[SS-19] KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI ALEVLENMELERİ VE ASTIM ATAKLARINDA HUMAN METAPNEUMOVİRUS ENFEKSİYONUNUN YERİ Ahmet İlvan1, Gönül Aslan2, Mehmet Sami Serin3, Mukadder Çalıkoğlu1, Mehtap İlten1, Seda Tezcan2, Dilaver Taş4, Ogün Sezer5, Cüneyt Ayrık6, Evren Uygungül6, Gürol Emekdaş2 1 Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Mersin 2 Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Mersin 3 Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Mersin 4 GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Servisi, İstanbul 5 GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Servisi, İstanbul 6 Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Mersin AMAÇ: Human metapneumovirüs (hMPV), 2001 yılında Hollandaʼlı bilim adamlarınca solunum yolu enfeksiyonlu çocuklardan izole edilmiş paramyxovirüs grubu yeni bir virüstür. Son yıllarda hMPV enfeksiyonlarının kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) alevlenmeleri ve astım ataklarındaki yerini araştıran çalışmalar yayınlanmıştır. Bu çalışmada, KOAH alevlenmesi ve astım ataklı hastaların nazofaringeal yıkantı örneklerinde hMPVʼnin sıklığını ve atak şiddeti ile ilişkisini araştırmak amaçlanmıştır. MATERYAL-METOD: GOLD 2007 ve GINA 2007 kriterlerine göre KOAH ve astım tanısı konan 169 hasta çalışmaya alındı. Bu hastalardan tüm verileri elde edilebilen 123 kişinin (KOAH alevlenme 45, stabil KOAH 21, astım atak 33 ve kontrolde astım 24 hasta) sonuçları değerlendirmeye alındı. Çalışmaya alınan tüm kişilerde klinik değerlendirme, rutin tetkikler ve nazofaringeal yıkantı örnekleri alındı. Alınan nazofaringeal yıkantı örneklerinden “reverse transcriptase polymerase chain reaction (RT-PCR)” yöntemi ile hMPV araştırıldı. BULGULAR: KOAH alevlenmesi olan 45 hastanın 14 (%31.1)ʼünde, stabil durumdaki 21 hastanın 6 (%28.6)ʼsında RT-PCR ile hMPV saptandı (p>0.05). Astım ataklı hastalarda hMPV varlığı kontrolde astımlı hastalara göre belirgin yüksek (%36.4ʼe karşılık %25.0) olmasına rağmen fark anlamlı değildi. KOAH alevlenme ve astım ataklı hastalar ile stabil KOAH ve kontrolde astım hastaları karşılaştırıldığında ataklı hasta grubunda hMPV saptama oranı yüksek (%33.3ʼe karşılık 26.7) olmakla beraber, fark anlamlı değildi. Keza KOAH alevlenmesi olan hastalarda hMPV %31.1 ve astım ataklı hastalarda %36.4 oranında saptandı (p>0.05). Stabil KOAH ve kontrolde astım hastaları arasındaki fark da çok az bulundu. Tüm KOAH hastaları ve tüm astım hastalarında hMPV saptama oranı birbirine yakın (%30.3 ve %31.6) idi. Yoğun bakım ve mekanik ventilasyon gerektiren alevlenmesi olan KOAHʼlı hastalarda hMPV %36.4 oranında saptanırken, evde ve hastanede (yoğun bakım ve mekanik ventilasyon gerektirmeden) tedavi olabilecek KOAH ataklı hastalarda %26.1 oranında tespit edildi (p>0.05). Orta ve ağır atağı olan astımlılarda hMPV saptanma oranı (%45.0), hafif ataklılara (%23.1) göre belirgin yüksek bulunmasına rağmen, örnek sayısının azlığı (toplam 33 örnek) nedeni ile olsa gerek, fark anlamlı bulunmadı (p=0.28). Hem KOAH, hem de astımda atak şiddeti üzerine hMPV pozitifliğinin anlamlı etki oluşturduğu gösterilemedi. SONUÇ: Bu bulgular, hMPVʼnin KOAH alevlenmeleri ve astım ataklarında rolü olabileceğini düşündürmektedir. Daha çok sayıda olgu içeren çalışmalarla hMPVʼnin KOAH alevlenmeleri ve astım ataklarındaki yeri daha doğru şekilde belirlenebilir. 24