اّللٰ ِ اﻟرﱠﺣ۪ ﯾمِ ﺑِﺳْمِ اﻟرﱠﺣْﻣٰنِ ﻟَﮭُمْۚ ﻏَﻟ۪ﯾظَ اّللٰ ِ

advertisement
İLİ
: YOZGAT
KONU :EĞİTİM (BİR EĞİTİCİ OLARAK HZ. MUHAMMED
TARİH : 20.11.2015
ِ‫الر ۪ح ِيم‬
ِِ ٰ‫الرحْ م‬
ِِٰ ِ‫بِس ِِْم‬
َّ ِ‫ن‬
َّ ِ‫اّلل‬
ًّ َ‫اّللِِ ِل ْنتَِِلَ ُه ِْمِ َولَ ِْوِ ُك ْنتَِِف‬
ِ‫ب‬
ِِ ‫ظِ ْالقَ ْل‬
َِ ‫ظاِغَل۪ ي‬
ِٰ َِِ‫فَبِ َماِ َرحْ َمةِِ ِمن‬
ِ‫ع ْن ُه ِْمِ َوا ْست َ ْغ ِف ِْرِلَ ُه ِْمِ َوشَا ِو ْر ُه ِْم‬
ُِ ‫نِ َح ْولِكَِِفَاع‬
ِْ ‫ََل ْنفَضُّواِ ِم‬
َ ِ‫ْف‬
ُِِّ‫اّللِي ُِحب‬
َِٰ ِ‫ِن‬
َِّ ‫اّللِِا‬
ِ‫علَىِ ٰه‬
ِْ ‫عزَ ْمتَِِفَت ََو َّك‬
َِ ِ‫فِيِ ْاَلَ ْم ِِرِفَ ِاذَا‬
َ ِ‫ل‬
ََِ1‫ْال ُمت ََو ِكل۪ ين‬
ِ‫اِرِا َِْيتُِِ ُِمعَِِِلمِا‬
َِ ‫ِ َِم‬...ِ:‫ل‬
َِ َ ‫ي ِِقِا‬
ِ ‫ح َِك ِِمِالسِلَِ ِِم‬
َِ ‫نِ ِْال‬
ِِ ‫نِ ُِمعَِا ِِويَِ ِةَِِْب‬
ِْ ‫ع‬
َِ
ِ‫َل‬
َِ ‫ىِو‬
َِ ِِ‫للاِِ َِماِ َِك َِه َِرن‬
ِ ‫اِمِْن ِهُِِفَ َِو‬
ِِ ِ‫سنَِِِت َ ِْعِِليم‬
َِ ِْ‫َلَِبَِ ِْع ِدَِهُِِا َح‬
ِ ‫ِقَِْبِلَ ِهُِ َِو‬
ِ‫صِلُ ِهُِفِِي َِها‬
ِْ ‫َلَِي‬
َِ َِ ‫لِة‬
َِ ‫ص‬
َِّ ‫نِ َِها ِِذِِهِال‬
َِّ ِ‫لِ"ِِا‬
َِ ‫ىِقَِا‬
ِِ ‫شِت َ َِم‬
َِ ِ‫َل‬
َِ ‫ىِو‬
َِ ِ‫ض َِرَِبِن‬
َِ
ُِ ‫يرِ َِوِقِِ َِرا َِءِة‬
ُِ ِِ‫حِ َِوالِت َّ ِْكب‬
ُِ ‫سبِِي‬
ِْ ‫اسِاِِِنَّ َِماِ ُِه َِوِالت‬
ِ ِ َّ‫لمِِالِن‬
َِ ‫نِ َِك‬
ِْ ‫شئِِ ِِم‬
َِ
2
.‫آن‬
ِِ ‫ِاْلِقُ ِْر‬
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Allah'ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak
davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin
etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için
Allah'tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir
kere de karar verip azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et, (ona
dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.”
Hadis-i şerifte ise Muaviye b. Hakem es-Sülemi ( namazda
konuştuğunu ve ashabın tepkisini aldığı zaman olanları) şöyle
anlatmaktadır: “ … Ne ondan önce ne de sonra ondan daha güzel
öğreten birisini görmedim. Vallahi Rasulüllah beni ne azarladı ne
bana vurdu ne de hakaret etti. Sadece, ‘ bu namazda insan kelamı
konuşulmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve kuran okumaktır.’3
Dedi.”
Değerli Mü’minler!
Âlemlere rahmet olarak gönderilen4 Sevgili Peygamberimiz (sav)
Cenabı hak tarafından her daim vahiyle desteklenmiş. İlmi, irfanı,
edebi, himayeyi, kollayıp gözetmeyi âlemlerin Rabbi olan Allah’tan
öğrenmiş. Önce öğrenmiş sonra uygulamış ve en yakınından uzağa
haleler halinde öğretmeyi sağlamış. Yapmadığı bir şeyi
söylememiş.5 Yeryüzünün en sevgili, en başarılı, en sabırlı, en
samimi, en hoşgörülü ve en güvenilir mürebbisi olan Rasulullah,
insanların hem dünyalarını hem de ahiretlerini imar etmeyi
hedeflemiş, Hedefini acil ve fani olan dünya ile sınırlamamıştır.
Kolaylaştırmış zorlaştırmamış sevdirmiş nefret ettirmemiş, Hiçbir
maddi kaygı taşımaksızın; üstün gayreti, sadakati, sabrı, fetaneti
ve hepsinden daha mühimi rabbinin inayeti ile tebliğ görevini ifa
etmiştir. En güzel dönütleri daha hayatında iken almaya başlamıştır.
Aziz kardeşlerim!
Hz. Peygamber (sav)in dilini edebi açıdan büyük dil âlimlerinden
Cahiz şöyle tasvir etmiştir: “ Hz. Peygamberin sözleri, az harflerle
çok anlamlar ifade eden, yapmacıklıktan uzak, zorlamalardan beri
idi. Konuşmasını duruma göre bazen uzatmış bazen de kısa tutmuş.
Konuşmaları hikmet mirasına dayanan, ismetle donatılmış
sözlerden ibaretti. Söyledikleri bizzat Allah tarafından teyit edilmiş
ve beyan konusunda başarılı kılınmıştı.6 “O, nefis arzusu ile
konuşmaz.”7 İnsanlar arasında ayrım yapmaz. Bilakis O insanların
bir tarağın dişleri gibi eşit olduğunu insanlığa haykırandı. Her
yastan insanla iletişim kurmuş ve onun öğretisi yaşadığı zaman ve
mekânla sınırlı kalmamış kıyamete kadar ki devreyi ve tüm cihanı
kuşatmıştır.
Kıymetli kardeşlerim!
Peygamberimiz (sav) fevkalade başarılı bir iletişim ustasıydı.
Muhatabının ihtiyacına göre çözümler sunuyordu. Kur’an’ın
anlatımıyla bu uğurda âdeta kendini helak ediyordu8. “Benim
durumum ile sizin durumunuz, ateş yanınca çekirgeler ve
pervane böceklerinin ateşe atılmaya başladığı bir adamın
durumuna benzer. İşte ben, ateşe düşmeyesiniz diye sizin
kuşaklarınızdan tutuyorum. Siz ise, benim elimden kurtulmaya
çalışıyorsunuz...”9 Buyurarak; Bize olan düşkünlüğünü ne kadar
hoş bir üslupla anlatıyordu. O muhatabına tüm samimiyetiyle,
muhabbetiyle ve merhametiyle yaklaşıyor. Beden dilini en etkili
kullanarak; eliyle, koluyla, gönlüyle adeta tüm hücreleriyle
muhatabının gönlüne girmeye ve onu irşat etmeye çalışıyordu.
Onun için bir insanı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmakla
eşdeğerdi.10İletişimin sağlanmasında önemli bir yeri olan selama
çok önem verirdi. Oynayan çocuklara dahi mutlaka selam
verirdi.11Adeta çocuklar ile çocuklaşırdı onların dili ile konuşarak
onların dünyalarında yer edinmekteydi. Enes bin Malik’in kardeşi
Ebu Umeyr’in bir serçe yavrusu vardı. Allah Rasülü onunla konuşur
ve ona “Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr?” diyerek kuşu
sorardı.12
Değerli Kardeşlerim!
Sevgili peygamberimiz Ashabından bazılarını, uyarmak
istediğinde uyarısını toplum içinde yapmaz kimseyi mahcup
duruma düşürmez isim vermez genel konuşurdu. “Bazılarına ne
oluyor ki şöyle şöyle diyorlar!” 13Şeklinde direk problemin
üzerine giderek meseleleri üstün fetaneti sayesinde tereyağından kıl
çekme kolaylığında çözüme kavuşturuyordu. Çocuklara sevgi,
şefkat ve iltifat gösterirken gençlere onur, güven ve cesaret
veriyordu. Muhatabının çocuk, genç, yaşlı, bilgin, bilgisiz, kadın,
erkek, köylü, şehirli, efendi, köle olması onun iletişim kurmasına
mani değildi. Çünkü iletişim sağlamak beşikten mezara kadar
ulaştığı herkese İslam’ı öğretmek asli görevi idi.
Muhterem kardeşlerim!
Hutbemizi Rabbimizin şu sözleriyle sonlandıralım “Biz seni ancak
bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat
insanların çoğu bilmezler.”14 “Ant olsun, Allah'ın Resulünde
sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı
çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”15 Allah’ın
Resulünün hayatını sadece ibadet bağlamında değil eğitim-öğretim
beşeri münasebetler hatta hayatımızın her anında ve alanında örnek
almayı ve ona layık ümmet olma bahtiyarlığına ermeyi Rabbim
bizlere nasip eylesin.
Hazırlayan: Erdoğan ALTUNTAŞ (Kadışehri vaizi)
6
Hadislerle İslam, c.6,syf.413-414 (Cahiz, el- Beyan ve’t-tebyin)
Necm,53/3
8
Şuarâ, 26/3
7
9
1
2
Al-i İmran, 3/159
11
Hadislerle İslam, c.6, syf.408 ( Müslim, mesacid,33)
12
3
Hadislerle İslam, c.6,408-409 (Müslim, Mesacid,33)
4
5
Müslim, Fezail 19. Buhari, Rikak 26. Tirmizi, Edeb 82
Maide,5/32
10
Enbiya,21/107
Saf,61/2
Ebu Davut, Edeb,135,136
Tirmizi, Menakıb,30
13
Ebu Davud, Edeb,5
14
Sebe,34/28
15
Ahzab,33/21
Download