Nem ve Duygu Organları ve Salgı Bezleri

advertisement
12/23/2016
Nem ve Sıcaklık Duygusu Organları
Nem ve Duygu Organları ve
Salgı Bezleri
Prof. Dr. Serdar SATAR
• a) Nem Duyusu Organları
•
Pek çok böcek nem değişikliklerine
karşı tepkide bulunur ve belirli orantılı
nemdeki yerlerde toplanırlar. Bu hususta,
böceklerin doğal olarak yaşadıkları
ortamın nem oranını seçtikleri genel
olarak söylenebilir.
• Nem duygusu organları üzerinde yapılan
araştırmalara göre, bu organlar Pediculus
(Anoplura) şeklinde sensilla'dır. Diğer
birçok böcekte ufak koni, kıl veya ufak
levhacık
şeklinde
sensillum
durumundadır.
• Bu organların mekanik higrometreler
şeklinde mi, buharlaşma ile ilgili
mekanizma şeklinde mi veya su
buharlarına karşı kimyasal bir duyarlık
şeklinde mi çalıştıkları henüz bilinmiyor.
pseudotracheal sensilla
Termit antenlerinde tada duyarlı sensillalar
b) Sıcaklık duygusu ve organları.
• Sensilla tipleri
• Anopheles
quadriannulatus female
• Denemeler, böceklerin belirli sıcaklıktaki yerlerde
toplandıklarını göstermektedir. Çevre sıcaklığını alan (algılayan)
organların genellikle antenler,maxilla palpus'ları ve tarsi de
olduğu kabul edilmektedir.
• Bazı böceklerin güneş ışınlarının ısıtıcı etkisinden en çok
yararlanmak için, durumlarını buna göre ayarladıkları biliniyor;
baş thorax ve abdomenlerinde sıcaklık duygusu organları
bulunur.
• Kan
emici böcekler de konukçularına onların
sıcaklıklarını algılayarak yaklaşırlar.
• Böcekler poikilothermal (sıcaklığı değişen) hayvanlar
olduklarından, dinlenme halinde vücut sıcaklılığı aşağı yukarı
çevre sıcaklığına eşittir.
• Fakat kaslarını hareket ettirerek sıcaklıklarını yükselttikleri de
bilinmektedir.
1. Ses Çıkartma Organları
• Bazı orthopter, lepidopter ve hymenopter'ler güneş ışınları
etkisi ile vücut sıcaklıklarını 40°C civarına yükseltirler.
• Genel olarak böcekler için en uygun (optimal) sıcaklık 26°C
olarak kabul edilir.
• Fazla sıcak ve fazla soğuk etkisi, böcekleri evvela bir
uyuşukluğa, sonra da ölüme sürükler.
• Sıcaktan dolayı ölüm genel olarak 46°C civarındadır.
• Fakat, bazı böceklerin ve örneğin Homoptera takımından
Coccoidea üst-familyası (Kabuklubitler) böceklerinin ve keza
sıcak su kaynaklarında yaşayan dipter larvalarının daha yüksek
sıcaklıklara dayandıkları biliniyor.
• Düşük sıcaklıklardan dolayı sürel uyuşukluk larvalarda -4 ile
42°C ve erginlerde 1.5 ile -35°C arasında meydana gelir.
• Belli başlı böcek takımlarına bağlı pek çok tür
ses çıkartır. Bazı hallerde, her iki cinsiyette de
ses çıkartına organları bulunur ise de, çoğunluk
erkek böceklerde daha fazla gelişmiştir veya
sadece bu cinsiyete hastır.
• Ses çıkartılmasının amacı cinsel çağrı, korunma
veya birbirlerini tanımadır.
12/23/2016
•
•
•
•
•
Yöntem bakımından ses çıkartma beş
kısımda toplanabilir:
(1) Vücudun bir kısmını bazı cisimlere
vurarak.
(2) Vücudun bir parçasını diğer birine sürterek.
(3) Kanatları titreterek.
(4) Kas yardımı ile belirli (özel) bir zarı
titreterek.
(5) Diğer titretmeler ile.
(2) Vücudun bir parçasını diğer birine
sürterek ses çıkartma.
• Bu şekilde ses çıkartmaya böceklerde çok rastlanır; özellikle Orthoptera,
Coleoptera ve Hemiptera takımlarında bu tip ses çıkartma organları iyi
incelenmiştir.
• Acrididae (Orthop.) familyasında erkeklerin üçüncü çift bacaklarının femur
kısmının iç yüzünde, bir sıra özel yapılı çıkıntı bulunur . Bunların üst
kanallara sürtülmesi suretiyle ses çıkartılır.
• Aynı takıma bağlı Tettigoniidae ve Gryllidae familyası erkeklerinde ses
çıkartma, üst kanatlardan birinin iç yüzünde ve kanat dibinde bulunan, bir
sıra diş gibi çıkıntıların diğerlerinde bulunan kitinsel bir kısma sürtülmesi ile
meydana gelir. Bununla beraber, Orthoptera‘ lerde diğer bazı şekillerde ses
çıkartma organı da vardır .
• Coleopter'lerin ses çıkartma organları vücudun çeşitli yerlerinde ve muhtelif
tiplerdedir; bu takıma bağlı larvalarda da ses çıkartma tespit edilmiştir.
• Çoğunluk her iki cinsiyette, ses çıkartma organları aynı derecede gelişmiştir.
Genel olarak, dış iskeletin eğe (törpü) şeklindeki bir kısmı, diğer bir kısma
sürtülerek ses meydana getirilir.
• Hemiptera takımında her iki cinsiyet veya sadece erkekler ses çıkartır.
• Corixidae familyası erkeklerinde -genellikle- femur üzerinde bulunan
dikenimsi çıkıntılı bir kısmın, yüzün keskin kenarlı yan taraflarından
geçirilmesi ile ses çıkartılır.
(3) Kanatların titretilmesi ile ses
çıkartma
• Birçok böcek, uçuş sırasında bir vızıltı veya
uğultu meydana getirir bu; ses kanat çırpma
sesinden farklıdır.
• Diğer taraftan, Drosophila nehris F.'in (Dip.)
her bir kanat hareketi süratinin bir sese karşıt
olduğu anlaşılmıştır. Fakat, bu ahenkli ses,
basit bir kanat hareketi sesinden farklıdır.
(1) Vücudun bir kısmını bazı cisimlere
vurarak ses çıkartma.
• Bu metot ile çıkarılan seslere en tanınmış örnek
olarak, Anobiidae (Coleoptera) familyası türleri
gösterilir. Cinsel bir çağırış için, böcek başını içinde
bulunduğu tünel (galeri)'in duvarlarına vurur.
• Birçok isopter türünde askerler, yuvada vuku bulan
en ufak bir mekaniksel rahatsız edilişe, iri yapılı olan
başlarını yuvalarının muhtelif yerlerine vurarak,
korunma amacı güden bir sesle cevap verirler. Bu ses,
bazen tempolu bir şekilde olur; aynı zamanda,
koloniye bir tehlike işareti verme amacını güttüğü
tahmin edilmektedir.
• Lepidopter'lerin bir çoğu ses çıkartabilmektedir. Bu takımda
görülen değişik tipteki ses çıkartma yöntem ve organları
şöyledir: Ön ve arka kanatların birbirine sürtülmesi; kanatlar v
bacakların birbirine sürtülmesi; thorax'ın karşılıklı kısımlarının
birbirine sürtülmesi; üçüncü abdomen segmentinin
sternumunun katlanan yan taraflarına sürtülmesi.
• Bazı karıncalarda (Hymeoptera) ses çıkarma organı vardır.
Yapıca değişiklikler gösterir; bu değişiklik ,aynı türün farklı
grupları (kast'ları) arasında da göze çarpar. Thorax ile
abdomenin birleşme yerinde, birincide bir sivri çıkıntı. ikincide
ise ufak ve çok sayıda dişleri olan bir dizi bulunur ve bunların
birbirine sürtülmesi sonucu ses meydana getirilir.
• MutiIlidae familyasında, her iki cinsiyetle de, karıncalarınkine
benzer ses çıkartma organı bulunmaktadır.
(4) Kas yardımı ile özel bir zarı
titreterek ses çıkartma
• Bu tipte bir ses çıkartma organı, en tanınmış ve fakat oldukça karışık yapılı
olarak Homoptera‘ dan Cicadidae familyasında görülür. Bu organ sadece
erkeklerdedir . Dişiler ancak dumur halinde bir organa sahip olabilir.
• Ağustos böcekleri, ses çıkartma organları vasıtası ile oldukça yüksek bir
ses meydana getirirler. Erkek böceğin ventralinde metathorax segmentinin
geriye doğru bir çift iri Ievha veya kapak (opercula; tekil: operculum)
meydana getirmiş olduğu görülür.
• Bu kapaklar abdomen başlangıcındaki organı örter. Kapaklardan biri
kaldırılır ise, biri ortada ve iri, diğeri kenarda ve ufak olmak üzere iki
boşluk ortaya çıkar; orta boşluk diğer yandaki ile ortak ve dışa kapalıdır.
Bu boşluklara bağlı olarak Tymbal, Kıvrımlı zar ve Ayna adını alan üç zar
bulunmaktadır.
• Bunlardan birincisi yan boşluğun duvarının bir kısmını. ikinci ve üçüncü
ise büyük boşluğun ön ve arka duvarını teşkil eder. Tymbal'e ,bağlı olan
kuvvetli kaslar bunu hareket ettirerek ses çıkmasını sağlar; diğer zarların
sesi kuvvetlendirdigi ve opercula'nın ses tonunda değişiklik yaptığı kabul
edilmektedir.
• Buna benzer ve fakat ufak yapılı ses çıkartma organına sahip familyalar
bulunmaktadır.
12/23/2016
(5) Diğer titretmeler ile ses çıkartma.
•
Bazı böceklerde ve özellikle dipter‘lerde ses, şimdiye kadar
gözden geçirilenlerden farklı bir şekilde meydana getirilir.
• Örneğin Syrphidae familyası sinekleri hem uçarken, hem de
konmuş halde ses çıkartırlar. Bazı hymenopter ve coleopter
cinslerinde de buna benzer ses çıkartmaya rastlanır.
• Bu çeşit ses çıkarma, bir seri levhacığın veya dilvari bir
uzantının titretilmesi ile olur. Bazı stigmalara yakın olarak,
tracheae içerisine doğru uzanmış olan bu kısımlar hava
hareketleri yardımı ile titretilir.
• Bazı böceklerde de kasların çok çabuk olarak kasılıp
açılmaları sonucu, bu kısımdaki değişiklikler ses meydana
getirmektedir.
2. Işık Organları
• Bazı böceklerin ışık çıkartma yeteneğinde oldukları, herkes tarafından
bilinmektedir.
• Bunların bir kısmı kendi özel organları yardımı ile ışık çıkartır, diğerleri ışık
meydana getiren bakterilere veya ışık yayıcı besinler almalarına borçludur.
• Gerçek ışık yayınlayan böcekler Coleoptera takımının Lampyridae ve
Cantharidae familyalarına bağlı böceklerdir. Aynı takıma ait diğer bazı
familyaların bir, iki cinsinde de bu özellik görülebilir.
• Keza, bu takım dışında da ışık organına sahip böcekler vardır.
• Lampyridae familyasındaki gerçek ışık organı yumurta dışındaki biyolojik
evrelerinde görülür.
• Ergin böceklerdeki ışık organı türe bağlı olarak büyüklük, yapı ve durumca
değişiklik gösterir. Keza, bu hususta cinsiyetler arasında da fark vardır.
• Bu organlar 11 veya 12 çift halinde ve genel olarak 6. ve 7. abdomen
segmenti ventralinde bulunur.
• Bu organların ışıkları, türe özgü olarak, ya süreklidir veya sık ya da seyrek
olarak yanar-söner. Bu ışık, genel olarak, 5.000-6.500 A dalga
uzunluğundadır (yeşil-kırmızı renkte).
• Bazı böceklerde uçarken ve dinlenme halinde ışıkların rengi farklıdır. Işık
organlarına örnek olarak Phengodes'lerinkini ele alırsak, organın saydam bir
cuticula tabakası gerisinde yerleşmiş, bir sıra iri yapılı Photogenic
(fotogenik) hücrelerden ibaret olduğu görülür.
• Bu hücreler fotogen tabaka'yı oluşturur. Bunlar nefes
borucukları tarafından sarılmıştır ve keza tracheol'ler bu
hücrelerin aralarına yayılmış durumdadır.
• Photogenic hücreler böcek vücudunun iç tarafında ürat ihtiva
eden birkaç sıra hücrece kuşatılmıştır; bu tabakaya yansıtıcı
tabaka (reflektör tabaka) adı verilmektedir.
• Işık organına sahip böceklerin bu özelliği, meydana
getirdikleri luciferin maddesinin, luciferinase (lüsiferinaz)
anzimi yardımı ile alınan hava içindeki serbest oksijende
okside olması sonucudur.
• Alınan havanın kontrol edilebilmesi, ışığın zaman zaman
yanıp sönmesini sağlar. Bu oksidasyon sonucu ortaya çıkan
enerji hemen hemen %100 ışık enerjisi haline dönüşür.
J. Salgı Organları
• Böceklerin salgı organları veya salgı
bezleri, vücut içerisinde kullanılan
veya dışarıya akıtılan maddeleri
meydana getiren bir veya birden çok
hücreden ibarettir.
• Bunları Exocrine ve Endocrine
olmak üzere ikiye ayırmak gerekir.
• Exocrine salgılarını özel kanalları
vasıtası ile vücut dışına veya vücut
içinde gerekli yerlere akıtanlardır.
• Endocrine ise kanala sahip değildir
ve meydana gelen madde difüzyon
yolu ile kana geçerek bütün vücuda
dağılır.
ı. Exocrine salgı bezleri
•
•
•
•
•
•
•
Sivrisineğin salgı bezleri
(1) Mum bezleri.
Bu tip salgı bezleri özellikle Homoptera ve Hemiptera takımlarında görülür.
İlk takımdan Coccoidea üst-familyasında vücudun muhtelif yerlerine dağılmış olan
bezler, vücut dışına salgıladıklar maddelerle, böcek vücudunun üzerinde bir mum
tabakası, veya toza benzer bir tabaka meydana getirir.
Apbididae familyasında ve özellikle Eriosoma lanigerum Hausm.'da iplikçikler
şeklinde salgı görülür.
CoIeoptera (Cocinellidae larvalarında) ve Hymenoptera takımlarından bazı
böceklerde de bu 'tip salıgılar görülür.
Apis mellifera L. ve yakin akrabalarında abdomen segmentlerinin ventralinden,
ufak levhacıklar halinde, mum maddesi salgılanır.
Bu tip salgı bezlerinden bazısının meydana getirdiği bol miktardaki salgı içerisinde
reçineli bir madde bulunur; bu sebep ile, bu salgıların hasıl ettiği ve böceğin
vücudunu kaplayan kabuk cila olarak kullanılmaktadır. Dişi böceğin meydana
getirdiği bu tip kabuk Coccoidae üst-familyasına bağlı bir familyada (Lacciferidae)
görülür. Bunları ayrı bir salgı tipi olarak göstermek de mümkündür.
12/23/2016
• (2) Kafaiçi salgıbezleri.
•
•
•
•
•
Pek özel bir, iki bez dışında böceklerin kafaları içerisine
yerleşmiş ve ağız parçaları ile ilişkili üç çift salgı bezi
bulunmaktadır.
Bunlar Mandibula salgı bezi, Maxilla salgı bezi ve Labium
salgı bezi çiftleridir.
Mandibula salgı bezi lepidopter larvalarında ipek bezi haline
dönüşmüştür.
Maxilla salgı bezine nadiren rastlanır. Son çift ise thorax
içerisine yerleşmiş olup tükürük bezi olarak tanınmaktadır. Bu
çift, ortak bir kanal ile çoğunluk hypopharynx'in dibinde ağız
içerisine salgıda bulunur.
Bunlar da lepidopter larvalarında İpek bezi'ne dönüşmüştür;
salgı, hava deymesiyle sertleşerek ipek halini alır ve tırtıl,
bununla pupa dönemini içinde geçireceği kozayı (istisnaları
var) örer. Böceklerin tükürüklerinde aldıkları besin çeşidine
bagılı olarak mucoid'ler. anticoagulin 'ler, agglutinin 'ler,
phytotoxin'ler ve bazı antigen'ler bulunmaktadır.
• (4) Piskoku bezleri.
• Bazı böceklerin birçok deri salgı bezleri pis kokulu salgılarda
bulunur. Bu husus korunma için yapılmaktadır.
• Buna örnek olarak gelişmemiş hemipter'lerin abdomen
kısmının dorsalinden dışarı açılan; aynı takım erginlerinin
üçüncü çift bacaklarının dibinde salgıda bulunan bezleri
gösterebiliriz.
• Coleoptera'da (Blaps sp. - Tenebrionidae) piskoku bezleri anus
civarından dışarı açılır.
• Lepidoptera'dan Lymantriidae familyası tırtıllarında ise
abdomenin 6. ve 7. segmentleri dorsalinde bulunur.
• Staphilinid'lerin pis koku salgısının fareleri; dytiscid‘
lerinkinin ise balıkları uzaklaştırdıkları biliniyor.
• (3) ipek bezleri
• Her ne kadar Lepidoptera takımında
yukarıda bildirildiği gibi bu tip bezler
Mandibula ve bilhassa Labium salgı
bezlerinin gelişmesi ve özel salgıda
bulunması ile meydana gelmiş ise de,
diğer bazı böceklerde ipek veya iplik
maddesi başka bezler tarafından
sağlanır.
• Bazı coleopter ve neuropter
larvalarında ipek, malpighi
borucukları tarafından meydana
getirilir. Diğer bazı böceklerde de
tarsi'deki deri salgı bezleri ve dişi
cinsiyet organı ekbezleri tarafından
salgılanır.
•
(5) Çekici koku bezleri
•
Dışa salgılanıp, o türün bireyleri üzerinde etkilere yol açan salgılara Feromon (Pheromone)
adı verilmektedir.
Koku yolu ile etkili olanlara Olfaktor feromon'lar, tad yolu İle 'etkili olanlara ise Oral
feromon'lar denilmektedir.
Feromon'ları etkili oldukları böcek davranışlarına göre de eşeysel çekicilik, eşeysel olgunluk,
işaretleme (toplanma, alarm v.b.) şeklinde sınıflamak mümkündür.
Bunlardan eşeysel çekicilik ve olgunluk (kısaca seks feromonları) yönünden etkili olanlar
önemlidir. Bu feromonlar genellikle dişi böcekler; Anthonomus grandis Boh. (Col.) gibi bazı
türlerde, Blattidae (Orth.) familyasında ve Meeoptera takımında ise erkekler tarafından
salgılanır.
Seks feromonları tür için özelleşmiş ise de, bazı türlerinki bu kural dışı kalır. örneğin,
Eplhestia elutella (Hbn.) dişilerinin feromonu Ephestia (= Anagasta) külhniella Zell. ve
Plodia interpunctella (Hbn.) erkeklerini de çeker. Bu feromonlar alkol yapısındadır.
Bombyx mori L.'ninkine Bombykol, Lymantria dispar (L.)'inkine Gyptol adı verilir.
Apis mellifera L. kraliçesinin seks feromonu 9 -oxo- decanoik asit yapısındadır ve bu bir
mandibula salgısıdır. Bu türün alarm feromonunun kimyasal yapısı ise isopentil acetat'dır.
Bazı feromon benzeri maddeler sentezlenebilmiştir. Buna örnek olarak Gyplure gösterilebilir.
Fakat bu Gyptol'den daha az çekicidir.
Tanınmış bazı sentetik feromonlar şunlardır: Hexalure, Grandlure, Japoniture, Ipslure,
Trimedture, Looplure, Codture, Gyplure, Orfralure, Gossyplure.
•
•
•
•
•
•
•
•
• Günümüzde feromonlardan çekici tuzakların yapımında ve böylece
popülasyon tespitinde ve kitle halinde yakalama, hatta şaşırtma amacıyla
yararlanılmaktadır.
• Birçok lepidopter'de cinsel bakımdan çekici hassalı bazı koku bezleri
bulunmaktadır.
• Bunların yer ve yapıları tür ve cinsiyete baglı olarak büyük değişiklik
gösterir. Çok defa kanatlarda veya diğer kısımlarda özel pulların dibinde
bulunur.
• Diğer bazılarında bacaklarda, abdomende çekici koku yapan bezler
bulunmaktadır.
• Örnegin Hepialus'larda (Hepialidae familyası) 3. çift bacak değişikliğe
uğramıştır. Femur gayet ince, tibia ise geniş ve iri olup pek çok koku bezini
kapsar. Bu bacak yürümeye yaramaz.
• Blattidae (Orthop.) familyasına baglı erkeklerin cinsel çekici koku yayan
salgı bezleri abdomeninde bulunmaktadır.
• Karınca v.s. yuvasında yaşayan bazı coleopter türlerinde (Leptinius spp. Leptinidae) ve keza karıncalar ile yaşayış bakımından ilişkili bir lepidopter
familyasında (Lyeaenidae) özel koku bezleri vardır.
• (6) Zehir bezleri.
• Hymenoptera takımından Apocrita (Alttakım)'da en
fazla gelişmiş olan zehir bezleri sokucu iğne ile
birleşmiştir . Bu iğnenin yapıca ovipozitorun
değişmesiyle meydana geldiği evvelki bölümlerde
belirtilmiş idi.
• Sokucu iğneye bağlı olarak Zehir salgı bezi'nden
başka Alkali salgı bezi de vardır. Bazı lepidopter
familyaları tırtıllarının ağılı kılları, özel zehir bezleri
salgılarını içlerinde bulundurur ve deriye batıp
kırıldıklarında zehir etkisi gösterir. Bu tip zehir
bezleri hypodermis içerisinde bulunmaktadır.
12/23/2016
2. Endocrine salgıbezleri
Neurosecratic salgı bezleri
Carpora cardica
• Endokrin (Endocrine) bezleri vücudun içerisinde ve çeşitli yerlerinde
bulunur, vücut fizyolojisini düzenleyen sıvılar salgılar. Bu salgılara,
özellikle Hormon denilmektedir.
• Endokrin bezlerinin isim ve çalışmaları kısaca şöyledir:
• (I) Beyin içi salgıbezi. - Oldukça iri hücrelerden meydana gelmiş ve beynin
muhtelif yerlerinde bulunabilen bir salgıbezidir.
• Böcek gelişmesiyle ilgili bazı salgılarda bulunur; bu salgılarla ilişkili
fizyolojik oluşlardan bazıları deri değiştirme ve başkalaşım
(metamorphosis)'dır. Salgısı deri değiştirme hormonu Ecdyson (Ekdizon)
(MR) adını alır.
• (2) Protborax salgıbezi. - Birçok böcek takımının larvalarında görülür ve
bir çifttir . Bu salgıbezi -diğer endokrin bezlerinin salgıları ile işbirliği
halinde- deri değiştirme, metamorfoz gibi olayları idare eder.
•
(3). Corpora cardiaca.
•
Beyin'in gerisinde ve ortaya yakın olarak bulunur; bir çifttir (tekil: Corpus cardiacum). Bazı
fizyolojik olayları ve özellikle kalp ile barsak kaslarının kasılmasını düzenleyen salgıda
bulunur.
•
(4) Corpora allata.
•
Corpus cardiaca ile yakından ilişkilidir. Gelişme sırasında bu bez çifti (tekil: corpus allatum)
de büyür ve fakat yaşlı böceklerde biraz geriler.
Corpora allata'nın "Gençlik hormonu (Juvenille hormone, JH)" salgıladığı denemeler ile ispat
edilmiştir.
Bu hormon gelişme esnasında ergin karakterlerinin zamansız olarak ortaya çıkmasını önler.
Ergin halden evvelki gelişme döneminde tamamen bağımsız ve prothorax bezine zıt salgıda
bulunarak larva ve pupa evrelerinin sıralı olarak ve gereği gibi belirmesini sağlar.
Bu iki hormon (JR ve MR) miktarları arasında bir denge vardır. Corpora cardiaca son larva
döneminde ve pupa döneminde faaliyetten kalarak, bu devrelerin geçirilmesine imkan verir.
Bazı ergin böceklerde, bu bezin hormonu, yumurtaların normal olarak olgunlaşmasını idare
eder. Keza, ergin böceğin genel metabolizması üzerine etkilidir.
Son yıllarda J H Analogları (JHA) ile böceklere karşı savaş araştırmaları yapılmaktadır.
Bunların spesifik aktiviteye sahip (belirli grup böceklere etkili olmaları) ve çok düşük
dozlarının etkili olması; insanlar için zehirsiz bulunmaları nedeniyle önemleri çoktur.
Çeşitli (500'ü aşkın) JHA‘nın uygulanması ile böcek hayatında anormallikler yaratmak
başarıyı sağlamaktadır.
JHA'ların ve feromonların böceklerle savaşım için kullanılışı çalışmaları sürdürülmektedir ve
birkaç diğer uygulama ile bu tip girişimlere "Biyoteknik Yöntemler" adı verilmektedir.
•
•
•
•
•
•
•
•
Carpora alata
Prothorax salgıbezi
Download