Limited Şirketlerde Pay Senedi Çıkarılması ve Senedin Devri

advertisement
Limited Şirketlerde Pay Senedi Çıkarılması ve Senedin Devri
Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde ise, payı devreden ve devralan şahıslar devir
öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulurlar.
Bu çerçevede, limited şirket ortaklarının sorumluluklarının tespitinde esas sermaye paylarının devre
konu olup olmadıklarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Esas sermaye paylarının devri konusunda
ise Türk Ticaret Kanunu hükümlerini dikkate almak gerekir.
6762 sayılı eski Ticaret Kanunu’nun 503'üncü maddesinin ikinci fıkrasında “ ortaklar tarafından konulan
sermaye için, anonim şirkette olduğu gibi hisse senedi çıkarılamaz. ” hükmüne yer verilerek, limited
şirketlerin anonim şirketler gibi hisse (pay) senedi çıkarmaları yasaklanmıştı.
Bununla birlikte, Eski Ticaret Kanunu’nun (ETK) 518'inci maddesinde “ sermaye payının, konulması
taahhüt edilen sermayeye göre belirleneceği, ancak, pay hakkında tanzim edilecek senetlerin kıymetli
evrak vasfını haiz olmayıp sadece bir ispat vasıtası sayılacakları” hükme bağlanmış, pay hakkında
tanzim edilecek senetlerin sermaye payının tamamına ait olması zorunlu kılınmıştı.
Diğer bir anlatımla, ETK, limited şirketlerin anonim şirketlerdeki gibi kıymetli evrak vasfını haiz hisse
senedi çıkarmalarını yasaklamakta; buna karşılık, limited şirketlerin payları temsil etmek üzere senet
çıkarmalarına izin vermekte ancak, bu senedin kıymetli evrak vasfında olmayıp sadece ortağın şirkette
pay sahibi olduğunu ispat eden bir belge niteliği taşıdığını kabul etmekte; ayrıca, bu şekilde çıkarılan
hisse senedinin ortağın sermaye payının tamamına ait olmasını şart koşmakta idi. Bu nedenle, limited
şirketlerce çıkarılan hisse senetleri devre de konu olamıyordu.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ise bu konuda limited şirketlere bir yenilik getirmiş, esas
sermaye pay senetlerinin ispat aracı şeklinde düzenlenebileceği gibi nama yazılı olarak
düzenlenmesine izin vermiştir (TTK, m.593/f.2).
Yani, TTK, limited şirketlere, pay senedi çıkarma konusunda seçimlik iki hak tanımış, dileyen limited
şirketlere, ETK’da olduğu üzere ispat aracı şeklinde pay senedi çıkarma, dileyen limited şirketlere de
nama yazılı pay senedi bastırma imkanı tanımıştır.
TTK ayrıca, bazı hususların düzenlenecek olan pay senetlerinde gösterilmesini şart koşmuştur. Buna
göre, ister ispat aracı şeklinde, isterse nama yazılı olarak düzenlensin; ek ödeme ve yan edim
yükümlülüklerinin, ağırlaştırılmış veya bütün ortakları kapsayacak biçimde düzenlenmiş rekabet
yasağının, şirket sözleşmesinde öngörülmüş önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım
haklarının pay senedinde açıkça belirtilmesi zorunludur (TTK, m.593/f.2).
Bu noktada üzerinde durulması gereken husus, limited şirket tarafından çıkarılacak olan nama yazılı
pay senedinin devri ile esas sermaye payının devredilmiş sayılıp sayılmayacağıdır. Bu soruya maalesef
olumlu cevap vermek mümkün değildir. Çünkü, TTK’da, limited şirket tarafından çıkarılacak nama
yazılı pay senedi anonim şirketlerce çıkarılacak pay senedinden farklı hükümlere bağlanmıştır.
Şöyle ki, TTK’nın konuya ilişkin 593’üncü maddesinin gerekçesinde “ Esas sermaye payını içeren nama
yazılı senet çıkarılması, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamaz; bu konuda başta TTK’nın
595. maddesi olmak üzere getirilen kanunî sınırlamalar geçerliliğini korur ve uygulanır; kanunî bağlam
varlığını aynen sürdürür. TTK ile getirilen bu olanak, limited şirket esas sermaye payını ne anonim
şirket payına dönüştürür ne de yaklaştırır. Sadece ispatı ve gereğinde (limited şirkete ilişkin hükümler
çerçevesinde) payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabilir.” denilmiştir.
Yani, limited şirket tarafından nama yazılı senet çıkarılması, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı
sağlamamaktadır.
Ayrıca TTK’da, esas sermaye payının devrinin ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde
yapılmasının ve tarafların imzalarının noterce onanmasının şart olduğu açıkça hükme bağlanmıştır
(TTK, m.595/f.1).
Dolayısıyla, limited şirket tarafından ispat aracı şeklinde veya nama yazılı pay senedi çıkarılmış olsa
dahi, limited şirket esas sermaye payının imzaları noter huzurunda atılmış bir devir sözleşmesi ile
devredilmesi gerekir.
TTK’nın 595’inci maddesinin ikinci fıkrasında ise “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas
sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. ”
hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla, devrin şirkete karşı geçerlilik kazanabilmesi için kural olarak genel
kurulun onayı gerekir. Fakat, genel kurulun onayına ilişkin bu düzenleme emredici değildir. Zira,
fıkranın başında “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse” bu kuralın uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu çerçevede, şirket sözleşmesi, 595’inci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen genel kurulun onayını
hafifletebilir, belirli bazı hallere özgüleyebilir ya da kaldırabilir. Örneğin, şirket sözleşmesinde, genel
kurulun onayının aranmayacağı, devrin kurulmasıyla gerçekleşeceği öngörülebilir.
Şirket sözleşmesinde böyle bir hüküm yok ise, TTK md. 595/f.2 hükmü gereği genel kuruldan onay
alınması şart olur. TTK’nın 620’nci maddesi hükmü gereği, esas sermaye paylarının devirlerinin
onaylanması hususu için genel karar alma yetersayısı aranır. Yani eğer şirket sözleşmesinde aksine bir
düzenleme yok ise, bu konuda toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile karar alınabilir (TTK,
m.620).
Diğer yandan TTK, limited şirket genel kurulun, başvurudan itibaren üç ay içinde, pay devrini
reddetmemesi durumunda pay devrine onay verilmiş sayılacağını hükme bağlamıştır (TTK, m.595/f.7).
Böylece, limited şirket genel kurulunun sessiz kalarak pay devrinin onayını sürüncemede bırakması
engellenmiştir.
Ayrıca, TTK’nın 594’üncü maddesine göre esas sermaye paylarının devirlerinin pay defterine yazılması
şart koşulmuştur. Bu nedenle, esas sermaye paylarının devirlerinin tamamlanmasını takiben müdür
veya müdürler kurulu tarafından pay defterine kaydedilmesi gerekir.
Soner ALTAŞ
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
Kaynak; MizanTurk.com.tr
Download