TÜRK TİCARET YAŞAMINDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR. Alman

advertisement
TÜRK TİCARET YAŞAMINDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR.
Alman asıllı Türk Vatanadaşı Prof Dr. Hirsch tarafından hazırlanarak 01.01.1957 tarihinde yürürlüğe
giren ve günün koşulları açısından Çağdaş kabul edilen 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu Ülkemizde 54
yıl uygulandıkta sonra yerini nihayet 6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNUNA bırakmaya hazırlanıyor.
Ülke ekonomisinde ki hızlı gelişme, uluslararası alandaki gelişmeler, teknolojik gelişmeler ve
ülkemizin Avrupa birliğine uyum süreci mevcut kanunu hızla eskitmiş ve günümüz ihtiyaçlarına
yeterince cevap veremez bir hale gelmiştir.
Bütün bu sebepler Adalet bakanlığınca kurulan bir komisyon tarafından yaklaşık 5 yılda
hazırlanarak yeni TTK’yı Doğurmuştur. 6102 sayılı TTK 14.02.2011 günü 27846 sayılı resmi gazetede
yayınlanarak, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Her ne kadar bu yasa genel olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olsa da, tüm
şirketlerin zaman kaybetmeden yeni yapı veya müesseseler için hazırlık yapmaları ve kendilerini bu
yeni duruma uydurmaları gerekecektir. Yasanın yürürlüğe gireceği tarihi beklemek sıkıntılı sonuçlar
doğurabilir. Bu nedenle özelikle yeni TTK ile ilgili, bilgilenme, inceleme ve düzenleme işlemlerine bir
an önce başlamanızı tavsiye ediyorum.
Kanunun bizlere getirdiği yeniliklerin bir kısmını aşağıda kısaca özetlemiş bulunmaktayım;

Anonim ve Limited şirketler kanunun yayımından itibaren üç yıl içinde sermayelerini
bu kanunda yazılı tutarlara yükseltmek zorundadırlar. Aksi halde infisah etmiş sayılırlar.

Anonim ve Lİmited şirketler ana sözleşmelerini yeni TTK nın yayımından itibaren 18
ay içinde TTK ile uyumlu hale getirmek durumundadırlar. Bu uyum yapılmadığı takdirde yeni
TTK hükümleri resen ana sözleşme hükümleri yerine geçecek. Ve o şekliyle uygulanacaktır.

Anonim ve Limited şirket ortakları şirkete olan borçlarını kanunun yürürlük tarihinden
itibaren üç yıl içinde nakdi ödeme ile kapatmak zorundadırlar. Aksi takdirde borcunu
kapatmamış ortağa 300 günden az olmamak üzere adli para cezası verilecektir.

Sermaye şirketleri bir internet sitesi açmak, şirketin internet sitesi varsa belli bir
bölümünü yeni TTK’ nın belirlediği hususlara ayırmak zorundadırlar. İnternet sitesi kurma
zorunluluğunu yerine getirmeyenler için ise çeşitli hapis ve para cezaları öngörülmektedir.

Sermaye Şirketleri Bağımsız Denetçi seçmek zorundadırlar. Atama yapmayan
şirketlere mahkemece atama yapılacaktır. Yeni düzenlemeye göre; büyük ölçekli şirketler,
bağımsız denetleme kuruluşlarınca denetlenecek, orta ve küçük ölçekli şirketler ise, bir veya
birden fazla YMM ve/veya SMMM tarafından denetlenecektir.

Defter tutma yükümünü Yeni TTK’de belirtildiği şekilde yerine getirmeyenler,
200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaklardır. Yeni TTK ile tüm
defterlerin açılış ve kapanışları noter onayı zorunlu hale getirilmiştir. Onaylarını yerine
getirmeyenler 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.

Yeni TTK’nin düzenlemesine göre bir Anonim veya Limited şirket tek kişi tarafından
başkaca bir ortağa gereksinim duymaksızın kurulabilecektir. Bu Kanundan önce mevcut sayı
kuralına uyularak kurulan şirketlerin sonradan tek ortağa düşmesi halinde şirketin fesih
tehlikesi ile karşılaşma olasılığı ortadan kaldırılmıştır.

Ticaret yapan taraflar arasında Faturanın borçlu tarafından alınmasını takip eden
otuz günlük surenin sonunda, Faturanın alınma tarihi belirsizse, mal veya hizmetin teslim
alınmasını takip eden otuz günlük surenin sonunda ödemesi yapılmak zorundadır.
Sonuç;
Muhasebe kayıt düzeni ve prensipleri ile birlikte bağımsız denetim konusunda yeni
düzenlemeler getirilmiştir. Kanun’da şirketlerin mali yapılarını şeffaf ve tutarlı olarak ortaya koymak
amacıyla Şirketlere muhasebe ve finansal raporlama konularında Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulu tarafından yayımlanan, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS)’na uyumlu Türkiye
Muhasebe Standartları’nı uygulama mecburiyeti getirilmiştir.
Hiç şüphesiz ki bu yeni kanunda zaman içerisinde Türk ticari yaşantısına uyumsuz yönleri
ortaya çıkacak ve kanun koyucu tarafından gerekli müdahaleler yapılacaktır. Ancak bir kanunun
başarılı olup olmadığını belirleyen temel ölçü uygulamadır. İşte bu noktada 3568 sayılı kanuna göre
unvan ve yetki almış Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ‘lere çok iş düşmektedir. Ülkemizin getirilen
bu yeni ve dinamik Kanun ile dünyaya açılmasının ve bütünleşmesinin daha da kuvvetleneceği,
Şirketlerimizin uluslararası rekabet güçlerini ve Pazar paylarını arttırarak ülke ekonomisine katkı
sağlayacağı inancındayım.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
ERSİN ŞENEL
Download