KONNİCHİVA (MERHABA) JAPONYA

advertisement
JAPON HÜKÜMETİNİN ALDIĞI
EKONOMİK TEDBİRLER VE SONUÇLARININ
BİR DEĞERLENDİRMESİ
Bu çalışmada, öncelikle Japon ekonomisinin içinde bulunduğu durumu
anlayabilmek için yaşanan temel makro ekonomik sorunlar, Japon Hükümetinin bunlara
karşı aldığı önemli tedbirler ve bu tedbirlerin yarattığı sonuçlar incelenecektir. Bu
değerlendirme akabinde önümüzdeki yıllar için öngörülen ekonomik değerler tahmin
bazında ele alınıp, gelecek için veri oluşturulmaya çalışılacaktır.
1. JAPON HÜKÜMETİNİN EKONOMİK TEDBİRLERİNİN ALTINDA YATAN
SEBEPLER :
Spekülasyonlarla şişirilen Japon ekonomisindeki balon 1990’ların başında finansal
ortamdaki değişiklikler nedeniyle patladı. 1990’lar, ekonomik konularda kaçınılmaz
girişimler yapılması, toplumun ekonomik sisteminin ve yapısının temelden yeniden
değerlendirilmesi gereken yeni bir çağın habercisidir.
Haziran 1998’de, Japonya “üç boyutlu bir resesyon” la karşı karşıyaydı. İlk
boyut, gittikçe kötüleşen iş koşullarıdır. Tüketim vergisindeki artış, kamu sektörü
talebindeki düşüş, Asya’daki parasal kriz, Japonya’daki başlıca finansal kurumların
çöküşü gibi nedenlerin biraraya gelmesiyle, Japon ekonomisi 1997’nin sonundan itibaren
hızla kan kaybetmeye başlamıştır.
İkinci boyut, iş hayatındaki yaygın durgunluktur. Nedenleri, ekonominin
spekülasyonlarla şişirildiği dönemden kalan çok sayıda fabrika yatırımı ve aşırı istihdamın
yanısıra batık tehlikesi olan borçların(NPL) aşırı derecede birikmesidir. Özkaynak
oranında düşüşle karşılaşan finansal kurumlar, para arzını hızla daraltmıştır. Finansman
sağlamanın giderek zorlaşmasından ve talebin azalmasından şikayet eden firmalar,
hizmetlerinde ve iş gücünde bir azaltmayı tercih etmiştir. Tüketicinin gelecekle ilgili
kaygıları arttıkça daha çok tasarrufa yönelinmiştir. Fiyatların şişirilmesinin negatif
etkilerinin bir anda ortaya çıkmasıyla “hasta bir ekonomi” oluşmuştur.
Üçüncü boyut daha temel ve yapısal bir problemi yansıtmaktadır. 100 yıldan uzun
bir süredir, Japonya’nın endüstrileşmiş toplumu standardize edilmiş seri üretim üzerine
kurulmuştur. Ancak, artık dünya medeniyeti, standardizasyon ve seri üretimden giderek
uzaklaşarak, çeşitliliğe, yüksek teknoloji ve hizmete dayalı ekonomilere ve bilgiye doğru
hızla yol almaktadır. Bu trend 1990’ların ortasında ABD’de ortaya çıkmıştır ve Japon
ekonomisinin güne ayak uyduramamıştır.
2. JAPON HÜKÜMETİNİN ALDIĞI EKONOMİK TEDBİRLERİN İÇERİĞİ:
Bu üç boyutlu resesyona karşı Japon Hükümeti de üç boyutlu bir yeniden
yapılanma planı hazırlamıştır.
1998’in ikinci yarısında, o an için en acil problem olarak görülen deflasyonel bir
sarmalı önlemek amacıyla bir dizi acil önlem uygulamaya konulmuştur.
2
İlk olarak mali politikada değişiklik yapılmıştır. Finansal kurumları korumaya ve
stabilize etmeye yönelik mevcut politikadan vazgeçilip serbest pazar ekonomisi
prensipleri uygulanmaya başlamıştır.
İkinci olarak, 20 Trilyon Yenlik (165 Milyar Dolar) (*) özel bir güvenlik paketi
oluşturulmuştur. Böylece, küçük ve orta ölçekli firmalar iflastan korunmuş ve
borçlanmalarına imkan sağlanmıştır.
Üçüncü olarak, Hükümet acilen ve etkili bir şekilde talebi arttıracak ekonomik
önlemler almıştır. Bunlardan bazıları; 17 Trilyon Yenlik (139 Milyar Dolar) kamu
harcaması ve yıllık 9 Trilyon Yenlik (74 Milyar Dolar) sürekli vergi indirimidir.
Hükümetin hızla ve cesurca aldığı önlemler sayesinde küçük firmalar Ekim
1998’den itibaren iflas tehlikesinden kurtulmaya başlamıştır. Nisan 1999’dan itibaren de
ekonomi yavaş da olsa iyileşmenin ilk sinyallerini vermeye başlamıştır.
Ekonomik trendleri yakalayabilmek için Hükümet destekleyici önlemler almayı
1999’da da sürdürmüştür. Bunlardan bazıları; yeni iş olanakları yaratmak, küçük ve orta
ölçekli firmaların gelişmesine yardımcı olmak, işçi sınıfını güçlendirmek ve Japon
toplumunda bir bütün olarak yapısal reformlar yapmaktır.
Özel sektör de girişimlere büyük bir duyarlıklıkla yaklaşmıştır. Finansal kurumlar
birleşmelere devam etmiş ve finansal karteller yok olmaya başlamıştır. Geleneksel
firmalar da kendilerini yenileyip çağa ayak uydurmuştur. Yeni teknolojiler, özellikle bilgi
teknolojisi yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.
Bu politikaların sonucunda Japon ekonomisinde aşağıdaki üç özellik
belirginleşmiştir. Bunlardan ;
Birincisi, bu iyileşmenin iş ve kişilere yansımasında kutuplaşma oluşmuştur.
Yukarıda belirtildiği gibi firmaların üretimi ve karlılığı artmaktadır, ancak, diğer yandan
işsizlik ve maaş oranlarındaki iyileşme gecikmektedir.
İkincisi, bilgi teknolojisi ile ilgili sektörlerle diğer sektörler arasında da
kutuplaşma görülmektedir. İyileşme sürecinde bilgi teknolojisi sektörü ihracatın %
30’unu, üretimin % 50’sini ve yatırımın % 80’ini oluşturarak Japonya’nın büyümesinde
itici güç olmuştur. Ayrıca bilişim sektörü yeni iş olanakları yaratmış ve bu sektördeki
tüketimi de arttırmıştır. Ancak, diğer sektörler hala sorunlarla boğuşmaktadır.
Son olarak da, yukarıdaki nedenlere bağlı olarak ekonomik iyileşmedeki ilk
adımın atılışı yavaş olmuştur.
2001’de bile Japon ekonomisi hala kırılgan bir durumdadır. ABD’deki ekonomik
yavaşlamaya bağlı olarak ihracat düşmüş ve üretim azalmıştır. Şirketlerdeki iyileşme
süreci devam etse de son zamanlarda iyileşme yönündeki dürtüler zayıflamıştır.
(*) Kur değişimi için tüm belge bazında 2002 yılı kuru olan 1 ABD Doları =122
Japon Yeni esas alınmıştır.
3
İmalat sanayi yatırımlarında artış görülse de firmaların karlılığında bir gevşeme
gözlenmekte ve imalat sektörü kötüye gitmektedir. İşsizlik oranları yüksektir ve kişisel
harcamalarda artış gözlenmemektedir. Geleceğe dair olasılıklar belirsiz olmakla birlikte
ekonomik yavaşlamanın sürmesi ve fabrika yatırımlarının azalması beklenmektedir.
Sonuç olarak, Japon Hükümeti Haziran 2001’de Ekonomik ve Mali Politikalar
Konseyi’ni toplamıştır. Konsey, temel makro politikaları ve Japon ekonomisinin yapısal
reformunun esaslarını oluşturmuştur.
Yapısal reform 7 programdan oluşmaktadır. Bunlar;
1.
Özelleştirme yapılması ve regülasyonların gevşetilmesi,
2.
Girişimcilerin tasarruf yerine yatırıma ve rekabete yönlendirilmesi,
3.
Emeklilik ve sağlık sigortası sistemlerinin geliştirilmesi,
4.
Sosyal bilimler, bilgi teknolojisi ve cevre dallarındaki entellektüel
birikimlerin arttırılması,
5.
Yaşam kalitesinin yükseltilmesi, ( Örneğin, kadınlara daha çok çalışma
imkanı yaratılması, global ısınma gibi problemler üzerinde çaılşılması.)
6.
Yerel yönetimlerde otomasyonun arttırılması ve
7.
Mali reformdur.
Bu başlıklar altında Koizumi Hükümetinin yapmayı planladığı
icraatlar şunlardır:
Batma tehlikesi olan borçların 2-3 yıl içinde kesin olarak temizlenmesi
sağlanacaktır. Bu borçlar temizlenirken de bankaların bundan sonrası için
yönetebileceklerinden fazla risk alması önlenecektir.
Yeni Hükümet bonoları 30 Trilyon Yenle (246 Milyar Dolar) sınırlanarak, yeni
borçlanmalar ve bonoların faiz ödemeleri hariç mali denge sağlanacaktır. Böylece,
borçlanmalar ödemeleri aşmayacak ve gelecek kuşaklara yeni borçlar
bırakılmayacaktır. Ayrıca,
borçlanmanın GSYİH’ya oranı da sabit tutulmuş
olacaktır.
Gereksiz kamu harcamaları kısılacaktır.
İnşaat sektörünün yeniden yapılanması sağlanacaktır.
4
Anlaşılması ve uygulanması kolay, insanların kendini güvende hissedeceği bir
sosyal sigorta ve emeklilik sistemi yaratılacaktır.
Geri dönüşüm açısından gelişmiş ve güvenli (doğal afetlere dayanabilen) kentsel
alanlar yaratılacaktır.
Yerel yönetimlerde otomasyonun arttırarak belediyelerin gereksiz harcamalar için
devletten kaynak alması önlenecek ve belediyelerin kendi kaynaklarını daha etkili
kullanması sağlanacaktır.
Ekonominin canlandırılması için telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde yabancı
yatırım desteklenerek, tekelci yapıların bırakılıp rekabete açılması sağlanacaktır.
Özel sektörde yeni iş imkanları oluşturulacaktır. Örneğin; okul öncesi çağı eğitimi,
yaşlıların sağlık hizmetleri ve geri dönüşüm sistemleri gibi konularda yeni iş
imkanları yaratılacaktır.
Hiranuma Planı:
Japon ekonomisindeki durgunluğun nedenlerinden ikisi gelecek endişesiyle talebin
azalması ve buluşlardaki yetersizliğin talebin artmasını önleyici rol oynamasıdır.
Japonların güvenli ve umutlu olmaları için buluşlar desteklenmeli ve böylece talebin
artması sağlanmalıdır.
Bu amaçla alınması gerekli önlemler ;
Yeni buluşlar için altyapı oluşturmak,
(Örneğin: üniversitelerdeki araştırmaları desteklemek.)
Yatırımları stratejik ve teknolojik alanlara yönlendirmek,
Çocuk bakım hizmetlerini geliştirerek kadınların çalışmasına imkan yaratmak,
Tüm endüstrilerde çevrenin korunmasına önem vermek,
Bilişim teknolojiini kullanarak yeni yaşam tarzları oluşturmak,
İstihdam sisteminde reform yapmak ve güvenlik ağı oluşturmak,
Eğitim almak, kendini geliştirmek, araştırma yapmak isteyenlere daha
çok imkan sağlamak ve
Sağlık piyasası yaratmaktır.
5
Koizumi Hükümetinin ortaya koyduğu programın
politikacıların oluşturduğu programlardan farkları şunlardır:
daha
önceki
1. Hükümetin güvenilirliğini arttırmak için politika üretme metodlarında da
reform yapmış, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim tarzı yaratmıştır.
2. İnsanların gerçek istek ve ihtiyaçlarını politik sürece yansıtmaya çalışmıştır.
3. Pembe bir tablo çizmek yerine, cesurbir şekilde yapısal reformların yapılışı
sürecinde Japon halkına 2-3 yıllık acılı bir dönemin kendilerini beklediğini
söylemiştir.
Koizumi reformları, halkın Başbakana olan yoğun desteği sayesinde kabul
edilmiş görünmektedir. Ancak, uygulamalar başlayıp da insanlar işlerini kaybetme
endişesini taşımaya başladıklarında bu desteğin ne kadar süreceği bilinmemektedir.
Kabinenin tahminlerine göre, reformlar sonucunda 388.000 ile 602.000 arasında
insanın işsiz kalması ve çoğu inşaat sektöründe olan 190.000 insanın da yeniden iş
bulamaması olasılığı vardır. Bu konuda Japon Merkez Bankası’nın finansal kolaylık
sağlaması beklenmektedir. Ayrıca, bu reformların ekonomiyi daha da yavaşlatmasından
korkulmaktadır.
Kısaca, Japonya ekonomisindeki uzun süreli durgunluğun sebepleri; toplumun
mali piyasaların geleceği, istihdam ve sosyal güvenlik alanındaki endişeleri sonucu
tüketimdeki azalış, çözümlenemeyen bankaların geri dönmeyen kredilerinden oluşan
borçların finans sektörünü felç etmesi, kaynak dağılımının etkin bir şekilde
sağlanamamasının ekonomik faaliyetlerde zaafiyet yaratmasıdır.
Tedbir olarak ise, özetle, mali reformlar ve sosyal güvenlik fonlarının
güçlendirilmesi ile toplumdaki gelecek korkusunun giderilmesi, bankaların kötü kredi
batağından kurtarılması için gerekli tedbirlerin alınarak finansal kaynakların büyüme
eğilimindeki sektörlere yönlendirilmesi, hukuki ve idari yeniden yapılanma akabinde
rekabet ve teknolojik gelişmenin artması sonucunda ekonomik faaliyetlerde etkinlik
sağlanması üzerinde durulmuştur.
Yapısal reformların temelinde ise, finansal kaynaklar ve insan kaynaklarını daha
verimli ve etkin sektörlere yöneltmek, potansiyel talep artışının ise özel sektör yatırım ve
tüketiminden kaynaklanmasını sağlamak yatmaktadır.
Bankaların geri dönmeyen kredilerinin toplamı 12,9 Trilyon Yen iken(106 Milyar
Dolar), son olarak bu miktara 3,7 Triyon Yen’lik (30 Milyar Dolar) geri dönmeyen
kredi de eklenmiştir. Toplam geri dönmeyen kredi toplamı 16,6 Trilyon Yene (136
Milyar Dolar) yükselmiştir.
6
Ülkemizdeki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu benzeri bir kuruluş olan
“Resolution Collection Corporation (RCC)” bu kredilerin karşılığı borçları piyasa
fiyatlarından satın alma yetkisi ile donatılmıştır. Kaynak yaratılması için ise, ağırlıklı
olarak Japon özel bankaları tarafından ortaklaşa “Japonya Yeniden Yapılandırma
Fonu” oluşturulmuştur.
Geri dönmeyen borçların % 50’sinin 1 yıl içinde, % 80’inin ise 2 yıl içinde ortadan
kaldırılması hedeflenmektedir.
Yeni istihdam imkanları yaratılması ve özel sektör talebinin arttırılması yoluyla
kendi kendine süren ekonomik büyümenin yolunu açarak deflasyonun yenilmesi
amaçlamaktadır.
Vergi sistemi; geniş, herkese yayılan ve basit hale getirilecektir. Bu çerçevede;
gelir, kurumlar ve yerleşim vergileri gözden geçirilecektir.
118 spesifik kamu kuruluşundan; 17’sinin feshedilmesi, 45 adedinin
özelleştirilmesi ve 38 adedinin bağımsız idari kurumlar haline getirilmesi yoluna
gidilecektir.Bu kuruluşların harcamalarında 1 Trilyon Yenlik (8 Milyar Dolar) tasarruf
öngörülmektedir.
3. JAPON HÜKÜMETİNİN ALDIĞI EKONOMİK TEDBİRLERİN
SONUÇLARI VE UZMANLARIN DEĞERLENDİRMESİ :
2002 yılında reel büyüme hızının sabit kalması, 2003 yılında ise genel bir
ekonomik iyileşme sonucunda sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye geçilmesi
beklenmektedir. Orta vadede yapısal reformların sonuçlarını verip özel sektör talebinden
kaynaklanan Reel Gayri Safi Milli Hasıladaki (GSMH) büyümenin 2004’den itibaren
asgari % 1,5 büyüme düzeyinde sabit hale gelmesi beklenmektedir.
Şu ana kadar programla ilgili olarak alınan olumsuz ve olumlu sonuçlar
ise aşağıda özetlenmiştir.
OLUMSUZ SONUÇLAR
OLUMLU SONUÇLAR
2001 yılında büyüme negatif olarak Özellikle Asya ülkelerine yönelik ihracatta
gerçekleşmiş ve 2000 yılındaki olumlu önemli artışlar yaşanmaktadır.
eğilim tersine dönmüştür.
Deflasyon sürmektedir.
Temmuz 2002’de işsizlik oranı % 5,4
düzeyine ulaşmıştır.
Özel tüketim sabit bir seyir izlemektedir.
Sanayi üretimi artış sinyalleri vermektedir.
7
Japonya’nın ekonomik durgunluktan çıkması için gerekli ekonomik güce
sahip olduğuna dair veriler uzmanlarca şöyle sıralanmaktadır.
1. Japonya’nın Kişi başına yüksek Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) ve dünya
Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH)’sı içindeki büyük paya sahip olması.
Ülkeler
Japonya
ABD
İngiltere
Almanya
Kanada
Fransa
İtalya
Kişi Başına GSYİH
(Dolar) (2000 yılı)
37,560
35,082
23,987
22,762
22,749
21,991
18,674
Dünya GSYİH’sı içi Payı
(%)
14,4
30,3
4,8
7,0
2,1
4,7
3,9
Kaynak : Japon Hükümet Veri Bürosu
2. Dünyanın en yüksek net dış varlığına sahip olması.
ÜLKELERİN NET DIŞ VARLIKLARI
2500
2187
2000
1158
1500
1000
297
500
MİLYAR DOLAR
124
25
22
184
13
162
24
0
MİLYAR DOLAR
NOMİNAL GSYİH İÇİ PAYI
ABD
JAPONYA
İSVİÇRE
2187
1158
297
184
162
22
25
124
13
24
Kaynak : Japon Merkez Bankası
İNGİLTERE KANADA
8
3. Dünyanın en zengin döviz rezervine sahip olması
ÜLKELERİN DÖVİZ REZERVLERİ
450
400
350
300
250
200
150
100
50
MİLYAR DOLAR
0
JAPONYA
ALMANYA
ABD
FRANSA
İTALYA
İNGİLTERE
1989 SONU
85
65
75
28
49
35
2002 MAYIS SONU
412
86
69
59
49
41
Kaynak : Japon Merkez Bankası
4. Dış ticaret fazlasının toplam GSYİH’nın % 2’si düzeyinde olması.
ÜLKELERİN DIŞ TİCARET FAZLALARI
120
100
80
60
40
20
0
MİLYAR DOLAR
RUSYA
KANADA
İRLANDA
NORVEÇ
2000
57
116
60
39
25
25
2001
82
70
49
39
30
24
Kaynak : IMF
ALMANYA JAPONYA
9
5. İç borçlanmayı çok kolaylaştıran yüksek kişisel tasarruf miktarı bulunması.
ÜLKELERİN KİŞİSEL TASARRUF MİKTARLARI
40
35
30
25
20
15
10
TRİLYON DOLAR
5
0
ABD
JAPONYA
İNGİLTERE
ALMANYA
1991 YILI SONU
16.4
8.4
2.4
2.6
FRANSA
2.0
1999 YILI SONU
35.3
14.0
4.7
3.6
3.2
Kaynak : Japon Merkez Bankası
İlave olarak, sağlıklı bir değerlendirme yapmak için aşağıda başlıca ülkelerin
güncel ekonomik verileri özetlenmiştir.
BAŞLICA ÜLKELERİN KARŞILAŞTIRMALI EKONOMİK VERİLERİ
(2000-2002)
Birim: (%)
ÜLKELER
GELİŞMİŞ
ÜLKE ORT.
ABD
JAPONYA
ALMANYA
FRANSA
İTALYA
İNGİLTERE
KANADA
REEL GSYİH
TÜKETİCİ FİYATI
İŞSİZLİK
2000 2001 2002 2000 2001 2002 2000 2001 2002
3,4
3,8
2,4
2,9
4,2
2,9
3,1
4,5
Kaynak : IMF
0,6
0,3
-0,3
0,6
1,8
1,8
1,9
1,5
1,4
2,2
-0,5
0,5
1,2
0,7
1,7
3,4
2,3
3,4
-0,8
2,1
1,8
2,6
2,1
2,7
2,1
2,8
-0,7
2,4
1,8
2,7
2,1
2,5
1,2
1,5
-1,0
1,4
1,8
2,4
1,9
1,8
5,7
4,0
4,7
7,8
9,5
10,6
5,5
6,8
6,0
4,8
5,0
7,8
8,6
9,5
5,1
7,2
6,6
5,9
5,5
8,3
9,0
9,3
5,2
7,6
10
(2000-2002) döneminde Reel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, tüketici fiyatları
ve işsizlik ekseninde gelişmiş ülkeler arasında Japonya’nın konumu
incelendiğinde;
Reel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla açısından;
Amerika ve Kanada dışında Japonya ve Avrupa ülkeleri önemli düşüşler
kaydetmiştir. Ancak, negatif değerler sadece Japonya’da yaşanmıştır.
Tüketici fiyatları açısından;
Avrupa ülkeleri dışında, ABD, Kanada ve Japonya’da önemli düşüşler
kaydedilmektedir. Avrupa ülkeleri ise artış kaydetmese de sabit kalabilmektedir.
İşsizlik açısından ise;
Avrupa ülkelerinde artış kaydedilmemişken, ABD, Kanada ve Japonya’da önemli
artış kaydedilmiştir.
Bu durum, japonya’nın lehine olan unsurlar kadar aleyhine unsurlar da
bulunduğunu göstermektedir.
Bu noktada, Japon ekonomisi konusunda uzman olan ve Kaisha kitabının yazarı
James Abegglen’in değerlendirmelerine değinmek yerinde olacaktır.
Japon ekonomisi üç akım tarafından şekillendirilmektedir ki bunlar hızlı
büyümeden ekonomik olgunluğa, endüstriyel ekonomiden hizmet ekonomisine doğru
değişim ve bunlarla birlikte yaşlanan bir nüfus yapısına doğru geçiştir.
Son 10 yıl, klişelerin aksine “kaybedilmiş” değildir. Japonya’nın Gayri Safi Yurtiçi
Hasılası (GSYİH) son 10 yılda Almanya, Fransa ve İtalya’ya yakın bir oranda % 1.6
büyümüştür. İşsizlik düşük, tasarruf yüksek oranda seyretmiştir. Japonya hala dünyanın
en büyük yeni sermaye kaynağıdır. Japonya ve Almanya, dünyada işçilerinin en yüksek
ücretleri aldıkları iki ülkedir. Kısaca, Japonya hala çok zengin bir ülkedir.
Her ekonomide olduğu gibi Japon ekonomisinde de problemler vardır. Ancak, kötü
durumları olduğundan büyük ve önemli göstererek güncel durumu objektif olarak
değerlendirmek mümkün değildir.
11
Tarihe geçmiş yüksek oranda bir büyümeden ekonomik olgunluğa geçiş:
1950’lerden 1990’lara, 40 yılda, Japonya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH)’sı
dolar bazında 200 kat büyümüştür. Ancak, Japon endüstrilerinde gerekenden çok daha
fazla sayıda üretici vardır. Büyüme yavaşladıkça sadece verimli çalışabilen üreticiler
kalmakta, diğerleri işlerini devretmek zorunda kalmakta ya da iflas etmektedirler.
Büyümeye ve teknolojiye doymuş pek çok Japon endüstrisinde, konsolidasyon
kaçınılmazdır. Lider firmalar yüksek maliyetli ya da pazar payı düşük olan firmaları ya
pazar dışına itmekte ya da ele geçirmektedirler. Yüksek büyüme hızının verdiği rahatlıkla
farklı iş alanlarına girmiş pek çok firma, büyümenin yavaşlaması ve rekabetin artmasıyla
asıl iştigal alanlarına konsantre olmayı tercih etmektedirler.
Ekonomik Doygunluk ve Değişen Firma Stratejisi :
Yüksek büyümede, başarının gerçek ölçüsü pazar payıdır. Yüksek büyümede,
firmalar pazar payını ellerinde tutabilmek için kapasite arttırmak, yatırım yapmak
durumundadır ve bu nedenle de borçlanmaktadır. Böyle durumlarda borçlanma ucuz
olduğu için rekabetçi fiyatlandırmaya da devam etme şansları vardır.
Büyüme yavaşladıkça, başarının ölçüsü karlılık olmaya başlamaktadır. Tasarruftan
tüketime, eski yönetim tarzlarından yeni stratejilere geçmek gerekmektedir. Ancak, bu
da zaman almaktadır.
Hizmet odaklı ekonomiye geçiş :
Ekonomi artık kamu hizmeti, perakende dağıtımı, finans ve sigorta gibi hizmet
sektörlerine odaklanmaktadır. Finans sektöründeki düzenlemelerin gevşetilmesi iki
adımdan oluşmaktadır. Biri, bankacılıkta hızlı bir konsolidasyon sağlanmasıdır. Böylece,
bu sektörde verimlilik ve karlılık artacaktır. Diğeri, hükümetin batık tehlikesi olan borçları
ortadan kaldırmasıdır.
Finans sektöründeki diğer bir trend, batan Japon finans ve sigorta şirketlerini
yabancı firma va bankaların almasıdır. Yabancı sermayenin girişiyle rekabet ve
verimliliğin artacağı umulmaktadır.
Japon Nüfusun Yaşlanması :
Japonya’da 65 yaş üstündekiler 15 yaş altındakilerden sayıca çoktur. Bu nedenle
de nüfusun 40 yıl içinde ¼ oranında azalması beklenmektedir. Oysa, geçen 50 yılda
nüfus ½ oranında artmıştır.
Bunun sonucunda işgücü azalmakta, tüketim alanları değişmektedir. Ev içi
harcamalar azalmakta, eğlence ve sağlık harcamaları artmaktadır. Japonya’da işçilik
giderek daha pahalı hale geldiği için işçiliğin ucuz olduğu ülkelere yatırım artacaktır.
12
Tüm bu değişim içinde, ekonomik performansı yeni buluşlar belirleyecektir.
Japonların “kopyacı” oldukları iddiası hayal ürünüdür. Gerçekte Japonlar dünyada buluş
kapasitesi bakımından birinci sıradadırlar ve 2005’e kadar da bu konumlarını
sürdürmeleri beklenmektedir.
Sosyal bir sistem olarak şirket :
Japon ekonomisinin sağlam temeller üzerinde devam edeceğinin en belirgin kanıtı,
Japonların kendi tarih ve kültürlerine son derece bağlı olmaları ve yabancı
teknolojilerden yararlansalar da benliklerini kaybetmeyerek kendilerine uygun sistemleri
yaratmalarıdır.
ABD’de bir CEO ortalama işçinin 475 katı maaş alırken Japonya’da bu oran sadece
11 kattır. Japonya’da “stock options” hala yaygın olarak kullanılmamaktadır. Japonya’da
iflastansa firmanın satışı çalışanlar tarafından daha az yaralayıcı bir durum olarak kabul
edilmektedir. Japon şirketleri hala temel sorumluluklarını çalışanların mutluluk ve refahı
olarak görmektedir.
Japon istihdam sisteminde 1950’lerden beri ciddi bir değişiklik olmamıştır. Hala
“işin sürekliliği” ve “ömür boyu iş” terimleri geçerlidir. Ancak ufak tefek değişiklikler de
olmuştur. Örneğin; ödemeler artmış, atamalar daha az kıdeme dayalı hale gelmiştir.
Genç çalışanlar bir ya da iki iş değiştirme konusunda kendilerini daha rahat
hissetmektedirler.
Son olarak, Japon Hükümetince
tahmini ekonomik veriler ise şöyledir:
2002
mali
yılı
için
öngörülen
EKONOMİK VERİLER
REEL BÜYÜME
KONUT YATIRIMI
TAHMİN
% 0,2 artış
% 1,9 azalış
DİĞER YATIRIMLAR
% 3,5 düşüş
KAMU HARCAMALARI
% 1,4 artış
GSYİH’nın
%
2’si
düzeyini koruyacaktır.
Dünya ekonomisindeki iyileşme
% 5,6 seviyesinde Yapısal reformların yeni iş sahaları
olacaktır.
açılmasını sağlayacak olması
Henüz tam olarak üretimin hız
% 2,4’lük azalış
kazanmamış olması
Toptan fiyatlar % 0,8, Aşırı
üretim
yüzünden
fiyat
tüketici fiyatları % 0,6 düşüşlerinin hızının azalacak olması
düşecektir.
Ödemeler
dengesi Dış ticaret fazlasındaki artış
fazlasının GSYİH’nın %
2,3’üne ulaşması
NET İHRACAT
İSTİHDAM
SANAYİ ÜRETİMİ
FİYATLAR
ÖDEMELER DENGESİ
NEDENİ
Özel tüketimin düşüklüğü
Talep azlığı
Şirketlerin
üretim
ve
ciro
iyileşmelerinin henüz yansımaması
Yaşlı
nüfusa
yönelik
sigorta
harcamalarındaki artış
13
Sonuç ve Değerlendirme:
Dünya ekonomisi, 11 Eylül olayları ve iletişim sektöründeki beklenmeyen
daralma nedeniyle, tam anlamıyla iyileşme yoluna girmemiştir.
Japon ekonomisinin içinde bulunduğu durgunluktan kurtulması sadece alınan
tedbirlere veya Japon ekonomisinin gücüne değil, dünya ekonomisindeki gelişmelerle de
yakından ilgilidir.
Dolayısıyla, Japon ekonomisinin önümüzdeki yıllardaki durumu ile ilgili
kötümser olmak yersiz olacaktır. Zira, alınan tedbirlerin olumlu sonuçları yavaş da olsa
alınmaktadır. Olumlu bir global ekonomik konjonktür bu süreci daha da
hızlandırabilecektir.
14
YARARLANILAN KAYNAKLAR:
1.
Fiscal 2002 Economic Outlook and basic Stance for Macroeconomic & Fiscal
Management (Decided by the Cabinet on January 25, 2002) (Provisional
translation) (Japon Maliye Bakanlığı web sitesi)
2. Japanese Economy and Structural Reforms (Japon Dışişleri Bakanlığı)
(5 Eylül 2002)
3. Japan Takes on Challenges of Structural Reform
(Heizo Takenaka) (Londra, 11 Ocak 2002)
Download