EHL-İ BEYT`İ TANIYALIM Önsöz BİRİNCİ MASUM: HZ

advertisement
EHL-İ BEYT’İ TANIYALIM
Önsöz
BİRİNCİ MASUM: HZ. RESULULLAH (S.A.A)
İKİNCİ MASUM: HZ. FATIMA (A.S)
ÜÇÜNCÜ MASUM: HZ. ALİ (A.S)
DÖRDÜNCÜ MASUM: İMAM HASAN (A.S)
BEŞİNCİ MASUM: İMAM HÜSEYİN (A.S)
ALTINCI MASUM: İMAM SECCAD (A.S)
YEDİNCİ MASUM: MUHAMMED BAKIR (A.S)
SEKİZİNCİ MASUM: İMAM CAFER SADIK (A.S)
DOKUZUNCU MASUM: İMAM MUSA KAZIM (A.S)
ONUNCU MASUM: İMAM ALİ RIZA (A.S)
ON BİRİNCİ MASUM: İMAM CEVAD (A.S)
ON İKİNCİ MASUM: İMAM HADİ (A.S)
ON ÜÇÜNCÜ MASUM: İMAM HASAN ASKERİ (A.S)
ON DÖRDÜNCÜ MASUM: HZ. MEHDİ (A.S)
KAYNAKLAR
Önsöz
İthaf...
Bu kitaptan elde edilebilecek olan sevapları, nur denizleri ve hidayet meşaleleri olan
“On Dört Masum”a (a.s) ve onların mektebini daha iyi tanımak ve o mektebe hizmet yapmak
amacıyla yirmi üç yıl boyunca oğlundan ayrı kalmaya sabreden ve bu sabır neticesinde oğlu
tarafından Ehl-i Beyt mektebine hizmetlerin ürününü görerek büyük bir aşkla o eserlerden
yararlanan ve ömrünün son günlerinde de İmam Rıza ve bacısı Hz. Masume (a.s) ve diğer
İmamzadeler’in ziyaretlerine nail olan aziz babam Meşhedi Salman (r.a)’in ruhuna ithaf
ediyorum...
Önsöz
Kur’ân-ı Kerim peygamber ve masum İmamların risalet ve imamet felsefesini,
insanların sapıklık ve toplumsal bozgunculuktan kurtulması, onların karınlıktan nura çıkması
ve Allah’a yaklaşımları olarak tanımlamaktadır. Çünkü insanların dünya ve ahretteki
mutluluğu, Hak Teâla’yı tanımaya bir mukaddime olabilecek derecede kendilerini tanımaya
bağlıdır.
Yine insanın muvaffakiyet ve saadeti, Kur’an-ı Kerim ve Ehl- i Beyt İmamlarının
emirlerine uymak ve onları hayatın çeşitli boyutlarında özellikle ahlak ve hareketleri ıslah
etmek yönünde kendilerine olgu ve örnek edinmektir.
İşte bundan dolayıdır ki, Resulullah (s.a.a), Kur’an-ı Kerim ve tertemiz olan Ehl- i
Beyt’i birbirinin yanında karar kılarak şöyle buyurmuştur:
“Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; Allah’ın kitabıyla Ehl- i
Beyt’imi. Bu ikisine sarıldığınız müddetçe asla sapıklığa düşmezsiniz. Bu iki değerli emanet,
Kevser havuzunun başında yanıma gelinceye dek birbirinden ayrılmazlar.”
İşte İran İslam cumhuriyetinin lideri İmam Humeyni (r.a) de bu sakaleyn hadisini,
İlahi ve siyasi olan vasiyet namesinin başlangıcında getirerek ona istinat etmektedir.
Bu zamanda, söylenen söz ve meseleler çeşitli metot ve şekillerde beyan
edilmektedir. Bu metotlardan biri de sözleri daha iyi anlamak için onları soru ve cevap
şeklinde halka, özellikle de genç nesile sunmaktır. Böyle bir metod, genç nesil için cazip ve
uygun bir metottur. Yeni neslin, maarif, ahkâm, ahlak ve İslam tarihi hakkındaki soru sorup
cevap aramadaki hissinden yeterli derecede yararlanmak gerekir.
Bu kitabın hazırlanma ve yazılmasından amaç On dört masumun (a.s)’ın doğum,
şahadet ve hayatlarından bazı kesitleri, dünya yaşantımızda -her çeşit tehlikeden kurtulmak
için- biz insanların kurtuluş gemisi olan Ehl- i Beyt’e sarılma ve onlardan yaralanmaya bir
mukaddime ve zemin olması için soru ve cevap şeklinde isteyen ve alaka duyanların
ihtiyarına bırakmaktır.
İnşaallah bu çalışma, Allah Teâla ve Masum İmamların, özellikle de Hz. Veliy-yi
Asr’ın (ruhum ve bütün âlemlerin ruhları onun ayağının toprağına feda olsun) rızasına sebep
olur. Bu kitaptan elde edilecek sevapları, dil, kalem ve fikirleri tağut ve tağutilerin esaret
zincirinden kurtaran değerli şehitlerin yani Hüseyni Kerbelasının şehitlerinden Humeyni
Kerbelasının şehitlerine dek bütün şehitlerin tertemiz ve nurlu ruhlarına takdim ediyorum.
Allah Teâla’dan âcizane isteğim, dünyada Ehl- i Beyt’in ziyaretlerini, kıyamette ise
onların şefaatlerini bize nasip etmesidir. Âmin ya rabbel âlemin.
Muhammed Hasan Muiniyan
1374. yılın Ferverdin ayı-Kum.
BİRİNCİ MASUM
HZ. RESULULLAH (S.A.A)
S.1- Hz. Resulullah (s.a.a)’in meşhur lakapları nedir?
C.1- Resulullah, Hatem’ül- Enbiya.
S.2- Hz. Resulullah (s.a.a)’in anne ve babasının adları nedir?
C.2- Babasının adı Abdullah, annesinin adı ise Amine'dir.
S.3- Hz. Resulullah (s.a.a) ne zaman ve nerede dünyaya geldi?
C.3- Miladi 571 yılının, Rabiulevvel ayının 17'sinde, Cuma günü, şafak vakti,
Mekke-i Muazzama'da dünyaya geldi.
S.4- Hz. Resulullah (s.a.a)’in iki isimli olmasının sebebi nedir?
C.4- İki isimli olmasının sebebi şudur: “Muhammed” ismini ceddi
Abdulmuttalib, “Ahmed” ismini ise (Abdulmuttalib'den önce) annesi Âmine, Peygamber için
seçmişti.[1] Hz. Peygamber'in kendisi de şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünde övülmüş
olduğumdan dolayı “Muhammed” ismiyle, göklerde yeryüzünden daha fazla övüldüğümden
dolayı da “Ahmed” ismiyle adlandırılmışım.” [2]
.5- Resulullah (s.a.a)'in ismi Kur’ân'da kaç defa zikredilmiştir?
C.5- Hz. Peygamber'in mübarek ismi Kur’ân'da beş defa zikredilmiştir:
a) “Muhammed yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip
geçmiştir.” [3]
b) “Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir, ancak o Allah'ın
Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.”[4]
c) “İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e indirilene (Kur’ân'a) -ki o
Rablerinden olan bir haktır- iman edenlerin, (Allah), kötülüklerini örtüp bağışlamış,
durumlarını düzeltip ıslah etmiştir.” [5]
d) “Muhammed, Allah'ın Resulüdür. Ve onunla birlikte olanlar da kâfirlere karşı
zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler.” [6]
e) “Hani Meryem oğlu İsa: ‘Ey İsrail oğulları, gerçekten ben, sizin için Allah'tan
gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi “Ahmed”
olan bir peygamberin de müjdeleyicisiyim’ demişti.” [7]
Hz. Peygamber’in ismi, sıraladığımız ilk dört surede “Muhammed”, beşinci surede
ise “Ahmed” olarak geçmiştir.
S.6- Hz. Resulullah (s.a.a)’in şekli, siması ve ahlaki sıfatları nasıldı?
C.6- Hz. Resulullah (s.a.a)’in siması dolunay gibi nurluydu, gözleri de azametli
görünüyordu, boyu çok uzun değildi, saçları ne çok kıvırcık ve ne de çok yatıktı, yüzü beyaz
ve nurlu idi, uzun ve keman kaşlı idi, alnının arasında bir damar vardı ki gazaplandığında
kabarıp şişiyordu, burnu sivri idi, mehasini (sakalı) gürdü, dişleri parlak ve inci gibiydi,
bedenindeki azaların hepsi normaldı, göğsü ve karnı aynı hizada idi, iki omzunun arası
genişti, bedeninin eklemlerindeki kemiklerin başı iri idi, (bunlar şecaat ve kuvvet nişanesidir
ve Araplar arasında methedilen bir şeydir), teni beyaz ve nurlu idi, parmakları uzundu, kol ve
bacakları uzun ve düz idi, ayakları düz taban olmadığından yerle temas etmiyordu.
Vakarla yürüyordu, karşılaştığına selam verirdi, gerek görmeden konuşmazdı,
konuştuğunda da az ve öz konuşurdu, kimseyi tahkir etmezdi, az nimeti çok sayardı, hiçbir
nimeti kötülemezdi, gülmelerinin çoğu gülümsemekti, ashabından birini görmediğinde onu
araştırıp soraradı, onların durumlarından haberdar olurdu, ashabından gafil olmazdı (batıla
yönelmemeleri için onları gözetiyordu), temizliğe çok önem verirdi, daima dişlerini
fırçaladıktan sonra abdest alırdı, hastaların ziyaretine giderdi, Müslümanların cenazesini teşyi
ederdi, misafirleri ağırlardı.[8]
S.7- Hz. Resulullah (s.a.a) dünyaya geldikten sonra, O’nun bakıcılığını hangi kadın
üstlendi?
C.7- Halime-i Sa'diyye üstlendi.
S.8- Hz. Resulullah (s.a.a) ne kadar ve nerede süt annesinin yanında kaldı?
C.8- Dört yıl, çöllerde göçebeler arasında kaldı.
S.9- Halime, dört yıl boyunca kaç kez Hz. Peygamber'i annesinin yanına
götürdü?
C.9- İki veya üç defa.
S.10- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), kaç yaşında iken annesi vefat etti?
C.10- Altı yaşında.
S.11- Hz. Resulullah (s.a.a), kaç yaşında iken ceddi Abdulmuttalip vefat etti?
C.11- Sekiz yaşında.
S.12- Hangi peygamber, Hz. Resulullah (s.a.a)’in dünyaya gelmesini müjdelemiş ve
hangi surede buna değinilmiştir?
C.12- Hz. İsa Mesih müjdelemiş, Saf suresi altıncı ayette da buna değinilmiştir.
S.13- Senet'ul-Feth (fetih ve bolluk yılı), hangi yıldı?
C.13- Hz. Peygamber’in nuru, Hz. Amine'ye intikal ettiğinde, bir kaç yıl boyunca
kıtlık sıkıntısına duçar olan halka rahmet yağmuru yağdı; öyle ki o yıla “Senet'ul- Feth” (fetih
ve bolluk yılı) ismi verildi.
S.14- Amm'ul- Hüzn (hüzün ve gam yılı), hangi yıldır ve bu yıla bu ismi veren
kimdir?
C.14- Hz. Ebu Talib, Bi'setin onuncu yılı Recep ayının yirmi altısında vefat
ettiklerinde Hz. Resulullah (s.a.a) onun musibetinde çok ağladı ve Ebu Talib için, “Allah sana
mükâfat versin”buyurdular. Üç (veya bir rivayete göre otuz beş) günden sonra, Hz. Hatice de
vefat etti. Resulullah (s.a.a) kendi eliyle onu Hacun (Mekke'de bir yerin ismidir)'da
defnettiler. Resulullah (s.a.a) o ikisinin vefatından sonra, öyle bir gam ve üzüntüye kapıldı ki,
artık evden dışarı çok az çıkıyordu. Bu yüzden o yıla “Amm’ul- Hüzn” (Hüzün ve gam yılı)
ismini verdiler.
S.15- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) bi'setten önce halk arasında hangi lâkapla
meşhurdu?
C.15- Emaneti iyi koruduğundan dolayı Muhammed-i Emin lakabıyla meşhur
olmuştu.
S.16- Hz. Resulullah (s.a.a), peygamber olmadan önce hangi dine mensuptu?
C.16- Hz. Peygamber’in, peygamber olmadan önce hangi dine mensup olduğu
hakkında üç görüş vardır:
a)
Hz. İsa’nın vasilerindendi (Onun dinine mensuptu).
b)
Hz. İbrahim'in dinine mensuptu.
c) İlham ve vahiy yoluyla elde ettiği özel bir şeriata sahipti. Birçok rivayetler üçüncü
görüşü teyit etmektedir. Örneğin Hz. Ali'den şöyle rivayet etmişlerdir: “Hz Peygamber süt
emmekten kesildiğinde Allah-u Teâla, en büyük meleğini gece-gündüz daima doğru ve
güzel yollara sevk etmek için ona eşlik ettirdi.”[9]
S.17- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), kaç yaşında peygamberliğe seçildi?
C.17- Kırk yaşında.
S.18- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) 'in bedenindeki peygamberlik nişanelerinden biri ne
idi?
C.18- İki omuzu arasındaki nübüvvet mührüyle meşhur olan bir ben idi.
S.19- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in bi'setin ilk yıllarındaki ilkesi neydi?
C.19- Şu cümle idi: “Kulu la ilahe illellahu toflihun” (Allah'tan başka bir ilah yoktur
deyin ki, kurtuluşa eresiniz.)
S.20- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), peygamberliğe seçilmesinin sebeplerinden birini
nasıl beyan etmiştir?
C.20- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a); “Güzel ahlak ve insani değerleri kemale erdirmek
için peygamberliğe seçildim.” buyurmuştur.
S.21- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in zamanında İslam dininin ilerlemesine mani olan
en büyük engel ne idi?
C.21- En büyük engel, cahil Arapların beynini dolduran efsane ve hurafelerdi. Hz.
Hz. Peygamber (s.a.a) bundan dolayı, cahiliye eserlerini yok etmek için var gücüyle
çalışıyordu. Bu hedefle Muaz bin Cebel'i Yemen'e gönderdiğinde ona şöyle buyurmuştur: “Ey
Muaz! Cahiliye eserlerini, batıl fikir ve inançları yok et, düşünmek ve akıl etmekle ilgili İslami
ilkeleri ihya etmeye çalış.”
S.22- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in peygamberliğe seçilmesi ve İslam'ın zuhuru,
hangi padişahın dönemine rastlamıştır?
C.22- İslam'ın zuhuru ve Hz. Peygamber'in biseti, Husrev Perviz'in şahlığı dönemine
rastlamıştır.
S.23- Peygamber-i Ekrem (s.a.a), kaç yıl gizli olarak tebliğ etti?
C.23- Üç yıl.
S.24- Peygamber-i Ekrem (s.a.a), ne zamandan itibaren açıkça tebliğ yapmakla
görevlendirildi, bu mesele ile ilgili olan ayet hangisidir ve hangi surededir?
C.24- Bisetin 3. Yılında Allah-u Teâla tarafından davetini açıkça tebliğ etmekle
görevlendirildi. O görevle ilgili şu ayet nazil oldu:
“En yakın akrabalarını (aşiretini) uyarıp korkut.”[10]
S.25- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’e, ilk iman eden şahıs kimdir?
C.25- Hz. Ali bin Ebi Talib (a.s)'dır.
S.26- Hz. Peygamber'e, ilk iman kadın ve kişinin isimleri nelerdir?
C.26- Kadınlardan ilk iman eden Hz. Hatice, erkeklerden ilk iman eden ise Hz.
Ali'dir.
S.27- Kureyş'in ileri gelenleri, Hz. Peygamber'in dininin yayılmasını önlemek ve ona
karşı savaşmak için ne gibi yollara baş vurdular?
C.27- Kureyş'in ileri gelenleri, İslam dininin yayılmasını önlemek için çeşitli
hilelere başvurdular. Onlardan bazıları şunlardır:
a)
Hz. Peygamber'e mal ve makam vaadinde bulunmak.
b)
Hz. Peygamber'e iman edenleri tahkir, tehdit ve işkence etmek.
c)
Hz. Peygamber'e çirkin iftiralarda bulunmak.
d)
Kur’ân'a karşı koymak.
e)
Kur’ân'ı dinlemeyi yasaklamak.
f)
Bireylerin iman etmelerini engellemek.
S.28- Kur'ân'ın ilk ayeti, nerede Hz. Peygamber’e nazil oldu ve bu ayet hangi
surededir?
C.28- Kur’ân’ın ilk ayeti, Hira Mağarasında Hz. Peygamber'e nazil oldu. Onunla
ilgili ayet “Alak” suresindedir.
S.29- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), bisetinin ilk yılında, hangi ülkelerin padişahlarıyla
mektuplaşıp onları tevhit ve İslam'a davet ettiler?
C.29- İslam dini evrensel bir din olduğundan ve Hz. Peygamber de halka gönderilen
son elçi olduğundan dolayı Hz. Peygamber (s.a.a), dünyanın büyük şah ve krallarına
(Örneğin: İran şahı, Husrev Perviz'e, Rum İmparatoru Hirakl'e, Mısır hükümdarı Mukavkıs'a)
mektuplar yazarak onları İslam dinine davet etti. Peygamber'in bu mektupları oldukça kısa ve
net idi.[11]
S.30- Hangi etkenler İslam'ın çok çabuk ilerlemesine sebep oldu?
C.30- İslam tarihini incelediğimizde on nedenin, İslam'ın ilerlemesinde çok etkili
olduğunu görmekteyiz:
1) Kur’ân’ın çekiciliği ve İslam'ın hakkaniyeti.
2) Hz. Peygamber ve Müslümanların direniş ve şecaati.
3) İslam'ın mahrum ve mustaz'aflara teveccüh etmesi.
4) Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in mantıklı davranış ve taktikleri.
5) Hz. Peygamber'in güzel ahlakı ve şahsiyetinin güçlü çekiciliği.
6) Hz. Peygamber'in Allah Teâla’ya derin imanı ve tevekkülü.
7) Müslümanların şahadete ve ibadete âşık olmaları.
8) Hz. Ali (a.s)’ın kahramanca savaş ve fedakârlıkları.
9) Hz. Peygamber'in mucizeleri ve gaybi yardımlar.
10) Hz. Peygamber'in akrabalarının yardımı ve Beni Haşim'in seferberliği.[12]
S.31- Resulullah (s.a.a), çeşitli ülke ve şehirlerin emir, hükümdar ve önderlerine kaç
mektup yazdılar?
C.31- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in, çeşitli unvanlarla yazdığı mektuplardan 185
mektup bize ulaşmıştır.
S.32- Resulullah (s.a.a)’in mektuplarını yazanlar kaç kişiydi?
C.32- Resulullah (s.a.a)’in mektuplarını yazanlar 23 kişiden fazla idi (26, 42 kişi
olduğunu yazanlar da vardır); onlardan biri de Hz. Ali (a.s) idi.
S.33- Resulullah (s.a.a)’e, neden “Ümmi” diyorlar?
C.33- İmam Cevad (a.s) şöyle buyuruyor:
“Hz. Peygamber'e “Ümmi” denilmesinin sebebi, Mekke'li olduğundan dolayı idi;
Mekke de “Ümm'ül- Kura” idi. Kur’ân-ı Kerim de şöyle buyuruyor: “İşte bu, önündekileri
doğrulayıcı ve Ümm'ül-Kura (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu
kitaptır.”[13]
S.34- Hz. Peygamber'e neden “Dai”, “Beşir” ve “Nezir” diyorlar?
C.34- Dai, yani davet eden; Hz. Peygamber (s.a.a.), halkı İslam dinine davet
ettiğinden dolayı kendisine bu lâkap verilmiştir. Beşir, yani müjde veren; Resulullah (s.a.a.),
kendisine uyanları cennetle müjdelediğinden dolayı bu lâkapla anılmıştır.
Nezir, yani uyarıp korkutan; Hz. Peygamber (s.a.a.), Allah'a ve kendisine uymayan
fertleri cehennemin azabından korkuttuğundan dolayı bu lâkapla adlanmıştır.[14]
S.35- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in kaç çocuğu vardı?
C.35- İmam Sadık (a.s.) şöyle buyuruyor: “Resulullah (s.a.a.)'in Hatice’den: Tahir,
Kasım, Fatime, Ümm-i Gülsüm, Rukayye ve Zeyneb isminde altı çocuğu oldu.”
Bir rivayete göre, Mariye’den, İbrahim isminde bir oğlu da olmuştur.
S.36- Hz. Peygamber'in kaç amcası vardı ve isimleri nelerdi?
C.36- Şeyh Tusi ve diğerlerin naklettiğine göre, Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in dokuz
amcası vardı, isimleri şöyledir: Zübeyr, Ebu Talip, Hamza, Gıydak, Zarrar, Mukavvim, Ebu
Lehep, Abbas ve Haris.
Abdulmuttalib'in en büyük oğlu Haris idi, bundan dolayı Abdulmuttalib'e “Ebu
Haris” (Haris'in babası) diyorlardı.
S.37- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in amcalarından hangisi Hazretin en katı
düşmanı idi?
C.37- Ebu Leheb.
S.38- Hz. Peygamber'in amcalarından hangisinin lakabı “Seyyid'üş-Şüheda” idi ve
hangi savaşta şehit edildi?
C.38- Amcası olan Hz. Hamza'nın lakabı “Seyyid'üş-Şüheda” idi; Uhud savasında ise
şahadete erişti.
S.39- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in müezzininin ismi ne idi?
C. 39- Bilal-i Habeşi.
S.40- Peygamber-i Ekrem'in şairi kimdi?
C.40- Hasan bin Sabit.
S.41- Yeryüzünde Peygamber ve İmamların olması neden gereklidir?
C.41- İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor:
“Nebi veya İmam yeryüzünde olduğunda, Allah-u Teâla azabı yeryüzünden kaldırır.”
Resulullah (s.a.a) de şöyle buyurmuştur:
“Yıldızlar gök ehlinin emniyet vesileleridir; Ehl-i Beyt'im de yeryüzü ehlinin emniyet
vesileleridir.”
Peygamber ve İmamların yeryüzünde olmalarının gerekliğinden maksat, biz
insanların hidayeti ve mutluluğu içindir. Masum İmamlar her çeşit günahtan tertemiz
olduklarından ve Allah'a isyan etmediklerinden dolayı, onların vücudunun bereketiyle
göklerin bereketleri bizlere yağmaktadır.[15]
S.42- “Güzel örnek” lakabı, Kur’ân’ın hangi sure ve ayetinde Peygamber-i Ekrem'e
isnat edilmiştir?
C.42- Ahzab suresinin 21. ayetinde buna değinilmiştir. Ayetin meali şudur:
“Ant olsun, sizin için, Allah ve ahret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler
için Allah'ın Resulünde güzel örnekler vardır.”
S.43- Kur’ân'da “Güzel örnek” tabiri kaç kişi hakkında söylenmiştir?
C.43- Kur’ân'da sadece iki büyük şahsiyet hakkında bu tabir kullanılmıştır: Hz.
İbrahim ve Hz. Peygamber (s.a.a.)
S.44- Neden Peygamber-i Ekrem (s.a.a), bütün peygamberlerin en üstünü olarak
tanıtılmış, oysaki onların hepsinden sonra peygamberliğe seçilmiştir?
C.44- Bunun sebebi şudur ki, Hz. Peygamber (s.a.a.) Allah'ın vahdaniyetine ikrar
eden ilk şahıstır. Zira Allah-u Teâla, Peygamberlerden ahit alıp; “Elestu bi rabbikum” (Ben
sizin Rabbiniz değil miyim?) buyurduğu gün, Resulullah (s.a.a.) Allah'ın birliğini tasdik
etmiştir; bu meselede herkesten öne geçtiğinden dolayı bütün peygamberlerden üstün olarak
tanıtılmıştır.[16]
S.45- “Resul” ve “Nebi” arasındaki fark nedir?
C.45- “Nebi”, hiçbir insan vasıta olmaksızın Allah Teâla tarafından haber veren bir
kimsedir. Ama “Resul” Allah Teâla tarafından halkı hidayet etmek için onlara gönderilen
kimsedir. Resul’a elçi, mübelliğ, beşir ve nezir de denilmektedir. Öyleyse her resul nebidir,
ama her nebi resul değildir.
S.46- İslam'ın başlangıç tarihi nedir?
C.46- İslam tarihi, Resulullah (s.a.a.)'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği günden
başlamıştır.
S.47- Neden Hz. Peygamber’in hicreti İslam tarihinin başlangıç yılı olarak
belirlendi?
C.47- İslam Tarihinden önce “Amm'ul-Fil” (Peygamber'in doğduğu yıl) Arapların
tarihinin başlangıç noktası idi. Ama Müslümanlar onu, İslam tarihinin ilk sayfası olarak kabul
etmediler. Çünkü o gün, İslam ve imandan bir eser yoktu; hatta bi'set yılını da İslam'ın
başlangıç tarihi saymadılar. Zira o gün Müslümanların sayısı üç kişiyi aşmıyordu. Ama
hicretin ilk yılında, İslam ve Müslümanlara büyük zaferler nasip oldu. Medine'de bağımsız bir
hükümet kuruldu, Müslümanlar avarelikten kurtulup bir noktada toplandılar. Hz.
Peygamber'in hicreti ile yeni bir tarih sayfası açılmış oldu, Peygamber ve Müslümanlar çok
baskılı olan bir muhitten, özgür ve müsait olan bir muhite ayak basmış oldular. Bu hicretin
bereketiyle, İslam kendisi için siyasi ve askeri bir teşkilat kurup güçlü bir hükümet oldu. Eğer
hicret olmasaydı, İslam Mekke muhitinde defnedilir, insanlık dünyası bu çok büyük feyizden
mahrum kalmış olurdu. Bu zaferden dolayı hicret yılı İslam tarihinin başlangıç yılı olarak
kabul edildi.[17]
S.48- Peygamber-i Ekrem'in hicretinden önce Müslümanların tarihsel referansı
ne idi?
C.48- Hicretten önce Müslümanların tarih referansı, “Amm'ul- Fil” idi. Bunun sebebi
şudur: Ebrehe'nin ordusu fillere binerek Ka'beyi yıkmak için Mekke'ye gelmişlerdi. Allah
Teâla Ebrehe ve ordusunu helak etti. Hicaz Arapları o yılı mübarek bildiklerinden dolayı,
ismini “Amm'ul- Fil” yani “Fil Yılı” olarak koydular. Peygamber (s.a.a.)'in doğumu da o yıla
rastlamıştı. O olaydan 71 yıl, yani hicretin 18. Yılına kadar, “Amm'ul-Fil”
Müslümanların tarihsel referansı idi. Ama dediğimiz tarihte Hz. Ali (a.s)’ınkılavuzluğuyla,
Resulullah (s.a.a)'in Mekke'den Medine'ye hicreti Müslümanların tarihsel referansı olarak
kabul edildi.
S.49- Resulullah (s.a.a)’in, Medine'ye ulaştıktan sonra ilk işi ne idi?
C.49- Resulullah (s.a.a.)'in ilk işi, cami yaptırmak idi.
S.50- Hz. Resulullah (s.a.a), Medine'ye vardıktan sonra kimin evine gitti?
C.50- Ebu Eyyub-i Ensari'nin evine gitti.
S.51- Hz. Resulullah (s.a.a), neden onca davet edenler arasında sadece Ebu Eyyub-i
Ensari’nin evini seçti?
C. 51- Bunun iki sebebi olabilir:
1) Ebu Eyyub-i Ensari salih ve dürüst bir müslümandı, halkın açısından onun
şahsiyetinde olumsuz bir nokta yoktu.
2) Medine'de ondan daha fakir bir kimse yoktu, bundan dolayı onun evini seçmek şu
mesajı veriyordu:
a) Hz. Peygamber (s.a.a.) bu işiyle, fakir ve muhtaçları himaye ediyordu.
b) Bu işiyle, Müslümanlara mütevazı olmalarını, fakirleri fakir olduklarından dolayı
tahkir, zenginlere de zenginliklerinden dolayı ihtiram edilmemesini öğretiyordu.
c) Bu işiyle, zenginlerin kendisiylez yakın olmakla yoksulları O'nun çevresinden
uzaklaştırma ümitlerini suya düşürmüş oluyordu.[18]
d) bu işiyle, servetin Allah katında üstünlük nişanesi olmadığını vurguluyordu.
e) Bu işiyle, Müslümanlara zahitlik dersi veriyordu.
f) O zamanda fakir birinin evine gitmek, bir çeşit alçak gönüllülük ve gururdan
uzaklaşmaktı.[19]
S.52- Hz. Resulullah (s.a.a)’in Medine'deki ilk mucizesi ne idi?
C.52- Peygamber-i Ekrem (s.a.a.) Medine-i Münevvere'ye hicret ettikten sonra, o
şehre girdiğinde Müslümanlar devenin yularını tutup yalvararak O Hazreti evlerine davet
ediyorlardı. Resululah (s.a.a.) onlara cevaben şöyle buyurdu: “Devenin yularını bırakın, o
kimin evinin önünde yatarsa, ben onun konuğu olurum.”
Bunun üzerine deveyi bıraktılar, deve hareket edip Ebu Eyyub-i Ensari'nin evine
ulaştığında, onun kapısının önünde yattı. Ebu Eyyub, bunu görünce yüksek sesle: “Ey anne!
Kapıyı aç. Zira kalplerin en değerli şahsı olan Hz. Muhammed (s.a.a.) geldi” dedi.
Ebu Eyyub'un, gözleri kör olan annesi kapıyı açıp şöyle dedi: “Esef, yüz esef! Keşke
gözüm olsaydı da Resulullah (s.a.a.)'in nurlu yüzünü görseydim.”
Resulullah (s.a.a.) bunu duyunca, lütfedip rahmet elini onun gözlerine çekti. O anda
gözleri iyileşerek Hz. Peygamberin nurlu yüzünü gördü. Bu Resulullah (s.a.a.)'in Medine'deki
ilk mucizesi idi.
S.53- Hz. Resulullah (s.a.a), ashap ve ailesiyle birlikte kaç yıl ve nerede iktisadi
ambargoya tabi tutuldu?
C.53- Üç yıl, Şi'bi Ebu Talib'de.
S.54- Hz. Peygamber-in, Medine'ye hicret ettikten sonra ilk teşebbüsleri ne idi?
C.54- Hz. Peygamber (s.a.a.) cami yaptırdıktan sonra, yıllarca birbirleriyle
savaşan “Evs” ve “Hazreç” kabilelerini barıştırdı; Muhacir ve Ensar arasında kardeşlik akdi
yaptı, İslami tevhidi, itikadi bağlılığı ve kardeşliği, kabilevi ilişkiler yerine geçirdi; verdiği bu
emirle gerçekte İslami toplumun anayasasını Medine'de tedvin etti; her şeyden yoksun cahilce
sapık insanlardan; fedakâr, cömert ve kardeş bir toplum oluşturdu. İkinci yıldan itibaren,
İslam düşmanlarının saldırıları karşısında kendilerini savunup onlara karşı koyabilmek için
teşkilatlı bir güç kurdu.
S.55- Hz. Resulullah (s.a.a)'in gazvelerinin (savaşlarının) sayısı kaçtır?
C.55- Hz. Peygamber'in gazvelerinin sayısı hakkında görüş ihtilafı vardır; On
dokuzdan, yirmi yediye kadar diyenler olmuştur; ama sadece dokuz gazvede savaş ve çatışma
çıkmıştır.
S.56- “Gazve” ile “Seriyye” arasındaki fark nedir?
C.56- Resulullah (s.a.a.)'in bizzat kendisinin katıldığı savaşlara “Gazve” diyorlar.
Ama Hz. Peygamber'in zamanında O’nun emriyle vuku bulan savaşlara “Seriyye” diyorlar.
S.57- Resulullah (s.a.a) kaç gazvede şahsen düşmanla savaştı ve o gazvelerin
isimleri nedir?
C.57- Dokuz gazvede düşmanla savaştı; o gazveler isimleri şunlardır:
1-
Bedir.
2-
Uhud.
3-
Hendek.
4-
Beni Kureyza.
5-
Hayber.
6-
Feth-i Mekke.
7-
Huneyn.
8-
Beni Mustalak.
9-
Taif.
S.58- Müslümanların, İslam'ın ilk yıllarındaki savaşlarda sloganları ne idi?
C.58- Müslümanların Bedir ve Uhud savaşındaki sloganları; “Ya nasrellah!
İkterib!” (Ey İlahi yardım! Yaklaş). Beni Nazir savaşındaki sloganları; “Ya Ruh'ul- Kudüs!
Erih” (Ey Ruh'ul Kudüs! Rahatlık ver). Beni Mustalak savaşındaki sloganları; “Ela
İlellah'il- Emir!” (Bilin ki bütün işler Allah'a doğrudur!). Tebuk savaşındaki sloganları; “Ya
Ehad! Ya Samed!” (Ey tek olan! Ey ihtiyacı olmayan!) Mekke Fethi’ndeki sloganları
ise; “Nehnu İbadullahi hâkken” (Biz Allah'ın gerçek kuluyuz) idi.[20]
S.59- Handek savaşı hangi yılda vuku buldu ve Hz. Peygamber, düşmanın ordusunun
saldırısını önlemek için ne gibi bir plan uyguladı?
C.59- Handek savaşı, Hicretin beşinci yılında, Ebu Süfyan'ın komutanlığında
düşmanın saldırısıyla vuku buldu. Müslümanlar, Selman-i Farisi'nin önerisi ve Resulullah
(s.a.a.)'in kabul etmesiyle, kâfirlerin karşısında doğal bir engel oluşturmak için Medine'nin
etrafında bir Handek (kanal) kazdılar.
S.60- Medine etrafında Handek kazmak ne kadar sürdü?
C.60- Handek kazmak bir ay sürdü, Resulullah (s.a.a.)'in kendisi de handek kazmakta
onlara yardım ediyorlardı.
S.61- Handek savaşının diğer ismi nedir ve neden o isimle meşhur oldu?
C.61- Handek savaşının diğer ismi “Ahzab”dır. Çünkü Kureyş bütün Araplardan
yardım isteyip her kabileden bir ordu hazırlamıştı; bundan dolayı bu isimle meşhur oldu.
S.62- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), hangi savaşta, “Ali (a.s)’ındarbesi, insan ve
cinlerin ibadetinden daha üstündür” buyurdular?
C.62- Handek savaşında Hz. Ali (a.s.) Amr bin Abduved'e galip gelince, Hz.
Resulullah (s.a.a) o sözü buyurdular.
S.63- Resulullah (s.a.a): “Bugün İslam'ın tümü. küfrün tümüyle karşı
karşıyadır” sözünü nerede ve hangi şahsiyeti kastederek buyurdular?
C.63- Handek savaşında Hz. Ali (a.s.) düşman ordusunun kahramanı olan Amr bin
Abduved'le karşı karşıya geldiğinde, Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) mezkûr sözü buyurdular.
S.64- Bedir savaşı hangi yılda vuku buldu?
C.64- Hicret'in ikinci yılında.
S.65- Bedir savaşında Hz. Peygamber’in ashabı ve düşmanın ordusu kaç kişi
idi?
C.65- Bedir savaşında düşmanın ordusunun sayısı 950, Müslümanların sayısı ise 313
kişi idi. Bununla birlikte Müslümanlar iman gücü ve tam bir fedakârlıkla savaşıp düşmanları
yenilgiye uğrattılar.
S.66- Uhud savaşı hangi yılda ve nerede vuku buldu?
C.66- Uhud savaşı Hicretin üçüncü yılında, Medine dağlarının kenarında vuku buldu.
S.67- Uhud savaşında Müslümanların yenilgisine sebep olan en önemli etkenler
nelerdi?
C.67- Uhud savaşında Müslümanların yenilgisine sebep olan en önemli etkenlerden
dördü şunlardır:
1) Münafık bir şahıs olan Abdullah bin Ubey'in, en hassas bir zamanda İslam
ordusunun takriben üçte birini oluşturan adamlarıyla Medine'ye geri dönmesi.
2) Askeri disipline riayet etmemek ve işlerde kargaşalık.
3) Müslümanların kaçmasında etkili olan Peygamber'in öldürülme haberinin
yayılması.
4) Müslümanların direnişinin kırılması.[21]
S.68- Müslümanların “Bedir” savaşında galip, “Uhud” savaşında ise yenilgiye
uğramalarının sebebi ne idi?
C.68- Müslümanların Bedir savaşında galip gelmesinin nedeni, onların Allah
yolunda cihat etmek, O'nun rızasına erişmek ve tevhit dinini yaymak dışında bir gayelerinin
olmamasıydı. Ama Uhud savaşında ilk zaferden sonra birçok müslümanın hedef ve niyeti
değişti. Kureyş’in geride bıraktığı ganimetler, birçok müslümanın ihlasını bozdu ve
Peygamber'in emirlerini unutturdu.
S.69- Meleklerin kendisine gusül verdiği gencin ismi ne idi ve bu vakıa hangi savaşta
vuku buldu?
C.69-
Bu
gencin
ismi
Hanzele
idi,
meleklerin
ona
gusül
verme
vakıası Uhud savaşında vuku buldu. Olay şöyledir: Hanzale'nin evlenme gecesi geldiğinde
Resulullah (s.a.a.), geceyi evlenmek töreniyle geçirmesi için ona izin verdi. Hanzele o gecenin
sabahı güsul etmeden önce savaş meydanına koştu, Ebu Süfyan'ı yere serdikten sonra Kuryş
ordusundan mızraklı bir kişi vasıtasıyla şahadete erişti. Resulullah (s.a.a.): “Ben meleklerin
Hanzele'ye gusül verdiğini gördüm” buyurdular. Bundan olayı ona “Gasil'ul- Melaike”
dediler.[22]
S.70- Uhud savaşında Resulullah (s.a.a)’i savunan fedakâr kadınlardan birinin ismi
ne idi?
C.70- Onun ismi “Nesibe”, Künyesi ise “Ümmü Amr” idi. O, İslam askerlerine su
ulaştırmak için Uhud savaşına katıldı. Ama Resulullah (s.a.a.)’in tehlikede olduğunu görür
görmez, su kırbasını yere koydu, elindeki olan kılıçla o hazreti savunmaya başladı.
S.71- Hicretin kaçıncı yılında ay tutulmasından dolayı Resulullah (s.a.a) ayet namazı
kıldılar?
C.71- Hicretin beşinci yılında.
S.72- Hac hangi yılda farz kılındı ve onunla ilgili ayet hangisidir?
C.72- Bu konu hakkında iki görüş vardır: Bazılar, hicretin altıncı yılında hac emrinin
nazil olduğu, bazıları da hicretin dokuzuncu yılında şu ayetin: “Haccı da, umreyi de Allah
için tamamlayın. Eğer (düşman tarafından) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurbanı
gönderin.” [23] nazil olmasıyla haccın farz kılındığını söylüyorlar.
S.73- Resulullah (s.a.a) hangi yıl ve hangi savaşta havf (korku) namazı kıldılar?
C.73- Hicretin altıncı yılında “Zat'ur- Rika” savaşında korku namazı kıldılar.
S.74- Hz. Resulullah’ın ağzının mübarek suyuyla Hz. Ali (a.s)’ıngözünün ağrısının
iyileşme meselesi, nerede ve ne zaman vuku buldu?
C.74- Heyber savaşı ve Hayber'i feth ettikleri zamanda vuku buldu. Resulullah
(s.a.a.)'ın ashabından bazıları Hayber'i fethetmeye muvaffak olamayınca hazret şöyle
buyurdular: “Bu bayrağı yarın öyle bir kişiye vereceğim ki, o Allah ve Resulünü sever, Allah
ve Resulü de onu sever; Allah, Hayber'i onun eliyle fethedecektir.” Sonra; “Ali
nerededir?” diye sordu. “Gözleri ağrıyor, hareket etmeye gücü yoktur.” dediler. Resulullah
(s.a.a.); “O'nu getirin” buyurdular. Hz. Ali'yi Resulullah (s.a.a.)'in yanına getirdiklerinde
onun başını dizlerinin üzerine koyup mübarek ağzının suyunu gözlerine sürdüler, o anda
ağrısı iyileşti... Nihayet Hayber kalesini fethetti.
S.75- Fetih suresi ne zaman nazil oldu ve verdiği müjde ne idi?
C.75- Fetih suresi, hicretin yedinci yılında, Hz. Resulullah (s.a.a.) Hudeybiye'den
döndüklerinde o hazrete nazil oldu ve Hayber fethini müjdeledi.
S.76- Mute savaşı ne zaman vuku buldu ve o savaşın çıkmasına sebep ne idi?
C.76- Mute savaşı, Hicretin sekizinci yılında vaki oldu; sebebi de şu idi: Resulullah
(s.a.a.) Haris bin Umeyr-i Ezdi'yi bir mektupla Şam'ın etrafında yeralan “Busr'a” kasabasının
hâkimine doğru gönderdi; Mute bölgesine yetiştiğinde, Kayser dergâhının büyüklerinden biri
onunla karşılaştı ve onu öldürdü. Bu haber Hz. Peygamber (s.a.a.)'e ulaştığında ordunun savaş
için hazırlanmasını emretti...
S.77- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), savaş zamanları ashabıyla istişare ediyor
muydu?
C.77- Evet, istişare ediyordu. Örneğin: Bedir savaşında, Kureyş'in kervanı
Müslümanların elinden kurtulup kaçtığı ve düşmanının da yeterli bir teçhizatla Mekke'den
savaş için hareket ettiği bir sırada, Resulullah (s.a.a.) savaşmak için ashabının görüşünü aldı,
onlarla istişareden sonra savaşmaya karar verdi.
S.78- “Amm'ul- Vufud” hangi yıldır, bunun manası nedir ve hangi surede buna
değinilmiştir?
C.78- Hicretin dokuzuncu yılında, İslam'ın askeri gücü, Arabistan'ın çoğu yerlerine
hâkim olduğunda, Arab'ın azgın kabileleri yavaş-yavaş Müslümanlara yakınlaşmayı ve
onların dinini kabullenmeyi düşündüler. Bundan dolayı Arab'ın çeşitli kabilelerinin önderleri
ve bazı gruplar kendi önderleriyle birlikte Hz. Peygamber'in huzuruna gelerek İslam'ı kabul
ettiklerini açıkladılar. Kabilelerin vekilleri Medine'ye o kadar gelip gittiler ki o
yıla “Amm'ul- Vufud” adını koydular. Vufud, “heyetler”demektir; “Amm'ul- Vufud”, yani
“heyet ve elçilerin geldiği yıl”. Kur'ân-ı Kerim Nasr suresinde, bu heyetlerin gelişi ve
İslam'ın zaferinden söz etmiştir.
S.79- “Tebuk” nedir ve Tebuk gazvesi hangi yılda vuku bulmuştur?
C.79- Tebuk çeşmenin kenarında yapılan yüksek ve sağlam bir kalenin ismiydi. Bu
kale Suriye sınırında, Hicaz ve Şam yolunun arasında yer almıştı. Tebuk gazvesi de hicretin
9. Yılında meydana gelmiştir.
S.80- “Ceyş'ul-Usre” neyin ismidir ve neden bu isimle meşhur olmuştur?
C.80- Ceyş'ul-Usre, İslam ordusunun adı idi, Resulullah (s.a.a.) ordusuyla Medine ve
Tebuk yolu arasında çok zorluklarla karşılaştıklarından dolayı o hazretin ordusuna Ceyş'ulUsredenilmiştir.
S.81- Resulullah (s.a.a)’in en son katıldığı gazvenin ismi ne idi?
C.81- Tebuk Gazvesi’dir
S.82- Cihad-ı Esğer ve Cihad-ı Ekber'den maksat nedir?
C.82- Resulullah (s.a.a)’in buyurduğuna göre, “Cihat-ı Esğer” (küçük cihad) yani
savaş meydanında düşmanla savaşmak; ama Cihad-ı Ekber (büyük cihad) yani nefsi isteklerle
mücadele etmek, demektir.
S.83- İslam'da yapılan ilk tabut ne zaman ve kimin için yapıldı?
C.83- Hicretin sekizinci yılında, Resulullah'ın kızı ve Ebu'l As bin Rebi'nin de
hanımı olan Zeyneb vefat ettiğinde onun için bir tabut yaptılar ve bu İslam'da yapılan ilk
tabuttur.[24]
S.84- Resulullah'ın miraç kıssası Kur'ân'ın hangi sure ve ayetinde zikredilmiştir?
C.84- Bu kıssa, “İsra” suresinin ilk ayetinde zikredilmiştir, “Necm” suresinin
ayetlerinde de ona değinilmiştir. Allah Teâla İsra Suresinin ilk ayetinde şöyle buyuruyor: “Bir
kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini
bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O Allah münezzeh (ve yücedir). Gerçekten O,
işiten ve görendir.”
S.85- Resulullah'ın miraçı ne zaman vuku bulmuştur?
C.85- Hicretten altı ay önce, diğer bir nakle göre bi'setin ikinci yılında vuku
bulmuştur. Ama İbn-i İshak ve İbn-i Hişam Hz. Peygamber (s.a.a.)'in miraçının bi'setin
onuncu yılında vuku bulduğunu söylüyorlar. Beyhaki de miraçın, bi'setin on ikinci yılında
vuku bulduğunu vurgulamaktadır.
S.86- Resulullah (s.a.a) kaç defa miraça gitti?
C.86- İmam Sadık (a.s)'ın rivayetine göre 120 defa miraça gitti.[25]
S.87- Miraç'ta Hz. Resulullah’a ne gibi şeyler tavsiye edildi?
C.87- Bütün miraçlarda Allah Teâla, Hz. Ali ve ondan sonraki İmamların velayet ve
imametini, diğer farzlardan daha çok tavsiye etti.
S.88- Resulullah (s.a.a)’in miracı, ne şekilde idi?
C.88- Pek çok rivayetler, Hz. Peygamber’in miracının ruhani değil cismani olduğunu
bildirmekteler.
S.89- Resulullah (s.a.a)’in miracının sebebi ne idi?
C.89- İmam Seccad (a.s.) bu hususta şöyle buyuruyor: “Allah Teâla’nın Hz.
Peygamber'i miraaa götürmesi; hakikatleri, cennet ve cehennemi, ilginç ve harika
yaratıklarını, onların sır ve remizlerini, hilkat âleminin genişliğini ve sonsuz kudretinin
eserlerini O Hazret'e göstermek ve O’nu bunlardan haberdar kılmak içindi.”
S.90- Miraç gecesinde Resulullah (s.a.a)’in kendisiyle miraca gittiği bineğin ismi
ne idi?
C.90- Burak idi.
S.91- Resulullah (s.a.a) miraç yolculuğuna nereden başladı?
C.91- Peygamber-i Ekrem (s.a.a) miraç yokluğuna bacısı Ümmü Hani’nin evinden
başladı, Filistin'de vaki olan Beyt'ul- Mukaddes'e doğru hareket etti, Beyt'ul- Lehm'i (Hz.
İsa'nın doğum yerini), peygamberlerin ev ve eserlerini gördükten kısa bir süre sonra o
noktadan göklere doğru üruç etti (yükseldi).
S.92- “Menzilet” hadisini kim buyurmuş ve kimin hakkında buyrulmuştur?
C.92- Menzilet hadisini Resulullah (s.a.a) Hz. Ali hakkında buyurmuştur. Hadis
şöyledir: “Ya Ali, sen bana nispet, (menzilet-makam açısından) Harun'un Musa'ya olan
nispeti gibisin; şu farkla ki, benden sonra bir peygamber olmayacaktır.”
Bu hadiste “menzilet” lafzı geçtiğinden dolayı menzilet hadisiyle meşhur olmuştur.
S.93- Resulullah (s.a.a)’in çocuklara selam vermesinin sebebi ne idi?
C.93- Resulullah (s.a.a) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Çocuklara selam vermeyi,
benden sonra sünnet olması için ölünceye kadar terk etmeyeceğim” [26]
S.94- Ramazan ayının orucu ne zaman farz kılındı?
C.95- Ramazan ayının orucu, hicretin ikinci yılı Şaban ayının sonunda farz kılındı.
Bakara Suresinin 183. ayeti orucun farz kılınması, 184 ve 185. ayetleri de orucun zaman ve
süresi hakkındadır.
S.95- Neden Allah Teâla, Hz. Peygamberin ümmetine otuz gün, diğer ümmetlere ise
otuz günden fazla oruç farz kıldı?
C.95- Resulullah (s.a.a) bir Yahudi'nin sorusunun cevabında şöyle buyurdular: “Hz.
Âdem cennette nehy edildiği ağaçtan bir miktar yediğinde, o yediği şey otuz gün onun
karnında baki kaldı. Bundan dolayı Allah Teâla onun nesline otuz gün aç ve susuz kalmayı
farz kıldı. Daha sonra o otuz günü, “Oruç” adıyla benim ümmetime farz kıldı.”
Resulullah (s.a.a) sözünün devamında şu ayeti okudu: “Ey iman edenler, sizden
öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki, sakınırsınız” [27]
S.96- Fıtra zekâtı, ne zaman farz kılındı?
C.96- Hicretin ikinci yılında Fıtır (Ramazan) bayramı günü, Fıtra zekâtı farz kılındı.
S.97- İlk fıtır ve kurban bayramı namazı, ne zaman ve kimin vasıtasıyla
kıldırıldı?
C.97- Hicretin ikinci yılında Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) vasıtasıyla kıldırıldı.
S.98- Resulullah (s.a.a) neden erkek evlat sahibi olamadı (erkek evlatları yaşamadı)?
C.98- İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sebebi şudur ki, Resulullah (s.a.a) nebi
ve resul olarak yaratıldı, Ali (a.s) da O’nun vasisi ve halefisi (yerinde oturanı) olarak
yaratıldı. Eğer Resulullah (s.a.a)'in erkek çocuğu olsaydı, O hazretten sonra O'nun halifesi
olup, Hz. Ali'den öne geçmiş olurdu; neticede Hz. Ali (a.s)’ınvasilik ve halifeliği gerçekleşmiş
olmazdı.” [28]
S.99- Hz. Peygamber (s.a.a)’in en büyük kızının ismi ne idi ve hangi yılda vefat
etti?
C.99- Hz. Peygamber (s.a.a)'in en büyük kızı Zeyneb idi, bi'setten önce teyzesi oğlu
Ebu'l As’la evlenmişti, hicretin sekizinci yılının sonlarında vefat etti.
S.100- Hz. Peygamber (s.a.a)’in yakın ashabından bir kaç kişinin ismi ne idi?
1.
C.100- Hz. Peygamber (s.a.a)'in yakın ashabının isimleri şunlardır:
Selman-ı Farisi. (Hz. Ali onu Lokman-ı Hekim'den üstün biliyordu.)
a) Ebuzer-i Gifari. (Hz. Peygamber (s.a.a) onu ümmetin sıddıkı ve zühtte de İsa
bin Meryem'in bir benzeri kabul ediyordu.)
b)
Ebu Ma'bed Mikdad bin Esved.
c)
Bilal bin Riyah-i Habeşi. (Hz. Peygamber (s.a.a)'in müezzini.)
d) Cabir bin Abdullah-i Ensari. (Bedir savaşına katılan ve “Er'bain günü” İmam
Hüseyin'in kabrini ilk ziyaret eden şanı yüce sahabedir.)
e)
Huzeyfe bin Yemani.
f)
Ebu Eyyub-i Ensari. (Resulullah (s.a.a) Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde
onun evine misafir oldular.)
g)
Halid bin Said bin As. (İlk iman edenlerdendir. Onun Müslüman olmasının
sebebi şudur: Uykuda bir ateşin alevlendiğini görüyor, babası onu o ateşe atmak istiyor, fakat
Resulullah onu kendisine doğru çekip ateşten kurtarıyor. Bundan dolayı uykudan uyanınca
gidip Müslüman oluyor.)
h)
Huzeyme bin Sabit-i Ensari.
i)
Zeyd bin Harise.
j)
Ebu Ducane.
k)
Abdullah bin Mes'ud-i Hüzeli.
l)
Ammar bin Yasir.
m) Kays bin Asım-i Minkari.
S.101- “Beni Selim” kabilesinden bin kişilik bir grubun imanına sebep olan
kertenkele meselesi ne idi?
C.101- Bir gün göçebe bir Arap kertenkeleyi elbisesinin kolunda saklayıp Hz.
Peygamber (s.a.a)'in yanına gelerek yüksek bir sesle: “ Bu kertenkele sana iman etmedikçe
ben iman etmem.” deyip kertenkeleyi yere attı. Resulullah (s.a.a); “Ey kertenkele!” diye
buyurdu. Kertenkele herkesin işiteceği açık bir dille; “Buyurun, emredin” dedi. Resulullah
(s.a.a); “Kime tapıyorsun?” diye sordu. Kertenkele, “Arşı gökte, rahmeti cennette, azabı da
cehennemde olan Allah'a” dedi. Resulullah (s.a.a); “Ben kimim?”diye buyurdular.
Kertenkele; “Sen âlemlerin rabbinin resulü ve Peygamberlerin sonuncususun. Seni tasdik
eden kurtuluşa erer, seni tekzip eden ziyana uğrar.” dedi.
Göçebe Arap bunları duyunca çok etkilenip Hz. Peygambere dönerek şöyle dedi:
“Şehadet ederim ki, Allah birdir, eşi yoktur, sen ise O'nun Resulüsün.”
Göçebe Arap bunları dedikten sonra kâmil bir imanla kabilesine doğru döndü,
onları İslam'a davet etti, neticede onun kabilesinden bin kişi Müslüman oldu.[29]
S.102- “Tebliğ” ayeti nerede ve hangi münasebetten dolayı Resulullah'a nazil oldu?
C.102- Tebliğ ayeti, Hz. Peygamber'in son haccı olan Haccet'ul- Veda’da Hz. Ali
(a.s)’ınvelayet ve hilafetiyle ilgili nazil oldu. Ayetin Meali şöyledir:
“Ey Peygamber, Rabb’inden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini)
yapmayacak olursan O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun, Allah seni insanlardan
koruyacaktır.” [30]
S.103- Hz. Peygamber’in Hz. Ali'yi halife seçmesiyle ilgili ayet ne zaman nazil
oldu?
C.103- Resulullah (s.a.a) Veda Haccından dönerken “Gadir-i Hum” denilen yerde
nazil oldu.
S.104- Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'yi halife seçerken ne buyurdular?
C.104- Resulullah (s.a.a) öğle namazını Gadir-i Hum'da kıldırdıktan sonra halk
devenin eğerleriyle Resulullah (s.a.a) için bir minber yaptılar. Resulullah (s.a.a) Allah'a hamt
ve senadan sonra Hz. Ali (a.s)’ınelini tutup şöyle buyurdular:
“Ben kimin mevlası isem, Ali de onu mevlasıdır; Allah'ım’ Ali'yi seveni sev, ona
düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et, yardımını ondan esirgeyene yardımını
esirge.”
S.105- Kur’ân'ın en son ayeti nerede Resulullah (s.a.a) 'e nazil oldu ve bu ayet hangi
surededir?
C.105- Kur’ân’ın en son ayeti, Hz. Peygamber (s.a.a) Haccet'ul- Veda'da Hz. Ali'yi
kendisine vasi ve halife tayin ettikten sonra nazil oldu. Bu ayet, Maide suresinin üçüncü
ayetidir. Ayetin meali şöyledir:
“Bugün küfre sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkamaktan) umut kesmişlerdir.
Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki
nimetimi size tamamladım ve bir din olarak İslam'ı seçip, beğendim.”
S.106- Hz. Peygamber’in en son haccının ismi nedir?
C.106- Resulullah (s.a.a)'in en son haccının çeşitli isimleri vardır. Örneğin:
a)
Haccet'ul- Veda.
b)
Haccet'ul- Kemal.
c)
Haccet’ut Temam.
d)
Haccet’ul- Belağ.
S.107- Gadir-i Hum vakasının, ebedileşmesinin sebebi nedir?
C.107- Gadir-i Hum vakıasının edebileşmesinin sebeplerinden biri, iki ayetin bu
önemli vakıa hakkında nazil olmasıdır. Kur’ân var oldukça, bu tarihi vakıa da var olacaktır. O
iki ayet, Maide Suresinin 67. ayetiyle 3. ayetidir.
S.108- Hicretin onuncu yılında Medine'ye gelerek iman eden, fakat doğum yerine
döndükten sonra peygamberlik iddiasında bulunan şahsın ismi nedir?
C.108- Bu şahsın ismi Museyleme’dir. Vatanına döndükten sonra peygamberlik
iddiasında bulundu, bazı saf veya mutaassıp insanları çevresine topladıktan az müddet sonra,
bir grup ashabıyla birlikte öldürülerek bu batıl davası da temizlenmiş oldu.
S.109- Resulullah (s.a.a), ömrünün son anlarında usul-u dinden hangi aslı
savundu?
C.109- Resulullah (s.a.a) mübarek ömrünün son anlarına kadar, halifenin asıl
ekseninden sapmaması için imamet esasını savundu. Hz. Ali (a.s)’ınhilafetini yazılı olarak
sağlamlaştırmak ve kendisinden sonra canlı bir senet bırakmak için şöyle
buyurdular: “Önemli bir şeyi yazmam için bana kâğıt ve mürekkep getirin”
Ama risalet ve imamet makamına saygısızlık yapan bir grup kimseler, Ömer başta
olmak üzere “Peygamber sayıklıyor” diyerek o mektubun yazılmasına mani oldular.
S.110- Acaba Hz. Peygamber'den sonra imamet ve önderlik makamı, nasla olan bir
makam mı, yoksa seçimle olan bir makam mıdır?
C.110- Bu konuda Müslümanlar arasında iki görüş vardır; Şiiler, imamet ve
yöneticilik makamının tensibi bir makam (yani Allah'ın emriyle) olduğuna inanmaktalar. Ama
Sünniler, bu makamın intihabi bir makam olduğunu (yani Hz. Peygamber’den sonra ümmetin
önderini halkın seçmesi gerektiği) kanaatindeler. Elbette bu iki grup, kendi görüşleri için,
çeşitli deliller ileri sürmüşlerdir.
S.111- Hz. Peygamber (s.a.a)'i öldürmek komplosunda rolü olan Ebu Leheb'in
hanımının ismi ne idi?
C.111- Ümmü Cemil idi.
S.112- Küfrün ele başlarından olup atını Hz. Peygamber (s.a.a)’i öldürmek için
besleyen ve sonunda Hz. Peygamber'in eliyle öldürülen şahsın ismi nedir?
C.112- Ubey bin Halef'tir.
S.113- Vahyin kâtipleri kaç kişiydi ve onların isimleri nedir?
C.113- Onların meşhurları şunlardır:
1)
Hz. Ali bin Ebi Talib.
2)
Abdullah bin Mes'ud.
3)
Zeyd bin Sabit.
4)
Muaz bin Cebel.
5)
Ubey bin Ka'b.
S.114- Resulullah (s.a.a)'in bize emanet bıraktığı iki değerli şey nedir?
C.114- İki değerli emanetin biri Kur’ân, diğeri ise Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyti'dir.
S.115- Kur’ân'ın içeriği kaç mevzudan ibarettir?
C.115- Kur’ân'ın içeriği dört mevzudan ibarettir:
1)
Akaid.
2)
Şeriat ve kanunlar (ibadat ve muamelat).
3)
Ahlaki sözler.
4)
Eğitici öyküler.
S.116- Kur’ân'ın tahriften korunmasına sebep olan etken nedir?
C.116- Resulullah (s.a.a)’in ileri görüşlüğü (tedbiri), Müslümanların Kur’ân'ı
ezberlemeleri, onu yazma ve yayınlamadaki çaba ve gayretleri.
S.117- Resulullah (s.a.a)'iın mucizeleri kaç kısımdır?
C.117- Resulullah (s.a.a)’in mucizeleri yedi kısma ayrılır:
1) Semavi cisimlere ait olan mucizeler: Ayın ikiye bölünmesi, güneşin geri
çevrilmesi; yağmur, mâide (sofra), yemek ve meyvelerin gökten inmesi.
2) Cansız ve canlı varlıklardan görülen mucizeler: Taş ve ağacın Hazrete selam
vermesi, O’nun emriyle ağacın hareket etmesi; elinde kumların tesbih ve zikir etmesi ve
hurma yaprağının Ebu Ducane'ye kılıç olması gibi.
3) Hayvanlarda görülen mucizeler: Âl-i Zuheyr'in buzağısının konuşup halkı o
Hazretin peygamberliğine davet etmesi; kurdun, devenin, kertenkelenin ve zehirlenmiş
koyunun konuşmaları gibi.
4)
Ölüleri diriltmek ve hastalara şifa vermek hakkındaki mucizeler: Hz. Ali
(a.s)’ıngözünün ağrısının O Hazretin mübarek ağzının suyuyla iyileşmesi; bir kaç hurmayla
kaç bin kişiyi doyurması; parmaklarının arasından çıkan suyla bir grup insanların at ve
develerinin suya kanması; etini yediği ceylanı diriltmesi, Muaz bin Afra'nın elini iyileştirmesi
gibi.
5) Düşmanların şerrinin etkili olmaması hakkındaki mucizeler: Alay edenlerin
helak olması, Utbe bin Ebi Leheb'in aslan vesilesiyle parçalanması gibi.
6) O Hazretin şeytan ve cinlere musallat olması ve onlardan bazılarının iman
etmesi hususundaki mucizeleri.
7)
Gayptan haber vermekle ilgili mucizeler.[31]
S.118- Hz. Peygamber (s.a.a)’in daima diri ve ebedi olan mucizesi nedir?
C.118- Hz. Peygamber (s.a.a)'in ebedi olan mucizesi, Kur’ân-ı Kerim'dir. Kur’ân
sadece lafız, fesahat ve belağat açısından mucize değildir, belki mana, ahkâm ve kanunlara
sahip olma açısından da mucizedir. İlim ilerledikçe, İslam ve Kuran'ın ebedileşme sırrı daha
da aydınlanıyor.
S.119- Mucize nedir?
C.119- Mucize, diğer kimselerin yapmasından aciz olduğu olağan üstü bir iştir.
Mucize şu özelliklere sahip olmalıdır:
1)
İnsanların, hatta yeteneklilerin gücünün üzerindeki bir iş olmalıdır.
2)
Tehaddiyle (meydan okumakla) birlikte olmamalıdır.
3)
Nübuvvet iddiasıyla birlikte olmalıdır. (Bu özellik Peygamberlere mahsus).
S.120- Acaba Hz. Peygamber (s.a.a) kendisinden istenilen bütün mucizeleri
yapıyor muydu?
C.120- Hz. Peygamber (s.a.a)'den mucize istemeleri, eğer gerçekten doğru ve
hakikati tanımak için olsaydı, Hazret Allah'ın izniyle mucize yapardı. Ama mucize istemeleri
bahane veya alay için olsaydı, Hz. Peygamber (s.a.a) o isteği kabul etmezdi.
S.121- Acaba peygamberler, mucize göstermekte Allah'ın iznine muhtaç
mıydılar?
C.121- Evet Allah'ın iznine muhtaçtılar.
S.122- Mucize, sihir ve büyü arasındaki fark nedir?
C.122- Sihirbazlar, bazı eğitim ve öğretimlerle sihir ve büyücülük yapıyorlar. Ama
peygamberlerin mucizesi Allah'ın onlara verdiği kudretle olmaktadır; hiçbir eğitim ve
öğretime ihtiyaçları yoktur. Sihirbazlar ancak birkaç şeyde sihir yapabilirler, ama
peygamberler her çeşit olağan üstü işler yapıyorlar.
S.123- Peygamberlerin özelliklerinden biri olan masumiyetten maksat nedir?
C123- Peygamberlerin masumiyetinden maksat, onların kendi risalet (görev)lerinde
yanılıp hata yapmamalarıdır. Onlar sahip oldukları ilim ve yakinden dolayı, günah yapmaz ve
günah yapmayı akıllarından bile geçirmezlerdi.
S.124- Kur’ân'da zikredilen “Hatem’un- Nebiyyin”den maksat nedir?
C.124- Hatem’un- Nebiyyin'den maksat, peygamberlik döneminin sona ermesi, artık
vahiy yoluyla yeni bir dinin gelmeyeceği ve İslam dininin İlahi dinlerin en sonuncusu
olmasıdır.
S.125- Neden peygamberler insan türünden idiler?
C.125- Peygamberlerin insan türünden olmasının sebebi, yapatıklarının, biz insanlar
için örnek olması içindir. Eğer insan cinsinden olmayıp biz insanlar gibi yaşamasaydılar, usve
ve örnek olarak tanıtılmazlardı. Bundan dolayı peygamberler bizim gibi yiyip içiyor,
evleniyor, hayatlarını sürdürmek etmek için çalışıyor ve bir süre sonra bu dünyadan
göçüyorlardı. Vahiy yoluyla Allah Teâla ile ilişkileri sayesinde, hakikat peşinde olan insanlar
için yaşam örneği idiler.[32]
S.126- İlk İslami antlaşmanın ismi nedir bu antlaşma nerde yapıldı ve onun
içeriği ne idi?
C.126- İlk İslami antlaşmanın ismi, Akabe antlaşması'dır. Bi'setin on ikinci yılında
Medine halkından bir grup insanlar müslüman olduktan sonra, on iki kişiden oluşan bir grupla
Medine'den hareket edip Akabe'de Resulullah (s.a.a) ile görüştüler. İlk İslami antlaşma orada
yapılmış oldu. Antlaşmanın içeriği şöyle idi:
Aşağıdaki vazifelerle amel etmemiz için Resulullah (s.a.a)'le antlaştık:
1)
Allah'a ortak koşmayacağız.
2)
Hırsızlık ve zina yapmayacağız.
3)
Çocuklarımızı öldürmeyeceğiz.
4)
Birbirimize iftira etmeyeceğiz.
5)
Kötü işler yapmayacağız, iyi işlerde itaat edeceğiz.[33]
S.127- “Dar’ün-Nedve” nedir?
C.127- Dar’un- Nedve, Kureyş büyüklerinin, zorluk ve sorunlara çözüm yolu bulmak
için toplandıkları yerin ismidir.
S.128- Alkollü ve genel olarak sarhoş edici meşrubatın haram kılınmasıyla ilgili ayet
hangi yılda inmiştir?
C.128- Alkollü meşrubat ve sarhoş edici şeylerin haram kılınma emri, hicretin
dördüncü yılında Hz. Peygamber (s.a.a)'e nazil oldu.[34]
S.129- Resulullah (s.a.a) kadınlardan nasıl bey'at aldı ve bey'atin sebebi ne idi?
C.129- Bey'atin alınma şekli şöyle idi: Resulullah (s.a.a) suyla dolu bir kab
getirmelerini istedi, kabı getirdiklerinde hazret içine biraz esans döktüler, sonra elini onun
içine daldırıp Mümtehine suresinin şu on ikinci ayetini okudular:
“Ey Peygamber, mümin kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmamak, hırsızlık
yapmamak, zina etmemek, çocuklarnı öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira
düzüp-uydurmamak (Gayr-i meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), maruf (iyi ve
yararlı bir iş) konusunda sana isyan etmemek üzere, sana bey'at etmek amacıyla geldikleri
zaman, onların bey'atlerini iste. Şüphesiz Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.”
Sonra yerinden kalktı ve kadınlara şöyle buyurdu: “ Kur’ân'dan okuduğum şartlarla
bana bey'at etmek isteyenler kabın içerisindeki suya elini dokundurarak mezkûr şartlara vefalı
kalacağını bildirsinler.”
Bu bey'atin sebebi, Mekkeli kadınlar arasında iffetli olmayan kadınların olması idi.
Onlardan bey'at alınmadığı takdirde iğrenç işlerine, gizlide de olsa devam etmeleri ihtimali
vardı.
S.130- Kıblenin Beyt'ul- Mukaddes’ten Ka'be'ye doğru değişmesinin emri hangi
yılda Hz. Peygamber'e nazil oldu ve bunun sebebi ne idi?
C.130- Hicretin ikinci yılında kıblenin değişme emri Hz. Peygamber'e nazil oldu.
Bunun sebebi ise şu idi: Yahudiler, kendisini kâmil bir din bilen İslam'ın müstakil bir
kıblesinin olmamasını onun için bir eksiklik sayıyor ve İslam'ın evrensel bir din olduğuna
inanmıyorlardı. Zu Kıbleteyn Mescidi, o önemli vakıanın anısıdır.[35]
S.131- Arapların Hz. Peygamber (s.a.a)’in önderliğinde yaptığı ilk hac merasimi ne
zaman ve hangi yılda yapıldı?
C.131- Hicretin 8. Yılı zilkade ayının yarısında yapıldı. Yani Hz. Peygamber
(s.a.a) Huneyn ganimetlerini bölüp bitirdikten sonra, haccın manevi merasimine hazırlandılar.
S.132- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) hicretin 8.yılında Mekke'yi terk edince, Mekke'ye
kimi vali tayin etti ve bunun sebebi ne idi?
C.132- Hz. Peygamber (s.a.a), hicretin 8. Yılında Mekke'yi terk ettiklerinde, sabırlı
ve akıllı bir genç olan Attab bin Esid’i Mekke'ye vali tayin etti. Bu bölgenin siyasi ve dini
işlerini doğru bir şekilde idare etmek ve gıyabında bir kargaşalık çıkmaması için bazılarının o
bölgede görevlendirilmesi gerekiyordu.
S.133- Neden Hz. Peygamber (s.a.a) onca yaşlı kişilerin olmasına rağmen yirmi
yaşındaki bir genci Mekke'ye vali tayin etti?
C.133- Hz. Peygamber (s.a.a) yeni Müslüman olmuş 23 yaşındaki bir genci (Attab
bin Esid'i), Mekke'ye vali tayin ederek onu birçok yaşlılara tercih etmekle vehimler seddini
kırdı. Hz. Peygamber (s.a.a) bu ameliyle, yüksek makamlara erişmenin liyakate bağlı
olduğunu ve yaş küçüklüğünün layık olduğu takdirde buna mani olmadığını ispatlamış oldu.
S.134- “Dırar” mescidi, kimin emriyle, nerede ve ne hedef için yapıldı?
C.134- Dırar Mescidi, Ebu Amir'in (Uhud savaşının meşhur şehidi olan Hanzale’nin
babası) emriyle Kuba denilen köyde Müslümanların camisi karşısında yapıldı. Ebu Amir, din
ve dini kültürün hâkim olduğu bir ülkede dini yıkmak için en iyi vesilenin din adından su
istifade ederek her şeyden daha fazla dine zarar verebileceğini hissetmişti. Bundan dolayı
Dırar Mescidi’ni yapmaya teşebbüs etti.
S.135- Resulullah (s.a.a)’in, yerle bir edilmesi, direklerinin yakılması, yerinin de bir
müddete kadar çöplük olarak kullanılmasını emrettiği caminin ismi nedir ve onun yıkılması
ne gibi sonuçlar doğurdu?
C.135- O caminin ismi Dırar idi. Onun yıkılması, nifak grubunun gövdesine çok ağır
darbe indirdi. Artık o günden sonra, bu nifak grubunun bağları çözülmüş oldu. Onların tek
himayecisi olan “Abdullah bin Ubey” de Tebuk savaşından iki ay sonra öldü, onun ölmesiyle
bu nifak ordusu daha bir bozguna uğradı.
S.136- Resulullah (s.a.a)’in, Hz. Ali'yi Yemen'e gönderirken ona yaptığı dört önemli
tavsiye ne idi?
C.136- Hz. Peygamber (s.a.a) Hz. Ali'ye şöyle buyurdu:
a)
beraberdir.
Dua ve münacatı kendine meslek edin, zira dua genellikle icabetle
b)
sebep olur.
Tüm hallerinde şükredici ol. Çünkü şükretmek nimetin çoğalmasına
c)
Bir kimse veya bir grupla anlaşma yaptığında, o anlaşmayı saygılı say.
d) Halka hile yapmaktan, onları aldatmaktan sakın. Zira kötü adamların
hileleri kendilerine döner.
S.137- “Ulu'l- Azm” ne demektir ve kaç peygamber Ulu'l- Azm olarak
tanıtılmıştır?
C.137- Peygamberlerden beş tanesi şeriat (kitap ve risalet) sahibi olduklarından
dolayı onlara “Ulu'l- Azm” denilmiştir. Onlar şunlardır:
a)
Hz. Nuh.
b)
Hz. İbrahim.
c)
Hz. Musa Hz. İsa.
d)
Hz. Muhammed.[36]
S.138- “Ulu'l azm” olan pegamberlerin isimleri hangi surede geçmiştir?
C.138- Ulu'l- Azm peygamberlerin isimleri, Ahzab suresinin yedinci ve Şura
suresinin on üçüncü ayetlerinde geçmiştir.
S.139- Hz. Peygamber’in neseb-i şerifini beyan edin?
C.139- Hz. Peygamber'in nesebi (babaları) şöyledir:
1)
Abdullah.
2)
Abdulmuttalib.
3)
Haşim.
4)
Abdumenaf.
5)
Kusay.
6)
Kelab.
7)
Murre.
8)
Ka'b.
9)
Luvey.
10) Galiba.
11) Fihr.
12) Malik.
13) Nizar.
14) Mead.
15) Adnan.
Adnan'a kadar Hz. Peygamber (s.a.a)'in nesep silsilesi hakkında, nesep uzmanları
arasında görüş ittifakı vardır. Ama Adnan'dan Hz. Âdem’e dek birçok görüş ihtilafı vardır.
Bundan dolayı bir rivayete göre Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Benim nesebim Adnan'a yetiştiğinde oroda durun”[37]
S.140- Hz. Peygamber (s.a.a)’in nesep silsilesi kaç vasıtayla Hz. Âdem’e
ulaşıyor?
C.140- Kırk sekiz vasıtayla Hz. Âdem’e ulaşıyor. Bu silsile içerisinde Hz. İbrahim,
Hz. İsmail, Hz. Nuh, Hz. İdris gibi peygamberler de bulunmaktadır.
S.141- Cahiliye asrında Hz. Peygamber'in birinci ceddi olan Abdulmuttalib'in sünnet
edindiği ve Allah Teâla’nın da İslam kanununda onu kabul ettiği beş şey nedir?
C.141- Sünnet olan o beş şey şunlardır
1)
Üvey annenin üvey evlâtlarına haram olması.
2)
Hazinenin humusunun farz olması.
3)
Zemzem kuyusundan hacılara su vermenin gerekliği.
4)
Öldüren insanın diyetinin 100 deve olarak kararlaştırılması.
5)
Ka'be'nin etrafında yedi defa tavaf etmek.
S.142- Hangi zamanda, Arabistan yarım adasında puta tapma sünnetinin kökü
kazıldı?
C.142- Hicretin dokuzuncu yılında Mekke'de Hz. Ali vasıtasıyla Bereat suresi ve
Resulullah (s.a.a)'in bildirisi okunduktan dört ay geçmişken müşrikler grup-grup tevhit dinine
yöneldiler. Böylece hicretin onuncu yılının yarılarında, Arabistan yarım adasında puta
tapmanın kökü kesilmiş oldu.
S.143- Hangi tarihte öğle, ikindi ve yatsı namazları dört, akşam namazı ise üç rek'at
olarak farz kılındı?
C.143- Hicretten önce beş vakit namazlar, ikişer rekât olarak kılınıyordu. Ama
hicretin ilk yılında Allah'ın emriyle misafir olmayanların namazlarına yedi rekât daha artırıldı;
yani öğle, ikindi ve yatsı namazları dörder rekât, akşam namazı ise üç rekât olarak kılındı.
S.144- Ezan ve ikamet ne zaman, ibadi müstahap vazifelerden sayıldı?
C.144- Hicretin ilk yılında.
S.145- Allah Teâla’nın, Enfal suresinin 45, 46 ve 47. ayetlerinde Müslümanlara
tavsiye ettiği zafer ve galibiyetin remzi (sırrı) nedir?
C.145- Allah Teâla’nın Müslümanlara açıkladığı altı zafer ve galibiyet remzi
şunlardır.
1)
Dayanıklı olmak.
2)
Allah'ı çokça zikretmek.
3)
Allah ve Resulüne itaat etmek.
4)
Çekişmemek ve birliği korumak.
5)
Sabretmek (direnmek).
6)
Azgınlık ve gösteriş yapmamak.[38]
S.146- Hicap (örtünme) emri ne zaman nazil oldu?
C.146- Hicretin beşinci yılında Nur suresinin 31. ayetinin nazil olmasıyla kadınlar
için örtünme farz kılındı.
S.147- Özel ibadetgâhlarında Allah Teâla ile münacat eden peygamberler
kimlerdi?
C.147- Üç Peygamber özel ibadethaglarında Allah Teâla’yla münacat etmişlerdir:
Hz. Musa Tur dağında, Hz. Yunus denizde balığın karnında, Peygamber-i Ekrem
(s.a.a) de Beyt'ul- Mamur’da.[39]
S.148- “Hilf'ul- Fudul” antlaşması ne idi ve niçin bu isimle meşhur oldu?
C.148- Nakl edilğine göre cahiliye döneminde Fuzeyl bin Hars, Fuzeyl bin Vidaa, ve
Mufazzal isminde üç kişi, Mekke'de mazlumları savunacaklarına dair yemin ettiler. Bu üç
kişinin ismi “Fadl” maddesinde ortak olduğundan dolayı onların antlaşması “Hilf'ulFudul” olarak meşhur oldu. İlginç şu ki Resulullah (s.a.a) de bu antlaşmaya katılmıştı.[40]
S.149- Allah'ın yarattığı ilk şey ne idi?
C.149- Bir hadiste şöyle geçmiştir:
“Allah'ın yaratığı ilk şey, Hz. Muhammed (s.a.a) ile Hz. Ali (a.s)’ınnurlarıydı.”
S.150- Hz. Peygamber’in söz ve amellerinin tümüne ne diyorlar?
C.150- Sünnet ve siret diyorlar.
S.151- Peygamberler vasıtası ile halka iletilen teklifler (ahkâm), onların kendilerini
de kapsıyor muydu?
C.151- Evet, onların kendilerini de kapsıyordu; bazen onların vazifeleri daha ağır
oluyordu da diyebiliriz.
S.152- Hz. Peygamber (s.a.a), halkı hidayet ve irşat etmesine ve onca çektiği
zahmetlere karşılık, halktan ücret istiyor muydu?
C.152- Hayır, istemiyordu; hiçbir peygamber de istememiştir.[41]
S.153- Acaba sadece peygamberler mi adaleti hâkim kılmakla mükelleftirler?
C.153- Hayır, halkın kendisi de kıyam edip onu hâkim kılmakla mükelleftirler.
Nitekim Kur’ân şöyle buyuruyor:
“Ant olsun, biz peygamberimizi apaçık olan belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti
ayakta tutsunlar diye...” [42]
S.154- “Velime” nedir? Resulullah (s.a.a) kaç şey hakkında onu tavsiye
etmiştir?
C.154- Velime, ziyafet manasına gelmektedir. Resulullah (s.a.a) beş şey için velime
verilmesini tavsiye etmiştir: Evlenmek, yeni doğan çocuk, çocuğun sünnet edilmesi, yeni ev
almak, hac seferinden dönmek.
S.155- Resulullah (s.a.a) açısından komşuluk haddi ne kadardır?
C.155- Dört taraftan kırk ev komşu sayılmaktadır.
S.156- İslam'da hangi kanun ve kuralların uygulanması farz kılınmıştır?
C.156- Allah, Resulullah, masum İmam veya O'nlar tarafından toplumda vekil tayin
edilen şahısların koydukları kanunların uygulanması farzdır.
S.157- Hz. Peygamber (s.a.a) açısından, bütün bereketler ne zaman İslam
ümmetinden kaldırılmış olur?
C.157- İslam ümmeti (Müslümanlar) iyiliğe emr, kötülükten nehiy etmedikleri
zaman.
S.158- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) açısından, ne zaman yer ve gökten İslam
ümmetinin yardımına koşan bulunmaz?
C.158- Emr-i bil’maruf ve nehy-i an'il münkerden yüz çevirdikleri zaman.
S.159- Hangi yollarla, gerçek peygamberi gerçek olmayan sahte peygamberlerden
ayırt edip tanımak mümkündür?
C.159- Üç yolla gerçek olan Peygamberleri tanımak mümkündür:
1)
Mucizesinin olması.
2)
Önceki Peygamberin onun gelmesini müjdelemesi.
3) Onun peygamberlik iddiasının doğruluğuna delalet eden nişanelerini (güvenilir
ve yalancı olmaması gibi) araştırmak.
S.160- Resulullah (s.a.a) ne günü ve nerede vefat ettiler?
C.160- Resulullah (s.a.a), Hicretin on birinci yılı Sefer ayının yirmi sekizinde
Pazartesi günü Medine-i Münevvere'de vefat ettiler.
S.161- Resulullah (s.a.a) kaç yaşında iken vefat ettiler?
C.161- 63 yaşında.
S.162- Resulullah (s.a.a)'in, gusül, kefen ve defin işlerini kim yaptı?
C.162- Hz. Ali bin Ebi Talib (a.s).
S.163- Resulullah (s.a.a)’in nübüvvet suresi kaç yıl sürdü?
C.163- Yirmi üç yıl, yani 40 yaşından 63 yaşına kadar.
S.164- Hz. Peygamber ( s.a.a)'in hayatı kaç döneme ayrılır?
C.164- Üç döneme ayrılır:
1)
Peygamberlikten önceki dönem (kırk yıl).
2)
Peygamberlikten sonra Mekke'deki dönem (13 yıl).
3)
Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonraki dönem (10 yıl).
S.165- Hz. Peygamber (s.a.a) 'in merkad-i şerifi (mezarı) nerededir?
C.165- Medine-i Münevvere'de Mescid'ün- Nebi'nin kenarındadır.
[1]
- Sire-i Halebi, c.1, s. 93.
[2]
- El-Mizan c.19, s.93.
[3]
- Al-i İmran/144.
[4]
- Ahzab/140.
[5]
- Muhammed/2.
[6]
- Fetih/29.
[7]
[8]
- Saf/6.
- Muntehe'l- A'mal, c.1, s.52; Şeyh Abbas-i Kummi.
[9]
- Nigah-i ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam, s.57; Muhammed İştihardi.
[10]
[11]
- Şuara/214.
- Çardeh Ahter-i Tabnak, s. 21; Ahmed Bircendi.
[12]
- Nigah-i ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam, s. 91; Muhammedi İştihardi.
[13]
- En'am/92. İlel'uş- Şerayi, c.1 s.151. Mektebe gitmediğinden dolayı, Ümmi
denildiğini de söyleyenler olmuştur. Çev.
[14]
- İlel'uş- Şerayi, c. 1 s. 154. Şeyh Saduk.
[15]
- Bir rivayete göre: "Yeryüzü hiçbir zaman hüccetsiz kalmaz; yeryüzünde
Allah'ın hücceti olmazsa, yer kendi ehlini içine çeker; bir anda her şey yok olup gider" Çev.
[16]
- İlel'uş- Şerayi c.1 s. 151. Diğer sebebi de şu olabilir ki, Allah-u Teâla bütün
kâinatı o hazretin mübarek varlığından dolayı yaratmıştır, O’nun hilkat nuru, bütün
peygamberlerden öncedir; ilim, takva, sabır, şecaat vb. şeyler açısından da onlardan çok
ileride idi; kitabı da bütün semavi kitaplardan üstündür. Bunlardan dolayı diğer
peygamberlerden daha üstün ve faziletli olmuştur. Çev.
[17]
- Furuğ-u Edebiyet, c. 1 s. 435. Ayetullah Cafer Subhani.
[18]
- Çünkü zenginler Peygambere, "Bunları kendinden uzklaştır, biz sana uyalım"
diyorlardı. Çev.
[19]
- Nigah-i ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam (s.a.a.) s. 106.
[20]
- Nigah-i ber Zindeganiy-i Peygamber-i İslam (s.a.a.), s.117.
[21]
- Nigah-i ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam. 127.
[22]
- Furuğ-u Edebiyet, c.2 s. 42.
[23]
- Bakara/196.
[24]
- Diğer bir nakle göre ilk tabut Hz. Fatıma (a.s.)'ın emriyle onun için
yaptırılmıştır. (çev.)
[25]
- Beyt'ul- Ahzan, Şeyh Abbas-i Kummi.
[26]
[27]
- İlel'uş- Şerayi, c.1, s.157.
- İlel'uş- Şerayi, c. 2, s. 79.
[28]
- İlel’uş- Şerayi, c. 1 s. 159.
[29]
- Dastanha-i Şenideni ez Çehardeh Masum (a.s), s. 23, Muhammed İştihardi.
[30]
- Maide/67.
[31]
- Münteha'l Amal, c. 1, s. Şeyh Abbas-i Kummi.
[32]
- Şinaht-ı İslam, s.57, Hüsyin Rudseri...
[33]
- Furuğ-u Edebiyet, c.1 s. 406.
[34]
- Bu konuyla ilgili ayet, Bakara Suresinin 219. Ayetidir.
[35]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak s. 39, Bircendi.
[36]-
Ulu'l- azm gerçi irade, karar ve istikamet sahipleri anlamınadır. Ama
İamlarımızın tefsirlerinde müstakil şeriat ve kitap sahipleri manasına tefsir edilmiştir Eğer
ayette geçen "min'er- rusul" kelimesindeki "min" harfi te'biz için olursa, peygamberlerden
bazıları "Ulu'l- Azm" olurlar, hepsi değil. Ama "min" harfi beyan için olursa, o zaman
bütün peygamberler Ulu'l- Azmolarak kastedilmiş olurlar. (çev.)
[37]
- Nigah-i ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam (s.a.a) s. 18.
[38]
- Nigah-i ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam (s.a.a), s.124.
[39]
- Meraği Tefsiri, c.27, s.18.
[40]
- Bundan dolayı da çok mutluydu, bazen onu anıp iftihar ediyordu. (çev.)
[41]
- Hz. Peygamber (s.a.a) sadece; “Zahmetlerime karşılık akrabalarıma sevgi
gösterin” buyurmuştur. (çev.)
[42]
- Hadid/25.
İKİNCİ MASUM
HZ. FATIMA (A.S)
S.1- Hz. Fatıma (a.s)'ın kaç ismi vardı?
C.1- Hz. Fatıma (a.s)'ın dokuz ismi vardı; o isimler şunlardır:
a)
Fatıma.
b)
Zehra.
c)
Sıddıka.
d)
Mübareke.
e)
Tahire.
f)
Raziye.
g)
Merziyye.
h)
Zekiyye.
i)
Muhaddise.
S.2- Hz. Fatıma’nın ziyaret namesindeki zikrolan künyeleri nedir?
C.2- Ümm'ül-Hasaneyn, Ümm-ü Ebiha, Ümm'ül-Eimme, Ümm'ül-Muminin, Ümm'ülMuhsin.
S.3- Hz. Fatıma'nın anne ve babasının isimleri nedir?
C.3- Babasının ismi “Muhammed” (s.a.a), annesinin ismi ise “Hadice”dir.
S.4- Hz. Fatıma (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya geldi?
C.4- Hicretin beşinci yılı Cemadissani'nin yirmisinde Cuma günü şafak sökmek
üzereyken Mekke-i Muazzama'da dünyaya geldi.
S.5- Hz. Fatıma dünyaya geldiğinde, kaç kişi Hz. Hadice'nin yardımına koştu ve
onların isimleri ne idi?
C.5- Hz. Fatıma doğduğunda, Beni Haşim kadınlarına benzer dört uzun boylu kadın
Hz. Hadice'nin yanına gelerek onlardan biri şöyle dedi: “Ey Hadice! Biz Allah'tan taraf sana
doğru gelmişiz, bir senin bacılarınız; ben Hz İbrahim'in eşi Sara’yım, bu da cennette seninle
beraber olacak olan Asiye’dir, öbürü de Hz. Musa'nın bacısı Gülsüm’dür. Allah Teâla, doğum
yaptığında sana yardım etmek için bizi senin yanına göndermiştir.”[1]
S.6- Hz. Fatıma'ya neden “Fatıma” diyorlar?
C.6- Hz. Fatıma (a.s), her kötülükten beri, o ve Şiileri cehennem ateşinden uzak, yüce
ilim ve kemalı diğer kimselerden ayrı olduğundan dolayı ona Fatıma denilmiştir. Fatıma
“feteme” kökünden türeyip kesti ve ayırdı anlamına gelmektedir; “Fatım” kesen ve ayıran
demektir.[2]
7- Hz. Fatıma'ya neden “Zehra” diyorlar?
C.7- İmam Hasan Askerî (a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Hz. Fatıma'ya “Zehra” denilmesinin sebebi şudur ki, her gün üç defa cemalinin nuru
Hz. Ali'ye tecelli ediyordu.” [3]
S.8- Hz. Fatıma'ya neden “Tahire” diyorlar?
C.8- Hz. Fatıma'ya “Tahire” denilmesinin sebebi, her çeşit pislikten tertemiz olması
ve nifas kanı görmemesinden dolayıdır.
S.9- Hz. Fatıma'ya neden “Betul” diyorlar?
C.9- Bir rivayette şöyle geçiyor: “Hz. Fatıma'ya “Betul” denilmesinin sebebi, adet
(hayız) görmediği içindir. Nitekim Hz. Meryem'e de bundan dolayı “Betul” denilmiştir.”
S.10- Hz. Fatıma'ya neden “Hura-yi İnsiyye” diyorlar?
C.10- Hz. Resullullah (s.a.a) miraçlarının birinde göğe üruç ettiğinde (gittiğinde)
cennet meyvelerinden yedi, Allah Tela o cennet yemeklerini Hz. Peygamber (s.a.a)’in
sulbünde suya dönüştürdü, Hazret miraçtan yeryüzüne döndüğünde Hatice'yle yattı, böylece
Hz. Fatıma'nın nuru Hz. Hatice'nin rahminde yer aldı. Bundan dolayı Hz. Fatıma'ya “Hura-yi
İnsiyye” (yani insan cinsinden olan huri) denildi.
S.11- Hz. Fatıma'nın ismi Allah Teâla’nın hangi isminden iktibas edilmiştir?
C.11- “Fatır” isminden iktibas edilmiştir.
S.12- Hz. Fatıma’ya göklerde ne diyorlar?
C.12- “Nuriye”, “Semaviye” ve “Haniye” diyorlar.
S.13- Hz. Fatıma’ya neden “Haniye” diyorlar?
C.13- Ona “Haniye” denilmesinin sebebi, kocası ve çocuklarına şefkatli ve
merhametli olduğundan dolayıdır.
S.14- Hz. Fatıma (a.s) hangi açıdan Resulullah (s.a.a) 'e en çok benziyordu?
C.14- Hz. Fatıma (a.s), konuşma ve yürüme açısından Hz. Peygamber (s.a.a)'e
herkesten daha çok benziyordu.
S.15- “Ümmü Ebiha”nın manası nedir ve bu lakabı kim Hz. Fatıma'ya vermiştir?
C.15- “Ümmü” kelimesi, anne manasına gelmesinden ilave esas ve kök anlamına da
gelmiştir. Nitekim Mekke'ye “Ümm'ül-Kura” ve şaraba “Ümm'ül- habais” diyorlar.
Binaenaleyh “Ümm-i Ebiha”, nübüvvet ve velayetin esası, kökü ve mazharı
manasınadır.[4] Şüphesiz Hz. Fatıma imamet ve velayet meyvelerini yetiştiren gölgeli bir
ağaçtı. Bu lakabı Hz. Resulullah (s.a.a) değerli kızına vermiştir, gerçekten onun şanına layık bir
lakaptır.[5]
S.16- Hz. Fatıma (a.s) kaç yaşında ve kiminle birlikte Medine'ye hicret etti?
C.16- Sekiz yaşında Hz. Ali'yle birlikte Mekke'den Medine'ye hicret etti.
S.17- Hz. Ali ile Hz. Fatıma hangi tarihte evlendiler?
C.17- Hicretin 2. Yılı Zihicce'de (bazı rivayetlere göre Zihicce'nin 6. günü) evlendiler.
S.18- Hz. Fatıma'nın mihriyesi ne kadardı?
C.18- Hz. Resulullah (s.a.a) Hz. Fatıma'ya şöyle buyurdu: “Senin nikâhını Ali'ye
kıydım, mihriyen 480 dirhem (400 miskal gümüş) kararlaştırıldı.”
Hz. Ali (a.s) bu miktar parayı zırhını (savaş elbisesini) satarak hazırlamıştı.
S.19- Hz. Fatıma'nın çeyizi ne idi?
C.19- Hz. Fatıma'nın cehiziyesi şunlardı:
1-
Bir beyaz gömlek.
2-
Büyük bir başörtüsü.
3-
Hayber malı siyah bir kadife (siyah aba).
4-
Hurma lifinden olan yaslanmak için bir yastık.
5-
İki adet Mısır malı yorgan.
6-
Kuru otla doldurulmuş dört adet yastık.
7-
Yünden olan ince bir perde.
8-
Bahreyn köylerinin dokumalarından olan bir hasır.
9-
İki adet saksı testi.
10- Bir adet saksı ibrik.
11- Bir adet el değirmeni.
12- Bir adet bakır leğen.
13- Su getirmek için deriden yapılan bir kırba.
14- Suyu serinletmeye mahsus olan bir tulum.
15- Saksıdan olan bir adet kâse.[6]
S.20- Hz. Fatıma'nın kaç çocuğu vardı?
C.20- Beş çocuğu vardı: Hasan, Hüseyin, Zeyneb, Ümmü Gülsüm, Muhsin.
S.21- “Fedek” nedir ve onunla ilgili ayet hangi surede geçmiştir?
C.21- Fedek, Medine'nin 140 km. uzaklığında vaki olan, Hayber'in çok verimli, sulu,
hurmalıklı ve bayındırlı bir köyü idi. Fedek Yahudilerin elinde idi, hicretin yedinci yılında
Müslümanlar Peygamber'in önderliğiyle Hayber'i fethettiklerinde Yahudiler savaşmaksızın
orayı Hz. Peygamber'in ihtiyarına bıraktılar. Artık o zamandan sonra Fedek Peygamber'in
şahsı mülkü oldu. “Ve ati ze'l kurba hakkahu” [7] (Akrabaya hakkını ver) ayeti nazil olduğunda
Hz. Peygamber (s.a.a) Fedek'i Hz. Fatıma'ya bağışladı.
S.22- Hz. Resullulah'ın vefatından sonra kim Fedek'i tasarruf etti?
C.22- Ebu Bekir Fedek'i tasarruf etti ve Hz. Fatıma'nın işçilerini aradan çıkardı.
S.23- Hz. Fatıma, Fedek'in kendi mülkü olduğunu ispatlamak için kimi şahit
gösterdi?
C.23- İlk önce Hz. Peygamber'in, cennetle kendisini müjdelediği muhterem bir kadın
olan “Ümm-i Eymen”i, daha sonra Hz. Ali'yi şahit gösterdi.
S.24- Kim, Hz. Fatıma'nın Fedek'e malikiyet senedini yırttı?
C.24- İkinci Halife (Ömer) yırttı.
S.25- Hz. Fatıma (a.s), hangi savaşta cephede hazır olup Hz. Peygamber (s.a.a) için
biraz ekmek götürdü?
C.25- Handek savaşında.
S.26- Hz. Fatıma (a.s.) açısından kadın için en iyi sıfat nedir?
C.26- Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kadınlar için en iyi sıfat, onların
namahrem erkekleri görememeleri, namahrem erkeklerin de onları görmemesidir.”
S.27- “Mushaf-ı Fatime” nedir ve kimin eliyle yazılmıştır?
C.27- İmam Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Fatıma (aleyha selam) bir mushaf hatıra
bıraktı, o mushaf Kur’ân değildir; ama Allah Teâla’nın Hz. Fatıma'ya ilham ettiği ve Hz. Ali
(a.s) vasıtasıyla da yazılan sözlerdir.” [8]
S.28- Hz. Fatıma(a.s)ın, yirmi yıl Kur’ân'dan başka bir söz söylemeyen hizmetçisinin
ismi nedir?
C.28- Fizze (r.a) idi.
S.29- Hz. Fatıma'nın cennette Allah Teâla’dan istediği şey nedir?
C.29- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Fatıma cennete girdiğinde Allah Teâla
ona şöyle buyuracaktır: Ey Fatıma! Sana bağışta bulunmam ve seni hoşnut etmem için
dilediğin şeyi benden iste.
Fatıma (a.s) şöyle arz edecektir: Allah'ım! Sen benim ümidimsin, ümidimden daha
yücesin! Senden isteğim benim ve ailemin dostlarını cehennem ateşinde cezalandırmamandır.
Allah Teâla bu söz üzerine ona şöyle buyuracaktır; Ey Fatıma! İzzet ve celalime ant
olsun ki, yer ve gökler yaratılmadan iki bin yıl önce, senin ve ailenin dostlarını cehennem
ateşiyle cezalandırmayacağıma dair kendime yemin etmişim.” [9]
S.30- Hz. Fatıma (a.s.), namaz ve zekâtın felsefesi hakkında ne buyurmuştur?
C.30- Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Müslümanlar bilin ki; bu semavi
kanunlar sizlerin saadet ve tekâmülünüz için inmiştir. Namaz, Allah huzurunda secdeye
kapanmanız ve azamet dergâhında huzu göstermeniz içindir. Zekât da kalplere muhabbet,
insan severlik, merhamet ve iyilik severliğin yerleşmesi ve servetinizin artması içindir.”
S.31- Hz. Fatıma, ahkâmın (oruç, adalet, hac, cihad, iyiliğe emretmek ve kötülükten
sakındırmak) felsefesi hakkında ne buyurmuştur?
C.31- Hz. Fatıma (a.s) ahkâmın felsefesi hakkında şöyle buyurmuştur:
“Oruç ihlasın sağlamlaşması, hac dinin ayakta durması, adalet kalplerin kaynaşması
(toplumda eşitlik ve düzenin korunması), cihad İslam'ın izzeti, küfür ve nifak ehlinin zillete
düşmesi, iyiliğe emir ve kötülükten nehiy etmek ise insanların ıslahı için farz kılınmıştır.” [10]
S.32- Umeys kızı Esma kimdir?
C.32- Umeys kızı Esma, Cafer-i Tayyar'ın hanımı idi, takriben on beş yıl Habeşistan'da
onunla yaşamış ve o şehit olduktan sonra Ebu Bekir'le evlenmiştir. Muhammed bin Ebu Bekir
bu evliliğin neticesidir.
S.33- Beyt'ül- Ahzan nedir ve kimin eliyle yapılmıştır?
C.33- Hz. Ali (a.s), Medine'nin ileri gelenlerinin; “Ya Ali! Fatıma'dan iste ki Hz.
Peygamber'in musibetinde gece veya gündüz ağlasın.” demeleri üzerine Medine'de halkın
evlerinden uzak olan Baki mezarlığında bir (gölgelik) yaptı ve onu “Beyt'ul- Ahzan” yani
(Gamlar Evi) adlandırdı.
S.34- “Bekkaun” (çok ağlayanlar) kimlerdir?
C.34- İbn-i Babeveyh, sahih bir senetle şöyle rivayet etmiştir: Bekkaun (çok
ağlayanlar) beş kişi idi:
1)
Hz. Âdem (a.s).
2)
Hz. Yakup (a.s).
3)
Hz. Yusuf (a.s).
4)
Hz. Fatıma (a.s).
5)
İmam Seccad (a.s).
S.35- Hz. Fatıma'nın faziletlerinden bazılarını açıklayın?
C.35- Hz. Fatıma (a.s), haklarında tathir ayeti (Ahzab/33 ) nazil olan Al-i Aba'dan ve
mübahale olayına katılanlardan biridir. O, on bir İmam'ın annesi ve Resulullah'ın neslinin
kıyamete kadar onun ve evlatlarının nesliyle devam edecek olan yadigârıdır. Hz. Fatıma iki
cihanın kadınlarının serveri ve Hz. Resulullah'a herkesten daha çok benzeyendi. Onun ahlak
ve yaşam tarzı Resulullah'ın ahlak ve yaşam tarzını anımsatıyordu. Resulullah (s.a.a) Hz.
Fatıma'yı çok öpüyordu, cennet kokusunu almak istediğinde onu kokluyor ve şöyle
buyuruyordu: “Fatıma, bedenimin bir parçasıdır, herkesten bana daha azizdir, onu hoşnut
eden beni hoşnut etmiştir, ona zulüm yapan bana zulüm yapmıştır.” [11]
S.36- Hz. Fatıma'nın hayatı haç döneme ayrılır?
C.36- İki döneme ayrılır:
1-
Babası ve eşiyle birlikte olduğu dönem.
2-
Babasının vefatından sonraki bir kaç aylık dönem.
S.37- Hz. Fatıma (a.s) ne zaman ve nerede şahadete erişti?
C.37- Hz. Fatıma (a.s), hicretin 11. Yılı Cemade'l ula'nın on üçüncü veya on beşinci
(bir kavle göre Cemadissani'nin üçüncü) günü, akşamla yatsı namazı arası Medine-i
Münevvere'de şahadete erişti.
S.38- Hz. Fatıma (a.s) kaç yaşında şahadete erişti?
C.38- On sekiz yaşında; 28, 30 ve 35 yaşlarında diyenler de olmuştur.
S.39- Hz. Fatıma'nın şehit olmasının sebebi ne idi?
C.39- İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Hz. Fatıma (a.s) şahadete erişmesinin
sebebi şudur: İkinci halifenin kölesi olan Konfuz, onun emriyle elindeki kılıcın kınıyla Hz.
Fatıma'ya ağır bir darbe vurdu, bu darbenin sonucu oğlu Muhsin sıkt oldu (düşük yaptı) ve
ağır bir şekilde hastalandı, hasta yatağına düştüğünde, ona zulüm yapan kimselerin onu
ziyaretine gelmesine izin vermedi. [12]
S.40- Hz. Fatıma'nın kefeninin kenarlarına ne yazılmıştı?
C.40- Nakl olan rivayete göre, Kesir bin Abbas, Hz. Fatıma'nın kefeninin kenarlarına
şu cümleyi yazdı: “Teşhedu en lailahe illellah ve enne Muhammed'en resulullah” (Fatıma a.s- Allah'tan başka bir İlahın olmadığına ve Muhammed'in O'nun elçisi olduğuna şahadete
ediyor.)[13]
.41- Hz. Fatıma'nın cenazesine kaç kişi namaz kılıp onu teşyi etti?
C.41- Gecenin bir zamanında Hz. Ali (a.s), İmam Hasan, İmam Hüseyn, Ammar,
Mikdad, Akil, Zübeyr, Ebuzer, Selman, Bureyde ve Beni Haşim'den olan bir kaç özel kişi Hz.
Fatıma'nın cenazesini evden dışarı çıkarıp namazını kıldılar, daha sonra gece yarılarında onu
toprağa verdiler.
S.42- Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma'nın kabirinin tanınmaması için ne yaptı?
C.42- Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma'nın kabrinin etrafında, kabrin tanınmaması için yedi, bir
rivayete göre ise kırk sembolik kabir yaptı.
S.43- Hz. Fatıma'nın vasiyetnamesinin içeriği ne idi.?
C.43- Hz. Ali (a.s), örtüyü Hz. Fatıma'nın yüzünden kaldırdığında, onun başucunda bir
mektup olduğunu gördü, içerisinde şöyle yazılmıştı:
“Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. Bu, Resulullah'ın kızı Fatıma'nın vasiyetidir.
Fatıma, Allah'tan başka bir İlahın olmadığına, Muhammed (s.a.a) 'in O'nun kulu ve elçisi,
cennet ve cehennemin hak ve kıyametin kopmasında şüphe olmadığına ve Allah'ın ölüleri
dirilteceğine şahadet ediyor. Ey Ali! Ben Peygamber'in kızı Fatıma'yım, Allah Teala, dünya ve
ahrette seninle beraber olmam için beni seninle evlendirdi; sen diğerlerinden bana daha
layıksın; geceleyin bana gusül ver, beni kefenle, bana namaz kıl, hiç kimseye haber vermeden
beni toprağa ver; seni Allah'a ısmarlıyor ve çocuklarıma kıyamete dek selam
gönderiyorum.”[14]
S.44- Hz. Fatıma'nın kabri nerededir?
C.44- Hz. Fatıma'nın kabrinin nerede olduğu tam kesin değildir. Bununla birlikte
büyük bir ihtimalle şu üç yerden birindedir:
[1]
a)
Hz. Peygamberi (s.a.a) 'in kabrinin kenarında.
b)
Baki mezarlığında.
c)
Mescid'un- Nebi'de; Hz.Peygamber'in kabri ile minberi arasında.
- Beyt'ül- Ahzan; Şeyh Abbas-i Kummi.
[2]
- Bir rivayette; "Fatıma'ya Fatıma denilmesinin sebebi, kıyamet günü Şiilerini
ateşten alıkoyacağından dolayıdır." diye geçmektedir. (Çev.)
[3]
- Beyt'ül- Ahzan; şeyh Abbas-i Kummi.
[4]
- Bence bu lakap; "Babasının anası" anlamınadır. Çünkü babasına, hizmet
açısından analık yapmıştır. Çev.
[5]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s.75; A. Bircendi.
[6]
- Beyt-ül Ahzan.
[7]
- İsra/ 26.
[8]
- Beyt'ül- Ahzan; şeyh Abbasi Kummi.
[9]
- Beyt'ül- Ahzan" Şeyh Abbasi Kummi.
[10]
- A' yan'uş- Şia, c.1, s.316.
[11]
- Beyt’ul- Ahzan; şeyh Abbas-i Kummi.
[12]
- Beyt'ül- Ahzan; Ş. Abbasi Kummi. “Gece defnedilmesini ve onların kendisine
namaz kılmamalarını da vasiyet etti.”Çev.
[13]
- Beyt’ul- Ahzan; Ş. Abbasi Kummi.
[14]
- Beyt'ül- Ahzan; Şeyh Abbas-i Kummi.
ÜÇÜNCÜ MASUM
HZ. ALİ (A.S)
S.1- Hz. Ali (a.s)’ın meşhur lakabı nedir?
C.1- Emir'ul- Müminin.
S.2- Hz. Ali (a.s)’ın künyesi nedir?
C.2- Ebu'l Hasan.
S.3- Hz. Ali (a.s)’ın anne ve babasının adı nedir?
C.3- Babasının adı Ebu Talib, annesinin adı ise Esed kızı Fatıma'dır.
S.4- Hz. Ali (a.s) ne zaman ve nerede doğdu?
C.4- Hz. Ali (a.s), Resullulah (s.a.a)'in bisetinden on yıl önce Recep ayının on
üçüncü günü Ka'be'nin içerisinde dünyaya geldi.
S.5- Hz. Ali (a.s)’ın mübarek ismini kim seçti?
C.5- Hz. Ali (a.s)’ın annesi Esed kızı Fatıma şöyle buyuruyor: Ka'be'den çıkmak
isteğimde bir hatif (melek) şöyle dedi: “Ey Fatıma! Bu bebeğin ismini Ali koy. Çünkü
Aliyy'ul- A'la (yücelerin yücesi) olan Allah Teâla buyuruyor ki; “Ben onun ismini kendi
ismimden aldım, edebimle onu edeplendirdim, en derin bilgimi ona öğrettim. O putları benim
evimde (Ka'be'de) kıracaktır, evimin üzerinde ezan okuyacaktır, beni takdis ve temcit
edecektir (büyültüp ululayacaktır); onu sevene ve onun emrine uyana ne mutlu; ona karşı
düşmanlık yapan ve onun emrinden çıkana ise yazıklar olsun” [1]
S.6- Hz. Ali (a.s)'a neden “Emir’ul- Muminin” diyorlar?
C.6- Bu konuda bazıları şöyle demişlerdir:
a)
verilmiştir.
Hz. Ali (a.s), karşısına çıkana galip olduğundan dolayı bu lâkap ona
b) Hz. Ali (a.s)’ın cennetteki Peygamberlerin makamına ulaşan yüce
makamından dolayı, bu lâkap ona verilmiştir.
c) Ka'be'nin putlarını yok ettiğinde, Hz. Peygamber'in omzuna çıkıp onları
kırdığından dolayı bu lâkap ona verilmiştir.
d) Hz. Peygamber'den sonra, ilim ve bilgi açısından herkesten yüksekte
olduğundan dolayı bu makam ona verilmiştir.
S.7- Neden Hz. Ali (a.s)’ın ismi Kur’ân'da açıkça zikredilmemiştir?
C.7- Bir kaç nedenlerden dolayı Hz. Ali (a.s)’ın ismi Kur’ân'da açıkça
zikredilmemiştir:
a) Hz. Ali (a.s)’ın velayet meselesi, bir imtihan vesilesidir, insanlar o
vesileyle imtihan ediliyorlar. Bu sözün delili, Ankebut suresinin evvelindeki şu
ayettir: “İnsanlar, (yalnızca) iman ettik diyerek sınanmadan bırakılıvereceklerini mi
sandılar?”[2] Şia ve Ehl-i Sünnet âlim ve müfessirlerinin nakline göre bu ayetten
maksat, Müslümanların Hz. Ali (a.s)’ın velayetiyle sınanmasıdır.
b) Hz. Ali (a.s)’ın ismi Kur’ân'da açıkça geçseydi de yine insanlar makam
ve dünya sevgisinden dolayı ona muhalefet edeceklerdi. Nitekim Kur’ân'ın bazı ayetine
muhalefet etmişlerdir.
c) Kur’ân'ın hükümleri geneldir, detayı Peygamber-i Ekrem vesilesiyle
açıklanmıştır. Bir kaç ayette velayet ve imametten de söz edilmiştir, Hz. Peygamber
(s.a.a) de onları halka açıklayıp iletmiştir.[3]
S.8- Hz. Ali (a.s) kaç yaşında Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'e iman etti?
C.8- On yaşında.
S.9- İslam ve Resulullah (s.a.a)'i fedakârca savunan ilk Müslüman kimdi?
C.9- Hz. Ali bin Ebi Talib (a.s) idi.
S.10- Hz. Ali (a.s)’ın, Resulullah (s.a.a)'in vefatından sonra yaptığı ilk iş ne idi?
C.10- Hz. Ali (a.s), Resulullah (s.a.a)'in vefatından sonra Kur’ân'ı toplamak, onu
tanzim etmek, tenzil, te'vil, nasih ve mensubunu belirlemekle meşgul oldu.
S.11- Hz. Ali'ye neden “Ebu Turab” diyorlar?
C.11- Hz. Ali (a.s) genellikle toprağın üzerinde oturduklarından dolayı, “Ebu
Turap” makamıyla meşhur olmuştur.[4]
S.12- “Zahir” (Galip) kimin lakabıdır ve bu lakabı neden ona verilmiştir?
C.12- “Zahir” destekçi, yardımcı, galip olan manalarına geliyor. Bunun Hz. Ali'ye
lâkap olmasının sebebi şudur ki, Ebu Talib, Hz. Ali (a.s)’ın birisiyle güreştiğinde onu yıktığını
ve ona galip olduğunu görünce; “Zahere Ali” yani Ali galip oldu diyordu, bu yüzden Hz.
Aliye “Zahir” dediler.[5]
S.13- Hz. Ali (a.s) sporlardan hangisini daha çok severdi?
C.13- Güreş sporunu daha çok seviyordu.
S.14- Hz. Ali (a.s) kaç yaşından itibaren güreş yapıyordu?
C.14- On yaşından.
S.15- Hz. Ali (a.s),”Eğer işlerde eşraf sınıfını halkın diğer sınıflarına tercih etsen,
işlerin ilerlemesi için daha uygun olur” diyen bir grup dostlarına cevap olarak ne buyurdular?
C.15- Şöyle buyurdular: “Dost toplamak için elimin altındaki insanlara zulüm
etmemi mi emrediyorsunuz? Allah'a an dolsun ki, yaşadığım müddetçe bu işi yapmayacağım.
Eğer bu mal kendi malım da olsaydı onu eşit olarak bölecektim; oysaki bu mal Allah'ın
malıdır (onu eşit olarak bölmek daha gereklidir).” [6]
S.16- İslam'da ilk şükür secdesi yapan kimdir ve bunu nerede yaptı?
C.16- İslam'da ilk şükür secdesi yapan Hz. Ali'dir. Hz. Peygamber'in yatağında
yattığı o çok tehlikeli geceyi başarıyla sona erdirip İlahi imtihandan başı dik olarak
çıktığından dolayı şükür secdesi yapmıştır.
S.17- Cennete ilk girecek olan kimse kimdir, niçin?
C.17- Cennete ilk girecek olan Hz. Ali'dir. Zira Resulullah (s.a.a) şöyle
buyurmuştur: “Ya Ali! Cennete ilk girecek olan şahıs sensin.”
Hz. Ali (a.s); “Hatta sizden de mi önce?” dediğinde Resulullah (s.a.a); “Evet; çünkü
sen dünyada benim sancaktarımdın, ahrette de sen benim sancaktarımsın; sancaktar daima
öndedir”buyurdular.[7]
S.18- Bereat suresi ve Resulullah'ın bildirisi nerede okundu ve bunları okuyan
şahıs kimdi?
C.18- Hz. Ali (a.s) bunları kurban bayramı günü Mekke-i Muazzama'da okudu.
S.19- Hz. Ali (a.s) neden cennet ve cehennemi bölen olarak adlanmıştır?
C.19- Hz. Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Çünkü Hz. Ali (a.s)'ın sevgisi ve dostluğu
imandır, ona buğz ve düşmanlık ise küfürdür. Bundan dolayı O Hazretin gerçek dostları
cennete, düşmanları ise cehenneme gireceklerdir. O'na “Kasim'un- nari ve'l cenneti” (Cennet
ve cehennemi bölen) denilmesi, işte bu sebepten dolayıdır.” [8]
S.20- İmamlarımız arasında açıkça göze çarpan iki sünnet nedir?
C.20- Bütün İmamlarımızın arasında açıkça göze çarpan iki sünnet şunlardır:
a)
İbadet, Allah korkusu ve takva; Allah, kıyamet, cennet ve cehennemi
görürcesine Allah korkusundan ağlayıp titriyorlardı.
b) Mahrum, muhtaç ve mustaz'aflarla dert ortağı olup mümkün olduğu
kadar onlara yardımda bulunuyorlardı.
S.21- Hz. Ali (a.s)’ın muhalifleriyle Hz. Peygamber (s.a.a)'in muhalifleri
arasındaki farklılık ne idi?
C.21- Hz. Peygamber'in muhalifleri tevhidin esasını açıkça inkâr eden bir grup kâfir
ve puta tapanlardı. Ama Hz. Ali (a.s)’ın muhalifleri zahirde İslami sloganlar atan, ama gerçek
amel ve hedefleri İslam'ın zıddına olan bir takım Müslümanlardı.[9]
S.22- Hz. Ali (a.s) kaç yıl hilafetten uzaklaştı?
C.22- Yirmi beş yıl.
S.23- Hz. Ali (a.s)’ın hilafet dönemi kaç yıl sürdü?
C.23- Dört yıl dokuz ay; yani hicretin 36. yılından 40. yılına kadar.
S.24- Hz. Ali (a.s)’ın hükümetinin hedefleri ne idi?
C.24- Hz. Ali (a.s)’ın hükümetinin hedeflerini iki kelimede özetlemek mümkündür:
Her çeşit zulmü yok etmek ve yeryüzünde adaleti hâkim kılmak. Diğer bir ibareyle; Zalimlere
karşı mücadele vermek ve mazlumları savunmak.
S.25- Hz. Ali (a.s)’ın hilafeti döneminde, kaç dâhili savaş baş gösterdi?
C.25- Hz. Ali (a.s)’ın hilafeti döneminde, iç savaş olan üç büyük savaş vuku buldu:
1)
Nakisin tarafından başlatılan Cemel savaşı.
2)
Kasitin tarafından başlatılan Sıffin savaşı.
3)
Marikin tarafından başlatılan Nehrevan savaşı.
S.26- Hz. Resulullah (s.a.a)'in vefatından sonra, kaç grup Hz. Ali'yle savaştı ve onlar
kimlerdi?
C.26- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), Hz. Ali'ye şöyle buyurmuştu: “Benden sonra üç
grupla savaşacaksın:
a)
Nakisin; yani ahitlerini bozanlar.
b)
Kasitin; yani isyan eden zalimler.
c) Marikin; yani kanun ve şer'i olan hükümetin emrinden çıkıp onun
aleyhine kıyam eden asiler (Havariç)
S.27- Hz. Ali (a.s)’ın zamanındaki iç savaşların asıl hedefleri ne idi?
C.27- Bu ocaklar söndüren üç savaşın asıl hedefleri, çeşitli bahanelerle, adalet esası
üzerine kurulan adil hükümeti yıkmak ve istedikleri hükümeti başa geçirmekti. Ama Hz. Ali
(a.s) bütün düşmanların karşısında durup taviz vermedi ve onların çirkin hedeflerine teslim
olmadı.
S.28- Sıffin savaşının çıkmasına sebep ne idi?
C.28- Muaviye'nin, Emir’ul- Muminin Hz. Ali (a.s) karşısındaki diktatörlüğü ve
çeşitli şehirlere saldırıda bulunması, O hazretin halkı Muaviye'nin aleyhine seferber etmesine
sebep oldu. Bu karardan sonra Sıffin savaşı vuku bulmuş oldu.
S.29- Sıffin savaşı hangi tarihte başladı ve ne kadar sürdü?
C.29- Sıffin savaşı Hicretin 36. yılı Şevval ayının beşinde başladı, doğurduğu
neticelerle birlikte on sekiz ay sürdü.
S.30- Cemel savaşı nerede başladı ve bu savaşta muhaliflerin önderi kimdi?
C.30- Cemel Savaşı Basra'da vuku buldu. Bu savaşta Aişe bir deveye binip halkı
Hz. Ali'ye karşı savaşmak için tahrik ediyor ve muhaliflere önderlik yapıyordu.
S.31- Havariç kimlerdi ve onların sloganları ne idi?
C.31- Havariç zahirde abit ve zahid görünen ve alınları çok secdeden dolayı nasır
bağlayan bir grup saf ve ahmak kimselerdi. Bu ahmaklıklarından dolayı ne yaptıklarının
farkında değillerdi. Onların sloganları İslami idi; ama amelleri İslam'ın aleyhine idi. Hz. Ali
onların hakkında şöyle buyurmuştur: “Bunlar hakkı, batılın karanlığında arıyorlar.”
Havaric'in sloganı şu idi “La hukme illa lillah” (Hüküm ancak Allah'ındır). Bunlar Hz. Ali
(a.s) ve Muaviye'nin batıl üzere oldukları ve hükmün sadece Allah'a mahsus
olduğu inancında idiler. [10]
S.32- Hz. Ali (a.s)’ın zırhının (savaş elbisesinin), neden sadece ön kısmı vardı?
C.32- Hz. Ali (a.s) bunun nedeni hakkında şöyle buyurmuştur: “Ben kesinlikle
düşmana sırt çevirmeyeceğimden dolayı zırhın arka kısmının olmasına ihtiyacım yoktur.”
Osman bin Huneyf'e yazdıkları mektupta da şöyle buyurmuştur: “Eğer bütün Arap
birbirlerine destek olarak benimle savaşmaya kalkışsalar, ben yine onlardan yüz
çevirmem.” [11]
S.33- “Kaşif'ul- kerbi an vech-i Resulillah” (Resulullah'ın yüzünden gamı gideren)
kimin lakabı idi?
C.33 Hz. Ali (a.s)’ın lakabıdır. Çünkü bütün savaşlarda Hz. Ali (a.s), fedakâr bir
savaşçı idi, elini Zülfikar'a attığında Müslümanların muzaffer olması kesindi. Düşmanlardan
taraf Peygamber (s.a.a)'e bir gam ve üzüntü ulaştığında ve düşman ordusu onu öldürmeye
yeltendiklerinde, Hz. Ali (a.s)’ın vücudu Hz. Peygamber (s.a.a)'in gam ve üzüntüsünün
giderilmesine sebep oluyordu. Bu sebepten dolayı Hz. Ali'ye “Kaşif'ul- kerbi an vechi
Resulullah (s.a.a)” diyorlardı.
S.34- Hz. Ali (a.s) hangi savaşa katılmadı? Neden?
C.34- Hz. Ali (a.s), Hz. Peygamber (s.a.a)'in emriyle Medine'de
kalıp “Tebuk” savaşına katılamadı. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) münafıkların, kendisinin
gıyabında yeni kurulan İslami hükümeti devirmek için fırsat peşinde olduklarını çok iyi
bildiğinden dolayı, Hz. Ali (a.s)’ın Medine'de kalmasını istedi. Bu karar, komplocuları çok
rahatsız etti. Çünkü Hz. Ali (a.s)’ın gözetimiyle artık kendi planlarını uygulamaya muvaffak
olamayacaklarını anlamış oldular.
S.35- Leylet'ul Mebit nedir?
C.35- “Leylet’ul- Mebit”, Hz. Peygamber'in rahatlıkla Mekke'yi terk etmesi ve
düşmanların planlarının etkisiz hale gelmesi için Hz. Ali (a.s)’ın O hazretin yatağında yattığı
geceye denir.
S.36- Hz. Ali (a.s)’ın fedakârlığı hakkında nazil olan ayet nedir ve bu ayet ne zaman
ve nerede nazil olmuştur?
C.36- Hz. Ali (a.s), Hz. Resulullah (s.a.a)'in canının kurtulması için O Hazrettin
yatağında yattıktan sonra, onun bu fedakârlığı hakkında şu ayet nazil oldu: “İnsanlardan
öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını arayıp kazanmak amacıyla nefsini satın alır (Kendini
Allah'a feda eder, nefsini O'nun rızası karşısında Allah'a satar). Allah, kullarına karşı şefkatli
olandır.” [12]
S.37- Sözleri, Kur’ân ve Resulullah'ın buyruklarından aşağı, fakat diğer insanların
sözlerinden çok yukarı olan kitabın ismi ne idi ve bu kitap kime aittir?
C.37- Bu kitap, Hz. Ali (a.s)’ın sözlerini içeren “Nehc’ul- Belağa” kitabıdır. Bu
eseri okumakla Hz. Ali (a.s)’ın sadece savaş kahramanı olmadığı, konuşma ve bilgi sahasında
da eşsiz bir yiğit olduğu anlaşılmış oluyor.[13]
S.38- Hz. Ali (a.s)’ın “Nehc’ul- Beleğe” kitabını kim toplamış ve ne zaman
toplamıştır?
C.38- Hitabe ve şairlikte asrının eşsiz âlimi olan merhum Seyyid Razi, Hicretin
dördüncü yüz yılının yarılarında Hz. Ali (a.s)'ın bazı hutbe ve mektuplarını seçip bu
mecmuaya “Nehc’ul- Beleğe” ismi vermiştir.
S.39- Nehc’ul- Belağa kitabı nasıl kitaptır?
C.39- Nehc’ul- Belağa kitabı, Hz. Ali (a.s)’ın hutbe, mektup, öğüt ve kısa sözlerini
içeren bir kitaptır. Arap dili edebiyatının en fasih ve beliğ metnidir. Hz. Ali bu hutbe, mektup
ve kısa sözlerde insanın dünya ve ahreti için gerekli olan her şeyi açıklamıştır.
S.40- İmam, ne gibi sıfatlara sahip olmalıdır?
C.40- İmam’ın sahip olması gereken bazı sıfatlar şunlardır:
1-
Masum olmalı.
2-
Sabırlı ve tahammüllü olmalı.
3-
Adaletli olmalı.
4-
Şecaatli olmalı.
5-
Nefsani isteklerine hâkim olmalı.
6-
Geçmişi iyi ve güzel olmalı.
7-
Allah'ın kitabına uygun hüküm vermeli.
8-
Halka nisbet onların baba ve analarından daha şefkatli olmalı.
9-
Yüce tedbiriyle toplumu idare edip onları geliştirmeli.
10- Halkın ihtiyaç duyduğu bütün dilleri bilip konuşabilmeli.
11- Zahid olmalı.
12- Halkın dedi-kodusu onu etkilememeli.
13- Sade bir yaşantısı olmalı.
14- Öncü olmalı.
15- Tarih felsefesini bilmeli.
16- Şikâyetlere yetişmeli.
17- İhlaslı olmalı.
18- İslam'ın Menfaatını korumak için gayret etmeli.
19- Hukukta eşitliği sağlamalı.
20- Dünya siyasetlerini bilmeli
S.41- Hz. Ali (a.s)’ın kaç yüzüğü vardı ve onlara ne gibi sözler yazılmıştı?
C.41- Dört yüzüğü vardı:
12camian.”
Firuze yüzüğünün üzerine şöyle yazılmıştı: “Allah-u Hakk'ul- Mubin.”
Demirden olan yüzüğünün kaşına da şöyle yazılmıştı: “El izzetu lillahi
3- Akikten olan yüzüğünün üzerine de şöyle yazılmıştı: “Maşaallahu, La
kuvvete illa billahi, Esteğfirullah.”
Diğer bir yüzüğünün üzerine de şöyle yazılmıştı: “La ilahe illellah'ul melik'ul
hakk'ul mubin.”
S.42- Hz. Ali (a.s)’ın kölesinin ismi ne idi?
C.42- “Kamber” idi.
S.43- Hz. Ali (a.s) nerede ve kimin darbesiyle başı kana boyandı?
C.43- Hz. Ali (a.s), hicretin 40. yılında Ramazan ayının 19. günü sabah namazı
kılarken insanların en şakisi olan İbn-i Mulcem-i Muradi eliyle Kufe camisinde başı kanına
boyandı.
S.44- Hz. Ali (a.s) hasta yatağında evlatlarına ne gibi şeyleri tavsiye etti?
C.44- Şöyle buyurdular:
“Daima takvayla süslenin, dünya peşine gitmeyin, elinizden çıkan şeye eseflenmeyin,
hakkı söyleyin, zalimlerle savaşın, mazlumlara yardımcı olun.”
İki ciğer paresi olan İmam Hasan ve İmam Hüseyn'e de şöyle buyurdular.
“Zalimin düşmanı, mazlumun yaveri olun, adaletle davranın, katilime bir darbeden
fazla vurmayın; çünkü o bana sadece bir darbe vurmuştur.”
S.45- Hz. Ali (a.s) nerede ve ne zaman şahadete erişti?
C.45 Hz. Ali (a.s) Ramazan ayının yirmi birinci gecesinde, 63 yaşında iken Kufe'de
şahadete erişti.
S.46- Hz. Ali (a.s)’ın katilinin ismi nedir?
C.46- Abdurrahman bin Mulcem-i Muradi.
S.47- Hz. Ali (a.s)’ın hayatı kaç döneme ayrılır?
C.47- Dört döneme ayrılır:
1)
Çocukluk dönemi.
2)
Hz. Peygamber (s.a.a)'le birlikte olduğu dönem.
3)
Hilafet sisteminden uzaklaştığı dönem.
4)
Hilafet dönemi.
S.48- Hz. Ali (a.s), kaç yıl Hz. Peygamberle birlikte idi?
C.48- Yirmi üç yıl civarında.
S.49- Masum İmamlar arasında hangi İmam “Adalet mücessemesi” olarak
meşhurdur?
C.49- Hz. Ali bin Ebi Talib (a.s).
S.50- Vefat ettiğinde Resulullah (s.a.a)'in kendi gömleğini ona kefen yaptığı,
cenazesine namaz kıldığı ve kabir azabından rahatlaması için de kabrine girdiği şahısın ismi
nedir?
C.50- Hz. Ali (a.s)’ın değerli annesi Esed kızı Fatıma (r.a)'dır.
S.51- “Adiyat” suresi kimin hakkında ve nerede nazil olmuştur?
C.51- Bazı rivayetlere göre “Adiyat” suresi, hicretin 6. yılında vuku bulan “Zat’usSelasil” savaşında Hz. Ali (a.s) muzaffer olduğu için nazil olmuştur.[14]
S.52- Hz. Ali (a.s) hangi savaşta tanınmayacak bir şekilde şiddetle yaralandı?
C.52- Uhud savaşında.
S.53- Hz. Ali (a.s)’ın meşhur kılıcının ismi nedir?
C.53- Zulfikar.
S.54- Hz. Ali (a.s)’ın kılıcına neden “Zulfikar” diyorlar?
C.54- İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sebebi şudur ki, o kılıcın ortasında
omurga kemiklerine benzer bir çizgi vardı. Zulfikar; yani omurga sahibi. Zulfikar, Cebrail'in
gökten getirdiği ve halkası gümüşten olan bir kılıçtı.”
S.55- Zulfikar nerede ve kimin vasıtasıyla Hz. Ali'ye verildi?
C.55- Uhud savaşında, Hz. Peygamber (s.a.a)'in vasıtasıyla Hz. Ali'ye verildi.
S.56- “La feta illa Ali, la seyfe illa zulfikar” (Ali gibi genç, Zulfikar gibi kılıç
yoktur) sözü nerede söylendi ve bunu söyleyen şahıs kimdi?
C.56- Uhud savaşında Hz. Ali (a.s) tüm gücüyle Hz. Peygamber’i savunarak düşmanı
yere serdiğinde orada bulunanlar, gökten bir hatifin (Cebrail'in) şöyle dediğini duydular: “La
feta illa Ali, la Seyfe illa zulfikar.”
S.57- Hangi savaşta Hz. Ali (a.s)’ın kılıcı kırıldı?
C.57- Uhud savaşında.
S.58- Cebrail ve Resulullah (s.a.a), Uhud savaşında Hz. Ali (a.s)’ın şahsiyeti
hakkında ne söylediler?
C.58- Uhud savaşında Cebrail Hz. Peygamber'e nazil olarak Hz. Ali (a.s)’ın
fedakârlığı hakkında şöyle dedi: “Ey Muhammed! Kardeşlik ve fedakârlığın manası işte
budur.” Hz. Peygamber (s.a.a); “Ali bendendir ben de Ali'denim” buyurdu. Cebrail de: “Ben
de sizinleyim” dedi.
S.59- Allah'ın dergâhına yakın ve meleklerin en büyüğü olan Cebrail ne zaman ve
nerede Hz. Peygamber ve Hz. Ali gibi olmayı arzu etti?
C.59- Uhud savaşında.
S.60- Hz. Peygamber (s.a.a), Hz. Ali (a.s)'ın imanı hakkında ne buyurmuştur?
C.60- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Eğer yer ve gökler, terazinin bir
kefesinde, Ali’nin de imanı onun diğer kefesinde olursa, kesinlikle Ali’nin imanı ağır basar.”
S.61- İslami irfanın temelini atan ilk şahıs kimdir?
C.61- Hz. Ali (a.s)'dır. Çünkü Hz. Ali (a.s) Uveys-i Karani, Kumeyl bin Ziyad ve
Meysem-i Temmar gibi zahid ve irfan ehli şahsiyetleri eğitmiştir.
S.62- Nahiv ilminin kaideleri kimin emriyle ilk defa tanzim edildi?
C.62- Hz. Ali (a.s)'ın emriyle.
S.63- Farz iş nedir ve ondan daha farz olan nedir?
C.63- Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Günahlardan tövbe etmek farzdır, ama
günahları terk etmek daha farzdır.”
S.64- Şaşırılacak şey nedir ve ondan daha şaşırılacak olan nedir?
C.64- Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Günlerin dolaşmasında çok şaşırılacak
şeyler vardır, ama halkın günlerin dolaşmasındaki gafleti onlardan daha şaşırtıcıdır.”
S.65- Zor şey nedir ve ondan daha zor olan nedir?
C.65- Yine Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Musibetler karşısında sabretmek zordur,
ama sabretmenin mükâfatını kaybetmek daha zordur.”
S.66- Yakın şey nedir ve ondan daha yakın olan nedir?
C.66-Yine Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ümit edilen her şey yakındır, ama
onlardan daha yakın olan ölümdür.” [15]
S.67- Hz. Ali (a.s)’ın kaç eşi ve çocuğu vardı?
C.67- Hz. Ali (a.s)’ın hanımı ve çocukları hakkında tarih ve rivayetler muhteliftir.
Ama şeyh Mufid (r.a)'in “İrşad” kitabında dediğine göre; Hz. Ali (a.s)’ın hayatı döneminde
(hür ve cariye olarak) yediden çok hanımı varmış, bu hanımlardan; on biri erkek ve on beşi
kız olmak üzere yirmi altı çocuğu olmuştur.
S.68- Hz. Ali (a.s)’ın yakın ashabı kimlerdi?
C.68- Hz. Ali (a.s)’ın sevgisi ve itaati yolunda canlarından geçmeye hazır olan
fedakâr ve çok yakın ashabından bazıları şunlardır:
1-
Malik Eşter-i Nehai.
2-
Üveys-i Kareni.
3-
Muhammed bir Ebubekr.
4-
Hz. Ali (a.s)’ınözel kölesi olan Kanber.
5-
Sehl bin Huneyf.
6-
Meysem-i Temmar.
7-
Kumeyl bin Ziyad.
8-
Abdullah bin Abbas.
9-
Reşid-i Hicri.
10- Sa'saa bin Savhan.
11- Ammar bin Yasır.
12- Hucr bir Adi.
13- Kays bin Sa'd.
14- Adiy bin Hatem.
15- Zeyd bin Savhan.[16]
S.69- Hz. Ali (a.s)’ın imamet suresi kaç yıldı?
C.69- Otuz yıl idi.
S.70- “Şia” sözcüğünün manası nedir ve Resulullah'ın vefatından sonra kimlere
Şii denildi?
C.70- Şia, yani takipçi, taraftar, uyan... demektir. Hz. Ali (a.s)’ın, Hz. Peygamber'den
sonra O’nun halifesi olduğuna inananlara Şia denir.
S.71- Acaba Kur’ân'da Şia kelimesi geçmiş midir, geçmişse hangi surede geçmiştir?
Bir örnek zikrediniz.
C.71- Kur’ân'ın bir kaç yerinde “Şia” kelimesi geçmiştir. Örneğin: Allah Teâla
Saffat suresinin 83. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ve inne min şiatihi le İbrahim” (İbrahim de
onun -Nuh'un- şialarındandı).
S.72- Şiiler ne zamandan itibaren ve nasıl teşekkül buldular?
C.72- Resulullah (s.a.a)'in vefatından sonra, Hz. Ali'nin Hz. Peygamber tarafından
hilafet makamına atandığına inanan ve onu bu makama herkesten daha layık gören
Peygamber'in bir grup vefalı ashabı, bu inanç üzere baki kaldı ve böylece Şiiler yavaş-yavaş
teşekkül bulmuş oldular.
S.73-Acaba hadislerde On İki imama değinilmiş midir?
C.73- Evet hadislerde on iki İmama değinilmiştir: Örnek olarak iki rivayete işaret
ediyoruz:
1-
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Benim halifelerim on iki kişidir.”
2- Bir gün Resulullah (s.a.a) İmam Hüseyn'e bakarak şöyle buyurdular: “Bu
İmamdır, İmam'ın oğludur, İmam'ın kardeşidir ve dokuz İmamın babasıdır.”
S.74- Hz. Âdem’in ilmine, Hz. Nuh'un takvasına, Hz. İbrahim'in sabrına, Hz.
Musa'nın azametine ve Hz. İsa'nın ibadetine bakmak isteyen, kime bakmalıdır?
C.74- Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Âdem (a.s)'ın ilmine, Nuh
(a.s)'ın takvasına, İbrahim (a.s)'ın sabrına, Musa (a.s)'ın azametine ve İsa (a.s)'ın ibadetine
bakmak isteyen, Ali bin Ebi Talib'e baksın.”
S.75- Hz. Ali (a.s)’ın kabri kaç yıl gizli kaldı?
C.75- Yüz otuz yıl gizli kaldı.
S.76- Hz. Ali (a.s)’ın kabri ne zaman ve nasıl aşikâr oldu?
C.76- Harun Raşid'in hilafeti döneminde bir hadise Hz. Ali (a.s)’ın kabrinin
bulunmasına sebep oldu. Hadise şöyledir: Bir gün Harun Raşid ve arkadaşları av avlanmak
için Kufe'nin çöllerine gidiyorlar, bir kaç ceylanın orada bulunan bir tepeye sığındığını ve av
köpeklerinin ise geri döndüklerini görüyorlar. Harun Raşid, Abdullah ismindeki bir şâhısa
şöyle diyor: “Acele et o tepeyi araştır, galiba orası kutsal bir yerdir.” Orayı araştırdıkları
sırada Beni Esed kabilesinden olan yaşlı bir kişiyle karşılaşıyorlar. Harun Raşid’in yanına
getirdiklerinde şöyle diyor:
“Babam babasından, Hz. Ali (a.s)’ın kabrinin o tepede olduğunu nakletmiştir; Allah
Teâla orayı emniyetli bir harem kılmıştır.”
Harun bunu duyunca su isteyip abdest alıyor, o tepenin yanına gidip orada namaz
kılıyor, kendisini o toprağın üzerine atarak ağlıyor. Böylece Hz. Ali (a.s)’ın kabri 130 yıl gizli
kaldıktan sonra bulunmuş oluyor.[17]
S.77- Neden Hz. Ali (a.s)’ın kabri bir müddet gizli kaldı?
C.77- Bunun sebebi, O Hazretin çok kinli düşmanlarının olmasından dolayıdır;
özellikle Beni Ümeyye ve Havariç O Hazrete çok katı düşman idiler, eğer O’nun kabrinin
nerede olduğunu bilmiş olsalardı, kabri yarıp O Hazretin naşına saygısızlık yapmış
olabilirlerdi.[18]
S.78- Hz. Ali (a.s)’ın kabri nerededir?
C.78- Necef-i Eşref'tedir.
[1]
- Ali Kist, s. 6; Fazlullah Kompani.
[2]
- Ankebut/2.
[3]
- Ali Kist, s.329. Hz. Ali (a.s)’ın Kur’ân'da isminin geçtiğini delillerle isbat
edenler olmuştur. Örneğin Meryem suresinin 50. Ayetinde geçmiştir diyorlar. Ayet
şöyledir; "Ve cealna lisane sıdkın Aliyyen.” Çev.
[4]
- Aslında bu lakabı Hz. Peygamber ona vermiştir. Hz. Ali savaşlardan birinden
döndüğünde yorgunluğundan dolayı toprağın üzerinde uyudu. Gelip bu durumu gören
Resulullah (s.a.a) iltifat olsun diye, "Kum ya eba Turab" (kalk ey toprağın babası) buyurdular.
Bundan dolayı bu lâkapla meşhur oldu. Çev.
[5]
- Dastanha-ı Şenideni ez Çehardeh Masum (a.s).
[6]
- Dastanha-i Şenideni ez Çehardeh masum.
[7]
- İlel’uş- Şerayi, .1, s.205.
[8]
- A.K., s.193.
[9]
- Seyri der Sire-i Eimme-i Ethar, M. Mutahhari.
[10]
- Ali Kist, s.195; Fazlullah-i Kompani.
[11]
- Nehc’ul- Belağa, 45. mektup, Osman bin Huneyf’e mektubu.
[12]
- Bakara/207.
[13]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s. 68, Bircendi.
[14]
- Mecma'ul- Beyan, c.10, s.528.
[15]
- Ali Kist? s.267; Fazlullah Kompani.
[16]
- Ali Kist? s.405.
[17]
- Dastanha-i Şenideni ez Çehardeh Masum -a.s- s. 56.
[18]
- Destanha-i Şenideni ez Çehardeh Masum.
DÖRDÜNCÜ MASUM
İMAM HASAN (A.S)
S.1- İmam Hasan-ı Mücteba'ın meşhur lâkapları nelerdir?
C.1- Mucteba, Sibt-i Ekber.
S.2- İmam Hasan (a.s)'ın künyesi nedir?
C.2- Ebu Muhammed.
S.3- İmam Hasan (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya geldi?
C.3- Hicri 3. yılın Ramazan ayının ortasında Medine-i Münevvere'de dünyaya geldi.
S.4- İmam Hasan (a.s)'ın hayatı kaç döneme ayrılır?
C.4- Üç döneme ayrılır:
1-
Resulullah (s.a.a)’in dönemi
2-
Babasıyla birlikte olduğu dönem.
3-
İmametlik dönemi.
S.5- İmam Hasan (a.s)'ın imamet müddeti kaç yıl sürmüştür?
C.5- On yıl.
S.6- İmam Hasan (a.s), kaç yıl babasıyla birlikte bulundular?
C.6- Otuz yedi yıl.
S.7- İmam Hasan (a.s) kaç yıl, Hz. Peygamber (s.a.a) döneminde yaşamıştır?
C.7- Sekiz yıl civarında.
S.8- İmam Hasan (a.s), erkek çocuğu olduğundan dolayı kendisini tebrik edenlerin
sözüne karşılık ne buyurdular?
C.8- Şöyle nakledilmiştir: Allah Teâla İmam Hasan (a.s)'a bir erkek çocuğu
bağışladığında Kureyş'ten olan bir grup kimse İmam (a.s)’ı tebrik etmek için Hazretin yanına
gelerek: “Süvari mübarek olsun” dediler. İmam Hasan (a.s) onların sözüne karşılık şöyle
buyurdular: “Bu nasıl sözdür? Süvari değil de piyade olabilir.” Cabir; “Öyleyse nasıl
diyelim?” dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdular: “Allah-u Teâla, birinize erkek çocuğu
bağışladığında o şahsı tebrik etmek istediğinizde şöyle deyin: Bağışlayana şükreden ol,
bağışlanan sana mübarek olsun, Allah Teâla onu erginliğe ulaştırsın ve iyiliğinden seni
faydalandırsan.” [1]
S.9- Hz. Ali (a.s)'ın şahadetinden sonra, İmam Hasan (a.s)'ın zamanındaki
Medine valisi kimdi?
C.9- Mervan bin Hakem.
S.10- İmam Hasan (a.s)'a gizlice suikast düzenlemek isteyenler kaç kişiydi?
C.10- Muaviye'nin komplolarından biri de dört kişiyle İmam Hasan (a.s)'a gizlice
suikast düzenlemek istemesi idi. O dört kişi şunlardı:
1)
Amr bir Hureys.
2)
Şebes bin Rib'i.
3)
Eş'as bin Kays.
4)
Hücr bin Haris.
İmam Hasan (a.s) bu komplodan haberdar olduğundan dolayı münafıkların şerrinden
korunmak için dışarı çıktığında elbiselerinin altından savaş elbisesi giyiyorlardı.
S.11- İmam Hasan (a.s), kaç defa yaya olarak Medine'den Mekke'ye gitmişlerdir?
C.11- Yüz yirmi defa.
S.12- İmam Hasan (a.s) ,neden ömrünün son saatlerinde ağlıyorlardı?
C.12- İmam Hasan (a.s) ashabından birine cevaben şöyle buyurdular: “Bil ki, iki şey
için ağlıyorum; Biri, herkesin durumdan haberdar olmak için etrafına bakacağı kıyamet
gününün vahşetinden; diğeri ise dostlarımdan ayrılacağımdan dolayıdır.”
S.13- İmam Hasan (a.s)'ın Muaviye ile barış yapmasının sebebi ne idi?
C.13- İmam Hasan (a.s)'ın ordusundan pek çok insanın münafık olması, ordusunun
komutanı olan Ubeydullah bin Abbas'ın Muaviye'nin ordusuna geçmesi, yine tarihin
naklettiğine göre, ordunun üçte ikisinin (Muaviye tarafından) aldatılması, geri kalanların
çoğunun da ahitlerini bozması, Havariç'in ihlalleri ve İmam'a çeşitli iftira ve saygısızlıkların
yapılması O Hazretin Muaviye ile barış yapmasının sebeplerini oluşturuyordu.
S.14- İmam Hasan (a.s) kaç yaşında ve kimin eliyle zehirlendi?
C.14- Kırk yedi yaşında Muaviye'nin vesvesesiyle kendi hanımı Cude'nin eliyle
zehirlendi.
S.15- Masum İmamlar arasından, hangi İmamın cenazesini ok yağmuruna
tutmuşlardır?
C.15- Muhaddis-i Kummi, Menakıb kitabının sahibinden şöyle naklediyor: “İmam
Hasan (a.s)’ın cenazesini öyle ok yağmuruna tuttular ki, defnedildiğinde ondan yetmiş ok
çıkardılar.” [2]
S.16- İmam Hasan (a.s) ne zaman ve nerede şahadete eriştiler?
C.16- Hicretin 50. Yılında sefer ayının 28. günü Medine'de şahadete eriştiler.
S.17- İmam Hasan (a.s)'ın kabri nerededir?
C.17- Medine'deki Baki mezarlığındadır.
[1]
- Tuhaf'ul- Ukul, s.235; Arapça baskısı.
[2]
- Envar'ul- Behiyye, s.83.
BEŞİNCİ MASUM
İMAM HÜSEYİN (A.S)
S.1- İmam Hüseyin (a.s)'ın meşhur lakabı nedir?
C.1- Seyyid’üş- Şüheda.
S.2- İmam Hüseyin (a.s)'ın künyesi nedir?
C.2- Ebu Abdullah.
S.3- İmam Hüseyin (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
C.3- Hicretin dördüncü yılının Şaban ayının üçüncü günü Medine-i Münevvere'de
dünyaya gelmiştir.
S.4- İmam Hüseyin (a.s)'ın hayatı kaç döneme ayrılır?
C.4- Dört döneme ayrılır:
1-
Resulullah (s.a.a)’in dönemi.
2-
Babası Hz. Ali (a.s)’ın dönemi.
3-
Kardeşi İmam Hasan'la birlikte olduğu dönem.
4-
O Hazretin imamet dönemi.
S.5- İmam Hüseyin (a.s)'ın imametlik dönemi kaç yıldır?
C.5- On yıl.
S.6- İmam Hüseyin (a.s) kaç yıl Hz. Resulullah'ın zamanında yaşamıştır?
C.6- Altı yıl civarında.
S.7- İmam Hüseyin (a.s) kaç yıl babası ile birlikte oldu?
C.7- Otuz yıl civarında.
S.8- İmam Hüseyin (a.s), babasından sonra kaç yıl kardeşi İmam Hasan (a.s)'la
birlikte yaşamışlardır?
C.8- On yıl civarında.
S.9- İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabından olup her gece Kur’ân hatmeden ve kırk yıl
boyunca sabah namazını yatsı namazının abdestiyle kılan şahsiyetin ismi nedir?
C.9- İsmi; Bureyr bin Huzayr’dır. O zahid ve abid bir kişi idi; ona “Seyyid'ulKurra” diyorlardı.
S.10- İmam Hüseyin (a.s)'ın oğlu Ali Ekber'in sima ve ahlakı nasıl idi?
C.10- Hz. Ali Ekber güzel yüzlü bir gençti, sima ve ahlak açısından Resulullah
(s.a.a)’e herkesten daha çok benziyordu. Bir kavle göre, Aşura günü Ehl-i Beyt'ten ilk şehit
olan odur.
S.11- İmam Hüseyin (a.s)'ın sancaktarı kim idi?
C.11- Kendisine “Sakka” lakabı verilen, Hz. Ebu'l- Fazl'il- Abbas idi.
S.12- İmam Hüseyin (a.s)'ın kölesinin ismi ne idi ve ne özelliğe sahipti?
C.12- İmam Hüseyin (a.s)'ın kölesinin ismi, “Eslem” idi; onun özelliklerinden biri
Kur’ân karisi olması idi; Kur’ân ayetlerini kalbe işleyen yanık bir sesle okuyordu.[1]
S.13- İmam Hüseyin (a.s)'ın müezzininin ismi ne idi?
C.13- Haccac bin Mesruk idi.
S.14- İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı, ne zaman Medine'den Mekke'ye hicret
etmiştir?
C.14- İmam Hüseyin (a.s), Hicretin 60. yılı olan Recep ayının 28'inde, Pazar akşamı
çocukları, kardeşleri (Muhammed bin Hanefiyye hariç) ve akrabalarından bir grup kimseyle
birlikte geceleyin Medine'den Mekke'ye doğru hareket ettiler ve Şaban ayının üçünde Cuma
akşamı Mekke'ye ulaştılar.
S.15- İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı, kaç gün Mekke-i Muazzama'da kalmış ve hangi
tarihte Mekke'den Irak'a doğru yola çıkmışlardır?
C.15- İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı, takriben 95 gün Mekke'de kaldılar; ama
haclarını tamamlayamadıklarından onu umreye çevirerek Zihicce'nin 8. günü ailesi ve
evlatlarıyla birlikte Mekke'den Irak'a doğru yola koyuldular.[2]
S.16- İmam Hüseyin (a.s) neden hac günlerinde Temettu Haccını Umre-i Müfrede'ye
çevirerek Mekke'den ayrıldılar?
C.16- Bunun sebebi şu idi: İmam Hüseyin (a.s), Yezidi'n adamlarından bir grup
insanın, kendisine suikast düzenlemek için hac maskesi altında Mekke'ye gönderildiklerini ve
Mekke'nin çevresinde ihram elbisesinin altında gizledikleri silahla kendisini öldürmekle
görevli olduklarından haberdar oldu. Bu sebepten dolayı İmam (a.s) Temettu Haccını Umre-i
Müfrede'ye çevirdi ve bir grup halk için kısa bir konuşma yaptıktan sonra o günün sabahı yani
Zilhicce'nin sekizinde bir grup yaran, kardeş ve akrabalarıyla birlikte Allah'ın evinin
ihtiramını korumak için Mekke'den çıkarak Irak'a doğru hareket ettiler.[3]
S.17- İmam Hüseyin (a.s) Mekke'den ayrıldığında okuduğu hutbe ne idi ve hangi
isimle meşhurdur?
C.17- İmam Hüseyin (a.s) Mekke'den çıkmadan bir gün önce kendi
ashabına “Hutta'l- Mevt” hutbesi adıyla meşhur olan bir hutbe okudu. Hutbenin sonunda
şöyle geçiyor: “Kim bizim yolumuzda kalbinin kanını dökmeye ve Allah'a kavuşmaya hazırsa,
bizimle gelsin; ben yarın saban inşaaallah hareket edeceğim.”
S.18- İmam Hüseyin (a.s)'ın Mekke'ye gönderdiği elçi kim idi?
C.18- Muslim bin Akil.
S.19- Kufe halkı İmam Hüseyin (a.s)'a kaç tane davet mektubu göndermişti?
C.19- Yüz elli civarında.
S.20- Kufe halkı, İmam Hüseyin (a.s)'ı davet ettiği zaman, kaç kişi Hz. Müslim'e
bey'at etmişlerdi?
C.20- On sekiz bin kişi.
S.21- Hz. Müslim'in çocuklarının isimleri nelerdir?
C.21- İbrahim ve Muhammed'dir; Muhammed İbrahim'den büyüktü; her ikisi de on
yaşından küçük idiler.
S.22- Cebrail, İmamların (a.s) isimlerini Hz. Nuh (a.s)'a bildirdiğinde, onların
hangisinin ismini duyunca ağlamıştır?
C.22- İmam Hüseyin (a.s)'ın ismini duyunca ağladı.
S.23- İmam Hüseyin (a.s)'ın kıyamına sebep olan en önemli faktör nelerdi?
C.23- İmam Hüseyn (a.s)'ın kıyamına sebep olan üç önemli faktör şunlardır:
1) Yezid hükümetinin İmam Hüseyin (a.s)'dan bey'at istemesi ve İmam
(a.s)'ın da bu isteğin karşısında şiddetle direnip “Zillet bizden uzaktır” buyurması.
2)
Kıyam için hazır olan Kufe halkının, İmam (a.s)’ı ısrarla oraya davet
etmeleri.
3)
İslam'ın Füru-u Din'inden
sakındırmak emriyle amel etmesi.
olan,
iyiliğe
emretmek
kötülükten
S. 24- Kerbela'nın sözcük anlamı nedir?
C.24- Kerbela, gam ve bela anlamınadır. İmam Hüseyin (a.s) Kerbela ismini
duyduklarında şöyle buyurdular: “Allah'ım kerb (gam) ve beladan sana sığınıyorum.”
S.25- İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabı meydana gitmek istediğinde, onların arasında var
olan sünnet ne idi?
C.25- Maktel yazanları şöyle yazmışlardır: İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabı arasında
şöyle bir sünnet var idi; Onlardan her hangi biri savaş meydanına gitmek istediğinde İmam
Hüseyin (a.s)'ın huzuruna gelerek şöyle diyordu: “Es selam-u aleyke yebne
Resulullah!” (Selam olsun sana ey Resulullah'ın oğlu!”) İmam (a.s) da onların cevabını
vererek; “Biz de yakında size kavuşacağız”buyuruyorlardı ve şu ayeti tilavet
ederlerdi: “Feminhum men kaza nahbeh ve minhum men yentezir vema beddelu tebdilen.”
S.26- Beni Haşim ailesinden Aşure günü ilk şehit olan kimdi?
C.26- Hz. Ali Ekber (a.s).
S.27- İmam Hüseyin (a.s)'ın 72 ashabından kaç kişi Beni Haşim ve O Hazretin
yakınlarından idi?
C.27- On yedi kişi.
S.28- İlk önceleri düşmanın ordusundan olan fakat sonra gerçekten tövbe ederek
İmam Hüseyin (a.s)'ın ordusuna katılıp şahadete erişen şahsın ismi nedir?
C.28- Hür bin Yezid-i Riyahi’dir.
S.29- Neden İmam Hüseyin (a.s) düşmandan bir gece (Aşure gecesini) izin
istedi?
C.29- İmam Hüseyin (a.s) kardeşi Ebu'l Fezl-il Abbas'a şöyle buyurdu: “Kardeşim!
Düşmana doğru git, onlara de ki; “Namaz kılmamız, dua etmemiz ve Allah'la münacatta
bulunmamız için bu geceyi bize mühlet verin. Çünkü ben namaz kılmayı, Kur’ân okumayı, çok
dua ve istiğfar etmeyi seviyorum.” [4]
S.30- Aşure gecesi düşman ordusundan kaç kişi İmam Hüseyin (a.s)'ın ordusuna
katıldı?
C.30- İmam Hüseyin (a.s) ve yarenlerinin Aşura gecesi Kur’ân okumaları, ibadet ve
dua etmeleri, düşman askerlerinden 32 kişinin İmam'ın ordusuna katılmalarına sebep oldu.[5]
S.31- Aşure günü şehit olan damat ve gelinin isimleri nelerdir ve nasıl şahadete
eriştiler?
C.31- Onların isimleri “Veheb” ve “Haniye”'dir. Veheb, savaş meydanına gitmek
için İmam Hüseyin (a.s)'dan izin istedi. İmam (a.s) izin verince meydana gidip bir müddet
savaştıktan ve düşman ordusundan bir kaçını öldürdükten sonra iki elleri kesilerek düşmanın
eline esir düştü. Onu Ömer-i Sa'dın yanına götürdüler, o zalim de onun boynunun vurulmasını
emretti; boynunu vurduktan sonra kesilmiş başını İmam Hüseyin (a.s)'ın ordusuna doğru
attılar. Veheb'in annesi onu alıp yüzünün kanını temizledikten sonra, onu düşmana doğru attı.
Veheb'in eşi “Haniye” kendisini kocasının kana boyanmış bedenine ulaştırdı, onum kanlarını
temizleyerek şöyle diyordu: “Cennet sana hoş olsun” Şimr bu durumu görünce, kölesine onu
öldürmesini emretti, köle de elindeki demir sopayla onu şahadete eriştirdi.
S.32- Kerbela'da şehit edilen ilk ve tek kadının ismi nedir?
C.32- Veheb'in eşi olan Haniye’dir.
S.33- İmam Hüseyin (a.s)'ın Aşure günü, savaşın tam kızgın zamanı ameli olarak
açıkça yerine getirdiği İlahi farizalardan biri ne idi?
C.33- Cemaat namazı kıldırması idi. İmam Hüseyin (a.s) bir grup ashabıyla birlikte
öğle namazını korku namazı adı altında kıldılar; İmam'ın ashabından iki kişi namazın sonuna
kadar kendilerini Hazrete siper etti. Onlardan biri, düşman tarafından atılan okların bedenine
isabet etmesi sonuca şahadete erişti.
S.34- Aşura gününün öğle namazı vaktini, İmam (a.s)'a hatırlatan şahsın ismi nedir
ve İmam (a.s) ona hitaben ne buyurdular?
C.34- Aşura gününün öğle vakti “Ebu Sumame-i Seydavi” güneşe bakarak öğle
vaktinin girdiğini anlayınca İmam (a.s)'a şöyle dedi: “Gerçi düşmanın fırsat vermeyeceğini
biliyorum, ama son namazı sizinle kılıp öylece Allah'a kavuşmak istiyorum.”
Bunun üzerine İmam (a.s) gökyüzüne bakarak şöyle buyurdular: “Namazı bana
hatırlattın, Allah seni hatırlatan ve namaz kılanlardan kılsın. Şimdi öğlenin ilk vaktidir,
namaz kılmamız için düşmandan mühlet isteyin.”
S. 35- Beni Esed tayfasından olup İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabından olan, Bedir ve
Huneyn savaşlarına katılmış olup Aşura günü İmam (a.s)'ın yanında şahadete erişen yaşlı
kişinin ismi nedir?
C.35- Habip bin Mezahir'in akrabalarından olan “Enes bin Haris-i Kahili”dir.
S.36- Ebuzer'in azad edilmiş kölesi olan ve İmam Ali (a.s), İmam Hasan (a.s) ve
daha sonra İmam Hüseyin (a.s)'ın evinde yaşayan ve nihayet Kerbela'da İmam Hüseyin'in
yanında şahadete erişen şahsın ismi nedir?
C.36- Cevn’dir.
S.37- Neden İmam Hüseyin (a.s) Aşura günü düşmanlarından bazılarını
öldürmüyordu?
C.37- İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: “Babamın öldürmediği kimselerin
soyundan biz Ehl-i Beyt'i sevecek kimseler dünyaya gelecekti. İşte İmam (a.s) bu yüzden bizi
sevecek insanların babalarının sulbünde korunması için onları öldürmüyordu.”
Diğer İmamların hakkında da buna benzer birçok rivayetler vardır; onlar da bazı
kimseleri, onların sulbünde yeralan imanlı insanlardan dolayı öldürmüyorlardı.[6]
S.38- Aşure günü, neden en büyük musibet günü olarak tanıtılmıştır?
C.38- Abdullah bin Fazl-i Haşimi şöyle diyor: İmam Sadık (a.s)'a; “Neden
Resulullah'ın son vefat günü, Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma (a.s), Hz. Hasan vs. İmamların şahadet
günleri değil de sadece Aşura günü en büyük musibet, gam, üzüntü ve matem günü olarak
tanıtılmıştır?” dediğimde şöyle buyurdular:
“Bunun sebebi şundan ibarettir: Ashab-ı Kisa (Âl-i Aba) Allah katında insanların en
değerlisi idiler. Bunlar beş kiydiler: ‘Hz. Peygamber (s.a.a), Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma (a.s),
Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s).’ Hz. Peygamber (s.a.a) vefat ettiğinde gerçi musibet çok
büyüktü, ama Ashab-ı Kisa'dan dört kişi yaşıyordu, bunlar halkın mercii ve sığınağı idiler.
Hz. Fatıma (a.s) şahadete eriştiğinde musibetin çok büyük olmasına rağmen halk Ashab-ı
Kisa'dan üç kişiyi kendi aralarında görüp ihtiyaç duyduklarında onlara sığınıyorlardı. İmam
Ali (a.s) ve İmam Hasan (a.s)’da da durum aynıydı. Ama İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğunda,
Ashab-ı Kisa'dan halkın mercii ve sığınağı olacak kimse kalmamıştı. Bundan dolayı İmam
Hüseyin (a.s) bekası Ashab-ı Kisa'nın bekası olduğu gibi, onun şahadeti de onların hepsinin
şahadeti gibiydi. Bu sebepten dolayıdır ki Aşura günü, gam, üzüntü ve matem açısından
günlerin en musibetlisi olarak tanıtılmıştır.”
Abdullah bin Fazl-i Haşimi sözünün devamında şöyle diyor: Ben İmam Sadık (a.s)'a;
“Öyleyse İmam Seccad (a.s) için ne diyorsunuz?” dediğimde şöyle buyurdular:
“İmam Zeyn'ul- Abidin (a.s), İmam ve halka hüccetti. Fakat Resulullah (s.a.a)'i
görmemişti, onun ilmi baba ve cetlerinden miras olarak ona yetişmişti. Ama İmam Ali (a.s),
Hz. Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) Hz. Peygamberle uzun süre
birlikte olmuşlardı. Halk da onları Hz. Peygamber (s.a.a) ile birlikte görmüştü. Bundan
dolayı Onlardan birini gördüklerinde, Hz. Peygamber (s.a.a)'in hatıraları, söz ve davranışları
onlar için canlanıyordu.” [7]
S.39- İmam Hüseyin (a.s) ve Yahya bin Zekeriyya (a.s) arasında ne gibi
benzerlikler vardır?
C.39- Bu iki yüce ve mazlum şahsiyet arasında olan benzerlikler çoktur. Fakat biz
yedi tanesiyle yetiniyoruz:
1)
Bu iki masuma isim takılmadan önce, onların isminde hiç kimse yoktu.
2)
Her ikisi de altı aylık iken dünyaya gelmişlerdi.
3) O ikisinin doğumundan önce, semavi haber ve vahiyler onların doğum
ve durumlarını açıklamıştı.
arz”
[8]
4) Gök her ikisine de ağladı. “Fema beket aleyhim'is- semau ve’l
ayetinin tefsirinde bununla ilgili hadis nakledilmiştir.
5)
Her ikisinin katili veled'üz- zina idi.
6)
Her ikisinin de başını altın leğene koyup fasık ve zalimlere götürdüler.
7)
Bu iki mazlumun, rivayetlere göre başlarının konuşması.
S.40- İmam Hüseyin (a.s)'ın Aşura günündeki en son askeri kimdi ve kimin eliyle
şahadete erişti?
C.40- İmam Hüseyin (a.s)'ın Aşura günü en son askeri, Hz. Ali Esğer idi. Babası
İmam Hüseyin (a.s)'in elleri üzerinde, Hermele bin Kamil-i Esedi'nin okuyla şahadete erişti.
S.41- Kerbela şehitlerinden kimlerin başlarını bedenlerinden ayırmadılar?
Niçin?
C.41- Hz. Ali Esğer ile Hür bin Yezid-i Riyahi'nin başlarını bedenlerinden
ayırmadılar. Çünkü İmam Hüseyin (a.s) Ali Esğer'i defnetmişti; Hür bin Yezid-i Riyahi'nin de
akrabaları onun başının bedeninden ayrılmasına mani oldular.
S.42- İmam Hüseyin (a.s)'ın Kerbela'da kendisiyle birlikte şehit olan ashabı kaç
kişiydi?
C.42- Meşhur kavle göre 72 kişi.
S.43- İmam Hüseyin (a.s)'ın, yaya olarak cenazesinin başucuna geldiği ve onun için
ağıt okuyup ağladığı şahsın ismi nedir?
C.43- Hür bin Yezid-i Riyahi.
S.44- Rivayetlerimizde Beytullah'il Haram haccının bedeli olarak tanıtılan şey
nedir?
C.44- Beytullah'il Haram'ın (sevap bakımından) bedeli olarak tanıtılan şey, İmam
Hüseyin (a.s)'ın kabrinin ziyaretidir. Allah'ın evinin ziyaretine gitmeye gücü olmayan
kimseler, onun yerine İmam Hüseyin'in kabrinin ziyaretine gidip o sevabı kazanabilirler.
S.45- Nahiye-i Mukaddese Ziyareti nasıl bir ziyarettir?
C.45- Nahiye-i Mukaddese Ziyareti, Sahib'uz- Zaman İmam Mehdi (a.s)'dan
nakledilen bir ziyarettir. Hazret Kerbela şehitlerinin hepsinin isim ve nişanelerini bu ziyarette
zikredip onlara selam gönderdiği gibi, onlardan her birinin katilinin de ismini zikredip onlara
lanet etmiştir.
S.46- Namaz kılarken Kerbela toprağına secde etmenin fazileti nedir?
C.46- Necat'ul- İbad risalesinde şöyle nakledilmiştir: “Kim namaz kıldığında Kerbela
toprağına secde ederse, namazın kabul olmasına mani olan engeller yok olup İmam Hüseyin
(a.s) toprağının bereketiyle namazı kabul olur.”
S.47- İmam Hüseyin (a.s)'ın şahadetinden sonra Kerbela'da en son şehit olan
kimdi?
C.47- Kerbela’da en son şehit olan “Süveyd bin Amr” isminde yaşlı bir adamdır. Bu
şahıs Aşura günü, var gücüyle savaştı, aldığı çok yara ve darbeler neticesinde bayılıp yere
düştü. Düşman onun öldüğünü zannederek ondan vazgeçti. O bir müddetten sonra kendine
gelip İmam Hüseyin (a.s)'ın şehit olduğunu anlayınca o haliyle kalkıp yanında bulunan
hançerle düşmana saldırdı, bir müddet savaştıktan sonra şahadete erişti. Böylece o, İmam
Hüseyin (a.s)'ın şahadetinden sonra şahadete erişen kişiydi.
S.48- Kerbela şehitlerinin başları ne zaman ve kimin emriyle bedenlerinden
ayrıldı?
C.48- Muharrem'in on birinci günü, Ömer Sa'd'ın emriyle.
S.49 İmam Hüseyin (a.s) ne zaman ve nerede şahadete erişti?
C.49- Hicretin 61. Yılı Aşura günü Kerbela'da şahadete erişti.
S.50- İmam Hüseyin (a.s) kaç yaşında şehit oldu?
C.50- 57 yaşında.
S.51- İmam Hüseyin (a.s) şehit olduktan sonra, kaç atlı Hazretin bedenini atların
tırnaklarıyla çiğnetti?
C.51- İmam Hüseyin (a.s) şehit olduktan sonra, on kişi İmam (a.s)'ın bedenini atların
tırnaklarıyla çiğnettiler.
S.52- İmam Hüseyin (a.s)'ın katili kimdir?
C.52- Şeyh Şuşteri (r.a) şöyle yazıyor: “İmam Hüseyin (a.s)’ın katili ilk başta
Yezid'dir. Çünkü O İmam Hüseyin (a.s)'dan zorla bey'at alınmasını, bey'at etmediği takdirde
hazretin başının kendisine gönderilmesini emretmişti. Yezid'den sonra İmam Hüseyin (a.s)’ın
katili İbn-i Ziyad'dır. Çünkü o bu cinayete zemine hazırlamış ve İmam'ın aleyhine ordu
toplamıştır. Ondan sonra da İmam'ın katili İbn-i Sa'd'dır. Çünkü Kerbela vakasından sonra
onu, İmam Hüseyin (a.s)’ın katili olarak çağırıyorlardı. Onlardan sonra da İmam (a.s)'ın katili
Şimr'dir. Çünkü o da büyük musibetin faili olmuştur.
S.53- İmam Hüseyin (a.s)'ın bedeninde kaç ok, mızrak ve kılıç yarası var idi?
C.53- İmam Bakır (a.s)'ın buyurduğuna göre, İmam Hüseyin (a.s)'ın bedeninde 320
kılıç, mızrak ve ok yarası vardı.
S.54- İmam Hüseyin (a.s)'ın atının ismi ne idi?
C.54- Zulcenah.
S.55- Zulcenah, İmam Hüseyin (a.s)'ın bedeniyle nasıl vedalaştı?
C.55- İmam Hüseyin (a.s)'ın şahadetinden sonra, Zulcenah İmam (a.s)'ın parçalanan
bedeninin yanına gelerek yelesini Hazret'in kanına boyadı, O'nun bedenini kokladı ve yüksek
sesle kişnemeye başladı.
İmam Bakır (a.s) buyuruyor ki; “Zulcenah kişnerken şöyle diyordu: Peygamber'in
evladını öldüren ümmetin zulmünden dolayı vay hallerine!”
S.56- Kerbela şehitlerinin naşı ne zaman ve kimlerin vasıtasıyla defnedildi?
C.56- Kerbela şehitlerinin naşı, hicri 61. Yılın Muharrem ayının 13. günü defnedildi.
Şöyle ki, “Alkame” nehirinin yakınındaki bir köyde yaşayan “Beni Esed” kabilesi,
gelip Kerbelaşehitlerinin mübarek bedenlerini defnederken İmam Hüseyin (a.s) ve başları
bedenlerinde olmayan diğer şehitlerin bedenlerini tanımıyorlar, bu yüzden ne yapacaklarını
bilmeyerek şaşırıp kalıyorlar, bu esnada aniden bir atlı onların yanına gelerek; “Niçin buraya
gelmişsiniz?” diye soruyor. Onlar da cevaben: “Bu cesetleri defnetmek için gelmişiz, fakat
onların kim olduğunu tanımıyoruz.” diyorlar. İmam Seccad (a.s)'ın kendisi olan o atlı, bütün
şehitleri tek-tek tanıtıyor ve onları defnediyorlar. İmam Seccad (a.s) 'ın kendisi de babasının
pare-pare olmuş bedenini bir hasrın içerisine koyarak onu defnediyor.
S.57- İmam Hüseyin (a.s)'ın mübarek bedeni kimin vasıtasıyla tanındı ve
defnedildi?
C.57- İmam Seccad (a.s)'ın.
S.58- İmam Hüseyin (a.s)'ın kabri nerededir?
C.58- Kerbela'da.
S. 59- Neden İmam Hüseyin (a.s)'ın kabri altı köşelidir?
C.59- Hz. Ali Ekber'in mübarek na'şı, babası İmam Hüseyin (a.s)’ın yanında
defnedildiğinden dolayı kabir altı köşeli olmuştur.
S.60- İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrinin üst tarafında, halis altın suyuyla ne
yazılmıştır?
C.60- Nur ayetinden sonra Hz. Peygamber (s.a.a) 'in buyurmuş olduğu şu hadis
yazılmıştır: “Ey Cabir! Hüseyin'in kabrini ziyaret et. Çünkü Hüseyin'in kabrini ziyaret
etmenin sevabı, (müstahap olan) yüz haccın sevabıyla eşittir. Kuşkusuz Hüseyin'in kabri,
cennet bahçelerinden bir bahçedir... Kerbela da cennet yeridir.”
S.61- Resulullah (s.a.a), İmam Hüseyin'in kabrini ziyaret etmenin sevabı hakkında ne
buyurmuştur?
C.61- Hz. Peygamber (s.a.a) Ayşe’ye şöyle buyurdu: “Kim, oğlum Hüseyin vefat
ettikten sonra onun kabrini ziyaret ederse, Allah Teala benim haclarımdan bir haccın
sevabını onu ziyaret edene verir.”
Aişe; “Haclarından bir haccın sevabını mı?” dediğinde Hz. Peygamber (s.a.a); “İki
haccımın sevabını ona verirler.” buyurdular.
Aişe daha fazla şaşırarak; “İki haccının sevabını mı?!” dediğinde Resulullah
(s.a.a): “Hatta üç haccımın sevabı, onu ziyaret edene verilir.” buyurdular.
Bu mevzu böylece tekrarlandı; nihayet Resulullah (s.a.a); “Allah Teala, benim
doksan haccımın sevabını Umre sevaplarıyla birlikte onun kabrini ziyaret edene
verecektir.” buyurdular.[9]
S.62- İmam Hüseyin (a.s)'ın vasiyeti ne gibi sözleri içermektedir?
C.62- İmam Hüseyin (a.s), Irak'a doğru hareket ettiğinde bir vasiyetname yazarak
kardeşi Muhammed-i Hanefiyye'ye verdi. Bu vasiyetnamede, Allah'ın birliğine, Hz.
Peygamber (s.a.a)'in peygamberliğine ve ahiretin hak olduğuna ikrar ettikten sonra şöyle
geçmiştir:
“Ben bencillik, zulüm ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak için kıyam etmedim; ben
ceddimin ümmetini ıslah etmek, babam Ali bin Ebu Talib’in yolunda gitmek ve iyiliği emredip
kötülükten sakındırmak için kıyam ettim.
S.63- İmam Hüseyin (a.s)'ın kaç çocuğu vardı?
C.63- Büyük bir âlim ve mühaddis olan şeyh Mufid şöyle diyor: “İmam Hüseyin
(a.s)'ın altı çocuğu vardı:
1)
Annesi Şehrbanu olan İmam Seccad (a.s).
2)
Annesi Leyla olan Ali Ekber (a.s).
3)
Kerbela vakasından önce vefat eden Cafer.
4) Annesi Rubab olan ve İmam Hüseyin (a.s) 'ın kucağında boğazından
oklanarak şahadete erişen Abdullah (Ali Esğer).
5)
Annesi Rubab olan Sekine.
6)
Annesi Ümmü İshak olan Fatime.[10]
S.64- İmam Hüseyin (a.s)'ın en büyük oğlunun ismi nedir?
C.64- Merhum şeyh Mufid ve şeyh Saduk İmam Seccad (a.s)'ı İmam Hüseyin (a.s)'ın
en büyük oğlu bilmişlerdir. Ama allame seyyid Muhsin “A'yan'uş- Şia” kitabında Hz. Ali
Ekber'in, İmam Hüseyin (a.s)'ın En büyük oğlu olduğunu vurgulamıştır.[11]
S.65- Hz. Zeyneb (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiş ve vefat ettiği yer
neresidir?
C.65- Hz. Zeyneb (a.s) hicretin 5. veya 6. yılı Cemadelula'nın beşinde Medine'de
dünyaya geldi; hicretin 62. yılında ise Medine veya Şam'da vefat ettiler. Bazı raviler ise
hicretin 64. yılında vefat ettiğini yazmışlardır.
S.66- Hz. Zeyneb (a.s)'ın evlenme şartı ne idi?
C.66- Hz. Zeyneb (a.s) evlenme yaşına ayak bastıklarında pek çokları onu istedi.
Fakat amcası oğlu Abdullah bin Cafer'in istemesi şu şartla kabul edildi: “Kardeşi İmam
Hüseyin (a.s) ne zaman yolculuğa çıkarsa, onunla beraber olacak ve Abdullah buna mani
olmayacaktır.” Abdullah da bu şartı kabul etti, böylece Hz. Zeyneb (a.s) onunla evlendi.
S.67- Hz. Zeyneb (a.s) neden, İmam Hüseyin (a.s) onun şehit olan oğullarını çadıra
getirdiğinde dışarı çıkmadı?
C.67- Hz. Zeyneb (a.s) daima şehitlerin mübarek na’şlarını bütün kadınlardan önce
karşılıyordu, ama kendi oğullarının mübarek na’şlarını getirdiklerinde çadırdan dışarı
çıkmadı. Çünkü kana boyanan oğullarının bedenlerini görmekle sabırsızlık göstererek
mükâfatını azaltabilir ve kardeşi de onu bu halde görerek bacısı karşısında mahcup olabilirdi.
İşte bu yüzden çadırdan dışarı çıkmadı.
S.68- İmam Hüseyin (a.s)'ın kardeşi olan Hz. Ebu'l Fezl'il- Abbas'ın lâkapları
ne idi?
C.68- Hz. Ebu'l Fezl'il- Abbas'ın birçok lâkapları vardır. Bunlardan her biri onun
yüce şahsiyetinin özelliklerinden bir nişanedir. O lâkaplar şunlardır:
1- Ebu'l Fezl; çok faziletleri olduğundan veya “Fazıl” isminde bir oğlu olduğundan
dolayı bu lakap ona verilmiştir.
2- Ebu'l Kırba; susuzlara su taşıdığı için bu lakabı almıştır.
3- Kamer-i ben-i Haşim; Haşim oğulları arasında ay gibi yüzü güzel ve nurlu
olduğundan dolayı bu lakabı ona takmışlardır.
4- Abd-i Salih.
5- Fadi (fedakâr).
6- Hami (himayet edici).
7- Vaki (koruyucu).
8- Bab’ul- Havaic (hacetler kapısı).
9- Sai (ayretli, çaba sarf eden).
10- Hamil’ul- Liva (sancaktar, alemdar).
S.69- Hz. Mehdi'nin, Nahiye-i Mukaddese Ziyaretindeki Hz. Ebu'l-Fezl için beyan
ettiği beş fazilet nedir?
C.69- İmam Mehdi (a.s)'dan naklolunan Nahiye-i Mukaddese Ziyareti'nde O
Hazret, Ebu'l Fezl (a.s)'a hitaben şöyle buyuruyor:
“Selam olsun Emir’ul- Muminin Hz. Ali (a.s)’ın oğlu Ebu'l Fezl-il Abbas'a; O Abbas
ki, canını kardeşi için feda etti, dünyayı ahrete ulaşmak vesilesi kıldı, kardeşine feda oldu,
muhafız idi, suyu susuzlara ulaştırmak için çok gayret etti ve iki eli Allah yolunda kesildi.”
S.70- İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının aileleri ne zaman ve kimin vasıtasıyla esir
edilerek Kerbela'dan Kufe'ye götürüldü?
C.70- İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının aileleri, Muharrem'in on birinci günü öğleden
sonra Ömer-i Sa'd vasıtasıyla esir edilerek Kerbela'dan Kufe'ye götürüldü.
S.71- Meşhed'us- Sıkt Nedir?
C.71- Nakledildiğine göre İmam Hüseyin (a.s)'ın hanımlarından biri Muhsin isminde
bir çocuğa hamile imiş; Kufe ve Şam arasında Halep denen yerde aşırı rahatsızlıktan dolayı
çocuğunu düşürüyor. Bundan dolayıdır ki oraya Meşhed'us-Sıkt denilmiştir. Şimdi
orası Muhsin'in defnedildiği yer olarak bilinen bir ziyaretgâhtır.[12]
S.72- İmam Hüseyin (a.s)'ın kesik başı nerede Kur’ân okumuş ve hangi ayetleri
tilavet etmiştir?
C.72- Birçok rivayetlerde İmam Hüseyin (a.s)'ın başının Kufe'de Kur’ân okuduğu ve
çeşitli ayetleri tilavet ettiği nakledilmiştir. Örneğin şeyh Mufid şöyle naklediyor:
Zeyd bin Erkam diyor ki; İmam Hüseyin (a.s)'ın kesik başını Kufe'nin yol ve
sokaklarında dolaştırdıklarında İmam (a.s)'ın mızraktaki başının şu ayeti okuduğunu
gördüm: “Sen, yoksa Kehf ve Rakım ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?” [13]
Yine İmam Hüseyin (a.s)'ın kesik başının şu ayeti okuduğu nakledilmiştir. “Sana,
onlara karşı Allah yeter. O işitendir, bilendir.” [14]
Yine başka bir rivayette de İmam Hüseyin (a.s)'ın kesik başından bir nur kalktığı ve
şu ayeti okuduğu nakledilmiştir: “Zulmetmekte
devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” [15]
olanlar,
nasıl
inkılâba
uğrayıp
S.73- İmam Hüseyin (a.s)'ın kesik başı nerede defnedilmiştir?
C.73- İmam Hüseyin (a.s)'ın kesik başının nerede defnedildiğine dair Sibt bin Cevzi,
“Tezkire” kitabında beş görüş zikretmiştir:
1- Medine'de; annesinin kabri yanında.
2- Demeşk'de.
3- Kahire'de.
4- Emir’ul- Muminin Ali (a.s)'ın kabrinin yanında.
5- Kerbela'da
Şia'nın kabul ettiği meşhur görüş şudur: İmam Seccad (a.s), İmam Hüseyin (a.s)
başını Kerbela'ya getirip o hazretin yanında defnetti.[16]
S.74- Kerbela şehitlerinin kesik başları ne zaman ve kimin vasıtasıyla
defnedilmiştir?
C.74- Sefer ayının yirmisinde Erbein günü İmam Seccad (a.s) vasıtasıyla
defnedilmiştir.
S.75- Nu'man bin Beşir kimdir?
C.75- Nu'man bin Beşir, Resulullah (s.a.a)'in ashabından güvenilir bir şahıstı. Yezid
bir grubu onun önderliğinde İmam Hüseyin (a.s)'ın ailesinin muhafızı kılarak onları tam bir
ihtiramla Medine'ye döndürmelerini tavsiye etti. Nu'man bin Beşir de Ehl-i Beyt'i tam bir
ihtiramla Şam'dan Medine'ye götürdü.
S.76- Kerbela şehitlerini ilk olarak ziyaret eden, İslam ve Şia'nın mübelliğlerinden
sayılan ve Beni Ümeyye'nin kan içici hükümdarlarından Haccac bin Yusuf-u Sakafi'nin eliyle
Ali ve Ali evlatları dostluğu suçundan dolayı bedeni dağlanan sahabenin ismi nedir?
C.77- Cabir bin Abdullah-i Ensari.
S.77- Cabir bin Abdullah-i Ensari kimdir?
C.77- Cabir bin Abdullah-i Ensari, hicretten on beş yıl önce Medine'de dünyaya geldi
ve babası Abdullah Uhud savaşında şahadete erişti. Cabir daima Hz. Peygamber
(s.a.a)'le birlikte idi, Hz. Peygamber (s.a.a)’in zamanında vuku bulan on dokuz savaşa
katılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.a)'den sonra daima Hz. Ali (a.s) ve Ehl-i Beyt'le beraberdi,
öyle ki onun yaşantısı sanki Ehl-i Beytin yaşantısıyla düğümlenmişti. İmam Hüseyin (a.s)'ın
kabrini ilk ziyaret eden de o olmuştur. Daha sonra Hz. Ali (a.s)'ın dostluğu suçuyla bedeni,
Haccac bin Yusuf-i Sakafi tarafından dağlanmıştır.
S.78- İmam Hüseyin (a.s)'ın ailesi ve onlarla birlikte esir edilenler ne zaman Şam'a
ulaştılar?
C.78- Hicretin 61. yılı Sefer ayının birinci günü.
S.79- İmam Seccad (a.s)'ın naklettiği, Şam'da kendilerine ve esirlere yapılan yedi
zulüm nedir?
C.79- İmam Seccad (a.s), Numan bin Munzir-i Medaini'ye şöyle buyurdu:
“Şam'da yedi zulüm bize yapıldı ki esir olduğumuz süre içerisinde bu denli bir zulüm
bize yapılmamıştı:
1- Şam'da zalimler kılıçlarıyla bize saldırdılar ve davul çaldıkları halde büyük bir
toplumun arasında bizi beklettiler.
2- Şehitlerin başlarını hanımlarımızın tahtırevanları arasına soktular, babam ve
amcam Abbas'ın başlarını, halam Zeyneb ve Ümmü Gülsüm'ün karşısına; kardeşim Ali ve
amcam oğlu Kasım'ın başlarını ise bacılarımın gözleri önüne getirdiler; bazen başlar yere
düşüp atların nalları altında kalıyordu.
3- Şam'ın kadınları, damların üzerinden başımıza su ve ateş döküyorlardı.
4- Günün doğuşundan batışına kadar, sokak ve pazarda saz ve avazla halkın gözleri
önünde bizi dolaştırıp; “Ey insanlar! Bunları öldürün; zira bunların İslam'da hiçbir
saygınlığı yoktur” diyorlardı.
5- Bizi tavanı olmayan bir yerde bekletiyorlardı, gündüzleri şiddetli sıcaktan,
geceleri ise soğuktan rahatsızdık, daima korku ve ıstırap içerisinde idik.
6- Bizi köle satılan pazara götürdüler, bizi köle ve cariye olarak satmak istediler,
ama Allah Teâla bu ameli onlara mümkün kılmadı.
7- Bizi bir ipe bağladılar, böylece Yahudi ve Hıristiyanların evlerinin önünden
geçirirken onlara; ‘Bunların babası sizin babalarınızı Hayber, Handek....savaşlarında
öldürdüler, bugün onların intikamını bunlardan alın’ diyorlardı.” [17]
S.80- İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'inin, Medine'den çıktığı andan Medine'ye
döndüğü ana kadar kaç acı vedalaşmaları olmuştur?
C.80- Dört vedalaşmaları olmştur:
1- Hz. Peygamber (s.a.a) ile Hz. Fatıma (a.s)'ın kabirleri ve Resulullah (s.a.a)’in
haremiyle vedalaşmaları.
2- Aşura günü İmam Hüseyin (a.s) ile vedalaşmaları.
3- Muharrem ayının on birince günü şehitlerin başsız bedenleriyle vedalaşmaları.
4- Hz. Zeyneb (a.s), İmam Seccad (a.s) ve onlarla birlikte olanların, Erbein günü
Kerbela'ya gelip üç gün yas ve ağıt tuttuktan sonra şehitlerin kabirleriyle vedalaşmaları.
S.81- İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i, ne günü Medine'ye varmış ve kaç gün genel
yas ilan edilmiştir?
C.81- İmam Hüseyin (a.s) 'ın Ehl-i Beyti Cuma günü Medine'ye vardı, o gün Medine
halkından bir grup Cuma namazı için camide toplanmışlardı; Velid bin Utbe de minbere çıkıp
hutbe okuyordu. Aniden ağlama sesleri Medine'yi kapsadı, halk, “Va Hüseyna” deyip
ağlıyordu. O gün Medine şehrinde Resulullah (s.a.a)’in vefat ettiği gün gibi yas oldu. Bundan
dolayı Medine'de on beş gün genel yas ilan edildi, kadınve erkek, küçükve büyük gruplar
halinde yas tutup ağladılar.
S.82- Cabir bin Abdullah-i Ensari ve İmam Hüseyin'in Ehl-i Beyt'i ne zaman İmam
(a.s)'ın kabrinin ziyaretine gittiler?
C.82- Tarih, rivayet ve âlimlerin sözlerini incelediğimizde, Cabir ve Ehl-i Beytin
İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrini ziyaret etmeleri hususunda beş görüş ortaya çıkıyor:
1- Hicretin 61. yılının Sefer ayının 20'sinde.
2- Aynı yılın ikinci Erbein'inde.
3- Hicri 62. yılın Erbein'inde.
4- Cabir ve arkadaşları Hicri 61. yılın birinci Erbein'inde. İmam Hüseyin (a.s)'ın
kabrini ziyaret etmeye muvaffak olmuşlar. Fakat İmam (a.s)'ın ailesinin Cabir ile
karşılaşması, Cabir'in İmam (a.s)'ın ziyaretine geldiği diğer günlere tesadüf etmiştir.
5- İmam (a.s)'ın ailesi Kufe'den Şam'a gittiklerinde, birinci Erbein'de Kerbela'ya
varmişlar ve aynı gün Cabir ve arkadaşlarıyla görüşüp sonra Şam'a gitmişlerdi.
Bize göre 4. ve 5. görüş akla daha uygun ve doğrudur.[18]
S.83- İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrini ilk olarak ziyaret eden Cabir bir Abdullah-i
Ensari O Hazret'in kabrini ne zaman ziyaret etti?
C.83- Erbein gününde.
S.84- Abbasi halifelerinden hangisi İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrini yıkarak O
Hazret'in ziyaret edilmesine mani oldu?
C.84- Abbasi halifelerinin onucusu olan Mütevekkil.
S.85- İmam Hüseyin (a.s)'a mersiye okumak hangi tarihten başladı?
C.85- İmam Hüseyin (a.s)’a mersiye okumanın tarihçesi, Hz. Peygamber (s.a.a)’in
hatta Hz. Âdem (a.s)'ın zamanına dayanır. Çünkü Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in kendisi ve
masum İmamlar, İmam Hüseyin (a.s) için mersiye okumuş ve halkı buna teşvik etmişlerdir.
Binaenaleyh İmam Hüseyin (a.s)'a mersiye okumak çok eski zamanlardan başlamış. İslam'da
ise eğitici, içtimai ve siyasi programlardan biri olarak belirlenip böylece devam etmiştir. Fakat
İmam Hüseyin (a.s)'a mersiye okumak, 9. ve 10. asırda “Revzat-uş Şüheda” kitabının
yazılmasıyla başlamıştır diyenlerin görüşü bizce doğru değildir.[19]
S.86- İmam Hüseyin (a.s) hakkında Farsça ilk mersiye kitabı ne zaman yazıldı,
kitabın ve yazarının ismi nedir?
C.86- İmam Hüseyin (a.s)'ın hakkında Farsça yazılan ilk maktel (mersiye) Ravza’üşŞüheda kitabıdır. Yazarının ismi ise Kemaluddin Hüseyin bin Ali Vaiz-yi Kaşifı’dir.
S.87- Muhtar kimdir?
C.87- Muhtar, Ebu Ubeyd bin Mes'ud-i Sakafi'nin oğludur, Hicretin birinci yılında
Taif'de doğmuştur. Muhtar 13 yaşında olmasına rağmen Kadisiye savaşında babasıyla birlikte
savaş cephesine gelmiş ve düşmanla savaşmak istemiş, fakat babası ona mani olmuştur.
Muhtar, yiğit, raşit, cömert, atılgan, yüce himmetli, güçlü, düşünceli ve akıllı bir kimse idi.
Muhtar, Irak'ta Ehl-i Beyt taraftarları için bir mihver ve onların faziletlerini yayanlardan
sayılıyordu. Hz. Ali (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)'ın imametine inanan
birisiydi. Muhtar'ın, İmam Hüseyin (a.s)'a karşı Kerbela'da savaşanlardan 18 bin kişiyi
öldürdüğü nakledilmiştir. [20]
S.88- İmam Hüseyin (a.s)'ın katillerinden intikam almak amacıyla yapılan ilk kıyam,
ne zaman başlatıldı ve bu intikamı kim aldı?
C.88- Bu kıyam, Hicretin 66. yılında, Muhtar bin Ebu Ubeyd-i Sakafi tarafından
başlatıldı.
S.89 “Kiysaniyye” kimlerdir ve neden bu isimle meşhur olmuşlardır?
C.89- “Kiysaniyye” Muhtarın takipçilerine verilen bir isimdir. Bunun sebebi ise
Esbağ bin Nebate’nin naklettiği şu rivayettir: “Muhtarı çocukluk günlerinde Hz. Ali (a.s)'ın
dizleri üzerinde gördüm, Hazret onun başını okşayarak şöyle buyuruyordu: “Ya keyyis! Ya
keyyis!’” (Ey zeki! Ey akıllı!). Bundan dolayı onun takipçilerine; “Kiysaniyye” dediler. [21]
S.90- Muhtar’ın hükümeti ne kadar ayakta kalabildi?
C.90- On sekiz ay, (yani hicri 66. Yılın Rabi-ul Evvel ayının on dördünden, hicri 67.
Yılın Ramazan ayının on dördüne kadar) ayakta kalabildi.
S.91- Muhtar kaç yaşında, nerede şehadete erişti ve kabri nerededir?
C.91- Muhtar 67 yaşında, Mus'ab bin Zübeyr'in ordusuyla savaştığında şehadete
erişti, kabri ise Hz. Müslim'in Kufe'deki kabrinin bulunduğu yerdedir.
S.92- İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve Haşimi kadınlar ne zaman matemden
çıktılar?
C.92- Haşimi kadınlar, beş yıl gözlerine sürme çekmediler, saçlarına kına
yakmadılar; hatta onların evinden, yemek pişirmenin nişanesi olan bir dumanın çıktığı bile
görülmedi; ancak Ubeydullah bin Ziyad, hicretin 67. Yılında Muhtar'ın eliyle öldürüldüğü
zaman matemden çıktılar. [22]
S.93- İmam Seccad (a.s) kaç yıl babasının başına gelen musibetlerden dolayı ağladı?
C.93- İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İmam Seccad (a.s) kırk yıl, gündüzleri
oruç tutup geceleri ibadetle geçirdiği halde babasının musibetleri için ağlıyordu, kölesi ne
zaman ona su veya yemek götürüp önüne koysaydı şöyle buyuruyordu: ‘Resulullah (s.a.a)’in
oğlu susuz ve aç olarak öldürüldü’ Bu cümleyi tekrarlayıp ağlıyordu; öyle ki yemeği
gözyaşlarıyla ıslanıyordu, ömrünün sonuna kadar da böyle yaşadı.” [23]
S.94- Tevvabin’nin kıyamı, ne zaman ve kimin önderliğiyle gerçekleşti?
C.94- Tevvabin'nin kıyamı, Hicretin 65. Yılında “Süleyman bin Sured-i Huzai”nin
önderliğiyle gerçekleşti.
S.95- Tevvabin kimlerdir?
C.95- Tevvabin (tövbe edenler), Kufe halkından olan ve İmam Hüseyin (a.s)'a
yardım etmediklerinden dolayı kendilerini çok kınayan bir gruptu. Bunlar, günahlarının
bağışlanması için İmam Hüseyin (a.s)'ın intikamını düşmanlarından almanın, katillerini
cezalandırmanın veya bu yolda öldürülmelerinin gerekli olduğuna inanıyorlardı. Bu yüzden,
Şam ordusuyla savaşa girdiler, düşmana ağır darbeler indirdikten sonra bunlardan çoğu
şahadete erişti.
[1]
- Dastanha-i Şenideni, s. 84. M. İştihardi.
[2]
- İrşad-ı Mufid'in Farsça Tercümesi, c.2 s.67.
[3] - Çehardeh Ahter-i Tabnak, s.115, A. Bircendi.
[4]
- Muntehab'ut- Tevarih, s.259.
[5]
- Bihar’ul- Envar, c. 44, s. 394.
[6]
- Dastanha-i Şenideni ez Çehardeh Masum, s.83; Muhammed Muhammedî
İştihardi.
[7]
- İlel’uş- Şerayi, c.1, s. 264.
[8]
- Duhan/29.
[9]
- Dastanha-i Şenideni ez Çehardeh Masum, s.75; M. İştihardi.
[10]
- İrşad-ı Mufid'in Farsça çevirisi c.2, s.137.
[11]
- Ayetullah Necefiyi Mer'aşi de Ali Ekber'in İmam Hüseyin (a.s)'ın en büyük oğlu
olduğu kanısındadır. Çev.
[12]
- Nefes'ul- Mehmum, s. 239.
[13]
- Kehf/9.
[14]
- Bakara/137.
[15]
- Şuara/227.
[16]
- Nefes-ul Mehmum, s. 269.
[17]
- Sugname-i Al-i Muhammed (s.a.a), s. 459.
[18]
- Sugname-i Al-i Muhammed.
[19]
- Sugname-i Al-i Muhammed -s.a.a- s.11.
[20]
- Sugname-i Al-i Muhammed (s.a.a).
[21]
- Sugname-i Ali Muhammed (s.a.a).
[22]
- Sugname-i Al-i Muhammed (s.a.a).
[23]
- Sugname-i Al-i Muhammed (s.a.a).
ALTINCI MASUM
İMAM SECCAD (A.S)
S.1- İmam Seccad (a.s)'ın meşhur lâkapları nelerdir?
C.1- Seccad, Zeyn'ul- Abidin, Zeki, Emin, Zu's- Sefinat ( çok ibadetten dizleri
nasırlaşmış).
S.2- İmam Seccad (a.s)'ın anne ve babasının adı nedir?
C.2- Babasının adı İmam Hüseyin (a.s), annesinin adı ise “Şehrbanu”dur (Üçüncü
Yezdgird'in kızı).
S.3- İmam Seccad (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
C.3- Hicri 38. Yılın Şaban ayının beşinde (veya aynı yılın Cemadiyelula ayının on
beşinde) Medine-i Münevvere'de.
S.4- Dördüncü İmam'a neden “Seccad” lakabı vermişlerdir?
C.4- İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: “Babam İmam Seccad (a.s) İlahi
nimetlerden birini hatırladığında, Kur’ân’dan secdeli bir ayet okuduğunda, iki kişinin arasını
düzelttiğinde ve kıldığı her namazdan sonra hep secde ederdi. Bu secde edişinin sonucu
olarak alnında secde izi belirmişti. İşte bundan dolayı ona Seccad (çok secde eden)
diyorlardı.”
S.5- Zeyn'ul- Abidin'in kelime anlamı nedir ve neden dördüncü İmama “Zeyn'ulAbidin” diyorlar?
C.5- Zeyn'ul- Abidin, yani ibadet edenlerin ziyneti. Dördüncü İmam (a.s) çok ibadet
ettiğinden dolayı bu lâkap ona verilmiştir. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuşlardır: “Kıyamet
günü bir münadi şöyle seslenecek: ‘Zeyn’ul- Abidin nerededir?’ Ben o zaman Ali bin
Hüseyin’i safların arasında tam bir vakarla yürüdüğünü görür gibiyim.” [1]
S.6- İmam Seccad (a.s) secdede hangi duayı okuyorlardı?
C.6- Tavus-u Yemani şöyle diyor: Bir gece Ka'be'nin yanından geçiyordum. İmam
Seccad (a.s)'ın Hacer’ul- Esved'in yanına gelerek namazla meşgul olduklarını gördüm. Daha
sonra O hazretin secdeye kapanarak şöyle yakardıklarına şahit oldum: “Allah'ım! Senin şu
küçük kulun senin evinin kapısına gelmiştir, sana muhtaçtır, seni istiyor...”
Tavus-u Yemani şöyle devam ediyor: “Ben de o duayı ezberledim ve karşılaştığım
her zorluk ve üzüntü anlarında onu okuyarak zorluk ve üzüntülerimin kaybolduğunu
gördüm.” [2]
S.7- İmama Seccad (a.s)'ın hayatı kaç döneme ayrılıyor?
C.7- İki döneme:
a) Babasıyla birlikte olduğu dönem.
b) İmamet dönemi
S.8- İmam Seccad (a.s) kaç yaşına kadar babasıyla birlikte idi?
C.8- Yirmi iki yaşına kadar.
S.9- İmam Seccad (a.s)'ın imamet suresi kaç yıl sürmüştür?
C.9- Otuz beş yıl.
S.10- İmam Seccad (a.s) kaç kez ve ne ile hacca müşerref olmuşlardır?
C.10- İmam Seccad (a.s) yirmi defa kendi devesiyle Medine'den Mekke-i
Muazzama'ya müşerref olmuşlardır.
S.11- Aşura olayından sonraki dönemlerde İmam Seccad (a.s)'ın Medine' deki en
önemli işi ne olmuştur?
C.11- İmam Seccad (a.s)'ın Medine'deki en önemli işi, Kerbela şehitlerinin başından
geçen yürekler acısı olayı ve onların mesajını insanlara hatırlatarak sürekli onlara ağlamaktı.
Bu tavır, temiz duyguları Yezid hükümetinin aleyhine tahrik etmede büyük bir role sahipti.
İmam Seccad (a.s) mesajını halka iletmek için her fırsattan yararlanıyor, Kufe, Şam ve
Medine'deki hutbe ve konuşmalarıyla, Beni Ümeyye hanedanını rüsvay ederek temellerini
sarstı ve halkı, Beni Ümeyye hükümetinin aleyhine kıyam etmek için zemine hazırlamaya
davet etti. [3]
S.12- İmam Seccad (a.s)’ın kölelerinden birisi; “Efendim! Keder dolu ve göz yaşı ile
geçirdiğiniz günler sona ermedi mi hala?”deyince İmam (a.s) ne buyurdular?
C.12- İmam Seccad (a.s) şöyle buyurdular:
“Vay olsun sana, Yakup (a.s)'ın kendisi hem peygamber, hem de peygamber oğluydu,
on iki oğlu var olmasına rağmen, Allah Teâla onlardan birisini ondan sakladığında, oğlu
(Yusuf) dünyada diri olduğu halde onun üzüntüsünden dolayı saçları ağardı, beli büküldü,
gözleri çok ağladığından dolayı kör oldu. Ama ben babam, kardeşim ve akrabalarımdan 17
kişinin naşını yeryüzüne serilmiş olarak gördüm; öyleyse üzüntüm nasıl sona erebilir ve
ağlamam nasıl son bulabilir.” [4]
S.13- İmam Seccad (a.s)'ın Muhtarın eliyle gerçekleşen iki duası ne idi?
C.13- Birinci duası, İbn-i Ziyad’ın öldürülmesi idi; Muhtar onun başını İmam
Seccad (a.s)'a gönderdi, onun başı İmamın yanına götürüldüğünde, İmam (a.s) yemek
yemekle meşgul idiler. İmam (a.s) onun başını gördüğünde şükür secdesi edip şöyle
buyurdular: “Bizi bu kâfirin meclisine götürdüklerinde o yemek yiyordu, ben dünyadan
gitmeden önce kâfirin başını yemek yediğim bir halde görmeyi Allah'tan istedim.”
İkinci duası ise, lanetli Hermele bin Kâhil’in yakılması idi; İmam Seccad (a.s)'ın
bedduası neticesinde Muhtar'ın eliyle bedeni yakıldı.
S.14- İmam Seccad (a.s)'ın “Beş grup kimseyle arkadaş olmayın” diye buyurduğu
insanlar kimlerdir?
C.14- İmam (a.s), o beş grup kimseyi şöyle açıklıyor:
a) Yalancıyla dost olma; çünkü yalancı serap gibidir; uzağı yakın ve yakını ise uzak
gösterir sana.
b) Fasıkla arkadaş olma; çünkü o, bir öğün yemeye veya ondan daha aza seni satar.
c) Cimri insanla dost olmaktan kaçın; zira o, kendisine en çok muhtaç olduğun
zaman seni yalnız bırakır.
d) Ahmakla dost olma; çünkü o sana fayda vermek isterken zarar verir.
e) Sıla-i rahmi kesenle arkadaş olmaktan sakın; zira onu Allah'ın kitabında melun
gördüm. [5]
S.15- İmam Hüseyin (a.s)'ın mühür ve tespihi ile ilk ibadet yapan kimse kim
idi?
C.15- İmam Zeyn'ul- Abidin (a.s).
S.16- Âdem-u Beni'l Hüseyin (Hüseyin'in evlatlarının Âdem’i), kimin lakabıdır ve bu
lâkap niçin ona verilmiştir?
C.16- İmam Seccad (a.s)'ın lakabıdır. Bu lakabın ona verilmesinin sebebi ise,
Resulullah (s.a.a)’in evlatlarının onun sulbünden türediği içindir.
S.17- İmam Seccad (a.s)'ın görevi ne zamandan itibaren başladı ve o görev ne
idi?
C.17- İmam Seccad (a.s) ve Hz. Zeyneb'in görevi, İmam Hüseyin (a.s) 'ın
şahadetinden sonra, yani Ehl-i Beyt esirleri katligahtan ve şehitlerin kanlara boyanan
parçalanmış na’şlarının yanından ayrıldıktan sonra başlamış oldu.
Hz. Seccad (a.s) halası Hz. Zeyneb ile birlikte esir olunca, eşsiz bir şecaat ve
cesaretle İmam Hüseyin (a.s)’ın şahadet mesajını o günün dünyasına haykırdılar, öyle bir
mesaj ki, onun yankıları asırlardır baki kalmış ve her zaman için de baki kalacaktır.
S.18- İmam Seccad (a.s)'ın mümin için kurtuluş vesilesi bildiği üç şey nedir? [6]
C.18- Üç şey şunlardır:
a) Halkın aleyhinde konuşmamak.
b) Dünya ve ahretine yararlı olan şeyle meşgul olmak.
c) Günahlarına çok ağlamak.
S.19- İmam Seccad (a.s), ahiret yolculuğuna hazırlanmak için hangi şeyleri tavsiye
etmiştir?
C.19- İki şeyi tavsiye etmiştir:
a) Günah ve isyandan uzaklaşmak.
b) İyi işler yapmak ve fakirlere yardım etmek.[7]
S.20- Sahifet'us- Seccadiye kitabı, kaç duadan oluşmuştur ve ne gibi konuları
içermektedir?
C.20- Sahifet’us- Seccadiye kitabı, elli yedi duadan oluşan çok değerli İslami bir
eserdir. Bu değerli kitap; tevhit, ibadet, ahlak vs. konuları içermektedir.
S.21- Sahifet'us- Seccadiye'nin diğer isimleri nelerdir?
C.21- Sahife-i Seccadiye'nin diğer isimleri şunlardır:
a)
Uht'ul- Kur’ân.
b)
İncil-i Ehl-i Beyt.
c)
Zebur-i Al-i Muhammed.[8]
S.22-Beni Ümeyye silsilesi, kimin kıyamıyla munkarız olmuştur (kökü kesilmiştir)?
C.22- İmam Seccad (a.s)'ın, İslam dünyasının çok hassas dört yerinde, yani Kufe,
Dimaşk, Mekke ve Medine'deki kıyam ve hararetli konuşmalarıyla o çirkin silsile munkarız
olmaya mahkûm oldu. İmam Seccad (a.s) çok hassas rol ifa etti, daima zalimler karşısındaki
şahadet ve mücadele mesajını dua ve vaaz diliyle beyan ediyordu. Bunların neticesinde halk
uyandı, zalim hükümetin aleyhine ayaklanmaya başladı. O tarihten itibaren İslam tarihi
ayaklanmalara şahit oldu.
Bunların hepsi Hüseyni hareketten esinlenmişlerdi. Kerbela vakasından bir yıl
sonraki Hirre vakası o hareketlerdendi. Yezid ordusu Medine halkının kıyamı karşısında
onlardan çoğunu şehit ettiler. Ali evlatları her tarafta kıyam ve intikam peşinde idiler. Nihayet
bu çaba ve çalışmalar, Ebu Muslim-i Horasani'nin kıyam etmesine ve böylece Beni Ümeyye
silsilesinin yok olmasına sebep oldu.[9]
S.23- İmam Seccad (a.s) Kerbela olayında kaç yaşında idi?
C.23- Yirmi Üç yaşındaydı.
S.24- İmam Seccad (a.s) ne zaman ve nerede şehit edilmiştir?
C.24- Hicretin 95. yılında Muharrem ayının 12. veya 18. ve meşhur kavle göre ise
25. gününde Medine-i Münevvere'de şehit edilmiştir.
S.25- İmam Seccad (a.s) kaç yaşında ve nasıl şahadete erişti?
C.25- 56 yaşında, Hişam bin Abdulmelik'in tahrikiyle zehirletilerek şahadete
erişmiştir.
S.26- İmam Seccad (a.s)'ın devesi, O Hazretin şehit edilişinden sonra nasıl öldü?
C.26- Nakledildiğine göre İmam Seccad'ın devesi, O hazret şehit olduktan sonra,
O’nun kabrinin yanına gelerek kendisini kabrin üzerine attı, toprakta yuvarlandı, kişnedi ve
gözlerinden yaşlar aktı, bu durum üç gün devam etti, üç günden sonra öldü.
S.27- İmam Seccad (a.s)'ın kabri nerededir?
C.27- Medine'deki Baki mezarlığındadır.
[1]
- Munteha'l A'mal, c. 2, s. 4.
[2]
- Dastanha-i Şenideni ez Çehardeh Masum -a.s- s. 87; M. İştihardi.
[3]
- Dastanha-i Şenideni... s. 94 İştihardi.
[4]
- (Luhuf, s.209)
[5]
- Tuhaf'ul- Ukul, s. 279; (Arapça.)
[6]
- On sekizinci soru, metinde başka bir şekildeydi, hadisin Arapçısını
bulamadığımdan dolayı bu soruyu onun yerine ekledim. Çev.
[7]
- A'yan'uş- Şia, c.1, s. 633.
[8]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s. 134; Bircendi.
[9]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s.133.
YEDİNCİ MASUM
İMAM MUHAMMED BAKIR (A.S)
S.1- İmam Muhammed Bakır (a.s)'ın künye ve lâkapları nelerdir?
C.1- Künyesi Ebu Cafer, lâkapları ise Bakır, Şakir ve Hadi’dir.
S.2- İmam Bakır'ın (a.s) anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.2- Babası İmam Seccad (a.s), annesi ise İmam Hasan (a.s)’ın kızı Fatıma'dır.
S.3- Hangi İmam, baba ve anne tarafından Beni Haşime mensuptur?
C.3- İmam Bakır (a.s), babası İmam Seccad (a.s) ve İmam Hasan (a.s)'ın kızı olan
annesi Fatıma tarafından Beni Haşime mensuptur.
S.4- İmam Bakır (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmişlerdir?
C.4- Hicri 57. yılın Recep ayının birinde veya Sefer ayının üçünde Medine'de dünyaya
gelmiştir.
S.5- İmam Bakır (a.s)’ın hayat dönemi kaç bolüme ayrılır?
C.5- Üç bölüme ayrılır:
a)
Ceddi İmam Hüseyin (a.s) ile beraber olduğu dönem.
b)
Babası İmam Seccad (a.s) ile beraber yaşadığı dönem.
c)
İmamet dönemi.
S.6- İmam Bakır (a.s), yüce ceddi İmam Hüseyin (a.s) şehit olurken kaç yaşında idi?
C.6- Üç küsür yaşında idiler.
S.7-İmam Bakır (a.s) kaç yıl babasıyla birlikte oldular?
C.7- Otuz dört yıl, on beş gün.
S.8- İmam Bakır (a.s)'ın imameti kaç yıl sürmüştür?
C.8- On dokuz yıl, on ay ve on iki gün.
S.9- İmam Bakır (a.s), imameti döneminde ne işle meşgul idiler?
C.9- Çiftçilik işiyle.
S.10- İmam Bakır (a.s), imameti döneminde kaç halifeyle karşılaşmıştır?
C.10- İmam Bakır (a.s), imameti döneminde dört Emevi Halifeyle karşılaşmıştır:
a)
Süleyman bin Abdulmelik.
b)
Ömer bin Abdulaziz.
c)
Yezid bin Abdulmelik.
d)
Hişam bin Abdulmelik.
S.11- Bakır'ul- Ulûm’un manası nedir?
C.11- Bakır'ul- Ulum, “İlimleri yarıp açan” demektir.
S.12- İmam Bakır (a.s), hangi dönemde öğrenciler eğitmiş, Teşeyyü mektebinin
temelini sağlamlaştırmış ve kültürel inkılâbı yaymaya başlamışlardır.?
C.12- İmam Bakır (a.s), Beni Ümeyye ile Beni Abbas'ın birbiriyle savaştığı dönemde
bu fırsattan yaralanarak öğrenciler yetiştirdi ve Teşeyyü mektebini yaymaya ve kültürel
inkılâp yapmaya çalıştılar.[1]
S.13- Hz. Peygamber (s.a.a)’in selamını İmam Bakır (a.s)'a iletmekle görevli olan
sahabenin ismi nedir?
C.13- Cabir bin Abdullah-i Ensari (r.a).
S.14- İmam Bakır (a.s)'ın duası sonucu, gözleri şifa bulan kör öğrencisinin ismi
nedir?
C.14- Ebu Beşir (r.a).
S.15- İmam Bakır (a.s), Medine'den kimin vasıtasıyla ve nereye sürgün edildi?
C.15- Hişam bin Abdulmelik'in vasıtasıyla Şam'a sürgün edildi.
S.16- İmam Bakır (a.s)'ın buyurduğu dünya ve ahiret güzelliklerinden olan üç amel
nedir?
C.16- O üç amel şunlardır:
a)
Zulüm yapanı affetmek.
b)
Dostluğu kesenle dostluk kurmak.
c)
Cahillik yapana yumuşak davranmak.
S.17- İmam Bakır (a.s) kaç yaşında ve kimin emriyle şehit edildi?
C.17- 57. Yaşında, Hişam bin Abdulmelik'in emriyle zehirlenerek şehit edilmiştir.
S.18- İmam Bakır (a.s) ne zaman ve nerede şahadete kavuştular?
C.18- Hicri 114'de Pazartesi günü Zilhicce'nin yedisinde Medine-i Münevvere'de.
S.19- İmam Bakır (a.s)'ın kabir nerededir?
C.19- Medine'deki Baki mezarlığında.
[1]
- Dastanha-i Şenideni... s. 100, M. İştihardi.
SEKİZİNCİ MASUM
İMAM CAFER SADIK (A.S)
S.1- İmam Sadık (a.s)'ın isim ve künyesi nedir?
C.1- İsmi Cafer, künyesi ise Ebu Abdullah’tır.
S.2- İmam Sadık (a.s)'ın baba ve annesinin isimleri nedir?
C.2- Babasının adı İmam Muhammed Bakır (a.s), Anne adı ise Kasım bin
Muhammed bin Ebu Bekir'in kızı Ümmü Ferve'dir.
S.3- İmam Sadık (a.s) ne zaman ve nerede gözlerini dünyaya açı?
C.3- Hicretin 83. yılının Rabiulevvel ayının 17'sinde Medine'de gözlerini dünyaya
açtı.
S.4- İmam Sadık (a.s)'ın hayat dönemi kaç bölüme ayrılıyor?
C.4- İki bölüme ayrılır:
a)
İmametten önceki dönem.
b)
İmametten sonraki dönem.
S.5- İmam Sadık (a.s)'ın imamet dönemi kaç yıl idi?
C.5- Otuz dört yıl (114'den 148'e kadar).
S.6- Teşeyyü esası ve kültürel inkılâbın filizlendiği dönem, hangi dönem idi?
C.6- İmam Sadık (a.s)'ın İmamet dönemi idi.
S.7- İlim havzasının kuruluşu hangi dönemde idi ve İmam Sadık (a.s)'ın
öğrencilerinin sayısı kaç kişiydi?
C.7- Beni Ümeyye ve Beni Abbas'ın savaştığı dönemde idi. Öğrencilerinin sayısı ise
dört bin kişi civarındaydı.[1]
S.8- İmam Sadık (a.s) kaç çeşit insandan kaçınmayı emretmiştir?
C.8- İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Üç çeşit insandan kaçın: Hain, zalim ve söz taşıyan; çünkü başkasına senin için
hıyanet eden, sana da hıyanet eder; başkasına senin için zulmeden sana da zulmeder; sana
söz taşıyan, senin aleyhinde de başkasına söz taşır.” [2]
S.9- İmam Sadık (a.s)'ın imamet dönemindeki tağut halifeler kimlerdi?
C.9- Emevi halifelerinin dokuzuncusu olan Yezid bin Malik’ten onların sonuna kadar
olan halifelerle Abbasi halifelerinin birinci ve ikinci halifesi olan Seffah ve Mensur-i
Devanaki’dir.
S.10- Neden altıncı İmama “Sadık” diyorlar?
C.10- Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Bu evladımın (İmam Sadık'ın) lakabını “Sadık” koyun. Çünkü onun beşinci oğlunun
ismi Cafer olacak ve hakkı olmadığı halde İmamlık iddiasında bulunacak, bundan dolayı ona
“kezzap” lakabını vereceklerdir.”
S.11- İmam Sadık (a.s)'ın sima ve şekli nasıldı?
C.11- İmam Sadık'ın sima ve şeklini şöyle tarif etmişlerdir: Orta boylu, dik yüzlü,
beyaz tenli, çekik burunlu, siyah saçlı ve yanağında siyah bir beni vardı.
S.12- Caferi mezhebinin reisi (önderi) kimdir ve neden?
C.12- Caferi mezhebinin reisi İmam Sadıktır. Çünkü İmam Sadık (a.s)'ın dönemi
İslam tarihinin en karışık dönemlerindendi. Bir taraftan Beni Ümeyye ve Beni Abbas'ın,
hilafeti haksız yere gasbettikleri, diğer taraftan ise mekteplerin sürtüştüğü, fethedilmiş
ülkelerin halkıyla Müslümanların karşılaştığı ve çeşitli felsefi ve kelami fikirlerin ortaya
çıktığı bir dönemdi. Öyle bir dönemdi ki, eğer İmam Sadık (a.s)'ın ilmi hareketi olmasa veya
az etkili olsaydı, din yok olurdu ve İslam'ın hayat bağışlayıcı öğretileri içten ve dıştan
çürümüş olurdu. Resulullah (s.a.a) ve diğer İmamların onca zahmet, meşakkat ve çilelerle
elde ettikleri bütün şeyler yok olurdu. İşte böyle kritik bir zamanda İmam Sadık (a.s)
Müslümanların efkârını, küfür ve ilhad tehlikesinden, (özellikle) Şia'yı yok olmaktan
kurtarmak için ciddi bir ilmi hareket başlattı. Şia o dönemde en son nefeslerini alıyordu.
Şia'nın yüce şahsiyetleri, hükümetin zulmü korkusundan saklanıp kendi şahsiyetlerini ortaya
koymaya cüret edemiyorlardı. Evet, Şia yıkılmak üzereydi, İslami meseleler halkın
zihinlerinden yok oluyordu.
Böyle çok zor şartlar altında İmam Sadık(a.s) İslami maarifi yeniden diriltmeye
koyuldu ve büyük bir ilmi mektep kurdu. Bu İlmi mektebin mahsul ve neticesi, çeşitli dallarda
eğitim gören dört bin mütehassıs öğrenci idi. Bunlar, o günün İslam ülkesinin her tarafına
tebliğ etmek için dağıldılar. Böyle fikri, akidevi bir mektebin kurulmasından dolayı İmam
Sadık (a.s), Caferi (Şia) mezhebinin reisi ve önderi olarak meşhur oldu.[3]
S.13- Cafer-i Fıkhı nasıl bir fıkıhtı?
C.13- Cafer-i fıkhı, vahiy yoluyla Hz. Peygamber (s.a.a)'e ulaşan emir ve tavsiyelerin
aynısıdır. (Caferi Fıkhı) İslam mektebinde söz konusu edilen usul ve füruyu açıklayıp beyan
etmektedir. Ebu Hanife, İmam Sadık (a.s) hakkında şöyle diyor: “Ben Cafer-i Sadık'tan daha
fakih ve bilgin birini göremedim ve tanımıyorum da.” İşte bu İmam Sadık (a.s)'ın ilim
dalındaki çabasını göstermektedir.[4]
S.14- İmam Sadık (a.s), Allah'ı inkâr eden İbn-i Ebi'l- Avca'ya cevaben ne
buyurdular?
C.14- Şöyle buyurdular: “Allah gayip değildir, her şey O'nun eseridir ve bu eserler
O'nun varlığına şahittir. O insana şah damardan daha yakındır.”
İmam Sadık (a.s) Allah'ın nişanelerini İbn-i Ebi'l Avca'ya öyle açıkladı ki, o bu
beyandan hayrete kapıldı.
S.15-İmam Sadık (a.s)'dan binlerce hadis öğrenen öğrencinin ismi nedir?
C.15- Zurare (r.a).
S.16- “Aşura”, “Erbein” ve “Varis” ziyaretini nakleden şahsın ismi nedir?
C.16- Safvan bin Mihran, Cemmal-i Esedi-yi Kufi.
S.17- İmam Sadık (a.s)'ın buyurduğu, Şeytanın hilesinin eser etmediği beş şey
nelerdir?
C.17- Beş şey şunlardır:
1) Temiz bir niyetle Allah'a yönelmek ve bütün işlerde O'na tevekkül etmek
2) Gece ve gündüz çok tesbih etmek.
3) Kendisi için beğendiği şeyi başka mümin için de beğenmek.
1)
Sıkıntı ve musibette sabırsızlanmamak.
2)
Allah'ın takdir ettiği rızka razı olmak ve rızk için gam yememek.[5]
S.18- İmam Sadık (a.s) kaç yaşında kimin emriyle zehirlenmiştir?
C.18- 65 yaşında Mensur Devanaki'nin emriyle
S.19- Mensur Devanaki, İmam Sadık (a.s)'ı ne ile zehirlemiştir?
C.19- Zehirli üzümle.
S.20- İmam Sadık (a.s) şahadet yatağına düştüğünde neleri önemle tavsiye etti?
C.20- İki önemli şeyi tavsiye etti:
1) Allah'la bağlantı kurmak olan namaz hakkında şöyle buyurdular: “Bizim
şefaatimiz namazı hafif sayan kimseye ulaşmayacaktır.”
2) Akrabalarla bağlantı kurmak olan sıla-i rahim hakkında da şöyle
buyurdular: “Cennetin kokusu anne ve babası kendisinden razı olmayan ve akrabalara sıla-i
rahimde bulunmayan kimseye ulaşmayacaktır.” [6]
S.21- İmam Sadık (a.s) ne zaman ve nerede şahadete eriştiler?
C.21- Hicri 148. Yılında, Şevval ayının yirmi beşinci günü Medine-i Münevvere'de.
S.22- İmam Sadık (a.s)'ın kabri nerededir?
C.22- Medine'deki “Baki” mezarlığında.
[1]
- Dastanha-i Şenideni... s.116 M. İştihardi.
[2]
- Tuhaf'ul- Ukul, s.316. Bu hadisi çevirmen seçmiştir.
[3]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s.158; Ahmed-i Bircendi.
[4]
- A. K., s.162.
[5]
[6]
- Sefinat'ul- Bihar, c.1, s.484.
- Dastanha-i Şenideni... s.128 M. İştihardi.
DOKUZUNCU MASUM
İMAM MUSA KAZIM (A.S)
S.1- İmam Musa Kazım (a.s)'ın meşhur lâkapları nelerdir?
C.1- Abd-u Salih, Kazım, Bab'ul- Havaiç.
S.2- İmam Musa Kazım (a.s)'ın künyeleri nelerdir?
C.2- Ebu'l Hasan, Ebu İbrahim.
S.3- İmam Musa Kazım (a.s)'ın anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.3- Babasının adı, İmam “Sadık”, annesinin adı ise “Hamide”dir.
S.4- İmam Musa Kazım (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
C.4- Hicretin 128. Yılının Sefer ayının yedisinde Pazar günü sabahı, Mekke ile
Medine arasında yer alan “Ebva” köyünde dünyaya gelmiştir.
S.5- Kazım'ın manası nedir ve neden İmam Musa bin Cafer'e “Kazım”
diyorlardı?
C.5- “Kazım” öfkesini sindiren manasına gelir. Zalimlerin zulmüne sabrettiğinden,
öfkesini yendiğinden, suçluların suçunu affettiğinden ve çok halim olduğundan
dolayı “Kazım” olarak meşhur olmuştur.
S.6- İmam Musa Kamı (a.s)'ın hayat dönemi kaç bölüme ayrılır?
C.6- İki bölüme ayrılır:
1) İmametinden önceki dönem.
2) İmametinden sonraki dönem.
S.7- İmam Musa Kazım(a.s)'ın imamet dönemi kaç yıl sürmüştür?
C.7- Otuz beş yıl.
S.8- İmam Musa Kazım (a.s) imamet döneminde hangi tağutlarla (halifelerle) karşı
karşıyaydı?
C.8- Mensur-u Devaneki, Mehdi Abbasî, Hadi Abbasi, Harun’ur- Raşid.
S.9- İmam Musa kazım (a.s)'ın, meşhur ve seçkin olan iki çocuğunun isimleri
nelerdir?
C.9- İmam Ali Rıza (a.s) ve Hz. Fatime-i Masuma (a.s).
S.10- İmam Musa Kazım (a.s)'ın zahiri, batini ve ahlaki sıfatları nasıldı?
C.10- İmam Musa Kazım (a.s) orta boylu, nur yüzlü, siyah saçlı ve esmerdi. Bedeni
çok ibadet ettiğinden dolayı zayıf, ama güçlü ruha sahipti. İmam Musa Kazım (a.s) çok ibadet
ettiğinden dolayı “Abd-u Salih” lakabıyla meşhur olmuştur. Bağışta babaları gibi cömert ve
bağışlayan idi. İmam Kazım (a.s) çoluk çocuğuna ve hizmetçilerine karşı çok şefkatli idiler.
Daima yoksul ve fakirleri düşünüyordu. Hüzünlü ve güzel sesle sürekli Kur’ân
okuyordu; Kur’ân okuduğunda halk, evinin etrafında toplanıp şevkten ağlıyorlardı. Medine
halkı, ona çok gayretli olduğundan dolayı “Zeyn'ul- Müçtehidin” lakabı vermişlerdi.
S.11- İmam Musa Kazım (a.s) hangi halifenin zamanında yıllarca zindanda
kaldı?
C.11- Abbasi halifelerinin beşincisi olan Harun Raşid'in hilafeti zamanında.
S.12- “Zeyn'ul- Müçtehidin” hangi İmamın lakabıdır?
C.12- İmam Musa Kazım (a.s)'ın lakabıdır.
S.13- İmam Musa Kazım (a.s) kimin emriyle ve kaç yaşında zehirlendi?
C.13- 55 yaşında Harun Raşid'in emriyle.
S.14- İmam Musa Kazım (a.s) ne zaman ve nerede şahadete eriştiler?
C.14- Hicretin 183. Yılında, Recep ayının yirmi beşinci günü, Harun Raşid'in
Bağdat'taki zindanında zehirletilerek şahadete eriştiler.
S.15- İmam Musa Kazım (a.s)'ın, şehit edildiği zindanın ismi nedir ve o zindan
nerededir?
C.15- Zindanın ismi; “Zindan-i Sindi bin Şahik”tir ve bu zindan Bağdat'tadır.
S.16- Hangi İmam şehit olduktan sonra halkla konuştu?
C.16- İmam Musa Kazım (a.s) şehit edildikten sonra, Sindi bin Şahik, Hazretin
mübarek na’şının Bağdat köprüsünün üzerine bırakılmasını emretti, kendisi de halka; “Musa
bin Cafer kendi eceliyle ölmüştür.” diye ilan etti. Nakledildiğine göre halis Şiilerden biri
Hazretin mübarek na’şının yanına gelerek şöyle dedi: “Ey Peygamber'in evladı, sen doğru
konuşansın, baban da doğru konuşandı, acaba seni öldürdüler mi yoksa kendi ecelinle mi
öldün?”
İmam (a.s) bunun üzerine: “Katlen, katlen, katlen!” (Üç defa tekrarlayarak; Beni
öldürdüler!) buyurdu.[1]
S.17-Hangi imam, zindanda işkence edildiği zincirlerle defnedilmesini vasiyet
etmiştir, bunun sebebi ne idi?
C.17- İmam Musa Kazım (a.s) kendilerine işkence edildiği zincirlerle defnedilmesini
vasiyet etmiştir. Sebebi, ceddi Resulullah (s.a.a) ve annesi Fatımat'üz- Zehra'yla (a.s)
karşılaştığında“Bana zindanda bu zincirlerle işkence ediyorlardı” demesi için olabilir.
S.18- İmam Musa Kazım (a.s)'ın kabri nerededir?
C.18- Bağdat'ın yanındaki Kazimeyn şehrindedir.
[1]
- Sugname-i Al-i Muhammed, s.104, M. İştihardi.
ONUNCU MASUM
İMAM ALİ RIZA (A.S)
S.1- İmam Rıza (a.s)'ın ismi ve künyesi nedir?
C.1- İsmi Ali Rıza, künyesi ise Ebu-l Hasandır.
S.2- İmam Rıza (a.s)'ın anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.2- Babasının ismi İmam Musa Kazım (a.s), annesinin ismi ise “Necme”dir.
S.3- İmam Rıza (a.s) ne zaman ve nerede doğmuştur?
C.3- Hicretin 148. Yılında, Zilkade'nin on ikinci günü Medine'de doğmuştur.
S.4- İmam Rıza (a.s)'ın hayat dönemi kaç bölüme ayrılır?
C.4- Üç bölüme ayrılır:
a)
İmametinden önceki dönem
b)
Medine'deki imametinden sonraki dönem.
c)
Horasan'daki imametinden sonraki dönem.
S.5- İmam Rıza (a.s)’ın imamet müddeti kaç yıldır?
C.5- Yirmi yıl.
S.6- İmam Rıza (a.s)’ın hayatının en hassas dönemi hangi dönemidir?
C.6- İmam Rıza (a.s)’ın hayatının en hassas dönemleri, O Hazretin imamet dönemi
ve özellikle Horasan'daki üç yıllık siyasi yaşantısı olmuştur.
S.7- İmam Rıza (a.s), bir noktadan haraket eden iki yolcunun namazlarıyla ilgili
sordukları soruya neden ayrı cevaplar verdiler?
C.7- İmam Rıza (a.s) onlardan birine: “Senin namazın seferidir”; diğerine
ise: “Senin namazın tamdır.” buyurdular. Daha sonra, namazını kâmil kılması gereken şâhısa
şöyle izah da bulundular: “Senin namazının kâmil olarak kılınmasının sebebi şudur ki sen,
sultanı (yani zalim Me'mun'u) görmek için gelmişsin; bundan dolayı senin seferin
(yolculuğun) günah olan bir yolculuktur, günah için bir yolculuk namazın seferi kılınmasına
sebep olmaz.”
İmam Rıza (a.s), hatta ahkâm söylediğinde bile halkı zamanın tağutlarından
sakındırıyorlardı.[1]
S.8- Me'mun, neden İmam Rıza (a.s)'ı Horasan'a davet etti.
C.8- Me'mun kendi sarayına azamet, kudret ve ilmi değer vermek, diğer taraftan da
Ali evladı taraftarlarının rahatsızlıklarını azaltmak ve geçmiş zulümlerini telafi etmek için
İmam Rıza (a.s)'ı Medine 'den Merv'e (Horasan'a) davet etmeyi karar aldı. Me'mun Kendi
etrafındakilerle, özellikle zeki ve istidatlı bir kişi olan ve ülkenin işleri elinde bulunan “Fazl
bin Sehl” ile istişare ettikten sonra çok ısrarla İmam Rıza (a.s)’ın Medine'den Horasana
gelmesini istedi.[2]
S.9- “Silsilet'uz- Zeheb” hadisi nasıl bir hadistir, kimin vasıtasıyla ve nerede beyan
edilmiştir?
C.9- İmam Rıza (a.s) Horasan'a yolculuğa çıktıklarında “Nişabur” şehrine ulaştılar,
orada tevhit ve Allah Teâla’nın birliğiyle ilgili olan şöyle bir hadis söylediler; “Allah-u Teâla
buyurmuştur ki: “La ilahe illâllah kelimesi benim kalemdir, öyleyse kim kaleme girerse
azabımdan emanda kalır.”
İmam Rıza (a.s) hadisi buyurduktan az sonra; “Ama şartı ve şurutuyla; ben de onun
şartlarındanım.” buyurdular.
S.10- “Silsilet’uz- Zeheb”'in lügat anlamı nedir ve ona silsilet'uz- Zeheb demelerinin
sebebi nedir?
C.10- Silsilet'uz- Zeheb'in lügat anlamı “altın zincir” demektir. Çünkü o hadisi
rivayet edenler, Hz. Peygamber (s.a.a)'e kadar masum olan İmamlardır, bu yüzden ona “altın
zincirli hadis”demişlerdir.
S.11- İmam Rıza (a.s)’ın buyurduğu silsilet'uz- Zeheb hadisinden ne gibi nükteler
istifade edilir.
C.11- İmam Rıza (a.s)'ın buyurduğu Silsilet'uz- Zeheb hadisinden üç nükte istifade
edebiliriz:
a) Babalarının ismini getirerek mezkûr hadisi onlardan nakletmesiyle,
onların hepsinin İlahi halifeler olduğunu, halka bir daha hatırlatmış oldu.
b) Bütün itikatların esası ve temeli olan Allah'a tapma ve tağutlara
yönelmeme mevzusunu onlara hatırlattı.
d) Şirk ve riyadan uzak bir şekilde Allah'a gerçek olarak tapmanın, Ehl-i
Beytin velayetine bağlı olması gerektirdiğini vurguladı...[3]
S.12- Hangi İmam “Âlim-i Âl-i Muhammed” lakabıyla meşhurdur?
C.12- İmam Ali Rıza (a.s).
S.13- İmam Rıza (a.s)’ın hizmetçisinin ismi ne idi?
C.13- İmam Rıza (a.s)’ın hizmetçisinin ismi “Muvvafak” idi.
S.14- İmam Rıza (a.s) kaç yaşında ve kimin eliyle zehirlendi?
C.14- Me'mun'un eliyle 55 yaşında zehirlendi.
S.15- İmam Rıza (a.s) ne zaman ve nerede şehit edildi?
C.15- Hicri 203. Yılın Sefer ayının sonlarında “Senabad-i Nevkan”da (bugün
Meşhed'in mahallelerinden biri olmuştur) şehit edildi.
S.16- İmam Rıza (a.s)’ın oğlunun ismi nedir ve Hazret şehit olduklarında o kaç
yaşında idi?
C.16- Oğlunun ismi Cevad'dır, İmam Rıza (a.s) şehit olduklarında yedi yaşlarında
idi.
S.17- İmam Rıza (a.s)'ın kabri nerededir?
C.17- Meşhed şehrindedir.
[1]
- Dastanha-i Şenideni... s.149; M. İştihardi.
[2]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s.189 Bircendi.
[3]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s.192 A. Bircendi.
ON BİRİNCİ MASUM
İMAM CEVAD (A.S)
S.1- İmam Cevad (a.s)'ın meşhur lâkapları ve künyesi Nedir?
C.1- Lakapları, Cevad ve Taki; künyesi ise Ebu Caferi'dir.
S.2- İmam Cevad (a.s)'ın anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.2- Babası, İmam Rıza (a.s), annesi ise Hayzaran (a.s)'dır.
S.3- İmam Cevad (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
C.3- Hicretin 195. Yılında, Recep ayının on üçüncü günü Medine-i Münevvere'de
dünyaya gelmiştir.
S.4- İmam Cevad (a.s)'ın hayat dönemi kaç bölüme ayrılır?
C.4- İki bölüme ayrılır.
1) İmametten önceki dönem
2) İmamet dönemi.
S.5- İmam Cevad (a.s)'ın imamet müddeti kaç yıl sürmüştür?
C.5- Beş yıl.
S.6- İmam Cevad (a.s) kaç yaşında imamet makamına erişti?
C.6- Yedi yaşında.
S.7- Bütün İmamlardan daha genç olarak şahadete erişen İmam hangisidir ve şehit
edildiklerinde kaç yaşında idi?
C.7- İmam Cevad (a.s)'dır, şahadete eriştiğinde 25 yaşında idi.
S.8- İmam Cevad (a.s)'ın imamet dönemi hangi tağutun zamanına rastlamıştır?
C.8- İmam Cevad (a.s)'ın imamet dönemi, iki tağutun yani Abbasi halifelerinin
yedinci ve sekizincisi olan Me'mun ve Mu'tesim'in hükümeti dönemine rastlamıştı.
S.9- İmam Cevad (a.s), kaç yaşında babası İmam Rıza (a.s) ile birlikte Mekke'ye
müşerref oldular?
C.9- İmam Cevad (a.s) dört yaşlarında babası İmam Rıza (a.s) ile birlikte umre ameli
için Mekke'ye müşerref oldular.
S.10- İmam Cevad (a.s) ile İmam Hadi (a.s)’ın Ahvaz'da halkın işlerine yetişmekle
görevli olan âlim ve zahid vekilinin ismi nedir?
C.10- Ali bin Mehziyar.
S.11- İmam Cevad (a.s)'ın vekili Ali bin Mehziyar’ın kabri nerededir?
C.11- Ahvaz şehrindedir.
S.12- İmam Cevad (a.s), depremi önlemekle ilgili Ali bin Mehziyar'ın mektubunun
cevabında ne buyurdular?
C.12- İmam Cevad (a.s), Ahvaz'da çok deprem olması hususunda Ali bin
Mehziyar'ın mektubunun cevabında şöyle buyurdular: “Çarşamba, Perşembe ve Cuma
günlerini oruç tutun, elbiselerinizi yıkayın, tertemiz elbiselerle Cuma günü dışarı çıkın ve
birlikte dua edin. Allah Teâla, böylece bu belayı sizden uzaklaştırmış olur.”
Ali bin Mehziyar diyor ki: “Mektubu aldıktan sonra, O hazretin buyurduğu gibi amel
ettik ve ondan sonra artık deprem olmadı.[1]
S.13- İmam Cevad (a.s) ölümden korkan hasta öğrencisine nasıl bir örnek vermiştir?
C.13- İmam Cevad (a.s) şöyle buyurdular: “Ey Allah'ın kulu! Sen ölümün ne
olduğunu bilmediğin için ondan korkuyorsun, sana bir örnek veriyorum: Eğer bedenin kirli ve
necis olur da onda yaraların çıkmasına sebep olursa ve bundan dolayı da çok rahatsız olsan
ve hamama gidip yıkanmakla bütün bu kir, necis ve yaraların temizleneceğini bilmiş olsan o
zaman hamama gitmek ister misin, istemez misin?”
Hasta adam; “Elbette çok çabuk hamama gitmeği ve bu pisliklerden temizlenmeyi
isterim.” dedi.
İmam Cevad (a.s) onun bu sözü üzerine şöyle buyurdular: “Ölüm, mümin bir kimse
için hamam gibidir, bütün günahların temizlenmesinin en son aşamasıdır. Binaenaleyh ölüme
doğru gitmiş olursan, gerçekte bütün üzüntü ve gamlardan kurtulup sevinç ve mutluluğa
yönelmiş olursun; öyleyse hiç rahatsız olma.”
İmam Cevad (a.s)'ın bu sıcak ve şefkatli konuşması, o hastaya yeni bir ruh verdi ve
böylece üzüntüleri sevinç ve neşeye dönüşmüş oldu. [2]
S.14- İmam Cevad (a.s) kaç yaşında, kimin emriyle zehirletildi ve onu zehirleyen
kimdi?
C.14- İmam Cevad (a.s), yirmi beş yaşında Abbasi halifesi Mu'tesim'in emri
doğrultusunda Me'mun'un kızı olan eşi Ümmü Fazl’ın vesilesiyle zehirlenerek şehit edildi.
S.15- İmam Cevad (a.s) ne zaman ve nerede şehit oldu?
C.15- Hicret'in 220. Yılının Zilkade ayının sonunda Bağdat'ta şehit oldu.
S.16- İmam'ın eşi “Ümmü Fazl” niçin İmama kin besleyerek O’nu şehit etti?
C.16- Sebebi şu idi: İmam Cevad (a.s)'ın eşi Ümmü Fazl’ın çocuğu olmuyordu,
İmam (a.s), İmam Hadi (a.s)'ın annesi olan “Semane” isminde bir cariyeyle evlendi, ondan
çocuğu oldu. Bu yüzden “Ümmü Fazl” İmam Cevad (a.s)'a karşı kalbinde kin besledi ve
nihayet onu zehirleyerek şehit etti.
S.17- İmam Cevad (a.s)'ın katili kimdi ve ne ile Hazreti şehit etti?
C.17-İmam (a.s)’ın katili, Me'mun'un kızı ve İmamın hanımı olan “Ümmü Fazl”dır;
zehirli üzümle İmamı zehirleyerek şehit etmiştir.
S.18- İmam Cevad (a.s)'ın katili nasıl ölmüştür?
C.18- İmam Cevad (a.s) şahadet yatağına düştüklerinde, Ümmü Fazl yaptığı işten
pişman olup ağlıyordu. İmam Cevad (a.s) şöyle buyurdular: “Neden Ağlıyorsun? Allah'a
andolsun ki yakında kurtuluş yolu bulamayacağın bir dert ve fakirliğe duçar olacaksın”
Çok geçmeden “Ümmü Fazl” hasta oldu elinde ne varsa hepsini tedavisi için harcadı,
ama iyileşemedi, dilenecek duruma düştü, yol üzerinde durup dilencilik yapıyordu, bu şekilde
de dünyadan gitti.[3]
S.19- İmam Cevad (a.s)'ın kabri nerededir?
C.19- Bağdat'ın yakınındaki Kazimeyn şehrindedir.
[1]
- Bihar’ul- Envar, c.50, s.101.
[2]
- Meani'l- Ahbar, s. 290 Şeyh Sadık.
[3]
- Bihar’ul- Envar, c.50, s.17.
ON İKİNCİ MASUM
İMAM HADİ (A.S)
S.1- İmam Hadi (a.s)'ın meşhur lakapları ve künyesi nelerdir?
C.1- Lakapları “Hadi” ve “Naki”'dir; künyesi ise “Üçüncü Ebu'l- Hasan”'dır.
S.2- İmam Hadi (a.s)'ın anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.2- Babası, İmam Cevad (a.s)'dır, annesi ise Sümane’dir.
S.3- İmam Hadi (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
C.3- Hicretin 213. Yılının Zilhicce ayının 15.günü Medine-i Münevvere'de dünyaya
gelmiştir.
S.4- İmam Hadi (a.s)'ın hayatı kaç döneme ayrılır?
C.4- Üç döneme ayrılır:
1) İmametinden önceki dönem.
2) Mütevekkil'den önceki imamet dönemi.
3) Mütevekkil ve ondan sonra gelen halifelerin 14 yıllık zamanındaki imamet
dönemi.
S.5- İmam Hadi (a.s)'ın imamet süresi kaç yıldır?
C.5- Otuz üç yıl.
S.6- İmam Hadi (a.s)'ın Mütevekkil'den önceki imamet müddeti kaç yıl idi?
C.6- On iki yıl.
S.7- Hangi İmam, Mütevekkilin emriyle Medine'den Samerra'ya götürülmek
istenildiğinde Medine'yi ağlamak ve feryat sesleri bürüdü?
C.7- İmam Hadi (a.s)'ı Medine'den Samerra'ya götürmek istediklerinde, bu durum
meydana gelmiştir.
S.8- İmam Hadi (a.s)'ın sima ve ahlakı nasıl idi?
C.8- İmam Hadi (a.s) orta boylu, iri gözlü ve kalın kaşlı biri idi. İmam Hadi (a.s) çok
bağışta bulunuyordu. Öyle vakarlı ve heybetli idi ki, Abbasi halifesi olan Mütevekkil'in
yanına gittiğinde o ve onun yanında bulunan saray adamları İmama saygı için hemen ayağa
kalkıyorlardı. İmam Hadi (a.s)'ın elbisesi kaba bir cübbe idi, hasır üzerinde otururdu, ona
bakan her gamlı şen oluyordu, sürekli yüzünde bir gülümseme vardı.
S.9- Abbasi halifelerinin onuncusu olan Mütevekkil ne zaman halife oldu ve nerede
oturuyordu?
C.9- Mütevekkil, Hicretin 232. Yılında halife oldu, kendisi de Samerra şehrinde
oturuyordu
S.10- Ali (a.s) ve Ali evladının (a.s) katı düşmanlarından olan, onları görmeye bile
tahammül edemeyen ve İmam Hadi (a.s)'ın zamanında yaşamış olan zalim adam kimdi?
C.10- Zalim Abbasi halifesi Mütevekkil'di.
S.11- Neden Hamd suresinde şu yedi (s, c, h, z, s, ş, z, f ) yoktur.?
C.11- İmam Hadi (a.s) o yedi harf hususunda Abbasi halifelerinden birisinin
sorusuna şöyle cevap verdi. “Hamd suresinde o harflerin olmamasının sebebi
şudur: “S” harfi Sebur'a (helakete) işarettir, “C” harfi Cehim'e (cehennem yerlerinden
birinin ismi) işarettir, “H” harfi Habis'e (çirkinliğe) işarettir, “Z” harfi zekkum’a (Cehennem
ehlinin çok acı yemeğine) işarettir, “Ş” harfi şekavette (şakilik ve bedbahtlığa) işarettir.
“Za” harfi zulmete (karanlığa) işarettir, “F” harfi de afete işarettir.”
Abbasi halifesi bu cevabı Rum kayserine gönderdi. Rum kayseri bu mektubu alınca
çok mutlu oldu ve İslam'a yöneldi, bir Müslüman olarak da dünyaya gözlerini yumdu.
S.12- İmam Hadi (a.s) ile İmam Cevad (a.s)'ın zamanının asi ve mağrur
sermayelilerinden olan ve bir müddet de Medine'de valilik yapan şahsın ismi nedir?
C.12- Fereç hanedanından olan Ömer'dir.
S.13- Yastığın üzerindeki aslan resmi, nasıl gerçek bir aslana dönüşerek sihirbazı
yuttu?
C.13- Mağrur Mütevekkil, İmam Hadi (a.s)'ı büyük şahsiyetlerin yanında mahcup ve
küçük düşürmek için Hindistan'dan gelen bir sihirbazı davet edip ona şöyle dedi: “Hz. Hadi
(a.s)'ı mahcup ederek küçük düşürürsen sana bin altın hediye veririm.”
Böylece mağrur Mütevekkil, sihirbazın önerisi üzerine, çeşitli yemeklerle dolu bir
sofra açtırarak büyük şahsiyetlerden oluşan bir grupla birlikte İmam Hadi (a.s)'ı da davet etti.
İmam Hadi (a.s) mecburi olarak bu daveti kabul edip oraya gittiler. Misafirler yemek yemekle
meşgul olurken, İmam Hadi (a.s) da elini uzatıp önündeki ekmeklerden birini almak
istediğinde, sihirbaz ekmeği diğer tarafa hareket ettirdi. İmam (a.s) diğer ekmeğe elini
uzattığında, yine o ekmek de başka bir tarafa hareket etti. Bu işin tekrarlanması oradakilerin
dikkatini çekerek gülmelerine sebep oldu.
İmam (a.s) perde arkasındaki oyundan haberdar olunca, elini yastığın üzerindeki
aslan resminin üzerine koyarak şöyle buyurdu: “Kalk bu sihirbazı yut!”
Bunun üzerine o resim gerçek bir aslana dönüşerek sihirbaza saldırdı ve onu
parçalayarak yuttu, sonra kendi yerine dönüp eski halini aldı. Orada bulunanların hepsi buna
şahit oldular. Mütevekkil o toplantıda öylesine korktu ki, korkusundan bayılıp yere düştü.
Diğer kimseler de korkudan kaçtılar. Mütevekkil kendisine geldikten sonra İmam’ın eline
ayağına kapanarak Hazret'ten sihirbazın tekrar geri döndürülmesini istedi. İmam (a.s)
ona: “Acaba Allah'ın düşmanını evliyaullaha musallat etmek mi istiyorsun” buyurdular. O
andan itibaren o sihirbaz artık bir daha görülmedi.[1]
S.14- Mütevekkil ve onun arkadaşı “Feth bin Hakan” kimin eliyle
öldürüldüler?
C.14- Mütevekkil'in oğlunun eliyle.
S.15- İmam Hadi (a.s) kaç yaşında ve kimin eliyle zehirlendi?
C.15- Kırk bir yaşında Abbasi halifelerinin on üçüncüsü olan Mu'tazz'in
hilesiyle, Mutemed-i Abbasi'nin eliyle zehirlendi.
S.16- İmam Hadi (a.s) ne zaman ve nerede şahadete eriştiler?
C.16- Hicri 254. Yılın Recep ayının üçünde Samerra'da şehit oldu.
S.17- İmam Hadi (a.s)'ın kabri nerededir?
C.17- Irak'daki “Samerra” şehrindedir.
[1]
- Bihar’ul- Envar, C.50, S.147.
ON ÜÇÜNCÜ MASUM
İMAM HASAN ASKERİ (A.S)
S.1- İmam Hasan Askeri (a.s)'in lâkap ve künyesi nedir?
C.1- Lakabı “Askeri”, künyesi ise “Ebu Muhammed”dir.
S.2- İmam Hasan Askeri (a.s)’ın anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.2- Baba adı “Hadi” (a.s), anne adı ise “Selil”dir.
S.3- İmam Hasan Askeri (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?
C.3- Hicri 232. Yılın Rabiulevvel ayının sekizi veya yirmi dördünde Medine-i
Münevvere'de dünyaya gelmiştir.
S.4- İmam Hasan Askeri (a.s)’ın sima ve ahlakı nasıl idi?
C.4- İmam Hasan Askeri (a.s)’ın siması şöyleydi: Esmer yüzlü, orta yapılı, keman kaşlı,
iri gözlü, geniş alınlı ve beyaz dişli birisi idi; sağ yüzünde de siyah bir ben vardı. İmam Hasan
Askeri (a.s) çok tatlı dilli ve ilahi bir şahsiyete sahipti. Ayrıca Kur’ân için eşi az bulunan bir
müfessirdi.
S.5- İmam Hasan Askeri (a.s)’ın hayatı kaç döneme ayrılır?
C.6- İki döneme ayrılır:
1)
İmametten önceki dönem.
2)
İmamet dönemi.
S.6- İmam Hasan Askeri (a.s)’ın imamet süresi kaç yıl idi?
C.6- Altı yıl (Hicri 254'den 260'a kadar).
S.7- İmam Hasan Askeri (a.s), “Neden İslam'da kadının miras hakkı erkeğinkinin
yarısıdır?”diye soran şahsın sorusu karşısında ne buyurdular?
C.7- Şöyle buyurdular: “Çünkü kadına cihat, mihriye ve kocasının geçimini sağlaması
farz değildir. Ama bunların hepsi erkeğe farzdır. Bu yüzden erkeğin miras hakkı da çoktur.” [1]
S.8- İmam Hadi (a.s) ile İmam Hasan Askeri (a.s)’ın alim ve fakih dostlarından biri
olan şahsın ismi nedir?
C.8- Ebu Haşim Caferi (r.a).
S.9- Abbasi halifesi olan Mütevekkil, İmam Hasan Askeri (a.s)'ı ne suçtan dolayı
“Samerra” şehrinde zindana atmıştı?
C.9- Hakkı savunmak suçundan dolayı.
S.10- İmam Hasan Askeri (a.s)'ın habercisinin ismi ne idi?
C.10- Ebu'l- Edyan (r.a)
S.11- İmam Hasan Askeri (a.s)'a işkence eden katı kalpli zalim şahsın ismi nedir?
C.11- Nihrir.
S.12- Neden İmam Hasan Askeri (a.s)'ın zamanında papazlar ve Hıristiyanlar dua
ettiklerinde yağmur yağıyor ama Müslümanlar dua ettiklerinde yağmur yağmıyordu?
C.12- Hristiyanların dua ettiklerinde yağmurun yağması ve Müslümanların
duasından sonra ise yağmaması, Müslümanların küçük düşmelerine sebep oldu; hatta
bazıları da İslam dininin hak olduğundan şüpheye düştüler. İşte bu sırada Mütevekkil'in
aklına zindanda olan İmam Hasan Askeri (a.s) geldi ve derhal Hazretin zindandan
çıkarılmasını emretti. İmam (a.s) onun yanına getirildiğinde şöyle dedi: “Ey Ebu Muhammed!
Ceddinin dinini koru!” Sonraki günlerde Hıristiyanlar papazla birlikte çöle gittiklerinde İmam
Hasan Askeri (a.s) kölelerinden birine şöyle buyurdular: “Sen de Hıristiyanların topluluğu ile
beraber çöle git, papaz ellerini dua için gökyüzüne kaldırdığında onun yanına yaklaş ve elinin
iki parmağı arasındaki bulunan şeyi al, kendinle getir.
O köle Hıristiyanlarla birlikte gitti, papaz ellerini dua için kaldırdığında köle sağ elinin
iki parmağı arasında bulanan kemiği hemen kapıp İmam (a.s)'a getirdi. O gün Hıristiyanlar her
ne kadar dua ettiyseler de yağmur yağmadı. Mütevekkil, İmam Hasan Askeri (a.s)'a “Bu
kemik nedir ve meselenin sırrı nededir? dedi.
İmam (a.s) şöyle buyurdular: “Bu kemik bir peygamberin kabrinden götürülmüştür,
bir peygamberin bedeninin kemiği aşikâr olursa yağmur yağar.”[2] Böylece o gün, İslam ve
Müslümanlar Hıristiyanların yanında özel bir izzet ve azamete sahip oldular.
S.13- İmam Hasan Askeri (a.s), neden o zamanki hilafet tezgâhının kontrolü altında
idi?
C.13- Bunun en büyük sebebi, hilafet sisteminin Hz. Mehdi (a.s) ile İmam Hasan
Askeri (a.s)’ın sulbünden dünyaya geleceğini duymuş olmasıydı. Bunun için Firavun'un Beni
İsrail'e yaptıkları
zannediyorlardı.
işin
aynısını
yaparak
Allah'ın
takdirinin
önünü
alabileceklerini
Mevlana ne de güzel demiş:
Gaipten bir yere saldırıyorsun
Sözde gayb adamlarına engel olacaksın
S.14- İmam Hasan Askeri (a.s), kendisinden sonraki İmamın (Hz. Mehdi'nin) kaç
nişanesi olduğunu buyurdu ve onlar nelerdi?
C.14- İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurdu: “Benden sonra kimde şu üç nişane
bulunursa, benden sonraki Kâim ve hüccet O’dur:
1- Kim benim mektuplarımın cevaplarını gelip senden isterse.
2- Kim benim cenazeme namaz kıldırırsa.
1-
Kim torbanın içerisindekinden haber verirse.” [3]
S.15- İmam Hasan Askeri (a.s) kaç yaşında kimin komplosuyla şahadete
eriştiler?
C.15- Yirmi sekiz yaşında, Abbasi halifelerinin on dördüncüsü olan Mutemed'in
komplosuyla şahadete eriştiler.
S.16- İmam Hasan Askeri (a.s) ne zaman ve nerede şehit oldular?
C.16- Hicri 260. Yılın Rabiulevvel ayının 8. günü Samerra şehrinde şehit oldular.
S.17- İmam Hasan Askeri (a.s)'ın kabri nerededir?
C.17- Irak'daki Samerra şehrindedir.
[1]
- A'lam'ul- Vera, s.355.
[2]
- Dastanhai Şenideni, s. 203 M. İştihardi.
[3]
-Bihar’ul- Envar, c.50, s.232.
ON DÖRDÜNCÜ MASUM
HZ. MEHDİ (A.S)
S.1- Hz. Mehdi (a.s)'ın meşhur lakapları nelerdir?
C.1- Mehdi-yi Mev'ud, İmam-ı Asr, Sahib'uz- Zeman, Bakiyyetullah, Halef’us- Salih
ve Kâim-i Al-i Muhammed (a.s).
S.2- Hz. Mehdi (a.s)'ın anne ve babasının isimleri nelerdir?
C.2- Baba adı Hz. Hasan Askeri (a.s), anne adı ise Nercis Hatundur.
S.3- Hz. Mehdi (a.s) ne zaman ve nerede dünyaya geldi?
C.3- Hicri 255. veya 256. yılın Şaban ayının on beşinde Samerra'da dünyaya
gelmiştir.
S.4- Doğumları halktan gizli tutulan ilahi şahsiyetler kimlerdir?
C.4- Şunlardır:
a) Hz. İbrahim (a.s); annesi onu halktan gizli olarak dünyaya getirdi ve
erginlik çağına kadar mağarada sakladı.
b) Hz. Musa (a.s); annesi onu Firavun'un korkusundan bir sandığa koyarak
denize bıraktı.
c)
Hz. Mehdi (a.s).
S.5- Neden sadece İmam Mehdi (a.s) “Kâim” (kıyam eden) olarak adlandırıldı?
C.5- Ebu Hamza-i Sumali şöyle diyor:
İmam Bakır (a.s)'a; “Ey Resulullah'ın oğlu! Siz İmamların hepsi hak için kıyam eden
değil misiniz?” diye sordum. İmam (a.s); “Bizim hepimiz hak için kıyam edeniz” buyurdular.
Dedim ki: “Öyleyse neden İmam Mehdi (a.s) sadece “Kaim” (kıyam eden) olarak
adlandırılmıştır?”
Buyurdular ki : “Ceddim İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğunda melekler Allah
dergâhına inleyerek şöyle dediler: ‘Ey Rabbimiz! En iyi kullarının katillerini kendi hallerine
mi bırakıyorsun?’ Allah-u Teâla onlara vahiy ederek şöyle buyurdu: “İzzet ve celalime ant
olsun ki, çok uzun zaman geçse bile onlardan intikam alacağım” Sonra Allah Teâla İmam
Hüseyin (a.s)'ın evlatlarından olan İmamları onlara gösterdi, melekler onları görünce
sevindiler; onlardan biri ayağa kalkıp namaz kılıyordu, Allah Teâla ‘Bu Kâim’in (ayağa
kalkanın) vesilesiyle onların düşmanlarından intikam alacağım’ buyurdu.”
Ama şeyh Saduk (r.a) “Meani'l- Ahbar” kitabında şöyle rivayet etmiştir: “Hz. Mehdi
(a.s)'a Kâim denilmesinin sebebi, halk onu unuttuğu bir anda kıyam edeceğinden dolayıdır.”
S.6- Neden İmam-ı zaman (a.s)'a “Mehdi” diyorlar?
C.6- “İrşad-ı Mufid” kitabında İmam Sadık (a.s)'ın şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir:
“Hz. Mehdi (a.s)'a Mehdi denilmesinin sebebi; Allah Teâla tarafından her gizli ve
müphem işe kılavuzluk etmesinden dolayıdır.”
S.7- Hz. Mehdi (a.s) kaç yıl gizli olarak babasının kefaleti altında bulundu?
C.7- Beş yıl civarında.
S.8- İmamet makamı ne zaman ve kaç yaşında Hz. Mehdi (a.s)'a verildi?
C.8- Hicri 260.yılında babası Hasan Askeri (a.s) şahadete eriştiğinde, imamet
makamı Hz. Mehdi (a.s)'a verildi, Hz. Mehdi (a.s) o zaman beş yaşlarında idi.
S.9- Hz. Mehdi (a.s)’ın hayatı kaç döneme ayrılır?
C.9- Dört döneme ayrılır:
1-
Çocukluk dönemi.
2-
Gaybet-i Suğra dönemi.
3-
Gaybet-i Kubra dönemi.
4-
Zuhur ve evrensel hükümeti dönemi.
S.10- Hz. Mehdi (a.s)'ın gaybet-i suğrası kaç yıl sürdü?
C.10- Meşhur nakle göre 69 yıl sürdü (H.260'dan 329'a kadar); 70 yıl diyenler de
vardır.
S.11- Hz. Mehdi (a.s)'ın Gaybet-i Kubra'sı hangi yıldan başladı?
C.11- Hicri 329. Yıldan itibaren başladı, Allah-u Teâla istediği zamana kadar da
devam edecektir.
S.12- Hz. Mehdi (a.s)'ın naipleri (vekilleri) kaç gruba ayrılır?
C.12- İki gruba ayrılır: Özel naipleri ve özel olmayan naipleri.
S.13- Hz. Mehdi (a.s)'ın has (özel) naipleri kaç kişiydi ve isimleri neler idi?
C.13- Dört kişiydi, isimleri de şöyledir: “Osman bin Said”, “Muhammed bin
Osman”, “Hüseyn bin Ruh” ve “Ali bin Muhammed-i Semeri.[1]
S.14- Hz. Mehdi (a.s)'ın özel olmayan naipleri kimlerdir.?
C.14- Hz. Mehdi (a.s)’ın özel olmayan naipleri, Gaybet-i Suğra'da halkın kendilerine
başvurdukları bütün şartları haiz olan fakih ve müçtehitlerdir. Çünkü İmam Mehdi (a.s) onları
halkın hüccetleri bilip şöyle buyurmuştur: “Onların hükmü benim hükmümdür, onlara
muhalefet bana muhalefettir.” [2]
S.15- Hz. Mehdi (a.s)'ın sima ve ahlâkı nasıl idi?
C.15- Rivayet edildiğine göre Hz. Mehdi (a.s), sima ve ahlak açısından Resulullah
(s.a.a)'a herkesten daha çok benziyordu; yüzü esmer, kaşları hilal ve uzun, gözleri siyah, iri ve
çekici, omuzu geniş, burnu sivri, dişleri parlak, el ve parmakları iri, sağ yüzünde siyah bir
ben, kaslar dolaşık ve muhkem, vücut yapısı uygun, sesi ise gürdü.
S.16- İntizarın (zuhuru beklemenin) gerçek manası nedir?
C.16- “İntizar’ın gerçek manası zulüm, zillet, kölelik, haksızlık ve batıla karşı
durmak ve özgürlük, adalet ve hakkı hâkim kılmak yolunda çaba sarf etmektir. Elini elinin
üzerine koyup durmak, toplumun ıslahı için yapılan hareketlerden kenara çekilmek ve dini,
siyasi ve toplumsal meselelere karşı sessiz kalmak manasına değildir.
S.17- Fereci (kurtuluşu) beklemek ne demektir ve neden bizim önderlerimiz bu
bekleyişe bu kadar önem vermişlerdir?
C.17- “Fereci beklemek” yani; Hz. Mehdi (a.s)'ın zuhuru ve Âl-i Muhammed
(s.a.a)’in hak olan devletinin kurulması için ruh ve cisim yönünden hazır olmak ve zemine
hazırlamaktır....
S.18- Acaba Mehdilik inancı sadece Şia'ya mı mahsustur?
C.18- Hayır bu inanç, yani Hz. Mehdi (a.s)'ın zuhur edeceğine inanmak, sadece
Şia'ya mahsus değildir, Ehl-i Sünnet mezheplerinin hemen-hemen hepsi buna inanmaktalar.
Hatta Beşeriyet âleminin kurtarıcısının zuhurunu beklemek sadece İslam dinine de mahsus
değildir; Hıristiyan ve Yahudi gibi diğer dinler de böyle bir kurtarıcının geleceğine
inanmaktalar.[3]
S.19- Hz. Hasan Askeri (a.s)'ın, Hz. Mehdi (a.s) ile görüşen vekillerinden birinin
ismi nedir ve Hz. Mehdi (a.s) ona ne buyurdular?
C.19- İmam Hasan Askeri (a.s)’ın Kum'daki vekili Ahmed bin İshak şöyle diyor:
“İmam Hasan Askeri (a.s)'ın huzuruna vardım ve şöyle dedim: “Ey resulullah (s.a.a)'in oğlu!
Sizin naibiniz kimdir?”
Bunun üzerine İmam (a.s) hemen odaya girdi ve dolunay gibi yüzü parlak olan bir
erkek çocuğu omzuna alıp getirerek şöyle buyurdular. “Hz. Peygamber (s.a.a) ile ismi ve
künyesi aynı olan benim naibim budur; bu çocuk yeryüzünü adaletle dolduracaktır.”
Kalbimin mutmain olması için; “Bir nişane var mıdır?”dediğimde, o zaman üç
yaşında olan Hz. Mehdi (a.s) şöyle buyurdular:
“Ben, Bakiyyetullah'ım, Allah'ın düşmanlarından intikam alacak olan benim. Ey
Ahmed! Beni gözünle gördükten sonra artık başka delil peşinde olma.”
Ahmed şöyle ekliyor: “Ben (ondan bu sözleri duymakla) çok sevindim, tam bir
sevinç ve neşeyle oradan dışarı çıktım.”[4]
S.20- Kırk defa Mekke'ye yaya olarak giden ve Hz. Mehdi (a.s) ile görüşen şahsın
ismi nedir?
C.20-Emir İshak Ester Abadi (r.a).
S.21- Ayetullah şeyh Abdulkerim Hairi (Kum ilim havzasının kurucusu) döneminde
Hz. Mehdi (a.s) ile görüşen ve İmam Humeyni'nin de ayda bir iki defa ziyaretine gittiği bu
büyük âlimin ismi nedir?
C.21-Ayetullah şeyh Muhammed Taki-yi Bafiki (r.a).
S.22- Hz. Mehdi (a.s)’ın yardımcıları kaç kişidir?
C.22- Hz. Mehdi (a.s)’ın yardımcılarının sayısı Hz. Peygamber (s.a.a)’in Bedir
savaşındaki ashabının sayısı gibi 313 kişidir. Nitekim Hz. Ali (a.s), “Ümmet'unma'dudetun”[5] ayetinin tefsirinde buna değinmiştir.
S.23- Ehl-i Beyt'ten gelen rivayetlerde Hz. Mehdi (a.s)'ın zuhuruna yorumlanan
ayetlerden biri hangisidir?
C.23- Muhammed bin Müslim, İmam Bakır (a.s)'ın şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: “Velleyli iza yeğşa” (Sarıp-örttüğü zaman geceye ant olsun) ayetinden maksat, batıl
hükümette örtülü kalan ve sabretmeye mecbur olan Emir’ul- Müminin Hz. Ali'dir. “Ve’nnehari iza tecella” (Parıldayıp-aydınlandığı zaman, gündüze ant olsun) ayetindeki “aydın
gündüz” biz Ehl-i BeytinKâimi’dir; kıyam ettiğinde batıl devletlere galip gelecektir.”
S.24- Hz. Mehdi (a.s) hangi yönden Resulullah (s.a.a)'a benziyor?
C.24- Hz. Mehdi (a.s)’ın, ceddi Resulullah (s.a.a)'e benzemesi şundan ibarettir:
Kılıçla kıyam edecek, Allah düşmanlarını öldürecek, zalimlere ve zorbacılara galip gelecek ve
kılıçla onların kalplerinde korku yaratacaktır.[6]
S.25- Allah Teâla’nın, peygamberler hakkında ameli kıldığı ve Hz. Mehdi (a.s)
hakkında da ameli kılacak üç özellik nedir?
C.25- O üç özellik şunlardır: Onun veladetini (doğumunu ) Hz. Musa'nın veladeti,
gaybetini Hz. İsa'nın gaybeti, ömrünün uzun olmasını da Hz. Nuh'un ömrünün uzunluğu gibi
mukadder etti; daha sonra Hızır peygamberin ömrünün uzunluğunu, O hazretin ömrünün
uzunluğuna delil kıldı.
S.26- Hz. Mehdi (a.s) tarafından gönderildiğini iddia eden ilk şahıs kimdir?
C.26- Künyesi Ebu Muhammed olan ve İmam Hasan Askeri (a.s)’ın ashabından
sayılan “Şurey’i” ismiyle meşhur olan şahıstır.
S.27- Hz. Mehdi (a.s)'ı Gaybet-i Kubra zamanında görenlerden bir kaçının isimleri
nelerdir?
C.27- Mukaddes-i Erdebili, Mir İshak Esterabadi, Mirza Muhammed Esterabadi,
Muhammed bin İsa Bahreyni.
S.28- Hz. Mehdi (a.s), sabah ve akşam namazı hakkında ne buyurmuştur?
C.28- Merhum Kuleyni, Şeyh Tusi ve Tabersi, Zohri'den şöyle dediğini
nakletmişlerdir:
“İmam Zaman (a.s)'ın huzuruna vardım, soracağım soruları sordum, Hazret de cevap
verdiler. Bu görüşme esnasında bana iki defa şöyle buyurdular: “Sabah namazını yıldızlar
kayboluncaya, hakeza akşam namazını da yıldızlar çıkıncaya kadar geciktiren kimse Allah'ın
rahmetinden uzaktır.” [7]
S.29- Hz. Veliy-yi Asr (Mehdi –a.s-)'ın özel duası nedir ve onun ne gibi faziletleri
vardır?
C.29- O Hazret'e mahsus olan duanın ismi Ahd duası’dır. Bu duayla ilgili Hz. Sadık
(a.s) şöyle buyurmuştur: “Kim Kırk Sabah onu okursa, Hz. Kâim (Mehdi)'in yaverlerinden
olur; O Hazretin zuhurundan önce ölmüş olursa, Allah Teala, zuhur vakti onu kabirden
çıkarır; bu duanın her kelimesi karşılığında bin sevap ona verilir ve onun amel defterinden
bin günah silinmiş olur.”
S.30- Hz. Mehdi (a.s)'ın gaybet döneminde halkın görevleri nelerdir?
C.30- O hazretin gaybet döneminde halkın vazifeleri şunlardan ibarettir:
a) Gaybet
döneminde
O
Hazret
için
üzüntülü
olmak.
Nitekim “Nudbe” duasından şöyle okuyoruz: “Halkı görüp de seni görememem ve
senden bir ses duyamamam, benim için çok zor ve ağırdı.”
b) Yeryüzünün adaletle dolması ve İslam dininin bütün dinlere galip
gelmesi için her zaman ve mekânda fereci (zuhurun gerçekleşmesiyle hâsıl olacak
kurtuluşu) beklemek.
c) Hazretin vücudunun her şerden korunması için dua etmek ve zuhurunun
tacilini Alla’tan istemek.
d) Hazretin vücudunun her beladan korunması için, her vakit mümkün
olduğu kadar sadaka vermek.
e)
O Hazret adına haca gitmek. Nitekim bu amel Şiiler arasında adettir.
f)
Hazretin mübarek ismi, özellikle Kâim ismi duyulunca ihtiram ve saygı
için ayağa kalmak ve elini başının üzerine koymak.[8]
g) Şeytanların vesveselerinden din ve imanın korunması için Allah'a
yalvarıp yakarmak ve bu iş için rivayet edilen duaları okumak. Okunacak dualardan
biri şu duadır:
“Allahumme arrifni nefseke, fe inneke in lem tuarrifni nefseke, lem a'rif resuleke;
Allahumme arrifni resuleke, fe inneke in lem tuarrifni resuleke lem a'rif hucceteke;
Allahume arrifni hucceteke, fe inneke in lem tuarrifni hucceteke, zaleltu an dini” (Allah'ım,
kendini bana tanıt, kendini bana tanıtmazsan resulünü tanıyamam; Allah'ım, resulünü bana
tanıt, resulünü bana tanıtmazsan hüccetini tanıyamam; Allah'ım hüccetini bana tanıt,
hüccetini bana tanıtmazsan dinimden sapmış olurum.)
h) Sıkıntı, hastalık ve bela anlarında Hazret'ten yardım dilemek, Çünkü
Hazret, Allah'ın ona bağışladığı kudret ve rabbani ilimlerden dolayı herkesten
haberdardır ve onların sıkıntılarını (uygun gördüğü takdirde) gidermeye de gücü vardır.
Nitekim şeyh Mufid'e gönderdiği bir tevkide şöyle buyurmuşlardır: “Bizim ilmimiz
sizin haberlerinizi kuşatmıştır. Haberlerinizden hiçbir şey ilmimizden gizli
değildir.” (Yani her meselenizden haberdarız, hiçbir şey bizden gizli değildir.)
S.31- Gaybet döneminde halkın görevleri hususunda Hz. Mehdi (a.s) tarafından sadır
olan meşhur tevki'(mektup) nedir ve kime sadır olmuştur?
C.31- İshak bin Yakub'un sorusunun cevabında sadır olan meşhur tevki şudur:
Karşılaşacağınız hadiselerde, onların hükmünü bilmeniz için hadislerimizi rivayet edenlere
müracaat edin.”[9]
S.32- “Beyt’ul- Hamd” nedir?
C.32- “Beyt’ul- Hamd”, nakledilen rivayete göre, Hz. Veliyy-i Asr için var olan bir
evdir; onun içinde doğduğu günden kılıçla kıyam edeceği güne kadar sönmeyecek kandil
vardı.
S.33- Hz. Mehdi (a.s)’ın hâkim olduğu dönemin özellikleri nelerdir?
C.33- Hz. Peygamber (s.a.a), insanların kemale eriştiği dönem olan o aydın günü
şöyle tarif ediyor:
1)
Mehdi, dünyayı zulümle dolduktan sonra adaletle dolduracaktır.
2) Hem göklerin yaratıcısı Mehdi'den razıdır, hem de Allah'ın yaratıkları.
Yeryüzünün halkı şöyle diyeceklerdir: Bu zulümlerin şerri başımızdan uzaklaştığından
dolayı Allah'a hamd olsun.
3)
Serveti adaletle eşit olarak bölecektir.
4)
Allah Müslümanların kalplerini müstağni kılacaktır.
1)
Yollar emniyetli olacaktır.
2)
Sulh-u safa ve ... olacaktır.
S.34- Hz. Mehdi (a.s)’ın kılıcının ismi ve vasıfları nelerdir?
C.34- Hz. Mehdi (a.s)'ın kılıcının isimleri “Seyfullah” (Allah'ın Kılıcı)
ve “Seyfullah'il- Muntakim” (Allah'ın intikam alan kılıcı)dır. Bu kılıç zalim, müstekbir ve
fasıkların başına inecek, mustaz'afların başına ise rahmet yağdıracaktır.[10]
S.35- Hz. Mehdi (a.s)’ın zuhurunun ilk nişanesi nedir?
C.35- Hz. Mehdi (a.s)’ın zuhurunun ilk nişanesi, güneşin batıdan doğuşudur.[11]
S.36- Resulullah (s.a.a), Sahib’uz- Zaman (a.s)'ın zuhurundan önceki zaman
hakkında ne buyurmuştur?
C.36- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hz. Kâim öyle bir zaman kıyam
edecektir ki, dünyayı kargaşalık sarmış olacak, ülkeler birbirine saldıracak, ne büyüğe
rahmedilecek, ne de küçüğe; ve ne de zayıfa şefkatli davranılacaktır.”
S.37- İmam Mehdi (a.s), kendi büyük mücadelesi ve savaşı için neye muhtaçtır?
C.37- Fedakâr, mümin, muhlis ve gerçek bir savaşçının sahip olduğu hasletlere sahip
olan yardımcı ve yaverlere muhtaçtır.
S.38- Acaba İmam Mehdi (a.s) yeni bir din mi getirecektir?
C.38- Hayır, yeni bir din getirmeyecektir. Ama o güne kadar İslam'ı öyle bir şekilde
hurafe ve şüpheler sarmış olacak ki, Hz. Mehdi (a.s) kıyam edip asıl İslam'ı sunduğunda
bazıları, yeni bir din geldiğini sanacaklardır.[12]
S.39- İmam Mehdi (a.s)'ın zamanında yeryüzünün kudret ve servetine varis olacaklar
kimlerdir, niçin?
C.39- Mahrum ve mustaz'af insanlardır. Çünkü Allah Teâla şöyle buyurmuştur: “Biz
ise, yeryüzünde müstaz'aflara (güçten düşürülenlere) lütufta bulunmak, onları önderler
yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.” [13]
S.40- İmam Sadık (a.s), Hz. Mehdi (a.s)'ın zuhur zamanındaki ilmi bilgiler hakkında
ne buyurmuştur?
C.40- İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer insanların ilminin zarfiyeti
(kapasitesi) 72 harf olursa, o güne kadar sadece iki harf öğrenmişlerdir. Ama o dönemde 72
harfin hepsini öğreneceklerdi.”
Dualarımızın sonu; “Bütün hamtlar âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.”
[1]
- Simeri ve Samuri de demişlerdir ama meşhur olan Semeri'dir.
[2]
- Usul-u Kâfi, c.1, c. 67.
[3]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, s. 251 A. Bircendi.
[4]
- Keşf'ul- Gumme, c.3, s. 448.
[5]
- Hud/8.
[6]
- Elbette kılıç zamana göre değişebilir, bizim zamanımızdaki kılıç; silah, bomba
vb. şeylerdir. Çev.
[7]
- Hakk'ul- Yakin, s.302.
[8]
- Nitekim nakledildiğine göre İmam Sadık (a.s) böyle yapıyordu. Müt.
[9]
- Gaybet dönemindeki hadis ravileri, Şia fakihleridir. Müt.
[10]
- Çehardeh Ahter-i Tabnak, Ahmed-i Bircendi.
[11]
- Müntehab’ul- Eser, s.446.
[12]
- Şinaht-i İslam Hüseyn Rudseri ve Ali Abbas Tevhidi.
[13]
- Kasas/15.
KAYNAKLAR
1-
Kur’ân-ı Kerim.
2-
Nehc’ul- Belağa.
3-
Bihar’ul- Envar.
4-
Usul-u Kâfi.
5-
İlel’uş- Şerayi (Şeyh Saduk).
6-
Kohl’ul- Besar.
7-
Münteha'l A'mal (Şeyh Abbas-i Kummi).
8-
Furuğ-u Ebediyet (Cafer Subhani).
9-
Nefes'ul- Mehmum (Şeyh Abbas-i Kummi).
10- Beyt'ul- Ahzan (Mütercim: M. İştihardi).
11- Sugname-i Al-i Muhammed ( M. İştihardi).
12- Ali Kist? (Fazlullah Kompani).
13- Seyr-i Der Siyre-i Eimme-i Athar (M. Mutahhari).
14- Dastanha-i Sahibdilan (M. İştihardi).
15- Dastanha-i Şenideni.
16- Çehardeh Ahter-i Tabnak (Ahmed-i Bircendi).
17- Kıyam-ı Huseyni. (Şehid A. Destiğayb).
18- Mehdi-yi Mev'ud (Şehid A. Destiğayb).
19- Porsiş ve Pasuhha-yi İtikadi.
20- Dersha-i ez Kur’ân (Muhsin Karaati).
21- Şinaht-i İslam (Hüseyn Rudseri ve...).
22- Nigahi ber Zindegi-yi Peygamber-i İslam (M. İştihardi ).
23- Nigahi ber Zindegi-yi Mezhebi (M. İştihardi.
24- Porsişha ve Pasuhhai Mezhebi (Mekarım-i Şirazi.
25- Muntehab'ul- Eser. (Safi-yi Gulpaygani)
Download