DUALAR-AYETLER

advertisement
DUALAR-AYETLER-SURELER
İMAM HATİP OKULLARI İÇİN EZBER LİSTESİ
1. Seviye
.
.
.
“Kur’ân’ı tane tane, açık açık oku!”
(Müzzemmil Sûresi, 73/4.)
“Kur’ân’ı mâhir olarak (mahrecini, tecvidini, sesini, kıraatini bilerek) okuyan, şerefli, itaatkâr elçiler olan
meleklerle berâberdir. Kur’ân’ı kendisine zor geldiği halde kekeleyerek okuyan kimseye ise iki kat sevap
vardır.”
(Riyâzü’s-Sâlihîn, 991.)
.
.
.
KAYSERİ 2016
MUHAMMET ÇETİNER
İlahiyatçı, Eğitimci
KELİME-İ TEVHİD
‫هللا‬
ْ ‫سو ُل‬
ْ ‫اَل اِلاها ا اَِل‬
ُ ‫الر‬
‫هللا ُم اح امدُ ا‬
Okunuşu: “La ilahe İllallah, Muhammedü’r Rasulüllah”
Anlamı: Allah'tan başka İlah yoktur. Hz. Muhammed(s.a.v) Allah'ın Peygamberidir.
KELİME-İ ŞEHADET
ُ‫سولُه‬
ُ ‫ع ْبدُهُ او ار‬
‫ا ا ْش اهدُ ا ا ْن َلا اِلها اَِلا هللاُ اواا ْش اهدُ ا ا ان ُم اح امدًا ا‬
Okunuşu: “Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühu”
Anlamı: Ben şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ben yine şehadet ederim ki, Hz. Muhammed(sav)
onun kulu ve elçisidir.
EUZÜ-BESMELE
‫ش ْي ا‬
‫عوذُ ِباهللِ ِمنا ال ا‬
‫اار ِحيم‬
ُ ‫اا‬
‫الرحْ ام ِن ا‬
‫ ِبس ِْم اهللاِ ا‬،‫الر ِج ِيم‬
‫ان ا‬
ِ ‫ط‬
Okunuşu: “Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm, Bismillahirrahmanirrahîm”
Anlamı: Kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınırım, Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
TEKBİR
‫ا ا هّللُ ا ا ْك اب ُر‬
Okunuşu: “Allahu ekber”
Anlamı: Allah en büyüktür.
SALAT-Ü SELAM
‫علاى آ ِل سيهدنا ُم اح ام ٍد‬
‫ او ا‬،ٍ‫علاى سيهدنا ُم اح امد‬
‫ص ِهل ا‬
‫اللا ُه ام ا‬
Okunuşu: “Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedi’v Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed”
Anlamı: Allah’ım! Efendimiz Muhammed'e ve Ailesine hayırlar ihsan eyle ve onlara huzur(esenlik, güven,
sağlık) ver.
SUBHANEKE
﴾﴿‫غي ُْر اك‬
‫ار اك ا ْس ُم اك ﴿﴾ اوت ا اعالاى اجد اُّك ﴿﴾ اوَلا ِإلاها ا‬
‫س ْب احان ااك اللا ُه ام او ِب اح ْمد ا‬
ُ
‫ِك ﴿﴾ اوتابا ا‬
Okunuşu: “Subhânekellâhumme ve bi hamdik ve tebârakesmuk ve teâlâ cedduk (ve celle senâuk*) ve lâ ilâhe
ğayruk”
* “Ve celle senâük” yalnızca cenaze namazlarında kullanılır.
‫م‬
Anlamı: Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın
mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur.
TAHİYYÂT
‫صلا اواتُ او ا‬
‫ي او ارحْ امةُ ا‬
‫علاى‬
‫اّللِ او اب ار اكاتُهُ ﴿﴾ال ا‬
‫الط ِيهبااتُ ﴿﴾ال ا‬
‫الت ا ِحيااتُ ِ اّللِ اوال ا‬
‫علا ْيناا او ا‬
‫سال ُم ا‬
‫سال ُم ا‬
ُّ ِ‫علاي اْك أايُّ اها الناب‬
‫صا ِل ِحينا ﴿﴾ أ ا ْش اهدُ أ ا ْن َل ِإلاها ِإَل ا‬
‫ِع ابا ِد ا‬
﴾﴿ُ‫سولُه‬
ُ ‫ع ْبدُهُ او ار‬
‫اّللِ ال ا‬
‫اّللُ ﴿﴾ اوأ ا ْش اهدُ أ ا ان ُم اح امدًا ا‬
Okunuşu: “Ettehiyyâtu lillâhi vessalevâtu veddayyibât. Esselâmu aleyke eyyuhen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve
berakâtuhu. Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedu en lâ ilâhe illallâh ve eşhedu enne
Muhammeden abduhû ve Rasuluh”
Anlamı: Dil ile beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve
bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik
ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed(sav), O'nun kulu ve
Peygamberidir.
ALLÂHUMME SALLİ
ٌ‫علاى آ ِل ِإب اْرا ِهيم ﴿﴾ ِإنا اك اح ِميد‬
‫صلاي ا‬
‫يم او ا‬
‫ْت ا‬
‫علاى ُم اح ام ٍد او ا‬
‫ص ِهل ا‬
‫ع الى آ ِل ُم اح ام ٍد ﴿﴾ اك اما ا‬
‫اللا ُه ام ا‬
‫علاى ِإب اْرا ِه ا‬
﴾﴿ٌ‫ام ِجيد‬
Okunuşu: “Allâhumme salli alâ Muhammedi’v ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli
İbrahim. İnneke hamidu’m mecîd”
Anlamı: Allah'ım! Hz. Muhammed(sav)'e ve Hz. Muhammed(sav)'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. Hz.
İbrahim'e ve Hz. İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref
sahibi de sensin.
ALLÂHUMME BARİK
ٌ‫علاى آ ِل ِإب اْرا ِهيم ﴿﴾ ِإنا اك اح ِميد‬
‫ار ْك ا‬
‫يم او ا‬
‫ت ا‬
‫علاى ُم اح ام ٍد او ا‬
‫ار اك ا‬
‫علاى آ ِل ُم اح ام ٍد ﴿﴾ اك اما با ا‬
ِ ‫اللا ُه ام با‬
‫علاى ِإب اْرا ِه ا‬
﴾﴿ٌ‫ام ِجيد‬
Okunuşu: “Allâhumme barik alâ Muhammedi’v ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli
İbrahim. İnneke hamidu’m mecîd”
Anlamı: Allah'ım! Hz. Muhammed(sav)'e ve Hz. Muhammed(sav)'in ümmetine hayır ve bereket ver. Hz.
İbrahim'e ve Hz. İbrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi
de sensin.
RABBENÂ DUALARI
(İbrahim 40-41)
﴾٤٠﴿ ‫عاء‬
‫يم ال ا‬
‫صالا ِة او ِمن ذُ ِ هريا ِتي ارباناا اوتاقاب ْال دُ ا‬
‫اربه ِ اجْ اع ْل ِني ُم ِق ا‬
Okunuşu: “Rabbic’alnî mukîme’s salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâi”
Anlamı: Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz!
Duamı kabul eyle.
ِ﴾٤١﴿‫اب الناار‬
ِ ‫سناةً اوفِي‬
‫سناةً اوقِناا ا‬
‫عذا ا‬
‫اآلخ ارةِ اح ا‬
‫ارباناا آتِناا فِي الدُّ ْنياا اح ا‬
‫م‬
Okunuşu: “Rabbenâ âtina fid'dunyâ hasenete’v ve fil'âhirati hasenete’v ve kınâ azâbennâr.
Anlamı: Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.
RABBENÂĞFİRLÎ
﴾﴿‫اب‬
ُ ‫س‬
‫ي او ِل ْل ُمؤْ ِمنِينا يا ْو ام ياقُو ُم ْال ِح ا‬
‫ارباناا ا ْغ ِف ْر ِلي او ِل اوا ِلدا ا‬
Okunuşu: “Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mu'minine yevme yekûmu'l hisâb”
Anlamı: Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün Mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya
çekileceği günde) bağışla.
KUNUT DUALARI
‫علايْك‬
‫االلا ُه ام ِإناا نا ْست ا ِعينُ اك او نا ْست ا ْغ ِف ُر اك او نا ْست ا ْهد ا‬
ُ ُ ‫ِيك ﴿﴾ او نُؤْ ِم ُن ِب اك او نات‬
‫علاي اْك اونُثْنِى ا‬
‫وب اِلاي اْك ﴿﴾ او نات ااو اك ُل ا‬
﴾﴿‫اْل اخي اْر ُكلاهُ نا ْش ُك ُر اك او َلا نا ْكفُ ُر اك ﴿﴾ او ن ْاخلا ُع او ناتْ ُركُ ام ْن يا ْف ُج ُر اك‬
Okunuşu: “Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu'minu bike ve netûbu ileyk. Ve
netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk”
Anlamı: Allah’ım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni
isteriz. Sana inanırız, sana tövbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile
överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkâr etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkâr eden ve
sana karşı geleni bırakırız.
‫ى او ناحْ ِفدُ ﴿﴾ ن ْار ُجو ارحْ امت ااك او ن ْاخشاى‬
‫االلا ُه ام اِيا ا‬
‫اك نا ْعبُدُ او لا اك نُ ا‬
‫ص ِلهى او نا ْس ُجدُ ﴿﴾ او اِلاي اْك ناس ْع ا‬
﴾﴿‫ار ُم ْل ِح ٌق‬
‫عذاا ابك ﴿﴾ ا اِن ا‬
‫ا‬
ِ ‫عذاا اب اك بِاْل ُكفا‬
Okunuşu: “Allâhumme iyyâke na'budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes'a ve nahfidu nercû rahmeteke ve
nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhık”
Anlamı: Allah’ım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz.
Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin
devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kâfirlere ve inançsızlara ulaşır.
AMENTÜ DUASI
ُ ‫هللا ت ا اعالاى او اْل اب ْع‬
ِ ْ‫س ِل ِه او اْل اي ْو ِم ا‬
‫ث اب ْعدا‬
ُ ‫آ ام ْنتُ ِباهللِ او املا ِئ اك ِت ٍه او ُكت ُ ِب ِه او ُر‬
ِ ‫آلخ ِر او ِب ْالقادا ِر اخي ِْر ِه او ش ِ هار ِه ِمنا‬
* ُ‫سولُه‬
ِ ‫اْل ام ْو‬
ُ ‫ع ْبدُهُ ُو ار‬
‫ت اح ٌّق * ا ا ْش اهدُا ا ْن آل اِ الها اَِلا ااهللُ * او ا ا ْش اهدُ ا ا ان ُم اح امدا ً ا‬
Okunuşu: “Âmentü billahi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusulihî vel yevmil âhiri ve bil gaderi hayrihî ve şerrihî
minallahi teâlâ velbasü ba'del mevti haggun. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû
ve resûluhû”
Anlamı: Allah-ü Teâlâ'nın varlığına ve birliğine inandım. Allah-ü Teâlâ'nın meleklerine inandım; Allah-ü
Teâlâ'nın kitaplarına inandım. Allah-ü Teâlâ'nın gönderdiği Peygamberlerine inandım. Ahiret gününe inandım.
Kader, hayır, şer her şeyin Allah'ın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra tekrar dirilmek haktır.
Şehadet ederim ki Allah'tan başka hiç bir ilâh yoktur. Ve yine şehadet ederim ki Hz. Muhammed(sav) Allah'ın
kulu ve elçisidir.
‫م‬
EZAN
‫ ا ا اّللُ ا ا ْك اب ُر‬-‫ا ا اّللُ ا ا ْكبا ُر‬
‫ ا ا اّللُ ا ا ْكبا ُر‬-‫ا ا اّللُ ا ا ْكبا ُر‬
ُ‫ ا ا ْش اهدُ ا ا ْن اَل ا اَِلها ا اَِل هللا‬- ُ‫ا ا ْش اهدُ ا ا ْن اَل ا اَِلها ا اَِل هللا‬
ُ ‫ ا ا ْش اهدُ ا ا ان ُم اح همدًا ار‬- ِ‫سو ُل هللا‬
ُ ‫ا ا ْش اهدُ ا ا ان ُم اح همدًا ار‬
ِ‫سو ُل هللا‬
ِ‫ص االة‬
‫علاى ال ا‬
‫علاى ال ا‬
‫ى ا‬
‫ى ا‬
‫ اح ا‬- ِ‫ص االة‬
‫اح ا‬
ْ
ْ
‫ى ا‬
‫ى ا‬
‫ اح ا‬- ِ‫علاى الفا االح‬
‫اح ا‬
ِ‫علاى الفا االح‬
(‫ص االة ُ اخي ٌْر ِمنا النا ْو ِم‬
‫ (اال ا‬- )‫ص االة ُ اخي ٌْر ِمنا النا ْو ِم‬
‫)اال ا‬
‫ ا ا اّللُ ا ا ْكبا ُر‬-‫ا ا اّللُ ا ا ْكبا ُر‬
ُ‫اَل ا اَِلها ا اَِل هللا‬
Okunuşu:
“Allahü Ekber - Allahü Ekber
Allahü Ekber - Allahü Ekber
Eşhedü ella ilahe illallâh - Eşhedü ella ilahe illallâh
Eşhedü enne Muhammede’r rasülullâh - Eşhedü enne Muhammede’r rasülullâh
Hayye ales salah - Hayye ales salah
Hayye alel felah - Hayye alel felah
*(Essalatü hayrü’m min en’nevm - Essalatü hayrüm min en’nevm)
Allahü Ekber - Allahü Ekber
La ilahe illallah”
Anlamı:
Allah en yücedir. Allah en yücedir
Allah en yücedir. Allah en yücedir
Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur - Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.
Ben şahitlik ederim ki Hz. Muhammed(sav) Allah’ın elçisidir - Ben şahitlik ederim ki Hz. Muhammed(sav)
Allah’ın elçisidir
Haydi namaza - Haydi namaza
Haydi kurtuluşa - Haydi kurtuluşa
*(Namaz uykudan daha hayırlıdır - Namaz uykudan daha hayırlıdır)
Allah en yücedir - Allah en yücedir
Allah’tan başka ilah yoktur
*(Parantez içindeki bölüm sadece sabah ezanında okunur.)
EZAN DUASI
ُ‫الرافِ اعةا اوا ْب اعثْه‬
ِ ‫ص االةِ ْالقاائِ ام ِة آ‬
‫اللا ُه ام اربا اه ِذ ِه الداع اْوةِ التاا ام ِة اوال ا‬
‫ضيلاةا اوالد اار اجةا ا‬
ِ ‫ت ُم اح امدا ً ْال او ِسيلاةا او ْالفا‬
‫ف ْال ِميعاادا‬
ُ ‫ع ْدتاهُ إانا اك اَل ت ُ ْخ ِل‬
‫امقااما ً امحْ ُمودا ً الاذِي او ا‬
Okunuşu: “Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel
fazilete ved-dereceter-refîate. Vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tuhlifu'l-mîâd.”
Anlamı: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allah’ım! Hz. Muhammed(sav)'e vesîleyi ve fazîleti
ver. Onu, kendisine vadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin.
KAMET
‫ ا ا اّللُ ا ا ْك اب ُر‬-‫ا ا اّللُ ا ا ْكبا ُر‬
‫ ا ا اّللُ ا ا ْك اب ُر‬-‫ا ا اّللُ ا ا ْك اب ُر‬
‫م‬
ُ‫ ا ا ْش اهدُ ا ا ْن اَل ا اَِلها ا اَِل هللا‬- ُ‫ا ا ْش اهدُ ا ا ْن اَل ا اَِلها ا اَِل هللا‬
ُ ‫ ا ا ْش اهدُ ا ا ان ُم اح همدًا ار‬- ِ‫سو ُل هللا‬
ُ ‫ا ا ْش اهدُ ا ا ان ُم اح همدًا ار‬
ِ‫سو ُل هللا‬
ِ‫ص االة‬
‫علاى ال ا‬
‫علاى ال ا‬
‫ى ا‬
‫ى ا‬
‫ اح ا‬- ِ‫ص االة‬
‫اح ا‬
‫ى ا‬
‫ى ا‬
‫ اح ا‬- ِ‫علاى ْالفا االح‬
‫اح ا‬
ِ‫علاى ْالفا االح‬
ُ ‫صالاة‬
ِ ‫ قا ْد قا ا ام‬- ُ ‫صالاة‬
ِ ‫قا ْد قا ا ام‬
‫ت ال ا‬
‫ت ال ا‬
‫ ا ا اّللُ ا ا ْك اب ُر‬-‫ا ا اّللُ ا ا ْك اب ُر‬
ُ‫اَل ا اَِلها ا اَِل هللا‬
Okunuşu:
“Allahü Ekber - Allahü Ekber
Allahü Ekber - Allahü Ekber
Eşhedü ella ilahe illallâh - Eşhedü ella ilahe illallâh
Eşhedü enne Muhammede’r rasülullâh - Eşhedü enne Muhammede’r rasülullâh
Hayye ales salah - Hayye ales salah
Hayye alel felah - Hayye alel felah
Kad kâmetis salah - Kad kâmetis salah
Allahü Ekber - Allahü Ekber
La ilahe illallah”
Anlamı:
Allah en yücedir. Allah en yücedir.
Allah en yücedir. Allah en yücedir.
Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur - Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.
Ben şahitlik ederim ki Hz. Muhammed(sav) Allah’ın elçisidir - Ben şahitlik ederim ki Hz. Muhammed(sav)
Allah’ın elçisidir.
Haydi namaza - Haydi namaza.
Haydi kurtuluşa - Haydi kurtuluşa.
Namaz başladı – Namaz Başladı.
Allah en yücedir - Allah en yücedir.
Allah’tan başka ilah yoktur.
TESBİHAT DUALARI
Kamet'ten sonra namaza başlanır ve selam verilince;
‫ت يااذاا ْال اج اال ِل او ْ َِل ْك ارا ْم‬
‫ار ْك ا‬
‫س اال ُم او ِم ْن اك ال ا‬
‫ت ال ه‬
‫اللا ُه ام ا ا ْن ا‬
‫ تابا ا‬.‫س اال ْم‬
"Allâhümme entesselamü ve min kesselam. Tebarakte ya zel celali vel'ikrâm"
ْ ‫صلاوا ا‬
‫ت‬
ُ ‫علي ار‬
‫ا‬
‫سو ِلناا ا‬
“Ala Rasûlina Salavat”
denir ve salavat getirdikten sonra;
‫سبْحاانا هللاِ او ْال اح ْمدُ ِّللِ او اَل ا اَِلها اَِلا هللاُ اوهللُ اا ْك اب ْر‬
ُ
‫ي ِ ْالعا ِظي ْم‬
‫او اَل اح ْو ال او اَل قُ اوة ا اَِلا بِاهللِ ْالعا ِل ه‬
“Sübhânellâhi velhamdü lillahi ve la ilâhe illallâhu vellâhu ekber, ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil
azîm”
sonra Ayete'l-Kürsi okunur ve;
ْ ُ‫ى ْال اع ِظي ُم ذ‬
‫هللا‬
ْ ‫سبْحاانا‬
ُ ‫وال اج اال ِل‬
ُّ ‫او ُه او ْال اعل‬
‫م‬
“Ve hüvel aliyyül azîmü zül celali sübhanellâh”
33 defa “Sübhanellâh” ...
‫هللا‬
ْ ‫سبْحاانا‬
ُ
‫ّلل‬
ْ ِ ُ‫سبْحاانا ْال اك ِر ِيم داا ِء ام ِن ْال اح ْمد‬
ُ
“Sübhanel kerîmida imen il hamdülillah.”
‫ّلل‬
ْ ِ ُ‫ا ا ْل اح ْمد‬
33 defa “Elhamdülillêh” ...
‫اربه ِ ْالعاالا ِمينا ت اعاالاى شاانُهُ ااهللُ ا ا ْك اب ْر‬
“Rabbil âlemîne teâla şênühül lâhü ekber.”
33 defa “Allâhüekber” ...
‫ااهللُ ا ا ْك اب ْر‬
tesbihattan sonra;
‫يك لا ْه‬
‫اَل إِ اَلها ا اَِل هللاُ اوحْ داهُ اَل ش ِار ا‬
‫ِير‬
‫علاى ُك ِهل ا‬
ْ ‫ش ْيءٍ قاد‬
‫لاهُ ْال ُم ْلكُ اولاهُ ْال اح ْمدُ او ُه او ا‬
ْ‫ى ْاَلا ْع ال ْال او اهاب‬
ُ
‫ى ْال اع ِل ِ ه‬
‫س ْب احانا ار ِبه ا‬
“La ilahe illallâhu vahdehûla şerîkeleh, lehül mülkü velehül hamdü ve hüve ala küllişey'in kadîr"
“Sübhâne Rabbiye'l aliyyi'l a'lel vehhab”
diyerek Âmin denilir, eller açılıp dua edilir.
YEMEK DUASI
‫ش ْي ا‬
‫عوذُ بِا اّللِ ِمنا ال ا‬
‫الر ِج ِيم بِس ِْم ا‬
‫الر ِح ِيم‬
ُ ‫اا‬
‫الرحْ ام ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫ان ا‬
ِ ‫ط‬
‫ُكلُو اوا ْش اربُوا او اَل تُس ِْرفُوا اِناهُ اَل ي ُِحبُّ ْال ُمس ِْرفِينا‬
‫صداقا ا‬
‫اّللُ ال اع ِظي ْم‬
‫ا‬
ْ
ْ
ْ
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
ْ‫سقاناا او اجعالاناا ِمنا ْال ُم ْس ِل ِمين‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
ْ ِ ‫ ال اح ْمد‬. ‫ُّلل‬
ْ ِ ‫ا ا ْل اح ْمد‬
‫ ال اح ْمد ُِّللِ الذِى اطعا امناا او ا‬. ‫ُّلل‬
‫ب ا‬
ْ ‫الط اع ِام او ْاَلا ِك ِل‬
‫او ارحْ امةُ ا‬
‫ين‬
ِ ‫ص‬
ِ ‫اح‬
‫اّللِ او با ار اكاتُهُ ا‬
‫علاي ا‬
ْ ‫ع‬
‫اّلل‬
‫اّلل ا‬
ِ ‫اّلل اب ار اك‬
ِ ‫نِ ْع ام‬
ْ ‫سو ال ا‬
ْ ‫ت اخ ِلي ُل ا‬
ْ ‫ت اج ِلي ُل ا‬
ُ ‫ت ايا ار‬
‫شفاا ا‬
‫ص بِ ُح ْر ام ِة ْالفااتِ اح ْه‬
ْ ُ‫االلا ُه ام ِز ْد او اَل ت ا ْنق‬
Okunuşu: Eûzübillehimineşşeytânirracîm. BismillâhirRahmânirRahîm. “Külû veşrabû ve lâ tüsrifû İnnehû lâ
yühibbül müsrifîn.”
Sadekallâhül azîm.
Elhamdülillah, Elhamdülillah, Elhamdülillahillezî Et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ minel müslimîn. Ve
Rahmetullâhi ve Berakâtühû alê sâhibit ta’âmi vel âkilîn. Ni’meti Celîlullâh, Beraketi Halilullâh, Şefâ’at Yâ
Rasûlallâh.
Allâhümme zid velâ tenkus bi hürmetil Fâtiha.
Anlamı: Kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. “Yiyiniz,
içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
Azim olan Allah doğru söyledi.
Allah’a hamdolsun. Allah’a hamdolsun. Allaha Hamdolsun ki; Bizi yedirdi, içirdi ve Müslüman kıldı. Allah’ın
Rahmeti ve Bereketi bu sofraların sahibine ve sofradan yiyenlere olsun. Yüce Allah’ın Nimeti, Halilullah
bereketi kıl. Ya Rasulullah bize şefaat eyle.
Allah’ım Fatiha hürmetine nimetlerini arttır, eksiltme.
‫م‬
FATİHA SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
﴾١﴿‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫ااك‬
‫ااك نا ْعبُدُ اواِي ا‬
‫﴾ اِي ا‬٤﴿ ‫ين‬
‫لرحْ مٰ ِن ا‬
‫﴾ ا ا ا‬٢﴿ ‫ب ْال اعالا ۪مينا‬
ِ ‫ا ا ْل اح ْمدُ ِ هّللِ ار ه‬
ِ ‫﴾ اما ِل ِك يا ْو ِم ال ۪ده‬٣﴿ ‫الر ۪ح ِيم‬
‫ص ارا ا‬
‫الص ارا ا‬
ُ ‫نا ْست ۪اع‬
‫علا ْي ِه ْم او اَل‬
‫علا ْي ِه ْم ا‬
ُ ‫غي ِْر ْال ام ْغ‬
‫ط الاذ۪ ينا ا ا ْن اع ْم ا‬
‫﴾ اِ ْه ِدناا ِ ه‬٥﴿ ‫ين‬
ِ ‫ضو‬
‫ب ا‬
‫ت ا‬
ِ ﴾٦﴿ ‫يم‬
‫ط ْال ُم ْست اق۪ ا‬
﴾٧﴿ ‫ض ۪الهينا‬
‫ال َّٓا‬
Okunuşu: “Elhamdulillâhi rabbil'alemin. Errahmânir'rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na'budu ve iyyâke
neste'în, İhdinessırâdal mustakîm. Sırâdallezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn”
Anlamı: Hamd, âlemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve Din Günü'nün sahibi olan Allah'a
mahsustur. (Allahım!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete
erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir.
FİL SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ً ‫طيْرا‬
‫علا ْي ِه ْم ا‬
ْ ‫ْف فا اع ال ارب اُّك ِبا ا‬
ِ ‫ص احا‬
‫س ال ا‬
‫﴾ اوا ا ْر ا‬٢﴿ ‫﴾ االا ْم ياجْ اع ْل اك ْيدا ُه ْم ف۪ ي تاضْل۪ ي ٍل‬١﴿ ‫ب ْالف۪ ي ِل‬
‫االا ْم ت اار اكي ا‬
ْ
﴾٥﴿ ‫صفٍ امأ ُكو ٍل‬
ْ ‫﴾ فا اج اعلا ُه ْم اك اع‬٤﴿ ۙ‫ار ٍة ِم ْن ِس ۪ هجي ٍۖ ٍل‬
‫﴾ ت ْار ۪مي ِه ْم ِب ِح اج ا‬٣﴿ ‫ا ا اب ۪ابي ال‬
Okunuşu: “Elem tera keyfe fe'ale rabbuke biashâbilfîl. Elem yec'al keydehum fî tadlîl. Ve ersele aleyhim dayran
ebâbîl. Termîhim bihicâratin min siccîl. Fece'alehum ke'asfin me'kûl”
Anlamı: (Ey Muhammed! Kâbe'yi yıkmaya gelen) Fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? Onların
düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonunda onları,
yenilmiş ekin gibi yaptı.
KUREYŞ SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ْ
ْ
ْ
‫ا‬
‫يالفِ ِه ْم ِرحْ لاةا ال ِ ه‬
‫﴾ ۪ا ا‬١﴿ ‫ف قُ اري ٍْش‬
‫ِ َ۪ل ا‬
‫﴾ االذ۪ َّٓي ااط اع ام ُه ْم ِم ْن‬٣﴿ ‫ت‬
ِ ‫﴾ فاليا ْعبُدُوا اربا ٰهذاا البا ْي‬٢﴿ ‫ْف‬
ِ ‫صي‬
ِ ‫شتَّٓا‬
ِ ‫يال‬
‫اء اوال ا‬
﴾٤﴿ ٍ‫ُجوعٍ او ٰا امنا ُه ْم ِم ْن خ ْاوف‬
Okunuşu: “Li'î lâfi Kurayş'in. Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf. Felya'budû rabbe hâzelbeyt. Ellezî et'amehum min
cû'in ve âmenehum min havf”
Anlamı: Kureyş kabilesinin yaz ve kış yolculuklarında uzlaşması ve anlaşması sağlanmıştır. Öyleyse kendilerini
açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Kâbe'nin Rabbine kulluk etsinler.
MÂUN SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ٰ
ْ
ْ
‫عل ى ا‬
ُّ ُ‫﴾ فا ٰذ ِل اك الاذ۪ ي ياد‬١﴿ ‫ين‬
‫﴾ فا او ْي ٌل‬٣﴿‫ين‬
‫ا ا ارااي ا‬
ُ ‫ْت الاذ۪ ي يُ اك ِذه‬
ُّ ‫﴾ او اَل يا ُح‬٢﴿ ‫يم‬
‫ض ا‬
ِ ‫ط اع ِام ال ِمس ْ۪ك‬
ِ ‫ب ِبال ۪ده‬
‫ع اليات۪ ا‬
ُ۫
﴾٧﴿ ‫﴾ او اي ْمناعُونا ْال اماعُونا‬٦﴿ ‫﴾ االاذ۪ ينا ُه ْم ي َّٓاُراؤُ نا‬٥﴿ ‫سا ُهونا‬
‫﴾ االاذ۪ ينا ُه ْم ا‬٤﴿ ‫ص ۪لهينا‬
‫ص اال ِت ِه ْم ا‬
‫ع ْن ا‬
‫ِل ْل ُم ا‬
Okunuşu: “Era'eytellezî yukezzibu biddîn. Fezâlikellezî, yedu'ulyetîm. Ve lâ yehuddu alâ ta'âmilmiskîn.
Feveylun lilmusallîn. Ellezîne hum an salâtihim sâhûn. Ellezîne hum yurâûne. Ve yemne'ûnelmâ'ûn”
Anlamı: (Ey Muhammed!) Dini yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan
kimse işte odur. Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları namazdan gâfildirler. Onlar gösteriş yaparlar.
Onlar basit şeyleri (ödünç) dahi vermezler.
‫م‬
KEVSER SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ْ
‫اِ َّٓناا ا ا ْع ا‬
﴾٣﴿ ‫﴾ ا اِن شاانِئ ااك ُه او اَلا ْبت ُار‬٢﴿ ‫ص ِهل ِل ار ِب اهك اوا ْن اح ْر‬
‫ط ْين ا‬
‫﴾ اف ا‬١﴿ ‫ااك ْالـ اك ْوث ا ار‬
Okunuşu: “İnnâ a'taynâkelkevser. Fesalli lirabbike venhar. İnne şânieke huvel'ebter”
Anlamı: (Ey Muhammed!) Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
Doğrusu adı, sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir.
KÂFİRÛN SÛRESİ
‫ِبس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫عابِدٌ اما‬
‫﴾ او َّٓاَل اان ۬اا ا‬٣﴿ ُ ‫عابِدُونا َّٓاما ا ا ْعبُد‬
‫﴾ او َّٓاَل ا ا ْنت ُ ْم ا‬٢﴿ ‫﴾ َّٓاَل ا ا ْعبُدُ اما ت ا ْعبُدُونا‬١﴿ ‫قُ ْل يآَّا اايُّ اها ْالـ اكافِ ُرونا‬
﴾٦﴿ ‫ين‬
‫﴾ او َّٓاَل ا ا ْنت ُ ْم ا‬٤﴿ ‫عبا ْدت ُ ْم‬
‫ا‬
ِ ۪‫ي د‬
‫﴾ لاـ ُك ْم د۪ ينُ ُك ْم او ِل ا‬٥﴿ ُ‫عا ِبدُونا َّٓاما ا ا ْعبُد‬
Okunuşu: “Kul yâ eyyuhel kâfirûn. Lâ a'budu mâ ta'budûn. Ve lâ entum âbidûne mâ a'bud. Ve lâ ene âbidun mâ
abedtum. Ve lâ entum âbidûne mâ a'bud. Lekum dînukum veliye dîn”
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: Ey inkârcılar! Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Benim taptığıma da sizler
tapmazsınız. Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim. Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz. Sizin dininiz
size, benim dinim banadır.
NASR SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫ين ه‬
‫ص ُر ه‬
‫سبِهحْ بِ اح ْم ِد اربِ اهك‬
‫﴾ او ارااي ا‬١﴿ ‫اّللِ او ْالفاتْ ُح‬
ْ ‫اِذاا َّٓاجا اء نا‬
‫﴾ فا ا‬٢﴿ ً ‫اّللِ ا ا ْف اواجا‬
‫ْت النا ا‬
ِ ۪‫اس يا ْد ُخلُونا ف۪ ي د‬
﴾٣﴿ ً ‫اوا ْست ا ْغ ِف ْرهُ اِناهُ اكانا ت ااوابا‬
Okunuşu: “İzâ câe nasrullahi velfeth. Ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ. Fesebbih bihamdi rabbike
vestağfirh. İnnehû kâne tevvâbâ”
Anlamı: (Ey Muhammed!) Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların Allah'ın dinine akın akın girdiklerini
görünce, Rabbini överek tesbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O, tövbeleri daima kabul edendir.
TEBBET SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ْ ‫تاب‬
ُ‫﴾و ْام ارااتُه‬
‫ص ٰلى ناارا ً ذا ا‬
ْ ‫سيا‬
ٍ ‫ات لا اه‬
ٍ ‫ات يا َّٓداا ا ا ۪بي لا اه‬
‫﴾ َّٓاما ا ا ْغ ٰنى ا‬١﴿ ‫ب اوتابا‬
‫ع ْنهُ امالُهُ او اما اك اس ا‬
‫﴾ ا‬٢ ﴿ ‫ب‬
‫ ا‬٣﴿ ‫ب‬
ْ
‫اح امالاةا ال اح ا‬
﴾٥﴿ ‫﴾ ف۪ ي ۪جي ِدهاا اح ْب ٌل ِم ْن ام اس ٍد‬٤﴿ ‫ب‬
ِ ‫ط‬
Okunuşu: “Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ eğnâ anhu mâluhû ve mâ keseb. Seyeslâ nâren zâte leheb.
Vemraetuhû hammâletelhatab. Fî cî dihâ hablun min mesed”
Anlamı: Ebû Leheb'in elleri kurusun; kurudu da! Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi. Alevli ateşe
yaslanacaktır. Karısı da, boynunda bir ip olduğu halde ona odun taşıyacaktır.
‫م‬
İHLAS SÛRESİ
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ً
‫ا‬
‫ا‬
‫ا‬
‫قُ ْل ُه او ه‬
﴾٤﴿ ٌ‫﴾ اول ْم يا ُك ْن لهُ ُكفُوا ا ا احد‬٣﴿ ‫﴾ لا ْم يا ِل ْد اولا ْم يُول ْد‬٢﴿ ُ‫ص امد‬
‫﴾ ا ا هّللُ ال ا‬١﴿ ٌ‫اّللُ ا ا احد‬
Okunuşu: “Kul hüvellâhü ehad. Allâhussamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad”
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: O Allah bir tektir. Allah her şeyden müstağni ve her şey O'na muhtaçtır. O
doğurmamış ve doğmamıştır. Hiç bir şey O'na denk değildir.
FELAK SÛRESİ
‫ِبس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫ت فِي‬
ِ ‫﴾ او ِم ْن ش ِ هار النافااثاا‬٣﴿ ‫ب‬
ُ ‫قُ ْل ا ا‬
ِ ‫عوذُ بِ ار ه‬
‫ق اِذاا اوقا ا‬
ٍ ‫﴾ او ِم ْن ش ِ هار غاا ِس‬٢﴿ ‫﴾ ِم ْن ش ِ هار اما اخلاقا‬١﴿ ‫ق‬
ِ ‫ب ْالفالا‬
﴾٥ ﴿ ‫س د ا‬
‫﴾ او ِم ْن ش ِ هار احا ِس ٍد ِاذاا اح ا‬٤﴿ ‫ْالعُقا ِد‬
Okunuşu: “Kul e'ûzu birabbilfelak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğasikın izâ vekab. Ve min şerrinneffâsâti
fil'ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased”
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes
eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım.
NÂS SÛRESİ
‫ِبس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫﴾ االاذ۪ ي‬٤﴿ ‫اس‬
ُ ‫قُ ْل ا ا‬
ِ ‫اس ْال اخنا‬
ِ ‫﴾ ِم ْن ش ِ هار ْال اوس اْو‬٣﴿ ‫اس‬
ِ ‫﴾ ا ِٰل ِه النا‬٢﴿ ‫اس‬
ِ ‫﴾ ام ِل ِك النا‬١﴿ ‫اس‬
ِ ‫ب النا‬
ِ ‫عوذُ بِ ار ه‬
﴾٦﴿ ‫اس‬
ُ ‫س ف۪ ي‬
ِ ‫﴾ ِمنا ْال ِجنا ِة اوالنا‬٥﴿ ‫اس‬
ِ ‫ُور النا‬
ُ ‫ي اُو ْس ِو‬
ِ ‫صد‬
Okunuşu: “Kul e'ûzu birabbinnâsi. Melikinnâsi. İlâhinnâs. Min şerrilvesvâsilhannâs. Ellezî yuvesvisu fî
sudûrinnâsi. Minelcinneti vennâs”
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: İnsanlardan ve cinlerden ve insanların gönüllerine vesvese veren o sinsi
vesvesecinin şerrinden, insanların ilahı, insanların hükümranı ve insanların Rabbi olan Allah'a sığınırım.
BAKARA 1-5
‫ِبس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫ص ٰلوة ا او ِم اما‬
ُ ‫﴾ ٰذ ِل اك ْال ِكت‬١﴿ ‫ا َّٓل َّٓم‬
‫ب اويُق۪ ي ُمونا ال ا‬
ِ ‫﴾ االاذ۪ ينا يُؤْ ِمنُونا بِ ْالغا ْي‬٢﴿ ‫ْبۙ ف۪ ي ِهۙ ُهدًى ِل ْل ُمتاق۪ ينا‬
‫ااب اَل اري ا‬
ٰ ْ ‫﴾ اوالاذ۪ ينا يُؤْ ِمنُونا ِب َّٓاما ا ُ ْن ِز ال اِلاي اْك او َّٓاما ا ُ ْن ِز ال ِم ْن قا ْب ِل اك او ِب‬٣﴿ ‫ارزا ْقناا ُه ْم يُ ْن ِفقُونا‬
﴾٤﴿ ‫اَل ِخ ار ِة ُه ْم يُوقِنُونا‬
َّٓ
﴾٥﴿ ‫ع ٰلى ُهدًى ِم ْن ار ِبه ِه ْم اوا ُ ۬و ٰلَّٓئِ اك ُه ُم ْال ُم ْف ِلحُونا‬
‫ا ُ ۬و ٰلئِ اك ا‬
Okunuşu:
“Elif, lam mim.
Zalikel kitabu la raybe fih. Hüdel’lil müttekin.
Ellezine yü’minune bil gaybi ve yukimunessalate ve mimma rezaknahüm yunfikun.
Vellezine yü’minune bima unzile ileyke ve ma unzile min kablike ve bil ahireti hüm yukinun.
Ulaike ala hüdem’ mi’r rabbihim ve ulaike hüm’ül muflihun”
Anlamı:
Elif. Lâm. Mîm.
Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.
‫م‬
Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.
BAKARA 255
‫ِبس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
‫ا‬
‫ض ام ْن ذاا الاذِي‬
ِ ‫س ام ااوا‬
‫ي ْالقايُّو ُم َلا ت اأ ْ ُخذُهُ ِسناةٌ اوَلا ن ْاو ٌم لاهُ اما ِفي ال ا‬
ِ ‫ت او اما ِفي األ ا ْر‬
ُّ ‫اّللُ َلا ِإلاها ِإَلا ُه او ْال اح‬
ُ ‫يا ْشفا ُع ِع ْنداهُ إَِلا بِإ ِ ْذنِ ِه يا ْعلا ُم اما بايْنا أ ا ْيدِي ِه ْم او اما خ ْالفا ُه ْم اوَلا ي ُِحي‬
‫ش ْيءٍ ِم ْن ِع ْل ِم ِه إَِلا بِ اما شاا اء او ِس اع‬
‫طونا بِ ا‬
ُ ‫ض اوَلا يائُودُهُ ِح ْف‬
﴾٢٥٥﴿‫ي ْال اع ِظي ُم‬
ِ ‫س ام ااوا‬
‫ُك ْر ِسيُّهُ ال ا‬
‫ت اواأل ا ْر ا‬
ُّ ‫ظ ُه اما او ُه او ْال اع ِل‬
Okunuşu: “Allâhu lâ ilâhe illâ huve-lhayyu-l kayyûm(u) lâ te/ḣużuhu sinetun velâ nevm(un) lehu mâ fîssemâvâti vemâ fi-l-ard(i) men że-lleżî yeşfe’u ‘indehu illâ bi-iżnih(i) ya’lemu mâ beyne eydîhim vemâ ḣalfehum
velâ yuhîtûne bişey-in min ‘ilmihi illâ bimâ şâ(e) vesi’a kursiyyuhu-ssemâvâti vel-ard(a) velâ yeûduhu hifzuhumâ
vehuve-l’aliyyu-l’azîm(u)”
Anlamı: O'ndan başka ilah olmayan Allah, hay ve kayyumdur (ezel ve ebedidir). O'nu uyuklama ve uyku
tutmaz. Göklerde ve yerlerde olan şeyler O’nundur. İzni olmaksızın O'nun yanında şefaat eden yoktur. Halkın
önünde ve arkasında olanı (istikbal ve maziyi) bilir. İnsanlar O'nun ilminden, O'nun isteğinden başkasını ihata
edemezler. Kürsisi semaları ve yeri içine alır. Onların hıfzı O'nu (Cenab-ı Ecelli Ala'yı) yormaz. O, pek yüksek
ve büyüktür.
BAKARA 285-286
‫ِبس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
َّٓ
ٰ
ٰ
‫سو ُل ِب َّٓاما ا ُ ْن ِز ال اِلا ْي ِه ِم ْن ار ِبهه۪ او ْال ُمؤْ ِمنُونا ُك ٌّل ا امنا ِب ه‬
‫س ِله۪ اَل نُفا ِ هر ُق ابيْنا ا ا اح ٍد‬
ُ ‫اّللِ او املئِ اكتِه۪ او ُكت ُ ِبه۪ او ُر‬
ُ ‫الر‬
‫ٰا امنا ا‬
‫س ِل ۪ ۪۠ه اوقاالُوا اس ِم ْعناا اوا ا ا‬
ُ ‫ط ْعناا‬
‫ف ه‬
‫سا ا اَِل ُو ْسعا اها لا اها‬
ً ‫اّللُ نا ْف‬
ُ ‫ِم ْن ُر‬
ُ ‫غ ْف اران ااك ارباناا اواِلاي اْك ْال ام ۪ص‬
ُ ‫﴾ اَل يُ اك ِله‬٢٨٥﴿ ‫ير‬
‫اخ ْذ َّٓناا ا ِْن ن ۪اسي َّٓناا ا ا ْو ا ا ْخ ا‬
ْ ‫سبا‬
ْ ‫سبا‬
‫ص ًرا اك اما‬
ِ ‫ت ارباناا اَل ت ُ اؤ‬
ْ ِ‫علا ْي َّٓناا ا‬
‫طأْناا ارباناا او اَل تاحْ ِم ْل ا‬
‫ت او ا‬
‫علا ْي اها اما ا ْكت ا ا‬
‫اما اك ا‬
۪۠
۪۠
۪۠
ْ
‫ا‬
‫علاى الذ۪ ينا ِم ْن قا ْب ِلناا ارباناا او اَل ت ُ اح ِ هملناا اما اَل ا‬
‫ت‬
‫ار اح ْمناا ا ا ْن ا‬
ْ ‫عناا اوا ْغ ِف ْر لاناا او‬
ُ ‫طاقاةا لاناا ِبه۪ اواع‬
‫ْف ا‬
‫اح ام ْلتاهُ ا‬
﴾٢٨٦﴿ ‫علاى ْالقا ْو ِم ْال اكافِ ۪رينا‬
ُ ‫ام ْو ٰليناا فاا ْن‬
‫ص ْرناا ا‬
Okunuşu: “Amenerrasulü bima ünzile ileyhi mirrabbihi vel mü'minun, küllün amene billahi vemelaiketihi ve
kütübihi ve rusülih, la nüferriku beyne ehadin min rusülih, ve kalu semi'na ve ata'na gufraneke rabbena ve
ileykelmesir. La yükellifullahü nefsenilla vüs'aha, leha ma kesebet ve aleyha, mektesebet, rabbena latüahızna
innesiyna ev ahta'na, rabbena vela tahmil aleyna ısran kema hameltehü alelleziyne min gablina, rabbena vela
tühammilna, mala takatelena bih, va'fü anna, vağfirlena, verhamna, ente mevlana fensurna alel gavmil kafiriyn”
Anlamı: O peygamber de kendisine Rabbinden indirilene iman etti, Mü'minler de (onlardan) her biri Allah’a,
onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı. “Onun (Allah’ın) peygamberlerinden hiç birini
diğerlerinin arkasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik, (kabul ettik) emrine itaat ettik, Ey Rabbimiz,
mağfiretini isteriz. Son varışımız ancak sanadır” dediler. ALLAH hiç kimseye gücünün yeteceğinden başkasını
yüklemez. Herkesin kazandığı hayır faidesine, yaptığı şer kendi zararınadır. “Ey Rabbimiz, unuttuk yahut
yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme. Ey Rabbimiz, bizden evvelki ümmetlere yüklediğin gibi üstümüze ağır bir
yük yükleme, Ey Rabbimiz takat getiremeyeceğimizi bize taşıtma. Bizden sadır olan günahları sil, bağışla, bizi
esirge. Sen Mevla’mızsın bizim. Artık kâfirler ruhuna karşı bize yardım et.”
‫م‬
HAŞR 21-24
‫بِس ِْم ه‬
‫الر ۪ح ِيم‬
‫الرحْ مٰ ِن ا‬
‫اّللِ ا‬
ْ
ْ
‫ا‬
‫عا ِم ْن اخ ْشيا ِة ه‬
‫اس‬
ً ‫ص ِده‬
ِ ‫اّللِ اوتِل اك اَلا ْمثا ُل ناض ِْربُ اها ِللنا‬
‫لا ْو ا ا ْنزا ْلناا ٰهذاا ْالقُ ْر ٰانا ا‬
‫ع ٰلى اجبا ٍل لا ارا ا ْيتاهُ خاا ِشعًا ُمت ا ا‬
‫ب اوال ا‬
‫﴾ ُه او ه‬٢١﴿ ‫لا اعلا ُه ْم ايتافا اك ُرونا‬
‫﴾ ُه او‬٢٢﴿ ‫الر ۪حي ُم‬
‫الرحْ مٰ ُن ا‬
‫ش اهادا ِة ُه او ا‬
ِ ‫عا ِل ُم ْالغا ْي‬
‫اّللُ الاذ۪ ي َّٓاَل ا ِٰلها ا اَِل ُه او ا‬
ُ ‫س اال ُم ْال ُمؤْ ِم ُن ْال ُم اهي ِْم ُن ْالعا ۪ز‬
‫س ْب احانا ه‬
‫ه‬
‫ع اما‬
‫ُّوس ال ا‬
ُ ‫اار ْال ُمت ا اك ِبه ُر‬
ُ ‫يز ْال اجب‬
ُ ‫اّللُ الاذ۪ ي َّٓاَل ا ِٰلها ا اَِل ُه او ا ا ْل ام ِلكُ ْالقُد‬
‫اّللِ ا‬
‫﴾ ُه او ه‬٢٣﴿ ‫يُ ْش ِر ُكونا‬
ُ ‫ار‬
‫ت‬
ِ ‫س ِبه ُح لاهُ اما فِي السامٰ اوا‬
‫ص ه ِو ُر لاهُ ْاَلا ْس َّٓاما ُء ْال ُحس ْٰنى يُ ا‬
‫ئ ْال ُم ا‬
ِ ‫اّللُ ْالخاا ِل ُق ْالبا‬
ْ
ُ ‫ض او ُه او ْال اع ۪ز‬
﴾٢٤﴿ ‫يز ال اح ۪كي ُم‬
ِ ‫اوا َْلا ْر‬
Okunuşu: “Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh, ve tilkel
emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn.(21) Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş
şehâdeh, huver rahmânur rahîm. (22) Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul
muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir, subhânallâhi ammâ yuşrikûn. (23) Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru
lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard ve huvel azîzul hakîm. (24)”
Anlamı: Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça
olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz. (21) O, kendisinden başka hiçbir
ilah olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahman’dır, Rahim’dir. (22) O, kendisinden
başka hiçbir ilah bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve
esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran
ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. (23) O, yaratan, yoktan var eden,
şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç
sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (24)
‫م‬
Download