Dolaylı Tümleç-İlgeç Tümleci

advertisement
2012
Dolaylı Tümleç-İlgeç Tümleci
FATMA TÜRKYILMAZ
Yrd. Doç. NURAY GEDİK
12.12.2012
İçindekiler
CÜMLENİN ÖGELERİ(Dolaylı tümleç-İlgeç tümleci) ................................................................................1
Dolaylı Tümleç ve Özellikleri .................................................................................................................2
İlgeç tümleci –Öğelerle İlgili Uyarılar – Öğe Çözümlemesinde Dikkat Edilecek Noktalar ...................3
Uygulamalar ve Cevap Anahtarı ................................................................................................... 4-9
Kaynaklar………………………………………………………………………………………………………………………………10
2
CÜMLENİN ÖGELERİ : DOLAYLI TÜMLEÇ – İLGEÇ TÜMLEÇ
ÖGELER
Dolaylı tümleç(yönelmeli ,
bulunmalı , çıkmalı)
ANLAM
Yüklemin yöneldiği kavramdır.
İlgeç tümleci
Cümlede amaç , araç ,
birliktelik , görelik , yön ,
zaman , neden gibi anlam
ilişkileri oluşturur.
Konu 1
YÜKLEME YÖNELİK SORULAR
Neye , nereye , kime , neyde ,
nerede , kimden,neden ,
nereden , kimden
Ne için , ne ile , kiminle , neye
, neye göre , ne gibi , ne için ,
nereye doğru , ne zaman…
Dolaylı Tümleç :-e,-de,-den
Yönelme
Kime?
Neye?
Nereye?
Bunu bir de babama soralım.
Çocuk bir süre kitaba baktı.
Okula dilekçe verdim?
-de durum eki Bulunma
Kimde?
Neyde?
Nerede?
Ahmet’te aynısından var.
Yazıyı kitapta görmüş.
Onu geçen gün sokakta gördüm.
-e durum eki
Kimden?
Dedemden bütün aile çekinirdi.
Neyden?
Şekerden böcek çıktı.
Nereden?
Uzaktan bir ses duyuldu.
Dolaylı Tümlecin Özellikleri :
a)
“e, de, den” durumuyla çekimlenen sözcükler, eylemi zaman değil, durum
yönünden etkilerse dolaylı tümleç olmaz. Zarf tümleci veya edat tümleci görevinde
bulunur. Örnek :
Sabaha orada oluruz (Ne zaman?)
Zarf tümleci
Altı yaşında okuma öğrendi. (Ne zaman?)
Zarf Tümleci
-den durum eki Çıkma
Sabaha kadar ders çalıştık. (Ne zamana kadar?)
Edat Tümleci
b)
Kimi cümlelerde ara söz, dolaylı tümleci açıklamak amacıyla kullanılır ve
açıklamalı dolaylı tümleç meydana gelir. Örnek :
Memleketine, özlemini çektiği o yerlere,
dönüyordu.
Dolaylı Tümleç Dolaylı tümlecin açıklayıcısı Yüklem
c)
Sıralı cümlelerde dolaylı tümleç, birden çok cümlenin ortak öğesi olabilir. Buna
ortak dolaylı tümleç denir. Örnek :
Ona çok kızıyor, her gördüğü yerde bağırıyordu.
Ona çok kızıyor.
Ona her gördüğü yerde bağırıyordu.
d)
Eylemsiler ve eylemsilerin de yer aldığı çeşitli söz grupları cümlede dolaylı
tümleç görevi yapar. Örnek :
Yan Cümle
Temel Cümle
Ondan duyduklarına / inanamayacaksın.
Dolaylı Tümleç
Yüklem
Yan Cümle
Temel Cümle
Buraya geldiğine /
bin pişman oldu.
Dolaylı tümleç
Yüklem
Uyarı : Dolaylı tümleci bulmak için soruları “Neyden?” sorusu ile zarf tümlecinin
sorusu olan “Neden?” sorusu birbirine karıştırılmamalıdır.Örnek :
Bu düşünceleri okuduğu kitaplardan edinmiş. (Neyden?)
3
Yukarıdaki birinci cümlede “Neyden” sorusuna yanıt veren ve cümleye içinden anlamı
katan “okuduğu kitaplardan” söz grubu cümlede dolaylı tümleç görevinde bulunurken,
ikinci cümlede şaşırma nedeni olan “sıkıntı” sözcüğü, eylemin nedenini bildirdiği ve
“Neden?” sorusuna yanıt verdiği için cümlede zarf tümleci görevi yapmaktadır.
Konu 2
1
İlgeç Tümleci : Cümleye amaç – sonuç, özgürlük, benzerlik, eşitlik, birliktelik, araç
anlamı katan ya da sözcük öbekleri cümle içinde edat tümleci görevi yapar. Örnek
: Gemiler, güneye doğru yöneldi. (Nereye doğru?) (yön)
Babama göre çalışan kazanır. (Kime göre?)
(görelik)
Rahat uyumak için ılık bir duş aldı. (Niçin?)
(amaç)
Çocuk, elindeki küçük kovayla su taşıyor. (Neyle?)
(araç)
Okula annesiyle gidecekmiş. (Kimle?)
(birliktelik)
Sen gelinceye kadar işleri bitiririm. (Ne zamana kadar?) (zaman)
Öğelerle ilgili Uyarılar :
Öğe Vurgulaması : Cümlede, yüklemden hemen önce gelen öğe, kullanıldığı yere göre en çok
vurgulanan öğedir. Örnek :
Ayşe, yazdığı cümleyi arkadaşına yüksek sesle okudu.
Ayşe, yazdığı cümleyi yüksek sesle arkadaşına okudu.
Ayşe, arkadaşına yüksek sesle yazdığı cümleyi okudu.
Arkadaşına, yazdığı cümleyi yüksek sesle Ayşe okudu.
Soru edatı “mi” cümlede hangi öğeden sonra kullanılırsa o öğeyi vurgulamış ve o öğeyi
buldurmaya yönelik kullanılmış olur. Örnek :
Bütün bunları sana Ayşe mi söyledi?
Ayşe, sana bütün bunları mı söyledi?
Ayşe, bütün bunları sana mı söyledi?
Ayşe, bütün bunları sana söyledi mi?
Cümlede kullanılan soru sözcükleri herhangi bir öğeyi buldurmaya yönelik olabilir.Örnek :
Bu kitabı benden sonra kim okumak ister? (Soru, özneyi buldurmaya yönelik)
Bu eteğin üstüne ne giyeceksin? (Soru, belirtisiz nesneyi buldurmaya yönelik)
Bu soruyu nasıl çözdün? (Soru, zarf tümlecini buldurmaya yönelik)
Dün akşam nereden geliyordun? (Soru, dolaylı tümleci buldurmaya yönelik)
Yerleri neyle sildin? (Soru, edat tümlecini buldurmaya yönelik)
Bugün kimi gördün? (Soru, belirtili nesneyi buldurmaya yönelik)
Öğe Çözümlemesinde Dikkat Edilecek Noktalar :
§
Bir cümlede önce yüklem bulunmalı, yüklem bulunduktan sonra yükleme yöneltilen
sorularla özne ve diğer öğeler tespit edilmelidir.
§
Yükleme, doğru sorular yöneltilmelidir; çünkü yanlış sorular yanlış sonuçlar doğurur.
§
Cümle, öğelerine ayrılırken hiçbir sözcük ve sözcük grubu açıkta kalmamalı, hepsi
yüklemle bir bağlantı kurarak bir öğe değeri kazanmalıdır. Yalnızca bağlaçlar bu kuralın
dışında kalabilir.
§
Bağlaçlar, cümle içinde tek başlarına herhangi bir öğe olamazlar. Ancak bağlandıkları bir
söz grubu içinde görev kazanma özellikleri vardır.
§
Bir cümle öğelerine ayrılırken, belirli söz gruplarının (deyimler, ikilemeler, tamlamalar,
bileşik eylemler) kalıp olduğu ve cümlede tek öğe olarak değerlendirilmesi gerektiği dikkate
alınmalıdır.
§
Bazı cümlelerde aynı öğe olan dil birliklerinin arasına başka söz grupları da girebilir. Bu
durumda dil birliği bozulur ve aradaki söz grubu farklı bir öğeyi oluşturabilir. Örnek :
Babamın çarşıda böyle küçük bir dükkanı vardı.
Dolaylı Tümleç
§
Ara cümleler, asıl cümlelerin herhangi bir öğesi olamayacakları için cümle öğelerine
ayrılırken farklı değerlendirme yapılmalıdır. Örnek :
Hızlı hızlı yürüyordu, çünkü yağmur yağıyordu, avluyu geçip fakülteye girdi.
1
Edat tümleci = ilgeç tümleci
4
UYGULAMALAR
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yalnızca özne ve yüklemden oluşmuştur?
A) Orhan Pamuk tüm romanlarıyla edebiyat dünyamızda en çok tartışılan romancı olmuştur.
B) Sinemanın başlangıcından beri şairlerin şiirlerinde bu sanat dalıyla ilgi kurdukları görülmüştür.
C) “Şu şiiri beğendim” dediğimiz zaman, o şiirin, mutlaka bize hitap eden bir yönü vardır.
D) Karanlığa ve umutsuzluğa karşı çıkmak sanatın, edebiyatın doğasındadır.
E) Şiirin son dizesi, saçlarının karıştırılmasını isteyen bir yaşlının ilgi bekleyişini anlatıyor.
2. Aşağıdakilerden hangisinde öğelere ayırmada bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Yahya Kemal’de sık sık dile gelen İstanbul sevgisi, / tarihsel ve kültürel bütünlük içinde / şiirsel
olarak / verilir.
B) Türk sinemasında / toplumsal içerikli filmler / ilk olarak / köylülük ve göç sorunlarının işlenmesiyle /
ortaya çıkmıştır.
C) Tiyatromuz, / batılı yönelişin ilk adımlarından bu yana / toplumu merkezine almış bir çizgi /
izlemiştir.
D) Dönüp baktığımızda, / her önemli şair gibi / Turgut Uyar’ın da bize büyük bir mıknatıs bıraktığını /
görüyoruz.
E) Merdiven basamaklarının hemen altında, /arkası kerpiç duvara dayanmış peykenin üzerinde,
/gençten, / bıyıklı biri / uyuyordu.
3. Birçok yapıtında çocuk sevgisini dile getirmiş olan Dağlarca, “Ağır Hasta” şiirinde de ağır hasta bir
çocuğun kendisi, çevresi ve özlemleriyle ilgili hissettiklerini büyük bir duyarlılıkla yansıtıyor.
Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Dolaylı tümleç-Özne-Nesne-Zarf tümleci-Yüklem
B) Özne-Dolaylı tümleç-Zarf tümleci-Nesne-Yüklem
C) Özne-Dolaylı tümleç-Nesne-Zarf tümleci-Yüklem
D) Dolaylı tümleç-Nesne-Özne-Zarf tümleci-Yüklem
E) Özne-Nesne-Dolaylı tümleç-Zarf tümleci-Yüklem
5
4. “Hilmi Yavuz şiir ile felsefe arasındaki bağları, ayrılıkları vurguladığı bir söyleşide benim de ilgi
alanıma giren kimi kavramlara değiniyor. ”
Yukarıdaki altı çizili bölüm cümlenin hangi öğesidir?
A) Zarf tümleci
B) Dolaylı tümleç
C) Özne
D) Nesne
E) Yüklemler
5. Aşağıdakilerin hangisi sadece özne ve yüklemden oluşmuştur?
A) Şaire göre, şiirde anlatılan şey aslında her zaman için insanın iç dünyasıdır
B) Ömer Seyfettin in toplumsal sorunlara uzak kalmadığını kanıtlayan yapıtları çoktur
C) Her toplumda, dünyayı eline alıp değiştirmeye çalışanlar yazardır öncelikle
D) İkinci Yeni şairlerinden olan Turgut Uyar, şiirde güncelliğe yer veren bir şairdir.
E) Kendinden başka kimseyi düşünmeyen kişiler ilkeliklerinden kurtulamamışlardır.
6. “II. Meşrutiyet daha ilk yıllarında, halkta özgürlüğü hayata geçirme bilinci yaratmıştı. ”
Yukarıdaki cümlenin öğelerini bulabilmek için yükleme aşağıdaki sorulardan hangileri sırasıyla
sorulmalıdır?
A) Ne-Ne zaman-Kimde-Ne
B) Ne zaman-Ne-Kimde-Ne
C) Kimde-Ne-Ne zaman-Ne
D) Ne zaman-Kimde-Ne-Ne
E) Kim-Ne zaman-Kimde-Ne
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yalnızca yüklemden oluşmuştur?
A) Omuzlarının üzerinde kendi kafasını taşıyan çok az insan tanıyorum.
B) Bir şairin adının sadece ve sadece şiiriyle öne çıkacağına inanan biriyim.
C) Her ülke şiirinin kendine göre bir rengi olduğunu söylerdi Cemal Süreyya.
D) “Devlet Ana” Kemal Tahir’in üzerinde en çok tartışılan romanı olmuştur.
E) Yiğitlik söz konusu olunca Dede Korkuta göndermeler yapılır.
8. I- Ben kendimi denemeci ve yenilikçi sayarım.
II- Fakir Baykurt bu konuya farklı bir açıdan bakar.
III- Sıradan bir insan bir sanatçının yazdığı gibi yazamaz.
6
IV- Bu romanı bitireceğine söz vermiştim kendime.
V- Okul kitaplarına yazılacaklar ince elenip sık dokunmalı.
Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangi ikisinde zarf tümleci vardır?
A) I ve II
B) I ve V
C) II ve III
D) III ve V
E) IV ve V
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde öğelere ayırmada bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Ahmet Cemil ölçüsünde bir romanın sayfaları arasından fırlayarak sokaklarda dolaşmaya başlayan
pek az roman kişisi / vardır.
B) Hikâye sanatının da bir açılım kazandığı şu günlerde / genç hikâyecinin kendine eleştirel gözlerle
bakması / zorunludur.
C) Bir şiirin yalnız o şiire giren değil, / bir de girmeyen sözcüklerden oluştuğuna / inanırım.
D) Edebiyat-ı Cedide hareketi / Tevfik Fikret’in yönetiminde yayımlanan Servet-i Fünun dergisinde
toplanan yeni bir kuşakla / başlar.
E) Hüseyin Rahmi’nin romanlarının ortak özelliği, / İstanbul’da geçen olaylara bağlı konuların
işlenmesidir.
10. Genç gazetecileri değil de onların düşürüldüğü durumu ve geçerli anlayışı eleştiriyorum.
Yukarıdaki cümlenin öğe dizilişi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özne-Yüklem
B) Dolaylı tümleç-Yüklem
C) Zarf tümleci-Yüklem
D) Belirtili nesne-Yüklem
E) Yüklem-Nesne-Yüklem
11. Aşağıdakilerden hangisinde özne isim tamlamasından oluşmuştur?
A) Heyecan uyandırmayı amaçlayan yazar, romanın polisiye havasını da hiç mi hiç ihmal etmez.
B) Ağalardan alacağını köylüye dağıtmayı düşleyen bir ikinci İnce Memet değil mi Derviş Bey?
C) Reşat Nuri’nin romanları, yirminci yüzyılın değişen toplumsal koşullarının ortaya çıkardığı yeni
insanı getirmiştir.
D) Eski zamanlarda, her anlatıda yalnız kişiler değil olaylar da abartılarak yansıtılırdı.
E) Başkaldırının sembolü olan Köroğlu hikâyesidir, ezilenin ezene duyurduğu en güçlü ses.
7
12. Aşağıdakilerden hangisinde nesne öbeği arasına yüklem girmiştir?
A) Tadını iyice alarak yaşadı acı tatlı bu dünyada ne varsa.
B) Suyu çekilmiş bir ırmağın içli türküsüdür bizimkisi.
C) Ipıl ıpıl kar yağıyor sokaklarına Adapazarı’nın.
D) Tüm kitaplarını okudu dünyaca tanınan bu yazarın.
E) Yalnızlığının sırrını döküyor orada yalnız bir ardıç.
13. Aşağıdakilerden hangisinde özne açıklayıcısıyla birlikte verilmiştir?
A) Mitos, dünyanın kökenini, tanrıların doğasını, nesnelerin düzenini açıklayan temel bir anlatıdır.
B) Ablamı, o fedakâr insanı, her zaman ayrı bir yerde tuttuğumdan, kimseyle paylaşmak
istememişimdir.
C) Kendine özgü bir gelenek içinde söylenen maniler bir ucuyla geçmişe, bir ucuyla da günümüze
uzanır.
D) Biz, benim yaşıtlarım ile benden yaşça biraz daha büyük ve küçük olanlar, şiir konusunda ikiye
bölündük.
E) Halk şiirimizde sevgili, el değmemişliği, ulaşılmazlığı, aydınlatıcılığı bakımından aya benzetilir.
14. Aşağıdakilerden hangisinde yüklem zamirden oluşmuştur?
A) Geldi, indi salınarak, nazlı serin bir mavilik meydana öğle vakti.
B) Bahçenin içinde bembeyaz güller arasında, su üzerinde bir nilüfer gibi o.
C) Kerpiç duvarlarla örtülü toprak damlarda geçti çocukluğu.
D) Bu topraklar, senindir ona emek verdiğin sürece.
E) Kim bilir nasıl da çağlıyordur eriyen karlarla birlikte sular.
15. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili bölüm farklı bir öğesini oluşturmuştur?
A) Şinasi, Z. Paşa ve N. Kemal Tanzimat yazınının öncü üç şairidir.
B) Başlar çiselemeye hüznün yağmuru içimin tenha, karanlık köşelerine.
C) Günlerce bir çocuk gibi Alâeddin’in sihirli lambasını aradım.
D) Ahmet Haşim, Türk şiirinin Batı şiiriyle ilk gerçek karşılaşmasıdır.
E) Dergilerde uzunca bir süredir günümüz şiiri üzerine tartışmalar sürüyor.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru eylemden etkileneni buldurmaya yöneliktir?
A) Kim bulabilir şimdi denizde kaybolan saatimi?
B) Nereye gideceksiniz gecenin bu saatinde, canım?
C) Dayın yurt dışından geldiğinde ne hediye etti sana?
D) Ne kadar kaldı zilin çalmasına acaba?
E) Salı günlerinde ne satılıyor semt pazarlarında?
8
17. I- Her şairin ilk yapıtı, bir kumaşın ilk metresi gibidir.
II-Yazarın anlatım tekniği, pek fazla rastlanmayan bir uygulamaydı.
III-Şeyh Galib’e göre can ışıl ışıl yanan bir mum gibidir.
IV-Sen yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerini.
V- Bayram günlerinin de sonu var bütün günler gibi.
Yukarıdaki cümlelerden hangi ikisi öğe dizilişi bakımından özdeştir?
A) I ve II
B) II ve III
C) III ve IV
D) IV ve V
E) V ve I
18. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde öğelere ayırmada bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Osman Celal’in hikâyelerinde / insanların yoksulluk yüzünden düştüğü durumlar / en çarpıcı
biçimde /görülür.
B) Heraklitus, / dünyayı tanımak isteyen insanların / onu en ince ayrıntılarına kadar öğrenmesi
gerektiğini söylüyor.
C) Türk şiiri ve şiir estetiği, / moda ve müzikte olduğu gibi / farklı şekil ve yapılara bürünerek / gelmiştir
/ günümüze.
D) Orhan Veli’nin “Yol Türküleri” / pek çok kimse için /Anadolu’da yapılmış bir yolculuğu anlatan basit
bir şiirdir.
E) Büyük ozan Karacaoğlan’ın aşkı anlatan o nefis türkülerine / bugün / de / birçok düğünde /
rastlarsınız.
19. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yüklem görevindeki bir deyimin arasına özne girmiştir?
A) Pusula ortasına yıldırım düşmüş bir ağacı gösteriyor.
B) İncecik hüzün bulutları kümeleniyor başucuma.
C) Aklıma söyleyecek hiçbir şey gelmiyordu.
D) Her gece böler uykumu özlemle yüklü bir kuş.
E) Bir gün ağlamak diye bir şey olmayacak.
20. Gönlümün sararmış yaprakları arasında bir yaralı kuş seğiriyor durmaksızın.
Yukarıdaki cümlenin öğeleri aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Dolaylı tümleç-Özne-Yüklem-Zarf tümleci
B) Özne-Dolaylı tümleç-Nesne-Zarf tümleci
C) Dolaylı tümleç-Nesne-Yüklem-Zarf tümleci
9
D) Nesne-Dolarlı tümleç-Özne-yüklem
E) Dolaylı tümleç-Özne-Nesne-Yüklem
YANITLAR
1)D
9)C
17)A
2)E
10)D
18)B
3)C
11)C
19)C
4)B
12)D
20)A
5)B
13)D
6)A
14)D
7)B
15)C
8)C
16)C
10
KAYNAKLAR
http://www.bilgicik.com/yazi/cumlenin-ogeleri-turkce-edebiyat-testler-sorular-oks-lgs-oss-kpss-icin/
http://tahtakalem.net/turkce-cumlenin-ogeleri-konu-anlatimi-ozeti/598
FEM YAYINLARI TÜRKÇE KONU ANLATIMI
11
Download