Agro Güncel 16 Ağustos 2016 / Rusya`yla yeni dönemde tarımda

advertisement
Agro
Güncel
Türkiye Agro-Sanayi Sektöründe “Ticarileşmenin” Gelişi
Rusya Türkiye'nin yaş sebze meyve
ihracatında en önemli pazarlardan biri.
2016’da Rusya pazarının neredeyse
kaybolması ile başta turunçgiller, çilek,
üzüm ve domates olmak üzere Türkiye’nin
tarım ürünleri ve gıda ihracatı büyük darbe
yedi ve geçen yılın aynı dönemine göre,
Rusya'ya yaş meyve sebze ihracatımız hem
miktar hem de dolar bazında %80
civarında düştü .
16 Ağustos 2016
Rusya'yla yeni dönemde tarımda işler zor
143 milyon nüfusuyla Rusya, Türkiye ekonomisi için çok önemli
bir ülke. Türkiye'nin ihracatında Almanya, İngiltere, Irak, İtalya,
İsviçre, ABD, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve İspanya'nın
ardından 2015 sonu verilere göre 3,6 milyar dolarla 10'ncu;
15 Temmuz darbe girişiminin ardından
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk yurtdışı
seyahatini geçen hafta 9 Ağustos’ta
Rusya’ya yapmasının şüphesiz sembolik
anlamı çok büyük. Beklentileri gerçekçi bir
eksene oturtabilmek adına en net
açıklama, iki liderin yaptıkları ortak basın
toplantısında Putin’in “Türkiye'ye karşı
kısıtlamaları kademeli olarak”
kaldıracaklarını belirtmesi herhalde. Tabi
Türkiye ile Esad-Suriye bağlamında uzunca
bir süredir yaşanan anlaşmazlıkların bu
yavaş tempoda payı olduğunu vurgulamak
gerekli.
ithalatında Almanya'nın ardından 20,4 milyar dolarla ikinci
Diğer yandan, ambargo süresi boyunca
Rusya’nın alternatif pazarlarla kurduğu
bağlantılar, iç pazarda kendi üretimine
yoğunlaştırdıkları destekler tarım ve gıda
ürünleri tarafında işlerin hızla “normale”
dönmesine ayrı bir engel.
ithalat faturası bu nedenle 20 küsur milyar dolar gibi oldukça
Kısaca, Türkiye için çok önemli ve büyük
bir pazar olan Rusya’nın tarımdaki
ambargoyu tam olarak kaldırmaması
üreticileri ve ihracatçıları bu yılın kalan
kısmında da, önümüzdeki yılda da
zorlayacak gibi görünüyor.
sırada.
Ülke, yıllık 40 milyar doları aşan gıda ve tarım ürünü
ithalatıyla dünyanın en büyük alıcıları arasında.
Türkiye’nin 2015 yılında Rusya’ya yaptığı toplam 3,6 milyar
dolarlık ihracatın içinde gıda ve tarım ürünlerinin payı 1,1 milyar
dolar. Türkiye bilindiği üzere Rusya’dan doğal gaz alıyor ve
kabarık bir seviyede. Fakat, Rusya’dan Türkiye’ye satılan gıda ve
tarım ürünleri ithalatı da 2,1 milyar dolarla yapılan gıda ve tarım
ürünü ihracatının neredeyse %100 üzerinde.
Daha detaylı bakınca, Rusya Türkiye'nin yaş sebze meyve
ihracatında en önemli pazarlardan biri. Diğeri de zaten
1
Resim 1: Rusya-Türkiye Yeniden
Kaynak: ,Sputnik, Egeli & Co.
Irak. İçinde bulunduğumuz sene içinde her iki ülke pazarının da sorunlu olması Türkiye’de
üretici açısından önemli bir problem haline gelmiş durumda. Hele, Rusya’nın 2015 yılı itibarıyla
yaş sebze meyve ihracatımızda miktar bazında %39, değer bazında %42 paya sahip olduğu
düşünülürse. Dolar bazında ifade edersek, 2015’te Türkiye’den Rusya'ya 250 milyon dolarlık
meyve, 333 milyon dolarlık sebze ve 296 milyon dolarlık narenciye ihracatı yapılmıştı. Rusya'ya
yaptığımız toplam yaş meyve sebze ihracatımız 900 milyon dolara yaklaşmıştı.
Ve çok iyi bilindiği üzere, geçen sene sonuna doğru yaşanan uçak düşürme krizi sonrasında
Rusya Türkiye’den gelen gıda ve tarım ürünlerini de kapsayacak şekilde Türkiye’den ithal ettiği
birçok ürüne ambargo koydu. 1 Ocak 2016'dan itibaren domates, salatalık, kuru soğan, kırmızı
lahana, brokoli, portakal, mandalina, nektarin, elma, armut, kayısı, şeftali, erik, üzüm, çilek,
tavuk ve hindi eti, tuz ve karanfil ithalatını yasakladı.
Yasaklanan ürünleri açısından bakıldığında 2015 yılında Rusya’nın ihracat içindeki payı
domateste %65, salatalıkta %51,7, mandalinada %46, portakalda %21, şeftalide %47, kayısıda
16 Ağustos 2016
2
%52, çilekte %75, üzümde %68, erikte %20, kuru soğanda %45 ve kırmızı lahanada %19’du.
2016’da ise Rusya pazarının neredeyse kaybolması ile başta turunçgiller, çilek, üzüm
ve domates olmak üzere Türkiye’nin tarım ürünleri ve gıda ihracatı büyük darbe yemiş
Resim 2: Kalite Standartları Sorun
Kaynak: Agrıinfo , Egeli & Co.
oldu. 2015’in ilk altı ayında Rusya’ya ihraç edilen tarım ve gıda maddelerinin değeri 570 milyon
dolardan bu yıl ilk altı ayda 178 milyon dolara geriledi.
Yaş meyve ve sebzede, 2015 Ocak-
Temmuz döneminde, Rusya'ya 674 bin ton ihracat karşılığında 477 milyon dolar gelir elde
edilmişken 2016 Ocak-Temmuz döneminde yapılan ihracat 131 bin tona; elde edilen gelir de 103
milyon dolara kadar düştü.
Kısaca geçen yılın aynı dönemine göre, Rusya'ya yaş meyve sebze
ihracatımız hem miktar hem de dolar bazında %80 civarında düştü. Üreticiler kadar, bu
sektörde faaliyet gösteren depocular, kamyoncular gibi akla gelebilecek tüm birimler önemli
ekonomik kayıplar yaşadı.
Bu arada Rusya ambargosu başladığından bu yana iç pazarda ihracat kaybı yaşanan
ürünlerin fiyatlarında önemli düşüşler gerçekleşmediğini not etmeden geçmemek
16 Ağustos 2016
3
gerek. Sektör uzmanlarına göre bunun temel nedeni, ambargo dönemi boyunca Rusya
pazarının kapanmasında “fırsatçıların”, ürünleri üreticiden çok düşük fiyattan alarak büyük
şehirlerdeki tüketiciye yüksek fiyattan sunmaları. Meyve ve sebzede aracı karlarının son altı
ayda %100-300 arasında oluşabilmesi. Türkiye’deki kronik gıda fiyatları enflasyonunun kökünde
bu ve benzer nedenler olduğuna da vurgu yapmak önemli.
Rusya ile yumuşama haberleri gelmeye başladığından bu yana özellikle üzüm ve
narenciye üreticilerinden gelen davullu zurnalı kutlamaların ardında işte bu çöküş
bulunuyor. Şimdi Türk-Rus ilişkilerinin normal seyrine dönmesi sektörde faaliyet gösteren
hemen herkesi umutlandırmış durumda.
Peki, Erdoğan-Putin görüşmesinde tarım sektörünün payı ne kadardı? Yılın kalan
çeyreği ve 2017 ‘ye ilişkin olumlu beklentilerin ne kadar gerçekçi?
Tarım ürünleri ticaretinde toparlanma: Yavaş ve sınırlı
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk yurtdışı seyahatini geçen
hafta 9 Ağustos’ta Rusya’ya yapmasının şüphesiz sembolik anlamı çok büyük. Ancak, geçen yıl
24 Kasım’da yaşanan uçak düşürme krizinin ardından dibe vuran ilişkilerde en zorlayıcı konunun
turizm, tarım ve gıda ürünleri sektörü olduğu hatırlanırsa; ziyaretin ekonomik boyutunun da ne
kadar ön planda olduğu tartışmasız bir gerçek. Türk heyetinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik'in de bulunması tarım ve gıda ürünleri açısından olayın boyutunu da ayrıca
yansıtıyor zaten.
Sonuçta olumlu geçen ziyarette Putin ve Erdoğan ilişkileri ilk 24 Kasım öncesine döndürmeye;
ardından da “daha ileri boyuta taşımaya” karar verdiler. Karşılıklı heyetlerin görüşmelerin
ardından Ankara ve Moskova 2016-2019 arasını kapsayan bir “orta vadeli program” üzerinde
anlaşmaya vardı. Akkuyu ve Türk Akımı ile enerji konusu mutabakatın en önemli başlığı olurken,
ana başlıklar olarak ticaret, turizm ve tarım ön plandaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı
12 başlık arasında tarım ve gıda ürünleri sektörünü ilgilendiren “Tarım ürünleri dâhil ikili ticareti
16 Ağustos 2016
4
Resim 3 Putin ve Erdoğan Heyetlerle Bir arada
Kaynak: Rusya Devleti , Egeli & Co.
kısıtlayan yasaklar kaldırılacak” cümlesiydi.
Beklentileri gerçekçi bir eksene oturtabilmek adına en net açıklama , iki liderin
yaptıkları ortak basın toplantısında Putin’in “Türkiye'ye karşı kısıtlamaları kademeli
olarak” kaldıracaklarını belirtmesi herhalde.
İ ki ülke ilişkilerinin geleceğinin
sonbaharda yapılacak KEK toplantısı ve gelecek yıl düzenlenecek ÜDİK zirvesinde şekilleneceği.
Özetle, barışma arzusunun iki taraftan da açıkça beyanına rağmen, Rus lider Putin’in işleri
aceleye getirmeye hiç niyeti varmış gibi görünmüyor. Tabi Türkiye ile Esad-Suriye bağlamında
uzunca bir süredir yaşanan anlaşmazlıkların bu yavaş tempoda payı olduğunu vurgulamak
gerekli.
Diğer yandan, ambargo süresi boyunca Rusya’nın alternatif pazarlarla kurduğu
bağlantılar, iç pazarda kendi üretimine yoğunlaştırdıkları destekler tarım ve gıda
ürünleri tarafında işlerin hızla “normale” dönmesine ayrı bir engel. Rusya’nın Türk
16 Ağustos 2016
5
ürünlerine getirilen yasağın ardından Ermenistan, İran ve Abhazya; Rus pazarındaki boşluğu çok
iyi değerlendirerek kendi ürünlerini Türk tarım ve gıda ürünleri ile ikame ettiler. Rusya Tarım
Bakanı Aleksandr Tkaçev Türkiye’ye uygulanan gıda ambargosunu kaldırmayı henüz
değerlendirmediklerini ve Türk gıda ürünlerine Rusya pazarını açmakta aceleci
davranmayacaklarını açıkça söyledi Erdoğan-Putin zirvesinin ardından. Daha da moral bozucu
şekilde Rusya Tarım Bakan Yardımcısı Yevgeniy Gromiko, Rusya’nın turizmde, ulaşımda ve
enerjide Türkiye ile ilişkilerinde hızlı ilerleme isteklerine karşın Türkiye’den tarım ürünü
ithalatının eski seviyelere dönmesine karşı olduklarını ekledi.
Her iki yetkilinin de tarım tarafında ilişkileri toparlamayı ağırdan alma nedenleri ise, yerli tarım
sektörünün geliştirilmesi kararı. Çünkü Rusya aynı zamanda AB tarafından uygulanan ambargo
nedeniyle tarım ve gıda ürünlerinin önemli bir kısmını artık Avrupa’dan ithal edemiyor ve bu da
ülkenin stratejik bir kararla kendi üretim planlamasını yeniden yapmasına neden oldu son birkaç
Grafik 4: Rusya “eskiye “dönmeyi istemiyor
Kaynak: Agriinfo , Egeli & Co.
16 Ağustos 2016
6
yılda. Türkiye ile bozulan ilişkiler de tarım sektöründe bu karar çoktan alınmışken geldi.
Dolayısıyla, Türkiye-Rusya ilişkileri diğer birçok alanda, Suriye krizinin el verdiği
ölçüde yeniden düzelirken, tarım ve gıda ürünleri sektörü söz konusu olduğunda
tempo çok daha yavaş olacak. Fakat tabi bu kadar keskin açıklamalar dahi, tarım ve
gıda ürünleri sektöründe iki ülke temsilcilerinin bir araya gelmelerine engel değil.
1-6 Ağustos arasında Rusya tarım ürünleri denetim ajansı Rosselhoznadzor'dan bir
heyet, narenciye ve üzüm üretim bölgeleriyle, gıda analiz laboratuvarlarında
incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye geldi. Heyetin gelişi umut verici olarak
değerlendirilse de, bekleyiş biraz fazla iyimser görünüyor. Bir kere Rosselhoznadzorn bu ziyareti
her yıl ihracat sezonu öncesi üretim standartları ve hijyen kontrolleri için uzun bir süredir
yapmakta. Heyetinin narenciye ve üzüm üretim bölgelerine yaptığı ziyaretin ardından bu
ürünlerde ihracat için olumlu görüş vermesi dahi, ihracatın hemen başlayacağı; ya da 24 Kasım
öncesindeki seviye ile başlayacağı anlamına gelmiyor.
Zaten, Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı heyetinin ziyaret sonrasında yaptığı
açıklamalar da biraz umut kırıcı. Rosselhoznadzor Sözcüsü Y uliya M elano, Türkiye'nin
Rusya'ya sevk edilen ürünlerin sağlık koşullarıyla ilgili güvenliğinin sağlanması hususundaki
talepleri anlamadığını söyledi. Melano’ya göre Türk uzmanlar, Rusya'da karantinaya alınan
organizmaları bilmiyor. Bu nedenle de üretim Rusya’nın istediği sağlık kriterlerini
karşılayamıyor. Rus yetkiliye göre, Türkiye’nin tarım ve gıda ürünlerini Rusya’ya satmak için
gerekli koşulları sağlamakta farklı bir yaklaşım izlemesi gerekiyor. Topu Türk yetkililere atan
Melano, ziyareti sonrasında Türkiye'den Rusya'ya sebze ve meyve sevkiyatının ne zaman
başlayacağının Ankara'ya bağlı olduğunu ve 10 Ağustos itibarıyla yasağın kısa süre içinde
kalkacağını söyleyemediklerini açıkladı. Zaten, sevkiyat güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili ortak
protokollerde öngörülen birtakım yükümlülüklerin Türkiye tarafından yerine getirilmemesi sorunu
24 Kasım öncesinde de iki ülke arasında problemli konular arasındaydı.
Kısaca, Türkiye için çok önemli ve büyük bir pazar olan Rusya’nın tarımdaki
ambargoyu tam olarak kaldırmaması üreticileri ve ihracatçıları bu yılın kalan kısmında
16 Ağustos 2016
7
da, önümüzdeki yılda da zorlayacak gibi görünüyor.
Beklentilerin aksine hasat
sezonunun başladığı yaş üzüm, narenciye, domates gibi birçok tarım ürününde Rusya’ya
yapılacak ihracatı önemli ölçüde artamayacak bu sene.
Bu önemli sorunu aşmak için de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kadar stratejik
planlama yapan tüm kamu birimlerinin, üreticilerle beraber alternatifler üzerine ciddi
bir çalışma yapması gerekiyor. Zaten tarım ve gıda ürünleri ihracat pazarı olarak üst
sıralarda yer alan Almanya, Romanya, Suudi Arabistan, Ukrayna, Hollanda, Bulgaristan, Polonya,
Birleşik Krallık, Gürcistan ve Suriye yanında; Türkiye’nin Asya ve Afrika kıtalarından gelebilecek
potansiyel talebi çekip almak konusunda tutarlı ve yüksek tempolu bir çalışma içinde olması
gerekiyor.
Kilit konu da tabi tarımsal üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesi için alınacak önlemler
yanında (ki bunun kapsamında ölçeğin artırılması daha orta vadeli bir çözüm olarak
yer alabiliyor) tarımsal üretimde kalite sorunun aşılması gereği de aciliyetle ön plana
çıkıyor.
İletişim: Güldem Atabay Şanlı
Direktör, Araştırma ve Strateji
+90 532 347 82 06
[email protected]
Bu doküman Egeli & Co. Portföy Yönetim A.S. (“Egeli & Co.“ Mersis No: 0-3254-1422-0400018) tarafından hazırlanmıştır. Egeli & Co. SPK
düzenlemelerine tabi ve SPK tarafından düzenlenen yetki belgesine sahip, kendine değer yaratmaya adamış bağımsız bir portföy yönetim
şirketidir. (Yetki belgeleri: 10.07.2015 PYŞ /PY.34 –YD.14/638). Portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmeti veren Egeli & Co. 2002
yılından bu yana, dürüst ve seçkin yaklaşımı ile yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara, aile şirketlerine ve özel bireysel portföylere hizmet
etmektedir. Başarısı, yatırımcıları için yurtiçi ve yurtdışında geliştirdiği finansal ürünler ile değer yaratma becerisinden gelmektedir. Egeli &
Co.’yu diğerlerinden ayıran fark alternatif varlık sınıflarına ve yatırım temalarına odaklanmasıdır. Egeli & Co. Türk sermaye piyasalarındaki
alternatif yatırım temaları alanında bulunan geniş bilgi, tecrübe ve geçmiş performansı ile yatırımcıları için uzun vadeli yatırımlarla önemli
getiriler yaratmaktadır.
YASAL UYARI: İşbu araştırma raporu, ticari iletişim ve ticari elektronik ileti olmayıp sadece ekonomik konjonktür ile ilgili bilgilendirme
amacıyla hazırlanmıştır. Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği,
etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat,
garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. Bu belgedeki bilgilerin doğruluğu, güvenirliliği ve güncelliği hakkında
gerekli özeni göstermekle birlikte bu bilgilerin güvenirliliği, doğruluğu, güncelliği ve eksiksizliği hakkında hiçbir garanti vermemektedir. (Varsa)
Yürürlükteki herhangi bir yasa veya düzenleme ile sorumluluğun sınırlandırması ölçüde tasarruf olarak, Egeli & Co., yöneticileri, çalışanları,
temsilcileri ve ajansları bu belgenin içeriği, hatası veya eksiklerinden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü
maddi/manevi zararlardan (ihmal olup olmadığı ya da başka bir şekilde olursa da) ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin
uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı sorumlu tutulamaz. Herhangi bir şirket, sektör, hisse veya yatırım için detaylı ve tam bir analiz
değildir. Egeli & Co. her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/
veya ortadan kaldırabilir. Bu rapor hangi amaçla olursa olsun çoğaltılamaz, dağıtılamaz ve yayınlanamaz.
16 Ağustos 2015
8
Download