25.2 1961 0 : 1
advertisement
B :6 25.2 1961 etmiş fakat 1958 de kotalar yolu açılmıştır. ithalâtta serbest rejime yer vermek hem itha­ lâtı kolaylaştırır, hem de memleket ihtiyacı olan malların daha kolay ve süratle teminine imkân sağlar. Onun için bendeniz kotaların çok faydalı olduğuna kaaniim. Bu kotanın di­ ğer bir karakteri de sınaî sektöre iptidaî mad­ de temini bakımından daha fazla ehemmiyet vermiş olmasıdır. Bu, kotanın iyi bir tarafı­ dır. Bâzı şikâyetler olmaktadır. Onu da söyle­ mek istiyorum. Sanayie yapılan tahsisler üze­ rinde dururken, bilhassa tâli maddelerden ka­ çınmak lâzımdır. İthalâtçı tüccarların iş saha­ sına sanayici olarak müdahale ettiği ileri sü­ rülmektedir. . Bu mevzuu tetkik ettim, görüşle­ rimi arz edeceğim, aksi kanaat mevcutsa onu göre hareket edilir. Bir de dış ticaret ataşelikleri mevzuuna te­ mas etmek istiyorum. Ticaret Vekâletindeki arkadaşlar gücenmesinler bu mevzuda Ticareı Vekâleti mensuplarının vazifelerini hakkiyle yaptıklarına kaani değilim. Bilhassa şu noktayı açıklamak istiyorum, dış ticaret mevzuunda dışarıya giden memur­ lar, maalesef memleketten ayrıldıktan sonra ' Vekâletle alâkasını kesip gidiyorlar. Sanki bunları memleketle hiçbir alâkaları yokmuş gibi hareket ediyorlar. Hattâ söylemek istemi­ yorum ama zengin oldukları memleketin te­ baası olmuş gibi hareket ediyorlar. Memleket­ te ne oluyor, ne bitiyor, orada ne oluyor, ne var, hiçbir şeyden haberi yoktur. Bu durumu bir misalle arz etmek istiyorum. Vekâlet dışardaki melas fiyatlarını ticaret ataşesinden öğ­ renmek istedi, ticaret ataşesini göndermiş ol­ duğu cevap ise, üzüntü ile söyliyeyim, melas fiyatları değil, şeker kamışı fiyatları üzerinde yapılan piyasa etüdü bize gönderilmişti. Biz * melas fiyatlarını soruyorduk, o şekerden bah­ sediyordu. Bu ataşenin artık faydalı olduğu­ na, olacağına kaani değilim. Muhterem arkadaşlar, ortada bir piyasa durgunluğu: meselesi bahis mevzuudur. Ben burada hareket noktasını iki türlü alacağım. Bundan evvelki devrede, 1953 yılından önceki enflâsyonist gidiş neticesinde piyasadaki para artışı dolayısiyle ticarette bir hareket olmuş­ tur. Bu hal 1958 yılma kadar gelmiştir. Buna normal bir devir demek imkânı yoktur. 4 Ağustos kararlarından sonra bir duraklama 0:1 başlamıştır. 1959 da işlerde bir durgunluk baş­ lamış, nihayet son günlerde biraz daha artar vaziyete gelmiştir. 1953 senesinden 1958 senesi 4 Ağustosuna. kadar olan daralmayı anormal olarak kabul et­ mek lâzımgelir. Ancak bugün sıkıntının süratle geçmesine imkân yoktur. Serbest hayatta çalışmış bir ar­ kadaşınız olarak, birçok müşahedelerim olmuş­ tur. Bir tanesini arz edeyim. Hanın bir kapı­ sından 910 kuruş fiyatla giren bir balya pa­ muk öbür kapısından çıkarken farklı fiyatla çıkıyor. Bunun en sert tedbirlere rağmen önüne geçilememiştir. Geçilemez, çünkü arz ve talep kanunu işidir, Millî Korunma işi değidir. Bugünkü durgunluğun bellibaşlı sebebi psi­ kolojiktir. İhtilâlin yarattığı bir durumdur bu. Bu durum normale döndükçe çekilen sermaye yavaş yavaş piyasaya girecektir. Zaten böyle bir hareket de başlamıştır. Her ne kadar vergi zam kanunlariyle sermayenin piyasaya akını tekrar durmuştsa da, bu da zamanla geçecek ve serfrıaye hareketleri tekrar bağlıyacaktır. Eli­ mizdeki bütçe enflâsyonist kaynaklara batş var­ madıkça, kredi muslukları ayarlı tutuldukça ve yatırımların da en kısa zamanda harekete geçmesiyle önümüzdeki aylarda piyasadaki dar­ lığın ortadan kalkacağı şüphesizdir. Son olarak müşterek pazar mevzuuna temas edeceğim: Bu mevzu üzerinde çok konuşulmuştur. Fa­ kat hükümet olarak, müşterek pazarla olan münasebetlerimizin durumu neldir bilmiyoruz. Yu­ nanistan girdi, yalnız biz kaldık. Girilsin mi giril­ mesin mi bir noktai nazar dermeyan etmiyecelim. Girilmesinde fayda olduğu takdirde girilmesi lâzımdır. Bir fayda yoksa girilmemesi lâzım­ dır. Ancak hudutları nerelere kadar gitmiştir. Bunun bizler için bilinmesinde fayda vardır. Burada sözlerime son verir, hepinizi hür­ metle selâmlarım. (Alkışlar) BAŞKAN — Devlet Su İşleri Genel Müdür­ lüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü bütçe­ lerine ,oy verme muamelesi bitmiştir. Sayın Ahmet Şener. ŞENEE AHMET — Muhterem arkadaşlarım', bendeniz Ticaret Vekâleti hakkında üç konu üzerinde konuşacağım. 348
