İLİ : AYDIN TARİH :20.11.2015 )1( ستَ ِوي الَّ ِذينَ يَ ْعلَ ُمونَ َوالَّ ِذينَ ََل يَ ْعلَ ُمون ْ َقُ ْل َه ْل ي : قال رسول هللا صلى هللا عليه وسلم )2( ضلِي عَلى أ ْدنَا ُك ْم ْ َض ُل ا ْل َعالِ ِم عَلى ا ْل َعابِ ِد َكف ْ َف ÖĞRETMENLERİMİZE DEĞER VERELİM Aziz Müminler! Hiçbir varlıkta olmayan, yaratılış itibariyle sadece insana bahşedilmiş olan akıl, kişiyi öğrenen, öğreten ve böylece bilgi sahibi gibi bir ayrıcalığa götüren en değerli nimettir. İnsan elde ettiği “bilgi” sayesinde dünyaya hükmeder, dünyayı imar eder, etrafını yaşanabilir bir ortam haline getirir. İnsanlık öğrendikleriyle sanat üretir, şehirler inşa eder, medeniyetler kurar, devlet idare eder. Bilginin ışığında ahlak üretir, görgü kurallarını oluşturur, üstün varlık olma amacını gerçekleştirmiş olur. Kardeşlerim! Dikkat ederseniz bütün bunları ve daha nice güzellikleri insan bilginin meyvesi olarak ortaya koyabilir. Yüce Allah kendisine iman ve kulluk etmeyi akıllı olmaya, dolayısıyla da bilgi sahibi olmaya bağlamıştır. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bilgi ve bilgili insan açık bir şekilde övülmüş, Allahtan hakkıyla ancak alimlerin ,yani bilgiyi elde etmiş insanların sakınabilecekleri vurgulanmıştır.(3) Kutlu Nebi (s.a.s) de tarih boyunca peygamberlerin açtığı ve kendisinin de devam ettirdiği bu kutlu yolu ancak alimlerin sürdürebileceğini kastederek ; “Alimler, Peygamberlerin varisleridir”(4) şeklindeki veciz hadisi şerifini beyan etmiştir. Ancak gözden kaçırılmaması gereken önemli bir husus şudur: İslam bilgiyi hakikate ulaştıran bir araç olarak görmüş, hakikate götürmeyen ve ahlaki bir temele oturmayan, hikmetten yoksun bilgiyi ise kuru bir yük olarak telakki etmiştir. Bu şekildeki bilgiye ulaştıran araçlara da bir değer vermemiştir. Aziz kardeşlerim! Bilgiye bu kadar önem veren İslam, bilginin elde edilmesinde en büyük hisseye sahip olan öğretmeni de toplum içerisinde başköşeye yerleştirmiştir. Öğretmen, İslam medeniyetinde anne-baba kadar, hatta bazı durumlarda onlardan daha yüksek bir dereceye ve öneme sahiptir. Evimizde çoğu zaman üstesinden gelemediğimiz, terbiye ve ahlakında sıkıntı yaşadığımız nice yavrularımızı sabır ve kararlılıkla eğiten, bize ve topluma faydalı bireyler haline getiren öğretmenlerimizdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:“Alimin abide üstünlüğü, yani ilim ve irfan sahibi birisinin ilim sahibi olmadan sadece ibadet eden birisine olan üstünlüğü benim size olan üstünlüğüm gibidir.” İslam tarihinin en büyük alimlerinden birisi olan ve bu hususta Peygamberimizin teveccühünü kazanmış olan Hz.Ali de meşhur sözlerinde :”Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” sözüyle öğretmenliğin şeref ve üstünlüğüne dikkatlerimizi çekmiştir. Kıymetli Müslümanlar! Üzülerek ifade edelim ki ; Müslümanlar olarak ecdadımızın bize bıraktığı bir çok değere sahip çıkamadığımız gibi öğretmenlerimize de günümüzde layıkıyla sahip olamıyoruz. Öğretmenlerimiz ki bizleri eğiten, aydınlatan, eğri ile doğruyu, yanlış ile hakikati birbirinden ayırt edecek bilgiyi bizlere öğreten insanlardır. Edep ve hayayı, sevgi ve saygıyı, merhamet ve adaleti , dürüstlük ve ahde vefayı , milli ve manevi değerlere bağlı olma gibi bir çok ahlaki öğretiyi ailemizden, mahallemizden, camilerimizden, çevremizden ve öğretmenlerimizden öğreniriz. Hatta değerlerimizi öğrendikten sonra onları olgunlaştırıp, kalıcı birer ahlaki meleke haline getirmemizde en büyük hisse öğretmenlerimize aittir. Unutmayalım ki bir toplumun ilme, alime ve tarihten miras olarak devraldığı ahlaki değerlerine bağlılığı o toplumun hem medeniyetteki seviyesini, hem de ilim, teknik ve ekonomik düzeyini belirleyen en büyük etkendir. Bu vesileyle hayatımız boyunca bizleri eğiten, aydınlatan öğretmenlerimizden rahmet-i Rahman’a kavuşmuş olanları rahmetle yad ederken, hali hazırda emekli veya görev başında olan öğretmenlerimizi de muhabbet ve hürmetle selamlıyor, kendilerine ve ailelerine iki cihan saadeti diliyoruz. Dipnotlar: 1-Zümer ,9. 2-Tirmizi ,İlim, 19. 3-Fatır ,28. 4-Buhari, İlim, 10; Ebu Davut, İlim, 1. Hazırlayan: Cevat AYDIN / Koçarlı Vaizi Redaksiyon: İl Hutbe Komisyonu