Danışma Meclisi B : 83 100 bin sezaryan ameliyatında

advertisement
Danışma Meclisi
B : 83
100 bin sezaryan ameliyatında Amerika'da 41 ölüm
olmakta, gelişmekte olan ülkelerde 160 ila 220 ara­
sında bu rakam değişmektedir. Yine bir ameliyat şek­
li olan hitrotektomi 100 bin vaka üzerinde 160 ölü­
me neden olmakta, buna karşı gelişmekte olan ülke­
lerde 300 ila 400 arasında değişmektedir.
Yüksek takdirlerinizle 557 sayılı ve 765 sayılı Ya­
sada yapılacak olan değişiklikle kürtaj serbestleştirilir­
ken, bu Yasaya bağlı olarak çıkarılacak olan tüzükte
kürtajın ekonomik, sosyal ve sağlık nedenleriyle (ki,
sağlık nedenleriyle halen yapılabilmektedir Tıbbî Tah­
lil ve Sezaryesyon Tüzüğüne göre) yapılacak olan kür­
tajların sınırsız olmamasında da yarar gördüğümü hu­
zurunuzda arz etmek istiyorum. Örneğin; bazı sınır­
lamaların getirilmesinde bana göre zorunluk oldu­
ğunda yüksek huzurlarınızda ifade etmek istiyorum.
Çıkarılacak olan tüzükte yaşayan çocuğun üç ço­
cuktan sonrası için kürtajın yapılabileceği, ekonomik
ve sosyal nedenlere bağlı olarak yapılabileceğinin hük­
me bağlanmasında yarar vardır. Bunun dışında bir
yaş sınırı getirilebilinir. Bu 35 yaşı bazı ülkelerde uy­
gulanmaktadır. Bunun da çıkarılacak olan tüzükte yer
almasında sanıyorum büyük ölçüde yarar vardır.
Sayın Göksel, 100 milyonluk nüfustan bahsetti­
ler. Aslında bu konuşmayı bir başka üye arkadaşımız
çok daha rahatlıkla yapabilir ve onu mazur görebili­
riz; ancak kendisinin geçmişine baktığımız zaman 100
milyonluk Türkiye'nin hayalinde olan Sayın Göksel'in,
ordunun ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceği sualini
kendisine burada olsaydı sormak isterdim. Bunun dı­
şında 100 milyonluk nüfusun bakımının, yemesinin,
içmesinin ve eğitiminin nasıl sağlanacağı düşünülmesi
gerekir. Kendisi 100 milyonluk nüfusu arzu ettiler;
sanıyorum hepimiz bunu arzu edebiliriz. Ancak 100
milyonluk nüfusun sağlıklı bir toplum olarak yetişti­
rilmesinin gereğine olan inancımızı da kabul etmemiz
gerekir. Sayın Göksel, 100 milyonluk nüfusu arzu
ederken, 100 milyonluk nüfusun sağlıklı bir toplum ol­
ması için hiçbir öneri getirmemiştir; sadece bir arzu­
sunu dile getirmiştir. Ben de bir arzu olarak kabul
ediyorum ve yine kendilerine şunu sormak istiyorum;
üç milyon nüfusu...
BAŞKAN — Sayın Tokgöz, tabiî soru sormak
mümkün değil de, lütfen bağlayın efendim.
TANDOĞAN TOKGÖZ — Bitiyor efendim, bağ­
lıyorum Sayın Başkanım.
Üç milyonluk bir İsrail'in, 60 - 70 milyonluk bir
Arap alemine karşı durumunu sizler sanıyorum biz­
lerden daha iyi takdir edersiniz ve aynı zamanda Sa-
13 , 4 . 1983
O : 1
yın Göksel bizlerden de daha iyi takdir edebilir; çün­
kü kendisi ordu mensubudur, tekniği bizlerden daha
iyi değerlendirebilecek durumdadır. Her şey nüfusla
halledilemez. Bunu burada bir nebze vurgulamak is­
tedim.
Sayın Başkanımın sabrını istismar ettiğim için ken­
dilerinden ve sizlerden özür diler, hepinize saygılar su­
narım efendim. (Alkışlar)
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Tokgöz.
Sayın Hamitoğulları, söz sırası sizin; buyurun
efendim.
BEŞİR HAMİTOĞULLARI — Sayın Başkanım,
çok değerli arkadaşlarım;
Görüştüğümüz Kanun Tasarısı, memleketimiz ba­
kımından son derece önemli özellikleri olan bir tasa­
dır. Nüfus planlamasına ilişkin boyutu dolayısıyla
önemlidir, kürtaj boyutu dolayısıyla büyük bir önem
taşımaktadır ve aslında bu iki sorunun içerdiği önem
ve niteliklere göre, konunun ele alınması gerekmek­
tedir.
Çok değerli arkadaşlarım;
Nüfus sorununun önemini, bildiğiniz gibi, Maltus'
un Nüfus İlkeleri adlı eserinin ortaya çıkışından bu
yana, aşağı yukarı bütün dünya bilmektedir. Türki­
ye'mizde nüfus planlaması aslında genel planlamanın
önemli bir boyutudur; ama maalesef iktisadî, sosyal
planlama alanında bile umut edilen seviyenin çok al­
tında kaldığımız için nüfus planlaması da uygulama­
da somutlaşamamıştır. Bu nedenle nüfusun planlan­
masına imkân veren bu Tasarı eğer bunu iyi bir tarz­
da gerçekleştirecek yönde oluşursa, inanıyorum ki,
memleketimizin önemli bir ihtiyacını karşılayacaktır.
Değerli arkadaşlarım;
Nüfus planlaması demek, Türkiye'nin, genel ola­
rak Türkiye'mizin bütün sorunsal boyutlarına uygun
olarak bir nüfus yapısına ve bir nüfus miktarına sa­
hip olması demektir. Kısaca, Türkiye'mizin ekono­
mik potansiyelleri ile nüfus yapısı arasındaki ilişki­
leri sağlıklı bir dengeye oturtmak demektir, bir de
gerçekçi olmak gerektir. Biliyoruz, Türkiye'mizin
iktisadî alanda büyük bir potansiyeli vardır; ama bu
potansiyeli harekete geçirmede aynı oranda becerikli
ve başarıl olamamışızdır. Onun için, nüfus miktarını
tespit ederken bu gerçekler ışığında konuyu tespit et­
mekte de zorunluluk vardır.
Değerli arkadaşlarım;
«Nüfus» derken sadece ülkemizin sosyal, iktisadî
kalkınması ile ilişkin yönlerini değil, Türkiye'mizin
bizatihi varlığını sürdürmenin, içinde yaşadığı dünya425 —
Download