabilmeleri ve bu kişilerin bir an önce
ailelerine haber verebilmelerini sağlamak üzere işkence ve kötü muameleye karşı yasa
ve usule dair koruma önlemlerini kabul etmek ve uygulamak;
-
Özgürlüğünden mahrum edilen kişilerin resmi olarak tanınan alıkoyma yerlerinde
olmaları ve nerede olduklarının bilinmesini sağlamak üzere gizli alıkoyma yerlerini
yasaklamak;
-
Alıkoyma ve sorgu kurallarının uluslararası ve bölgesel standartlara uygun olmasını
sağlamak;
-
Uluslararası ve bölgesel standartlara uyum sağlama amacıyla özgürlüğünden mahrum
edilen kişilerin alıkonuldukları yerlerin şartlarını iyileştirmek.
15
Ulusal yasal teminatlar oluşturmak
-
İşkence ve kötü muamele sonucunda alınmış ifadelerin, işkence yapmış olmakla
suçlanan kişiye karşı açılmış davalar hariç herhangi bir kovuşturmada kanıt olarak
kullanılmamasını sağlamak;
-
Her türlü yasayla hükmedilen bedensel cezayı kaldırmak;
-
Savaş hali, savaş tehdidi, ulusal siyasi istikrarsızlık veya diğer başka kamusal tehditler
de dâhil olmak üzere herhangi bir istisnai durumun işkence veya kötü muameleyi
doğrulamak için kullanılmamasını sağlamak;
-
Üst düzey bir kamu görevlisi veya makamından gelecek hiç bir emrin işkence veya
kötü muameleyi doğrulamak için kullanılmamasını sağlamak;
-
Kolluk, askeri, tıbbi veya diğer personelin işkence veya kötü muamele olabilecek
eylemin yapılmasına ilişkin emirlere uymaması durumunda cezalandırılmamasını
sağlamak.
Cezasızlık ile mücadele
-
İşkence ve kötü muamele suçu ile yargılanan kişilerin idam cezası ile
sonuçlanmayacak ve adil yargılanmaya ilişkin uluslararası kurallara uygun şekilde
yargı önüne çıkarmak, yargılamak veya bu teminatların olduğu ülkelere yargılanmak
üzere iade etmek;
-
2000/43 sayılı İnsan Hakları Komitesi kararına eklenen İstanbul Kuralları uyarınca
her tür işkence iddiası karşısında hızlı, tarafsız ve etkin bir soruşturma yürütmek;
-
işkence suçundan hüküm giymiş kişilerin mümkün olduğunca af kapsamına
girmemesini sağlamak, tazminat ve rehabilitasyon da dâhil olmak üzere afların kişileri
etkin çareden mahrum bırakmamasını sağlamak.
Özel koruma gerektiren gruplar
-
Kadınlar, çocuklar, sığınmacılar, mülteciler, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler,
göçmenler ve diğer işkence ve kötü muameleden özellikle korunması gereken
gruplara ilişkin standartlar ve tedbirler oluşturmak ve uygulamak.
16
İşkence ve kötü muamele şikayetleri ve ihbarları ile ilgili olarak ulusal usulleri
oluşturmak
-
İstanbul Kuralları çerçevesinde, kötü muamele ve işkence şikâyetleri ve ihbarlarını
soruşturmak ve kovuşturmak ile ilgili olarak etkili ulusal usulleri oluşturmak ve
uygulamak;
-
Şikayetten veya soruşturma başlangıcından sonra iddia edilen işkence ve kötü
muamele mağdurlarının, tanıklarının, soruşturmadan sorumlu kişilerin ve ailelerinin
herhangi bir şiddetten, şiddet tehdidinden veya herhangi bir korkutma türünden
korunmasını sağlamak.
Mağdurlar için tazminat ve rehabilitasyon sağlamak
-
işkence ve kötü muamele mağdurları ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere adil ve
yeterli maddi tazminat, uygun tıbbi yardım, sosyal ve tıbbi rehabilitasyon da dâhil
olmak üzere yeterli tazminat vermek,
-
Birleşmiş Milletler İşkence Mağdurları için Gönüllü Fonu’na tercihen katkıların
düzeyini büyük ölçüde artırarak yıllık olarak katkıda bulunmak.
Ziyaret mekanizmaları oluşturmak
-
yeterli donanıma sahip olan sivil toplum ve bağımsız kuruluşların temsilcilerinin
özgürlüklerinden mahrum edilmiş kişilerin tutulduğu yerleri ziyaret etmesini
sağlamak.
Ulusal kurumlar oluşturmak
-
işkence ve kötü muamelenin önlenmesini etkili şekilde sağlayabilecek (insan hakları
kamu denetçisi veya insan hakları komisyonları gibi) bağımsız ulusal kurumlar
oluşturmak ve işler kılmak, ve uygun olduğu durumlarda güçlendirmek.
Etkili eğitim sağlamak
-
Kolluk güçleri, askeri personel ve (sivil ve askeri) tıbbi personeli uluslararası
standartlar konusunda eğitmek;
17
-
Hakimler, savcılar ve avukatların ilgili uluslararası standartlar konusunda eğitimini
sağlamak;
-
Askeri, emniyet veya kolluk güçlerinin eğitimlerinin ve donanım aktarımlarının
işkence ve kötü muameleyi kolaylaştırmak için kullanılmamasını sağlamak;
-
Kolluk güçlerinin eğitim programlarının kadınlara karşı şiddet, çocuk hakları ve ırka
veya cinsel yönelime dayalı ayrımcılık gibi konuları içermesini sağlamak.
Tıp meslek personelinin çalışmalarını desteklemek
-
İşkence ve kötü muamele iddiaları üzerinde çalışan tıp meslek personelinin
bağımsızca ve gizlilik içerisinde çalışabilmesini sağlamak;
-
İşkence ve kötü muamele ihbarında bulunan doktorları, adli tıp uzmanlarını ve diğer
tıp meslek personelini korumak.
Otopsi yapmak
-
Tıbbi-yasal otopsilerin, adli tıp uzmanları tarafından uluslararası standartlara uygun
şekilde yapılmasını sağlamak;
-
Alıkonulan kişilerin ciddi şekilde yaralandığı tüm durumlarda, gerekli adli tıp
incelemesinin yapılmasını sağlamak.
Diğer girişimler
AB aşağıdaki girişimlere devam edecektir:
−
Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve AGİT gibi çok taraflı kurumlarda işkence ve
kötü muamele konusunu dile getirmeye devam etmek. AB, Genel Kurul, İnsan
Hakları Konseyi gibi BM organlarının kararlarını etkin şekilde desteklemeye devam
edecektir;
−
İlgili uluslararası ve bölgesel mekanizmaları (İşkenceye Karşı Komite, İşkenceyi
Önleme Alt-Komitesi, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, ilgili BM Özel
Mekanizmaları gibi) desteklemek ve devletlerin bu tür mekanizmalar ile işbirliğine
olan ihtiyacın altını çizmek;
18
−
BM İşkence Mağdurları Gönüllü Fonunu ve OPCAT kapsamında kurulmuş olan
gönüllü fonu desteklemek ve diğer ülkelerin de desteğini teşvik etmek;
−
İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi için ortak veya ikili işbirliği tekliflerinde
bulunmak;
−
İşkence ve kötü muameleye karşı mücadele ve eğitim kampanyalarını desteklemek;
−
Ulusal ve uluslararası STK’ların işkence ve kötü muamele ile mücadele çalışmalarını
desteklemek ve bu kuruluşlar ile iletişimi korumak;
−
Alıkoyma yerlerindeki şartların ve personelin eğitiminin iyileştirilmesi için projelere
fon sağlamaya ve tüm dünyada işkence mağdurları için kurulan rehabilitasyon
merkezlerine büyük destek vermeye devam etmek.
19
EK
Bu ilke kurallarının giriş kısmındaki sözleşme listesine ilaveten, AB, gerekli gördüğü zaman,
üçüncü ülkeler ile olan ilişkilerinde, işkence ve kötü muamele konusunda, aşağıdaki kural,
standart ve ilkelere başvurabilecektir.
-
Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, özellikle 4 ve 19(2) maddeleri
-
BM Tüm İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Ceza ve
Muameleye Maruz Kalmış Kişilerin Korunmasına ilişkin Bildirge
-
BM Kadınlara karşı şiddetin önlenmesine ilişkin bildirge
-
BM Mültecilerin Statüsüne ilişkin sözleşme
-
BM Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Herkesin Korunmasına İlişkin Bildiri
-
BM Yasal Olmayan, Keyfi ve Yargısız İnfazların Etkili şekilde Soruşturulması ve
Önlenmesine ilişkin İlkeler
-
BM Mahpusların Muamelesine ilişkin Asgari Kurallar
-
BM Herhangi bir Alıkoyma veya Hapis Durumundaki Tüm Kişilerin Korunmasına
ilişkin Kurallar Manzumesi
-
BM Özgürlüğünden Mahrum Edilmiş Çocukların Korunmasına ilişkin Kurallar
-
BM Suç ve Yetki İstismarı Mağdurları için Adalete ilişkin Temel İlkeler
-
BM Yargının Bağımsızlığına ilişkin Temel İlkeler
-
BM Avukatların Rolüne ilişkin Temel İlkeler
-
BM Savcıların Rolüne ilişkin İlke Kuralları
-
BM Gözaltı Haricindeki Tedbirlere ilişkin Asgari Standart Kurallar
-
BM Kolluk Güçleri için Davranış Kuralları
-
BM Kolluk Güçleri tarafından Güç ve Ateşli Silah Kullanılmasına ilişkin Temel
Kurallar
-
BM Tutuklu ve Hükümlülerin İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur
Kırıcı Muamele ve Cezalardan Korunmasına yönelik başta Doktorlar olmak üzere
Sağlık Personeli için Tıbbi Ahlaka ilişkin İlkeler
-
BM Kanuni Yollara Başvurma ve Tazminat Hakkına İlişkin Temel İlkeler ve İlke
Kuralları
20
-
BM İnsan Hakları Komisyonu’nun 2000/43 sayılı kararına eklenen İşkence ve
Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili
Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesine ilişkin İlkeler (İstanbul Protokolü)
-
İdam Cezasına Mahkum Kişilerin Haklarının Korunması için Güvenceler
(1984/50 sayılı ECOSOC kararı)
-
Viyana Bildirgesi ve Eylem Programı
-
İşkenceye Karşı BM Komitesinin özellikle 3. maddeye ilişkin 1 sayılı ve 2.
maddesine ilişkin 2 sayılı Genel Yorumları
-
BM İnsan Hakları Komitesinin özellikle Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar
Misakı’nın 7. maddesine ilişkin 20 sayılı, 10. maddesine ilişkin 21 sayılı ve 4.
maddesine ilişkin 29 sayılı Genel Yorumları
-
Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi Komitesinin 12, 14 ve 19 sayılı Genel
Tavsiyeleri
-
İnsan ve Ulus Hakları Afrika Şartı
-
Çocuk Hakları ve Refahına ilişkin Afrika Sözleşme
-
İnsan Hakları Amerika Sözleşmesi
-
İşkenceyi Önleme ve Cezalandırma Amerikalar-Arası Sözleşmesi
-
Kişilerin Zorla Kayıp Edilmesine ilişkin Amerikalar-Arası Sözleşme
-
Kadınlara karşı Şiddetin Önlenmesi, Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına
ilişkin Amerikalar-Arası Sözleşme
-
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tavsiye kararları
(87) 3 sayılı Avrupa Ceza İnfaz Kurumu Kuralları
(98) 7 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarında Sağlık Hizmetlerinin Etik ve Kurumsal
Boyutlarına ilişkin Tavsiye Kararı
(99) 3 sayılı Adlî Tıp Otopsi Kurallarının Uyumlaştırılmasına ilişkin Tavsiye
Kararı
(99) 22 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarında Kalabalıklaşma ve Nüfus Artışına ilişkin
Tavsiye Kararı
(00) 19 sayılı ceza yargı sisteminde kamu davasının rolüne ilişkin tavsiye kararı
(00) 21 sayılı avukatlık mesleğini icra etme özgürlüğüne ilişkin tavsiye kararı
(01) 10 sayılı Avrupa Polis Etiği Kurallarına ilişkin tavsiye kararı
(03) 05 sayılı mültecilerin alıkonulması tedbirlerine ilişkin tavsiye kararı
(03) 17 sayılı uygulamaya ilişkin tavsiye kararı
(03) 20 sayılı çocuk suçlarıyla ilgilenmenin yeni yollarına ve çocuk adaletine
ilişkin tavsiye kararı
(03) 22 sayılı şartlı tahliyeye (kefaletle serbest bırakılma) ilişkin tavsiye kararı
21
(03) 23 sayılı müebbet ve diğer uzun süreli tutukluların tutukevi yönetimlerince
idaresine ilişkin tavsiye kararı
(04) 10 sayılı zihinsel rahatsızlıkları olan kişilerin insan haklarını ve haysiyetinin
korunmasına ilişkin tavsiye kararı
(05) 9 sayılı tanıkların ve adalet ile işbirliği yapanların korunmasına ilişkin tavsiye
kararı
(06) 2 sayılı Avrupa Cezaevi Kurallarına ilişkin tavsiye kararı
(06) 6 sayılı Ülke içinde Yerinden Edilmiş Kişilere ilişkin tavsiye kararı
(06) 8 sayılı suç mağdurlarına yardıma ilişkin tavsiye kararı
30 Temmuz 2005 tarihli işkence ekipmanlarının ticaretine dair AB Yönetmeliği
Silah ihracatına ilişkin AB Davranış Kuralları
*
* *
22
3.
Üçüncü Ülkelerle İnsan hakları diyalogları
1. Giriş
Konsey, Avrupa Birliği’nin insan hakları ve demokratikleşme politikasının uyumluluğuna ve
tutarlılığına çok değerli bir katkı sağlayan, 8 Mayıs 2001 tarihli, AB’nin üçüncü ülkelerde insan
hakları ve demokrasiyi desteklemedeki rolü hakkındaki Komisyon bildirgesini, 25 Haziran 2001
tarihli kararında memnuniyetle karşılamıştır. Konsey, kararında tutarlılık ve uyumluluk
ilkelerine, tüm faaliyetlere insan hakları boyutunun dahil edilmesine, politikalarının şeffaflığına
ve öncelik verilecek alanların belirlenmesine bağlılığını tekrarlamıştır. Konsey’in bu kararlarının
uygulama süreci bağlamında, Konsey’in İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), coğrafi
çalışma ortakları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve demokrasinin geliştirilmesi ve
güçlendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi ile insan hakları ve temel özgürlüklere
saygı hakkında tedbirler Komitesi ile istişarede bulunarak insan hakları diyaloğu hakkında İlke
Kuralları'nı oluşturmayı taahhüt etmiştir.
2. Mevcut durum
Avrupa Birliği, bir kısım ülke ile insan hakları diyaloğunu sürdürmektedir. Bu diyaloglar, kendi
başlarına Birliğin dış politikasının bir aracıdır. Bunlar, AB’nin insan hakları politikasını
uygulamada kullanabileceği çeşitli araçların arasındadır ve BM Genel Kurulu'nda en üst düzeyde
oybirliği ile kabul edilen, 2005 Dünya Zirvesi bildirisinde vurgulandığı şekilde insan haklarına
uyma konusuna ilişkin olarak birbirine bağımlı ve karşılıklı olarak birbirini güçlendiren
sürdürülebilir kalkınma, barış ve istikrarın desteklenmesini amaçlayan Avrupa Birliği stratejisinin
asli bir bölümünü oluşturur. 2001’de kabul edilen üçüncü ülkelerle insan hakları diyalogları
konusunda İlke Kuralları'na uygun olarak böyle bir diyaloğu başlatma kararı Avrupa Birliği
Konseyi tarafından verilecektir. Ancak, AB’nin diyaloğa yönelik bugünkü yaklaşımında daha
fazla tutarlılığın mümkün olduğu da söylenmelidir. Aslında, bu tür diyaloglarla artan sıklıkta
karşı karşıyayız ve dahası böyle diyaloglar,
çok farklı düzeylerde (örneğin, başkentlerden
uzmanlar düzeyinde veya misyon başkanları
düzeyinde) ve çok farklı forumlarda
gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, yeni diyalogları oluşturma kararı beklenen artı değere ve
uygulanmaları için mevcut kaynaklara uygun olarak alınmalıdır.
23
Böylece, aşağıdakileri içeren farklı türlerde diyaloglar vardır:
Bölgesel veya ikili anlaşmalar, mutabakatlar veya sözleşmelere dayanan ve daha genel özellikteki
diyaloglar veya görüşmeler veya insan hakları konusunu sistematik olarak ele alan stratejik
ortaklıklar. Bunlar özellikle aşağıdakileri kapsar:
-
Aday ülkeler ile ilişkiler;
-
Afrika, Karayip ve Pasifik (ACP) Devletleri ile Cotonou Anlaşması;
-
AB ve Latin Amerika arasındaki ilişkiler;
-
Barselona süreci (Akdeniz ülkeleri) ve komşuluk politikası (özellikle Kafkasya
ülkeleri);
-
ASEAN ve ASEM bağlamında Asya ülkeleriyle siyasi diyalog;
-
Batı Balkanlar ile ilişkiler;
-
Ortaklık ve işbirliği anlaşmaları çerçevesinde ikili ilişkiler.
Münhasır olarak insan haklarına odaklanan diyalog. Halihazırda, AB ve bir üçüncü ülke arasında
veya bölgesel örgüt arasında sadece insan haklarına ayrılmış düzenli ve kurumsallaşmış birkaç
diyalog mevcuttur (örneğin, Çin ile diyalog, Rusya ile istişareler, beş Orta Asya Devleti ile
diyalog ve Afrika Birliği ile diyalog). Bunlar çok iyi yapılandırılmış, başkentlerden insan hakları
uzmanları düzeyinde yürütülen diyalog ve istişarelerdir. Avrupa Birliği bir dönem İran İslam
Cumhuriyeti ile de insan hakları diyaloğunu devam ettirmiştir. Diğerleri misyon başkanları
düzeyinde yürütülmektedir (örneğin, Hindistan, Pakistan ve Vietnam). Aslında böyle bir
diyaloğun varlığı, insan hakları konusunun siyasi diyaloğun diğer düzeylerinde de ele alınmadığı
anlamına gelmemektedir.
Ayrıca, üçüncü ülkelerle farklı işbirliği ve ortaklık anlaşmaları kapsamında insan hakları
konusunu ele alan özel alt-komiteler veya gruplar mevcuttur. Bu, özellikle, Akdeniz’in güney
sahillerinde yer alan Fas, Tunus, Lübnan, Ürdün, Mısır, İsrail ve Filistin Yönetimi gibi muhtelif
ülkelerle olan durumdur.
İnsan hakları konuları gibi, Ortak Dış ve Güvenlik Politikasına ilişkin konuları kapsayan geçici
diyaloglar. AB günümüzde, örneğin Sudan ile yerinde, misyon başkanları düzeyinde böyle
24
diyalogları devam ettirmektedir.
Belirli üçüncü ülkeler ile özel ilişkiler bağlamında, genel olarak birbirine yakınlaşan görüşler
temelinde diyaloglar. Bunlar örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yeni Zelanda,
Japonya ve ortak ülkeler ile altı ayda bir uzman seviyesinde, İnsan Hakları Konseyi ve Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu yıllık toplantıları öncesinde AB’nin Troyka tarafından temsil edildiği
toplantılar şeklinde gerçekleşir. İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu’nun üçüncü Komite
toplantılarından önce Afrika Birliği ile istişareler yapılması da sağlanmıştır. Bu diyalogların
temel hedefi, ortak ilgi alanlarındaki konularda ve çok taraflı insan hakları kuruluşları çatısı
altında muhtemel işbirliklerini görüşmektir.
AB seviyesindeki diyaloglara ilaveten, bazı Üye Devletler, bir takım üçüncü ülkeler ile ulusal
seviyede de temaslarını sürdürmektedir.
İnsan hakları diyalogu hakkındaki İlke Kuralları'nın birkaç amacı vardır:
— bu aracın, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ve AB’nin insan hakları politikası
bağlamındaki rolünü belirlemek;
— Avrupa Birliği’nin, insan hakları diyaloglarına yaklaşımındaki uyum ve tutarlılığını, insan
hakları konusunda bir diyalog açılmasının katma değerini ve COHOM için ortaya çıkan iş
yükünü değerlendirerek güçlendirmek;
— uygulanacağı ve etkililik kazanacağı şartları tanımlayarak bu aracın kullanılmasını
kolaylaştırmak;
— bu yaklaşım hakkında üçüncü tarafları (özellikle, uluslararası örgütler, sivil toplum
kuruluşları, sivil toplum, medya, Avrupa Parlamentosu, üçüncü ülkeler) bilgilendirmek.
Cotonou Anlaşması bağlamında, Afrika, Karayip ve Pasifik (ACP) ülkeleri ile sürdürülen siyasi
diyalogların, bu Anlaşmanın 8. maddesinde belirtilen detaylı düzenlemeleri ve usul kuralları
mevcuttur. Ancak, tutarlılık için, COHOM Çalışma Grubu seviyesinde düzenli olarak deneyimler
ve bilgiler paylaşılmalıdır.
3. Temel ilkeler
Avrupa Birliği, insan hakları ve demokratikleşme hedeflerini, dış politikasının tüm bileşenlerine
25
yansıtacağını taahhüt etmektedir. Buna uygun olarak, AB, insan hakları, demokrasi ve hukukun
üstünlüğü konularının bakanlık düzeyindeki toplantılar, birleşik komite toplantıları, Konsey’in
başkanlığı, Troyka, misyon başkanları veya Komisyon tarafından yürütülen resmi görüşmeler
gibi gelecekte tüm seviyelerde düzenlenecek toplantı ve görüşmelerinde dile getirileceğini
taahhüt etmektedir. Ayrıca, AB, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularının
programlama ve ülke strateji belgeleri düzenlenirken ele alınmasını sağlayacaktır.
Ancak, insan hakları konusunu daha derinlemesine incelemek üzere, Avrupa Birliği, üçüncü
ülkelerden herhangi biri ile insan hakları odaklı görüşmeler başlatabilecektir. Bu tür kararlar,
böyle konularda gereken esneklik ve pragmatizm gösterilerek bazı ölçütler doğrultusunda
alınacaktır. Ya AB, kendisi bir ülke ile görüşme teklif etme girişiminde bulunacak ya da üçüncü
bir ülkeden gelen talebe cevap verecektir.
4. İnsan hakları görüşmelerinin hedefleri
İnsan hakları görüşmelerinin hedefleri ülkeden ülkeye değişecek ve durum özelinde
tanımlanacaktır. Bu hedefler aşağıdakileri içerebilecektir:
-
her iki tarafı da ilgilendiren konulara değinmek ve diğerlerinin yanı sıra Birleşmiş
Milletler gibi çok taraflı forumlarda insan hakları konusunda işbirliği başlatmak;
-
ilgili ülkedeki insan hakları durumundan, AB'nin duyduğu kaygıyı ortaya koymak,
bilgi toplamak ve bu ülkede insan hakları durumunu iyileştirmek için çabalamak.
-
ayrıca, insan hakları görüşmeleri, daha erken bir aşamada, ileride ihtilafa yol
açabilecek durumları saptamak.
5. İnsan hakları diyaloglarının kapsadığı konular
İnsan hakları görüşmelerinin kapsayacağı konular durum özelinde belirlenecektir. Ancak, Avrupa
Birliği, bazı öncelikli konuların her görüşmenin gündeminde olması için girişimde bulunacaktır.
Bu öncelikli konular, uluslararası insan hakları belgelerinin imzalanması, onaylanması ve
uygulanması, uluslararası insan hakları mekanizmaları ve usul kuralları kapsamında işbirliği,
idam cezası ile mücadele, işkenceyle mücadele, her türlü ayrımcılık ile mücadele, çocuk hakları
ve özellikle silahlı çatışmalardaki çocukların hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü, sivil
26
toplumun rolü ve insan hakları savunucularının korunması, adalet konusunda özellikle
Uluslararası Ceza Mahkemesiyle uluslararası işbirliği, demokratikleşme ve iyi yönetişim
süreçlerinin desteklenmesi, hukukun üstünlüğü ve çatışmaların önlenmesi. İnsan hakları alanında
işbirliğini desteklemeyi hedefleyen görüşmeler, duruma göre, yukarıda belirtilen öncelik
gerektiren konuları (özellikle, diğer tarafın onayladığı uluslararası insan hakları belgelerinin
uygulanması), Cenevre’deki İnsan Hakları Konseyi, New York’taki BM Genel Kurulu'nun
Üçüncü Komitesi ve diğer uluslararası ve/veya bölgesel konferansları da kapsamalıdır. Bunlar,
üçüncü ülkenin Avrupa Birliği’ndeki insan hakları durumunu da ele almasını sağlayacak şekilde
karşılıklı bir zeminde düzenlenirler.
6. İnsan hakları diyaloglarının başlatılması için izlenecek yol
İnsan hakları görüşmesi başlatma kararı, ilk önce, ilgili ülkenin insan hakları durumunun
değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu değerlendirmenin yapılmasına, İnsan Hakları Çalışma
Grubu (COHOM), gerekli olduğu derecede coğrafi çalışma grupları, Kalkınma İşbirliği Çalışma
Grubu (CODEV) ve kalkınma, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi ile insan
haklarına ve temel özgürlüklere saygı hakkında tedbirler Komitesi ile birlikte karar
vermektedirler. Değerlendirme, COHOM tarafından diğer çalışma grupları ile eşgüdüm
sağlanarak yapılacaktır. Değerlendirme, insan hakları durumunun gelişmesine, bu iyileştirmede
devletin katkısı ve isteği, devletin uluslararası insan hakları belgeleri karşısında tavrı, devletin
Birleşmiş Milletler insan hakları usul ve mekanizmalarına bakış açısı ve devletin sivil topluma
karşı tavrı üzerinden yapılacaktır. Değerlendirme, aşağıdaki kaynaklara dayandırılacaktır: misyon
başkanlarının raporları, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası veya bölgesel kuruluşların
raporları, Avrupa Parlamentosu veya insan hakları alanında faaliyet gösteren çeşitli sivil toplum
kuruluşlarının raporları ve ilgili ülke hakkında Komisyon’un hazırladığı strateji belgeleri.
Herhangi bir insan hakları diyaloğunun açılması, öncelikle ilgili ülkeyle diyaloğa girerek Birliğin
elde etmek istediği somut hedeflerin tanımlanmasına ve böyle bir diyalogdan kazanılacak katma
değerin değerlendirilmesine bağlıdır. Avrupa Birliği, aynı zamanda orta vadede durum bazında
temel ölçütlerle ilgili olarak kaydedilen ilerlemeyi ölçmek için ve olası çıkış stratejisi için
kriterler belirleyecektir, ancak bu, bir insan hakları diyalogu başlatmak için koşul teşkil
etmeyecektir.
27
İlgili ülke ile insan hakları diyalogları başlamadan önce, hazırlık görüşmeleri yapılacaktır. Bu
görüşmelerin amacı, ilk olarak, AB ile insan hakları diyaloglarına girmek isteyen veya girmeyi
kabul eden ülkenin hedeflerini belirlemek; bu ülkenin, uluslararası insan hakları belgeleri, usul ve
mekanizmaları ile genel olarak insan hakları ve demokratikleşmenin teşvikine ve korunmasına
bağlılığını kuvvetlendirmenin yollarını aramak; ve buna bağlı olarak ön değerlendirmenin
ardından ülkeyle ilgili raporlardaki bilgileri güncellemektir. Bu görüşmelerde, aynı zamanda, bu
ülkeye, AB’nin adımının ardında yatan ilkeleri ve AB’nin insan hakları odaklı görüşmelere
başlamayı kabul etmesi veya teklif etmesinin nedenleri anlatılacaktır. Bu hazırlık görüşmeleri,
tercihen, başkentleri temsil eden insan hakları uzmanlarından oluşan bir AB troykası tarafından
ilgili ülkede görevlendirilmiş Misyon Başkanları ile yakın istişarede içinde yürütülecektir. Daha
sonra bu hazırlık görüşmelerinin bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Avrupa Birliği, bu
değerlendirme ışığında, daha yapılandırılmış ve kurumsallaştırılmış bir bağlamda görüşmelere
devam edip etmeyeceğine karar verecektir.
İnsan haklarına özel bir diyaloğu başlatma kararı, İnsan Hakları Çalışma Grubu’nun bünyesinde
görüşmelerin yapılmasını ve Grubun önce onayını gerektirecektir.
İnsan hakları diyalogu
başlatmak için nihai karar ve böyle bir diyalog için uygulama düzenlemelerini tanımlamak,
başkentlerden uzmanlar düzeyinde veya Misyon Başkanları tarafından yerel düzeyde, Avrupa
Birliği Konseyi’nin yetkisindedir.
Bölgesel çalışma grupları ve gerektiği durumlarda Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV)
ve demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve insan haklarına ve
temel özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesi bu karar alma mekanizmasına dâhil
edilmelidirler.
Değerlendirme sonucunun olumsuz olması ve/veya Avrupa Birliği’nin insan hakları
görüşmelerine başlamama kararı alması halinde, Avrupa Birliği, ilgili ülke ile var olan siyasi
diyalogda diğer şeylerin yanı sıra bu diyaloğu yürüten gruba insan hakları uzmanlığını dahil
ederek bu konuya özel bir yer vermek gibi diğer uygun olabilecek yaklaşımları
değerlendirecektir.
28
İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), diyaloğu izleme ve gerektiğinde ilgili diğer organlarla
birlikte, yani, bölgesel çalışma grupları, Misyon Başkanları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu
(CODEV) ve demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve insan
hakları ve temel özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesi, gündemi her türlü durumda
oluşturmaktan sorumlu olacaktır.
7. İnsan hakları diyalogları için somut düzenlemeler
İnsan hakları diyalogları için somut düzenlemeler bağlamında esneklik ve pragmatizm en önemli
kavramlardır ki bu yüzden de diyaloglar, ilgili ülke ile ortak anlaşma sonucunda durum özelinde
belirlenmelidir. Bu düzenlemeler, diyalogların nerede, hangi sıklıkta yürütüleceği ve gerekli
temsil seviyesi gibi konuları içerecektir.
Prensip olarak, bütün diyaloglar, Avrupa Birliği’nin görüşlerine benzer görüşleri paylaşan
Devletlerle gerçekleştirilen diyaloglar hariç olmak üzere, en az bir tam gün devam etmelidir ve
görüşmeler için ayrılan süreden maksimum düzeyde yararlanabilmek için mümkün olduğu
kadarıyla simültane çeviri sağlanmalıdır. Ayrıca, bir diyalog başlattığı zaman Avrupa Birliği
münferit durumlara değinme ve her toplantıda cevap almayı beklediği münferit durumlara ilişkin
bir listeyi sunma hakkını saklı tuttuğunu üçüncü ülkeye açık olarak belirtmelidir. Bu listeye,
durumu tartışmaya sunulan kişilerin serbest bırakılması talebi de girebilir ve gerekirse bu
münferit durumlar siyasi diyalog düzeyinde de görüşülebilir. Uygun olduğu durumlarda, Avrupa
Birliği, diyaloğun sonunda Konsey Genel Sekreterliği ve ilgili Komisyon delegasyonun internet
sitesinde yer almak üzere bir basın açıklaması yayımlayabilir. Durum bazında diyaloğun her
seansından
sonra
ortak
bir
basın
konferansı
ve
basınla
görüşmeler
düzenlenmesi
değerlendirilecektir.
Görüşmelerin mümkün olduğunca verimli olmasını sağlamak üzere, diyaloglar insan haklarından
sorumlu hükümet temsilcileri düzeyinde yürütülmelidir. Devamlılığı sağlamak üzere, Avrupa
Birliği, başkentlerin temsilciler veya Misyon Başkanları düzeyinde Troyka tarafından temsil
edilmelidir.
Avrupa Birliği, diyalog toplantılarının ilgili ülkede düzenli olarak yapılmasını sağlayacaktır. Bu
29
yaklaşım, AB delegasyonunun durumu yerinde değerlendirmesi ve ülke yetkililerinin
mutabakatına bağlı olarak ilgilendiği kişi ve kurumlarla temasa geçmesi için daha iyi bir fırsat
yaratma avantajına sahiptir. Genellikle birincil amacı karşılıklı çıkar konularını görüşmek ve
insan hakları işbirliğini güçlendirmek olan diyaloglar Brüksel’de düzenlenmektedir. Bu gelenek
tercihen sürdürülmelidir.
Avrupa Birliği, mümkün olduğunca, insan hakları diyaloglarına dâhil ülkelerin yetkililerinden,
delegasyonlarına, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, emniyet, cezaevi yönetimleri vb gibi insan
haklarından sorumlu muhtelif kurum ve Bakanlıklardan temsilcilere yer verilmesini isteyecektir.
Aynı şekilde, sivil toplum, insan hakları durumunun ön değerlendirmesi, diyaloğun
gerçekleştirilmesi (özellikle belirli durumlarda üçüncü ülkenin ve Avrupa Birliği’nin sivil
toplumundan temsilcilerle resmi diyaloğa paralel olarak özel tematik konuları daha derinlemesine
görüşmek için seminerler düzenleyerek) ve diyalogun izlenmesi ve değerlendirilmesi kapsamında
en uygun şekillerde dâhil olabilir. Avrupa Birliği, bu tür temaslarda olduğu ülkelerdeki insan
hakları savunucularına olan desteğini ifade edebilecektir.
Avrupa Birliği, mümkün olduğunca, sivil topluma yönelik olarak, insan hakları diyaloglarının
belirli düzeyde şeffaflığa sahip olmasını sağlayacaktır.
8. Üye Devletlerin ikili diyalogları ve AB diyalogları arasında tutarlılık
Üye Devletlerin ikili diyalogları ve AB diyalogları arasında azami tutarlılık sağlanması için bilgi
alışverişi temel önem taşımaktadır. Bu tür bilgi alışverişi, özellikle görüşülen konular ve
görüşmelerin sonuçları, COREU veya İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından
yapılabilecektir. Mevcut Başkanlığın ilgili ülkedeki diplomatik temsilciliği de ilgili bilgileri
yerinde toplayabilir. Uygun olduğu durumlarda, İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), ilgili
bölgesel çalışma grupları ve Avrupa Parlamentosu üyeleri arasında resmi olmayan geçici
toplantılar düşünülebilir. İlgili ülke ile insan hakları diyaloglarını sürdüren diğer ülkelerle de
resmi olmayan geçici toplantılar düzenlenmesi düşünülebilir (Şu anda Çin’le sürdürülen
diyalogda olduğu gibi). Böyle toplantılar, COHOM Çalışma Grubunu, bölgesel çalışma
gruplarını veya araştırma gruplarını kapsamalıdır.
Avrupa Birliği’nin diyalog içinde olduğu ülkelerde insan hakları alanında ve demokratikleşmede
30
sağladığı yardım, diyalogdaki gelişmeleri ve sonucunu da dikkate almalıdır. Bu amaçla, Avrupa
Komisyonu, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) fonlarının kullanımı
konusunda COHOM’u düzenli olarak bilgilendirecek ki böylece bu tür yardım tedbirlerinin
COHOM tarafından tanımlanan önceliklerle tutarlı bir şekilde ve aynı zamanda o bölgede Üye
Devletler tarafından sağlanan her türlü yardımı da dikkate alarak gerçekleşmesi için fikir
alışverişinde bulunulabilsin.
9. İnsan hakları diyalogları ve AB kararları ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve
İnsan Hakları Komitesi kararları arasında tutarlılık
İnsan hakları diyalogları ve belirli ülkelerdeki insan hakları durumlarına yönelik olarak Avrupa
Birliği tarafından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na veya İnsan Hakları Komitesi’ne sunulan
Kararlar birbirinden tamamen farklı eylem biçimleridir. Dolayısıyla, AB ve üçüncü bir ülke
arasında insan hakları diyaloğunun var olması, AB’nin bu ülkedeki insan hakları durumu ile ilgili
olarak bir Karar sunmasını veya üçüncü ülkenin herhangi bir girişimini desteklemesini
engellemeyecektir. AB ve üçüncü bir ülke arasında insan hakları diyaloğunun var olması, bu
ülkedeki insan hakları ihlallerinin AB tarafından, uygun uluslararası forumlarda veya ilgili
üçüncü ülkeler ile tüm düzeylerdeki toplantılarda ortaya konulmaması anlamına gelmeyecektir.
10. İnsan hakları diyaloglarının değerlendirilmesi
Bütün insan hakları diyalogları ilgili bölgesel çalışma grubu ile bir arada COHOM tarafından
düzenli olarak ve mümkün olduğu durumlarda tercihen iki yılda bir değerlendirilecektir.
Değerlendirme Konsey Sekretaryası’nın desteğiyle mevcut Başkanlık tarafından veya münferit
durumlarda
dışarıdan
bir
danışmanın
hizmetlerine
başvurulması
yoluyla
yapılabilir.
Değerlendirme, bölgesel çalışma grupları, Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve
demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ve insan hakları ve temel
özgürlüklere saygı için tedbirler Komitesi ile işbirliği içinde İnsan Hakları Çalışma Grubu
(COHOM)’nun görüş ve kararına sunulacaktır. Sivil toplum bu değerlendirme çalışmasına dâhil
edilecektir.
Görev, Birliğin diyaloğu başlatmadan önce koyduğu amaçlardan hareketle durumun
değerlendirmesini ve diyaloğun ne kadar katma değer sağladığının incelenmesini kapsayacaktır.
31
İnceleme, özellikle diyaloğun öncelikli alanlarında gerçekleştirilen ilerlemeyi yakından
izleyecektir. Eğer ilerleme kaydedildiyse, eğer mümkünse, değerlendirme, Avrupa Birliği
faaliyetlerinin bu ilerlemeye ne ölçüde katkı sağladığını inceleyecektir. Eğer hiçbir ilerleme
kaydedilmediyse, Avrupa Birliği ya amaçlarını yeniden ele almalı ya da ilgili ülke ile insan
hakları diyaloğunu devam ettirip ettirmeyeceği konusunda karar almalıdır. Aslında, bir diyalog
değerlendirmesi, eğer bu ilke kurallarında belirtilen gereklilikler artık karşılanmıyorsa veya
diyaloğun gerçekleştirildiği koşulların tatmin edici olmadığı veya sonucun AB beklentilerine
cevap vermediği hallerde çalışmanın sona erdirilmesi kararının alınması olasılığına izin
vermelidir. Aynı şekilde, başarıya ulaşan ve dolayısıyla artık gereksiz olan bir diyaloğu durdurma
kararı da alınabilir. Bu tür durumlar İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından öncelikli
olarak ele alınacaktır.
İnsan hakları işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan diyaloglar içinse, özellikle uluslararası ve
bölgesel kuruluşlarda yürütülenler için değerlendirme, işbirliğinin daha fazla geliştirilebileceği
alanlara odaklanacaktır.
11. İnsan hakları diyaloglarını yönetme
Artan diyalogların sayısı dikkate alındığında İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), bu
diyalogların nasıl yönetilmesi gerektiği sorunuyla ilgilenmek zorunda kalacaktır. Devamlılık ve
mevcut Konsey Başkanlığı’na diyalogların hazırlığı ve izlenmesinde destek veren yapıların
güçlendirilmesi çok önemli etmenlerdir. Her bir diyaloğu uygun bir şekilde hazırlamak bölgesel
çalışma gruplarının ve aynı zamanda gerekirse Kalkınma İşbirliği Çalışma Grubu (CODEV) ve
demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve insan hakları ve temel özgürlüklere saygı
için
tedbirler
Komitesinin
temel
unsurları
sağlamalarını
gerekli
kılacaktır.
Konsey
Sekretaryası’nın desteği bütün verilerin merkezileştirilmesi, diyalogların hem içeriğinin hem de
lojistiğinin hazırlanması ve izlenmesi konularında kilit önem taşımaktadır. Avrupa Birliği, durum
özelinde, özel bir vakıf veya insan hakları alanında uzmanlaşmış bir kuruluşu bir veya daha fazla
diyalogla ilişkilendirme olasılığını göz önünde tutabilir.
12. Siyasi diyaloglarda insan haklarının yeri
3. paragrafta belirtildiği gibi, Avrupa Birliği üçüncü ülkelerle yaptığı siyasi diyalog dahil olmak
32
üzere her düzeydeki, gerekirse en üst düzeydeki, bütün toplantılara ve görüşmelere insan hakları,
demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularının dâhil edilmesini sağlayacaktır. Avrupa Birliği, AB
delegasyonlarına insan hakları uzmanlarını dâhil edeceğini taahhüt eder. Uzman bilgisini kimin
sağlayacağına yönelik karar sürekliliği dikkate alarak durum özelinde alınacaktır. Bu tür bir
görüşme insan hakları konularını derinlemesine ele alma imkanını sağlamasa da Avrupa Birliği
ilgili ülkeye ilişkin 5. paragrafta değinilen öncelikli konuları ele almak için girişimlerde
bulunacaktır.
*
* *
33
4.
Çocuklar ve silahlı çatışmalar
I.
Çocuklar ve silahlı çatışmalar
Sadece geçtiğimiz on yılda, silahlı çatışmaların iki milyondan fazla çocuğun hayatına mal olduğu
ve altı milyondan fazlasını da fiziksel olarak sakat bıraktığı tahmin edilmektedir. Çatışmalar,
çocukları ebeveynlerinden, bakıcılarından, temel sosyal hizmetlerden, sağlık hizmetleri ve
eğitimden mahrum bırakmaktadır. Yaklaşık yirmi milyon çocuk yerlerinden edilmiş ve mülteci
olmuş, bir milyon çocuk ailesiz kalmış, diğerleri ise tutsak edilmiş, kaçırılmış veya insan
kaçakçılığına maruz kalmıştır. Doğum kayıt ve çocuk adalet sistemleri çökmektedir. Herhangi bir
anda en az 300.000 çocuk askerin çatışmalara katıldığı tahmin edilmektedir.
Çocukların, aile üyelerini arama, ıslah edilmeleri ve sosyal entegrasyon, psiko-sosyal
rehabilitasyon programları, silahsızlanmaya katılma, seferberliğin sona ermesi, topluma yeniden
kazandırma programları ve geçiş süreci adalet çerçeveleri gibi özel kısa ve uzun vadeli çatışma
sonrası gereksinimleri mevcuttur. Bu bağlamda, AB böyle programlara uluslararası desteğin
koordinasyonu ve hızlandırılmasına odaklanan Paris Taahhütleri'nin devamı niteliğinde bir
forumun oluşturulmasını memnuniyetle karşılamaktadır.
Birçok durumda, uluslararası insani hukuk tarafından ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin
Roma Statüsü’nde yasaklanan suçları, çocuklara karşı işleyenlerin cezasız kaldığı bir ortam
mevcuttur. AB, çocuk askerlerin yasadışı kullanımı ve askere alınmalarına ilişkin olarak
cezasızlıkla mücadele ve uluslararası hukukun ilgili ihlallerini tanımlamada uluslararası ceza
yargılarının temel rolünü vurgulamaktadır.
Çocuk Haklarına dair Sözleşme neredeyse evrensel olarak onaylanmış ancak hiçbir suretle
evrensel olarak uygulanmamaktadır. Özellikle, silahlı çatışma durumlarında, çocuklar uzun süreli
etkilere oransız olarak mağdur olmaktadır. Silahlı çatışmaların gelecek nesiller üzerindeki bu
etkisi, bu çatışmaların tekrar ortaya çıkması veya devam etmesi için zemin hazırlayabilir.
Çocukların silahlı çatışmalara karıştırılması konusunda Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin
İhtiyari Protokolü bu duruma karşı koymayı amaçlamıştır.
34
AB silahlı çatışmalar ve çocuklar konusunu ele almak için kurulmuş önemli uluslararası
mekanizmaları, özellikle BM Silahlı Çatışmalar ve Çocuklar için Genel Sekreter Özel
Temsilcisi ve Silahlı çatışmalar ve Çocuklar konusunda Güvenlik Konseyi Çalışma Grubu'nu
memnuniyetle karşılamaktadır. Bu nedenle, AB ve Üye Devletler uygun olduğu durumlarda
ilgili müdahalelerinin etkisini azami düzeye çıkarmak için eylemlerini bu mekanizmalarla
koordine etmektedir.
II.
Amaç
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması, AB insan hakları politikasının bir önceliğidir.
Avrupa Birliği (AB), çocuklar ve silahlı çatışmalar konusunun tanımlanmasını sadece
bugünün çocukları acı çektikleri ve geleceği şekillendirecekleri için değil; aynı zamanda
Çocuk Haklarına dair Sözleşme, İhtiyari Protokolleri ve diğer bölgesel ve uluslararası insan
hakları belgelerinde düzenlendiği biçimde temel ve devredilemez haklar olduğu için kritik
önemde olduğunu düşünmektedir. AB, bu alandaki faaliyetlerine hem birlik içinde hem de
üçüncü taraflarla ilişkilerinde daha fazla önem vererek, bu konuda bilinçlenmeyi artırmayı
hedeflemektedir.
AB, elindeki farklı araçları kullanarak, geçmiş ve devam eden faaliyetlerine dayanarak, silahlı
çatışmaların çocuklar üzerindeki kısa, orta ve uzun vadede etkilerini etkin ve kapsamlı şekilde
ele almayı taahhüt etmektedir (Ek I’deki AB faaliyetlerinin değerlendirmesi). AB’nin amacı;
üçüncü ülkeleri ve devlet dışı aktörleri, uluslararası ve bölgesel insan hakları normlarını,
standartlarını ve araçlarını ve uluslararası insani hukuk uygulamaları için (Ek II’de sıralandığı
şekilde) teşvik etmektir. Ayrıca, AB, çocukları silahlı çatışmaların etkilerinden korumak için
gerekli tedbirlerin alınmasını, çocukların silahlı çatışmalarda ve silahlı gruplarda
kullanılmalarına son verilmesini ve çocuklara karşı işlenen suçların cezasız kalmasının
önlenmesini amaç edinmiştir.. AB, çeşitli politika alanlarında silahlı çatışmalardan etkilenen
çocukların durumlarını, dış yardım ve insani yardımı da kapsayan çeşitli politikalar-Ortak Dış
ve Güvenlik Politikası (CFSP)/Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (ESDP) dahil- ve
eylemler arasında koordinasyon ve sürekliliğin sağlanmasının önemini onaylamaktadır.
35
III.
İlkeler
AB, özgürlük, demokrasi, insan haklarına saygı, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü
ilkelerine dayalıdır. Bu ilkeler Üye Devletler için müşterektir. İnsan haklarına saygı, Avrupa
Güvenlik ve Savunma Politikasını (ESDP) da içeren AB’nin Dış ve Güvenlik Politikası'nın
(CFSP) en önemli hedeflerindendir. İnsan haklarına saygı, aynı zamanda, Birliğin ticaret,
kalkınma ve insani yardım politikalarının da bir parçasıdır.
Bütün çocukların haklarının korunması ve desteklenmesi AB ve Üye Devletler için bir öncelik
konusudur. Silahlı çatışmalardan etkilenen çocukları koruma çalışmalarında, AB, Ek II’de
bulunan insan hakları ve insani yardım ile ilgili uluslararası ve bölgesel norm ve standartlarla
yönlendirilmektedir.
AB, BM Genel Sekreteri, Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda Genel Sekreterin Özel
Temsilcisi, Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda Güvenlik Konseyi Çalışma Grubu,
UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), UNIFEM (Birleşmiş Milletler Kadınlar
için Kalkınma Fonu), OHCHR (İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi), UNHCR (Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu), ILO
(Uluslararası Çalışma Örgütü), Çocuk Hakları Komitesi, İnsan Hakları Komitesi, İnsan Hakları
Konseyi, Üçüncü Komite, Avrupa Konseyi, OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Teşkilatı)/ODIHR (Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi), BM Özel mekanizmaları,
İnsan Güvenliği Ağı ve sivil toplum kuruluşları gibi ilgili aktörlerin çalışmalarını
desteklemektedir. AB, BM 1612 sayılı Kararı izleyen çocuk koruma ağlarının ve Görev
Güçlerinin çalışmalarını da desteklemektedir. Çocuk haklarına dair mevcut uluslararası
güvencelerin kuvvetlendirilmesi ve etkin şekilde uygulanması için AB, proaktif bir şekilde bu
aktörlerin çalışmalarına katkıda bulunacak ve onlarla birlikte çalışacaktır.
IV.
İlke kuralları
Düzenli denetleme, raporlama ve değerlendirme, AB faaliyetlerine ihtiyaç duyulan durumların
tanımlanması için temel oluşturur. AB tarafından yürütülen kriz yönetimi faaliyetlerinde karar
36
alma, AB’nin özel eylemler için potansiyel yetkileri ve tasarrufundaki araçlar ve imkânlar göz
önüne alınarak durum bazında gerçekleşecektir.
İzleme ve raporlama
AB Misyon Başkanları, sivil operasyonların Misyon Başkanları, AB Komutanları (komuta zinciri
aracılığı ile) ve Özel AB Temsilcileri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1539 (2004) ve
1612 (2005) sayılı kararlarıyla oluşturulan BM raporlama ve izleme sistemine hâkim ve
koordinasyon içinde ilgili durumlarda periyodik raporlarında çatışmaların veya ortaya çıkacak
çatışmaların çocuklar üzerindeki etkilerini analiz edeceklerdir. Bu raporlar, özellikle, çocuklara
karşı şiddet ve çocukların istismarı, çocukların ordular veya silahlı gruplar tarafından askere alımı
ve konuşlandırılmaları, çocukların öldürülmesi, sakat bırakılması, okul ve hastanelere düzenlenen
saldırılar, insani yardımın engellenmesi, çocuklara karşı cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet,
çocukların kaçırılması ve tarafların bunlarla mücadele için aldıkları tedbirler konularını ele
alacaktır. Bu altı adet ihlal birincil faaliyet konusunu oluştururken, her ülke için çocuklara karşı
ilgili diğer şiddet olaylarını izleme ve raporlama ve tepki vermeyi dışlamayacaktır. Uygun olduğu
durumlarda çatışma durumlarındaki çocuklar konusunda AB eylemlerinin etkisini standart
raporlama ve periyodik değerlendirmelerine dâhil edeceklerdir. İlgili durumlarda, Misyon
Başkanları bu konuları ve ilgili ülke stratejilerinin uygulamasına yönelik güncellemeleri içeren ad
hoc raporlar hazırlayabilir. AB kriz yönetimi operasyonlarından çıkarılan dersler, gizli
olmadıkları sürece, yetkili çalışma grupları için önemli bir bilgi kaynağı oluşturabilirler.
Komisyon, hem bu alandaki raporlamaya hem de gerekli hallerde daha fazla bilgi sağlamak için
silahlı çatışmalar, çocuklar ve çatışma sonrası rehabilitasyonu amaçlayan Topluluk finansmanlı
projelere, Konsey ve Üye Devletlerin dikkatini çekecektir. Üye Devletler de bu alanda yürütülen
ikili projeler konusunda bilgi vererek bu genel çerçeveye takviye yapacaktır.
Değerlendirme ve eyleme yönelik tavsiyeler
Konsey’in İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM), BM Genel Sekreterliği (BM Güvenlik
Konseyi’nin silahlı çatışmalar ve çocuklar hakkındaki yıllık raporuna eklenen, çocukları silahlı
çatışmalarda askere alan veya kullanan tarafların listelerini kapsayarak), Silahlı Çatışmalar ve
Çocuklar konusunda Genel Sekreterin Özel Temsilcisi, silahlı çatışmalar ve Çocuklar konusunda
37
BM Güvenlik Konseyi çalışma grubu, UNICEF, BM Özel Mekanizmaları ve insan hakları
Sözleşme Organları ve sivil toplum örgütlerinin rapor ve tavsiyeleri gibi diğer ilgili bilgiler ve
yukarıda bahsi geçen raporlara dayanarak diğer ilgili çalışma gruplarıyla yakın işbirliği içinde
özellikle acil müdahale gerektiren endişe verici durumlar ortaya çıktığında AB eylemlerine
ihtiyaç duyulan durumların düzenli aralıklarla tanımlanması ve eylemler için uygun düzeyde
(PSC (Siyaset ve Güvenlik Komitesi/Coreper (Daimi Temsilciler Komitesi)/Konsey) tavsiyeler
yapar.
Üçüncü ülkeler ile ilişkilerde AB’nin eylem araçları
AB’nin tasarrufunda çeşitli eylem araçları mevcuttur. Silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklara
yönelik olarak AB eylemlerini sağlamlaştırmak, güçlendirmek ve ilerletebilmek için mevcut
girişimlerini geliştirecektir (Ek I’de olduğu gibi). Ayrıca, AB’nin tasarrufunda olan araçlar
diğerleriyle birlikte aşağıdakileri kapsar:
Siyasi diyalog: AB ile üçüncü ülkeler ve bölgesel kuruluşlar arasındaki bütün düzeylerdeki siyasi
diyalog, insan hakları unsuru ilgili olduğu durumlarda çatışma öncesi, çatışma boyunca ve
çatışma sonrasında çocuk haklarının ve refahının bütün yönlerini kapsayacaktır.
Diplomatik Girişimler: AB, ilgili üçüncü ülkeleri çocukların silahlı çatışmaların etkilerinden
korumak, silahlı kuvvetlerde ve silahlı gruplarda kullanılmalarını sona erdirmek ve cezasızlığa
son vermek konularını garanti altına almak için etkin tedbirler alınmasını teşvik için
diplomatik girişimlerde bulunacak ve basın açıklamaları yayımlayacaktır.
AB Özel
Temsilcileri ve Misyon Başkanları devlet dışı aktörler ile ilgili olan durumlarda bu konuyu ele
almayı sürdürecektir. Uygun olduğu durumlarda, AB gerçekleşen olumlu gelişmeler için de
memnuniyetini dile getirecektir.
Çok taraflı işbirliği: Topluluk, silahlı çatışmalar ve çocuklar ile ilgili birkaç alanda, özellikle
Silahsızlanma, Seferberliğin sona ermesi, Yeniden Entegrasyon ve Rehabilitasyon (DDRR) ve
insani yardım aracılığıyla projelere finansman sağlamayı taahhüt etmektedir. Komisyon, bu
desteğin genişletilmesi için öncelikli ülkelerdeki durumlara odaklanarak, örneğin Ülke Strateji
Belgeleri ve Ara Değerlendirmeleri çerçevesinde, bu olasılıkları tanımlayacaktır. Komisyon,
38
aynı zamanda özellikle yardım, rehabilitasyon ve gelişme arasındaki bağlantıyı dikkate alacaktır.
Komisyon bu süreçte kapsamlı uzun vadeli politikalara entegre edilmesi gereken olağanüstü
durumlarda eğitime destek verilmesinin önemini onaylamıştır. Üye Devletler, ikili işbirliği
projelerinde bu ilke kurallarında düzenlenen öncelikleri eşit olarak yansıtmak için çalışacaklardır.
Kriz yönetimi faaliyetleri: Planlama sürecinde, çocukların korunması konusu uygun şekilde ele
alınmalıdır. AB’nin kriz yönetim faaliyeti yürüttüğü ülkelerde, AB’nin araçları ve imkânları göz
önünde bulundurularak, faaliyet planlaması uygun olduğu ölçüde, çocukların özel ihtiyaçları
özellikle kız çocuklarının korunmasızlığı gözetilmelidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi’nin kararlarını gerçekleştirme çabasında olan AB, barış ve güvenliği sürdürmeyi
amaçlayan müdahalelerde bulunurken silahlı çatışmalarda yer alan çocukların hakları, refahı ve
korunmaları konularına özellikle dikkat etmelidir.
AB, tasarrufundaki çeşitli araçları kullanırken erken uyarı ve koruyucu yaklaşımlarında ve gerçek
çatışma durumlarında barış görüşmelerinde, barış anlaşmalarında, çocuklara karşı işlenen suçların
genel aflardan hariç tutulmasını sağlamada, çatışma sonrası aşamalarda yeniden yapılandırma,
rehabilitasyon, yeniden entegrasyon ve uzun vadeli kalkınmada çocukların özel ihtiyaçlarının göz
önünde tutulmasını sağlamak için çalışacaktır. AB, barış sürecinde çocuklar dâhil yerel
topluluğun katılımının sağlanması yollarını araştıracaktır. Bu bağlamda, AB, Birleşmiş Milletler
sisteminin ve bölgesel örgütlerin bu alanda kazandığı tecrübeden yararlanacaktır. Mülteci olan,
zorla göç ettirilen, ailelerinden ayrılan, kaçırılan, HIV/AIDS virüsünden etkilenenler, sakat kalan,
cinsel istismara ve alıkonulmaya maruz kalan çocuklar ve kız çocukları özellikle korunmasızdır.
Eğitim: Kriz yönetimi alanında eşgüdümlü AB Eğitim Kavramı, bu ilke kurallarını göz önünde
bulundurmalıdır. Bunun ışığında AB çocukların korunması konusunda eğitimi tavsiye etmektedir.
Diğer tedbirler: AB, uygun olduğu durumlarda, hedefe odaklı önlemler gibi, tasarrufunda olan
diğer araçları kullanmayı da düşünebilir. Üçüncü ülkelerle AB anlaşmalarının yenilenmesi
yaklaştığında, AB ülkenin çocuk haklarına olan yaklaşımına ilişkin kaydını ve özellikle silahlı
çatışmalardan etkilenmiş çocuklara ilişkin hususları dikkatlice değerlendirecektir.
39
V.
Uygulama ve izleme
COHOM’un aşağıdakileri yerine getirmesi beklenmektedir:
- AB faaliyetlerinin bu ilke kurallarına uygun olarak uygulandığını izlemek ve bu amaç için 12.
paragrafın işlevsel kılınması için yöntemler geliştirmek ve ilgili ülke stratejilerinin uygulanmasını
izlemek. Bu bağlamda, Topluluk faaliyetlerinin AB’nin faaliyetleri ile bir bütün olarak uyumlu
olması gerektiğini hatırlatan 25 Haziran 2001 tarihli GAC (Genel İşler Konseyi) kararlarına atıfta
bulunulmuştur;
- düzenli olarak AB öncelikli ülkeler listesinin gözden geçirilmesi ve güncellenmesi;
- çocuklar ve silahlı çatışma konusunun, tüm ilgili AB faaliyet ve politikalarına yansıtılmasının
(“mainstreaming”) desteklenmesi ve izlenmesi ve çocukların haklarını kapsamlı bir biçimde
korumak için güvenlik ve gelişme alanlarında diğer AB organlarıyla işbirliği yapılması;
- ilgili çalışma grupları, Özel Temsilciler, Misyon Başkanları, sivil operasyon Misyon Başkanları
ve AB Komutanları (emir komuta zinciri aracılığı ile) ile birlikte yakın işbirliği içinde, bu ilke
kurallarının uygulanmasının sürekli değerlendirilmesinin üstlenilmesi;
- söz konusu alanda, BM, diğer uluslararası ve bölgesel hükümetler arası örgütler, Sivil Toplum
Kuruluşları (STK) ve kurumsal aktörler ile uygun olduğu durumlarda daha fazla işbirliği
imkânlarının araştırılmasına devam edilmesi;
- yıllık olarak, bu ilke kurallarında düzenlenen hedefleri gerçekleştirmede kaydedilen ilerleme
konusunda Siyaset ve Güvelik Komitesi (PSC)’ne rapor sunulması;
- bu ilke kurallarının, gerektiğinde ve uygun olduğu durumlarda iyileştirme veya güncelleme
tavsiyeleri içeren bir değerlendirmesinin Konsey’e sunulması;
- bu bağlamda, bu ilke kurallarının gelecekte uygulanması için bir odak noktası oluşturulmasının
göz önünde tutulması (örneğin, uzmanlardan oluşan özel bir grup veya Özel Temsilci).
40
EK I
AB’nin Üçüncü Ülkelerle silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklar konusundaki
temaslarında başvurabileceği uluslararası norm, standart ve ilkelerin ayrıntılı olmayan
listesi
I.
BM insan hakları belgeleri
Anlaşmalar ve protokoller
•
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, 1989;
•
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocukların silahlı çatışmalara dâhil olmaları konusunda
İkinci İhtiyari Protokolü, 2002;
•
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocukların satılması, çocuk fuhuşu ve çocuk pornografisi
konusunda Birinci İhtiyari Protokolü, 2002;
•
182 Sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına
İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi, 1999;
Güvenlik Konseyi Kararları
•
1539 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı (2004, Çocuklar ve silahlı çatışmalar)
•
1612 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı (2005, Çocuklar ve silahlı çatışmalar)
Çocuklar ve Silahlı Çatışmalarla ilgili Genel Kurul Kararları
•
AB’nin, Latin Amerika ve Karayipler Grubu (GRULAC) ile ortaklaşa ön ayak olduğu, İnsan
Hakları Komisyonu ve BM Genel Kurulu Üçüncü Komitesi önünde yıllık olarak alınan çocuk
hakları konusunda kararları;
Bu kararlar, çocuklar ve silahlı çatışmalar konusunda paragraflar içermektedir.
41
II.
Uluslararası İnsani Hukuk, Mülteciler ve Ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler
•
Savaş Esirlerinin Muamelesine ilişkin Cenevre Sözleşmesi, 1949;
•
Savaş Zamanında Sivillerin Korunmasına ilişkin Cenevre Sözleşmesi, 1949;
•
Uluslararası Silahlı Çatışmaların Mağdurlarının Korunması hakkında 12 Ağustos 1949 tarihli
Cenevre Sözleşmelerinin Ek İhtiyari Protokolü (1. Protokol), 1978;
•
Uluslararası Olmayan Silahlı Çatışmaların Mağdurlarının Korunması hakkında 12 Ağustos
1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinin Ek İhtiyari Protokolü (2. Protokol), 1977;
•
Mültecilerin Statüsüne ilişkin Sözleşme, 1951;
•
Mültecilerin Statüsüne ilişkin Protokol, 1967;
•
Ülke İçinde Yerinden Edilmelere ilişkin Yol Gösterici İlkeler, 1998.
III.
Uluslararası Ceza Hukuku
•
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü, 2002;
•
Eski Yugoslavya Topraklarında 1991 ve 1993’ten (1998, 2000 ve 2002’de değiştirildiği
üzere) bu yana gerçekleştirilen Uluslararası İnsan Hakları Hukukunun Ciddi İhlallerinden
Sorumlu Kişileri Yargılamak İçin Uluslararası Mahkemenin Değiştirilmiş Statüsü;
•
Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, 1994;
•
Sierra Leone Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü.
IV.
•
Diğer ilgili uluslararası prensipler, ilke kuralları ve normatif belgeler
6 Şubat 2007’de kabul edilen Çocukları Kanunsuz Askere Alma veya Silahlı Güçler veya
Silahlı Gruplar tarafından kullanma konusunda Koruma için Paris Taahhütleri;
•
Paris İlkeleri: 6 Şubat 2007’de kabul edilen Silahlı Güçler veya Silahlı Gruplarla Bağlantılı
Çocuklar konusunda Prensipler ve İlke Kuralları;
•
Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar için Genel Sekreter Özel Temsilcisinin Raporu, 2007 BM
Genel Kurulu (A/62/228) geçici gündeminde Madde 68 (a);
•
Aralık 2007’de Andrew Sherriff tarafından “Slovenya AB Başkanlığı için hazırlanan
kalkınma politikasına özel atıfla Silahlı Çatışmalardan Etkilenen Çocuklara AB Tepkisini
Geliştirme” araştırması;
•
“Will you listen?” (Dinler misin?) 2007 yılında UNICEF Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar için
42
Genel Sekreter Özel Temsilcisi Ofisi tarafından çatışma bölgelerindeki gençlerin
ifadelerinden hazırlanmıştır, UNICEF, Global Youth Action Network (Küresel Gençlik
Eylem Ağı), UNFPA ve diğerleri.
V.
•
Bölgesel belgeler
Çocukların Hakları ve Refahı konusunda Afrika Beyannamesi, 1990;
43
EK II
Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda AB faaliyetleri (ÖRNEK LİSTE)
ODGP Belgeleri
•
10 Aralık 2002 tarihli Konsey Sonuç Belgesi (belge no. 15138/02, sayfa 9).
•
12 Aralık 2005 tarihli Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda AB İlke Kurallarının iki
yıllık değerlendirmesine yönelik Konsey sonuç belgesi (belge no. 14960/05, sayfa 15).
•
Dış Faaliyetlerde Çocuklar konusunda Konsey Sonuç Belgesi, Mayıs 2008.
•
İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı ceza ve muameleler hakkında AB ilke
kuralları (belge no. 7369/01) ve ilke kurallarını uygulamak için çalışma belgeleri (belge no.
15437/02).
•
İdam Cezası konusunda Avrupa Birliği İlke Kuralları (belge no. 9199/98).
•
İnsan Hakları Diyalogları konusunda Avrupa Birliği İlke Kuralları (belge no. 14469/01).
•
10 Aralık 2007 tarihinde kabul edilen çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amaçlı AB
İlke Kuralları.
•
25 Nisan 2006 tarihinde kabul edilen Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konusunda İlke
Kurallarını Uygulama Stratejisi (belge no. 8285/1/06 REV 1).
•
Afrika’da insan hakları ve iyi yönetişim hakkında Ortak Pozisyonlar (98/350/ODGP).
•
Ruanda, Somali, Sierra Leone, Zimbabve, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Nijerya, Liberya,
Angola ve Küba (bazı durumlarda hedef odaklı yaptırımların uygulanması dahil) konusunda
Ortak Pozisyonlar.
•
Uluslararası Ceza Mahkemesinde 16 Haziran 2003 tarihli Konsey Ortak Pozisyonu
2003/444/ODGP, (OG L 150, 18.06.2003, s, 67).
•
Ortak Eylemler (Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Osetya, Bosna Hersek, çeşitli özel
temsilciler) ve Ortak Stratejiler (Rusya, Ukrayna, Akdeniz Bölgesi).
•
26 Haziran 1997 tarihli Konvansiyonel Silahların Yasadışı Ticaretini Engellemek ve
Mücadele Etmek için AB Programı.
•
8 Haziran 1998 tarihinde kabul edilen Silah İhracatı konusunda AB Tüzüğü. Paramiliter
ekipmanların ihracatı konusunda AB çapında kontroller için devam eden çalışmalar.
•
İhtilaflı bölge elmasları konusunda Ortak Pozisyon ve uluslararası ham elmas ticaretine
ilişkin Kimberley Süreci Sertifikalandırma Sistemini uygulayan Konsey Kararı (belge no.
15328/02).
44
Kriz Yönetimi (ESDP)
•
Silahlı çatışmalardan etkilenen çocukların ESDP’ye entegrasyonu amaçlı Kontrol Listeleri
konusunda Konsey Sonuç Belgesi.
•
14 Mayıs 2007 tarihli ESDP konusunda Konsey Sonuç Belgesi.
•
Kriz yönetiminde AB ve BM’nin işbirliği konusunda deklarasyonuna ilişkin Konsey sonuç
belgesi (belge no. 12875/03).
•
Kriz yönetimi konusunda AB ve BM arasında işbirliği konusunda 21 Temmuz 2003 tarihli
Konsey Sonuç Belgesi (belge no. 11439/03).
•
AB tarafından yönetilen kriz yönetimi operasyonlarında sivillerin korunması konusunda
taslak ilke kuralları (belge no. 14805/03).
•
Kriz yönetiminde hukukun üstünlüğü alanında ekler dahil misyonlar için kapsamlı AB
kavramı (belge no. 9792/03).
•
Şiddetli Çatışmaların Engellenmesi konusunda AB programının uygulanması (belge no.
10680/03). Bu program görevlilerin eğitimi dâhil ihtilaf önlenmesi çerçevesinde yürütülen
çeşitli AB girişimlerini düzenler.
•
Kriz yönetimi ve iyileştirmenin AB sivil boyutu için eğitimlerin uyumlaştırılması
(11675/1/03) ve yönetimin sivil yönlerinin AB bakış açısı için eğitimler için Ortak Kriterler
(belge no. 15310/03).
•
AB, BM’nin acil müdahale, eğitim ve Silahsızlanma, Seferberliğin sona ermesi, Yeniden
entegrasyon ve Rehabilitasyon (DDRR) alanlarında yeterliliğinin artırılmasına katkıda
bulunmuştur. Komisyon ve Konsey Sekretaryası'nın Siyasi Birimi de “çatışma göstergeleri”
(zor durumda olan ülkeler için izleme listeleri) geliştirmişlerdir. (örnek: çatışmalara barışçıl
çözüm bulunması yönünde kapasitenin arttırılması için Afrika Birliği ile işbirliği ve kereste
ve su kaynaklarının yasak ihracı gibi özel konularda ortak ülkelerin yetkilileri arasında
işbirliği.) Örnek bir program, Afrika Birliği ile ihtilafların barışçıl yollardan çözümü ve
kereste ve su kaynaklarının yasadışı ihracatı gibi özel sektörleri kapsayan paydaş ülkelerin
işbirliğini artırmaya yönelik kapasite geliştirme için işbirliği.
•
Silahlı Çatışmalardan etkilenen Çocukların ESDP Operasyonlarına Entegrasyonu ve
Korunması için Kontrol Listesinin Uygulanmasının genel olarak değerlendirilmesi (belge no.
9693/08).
•
14 Aralık 2006’da kabul edilen Silahsızlanma, Seferberliğin Sona Ermesi ve Yeniden
45
entegrasyona destek için AB Kavramı.
•
Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına, İnsan Hakları ve Cinsiyet konusunun
yerleştirilmesi – 29 Temmuz 2007 tarihli ilgili belgelerin derlenmesi (belge no. 11359/07).
•
29 Mayıs 2006 tarihli silahlı çatışmalardan etkilenen çocukların ESDP operasyonlarına
Entegrasyonu ve korunması için Kontrol Listesi konusunda CIVCOM tavsiyesi (belge no.
9877/06).
•
7 Haziran 2007’de Berlin’de imzalanan Kriz Yönetimi konusunda BM-AB işbirliği ortak
beyanatı.
Topluluk araçları (kalkınma işbirliği, ticaret, insani yardım)
•
Kurumsal Sosyal Sorumluluk konusunda Konsey Kararı (belge no. 5049/03).
•
Çeşitli Ticaret ve İşbirliği Anlaşmaları, özellikle ACP-AB “Kotonu” Ortaklık Anlaşması,
çocuklar, çatışma önleme, insan hakları konularında özel paragraflar içerirler.
•
Korunmasız çocuklara yardım ve koruma yoksulluğun yok edilmesi kapsamında, dolayısıyla
AT kalkınma işbirliği çerçevesinde değerlendirilmiştir. Çocuklar, özellikle eğitim ve sağlık
gibi sektörel politikalarda dış yardım konusunda önemli bir odak gruptur. Çocuklarla ilgili
birçok faaliyet, ECHO, EDF, DIHAA aracılığı ile AT tarafından finanse edilmektedir.
•
Silahlı çatışmalara dâhil olan çocuklara yardım ve koruma birkaç Komisyon programı
aracılığıyla yönlendirilmektedir. 2001 yılında çocuk haklarının teşvik edilmesi, İnsan Hakları
ve Demokrasi için Avrupa Girişimi çerçevesinde finansman önceliklerinden biriydi, 2002–
2004 yılları arasında yine finansmanda yer almıştır ve şimdi yeni Demokrasi ve İnsan Hakları
için Avrupa Belgesi’nde muhafaza edilmiştir.
•
İnsani krizlerde çocukların özel savunmasızlığını tanıyan İnsani Yardım Konusunda Avrupa
Konsensüsüne bağlı olarak, Komisyon, çocuklara özel bir önem atfedilmesi ve özel
gereksinimlerinin belirlenmesi taahhüdünde bulunmuştur. Komisyon tarafından desteklenen
çocuk unsuru içeren insani operasyon örnekleri şunları kapsar: seferberliğin sona ermesi,
rehabilitasyon ve yeniden entegrasyon projeleri (Uganda), sağlık ve beslenme projeleri
(Sudan, Kolombiya, Filistin), psiko-sosyal destek (Sierra Leone, Sudan, Batı Şeria, Gazze
Şeridi ve Lübnan), ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için acil durum kamplarında okulların
finansmanı (diğerlerinin yanı sıra, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Sudan, Sierra Leone),
aile takibi ve yeniden birleştirme (Kolombiya).
•
ECHO aynı zamanda Save the Children(Çocukları Koru), Belçika Kızıl Haç’ı ve diğerlerinin
46
araştırma ve savunma faaliyetlerini finanse etmiştir ve çocukların korunması alanında
olağanüstü durumlarda çocuklar için taahhütlerini etkin bir biçimde üstlenebilmesi için
yeterliliğini güçlendirmesi konusunda UNICEF’e destek olmaktadır.
•
7 Temmuz 2006 tarihli Çocuk Hakları konusunda bir AB Stratejisine Yönelik Komisyon
Bildirimi (COM (2006) 367 nihai).
•
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan CAAC-İlgili AB Projeleri özeti (non paper).
•
6 Şubat 2008’de kabul edilen Komisyon Bildirimi “Avrupa Birliği Dış Eylemlerinde
Çocuklar için Özel bir Yer” ve ekindeki “AB Dış Eylemlerinde Çocuk Hakları konusunda
Eylem Planı” ve “Kriz ve Olağanüstü Durumlardaki Çocuklar konusunda Personel Çalışma
Belgesi”.
Avrupa Parlamentosu
•
AB-ACP Ortak Parlamenter Asamblesi tarafından kabul edilen çocuklar ve silahlı çatışmalar
konusunda karar, Haziran 2003.
•
2004, 2005, 2006, 2007 yılları için Yıllık İnsan Hakları raporları.
•
Silahlı çatışmalarda kadının durumu ve çatışma sonrası ülkelerde yeniden yapılanma ve
demokratik süreçlerde kadının rolü konusunda Avrupa Parlamentosu kararı (belge no.
2005/2215(INI)).
•
Gelişmekte olan ülkelerde başta çocuk işçiliği olmak üzere çocukların sömürülmesi
konusunda Avrupa Parlamentosu kararı (belge no. 2005/2004(INI)).
•
17 Nisan 2007 tarihinde Brüksel’de toplanan Çocukların Hakları için AB Stratejisi hakkında
Avrupa Parlamentosu oturumu raporu.
•
6 Eylül 2007’de kabul edilen üçüncü ülkelerle insan hakları diyalogları ve insan hakları
konusunda istişarelere dair karar.
*
* *
47
5.
İnsan Hakları Savunucuları
I.
Amaç
İnsan hakları savunucularına destek, Avrupa Birliği’nin dış politikasının insan hakları boyutunun
uzun süre önce temelleri atılmış bir bileşenidir. İşbu İlke Kuralları'nın amacı, bu konu ile ilgili
olarak AB faaliyetlerini geliştirmeye yönelik somut önerilerde bulunmaktır. İlke Kuralları,
Birliğin, süregelen insan haklarını savunma hakkına saygıyı teşvik etme ve geliştirme
girişimlerini desteklemek ve güçlendirmek için üçüncü ülkelerle olan etkileşimlerde bütün
düzeylerde ve çok taraflı insan hakları forumlarında kullanılabilir. Ayrıca İlke Kuralları risk
altında olan insan hakları savunucuları için Birliğin müdahalelerde bulunmasına imkan tanır ve
insan hakları savunucularına destek ve yardım için uygulanabilir araçlar önerir.
İlke Kuralları'nın önemli bir unsuru, BM İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörünü de içeren
BM İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürlerini ve insan hakları savunucularını korumak için
uygun bölgesel mekanizmaları desteklemektir. İlke Kuralları, insan hakları savunucularına
yaklaşımlarında AB Misyonlarına (AB Üye Devletlerin Elçilikleri ve Konsoloslukları ve Avrupa
Birliği Delegasyonları) yardımcı olacaktır. İlke Kuralları'nın birincil amacı insan hakları
savunucularına yönelik özel kaygıları ele almak olmakla birlikte, genel olarak AB insan hakları
politikasını güçlendirmeye de katkıda bulunurlar.
II.
Tanım
Bu İlke Kuralları kapsamında, insan hakları savunucularının tanımı için, BM Evrensel olarak
Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Geliştirmek ve Korumak için Toplumdaki
Bireylerin, Grupların ve Toplum Organlarının Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi'nin (bakınız Ek
I) “Herkesin birey olarak ve başkalarıyla birlikte ulusal ve uluslararası düzeylerde insan hakları
ve temel özgürlüklerin korunması ve gerçekleştirilmesini teşvik etme ve bunun için mücadele
etme hakkı vardır” şeklinde beyanda bulunan, işlevsel 1. paragrafı kullanılmaktadır.
İnsan hakları savunucuları, evrensel olarak tanınan insan hakları ve temel özgürlükleri geliştiren
ve koruyan bireyler, gruplar ve toplum organlarıdır. İnsan hakları savunucuları, medeni ve siyasi
hakları geliştiren ve koruyan ve aynı zamanda, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları geliştiren,
48
koruyan ve etkin hale getirmek için çalışan kişilerdir. İnsan hakları savunucuları, yerli topluluklar
gibi grupların üyelerinin de haklarını geliştirir ve korurlar. Bu tanım, şiddet uygulayan veya
yayan bireyleri veya grupları içermez.
III. Giriş
AB, Evrensel Olarak Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Geliştirmek ve Korumak
için Toplumdaki Bireylerin,
Grupların ve Toplum Organlarının Hak ve Sorumlulukları
Bildirgesi’nde bulunan ilkeleri desteklemektedir. İnsan haklarının geliştirilmesi ve korunması
sorumluluğu birincil olarak Devletlerde olsa da, AB, toplumdaki bireylerin, grup ve toplum
organlarının insan haklarının daha fazla geliştirilmesinde önemli roller oynadıklarını kabul
etmektedir. İnsan hakları savunucularının faaliyetleri aşağıdakileri içermektedir:
— ihlalleri belgelendirmek;
— bu ihlal mağdurlarının hukuki, psikolojik, tıbbi veya diğer destekler aracılığı ile
mağduriyetlerini gidermeye çabalamak;
— insan hakları ve temel özgürlüklerin sistematik ve tekrarlanan ihlallerini örtbas eden
cezasızlık kültürleriyle ile mücadele etmek;
— ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde insan hakları kültürünün ve insan hakları
savunucularına dair bilginin yaygınlaştırmak.
İnsan hakları savunucularının çalışmaları çoğu zaman hükümet politikalarının ve faaliyetlerinin
eleştirisini
beraberinde
getirmektedir.
Ancak,
hükümetler
bunu
olumsuz
olarak
değerlendirmemelidir. Düşünce özgürlüğüne ve hükümet politikaları ile eylemlerinin özgürce
tartışılabildiği bir ortama izin vermek ilkesi esastır ve insan haklarının daha iyi bir seviyede
korunmasını sağlamak için etkili olduğu kanıtlanmış bir yöntemdir. İnsan hakları savunucuları,
hükümetlere insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasında yardımcı olabilirler. İstişare
süreçlerinin bir bölümü olarak, uygun mevzuatın hazırlanmasına ve insan hakları konusunda
49
ulusal plan ve stratejilerin tasarlanmasına yardım etmek konusunda kilit bir rol oynayabilirler. Bu
rol de tanınmalı ve desteklenmelidir.
AB, insan hakları savunucularının eylemlerinin zaman içinde daha yaygın şekilde tanındığının
farkındadır. İhlal mağdurlarının daha fazla korunmasını artan bir biçimde sağlamaktadırlar.
Ancak, bu olumlu gelişmenin bedeli yüksek olmuştur; savunucuların kendileri artan bir şekilde
saldırıların hedefi haline gelmişlerdir ve birçok ülkede hakları ihlal edilmektedir. AB, insan
hakları savunucularının güvenliğinin sağlanmasının ve haklarının korunmasının önemli olduğu
kanısındadır. Bu bağlamda, insan hakları savunucuları konusunu ele alırken, toplumsal cinsiyet
bileşenini gözeten bir yaklaşımın uygulanması önemlidir.
IV.
Uygulamaya Yönelik İlke Kuralları
Bu İlke Kuralları'nın uygulamaya yönelik bölümü, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP)
çerçevesinde insan hakları savunucularının desteklenmesi ve korunması yönünde etkili bir
biçimde çalışmak için yöntem ve araçları tanımlamak üzere hazırlanmıştır.
İzleme, raporlama ve değerlendirme
AB Misyon Başkanlarından, görevlendirildikleri ülkelerdeki insan hakları durumu konusunda
periyodik raporlar hazırlamaları istenmektedir. Konsey İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM)
bu görevi kolaylaştırmak için kullanılacak bilgi belgesinin genel hatlarını onaylamıştır. Bu bilgi
belgesine uygun olarak Misyonlar raporlamalarında özellikle insan hakları savunucularına karşı
tehdit veya saldırılara dikkat çekerek insan hakları savunucularının durumunu ele almalıdırlar. Bu
bağlamda, Misyon Başkanları, insan hakları savunucularının çalışmalarını güvenle yürütmeleri
konusunda kurumsal çerçevenin büyük bir etkisi olabileceğinin bilincinde olmalıdırlar. BM İnsan
Hakları Savunucuları Bildirgesi'nde tanınan hakları meşru şekilde kullanan kişileri, şiddet,
misilleme, fiili veya yasal bir ayrımcılık, baskı veya keyfi müdahaleden koruyan Devletlerin
alacağı yasal, idari, yargısal veya diğer uygun tedbirler, bu bağlamda gözetilmelidirler.
AB Misyon Başkanlarının, insan hakları savunucularının durumuyla yerel düzeydeki insan
50
hakları konulu çalışma gruplarının toplantılarında ilgilenmeleri istenmektedir. Misyon
Başkanları, insan hakları savunucularına karşı bir tehdit veya saldırının söz konusu olması ve
insan hakları savunucularının acil veya ciddi risk altında olması gibi gerekli olan durumlarda,
diplomatik girişimler ve basın açıklamaları dâhil olmak üzere olası AB eylemleri için COHOM’a
tavsiyelerde bulunmalıdır. Misyon Başkanları, acil veya ciddi risk altında olan insan hakları
savunucularına destek olmak için acil bir yerel eylem yürütme kararı alabilirler, eylemleri
hakkında COHOM ve diğer ilgili çalışma gruplarına rapor verebilir ve bu raporlarda Avrupa
faaliyetlerinin takip edilmesine ilişkin olarak tavsiyelerde bulunabilirler. Misyon Başkanları
raporlarında AB eylemlerinin etkililiği konusunda da bilgi vermelidirler. Ayrıca, Misyonlar kadın
insan hakları savunucularının karşılaştığı özel risklere de özellikle önem vermelidirler.
Misyon başkanlarının raporları, İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü, diğer BM Özel
Raportörleri ve Sözleşme organları ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği ve sivil toplum
kuruluşlarının rapor ve tavsiyeleri gibi konu ile ilgili diğer bilgiler, COHOM ve çalışma
gruplarının AB müdahalelerinin gerekli olduğu durumları, hangi tür müdahalelere olduğunu
belirleyebilmelerini, uygun olduğunda bu tür bir müdahale için Siyaset ve Güvenlik
Komitesi/Konsey’e tavsiyelerde bulunmalarını sağlayacaktır.
İnsan hakları savunucularını koruma ve desteklemede AB misyonlarının rolü
Birçok üçüncü ülkede, AB misyonları (AB Üye Devletleri’nin elçilikleri ve Avrupa Birliği
Delegasyonları), Birlik ve Üye Devletler ve insan hakları savunucuları arasında birincil temas
noktasıdır. Dolayısıyla, AB’nin insan hakları savunucularına yönelik politikasının uygulamaya
konulmasında önemli bir rol oynarlar. Bu nedenle, AB Misyonları insan hakları savunucularına
yönelik olarak proaktif bir politika benimseme yollarını araştırmalıdırlar. Aynı zamanda, belirli
durumlarda AB faaliyetlerinin, insan hakları savunucularına yönelik tehdit ve saldırılara neden
olabileceğinin bilincinde olmalıdırlar. Bu yüzden, uygun olduğu durumlarda, yapılması planlanan
faaliyetlere ilişkin olarak insan hakları savunucularına danışmalıdırlar. AB adına bir eylem
yapılıyorsa, AB Misyonları insan hakları savunucularına ve/veya ailelerine geri bildirimde
bulunmalıdırlar. AB Misyonlarının alabileceği önlemler aşağıdakileri kapsar:
51
–
bu İlke Kuralları'nın uygulanması için kadın insan hakları savunucularına özel bir
önem vererek yerel stratejilerin hazırlanması. AB Misyonları, bu İlke Kuralları'nın,
medeni, kültürel, ekonomik, siyasi veya sosyal hakların geliştirilmesi ve korunması
için çalışan insan hakları savunucularını kapsadığını dikkate alacaktır. AB
Misyonları, yerel stratejilerin hazırlanmasında ve izlenmesinde insan hakları
savunucularını ve örgütlerini dahil etmelidir;
–
yerel insan hakları durumu, bu alanda AB politikası ve insan hakları savunucuları
konusunda AB İlke Kuralları'nın uygulanması için yerel stratejinin tatbiki gibi
konuları tartışmak üzere, insan hakları savunucuları ve diplomatların katılacağı bir
toplantıyı yılda en az bir kere olmak üzere düzenlenmesi;
–
risk altında olanlar dahil olmak üzere insan hakları savunucuları konusunda yakın
işbirliği içinde olunması ve bilgi paylaşımı;
–
insan hakları savunucularını Misyonlarda kabul etme ve çalışma alanlarını ziyaret
etme dahil olmak üzere uygun şekillerde irtibatın devam ettirilmesi; bu amaç için özel
irtibat görevlileri atanması düşünülebilir ve gerektiğinde bu atama masraf paylaşımı
temelinde yapılabilir;
–
uygun olduğu durumlarda ve uygun şekillerde, internet ve yeni bilgi ve iletişim
teknolojileri dahil olmak üzere medyanın uygun kullanımı, ziyaretler ve kazandıkları
ödülleri sunma gibi amaçları olan davetler aracılığıyla insan hakları savunucuları ve
çalışmalarının görünür biçimde tasdik edilmeleri;
–
uygun olduğu durumlarda insan hakları savunucularının, gözaltında veya ev
hapsindeyken ziyaret edilmesi ve duruşmalarına gözlemci olarak katılınması.
52
Üçüncü ülkelerle ilişkilerde ve çok taraflı forumlarda insan hakları savunucularına
saygının desteklenmesi
AB’nin amacı, üçüncü ülkeleri, insan hakları savunucularının haklarına saygı gösterme
konusunda yükümlülüklerini yerine getirmek ve onları Devlet-dışı aktörlerin saldırı ve
tehditlerinden korumaları için etkilemektir. AB üçüncü ülkelerle ilişkilerinde gerekli görüldükçe
ilgili uluslararası norm ve standartlara özellikle BM Bildirgesi’ne bütün ülkelerin bağlı kalması
ve bunlara uygun hareket etmesi gerekliliğini ifade edecektir. Genel amaç, insan hakları
savunucularının özgürce faaliyet gösterebileceği bir ortam oluşturmak olmalıdır. AB,
amaçlarının, insan hakları politikasının ayrılmaz bir parçası olarak bilinmesini sağlayacak ve
insan hakları savunucularının korunmasına atfettiği önemi vurgulayacaktır. Bu amaçları
destekleyen eylemler aşağıdakileri kapsayacaktır:
–
Dönem Başkanlığı veya Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Başkanlığı Yüksek
Temsilcisi veya İnsan Hakları Genel Sekteri/Yüksek Temsilcisi Özel Temsilcisi veya
AB Özel Temsilcileri ve Elçileri veya Üye Devletler veya Avrupa Komisyonu üçüncü
ülkeleri ziyaret ettiklerinde, uygun olduğu durumlarda ziyaretlerinin ayrılmaz bir
parçası olarak insan hakları savunucuları ile insan hakları savunucularının
çalışmalarının ortaya çıkardığı münferit vakalar ve daha genel konuların ele alındığı
toplantılar düzenleyecektir;
–
AB ve üçüncü ülkeler ve bölgesel örgütler arasındaki siyasi diyaloğun insan hakları
unsuru, ilgili olduğu durumlarda, insan hakları savunucularının durumunu
kapsayacaktır. AB, insan hakları savunucuları ve çalışmaları için desteğini
vurgulayacak ve gerekli olduğu durumlarda kaygı verici münferit vakaları öne
çıkaracaktır. AB, İnsan Hakları Diyalogları AB İlke Kuralları’na uygun olarak, insan
hakları savunucularını, diyaloğun hazırlanması, izlenmesi ve değerlendirmesi
konularına en uygun koşullarda dahil etme hususuna önem gösterecektir;
–
AB Misyon Başkanları ve AB Elçilikleri, üçüncü ülkelerin yetkili makamlarına,
tehlikede olan veya tehlikede olabilecek insan hakları savunucularını korumak için
53
etkili tedbirleri uygulama yükümlülükleri hususunu hatırlatacaktır;
–
Özellikle BM İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu’nda aynı fikirdeki diğer
ülkelerle yakın çalışmalar içinde olacaktır;
–
İnsan Hakları Konseyi Evrensel Dönemsel Değerlendirmesi kapsamındaki ülkelere,
uygun olduğu durumlarda mevzuat ve uygulamalarını BM İnsan Hakları
Savunucuları Beyannamesi ile uyumlu hale getirme yönünde tavsiyelerde
bulunacaktır;
–
AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisinin insan hakları savunucuları
odak noktaları ve ulusal insan hakları kuruluşları, Avrupa Konseyi İnsan Hakları
Komiseri, İnsan ve Halkların Hakları Afrika Komisyonu İnsan Hakları Savunucuları
Özel Raportörü ve İnsan Hakları Amerikalar Arası Komisyonu’nun özel İnsan
Hakları Savunucuları Birimi gibi insan hakları savunucularının korunması için
mevcut bölgesel mekanizmaların güçlendirilmesi ve bu tür mekanizmaların mevcut
olmadıkları bölgelerde uygun mekanizmaların oluşturulması teşvik edilecektir.
İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü dâhil olmak üzere BM İnsan Hakları Konseyi
Özel Prosedürleri için Destek
AB, BM İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürlerinin (ve bunları gerçekleştiren birey ve gruplar:
Özel Raportörler, Özel Temsilciler, Bağımsız Uzmanlar ve Çalışma Grupları) insan hakları
savunucularına karşı şiddet konusunda hareket etmeleri ve konuşabilmeleri, bağımsız olmaları ve
ülke ziyaretleri gerçekleştirmeleri nedeniyle insan hakları savunucularını korumada uluslararası
girişimler hususunda büyük önem taşıdıklarını kabul eder. İnsan Hakları Savunucuları Özel
Raportörü bu konuda özel bir role sahipken, diğer Özel Prosedürler de insan hakları
savunucularıyla ilgilidir. Özel Prosedürlere destek olan AB eylemleri aşağıdakileri kapsayacaktır:
–
BM Özel Prosedürleri kapsamında ülke ziyaretleri için talepleri, Devletlerin ilkesel
olarak kabul etmelerini teşvik etmek;
54
–
AB Misyonları aracılığıyla BM tematik mekanizmalarının, tematik mekanizmalar ve
insan hakları savunucularıyla ilişkiler kurulmasını ve bunlar arasında bilgi alışverişini
kolaylaştırmayı kapsayarak ancak bunlarla sınırlı kalmayacak yollarla, yerel insan
hakları toplulukları ve insan hakları savunucuları tarafından kullanılmasını teşvik
etmek;
–
Özel Prosedür yetkileri uygun kaynakların yokluğunda yürütülemeyeceği için AB
Üye Devletleri, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi genel
bütçesinden yeterli fonların dağıtımına destek olmak.
Kalkınma Politikası dâhil olmak üzere İnsan Hakları Savunucularına Pratik Destekler
Avrupa Birliği ve Üye Devletler'in demokratik süreç ve kurumların geliştirilmesine yardım
etmeyi ve gelişmekte olan ülkelerde insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasını hedef alan
programları – örneğin, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı - insan hakları
savunucularına yardım etmekte kullanılabilecek pratik destekler arasındadır. Bunlar, Üye
Devletlerin kalkınma işbirliği programlarını kapsayabilir ancak bunlarla sınırlı değildir. Pratik
destekler aşağıdakileri kapsayabilir:
–
insan hakları savunucuları ile kapasite geliştirme ve kamu bilincini artırmaya yönelik
kampanyaları ve STKları, insan hakları savunucuları ve ulusal insan hakları
kuruluşları arasında işbirliğini kolaylaştırma gibi faaliyetler aracılığıyla insan hakları
savunucularının çalışmalarını teşvik eden ve koruyan STKları desteklemek;
–
Ulusal İnsan Hakları Kuruluşları, Ombudsman Ofisleri ve İnsan Hakları
Komisyonları dâhil olmak üzere Paris İlkeleri’ne uygun olarak oluşturulan insan
haklarının geliştirilmesi ve korunması için kurulan ulusal kurumların oluşturulmasını
ve çalışmalarını teşvik etmek ve desteklemek;
–
AB’nin içinde ve dışında insan hakları savunucuları toplantılarının kolaylaştırılması
dahil olmak üzere uluslararası düzeyde insan hakları savunucuları ağlarının
oluşturulmasına yardım etmek;
55
–
üçüncü ülkelerdeki insan hakları savunucularının yurtdışı mali kaynakları dahil olmak
üzere kaynaklara erişebilmelerinin ve bu kaynakların elverişliliği ve bunları talep
etme araçları konusunda bilgilendirilmelerinin sağlanması için çalışmak;
–
insan hakları eğitim programlarının BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi gibi
belgelerin tanıtımını sağlamasını gözetmek;
–
üçüncü ülkelerde tehlikede olan insan hakları savunucularına uygun olduğu
durumlarda acil durum vizeleri çıkarılması ve AB Üye Devletlerinde geçici barınma
olanakları gibi acil yardım ve koruma için tedbirler sağlamak.
Konsey Çalışma Gruplarının Rolü
COHOM, yetkilerine uygun olarak diğer ilgili Konsey Çalışma Gruplarıyla yakın koordinasyon
ve işbirliği içinde İnsan Hakları Savunucuları İlke Kuralları'nın uygulanmasını ve izlenmesini
değerlendirme altında tutacaktır. Bu, aşağıdakileri kapsayacaktır:
–
insan hakları savunucuları konusunun ilgili AB politikaları ve faaliyetlerine entegre
edilmesine katkıda bulunmak;
–
bu
İlke
Kuralları'nın
uygulamasının
uygun
aralıklarla
değerlendirmesini
gerçekleştirmek;
–
insan hakları savunucularına destek olmak için BM ve diğer uluslararası ve bölgesel
mekanizmalarla uygun şekillerde ek işbirliği yöntemlerini incelemeyi sürdürmek;
–
bu İlke Kuralları'nın uygulanmasında kaydedilen ilerleme konusunda uygun biçimde
yıllık olarak PSC ve COREPER aracılığıyla Konsey’e rapor vermek.
*
* *
56
6.
Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması Amaçlı AB Rehber İlkeleri
I.
Giriş
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tarihte en çok sayıda devlet tarafından onaylanmış insan hakları
antlaşmasıdır. Sözleşme, iki İhtiyari Protokolü ile birlikte çocuk haklarının geliştirilmesi ve
korunması alanında hukuken bağlayıcı ve kapsamlı bir dizi uluslararası standardı içerir. Avrupa
Konseyince benimsenenler de dâhil olmak üzere çocuk hakları konusundaki diğer uluslararası ve
bölgesel standartlar ile birlikte bu belgeler, tüm çocukların hiçbir türde ayrımcılığa maruz
kalmadan insan haklarından faydalanmaları için sağlam bir temel oluştururken çocuk haklarının
gerçekleştirilmesini teşvik ve izlemeye yönelik bir dayanak noktası da teşkil eder.
Mayıs 2002’de BM Çocuk Özel Oturumu’nda (UNGASS), uygulama ve ilerlemeyi izlemeye
yönelik zaman sınırlamalı bir stratejiyi ortaya koyan, çocuk haklarının geliştirilmesi ve
korunmasına yönelik ek uluslararası taahhütler altına girilmiştir. 2002’de UNGASS Bildirgesi ve
“Çocuklar için Uygun Bir Dünya”’ Eylem Planının kabulü ile Devlet ve Hükümet Başkanları
dünya genelinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve üzerinde uzlaşılan hedef, strateji ve eylemlerin
uygulamaya konması taahhüdünde bulunmuşlardır.
Bunlara ek olarak, çocuk haklarıyla doğrudan ilintili olan Binyıl Bildirgesi ve Binyıl Kalkınma
Hedefleri de küresel olarak kabul edilmiştir. 2005 Dünya Zirvesi sonuç belgesi, bunların hedef ve
amaçlarına ulaşmanın önemini bir kez daha vurgulamıştır.
AB düzeyinde ise insan hakları alanındaki Rehber İlkeler, AB’nin çocuk haklarıyla da ilgili olan
genel insan hakları dış politikası kapsamında insan haklarının geliştirilmesi ve korunması
çalışmaları için sağlam bir bölgesel çerçeve teşkil eder. Çocuk haklarının daha da geliştirilmesi
amacıyla AB yıllardır özellikle aşağıdaki unsurları içeren çok boyutlu eylemlerde bulunmaktadır:
-
2003 tarihli Çocuklar ve Silahlı Çatışma hakkında AB Konseyi Rehber İlkeleri'nin
uygulanması;
-
Üçüncü Ülkelerde çocuk haklarının özellikle siyasi diyalog çerçevesinde ele alınması;
-
Özellikle Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) yoluyla çocuk
haklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan projelere finansman sağlanması;
57
-
Genişleme süreci boyunca çocuk haklarının geliştirilmesine dair kaydedilen
ilerlemelerin izlenmesi ve aday ülkeler ile muhtemel aday ülkelerde çocukların
korunması konusundaki reformların desteklenmesi;
-
AB'nin, Birleşmiş Milletler’de Latin Amerika devletleri ile birlikte her yıl “Çocuk
Hakları” konusunda bir karara öncülük etmesi ve devletleri Çocuk Haklarına Dair
Sözleşme ile İhtiyari Protokollerini imza, onay ve uygulamaya davet etmesi;
-
Çocuk hakları alanındaki önemli uluslararası ve bölgesel aktörlerin, özellikle de BM
Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi, BM insan hakları sözleşmeleri kapsamında
oluşturulan organlar, bunların arasında özellikle Çocuk Hakları Komitesi, BM Özel
Prosedürleri ve mekanizmaları ile ilgili BM örgütlerinin, özellikle de UNICEF,
OHCHR, ILO, WHO ve UNFPA ile bölgesel mekanizmaları, bilhassa Avrupa
Konseyi, AGİT, Avrupa Çocuklar için Ombudsmanlar Ağı ve sivil toplum
kuruluşlarının desteklenmesi;
-
AB’nin Kalkınma Politikasında “Avrupa Kalkınma Mutabakatı” insan hakları
konusunda temel uluslararası çerçeveler ile Binyıl Kalkınma Hedeflerine değinerek
AB Üye Devletleri arasında çocuk haklarına riayet etmeyi kapsar.
Avrupa Komisyonu (AK) için çocuklar konusunda (i) çocuklara karşı şiddet, silahlı
çatışmalardan etkilenen çocuklar, çocuk ticareti vb. gibi belirli konuları, (ii) eğitim ve sağlık gibi
belirli temalar aracılığıyla çocuk hakları ve ihtiyaçlarını ve (iii) AK tarafından finanse edilen tüm
program ve projelerde göz önünde bulundurulması gereken ortak ilgi alanlarından biri olarak
çocuk haklarının yaygınlaştırılmasını ele alan üç kollu bir yaklaşım söz konusudur.
Çocuk haklarının ülke düzeyinde yaygınlaştırılmasına yönelik bu politika ile AK Rehber
İlkeleri'nin uygulanmasına ilişkin Yönlendirme Notları çocuk haklarının ortak bir konu olarak
hak temelli bir yaklaşım içerisinde ele alınmasını gerektirmektedir.
Çocuk hakları konusundaki kapsamlı belgeler, standart ve taahhütler ve üzerinde uzlaşmaya
varılan hedefler yönünde kaydedilen ilk dönemdeki ilerlemeye rağmen dünya çapında
milyonlarca çocuk için gündelik gerçekler hala bu taahhüt ve hedeflerle keskin bir ayırım
içindedir: Çocuklar hala hayatta kalmalarına yönelik önemli tehditlerle karşılaşmakta, kaliteli
58
eğitim, uygun sağlık ve sosyal bakım fırsatlarından yoksun kalmakta, çocuk işçiliğinin en kötü
biçimleri, cinsel istismar ve tacizin, hastalıkların, silahlı çatışmaların, çeşitli şiddet türlerinin
kurbanı olmakta; erken yaşta evliliğe zorlanmakta ve zararlı geleneksel uygulamalara katlanmak
zorunda kalmaktadırlar. Kırılgan gruplara mensup veya özellikle zor durumlardaki çocuklar
kendilerine has risklerle karşı karşıya kalmakta ve ayrımcılık, marjinalleşme ve dışlanmaya
maruz kalmaktadırlar. Kız çocukları özel risklerle karşı karşıya kalmakta ve özel ihtimama
ihtiyaç duymaktadırlar.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2002 Çocuk Özel Oturumunu (UNGASS) takip süreci ile
Çocuk Hakları Komitesi’nin izleme çalışmaları, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin hala
yetersiz düzeyde uygulandığını ve UNGASS’ın zaman sınırlamalı hedeflerinden birçoğu ile
Binyıl Kalkınma Hedeflerine henüz ulaşılamadığını göstermiştir.
Bu durumu ele almak ve AB'nin insan hakları dış politikasında çocuk haklarını geliştirme
yönünde daha sürekli ve sistematik eylemlere imkan tanımak için AB bundan sonra dünya
genelinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasında aşağıdaki Rehber İlkeleri temel almayı
kararlaştırmıştır.
II
Siyasi Başlık: İlkelerin Amacı
İşbu “Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması amaçlı AB Rehber İlkeleri” (“Rehber
İlkeler”) ile AB, kilit uluslararası ve Avrupa hukuki insan hakları dokümanları, normları ve
standartları ile çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasıyla ilgili siyasi taahhütlerin, bilhassa
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Çocuk Hakları Bildirgesi, Uluslararası İnsan Hakları
Sözleşmeleri, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile iki İhtiyari Protokolü, Avrupa İnsan Hakları ve
Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü ile Binyıl
Kalkınma Bildirgesi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri, UNGASS 2002’nin Bildirgesi ve “Çocuklar
için Uygun Bir Dünya” Eylem Planı ile çocuk hakları ile ilgili olarak Ek II’de belirtilen diğer
belge ve standartların önemini vurgular.
AB, insan hakları dış politikasında çocukların, yani 18 yaşından küçük kişilerin, TÜM haklarının,
çocuğun yüksek yararı ile ayrımcılıktan korunma ve karar alma süreçlerine katılma hakları göz
önünde bulundurularak, demokrasi, eşitlik, barış ve sosyal adalet ilkeleri temelinde ve gelişme
59
hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarının evrenselliği, bölünemezliği, karşılıklı birbirine
bağlılığı ve bağımlılığı gözetilerek korunması ve desteklenmesini bir öncelik konusu olarak
uygulama kararlılığını yeniden teyit eder. Bu amaçlara ulaşabilmek için AB işbu Rehber
İlkeler'de belirtilen genel tedbirlerin yanı sıra öncelik alanlarında ayrıca kararlaştırılacak
Uygulama Stratejilerini esas alan belirli eylemleri destekleyecektir. Çocuk haklarının
geliştirilmesi ve korunması konusunda bütüncül bir yaklaşım benimseyerek, AB, bu Rehber
İlkeler ile 2003 yılında yayınlanan ve kendi alanındaki AB eylemlerini yönlendirmeye devam
edecek olan Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar konulu Rehber İlkeler'ini tamamlayacaktır.
İşbu Rehber İlkeler özellikle aşağıdaki hususlara katkıda bulunacaktır:
-
Çocuk haklarının sağlanması ve çocuk hakları ihlallerinin dünya genelinde, özellikle
de ulusal düzeyde engellenmesi amacıyla bu haklara uluslararası gündemde daha çok
ağırlık vermek;
-
AB’nin, ilgili uluslararası belgelerde, özellikle de Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile
İhtiyari
Protokollerinde
özel
bir
yeri
olan
çocuk
haklarının
tam
olarak
gerçekleştirilmesi yönündeki taahhüdünün altını çizmek;
-
Çocuk haklarının, evrensel insan haklarının vazgeçilmez, ayrılmaz ve bölünemez bir
parçası olduğunun ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede tanınan tüm hakların eşit
öneme sahip olduğu, ancak bunların gerçekleştirilmesine yönelik eylemlerin ulusal
koşullar göz önüne alınarak önceliklendirilmesi gerektiğinin altını çizmek;
-
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve iki İhtiyari Protokolü ile çocuk hakları
konusundaki diğer bölgesel ve uluslararası belge ve standartların uygulanması
sürecinde ilerleme sağlamak;
-
AB ve Üçüncü Ülkelerde çocuk hakları konusundaki AB eylemleri hakkında
farkındalık yaratmak;
-
Çocuk haklarının AB politika ve eylemlerine yansıtılmasını desteklemek ve çocuk
hakları konusunda tüm ilgili AB aktörlerinin kapasitesini artırmak;
60
-
Sinerjileri teşvik ederek kurumlar arası işbirliğini kuvvetlendirmek ve Avrupa
Komisyonu'nca çocuk hakları konusunda desteklenen girişimler de dahil AB
kurumlarının eylemlerini tamamlayıcı faaliyetlerde bulunmak;
-
AB’ye, Üçüncü Ülkelerle siyasi ilişkilerde ve ilgili tüm alanlardaki uluslararası
forumlarda çocukların haklarının geliştirilmesi ve korunması için kullanılacak ek bir
operasyonel araç sağlamak.
III
Operasyonel Rehber İlkeler
A)
Temel prensipler
Üçüncü Ülkelerle ilişkilerinde ve uluslararası forumlarda AB özellikle şunları yapacaktır:
-
AB’nin, çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili hedeflerini, özellikle
kalkınma, barış ve güvenlik bağlamlarında insan hakları dış politikasının ayrılmaz bir
parçası olarak ön plana çıkarmak ve bu hedeflerin siyasi diyalog, kalkınma alanında
işbirliği, insani yardım ve AB'ye katılım süreci yoluyla AB’nin diğer dış
politikalarında da yaygınlaştırılmasını desteklemek;
-
Bu hedeflerin tatbikinde, ayrımcılık yapılmaması, çocuğun yüksek yararı, çocuk
katılımı ve çocukların hayatta kalması ve gelişiminin sağlanması şeklinde ifade edilen
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin genel ilkeleri ışığında insan haklarını temel alan
bir yaklaşım izlemek;
-
Bütüncül bir yaklaşımı teşvik ederek öncelikli ilgi alanlarına özel ihtimam gösterirken
çocuk haklarının bölünemezliği, karşılıklı birbirine bağlılığı ve bağımlılığını yeniden
teyit etmek;
-
Gerekli bütün kanuni, idari ve diğer tedbirleri benimseyerek, özellikle de Çocuk
Hakları Komitesi'nce “Genel Uygulama Tedbirleri” olarak belirlenen1 ortak tedbirleri
almak suretiyle çocuk haklarının özellikle de Çocuk Haklarına Dair Sözleşme olmak
1
Genel Yorum 5 (2003)
61
üzere ilgili uluslararası belge ve standartlarla tam uyum içinde geliştirilmesi ve
korunmasını sağlamak;
-
“Görev sahiplerinin” (devlet ve hükümetler, yükümlülüklerini yerine getirmek için) ve
“hak sahiplerinin” (çocuklar, haklarından yararlanmak ve haklarını talep etmek için)
kapasitelerini geliştirmeyi hedeflemek.
B)
AB’nin hedefleri
-
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri, UNGASS Bildirgesi ve
“Çocuklar için Uygun bir Dünya” Eylem Planı, Binyıl Bildirgesi ve Binyıl Kalkınma
Hedefleri ile Dünya Zirvesi sonuç belgesinin ilgili hükümlerinde bulunan
yükümlülüklere özel atıfla Üçüncü Ülkelere uluslararası hukuk ve siyasi taahhütler
çerçevesinde çocuk haklarının korunması ve desteklenmesine ilişkin belirli taahhütleri
ve hukuki yükümlülüklerini hatırlatıp bu yükümlülük ve taahhütlerini yerine getirme
çabalarında destek olmak;
-
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerinde ve çocuk haklarıyla ilgili
diğer uluslararası ve bölgesel belge ve standartlarda ortaya konduğu haliyle çocuk
haklarına dair ilke ve hükümlerin daha iyi anlaşılmasını teşvik etmek ve bu konudaki
farkındalık düzeyini yükseltmek;
-
Öncelikli alanlarda belirli eylemler ile çocuk haklarının korunması ve desteklenmesine
yönelik olarak AB'nin Üçüncü Ülkelerle ilişkilerinde ve çok taraflı forumlarda AB’nin
süregelen çabalarını güçlendirmek ve desteklemek;
-
Çocuk hakları alanında Üye Devletler’in yürüttüğü faaliyetleri ve Avrupa Birliği’nin
yürüttüğü dış projeleri daha tutarlı hale getirmek.
C)
Üçüncü Ülkelerle ilişkilerde AB eylemleri için operasyonel faaliyetler
Bu hedeflere ulaşmak için AB özellikle aşağıdaki eylem araçlarını kullanır:
Özellikle aşağıdaki amaçları gerçekleştirmek üzere siyasi diyalog (yani, çocuk hakları konusuna
uluslararası ve bölgesel örgütler ve Üçüncü Ülkelerle bakanlar düzeyindeki görüşmeler, ortak
62
komite toplantıları, Konsey Başkanlığının önderlik ettiği resmi diyaloglar, Troyka, Misyon
Şefleri veya Komisyon dahil olmak üzere her düzeydeki toplantı ve görüşmelerde yer verilmesi):
•
Çocuk hakları ile bunların geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin uluslararası norm ve
standartlar konusundaki farkındalık düzeyinin yükseltilmesi;
•
Çocuk hakları konusundaki ilgili uluslararası belgelerin onaylanmasının ve etkili
uygulamasının desteklenmesi;
•
Ulusal kanunların çocuk hakları konusundaki uluslararası norm ve standartlara uygun hale
getirilmesine yönelik yasal reformlara destek verilmesi;
•
Paris İlkeleri'ne uygun biçimde çocuk hakları konusunda bağımsız ulusal kurumların
oluşturulmasına destek verilmesi;
•
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasını sağlamak amacıyla kurumlar arası
faaliyetlerin ve ulusal ve yerel mercilerin faaliyetlerinin etkili koordinasyonu ile yeterli
kaynak tahsisinin teşvik edilmesi;
•
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması için çocuk-duyarlı göstergelerin ve çocuk
etki değerlendirmelerinin geliştirilmesi;
•
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasında sivil toplumun katılımının savunulması;
•
Çocukların, kendi haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik karar alma süreçlerine
katılımlarının teşvik edilmesi.
Özellikle Üçüncü Ülkelere çocuk haklarını koruyup destekleme yönünde etkili tedbirler alma
yükümlülüklerini hatırlatmak amacıyla Çocuk Hakları Komitesi'nin ve insan hakları sözleşmeleri
kapsamında oluşturulan diğer ilgili organların sonuç gözlemlerini ve BM örgütlerinden, bölgesel
örgütlerden, bağımsız ulusal kurumlardan ve sivil toplum kuruluşlarından alınan bilgileri de
dikkate alarak çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması üzerinde etkisi olan güncel
gelişmelere karşılık vermek üzere (yerine göre kamuoyu açıklamaları ile bağlantılı bir biçimde)
diplomatik girişimler;
63
Aşağıdaki tedbirleri kapsayan ikili ve çok taraflı işbirliği:
•
Çocuk hakları konusuna odaklanan kalkınma ve insani yardım programlarının artırılması;
•
Ticaret müzakerelerinde, program geliştirme görüşmelerinde, ülke strateji belgelerinde,
kalkınma hedeflerine ilişkin diyaloglarda ve UNGASS kapsamında öngörülen çocuklar
için Ulusal Eylem Planlarında çocuk haklarının ön plana çıkarılması;
•
İki taraflı ve Topluluk finansmanı ile kalkınma işbirliği programlarının çocuk haklarını
destekleyen projelerin finansmanında kullanılması;
•
Özellikle Öncelikli Alanlarda olmak üzere çocuk hakları konusunda Üye Devletlerin
yürüttüğü faaliyetler ile Avrupa Birliği’nin yürüttüğü dış projelerin daha tutarlı hale
getirilmesi;
•
Ulusal yapılar ve kurumların güçlendirilmesi, ilgili uluslararası standartlarla uyumlu yasal
reformun desteklenmesi, Paris İlkeleri'ne uygun bağımsız çocuk hakları kurumlarının
oluşturulması;
•
Çocuk-duyarlı göstergeler ile çocuk etki değerlendirmelerinin geliştirilmesi;
•
Sivil toplum katılımı ile çocuk katılımının desteklenmesi.
Aşağıdakiler gibi uluslararası paydaşlarla ortaklıkların geliştirilip işbirliğinin pekiştirilmesi:
•
BM, özellikle BM insan hakları mekanizmaları, Özel Prosedürler ve insan hakları
sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organlar, bilhassa da Çocuk Hakları
Komitesi;
•
BM örgütleri, özellikle UNICEF, OHCHR, ILO, WHO, UNFPA;
•
Bölgesel örgütler, özellikle Avrupa Konseyi ve AGİT;
•
Avrupa Çocuk Hakları Forumu;
•
Kamu-özel sektör ortaklıkları, araştırma kurumları;
64
•
D)
Sivil toplum ve uluslararası finans kuruluşları.
Uygulama
(i) Çocuk haklarını güçlendirmeye yönelik Genel Eylemler
İlke olarak, AB çocukların tüm haklarının eşit biçimde geliştirilmesi ve korunmasının arkasında
durmaktadır. AB, bu şekilde insan hakları dış politikasında, uluslararası forumlarda ve Üçüncü
Ülkelerle ilişkilerinde sürdürdüğü girişimleri devam ettirecek ve artıracak, Devletleri aşağıdaki
hususlara teşvik edecektir:
a) Özellikle aşağıdaki yollarla uluslararası norm ve standartlara bağlılık ve bunların
uygulanması ile uluslararası insan hakları mekanizma ve usullerle işbirliği:
-
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik ilgili uluslararası belge ve
standartların, özellikle Uluslararası Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari
Protokolleri, 138 ve 182 sayılı ILO Sözleşmeleri, Mültecilerin Hukuki Statüsüne
ilişkin Sözleşme ile Protokolü, Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ile
Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsünün kabulü, bunlara bağlılık ve etkili
şekilde uygulanmalarının desteklenmesi;
-
Çocuk Hakları Komitesininkiler dahil olmak üzere uluslararası insan hakları
organlarının koruyucu tedbirleri, hükümleri, kararları ve önerilerinin gereklerine riayet
edilmesi;
-
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili olanlar başta olmak üzere,
konuya özel veya ülkeye has, ilgili BM insan hakları mekanizmaları ve usulleriyle
işbirliği yapılması;
-
İlgili Avrupa Konseyi mekanizmaları ile işbirliği yapılması ve Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi kararlarına uyulmasının teşvik edilmesi;
-
İlerlemenin izlenmesi de dahil olmak üzere çocuk haklarının geliştirilmesi ve
korunmasını sağlamaya yönelik bölgesel mekanizmalarla işbirliği yapılması.
65
b) Özellikle aşağıdaki yollarla ulusal düzeyde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması
için kapasitesinin güçlendirilmesi:
-
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik kapsamlı ulusal plan veya
stratejilerin geliştirilmesinin desteklenmesi;
-
Ulusal ve yerel düzeyde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amacıyla,
koordinasyon
faaliyetlerine
yönelik
devlet
mekanizmalarının
geliştirilip
güçlendirilmesinin desteklenmesi.
c) Özellikle aşağıdaki yollarla izleme süreçlerinin ve yapılarının geliştirilmesi:
-
Çocuk haklarıyla ilgili ayrıştırılmış verilerin toplanması, analiz edilmesi ve yayımının
desteklenmesi amacıyla veritabanları ve izleme sistemlerinin geliştirilmesi ve
göstergelerin oluşturulması;
-
Çocuk hakları konusundaki araştırmaların desteklenip, çocukların araştırma ve
izlemeye dahil edilmesi;
-
Ombudsmanlık gibi bağımsız ulusal çocuk hakları kurumlarının tesis edilmesi yolu da
dahil olmak üzere, gözlemci kapasitesinin oluşturulması;
-
Sivil toplumun katılımının artırılması.
d) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik
kaynakların tahsisinin teşvik edilmesi:
-
Uluslararası işbirliği ortamı da dahil olmak üzere, ulusal ve yerel düzeylerdeki bütçe
süreçlerinde
çocukları
görünür
kılmaya
yönelik
araçların
kullanımının
ve
geliştirilmesinin desteklenmesi;
-
Ekonomik ve sosyal politikaların çocuklar üzerindeki etkisinin değerlendirilmesinin
desteklenmesi.
e) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik
hukuk reformunun desteklenmesi:
66
-
Ulusal mevzuatın çocuk hakları konusundaki ilgili uluslararası norm ve standartlara,
özellikle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerine uyumunu
sağlamak üzere mevzuat çıkarılması ve mevcut mevzuatın gözden geçirilmesinin
teşvik edilmesi ve desteklenmesi;
-
Kolluk kuvvetlerinin çocuk hakları ihlallerini soruşturma kapasitesinin artırılmasının
teşvik edilmesi ve desteklenmesi ile çocuk haklarını ihlal edenlerin soruşturulması ve
yargılanması sürecinde çocuk-dostu usullerin geliştirilmesi.
f) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk hakları ihlalleriyle mücadele edilmesi ve ihlallerin
önlenmesi:
-
Çocuk hakları ihlalleri ile çocuklara kötü muamelenin ceza hukuku da dahil olmak
üzere kanunlarda yasaklanması ve çocuk hakları ihlallerinde cezasızlığın sona
erdirilmesi;
-
Her türlü çocuk hakkı ihlalinin ceza hukukunda suç olarak tanımlanması da dahil
olmak üzere en üst düzeyde kınanması;
-
Devlet yetkisi altında çocuk hakları ihlallerini engellemek için etkili hukuki, idari, adli
ve diğer tedbirlerin alınması ve bu tür ihlallerin cezasız kalmasının engellenmesi;
-
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik iç hukuk güvencelerinin tesis
edilmesi;
-
Çocuklarla veya çocuklar için çalışan kolluk kuvveti personeli ve ilgili diğer
uzmanlara, çocuk haklarının güvence altına alınmasını desteklemeye ve uluslararası
norm ve belgelere uyumu sağlamaya yönelik etkili eğitim verilmesi;
-
Çocuk hakları ihlallerinin mağdurlarına tedavi, rehabilitasyon ve topluma yeniden
kazandırma hizmetleri sunulması.
g) Çocukları kendilerini etkileyecek politikaların karar verme süreci ve uygulanmasına
daha etkili katılmaları için güçlendirmek ve katılımlarını kolaylaştırmak
67
h) Ailelerin ve diğer vasilerin çocuk haklarının korunmasına ilişkin rollerini tam
anlamıyla yerine getirebilme kapasitelerinin geliştirilmesi
i) Özellikle aşağıdaki yollarla çocuk hakları konusunda farkındalık artırmaya yönelik
programların geliştirilmesinin desteklenmesi:
-
Halkın çocuk hakları konusunda bilinçlendirilmesi ve çocuk haklarının geliştirilmesi
ve korunması yönünde kampanyaların teşvik edilmesi;
-
Çocuk haklarına okul müfredatlarında yer verilmesinin ve ilgili tüm alanlarda mesleki
eğitim programlarının geliştirilmesinin desteklenmesi.
(ii) Öncelikli Alanlarda çocuk haklarını güçlendirmeye yönelik eylemler
Bu Rehber İlkeler'in genel çerçevesi kapsamında, Rehber İlkeleri tamamlamaya yönelik ayrı
Uygulama Stratejileri yoluyla öncelikli alanlarda özel eylemler uygulamaya konulacaktır. AB’nin
farklı çocuk hakları gruplarını zaman içinde daha iyi bir biçimde ele alabilmesi için, İnsan
Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından iki yıllık bir dönem için bir öncelikli alan seçilecek
ve buna göre bir Uygulama Stratejisi geliştirilecektir. Öncelikli alan düzenli gözden geçirmelere
ve muhtemel değişikliklere tabidir. Bu öncelikli alanlardan ilki “Çocuklara karşı Her Türlü
Şiddet” olacaktır ve buna yönelik Uygulama Stratejisi Ek I’de verilmiştir.
(iii) Konsey Çalışma Gruplarının Rolü
COHOM, görevi çerçevesinde ve ilgili diğer Konsey Çalışma Gruplarıyla yakın koordinasyon ve
işbirliği içerisinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amaçlı Rehber İlkeler'in tatbiki
ve takibini sürekli değerlendirme altında bulunduracaktır. Bu görev aşağıdaki hususları içerir:
-
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunun ilgili AB politikaları ve
projeleri ile bütünleştirilmesinin teşvik edilmesi;
-
Uygun aralıklarla ve muvakkat toplantılar yoluyla Rehber İlkeler'in tatbikinin gözden
geçirilmesi;
68
-
Bu Rehber İlkeler'in tatbiki konusunda kaydedilen ilerlemenin yıllık olarak ve uygun
bir şekilde Siyasi ve Güvenlik Komitesi (PSC) ve Daimi Temsilciler Komitesi
(COREPER) yoluyla Konseye rapor edilmesi,
(iv) Harici üçüncü taraflarla görüş alışverişi için gayrı resmi bir platform
COHOM üyeleri, bu Rehber İlkeler'in tatbiki esnasında yerine göre harici üçüncü taraflarla,
özellikle de STK’lar ve uluslararası örgütlerle gayrı resmi zeminde görüş alışverişinde
bulunabilir. Komisyon bu sürece tümüyle katılacaktır. Konseyin güvenlik tüzükleri konusunda
19.3.2001 tarih ve 2001/264/AK sayılı Konsey kararına uyulacaktır.2
E)
İzleme ve raporlama
AB, söz konusu Rehber İlkeler'in tatbikindeki ilerlemeyi izlerken, bu Rehber İlkeler'in geniş bir
alanı kapsadığını dikkate alarak, AB dışındaki ilgili aktörlerin, özellikle BM organları ve
mekanizmaları, Özel Prosedürler, Çocuk Hakları Komitesi başta olmak üzere insan hakları
sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organlar, BM örgütleri, özellikle de OHCHR,
UNICEF, WHO, UNDP, ILO, UNFPA ile sivil toplumun uzmanlığından mümkün olduğunca
yararlanmaya ve bunlarla yakın işbirliği içinde olmaya gayret edecektir.
F)
Değerlendirme
Konsey bünyesindeki İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM):
-
İşbu Rehber İlkeleri ve Uygulama Stratejisini kabul edilmelerinden sonra her iki yılda
bir gözden geçirir;
-
Rehber İlkeleri ilk kez gözden geçirirken, uygulamada kaydedilen ilerlemeler ile daha
fazla ilerleme sağlayacak öneriler üzerinde odaklanır. Ayrıca, öncelik alanının bir
sonraki gözden geçirmeye kadar muhafaza edilmesi ya da değiştirilmesi konusunda da
öneriler hazırlar ve gözden geçirilen konuları Konseye sunar;
2
Referans: OJ L 101, 11.4.2001, s. 1
69
-
Uygulama Stratejisini ilk kez gözden geçirirken pilot program ve ülke stratejilerinin
geliştirilmesinde kaydedilen ilerleme üzerinde odaklanır;
-
Söz konusu Rehber İlkeler'in uygulanması ve izlenmesi esnasında, BM ve bölgesel
hükümetler arası örgütler, STK’lar ve ilgili diğer aktörlerle daha fazla işbirliği yolları
bulmaya çalışır ve yerine göre bununla ilgili önerileri COREPER veya Konseye sunar;
-
Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunun ilgili AB politikaları
genelinde, bölgesel ve çok taraflı forumlarda yaygınlaştırılmasını destekleyip bu
sürece nezaret eder, işbu Rehber İlkeler'in etkin bir biçimde yayımını sağlayıp Üye
Devletler, AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından uygulanmasını
destekler.
70
Ek I
“Çocuklara karşı Her Türlü Şiddet” başlıklı Öncelik Alanı için Uygulama Stratejisi
I
Giriş
“Çocuk Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması amaçlı AB Rehber İlkeleri"nin uygulanmasında
somut adımların atılması için “Çocuklara karşı Her Türlü Şiddet” bu Rehber İlkeler'in ilk öncelik
alanı olarak belirlenmiştir.
Kültür, sosyal statü, eğitim, gelir ve etnik köken değişkenlerinden bağımsız olarak, çocuğa karşı
şiddet çocuk haklarının çok yaygın bir şekilde ihlal edilmesi anlamına gelir ve çocukların
gelişimsel ihtiyaçlarına da zarar verir. Fiziksel, zihinsel, psikolojik ve cinsel şiddet, işkence ve
diğer zalimce, insanlık dışı veya küçültücü muamele, çocukların tacizi veya istismarı, rehin alma,
aile içi şiddet, çocukların veya organlarının ticaret ya da satışı, pedofili, çocuk fuhşu, çocuk
pornografisi, çocuk seks turizmi, çetelerle ilişkili şiddet, her türlü ortamda zararlı geleneksel
uygulamalar ile okullarda bedensel ceza dâhil olmak üzere çeşitli şiddet türleri dünyanın her
köşesinde her yaştan çocuğun yaşamına etki eder. Örneğin, resmi tahminlere göre 2002’de 18 yaş
altındaki 150 milyon kız çocuk ile 73 milyon erkek çocuk cinsel ilişkiye zorlanmış ya da diğer
cinsel şiddet türlerine maruz kalmıştır. Dünyada 100 ila 140 milyon kız çocuk ve kadının bir
şekilde kadın sünnetine tabi tutulduğu düşünülmektedir. Bunlara ek olarak 2004 yılında 126
milyon çocuk tehlikeli işkollarında çalıştırılmıştır.
Çocuklara yönelik şiddetin sonuçları şiddetin türü ve ciddiyetine göre değişmekle birlikte çoğu
durumda kısa ve uzun vadeli etkileri son derece ciddi ve zarar vericidir. Çocukların kırılganlığı
ve erişkinlere bağımlılığı her türlü şiddetten korunmaları için özel bir dikkat ve kararlı
uluslararası eylemi gerekli kılmaktadır.
II
Amaçlar
AB çocukların her türlü şiddetten korunmasında ilerleme kaydedebilmek için BM Genel
Sekreterinin küresel “Çocuklara karşı Şiddet konulu Çalışmasını” esas alan iki kollu bir yaklaşım
takip edecektir:
a. Çocuklara karşı şiddet konusunun küresel ve dünyanın her köşesini etkiler
71
niteliğini vurgulamak ve dünya genelinde BM Genel Sekreterinin Çalışmasında ortaya
konan önerilere yerine göre özellikle ilgili BM forumlarında destek verilmesini
sağlamak;
b. Dünyanın farklı ülke/bölgelerinde çocuklara karşı farklı şekillerde tezahür eden
şiddeti göz önünde bulundurarak çocuklara yönelik her türlü şiddeti engelleme ve
bununla mücadele etmeye yönelik ve ülkeye-özel eylemleri desteklemek.
III
Operasyonel Kısım
Yukarıda belirtilen amaçları ilerletmek için AB aşağıdaki alanlarda harekete geçer:
(i)
BM Genel Sekreterinin çocuklara karşı şiddet konulu çalışmasını çocuklara
karşı her türlü şiddetin engellenmesi ve bununla mücadelede küresel referans
belgesi olarak savunmak;
Yapılacak eylem:
-
AB ilgili uluslararası, bölgesel ve BM forumlarında BM Genel Sekreterinin çalışması
ile tespitlerini açıkça destekler ve söz konusu çalışma muhteviyatındaki önerilerin
uygulanmasını ve takibini destekler;
-
AB, BM Genel Kurulunda BM Genel Sekreterinin çalışmasında önerilen, Çocuğa
karşı şiddet konusunda BM Özel Temsilciliği makamının oluşturulmasını özellikle
destekler;
-
AB ayrıca Üçüncü Ülkeler ile ikili temaslarında BM Genel Sekreterinin çocuklara
karşı şiddet konulu çalışmasının kendisine ve önerilerine bu alandaki AB eylemlerinin
esas referans metni olarak uygun atıfta bulunur.
(ii)
Çocuklara karşı şiddetle mücadele ile ilgisi olan uluslararası insan hakları
belgelerinin, özellikle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri,
İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya
Cezaya karşı Sözleşme ve İhtiyari Protokolü, Uluslararası Ceza Mahkemesi
Roma Statüsü, Kadınlara karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına
72
Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolü, 138 ve 182 sayılı ILO Sözleşmeleri, Sınır
aşan Örgütlü Suçlara karşı BM Sözleşmesi ve Sınır aşan Örgütlü Suçlara karşı
Birleşmiş Milletler Sözleşmesini bütünleyen Kişilerin, özellikle Kadın ve
Çocukların
Ticaretinin
Engellenmesi,
Önlenmesi
ve
Cezalandırılması
Protokolünün onaylanması ve etkili uygulanmasını savunmak;
Yapılacak eylem:
-
AB halen Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin iki İhtiyari Protokolünü onaylamamış
tüm Devletlerin onay sürecini tamamlama çabalarını artırması talebini ifade eder ve bu
İhtiyari Protokollerin etkili uygulamasını destekler;
-
AB uluslararası insan hakları forumlarının yanı sıra Üçüncü Ülkelerle ikili
temaslarında, yerine göre Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerinin
ve çocuklara karşı şiddet konusuyla ilgili diğer uluslararası ve bölgesel belgelerin
onaylanmasını teşvik etme çabalarını artırır;
-
AB uluslararası ve bölgesel insan hakları forumlarının yanı sıra Üçüncü Ülkelerle ikili
temaslarında Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerin hükümlerinin
etkili uygulamasının desteklenmesine ve ilgili diğer uluslararası ve bölgesel norm ve
standartların uygulanmasına ve ilgili siyasi taahhütlerin, bilhassa Genel Kurulun
çocuk haklarının ön plana çıkarılmasına ayrılmış 27. Özel Oturumu (UNGASS) ile
2002 tarihli zaman sınırlamalı “Çocuklar için Uygun Bir Dünya” eylem planı, Binyıl
Bildirgesi ve zaman sınırlamalı Binyıl Kalkınma Hedeflerinin yanı sıra 2005 tarihli
Dünya Zirvesi sonuç belgesi sonuç ve hedeflerinin etkili takibi ve uygulanmasının
desteklenmesine özel bir önem atfeder.
(iii)
Çocuklara karşı her türlü şiddetin engellenmesi ve bununla mücadele için ülkeye
özel stratejilerin geliştirilmesi
AB, çocuklara karşı her türlü şiddetle mücadelede küresel faaliyetlerini, her bir ülkeye
özel tedbirlerle bütünleştirmek üzere dünyanın çeşitli ülkeleri ve bölgelerinde yaygın
görülen şiddet türlerini göz önünde bulundurarak ve çocuklara karşı şiddetin
toplumsal cinsiyet boyutunu da ele alarak Üçüncü Ülkelere odaklı eylemler için Ülke
73
Stratejileri geliştirir:
a) Bu stratejilerin geliştirilmesi ve bunlara bir temel teşkil etmek üzere AB ilk olarak
çeşitli ülkelerde çocuğa karşı şiddet konusundaki durumun kapsamlı bir
değerlendirmesini yapar. Bu değerlendirmeler mümkün olduğunca eldeki verilere,
özellikle de UNICEF, BM Özel Mekanizmaları, devlet kaynakları ve ilgili sivil
toplum aktörlerine dayandırılmalıdır.
b) Bu kapsamlı değerlendirmeler temelinde ve BM Genel Sekreterinin çocuklara
karşı şiddet çalışmasının önerilerini, yerine göre Çocuk Hakları Komitesi ve insan
hakları sözleşmeleri kapsamında oluşturulan diğer ilgili organların sonuç
gözlemleri, insan hakları mekanizmalarının tavsiyeleri ve konuyla ilgili taraflarca,
özellikle de OHCHR, UNICEF, WHO, ILO ve UNFPA gibi BM örgütleri,
bölgesel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanan konuyla ilgili
bilgileri göz önünde bulundurarak, ülke stratejileri aşağıdaki unsurlardan
oluşabilir:
-
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolleri ile diğer uluslararası
ve bölgesel insan hakları belgeleri ve standartlarının çocuklara karşı her türlü
şiddetin engellenmesi ve ele alınabilmesi için hızlı bir biçimde onaylanmasını
savunmak;
-
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerine konulan ve
Sözleşme ile İhtiyari Protokollerinin amaç ve hedefleri ile uyumlu olmayan ya
da uluslararası hukukla çelişen çekincelerin kaldırılmasını savunmak;
-
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokollerinin ve –yerine göre–
diğer uluslararası ve bölgesel insan hakları araçları ve standartlarının etkili bir
biçimde uygulanmasını ve çocuklara karşı şiddetle mücadelede özel önem
taşıyan siyasi taahhütlerin uygulanması ve takibini savunmak;
-
Ulusal mevzuatta çocuklara karşı şiddetin her türlüsünün yasaklanması ve
bunların cezasız kalmasıyla mücadele yönünde yasal reformun savunulması ve
desteklenmesi;
74
-
Bağımsız ulusal izleme ve çocuklara uygun bildirim ve şikayet mekanizmaları
ile şiddet vakalarına ilişkin usullerin çocuklara uygun muamele ve destek
hizmetleriyle birlikte oluşturulmasının teşvik edilmesi ve desteklenmesi;
-
İzleme sistemleri ve mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanmasında
çocukların etkin katılımının desteklenmesi ve savunulması;
-
Çocuklara karşı her türlü şiddetle mücadele ve bunların engellenmesini teşvik
etmeye yönelik bağımsız ulusal kurumların kurulmasının desteklenmesi ve
savunulması;
-
Çocuğa karşı şiddet konusunda diğer hususların yanı sıra, şiddetten uzak
değerleri ve bilinci artırmayı destekleyen; şiddetin toplumsal cinsiyet
boyutunu göz önünde bulunduran; şiddeti önlemeye öncelik veren ve ihtiyaç
duyulan kaynaklarla gerekli şekilde desteklenen ulusal stratejilerin, eylem
planlarının ve politikaların geliştirilmesinin desteklenmesi ve savunulması;
-
Ulusal veri toplama, veri analizi ve veri paylaşımı çalışmalarının geliştirilmesi
ve uygulanmasına yönelik teşvik ve destek ile ilgili araştırma girişimlerinin
desteklenmesi;
-
Çocukların şiddetten korunması ve çocuklara yönelik her türlü şiddetin
engellenmesi, tespiti ve yanıtsız kalmaması amacıyla çocuklarla veya çocuklar
konusunda çalışanlar için kapasite geliştirme tedbirlerinin desteklenmesi ve
savunulması;
-
Önleme mekanizmalarının ve çocuk-dostu çocuk yargı sistemlerinin
geliştirilmesi, mağdurlara yönelik çocuk-dostu tedavi ve topluma yeniden
kazandırma hizmetleri sunulmasının desteklenmesi ve savunulması;
-
Çocuklara karşı şiddetin tüm faillerinin yargı önüne çıkarılmasına ve bunların
cezasız
kalmamasına
yönelik
hesap
verebilirlik
mekanizmalarının
oluşturulmasının desteklenmesi ve savunulması.
75
c) Özel önlemlerin alınması gereken ülkeler listesi üzerinde bir karara varıldıktan
sonra COHOM ilgili ülkelerin değerlendirmesinin yapılabilmesi ve özellikle de
çocuklara yönelik şiddetin türlerini belirleyen ve bunların nasıl ele alınabileceği
yönünde somut öneriler getiren Ülke Stratejileri taslaklarının detaylandırılması
için gerekli tedbirleri alır.
Taslak ülke stratejileri ilave girdi, değerlendirme ve yerel düzeyde tasdik için
COHOM tarafından ilgili ülkedeki AB Misyon Şeflerine sunulur. Bu tür girdiler
alındıktan sonra COHOM ülke stratejilerini kabul edip bunları uygulamaya başlar.
d) Dünyanın farklı köşelerinde çocuklara karşı şiddet konusundaki somut AB
faaliyetlerini hızlandırmak amacıyla Rehber İlkeler'in uygulanmasının ilk
aşamasında farklı bölgelerden ve Çocuklara karşı Şiddet konulu BM Çalışmasında
belirtilen çeşitli düzenlemeler ışığında AB faaliyetlerini azami on ülkeye
odaklayan bir Pilot Program oluşturulacaktır. Pilot Programda yer verilecek
ülkeler belirlenirken AB halen İnsan Hakları Diyaloğu veya istişare içinde olduğu
ülkelere özel bir önem verebilir ve böylece çocuklara yönelik şiddet konusunun bu
İnsan Hakları Diyaloğu veya istişarelerine daha erken safhada ve sistematik
biçimde dâhil edilmesine imkân tanıyabilir.
(iv)
İlgili diğer aktörlerle işbirliği
Mevcut uzmanlıktan en iyi şekilde yararlanabilmek için AB, prensip gereği, çocuklara
karşı şiddetle mücadele faaliyetlerinde AB dışı aktörlerle azami işbirliğini
amaçlayacaktır; bunlar arasında özellikle aşağıdakiler sayılabilir:
-
İlgili BM mekanizmaları, özellikle Özel Prosedürler ve insan hakları sözleşmeleri
kapsamında oluşturulan ilgili organlar, özellikle Çocuk Hakları Komitesi;
-
BM örgütleri, özellikle OHCHR, UNICEF, WHO, UNDP, ILO, UNFPA;
-
Diğer uluslararası örgütler, özellikle Avrupa Konseyi;
-
Çocuk koruma ağları dahil olmak üzere çocukların korunmasında yerel düzeyde
rol alan uluslararası örgütler, devlet kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları.
76
Bunu gerçekleştirebilmek için AB bilhassa araştırma ve sistemli veri toplama, veri
analizi ve veri paylaşımı alanında ve uygun ülke yanıt stratejilerinin tasarlanmasında
özellikle BM, Avrupa Konseyi3 ve AGİT ile mevcut ortaklıklarını güçlendirecek;
buna ek olarak kamu-özel sektör ortaklıkları, akademik kurumlar, sivil toplum
kuruluşları ve uluslararası finans kuruluşları gibi diğer olası müttefiklerle de yeni
ortaklıklar kurma olasılığını göz önünde bulunduracaktır.
(v)
İzleme ve Raporlama
COHOM ülkeye özel stratejiler kapsamında gerçekleştirilen ilerlemeleri izlemeye
yönelik olarak gerekli tedbirleri alır.
Çocuklara karşı şiddete dair ülke stratejileri kapsamındaki ülkelerde AB Misyon
Şefleri bu konuyu düzenli insan hakları raporlarına dahil etmeli ve yerine göre ilgili
gelişmeleri muvakkat raporlarda belirtmelidir.
Çocuklara
yönelik
şiddetle
ilgili
durumun
gelişiminin
izlenmesinde,
AB
kaynaklarından alınan raporların ve diğer ilgili bilgilerin yanı sıra özellikle Çocuk
Hakları Komitesi ve UNICEF gibi BM mekanizmaları, örgütleri ve insan hakları
sözleşmeleri kapsamında oluşturulan ilgili organlardan alınan diğer güvenilir bilgiler
dikkate alınır.
Ayrıca sivil toplum kuruluşları ve çocuk koruma ağlarının sağladığı ilgili bilgiler de
değerlendirmeye alınır. Mümkün olduğunca çocukların izleme sürecine katılımının
sağlanmasına çalışılmalıdır.
IV
AB’nin eylem araçları
Çocuklara karşı şiddet konusuna, yerine göre siyasi diyalog ve diplomatik girişimlerde yer
vermenin yanı sıra AB, özellikle ikili fonları ve Topluluk Fonlarını işbu Rehber İlkeler ve
bunların Uygulama Stratejisi uyarınca çocuklara karşı şiddetle mücadelede belirli tedbirleri
desteklemek üzere kullanma imkanlarını belirleyecektir.
3
Bakınız: Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği arasında 10 Mayıs 2007’de imzalanan Mutabakat Zaptı, özellikle md.
21,– CM (2007) 74
77
V
Değerlendirme
COHOM Uygulama Stratejisinin ilk gözden geçirmesini işbu Rehber İlkeler'in kabulünden iki yıl
sonra gerçekleştirecek ve bunu yaparken, pilot program ile ülke stratejilerinin geliştirilmesi
sürecine odaklanacaktır. Bu değerlendirmede COHOM ayrıca “Çocuklara karşı Her Türlü
Şiddet”
öncelikli
alanının
bir
sonraki
olağan
değerlendirmeye
kadar
değiştirilip
değiştirilmeyeceğini değerlendirecektir.
78
Ek II
AB’nin Üçüncü Ülkelerle çocuk haklarının korunması ve desteklenmesine dair
temaslarında başvurabileceği uluslararası normlar, standartlar ve ilkelerin listesi
I. BM insan hakları belgeleri
a. Antlaşmalar ve protokoller
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (CRC), 1989,
Çocukların Satılması, Çocuk Fuhşu ve Çocuk Pornografisine Dair İhtiyari Protokol, 2000
Çocukların Silahlı Çatışmalara dahil olmaları konusundaki İhtiyari Protokol, 2000
Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, 1966,
Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi İhtiyari Protokolü, 1966
Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Akdinin ölüm cezasının kaldırılması amacını taşıyan
ikinci İhtiyari Protokolü, 1989
Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, 1966
Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme, 1965
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme, 1979,
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme’sine ilişkin
İhtiyari Protokol, 1999
Tüm Göçmen İşçiler ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası
Sözleşme, 1990
Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Sözleşme, 1951
Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Protokol, 1966
79
Vatansızlığın Azaltılmasına Dair Sözleşme, 1961
İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele ve Cezaya Karşı
Sözleşme, 1984
İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele ve Cezaya Karşı
Sözleşme İhtiyari Protokolü, 1984
b. Beyannameler
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948
Birleşmiş Milletler Binyıl Bildirgesi, 2000
Çocuklar İçin Uygun Dünya Bildirgesi ve Eylem Planı, 2002
Dünya Irkçılık, Ayrımcılık, Yabancı Düşmanlığı ve Tahammülsüzlüğe karşı Konferans
Beyannamesi (Durban Beyannamesi), 2001
Çocukların Silahlı Kuvvetler veya Silahlı Gruplarca kanun dışı askere alım veya kullanımdan
korunmasına dair Paris Taahhütleri (Paris Taahhütleri), 2007
c. Prensipler, kurallar, rehber ilkeler ve diğer normatif belgeler
Küçükler için Adalet Sistemine dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Pekin
Kuralları), 1985
Özgürlüğünden Yoksun Bırakılmış Çocukların Korunmasına İlişkin Birleşmiş Milletler
Kuralları (Havana Kuralları) 1990
Çocuk Suçluluğunun Önlenmesine İlişkin BM Yönlendirici İlkeleri (Riyad İlkeleri) 1990
Cezai Uyuşmazlıklarda Onarıcı Adalet Programlarının Kullanımına Dair Temel Prensipler,
2002
Çocuk Kurbanlar veya Tanıklar içeren Konularda Rehber İlkeler, 2005
Ülke İçinde Yerinden Olma Konusunda Yol Gösterici İlkeler: (Deng Prensipleri), 1998
80
Ulusal ve Uluslararası bağlamda Evlatlık verilmesi ve evlat edinmeye özel atıfla Çocukların
Korunması ve Refahına ilişkin Sosyal ve Hukuki Prensipler Bildirgesi, 1986
Silahlı Kuvvetler veya Silahlı Gruplarla ilişkili çocuklara dair prensip ve rehber ilkeler (Paris
Prensipleri), 2007.
II. Uluslararası çalışma sözleşmeleri
İstihdama Kabulde Asgari Yaşa ilişkin 138 Sayılı Sözleşme, 1973
Çok Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin
182 Sayılı Acil Eylem Sözleşmesi, 1999
Bağımsız Ülkelerde Yerli Halklar ve Kabileler hakkındaki 169 sayılı Sözleşme, 1989
III. Uluslararası insani hukuk araçları
Harp zamanında sivillerin korunmasına ilişkin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, 1949
Uluslararası Silahlı Çatışma Kurbanlarının Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmelerinin I.
Protokolü, 1967
Uluslararası olmayan Silahlı Çatışma Kurbanlarının Korunmasına İlişkin Cenevre
Sözleşmelerinin II. Protokolü, 1967
Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin
Yasaklanması ve bunların İmhası ile ilgili Sözleşme (Ottawa Antlaşması), 1997
IV. Uluslararası ceza hukuku belgeleri
Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü (Roma Statüsü), 1998
Sınıraşan Örgütlü Suça karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesini bütünleyen Kişilerin, özellikle
de Kadın ve Çocukların Ticaretinin Engellenmesi, Önlenmesi ve Cezalandırılması Protokolü,
2000
V. Uluslararası özel hukuk belgeleri
81
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi, 1980
Uluslararası Evlat Edinmede Çocukların Korunması ve İşbirliği Hakkında Lahey Sözleşmesi,
1993
VI. Avrupa insan hakları belgeleri
Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı (özellikle çocuk haklarına atıfta bulunan Md. 24)
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme, 1950
Avrupa Sosyal Şartı, 1961
Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi, 1996
İşkence ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Avrupa Sözleşmesi,
1987
Avrupa Birliği Antlaşması (Madde 11), 1992
Avrupa Kalkınma Mutabakatı:
Kısım I – AB (özellikle 5, 7. paragraflar)
Kısım II – AK (özellikle 97, 101, 103. paragraflar)
Topluluk araçları ve diğer tedbirler:
Temmuz 2006: AB Komisyonu’nun “Çocuk hakları konusunda bir AB stratejisine doğru”
başlıklı Tebliğinin, çocuk haklarının, Birlik içi ve dışındaki faaliyetlerde ön plana
çıkarılmasını amaçlayan daha geniş ve uzun vadeli bir AB “Çocuk Paktı”nın parçası olarak
benimsenmesi;
Haziran 2007: “Avrupa Çocuk Hakları Forumu”nun kurulması;
Önümüzdeki döneme yönelik olarak Komisyon’un Avrupa Birliği’nin Dış Faaliyetlerinde
Çocuk Hakları Eylem Planı;
82
2007: İnsani yardımların gerçekleştirilmesi sırasında uluslararası hukuka riayet etme
çağrısı yapan Komisyon Tebliği – İnsani Yardım konusunda Avrupa Mutabakatına Doğru
VII. Afrika Bölgesel insan hakları belgeleri
Afrika İnsan ve Halklar Hakları Sözleşmesi, 1981
Afrika İnsan ve Halklar Hakları Sözleşmesinin Afrika’daki Kadınların Hakları Protokolü,
2000
Afrika Çocuk Hakları ve Refahı Sözleşmesi, 1990
VIII. Amerikalar arası bölgesel belgeler
Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi, 1969
Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesinin Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Alanında Ek
Protokolü (San Salvador Protokolü), 1988
Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi, Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına Dair
Amerikalar arası Sözleşme, 1994
Küçüklerin Uluslararası Ticaretine Dair Amerikalar arası Sözleşme, 1994
Çocukların Uluslararası İadesine Dair Amerikalar arası Sözleşme, 1989.
*
* *
83
7.
Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve onları hedef alan her türlü ayrımcılıkla
mücadele konusunda AB Rehber İlkeleri
I.
Rehber İlkeler'in Amacı
Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusunda Rehber İlkeler'in kabul edilmesi AB’nin,
kadınların hakları konusunu bir öncelik haline getirme ve bu alanda uzun vadeli eyleme geçme
yönündeki açık iradesinin bir işaretidir. AB, kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusuna
odaklanarak, günümüz dünyasının en önemli insan hakları ihlallerinden birine karşı harekete
geçecektir.
Bu Rehber İlkeler, eksiksiz ve çok taraflı bir müktesebata dayanmaktadır. Bu müktesebatın en
yakın tarihli kilit unsurları BM Genel Sekreterinin kadınlara yönelik her türlü şiddet konusundaki
derinlemesine çalışması (2006), şiddet göstergeleri konusunda BM Özel Raportörü Sayın Yakın
Ertürk’ün çalışmaları (2008), kadınlara yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılması
girişimlerinin yoğunlaştırılmasına dair 61/143 sayılı BM kararı ve kadın, barış ve güvenlik
konusunda 1325 (2000) ve 1820 (2008) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları ile kadınların
silahlı çatışmalardaki durumu ve çatışma sonrasında ülkelerindeki yeniden yapılanma faaliyetleri
ile demokratik süreçteki rolleri hakkındaki 2005/2215 sayılı Avrupa Parlamentosu kararı, insan
hakları konusundaki Sözleşmeler, uluslararası insani hukuk ve Uluslararası Ceza Mahkemesini
kuran Roma Statüsünün ilgili hükümleridir.
Rehber İlkeler aynı zamanda Demokrasi ve İnsan hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) da dahil
olmak üzere AB’nin ve üye ülkelerin diğer mali araçlarıyla finanse edilecek, kadın ve kız
çocuklarını hedef alan daha fazla sayıda projenin uygulanmasını teşvik etmeyi de
amaçlamaktadır.
Bu Rehber İlkeler'in kabul edilmesi insan haklarının evrenselliğinin açık bir biçimde yeniden
teyidi anlamını taşımaktadır.
II.
Tanım
Bu Rehber İlkeler kapsamında kadına yönelik şiddetin tanımı yapılırken Kadınlara Yönelik
Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesinde yer alan tanım esas alınmaktadır:
84
‘Kadına yönelik şiddet’ terimi özel hayatta ya da toplum içinde kadınların fiziksel, cinsel veya
psikolojik zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanabilecek her türlü cinsiyete dayalı şiddet
eylemi anlamına gelir, ki bu tür eylemlerle tehdit, zorlama veya özgürlüğün keyfi kısıtlanması da
buna dahildir.”
III.
Uygulamaya Yönelik Rehber İlkeler
AB, kadına yönelik şiddetle mücadelenin birbirinden ayrı düşünülemez üç amacını
yinelemektedir: şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve desteklenmesi ve bu tür şiddeti
gerçekleştirenlerin yargılanması.
Uygulamaya yönelik amaçlar:
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi ve kadına yönelik ayrımcılıkla mücadele
edilmesi
AB, kadınların sosyo-ekonomik ve siyasi haklarından yararlanmaları önündeki engellerin, daha
fazla şiddete maruz kalmalarına neden olduğunu ifade eder. Bu bağlamda ve bu tür şiddetin
engellenmesi amacıyla Üye Devletlerin ve AB’nin dış ilişkilerindeki stratejileri özellikle kadına
ve kız çocuklarına karşı ayrımcı mevzuat ve kamu politikalarını, özel alanda uygulanan
ayrımcılıkla mücadele konusuna yeterli özenin gösterilmemesini ve toplumsal cinsiyet kalıp
yargılarını hedef almalıdır.
Kadına yönelik şiddet konusunda veri toplanması ve göstergelerin geliştirilmesi
Son yıllarda bu alanda önemli başarılar elde edilmişse de, devletlerin eylem ve stratejilerini
gerekli bilgilere dayanarak hazırlayabilmelerini sağlamak üzere kadına ve kız çocuklarına
yönelik her türlü şiddete ilişkin doğru ve karşılaştırılabilir nicel ve nitel verilerle ilgili
göstergelere halen ihtiyaç duyulmaktadır. Toplanan veri türleri arasında araştırmaya konu olan
toplum kesimleri ve ölçülen şiddet türü açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. AB, veri
toplanmasına imkan verecek ve doğru ve güvenilir verilerin toplanması ve yaygınlaştırılmasına
yönelik ulusal kapasiteyi artırmaya yardımcı olacak kurumsal ve diğer araçları belirlemek için
çalışacaktır.
85
Etkin ve koordineli stratejiler oluşturmak
AB’nin faaliyetleri, Üye Devletlere kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin engellenmesi ve
buna tepki verilmesi yönündeki ikili sorumluluklarını hatırlatmaya odaklanacaktır. Üye
Devletlerin, şiddeti önleme stratejileriyle şiddet mağdurlarının korunması ve desteklenmesine
yönelik stratejilerin geliştirilip uygulanması ve her düzeyde (yerel, ulusal, bölgesel ve
uluslararası) ve toplumun her kesimine, özellikle de siyasetçiler, kamu ve özel sektör, sivil
toplum ve medyaya harekete geçmeleri yönünde çağrıda bulunma yükümlülüğü vardır. Bu
stratejilerin uygulanması, koordinasyonunun ve takibinin sağlanması için yerel, bölgesel ve
ulusal düzeyde yaptırım gücü olan kurumsal mekanizmalar oluşturulmalıdır.
Kadına yönelik şiddet faillerinin cezasız kalmaması ve mağdurların adalete erişimi
AB, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kanunlarca cezalandırılmasının ve kadına ve kız
çocuklarına yönelik şiddetin faillerinin eylemlerinden dolayı mahkemeye çıkarılmasının
sağlanmasının devletler için elzem olduğunu vurgulayacaktır. Devletler kadına ve kız çocuklarına
yönelik şiddet eylemlerini süratle, detaylı, tarafsız ve ciddi bir biçimde soruşturmalıdır. Ayrıca
devletler, öncelikle usul ve delillere ilişkin kurallar olmak üzere, cezai yargı sisteminin, kadınları,
kendilerine karşı şiddet eylemlerinde bulunanların yargılanmaları sırasında delil sunmaya teşvik
edecek ve mağdurların ya da temsilcilerinin hukuk davası açabilmesine olanak tanımak suretiyle
kadınların korunmasını garanti edecek şekilde işlemesini sağlamalıdır. Cezasızlıkla mücadele,
polis ve kolluk kuvvetlerinin eğitimi, mağdur ve tanıklara adli yardım ve uygun korumanın
sağlanması ile şiddet mağdurlarının faillerine ekonomik açıdan bağımlı olmaması için gerekli
şartların yaratılmasını da içermektedir.
AB’nin müdahale araçları
Müdahale araçları Üye Devletlerin büyükelçilikleri, Komisyon delegasyonları ve AB Konseyi
Genel Sekreterliği başta olmak üzere tüm AB aktörlerinin konuya müdahil olabilmesine imkân
sağlamalıdır.
AB, bu Rehber İlkeler ile diğer AB İnsan Hakları Rehber İlkeleri, özellikle de çocuk hakları ve
insan hakları savunucuları ile ilgili Rehber İlkeler'in uygulanması arasında oluşturulan sinerjiye
gerekli özenin gösterilmesini sağlar.
86
AB’nin kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki uygulamaya yönelik amaçlarına uygun
başlıca müdahale araçları şunlardır:
Genel yaklaşımlar
AB, üçüncü ülkeler ve bölgesel örgütlerle ilişkilerinde, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle
mücadele ile bu tür şiddetin kaynağını oluşturan ayrımcılık çeşitlerini düzenli olarak dile
getirecektir. Bu tür yaklaşımlar özellikle ulusal hukuki çerçevenin uluslararası standartlara ve
devletlerin bu alandaki taahhütlerine ne ölçüde uygun olduğunu ve bunların ne derece etkin bir
biçimde uygulandığı ve takip edildiğini ortaya koyacaktır. AB ayrıca tüm özel temsilci ve
diplomatlarının görevleri arasında kadın haklarına atıfta bulunulmasını da temin eder.
Tüm yaklaşımları öncesinde AB:
(a)
Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet türlerini belirleyip bunlarla ilgili veri ve
göstergeleri analiz eder;
(b)
Açıkça ve bil fiil ayrımcılığa yol açan ve bu tür şiddete kaynaklık eden kanun ve
uygulamaları tespit eder;
(c)
Kadına yönelik şiddete karşı kamu politikalarının eksiklik ve/veya yetersizliklerini
belirler;
(d)
Kadın haklarının korunmasına yönelik uluslararası ve bölgesel belgelerden ilgili
ülkelerce kabul edilmiş olanları, bunlara ilişkin çekinceleri ve söz konusu
belgelerin ulusal hukuka aktarımını tespit eder;
(e)
Söz konusu ülkelere uluslararası ve bölgesel mekanizmalarca kadın hakları ve
kadına yönelik şiddet konularında yapılan önerileri belirler.
Yaklaşımlarında AB özellikle aşağıdaki pozisyon ve inisiyatifleri benimser:
(f)
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair BM Sözleşmesi ve
İhtiyari Protokolü ile Afrika’daki Kadınların Haklarına ilişkin Afrika İnsan ve
Halkların Hakları Sözleşmesi ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi,
87
Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına yönelik Amerika Sözleşmesinin
kabulünü teşvik eder;
(g)
Sözleşmeye ilişkin olarak konulan çekincelerin, özellikle de Sözleşmenin amaçları
ile çelişenlerin, bilhassa Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi
Komitesi (CEDAW – Committee on the Elimination of All Forms of
Discrimination against Women) tarafından bu çekinceler hakkında yapılan
yorumlar temel alınarak kaldırılmasını teşvik eder;
(h)
Gerektiğinde teknik destek yoluyla belirtilen tarihlerden önce raporların CEDAW
Komitesine sunulmasını ve Komite’nin raporları ile önerilerinin takibini teşvik
eder;
(i)
Kadın hakları savunucuları ve kadın örgütleri ile diyalog ve düzenli istişareleri
sürdürür;
(j)
Kadın hakları savunucularını ve kadın örgütlerini bu alandaki politikaların
geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi sürecine katılmaya teşvik eder;
(k)
Üye Devletleri Evrensel Dönemsel Gözden Geçirme (UPR – Universal Periodic
Review) çerçevesinde kadına karşı şiddet ve ayrımcılıkla mücadele ile ilgili belirli
taahhütlerde bulunmaya teşvik eder;
(l)
Uygun ve yeni bölgesel ve uluslararası belgelerin hazırlanmasını teşvik eder.
Kadına yönelik şiddetle mücadele için belirli ek önlemler
Kadına karşı şiddetle mücadele eylemleri aşağıdaki inisiyatifler yoluyla uygulanır:
(a)
- Oldukça yaygın bir suçun büyük ölçüde cezasız kaldığı durumlarda BM kadına
karşı şiddet Özel Raportörünün göreve çağırılmasını teşvik eder;
(b)
Ziyaret gerçekleştirilen hallerde Raportörün önerileri, ulaştığı sonuçlar ve
gözlemlerinin takibin yapılmasını sağlar;
88
(c)
Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla mücadele
tedbirlerini, özellikle de bu tür şiddete ilişkin tüm hukuki süreçlerin izlenmesini
teşvik eder;
(d)
Kadın hakları savunucuları ile kadın insan hakları savunucularını, özellikle de
tehditler alan veya belirli ve hedefli baskı ya da tacize uğrayanları destekler;
(e)
Kadın-erkek eşitliği konusunda bilinç düzeyini artırmayı ve kadınlara karşı
şiddetle mücadeleyi amaçlayan politika ve kampanyaları, özellikle erkekleri ve
erkek çocuklarını bilinçlendirmeyi amaçlayan kampanyaları destekler;
(f)
Özellikle doğum kaydı ve okula gönderme konularında kız çocuklarının sistematik
biçimde ihmal edilmesi konusuna odaklanan kampanyaları destekler.
Münferit vakalar
AB, özellikle bir devlet tarafından uluslararası taahhütler ile fiziksel bütünlük ve ayrımcılık
yapılmaması yönündeki temel haklara aykırı biçimde şiddet uygulanması ya da şiddete göz
yumulması gibi olağanüstü önem arz eden münferit vakalardan haberdar olduğunda ve ulusal
düzeyde tatmin edici bir önlem alınmadığı takdirde belirli tedbirler alma konusunu
değerlendirecektir.
Bu durum özellikle aşağıdaki kriterlerden bir ya da birden fazlasını sağlayan en açık ihlaller için
geçerlidir:
(a)
faillerin işledikleri suçun ciddiyetiyle orantılı bir biçimde ceza mahkemelerinde
sorumlu tutulması ihtimalinin muhtemel olmadığı şiddet vakaları;
(b)
mağdurların ceza ve adli yargı makamlarınca uygun ve ayrımcılık yapmayan bir
biçimde tazmin yoluna erişiminin olmayacağı şiddet vakaları;
(c)
kanunlar ve kamu politikalarının yetersiz kaldığı ya da mevcut olmadığı, tekrar
eden, sistematik veya büyük ölçekli ihlaller, özellikle de töre adına cinayet ya da
intihara zorlamalar gibi en ciddi vakalar;
89
(d)
ayrımcılığa yol açan kanun ya da uygulamalardan kaynaklanan vakalar;
(e)
kadın insan hakları savunucularının şiddet, tehdit ve tacize maruz kalması ile baskı
altına alınması vakaları.
AB görüşmelerinin çerçevesi
Avrupa Birliği kadına yönelik şiddet ile şiddetin altında yatan ayrımcılık konusunu insan hakları
ile ilgili görüşmelerinde ve gerekiyorsa başka AB politika görüşmelerinde tekrar gündeme getirir.
Bu konular bu gibi görüşmelerde ya belirli bir konu başlığı olarak ya da bir ya da daha fazla
cinsiyet konulu başlık altında gündeme alınabilir.
Bu bağlamda AB, özellikle BM kadına yönelik şiddet Özel Raportörünün ortaya koydukları, EPU
çerçevesinde kadınlara ilişkin olanlar, CEDAW Komitesinin bulgu ve önerileri ile bölgesel
koruma mekanizmalarının ortaya koydukları gibi kadın haklarının korunması ve kadına yönelik
şiddetle mücadeleye yönelik uluslararası ve bölgesel mekanizmaların ulaştığı sonuç ve önerilerin
takipçiliğini yürütür.
İnsan hakları raporlarının hazırlanması
Hazırladıkları raporlarda Misyon Başkanları, sistematik olarak insan haklarına riayet konusuna
ayrılmış bir bölümde kadınların temel haklarına saygıyı incelemeli ve bunu da özellikle fiziksel
bütünlük ve ayrımcılık yapılmaması haklarına saygı ve devletlerin kadına yönelik şiddet
konusundaki uluslararası taahhütlerine uyması hususuna atıfta bulunarak incelemelidir.
Raporlarda şu hususlara değinilir:
(a) Ülke topraklarının tümünde ve her türlü ortamda (haneler, işyerleri, eğitim kurumları,
tutukevleri ve diğer kamu kurumları vb.) nicel ve nitel veri toplamaktan sorumlu
kurumsal ve diğer mekanizmalar;
(b) Cinsiyet, yaş ve diğer ilgili faktörlere göre analiz edilmiş istatistikler ile bu istatistiklerin
konu ile ilgili önemli aktörlere ve kamuoyunun geneline yayımına dair bilgi;
90
(c) İlk yaklaşımlarda belirlendiği şekliyle yasama çerçevesi, ve özellikle de ayrımcılığa neden
olan kanun ve uygulamaların bulunması.
(d) AB’nin özel temsilcileri ve elçileri kadın haklarını göz önünde bulundurmalı ve bu
konuya ilişkin bilgilere raporlarında yer vermelidir.
Kadın haklarının uluslararası forumlarda desteklenmesi
AB kadın haklarını, özellikle de kadına yönelik şiddetin engellenmesini destekleyen aktif rolünü
uluslararası forumlarda (bilhassa Birleşmiş Milletler'de) sürdürür. Tüm BM kadın hakları
kurumları ile uyumlu bir koordinasyon sağlar, bunların çalışmalarını ve bu tür forumlardan tek
sesli ve tutarlı mesajların yayınlanmasını desteklemek suretiyle AB’nin bu alandaki eylemlerinin
rolünü ve etkisini güçlendirir.
İkili ve çok taraflı işbirliği
Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele eylemlerine, insan haklarının müdafaa
edilmesi alanındaki ikili ve çok taraflı işbirliği çerçevesinde ve hukuk ile eğitim alanları da dahil
olmak üzere sivil toplumla işbirliğinde bulunarak öncelik verilir. Özellikle Demokrasi ve İnsan
Hakları için Avrupa Girişimi çerçevesinde bu tür işbirliğine özen gösterilirken AB’nin ve Üye
Devletlerin başka uygun mali araçlarından da yararlanılır.
Bu tür bir işbirliği diğer amaçların yanı sıra özellikle sivil toplum programlarını hedefler ve şu
öncelikli alanlara odaklanır:
Tazminat, rehabilitasyon ve bakıma erişim
(a) Mahkeme karşısına çıkanlar da dahil olmak üzere, şiddet mağdurlarının adalete erişimini
sağlayan ve destekleyen programların desteklenmesi;
(b) Psikolojik destek, hukuki yardım, barınma ve şiddet mağdurları ile bunların çocuklarının
topluma yeniden entegrasyonu alanında ücretsiz sağlanan uygun bakım hizmetleri ile
ilgili kamuyu bilgilendirme kampanyaları gibi vasıtalarla bu tür hizmetlere erişimin
desteklenmesi;
91
(c) AB’nin 1994’teki Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansında (ICPD – International
Conference of Population and Development) benimsenen Kahire Eylem Programının ve
"ICPD + 5"te kabul edilen ICPD Eylem Programının devamlı olarak tatbik edilmesine
ilişkin başlıca önlemlerin eksiksiz uygulanmasına ve Kopenhag Bildirgesi ve Eylem
Programı ile Pekin Eylem Platformu ve Binyıl Kalkınma hedeflerine verdiği desteğin
altını çizerek, kadın ve kız çocuklarının HIV enfeksiyonundan daha iyi korunabilmeleri
gibi amaçlarla özellikle cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularında bilgilendirilme ve
sağlık hizmetlerine yönelik haklarının ile bu haklara erişimlerinin desteklenmesi;
(d) Kadınların kendi cinselliklerine ilişkin konularda karar verebilme haklarını özgürce ve
zorlanmadan, ayrımcılık veya şiddete maruz kalmadan kullanabilmelerini destekleyen
programların teşvik edilmesi;
(e) Şiddet mağduru olma riski yüksek olup da bu nedenle özel ilgi gerektiren kadın gruplarına
yönelik programların desteklenmesi.
Şiddetin önlenmesi
(a) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla mücadele eylemlerinin
desteklenmesi ve yaygınlaştırılması;
(b) Kadınlar ve kız çocuklarının temel hakları ve güçlendirilmeleri konusunda eğitiminin
desteklenmesi;
(c) Bilinç arttırma ve iletişim gibi alanlarda, cinsiyet eşitliğine ve kadınlara ve kız
çocuklarına yönelik şiddette rolü bulunan toplumsal cinsiyet kalıpları bağlamındaki
önyargıların ortadan kaldırılması yoluyla kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle
mücadele önlemlerine odaklanan kampanyaların desteklenmesi;
(d) Kadınların ekonomik bağımsızlığını geliştirmeyi amaçlayan programların desteklenmesi;
(e) Polis memurlarının ve adli personelin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle ilgili
konular ve bu tür şiddetin neden ve sonuçları konusunda eğitiminin desteklenmesi.
92
Kapasitelerin artırımı
(a) CEDAW Komitesinin tavsiyelerini uygulamaya yönelik ulusal eylem planlarına -bunların
ulusal düzeyde yayımlanması da dahil olmak üzere- yardım sağlanması;
(b) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin etkin ve koordineli veri toplama
mekanizmalarının uygulamaya konmasına yardım sağlanması;
(c) Kadın örgütlerine, kadın insan hakları savunucularına ve daha genel olarak da kadınlara
karşı şiddetle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına destek verilmesi;
(d) Kadına karşı şiddetle ilgilenen tüm sorumlu meslek gruplarına, bu tür şiddetin neden ve
sonuçları hakkındakiler de dahil olmak üzere uygun eğitimlerin sağlanması (polis, adli
personel, sağlık ve eğitim uzmanları, medya);
(e) Birleşmiş Milletler’in suçun önlenmesi ve kadına yönelik şiddete cezai yargının yanıtı
konulu kararı doğrultusunda standartlaştırılmış müdahale protokollerinin uygulamaya
konması yoluyla polisin şiddet vakalarına, özellikle de aile içi şiddet vakalarına müdahale
gücünü artıracak programlara destek verilmesi;
(f) Kadının statüsünün iyileştirilmesi amacına yönelik merkezi ve ademi-merkeziyetçi idari
teşkilatların kurulmasının desteklenmesi;
(g) 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararını uygulamaya koyan ulusal eylem planlarına yardım
sağlanması.
Değerlendirme
Konsey İnsan Hakları Çalışma Grubu bu Rehber İlkeler'in uygulanmasını Misyon Şefleri
tarafından sunulacak raporlar ve sivil toplumla yapılacak gayri resmi istişareler gibi bir takım
araçlar ışığında düzenli olarak değerlendirecektir. İnsan Hakları Çalışma Grubu, ilkelerin
uygulanması konusunda Konseyi bilgilendirecek ve Rehber İlkeler'in uygulanması konusunda
gerekli iyileştirmelerle ilgili olarak Konseye tekliflerde bulunacaktır.
93
EK 1
Kadına karşı şiddet, türleri, nedenleri ve sonuçları konusuna giriş
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet tüm biçimleri ile gerçek bir yıkımdır. Mevcut veriler,
bu sorunun dünya genelinde yaygın ve kurumsallaşmış bir olgu olduğuna işaret etmektedir. Bu
tür şiddetin biçimleri ve tezahürü toplumun sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi yapısına göre
çok sayıda, farklı ve birbiriyle bağlantılı şekil alabilmektedir.
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet burada sayılanlarla sınırlı olmamakla birlikte (a) aile
içinde meydana gelen (fetüsün cinsiyetine göre doğum öncesinde uygulanan [tıbbi açıdan
gereken durumlar haricinde] seleksiyon da dahil olmak üzere) ve kız bebeklerin sistematik olarak
ihmali; zorla evlendirme; erken evlilik; partnerler ve eski eşlerce uygulanan şiddet; asitle
saldırılar; başlık parası kaynaklı şiddet ve “töre” cinayetleri, şiddet ve intihara zorlama; dayak;
ensest de dahil olmak üzere kız çocuklarının evde uğradığı cinsel istismar; mutat ve aynı evi
paylaşan partnerlerce tecavüz; kadın sünneti ve kadınlara zarar veren diğer geleneksel
uygulamalar dahil) ; (b) toplumun genelinde meydana gelen (tecavüz; cinsel istismar; cinsel taciz
ve cinsellikle ilgili tüm taciz şekilleri; işyerinde, eğitim kurumlarında ve diğer alanlarda sindirme;
kadın ticareti ve fuhuşa zorlama; modern kölelik türleri; kadın öldürme; savaş sırasında ve savaş
sonrası ortamlarda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet; cinsel istismar amacıyla kadın
ticareti ve diğer tüm istismar şekilleri dahil); (c) devlet tarafından işlenmiş ya da göz yumulmuş
olsun ya da olmasın yukarıda bahsedilen kadınlara ve kız çocuklarına yönelik tüm şiddet
eylemlerini kapsar biçimde fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti içerir.
BM Genel Sekreterinin derinlemesine araştırmasında da ifade edildiği üzere, kadına karşı
şiddetin büyük çoğunluğunun özel kişilerce uygulandığı ve çok geniş bir kişi ve kurum
yelpazesinin bu işin içinde olduğu bulgusuna karşın, bu etkenlerin Kadına karşı tüm Ayrımcılık
Şekillerinin Ortadan Kaldırılması Komitesinin 19 sayılı tavsiyesinde de ortaya konan Devletlerin
gerekli ihtimam ile bu konuda eyleme geçmesi sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını burada
ifade etmek gerekir.
Kurbanların cinsiyetleri ve belirli azınlık ya da etnik gruplara mensup olmaları; dinleri ya da
dilleri; yerli, göçebe, yerinden edilmiş veya mülteci kadınlar ile az gelişmiş bölgelerde veya uzak
94
kırsal topluluklar içinde yaşayan kadınlar, akıl hastanesi veya hapishanedeki kadınlar, özürlü
kadınlar, HIV pozitif kadınlar, lezbiyen, biseksüel veya cinsiyet değiştirmiş kadınlar, genç kızlar,
yaşlı veya dul kadınlar ve diğer tüm ayrımcılık şekillerine maruz kalan kadınların statüsüne
ilişkin belirli etkenler maruz kaldıkları birden fazla ayrımcılık nedeniyle kurbanları daha
savunmasız kılmaktadır. Son olarak, kriz veya silahlı çatışma hallerinde tecavüz, kölelik, cinsel
taciz ve istismar kadına karşı şiddetin en sistematik ve yaygın tezahürüdür.
Kurbanların akıl sağlığı ve fiziksel sağlığı açısından ciddi sonuçlarının (özellikle büyük ölçüde
artan HIV enfeksiyonu riski) yanı sıra kadına karşı şiddetin önemli sosyal sonuçları ve ekonomik
maliyeti ile şiddetin kuşaktan kuşağa iletiminden kaynaklanan siyasi ve sosyal istikrarsızlığın
getirdiği bir maliyet söz konusudur. Dolayısıyla kadına karşı şiddet ailelerinin, sosyal
ortamlarının, toplumlarının ve ülkelerinin fakir düşmesine de katkıda bulunur. Bu nedenle kadına
karşı şiddet kalkınmanın da önünde bir engel teşkil eder.
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin erkek ve kadın arasında, ve hatta erkek çocukları
ile kız çocukları arasında çoğu toplumda görülen tarihi güç dengesizliği de dahil olmak üzere
belirli yapısal nedenleri vardır. Dahası, gelenekler, görenekler ve dini değerler kadına karşı
şiddeti meşrulaştırmakta kullanılmaktadır. Kadınların maruz kaldığı ekonomik eşitsizlikler ve
bağımsızlıktan yoksun olmaları, onların hareket ve karar kapasitelerini azalttığı ve onları şiddete
karşı savunmasız bıraktığı için şiddet konusunda belirleyici etkenlerdir.
Siyasi istikrarsızlık ve silahlı çatışmalar da kadınlara ve kız çocuklarına yönelik diğer şiddet
kaynaklarıdır. Çatışma sonrasında dahi şiddet ortamı uzun bir süre devam edebilir ve silahlı
çatışma yaşamış çoğu ülkede şiddetin daha büyük ölçüde kabul görmesi ve silahların büyük bir
yaygınlık kazanması çatışmalar dışında dahi şiddetin artmasına yol açmaktadır.
Bu bela ile etkin mücadele için tüm bu boyutların göz önünde tutulması şarttır.
95
EK 2
Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda uluslararası hukuki çerçeve ve Devletlerin
yükümlülükleri
Uluslararası toplum çok sayıda anlaşma ve siyasi taahhüt yoluyla, kadın ve erkeklerin hak ve
haysiyetini korumayı taahhüt etmiştir. “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit
doğarlar” ve “herkes cinsiyet gibi herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan
olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir” ifadesini açıkça ortaya koyan
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilanından bu güne 60 yıl geçmiştir.
1979 Sözleşmesi'nin uygulanmasını izleyen Kadınlara karşı her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi
Komitesi (CEDAW) kadına karşı şiddeti Sözleşme bağlamında bir ayrımcılık türü olarak
tanımlamaktadır ve bu da konunun insan hakları kurumları ve mekanizmalarının çalışma
programlarında daha büyük bir yeri olmasının önünü açmıştır.
1993’te Viyana’da gerçekleştirilen Dünya İnsan Hakları Konferansı 1994’te BM İnsan Hakları
Komisyonu'nca kadına karşı şiddet konusunda bir Özel Raportör atanmasına yol açarken, bunu
Genel Kurulun aynı yıl içinde Kadına karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesi Bildirgesini kabulü
izlemiştir. Dünya Konferansı insan haklarının evrenselliğini ve bölünmezliğini bir kez daha
vurgulamıştır.
Bildirge kadına karşı şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için Devletlerin alması gereken bir
dizi tedbiri ortaya koymaktadır. Özellikle, Devletlerin kadına karşı şiddeti kınamasını ve bu tür
şiddeti engelleme yükümlülüklerinden kaçınmak için gelenek, görenek veya din gibi unsurlara
başvurmamasını gerekli kılmaktadır.
1995’te kabul edilen Pekin Platformu, dünya genelinde kadınların durumu konusundaki tarihi
BM konferansında 189 ülkenin desteğini kazanmıştır. Platform aralarında kadına karşı şiddetle
mücadelenin de bulunduğu gelişmeye ihtiyaç duyulan on iki alan belirlemiştir. Bu alanlar 2005
yılında New York’ta Platformun onuncu yılı münasebetiyle düzenlenen konferansta
incelenmiştir. Birliğin Pekin Eylem Platformuna desteği Aralık 1995’te Madrid zirvesinde
hükümet başkanlarınca en üst düzeyde dile getirilmiştir.
96
1999’dan bu güne Avrupa Birliği Konseyi –her yıl– göstergeler ve referans kriterleri konusunda
çıkarımları kabul eder ve böylece o yılki takip çalışmalarının daha hedefe yönelik ve yapısal bir
şekilde yürütülmesini sağlar. 2002’de kadına karşı şiddet konusunda bir dizi niteliksel ve
niceliksel gösterge belirlenmiştir.
Pekin Eylem Platformunun 5 yıllık gözden geçirmesi (Pekin+5) hükümetleri her türlü kişi, örgüt
ya da kuruluşça kadınlara karşı gerçekleştirilen şiddet ve ayrımcılığı ortadan kaldırmaya yönelik
uygun tedbirleri almaya ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti suç saymaya
çağırmıştır.
Konsensüs ile kabul edilen ve kadına karşı her türlü şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik çabaları
yoğunlaştırmayı amaçlayan 61/143 (2006) sayılı Genel Kurul kararı, Devletlerin kadınların ve kız
çocuklarının tüm insan hakları ve temel özgürlüklerini koruma ve destekleme; kadınlara ve kız
çocuklarına yönelik şiddetin faillerini engelleme, soruşturma ve cezalandırma konusunda
gereken ihtimamı gösterme; kurbanlara koruma sağlama gibi tüm uluslararası yükümlülüklerinin
ve bunları yerine getirmemenin [kadınların ve kız çocuklarının] insan hakları ve temel
özgürlüklerini ihlal etme, onlara zarar verme veya etkisiz kılma anlamına geleceği [yönündeki
kabullerinin] altını bir kez daha çizmiştir.
1325 (2000) ve 1820 (2008) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları uluslararası camianın silahlı
çatışma hallerinde kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki yükümlülüklerini ortaya koyar.
1820 sayılı karar uluslararası barış ve güvenliğin korunması ile çatışma durumlarında kadınların
maruz kaldığı cinsel şiddetle mücadele arasındaki bağlantıyı vurgular. ICC’nin Roma Statüsü’nün
7. Maddesini içeren 1820 (2008) sayılı kararı Devletlere şunları hatırlatır: “tecavüz ve diğer
cinsel şiddet türleri savaş suçu, insanlığa karşı suç veya soykırımı teşkil eden eylemlerden biri
olabilir ve cinsel şiddet suçlarının, çatışmaların çözüme kavuşturulması süreçlerindeki af
hükümlerinin dışında bırakılması gereksinimini vurgular […]”.
Kadınların silahlı çatışmalarda durumu ve çatışma sonrasında ülkelerindeki yeniden inşa ve
demokrasi süreçlerindeki rolleri konusundaki 2005/2215 sayılı Avrupa Parlamentosu kararı,
silahlı çatışmalarda kadınlar konusunda, özellikle de onlara karşı işlenen şiddet eylemleri
konusunda AB’nin harekete geçmesi için genel bir çerçeve oluşturur.
97
AB’nin önemli bir rol oynadığı Avrupa Konseyi ve AGİT tarafından da kadına karşı şiddet
konusunda çok sayıda girişimde bulunulmuştur.
Avrupa Parlamentosunun 2005’teki kararı bu bela ile etkin bir biçimde mücadelede gösterilmesi
gereken özel çabaları, atılması gereken adımları ve alınması gereken tedbirleri ortaya koyar.
Bu Rehber İlkeler söz konusu yükümlülükleri AB çerçevesi içine yerleştirmektedir. Bu sayede
Kadın – Erkek Eşitliği Yol Haritası, Komisyonun 2007 yılındaki Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma
İşbirliğinde Kadın Özgürlüğü/ Kadının Güçlendirilmesi konulu tebliği, Konseyin bu bildirge
hakkındaki sonuç bildirgesinde yer alan kararları ile Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP)
kapsamında benimsenen diğer İnsan Hakları Rehber İlkeleri'nde tanımlandığı şekliyle kadın
haklarının korunması ve kadın-erkek eşitliğinin dış ilişkilerde desteklenmesine yönelik Avrupa
eylemlerini de desteklemektedir.
*
* *
98
Download