TBMM B:86 11.4.2006 0:1 anlamaktan da çok uzak görünüyorlar

advertisement
TBMM
B:86
11.4.2006
0:1
anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş Uhud Muharebesinde en büyük
bir komutanın yapabileceği bir planı nasıl düşünür ve tatbik edebilirdi. Tarih hakikatleri tahrif eden
bir sanat değil, belirten ilim olmalıdır. Bu küçük harpte bile askerî dehası kadar siyasal görüşüyle
de yükselen o Yüce Nebiyi cezbeli bir derviş gibi tasvire yeltenen cahil serseriler, bizim tarih çalış­
mamıza katılamazlar. Muhammed, bu harp sonunda çevresindekilerin direnmelerini yenerek ve
kendisinin yaralı olmasına bakmayarak, galip düşmanı kovalamaya kalkışmamış olsaydı, bugün
yeryüzünde Müslümanlık diye bir varlık görülmezdi" diyor. Yine, Mustafa Kemal "O, Allah'ın
birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın
silinir; fakat, sonuna kadar O ölümsüzdür" diye, yine O'nu bize öyle tanımlıyor. "Büyük bir inkılap
yapan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak O'nun ortaya koyduğu fikirleri, esasları
korumakla tecelli edebilir" diyor Gazi Mustafa Kemal.
Değerli arkadaşlar, Tolstoy, İslam Peygamberi hakkında şunları söylüyor: "Muhammed, her
zaman, Evangelizmin, yani Hıristiyanlığın üstüne çıkıyor. O, insanı Allah saymıyor ve kendini de
Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların Allah'tan başka ilahı yoktur ve Muhammed O'nun peygam­
beridir. Burada hiçbir muamma ve sır yoktur" diyor Tolstoy.
Yine, Goethe "Şiir ve Hakikat" isimli eserinde, o çağlarda ve batı dünyasındaki insanlara, İslamı ve Hazreti Muhammed Efendimizi, insanlık âlemine yazdığı "Mahomet-Dırama" başlıklı bir
piyes adı altında, vahdaniyet sınırlarını, yani tek Allah inancını, Hıristiyanların, teslis, Allah'ı üç
olarak tanıma inancına karşı işleyerek, mukavemetle mücadele göstermiştir.
Yine, Goethe "Muhammed'in Nağmesi" başlıklı yazdığı eserinin temel taşı olarak, Peygam­
berimizi, en büyük devlet adamı, en büyük yönetici olarak tarif ediyor.
Lamartine "felsefe, hitabet, dinî hayat, hukuk, devlet nizamı, fikirlerin fethi, hayal ve
hurafeden arınmış akla dayanan bir inanç sisteminin kurulması bakımlarından önder ve yirmi dün­
yevî, bir ruhanî imparatorluğun kurucusu olan insandır Hazreti Muhammed" diyor. "İnsan büyük­
lüğünün ölçülebileceği bütün standartlara göre ondan daha büyük bir insan var mıdır" diye "Türk­
lerin Tarihi" adlı eserinde Lamartine bu gerçeği itiraf ediyor.
Prens Bismark'sa "ben, bütün semavî kitapları tetkik ettim. Tahrif olmaları sebebiyle, insan­
lığın mutluluğu için aradığım hakikati ve hikmeti bulamadım; fakat, Hazreti Muhammed'in
Kur'an'ını bütün kitapların üstünde gördüm. Her kelimesinde bir hikmet buldum. İnsanlığın
saadetine hizmet edecek Kur'an gibi bir başka eser yoktur. Böyle bir eser, insan sözü asla olamaz.
Bunu Muhammed'in sözüdür diyenler, ilmin gerçeklerini inkâr etmiş olurlar. Kur'an'ın Allah kelamı
olduğu apaçık bir hakikattir" diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen...
MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Bitiriyorum, iki üç satır kaldı, müsaadenizle...
İSMET ATALAY (İstanbul) -10 dakika geçti; artık, 20 dakika mı konuşacaksınız, ne olacak!..
MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Yine, Bismark, aynı Prens Bismark "Senin asrında
yaşamadığımdan dolayı çok üzgünüm Ey Muhammed. Kur'an Allah'ın kitabıdır. İnsanlık senin gibi
bir kabiliyeti bir defa görmüş ama bir daha asla göremeyecektir. Senin huzurunda kemali hürmetle
ve muhabbetle eğilirim" derken, Bismark, Peygamberimize olan hayranlığını bu şekilde ifade
ediyor.
Değerli arkadaşlar, keşke, dünya bu Batılı mütefekkirler kadar, hatta, İslam dünyasının aydın­
ları Hazreti Muhammed'i bunlar kadar tanımış olsalardı. O'na binlerce salat ve selam, sizlere say­
gılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Uzunkaya.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Bütün CHP'liler cennetlik zaten! Cehennem azabını bu dün­
yada AKP'liler sayesinde CHP'liler yaşıyor.
- 207 -
Download