MÜŞRİKLERİ TAKLİT ETMEYE REDDİYE

advertisement
MÜŞRİKLERİ TAKLİT ETMEYE REDDİYE
Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz
et-Türkmani ez-Zehebi
Mütercim: Ebu Muhammed es-Selefi
www.almuwahhid.com
1
‫بسم هللا الرحمن الرحيم‬
İmam Zehebi
Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz et-Turkmani ez-Zehebi,
Şemsettin, Ebu Abdullah eş-Şafii ed-Dimeşki; hafız, âlim, tarihçi ve
araştırmacıdır. Hicri 673, Miladi 1275 yılının Rebiü'l-Evvel ayında Şam
Kafarabatna’da doğmuştur. Karafabatna olarak bilinen yer aynı zamanda
Meyyafarkin olarak bilinir ki bu mıntıka Diyarbakır, Silvan’dır.
Hafiz Zehebi ilim öğrenmek amacıyla birçok bölgelere gitmiştir. Zehebi
Şam diyarından Balebek, Haleb, Hımış, Hama, Trablus, Kerk, Maarra,
Busra, Nablus, Remle, Kudüs ve Tebük'e ilim elde etmek amacıyla
seyahatler düzenlemiş ve icazet sahibi olmuştur. Ardından Mısıra giden
Zehebi İskenderiye el-Ula, Maan, Mekke, Arafat, Mina ve Medine’nin de
aralarında bulunduğu çok sayıda yere ilim tahsili amacıyla seyahatler
düzenlemiş ve ilim öğrenmiştir.
Kimi erkek, kimi bayan birçok büyük alimden eğitim gören Zehebi’nin ilim
öğrendiği alimler arasında Şeyhü'l-İslam İbni Teymiye (ö. 728/1328), İbni
Dakik el-İyd, İbrahim Taberi Ömer bin Abbas, Ebu'l-Haccac el-Mizzi (ö.
742/1341), Alimuddin Barzali, Hatice bint Yusuf, Zeynep bint Ahmed ve
Fatıma bint İbrahim de yer almıştır. İlim öğrendiği bayan alimlerin
100’den fazla olduğu bilinmektedir ve bin kırk tane alimden semai
(dinlemeyle) yolla dersler almıştır.
Kıraat, hadis, cerh ve tadil ve tarih ilimlerinde uzmanlaşmış ve otorite
olmuştur. Okumuş olduğu kitapların sayısı bilinmeyecek dereceye
ulaşmıştır. Zehebi ilim edindiği her alanın tümüne vakıf olmuş ve hiçbir
alanını boş bırakmamıştır. Edindiği ilimlerden hadiste öyle bir dereceye
varmıştır ki kendisinden sonra gelenler ona "hadis ilminin Emirü'l
Mü'minin'i, Selefin bakiyesi, âlemin reisi, İmam ve Hafız" gibi ünvanlar
vermişlerdir.
Zehebi'nin hıfzı darbı mesellere konu olmuş hadis ilminde "Emirü'l
Mü'minin" olarak nam salmış, İbni Hacer el-Askalanî onun bu ilmine hep
hayranlık duymuş ve "Zemzemi ne niyetle içersen o olur"1 hadisine
dayanarak Zemzemi içip kendisini Zehebi gibi bir ilim sahibi yapması için
Ahmed, Müsned, 3/357; İbni Mace, 3062; Beyhaki, 5/202, 248; Hakim, 1/475; Darakutni, 2/289;
Hatib, Tarih, 1/166; 3/179; Ebu Nuaym, Tarih-i İsfahan 2/37
1
2
Allah'a dua etmiş ve onun hakkında “O, hadis ravilerini eleştirebilecek
derecede hadis ilminin âlimi olmuşların arasındadır” demiştir. Yine İbni
Hacer, Zehebi hakkında: "O öyle bir âlimdir ki, kıyamet günü
peygamberimizin yanına oturtulup kendisine hadi şu insanlara bak da
hükmünü ver dense Zehebi oradakilerin yüzlerine bakarak kimin yalancı
kimin sika olduğunu ayırabilirdi." demiştir
Talebelerinin en meşhurlarından Zerkeşi onu şöyle anlatır...“Tam
Zahidliği, başkalarını nefsine tercihi, hayra ilk koşan olması, geleceğe
rağbet etmekle birlikte hayatını peygamberin hadisleri, uğruna feda
etmesi...” Bir başka talebesi el-Hüseyni “Ondan Kitap ve Sünneti çok
kimse öğrendi" demektedir. Hafız İbni Kesir ise onun hakkında şöyle
demiştir: “Hadis alimleri ve hocaları onunla bitmiştir.” Suyuti onun
hakkında şöyle demiştir: “Ben derim ki Allaha yemin olsun gelmiş geçmiş
alimlerden hadis konusunda kendisine başvurulacak ancak dört tanesi
vardır: el-Mizzi, ez-Zehebi, el-Iraki ve İbn’ul Hacer el-Askalani”
Zehebi’ye reddiyeler de yazan talebelerinden Taceddin Sübki Zehebi
hakkında şunları söyler: “Şeyhimiz, üstadımız, İmam, Hafız... Asrın
hafızı; Asrımız dört büyük hadis hafızı görmüştür; Mizzî, Birzalî, Zehebî ve
babam, onların asrında beşinci bir kimse gösterilemez... Hocamız İmam
Zehebi'nin bir benzeri yoktur. O ilim deryasıdır, çözümü imkansız
meselelerin sığınağı, hıfz bakımından gelmiş geçmiş imamların en
üstünüdür. Cerh ve tadil ilminin şeyhidir, lafzen de manen de asrın altını
(Zehebi)dir. Bizleri hadis ilmine ulaştıran ve bizi adam sınıfına koyandır.”
Hafız Zehebi’nin yüz binlerle ifade edilen talebeleri arasında; Ahmed bin
Muhammed el-Maqdisi, Ahmed bin Muhammed el-Ala’i, İbn-i Kesir,
Birzali, İbni Receb, İbni Rafi ve Takiyuddin es-Sübki gibi önemli
şahsiyetler bulunmaktadır.
Şam’da bulunan Darul Hadis Aravviye, Darul Hadis en-Nefisiyye, Darul
Hadis el-Fazila, Darul Hadis'it-Tengıziyye ve Türbet-i Ümmü Salih gibi
birçok hadis okulunda müderrislik yapmıştır.
Daha sonra tüm bölgelerde aranan iki yüzü aşan paha biçilmez birçok
eser yazmıştır. Bunlardan en meşhur olanları Erbain fi Sıfatillah, el-Uluvvli'l-Aliyyi'i-Gaffar, Tenkir ve Tahkik, Kitabü'l Arş, Mizan’ul-İtidal, Tarih’ulİslam, Siyeru A’lam-in Nubela, el-Kebair, Tıbbün-Nebevi ve Tezkiret’ülHuffaz’dır.
3
Bu eserlerinde dışında bir de Şeyhü'l-İslam İbni Teymiye’ye yazmış
olduğu iddia edilen reddiyeleri, itirazları ve nasihatleri ihtiva eden bir
mektubu bulunmaktadır. Risaletu'z-Zehebiyye ila Ibni Teymiyye adıyla
bilinen bu risalenin uydurma olduğu düşünülmektedir.
Ölmeden 7 yıl önce kör olmuş ve hicri 748 (m. 1347) yılında ölmüştür.
Allah’ın rahmeti üzerine olsun.2
Ele aldığımız bu reddiyenin orijinal ismi Teşebbüh el-Hasis bi Ehli-l Hamis
fi’r-red et-Teşebbüh bi’l-Müşrikin şeklindedir ve Türkçeye Hamis’i3
kutlayanların rezilce taklidi ve Müşrikleri taklit etmeye reddiye olarak
çevirebiliriz.
Dipnotlar çevirmen tarafından ilave edilmiştir.
Risalenin el yazmasında küçük yazıyla ve Hamis el-Bayd başlığının üzerinde yazılıdır ve çok iyi
bilinmektedir. Diyorum ki Hamis iki kategoriye ayrılır.
2
3
a- Küçük hamis ki bu Hıristiyanların oruç tuttukları son Perşembeye işaret eder.
b- Büyük hamis ki bu da Hıristiyanların oruç tuttukları günlerin sonuncusudur ve onlar buna İsa’nın
son yemek kutlaması (sofra bayramı) derler.
Daha detaylı bilgi için İbni Teymiye’nin İktida as-Sıratu’l-Mustakim adlı eserine bakınız.
Hıristiyanların oruç tuttukları günler Lent diye bilinir, Kül Çarşambası olarak adlandırılan gün ile
başlar ve 40 gün sonunda Paskalya ile biter. Paskalya Hristiyanların İsa’nın yeniden dirilişini
kutlamasıdır. Bu yüzden yazarın (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) söz ettiği Hamis büyük olasılıkla
Paskalyadır.
Lent’den önceki Pazartesi günü Kalop Pazartesi olarak adlandırılır ve et yiyerek geçirilir ve Salı
günüyse tatlı yiyerek geçirilir. (Pankek = krep günü de buradan başlamıştır.)
Hristiyanların önemsenecek ibadetlerinden biri de Eukarist olarak adlandırılan gündür ki Hristiyanlar
bu günde İsa’nın son yemeğini kutlar, ekmek yer, şarap içer ve mumları kutsayıp adarlar. Müellif
eserinde sıkça yenilen ekmeği referans olarak gösterir ve Hristiyanların ekmek yedikleri diğer
ibadetlere de değinir.
4
MÜŞRİKLERİ TAKLİT ETMEYE REDDİYE
Tüm övgü ve şükrümüz bize İslam’ı lütfeden, körlükten sonra görebilme
yetisi veren, bizi dosdoğru yola ileten ve bizi hidayete erdirip dik ve sabit
olarak dini üzere kul kılan Allah’a mahsustur.
Salât ve selam Efendimiz Muhammed’in (s.a.v.) üzerine olsun. O ki tüm
dünyaya rahmet olarak, dindar ve Allah’tan korkanlara imam olarak,
günahkârlara şefaatçi4 olarak, (Yahudi, Hıristiyan ve Sabileri5 taklit
etmekten men etmek için) uyarıcı olarak ve sağlam ilimle ve açık
delilleriyle Allah’a çağıran olarak gönderildi. Allah’ın rahmeti onun, ehl-i
beytinin ve ashabının üzerine olsun.
Cahiliye toplumunun; doğru yolda olan selefin6 sıkıca tutunduğu doğru
yol, kaçındığı bidat ve onları cehennem ehlinden ayırt eden sakınma
farkını göstermek yolundan yani selefin ilim ve anlayışından ayrıldığını
görmek çok rahatsızlık veriyor. Buna benzer olarak yine haleften7 olan
cahillerin tüm günahkâr ve sapkınları takibi de çok rahatsız edici bir hal
almış durumda. Allah’tan gayrisiyle kudret ve hareket yoktur O uludur O
yücedir.
Allah resulünün (s.a.v.) bizi kendisiyle uyardığı şey bugün ortaya
çıkmıştır. “Siz, sizden öncekilerin yolunu aynen takip edeceksiniz öyle ki
onlar kertenkele deliğine girseler siz de gireceksiniz. Bunun üzerine ona
Ey Allah’ın resulü Yahudi ve Hıristiyanları mı kast ediyorsunuz? diye
soruldu O da başka kim? diye yanıtladı.8 Yani başka kimi kastediyor
Allah Rasulü’nün (s.a.v.) şefaatçi olarak gönderilmiş olmasına alimler kitaplarında yer vermiştir. Bu
konuda İmam İbni Ebi’l-İzz el-Hanefi’nin Tahavi Akidesi Şerhi isimli eseri geniş malumat vermektedir.
5
Sabii: Dinini bırakıp başka bir dine giren kimse demektir. Sabiiler, yıldızlara ve meleklere tapan bir
cemaattir. Hiçbir dine inanmayıp doğdukları gibi yaşadıkları da söylenir. Bu konuda geniş malumat
için İbni Kesir Tefsirine (2/364-365) bakılabilir. Bunun dışında da Türkçe eserler arasında Sabiileri
inceleyen kaynak kitaplar bulunmaktadır.
6
Selef, Allah Rasülü’nün (s.a.v.) en hayırlı nesil olarak adlandırdığı topluluğu ifade etmektedir.
Buhari’de geçen hadiste Allah Rasülü şöyle buyurmaktadır: “İnsanların en hayırlısı benim zamanımda
yaşayanlardır, sonra onları takip eden, sonra onları takip edenlerdir.” Bu hadisin çok farklı
kanallardan rivayet edildiğini görmekteyiz. Bu sekliyle Buhari ve Müslim’de geçmektedir ve İmran
kanalıyla rivayet edilmektedir. [bkz. Buhari, (Şehadat: 9/2, Fedail’ul ashab: 1/2, Rikak: 7/4, Eyman:
27 ve Müslim, Fedail’us-sahabe: 214-5)] Ayrıca Abdullah bin Mesud'dan Buhari ve Müslim'de, Ebu
Hureyre’den Müslim'de ve Hz Ayşe’den Müslim'de rivayet edilmiştir.
7
Halef, seleften sonra gelen nesildir. Bu nesil zamanında dinde bozulmalar başlamış ve bidatler
ortaya çıkmıştır. Ey rabbimiz bizleri selefin hayırlı yoluna ilet ve bizi halefin bidatlerinden sakındır.
8
Hadis bu sekliyle Buhari ve Müslim'de geçmekte ve Ebu Said’den rivayet edilmektedir. Ayrıca yine
Buhari’de Ebu Hureyre kanalıyla da nakledilmektedir. Bkz. Sahih el-Buhari, Kitab ul-İ'tisam,
Peygamber Efendimizin: "Sizden öncekilerin geleneklerine mutlaka uyacaksınız" hadisi babı, H. No:
4
5
olabilirim manasında.”
Peygamber (s.a.v.) dedi ki: “Bir kavmi taklit eden onlardandır”9 Allah
resulü (s.a.v.) dedi ki: “Yahudiler gazaba uğramış ve Hıristiyanlar da
sapmıştır.”10
Ey Müslüman Yüce Allah sizi; kendisine, her gün ve gece tam on yedi
kez11 “bizi dosdoğru yoluna ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna;
gazaba uğramışlarınkine (Yahudilerin) ve sapmışlarınkine (Hıristiyanların)
değil” diyerek niyazda bulunmakla yükümlü kılmıştır.
Nasıl olur da Allah’ın kendilerini bu şekilde tarif ettiği ve cehennem
ateşine yakıt olacak bu kimseleri taklit edersiniz?
Eğer size alay edilen, gülünç bir şeyi taklit etmeniz söylenseydi bunu
kesinlikle reddeder ve kızardınız. O halde kutlamalarında (bayramlarında)
bu, haça tapan sünnetsizleri nasıl taklit edersiniz? Nasıl olur da (o
günlerde) çocuklarınıza yepyeni giysiler giydirerek onlara sevinmeyi,
kutlamayı, mutlu olmayı aşılarsınız? Nasıl olur da onlar için yumurtalar
süsler, tütsüler alır ve kendi bayramınızı Rasulullah’ın (s.a.v.) teşri
buyurduğu bayramı12 düşmanlarınızın bayramlarını kutladıkları şekilde
kutlarsınız?
Eğer Allah sizi affetmezse ve sizler de Peygamberin (s.a.v.) ehli kitaptan,
onlara has her şeyde onlardan farklı olmayı teşvik ettiğini biliyorsanız13
böyle bir uygulama sizi Allah’ın öfke ve gazabından başka bir sonuca
ulaştırır mı?
Allah Resulünün (s.a.v.) beyazlamış saç hakkında söylediklerini dikkate
7320; Feth'ul-Bari, c. 3, s. 200; Müslim, Kitab ul-İlm, Yahudi ve Hristiyanlarin Yollarına Uyma Babı.
H. No: 2669, c. 4, s. 2054.
9
Hadisin bir kısmı İbni Ömer’den naklen Ahmed 2/50-92, 7/142’de hasen isnadla nakledilmiştir.
Burada geçtiği şekliyle Ebu Davud Libas: 4031’de hasen isnadla rivayet edilmis ve el-Iraki tarafından
Sahih olarak nitelendirilmiştir. el-Mugni an-Hamal el-Asfar (1/342)
10
Adiyy bin Hatem’den Tirmizi Tefsir: 2, (2957)’de ve ayrıca Ahmed (bkz. Müsned, c. 4, s. 378.) ve
İbni Hibban rivayet etmiştir. Hadisin rivayet zincirinde Ubbad bin Hubayş bulunmaktadır ki ondan
sadece bir muhaddis hadis almıştır ve İbn Hibban onun sika olduğunu söylemiştir. Hafız onun için
makbuldür demektedir.
11
Beş vakit (farz) namazda Fatiha suresinin okunmasına işaret edilmektedir. Müslim, her zaman,
yalnız Allah'tan hidayet (doğru yola iletme) istemiyle Fatiha'nın dua olarak okunmasının müstehab
olduğunu belirtmektedir.
12
Burada İslam’ın bizler için meşru kıldığı iki bayram Ramazan ve Kurban Bayramları
kastedilmektedir. Bu iki bayramın dışındaki bütün kutlama ve bayramlar Allah’ın dini nezdinde
bidattir.
13
Cehalet; dinin asıllarıyla alakalı hususlarda mazeret değildir, furudan olan hususlarda ise ancak
belli şartlar altında mazaret olarak değerlendirilir, ilimsizlikten sakının.
6
almak gerekir: “Her kim başında tek bir beyaz saçı görecek kadar İslam
üzere yaşayacak olursa o saç onun için Ahiret gününde bir nur olur” 14
Ayni zamanda bize saçlarımızı siyahtan başka bir renge boyamamızı da
onlardan farklı olmamız için emretti ve şöyle buyurdu: “Gerçekten
Yahudiler saçlarını boyamazlar, öyleyse onlardan farklı olun (saçlarınız
beyazladığında boyayın)”15
Allah Resulü (s.a.v.) bize onlardan birçok şekilde farklı olmayı emretti.
Bunların en bariz olanları şunlardır: “Herhangi birinizin iki giysisi varsa
izin verin onlarla namaz kılsın, eğer bir giysisi varsa onu izar gibi sıkıca
bağlasın, belinden aşağısını örtsün, onu Yahudiler gibi belden yukarısına
sarmasın.”16 Ebu Davut’un17 rivayet ettiği bir hadiste Allah resulü (s.a.v.)
şöyle buyurmaktadır “Yahudilerden farklı olun ve ayakkabılarınızla namaz
kılın, onlar ayakkabılarıyla veya deriden çoraplarla (mest vb) namaz
kılmazlar” Şeddad bin Evs18 tarafından rivayet edilmiştir.
Görmüyor musunuz ki mavi ve sarı sarık (türban) bizim için helaldi
Hadis Amr bin Abese yoluyla Tirmizi ve Nesai’de nakledilmiştir. Hadisin Amr bin Şuayb’dan gelen
bir benzeri için bkz. Ebu Dâvud, Tereccül 17, (4202); Tirmizî, Edeb 56, (2822); Nesâî, Zînet 13, (8,
136); İbnu Mâce, Edeb 25, (3721); Müslim, Fedâil 100, (2341).
14
Zehebi’nin kitapta yer verdiği hadis bu sekliyle Tirmizi'de ve Kab bin Murra kanalıyla rivayet
edilmiştir. Amr kanalıyla gelen rivayet bu hadisten sonra yer almıştır ve “İslam’da” bölümü “Allah
yolunda” şeklindedir.
15
Buhari, Muslim ve diğerlerinde Ebu Hureyre’den rivayet edilmiştir. (Bkz. Buhari Enbiya: 5, Libas:
67, Müslim Libas: 80,Ebu Davud Tereccül:18, Nesai Zinet: 14,İbni Mace Libas: 32, Ahmed: 2/240,
260, 309, 401.)
İbn’ul Hacer Fethul Bari de (6/618) “saçları boyamak demek sakalları ve başı boyamaktır. Bu beyaz
saçın muhafaza edilmesi gerektiği yönündeki uygulamayla zıtlık içermez şöyle ki saçları boyamak
beyaz saçı ortadan kaldırmak değildir. Muslim’in Cabir’den rivayet ettiği hadise göre de saçları
siyahtan başka bir renge boyamak gerekmektedir. Allah Rasülü (s.a.v.) Cabir'den gelen hadiste
“Rengini değiştirin ama siyahtan kaçının” buyurmaktadır. Ebu Davud’un İbni Abbas'tan rivayet ettiği
bir başka hadiste de Allah Rasülü (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Son zamanlarda öyle bir nesil
türeyecek ki o kimseler saçlarını kumru kursağı gibi siyaha boyayacaklar. Onlar cennetin kokusuna
dahi erişemeyecekler” İbni Hibban sahih olduğunu belirtmiştir ve isnadı da güçlüdür.
16
Vücudun üzerinden sarkacak şekilde aşağıya doğru sarkıtılarak ve yere değen kısmı toplanmadan
bırakmaktır.
el-Hattabi Mealim’us-Sünen de (1/154) ve oradan alıntıyla el-Azimabadi Avn’ul-Mabud (2/239) da bu
şekilde tarif etmektedir. Hattabi: İstimal el-Yahudi'yi, "elbisesiz kimsenin yalnız belden üstüne attığı
şal” olarak açıklıyor.
17
İbni Ömer kanalıyla Ebu Davud ve Ahmed tarafından rivayet edilmiştir ve hasendir. bk. Buhârî,
salât 6; Ebu Dâvûd, salât 82; Ahmed b. Hanbel, II, 328. Sünen-i Ebu Davud Tercüme ve Şerhi, Şamil
Yayınları: 2/494
18
Ebu Davud, Hakim ve Taberani Kebir’de rivayet olunmuştur. Bkz. Sünen-i Ebu Davud, Kitab’usSalat, Ayakkabıyla Namaz Kılma Babı, H. No: 652, c. I, s. 427. Hakim de el-Müstedrek'inde rivayet
ediyor ve "hadisin isnadı sahihtir" diyor. ez-Zehebi de el-Telhis'de: "Sahihtir" dedi.
7
önceleri, lakin 8. asra girerken Sultan Melik en Nasr19 Yahudi ve
Hıristiyanlara bunlara giyme emri verince onlar bizim için haram oldu?
Sen ey Müslüman şimdi sarı ya da mavi sarık giyebilir misin? Sen
özensizlik ve umursamazlık sarhoşluğunda boğuluyorsun.
“Gerçekten biz atalarımızı bir ümmet (din) üzere bulduk.” (Zuhruf :23)
Allah resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Müşriklerden farklı olun!”20 ve yine
şöyle buyurdu: “Bizim orucumuzla ehli kitabın orucu arasındaki fark sahur
yemeğidir.”21
Seleften bir grup Mücahit gibi Furkan Suresi 72. ayetteki “Onlar ki yalan
şahitlikte bulunmazlar” bölümünü müşriklerin eğlencelerinde bulunmak,
şahitlik etmek22 olarak yorumlamışlardır.
Allah resulü (s.a.v.) dedi ki : “Her ümmetin bir bayramı var ve gerçekten
bugün bizim bayramımızdır”23 Bu hadis-i şerif her ümmetin kendine has
kutlama sekliyle bayramını kutlamasını zorunlu kılar.
Allahu Teâlâ Maide Suresi 48. ayette “Sizden her biriniz için bir şeriat ve
Muhammed bin Kalavun (o 741 H) Biyografisi en-Nucum ez-Zahira (8/41, 115) ve ed-Durar’ulKamine (4/144) içinde bulunabilir.
19
İbni Kesir el-Bidaye ve’n-Nihaye’de hicri 700. yıl içerisinde cereyan eden olayları anlatırken bu
durumdan şu şekilde söz eder: “Pazartesi günü zımmilerin uymaları gereken şartlar okundu.
Bunların, devlet dairelerindeki görevlerinden azledilmeleri hususunda söz birliği edildi. Zillete maruz
bırakıldılar. Bu husus şehirde ilan edildi. Hristiyanlarin mavi sarık, Yahudilerin sarı, (farklı bir Yahudi
mezhebi olan) Samirilerin de kırmızı sarık kullanmaları zorunlu kılındı. Böylece çok hayırlar elde
edildi. Bunların kılıkları farklı olunca Müslümanlardan rahatlıkla ayırt edilebilir hale geldiler. (14/61)”
20
Hadisin sonu şu şekildedir: “sakallarınızı uzatın ve bıyıklarınızı kısaltın”
İbnu Ömer kanalıyla Buhari, Muslim ve Beyhaki’de naklonulmuştur. Hadis Buhari'de şu ifadelerle yer
alıyor: "Enhiku el-Şevarib Ve A'fü el-Lihye'' (Bıyıklarınızı kısaltın, sakallarınızı uzatın). Bkz. Feth’ulBari, Kitab’ul-Libas, Bıyıklan Kısaltma Babı, H. No:5893, 2. 10, s; 351; Müslim rivayetinde, müellifin
yukarıda kullandığı ifadeleri kullanıyor. "Afvü, el-Şevarib Ve A'fu el-Liha" sözcükleri yerine "Ceza elŞevarib Ve Erhu el-Liha Ve Halifu el-Mecuse" sözcüklerini kullanıyor. Görünürde farklı olan bu
sözcüklerin anlamı aynıdır. Bkz. Sahih-i Müslim, Kitab el-Tahare Yaratılış Özellikleri Babı, H. No: 259260. c.), s. 222.
Hadis aynı zamanda Ebu Hureyre kanalıyla Müslim'de rivayet edilmiştir.
21
Amr bin el-As’dan Muslim, Ebu Davud, Tirmizi ve diğerleri tarafından rivayet edilmiştir. Bkz. Sahihi Müslim, Kilab el-Sıyam, Sahurun Fazileti Babı, H. No: 1096, c.2,-s. 771
22
Suyuti ed-Durr’ul-Mensur’da (6/282) İbni Abbas’ın görüşü olarak aktarır ve Hatib’de geçmektedir.
Şeyhul İslam İbni Teymiye İktida’us Sıratıl Mustakim'de İbni Sirin, er-Rabi bin Enes ve Dahhak’dan
bu görüşü aktarmıştır.
23
Hz Ayşe annemizden rivayet edilmiştir ve Buhari, Muslim ve Nesai’de yer almaktadır. Hadisin bir
benzeri için bkz. Buhari, Feth'ul-Bari, c.3, s. 474, H. No: 987, Kitap: Bayramlar, Bab: Bayram
namazını geçiren yerine iki rekat namaz kılar
8
bir yol-yöntem kıldık” buyurmaktadır.
Yani eğer Hıristiyanların kendilerine has bayramları varsa ve Yahudilerin
de kendilerine has bayramları varsa, Müslüman kimse onların
bayramlarına ve kutlamalarına katılamaz yine aynı şekilde bir Müslüman
onların kanunlarını uygulamada ve kıblelerine yönelmede onlara
katılamaz.
Hz Ömer’in Ehli Kitaba bayramlarını açıktan kutlama yasağı 24 koymuş
olduğu açıkça bilinmektedir. Müslümanlar da bunu kabul etmişlerdir.
O halde nasıl olur da Müslümanların açıkça onlara ait gelenekleri
uygulamalarına izin verilir? Çocukların saçlarının boyanması, yumurtaların
süslenmesi, üzerinde boyalı resim olan sayfaları satıp-satın almak,
melekleri kaçırıp şeytanları toplayan ve inkârcı günahkârların açık
kutlamalarını destekleyen insanların üzerine kokusunu serpmek için
kullanılan metal kaplar, çarşılarda onların çanını çalmak ve adam ve
çocukların yumurta kullanarak bahse girmeleri gibi adet ve geleneklerinin
taklidine nasıl izin verilir?25
Rahman ve Rahim olanın izni olmaksızın hiçbir şey yapılamaz.
Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu ki: “İnsanlar bir kötülük gördüklerinde onu
değiştirmeye çalışmazlarsa, Allah yakın bir zamanda cezasıyla onları
kuşatır”26 ve yine şöyle buyurdu: “Hiçbir ümmet yoktur ki o toplulukta bir
kimse bir kötülük işlediğinde o kötülüğü defetmeye güçleri yetmesin.
Buna güç yetirdikleri halde bu kötülüğü defetmediklerinde Allah onları
katından bir cezayla kuşatır.”27
İşlerin en kötüsü ve felaketlerin en büyüğü ise cahil kardeşinin, yine
kendisi gibi cahil olan eşine bu tütsü ve renkli kâğıtlardan alarak,
gökyüzüne karşı açık şekilde bırakarak, üzerinden Hz. Meryem’in
geçeceğine ve eteğini üzerine sürüyeceğine inanmasıdır. Hz. Meryem
İbni Kayyim’in Ahkamu Ehli’z-Zımme (2/659-778) adlı eserinde konuyla alakalı olarak detaylı bilgi
verilmektedir.
25
Bugün maalesef müslüman olduğunu iddia eden yığınlar işi o derece abartmıştır ki artık para ve
ondan daha değerli şeyler karşılığında bahisler oynamaya başlamışlardır.
24
Ebu Bekirden sahih isnadla Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud ve diğerleri tarafından rivayet edilmiştir.
Bir sonraki dipnota bkz.
27
Cerir bin Abdullah’dan Ahmed, Ebu Davud, İbni Mace ve diğerleri bir çok farklı şekilde rivayet
etmiştir. Bkz. Ebu Dâvud, Melâhim 17, (4338); Tirmizî, Tefsir, Mâide (3059), Fiten 8 (2169); İbnu
Mâce, Fiten 20 (4005)
26
9
(Allah'ın rahmeti üzerine olsun) 1300 yıldan fazla bir zaman önce olmuş
ve gömülmüştür.
Kapının önüne ziftle istavroz çizer ki evi büyüye karşı korunsun. Duvarlara
resimler asar ki yılan ve akrepler kaçsın, oysa gerçekten kaçacak olanlar
meleklerdir.
Vallahi Hıristiyanları yüceltecek başka yapılmadık ne kaldı bilmiyorum.
Vallahi, bu geleneklerden vazgeçmezseniz onları ya kabulleniyor ve
onlardan hoşnut oluyorsunuz ya da cahil olmalısınız. Cehaletten Allah’a
sığınırız Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu ki: “Her kim bir topluluğu taklit
ederse o da onlardandır”.
Şimdi biri çıkar da “Ama biz onlara benzemeye çalışmıyor, onları taklit
etmiyoruz” derse,
Cevaben şu denir: Onlarla aynı fikirde olmak ve kutlamalarında onlarla
birlikte olmak yasaklanmıştır. Bunun delili de Allah resulünün (s.a.v.) şu
hadisidir: “Güneş doğarken ve batarken namaz yasaktır.”28 Ve yine o
şöyle buyurmuştur:
“Gerçekten, güneş şeytanın iki boynuzundan doğar ve kâfirler bu vakit
ibadet ederler”29
Lakin namaz kılanların kastı bu değildir, çünkü kasıt bu olsa o kafir olur.
Yani hemfikir olmaktan ziyade yasaklanmış olan katılımdır.
Onları taklit etmenin sonucu olarak bozulmaya yol açan birçok sebep var,
bu bozulmalar arasında şunlar yer alır:
Müslüman çocuklar; kutlamalarda yer alan oyunlar, yeni giysiler, yenilen
yemekler, ekmekler ve bunun gibi şeyler yüzünden bu kutlamaları
28
Buhari, Muslim ve diğerleri Ebu Hureyre’den nakletmiştir.
Ayrıca İbni Abbas’dan, Ebu Said’den, İbni Ömer’den ve Ukbe bin Amir’den Müslim'de rivayet
edilmiştir. İbnu Ömer’den gelen rivayet için bkz. Buhârî, Mevâkît: 31, 30, Hacc: 73; Müslim,
Müsâfirîn: 289, (838); Muvatta, Kur'ân: 47, (1, 220); Nesâî, Mevâkît: 33, (1, 277)
] Müslim'de rivayet edilmiştir. Bkz. Sahih-i Müslim, Kitabu, Salat’il-Müsafirin ve Kasriha, Amr b.
Abese'nin Müslüman Olması Babı, H.-No: 832, el, s. 569-570-571. Ahmed b. Hanbel el-Müsned, s.4,
s. 112.
29
Amr bin Abese'den nakledilen uzunca bir hadisten bir bölümdür ve aynı zamanda Ebu Davud ve
Nesai’de de yer almaktadır.
10
severek yetişeceklerdir. Ey Müslüman, eğer aileni ve çocuklarını
bunlardan ayrı koyup onları bunlara katılımdan yasaklamaz, onlara
bunların Hıristiyan âdeti olduğunu açıklamazsan ve bunlara katılımın ve
onları taklidin yasak olduğunu anlatmazsan ne şeytani bir eğitimcisin.
Şeytan birçok cahil topluma ve umarsız âlime bu çeşit kutlamaları sevimli
kılmıştır. İlimle isnat edilmelerine rağmen böyle insanlar için ilim, bir
cezalandırmaya dönüşür, Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu ki “ Ahiret
gününde en şiddetli cezalandırılacak kişi Allah'ın ilminden
faydalanmayandır”30
Her kim bir şey biliyorsa ve bu bildiğinin aksini yapıyorsa ahiret gününde
cezalandırılacaktır. Bütün bunları, bütün gücünü kullanarak durdurmak
zorundadır, bunu engellememek, haçın takipçilerine kendilerine has olan
bu kutlamalarını açıktan yapmalarına izin çıkarır.
Ömer bin Hattab’dan (r.a.) nakledilir ki: “ Farisilerin konuşma tarzlarını
öğrenmeyin ve müşriklerin bayramlarında onların kiliselerine girmeyin ki
bunu yapanın üzerine gazap iner”31
Allaha ve ahiret gününe gerçekten iman eden her Müslüman'ın onların
kutlamalarından kaçınması ve kendini, ailesindeki kadınları ve çocukları
bu tehlikeye karşı koruması gerekmektedir. Bu tarz kutlamalara
katılmaktan men edildiğimiz zaman o inatçı inkârcıların dediği gibi “Bu
yaptıklarımızda ne var ki” dememeliyiz.
Büyük âlim Fudayl bin İyad dedi ki: “Ey kardeşim içten inananlar az bile
olsa siz doğru yolu takip etmekle yükümlüsünüz ve aranızda helak olmaya
acele edenler olsa bile doğru olmayandan kaçınmakla yükümlüsünüz”.
Şeytan yanlış yola sapan birçok günahkârı aldatmış ve yanlışı onlara
güzelleştirmiştir, onların başka topraklara ya da şehre rahatlık bulmak için
gitmelerini sağlamış onların başka günahkârlara yardım edip sayılarının
çoğalmalarını sağlamıştır. Hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: “ Herkim
Acurri Ahlak’ul Ulema (128), İbni Abdi'l-Berr el-Cami (1/165), İbni Asakir Zemmu men la ya’mel bi
ilmihi (33) ve Taberani es-sagir (1/83). Zayıf isnadlıdır. Rivayet zincirinde yer alan Osman el-Burri
birçok alim tarafından metruk ilan edilmiştir. Ancak hadis Ebu Derda’dan mevkuf olarak Darimi’de,
İbnu Mubarek ez-Zuhd’de (40), Ebu Nuaym (1/223) ve İbnu Abdil-Berr’de (1/65) yer almıştır.
30
Beyhaki’nin Sünen’ul-Kübra’daki (9/234) ve Abdurrezzaktaki (1609) rivayetlere benziyor ve Şeyhul
İslam tarafından Sıratıl Mustakim’de sahih olarak adlandırılmıştır.
31
11
bir topluluğun sayısını arttırırsa onlarla birlikte dirilir”32
Rahman ve Rahim olan Allahu Tela şöyle buyurur:
“Ey iman edenler. Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar
birbirlerinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost
tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol
göstermez.”33
Âlimler, bu kimseleri, kısmen ya da tümüyle dost ve koruyucu edinmenin,
onları taklit etmek ve onların bayramlarını açıktan kutlamalarına, (meşru
sayılmasına) yardımcı olmak demek olduğunu bildirmişlerdir ki bu
kimseler İslam topraklarında kendi bayramlarını gizli kutlamak
zorundadırlar. Bir müslümanın onların bayramlarına katılması açıktan
kutlama yapmalarına yardımcı olmak demektir.
Bu İslam'da şeytani bir tavır ve bidattir, dini ve imanı zayıf olanın dışında
hiç kimse bunu yapmaz. Böyle bir insan Allah Resulünün şu hadiste tarif
ettiği gibidir: “Herkim bir kavmi taklit eder/benzer/onlar gibi davranırsa o
da onlardandır”
Allah kâfirlerin bayramlarına şahit olmayanları Kuran’da şöyle över:
“Onlar ki batıla şahitlik etmezler”34
Bu ayeti şu şekilde anlarız; bu tür kutlamalara şahit olan ve katılım
gösteren herkes suçludur ve bu kimselerden bu davranışları sebebiyle
nefret edilir. Çünkü onlar münkeri ortadan kaldırma niyeti taşımaksızın
kasten onlara katılmıştır. Allah Rasulü (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İçinizden
herkim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin buna gücü yetmeyen
diliyle değiştirsin buna da gücü yetmeyen kalbiyle buğz etsin ki bu imanın
en zayıf derecesidir”35
Deylemi'de (özet olarak 5261), Ebu Yala ve Ali bin Mabad Kitab et-Taah wa-l Masiyah da Nab arRayab seklinde (4/346) İbn Vehb kanalıyla Bekir bin Mudardan o da Amir bn Harisden o da İbnu
Mesud'dan nakletmiştir.
32
İbnu Mubarek Zuhd'de Ebu Zerden mevkuf olarak nakleder. Derim ki hadisin bu sekliyle rivayetinde
ravilerden el-Ifriqi zayıf biridir. Bu söylediğin aynısını İbnu Hacer de el-Metalib el-Aliye da (1605) elIfriqi için dile getirmektedir. Duamız bir olan Allah'adır.
33
Maide 51
34
Furkan 72
Ebu Said el-Hudri’den Buhari, Melâhim: 17, (4340); Müslim, İman: 78 (49); Ebu Dâvud; Salâtu'lİydeyn: 248 (1140); Tirmizî, Fiten: 11 (2173); Nesâî, 17 (8, 111); İbnu Mâce, Fiten: 20, (4013)’de
nakledilmiştir.
35
12
Yahudi ve Hristiyanları, onların bayramlarında ve kutlama zamanlarında
gözetleyerek, kabarmamış ekmek gibi pişirdikleri şeyleri pişirerek, tütsü
satarak, çocukların ve kadınların saçlarını boyayarak, yumurta süsleyerek,
yeni giysiler giyerek ve şehrin kalabalık merkezlerine ve deniz kenarına
pahalı ve şaşaalı giysiyle giderek, onlara iştirak etmekten daha büyük
günah ne vardır. tüm bunlar karşısında Yahudi ve Hıristiyanlar bizim
otoritemiz altında bize boyun eğmek zorundayken bile bizlere iştirak
etmez yada kutlamalarımızı taklit etmezler.
Yarın ahiret gününde peygamberinin yüzüne nasıl bakacaksın? Onun
sünnetine karşı çıkmış ve kâfirleri –sapkın ve dinimizin düşmanı olantaklit etmişken.
Biri deseni “biz bunu sadece çocuklarımızı ve kadınlarımızı eğlendirmek
için yapıyoruz”
Ona cevaben denir ki “İnsanların en fenası yüce Allaha hoşnut etmeyen
şeyde, ailesi için hoşnut ve memnun olandır.” Hasan Basri demiştir ki “bir
adam uyanmaz da esinin arzuladığı istediği her şeyde onun emrini yerine
getirirse yüce Allah onu ateşe baş aşağı atar”36 yüce ve hamd edilen Allah
yüce kitabında şöyle büyümüştür: “ Ey inananlar. Kendinizi ve ailenizi,
yakıtı insanlar ve taslar olan ateşten koruyun.”37
Bu ayetten anlaşılan sudur: onları yani aileni doğru yetiştir ve eğit, onları
günahtan sakindir/kötülüğü yasakla ki yakıtı insan ve tas olan ateşten
korunmuş olasın. Kabul edilir ki taslar çeşit çeşit kibirlenmeyi sembolize
eder, Allah bizi onlardan kurtarsın.
Abdullah bin Amr'dan rivayet edilir ki: “Herkim onların yılbaşı ve diğer
kutlamalarına uyarsa ve taklit ederse ve o hal üzere ölürse, tevbe
etmeden, ahiret gününde onlarla birada dirilecektir.” Ava Mugire'den o da
Abdullah'tan38 rivayet etmiştir bu hadisi.
Bu hadis bu fiillerin büyük günah olduğunu ve az bir kısmının bile daha
çoğunu yapmaya yönelteceğini ortaya koyar.
Bu sözün kaynağını bulamadım ancak Suyuti de Durul Mensur’da ayni ifadelere yer vermektedir.
Tahrim 6
38
Beyhaki es-Sünen el-Kübra (9/234) Şeyhul İslam Ibni Teymiye Sıratıl Mustakim'de bu hadis için
sahih isnatlıdır der.
36
37
13
Müslüman, kapısını bu gibi şeylere karşı kapatıp isi kökünden halletmeli
ve ailesini onları taklitten sakındırmalı ve tiksindirmelidir. İyilik alışkanlık
haline getirilmeli ve yeniliklerden sakınmak da ibadettir.
Cahil olan “çocuklarımı eğlendirmeye çalışıyorum” dememeli. Ey
Müslüman küfür ve günahın simgesi olan, şeytani hoşnut eden ve
Rahman olan Allaha hoşnut etmeyen yoldan başka bir yol bulamaz mısın
onları eğlendirecek?
Ne kotu bir eğitimcisin Çocuklarını bu şekilde mi yetiştiriyorsun?
Kardeşim temel arzularına karşı çıkınca ne kadarda güçlüsün ve o
arzularına uyarak nasıl da yoldan çıkarılırsın, kendinden başkasını
suçlayamazsın. İlacını içmesen ne kadar hasta olursun. Yolculuğun cennet
bahçelerine varacağını keşfettiğinde ne kadarda mutlu ve saadet dolu
olursun? Ne utanç verici bir dindir, ruhban ve papazları takip edenin dini?
Ne kadar cahildir kotu büyüyü evinden uzak tutmak için evine ziftten hac
asan? Kutlamalarında yer alan koku ve tütsüler ne kadar iğrenç kokuyor?
Nereye yöneliyorsun seni yaşlı zayıf günahkâr ruh? Mezara mı? Ne zaman
günah dolu ve sapkın inançlarını dile getiren dualar eden bu topluluğun
bakir kilise canlarına vurmayı bırakacaksın?
Kim onların (yüce olmayan) yüz karası Paskalyalarını yüceltirse bu en
büyük günahlardandır. Herkim Allah'tan korkar kanunlarını yüceltirse bu
da yüreklerindeki takvadandır.
Ey kalpleri çeviren! Resulünün sünnetine uymak için bizi telkin et ve bizi
bidatlerden ve kâfirleri taklit etmekten sakindir.
Allah Rasulü (s.a.v.) dediği: “ Herkim bizim nehyettiğimiz bir fiili yaparsa
o fiil ondan kabul edilmemiştir”39 Sahihayn'de Allah Resulünden nakledilir
ki: “Herkim bizim emrimizin dışında bir şey emrederse bu ondan geri
çevrilmiştir.”40
Allah Rasulü (s.a.v.) dediği: “En hayırlı söz Allah'ın sözüdür ve en hayırlı
yol Muhammed'in (s.a.v.) yoludur islerin en kötüsü yeni icada edilendir
Muslim, Ebu Davud ve diğerleri Hz Ayşe’den nakletmiştir. Muslim 1719, Buhari. Sulh:5
Buhari ayrıca taliq şekilde rivayet etmiştir.
40
Buhari, Muslim ve diğerleri Hz Ayşe’den nakletmiştir. Yukarıdaki dipnota bkz.
39
14
her yeni icada bidattir ve her bidat sapıklıktır.”41
“Benim getirdiğimi havanıza tercih etmedikçe iman etmiş olmazsınız” 42
“Sizi beyaz bir düzlük üzerinde bıraktım, gecesi gündüz gibidir ondan
helak olanın dışında hiç kimse sapmamıştır”43
“Aranızda yasayanlar yakında birçok anlaşmazlık göreceklerdir bu sebeple
sünnetime sıkıca sarilin ve benden sonraki raşid halifelerininkine de.
Bidatlerden uzak durun, her bidat sapıklıktır”44
“ Allahu Teâlâ bidat sahibinden nefret eden kişinin (iyi) amelleri az bile
olsa onu affeder.”45
“ Herkim bidatçiyi terslerse Allah onun yüreğini iman ve güvenle
doldurur”46
“Herkim bidat sahibini rezil ederse Allah onu büyük felaketten korur” 47
Bu hadisler meşhur ve iyi olarak bilinmektedirler.48
Ba’labakka ve el-Bakka49 da yasayan kara cahillerin bağlarında ve meyve
bahçelerinde Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği aksam50 yakılan ateş
Hıristiyanlara benzemenin örnekleri arasında yer alır. Bu tutum ayni
Muslim, Ahmed ve Beyhaki (3/214) Cabir'den rivayet etmiştir. Bu hadisin İrbaz bin Sariye’den
nakledilen bir benzeri için bkz. Tirmizî, İlim: 16, (2678); Ebu Dâvud, Sünne: 6, (4607);
42
Ibni Ebi Asım es Sunnah (15), el-Beyhaki el-Medhal (209), Hatin et-Tarik (4/369) el-Begavi
(1/212) ve diğerleri tarafından Abdullah bin Amr’dan nakledilmiştir.
41
Hadisin isnadı zayıftır. Ibni Receb (Cami'ul-Ulum vel-Hikem’de (339) hadisin zayıflığını ve
bozukluğunu uzun uzadıya açıklamıştır.
43
Ibni Mace: 43, el-Hakim (1/96) ve digerlerince İrbad bin Sariye kanalıyla nakledilmiştir.
Ahmed, Tirmizi, Ibni Mace ve diğerleri tarafından el-İrbad’dan nakledilmiştir.Tirmizî, İlim: 16,
(2678); Ebu Dâvud, Sünne: 6, (4607) Hadisin isnadı sahihtir.
45
Bu hadisin kaynağını bulamadım.
46
Ebu Nuaym, el-Hilye ve el-Herevi Zemm el-Kelam’da yer vermiştir.
44
Hadisin isnadı el-Iraki’nin Tahriç el-İhyada (2/169) bildirdiğine göre zayıftır.
47
Bu pasaj bir önceki hadisin son bölümüdür.
48
Zikredilen son üç hadisin zayıf ve garib oluşları bu hadisleri ve Zehebi'nin anlatmak istediği şeyi
olumsuz yönde etkilemez.
49
Lübnan'da bulunan iki yerleşim birimi.
50
Paskalyadan önceki son Cuma (Good Friday) yenilen çörek (Paskalya çöreği) o günün kutlama
yiyeceklerindendir ki bunun kökeni Paskalya öncesindeki 40 gün tutulan oruca dayanmaktadır.
Paskalya Günü süslenen yumurtalar yeni hayatı temsil eder ki bu günde Hz İsa’nın yeniden dirilmesi
kutlanıp, yad edilir.
15
zamanda açıkça Hristiyanların muayyen eserlerini, aşikar (alametlerini)
taklit etmekten ileri gelir, lanet bunları yapanların üzerine olsun.
Noel gecesi ateş yakmak, mum satın almak, bu dönem için izine ayrılmak,
tatlı ve ballı kekle nefsini hoşnut tutmak ve açıkça heyecan ve mutluluğu
sergilemek bunlardan örneklerdir.
Bu iştirak haçın dinini ve uydurdukları bayramlarını yeniden canlandırmak,
müşrikleri ve sapmış olanları taklit etmektir. Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu
ki “Bir kavmi taklit eden /bir kavme benzeyen onlardandır”
Ey zavallı! Aklin seni nereye oturuyor? Düşmanının alametlerini (aşikâr
simgelerini ya da eserlerini) taklit ederek Allah Resulü Muhammed’in
(s.a.v.) sünnetinden ne kadar uzağa kaçacaksın?
Bu insanlar doğru yoldan ne kadar uzağa kaçtılar ve sapmış şeytanların
yoluna ne kadar da yaklaştılar? Mesela ibadet ettiğin zaman ondan
çarçabuk kaçıyor, soluna ve sağına kaçacak yer bulmak için bakıyorsun.
İlim yolunu reddettiğin zaman kendine kaçacak yol bulup; “imamları taklit
ediyoruz” diyerek, taviz vererek, oyalayacaksın kendini. Ticaret yaptığın
vakit tüccara yasaklanmış alışverişle, faizle ve sürekli yeminler ederek,
kendini oyalayacaksın. Allah Rasulü (s.a.v.) buyurdu ki:
“Alım-satım yaparken sürekli yemin etmekten kaçının; bu, satışı
kolaylaştırır ama bereketi uzaklaştırır.”51
Allah Rasulü (s.a.v.) alışveriş yapan her iki taraf için sunu söyler: “Onlar
doğru söylüyor ve dürüstseler, yaptıkları iste bereketlendirilirler, fakat
yalan söyler ve bir şeyleri gizlerlerse bereket onlardan gider.”52
Simdi, bil ki! Eğer durumunu düzeltmek istiyor ve elinden geleni
yapıyorsan, iyiliğe katıl ve kötülüğü nehyet. Kötülüğe sapabilir, ruhun
tutuşabilir ve doğru olanı ihlal edebilirsin ama getirdiğin kötülük gözettiğin
iyilikten fazla olur. Yakın akrabalarınla birlikteysen ya da otorite
sahipleriyleysen iyiliği emredip ve kötülüğü güç sahibini görmezden
gelerek zayıf ve cahil olandan men edersen itaatsizlik etmiş olursun. Ama
ruhun arzularına karşı çıkarsan iyiliğe katılır ve kötülüğü men edersen her
şeyden temkinli ve sakınanlardan olursun.
Ebu Katade’den Muslim, Ibni Mace ve diğerleri rivayet etmiştir. Müslim, Müsâkât 132. Ayrıca bk.
Nesâî, Büyû‘ 5; İbni Mâce, Ticârât 30
52
Buhari, Muslim ve diğerleri Hakim bin Hizam’dan rivayet etmiştir. Bkz. Muslim:Büyû, 11
51
16
Bunlarda ihlâslı olmalısın. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır;
“ Hâlbuki onlara ancak, dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak
Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri
emrolunmuştu. Sağlam din de budur.”53
“ ...kafirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler...”54
Yenilik getirene ve kara cahile karşı müşfik ol ki onları bulundukları yoldan
çevirebilesin ve yoldan çıkmış inkârcılara karşı da ciddi ve sert ol. Acı
çekene karşı merhametli ol ve Allah’tan kendi iyiliğini dile.
“ ... önceden siz de böyleyken Allah size lütfetti...”55
Kötülüğü nehyederken iyiliği emrederken kendine kızgın bir gözle bak.
Cahil, Allah’a itaat etmeyen kardeşine rahmetle bak bunu haddini
asmadan Allah’ın hukukunu çiğnemeden yap Allah Resulü (s.a.v.) şöyle
buyurdu:
“Hiç bir ümmet yoktur ki bir bidat çıkardıklarında, onlardan ona benzer bir
sünnet kaldırılmış olmasın”56
Sünneti takipte yüreklere hayat ve besin ver. Yürekler bidate alışınca ve
tamamen kabul edince sünnete hiç yer kalmaz.
Dahası hazin Paskalyada islenen günahların dereceleri farklı kimi
diğerlerinden daha gizli tehlikeler arz etmektedir.57
* o gün Hıristiyan komşudan yumurta gibi hediye kabul etmeye izin
verilmiştir.
* yumurta satmak ve süslemek ise suçtur.
* gençlerin o günlerde iddialara tutuşmaları ise büyük ve yok edici
Beyyine 5
Fetih 29
55
Nisa 94
56
Ahmed, el-Bezzar ez-Zevaid (1/82) ve İbn Nasr es-Sunnah (85) Gudayf bin Haris’ten
nakletmişlerdir.
53
54
57
Bu konuda daha fazla bilgi için Şeyhul İslam'ın Sıratıl Mustakim adlı eserine müracaat edilebilir.
17
günahtır. Allah’a Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“ Ey iman edenler. Şarap, kumar, dikili taslar (putlar), fal ve şans okları
birer şeytan isi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” 58
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) der ki: “ Her kim yanındakine
bahse var mısın derse, sadaka versin.”59
Yani eğer bu söz kefaret gerektiren itaatsizlikse peki fiilinin cezası ne ola?
Bu fiil başkasına parasını batıl yolla almaktır ve Allah birden çok ayette
başkasının malini batıl yolla almaktan nefretle bahsetmiştir.60
Yüce Allah, kumarı yasaklamıştır ve Müslümanlar böyle bir yasağın
varlığını kabul etmiştir. Bu yasak satranç, tavla, zarlı herhangi bir oyun ve
yumurta tokuşturarak bahisleşme dâhil birçok oyunu kapsamaktadır. Ata,
Mücahid, İbrahim en-Nehai ve Tavus gibi birden fazla Tabiinden kimse
“iddialaşmayı içeren her şey kumardır ve yasaktır, buna çocukların bile
zarla oynaması dâhildir.”61 demektedirler.
* Yine o gün tütsü alıp koku çıkarması için sallanan kabin içine koymak
çirkin davranışlardandır.
* Evlere hac ve resim asmakta en büyük günahlardandır. Bunun caiz
olduğuna ve bir getirisi olacağına inanan dinden çıkmıştır/sapmıştır. Allah
Resulünün (sallallahu aleyhi ve sellem) su hadisini işitmediniz mi?
“Melekler resim olan eve girmez”62
Ey insan, yüce ve Ulu olan Allah’tan utanmaz mısın ki, evini put ve
resimlerle dolu bir kiliseye çevirirsin?
58
59
Maide 90
Ebu Hureyre’den Buhari, Muslim ve diğerleri rivayet etmiştir. Hadisin lafzı şu şekildedir:
"Sizden kim yemin eder ve yemininde: "Lât ve Uzza'ya kasem olsun!" derse hemen "La ilâhe illallah!"
desin. Kim de arkadaşına: "Gel seninle kumar oynayalım" derse hemen (bir şeyler) tasadduk etsin!"
Buhâri, Eymân 5, Tefsir, Necm, Edeb 74, İsti'zân 52; Müslim, Eymân 5, (1647); Ebu Dâvud, Eymân
4, (3247); Tirmizi, Nüzür 17, (1545); Nesâî, Eymân 11, (7, 7).
Bunlardan birinde Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler. Karşılıklı rızaya dayanan
ticaret olması hali müstesna, mallarınızı batıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek)
yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz, Allah sizi esirgeyecektir.” Nisa 29
61
Durul Mensur (2/230) ve el-Acurri Tahrim en-Nard ves-Satranc vel-Melahi (163-165)
62
Buhari, Muslim ve diğerleri hadisi Ebu Talha el-Ensari’den rivayet etmişlerdir. [Buhârî, Libâs 92,
88, Bed'u'l-Halk 6, 14, Megâzî 11; Müslim, Libâs 102, (2606); Ebu Dâvud, Libâs 48, (4155); Tirmizî,
Edeb 44, (2805); Nesâî, Zînet 112, (8, 212, 213); İbnu Mace, Libâs 44, (3649).]
60
18
İbni Sirin (RA) dediği : “Bir Nevruz gününde Ali b. Ebi Talib’e bir hediye
verildi ve bu nedir diye sorulunca ‘ Ey Müminlerin Emiri bugün Nevruzdur’
denildi. Bunun üzerine O, o zaman her gün Nevruz olsun dedi.”63
Bazı âlimler bunu yorumlamış ve demiştir ki: “Ali (ra) o güne sadece bir
gün değil de nevruz günü denildiği için hoşlanmadı.”
Mısırlılar abartılı bir şekilde Nevruzu kutlarlar. Kıptilerin yeni yılının ilk
günüdür ve bunu onlardan alıp taklide ederler, Müslümanlarda bunu
taklide ederler. Sonbaharın basında yer alır.64
Huzeyfe (RA) der ki “ Herkim birini taklit ederse o da onlardan olur.
İnsanin dış görünüşü başkalarına benzemez ama zamanla ahlaki ve
karakteri benzer.”
İbni Mesud (Ra) der ki “ İnsanin dış giyimi başkalarına benzemez ama
zamanla yüreği benzer.”
Yani eğer sonucu zararlı olacaksa az ya da önemsiz görünen bir taklide ya
da benzeyiş yasaktır, ya saf ve temiz olana ekleyip karıştırırsanız bu
benzeri şeyleri durum ne olur? Mesela Hac/ puttan merhamet beklemek,
baptis ve kutsanma, ya da ibadet edinilen şey birdir ama ona giden yollar
farklıdır manası taşıyan “bizlerin Allah diyerek taptığı varlık birdir ve
aynidir” lafzını söylemek gibi fiiller. Bunların ışığında, yumurta süslemek,
kırmızı toprakla keçiboynuzu ya da sığır boyamak yukarıdakilerin yanında
önemsiz görünürler.
Yüce ve Ulu Allah'ın izni olmaksızın hiçbir fiil olmaz.
Ey Allah’ım saf sünneti takibe kalplerimizi nurlandır, takvamızı artır, bizi
biran dahi kendi nefsimizle yalnız bırakma, doğru yola ilet ve bizi
ahlaksızlıktan ve bidatten gizli ve açık olanlarından koru.
Âmin65 Ey dünyaların Efendisi.
Beyhaki es-Sünen el-Kübra (9/235)
Bu gün, “Shamm an-Nasim Bayramı” olarak adlandırılmaktadır. Yunan-Koptik Paskalyasının hemen
ertesine denk gelen Pazartesi günü Mısırlılarca kutlanan bir bayramdır.
65
“Amin” sözcüğü cumhurun kanaatine göre “Ey Allahım dualarıma cevap ver” manasındadır. Mukatil
bu sözcüğün duayı güçlendirdiğini ve bereketle nurlanmaya yol açtığını söylemiştir. Ibni Mace’nin Hz
Ayşe’den naklettiği bir hadiste Allah Rasülü (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Yahudilerin sizin selam
63
64
19
Salât ve selam efendimiz Muhammed, ailesi ve ashabına olsun.
vermenizden ve amin demenizden daha çok sizde kıskandıkları bir başka haslet yoktur”
buyurmaktadır. (Bu hadisi Buhari Cüz'ünde (988) Ahmed (6/1 35) ve İbnu Mace (856) rivayet
etmişlerdir.)
20
Download