XOXO The Mag BRIEFS CYBÈLE YOUNG Sanatçı

advertisement
BRIEFS
alıp duvara fırlatmazsa ya da bir havan topunun içine
koyup ateşlemezse, uzunca bir süre sağlam kalabilirler.
Rembrandt’ın aynı kağıt üzerine yapılmış eserleri bugün
hala aramızdalar.
Daha önce aklına gelen ama kağıda dökemediğin
çılgınca bir fikir oldu mu?
Bu sürekli başıma geliyor. Olasılıklar çok fazla olduğu
için kendimi sakinleştiriyorum ve yoluma devam
ediyorum. Tabii eğer üretmem gereken şey kendim
için değilse ve karşı taraf bir beklenti içindeyse, işte o
zaman biraz deliriyorum.
Bir yandan da çocuk kitapları yazıyorsun. Hangisi
daha zor? Kitap yazmak mı yoksa heykellerle haşır
neşir olmak mı?
Kesinlikle çocuk kitabı yazmak çünkü çocuklar en sert
eleştirileri yapabiliyorlar ve ben onları bu yüzden çok
seviyorum.
Favori çocuk kitabın?
İlk seferde aklıma gelen 150 kitabın içinden birini
seçecek olursam Tomi Ungerer’in yazdığı Moon Man
derim.
XOXO ID
CYBÈLE YOUNG
Sanatçı
Kağıttan küçük objeler üretiyorsun. Yaptığın ilk
minyatür heykelin ne olduğunu hatırlıyor musun?
Daha çok küçükken diş macunu ile küçük bir dilek
kutusu yapmaya çalıştığımı hatırlıyorum. Daha
kariyerime yeni başladığım zamanlarda, bakır
kabartmalarım için küçük çantalar hazırlıyordum ki
bu da önüme çok uzun bir yol çıkardı. Bu sayede
kendimi bir anda resim yapmak yerine küçük
heykelcikler yaparken buldum.
Kariyerin boyunca kağıtla ilgili ne gibi şeyler
keşfettin?
Japon kağıdının görünüşüne aldanmamam gerektiğini
fark ettim, çünkü aslında oldukça güçlü bir kağıtmış.
Aksine, Batı’da kullanılan pek çok kağıt da sert
durmasına rağmen aslında çok kolay şekil alabiliyormuş.
Japon kağıdının aradığın materyal olduğunu nasıl
fark ettin?
Büyükannem sayesinde. 1920’li yıllarda kendisi
ahşaptan oyulmuş figürlerle boyama yapıyordu ve
Japon kağıdı kullanıyordu. Bugün, yaptığı eserlerin
neredeyse hepsi aynı şekilde duruyor.
Peki hiç kendi kağıdını üretmeyi düşündün mü?
Ne yazık ki hayır. Çünkü Japonların benim kullandığım
kağıdı üretmek için yıllarını harcadıklarını düşünürsek,
benim aradığım özelliklerdeki bir kağıdı üretmek ne
kadar sürer düşünmek bile istemiyorum.
Heykellerle o kadar renkli bir dünya yaratıyorsun
ki onlara baktığımızda kendimizi Alice in
Wonderland’de gibi hissediyoruz. İlham kaynağın
nedir?
Bence dünyada cansız obje diye bir şey yok.
Bütün objeler öyle ya da böyle insanlarla bir
şekilde etkileşime geçiyor. Öyle ki, bu ilişkiyi
düşündüğümde aklıma iki taraf arasındaki diyaloglar
bile geliyor. Etrafıma baktığımda herhangi bir
şeyin gözüme çarpması onun kağıttan heykelini
yapmam için yeterli oluyor. Bilinçaltımın bu heykeli
şekillendirmesine izin veriyorum ve heykel vücut
bulduğu zaman onunla fiziksel olarak ilgilenirken,
bir yandan da kafamda kurduğum hikayesini de
şekillendiriyorum. Bu iki dünya bir araya geldiğinde
de heykelin tamamlandığını anlıyorum.
Eserlerini nasıl koruyorsun?
Kağıt ve yapıştırıcının ekstra bir korumaya ihtiyacı
olmuyor, zaten heykellerde kullandığım mürekkep
de kalıcı. Çerçevelendikten sonra eğer birisi onları
DO NOT MIND THE GAP
Tokyo menşeli tasarım firması E&Y ve
Yuri Suzuki arasındaki işbirliği, İngiltere
metrosu ve kullanıcılarının ilişkisini, iki taraf
arasındaki soğuk “Mind the Gap” ibaresinden
öteye taşıyor. 1933 yılında Harry Beck
tarafından çizilen Londra metro haritası
temel alınarak tasarlanan Tube Map Radio,
her metro hattına ve durağına farklı bir
radyo kanalı atayarak, her durağın ruhunu
yansıtan müziği siz neredeyseniz oraya
taşıyor. Londra Tasarım Müzesi’nin tam
desteğini alan tasarım, 25.000 Japon Yen’i
karşılığında satın alınabiliyor, tabii şanslı 500
kişiden biriyseniz.
XOXO The Mag
Download