iktisadi gelişme yolunda bulunan memleketlerin kalkınma

advertisement
iktisadi gelişme yolunda bulunan memleketlerin kalkınma hamleleri neticesinde verdikleri tediye
muvazenesi açığı, iktisaden geri kalmış ve kalkınma hususunda harekete geçmemiş memleketlerin
açıksız tediye muvazenesi hesaplarından çok daha müreccahtır.
1950 den itibaren memleketimizin girişmiş olduğu kalkınma hareketleri ve iktisadi gelişme
tesirlerini tediye muvazenemiz üzerinde de göstermiştir. Ve hattâ bu gelişmenin mesut neticelerini
idrak edecek bir dönüm noktasına gelmek üzere olduğumuzu da söyliyebiliriz. Bunun en güzel
misalini çimento sanayii sahasında görmek mümkündür.
Filhakika; 134 milyon lirası iç, 91 milyon lirası dış tediye olmak üzere 225 milyon liraya mal
olacak 12 çimento fabrikasının işletmeye açılmasiyle çimento istihsal kapasitemiz 1949 dakinin
7 misline yani 2 milyon 680 bin tona yükselecek ve çimento istihlâkindeki mevcut gelişmeye nazaran
yılda 80 milyon liralık döviz tasarrufu sağlanacaktır. Bahis mevzuu fabrikaların dış finansmanının
büyük bir kısmının 5 sene vadeli kredilerle temin edildiği nazarı itibara alınırsa, bu netice, yılda
18 milyon liralık döviz sarfiyle kurmakta olduğumuz tesisler sayesinde, Türkiye'nin her sene
çimento ithalâtı için 80 milyon liralık döviz ödemekten vareste kalacağını, başka bir ifade ile, bahis
rn.ev.zuu tesislerin heyeti umumiyesinin döviz bakımından bir seneden biraz daha fazla , bir zaman
içinde amorte olunmuş telâkki edilebileceğini göstermektedir.
1950 den bu yana tediye muvazenesi hesaplarına bir göz atacak olursak bu hakikati daha açık
bir şekilde görmek mümkün olacaktır.
Tediye muvazenesi hesaplarının sıklet merkezini teşkil eden dış ticaret hacmimiz 1950 den, itiba­
ren süratle gelişmiştir. Zira, 1950 den önce vâsıl olunabilen en yüksek dış ticaret hacmi 1,5 milyar
lira civarında olduğu halde 1950 den sonraki en düşük dış ticaret hacmi 2 milyar liranın üzerinde
olmuştur. Yukarda işaret edildiği veçhile, dış ticaret haemındaki bu gelişmenin yanısıra iç tica­
ret hacmında da fevkalâde bir inkişaf kaydedilmiştir,
İthalâtımız, 1950 den sonra, kalkınma faaliyetine muvazi olarak, gerek kıymet, gerek miktar
itibariyle süratle artmış ve bünyesi değişerek, istihlâk malları, yerini yatırım malzemesine bırak­
mıştır.
1951 den sonra dünya konjonktürünün ihraç mallarımız fiyatlarının aleyhine dönmesine ve fe­
na hava şartları dolayısiyle normal miktarda hububat mahsulü idrak edilememesine rağmen ihra­
catımız artmış ve 1950 den sonraki 877 milyon lira olarak tesbit edilen en düşük ihracat kıymeti
dahi 1950 den evvelki rekorların fevkinde olmuştur. İhracatımızda müşahede olunan bu gelişme­
de, memleketimizin istihsal kudretinin artırılmasına matuf çalışmalar neticesinde ziraat, sanayi ve
madencilik sahasında temin edilen fazla istihsalin bşalıca rolü oynadığında şüphe yoktur. Umumi
ihracatımız içerisinde gün geçtikçe daha ehemmiyetli bir yer işgal eden maden ihracatımızın 1950
den bu yana kaydettiği inkişaf, bu hususta bir fikir vermek üzere aşağıda gösterilmiştir :
Miktar
(Ton)
1950
1951
1952
1953
1954
1955
404 68J
675 872
1 Q54 771
915 367
617 917
1 015 521
Kıymet
( İ 000 T. L.)
42 506
88 162
136 553
136 347
84 360
109 001
Download