Dünya İnsani Zirvesi Birleşmiş Milletler Raporu

advertisement
A/70/709
A/70/709
Birleşmiş Milletler
Dağıtım: Genel
Genel Kurul
2 Şubat 2016
Aslı: İngilizce
Yetmişinci Oturum
Konu 73 (a)
Birleşmiş Milletlerin özel ekonomik yardımlar dahil olmak üzere insani yardım ve afet yardımı
koordinasyonunu güçlendirmek: Birleşmiş Milletlerin acil durum insani yardım koordinasyonunu güçlendirmek
Tek bir insanlık : paylaşılan sorumluluk
Genel Sekreterin Dünya İnsani Yardım Zirvesi için Raporu
İçindekiler
I. Giriş
2
II. İstanbul Süreci
3
III. Tek bir insanlık: değişim vizyonu
5
IV. İnsanlık: Paylaşılan bir sorumluluk - zamanımızın zorlukları ile birlikte mücadele etmek
6
A. Birinci Temel Sorumluluk: çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik
7
B. İkinci Temel Sorumluluk: Kuralları ayakta tutmak ve insanlığı korumak
14
C. Üçüncü Temel Sorumluluk : Kimseyi geride bırakma
22
D. Dördüncü Temel Sorumluluk: İnsanların Yaşamını Değiştir - yardım sağlamak yerine ihtiyaçları ortadan kaldır
32
E. Beşinci Temel Sorumluluk: İnsanlığa Yatırım Yapmak
43
V. İstanbul: bir eylem çağrısı
54
EK
57
1
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
I. Giriş
1.
Çocukluğum savaş zamanında geçti. Taşıyabildiğim kadar eşyayla Kore’deki evimi ve köyümü
terketmeye mecbur bırakıldığımda sadece 6 yaşındaydım. Okulumuz yok edilmiş, evimiz terk
edilmiş bir halde ortada kaldığımda tek hissettiğim şey korku ve belirsizlikti. Hayatımın bu en
karanlık döneminin kaderimi bu kadar kesin bir şekilde belirleyeceğini bilemezdim. O
zamanlar daha genç sayılabilecek yaştaki Birleşmiş Milletlerin bana sunduğu barınma
imkanları ve yardım malzemeleriyle sayesinde hissettiğim umut ve güven duyguları kariyerimi
kamu hizmetinde yapma konusunda bana ilham verdi. Bugün halen kuruluşunun 70. yılında,
Birleşmiş Milletler’in mavi bayrağının tüm insanlığın umudu olarak dalgalandığına dair
inancımı sürdürüyorum.
2.
Genel Sekreter olarak görev yaptığım süre boyunca uluslararası topluluğun birlikte hareket
ettiğinde neler başarabildiğini görmüş olmak bana ilham veren bir başka sebep. Küresel
yoksulluğu giderme amacıyla iddialı bir sürdürülebilir kalkınma gündemi konusunda
uzlaşmaya vardık. Bir yandan evrensel iklim değişikliği hakkında bir anlaşma ile afet risklerini
azaltma ve afetlere karşı direnci artırmayı amaçlayan yeni bir çerçeveyi kabul ettik. Barış ve
güvenlik alanlarında da reformları yürürlüğe koyuyoruz. Yine de daha fazla sayıda insan için
daha büyük ilerlemelere acil olarak ihtiyaç duyuyoruz.
3.
Görevimdeki son yılıma girdiğim şu sıralar, yeni çerçeveler ve kurallar belirleme konusunda
kat ettiğimiz onca mesafeye rağmen insanlığın durumu hakkında halen derin endişeler
taşıyorum. Barış, istikrar ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma hedefleri gereğinden fazla
bölgede hala ulaşılmaz görünüyor. Acımasız ve kontrol edilemeyen çatışmalar milyonlarca
insanın yaşamlarını alt üst etti ve bütün bir neslin geleceğini tehdit etmeyi sürdürüyor. Aşırı
yoksulluk ve zayıf kurumların varlığı ile güçlenen ve doğal tehditler ve iklim tarafından
tetiklenen afetlerle şiddetlenen şartlar sebebiyle daha fazla sayıda ülke belirsizliğe
sürükleniyor. Şiddetle beslenen aşırıcılık, terörizm ve ulusaşırı suçlar istikrarsızlığın daha da
dirençli hale gelmesine sebep oluyor. Fakirle zengin arasındaki uçurumun giderek daha fazla
açılması, ülkelerdeki ekonomik eşitsizliklerin giderek artıyor olması, toplumlardaki en fazla
zedelenebilir grupların daha da fazla marjinalleşmesine sebep oluyor. İklim değişikliği, gıda
güvenliğini daha fazla tehlikeye soktuğu, su kaynaklarını azalttığı, çatışma, göç ve benzeri
olumsuzlukları güçlendirdiği için insani yardım çalışmaları üzerinde artan bir baskı yaratıyor.
Afetler giderek daha fazla ve daha yoğun yaşanır hale geldi. Salgın hastalıklar ve diğer küresel
sağlık tehditleri daha sık ortaya çıkıyor ve kaygı verici bir hal alıyor. Milyonlarca insan
güvenlik ve yeni fırsatlar için evlerini terk ederken, onları bünyesine alması beklenen ülkelerin
kapasiteleri ve istekleri çok ciddi bir şekilde sınanıyor. Kentler ve büyük şehirler her ne kadar
yeni fırsatlar sunuyor olsa da, ani ve plansız kenleşme doğal tehditlerle bir araya geldiğinde,
salgın hastalıklar ve çatışmalar esnasında yaşanan hava saldırıları daha da fazla insanın tehdite
maruz kalmasına sebep oluyor.
4.
Bütün bu zorluklar bir yandan toplulukların ve ulusal kurumların dayanıklılığını test ederken,
bir yandan da bölgesel ve uluslararası kuruluşların destek verme kabiliyetlerini daha fazla
zorluyor. Şiddet taraftarı aşırılıkçılar ve bilinçli saldırılarla yaşam kurtarmaya dönük çabaları
2
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
ağır bir şekilde inkıtaya uğratılıyor olsa da arabulucular, barış için çabalayan kişiler ve insani
yardım çalışanları, giderek artan sürelerle ve daha yüksek maliyetlerle görevlendiriliyor. Aynı
zamanda, uluslararası insani yardım sistemi az önce bahsettiğim zorlukların giderek artan
şiddetiyle baş edecek hıza erişemiyor. Bu sebeple pek çok farklı zeminden gelen kurum ve
kuruluşlar bir araya gelerek, daha bütünleşik bir yaklaşım üretmeye, ihtiyaç duyanlara
erişebilmek için bütün paydaşların kaynaklarını ve kapasitelerini bir araya getirebilecek bir
çözüm arayışına girmiş durumdalar.
5.
Bu harici ve dahili zorluklar, insanlığa karşı yükümlülüklerimizi köklü bir şekilde değiştirmek
için bizi yeni bir süreç başlatmaya zorluyor. Dünya İnsani Yardım Zirvesi toplayabilmek için
bir çağrı yapmamın sebebi de budur. Mayıs 2016'da Türkiyede İstanbulda düzenlenecek
türünün ilk örneği olan böyle bir zirvenin aralarında Devlet ve hükümet başkanlarının,
etkilenen toplulukların temsilcilerinin, ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarının, küresel
etkiye sahip düşünce önderlerinin, özel sektör liderleri ve diğerlerinin de aralarında bulunduğu
"biz insanlar" için çatışmaları sonlandırma, çekilen acıları dindirme, riskleri ve zarar
görebilirliği azaltabilmek için önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyorum.
6.
1941 yılında, acımasız çatışmaların ve çekilen acıların ortasında, dünya liderleri Londrada St.
Janes arayında bir araya geldiler. Uluslararası barış ve güvenliğe karşı ortaya çıkan tehditlerin
bir arada yönetilmesi konusunda köklü değişiklikler yapılması gerektiğini kabul ettiler.
Sonunda uluslararası ilişkilerin birinci ve temel aracı olarak savaşın değil diplomasinin kabul
edildiğini gördük. Liderler kendilerini uluslararası işbirliğine, barışçı çözümlere ve savaşın
sebep olduğu yıkımı ortadan kaldırmaya adadılar. Bugün karşılaştığımız zorluklar farklı olsa
da, şahsen inanıyorum ki tarihte benzer bir noktaya doğru ilerliyoruz. Verdiğimiz sözleri
hatırlamalı ve üzerinde anlaştığımız kurallara da saygı duymalıyız. Küresel düzen içerisinde
güveni tamir etmeli ve çatışmaların içinde kalakalmış milyonlara, müzmin ihtiyaç sahiplerine
ve sürekli korku altında yaşayanlara, hak ettikleri dayanışmayı ve saygıyı göstermeliyiz.
7.
St. James Sarayı’nda imzalanan anlaşmadan bugüne 75 yıl geçtikten sonra Dünya İnsani
Yardım Zirvesi bizlere insanlığa ve zamanımızın zorluklarına karşı bir arada ve birlik halinde
etkili bir şekilde mücadele etmek için verdiğimiz taahhüdü yenilememiz için bir imkan
sunuyor. Küresel liderlere uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcında üstlenecekleri
sorumlulukları da tanımlayacak olan Dünya İnsani Yardım Zirvesine hazırlıklı olarak
gelmeleri için çağrı yapıyorum. Bu yeni sorumluluklar karar alma süreçlerimize ve ortak
hareketlerimize dayalı olarak insanlığın gelişmesini teşvik etmek ve insanlığı korumak şeklinde
özetlenebilir.
II. İstanbul Süreci
8.
2012 yılında bir İnsani Yardım Zirvesi toplanması için çağrıda bulunduğum sıralarda, krizlerle
boğuşan insanların sayıları ile finansman ihtiyacındaki dramatik artışlar karşısında sıkıntı
içerisindeydim. Acil durumlarda yaşam kurtarmak için kurulmuş insani yardım kurumlarının,
giderek artan bir şekilde ve her geçen yıl sayıları daha da artan, ülkelerindeki barış süreci güç
ve belirsiz olduğu için evlerine hiç bir zaman dönemeyecek insanlara hizmet sunma işine
saplanıp kalmışlardı. O zamandan bugüne bu zirveye duyulan ihtiyaç ve aciliyet giderek arttı.
3
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
İnsani yardıma ihtiyaç duyan insanların sayısı ile birlikte ayrılması gereken mali kaynakların
miktarı rekor seviyelere ulaştı. Terör ile birlikte kadın ve çocuklara karşı uygulanan sistematik
acımasız şiddet, hava ve yerden kentsel alanların ayırım yapmadan bombalanması, binlerce
insanın kapana kısıldıkları kuşatmalar içinde açlığa maruz bırakılmaları, onbinlerce kişinin
savaş ve yıkımdan kaçmak için hayatlarını tehlikeye atarak aşırı kalabalık teknelere binmesi ve
milyonların daha iyi bir yaşam umudu ile harekete geçmesi gibi pek çok
9.
153 ülkede 23 binden fazla insanla üç yıl boyunca sürdürülen yoğun istişareler ve bu
çalışmaların “İnsanlığı onarmak: eylem çağrısı yapan küresel sesler” adı altında Dünya İnsani
Yardım Zirvesi sentez raporunda toparlanması ve Cenevre’de 2015 yılının Ekim ayında
yürütülen küresel istişareler neticesinde şu açıkça ortaya çıkmıştır ki pek çok kişi, insanlığın
maruz kaldığı zorluklar ve bunlara karşı küresel birliktelik oluşturulamaması, çekilen acılara
son vermek için dayanışma üretilememesi ve değişim için yapılan çağrılara duyarsız kalınması
yüzünden büyük bir kızgınlık ve hayal kırıklığı hissediyorlar.
10. İnsani yardımın hala ve sıklıkla politik çözümlerin yerini alacak bir enstrüman gibi kullanılması
insanları kızdırıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş sayıda insanın evlerini terk
etmek zorunda bırakılmasına ve buna kesin bir çözüm bulmak için yeterince çaba sarf
edilmemesine kızıyor insanlar. Ulusal egemenliğin ve ulusal güvenliğin, insanların korunma,
yardım alma haklarının üstüne çıkarılmasına, uluslararası insani yardımın ve uluslararası insan
haklarının en temel doktrinlerinin hiç bir hesap verme yükümlülüğü olmadan her gün ihlal
edilmesine kızıyorlar.
11. Krizlerden zarar gören erkekler, kadınlar, genç insanlar ve çocuklar arasında hatırı sayılır
derecede bir düş kırıklığı var. Zira bu insanlar seslerinin duyulmadığından, becerilerinin
tanınmadığından, ihtiyaçlarının karşılanmadığından ve barış dolu ve kendi kendilerine
yetebilecekleri bir geleceği görememekten şikayetçiler. Hükümetler ve yerel yönetimler ise
uluslararası camianın kendilerini krizlere müdahale konusunda sorumluluk üstlenen öncü
oyuncular olarak tanınmıyor olmadıkları ve bir kenara itildikleri için hayal kırıklığı
içerisindeler. Oysa bunun tam aksini yani saygı duyulmayı ve güçlendirilmeyi bekliyorlar.
İnsani yardım kuruluşları da benzer bir yılgınlık ve hayal kırıklığı içerisindeler. Yeterli ve
öngörülebilir miktarda kaynağa sahip olmamalarına rağmen kendilerinden sürekli daha
fazlasının isteniyor ve daha fazla kalmalarının bekleniyor olmasının yanı sıra ihtiyaç duyanlara
erişmelerinin insani yardımın politik araç haline dönüştürülmesi sebebiyle engellenmesinden
şikayetçiler.
12. Uluslararası insani yardım yapısında da ciddi bir hayal kırıklığı var 1. Değişime direnen ve çağ
dışı bir yapıya sahip olmakla suçlanan, parçalanmış ve işbirliği içerisinde çalışmayı
1
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi (Karar 70/1) Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 (Karar 69/283), Addis Ababa
Kalkınmanın Finansmanı için Üçüncü Uluslararası Konferansı Gündemi (Karar 69/313), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği
Konferansı kapsamında varılan Paris Anlaşması (FCCC/CP/2015/L.9/Rev.1), 8-10 Aralık 2015 tarihinde Cenevre’de düzenlenen
Otuzikinci Kızılhaç ve Kızılay Uluslararası Konferansı, Barış için güçlerimizi birleştirme amaçlı Barış Operasyonları : politikalar,
ortaklıklar ve insanlar başlıklı üst seviye panel neticesinde hazırlanan rapor (A/70/95), Sürdürülebilir Barışın Zorlukları: Barışın
İnşası Mimarisinin yeniden gözden geçirilmesi hakkında Uzmanlardan oluşan Danışma Grubunun Raporu (A/69/968), UN-Women,
Çatışma Önleme, Adaleti Dönüştürme, Barışı Güvenceye Alma: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1325 sayılı kararının
uygulanması hakkında küresel bir çalışma, Genel Sekreterin kadın, barış ve güvenlik hakkındaki raporu (S/2015/716), İnsani
Yardımın Finansmanı konulu üst seviye panel, “Başarısız olunamayacak kadar önemli: insani yardımdaki finansal açığın
giderilmesi”, Ocak 2016
4
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
özümseyememiş ve bir kaç ülkenin çıkarları ve finansmanı tarafından yönlendirilen bir yapı
olarak görülüyor. Çok az yardım ve ilgi çeken sayısız insani krizin yüzünden acı çeken bu
kadar çok insan ile birlikte bu krizlere ilk etapta müdahale eden kapılarını ve sınırlarını çok az
desteğe rağmen açan komşu ülkeler, insani yardım sisteminin içinde eşitsizlik olduğu için hayal
kırıklığı yaşıyorlar. İnsanlığın çektiği acılara karşı siyasi ve ekonomik sorumluluğun herkes
tarafından paylaşılmıyor olmasından kaynaklanan çok daha geniş bir hayal kırıklığı yaşanıyor.
13. Yaşanan bütün bu hayal kırıklıkları ve kızgınlığa rağmen, gurur duyulması gereken hazırlık
çalışmalarına kaynak aktaran ve müdahale çabalarını yöneten ulusal hükümetler, tek başına
diğerlerinin yaşamını kurtaran vatandaşlar, dirençlilik, yeniden inşa ve toplulukların yeniden
inşası için çaba sarfeden olaylara yerinde müdahale eden topluluklar ve sivil toplum
kuruluşlarının oluşturduğu gurur sahneleri de var. Evlerini ve topluluklarını mültecilere açan
komşu ve uzak ülkelerdeki vatandaşların sergilediği merhamet var. Çaresiz ve güçsüz
bırakılmalarına rağmen içine düşürüldükleri durumu düzeltmek için yaratıcı çözümler üreten ve
çabalayan kadınların ve genç insanların yaptıklarını duyduğumuzda hissettiğimiz umut var.
Birleşmiş Milletler ve insanı yardım kuruluşlarının çalışanlarının, bu girişimlere destek
verdikleri için hissettikleri gurur var. İnsanlara haysiyetlerini ve ihtiyaç duydukları kaynakları
sağlamak için kurulan yeni ortaklıkların, üretilen yeni teknolojilerin ve üretilen yeni finans
kaynaklarının sağlanması için çaba sarf etme konusunda ortaya konan kararlılık var.
14. Herşeyin üstünde ise yalnızca Dünya İnsani Yardım Zirvesi için düzenlenen istişareleri
sırasında değil diğer ve en son sürdürülen pek çok değerlendirme ve reform süreçleri esnasında
dünyanın her köşesinden insanların ifade ettikleri değişim arzusu var. Öyle bir değişim
isteniyor ki çekilen acılara son verilmesi, krizlerin önlenmesi ve herkesin üzerinde mutabık
olduğu uluslararası hukukun korunması konusunda küresel liderlerin politik çözümler
bulunması isteniyor. Öyle bir değişim ki en çok marjinalize edilenleri ve en arkada
bırakılanlara ulaşılmasını sağlasın. Etkilenen insanlara ve yerel kuruluşlara kendi kaderlerini
tayin konusunda söz ve liderlik verebilsin. Uluslarası yardım istemek yerine, toplulukların
kendi kendilerine yetebilmesini sağlayabilsin. Hükümetlerin, yerel toplulukların, özel sektörün
ve yardım kuruluşlarının krizlerden etkilenen insanlara birlikte ve işbirliği içinde yardım
edebilmelerine izin versin. Küresel liderlere, uluslararası kuruluşlara ve diğer paydaşlara en çok
ihtiyaç içindekilere ulaşma konusundaki sorumluluklarını üstlenebilmeleri için ilham ve
kararlılık sağlasın. İnsanlar Dünya İnsani Yardım Zirvesinden işte bu değişimi bekliyorlar.
III. Tek bir insanlık: değişim vizyonu
15. Böyle bir değişim için ortak bir vizyona ihtiyaç var. Küreselleşmiş bir dünyada, bu vizyon
içermeci ve kapsayıcı olmalı, kültürel, dini ve siyasi farkları tanıyan ve ötesine geçerek
insanlar, topluluklar ve ülkeleri bir araya getirmelidir. Karşılıklı faydalar ve bütün tarafların
kazanabileceği bir zemin üzerine oturmalıdır. Uluslararası camianı Birleşmiş Milletler
sözleşmesinde vaat edilen savaşları önlemek ve küresel sorunlarla mücadele etmek için verdiği
sözlerin yerine getirilip getirilemeyeceği konusunda pek çok kişinin şüpheye düştüğü
günümüzde, bizi birleştiren değerleri yeniden teyit etmeliyiz. Dolayısıyla değişim için öne
sürdüğümüz vizyon bizi birleştiren değerin, ortak insanlığımızın üzerine inşa edilmeli.
5
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
16. Ortak insanlığımız pek çok farklı etnik ve ulusal kimliği, dini inancı ve kültürel geleneği
bünyesinde barındırmaktadır. Yine de, bütün bunlar yeterli fırsat verilip, şartlar sağlandığında
her bir insanın içinde barındırdığı, korunması ve saygı duyulması gereken onur ve değer gibi
evrensel bir prensipte birleşirler. Bunun gerçekleşebildiğini dünyanın her köşesinde
gözlemledim. İnsanlar güvenlik, onur ve gelişmek için fırsat talep ediyorlar.
17. İnsanlar: şiddetten, baskıdan, eziyetten ve korkudan uzakta güvenlik içinde olmak istiyorlar.
Fiziksel güvenlik olmadan ihtiyaçlarının, haklarının ve özlemlerinin karşılanması mümkün
değil. Hizmetlere erişilemez, gündelik yaşam ve eğitim devam edemez ve gelişme sağlanamaz.
İnsanlar cinsiyet, ırk, ulusal veya toplumsal köken, dini inanç, siyasi eğilim, mülkiyet, doğum
veya herhangi bir başka statüye bakılmaksızın kendilerine onurlu bir şekilde davranılmasını,
yaşamlarının bir değer taşıdığını bilmek istiyorlar. İnsanlar ihtiyaçlarını ve isteklerini ifade
edebilmek, seslerinin bir fark yaratabildiğini bilmek istiyorlar. İnsanlar kendi yaşamlarını ve
geleceklerinin merkezinde olmak, muhatap kabul edilmek ve güçlendirilmek istiyorlar.
İnsanlar serpilmek, kendi kendilerine yetmek, aileleri ve kendileri için yaşam şartlarını
iyileştirmek istiyorlar. Bütün bu istekler, ihtiyaçlar ve özlemler kriz zamanında bile ortadan
kalkmıyor.
18. Bütün bu istekler ne karmaşıklar, ne de soyutlar. Gayet gerçekler ve gayet insaniler. Bu istekler
doğal varlığımızın derininde var olan ve evrensel olarak üzerinde mutabık kalınmış istekler
olarak ulusal anayasalarda ve pek çok dinin tam kalbinde yer alıyorlar. Aynı şekilde
uluslararası düzenimizin de tam kalbinde yer alıyorlar. İnsan olarak bireyin değeri ve özündeki
onur, erkekler ve kadınlar arasında eşitlik, herkes için ekonomik ve toplumsal kalkınma
Birleşmiş Milletler sözleşmesinin de temelinin oluşturuyorlar. Çekilen acıları önlemek ve
sonlandırmak, hayatı ve sağlığı korumak ve birey olarak insanın saygınlığını garanti altına
almak gibi herkesin elde etmek için uğraştığı değerler en önemli insanlık prensibleri olarak
ortaya çıkıyorlar. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde, insanlık kavramı bütün erkek, kadın
ve çocukların korkudan ve yoksunluktan serbest yaşamasına imkan veren temel özgürlükler ve
insan haklarının temelini oluşturur. Bin yıl zirvesinde, dünya liderlerinin mutabakatı ile
insanlık 21. yüzyılda uluslararası ilişkilere rehberlik edecek değerlerin tam kalbinde betimlendi.
Eylül 2015’de, küresel liderler bu insanlık vizyonuna dayanarak 2030 Sürdürülebilir Kalkınma
gündeminin tam merkezine insanları koydular.
19. İnsanlığın merkezi bir kavram olduğuna ilişkin bütün bu onaylamalara rağmen, çatışmalar,
felaketler ve kronik yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan yüzlerce milyon insan için insan
için gerçeklik hayatta kalma, onur, güvenlik, gıda, barınak, eğitim, sağlık ve ilerleme gibi
gündelik kaygıların giderilebilmesinden ibaret. Onlar için uluslararası topluluğun insanlık
kavramı üzerinde uzlaşmış olup olmamaları, temel değerlerin ve prensiplerin kurala dönüşüp
dönüşmemiş olmasının bir önemi yok. Uluslararası topluluğun bütün bunları bir vizyona
dönüştürmeyi başarıp başarmamış olmasıyla da ilgilenmiyorlar. Onların kaygıları bizim
kaygılarımız olmalı ve gündelik yaşamsal çabaları da bizim sorumluluğumuz haline gelmeli.
IV. İnsanlık: Paylaşılan bir sorumluluk - zamanımızın zorlukları ile
birlikte mücadele etmek
6
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
20. İnsanlığı tanımlayan bütün bu ifadelerin milyonlarca insan için geçerli olabilmesini
sağlayabilmek, bir vizyon deklare etmenin ötesine geçmemizi gerektiriyor. Politikalarımızı
şekillendirmemiz, davranışlarımızı yönetmemiz, politik, toplumsal ve finansal kararlarımız
konusunda tutarlı bir yol izlememiz lazım. İnsanlık, harekete geçme sorumluluğumuzdan
ayrılamaz hale gelmeli. Bu sebeple Dünya İnsani Yardım Zirvesi’nin ana teması tekil ve ortak
sorumluluklarımızı kabul etmek ve buna göre davranmak olmalıdır.
21. Yakın zamanda gerçekleştirilen görüşmeler, uluslararası reform süreçleri ve Dünya İnsani
Yardım Zirvesi için yürütülen istişareler sonucunda insanlık için daha iyisini yapabilmek söz
konusu olduğunda aşağıdaki temel sorumlulukların kritik olduğuna inanıyorum: (a) çatışmaları
önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik (b) insanlığı muhafaza altına alacak kuralları
sürdürmek (c) kimseyi geride bırakmamak, (d) yardımları ihtiyacı ortadan kaldırmak için
yapmak ve insanların yaşamını değiştirmek ve (e) insanlığa yatırım yapmak.
A. Birinci Temel Sorumluluk: çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için
politik liderlik
İnsanların çektiği acılara son verilebilmesi politik çözümler üretilmesini, amaç birliği, sürekli
liderlik ve barışçı ve içermeci toplumlara yatırım yapılmasını gerektiriyor.
22. Savaşlar, politik kargaşaya ve insanların çektiği sıkıntıların ve acıların uzamasına sebep oluyor.
İnsani yardım bu acıların iyileştirilmesine yardım edebilir, arabulucular anlık olayların dengeye
kavuşmasını sağlayabilir, ancak hiç biri uzun süreli barış ve refahın oluşmasını sağlayamaz.
Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde belirtilen çatışmaların önlenmesi ve sonlandırılması ile
barışın inşası bizim insanlığa karşı ilk ve en önde gelen sorumluluğumuzdur. Yine de,
günümüzde politik liderliğin veya kaynakların bu iki konuya odaklandığını söylemekten
uzaktayız. Dünya İnsani Yardım Zirvesi devletler, uluslararası organizasyonlar, özel sektör,
sivil toplum ve bireysel liderler olarak bu iki konuda verdiğimiz sözleri güçlü bir şekilde
yeniden teyit etmemiz bir dönüm noktası olabilir.
23. 1990’ların sonlarında ve 2000’lerin başlarında sayıları önemli ölçüde azalan büyük ölçekteki iç
savaşlar, 2007 yılında 4’e, 2014 yılında ise 11’e yükseldi.2 Her bir çatışmanın temelinde yatan
sebepler farklı ve karmaşık. Ancak sonuçlar genellikle aynı oluyor: çatışmalar bir zamanlar
güvenli olarak kabul edilen yerlerde ortaya çıkıyor, giderek yoğunlaşıyor ve çözüldüğü
düşünülen yerlerde tekrar ortaya çıkıyorlar. Bugün yaşanan iç savaşların üçte birinde çatışan
tarafların birine veya birkaçına destek veren dış aktörler bulunuyor. Bu türden uluslararası
boyuta erişen iç savaşlar hem daha ölümcül hale geliyor, hem de çatışmanın süresi daha da
uzuyor.3 Ulusötesi faaliyet gösteren suç örgütleri kırılgan ve çatışmadan etkilenen devletlerde
özellikle kentsel alanlarda yer bulup, yeşerebiliyor, çatışma sonrası dönemi yaşayan ülkelerin
istikrarını bozabiliyor, devletin yeniden inşa çalışmalarının altını oyabiliyor ve şiddetin daha
uzun sürelere yayılmasına sebep olabiliyorlar.
2
Yeni ortaya çıkan çatışmalar ve daha önce düşük yoğunlukta devam ederken şiddetlenerek “iç savaş” boyutuna ulaşan çatışmaların
bir bileşimidir. Bkz. Sebastian von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict, Occasional Paper 1 (Tokyo,
University Centre for Policy Research, 2014).
3
Von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict (ikinci dipnota bakın).
7
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
24. Barış anlaşmaları ve uzlaşma sağlamak için sürdürülen müzakere çabaları da giderek
güçleşiyor. Çatışmalara taraf olanların sayılar dramatik bir şekilde arttı ve bu grupların
birbiriyle kesişen çıkarları küresel aktörler, bölgesel güce sahip devletler, uluslararası ve
bölgesel kuruluşlar ile politik ve ekonomik güce sahip bireylerin aynı anda müdahil olmasını
gerektiriyor. Ancak daha fazla oyuncunun işe müdahil olması çatışmanın çözümlenmesi için
sürdürülen çabaların daha karmaşıklaşmasına ve uzamasına sebep oluyor. Bu durum ise sürekli
kendini tekrarlayan, ters etki yaratabilen süreçlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Silahlı
gruplarla temas kurmak ve müzakere etmek zor olabiliyor ki bu görüşmeler daha önce varılan
uzlaşmalara da aykırı bir durum ortaya çıkarabiliyor.
25. Bütün bu gelişmelerin bir sonucu olarak, uluslararası topluluk artık sürekli hale gelmiş bir kriz
yönetimi haline düşmüş durumda. 2012 ve 2014 yılları arasında, Birleşmiş Milletler dışı barış
güçleri % 60 oranında artmış durumda. 4 Birleşmiş Milletler barış gücünün üçte ikisi ve
Birleşmiş Milletlerin özel politik görevlerde rol alan çalışanlarının % 90’ı yüksek yoğunluklu
çatışma yaşanan ülkelerde veya bu ülkeler hakkında çalışma yürütüyorlar.5 Barış görevleri artık
eskiye göre üç kat daha uzun bir süre alıyor.6 Birleşmiş Milletler tarafından talep edilen insani
yardım finansmanının % 80’i çatışma ortamlarında yaşam kurtarıcı ihtiyaçların karşılanması
için harcanıyor. 7 Uluslararası toplum krizlere müdahalesini artırıyor olmakla birlikte bu
çatışmaları bitirecek sürdürülebilir politik ve güvenlik çözümlerini üretmekte ciddi sıkıntı
çekiyor.
26. Devam edegelen çatışma ve şiddetin 2014 yılı için hesaplanan ekonomik ve finansal maliyeti
14.3 trilyon Amerikan Doları olarak tahmin ediliyor ki bu rakam küresel ekonominin %
13,4’üne karşılık geliyor. 8 Yine de asıl yıkıcı olan insan maliyeti sayılmalıdır, çünkü bu
kayıplar çatışmaları insani kalkınma çabalarının önündeki en büyük engel haline getiriyor.9
Kent merkezlerinin savaş alanı olarak kullanılması hem çok daha fazla sayıda insanın ölmesine,
hem de yaşamsal öneme sahip alt yapının yok olmasına sebep oluyor. Siviller tedavisi uzun
zaman alan yaralanmalara maruz kalıyor, çatışma, tecavüz ve işkence dolayısı ile psikolojik
travmaya sürükleniyorlar. Sağlık sistemleri ve su altyapısı yok edildiği için hastalıklar
yayılıyor. Tarım kesintiye uğruyor, gıda stokları tükeniyor, salgın hastalıklar, açlık, yetersiz
beslenme ve çocuklarda büyüme geriliği bu gelişmeleri takip ediyor. Okullar yok ediliyor,
eğitim duruyor ve çocuklar taciz, insan kaçakçılığı ve zorunlu istihdama kurban gidiyorlar.
Kadınların hakları ellerinden alınıyor ve özellikle hedef alınıyorlar. İnsanlar milyonlar
mesabesinde evlerini terk etmeye zorlanıyor, şehirden şehire taşınıyor, denizleri ve sınırları
4
Centre on Uluslararası Cooperation, Global Peace Operations Review: Annual Compilation 2015 (New York, 2015). Rakam
Afganistan’daki NATO görevlerini kapsamamaktadır.
5
Von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict (bkz. dipnot 2) http://cpr.unu.edu/examining-major-recenttrends-in-violent-conflict.html; ayrıca bkz. Challenges of sustaining peace: report of the Advisory Group of Experts on the Review of
the Peacebuilding Architecture (A/69/968).
6
Von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict (bkz. dipnot 2) http://cpr.unu.edu/examining-major-recenttrends-in-violent-conflict.html; Ayrıca bkz. Report of the High-level Independent Panel on Peace Operations in uniting our strengths
for peace: politics, partnership and people (A/70/95).
7
2002 ve 2013 yılları arasında, Birleşmiş Milletler insani yardım başvurularının % 86’sı çatışma ortamlarındaki insani yardımlar için
talep edilmiştir (96 milyar Dolar’ın 83 milyar Doları); bkz. Genel Sekreterliğin Birleşmiş Milletlerin acil insani yardımların
koordinasyonunun güçlendirilmesi raporu bkz. (A/69/80-E/2014/68, para. 59).
8
Ekonomi ve Barış Enstitüsü, Küresel Barış Endeksi 2015 (Haziran 2015).
9
Birleşmiş Milletler, Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu 2015 (New York, 2015).
8
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
aşmaya çalışıyor. Bütün bunların etkileri nesiller boyunca hissedilecek. Yaygın korku,
güvensizlik ve gerilimler etnik, dini ve politik fay hatları üzerinden devam edecek. Uzun iç
savaş yaşamış ülkeler bir daha asla eskisi gibi olamayacak, sosyal ve politik yapıları sonsuza
kadar değişmiş olacak.
27. Çatışmalar müzmin ve kontrol edilemez hale geldiğinde, uluslararası toplumun insani yardım
çalışmaları yapması genellikle çatışmaları önleme veya çözme çabalarından daha kolay
görünmektedir. Oysa, insani yardım çabaları hiç bir zaman çözüm getirmeyecektir ve barış
güçlerinin konuşlandırılması da yeterli olmayacaktır. Son bir yıl içinde yürütülen üst seviye
mülakatlar göstermiştir ki asıl cevap kültürel, operasyonel ve finansal başlıklardaki çabaları
çatışmaları önlemeye yönelik olarak yeniden önceliklendirebilecek küresel liderlikte
yatmaktadır. 10
28. Bu bulgu her ne kadar yeni olmasa da, risk toleransı eksikliği ve kısa süreli, ölçülebilir sonuçlar
için sergilenen talep, çatışma tehlikesi yaşayan ülkelerdeki çatışma risklerine karşı erken ve
sürdürülebilir bir önleme ve barış inşası çalışmalarını sekteye uğratmaktadır. Benzer
durumların analiz edilmesi ve gözlemlenmesi için oluşturulan kapasiteler yetersiz ve genellikle
sürdürülebilir değil. Erken uyarı sinyalleri genellikle gözden kaçırılıyor ve zamanında harekete
geçilemiyor. Politik liderlik çabaları sıklıkla ani, yaşanan durumun yalnızca güvenlik ve
ekonomik çıkarlar gibi dar kapsamda ve genellikle durum kötüye gittikten sonra başlatılıyor.
Bazı krizler en üst seviyede politik ilgi çekerken, bazıları ise tamamen unutulup gidiyor. Bazı
çatışmalar ise o kadar yoğun, karmaşık, uzun süreli ve jeopolitik açıdan bölünmüş ki soruna
politik çözüm bulma çabaları tamamen durdurulmuş.
29. Sürekli kriz yönetimi anlayışından çıkıp, etkili bir şekilde çatışma önleyici ve erken harekete
geçebilecek bir yönetim anlayışına acilen geçmemiz gerekiyor. Birleşmiş Milletler, Barış
Görevleri hakkındaki üst seviye ve bağımsız panel ile barış oluşturma mimarisinin yeniden
gözden geçirilmesi hakkında Uzmanlardan oluşan Danışma Grubunun çalışmaları gibi
etkinliklerde sunulan öneriler ile Önce İnsan Hakları Girişimi gibi kanallar aracılığı ile erken
uyarı yapısının kurulması, çatışma önleme ve çözümlendirme gibi konuları en önemli
öncelikler arasına almayı sağlayacak bir dönüşüm geçirmektedir. Yine de, çatışmaların
önlenmesi ve çözümlenmesi konularında asıl sorumluluk üye devletlerin ve Güvenlik
Konseyinin sırtındadır. Küresel liderler, süregelen çatışmalar çözüm bulma konusuna daha
fazla sahip çıkmalıdır. Yeni çatışmaların ortaya çıkmaması için ulusal, bölgesel seviyede
çalışmalar yürütmeli, Birleşmiş Milletler üyelikleri üzerinden girişimde bulunmalıdırlar.
30. Çatışmaları önlemek ve çözümlemek için muazzam bir çaba harcamak gerekiyor. Yine de bu
çabayı temel eylemlere ayrıştırmak mümkün. Bu eylemlerin başında cesur liderlik, erken
harekete geçme, istikrara yatırım yapmak ve etkilenen insanlar ile diğer paydaşların yaygın
katılımını sağlamak olarak sıralanabilir.
Zamanında, tutarlı ve kararlı politik liderlik sergilenmesi
10
Bkz. Barış Operasyonları Hakkında Bağımsız Üst Seviye Rapor, Barış için Güçlerimizi Birleştirmek: politika, ortaklıklar ve
insanlar (A/70/95); ayrıca bkz. Barışı sürdürmenin zorlukları : Barışın İnşası Mimarisinin İncelenmesi Hakkında Uzmanlardan oluşan
danışma grubu (A/69/968).
9
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
31. Başarıyla önlenen çatışmalar nadiren manşetlere çıkıyor. Hatta erken eyleme geçmek ve bunu
arzulu bir şekilde yapmak eleştiri bile alabiliyor. Ancak çatışmalar yüzünden her gün ızdırap
çeken ve hayatlarını kaybeden milyonlarca insan için zamanında, tutarlı ve kararlı liderlikten
daha önemli bir şey yok. Liderler ulusal çıkarların ötesine bakabilmeli, ortak insanlığımızın
çıkarlarına daha fazla odaklanabilmelidir. Böylece yerinden edilme, uzun birer geçmişe sahip
sosyal ve ekonomik eşitsizlikler, yolsuzluk ve adaletsizlik, uluslararası insan haklarının ve
insanlık değerlerine saygı göstermemek ve üste tutmamak gibi bütün bu krizlerin asıl sebepleri
üzerinde yoğunlaşabilirler. Çatışmalara son vermek ve politik uzlaşılara erişebilme hedefiyle
yola çıkılabilmesi için politik duruşlardan kaynaklanan farklılıkları bir kenara koyabilmeli,
yerel ve ulusal barış destekçisi ve şiddet karşıtı gruplara destek verebilmeliyiz.
32. Politik liderler kendi uluslarında yürütülecek tartışmalara rehberlik etmeli, kamuoyunu bu
konuları açıkça tartışmaya seve etmeli ve diğerleri için de insanlığı yücelten politikalar için
kamuoyu desteği almaya çabalamalıdırlar. Korkuyla beslenen söylemlere karşı konuşmalılar.
Çatışmadan, şiddetten ve zulümden kaçanlara sınırları açabilmek için tutkulu, cesaretli ve
koordineli liderliğe ihtiyaç var. Karşı karşıya kaldığımız bütün bu zorlukların üstesinden
gelebilmek için liderler daha kararlı, cesur ve bulundukları pozisyonu kullanmaya istekli
olmalılar. Böylece ihtiyacı olanlara daha fazla ulaşabilir, sorunların çözümü için aşılması
gereken uzun yola daha adanmış olarak çıkabilirler.
Harekete erken geçmek
Risk analizine yatırım yapmak ve bulgular üzerinden hareke geçmek
33. Ulusal hükümetler ile bölgesel ve uluslararası kuruluşlar risk analizi ve kötüleşen durumların
izlenmesine ilişkin kapasitelerini artırmalılar. İnsan hakları ihlalleri ve sivillere karşı şiddet,
siyasi idamlar, çarptırılmış adalet, sosyo-ekonomik ötekileştirme, yolsuzluk ve silah ticareti bir
yerde ortaya çıkması muhtemel politik gerilimin, şiddet riskinin ve çatışmaların patlak
vermesinin veya tekrarlanmasının anahtar göstergeleri olabilir.
34. Bununla birlikte bu tür anahtar göstergelerden elde edilen bilgiler, önceden harekete geçmek ve
çatışmayı önlemek için gerekli kaynakların aktarılması ile karşılanmalı. Uyarı işaretleri
konusunda eksiklik duymadığımız gibi çatışmaları önleyebilecek araçlar konusunda da kıtlık
çektiğimiz söylenemez. Harekete geçilmesi gerekliliği karşısında asıl ve en büyük engel
tekrarlanan ve sistematik hatalarıdır. Bu problemler, devletler egemenlikle birlikte gelen
vatandaşlarını şiddetten ve savaştan korumak yükümlülüklerini kabul etmeli, ikinci taraflar
veya bölgesel aktörlerle, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumlarla birlikte
gerilimleri azaltmak, insan hakları ihlallerini önlemek ve çatışmaları engel olmak için
çalışmalılar. Ulusal liderler bilgi ve analizleri kabul etme konusunda daha istekli olmalı ve
durum kötüye gitmeye başlamadan harekete geçebilmelidirler. Aynı şekilde ikinci taraflar,
bölgesel ve uluslararası ortaklarıyla da ihtiyaç duyduklarında daha en baştan yardım
alabilmelidirler.
35. Önce İnsan Hakları Girişimimle tutarlı bir şekilde, acı çeken milyonlarca insan adına
konuşmaya devam edeceğim. Güvenlik Konseyinin erken bir aşamada dikkatini çekecek
şekilde, uluslararası insanlık değerleri ve insan hakları ihlallerine ilişkin kendilerine eksiksiz bir
şekilde bilgi sunacağım. Birleşmiş Milletler sistemi ihlaller ve kötüye giden durumlar sebebiyle
ortaya çıkan erken uyarı sinyallerini ayrıştırma konusunda daha yeterli olmalı, devletlerle
10
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
işbirliği içinde erken müdahaleler geliştirebilmelidir. Bu hususlar insanlık krizlerinin önlenmesi
için anahtar öneme sahiptir. Önce İnsan Hakları Girişimi Birleşmiş Milletlerin kendi içinde
başlattığı bir giriliş olmakla beraber, girişimin ruhu ve özü Birleşmiş Milletlerin bir bütün
olarak amaçlarına doğrudan hitap etmektedir. Girişimin önleyici çabalarının etkisinin büyük
olabilmesi için üye devletlerin desteği önemlidir. Ayrıca üye devletler harekete geçtiklerinde bu
girişimin bazı unsurlarını sahiplenme konusunu da göz önünde bulundurmalıdır.
Krizleri sadece yönetmek için değil önlemek için de birlik olmak
36. Defalarca ispatlandığı gibi bir krizin erken dönemlerinde birlikte hareket edilememesi
müdahaleyi durduğu gibi felakete varan sonuçlar doğurabiliyor. Ortaya çıkan her bir duruma
ilişkin pek çok farklı yorumlar ortaya çıkabiliyor olsa da, tarafların birliğini hızlıca sağlayarak,
başlatılan girişimlerin gerilimleri gidermek ve şiddeti azaltmak konusunda uyumlu olduğunu
garanti altına almak gerekir. Bölgesel ve uluslararası seviyede erken ve ortak politik mesaj
üretilememesi sıklıkla trajik sonuçlar doğurmuştur.
37. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasında en önde gelen sorumluluğa
sahip kurum olarak, aralarındaki farklılıkları aşmak ve ağırlıklı olarak çatışma yönetimi yapan
bir yapıdan, çatışma önleme konusuyla daha fazla ilgilenen bir yapıya dönüşmelidir. Konseyin
erken ve birlik halinde hareket geçmesi krizlerin önlenmesi ve gerilimin azaltılmasında
belirleyici bir etken olacak ve hayatları kurtaracaktır. Konsey, risk analizini önceden
sahiplenmeli ve gerilimleri azaltmak için baskı gücünü kullanabilmelidir. Böylece tarafları
dizginleyebilir ve durum daha da kötüleşmeden diyalog için kanallar açılmasını sağlayabilir.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ise Konseyi sunacağı öneriler söz konusu olduğunda
cesur olmalıdır. Öte yandan Konsey kaygı yaratan durumlar hakkında çok disiplinli analizlere
dayalı olarak, Başkanlık mekanizması üzerinden aylık ve düzenli olarak bilgi almak talep
etmesini öneriyorum.
Başarıyı görülebilir kılmak
38. Krizlere cevap ve kriz yönetimi için kaynakları harekete geçirmek henüz gerçekleşmemiş
krizler için aynısını yapmaktan daha kolaydır. Bu alışkanlığın değişmesi için, çatışmaların nasıl
önlenebileceğine ilişkin çalışmalara ilişkin daha fazla kanıt ve görünürlük sağlanması
gerekmektedir. Uluslararası camia çatışma önleme ve çözme konusundaki başarı hikayelerini
fark edebilme, iyi tecrübeleri ve alınan dersler paylaşabilme konularında kendisini
geliştirmelidir. Başarı ancak onu görünür kılarsak tanınır ve ödüllendirilir.
Sürekli devrede kalın ve istikrara yatırım yapmak
39. Daha etkili olabilmek için, erken harekete geçme daha geniş yelpazede yatırımlara yaslanmalı
ve daha geniş zaman aralığına yayılabilmelidir. Böylece tek seferde daha fazla krizle baş
edebilir, krizler zirve yaptıktan önce ve sonra daha fazla devrede kalabilir ve uzun vadede
istikrara daha fazla yatırım yapabiliriz.
Aynı anda birden fazla kriz üzerinde çalışmak
40. Şurası açık ki uluslararası camia hepsi farklı aşamalardaki birden fazla krizle aynı anda baş
edebilmek için gereken politik odaklanmayı sürdürebilmek konusunda ciddi sıkıntı çekiyor.
11
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Aynı zamanda zor kazanılan barışları uzun dönemde sürdürme konusunda da yetersiz kalıyor.
Araçlarımız ve mekanizmalarımız birden fazla krize aynı anda etkili ve sürdürülebilir bir
şekilde cevap vermemizi ve onları önlememizi sağlayacak şekilde yeniden ayarlanmalıdır. Bu
yeniden ayarlanma ile yaşanmakta olan yüksek profilli krizlerin ötesine bakabilmek için
adanmışlığa, uzun vadeli kapasiteye ve liderliğe ihtiyacımız var. Bunun için üye ülkelerin
dışişleri ve kalkınma bakanlıklarında çalışanların, bölgesel kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin
çatışma önleme ve çözme üzerinde çalışan personelinin kapasitesi, becerileri ve sayıları
kademeli olarak artırılmalıdır. Ayrıca üye devletler ve tesir gücü taşıyan küresel liderler sahip
oldukları politik ve ekonomik baskı gücünü en fazla etki yapabileceği alanlarda
kullanmalıdırlar. Krizlerin tamamı baş edilmez değildir veya uluslararası camianın üzerinde
anlaşamayacağı durumlar değildir. Kendimizi şu anda yaşanan birkaç büyük krize tamamen
odaklamamalıyız. Ama gerekli politik liderliği sağlamalı, bu krizleri çözmek veya önlemek için
fark yaratabilecek diğerlerini toparlamalıyız. Zira bazen bir tek kişi çok daha kolay fark
yaratabilmektedir.
Teması sürekli kılmak
41. Bir krizin sürdüğü zaman boyunca politik yatırımın ve dikkatin sürdürülebilir olması nadir
rastlanan bir durumdur. İlk uyarı aşamasında düşük olma eğilimindeyken, kriz esnasında
yükselir ve uzlaşı ile birlikte tekrar azalırlar. Kritik öneme sahip “önce” ve “sonra”
aşamalarında rehavete ve politik takibin salıverilmesini göze alamayız. Bahsedilen bu
aşamalarda etkili ve hızlı bir şekilde çalışmalarını istiyorsak, ulus devletlerin dışişleri
bakanlıklarını, bölgesel kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin analitik ve çatışma önleme ve
çözümleme kapasitelerini sürdürülebilir bir biçimde kaynak sağlamalı ve güçlendirmeliyiz.
Üyeleri arasındaki uzun süreli ilişkilerden yararlanmakta olan temas gruplarının bölgesel ve
uluslararası seviyede daha sistematik bir biçimde kullanılmasını kuvvetli bir biçimde teşvik
ediyorum. Bu tür temas grupları politik ivmenin canlı tutulmasını sağlayabilir, gelişmeler seçim
dönemlerini aşan bir bakış geliştirebilir, bilgi takası için bir zemin oluşturabilir ve gelişmeleri
sürekli bir biçimde gözlemleme imkanına sahip olabilirler. Temas grupları politik ilginin ve
devamlı yatırımın uzun vadede sürdürülebilmesi için çatışmaların ardından “küçük Marshall
Planları” olasılıklarını yoklamalıdırlar.
İstikrara yatırım yapın ve sonuç alabilmek için zaman aralığını değiştirmek
42. Başarılı önleme kriz durumları kötüleşmeden, insan hakları ve uluslararası savaş hukuku ciddi
şekilde ihlal edilmeden çok önce başlar. Daha iyi önleme barış dolu ve içermeci toplumun,
herkes için adalete erişimin mümkün kılınmasının, pazarların ve ekonomilerin tekrar
canlandırılması konularına daha fazla yatırım yapılmasını ve bu konuların daha fazla
anlatılmasını gerektirir. Politik liderler kamu kuruluşlarına olan inancı ve güveni
yenilemelidirler ki her seviyedeki insan için olumlu bir fark yaratabilsinler.
43. Öte yandan “medya başlıkları” finansmanından “istikrara yatırım” finansmanına geçiş
yapılması gerekiyor. Finansman jeopolitik çıkarlara değil daha adil olmalı ve risk analizine
dayanmalı. Tahmin edilebilir, uzun vadeli ve kanıta dayalı olmalı. Aynı zamanda sonuçların
kısa sürede realize edilemiyebileceği ve ölçülmelerinin zor ve niteliksel metodlarla
yapılabileceği gerçeğini de fark etmek gerekiyor. Yeterli seviyede iyileşmeler sağlayacak
12
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
kurumsal dönüşümlerin 20 ile 30 yıl alabileceğini belirtmek lazım. 11 2030 Gündeminde
belirtilen şartlara paralel olarak, yardım çerçeveleri ve ulusal hükümetler ile uluslararası
ortakların stratejik hedefleri buna uygun olarak ayarlanmalı, 10-15 yıllık dönemler olarak ele
alınmalı ve böylece gerçek duruma daha uygun hale getirilmelidir. Kanıta dayalı davranışın
güçlendirilmesi, insani yardımın finansmanı, çatışmaları önleyecek kalkınma ve barış inşası
girişimleri, insanların kırılganlıklarının azaltılması ve daha içermeci ve barışçı toplumlara katkı
bakımından önemlidir.
İnsanlar için ve onlarla birlikte çözümler geliştirmek
44. Kriz ve çatışmaların başarılı bir şekilde önlenmesi ve çözümlemesi için insanların ve sivil
toplumun politik ve yönetsel süreçlere verimli katılımını ve müdahalesini gerektirir. Yerel
destek grupları ve güçlü ulusal sivil toplum yapısı kamuoyunu şiddete karşı mobilize edebilir
ve barış taleplerini dillendirebilir. Aşırılık ile mücadele etme konusunda bu tür sosyal güçlerin
katılımı çok önemlidir ve onlar sayesinde politik çözümlerin sadece seçkinler veya bazı
seçilmiş gruplar için değil bütün bir nüfus için yarar sağlamasında önemli bir rol oynayabilirler.
Liderler kadınların ve kadın örgütlerinin bütün seviyelerde karar alma süreçlerine dahil
edilmesini sağlamalı ve teşvik etmeliler. Tartışma götürmez kanıtların da bize gösterdiği gibi
kadınların anlamlı katkıları insani yardımın etkinliğini artırmakta, barış görevlerinin kalitesi ve
kredibilitesine olumlu katkı yapmakta, çatışma sonrası ortamlarda ekonomik iyileşmenin hızını
yükseltmekte ve barış anlaşmalarının sürdürülebilirliğini artırmaktadır. Politik çözümlerin sivil
toplum tarafından desteklenmesi yüksek bir ihtimaldir ve hem erkekler hem de kadınların taraf
olduğu bir süreç olarak kurgulandığında kalıcı olma ihtimali daha fazladır. Ayrca ulusal ve
yerel hükümetleri sivil toplumun kendini ifade edebileceği, her yaştan kadın ve erkeğin, bütün
dinlerden ve etnik gruplardan insanların seslerini ve görüşlerini duyurup, sivil konularda bir
araya gelerek çalışabilecekleri platformlar kurma konusunda cesaretlendirmek istiyorum.
45. Çok kutuplu ve küreselleşmiş bir dünyada, farklı gruplar ve bireyler bir araya getirilmeli ve
liderliği tecrübe edebilmeliler. Bakış açılarını ve alışkanlıkları değiştirme konusunda özellikle
genç insanların çok önemli bir rolü olduğunu belirtmeliyim. Onlar bizim gelecekteki
liderlerimiz. Bu sebeple istikrarı sağlamak için bir yandan yürütülecek çözüm üretme ve
uygulama çalışmalarında rol üstlenmeliler bir yandan da ulusal parlementolarda ve siyasi
süreçlerde seslerini duyurabilmeliler. Önleyici diplomasi için inanç temelli diyalog hayati
olabilir. Bu kapsamda çatışma sonrasında ortaya çıkan kin duygularının törpülenmesi ve
yeniden uzlaşı için gereken uzun vadeli iletişimi desteklenmesi mümkün olabilir. İnanç liderleri
etki edebildikleri yerel destek grupları ve hükümet liderleri vasıtasıyla istikrarı, uzlaşmayı ve
sosyal uyumu teşvik etme konusunda bir sorumluluğa sahiptirler. Son olarak, özel sektör
liderleri ve iş konseyleri sadece mal ve hizmet sunucusu ve lojistik sağlayıcı konumundaki
aktörler değildirler. Onların da istikrarlı ekonomik pazarlara, mal ve hizmetlerini satabilecekleri
sağlıklı ve güven altında tüketicilere, iyi yönetişime ve kuvvetli kurumlara ihtiyaçları var. İş
dünyasının liderlerini bilgilerini, teknolojilerini ve bireysel etkileri ile baskı güçlerini istikrar ve
insan yaşamlarına onur getirecek çözümleri teşvik etmek için kullanmalılar.
11
Dünya Bankası, Dünya Kalkınma Raporu 2011: Çatışma, Güvenlik ve Kalkınma (Washington, D.C., 2011).
13
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
B. İkinci Temel Sorumluluk: Kuralları ayakta tutmak ve insanlığı korumak
Savaşların bile bir sınırı vardır: insanların çektiği acıları en aza indirmek ve sivilleri korumak
uluslararası hukukla daha kuvvetli bir şekilde uyumlu olmayı gerektirir
46. Özellikle son yirmi yıl olmak üzere geçen 150 yıl içerisinde, uluslararası yasal çerçeveyi
güçlendirmek için ciddi bir çaba ve politik kararlılık sergiledik. Böylece savaşın kurallarını,
sivillerin korunmasını, belirli silahların ve cephenin kullanımının ve sevkinin kısıtlanmasını,
insan hakları izleme mekanizmalarının kurulmasını ve insanlığa ve insan haklarına karşı
işlenen en şiddetli suçların yargılanması için mahkemeler kurulması gibi ilerlemeler kaydettik.
İnsan hakları savunuculuğu ve sivillerin korunması artık evrensel bir konu. Yine de, şu andaki
küresel manzaramız uluslararası insan haklarının ve uluslararası savaş hukukunun küstah ve
acımasız bir şekilde ihlal edilmesi ile kirletilmiş durumda. Her gün siviller kasten, bilinçli
olarak ve hiç bir ayrıma tabi tutulmadan katlediliyor ya da yaralanıyor. Hava saldırıları aileleri
parçalıyor. Kadınlar ve kızlar tacize uğruyor ve seks kölesi olarak satılıyor. Kuşatılmış
alanlardaki nüfus bilerek açlığa mahkum ediliyor, temel mal ve hizmetlerden yoksun
bırakılıyorlar.
Gazeteciler göz altına alınıyor ve öldürülüyor. Okullar, hastaneler ve ibadet yerleri ürkütücü
sıklıkla ve şiddetle bombalanıyor. Kültür ve medeniyetin simgesi olarak binlerce yıldır
yükselen abideler bilerek ve kasten tahrip edilip, harabeye çevriliyor. Bugünkü silahlı
çatışmaların acımasızlığı, yaralı ve hastalara karşı sergilenmesi gereken bakımı göz ardı eden
uluslararası savaş hukukuna karşı sergilenen saygısızlıklar, sivil ve savaşçılar arasında
yapılması gereken ayrımın yapılmaması ve genel olarak insanlık dışı davranışlar 150 yıllık
kazanımlarımızı tehdit ediyor, kuralsız ve sınırsız savaşların hüküm sürdüğü bir gerileme
dönemini ortaya çıkarıyor.
47. Kentsel alanlar binlerce sivil için birer ölüm tuzağına dönüşmüş durumda. Cerrahi hassasiyetle
gerçekleştirildiği ileri sürülen hava saldırıları, ayırım yapmaksızın kayıplara ve yıkıma sebep
oluyor. Kentsel alanlarda patlayıcı silahlarla öldürülen veya yaralanan kişilerin oranı % 92 gibi
bir çarpıcı orana sahip. Parça tesirli bombalar insanları sakatlamaya, öldürmeye ve
düşmanlıklar sona erdikten onlarca yıl sonra bile zarar vermeye devam ediyor. Bu mühimmat
yüzünden ölen ve yaralananların yarısını ise çocuklar oluşturuyor. 2014 yılında, kayıt altına
alınan mayın ve artık patlayıcılardan kaynaklanan savaş kayıplarının % 80’ini siviller
oluşturuyordu ve günlük olay sayısı 10’u bulmuştu. 12 İnsani yardım ve sağlık görevlileri
kaçırılıyor, öldürülüyor, sağlık tesisleri ve ambulanslar savaş taktiği olarak yağmalanıp, tahrip
ediliyor. İnsani yardım operasyonlarına erişimin bilerek ve kasten engellenmesi ölüm, acı ve
kırılganlıkları artırıyor. İnsanlar rasgele göz altına alınıp, tutuklanıyor, kötü muamele ve
işkenceye maruz bırakılıyor, yasal koruma ile adil yargılanmadan mahrum bırakılıyorlar ve
genel olarak adalete erişimleri kısıtlanıyor. Bütün bu şiddet doğrudan sorumsuzca ve yasadışı
silah ticareti ve sevkiyatı ile besleniyor. Bütün bunların sonucunda ise ortak insanlığımız
töhmet altında kalıyor:insanlar savaşın ve tacizin yarattığı korkuyla denizleri ve çölleri aşarak
kaçıyor, genellikle insanlık dışı şartlarda yaşamak zorunda kalıyor ve pek çok durumda
12
Mayın ve Parça Tesirli Mühimmat Gözlemi, Mayın Gözlemi 2015 (İsviçre, Uluslararası Mayın ve Parça Tesirli Mühimmatı
Yasaklama Koalisyonu, Kasım 2015).
14
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
görüldüğü gibi yurtlarına dönüş ümidini tamamen kaybediyorlar. 2014 yılının sonunda, yurtiçi
ve yurtdışında yerlerinden zorla edilen insan sayısı neredeyse 60 milyon seviyesine ulaştı.13
48. Savaşı düzenleyen en temel kuralları bile umursamamak salgın hastalık gibi yayılıyor ki bu
durum kuralların gelecekte yanlış yorumlanması ve bulandırılması riskini daha da fazla
artırmaktadır. Ortak kurallarımıza uyulması ve saygı gösterilmesini talep etme, kanunları
uygulamak, ulusal ve uluslararası gözlem ve hesap verebilirlik mekanizmalarını desteklemek
ve işbirliği yapmak gibi konularda sergilenen başarısızlıklar, hukukun üstünlüğünün
zayıflamasını hızlandırıyor ve çekilen ızdırapları büyütüyor. Devletler uluslararası savaş
hukukunu ve insan haklarını göz ardı edip, uymadıklarında ya da geniş yorumlamalar yoluyla
esnettiklerinde, diğer devletler ve devlet dışı aktörler aynı şekilde davranma konusunda cesaret
buluyorlar. Ortak bir kurallara bağlılık duyma güdüsü olmayan bir küresel toplum her halde
amaçlarımız arasında olamaz. Nemelazımcılık ve atalet bizi tanımlayamaz. Daha iyisini
yapabiliriz ve yapmalıyız.
49. Üye devletler, Dünya İnsani Yardım zirvesini bir fırsat olarak görmeli, zaten üzerinde
uzlaştığımız kurallara saygı göstererek tüm insanlar için insan haklarına ve sivilleri korumaya
adanmışlıklarını yenileyebilirler. Etkilenen kişilerin insanlığını ve insanlık onurunu her türlü
durumda muhafaza etmenin merkezi önemini teyit etmek, bireysel ve kollektif davranışlarımızı
buna göre yönlendirmeliyiz. Adanmışlığımız, stratejilerimiz, faaliyetlerimiz ve kaynaklarımız
etkilenen insanların güvenliğini, fiziki bütünlüğünü ve onurunu korumaya odaklanmalı. İnsani
yardıma erişimi garanti altına almakla, ihlalleri tespit edip, yüksek sesle dile getirmekle,
insanlığı koruyan kurallara uyulmasını ve hesap verebilirliği öne çıkararak başlayabiliriz.
Sivilleri ve sivil unsurları düşmanlıkları yönetirken koruyun ve onlara saygı duymak
Temel kuralları muhafaza edin
50. Çatışmalara katılan bütün devletler ve devlet dışı yapılar ayrıştırma, ölçülülük ve önlem alma
yönündeki geleneksel kurallara uymalıdırlar. Sivillere, savaşamayacak durumda olanlara ve
sivil unsurlara karşı yöneltilen saldırılar, ayırım yapmadan hedef alan iptidai patlayıcı cihazlar
ve askeri amaçlarla sivillerin kalkan olarak kullanılması gibi bütün davranışlar yasaktır.
Okullar, hastaneler, ibadet yerleri ve diğer kritik önem sahip sivil alt yapı yalnızca askeri
güçlerin hedefi olmaktan değil, aynı zamanda askeri amaçlarla kullanılmaktan da uzak
tutulmalıdır. Devletler yasalar, askeri yönergeler, prosedürler ve diğer önlemler aracılığı ile
askeri gücün kullanımı bu tür yerlerden uzak tutmalı ve askeri unsurlar haline getirilmelerine
engel olmalıdır.
51. Devletler ve devlet dışı yapılar uluslararası kuralları geniş yorumlama ve tartışmalı hale
getirerek kullanılan silahların, taktiklerin, hedeflerin ve bilinçli sivil kayıpların artmasına imkan
verecek araçların kullanımını tehlikeli bir şekilde artıran yöntemlerden vaz geçmelidirler.
Kuralları esnetme veya sınırlarını belirsizleştirmeyi amaçlayan her türlü eğilimi reddetmeli,
bunun yerine insanlığı merkeze alan bir düşünce tarzı ile yasaları uygulamalıdırlar. Terörle
mücadele çabaları, asimetrik savaş ve ortaya çıkmakta olan yeni tehditler ve düşmanların
13
bkz. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu Ofisi (UNHCR), “ Savaştaki Dünya : UNHCR küresel eğilimler — 2014 yılında
zorla yerinden edilmeler” (2015).
15
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
varlığı, sivilleri korumak ve uğrayabilecekleri zararı azaltmayı amaçlayan kuralları göz ardı
etmenin veya gevşetmenin mazereti olarak öne sürülemez. Pek çok çatışmanın uluslararası
olmayan alanda gerçekleştiği günümüzde, tarafsız insani amaçlı oyuncuların devletler ve devlet
dışı silahlı gruplarla temasa ve diyaloga geçmeleri önemlidir. Böylece uluslararası savaş
hukuku ve insan haklarına uyma konusunda ki zorunluluklarının kendilerine hatırlatılma
imkanı artırılmış olur.
Bombalamaları durdurmak
52. İster topçu ateşi, isterse hava bombardımanı veya intihar ve araç bombalamaları olsun, patlayıcı
mühimmatın ve saldırı yöntemlerinin kalabalık alanlarda kullanılması çatışma ortasında kalan
sivillerin en yaygın ölüm sebebi olarak görülmektedir. Bu tür silahların etkileri herkes
tarafından bilinmektedir. Varil bombaları, havan ve roket atışı ve diğer silahları kullanmayı
planlayan ve kararlaştıranlar ölçüsüz bir şekilde zarar ve yıkıma sebebiye verecekleri, büyük
miktarda sivilin ölmesine, evlerinin yok olmasına, temel hizmetlerin işlemesinin büyük oranda
engelleyeceklerini ve savaş sonrasını da etkileyecek şekilde büyük miktarlarda mühimmatı
yıllarca etrafta bırakıyor olacaklarını bilmeleri gerekir. Her ne kadar bu tür mühimmatın
kullanılması uluslararası hukuk tarafından özellikle yasaklanmamış olsa da, ayrıştırma,
ölçülülük ve önlem alma gibi en temel kurallar, bu tür mühimmatın meskun mahallerde
kullanılmasını sınırlandırır ve her türlü koşulda askeri planlama ve karar alma süreçlerinde
dikkate alınmalıdır.
53. Bu tür mühimmatın ve silahların kullanılmasını kısıtlamaya yönelik tavizsiz politik girişimlerde
bulunulması önemli bir başlangıç olacaktır. Devletler sivillerin patlayıcılar aracılığı ile
görmekte olduğu zararın en aza indirilmesi konusunda sahip oldukları iyi politikaları,
uygulamaları ve öğrenilen dersleri toplayabilir ve paylaşabilirler. Uzmanlar bu tür silahların
meskun mahallerde kullanılmasını canlandırabilirler ve sonuçları askeri güçlerle paylaşabilirler.
Meskun mahallerdeki zararlarının izlenmesi ve azaltılması konularında hedeflere ve
göstergelere ihtiyaç bulunmaktadır. Sivil yerleşim yerlerinin umarsızca bombalanması ve topçu
ateşine maruz bırakılması detaylı ve düzenli bir şekilde kayıt altına alınmalı, soruşturulmalı ve
yetkili ulusal ve uluslararası mahkemelerin önüne sunulmalıdır.
İnsani ve tıbbi yardım görevlerine tam erişimi sağlayın ve bu görevlerin korunduğundan
emin olmak
Nüfusun en temel ihtiyaçlarını karşılayın
54. Devletler kendi topraklarında yer alan ve kendi yargı alanında bulunan bütün bireylerin temel
insan haklarının korunduğu ve garanti altına alındığı konusunda temel sorumluluğa sahiptirler.
Silahlı çatışmanın taraflarını oluşturan gruplar kendi kontrolleri altında yaşayan bireylerin gıda,
su, tıbbi bakım ve barınak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. Çatışmadan
etkilenen insanların başta tarafsız insani yardım kuruluşları olmak üzere bütün taraflardan bu
tür yardım almaları haklarıdır. Bu hem insan olmanın bir ön gerekliliği, ve atışmanın taraflarını
oluşturan gruplar için en temel zorunluluklardır ve insani yardımın da gerekliliğidir. İnsanların
temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı yerlerde, savaşan tarafları kısmi insani yardım faaliyetlerini
yerine getirme veya bu tür faaliyetlere izin verme ve hatta erişimi kolaylaştırma konularında
önlemler almak zorundadırlar. Bu basit bir teknik problem olmanın ötesinde bir durumdur.
16
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Yaşamları kurtarmak ve acılara son vermek için hayati önemi vardır. Her iki boyut çatışan
tarafların politik çıkarlarının üstünde kabul edilmelidir. Askeri kazanımlar elde etmek amacıyla
kuşatılmış alanlara insani yardımın ulaşmasını engellemek, acınacak bir davranıştır ve yasal
değildir.
55. Temel insani değerler olan insanlık, ayırım yapmama, tarafsızlık ve bağımsızlık ihtiyaç duyan
kitlelere erişme konusunda önemli bir yere sahiptirler. İnsani yardımın askeri müdahaleler veya
politik hedefler karşısında tarafsız, bağımsız ve ayırım yapmadan ulaştırılmasını garanti altına
alınması devlet ve devlet dışı silahlı grupların güvenini ve kabulünü temin etme konusunda
kritik bir önem sahiptir. Böylece çatışma alanında daha fazla güven içinde ve daha geniş
alanlara erişim halinde çalışmak mümkün olabilir.
56. Uluslararası savaş hukuku çerçevesinde, ayırım yapmayan ve insani yardım yapan kuruluşlar
hizmetlerini sunma yetkisine sahiptir. Yine de, günümüz dünyasının gerçeklikleri açısından
bakıldığında, pek çok insani yardım kuruluşu ihtiyaç duyanlara erişebilme noktasında
güçlüklerle karşılaşıyorlar. İnsanlar yardıma muhtaç olduklarında devletlerin yardımları
serbestçe geri çevirme konusunda takdir yetkileri sınırsız değildir. Sivillerin temel ihtiyaçların
karşılanmadığında, kaygı duyan devletler gelişigüzel bir şekilde insani yardım operasyonlarına
çekince koymamalıdırlar. Erişimin güvence altına alınması sorumluluğu yalnızca insani yardım
aktörlerinin üzerine bırakılamaz. Bunun için devletlerin reddettikleri yardımları
gerekçelendirmeleri gerekir. İnsani yardım konvoylarını doğrulaması ve denetlenmesi için
mekanizmalar oluşturulması yardımın reddedildiği durumlarda yaşanan belirsiz sessizlik için
bir çözüm sağlayabilir. Devlet ve devlet dışı taraflar insani yardım çalışanlarının serbest
dolaşım özgürlüğünü garanti altına almalı, açık, basit ve hızlandırılmış yöntemler aracılığı ile
hızlı ve engellenmeyen erişimin sağlanması gerekir. Devletler ve özellikle Güvenlik Konseyi,
insani yardımın erişiminin sağlanmasında kritik bir role sahipler. İhtiyaç duyan insanlara
erişimin gelişigüzel reddedildiğinde veya engellendiğinde, bu hareketlerin en üst politik
seviyede etkili bir şekilde çözümlenmesi gerekir. Devletler ve konsey hesap verebilirliği garanti
altına almalı ve erişimin gelişigüzel reddedildiği durumların üstesinden gelmek için
çalışmalılar.
57. Üye devletler ve Güvenlik Konseyi aynı zamanda terörle mücadele veya isyanla mücadele
önlemlerinin insani faaliyetlerin engellenmediğini ve insani yardım operasyonlarının finansman
engeline takılmadığını garanti altına almalıdır. Önlemler insani yardım kuruluşlarının ihtiyaç
duyanları erişip, acıları dindirebilmesi için silahlı çatışmanın bütün tarafları ile iletişime
geçmesi ve koordinasyonu sağlaması için gerekli istisnaları içermelidir.
İnsani ve tıbbi görevleri korunmak ve saygı gösterilmek
58. Gıda, su, ilaç, temel tıbbi bakım hizmetleri ile barınma gibi hizmetlerin ihtiyaç sahiplerine
ulaştırılması gibi görevler bütün düşmanlıkların etkilerinden korunmayı ve kendilerine saygı
duyulmasını gerektirir. Yine de, gereğinden fazla sıklıkta, sağlık çalışanları, tesisleri, ulaşım
faaliyetleri ve hastalar saldırıya uğruyor, insani yardım çalışanları öldürülüyor, konvoylar
yağmalanıyor ve bunlar bir savaş taktiği olarak gerçekleştiriliyor. Giderek kötüleşen bu eğilimi
tersine çevirmek için daha fazlasını yapmalıyız. Silahlı çatışmalara taraf devlet ve devlet dışı
gruplara insani ve tıbbi yardım çalışanlarına ve tesislerine olduğu kadar hastalara ve yaralılara
17
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
saygı göstermelerini ve onları korumalarını buyuran kurallarla sıkı sıkıya bağlı olduklarını,
kuruluşların tamamen insani yardım amaçlı işlevlerini yerine getirmelerine izin vermeleri
gerektiğini hatırlatmak için çabalarımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor. Devletler ve devlet
dışı gruplar insani ve tıbbi görev üstlenen çalışanları ve tesisleri koruma ile ilgili
sorumluluklarını yerine getirirken bağlamla ilgili politik, yasal, sosyal ve güvenlik önlemlerini
zamanında yerine getirebileceklerini garanti altına almalıdırlar. Hastaneler savaş zamanının
sığınakları olmalıdır. İç hukukun ve yönergelerin uygulanması, eğitim ve öğretimin, yerel
topluluklarla işbirliğinin, hak ihlalleri ile ilgili verilerin sistemli bir şekilde toplanması ve
raporlanması insani yardım ve tıbbi desteklerin temini ve güvenliğinin geliştirilmesine yardım
edecektir.
İhlaller hakkında konuşmak
59. Uluslararası hukuka karşı yapılan ihlaller ortaya çıkarken karşı sessiz kalınması, ahlaken kabul
edilemez ve devletlerin yasal sorumluluklarını göz ardı eder. Ortak insanlığımız bu tür
ihlallerin önlenmesi ve durdurulması için elimizden geleni yapmamızı ve bu ihlalleri işleyenleri
sorumlu tutmamızı gerektirir. Bulguları toplamak, önleyici ve koruyucu eylemler
gerçekleştirmek ve ihlallere karşı açıkça konuşmak, mağdurların çektiği acıları tanımak ve
proaktif çözümlerin savunmak, silahlı çatışmalardan zarar gören insanlara karşı borcumuz ve
görevimizdir.
Bulguların peşine düşmek
60. Devletler her türlü takip, soruşturma, raporlama ve karar alma mekanizmalarını kullanarak
uluslararası savaş hukukunun uygulanmasını sağlamalıdır. Belirli silahların ve savaş
yöntemlerinin kullanılması, sivil kayıplar ve sivil unsurlara verilen zararların sistemli olarak
takibi, sıralanması, raporlanması ve gerektiğinde soruşturulması ile ciddi ihlallerin yargı önüne
çıkarılabilmesi için gerekli araçların hazır bulundurulması gerekmektedir. Söz konusu araç
seçenekleri işlenen suçlara ait elektronik delillerin kaydı ve paylaşılması, ihlallerin takibi ve
kayıt altına alınması için ayrı bir merkez kurulması veya bu işe adanmış sabit bir gözlem
grubunun oluşturulması, ihlallere ilişkin eğilimlerin gözlemlenebilmesi için veri ve raporların
toparlanması, kurallara uyulması konusunda oluşan eksiklikler, hesap verebilirlik ve bütün
çatışmalarda devletlerle işbirliği gibi başlıklar altında sıralanabilir. Güvenilir veri ve bilgi kamu kaynaklarından geliyor olsa dahi- yalnızca eğilimleri, tehditleri ve zayıflıkları
göstermekle kalmaz ama aynı zamanda uluslararası hukuka uyulmasını sağlamak için güçlü bir
itici rolü görebilir. Daha da önemlisi, güvenilir veri ve bilgi, erken ve etkili önleyici ve
koruyucu eylemleri teşvik edebilir. Basın mensupları, insan hakları savunucuları ve sivil toplum
ise olaylar henüz olurken duyurma ve bilinir kılma konusunda önemli bir rol oynayabilirler.
61. Ulusal çapta yürütülen bulgu arama çalışmaları yetersiz kalırsa, Güvenlik Konseyi veya İnsan
Hakları Konseyi ve silahlı çatışmaya taraf olanlar da dahil devletler, bağımsız ve tarafsız bir
soruşturma komisyonu kurulmasına, böylece uluslararası toplumun gerçekleri tespit etmek ve
hakların korunması için yollar önermesine yardımcı olmalıdır. Devletler ayrıca uluslararası
savaş hukukuna karşı işlenen ciddi ihlaller söz konusu olduğunda Uluslararası Savaş Suçları
18
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Araştırma Komisyonu’dan (IHFFC) yararlanmalı, onun tarafından ortaya çıkarılacak bulguları
tüm etkilenen taraflarla paylaşmalıdırlar.
Ciddi ihlalleri sistemli bir şekilde lanetlemek
62. Uluslararası savaş hukukunun veye insan haklarının ciddi şekilde ihlal edildiği durumlarda,
hükümetler, küresel liderler ve konuyla ilgili diğer bireyler sistemli olarak bu durumları
lanetlemelidir. Sergilenen şiddeti ve yaşanmakta olan acıları hemen durdurmak mümkün
olmasa da, en azından sorumluluğumuzun bilincinde olarak bu konuları konuşmalı ve olanların
bilinmesini sağlamalıyız. Birleşmiş Milletler tecrübesi göstermiştir ki erken konuşmak
üstlenebileceği rol için kendisine güç katmaktadır. Önce İnsan Hakları girişimi bağlamında,
Birleşmiş Milletler’in bütün üst düzey görevlilerinden ve çalışanlardan erken, ciddi ve geniş
kapsamlı ihlaller karşısında medeni cesaretle davranmalarını istedim. Aynı şekilde bütün ilgili
aktörleri ve paydaşları, bazılarının şiddetini kınarken bazılarını kınamamak şeklinde ortaya
çıkan iki yüzlü davranıştan uzak durmaya davet ediyorum. Bu tür davranışlar çatışmaları
önleme konusunda kolektif kararlılığımızı zayıflatıyor ve hukukun üstünlüğüne saygı
duyulması yönündeki taleplerimizin inanırlığını azaltıyor.
Hesap verebilirliği ve kurallara riayeti geliştirmek için somut adımlar atmak
Etki alanlarını kullanarak kurallara saygı duyulmasını sağlayın
63. Bütün devletler politik ve ekonomik baskı imkanlarını silahlı çatışmalara taraf olanların
uluslararası savaş hukuku kurallarına ve insan haklarına riayet etmeleri için kullanmaları
gerekir. Devletler ve diğer aktörler çatışmaya karışan taraflarla iletişim kanallarını açmalı,
eğitim ve yargı reformu için yardım bütçeleri tahsis etmeli ve sorumluluklarını yerine
getirmeyerek sivilleri korumayan taraflara karşı hedefi belirli ve zorlayıcı tedbirleri yürürlüğe
sokmalıdırlar. Silah Ticareti Anlaşmasının ruhuna ve benzer bölgesel araçlara uygun olarak,
konvansiyonel silah ihraç eden devletler ürettikleri silahların uluslararası savaş hukuku ve insan
haklarının ihlal edildiği durumlarda kullanılabilme ihtimalini değerlendirmeli, böyle bir
durumun gerçekleşeceğine dair kuvvetli belirtiler varsa silahları ihraç etmekten kaçınmalıdırlar.
Hukuka uygunluğun yaygınlaştırılması için çaba sarfetmeyen bütün devletler sonuçta o
hukukun aşındırılmasına katkı yapıyorlar demektir. Uluslararası savaş hukukuna ve insan
haklarına saygı ile sivillerin korunması bütün üye devletlerin önceliği haline gelmeli, dış
politikaların ve uluslararası ilişkilerin merkezinde yer almalıdır. Son olarak tekrar
belirtmeliyim ki, hukukun ihlaline karşı konuşmak ve etki gücümüzü liderlerimizin politika ve
kararlarını etkiliyecek şekilde kullanmak hepimiz için bir ahlaki zorunluluktur.
Küresel adalet sistemimizi güçlendirmeliyiz
64. Bütün devletler suçluların cezasız kalmaması için ve gerçek bir küresel adalet sistemi kurulması
için çabalarını ikiye katlamalıdır. Ciddi ihlallere ilişkin iddialar etkin ve sistemli bir şekilde
soruşturulmalı ve sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır. Yasalara uyulmasının temin edilmesi
için uluslararası suçların tamamını tanıyan ve üzerinde kapsayıcı yargılamayı mümkün kılan
etkili yasalar gibi gerekli yapılar ve uygulamalar devletler tarafından yürürlüğe alınmalıdır.
Delil toplama ve tanık koruma, hükümetler arasında işbirliği, tarafsız mahkemeler, suçlananlar
19
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
adil yargılanmasına ilişkin güvenceler ile ulusal ve uluslararası yargı ve kolluk kurumlarının
yeterli kaynaklarla takviye edilmesi gibi önlemlerin tamamı bu kapsamda değerlendirilmelidir.
65. Uluslararası soruşturma ve yargı sistemleri ulusal çerçeveleri tamamlayacak şekilde
güçlendirilmeli ve ulusal seçenekler yetersiz kaldığında Uluslararası Ceza Mahkemesi
kullanılabilmelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulması geçmiş 25 yılın en önemli
kazanımlarından birisidir. Böylece insanlığı koruyan kuralların üstünlüğü sağlandığı gibi
suçların cezasız kalmasının da önüne geçilmektedir. Bizleri Roma statüsünün kabulüne götüren
süreçte ortaya çıkan heyecanı ve tarihsel başarı duygusunu yeniden canlandırmalıyız. Devletler
kesintisiz bir biçimde mali, politik, yasal ve teknik işbirliğine devam etmeliler ve böylece
Mahkeme’nin görevini yerine getirmesini, suçları sistematik bir biçimde soruşturmasına ve
kovuşturmasına yardım etmelidirler.
66. Dehşet verici suçların en başında cinsel şiddet suçları gelmektedir. Bu suçları işleyen failler
hareketlerinden sorumlu tutulmalı ve dünya genelinde sıklıkla gördüğümüz şekilde bu suçların
cezasız kalması durumuna bir son vermeliyiz. Devletler kadınlara ve genç kızlara karşı
işlenebilecek her türlü şiddeti yasa dışı sayacak, kadınların uluslararası hakları ile uyumlu
ulusal yasaların çıkarılması konusunda hiç vakit kaybetmemelidirler. Ulusal yargı sistemleri
cinsel şiddeti soruşturmak ve kovuşturmak üzere güçlendirilmelidir. Böylece gerek savaş ve
gerekse barış zamanı olsun kadınlara ve genç kızlara karşı uygulanan şiddeti bütün kurumsal ve
kültürel yapılardan temizlemeyi amaçlayan uzun vadeli politikalara katkı yapılmış olacaktır. Bu
tür çabaları talep etmek ve kaynak ayırmak bütün uluslararası, ulusal veya topluluk liderleri için
en başta gelen öncelik olmalıdır.
Güvenlik Konseyinin kullanımı
67. Standart bir uygulama olarak, Güvenlik Konseyi çatışmalara taraf olan bütün gruplara ve
yetkilendirdiği çok uluslu güçlere uluslararası savaş hukukunun uygulanması ve insan hakları
konularındaki yükümlülüklerini hatırlatmalıdır. Konsey uluslararası savaş hukukunun ve insan
haklarının ciddi bir şekilde ihlal edildiğini ve sivillerin güvenliğinin tehlikeye girdiğini anladığı
anda hiç vakit kaybetmeden ve kendiliğinden toplanabilmelidir. Konseyin sürekli üyelerine
sahip oldukları veto gücünü toplu soykırım ve hunharlıklara karşı alınıcak önlemleri geçersiz
kılmak için kullanmamaları konusunda görüş bildirenlere katılıyorum. Bütün konsey üyeleri
uluslararası savaş hukukuna ve insan haklarına ciddi ihlallere karşı zamanında ve kararlı şekilde
harekete edilerek erken önleme ve sonlandırma çalışmaları için destek verme yönünde politik
bir taahhütte bulunmalıdırlar. Bu tür ciddi ihlaller yaşanan durumlarda Konsey’in oy birliği ile
karar alamaması Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin kredibilitesinin ve amacının değerini
düşürecektir ki bu seçici cezasızlığın sistem haline gelmesi demektir.
Kuralların desteklenmesi: insanlığı koruyan kuralların olumlanması için küresel bir
kampanya
20
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Küresel bir kampanya başlatın
68. Uluslararası savaş suçları ve insan hakları hukukunun aşındırılmasına engel olmak, bu tür
yasalarla daha fazla uyum sağlanması için istekte bulunmak ve sivillerin korunmasından hiç bir
şekilde taviz verilmemesini sağlamak devletleri, sivil toplumu ve diğer küresel liderleri
harekete geçirecek küresel bir çaba başlatmalıyız. Uluslararası hukuka uyum ve sivillerin
korunması temel ve merkezi kaygılar olarak kalmaya devam etmeli. Sivilleri koruma
konusundaki kararlılığımızı zayıflatamaz, elde edilen kazanımlardan geri gidemez ve bu
konularda hiç bir esneklik gösteremeyiz. Yaşanan savaşlarda acı ve ızdırap çeken insanlara
onları bu durumdan kurtarmak ve bir daha aynı duruma düşmemelerini sağlamak konusunda
verilmiş bir sözümüz var. Hukuka saygısızlık gösteren ve kendini ondan kurtarmaya
çalışanlarla yüz yüzeyken, Birleşmiş Milletler bu kuralların sürdürüldüğü ve tasdik edildiği bir
yer olarak kalmaya devam etmelidir.
Temel araçlara bağlı kalmak
69. Uluslararası savaş hukukuna ve insan hakları sözleşmelerine henüz taraf olmamış bütün
devletleri, acil olarak bu yapının bir parçası olmaya ve Dünya İnsani Yardım Zirvesinde bunu
yapacaklarını taahhüt etmeye çağırıyorum. Hükümetler, sivil toplum ve bireyler, aralarında
1949 Cenevre Anlaşmasına ilişkin 1977 Ek Protokolü, düzeltildiği şekliyle Uluslararası Ceza
Mahkemesine ait Roma Statüsü, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Anlaşması ve ayrıca 1967
Protokolü, Parça Tesirli Mühimmat Anlaşması, Antipersonel Mayınlarının kullanılması,
depolanması, üretimi ve naklininin Yasaklanmasını ilişkin Anlaşma, Silah Ticareti Anlaşması,
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme, Her Türlü Irk
Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Konvansiyon, Kadınlara Karşı Her
Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Konvansiyon, Sivil ve Siyasi Haklara İlişkin
Uluslararası Konvansiyon, İşkence ve Her Türlü Acımasız, İnsanlık dışı ve Aşağılayıcı
Davranış veya Cezalara Karşı Uluslararası Konvansiyon, Çocuk Haklarına İlişkin Konvansiyon
ve Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Edilmesini İlişkin İsteğe Bağlı Protokolü, Göçmen
İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarına Korunmasına İlişkin Uluslararası Konvansiyon, Bütün
Kişilerin Cebri Kaybolmadan Korunmasına İlişkin Konvansiyon, Engelli Kişilerin Haklarına
İlişkin Konvansiyon, Afrika Birliği Konvansiyonu ve Afrika’da Dahili Olarak Yerinden
Edilmiş İnsanların Haklarına İlişkin Kampala Konvansiyonu ve Devletsiz Kişilerin Statüsüne
İlişkin 1954 Konvansiyonu olmak üzere uluslararası savaş hukuku ve insan haklarına ilişkin
yasal araçların kabul edilmesini savunmalı ve bunun için harekete geçmelidir.
Düzenli diyaloga girilmesi ve yürütülen diyaloga uyulmasının aktif olarak teşvik edilmesi
70. Devletler savaş hukuku ve insan hakları konvansiyonları ve anlaşmaları başta olmak üzere
uluslararası mekanizmalar çerçevesinde düzenli olarak toplanmalı, uzmanlar bu mevzuatın
uygulanmasına ve ortaya çıkan yeni durumlar karşısında mevzuatın tutarlılığına ilişkin bir araya
getirilmeli, açıklığa kavuşturulması gereken alanlar tespit edilmeli, hukuki destek için fırsat
21
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
sağlanmalı ve nihai olarak hem yasaları hem de onlara uyulmasını sağlamlaştırmak
gerekmektedir. Yine de nihayetinde uluslararası anlaşmalara taraf olan devletler için hukuka
uyumluluğun güvence altına alınmasına ve çok taraflı olarak hesap verebilirliğin bu kapsamda
güçlendirilmesine ilişkin sorumluluklarını kabul etmelidirler. Bireysel ve toplu çabalarla
insanlığı koruyan kuralların tanıtılması ve onlara uyulması sağlanmalı ve düzenli olarak gözden
geçirilmeleri için çaba sarf edilmelidir.
71. Kızılhaç ve Kızılay Uluslararası Konferansının bu anlamda oynayabileceği önemli bir rol
bulunmaktadır. Otuzikinci Uluslararası Konferansı devletler tarafından yürütülen hükümetler
arası müzakere sürecinin devamını, uluslararası savaş hukukunun uygulanmasını
yaygınlaştırmak amacıyla düzelenebilecek ek bir forum toplantısının yapısının ve özelliklerini
nde belirlenmesini önerdi. Devletleri forumun Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile işbirliği
halinde İsviçre’de düzenlenecek olan bir sonraki aşamasına aktif olarak destek vermeye teşvik
ediyorum.
C. Üçüncü Temel Sorumluluk : Kimseyi geride bırakma
Hiç kimseyi geride bırakmama taahhüdümüzü onurlandırmak için savaş, felaket, kırılganlık ve risk
altında bulunan herkese erişebilmeyi gerektirir.
72. Kimseyi geride bırakmamak pek çok politik, ahlaki ve dini anlatının merkezinde yer alan bir
söylemdir ve her zaman insan olmanın gerekliliklerinden olmuştur. Kimseyi geride bırakmama
sözü 2030 gündeminin de ana fikridir ve bize savaş, felaket, kırılganlık ve risk altında olanlara
ulaşmak, böylece kalkınmalarını uzun vadeli ve sürdürülebilir kılma konusunda onlara yardım
etmemiz konusunda bizlere sorumluluk yükler. Dünya İnsani Yardım Zirvesi uluslararası
camianın geride bırakılma riskini en fazla taşıyanların yaşamlarını değiştirme yönünde
verdikleri taahhütlerine sadık olup olmadıkları konusunda ilk sınav olacak.
73. Çatışmanın, şiddetin ve felaketlerin en görülebilir sonuçları arasında insanların kitleler halinde
gerek ülke içinde ve gerekse sınırları aşarak uzun sürelerle yerlerinden edilmesidir. 2014 yılında
çatışmalar ve şiddet her gün yaklaşık 42.500 kişinin güvenlik kaygısı ile evlerini terk ederek
kaçmalarına şahit olduk. Sonuç olarak, ülke içinde yer değiştiren, mülteci ve sığınmacı
konumuna düşen insan sayısı neredeyse 60 milyonu buldu. 14 2014 yılında yapılan bazı
hesaplamalara göre savaş ve zulüm yüzünden meydana gelen yer değiştirmelerin ortalama
süresi 17 yıldır. Aynı yıl eveni dönen mülteci sayısı toplum sayının % 1’i kadardı ve bu rakam
son 30 yılın en aşağı seviyesindeydi. Öte yandan doğal afetler yüzünden evini terk eden insan
sayısı, son yedi yılın her birinde ortalama 26 milyon yeni insanın katılım ile 1970 yılından 2014
yılına kadar % 60 arttı.15 İklim değişikliğine bağlı olarak daha sık ve şiddetli yaşanan atmosfer
14
Bkz. UNHCR, “Dünya Savaşta” (bkz. dipnot 13); bkz. ayrıca UNHCR basın duyurusu, “UNHCR raporu 2015 ilk yarısında
zorla yerinden edilmenin dünya çapında arttığını doğruluyor”, 18 Aralakı 2015.
15
Michelle Yonetani, “Küresel Tahminler 2015: afetler yüzünden yerinden edilen insanlar” (Cenevre, Dahili Yerinden Edilmeyi
İzleme Merkezi, 2015).
22
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
olayları, yükselen deniz seviyeleri ile bir arada düşünüldüğünde, bu artış eğiliminin daha da
artacağını gösteriyor.16
74. Yer değiştirmeye ilişkin eğilimler de bir değişiklik söz konusu. 19.5 milyon mülteci ve 38
milyon ülke içinde yerinden edilmiş insanın çoğunluğu kamplarda yaşamıyor. Şehirlere
dağılmış ve gayrı resmi yerleşimlerde yaşamaktadırlar. Yerleşik bölgelerde, kolayca ayırt
edilmelerinin mümkün olmadığı gerçeği ve genellikle işsiz veya düşük ücretli sosyal güvenliği
olmayan ya da gayri resmi işlerde çalıştıkları, ailelerin genellikle kadınlar tarafından idame
edildiği, çocukların okul yerine çalışmaya mecbur kaldığı ve barınma imkanlarının tamamen
belirsiz olması gibi olgularla bir arada düşünüldüğünde, toplumun en alt katmanına itilme
tehlikesi altında yaşamaktadırlar. Oluşturdukları talep sebebiyle ulusal ve yerel sağlık, eğitim ve
sosyal koruma sistemleri ve altyapısı erişilmez veya talebe karşılık veremez hale gelmiş
olabilir. Kamplarda kalanlar ise genellikle yetersiz insani yardım koşullarında hayatta kalmaya
çalışıyorlar. Kendi kendilerine yetebilme fırsatları neredeyse yok. En uçlarda yaşıyorlar ve
sürdürülebilir kalkınma söz konusu olduğunda genellikle göz ardı ediliyorlar.
75. Giderek artan sayıda göçmen korunma ve daha iyi bir yaşam ümidi ile sınırları aşmaya
çalışıyor. Son 15 yıl içerisinde, uluslararası göçmenlerin sayısı 173 milyon seviyesinden 244
milyon seviyesine çıktı. 17 Bu artış eğiliminin devam etmesi bekleniyor. Uluslararası
göçmenlerden milyonlarcası sınırları güvenli bir şekilde aşarken, bazıları için vahim bir şekilde
sonuçlanmaktadır. 2015 yılında, 5.000’den fazla göçmen hayatını kaybetti.18 Bin yılın başından
beri, denizde ve karada raporlara geçmiş hayatını kaybeden insan sayısı 45.000’den fazla.
Gerçek sayının ise muhtemelen daha fazla.19 Bundan çok daha fazlası ise insan kaçakçıları
tarafından sömürüldü ve tacize uğradı veya geçtikleri, ulaştıkları ülkelerde ayrımcılık ve
yabancı düşmanlığına maruz kaldılar. Krizlerin etkilediği göçmenlerin pek çoğu ise aradaki dil
barajı yüzünden, korku, göz altına alma ve ayrımcılık yüzünden almaları gereken yardımı ve
desteği alamıyorlar.
76. Pek çok insan kamu hizmetlerinden yoksun bırakılıyor veya onlara ulusal, insani veya kalkınma
programları tarafından yetersiz bir biçimde ulaşılıyor, bazıları ise yasal bir kimlik hakkından
tamamen yoksun bırakılıyorlar. Dünyada neredeyse 10 milyon insan devletsiz. Bunların üçte
biri, haklarını savunamayan, korunma, eğitim, sağlık ve diğer hizmetlerden yararlanamayan,
ulusal sistemler içinde iş imkanı bulamayan çocuklar oluşturuyor.20
16
Justin Ginnetti, “Afet sebepli yerinden edilme riski: riskin ölçümü ve sebepleriyle ilgilenilmesi” (Cenevre, Dahili Yerinden
Edilmeyi İzleme Merkezi, 2015).
17
Bkz. Birleşmiş Milletler, Ekonomik ve Sosyal İlişkiler Dairesi, Nüfus Ayrışması “ Uluslararası Göçte eğilimler, 2015”, Nüfus
verileri, No. 2015/4 (Aralık 2015).
18
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Kayıp Göçmenler Proje veribankası “En son küresel sayılar, 2015”. erişim
http://missingmigrants.iom.int/latest -global-figures.
19
Tara Brian ve Frank Laczko, eds., Ölümcül Yolculuklar: Göç sırasında kaybedilen yaşamları izlemek (Cenevre, IOM, 2014).
20
Birleşmiş Milletler, İnsani Yardım İşleri Koordinasyon Ofisi, Dünya İnsani Yardım Verileri ve Eğilimleri, 2015 (New York,
2016).
23
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
77. Seslerini duyuramadığımız sürece kadınlar ve genç kızlar geride bırakılmaya devam edecek,
kapasiteleri tanınmayacak ve karar alma süreçlerini etkileme, liderlik etmek ve katılma fırsatları
engellenecek. Yerinden edilmiş, göçmen, etnik bir azınlığın üyesi olan, bekar anneler, devletsiz
olanlar veya engelliler kadınlar ve genç kızlar ayrımcılığın pek çok farklı yüzü ile karşı karşıya
bırakılmaktadır. Ayrımcılık bu insanların sıklıkla sağlık, yasal ve psikolojik destek hizmetleri
gibi yaşamsal hizmetlere, güvenli ve yeterli yaşamsal fırsatlara erişmelerini de engellemektedir.
Bazı kriz durumlarında, cinsel şiddet kadınların neredeyse % 70’ine zarar vermektedir.
21
Yaşanan şiddete yetmezmiş gibi onunla birlikte gelen utanç ve sosyal damga, sağlık
hizmetlerine yetersiz erişimle bir araya geldiğinde, ikinci bir ihmal ve cefaya maruz
bırakılıyorlar.
78. 2014 yılında, son on yılın en yüksek rakamına ulaşıldı ve göçmen nüfusunun % 51’ini çocuklar
oluşturdu.22 Göçmen çocukların yarısından fazlası ilköğretimden yararlanamıyor ve üçte ikisi
ikinci seviye öğrenime erişemiyor. Çatışmadan etkilenen ülkeler, dünyada ilkokul çağındaki
çocukların % 20’sine ev sahipliği yapıyor ama bir yandan da aynı yaş grubunda olup okul
dışında kalan çocukların yarısını barındırıyorlar.23 Gelişmekte olan ülkelerdeki gençlerin üçte
ikisi eğitim almıyor, mesleki eğitim veya becerileri edinmiyor, iş sahibi değil veya düzensiz ve
sistem dışı istihdamda çalışıyor.24 Yıllar süren çatışmalar ve sürekli şiddete ve zorunlu yer
değiştirmeye maruz kalmak, taciz ve aşırılaşma ile bir araya geldiğinde, çocuklar ergenliği aşırı
psikolojik stres ve politik şiddet için sömürülme ve şiddete katılma ile sonuçlanan etkiler
doğuruyor. Yine de, son zamanlarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki ergenler, özellikle genç
kızlar, uluslararası yardım tarafından en çok göz ardı edilen grubu oluşturuyor.25 Gelişmekte
olan ülkelerin giderek gençleşen nüfusu yüksek genç işsizliği ile bir arada düşünüldüğünde,
2030 gündeminde belirtilen hedeflere ulaşılabilmesi için özel iş programları, eğitim ve göç
politikalarının üretilmesini, aynı zamanda barışçı ve içermeci toplumların inşasını zorunlu
kılıyor.
79. Çatışmalarda, afetler ve hatta barış zamanında bile geride bırakılan daha pek çok insan var.
Engelli insanlar ve yaşlılar, sıklıkla fiziki, ruhsal ve hareket kısıtlılıklarından ve toplumsal
dışlanmadan muzdaripler ve yabancılaştırmadan en çok muzdarip olanlar arasında yer alıyorlar.
Özel olarak yapılandırılmış ulusal ve uluslararası çabalar olmadan, eğitim, sağlık
21
UNHCR, “Dünya Savaşta” (bkz. dipnot 13).
22
Claudia García-Moreno ve diğerleri, Kadınlara karşı şiddette küresel ve bölgesel tahminler: Eşlerden kaynaklanan şiddetin ve
yabancılar tarafından işlenen cinsel şiddetin Yaygınlığı ve Sağlık sonuçları (Cenevre, Dünya Sağlık Örgütü, 2013).
23
Patricia Justino, “Çatışmadan etkilenen ülkelerde eğitimin önündeki engeller ve politika fırsatları”,
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu / Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından istenen araştırma,
“Kırılan herkes için eğitim sözünü tamir etme: okul dışındaki çocuklar küresel girişimi bulguları” (Montreal, UNESCO İstatistik
Enstitüsü, 2015).
24
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, “Gençliğin ekonomik olarak güçlendirilmesi”, Hızlı bulgular.
25
Mercy Corps, “Bizi kimse duymuyor”, 25 Ağustos 2015, erişim için www.mercycorps.org/articles/ syria/no-one-hears-us-windowlives-syrias-youth; Jean Casey and Kelly Hawrylyshyn, “Adolescent girls in emergencies: a neglected priority”, İnsani Yardım
Uygulama Ağı, No. 60 (Şubat 2014).
24
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
programlarından yararlanma ve yaşamlarını devam ettirme konusunda maruz kaldıkları
engelleri yaşamaya devam edecekler ve çatışma ve afet durumlarında taciz, yaralanma ve ölüm
risklerinden daha fazla zarar görmeye devam edecekler. Dağlık, kırsal ve çöl bölgelerinde,
küçük adalarda veya nehir ve sahil bölgeleri gibi coğrafi olarak erişimi zor bölgelerde
yaşayanlar yalıtılmış bir hayat yaşıyorlar ve genellikle yaşamlarını devam ettirebilmek için
karadan ve denizden elde ettikleri kaynaklara bağımlılar. Bu sebeple iklim değişikliği, doğal
afetler ve çatışmalar bu insanlar üzerinde daha yıkıcı etkiler doğuruyor. Küçük ada
devletlerinde yaşayan insanlar için giderek yüksele deniz seviyeleri üzerinde yaşadıkları
ülkelerini olduğu gibi kaybetme tehlikesi yaşıyorlar. Milyonlarca başkası ise ırkları, politik
görüşleri, dinleri, ekonomik durumları veya cinsel kimlikleri sebebiyle dışlanma tehlikesi
altında yaşıyorlar.
80. Her bir ülke 2030 gündeminin kapsayılığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılabilmesi
için dezavantajlı ve hassas grupların durumunu tanımlayıp, önceliklendirip, takip etmeyi
sağlayacak kapsamlı veri ve analizler toplama çalışmalarına katılmalıdır. Her bir ülke bu
insanları korumak, saygı görmelerini sağlamak ve dahil etmek için içermeci ulusal kalkınma
stratejileri, yasalar, ekonomik ve sosyal politikalar ile güvenlik ağları oluşturmalıdır. Böylece
en korunmasız insanların geride bırakılmamasını temin etmiş olurlar.
Yerinden edilmeyi azaltma ve çözüm üretme
2030 yılına kadar zorla yerinde edilmeyi azaltmak
81. Zorunlu yerinden edilme kısa vadeli bir zorluk olmadığı gibi sadece insani konularla da ilgili
değil: inatçı, karmaşık bir siyasi ve kalkınma problemidir. Krizler sebebiyle yerinden edilmiş
insanlara dönük yürütülen insani yardımlar hayati öneme sahip olsa da, insani yardım
kuruluşları milyonlarca yerinden edilmiş insana bazen on yıllar boyunca sürekli yardım yapmak
zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla ülke içinde yerinden edilmiş insanlara ilişkin yaklaşımımızda
köklü bir değişime ihtiyaç var. Anlık ve acil insani ihtiyaçları karşılamanın ötesine geçip
yerinden edilen insanların onurlu bir yaşama erişmelerini, kendi kendine yeter hale gelmelerini
ve yaşamlarını iyileştirmeyi sağlayan bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu tür bir değişim ulusal ve
uluslararası seviyede yerinden edilmeyle sonuçlanan sorunların politik olarak çözümünü
gerektirdiği gibi yerinden edilen insanları daha iyi yaşam şartlarında sürdürülebilir alanlara
taşımasını, insani yardım ve kalkınma aktörlerinin bir arada çalışarak yerinden edilmeyi
azaltmak için çaba sarf etmesini, ve öncekinden farklı olarak ulusal hükümetlerin gerekli
politika değişimlerini gerçekleştirmelerini gerekmektedir.
82. 2030 gündemi zorunlu yer değiştirmenin çözülmesi konusunu sürdürülebilir kalkınmanın
önemli bir parçası olarak görür. Kendi ülkelerinden yerlerinden edilmiş milyonlarca insan için,
geride bırakılmamak, evlerine geri dönebilmek, ev sahibi toplumlara daha iyi entegre olabilmek
veya başka bir yere yerleştirilmek anlamını taşımaktadır. Sürekli yardım altında sürdürülen
25
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
başkalarına bağımlı bir yaşamla, kendi kendine yetebildiği onurlu ve daha iyi bir yaşam
arasındaki fark kadar anlam taşımaktadır.
83. Bütün bu sebeplerle ülke içinde yer değiştirmeyi azaltmak için bir hedef koymalıyız. Bu
kapsamda herkesi, açık, istekli ve ölçülebilir hedefler koyarak 2030 yılına kadar yeni ve
süregelen yer değiştirmeli onurlu ve güvenli bir şekilde azaltmak için bir arada çalışmaya davet
ediyorum. Bundan sonra gerçekleşecek yeni zorunlu göç olaylarını veya devam edenlerin
çözülmesi gibi hedefleri korumakla beraber % 50 gibi ölçülebilir bir hedef koyulmalı ve yol
boyunca bir grup göstergeler ve hedefler vasıtasıyla uygulamanın izlenmesi gerekir.
84. Bu emelimize ulaşmak için, uygulamaya ve politikalara dönük bir seri adım atılmalı ve her bir
özel bağlam için ayrı ayrı uyarlanmalı:
(a) Ulusal hükümetler kendi vatandaşlarının refahı ve korunmasının öncelikli
sorumlulukları olduğunu kabul etmeli, ülke içinde yerinden edilen insanların durumuna
bir çözüm bulabilmek için uzun vadeli stratejiler üretme ve uygulama çabalarına
öncülük etmelidir. Ulusal hükümetler ve topluluklar yerinden edilmiş insanları topluma
kazandırmak için ve sosyal güvenlik sisteminin içine dahil etmek için daha içermeci
politikalar kabul etmeli, onları sosyoekonomik bir değer ve katkı yapan insanlar olarak
görmeli, ihtiyaçlarının şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanabilmesi için yeterli
miktarda kaynak ayırmalı ve bu insanların haklarını koruma altına alacak yasaları
güçlendirmeliler. Yerinden edilmiş insanlar tam bir dolaşım serbestiyetine sahip olmalı,
temel hizmetlere, iş piyasasına, eğitime, dayanaklı barınmaya, yaşamsal imkanlara
ulaşabilmeli ve gayrimenkul edinimi gibi fırsatlardan yararlanabilmelidir. Bütün bu
imkanların öneminin altının çizilmesi ise yerinden edilmenin azaltılmasının ancak
gönüllülük, onur ve güvenlik içinde yapılabileceği anlayışının kabul edilmesi ile
olabilir. Müzmin hale gelmiş ülke için yerinden edilmeleri çözmek için sarf edilen
çabalar hiç bir zaman şiddetten, infazdan ve çatışmadan kaçma haklarını göz ardı
etmemeli, zorla geri gönderme gibi eylemlere göz yumulmamalıdır;
(b) Uluslararası kuruluşlar ve paydaşlar yalnızca mevcut iş yükünü belirsiz ve tanımsız bir
şekilde yönetmeye çalışmamalı ayna zamanda ülke içinde müzminleşmiş yerinden
edilmeyi azaltmak konusunda devletlerin çabalarına destek vermelidirler. Küresel
liderler ilgili ulusal hükümetlerle de görüşerek, üst düzey politik destek sağlayarak 2030
yılına kadar yerinden edilmelerin azaltılması hedefine ulaşılmasına yardım etmeliler.
Hızlandırılmış ve artırılmış uluslararası finansmanın mevcut ulusal sistemleri
güçlendirmesi gerekmektedir. Böylece ihtiyaç duyulan yerel ve ulusal sistemler ve
kurumların ortaya çıkmasına, yerel pazarların oluşarak, yerel ve uluslararası iş
topluluklarının katılımın sağlanmasına yardım edilmiş olur. Ayrıca ev sahibi
toplulukların ve yerinden edilmiş insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek
yerelleştirilmiş programların oluşmasa da sağlanabilir. İnsani yardım ve kalkınma
26
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
aktörleri kapalı gruplar ve talimatlar arasında işbirliğine dayalı çalışmaya başlamalılar.
Böylece uzun vadede yerinden edilmiş insanların kırılganlıklarını azaltma yönünde açık
ve ölçülebilir kolektif girişimlerde bulunabilirler. Yerinden edilmiş insanlar ve ev sahibi
topluluklar bu çıktıların tasarımı ve uygulanması aşamalarına aktif olarak
katılabilmelidirler,
(c) Afrika’daki Ülke içinde yerinden edilmiş insanların korunması ve yardım edilmesi
hakkında Afrika Birliği Konvansiyonu (Kampala Konvansiyonu) örneğinde olduğu gibi
bölgesel çerçeveler, ulusal politikalar ve yasal çerçeveler ile ülke içinde yerinde
edilmeye ilişkin yol gösterici prensipler, bu insanların ihtiyaçlarının karşılanması için
bir normatif sistem oluşturulması bakımından önemlidir. Bu tür araçlar ve politikalar
diğer bölgelerde ve ülkelerde de geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
85. Zorunlu yerinden edilmeyi azaltmak için bu tür yerinden edilmeler ister ülke içinde ister sınır
aşan bir şekilde olsun, yukarıda sayılan siyasi ve politika seviyesinde ve finansal adımları
atmak gerekmektedir. Yine de, insanlar korunma amaçlı olarak sınırları aştığında, onlara etkin
bir şekilde yardım edebilmek ve koruyabilmek için bazı ek önlemler alınması gerekmektedir.
Büyük çaplı göç hareketleriyle başa çıkabilmek için sorumluluğun paylaşılması
86. Son bir kaç yılda çatışma, şiddet ve baskılardan kaçarak sınırları aşan büyük kitleler, pek çok
ülkeyi hazırlıksız yakaladı ve bazı durumlarda bu kadar büyük bir insan akımı ile baş etme
konusunda isteksiz hale getirdi. Bu ise çaresiz bir biçimde güvenlik ve yeni bir yaşam
arzusunda olan insanların çektiği acıların ve yaşadıkları hayati tehlikenin artmasına sebep oldu.
Sınırlar kapatıldı ve duvarlar örüldü. Kapılarını cömertçe açan ülkeler ise durumla baş edemez
hale geldi. Mülteciler ve sığınmacılar için var olan uluslararası koruma çerçevesine karşı yeni
bir küresel taahhüde ihtiyacımız var. 1951 Mültecilerin Statüsüne İlişkin Konvansiyon ve 1967
protokolü geçen 65 yıl içinde farklı türlerde tehlikeler sebebiyle kaçan insanlara mülteci
korumasını sağladı. Bu tür küresel mülteci araçları yasal bir metin olmanın ötesinde ki
araçlardır. Bu metinler tehdit altındaki milyonlarca insana yardım edilmesini sağlayan köklü bir
insanlık geleneğini somutlaştırmaktadır. Konvansiyon ve Protokol mültecilik probleminin
uluslararası alanın sorumluluğu olduğunu ve uluslararası işbirliği gerektirdiğini aynı derecede
yansıtırlar. Konvansiyon çerçevesi geniş ama minimalist bir yaklaşımla devletlerin
sorumluluklarını tanımlar. Temelleri su götürmezdir ve 1951’de olduğu kadar bugün de hayati
önemdedir. İnsanlar tehlikenin olduğu yere geri gönderilemez, onlara ayrımcılık uygulanamaz.
Hareket özgürlüğü, temel sağlık, toplumsal ve ekonomik haklardan minimum standartlarda da
olsa yararlanma, kişi olarak tanınma ve yasal statü kazanma hakları vardır. Sığınmacılar ve
mülteciler için en büyük problem ve en kırılgan oldukları konu yasal statüleridir. Yasal statünün
bu kadar tanımlayıcı olduğu günümüzde bu daha da açık olarak ortaya çıkmaktadır.
87. Günümüzün en kritik küresel problemlerinden birisiyle baş edebilmek için sorumlulukların
öngörülebilir ve adil bir şekilde paylaşılabildiği, büyük ölçekli nüfus hareketlerine karşı çözüm
27
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
üretebilecek yeni bir uluslararası işbirliği çerçevesine ihtiyaç vardır. Çerçeve ilgili tüm ülkelerle
ve paydaşlarla erkenden müzakere edilebileceği, ev sahibi ülkeler için kaynak problemine
çözüm üretebilen ve gerektiğinde üçüncü ülkelere hızlı transferine izin veren bir yapıda
olmalıdır. Mültecilerin ve göçmenlerin kitlesel hareketlerini konu alacak olan Genel Kurul üst
seviye toplantısı 19 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilecektir. Bu toplantının böyle bir çerçeve
hazırlanması konusunda ideal bir fırsat sunduğunu düşünüyorum.
Afetler ve iklim değişikliğinden kaynaklanması beklenen sınır aşan hareketliliklere
hazırlanmak
88. Deniz suyunun yükselmesi gibi afetler ve iklim değişikliği kaynaklı nüfus hareketleri artık bir
gerçeklik haline gelmiştir. Ulusal yasalar ve kurumlar ile operasyonel önlemler, bölgesel
işbirliği çerçeveleri ile bir araya getirilerek bu sebeplerle yerinden edilecek olan ve mülteci
statüsü taşımayan bu insanları almak ve korumak için yeniden yapılandırılmalıdır. Küçük ve
gelişmekte olan ada devletleri, bugün anavatanlarını tamamen kaybetme riski altındadır. Bu
toplulukların ve ülkelerin özel bir ilgiye ihtiyaçları vardır. Güvenlik, kültürel kimlik ve yasal
vatandaşlık gibi durumlarının garanti altına alınması gerekir. Çatışmalardan kaçan insanlar için
olduğu gibi, afet ve iklim değişikliği yüzünden yerinden edilen insanlar ve onlara ev sahipliği
yapacak ülkeler için de kısa ve uzun vadeli desteğe ihtiyaç duyulacaktır.
Ev sahibi ülke ve topluluklara yeterli desteğin garanti altına alınması
89. Yerinden edilen insanlara ev sahipliği yapan ülkeler ve topluluklar daha da fazla desteğe ihtiyaç
duyuyorlar. Ülkeler ulusal politikalarını yeniden gözden geçirmeli, yasalar ve yeni mali
kaynaklar ayrılarak barınma, istihdam, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim ve diğer hayati
kamu hizmetleri ve alt yapısının oluşturulması gibi konularda yerinden edilen insanlar ve ev
sahibi toplulukların daha iyi hizmetler ve ekonomik fırsatlar oluşturulmalıdır. Öte yandan ev
sahibi ülkelerin uzun süreli, öngörülebilir ve sürdürülebilir mali, siyasi ve politika seviyesinde
desteklenmesinin ve güçlendirilmesinin uluslararası topluluğun yararına olduğunun da
anlaşılması gerekiyor. Mümkün olan her yerde, uluslararası destek mevcut ulusal ve yerel
sistemleri ve yapıların tamamlanması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Yeni iş alanları
yaratmaları, nakit transferi yolu da dahil olmak üzere yerel pazarları güçlendirmeleri, yerinden
edilen ve ev sahibi topluluklar için üretken ve vergilendirilebilir ekonomik fırsatlar
oluşturulması gerekir. Uluslararası destek aynı zamanda bölgesel kalkınma için yürütülen
çalışmalarla da uyumlu olmalıdır.
90. Zorla yerinden edilmenin azaltılması herkesin sorumluluğudur. Dünya İnsani Yardım Zirvesi,
mültecilerin ve göçmenlerin kitlesel hareketlerine çözüm başlıklı üst düzey toplantı ve diğer
ilgili toplantılar 2016 yılını, neslimizin karşılaştığı en kritik zorluklardan birisinin yeniden
tanımlanması ve bu konuya odaklanılması için bir dönüşüm yılı haline getirme şansını
doğuruyor.
28
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Göçmenlerin kırılganlıklarının giderilmesi ve göç için daha düzenli ve yasal fırsatlar
sağlanması
91. 2030 gündemi zorunlu yerinden edilmelerin farklı sebeplerini çözümleyebilecek, göçün
kalkınmaya olan olumlu katkılarını güçlendiren, göçün insani ve finansal maliyetlerini düzenli
ve güvenli göçü yönetebilmesini sağlayabilecek kısmi bir çerçeve sağlamaktadır. Bu çerçevede
belirtilenleri yerine getirebilmek ve hareketlilik ile göç olgularına cevap verebilmek için,
uluslararası camia, terk edilen ülkeler, geçiş yolları üstündeki ülkeler ve göçmenlere ev
sahipliği yapan ülkeler arasında gerçekleştirilecek işbirliğine dayalı kolektif ve detaylı bir
çalışma yöntemi ortaya koymalıdır. Sorunun bu şekilde çözülebilmesinin bir başka şartıda
devletler, uluslararası kuruluşlar, özel sektör, yerel otoriteler ve sivil toplum dahil olmak üzere
yönetişimin her katmanındaki taraflarla ortaklıklar kurulmasıdır.
92. 2030 gündeminin güvenli, muntazam ve düzenli göç hedeflerine ulaşabilmek için, üye
devletlerin göç için daha geniş kapsamlı bir yasal çerçeve sağlaması gerekir. Ailelerin
birleştirilmesi, iş ve eğitim amaçlı hareketlilik ve gerektiğinde 1951 Mültecilerin Statüsüne
İlişkin Konvansiyonu’na uyan durumlarda insani sebeplerle verilen vizeler dahil olmak üzere
güvenli ve yasal yöntemleri teminat altına alması ve genişletmesi gerekir. Öte yandan
göçmenlerin ve özel kırılganlıkları olan kişilerin insani yardım ve acil müdahale planlarına daha
etkin bir şekilde entegre edilmesini sağlamalıyız. Bunlara ek olarak, insan ve göçmen
kaçakçılığı ile mücadele için daha etkin bir işbirliği gerçekleştirmeli, göçmenlerin yasal
hareketliliğini güvence altına alacak yeni yollar oluşturmalı, göçmenlere suçlu muamelesi
yapmamalı, insanların çektiği acılardan kazanç elde etmeyi adet haline getirmiş çocukların,
genç insanların, kadınların ve erkeklerin yaşamlarını tehlikeye atan kişileri yargı önüne
çıkarmalıyız.
Devletsizliği gelecek on yıl içinde ortadan kaldırmak
93. Devletsizliği gelecek on yıl içerisinde ortadan kaldırmak uluslararası camianın gücü dahilinde
olan bir konudur. 2024 yılına kadar devletsizliği ortadan kaldırmak için devletler “Ben aitim”
kampanyasına destek vermeliler. Devletsiz İnsanların Statüsüne ilişkin Konvansiyon ve
Devletsizliğin Azaltılmasına ilişikin Konvansiyonları kabul etmeli, devletsiz olan veya olma
riski taşıyan insanları tespit etmeli veya vatandaşlığın keyfi olarak kaybedilmesine ilişkin
çözümler üretmek için çalışmalıdırlar. Hali hazırda yaşanmakta olan büyük boyutlardaki
devletsizlik durumunun ortadan kaldırılması için devletsiz olan insanlara en sıkı bağları olan
doğdukları veya uzun süredir yaşadıkları ülke tarafından vatandaşlık verilmelidir. Gerektiğinde,
terkedilmiş olarak bulunan çocuklara veya topraklarında doğup da başka türlü devletsiz
kalacakları aşikar olan çocuklara vatandaşlık verilmesini sağlayacak yasalar yürürlüğe
konulmalıdır. Ayrıca yasalar kadınlar ve erkeklerin vatandaşlıklarını çocuklarına eşit şekilde
aktarabilecekleri şekilde yenilenmelidir. Vatandaşlığın devletlerin birleştiği durumlar da dahil
olmak üzere ayrımcılık zemini üzerinden reddi, kaybedilmesi veya kaybedilmesi gibi olayların
29
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
önüne geçilmelidir. Hak eden herkese vatandaşlıkla ilgili belgeler verilmeli, devletsiz insanlara
koruma statüsü sağlanmalı ve yurttaşlığa kabul süreçleri işletilmelidir. Devletsiz insanlar
hakkındaki niteliksel ve niceliksel veriler geliştirilmeli ve kamuoyuna açık bir şekilde
sunulmalıdır.
Kadınları ve genç kızları koruyup, güçlendirmek
94. Kadınların ve genç kızların sivil, politik, ekonomik ve sosyal alanlara bütün seviyelerde eşit ve
tam katılımının sağlanması, Birleşmiş Milletler dahil bütün aktörler için standart hale gelmeli
ve kalkınma ile insani programlar ve finansman boyutlarında bu standartlara uyulduğu
konusunda hesap verilebilir bir çerçeve sunulmalıdır. Bütün yaşlardan kadınların programlardan
yararlandığını ve bu çerçevede hesap verilebilir bir yol izlendiğinden emin olmalıyız. Kadın
grupları ve kadınların katılımının hem geçmişte, hem de bugün barış süreçlerine, cinsel şiddetle
mücadeleye ve topluluklara hizmet sunulmasına ciddi seviyede olumlu etki yapmaktadır. Bu
olguya dayanarak, kadınların şu anda aldıkları kaynakların hemen ve kademeli olarak,
üstlendikleri rollerle de orantılı bir biçimde hemen ve kademeli olarak artırılmalıdır.
95. Geçim imkanlarına erişimlerinin sağlanması kadınları kendi kendilerine yeter kılma konusunda
güçlendirmekte, statülerini yükseltmekte ve aile ile toplum içindeki etkilerini artırmakta,
çocuklarının okula devam etmelerine ve sağlık hizmetlerinden yararlanmalarına imkan
vermekte, kendilerinin ve kızlarının insan kaçakçılığı ve ücretli seksten korunmasını
sağlamaktadır. Kadınlara gelir getirici fırsatlar sunan programların, hazırlık ve dirençlilik
girişimleri ile krizlere müdahalelerde kadınların güvenliğinin ve onurunun korunmasına imkan
verecek şekilde çoğaltılması ve genişletilmesi gerekir. Kadınları eğitim fırsatları, hizmet
sunucular, finansal kaynak sağlayıcılar ve müşterilerle bir araya getirebilecek web tabanlı
platformlar bu tür geçim olanaklarını şekillendirip, genişletebilir.
96. Öte yandan kadınlara ve genç kızlara ayırım yapılmaksızın kapsamlı cinsel ve üreme sağlığı
hizmetleri sunulmasına öncelik verilmelidir. 2030 gündeminin annelik, yeni doğan ve ergen
sağlığı ile ilgili hedeflerine ulaşabilmek için, bütün kadınların ve genç kızların krizler ve
zorunlu yerinden edilme gibi hassas durumlar dahil sağlıklı doğum yapabilme imkanının
sağlanması gerekir. Bunun gerçekleştirilebilmesi bilgiye erişimin iyileştirilmesine, gönüllü aile
planlamasına, güvenli bir doğum için temel ihtiyaçlar ve hijyenik gereçler ile sağlık sistemleri
ve çalışanlarının kapasitelerinin güçlendirilmesine bağlıdır.
Cinsel şiddeti yok etmek ve kurbanlarına onurlu davranmak
97. Cinsel şiddet, özellikle kriz durumlarında kadınlar ve genç kızlar için çok ciddi ve hatta hayati
tehlike yaratan bir olgudur. Cinsel şiddeti durdurmak ve failleri yargılamak için yasal zeminin
oluşturulması ve uygulanmaya başlanması acil bir ihtiyaç olmakla birlikte, cinsel şiddet
mağdurlarının maruz kaldığı toplumsal dışlanma ile de mücadele etmek gerekmektedir. Kanıtlar
göstermektedir ki kamuoyu bu türden şiddeti tartıştığında ve lanetlediğinde, yasaların
30
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
uygulanması ihtimal artmakta, kurbanların yardım istemeye daha yatkın olmakta ve sosyal
dışlanmanın azalmaktadır. Hükümetler ve kadın grupları toplumum cinsel şiddeti kişiye özel ve
utanç verici bir tecrübe olarak algılamasından vazgeçerek, cinsiyet eşitliğini en şiddetli şekilde
ihlal eden ve kadınların ve genç kızların eğitim, geçim ve toplumsa yaşama dahil olma
imkanlarını, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını zedeleyen bir kamu salgını olarak algılamasını
sağlayacak şekilde işbirliği yapmalıdır.
98. İster ulusal, ister uluslararası yardım olsun öncelikli olarak harekete geçilmesi gereken
konuların başında bu tür eylemlerden kurtulanlar için kapsamlı destek verilmesi olmalıdır. Bu
tür şiddetin engellenemediği yerlerde bir sonuç olarak ortaya çıkan toplumsal ayıplama, terk
edilme ve içe atılan acılar gibi mağdurların ikinci bir dalga sıkıntı ile karşılaşmasının
engellenmesini sağlanabilmesi için güvenilir tıbbi personel ve topluluklara ihtiyaç var.
Adanmış, iyi donatılmış, toplum kökenli ve detaylı uzun vadeli iş paketlerinin yürürlüğe
konulması lazım. Bu tür hizmetler güvenli, mahrem ve ayırım yapılmaksızın sunulan tıbbi ve
travma tedavileri içermeli, mağduru merkeze almalı, psikolojik ve hukuki destek ile cinsel ve
üreme sağlığa hizmetlerini kapsamalı ve sosyal içermeyi teşvik eden programlardan
oluşmalıdır.
99. Yerlerinden edilen ve ailelerinden koparılanlar genç erkekler başta olmak üzere erkekler de
cinsel sömürü ve tacizin hedefi olabilmektedir. Bu tehlikenin bilincinde olmak bizi, bireyleri
koruma ve şiddeti önleme konusunda önlemler almaya itmeli. Bu durumlarda kalan erkekler ve
gençler de, mahrem ve güvenli sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeli, eğitimlerine devam
edebilmeli ve toplum tarafından dışlanma korkusu olmadan yaşamlarına devam
edebilmelidirler.
Çocuklar, ergenler ve gençlerin eğitiminde oluşan boşlukları gidermek
100. Çocuklar, ergenler ve gençler için eğitim ve mesleki eğitim -engelliler dahil olmak üzeredış şartlara bağlı olarak başlayıp, durabilecek keyfi bir şey değildir. Krizlerin ortasında kalan
aileler ve çocuklar, en önemli sorunları ve öncelikleri arasında eğitimi göstermektedir. Eğitim
sayesinde erken ve zoraki evlilikler ile çocuk evliliklerinin önüne geçilebilir, çocukların
karşılaştığı taciz ve çalıştırılma gibi kısa vadeli olumsuzluklar önlenebilir. Kriz döneminde ve
krizler sonrasında yeterli iç ve dış finansman sağlanarak kaliteli eğitim programları yürürlüğe
alınmalıdır. Bu programlar eğitim materyalleri, öğretmen ve eğitmen ücretleri ile ihtiyaç duyan
tüm çocuk ve gençler için psikolojik destek hizmetlerini içermelidir. Eğitim güvenli, herkesi
kucaklayıcı, sömürüye izin vermeyen, silahlı grupların saldırılarından ve tacizlerinden
korunmuş bir şekilde sağlanmalıdır. Bütün eğitim programları ikincil öğretimi de kapsamalı ve
özellikle ergen erkekler ve kızlar için mesleki eğitim imkanları da sunmalıdır. Devletler
yerinden edilmiş insanlar için ulusal kalite ve standartlar seviyesinde eğitim ve belgelendirme
hizmetleri sunmalı.
Ergenlerin ve gençlerin olumlu dönüşümün öncüleri olması için imkan sağlamak
31
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
101. 2030 gündeminin başarısı ergenlerin ve gençlerin olumlu değişimin öncüleri ve
savunucuları olup olmamasına bağlıdır. Eğitim, mesleki ve alternatif geçim fırsatları sürekli
katılımla desteklenmeli, çatışmaları çözmek için sürdürülen çabalarla, her seviyeden toplumsal
sürece ilişkin genç insanlarda sahiplik duygusu oluşturulmalı ve liderlik imkanı sağlanmalıdır.
Ulusal, yerel ve uluslararası insani yardım ve kalkınma programları ergenlerin kendi
toplulukların yeniden ayağa kaldırılmasında rol sahibi olmalarına izin verecek şekilde
yapılandırılmalıdır. Mültecilere ev sahipliği yapan ülkeler, gençlerin topluma entegrasyonunu
mümkün kılmalı, olası ihtilafları yatıştırabilmeli ve erişebilmek için hayatlarını tehlikeye
attıkları fırsatları sunabilmelidirler.
102. 2030 gündeminin kapsayıcılığı ve kimsenin geride bırakılmayacağı yönündeki taahhüdü
uluslararası toplumun yerel ve ulusal desteklerle, ihtiyaçları giderme, kırılganlığı azaltma ve
insanların yaşamlarını değiştirme konusuna yeni bir dönemin çağrısını yapmaktadır.
D. Dördüncü Temel Sorumluluk: İnsanların Yaşamını Değiştir - yardım
sağlamak yerine ihtiyaçları ortadan kaldır
İhtiyacı sona erdirmek yerel sistemlerin güçlendirilmesini, krizlerin önceden tahmin edilmesini
ve insani yardım-kalkınma arasındaki bölünmüşlüğün aşılmasını gerektirir
103. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ulusal ve uluslararası işbirliği alanında insanların
ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlayan bütün taraflar için yeni bir dönemin başlangıcını oluşturuyor
ve kapsamlı, dönüştürücü 15 yıllık ve sonuçlara dayalı bir çerçeve sunuyor. Başarı bundan
sonra insanların maruz kaldığı tehditler ve kırılganlıklarının ölçülebilir bir şekilde azaltılması
ile yıl sonu gelene kadar temel ihtiyaçların karşılanmasından ziyade kendi kendilerine yeter
hale getirilmeleri ile tanımlanacak. Bu insanları ve onların insanlıklarını bütün çabaların
merkezine koyacak.
104. Çatışma ve toplumsal kırılganlıklar insani kalkınmanın önündeki en büyüt tehdidi
oluşturuyor.26 Sayıları neredeyse 1.4 milyarı bulan insan risk içeren durumlarda yaşıyor ve 2030
yılına kadar bu rakamın 1.9 milyar seviyesine çıkması bekleniyor.27 Kırılganlık durumundaki
devletlerin üçte ikisi yoksulluğu 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltma hedefine ulaşamadılar.
2030 yılına kadar, dünya genelinde yoksulların %62’sinin kırılgan durumlarda yaşayacağını
gösteriyoru ki bu oran bugün için % 43 seviyesinde.27 Kırılganlık riski ile karşılaşan devletler
çatışma ve doğal afetler gibi dahili ve harici şoklara karşı daha hassas oluyorlar.
105. Doğal afetlerin kalkınmaya olan etkileri sarsıcı. İnşa edilmiş ortamlarda doğal afetlerden
kaynaklanacak yıllık kaybın gelecekte 314 milyar Dolar seviyesine çıkacağı düşünülüyor.28 Bu
26
Birleşmiş Milletler, Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu 2015 (bkz. dipnot 9).
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Kırılgan Devletler 2015: 2015 sonrası hedefleri toplantısı (Paris, OECD
Yayınları, 2015).
28
Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi, Afet Risk Azaltma hakkında Küresel değerlendirme Raporu 2015: Kalkınmayı
Sürdürülebilir Kılma — Afet Risk Yönetiminin Geleceği(New York, 2015).
27
32
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
tür afetler düşük ve orta gelir seviyesinde olup da kamu altyapısını ve hizmetlerini ayakta
tutmakta zorlanan ülkeler ile kalkınmakta olan küçük ada devletleri gibi bir tek olayın bile
bütün bir ülkenin ekonomisini alt üst edebileceği yerlerde daha da yıkıcı oluyor.29 Acil olarak
harekete geçmezsek, iklim değişikliğinden beslenen ve giderek artan felaket tehlikesi giderek
etkilerini gidermek için çaba ve kaynakların, gelecek nesillerin kapasitesini aşacağı bir taşma
noktasına doğru sürüklenmektedir.
106. Çatışma ve doğal afetlerin etkileri plansız ve hızlı kentleşme ile artmaktadır. Kentler bir
yandan ekonomik fırsatlar ve hizmetlere erişim sunarken öte yandan çatışma, şiddet, afet riski,
salgınlar ve radikalleşme gibi olumsuz sonuçları da doğuruyorlar. Geçen 40 yıl içerisinde,
düşük gelir ve kırılgan durumlarda yaşayan kent nüfusu % 326 artmış bulunmaktadır.20 2014
itibariyle, 800 milyondan fazla insan düşük gelirli, afetlere maruz ama yeterli korunması
olmayan, kabul edilemeyecek barınaklarda ve temel hizmetle erişemedikleri bölgelerdeki resmi
olmayan yerleşimlerde yaşamaktadırlar. Kentsel alanlarda yaşanan çatışmalar veya büyük
ölçekli afetler yüzünden yaralanan insanların sayısı her hangi bir yerel sağlık sistemini felç
edebilir, tıbbi teçhizatı, kan stoklarını çok hızlı bir biçimde tüketebilir ve alanı boşaltma ve
yaralıları tedavi etme gibi zaman gerektiren işlemleri aksatabilir.
107. Uluslararası insani yardım ve kalkınma destekleri yaklaşımı milyonlarca insana rahatlama
ve ilerleme sunuyor olsa da, sıklıkla krizlere açık ve kırılgan ortamlarda yaşayan pek ok insanın
beklentilerini sürdürülebilir bir şekilde karşılamaktan uzaktalar. Milyonlarca insan kısa süreli
yardımlara bağımlı halde, hayatta kalacak kadar yeterli miktarda ama onlara güvenlik, onur ve
gelişme becerisi ile uzun vadede kendi kendilerine yeter bir durum sağlamaktan uzak şartlarda
yaşamak zorunda kalıyorlar.
108. Krizlerin ortasında kalan insanlara odaklanma şeklindeki yöntemimize geri dönmemiz, kısa
vadeli, arza dayalı müdahale çabalarından talep merkezli ihtiyacı ve kırılganlığı azaltan
çabalara geçmemiz lazım. Bunu gerçekleştirebilmek için, uluslararası tedarikçiler “kalkınma”,
“insani yardım” gibi kurumsal ve yapmacık etiketleri bir kenara bırakmalı, çok yıllı zaman
aralıklarında birlikte çalışarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni ortak genel sonuçlar ve
hesap verebilirlik çerçevesi olarak kullanmalıdırlar. Yardım tedarikçileri kendilerine tanımlanan
bağlam içerisinde belirli bir süre içerisinde (kısa, orta ve uzun vade) ve belirli bir sonucu elde
edebilmek için ne tür beceri ve varlıkları ile katkı yapabileceklerini değerlendirebilir olmalılar.
109. Bunu yapabilmek için, 21. yüzyılın bize sunduğu fırsatları görmeli ve kabul etmeliyiz.
Krizleri önlemek ve krizlere karşılık vermek için kullanılabilecek kapasiteler artık çok çeşitli ve
yaygın. Pek çok kriz ve riske açık ortamda toplum seviyesinde kapasiteler artmış durumda.
29
Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi, Afet Risk Azaltma hakkında Küresel değerlendirme Raporu 2015 (bkz. dipnot
28); Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi ve Afetlerin Yaygınlığı hakkında Araştırma Merkezi, “İklim olaylarından
kaynaklanan afetlerin doğurduğu insan maliyeti 1995-2015” (2015); SIDS Hızlandırılmış Eylem Yöntemleri(SAMOA) Yol haritası
(karar 69/15, ek).
33
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Teknoloji ve iletişim daha fazla sayıda insana ihtiyaçlarını duyurma ve yardım önerilerini daha
kolay ulaştırma imkanı veriyor. Yine de, sıklıkla, uluslararası yardım sistemi geleneksel
yöntemlerle çalışıyor, daha stratejik sonuçlar alınmasını sağlayacak uzmanlıkları bir araya
getirmek yerine tekil projelerin tamamlanmasına odaklanıyor. Mukayeseli üstünlükleri dikkate
alarak kolektif sonuçlar üretmeye çalışmak yerine, buyruklar ve finansal yapılar tarafından
oluşturulmuş kompartımanlarda faaliyet gösteriyoruz. Başarıyı üretilen sonuçlar yerine
tamamlanan proje sayısı, görev alan insan sayısı, kurulan bina sayısı ve sağlanan mali kaynağın
miktarı ile ölçüyoruz. Kırılgan ve krizden etkilenmiş ortamlarda insanlar için iddialı sonuçlar
üretmek, hükümetler, uluslararası insani yardım ve kalkınma aktörleri ve diğer aktörler arasında
farklı türde bir işbirliği gerektirmektedir. Bu yeni tarz tekil projelerin ve faaliyetlerin
koordinasyonunun ötesinde tamamlayıcı, daha üst seviyede müşterek çalışma sağlayan,
sürdürülebilir ve kolektif çıktılar üreten bir tarzda olmalıdır.
110. Bu sebeplerle uluslararası yardım sistemini, Birleşmiş Milletler, sivil toplum kuruluşları ve
bağışçılar dahil olmak üzere, üç köklü değişim ile tanımlanan bu yeni paradigma üzerinde
çalışmaya çağırıyorum. (a) ulusal ve yerel sistemlerin yerine geçmektense onları güçlendirmek
(b) krizleri bekleyip, önceden tahmin edebilmek (c) mukayeseli üstünlüklere ve çok yıllı zaman
aralıklarına dayanan kollektif çıktılar için çalışmayı gerektiren bir yöntemle kalkınma-insani
yardım ayrışmasının ötesine geçebilmek.
Yerel ve ulusal sistemlerin yerine geçmemek, onları güçlendirmek
Mümkün olduğunca yerele, mümkün olduğunca uluslararasına katkı yapmak
111. Geçtiğimiz on yıl içerisinde ulusal ve yerel seviyelerde krizlere hazırlanmak ve karşılık
vermek konusunda kayda değer gelişmeler sağlandı. Uluslararası topluluk, geliştirilen bu
kapasitenin kabülünden ve daha da güçlendirilmesinden sorumlu olduğu gibi krizlerde yerel
liderliği destekleyen, onun yerine alacak ve geri plana itecek paralel yapılar kurmamaktan da
sorumludur. Uluslararası ortaklar ulusal ve yerel aktörleri desteklemek için daha fazla çaba sarf
etmeli, uzmanlık ve iyi uygulamaları paylaşmalı, devral ve yönet şeklinde bir tepki yerine
kapasite ve kabiliyet kazandırmaya çalışmalıdır.
112. Uluslararası müdahale güvene ve mevcut müdahale kapasitesinin ve kritik eksikliklerin iyi
anlaşılması üzerine dayandırılmalıdır. Böylece mukayeseli üstünlüklerin açık bir
değerlendirmesi yapılabilir, ulusal ve yerel çabaları nasıl tamamlayabileceği değerlendirilebilir.
Uluslararası destek öngörülebilir bir şekilde sunulursa ve teknik işbirliği, rehberlik, standartlar
ve tecrübeye dayalı uzmanlık şeklinde sürdürülebilir kılınırsa daha değerli olur. Öte yandan
ulusal müdahale çabalarını takviye etmek ve desteklemek amacıyla ani destek ve acil
seferberlik şeklinde de gerçekleştirilebilir. Uluslararası aktörler birlikte ve sürdürülebilir bir
biçimde, gerektiğinde çok yıllı zaman aralıklarında, ulusal ve yerel müdahale kapasitesini
güçlendirmek ve inşa etmek amacıyla çalışmalıdırlar. Bu yaklaşım insanların onuru ve dirençli
34
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
olma isteklerine saygı gösterecek, yabancı yardıma olan ihtiyacı azaltacak, uzun vadeli ve
maliyetli uluslararası sözleşmeleri engelleyecektir.
113. Ulusal ve yerel kapasitenin acil durumlarda ihtiyacı karşılamaya yetmediği durumlarda,
malların ve hizmetlerin tedariki dahil olmak üzere hızlı uluslararası yardıma ihtiyaç duyulabilir.
Yine de, bu tür durumlarda dahi yerel aktörlerle iletişime geçmek ve onların kapasitesini
güçlendirmek yürütülen çabaların merkezinde yer almalıdır. Uluslararası aktörler liderliği ve
görevleri yerel aktörlere devredebilmek için ilk andan itibaren fırsatları değerlendirmeliler. Bu
bir operasyonun başladığı andan itibaren uyulması gereken bir zihniyet ve yürütülecek
uluslararası müdahale planının önceden bilinen ve öngörülebilir bir parçası olmalıdır.
İnsanları merkeze koymak : toplulukları dirençli hale getirmek
114. İnsanlar kendi yaşamlarının merkezinde yer alır ve her hangi bir krize ilk ve son tepki
gösterecek olanlar kendileridir. İnsanların kırılganlığını azaltmak için veya dirençliliklerini
artırmak için sarf edilecek her türlü çaba önce yerel seviyede başlamalı, ulusal ve uluslararası
çabalar yerel uzmanlığın, liderliğin ve kapasitelerin üzerine inşa edilmelidir. Etkilenen insanlar
kadınların her seviyede katılımın garanti altına alınması şartıyla karar alma süreçlerine tutarlı
bir şekilde dahil edilmelidir. Toplulukların yasal temsilcileri her bağlamda liderlik yapılarının
içinde ve sistemli bir şekilde yer almalıdır. İhtiyaçlarının nasıl karşılandığı ve aktörlerin
öngörülebilir ve şeffaf bir şekilde nasıl yardımda bulunacakları ile ilgili kararlara insanlar etki
edebilmeliler.
115. Uluslararası yardım ve koruma sağlayıcılar etkilenen insanların ve toplulukların gerçek
anlamda neye ihtiyaç duyduklarını ve hazırlık, olumlu baş etme stratejileri ve toparlanma
çabalarının nasıl en iyi şekilde destekleneceğini tam olarak anlamalıdırlar. Bunun olabilmesi
“biz” ne sunabiliriz yaklaşımından, insanlar neye ihtiyaç duyar ve ister yaklaşımına geçmeyi
gerektiren bir zihniyet değişimi ister. Uluslararası aktörler giderek artan bir şekilde, kendilerine
insanların ve toplulukların zaten yapmakta olduklarının üzerine nasıl katma değer
ekleyebileceklerini hesaplamalıdırlar. Bu durum yerel insanlar, kurumlar, şartlar ve konularla
daha fazla uğraşmayı gerektirir ve uluslararası yardımın en karmaşık ve hızla değişen
durumlarda bile yerel ve ulusal kapasitelere tamamlayıcı ve yerinde olmasını sağlayacaktır.
116. Yardım ve koruma sağlayıcılar ne tür bir yardımın sağlanacağı konusunda insanlara doğru
bilgi sunmalı ve insanların ihtiyaçları ve kaygıları konusunda rahatça iletişim kurabilecekleri
geri bildirim kanallarını açık tutmalıdırlar. Etkilenen insanlara karşı sunulan bu hesap
verebilirlik araçları, talep tarafından yönlendirilen ve etkili yardımın gerçekleştirilmesi
gereklidir. Günümüzün mali teşvik yapısı uluslararası kuruluşları kendi hizmet sunum yapılarını
iyileştirmeye teşvik eden yapıdan, özgün topluluk katılımını ve kapasitenin yerel aktörlere
sistemli bir şekilde kaydırıldığı yapıya evrilmelidir.
35
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
117. Dirençlilik ve kendi kendine yeterlilik yardımın teslimini ve risk yönetim süreçlerinin
zeminin teşkil etmelidir. Önemli bir örnek olarak, nakit temelli programlama bir yandan
insanlara en çok ihtiyaç duydukları malları ve hizmetleri satın alma imkanı verirken, bir yandan
da yerel ekonomiyi desteklemektedir. Pazarların ve operasyonel şartların imkan verdiği ölçüde,
nakit temelli programlar hem tercih edilmeli, hem de standart destek modeli olarak kabul
edilmelidir. Sosyal hizmetlere eşit erişim imkanı veren ulusal sosyal güvenlik sistemlerini
geliştirmek için alınan önlemler ile pazarlarda yaşanabilecek sarsıntılara karşı oluşturulacak
emniyet sistemleri de teşvik edilmelidir.
Krizleri öngörmek, beklememek
118. Günümüzde karmaşık modelleme ve risk analiz araçları doğal veya insan yapımı olsun
krizleri büyük ölçüde önceden sezmemize imkan vermektedir. Yine de bu tür araçlar
uluslararası topluluğun çalışma yöntemine henüz uyarlanmamıştır. Ulusal ve uluslararası
aktörler hazırlığı artırmaya ve kırılganlığı azaltmaya odaklanacaklarına masraflı kriz
müdahalelerine ve çatışma sonrası müdahalelere odaklanmaya devam etmektedirler. 20152030 Sendai Afet Risk Azaltma çerçevesi, 2030 gündemi ve Dünya İnsani Yardım Zirvesi için
yürütülen istişareler esnasında daha fazla önleme ve hazırlık için yapılan çağrılar artık krizleri
öngörmek ve daha sonra harekete geçme yönünde kademe atlamamızı sağlamalıdır.
119. Uluslararası ve karşılıklı işbirliği ve yardım artırılmalı, krizlerin dışında olup da krizlere
açık durumdaki ülkelerde yerel ve ulusal müdahale kapasitelerinin güçlendirilmesine
odaklanmalıdır. Bu amaçla, 2017’den itibaren ve 2020’ye kadar riske en fazla açık 20 ülkenin
müdahale kapasitelerini anlamlı bir biçimde artıracak detaylı bir hareket planı hazırlanması için
çağrı da bulunuyorum.30
Veriye ve risk analizine yatırım yapmak
120. Veri ve müşterek analizler hareketlerimizin temel zemini haline gelmeli. Arza dayalı
yaklaşımdan, en yüksek riskler ve en kırılganların ihtiyaçlarını merkeze alan bir yaklaşıma
geçilmesinde, veri ve analiz bir başlangıç noktasıdır. Ulusal hükümetler ile alt bölge, bölge ve
uluslararası aktörler veri toplamak, izlemek ve riskleri önceden, sürerken ve sonrasında analiz
edebilmek için anlamlı miktarda finansal ve insan kaynağı ayırmalıdırlar. Bu özellikle riske
açık ülkeler ve bölgelerde uygulanmalıdır. Uluslararası aktörler ulusal ve yerel kapasiteleri yine
aynı bağlamda güçlendirmek için çabalarını artırmalıdırlar.
121. Ulusal, yerel, bölgesel, hükümet ve hükümet dışı aktörlerin mevcut ve ölçeklenebilir
kapasitelerinin krizlerden önce haritalandırılması (müdahale kapasite haritalandırması) ayrılan
kaynaklar artırılmalıdır. Kriz dönemleri dışında daha fazla hazırlık çalışmasının teşvik
30
Bu Risk Yönetimi Endeksi temelinde ele alınabilir.
36
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
edilebilmesi için bu aktörlerle krizler gerçekleşmeden önce temasa geçmek ve desteklemek için
çaba sarf edilmelidir.
122.
Uluslararası katılımın türünü ve
seviyesini belirlemede risk analizi ve kapasite haritalandırması öne çıkan temeller olmalı. Bütün
aktörler mevcut verinin geniş bir şekilde erişilebilen, yeterli güvenlik ve mahremiyet
korunmasına sahip veri bankalarında birleştirilmesi için çabalamalıdır. Böylece ilgili tarafların
çabalarına rehberlik edilmiş, bütünleşik analiz çalışmalarına bilgi sağlanmış ve en ağır risklere
ilişkin ortak bir resim ortaya çıkmış olur. Ortaya çıkacak olan bu tabloyu hazırlık ve risk
yönetimi stratejilerini finanse etmek ve uygulama yönündeki iddialı hedeflerimizi
gerçekleştirmek için kullanmalıyız.
Riski kabul et, sahip ol ve ona göre harekete geç
123.
Risk analizi tek başına krizlerin
önlenmesi veya krizlere hazırlık için yeterli değil. Ulusal ve yerel otoriteler ve diğer paydaşlar
verileri, riskleri tanımlayabilecek analizlerin önemini fark etmeliler, krizi yönetebilmek için
oluşumlara komuta ve kontrol fonksiyonları atayarak krizlere açık bir şekilde sahip çıkmalılar.
Uluslararası kuruluşlar ve bağışçılar gerekli kapasitelerin geliştirilmesi için yardım ve yatırım
sağlayarak riski üstenen bu yapılara destek vermeliler. Riski tanımlamayı başaramamak, riskleri
ve analizleri kurumsal olarak üstlenememek hükümetlerin ve uluslararası topluluğun aşırı yavaş
kaldığı pek çok örneğin ortaya çıkmasına sebep olmuş, insanların yıkıcı acılar çekmesine ve
hayatların kaybedilmesine sebep oldu. Erken hareket etmeyi engelleyen politik ve finansal
engellerin üzerinden kararlılıkla gelmeliyiz. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler ve ortakları ile iki
taraflı ve bölgesel ortakların dostane girişimleri kritik olabilir.
Kolektif çıktıları ortaya koymak: insani yardım-kalkınma ayrımının ötesine geçmek
124.
Şu anda, pek çok ülkede, insani yardım,
kalkınma, barış ve güvenlik ve diğer uluslararası kuruluşlar aynı toplumlar içinde yan yana
ancak başka projelerde çalışıyorlar. Sıklıkla her bir sektör aynı topluluklara farklı hedeflerle,
zaman aralıklarında, tutarsız veri ve analiz ve kaynakları aktarıyorlar, farklı hedeflere dönük
etkinlikler yaratıp, uyguluyorlar. Sonuç olarak ortaya çıkan bölünmeler, verimsizlikler ve hatta
karşıtlıklar en kırılgan durumda olanlar için optimal sonuçların elde edilmesine engel oluyor.
125.
İnsani
yardım
aktörleri
sürekli
tekrarlanan bir şekilde yıldan yıla kısa süreli müdahaleler yapmanın ötesine geçip, daha uzun
vadeli kalkınma sonuçlarına odaklanmalılar. Kalkınma aktörleri Sürdürülebilir Kalkınma
Hedeflerini izlerken insanların kırılganlıkları, eşitsizlik ve yaşadıkları risklerle ilgilenirken
planlama ve harekete geçme konusunda daha hızlı davranabilmeliler. Kalkınma kapsamında
yürütülen çalışmalar hem finansal, hem de programlama bakımından daha öngörülebilir olmalı,
ülkenin tekrar rayına oturtulabilmesi için krizin ilk gününden itibaren dirençliliği artırmak ve
37
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
ulusal kalkınma hedeflerine en kısa zamanda erişmesi sağlanmalı. Bu yaklaşım Birleşmiş
Milletler Kalkınma Grubunun güçlendirilmiş Birleşmiş Milletler Yardım Çerçevesi dahil
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin uygulanması için sar edilen çabalarla da uyumludur.
Bundan sonra farklı yardım topluluklarını bir araya getirmeli, 2030 gündemini, Sendai
Çerçevesini, Birleşmiş Milletler Küresel Isınma Çerçeve Konvansiyonu altında Paris
Anlaşmasını bir fırsat olarak görmeli ve kurumlar arasındaki bölünmeleri geride bırakmamız
gerekiyor. Malzeme tedarikinden ziyade talebe, proje tamamlayıp “talimatları” öncelemekten
ziyade kolektif çıktılara ve karşılaştırmalı üstünlüklere odaklanmalıyız.
126.
Yerel ve ulusal aktörlerle, insani yardım
ve kalkınma ajansları, bağışçılar ve uluslararası finans kuruluşları ile Dünya İnsani Yardım
Zirvesi için yürütülen hazırlık sürecinde istişarelere ve benim geleneksel kompartımanlar
dışında hareket edebilecek, talimatlar, sektörler ve kurumsal sınırlar dışında çalışabilecek ve
daha fazla çeşitlilikte ortakların olduğu sonuçların paylaşıldığı bir Birleşmiş Milletler sistemi
için yaptığım çağrılarla uyumlu olarak, bu yeni yaklaşımı ortaya koyabilmek için sekiz madde
gerektiğini düşünüyorum:
1.
Bağlam Önemlidir: Veriye ve analize dayanan müşterek problem tanımları yapılmalı
127.
Bağlam analizi sadece ihtiyaçların
analizi değil, aynı zamanda ihtiyaçların sebeplerinin, en belirgin risklerin, eldeki imkanların ve
ulusal ve yerel sistemlerdeki açıkların da analiz edilmesidir. Uluslararası aktörler en başından
itibaren çözmeye çalıştıkları sorunların ne olduğu, en ivedi olan konuların neler olduğu ve
mevcut ulusal ve yerel liderlik ve diğer imkanlarının nasıl desteklenip, güçlendirilebileceği açık
olmalılar. Bu bağlamda ortak ihtiyaç analizinin açık ve şeffaf şekilde yapılması önemlidir.
Riskler, ihtiyaçlar, açıklar ve mevcut kapasiteler hakkında ortak bir anlayışa ulaşabilmek için
ulusal ve yerel otoriteler ile insani yardım, kalkınma, çevre, barış ve güvenlik topluluklarının
bir araya gelmesi gerekiyor.
128.
Verinin
yeterli
güvenlik
ve
mahremiyetle korunması şartıyla, toplanması, analiz edilmesi, biriktirilmesi ve paylaşılması
gerekiyor. Güvenilir veri olmada, kimin ihtiyaç sahibi olduğunu, hangi zorluklarla
karşılaştıklarını, onlara ne tür yardım yapmamız gerektiğini ve yapılan müdahalelerin istenilen
sonucu verip vermediğini bilemeyiz. Uluslararası topluluk, paylaşılabilir ve birbiri ile uyumlu
verinin zamanında ve sürekli olarak erişilebilir olması için ulusal kabiliyetlerin ve altyapının
geliştirilmesine destek vermelidir. Veri toplama ve analizi çalışmaları kırılgan gruplar ve
toplum bölümlerinin özgün ihtiyaçlarını ortaya çıkaracak şekilde cinsiyet ve yaşlara göre
toparlanmalıdır. 21. yüzyılda, eylemlerimiz ve tepkilerimiz veriye ve ihtiyacı belgeleyen
deneysel bulgulara dayanmalıdır.
38
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
129.
Bağlam, ihtiyaçlar ve kabiliyetler
konusunda ortak bir anlayışa erişilmesinin ardından ortak bir “sorun analizini” ortaya
çıkarmalıdır. Sorun analizi acil ihtiyaçları karşılamak için bir yandan öncelikleri tanımlarken bir
yandan da riskin ve kırılganlığın takip eden yıllar içerisinde azaltılmasını içermelidir. Öte
yandan ulusal ve yerel başta olmak üzere bütün ilgili aktörlerin bu öncelikleri karşılama
kapasitelerini, uluslararası aktörlerin ise bu kapasiteleri destekleme, bütünleme ve artırmasını
için neler yapmaları gerektiğini, en kırılgan olanların şartlarını iyileştirme olasılıklarını da
içermelidir.
2.
Kısa vadeli tekil projelerden çıkıp, bütünleşik çıktılara yönelmek
130.
Daha önemlisi, sorun analizi stratejik,
açık ve ölçülebilir bütünleşik çıktılar konusunda görüş birliğine yol açması lazımdır. İnsani
yardım-kalkınma ayrışmasını tam olarak çözebilmemizin yolu üzerinde anlaşılmış müşterek
çıktıların üzerinde birden fazla yıla yayılacak bir çalışma yapılması ile mümkündür. Bu tür
müşterek çıktılara erişilmesi ulusal ve yerel makamlar ile insani yardım, kalkınma, insan
hakları, barış ve güvenlik aktörleri ile hatta olası özel sektör kuruluşlarının ortak hedefler
çerçevesinde birlikte çalışmasını gerektirir. Ortak hedeflere erişilebilmesi için aktörlerin kendi
kompartımanlarının dışına çıkmaları, açık ve öngörülebilir roller ve katkılar üzerinden birlikte
çalışmaları gerekmektedir.
131.
Anlamlı olması için, müşterek çıktıların
sayıca az, stratejik ve belirgin olması gerekir. Çıktıların ortaya çıkabilecek en büyük risklere ve
belirli bir bağlamda insanlar hakkında oluşan kırılganlıklara dikkate alarak önceliklendirilmesi
ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine doğru ilerlerken gereken ulusal göstergeler üzerinde
olumlu etki yapmayı hedeflemesi beklenir. Müşterek çıktıların birden fazla yıla yayılan
vadelerde üzerinde çalışılabilmesi, öngörülen çıktıdan geriye doğru gidilerek, söz konusu
hedefe ulaşılması için neler yapılması ve kimler tarafından yapılması gerektiğinin analiz
edilmesi ile olur. Bu analiz sonucunda ortaya çıkan cevap yapılacak müdahalenin ve onunla
ilgili planlama ile kaynakların yönlendirilmesi çalışmalarını da yönlendirecektir. Stratejik
müşterek çıktılar şu şekillerde ortaya çıkabilir:
•
Acil gıda dağıtımı yaklaşımından, gıda güvensizliğinin bilinçli ve ölçülebilir bir şekilde
azaltılması yaklaşımına geçilmesi,
•
Yerinden edilen insanlara yönelik kısa süreli yardımların yıldan yıla artırılması
yaklaşımından, yerinden edilmeyi azaltan, ülke içinde yerinden edilen insanların kendi
kendine yeterliliğini üç ile beş yıllık vadelerde geri dönüş, entegrasyon ve yeniden
yerleştirme yoluyla azaltan yaklaşıma geçilmelidir
39
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
•
Yüksek riskli alanlarda önceden öngörülen kolera salgınlarını her sezon tedavi etme
yaklaşımından sürdürülebilir bir su alt yapısına ve hastalık önleme metodlarını öncelleyen
yaklaşıma geçilmelidir.
132.
Bu sayılan çıktılara ulaşılabilmesi için
kısa, orta ve uzun vadeli girişimlerde bulunulması gerekir. Bağlama ve çıktıya bağlı olarak,
hepsi bir arada yapılabileceği gibi, birbirlerini takip de edebilirler. Ancak sonuçta hepsi
müşterek çıktılara 3 ile 5 yıl içerisinde ulaşılmasını amaçlamalıdır.
133.
Bu sebeplerle çok yıllı planlar farklı
aktörlerin rollerini belirmemeli, hedefler ortaya koymalı ve bu hedeflere erişilmesini sağlamak
için kaynakların seferber edilmesini ve sürecin gözlemlenmesini icap ettirir. Müzmin, kırılgan
ve tekrarlanmaya eğilimli bağlamların bir gerçeklik olduğu düşünüldüğünde, planlamalar en az
3 ve 5 yıllık süreler için yapılmalı, değişen şartlara uyum sağlayabilecek bir yaklaşımla
tasarlanmalı, takip eden her bir yıl ilerleme sağlamayı hedeflemesi, yerel ve ulusal kapasite
geliştirme için yatırım yapılmasını teşvik etmeli, uluslararası kuruluşları malzeme tedariki
yapan aktörler olmaktan çıkararak kademeli olarak teknik destek ve stratejik tavsiyeler sunan
aktörlere değiştirmeye çalışmalıdır. 3 veya 5 yıllık çıktılar, 10-15 yıllık daha geniş vadeli ulusal
kalkınma planlarının ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleşmesini sağlayacak
şekilde kurgulanmalıdır.
3.
Mukayeseli üstünlükler üzerine inşa etmek
134.
Müşterek çıktılar üretilebilmesi tek tek
saymak gerekirse, ulusal ve yerel hükümetler, insani yardım, kalkınma, barış ve güvenlik, insan
hakları ve çevre aktörleri, sivil toplum ve özel sektör gibi zengin bir çeşitlilikteki paydaşların
yeni bir seviyede ve mukayeseli üstünlüklerini dikkate alarak yürütecekleri işbirliğine ihtiyaç
duyar. Mukayeseli üstünlükler üzerinden çalışmak aynı zamanda insani yardım sektöründe
yenilikçiliğe daha fazla odaklanılmasına, uzmanlaşmaya ve yoğunlaşmaya imkan verecektir.
Öngörülebilirlik, güven teknik beceriler, kazanılmış itibar, ihtiyacı olan insalara erişebilme
kabiliyeti ve yerel uzmanlıklar mukayeseli üstünlüklerin hangi alanlarda ortaya çıkabileceğine
örnek teşkil eder. Direktifler dikkate alınarak, müşterek çıktının ve bu çıktıya ulaşılabilmesi için
hangi yeterliliklerin mevcut olduğu ve gerekeceği mukayeseli üstünlüklerin neler olması
gerektiği ortaya çıkacaktır. Uluslararası yardım ve koruma sağlayıcılar, direktifler ve hedef
tanımının tek başına mukayeseli üstünlükleri tanımlamaya yetmeyeceğinin farkında
olmalıdırlar.
4. Girdileri koordine etme yaklaşımından çıktıları bir bütün olarak elde etme
yaklaşımına geçiş
135.
Müşterek çıktıların belirlendiği ve çok
yıllı planların oluşturulduğu durumlarda, koordinasyon faaliyeti bu çıktılara ulaşılmasını
40
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
sağlama hedefini gözeterek gerçekleştirilmelidir. Uluslararası insani yardım sektörü, çoğunluğu
itibariyle sektörel girdilerin koordine edildiği bir yaklaşımdan ziyade, her bir müşterek çıktının
tek tek ele alındığı, çıktıları sağlamaktan sorumlu geniş yelpazedeki aktörlerin bu çıktılara
doğru yöneldiği bir koordinasyon çerçevesine katılmaları mümkün olacaktır. Bu, “çıktı
merkezli koordinasyon grupları”nda rol alan aktörlerin bir bütün olarak müşterek çıktılara
dayanan kriterlere göre ölçüm yapmalarını gerektirecek, mal ve hizmetlerin kısa süreli sevkiyatı
yaklaşımı geride bırakılacaktır. Bu tür çıktı merkezli koordinasyon gruplarının liderlik ve
yapısal kurgusu her bir müşterek çıktı çerçevesinde farklı bir şekilde yapılandırılacak ve
aktörler kendi aralarında mukayeseli üstünlükleri dikkate alınarak tespit edilecektir.
5.
Müşterek çıktılar için liderliğin güçlendirilmesi
136.
Müşterek çıktıların elde edilebilmesi ve
gerekli kaynakların tahsisi için paydaşları koordine edecek ve bir araya getirecek güçlendirilmiş
bir liderliğe ihtiyaç duyulacaktır. Pek çok durumda, ulusal hükümet müşterek çıktıyı kovalama
ve koordinasyonu için liderlik etme konusunda merkezi bir rol üstlenecektir. Uluslararası
toplulukla işbirlikleri ve bir hükümetin bu bağlamda nasıl destekleneceği konuları bağlama,
mevcut ulusal ve yerel yeterlilikler ile açıklara göre değişiklik gösterecektir. Yine de,
uluslararası aktörlerin dahil olduğu durumlarda, uluslararası ve ulusal aktörler arasında uyumlu
bir koordinasyon ve malların ve hizmetlerin öngörülebilir teslimatı kritik öneme sahiptir.
137.
Birleşmiş Milletler ve ortakları için, bu
durum bir BM yerleşik/insani yardım koordinatörünün bulunduğu durumlarda, ajansların yeterli
derecede güçlendirilmiş ve kendisine kaynak verilmiş bu koordinatörün liderliğinde tek bir
takım halinde çalışmalarını öngörür. Böylece uyumlu, ortak ve öngörülebilir bir çalışma planı
içerisinde Birleşmiş Milletler ve ortaklarının çok yıllı bütün bir program döngüsünde belirlenen
müşterek çıktılara ulaşılması sağlanabilir. BM yerleşik/insani yardım koordinatörleri ortak
sorun tanımları geliştirebilmek, müşterek çıktıların yapılandırılmasını yönlendirmek ve
sonuçlandırmak, bu çıktılara ulaşılmasının ihtiyaçları ve kırılganlıkları azaltabilmesi için
yapılması gerekenlerin uygulanmasını ve gelişiminin izlenmesini sağlamak üzere ihtiyaç
duyacakları veriyi ve analizleri isteme ve konsolide etme imkanına kavuşturulmalıdır.
Yerleşik/insani yardım koordinatörü üzerinde mutabakata varılmış çok yıllın plan ve programda
belirtilen hedeflere ulaşılabilmesi için yeterli kaynak ayırabilmelidir. Bu tür yeni fonksiyonları
yerine getirebilmesi için, yerleşik/insani yardım koordinatörünün özellikle veri analizi ve
gelişimin izlenmesi başlıklarında olmak üzere yeterli kapasite ve kaynaklarla desteklenmesi
gerekmektedir.
138.
Bu yaklaşım yerleşik/insani yardım
koordinatörünün rolünü farklı ajanları ortak ve üzerinde mutabakata varılmış çıktılara ulaşma
konusunda bir araya getirecek koordinasyonu sağlama konusunda güçlendirirken, Birleşmiş
Milletler ajansları operasyonel bağımsızlıklarını, aktif destek ve bütçe otoritesi olma rollerini
41
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
korumalıdırlar. Buna rağmen söz konusu ajansların üzerlerinde kendi mutabakatlarının da
bulunduğu müşterek çıktılara erişebilmek için işbirliği halinde ve öngörülebilir bir biçimde
çalışmak, kapasitelerini, kaynaklarını ve iç yönetim süreçlerini bu işbirliğine uygun bir şekilde
yürütme yükümlülükleri ve sorumlulukları da vardır. Mevcut kurulları bu tür bir yaklaşımı
destekleme konusunda teşvik ediyorum. İnsani yardım ve kalkınma aktörleri arasındaki
bölünmüşlüğün ötesine geçebilmek en önemli önceliğimizdir. Bunu ancak yapılar, süreçler,
finansal sistemler ve ajans yönetimleri ve bağış yapanlar bu yaklaşımı destekleyip, aktif olarak
sağlamlaştırırsa gerçekleştirebiliriz.
6.
Gelişimi izlemek: değişim için hesap verebilirlik
139.
En kırılgan olanlar için daha iyi
sonuçlar elde edebilmenin yolu, hükümet ve yerleşik/insani yardım koordinatörlerinin açık,
anlaşılabilir ölçütler belirlemeleri ve ayarlamalar yaparak çok yıllı planda sayılan müşterek
çıktılara ve hedeflere ulaşmak için uygulanma, gözlem ve gelişimin ölçülmesi gibi araçların
tatbikinden geçer. Bu tür bir gözlem planın zaman çizelgesi içerisinde çabaların müşterek
çıktılara odaklanmasını sürekli kılabilir. Aynı zamanda yeni şoklara ve bağlamda, ihtiyaçlarda,
risklerde ve aktörlerin yeterliliklerinde meydana gelen gelişmelere karşı zamanında ayarlamalar
yapılmasına izin verir ve sonuca ulaşmak için çalışan aktörlerin yeterli ve doğru kaynaklarla
desteklenmesine ve ihtiyaç duyacakları politik desteği almalarına yardım eder.
7.
Acil durum kapasitesinin korunması
140.
Müşterek çıktılara ulaşmak için çalışma
yürütülürken kırılganlığın azaltılması ve risklerden kaynaklanan ihtiyaçlara odaklanmak kural
olmalıdır. Kısa vadede acil ve hayat kurtaran yardımları ve korumayı gerektiren bağlamların
varlığını kabul etmeliyiz. Kronik hale gelmiş çatışmalar, aniden ortaya çıkan doğal felaketlerin
ardından, uzun vadeli kalkınma planlarında belirtilen hedeflere erişmek veya ulusal
göstergeleri düzeltmek zor veya imkansız hale gelebilir. Bu tür durumlarda, öncelik acil durum
müdahalesine verilmeli ve insanların insani yardım ve korunmaya erişimlerinin mümkün
olduğundan emin olmak lazım. Yine de, bu tür bir acil durum yaklaşımı, yardım veya korunma
için belirli bazı ihtiyaçların devam ettiği durumlarda bile uzun vadeye yayılan, sürdürülebilir bir
çalışma tarzı olamaz. Her durumda, yerel, ulusal ve diğer aktörlerle işbirliği yapmak için
fırsatlar gözetmeli, böylece ihtiyaç, risk ve kırılganlığın azaltılması için müşterek çıktılara
ulaşma yolunda çaba sarf etmeliyiz.
8.
Müşterek çıktıların finansmanı
141.
Son olarak, bu yaklaşım kaynaklar bu
yaklaşımı güçlendirmeli ve desteklemelidir. Çok yıllı plan ve sonucunda elde edilmesi beklenen
müşterek çıktıları için her bir çıktının toplam maliyetini de içeren bir kaynak seferberlik
42
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
çerçevesi hazırlanmalıdır. Finansman öngörülebilir bir şekilde, yıllara sari ve çok yıllı planda
sayılan müşterek çıktılar için gereken mukayeseli üstünlükleri de göz önüne alacak şekilde
sağlanmalıdır. Bu bağlamda, hükümetler, yerel kuruluşlar ve özel sektör gibi çeşitli tipteki
aktörlerin hibeler, krediler ve risk sigortası gibi farklı finansal ihtiyaçları da hesaba katılmalıdır.
Direktifler ve kurulu ortaklıklara dayalı olarak sürdürülen günümüzdeki finansman temini
modelinden belirgin şekilde farklı bir finansman modeline geçilmesi gerekir. Bu husus bir
sonraki bölümde daha detaylı olarak ele alınacaktır.
142.
Nihayetinde, bu yeni yaklaşımın
unsurları ancak uluslararası yardım sağlayıcılar ve bağışçılar yeni yaklaşımı sahiplenirler
gerçekleştirilebilecektir. Bağışçılar tekil projeler yığını içerisinde parçalanmış finansman yapısı
yerine yeni finansman yöntemlerini üstlenmeliler. Birleşmiş Milletler ajansları ve diğer
uluslararası kuruluşlar suni etiketler ve ayırımların ötesine geçmeye kararlı olmalı, mukayeseli
üstünlükler çerçevesinde ve yerel ve ulusal kapasitenin yerine geçen değil onu güçlendiren bir
yaklaşım sergilemeyi kabul etmelidirler. Ulusal hükümetler, sivil toplum ve özel sektör
planlama, işbirliği ve finansman yöntemlerini değiştirmeyi kabul etmeliler ve politikaları
aracılığı ile müşterek çıktılara erişme konusunu mümkün kılmalılar. Uluslararası kuruluşları ve
bağışçıları Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ni bu yeni yaklaşımı kabullendiklerini ilan etmeleri
için kullanmaya davet ediyorum. Böylece birlikte insanların ve toplulukların hak ettikleri
değişiklikleri gerçekleştirebiliriz.
E. Beşinci Temel Sorumluluk: İnsanlığa Yatırım Yapmak
İnsanlık için ortak sorumluluklarımızı kabul etmek ve bunlara uygun davranmak politik,
kurumsal ve finansal yatırım gerektirir
143.
Yukarıda
belirtilen
dört
temel
sorumluluğun yerine getirilmesi beşinci bir sorumluluğun yani insanlığa yatırımın yerine
getirilmesine bağlıdır. İnsanların acı çekmesine engel olmak için yapılacak daha fazla politik ve
kaynak yatırımı, insanlığa yapabileceğimiz en büyük yatırımdır ve Dünya İnsani Yardım
Zirvesinde hakkında müşterek bir karar vermemiz gereken en önemli değişimdir. Bir araya
getireceğimiz bugün sahip olduğumuz bilgi, teknoloji ve kaynaklar ortadayken çatışmalar,
afetler ve diğer acil durumlardan kaynaklanan acıların bu kadar yüksek olması açıklanamaz bir
durumdur. Bu durumu daha da yıkıcı ve acınacak kılan şey ise risk ve erken uyarı bilgilerini
ciddiye alsaydık ve gerekli politik, kurumsal ve sivil toplum kapasitesine zamanında ve
sürdürülebilir bir şekilde destek olabilseydik yaşanan acıların büyük bir bölümünü
önleyebilecek ve azaltabilecek olmamızdır.
144.
İnsanlara, yerel aktörlere ve ulusal
sistemlere daha fazla yatırım yapmak acil bir öncelik haline gelmelidir. 2014 yılında,
uluslararası insani yardım finansmanının sadece % 0.2’si ulusal ve yerel hükümet dışı
43
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
kuruluşlar aktarıldı. Doğrudan etkilenen hükümetlere sağlanan finansman da aynı şekilde düşük
oldu ve tüm insani yardım finansmanının sadece % 3’ünü oluşturdu.31 Bu durum değişmelidir.
Kapasite oluşturma olmadan, yerel aktörler risklere karşılık verme durumunda olamayacaklar
ve krizlere yeterince müdahale edemeyecekler. Kapasite aynı zamanda ulusal ve yerel
hükümetlerin daha büyük hibeler alabilmesi, başarılı programlar uygulamaları ve bağışçıların
beklentilerini karşılayabilmeleri açısından da önemlidir. Yerel kuruşlar antiterör önlemlerinin
yarattığı baskı yüzünden daha fazla kısıtlama ile karşı karşıya kalabilirler. Yerel ve ulusal
aktörleri destekleyerek kriz anlarında daha iyi karşılık vermelerini sağlamak, insani yardım ve
kalkınma çabalarının çekirdek etkinlikleri arasında yer almalıdır. Yerel kapasiteler
güçlendirilmeden, müdahale konusuna yapılacak her türlü yatırım karşılıksız kalacaktır.
145.
Yerel aktörlere yapılan yatırımların
yetersizliğine ek olarak, uluslararası topluluk bugün yaşanan ve gelecekte gerçekleşecek
faciaları engelleyecek yüksek risk alanlarına da gerektiğinden daha az yatırım yapmaya devam
etmektedir. 2014 yılı için yapılan en son tahminlere göre Resmi Kalkınma Yardımı’nın (ODA)
yalnızca % 0.4’ü afet önleme ve hazırlık faaliyetlerine ayrılmıştır. 32 Barış inşa etmeye
yönlendirilmiş finansman hala kıt, istikrarsız ve öngörülemez durumda. Çatışma önleme
konusunda yapılacak yatırım en fazla geri dönüşü olan yatırım türü olmasına rağmen göz ardı
edilebilecek kadar az gerçekleşiyor. Finansman adil değil, ihtiyaçlara dayanmıyor ve en riskli
alanlara yönlendirilmiyor. Yüksek profilli riskler genellikle kaynakların ve dikkatin uzun süreli
ve tekrarlayan krizlerden kaymasına sebep oluyor. Bu ardı arkası kesilmeyen müdahale yöntemi
ve krizlerin doruklarına doğru “uçan finansman”, kolektif kabiliyetimize, afet direnci ve barışın
korunması çabalarına ciddi bir şekilde zarar vermektedir.
146.
Mevcut yardım finansman mimarisini,
riske daha fazla yatırım sağlayacak ve aktörleri müşterek çıktıları elde etmek için çalışmaya
teşvik edecek şekilde değiştirmeliyiz. Hali hazırda insani yardım finansmanı kısa dönemli
hibeler şeklinde gerçekleşiyor ve sonuçları ve karşılıkları yıllarca devam edecek olsa da
genellikle yıllık döngülere sahip projelere tahsis ediliyor. Müzmin hale gelen olaylarda, ikincil
yatırımların çok az olduğu durumlarda, bu tür kısa dönemli hibeler maliyetli ve etkisiz, son çare
olarak kullanılması gerekirken en başta kullanılan, kırılganlığı ve riskleri uzun vadede azaltmak
amacıyla uygulamaya konulan bir grup finansal aracın tamamlayıcısı haline geliyor. Buna ek
olarak, bağışçıların uygulamaları değişen şartlara ve bağlamlara uyum sağlamaya genellikle
müsait değil ve pratikte daha fazla ayrışmaya, insani yardım ve kalkınma aktörlerinin
birbirinden daha kopuk bir şekilde çalışmasına sebep olabiliyor. Son olarak, erken eylemselliği
ve yenilikçiliği destekleyen ve teşvik eden çok az finansal araç olduğunu da belirtelim.
31
Kalkınma İnsiyatifleri, “Küresel İnsani Yardım Raporu 2015”. erişim için www.globalhumanitarianassistance.org/report/ghareport-2015.
32
OECD, OECD.Stat veritabanı. erişim için http://stats.oecd.org/ (erişim tarihi 19 Ocak 2016).
44
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
147.
Farklı bir yöntemle çalışmaya ek olarak,
afet risk azaltma, barış inşası ve kalkınma gibi yatırımın büyük parçalarının işleyişini
bekleyemeyecek 120 milyon insanın ihtiyaçlarını karşılamak için çok daha acil bir şekilde ve
daha fazla dayanışma içinde hareket etmeliyiz. Giderek artan insani yardım ihtiyaçları ve
finansmanda giderek büyüyen açıklık, Dünya İnsani Yardım Zirvesi için çağrı yapmama ve bir
İnsani Yardım Finansmanı hakkında üst seviye panel görevlendirmemi gerektiren iki endişe
verici sebeptir. Söz konusu panel bu raporun yazımında dikkate alınan önemli bulgular ve
öneriler içermektedir. 33 2004 yılından beri, kuruluşlar arası insani yardım başvuruları için
finansman ihtiyacı 6 kat artarak, 3.4 milyar Dolar seviyesinden 2015 yılında 19.5 milyar Dolar
seviyesine gelmiş durumda. Bu ihtiyaçların, tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktığı
günümüzde, yine rekor seviyede bir cömertlikle karşılanmış, yine de tarihin hiç bir döneminde
bu seviyede bir cömertliğin hiç bu kadar yetersiz kaldığı görülmemiştir. 2015 yılında finansal
kaynakların talebi karşılama oranındaki açık sarsıcı bir seviye olan % 47 oranında artarak 9.3
milyar Dolar’a yükselmiştir. Küçük bir grup bağışçıya gereğinden fazla olan istinat edilmesi
durumu sürmekte ve diğer finans kaynakları yeterince oluşturulamamakta, yönlendirilememekte
ve tanınmamaktadır. 78 trilyon Dolar’lık bir ekonomide, bu açık kapatılamasa bile azaltılması
hepimizin ortak sorumluluğu ve ahlaki ödevi olmaya devam etmektedir.
148.
Özetle,
uluslararası
topluluğun
yeterlilikleri, becerile ve kaynakları insanlar için daha iyisini sağlamaya kanalize edilmeli,
güvenliklerine katkı yapılmalı, onurları üstte tutulmalı, kuruluşları güçlendirilmeli ve
kendilerini geliştirmelerine imkan sağlanmalıdır. Bunu sağlayabilmek için her şeyden önce
insanların kendisine yatırım yapılarak, insanların, ailelerin, yerel hükümetlerin ve sivil
toplumun kendi risklerini yönetmelerine, krizlerin etkilerini azaltmalarına ve daha müreffeh bir
geleceği kovalamalarına imkan sağlanmalıdır. Aynı zamanda riske dayalı, acıları ortadan
kaldırmayı ve azaltmayı amaçlayan artırılmış, öngörülebilir ve uzun vadeli yatırımlara ihtiyaç
duyulmaktadır. Yatırım insanların kırılganlıklarını azaltacak müşterek çıktılara erişilmesini
sağlamak üzere uluslararası topluluğun birlikte çalışmasını mümkün kılacak yeni bir çalışma
yönteminin önemini vurgulamalı ve onu desteklemelidir. Son olarak, yatırımlar artırılmalı,
çeşitlendirilmeli ve optimize edilmelidir ki bir yandan giderek artan insani ihtiyaçlar
karşılanırken aynı zamanda insanların kırılganlıkları orta ve uzun vadede azaltılabilsin.
Yerel Kapasiteye yatırım yapmak
149.
Yerel aktörler toplumların su yüzüne
çıkmamış kırılganlıkları ile önceliklerini anlama konusunda daha iyi durumdadırlar. En kırılgan
olanlara ve en fazla risk altında olanların hem güvenine sahiptirler ve hem de onlara erişme
imkanları daha fazladır. Bu özellikleri her ne kadar yerel aktörleri insani yardım sağlayıcı olma
33
İnsani Yardımın Finansmanı hakkında Üst seviye Panel, “Başarısız olunamayacak kadar önemli” (bkz. dipnot 1).
45
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
konusundu ideal gibi gösterse de, yerel aktörler yüksek miktarlarda tedarik yapma ve varlığını
koruyan, uzun vadeli kurumsal varlık gösterebilmek için kaynak ayırma ve aktarma konularında
zorluklar yaşamaktadırlar. Bu bağlamda, insani yardım taleplerine kaynak ayırma işini yalnızca
uluslararası kuruluşlar eliyle yapmaya, yerel yeterlilikleri ve ilk müdahale edenleri gereğinden
az kaynak ve gereğinden az tanınmışlık altında tutmaya devam edemeyiz. Bunların doğrudan,
öngörülebilir finansal kaynaklara kısa, orta ve uzun vadede erişim imkanları hem faaliyetleri
için, hem de yeterliliklerini geliştirmek babından artırılmalıdır. Bu durum özellikle kadın
grupları için geçerlidir, zira kendi toplulukları için ürettikleri daha geniş bir yarar yelpazesi
bulunmaktadır. Bağışçılar ve uluslararası yardım aktörleri yerel aktörlere doğrudan fon
aktarılmasına ilişkin somut hedefler ortaya koymalı, bu hedefler söz konusu aktörlerin ihtiyaç
duyduklarında fon bulma ve yönetme yeterlikliliklerin artırma gibi uzun vadeli hedeflerle bir
arada düşünülmelidir. STK’lar, sivil toplum ve kadın gruplarına daha öngörülebilir finans
kaynaklarına erişim imkanı sağlanarak, Birleşmiş Milletlerin ülke bazlı havuz fonlarından
aktarılan insani yardım taleplerinin fonlanmasının oranını % 15’e çıkartmak gerekmektedir.
Başka ülkelerde yaşayanların kendi ülkelerine yapacakları para havaleleri yerel grupların
desteklenmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Bu sebeple bu tür havalelerin masrafları
azaltılmalıdır. Bu sebeple G-8 grubunu ve G-20 grubunu 2030 Gündeminde belirtilen
taahhütlerini yerine getirmeleri konusunda cesaretlendirmek istiyorum.
150.
Risk yönetimi, kalkınma ve insani
yardım faaliyetlerinin planlanması en başından itibaren, yerel yeterliliklerin ve direncin nakit
transferi, teknoloji, bilgi ve veri aracılığı ile nasıl güçlendirilebileceğini dikkate alarak
kurgulanmalıdır. Nakit transferi yöntemi yerel topluluklar için dönüştürücü bir etkiye sahip
olduğu, yerel pazarları güçlendirdiği ve farklı sektörlerde yardım sağlamanın çok daha onurlu
bir yolu olduğunu göstermiştir. Bu sebeple, yerel seviyede doğrudan yatırıma ilişkin riskleri
hafifletme, anti terör çalışmalarının olumsuz etkilerinin giderilmesi ve kara para aklama
önlemleri gibi başlıklar dahil olmak üzere ortaya çıkan engeller giderilmeli ve yerel teknik
kapasite güçlendirilmelidir.
Riske yatırım yapmak
151.
Risk azaltma hayat kurtarma söz konusu
olduğunda yalnızca uygun maliyetli değil, aynı zamanda giderek artan doğal tehditler, iklim
değişikliği ve diğer iklim nedenli etkilerle baş edilebilmesi konusunda da daha sürdürülebilir bir
yol olarak ortaya çıkıyor. Daha önce duyurduğum gibi uluslararası topluluk kriz yönetimi ve
müdahalesi lehine ölçüsüz bir şekilde verdiği ağırlığı dengeleyerek krizlerin önlenmesi ile
toplulukların dirençli hale getirilmesine daha fazla ağırlık vermelidir. Bu çağrı daha önce
yapılmış ve 2030 Gündeminde, Sendai Çerçevesinde ve Paris anlaşmasında doğrulanmıştı.
Dünya İnsani Yardım Zirvesini vesile yaparak krizler öncesinde ve sonrasına çok daha fazla
46
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
yatırım yapılması için bir değişim sağlama yönünde hız kazanmalıyız. Bu aşağıda sayılan bir
seri politik, program seviyesinde ve finansal değişiklikler gerektirecektir.
(a) Ulusal hükümetler ulusal ve yerel kapasitelere yeterince kaynak ayırmalı, direnç inşa etmeli
ve kriz risklerini azaltmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki bütün yatırımlar risk
ilişkili olmalı ve yurt içi kaynaklar, ister kamu ister özel olsun, finansmanda daha üstün
olmalıdır. Seçenekler arasında vergi kapsama alanının genişletilmesi, harcama
verimliliğinin artırılması, risk sigortasının haraç bırakılması, acil durum yedek fonları
ayrılması ve risk azaltma etkinlikleri için bütçe ayırma gibi olasılıklar yer alabilir. Uygun
olduğunda ve gerekli görüldüğünde bağışçılar, iki taraflı ortaklar ve gelişmekte olan ülkeler
arası işbirliği mekanizmaları bu tür yatırımları uzmanlık, bilgi transferi ve finansal yatırım
boyutları ile tamamlamalıdır,
(b) Kamu-özel sektör ortaklıkları risk bazlı yatırımı teşvik etmelidir. Açık, şeffaf risk
modelleme metodlara erişimi daha da genişletebilirler. Aynı zamanda düşük gelirli
ülkelerde hükümetlerin risk analizinin kalitesini geliştirerek karar alma süreçlerini bilgi ile
besleyebilmeleri için kapasitelerini genişletmelerine yardım edebilir. Sigorta sektörünün
risk tanımlama konusundaki tecrübesi, risk tanzimi ve fiyatlandırması konusundaki
tecrübesi kriz yönetiminden risk yönetimine geçişte kritik rol oynayabilir. Sigorta
endüstrisini, risk değerlendirmelerini servet yatırımlarının içine entegre etmeye teşvik
ediyorum. Böylece sermaye getirilerinin gerçek olmalarını garanti altına alınmış olmaz, ama
aynı zamanda gelecekteki büyümeyi ve insanların ve alt yapının tehlikeye atılmaması gibi
hususları da dikkate alır,
(c) Bağışçılar ve iki taraflı ortaklar ulusal yatırımları desteklemeli ve 2030 Gündemi, Sendai
Çerçevesi, Addis Ababa Eylem Gündemi ve Paris Anlaşması’nda yapılan taahhütlerini
yerine getirmelidir. Bu şekilde kırılgan ülkelere afet risklerini azaltmak, iklim değişikliğinin
olumsuz yan etkilerine adapte olmak ve insanlık krizlerini önlemek için desteklerini
artırmalıdırlar. Ayrıca, afet risk azaltma ve hazırlık konusunda ODA kapsamında ayrılan
bütçenin 2020’ye kadar iki katına çıkarılarak % 1 seviyesine getirilmesini de öneriyorum.34
ODA’nın 2014 seviyelerini esas alırsak afet riskinin azaltılması için ayrılan kaynağın 1
milyar Dolar seviyesine çıkması anlamına gelecektir. Aynı zamanda iklim değişikliğine
uyum için de dikkate değer bir seviyede mali kaynak ayrılması gerektiğine inanıyorum. Bu
şekilde önleme çabalarını finanse edebilir, iklim değişikliğinin çölleşme ve deniz
seviyelerinin yükselmesi gibi aşırı etkileri yüzünden yerinden edilen insanların ihtiyaçlarını
karşılayabiliriz. Özellikle Yeşil İklim Fonu, iklim risklerini azaltma konusunda ulusal
kapasitelerin inşası çalışmalarına destek olmalıdır,
34
Cenevre’de 16 - 19 Haziran 2009 tarihleri arasında düzenlenen Afet Risklerini Azaltma Küresel Platformunun ikinci seansında
önerildiği üzere.
47
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
(d) Krizlerin dışında en doğru yatırım, sürdürülebilir bir şekilde ve erken yapılan yatırımdır.
Ülke içinde ve uluslararası platformda görünürlükle ödüllendirilmese bile. Kaynaklar
“pişman olmama” temelinde harcanmalı ve öngörülen riskin gerçekleşip,
gerçekleşmemesine bakılmaksızın, yardım malzemelerinin stoklanması gibi fayda
doğuracak eylemler için kullanılmalıdır.
(e) Risklerle ilgili bilgi sahibi olarak yürütülen yerel ve ulusal erken eyleme geçme faaliyetleri
özendirilmeli ve ödüllendirilmelidir. Kalkınma ve iki taraflı anlaşmaların ortakları bunu
hükümetlere risk havuzlama ödemelerini,
“İklim Dirençliliği Girişimi: Ummak,
Özümsemek, Yeniden Şekillendirmek” başlıklı çalışmada belirtilen iddialı hedeflere
ulaşmak için yapacakları ödemelerle eşleştirerek gerçekleştirebilirler. Bu kapsamda 30
ülkeni 2020 yılına kadar 2 milyar Dolar’lık risk havuzlama ile kuraklık, sel, tayfunlar ve
iklim belirsizliğe karşı kapsama alınması önerilmektedir. Diğer finansal teşvik türleri de çok
taraflı kalkınma bankalarından alınan kredileri içermeli, böylece hükümetlerin geniş bir
yelpazede farklı doğal tehlikeler için acil durum planları geliştirmelerine destek
verilmelidir.
İstikrara Yatırım Yapmak
152.
Yatırımlar aynı zamanda kırılganlık
durumların için de artırılmalıdır. Bağışçılar yardım bütçelerinin dikkate değer bir bölümünü
kırılgan durumlar için tahsis etmelidir. Bu tür yatırımlar bir yandan adalet ve güvenlik sektörleri
güçlendirilirken, bir yandan da meşru ve içermeci kurumların daha fazla desteklenmesi için
gereklidir. İnsani Yardım Finansmanı hakkındaki yüksek seviyeli panelde de belirtilen Dünya
Bankası’nın Uluslararası Kalkınma Birliği Kriz Müdahale penceresinin üçe katlanması önerisini
şahsen tekrarlamak istiyorum.
153.
Kırılgan ve hassas durumlara yatırım
çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için sürdürülen, yoğun ve koordine edilmiş politik ve
finansal yatırım gerektirir.Yine de 2014 yılında, insani yardım müdahaleleri için ayrılan var
olan kaynaklar, barış koruma ve özel politik misyonlarına ayrılan kaynakların toplamından
fazlaydı. 35 Dengeyi sağlayarak, çatışma önleme ve çözümlemeye, daha güçlü kurumlar
oluşturmak, sosyal korunma ve diğer ayarlamalar için ayrılan kaynak havuzunu genişletmek
barışı engelleyen faktörleri yok edebilmek için çok önemlidir.
154.
Kaynaklar
kapasiteyi,
becerileri
geliştirmek, üye devletlerin, bölgesel kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin çatışma önleme ve
kriz çözümleme konularında dış işleri ve kalkınma bakanlıklarında ve alanında çalışan insan
sayısını yükseltebilmek için artırılmalıdır. Yerel sivil toplum grupları ve “barış için destek
35
Birleşmiş Milletler insani yardım operasyonları 10 milyar Dolar alırken, Birleşmiş Milletler barış koruma operasyonları 8 milyar
Dolar aldı. İnsani Yardım İşlerinin Koordinasyonu Ofisi, Dünya İnsani Yardım Verileri ve Eğilimleri, 2015 (bkz. dipnot 20).
48
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
grupları”na ayrılan kaynaklar da aynı şekilde artırılmalıdır. Sürdürülebilir barışı teminat altına
alabilmek için, bu yeni kaynaklar krizler daha başlamadan, henüz devam ederken ve
tamamlandıktan sonra da hazır olmalıdır.
155.
Sürdürülebilir
Barışın
Zorlukları:
Barışın İnşası Mimarisinin yeniden gözden geçirilmesi hakkında Uzmanlardan oluşan Danışma
Grubu raporu ve Barış Operasyonları için Yüksek Seviyeli Panelde ortak önleyici tedbirlerimizi
güçlendirebilmek için bazı kritik öneriler sunuldu. Bunların bir kısmını yukarıda IV.A
bölümünde çatışmaların önlenmesi ve sonlandırılması için ortak sorumluluklar başlığı altında
belirtmiştim. Birleşmiş Milletler Barış İnşası Fonu’ndan ek ve öngörülebilir kaynakların tahsisi
bağlamında şu andaki seviye olan yıllık 100 milyon Dolar’lık miktarın devam ettirilmesi
yönündeki öneriye katılıyorum. Fonun hızla kullanılabilen penceresinin ortakları için daha fazla
esneklik imkanı ile genişletilmesi gerekmektedir. Barış Operasyonları için Yüksek Seviyeli
Panel’de belirtilen önerilerin uygulamaya dökülmesi hakkındaki raporumda ifade ettiğim gibi
Genel Sekreterliğin önleme ve arabuluculuk kapasitelerinin de belirgin bir biçimde
güçlendirilmesi ve bu kapasiteler için olağan bütçe içerisinde ayrılan güvenilir kaynakların
artırılması gerekmektedir. Arabuluculuk ve seçimlere ilişkin barış koruma operasyonlarını
destekleyen misyonlar gibi yardımcı barış süreçlerinin de barış koruma operasyonlarının
hesabına erişim imkanı sağlanmalıdır.
Bölünme değil finansal çıktılar: fonlamadan finansmana geçiş
Ortak çıktıları finanse etmek
156.
Tekil projeleri fonlama yaklaşımını
bırakıp çıktıları finanse etmeye başlamadan, insani yardım-kalkınma ayrışmasının ötesine
geçmek ve ortak çıktılar için birlikte çalışma konusunda yukarıda ifade ettiğim vizyona erişmek
zor olacaktır. Mevcut insani yardım yaklaşımı sıklıkla tekil, genellikle kısa vadeli projeleri
fonlayacak şekilde yönlendirilmiştir. Bu yaklaşım ajanslar, sivil toplum kuruluşları ve diğer
yardım ve korunma sağlayıcılar arasında uyumdan ziyade rekabeti teşvik etmektedir. Etkilenen
insanlar tarafından belirlenen öncelikler veya veri ve analiz sonucunda ortaya çıkan
önceliklerden ziyade bağışçının önceliklerini karşılayan projelerin fonlanmasını
cesaretlendirmektedir. Verili bağlamda hangisinin en iyi sunumu yapma kapasitesi olduğundan
ziyade mevcut ilişkiler ve kararlara dayalı olarak çalışan uluslararası yardım ve korunma
sağlayıcılara finansmanı teşvik etmektedir. Ne kadar projenin fonlanmadığı ile ölçülen
başvurular üzerinden tanımlanan bir fon açığı hesaplaması yapılmakta, bir çıktıya erişilmesi
için ayrılması gereken kaynağın eksikliğinin sonuç üzerindeki etkisi üzerinden bir finansman
açığı hesaplamasına gidilmemektedir. Programların yeni ihtiyaçlara göre kendini uyarlamasına,
program devam ederken ortaya çıkabilecek risklere ve şoklara karşı önlem alınmasına izin
vermek yerine, fonları belirli projelerin tamamlanmasına bağlamaktadır. Başarıyı ve sonuçları
49
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
bu tür belirli projelerin tamamlanması ile ilişkilendirmekte, ihtiyaçları ve kırılganlığı
azaltabilecek stratejik çıktılara yapacağı katkı ile ilişki kurmamaktadır.
157.
Finansman
konusunda
yeni
bir
yaklaşıma ihtiyaç vardır. Öyle bir finansman yapısına ihtiyaç vardır ki, esnek olsun ki böylece
aktörler programlarını belirli bağlamlar içinde değişen risk seviyelerine göre adapte
edebilsinler, çevik olsun ki böylece farklı fonlama ihtiyaçları duyan farklı türdeki aktörler
kaynaklara erişebilsin, öngörülebilir olsun ki böylece aktörler uzun vadede kırılganlığı
azaltabilecek müşterek çıktalara ulaşabilmek için planlama yapıp, çalışabilsinler. İnsani
Yardımın Finansmanı Konusunda Üst Seviye Panel’de ifade edilen bulgulara atıfla, Dünya
İnsani Yardım Zirvesi’ne katılan tüm bağışçıları bu yeni yaklaşıma destek olmaya, böylece
yardım ve koruma sağlayıcıların yardım sektörünün parçalanmasına sebep olan insani yardımkalkınma ayrışmasının ötesine geçmeyi mümkün kılmaya davet ediyorum. Bu yeni yaklaşım
stratejik çıktıların öngörülebilir ve sürdürülebilir bir şekilde takip edilebildiği bir yaklaşım
olacaktır.
Fonlamadan finansman sağlamaya geçiş
158.
Müşterek çıktılara kaynak aktarılması
için finansmanın bu çıktıları sağlayabileceği düşünülen ve mukayeseli üstünlüğe sahip olduğu
belirlenmiş aktörlere yönlendirilmesi gerekmektedir. Kısa, orta ve daha uzun vadeli müşterek
çıktılara ulaşmak için aynı anda çalışan farklı türdeki aktörlerin varlığı yeni, farklı zaman
aralıkları için farklı finansman araçlarını gerektirecektir. Fonlamadan finansman sağlamaya
geçişi gerektirecektir.
159.
Müşterek çıktılar tek başına kısa vadeli
hibelerle elde edilemez. Yardım sektöründe hibeler müzmin çatışma halleri ve afetlerin
gerçekleştiği anda ve hemen sonrası başta olmak üzere önemli bir rol oynamaya devam edecek
olsa da, daha zengin ve geniş bir yelpazedeki finansman seçenekleri ile tamamlanmaları
gerekecektir. Bu yeni finansman seçenekleri arasında risk havuzlama ve transfer araçları, etki
bonoları, mikro bedeller, krediler ve garantiler sayılabilir. Fonlamadan finansmana tam
anlamıyla geçiş doğru aktör için doğru zamanda doğru finansman aracının kullanılması
anlamına gelmektedir. Örneğin, sivil toplum kuruluşlarına yaşam kurtaran yardımlar
sağlamaları konusunda tahsis edilen hibeler veya afetten etkilenen insanlara yapılan sigorta
ödemeleri imtiyazlı kredilerle güçlendirilebilir, belediyelere daha iyi ve geliştirilmiş bir afet risk
yönetim kapasitesi sağlayacak ve gelecekteki krizleri önleyecek teknik destekler sağlanabilir.
160.
Bu yeni yaklaşım, zengin bir
çeşitlilikteki araçları kullanarak, hibe türündeki daha geniş bir çeşitliliğe sahip finansal yapı
içerisinde desteklenemeyecek fonların acil durumlar için ayrılmasına imkan sağlayacaktır.
Geleneksel hibeler kullanıldığında, fonlama insanların küçük ve orta büyüklükteki krizlerde
50
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
geride bırakılmadıkları ve ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin oluşan açıkları kapayacak
şekilde yönetilmelidir. Bağışçılar finansmanı adil bir şekilde sunma konusuna dikkat
etmelidirler. Merkezi Acil Durum Müdahale Fonu insani yardımın finansmanındaki
eşitsizlikleri giderme konusunda önemli bir rol oynadı ise de, acil durumlar arasında
gerçekleşen fonlamadaki küresel eşitsizlikleri giderecek kadar yeterli kaynağa sahip değildir.
Küresel eşitsizlikleri daha iyi dengeleyebilmek için, Fon büyüyen küresel insani yardım
ihtiyaçlarını yansıtacak şekilde güçlendirilmeli ve başka etkili “dengeleme araçları”
üretilmelidir.
Müzminleşen krizler için yeni bir finansman platformu oluşturmak
161.
Müzminleşmiş ve kırılgan durumlarda
müşterek çıktılara ulaşabilmek için yeterli ve öngörülebilir kaynak tahsisini temin edebilmek ve
daha geniş yelpazedeki farklı aktörlerin ihtiyaç duyduğu daha çeşitli finansal seçenekleri sunma
ihtiyacını karşılayabilmek için Birleşmiş Milletler ile uluslararası ve bölgesel finans kuruluşları
ortak bir uluslararası finansman platformuna birlikte ev sahipliği yapma seçeneğini
düşünmelidir. Söz konusu platform farklı amaçlar, aktörler ve zaman aralıkları için farklı
imkanlar içermeli, müşterek çıktıların elde edilmesi için farklı türdeki destek gruplarına her
birinin mukayeseli üstünlüğü dikkate alınarak dağıtımda bulunmalıdır. Platform kredi
garantileri, risk sigortası ve teknik destek gibi geleneksel hibelerin dışında finansal araçlar
sunmalıdır. Bu noktada söz konusu imkanlardan birisinin başarıyı kanıtlarla temellendirme
konusunda yenilikçilik, araştırma ve geliştirme çalışmalarına ve kırılganlığı ve riski azaltacak
pilot yenilikçilik girişimlerine destek verecek girişimlerin finansmanı için ayrılmasını
öneriyorum. Bir başka imkan ise yerel kapasitelere ve müdahale aktörlerine hızlı ve doğrudan
destek vermeye ayrılmalıdır. Böyle bir platformu krizler sebebiyle ortaya çıkan acil durum
ihtiyaçlarının dramatik bir şekilde arttığı günümüzde, etkili yapabilmek için 5 ile 7 milyar Dolar
arasında bir miktarın mümkünse bağış niteliğinde bir ilk sermaye yatırımı sağlanması
gerekecektir. Bu platformun zamanla büyümesine imkan verecek, başta müzmin ve kırılgan
durumlar olmak üzere müşterek çıktıların teşvik edilmesi ve elde edilmesinin güvence altına
alınması için doğru miktarda kaynağın ayrılmasını sağlayacaktır.
162.
Fonlamadan finansmana geçiş belirgin
ve karmaşık bir girişim olacaktır. Dünya İnsani Yardım zirvesinde uygun finansal araçların ve
anahtar oyuncuların haritalandırılması ve dünya liderlerine sunulması gerekmektedir. Zirve
boyunca sürecek tartışmalarla, söz konusu haritalar Birleşmiş Milletler, Ekonomik Kalkınma ve
İşbirliği Örgütü (OECD), Dünya Bankası, bölgesel risk havuzlama kuruluşları, bölgesel
bankalar ve hükümetler tarafından Genel Kurul’un 71. birleşiminde sunulabilecek bir eylem
planına dönüştürülmelidir. Eylem planı “pişmanlık yok finansmanını” artırmak için finansal
araçlar hakkında rehberliği ve yenilikçi yaklaşımlara nasıl öncülük edilebileceğine ilişkin
yöntemler sunacaktır. Aynı zamanda yeni uluslararası finansal platformun eylem, araç ve
51
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
yönetişimi de kapsayacak şekilde müzmin krizlere karşılık sunacağı seçeneklere ilişkin daha
fazla detay sunulması gerekmektedir.
Kaynak zeminini çeşitlendirmek ve maliyet etkinliğini artırmak
163.
Yukarıda sayılan değişiklikler uzun
vadede insanların yaşamlarında belirgin etkiler yaratacaktır. Yine de şunu anlamak gerekiyor ki
önümüzdeki yıllarda karşılaştığımız küresel zorluklar insanların ihtiyaçları ve kırılganlıkları ile
birlikte artmaya devam edecektir. Uluslararası topluluk küresel zorluklara karşı tahminler
oluşturabilmeli, riskleri ve kırılganlıkları öngörebilmeli ve bütçelerine yerleştirmeli, kaynak
seferberlik stratejileri üreterek giderek artan ihtiyaca yeterince karşılık verebilir durumda
olmalıdır.
Kaynak zeminini çeşitlendirip, artırmak
164.
Kırılganlığı ve riskleri azaltacak
yatırımlar mevcut ayrışmaları ortadan kaldırmadan önce, bağışçılar daha fazla yatırım yapmalı
ve giderek artan insani ihtiyaçların karşılanması için bağışçı tabanının da çeşitlendirilmesi
gerekmektedir. Daha fazla hükümetten daha fazla katkıya ihtiyaç duyulmaktadır. Yine de talep
edilen bu destekler daha geniş ve çeşitli finansal kaynakların oluşturulması ile eşleştirilmelidir.
Pazarlara ve yeni işler yaratılmasına dönük yatırımlar dahil olmak üzere özel sektör katkıları,
OECED dışı Kalkınma Yardım Komitesi ülkelerinden sağlanan kaynaklar, üçgen ve GüneyGüney işbirliği, bireylerin veya vakıfların yaptığı özel bağışlar, kitle fonlaması, dayanışma
vergileri, İslami sosyal finansman gibi sosyal ve inanç tabanlı finansman ve diasporadan
yapılan aktarımlar gibi finansman araçları kırılganlığın azaltılmasında önemli rol oynayabilecek
farklı türdeki araçlardır. Daha cömert bağışları teşvik etmek için, alternatif fon ve finansman
yöntemlerini kabul etmek ve onlara daha fazla görünürlük sağlamak gerekmektedir.
165.
Mevcut durumda yaşam kurtarmak için
ihtiyaç duyulan miktarlar ile sağlanan fonlar arasındaki açığı daraltmak için, aktörler, Dünya
İnsani Yardım Zirvesi’nde 2018 de uygulanmak üzere aşağıdaki minimum finansal destek
paketine vaatlerini sunmalıdırlar:
•
Ajanslar arası insani yardım taleplerinin karşılanma oranını şu an bulunduğu % 60 gibi
düşük bir seviyeden, minimum ortalamada % 75’e çıkarmak ve mümkün olan en kısa
zamanda tam bir karşılanma oranını hedeflemek.36
•
Merkezi Acil Durum Müdahale Fonunu hali hazırda yardım bekleyen insan sayısını iki
katına çıktığı ve Fon’un yapılandırıldığı 2005 yılından beri finansal gerekliliklerin 6 kat
36
2013 yılında bu tür başvurular için sağlanan ve bir rekor olan % 65 karşılama seviyesinden, % 75 karşılama seviyesine geçiş %
10’luk bir artışa tekabül ediyor. Bu 2016 yılında 2015 yılı başvuruları dikkate alındığında 5 milyar Dolarlık bir artış anlamına gelir.
52
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
arttığı gerçeğini görerek şu anda bulunduğu 500 milyon Dolar seviyesinden 1 milyar
Dolar seviyesine çıkarmak.
166.
Ek insani yardım finansmanı sağlanması
için kalkınma fonlarının azaltılmaması gerekir. İnsanların acılarını azaltmak ve insanları
sürdürülebilir kalkınma yönünde destelemek arasında tercih yapılamaz. Bunun için, hükümetler
gayri safi yurt içi hasılalarının % 0.7’sini ODA olarak karşılama taahhütlerine uymalıdırlar. Bu
konuda taahhütlerine uyan hükümetleri alkışlıyorum.
Maliyet etkinliğini ve şeffaflığı artırmak
167.
Kaynakların
artırılması,
finansal
kaynakların nasıl harcandığına ilişkin etkinliğin ve şeffaflığın da İnsani Yardımın Finansmanı
hakkında Üst düzey Panelde de öngörülen “büyük pazarlıkta” belirtildiği gibi aynı anda ve
oranda artırılmasını gerektirir.37 Bu “büyük pazarlık”, dördüncü temel sorumluluk hakkındaki
IV.D bölümünde çerçevesi çizilen müşterek çıktılara doğru çalışma yaklaşımının önemli bir
tamamlayıcısı konumundadır. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler ajansları ve diğer alıcı
kuruluşlar fon ihtiyaçlarının, maliyetlendirmenin, kaynakların uygunluğunu ve elde edilen
sonuçların tespitinde kullanılan süreçlere ilişkin şeffaflığı ve görünürlüğü artırmalıdırlar. Öte
yandan fonları uygulayıcı ortaklara dağıtırken genel masrafları da azaltma sorumluluğunu
üstlenmelidirler. Aynı zamanda. bağışçılar ve ulusal otoriteler fonların dağıtılması ve ulusal
hükümetler, yeniler başta olmak üzere bağışçılar ve diğerleri tarafından yapılan harcamalar
konusunda şeffaflıklarını artırmalılardır. Ulusal ve uluslararası organizasyonlar Uluslararası
Yardımların Şeffaflığı Girişiminde belirtilen prensiplere uymalıdır. Genel Sekreterliğin İnsani
Yardımın Koordinasyonu için Finansal Takip Hizmetleri Ofisi gibi mevcut raporlama
mekanizmalarının OECD Kalkınma Yardım Komitesi tarafından kullanılan detaylı ve mecburi
raporlama sistemine sahip olmaları gerekir.
168.
Ulusal ve yerel kapasite oluşturularak
insanlığa yatırım yapılması, riski temel almak ve eyleme erken geçmek, çatışma önlemeyi ve
barış inşasına kaynak sağlamak ve müşterek çıktıları finanse etmenin de bir bedeli vardır.
İnsanları krizlerden kurtarabilmek için gereken bu değişimleri gerçekleştirebilmek için ihtiyaç
duyulan teknik ve finansal sermayenin temini konusunda politik liderlik kritik bir öneme
sahiptir. Mevcut statükonun devamından kaynaklanan insani ve finansal maliyetlere
katlanılması sürdürülemeyeceği gibi ahlaki olarak da kabul edilebilir değildir. İnsani Yardımın
Finansmanı hakkında Üst düzey Panelde belirtildiği gibi, sırf para eksikliği yüzünden kimse
ölmemeli ve kimse onursuz bir şekilde yaşamak zorunda kalmamalıdır. Şimdi ve acil bir şekilde
harekete geçmeliyiz. Sahip olduğumuz bilgiyi ve araçları daha akıllı yatırımlar yapmak, yeni
37
İnsani Yardımın Finansmanı için üst seviye Panel, “Başarısız olunamayacak kadar önemli” (bkz. dipnot 1).
53
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
finansal ürünler geliştirmek, ihtiyaçları, riski ve kırılganlığı azaltan sürdürülebilir ulusal ve özel
sektör yatırımlarını teşvik etmeliyiz. İnsanlığa yapılan yatırımdan daha iyi bir yatırım yoktur.
V. İstanbul: bir eylem çağrısı
169.
Bugün karşılaştığımız zorluklar küresel,
birbiriyle ilişkili, sınır tanımayan ve tek başına ülkelerin ve kuruluşların üstesinden
gelemeyeceği zorluklar. Artık yenilenmiş bir çok taraflılık vizyonu ile uluslar ve aktif vatandaş
ağları arasında ve birlikte çalışmaya başlamalıyız. Dünya İnsani Yardım Zirvesi bu zorluklarla
mücadele edebilmek için ihtiyaç duyulan birlik ve işbirliğine sıkıca bağlanmayı taahhüt
ettiğimiz, acılara engel olma ve son verme konusunda sorumluluklarımızı kabul ettiğimiz,
insanlığı karar alma ve ortak eylemlerimizin merkezi olarak kabul etmek için atılması gereken
adımları attığımız bir fırsat olarak görmeliyiz ve bir “İstanbul anı” oluşturmalıyız.
170.
Bu sorumlulukları üstlenebilmek için
gereken önlemleri ve duyulması gereken aciliyet hissini bu raporda tarif etmeye çalıştım.
Bunların pek çoğu daha önceden tespit edilmiş, üzerinde mutabık kalınmış ve onaylanmış
konular. Bahsedilenlerin bir çoğunun yeni olmaması, geçmişten ders alma, ihtiyaçları
özümseme ve daha kuvvetli bir şekilde değişme konularındaki başarısızlığımızın göstergesidir.
Genel Sekreter olarak Birleşmiş Milletlerin sorumluluklarını tamamem kabul ediyorum. BM, en
kırılgan olanlar için sesini yükseltme konusunda kuvvetli bir liderlik sergilemeli, olguları öne
çıkararak, küresel bir ahlaki pusula olarak kalmaya devam etmelidir. Mutabık kaldığımız
değerleri tanıtmalı ve yeni ortak değerlerin ve standartların ortaya çıkması için alan açmalıyız.
Ulusal ve yerel kapasitelerin yerine geçmek yerine onları destekleme ve güçlendirme
konusunda daha iyiye gitmeliyiz. Kurumsal kompartımanlaşmanın ve bölünmüş yaklaşımların
üzerinden gelerek daha uyumlu ve etkili bir kuruluş olmak için çabalarımızı iki katına
çıkarmalıyız ki bunun çıktısı olarak insanların kırılganlıkları azalabilsin. Birleşmiş Milletleri
geleceğe uyarlayabilmek için, Zirve kararlar ve sorumluluklar üzerinden kurumsal çalışma
tarzının yenilendiği bir sürecin kıvılcımını ateşlemelidir. 2016 yılı dönüşüm yılı olmalıdır ki
birlikte 2015 yılında elde ettiğimiz erişimlerimizin üzerine yeni bir şeyler ekleyebilelim.
171.
Öte yandan Birleşmiş Milletler, riskleri
tanımlama, yasalara uyma veya çatışma, felaketler ve acıları önlemek ve sonlandırmak için
daha fazla yatırım yapmak konularında ihtiyaç duyulan liderliği ve siyasi kararlılığın yerini
alamaz. Devletler, özel sektör ve akademik camia tarafından tarafından üretilen yenilikçiliğin,
bilginin ve teknolojinin veya 2030 gündeminde belirtilen zorluklarla yüzleşmemiz ve
üstesinden gelmemiz konusunda bu aktörler tarafından gerçekleştirilen bilgi transferleri,
politika değişimleri ve yatırımların da yerini alamayız. Kadınlar ve genç insanlar dahil yerel
liderlerin sahip olduğu uzmanlık, tutku ve liderliği tekrarlayamayız. Bütün bu kaynakların ve
kapasitelerin özümsenerek, çatışmaların önlenmesi ve acılara son verilmesi için üretilebilecek
yöntemlerin tespit edilmesine yardım etmek ve bunu gerçekleştirebilmek için neler yapılması
54
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
gerektiğinin altını çizmek Birleşmiş Milletlerin sorumluluğundadır. Ancak bu sorumluluk
paylaşılan bir sorumluluktur. Devletler, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar, özel sektör
kuruluşları, sivil toplum ve tek başına bireyler de kabul etmeleri ve ona göre hareket etmeleri
gereken fırsatlara, kapasitelere, zorunluluklara ve sorumluluklara sahiptirler.
172.
Bu sebeple küresel liderleri insanlığı vatandaşların onur, güvenlik ve refahı için duyulan endişeleri- politikalarının, stratejilerinin ve
karar alma süreçlerinin merkezine yerleştirmeye davet ediyorum. Çatışmaları önlemek ve
sonlandırmak için daha fazla inisiyatif üstlenin, ulusal kapasite ve kaynaklarınızı bu hedefleri
gerçekleştirmek için tahsis edin. Barış, çatışma önleme ve çözümleme alanlarında daha fazla
uzman istihdam edin. Diğer liderleri uluslararası işbirliği ve daha güçlü bir Birleşmiş Milletler
için yatırım yapmak ve çözümler üretmek üzere bir araya getirin. Hep beraber üzerinde mutabık
kaldığımız değerler ve kurallara saygı duyulmasını sağlamak için ayağa kalkın ve kısa vadeli
seçim döngüleri ile politik bağlamların ötesine geçme cesaretini gösterin. Yirmibirinci yüzyılın
liderleri sınırların ve ulusal çıkarların ötesinde düşünme becerisine sahip olmalıdır.
173.
Çatışmaların taraflarının liderlerini
geçmişteki arabuluculardan öğrendiğimiz dersleri uygulamaya, dökülen kanları, acıları
durdurmaya ve sürdürülebilir politik çözümler bulmaya davet ediyorum. Bunu yaparken,
insanlığı koruyan temel hukuk kurallarına saygı duymalı, sivillere bilerek zarar vermekten
çekinmeli ve insanı yardım çalışanlarının ve malzemelerinin erişimine izin vermeliler.
174.
Ulusal
ve
topluluk
liderlerini
sorumluluklarını kabul etmeye ve insan yaşamını karar alma süreçlerinin en önüne almaya
davet ediyorum. Egemenlik sorumluluk demektir, inanç merhamet demektir: insanları
kötülükten korumak, vatandaşların ve komşuların kırılganlıkları ile riskleri sahiplenmek,
mültecilere yardım etmek ve insan yardımın erişimini sağlamak demektir. Sorumluluk aynı
zamanda sosyal ve istihdam politikalarının uzun vadede yardıma olan bağımlılığı azaltacak
şekilde yeniden yapılandırılmasını ve yerinden edilenlerin bir yük olarak değil bir değer olarak
muamele edilmesini de gerektirir. En çok geride bırakılma riski taşıyanlara destek olmayı ve
onlarla dayanışma içinde bulunmayı gerektirir.
175.
İş ve teşebbüs liderlerini de insanlığa
yatırım yapmaya çağırıyorum. Onlar sosyal sorumluluğun ve politik nüfuzun taşıyıcıları
olarak, Birleşmiş Milletler ve ortaklarının bunca zamanda arkasında durduğu değerlerin ve
kuralların çoğaltıcıları olabilirler. Pratik zekalarını ve yenilikçi güçlerini krizlerin insanlar
üzerindeki etkisini en aza indirmek için kullanabilirler. Yeni pazarlar yaratma ve alt yapılarını
güçlendirerek, bizi bir araya getirme konusuna daha fazla yatırım yapmalıdırlar. Onlar olmadan,
2030 gündemine ulaşamaz, insanlık için daha iyisini sağlayamaz ve günümüzün zorlukları ile
baş edemeyiz.
55
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
176.
Genç insanlara, geleceğin liderlerine ve
yenilikçilerine katılmaları, organize olmaları ve yeni fikirler üretmeleri için çağrıda
bulunuyorum. Savaş ve barış konuları, insanların çektiği acılar ve kalkınma sadece
diplomatların eline bırakılacak bir konu değildir. Genç insanların aktif katılımına, onların itici
gücüne, pratik zekalarına ve barış ve refah içerisinde yaşamak için olan arzularına ihtiyaçları
var. Genç insanlar, insanlığı davaları halen getirmeli, bizlerden hesap sormalıdır. Çünkü onlara
yatırım yapmak ve geleceğe sahip olmalarını sağlayacak fırsatları sunmak için politik ve sivil
süreçleri işletecek olan, eğitim ve istihdam olanaklarını oluşturacak olanlar bizleriz.
177.
Uluslararası yardım kuruluşlarının ve
bağışçı kuruluşların liderlerine insani yardım-kalkınma ayırımının ötesine geçme hayalini
gerçekleştirmeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu zorunluluğu lüzumundan uzun bir süredir
tartışıyoruz. İhtiyaçları karşılayan ve kırılganlığı azaltan müşterek çıktılara ulaştıracak birlikte
çalışma ortamını elde etmemizi sağlayacak değişiklikler için çalışmayı görev addetmeliyiz.
Mukayeseli üstünlüklere göre çalışmaya, bir lidelik altında toplanabilmeye ve alışageldiğimiz
ve rahat ettiğimiz kendi kompartımanlarımızın, kararların ve kurumsal sınırların dışına çıkarak
daha büyük çeşitlilikte ortaklarla, yerel ve ulusal aktörleri destekleyerek iş görmeye kendimizi
adamalıyız. Cesur ve çok kıymetli sivil toplum örgütlerini bu davaya katılmaya ve müşterek
çıktılara kendi uzmanlıklarını ve çabalarını konsolide edecek şekilde katkı yapmaya
çağırıyorum.
178.
Son olarak, tek tek her vatandaşı
insanlığı - insanların onurunu, güvenliğini ve refahını- ortak amacımız olarak kabul etmeye
çağırıyorum. İnsanlığı güvence altına alan ve üstte tutan kararlar almaları için kendi liderlerini
zorlamalılar. Afetleri ve çatışmaları önleme ve sonlandırma ile ihtiyaçları, kırılganlığı ve
riskleri dünya genelinde azaltma konularındaki sorumluluklarını cesur ve gözüpek kararlarla
alarak üstlenen liderlerine destek olmaya çağırıyorum. Onların görüşleri ve sesleri, onların
tutkuları, katılımları ve kaygıları, onların kapasiteleri ve beceriklilikleri çok önemlidir ve herkes
için iyi bir geleceğin inşası bakımından hayati öneme sahiptir. Yabancı düşmanlığı,
milliyetçilik, dışlanma ve bağnazlık yaşadığımız zamanları tanımlayan kavramlar olmamalı.
İnsanlığı karar alma süreçlerimizin ve eylemlerimizin merkezine almamız mümkün. Bunu
yapabilecek bilgiye, bağlantılara, yöntemlere ve kaynaklara sahibiz. Bunu yapabilecek
gücümüz var ve bunu yapmak için şu andan daha iyi bir zaman yok.
179.
İnsanlığa olan bağlılığımız sadece
Dünya İnsanlık Zirvesinin çıktıları üzerinden değil ama Halep, Suriye Arap Cumhuriyeti ve
Bangui üzerinden sınanmaktadır. Pasifik ve Hint Okyanusundaki adalarda, Darfur, Sudan,
Kenya ve Ortadoğu’daki mülteci ve yerinden edilmişlerin kamplarında, Akdeniz ve Andaman
Denizinde sürüklenen göçmen teknelerinde sınanmaktadır. Bir kaç ay önce yerel bir sağlık
çalışanı bana şunları söyledi: “ 33 yaşındayım. Dört çocuk doğurdum ve yetiştirdim. Bütün
56
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
kargaşanın içerisinde merhameti de gördüm. Ama yaşamımda huzur ve barış dolu bir gün bile
göremedim. Neye benzediğini bile bilmiyorum.” Bu hanımefendiye kendisine yardım
sağlayabileceğimizi gösterdik. Şimdi ise acilen sınırlar, sektörler ve kararların ötesine geçerek
barış dolu bir günün ne anlama geldiğini, çocukları için umut dolu olmanın nasıl bir his
olduğunu anlamasını sağlamak için bir araya gelmeliyiz.
180.
Dünya İnsani Yardım Zirvesi insanlığın
ön cephelerinde yaşayan insanlar için olmalı. Onlar bize güveniyor ve biz onların beklentilerini
boşa çıkaramayız. İstanbul’da gerçekleşecek zirveyi buna fena halde ihtiyaç duyan dünya için
bir dönüm noktası olarak görelim. En kırılgan olanların güvenlik, onur ve kendilerini geliştirme
fırsatlarına sahip oldukları bir dünya için gereken değişimin başlangıcı olarak görelim.
EK
57
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
58
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
İnsanlık için Gündem
Dünya İnsani Yardım Zirvesi ortak insanlığımızı tehdit eden zorluklara karşı koyma şeklimiz
bakımından bir dönüm noktası olmalıdır. “Biz insanlar” olarak üyesi bulunduğumuz topluluk hükümetler, yerel topluluklar, özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve yardım sağlayıcılar, aynı
zamanda krizlere ve afetlere her gün müdahale eden merhametli ve adanmış binlerce kişi - olarak
yalnızca ortak bir amaç hissi ile çalışırsak başarılı olabilir, krizlere ve acılara bir son verebiliriz.
Zirve yardım yapma yöntemlerimiz için özgün bir değişim fırsatı sunmalı, riskleri ve kırılganlıkları
azaltma, uluslararası hukuka saygı duyma, duyurma ve uygulama konusundaki taahhütlerimizi
gerçekleştirme, geride bırakılanlardan en uzakta kalanlara ulaşabilme, mukayeseli üstünlüklerimizi
dikkate alarak müşterek çıktılarımıza erişebilme, uluslararası yardımın yönetilemeyecek sayıdaki
projeler ve etkinlikler arasında yaşadığı bölünmüşlük sorununu azaltıp çözebilme, çatışmaları ve
insan ızdırabını çözme ve önleme konularında daha büyük yatırımlar yapabilmemiz için bize
fırsatlar sunacaktır.
Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 gündemi kapsamında yaptığımız taahhütlerin üzerine çıkmalı, bu
zirvenin sunduğu fırsatı kullanarak acıları önleme ve onlara son verme konusunda daha kararlı ve
daha fazla kapasite, çözüm ve kaynaklar ile gidebilmeliyiz. Birlikte politik, kültürel, dini ve
kurumsal ayrımların ötesine geçerek uyum ve işbirliği içinde çalışma konusunu ele almalıyız.
Ulusal, bölgesel ve uluslararası dayanışmaya, insanlığı karar alma süreçlerinin önceliği haline
getirmeye karşı olan inancın yayılması için ilham vermeliyiz. Daha da önemlisi, insanların güvenlik
içinde ve onurlu bir biçimde, kendi kaderlerinin mimarı olarak yaşayabilme haklarını tanımamız
gerekiyor. Bireysel ve kolektif sorumluluklarımıza uygun olarak hareket etmek hepimizin küresel
taahhüdü olmalıdır.
Bu kapsamda, sizleri İnsanlık Gündemini daha ileriye götürme konusunda taahhütte bulunmaya ve
onu eylem, değişim ve karşılıklı hesap verebilirlik için bir çerçeve olarak kullanmaya davet
ediyorum. Zirveye katılan bütün paydaşları Gündemi bir gerçeklik haline getirebilmek için somut
girişimlerin uygulanmasına iştirak etmeye çağırıyorum. İnsanların yaşamını iyileştirmek ve koruma
ve milyonlar tarafından çekilen acılara son verilmesi konularının aciliyeti düşünüldüğünde,
önümüzdeki üç yıl içerisinde Gündemin uygulanması için acil ilerleme kaydetmeye odaklanmalı,
aynı zamanda takip eden süreçteki ilerlemeyi ölçmeliyiz. Genel Kurul’un yetmişbirinci toplantısına
sunduğum Zirve’nin çıktıları hakkındaki raporumda, bu konuya daha detaylı bir biçimde değinecek
ve gerekli stratejik değişimlerin ve eylemlerin nasıl uygulanıp, gözlemleneceği hakkında tavsiyeler
sunacağım. Böylece insanların bugünü ve geçmişi hakkında belirleyici farklılıklar yaratma şansı
bulabiliriz.
Değişim, daha iyisini yapma ve on yıllardır kullandığımız yapılan ve ayarlamaların üstesinden
gelebilmek için istikrarlı ve kararlı çabalar gerektirir. İşbirliği konusunda her seviyede yeni ve
59
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
yaratıcı bir ruh ile yeni ve çeşitli ortaklıklara ilişkin açıklık gerektirecektir. İnsanlık için
sorumluluklarımızı kabul etme konusunda çok daha iyi olmamız gerektiğini kabul etmemizi, bunu
dayanışma ve işbirliğine dayalı, insanı merkeze alan uluslararası bir düzen içerisinde yürütmemizi
gerektirmektedir.
Bugün, Birleşmiş Milletlerin değerlerinin ve insanlık vizyonunun üzerinde yükseldiği, BM
Sözleşmesinde ve Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, Kızılhaç ve Kızılay Hareketininin üzerinde
anlaştığı ve Genel Kurul’un 46/182 sayılı kararı ile teyit ettiği insanlık prensipleri, Birleşmiş
Milletler binyıl deklarasyonu ve son olarak Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündeminde
tanımlanan değerlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. İnsanlık sadece bir ahlaki zorunluluk
değil aynı zamanda stratejik bir gerekliliktir. Bu sebeple bireysel ve paylaşılan sorumluluklarımız
çerçevesinde hareket etmeliyiz. İnsanlık Gündeminde belirtilen stratejik, operasyonel ve politik
dönüşümleri gerçekliğe dönüştürerek, aciliyet hissimizi ve azmimizi artırarak işe başlamalıyız.
Birinci Temel Sorumluluk
Çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik
İnsanların çektiği acıya son vermek politik çözüm, amaç birliği, sürekli liderlik ile barışçı ve
içermeci toplumlara yatırım yapılmasını gerektirir.
A. Zamanlı, uyumlu ve kararlı politik liderlik sergil
•
Krizlerin sebeplerine odaklanabilmek için politik liderliği öncelik olarak kabul etmek,
riskleri üstlenmek ve durumun daha kötüye gitmesine engel olmak için erken hareket etmek,
politik ve ekonomik baskı araçlarını çatışmaları çözmek ve politik çözüm üretmek için
kullanmak, çatışmanın taraflarının insanlığı koruyan kurallara uyduğunu teyit etmek ve
ihtiyaç içindeki insanlara daha iyi çıktılar sunabilmek için sürekli bir kararlılıkla cesurca
hareket etmek.
B. Erken Hareket Et
Risk analizine yatırım yap ve bulgular üzerinden erken harekete geç
•
Riskleri analiz etmeleri ve kötüleşen durumları gözlemleyebilmeleri için ulusal hükümetler,
bölgesel ve uluslararası kuruluşların kapasitelerini geliştirmek,
•
Nüfusları şiddetten ve savaştan korumak için sorumluluğu kabul etmek, çatışmaları
önlemek için iki taraflı, bölgesel ve Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere uluslararası
kuruluşlarla birlikte çalışmak,
•
Risk bilgisini ve analizlerini kabul etmek ve durumlar kötüleşmeye başlamadan önce ve
gerektiğinde acıyı engellemek için iki taraflı, bölgesel veya uluslararası ortakların yardımını
erken kabul etmek harekete geçmek,
60
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Krizlere sadece karşılık vermek için değil önlemek için amacıyla da politik birlik oluştur
•
Krizleri önlemek ve sonlandırmak için yürütülen girişimlerin birbiri ile uyumlu olduğunu
temin edecek şekilde bölgesel ve uluslararası seviyede erken dönemde ortak politik iletişim
inşa edilmesi dahil olmak üzere dayanışma içinde olmak,
•
Güvenlik Konseyi risk analizlerini daha önceden kabul ederek ve gerilimleri azaltmak,
tarafları dizginlemek ve diyalog için alan açmak gibi yollarla krizlerin önlenmesi konusuna
aktif olarak müdahil olmalıdır,
•
Güvenlik Konseyi kaygı veren durumlara ilişkin, uygun bulunduğunda çok disiplinli
analizler içerecek şekilde bilgilendirildiği aylık bilgilendirme almalıdır.
Başarıyı görünür kıl
•
Çatışma önlemeye ilişkin iyi uygulamaları ve alınan dersleri kaydetmek, konsolide etmek
ve paylaşmak
C. Devrede kal ve istikrara yatırım yap
Aynı anda birden fazla kriz üzerinde çalış
•
Aynı anda cereyan eden birden fazla krizle baş edebilmek için, çatışma önleme ve kriz
çözmeye odaklanmış kapasiteler dahil olmak üzere Devletlerin dış işleri ve kalkınma
bakanlıklarında, bölgesel kuruluşlarda ve Birleşmiş Milletlerde çalışanların kapasitelerini,
becerilerini ve sayıları artırılmalıdır.
•
Bütün krizlerin politik olarak dikkatleri üzerine çektiğinden, özellikle politik ve ekonomik
nüfuz sahibi oldukları yerleri dikkate alarak farklı aktörlerin katılımını sağlayan üst seviye
koordinasyonun sağlanmasını temin et.
•
Kırılgan ve çatışma sonrası ortamlarda bölgesel ve uluslararası seviyelerde politik
dikkatlerin ve sürdürülebilir yatırımın uzun vadede sürekliliğini sağlayabilmek için temas
gruplarını sistematik bir şekilde kullan.
Sonuçlara ulaşabilmek için istikrara yatırım yap ve zaman aralıklarını değiştir
•
İçermeci, hesap verebilir ve şeffaf kuruluşlar oluşturabilmek için kırılgan ve çatışma sonrası
ortamlara sürdürülebilir, kanıt temelli ve öngörülebilir yatırımlar yapmayı sürdür ve herkes
için adalete erişimi mümkün kıl.
•
10-15 yıllık zaman aralıklarına sahip işbirliği ve yardım çerçeveleri geliştir ve barış dolu ve
içermeci toplumlar geliştirebilmek için başarı ölçütleri belirle ve zaman aralıklarını daha iyi
yansıtmak üzere ayarla.
D. İnsanlar için ve insanlarla birlikte çözümler geliştir
61
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
•
Ulusal ve yerel hükümetler ile sivil toplum arasında platformlar kurarak her yaştan, dinden
ve etnik kökenden kadının ve erkeğin bir araya gelmelerine, birlikte çalışarak kentsel
sorunların üzerinde çalışmalarını sağla ve barış ve şiddet karşıtı destek gruplarını teşvik et.
•
Kadınların ve kadın gruplarının politik karar alma süreçleri ve barış süreçlerine her
seviyeden anlamlı bir şekilde dahil edilmeleri konusunu öne çıkar ve gerekli kıl.
•
Genç insanların ulusal parlementolara ve çatışma önleme ve çözümleme süreçlerine
katılımlarını sağla.
•
İnsanların çektikleri sıkıntıları ele almalarını sağlamak, sosyal uyumu güçlendirmek ve
uzun vadeli toplumsal uzlaşıyı teşvik etmek için inanç temelli diyalogu öne çıkar.
•
İş dünyasının liderlerini ellerindeki baskı gücünü, bilgiyi ve teknolojiyi insanların
yaşamlarına istikrar ve onur getirecek sürdürülebilir çözümler üretmeleri için cesaretlendir.
İkinci Temel Sorumluluk
Kuralları ayakta tut ve insanlığı koru
Savaşların bile bir sınırı vardır: insanların çektiği açıları en aza indirmek ve sivilleri korumak
uluslararası hukuka daha sıkı bir şekilde uymayı gerektirir
A. Düşmanlıkları yönetirken sivillere ve sivil nesnelere saygı duy ve onları koru
Temel kuralları ayakta tut
•
Saldırı esnasında ayırt etme, ölçülülük ve önlemler gibi temel kurallara uy ve silahlı
çatışmaya taraf olan bütün grupların kurallara uyması konusunda kuvvetle ısrarcı ol.
•
Uluslararası savaş hukukunun ve insan hakları hukukunun yorumlanmasının insanlık
gereklilikleri rehberliğinde yapıldığından emin ol. Kullanılan silahların, taktiklerin ve
hedeflerin genişlemesi ve sivil ölümlerinin kabul edilebilir hale gelmesi ile daha geniş
şekilde yorumlanmasının önüne geç.
•
Hastanelerin, okulların, ibadet yerlerinin ve diğer kritik sivil altyapının askeri kullanımını ve
askeri hedef haline getirilmesini durdur.
•
Tarafsız insani yardım aktörlerinin ilgili devlet ve devlet dışı silahlı gruplarla iletişim
kurmasına izin vererek, uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukununa uygun
olarak ihtiyaç sahiplerine erişim sağlamaları ve sürdürmeleri ile güvenlik içinde
çalışmalarına imkan sağla.
Meskun mahalleri bombalanmak ve topçu ateşine maruz bırakmaktan çekin
•
Geniş alanlara etki edebilen patlayıcı silahları meskun mahallerde kullanarak ayırım
yapmadan tahribat yapmasına izin verme.
•
Meskun mahallerde patlayıcı silah kullanımı esnasında siviller üzerinde etkilerin asgariye
indirildiği iyi uygulama örneklerini topla ve paylaş.
62
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
•
Meskun mahallerde patlayıcı silahların etkisinin azaltılmasına ilişkin hedefler ve göstergeler
belirleyerek gözlem süreci yürüt.
B. İnsani Yardım ve sağlık yardımı görevleri için tam erişim ve koruma
sağlandığından emin ol
İnsanların temel ihtiyaçlarını karşıla
• Silahlı çatışmanın bütün taraflarının kendi kontrolleri altındaki sivil nüfusun temel
ihtiyaçlarını sağladıklarından emin ol.
• İnsanlık, yansızlık, tarafsızlık ve bağımsızlık olarak sayılabilecek insani yardımın yol gösterici
ilkelerine tam olarak saygı duyulmasını temin et.
• Nüfusun temel ihtiyaçları karşılanırken tarafsız insani yardım kuruluşlarının hızlı ve engelsiz
erişimlerinin sağlanması ve kendilerine izin verilmesi konusunda Devletlerin ve silahlı
çatışmanın tüm taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlama al.
• Toplulukların kuşatmalarını derhal kaldır ve ihtiyaç sahipleri tarafından acil olarak ihtiyaç
duyulan tarafsız insani yardımın erişmesine izin ver ve imkan sağla.
• Hızlı ve engelsiz erişimin sağlanması için açık, basit ve hızlandırılmış prosedürleri yürürlüğe
koy.
• Tarafsız insani yardım operasyonlarının keyfi bir şekilde durdurulduğu veya engellendiği tüm
durumları kına, Güvenlik Konseyi dahil olmak üzere proaktif olarak takip et.
• Anti-terör ve ayaklanmaları önlemeye yönelik önlemlerin, insani yardımı engelemediğinden
emin ol, gerekli muafiyetleri sağla.
İnsani yardım ve sağlık yardım misyonlarını koru ve onlara saygı göster
• Çatışmaların tarafı olan tüm devletlerin ve devlet dışı grupların insani yardım ve tıbbi yardım
çalışanları ile tesisleri ile yaralı ve hastalara saygı duyulmasını ve korunmasını temin edin.
• İnsani yardım ve sağlık personellerini ve tesislerini korumak için politik, yasal, sosyal ve
güvenlik önlemlerini devreye sok. Bunu sağlamak için iç hukuku yasallaştırıp, yürürlüğe koy,
eğitim ve öğretim faaliyetleri ile yerel topluluklarla işbirliğini artır ve geliştir.
C. İhlalleri sesli olarak dile getirin
Bulguları toplayın
• Kuralla riayeti ve hesap verebilirliği geliştirecek şekilde uluslararası savaş hukukuna karşı
yapılan tüm ihlallere ilişkin bilgileri takip et, topla, analiz et, soruştur ve sistematik olarak rapor
et.
• Uluslararası savaş hukuku çerçevesinde ihlallerin ve kurallara riayet konusunda ortaya çıkan
açıklara ait trendleri izleyecek, veri toplayacak özel bir “izleme” yapısı kurun.
63
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• Güvenlik Konseyini, İnsan Hakları Konseyini ve çatışmalara taraf olanlar dahil olmak üzere
Devletleri bağımsız ve tarafsız soruşturma ve araştırma komisyonlarına - ulusal girişimlerin
yetersiz olduğu durumlarda- bulguları ortaya çıkarmaları ve hakları korumak için izlenecek yolu
tespit etmek üzere yetki vermeye teşvik edin.
• Uluslararası savaş hukukuna ve insan hakları yasalarına karşı yapılan ciddi ihlalleri lanetleyin
ve bulguların kamuoyu tarafından bilinmesini sağlayın.
• Uluslararası savaş hukuku ve insan hakları yasalarına karşı yapılan ciddi ihlalleri sistemli bir
şekilde Güvenlik Konseyinin dikkatine sunun.
D. Kurallara uyulması ve hesap verebilirlik konularında somut adımlar atın
Nüfuz alanları yoluyla kurallara saygı duyulmasını sağlayın
• Çatışmaya taraf olan tüm tarafların uluslararası savaş hukukuna ve insan hakları hukukuna
uyması için mümkün olan bütün politik ve ekonomik baskı güçlerini kullanın.
• Silah Ticareti Anlaşmasına ve benzer bölgesel anlaşmalardan kaynaklanan zorunluluklara
uyun, ticareti yapılan konvansiyonel silahlar kullanılarak ciddi ihlaller işlenebileceğini
değerlendirin ve bu tür ihlallerin işlenebileceğine dair azımsanmayacak bir risk varsa bu tür
silahları ihraç etmekten geri durun.
Küresel adalet sistemimizi güçlendirin
• Uluslararası suçların tamamını ve onları yargılamak için kurulan evrensel yargı sistemini yerel
hukukun üzerine koyacak şekilde ulusal yasalarınızı adapte edin, ulusal yasaların uygulanması
için politik yatırım yapın, güçlü ve yansız bir adalet sistemi için finansal destek sağlayın.
• Uluslararası savaş hukuku ve insan hakları yasalarına karşı işlenen ciddi ihlallerin sistemli ve
ciddi bir şekilde soruşturulmasını ve suçlamaların koğuşturulmasını sağlayın.
•Uluslararası Ceza Mahkemesine yeterli politik, teknik ve finansal desteği sunup, işbirliği yapın
ve uluslararası suçların sistemli bir şekilde soruşturulmasını ve koğuşturulmasını temin edin.
Güvenlik Konseyinin İşlevi
• Güvenlik konseyini uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukuna karşı işlenen ciddi
ihlaller karşısında ve sivillerin korunması tehlikeye girdiğinde otomatik olarak toplamaya teşvik
edin.
• Güvenlik konseyini en ciddi ihlalleri ilgilendiren durumlarda zamanında ve kararlı davranma
konusunda politik olarak destek olmaları ve bu tür suçları önlemek veya sonlandırma konusuna
güvenilir önergeler sunulduğunda karşı oy kullanmamaya teşvik edin.
• Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerini kitlesel kıyımları önleme veya sonlandırma konusunda
veto haklarını kullanmama yönünde teşvik edin.
Cinsel ve cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırın ve kurbanlara onurlu bir şekilde davranın
64
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• Kadın hakları konusunda uluslararası normlarla uyumlu ulusal yasaları yürürlüğe koyun ve
kadınlar ve kızlara karşı her türlü şiddet türünü yasadışı kılın.
• Cinsel ve cinsiyete dayalı suçları işleyenleri sorumlu tutun, kadınlara ve genç kızlara karşı
ayırımcılıkla mücadele konusunda oluşan çabaları da içerecek şekilde ulusal adalet sistemini
güçlendirin ve destekleyin.
• Tıbbi ve travma tedavisi ile bakım dahil, psikolojik, yasal ve cinsel ve üreme sağlık servisleri
ile sosyal içermeyi teşvik eden programlar dahil kapsamlı bir mağdur merkezli destek
sisteminin oluşturulasını öncelik haline getirin.
• Hükümetler ve kadın grupları arasında sosyal tutumlarda cinsel ve cinsiyet temelli şiddet
yüzünden oluşan sosyal dışlanmayı engelleyecek ve kurbanların onurunu üstte tutacak şekilde
değişimi hedef alan ortaklıkların temelini atın ve aralarında savunuculuk kampanyalarını
başlatacak
işbirlikleri
oluşturun.
E. Kuralları üstün tutun: İnsanlığı koruyan kuralları doğrulayan küresel bir
kampanya
Küresel bir kampanya başlatın
• Uluslararası savaş hukukunun ve insan hakları hukukunun erimesinin önüne geçmek için sivil
toplumu ve diğer küresel liderleri, devletleri ilgili uluslararası araçlara özellikle insani yardım
ve insan hakları konvansiyonları ve anlaşmaları başta olmak üzere uluslararası araçlara
yönlendirmek üzere bir küresel çaba başlatın. Bu tür yasalara daha uyumlu davranılmasını talep
edin ve sivillerin korunmasını ısrarla takip edin.
Çekirdek araçlara bağlı kalmak
• Bütün devletleri sivilleri ve haklarını koruma ve uygulanır kılmayı amaçlayan bütün
uluslararası çekirdek araçlara razı olmaya davet edin.
Hukuka uygunluğu teşvik etmek için diyaloga girin
• İnsani yardım ve insan hakları başta hakkında konvansiyonlar ve anlaşmalar başta olmak üzere
devletlerle uzmanların da katıldığı düzenli toplantılar tertip ederek, uluslararası savaş hukuku ve
insan hakları hukukunun uygulanması ve bu yasaların geçerliliğinin güçlendirilmesi
karşısındaki yeni zorluklar, açığa kavuşturulması gereken alanların belirlenmesi ve hukuki
yardım için imkanlar sunulması, hukuka uygunluğun mutlak anlamda sağlanması temin
edilmelidir.
• Üye devletlerin katıldığı Genel Kurul, Güvenlik Konseyi veya İnsan Hakları Konseyi gibi üst
seviye forumları kullanarak uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukuna uyum
konusunda diyalog oluşturun.
Üçüncü temel sorumluluk
65
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Kimseyi geride bırakma
Kimseyi geride bırakmama ilkemize olan bağlılığımızı onurlandırmak, çatışma, afet, kırılganlık ve
risk
altında
olan
herkese
ulaşmayı
gerektirir.
A. Yerinden edilmeyi azaltmak ve çözmek
Zorla yerinden edilmeyi 2030 yılına kadar azalt. Ülke içinde yerinden edilmeyi güvenli ve onurlu
bir
şekilde
azaltacak
kapsamlı
küresel
bir
plan
yürüt.
• Yerinden edilmeye sebep olan politik sorunları çözme konusuna yatırım yap ve sonucunda
yerinden edilenlerin geri dönmesini, entegrasyonunu ve yeniden yerleştirilmesini sağla.
• Yerinden edilmiş insanların korunması için ulusal yasal, politik ve kapasite geliştirici
çözümler üret, ulusal sosyal güvenlik sistemine, eğitim programlarına, istihdam pazarlarına
ve kalkınma planlarına dahil edilmelerini sağla
• Yerinden edilmiş insanları “sorumluluk” olarak değil sosyo-ekonomik değerler ve katkı
sağlayıcılar olarak gör, bunu sağlayacak şekilde yerel piyasaların ve özel sektörün gelişimini
teşvik et.
• Ülke içinde yerinden edilmiş insanları ve onlara ev sahipliği yapan toplulukların ihtiyaçlarını
karşılayacak ulusal ve yerel sistemlere yeterli miktarda ulusal kaynağı ve uluslararası
finansmanı yönlendir.
• İnsani yardım ve kalkınma aktörlerinin, yerel yönetimlerin ve özel sektör kuruluşlarının bir
arada ve kurumsal farklılıklarını bir kenara bırakarak, çok yıllı çerçeveler dahilinde, ülke
içinde yerinden insanların yardıma olan bağımlılıklarını azaltmak ve kendi kendine yeterli
hale gelmelerini teşvik etmek için bir arada çalışmalarını temin et.
• Ülke içinde yerinden edilmeye dair bölgesel ve ulusal yasal ve politik çerçevelerin kabulünü
sağla ve uygula.
Mültecilerin büyük ölçekli hareketliliklerini ele almak için sorumluluğu paylaş
• Büyük mülteci hareketleri için öngörülebilir ve adil bir sorumluluk paylaşımına imkan veren
yeni bir işbirliği çerçevesi geliştir.
• Geri göndermeme ilkesini mültecilerin statüsü hakkında 1951 konvansiyonu ve 1967
Protokolünün önemini de vurgulayarak güçlendirin. Afetler ve iklim değişikliği sebebiyle
gerçekleşebilecek sınır aşan yer değiştirmelere hazır ol.
• Afetlere açık bölgelerdeki ülkelerin sınır aşan yerinde edilen ve mülteci statüsü taşımayan
insanları kabul etmeye ve korumaya hazır olmalarını temin edecek uygun bir uluslararası
çerçeve ile ulusal yasalar ve bölgesel işbirliği çerçevelerini 2025 yılına kadar resmileştir.
66
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Ev sahibi ülkeler ve topluluklara yeterli desteği temin et
• Ev sahibi ülkelere ve topluluklara, ihtiyaç duyulduğunda barınma, iş, eğitim, sağlık
hizmetleri ve diğer yaşamsal kamu servislerin sağlanması gibi sorunlara dönük uzun vadeli
ve öngörülebilir politik ve finansal destek sağla.
B. Göçmenlerin kırılganlıklarını gider ve onlara daha düzenli ve yasal fırsatlar
sağla
• İnsan hareketliliğine devletler, uluslararası kuruluşlar, yerel yönetimler, özel sektör ve sivil
toplum arasındaki ortaklıklara dayanan kapsamlı bir karşılık üzerinde anlaş.
• Göçmenleri ve kırılganlıklarını insani yardım ve diğer müdahale planlarına entegre et
• Yasalara uygun göç için ailelerin birleştirilmesi, iş ve eğitim amaçlı hareketlilik, 1951
Konvansiyonu kapsamına girmeyenler için insani vizeler ve korunma gibi daha fazla türde
kurallara bağlanmış fırsatlar sun.
• Göçmen kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı ile mücadele edebilmek için etkili bir şekilde
işbirliği
yap
C.
Gelecek
on
yıl
içinde
devletsizliği
sonlandır
• Devletsizliği 2024 yılına kadar var olan büyük çaplı durumları çözerek ve yeni durumların
ortaya çıkmasına engel olarak çözmek için “Ben Aitim (I Belong)” kampanyasına destek ol.
D. Kadınları ve genç kızları güçlendir
• Kadınların ve genç kızların bütün seviyelerde karar alma süreçlerine tam ve eşit olarak
katılmalarını hedefleyen politika ve programlar uygula ve yeterince kaynak ayır.
• Kadın ve genç kızların güçlendirilmesini temin edecek şekilde, ilgili tüm aktörleri onların
özel ihtiyaçlarını ulusal ve uluslararası kalkınma ve insani yardım programları ve finansman
mekanizmalarına entegre etmeli konusunda sorumlu tut.
• Sürdürülebilir ve onurlu bir geçim ile kapsamlı cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi
garanti altına al.
• Yerel kadın gruplarına sağlanan fonları belirgin bir biçimde artır.
E. Çocuklar, ergenler ve genç insanlar için eğitimlerinde meydana gelen boşlukları kapat
• Krizler esnasında ve sonrasında, engelli çocuklar ve gençler dahil olmak üzere ilk ve orta
öğretim ile mesleki eğitim fırsatlarına güvenli, kaliteli ve içermeci bir biçimde erişimi temin
et.
• Yerinden edilmiş insanların ilk, orta öğretim ile mesleki eğitimlerinin ulusal standartlara
uygun olarak belgelendirilmesini ve sertifikasyonunu sağla
67
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• Kriz durumları dahil olmak üzere, çocukların ve ergenlerin eğitim ve mesleki eğitim
fırsatlarından yararlanabilmesini sağlamak için yerel ve uluslararası yeterli miktarda fon
sağla.
F. Ergenlerin ve genç insanların olumlu dönüşümün temsilcisi olmalarına imkan ver
• Genç insanların ulusal, yerel ve uluslararası insani yardım ve kalkınma programları ve
süreçlerine katılımlarını ve liderlik rolü üstlenmelerini -özellikle çatışma önleme ve
çözümleme ile krizlere karşılık ve toplulukların yeniden ayağa kaldırılmaları konularındateşvik et ve bunu yapabilmeleri için onları güçlendir.
• Genç mültecileri toplulukların içine başarı ile entegre etmek için eğitim, mesleki eğitim ve iş
fırsatları ile sıkıntılarını paylaşabilecekleri platformlar içeren programlar geliştir.
G. Kriz durumlarında diğer gruplar veya azınlıklarla da ilgilen
• 2030 gündemine ulaşabilmek için engelliler ve yaşlılar, etnik azınlıklar, insan kaçakçılığına
maruz kalmış insanlar, kölelik ve zorla çalıştırmaya maruz kalan insanlar ve diğer gruplar
gibi en kırılgan ve dezavantajlı grupların gelişimini tanımlamak, önceliklendirmek ve takip
etmek için kapsamlı veri toplama ve analiz çalışmaları yap.
• En kırılgan ve dezavantajlı grupların haklarının korunmasını ve saygı duyulmasını sağlamaya
odaklanmış içermeci ulusal kalkınma stratejileri, yasalar, ekonomik ve sosyal politika ve
programları yürürlüğe koy.
• Gelişmekte olan küçük ada devletlerine ve toplumlarına verilen desteği, iklim değişikliği ve
ondan kaynaklanan doğal afetler yüzünden maruz kaldıkları ana vatanlarını kaybetmek gibi
sonuçlar doğurabilecek kırılganlıkları azaltacak ve düzenli bir şekilde çözüm üretecek şekilde
artır
Dördüncü Temel Sorumluluk
İnsanların Yaşamını Değiştir - yardım sağlamak yerine ihtiyaçları
sonlandır
İhtiyaçları sonlandırmak için yerel sistemleri güçlendirmek ve insani yardım - kalkınma ayırımını
fark ederek, ötesine geçebilmek gerekir.
A. Ulusal ve yerel sistemlerin yerine geçme, onları güçlendir
İnsanları merkez al: Topluluk direnci inşa et
• İnsanların kendilerini merkeze alarak direnç oluşturmalarına imkan sağla ve onlara karşı
hesap verebilir ol. Bunun için istikrarlı bir topluluk katılımı, karar alma süreçlerine dahil
olma ve kadınların tüm seviyilerde katılımını garanti altına al.
68
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• Hazırlık, müdahale ve iyileştirmeye ilişkin yerel ve olumlu baş etme stratejileri ve
kapasitelerini temel alarak geliştir. Uluslararası yardıma bağımlılığı azaltacak yerinde ve
talebe dayalı destekler sağla.
• Finansal teşviklerin özgün toplumsal katılımı teşvik ettiğinden emin ol.
• Nakdi desteği temel alan programları tercih edilen ve standart destek yöntemi olarak kullan
• Ulusal sosyal güvenlik ağlarını herkesin sosyal hizmetlere ve sosyal güvenlik ağlarına eşit bir
şekilde erişebileceği, pazar sarsıntılarına karşı kırılgan olmayan sistemler haline getir. Yerele
mümkün olduğu kadar, uluslararasına gerektiği kadar katkı yap.
• Ulusal ve yerel liderliği ve hazırlık ve müdahale kapasitelerini destekle ve yerel kapasitelerin
yıllara yaygın bir zaman planı çerçevesinde güçlendir.
• Uluslararası desteği ulusal ve yerel çabaların tamamlayıcılığını, yoruma yer bırakmayacak
açıklıkta değerlendirmele dayanarak üstlenecek şekilde biçimlendir. Aynı anda paralel
uluslararası koordinasyon ve müdahale mekanizmalarına yatırım yapılmasından kaçın.
• Görevleri ve liderliği uluslararası aktörlerden yerel aktörlere, krizlerin en başından itibaren
planlı ve sistemli bir yaklaşımın parçası olarak devret.
B. Krizleri öngör, bekleme
• Risklere en fazla açık 20 ülkenin müdahale kapasitelerini 2020 yılına kadar belirgin bir
şekilde güçlendirmeyi planlayan kapsamlı bir eylem planını 2017 yılına kadar geliştir.
Veri ve risk analizine yatırım yap
• Veri toplama ve izleme ile riskleri krizlerden önce, krizler devam ederken ve tamamlandıktan
sonra analiz etme konularına ayrılan finansal ve insan kaynaklarını belirgin bir biçimde artır.
Bunu yaparken özellikle riske açık ülkeleri ve alanlara öncelik ver.
• Verilerin açık ve geniş bir şekilde erişilebilen veri bankalarında yeterli güvenlik ve
mahremiyet koruması altında konsolide edilmesi sağla. Böylece ulusal, bölgesel ve
uluslararası seviyede ilgili tüm aktörlerin çabalarına rehberlik et. En zorlayıcı risklere ait
ortak bir resim oluşturulabilmesi için yapılacak bütünleşik analizlere bilgi sağla.
Riski kabul et, sahiplen ve riske uygun hareket et
• Riskle ilişkili bilgi ve analizleri kabul et ve net tetikleyicilere sahip olan ulusal ve yerel risk
yönetim stratejileri ile tanımlanan risklere karşı erken hareket etmeyi sağlayacak sorumluluk
şemaları oluştur.
• Ulusal ve yerel erken hareket geçmeyi teşvik edecek finansal destekler sağla. İki taraflı,
bölgesel ve uluslararası ortakların arabuluculuk girişimlerini de kullanarak politik engelleri
aşmaya çalış.
C. Müşterek çıktılar üret: insani yardım - kalkınma ayrışmasının ötesine geç
69
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• Geleneksel kompartımanların ötesinde hareket edebilmek ve karar sistemleri, sektörler ve
kurumsal sınırların dışında daha zengin çeşitlilikte ortaklarla birlikte çalışarak, ihtiyaçları
sonlandırmak, riskleri ve kırılganlıkları azaltmak için ulusal ve yerel kapasitelere destek
olarak 2030 Gündemini yerine getirebilmek için aşağıda sayılan başlıklara odaklan.
Veriye ve analize dayalı ortak bir problem tanımı oluştur
• Güvenilir, cinsiyet ve yaşlara göre tasnif edilmiş veriyi yeterli güvenlik ve mahremiyet
koruması altına alanmış verileri toplayarak, analiz ederek, kümelendirerek ve paylaşarak
önceliklerin gerçekleştirilebilmesi yönündeki müşterek yükümlülükleri yerine getir.
• Veriyi ve analizi, ağlam, ihtiyaçlar ve kapasiteler konusunda ulusal ve yerel yönetimlerle,
insani yardım, kalkınma, insan hakları, barış ve güvenlik sektörü arasında ortak bir anlayışın
belirlenebilmesi için temel unsur ve itici güç haline getir.
• Öncelikleri, aktörlerin bu öncelikleri gerçekleştirmek için sahip oldukları kapasiteleri ve
uluslararası aktörlerin mevcut kapasitelerin neredelerde destekleyip, tamamlayabileceklerini
belirlemek için ortak bir problem tanımı geliştir,
Müşterek çıktıları tanımla ve uygulamaya koy
• Ortak problem tanımında belirlenen en büyük risk alanlarında ve insanların kırılganlıkları
konusunda stratejik, açık, sayılabilir, ölçülebilir ve önceliklendirilmiş müşterek çıktılar
formüle et.
• Müşterek çıktıların, 2030 gündemini ve onunla uyumlu çok yıllı ulusal kalkınma stratejilerini
gerçekleştirmeye ilişkin kat edilen mesafeyi ölçen ulusal göstergeler üzerinde olumlu etki
yaratmasını amaçla.
• Farklı aktörlere rol veren, müşterek çıktılara ulaşmak için hedefler koyan ve kaynakları
harekete geçiren 3 ile 5 yıllık çok yıllı planlar geliştir.
Mukayeseli üstünlükleri temel al
• Yerel, ulusal, uluslararası, kamu veye özel olsun tüm aktörlerin belirlenmiş mukayeseli
üstünlükleri ve tamamlayıcılıklarını esas alan çıktılar elde etmeye çalış.
• İnsani yardım sektöründe yenilikçilik, uzmanlaşma ve bütünleşmeyi sağlamaya dönük
kuvvetli bir yaklaşım ortaya koy.
Müşterek çıktıları koordine et
• Her bir müşterek çıktının elde edilebilmesi için onun gerçekleşmesinden sorumlu çok çeşitli
aktörlerin koordinasyonunu sağla.
Müşterek çıktılar için liderliği güçlendir
• Ulusal ve uluslararası liderliği müşterek çıktılara ulaşmak için bir araya gelen paydaşları
bütünleştirmeleri ve koordine edebilmeleri için güçlendir.
70
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• Yerleşik/insani yardım koordinatörlerini Birleşmiş Milletler ve ortakları tarafından uyumlu,
müşterek ve öngörülebilir programlar sunabilmelerini garanti altına alarak çok yıllı planlar
kapsamında tam bir program döngüsü gerçekleştirebilmeleri ve müşterek çıktılar
üretebilmelerine imkan sağlamaları için güçlendir.
• Yerleşik/insani yardım koordinatörünü ortak bir problem tanımı üretebilmek için veri ve
analizleri talep etme ve bütünleştirebilmek, müşterek çıktıların oluşturulmasını yönetmek ve
tamamlamak, uygulamayı ve uygulamanın izlenmesini sağlamak ve mutabık kalınan çok yıllı
plan için yeterli kaynağı yönlendirmek konularında güçlendir.
• Ajansların ve bağışçıların merkezi yönetimlerine ait yapılarını, süreçlerini ve finansal
sistemlerini müşterek çıktılara dönük yaklaşımı desteklemelerini sağlayacak şekilde uyarla.
İlerlemeyi izle
• Müşterek çıktılara ulaşmak için ilerleyen süreci tam olarak izlemek ve ölçebilmek ile zamanında
gerekli ayarlamaları yapabilmek ve doğru kaynakların ve politik desteğin gerektiğinde
sağlandığından emin olmak için net performans kıstasları ve tertibatları kurgula.
Acil durum kapasitesini koru
• Acil durum müdahalesini hazır tut ve kolaylaştır. Uzun vadeli müşterek çıktılara erişmesinin zor
olduğu bağlamlarda insanların hayat kurtaran yardımlara ve korumaya erişebilmesini temin et.
• Acil müdahalenin sağlanmasının kısa vadeli bir istisna olduğu kabul et ve en başından itibaren
ihtiyaçların, risklerin ve kırılganlığın azaltılması için elinden gelen çabayı sarf et.
Beşinci Temel Sorumluluk
İnsanlığa Yatırım Yap
İnsanlığa karşı ortak sorumluluklarımız kabul etmek ve onlara göre hareket etmek politik, kurusal
ve finansal yatırım gerektirir.
A. Yerel kapasitelere yatırım yap
• Ulusal ve yerel aktörlere doğrudan ve öngörülebilir finansman teminin artırılması için somut
hedefler geliştir ve bu aktörlerin fon bulma ve yönetme konusundaki kapasitelerini
artırabilmeleri için uzun vadeli destek sağla.
• Birleşmiş Milletler ülke bazlı havuz fonlardan insani yardım taleplerinin fonlanmasına
aktarılan miktarın oranını % 15’e çıkar.
• Yerel seviyede doğrudan yatırıma engel teşkil eden, riskten kaçınma, kısıtlı yerel kapasite,
terör ve kara para aklamayı eklemeye ilişkin uygulamaların doğurduğu sorunlara çözüm bul.
71
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
• 2030 Gündemi, Addis Ababa Eylem Gündemi, G-8 ve G-20 bağlamında yapılan taahhütlere
uygun olarak anavatanına kaynak aktarmaya ilişkin havale masraflarının azaltılması sürecini
hızlandır.
B. Riskleri dikkate alarak yatırım yap
• Sürdürülebilir kalkınma
desteklenmesini sağla.
bağlamında
yapılan
bütün
yatırımların
risk
bilgileri
ile
• Vergilerin kapsama alanının genişletilmesi, harcama verimliliğinin artırılması, acil durum
yedek fonlarının ayrılması, risk azaltma etkinliklerinin genel bütçeye dahil edilmesi ve risk
sigortasının devre dışı bırakılması gibi yollarla risk yönetimi için ülke için kaynakları
zenginleştir. Ulusal yatırımları iki taraflı, Güney-Güney işbirliği gibi araçlarla uzmanlık, bilgi
transferi ve teknoloji gibi konularda sağlanacak desteklerle tamamlamaya çalış.
• Risk temelli yatırımı mümkün kılmak için kamu özel sektör ortaklarını kolaylaştır. Sigorta
sektörünü risk değerlendirmelerini değer yatırımlarının içine dahil etme konusunda
cesaretlendir.
• Resmi Kalkınma Yardımı’nın (ODA) en az % 1’ini 2020 yılına kadar afet risk azaltma ve
hazırlık aktivitelerine tahsis et. İklim Değişikliği Uyum Fonunun önemli bir oranını afet
hazırlık ve önlemeye ayır ve Yeşil İklim Fonunu iklim risklerini azaltmak için ulusal kapasite
oluşturma çalışmalarını desteklemek için kullan.
• Afet Risklerinin Azaltılması hakkında 2015- 2030 Sendai çerçevesinde, İklim değişikliği
hakkında Birleşmiş Milletler Çerçeve Konvansiyonu kapsamında varılan Paris anlaşmasında,
Addis Ababa Eylem Gündeminde ve Kalkınma için finansman konusunda Üçüncü
Uluslararası Konferansta belirlenen afet risklerine karşı en korunmasız ülkelere verilen
desteğin artırılarak insani krizlerin önlenmesi ve iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarına
uyum sağlama kapasitelerinin artırılması için destek sağlanması yönündeki taahhütleri yerine
getir.
• Kaynakları riskleri dikkate alarak, “pişmanlık yok” temelinde dağıt. Riskler hakkındaki
bilgiye dayalı olarak yerel ve ulusal erken eyleme geçmeyi ödüllendirecek finansal ve diğer
türde teşvikler geliştir.
C. İstikrara yatırım yap
•
Kırılgan durumlara ayrılan yardım bütçelerine ayrılan oranları belirgin bir biçimde artırmak
için ulusal ve yerel içermeci kurumları 2030 yılına kadar güçlendirmek de dahilhedefler
belirle.
72
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
•
Dünya Bankası Uluslararası Kalkınma Kurumu’nun kriz müdahale penceresini üç kat büyüt.
•
Birleşmiş Milletler Barış İnşası Fonu’nun halen yılda 100 milyon Dolar seviyesinde bulunan
kaynaklarını artırmak için ek ve öngörülebilir kaynaklar tahsis et. Fonun hızla kullanılabilen
penceresinin ölçeğini ortaklar için daha fazla esneklik vererek büyüt.
•
Genel Sekreterliğin temel önleme ve arabuluculuk kapasitesini yerine getirebilmesi için
Birleşmiş Milletler genel bütçesi üzerinden ayrılan kaynakları daha güvenilir ve belirgin bir
şekilde
güçlendir.
D. Bölünme değil finansal çıktılar: fonlamadan finansmana geçiş
Müşterek çıktıları finanse et
• Tekil projeler ve etkinliklerdense müşterek çıktıları finanse etmeye odaklan. Bunu
esnek, çevik ve öngörülebilir bir biçimde öngörülebilir çok yıllı zaman aralıklarında
gerçekleştir. Böylece aktörler sürdürülebilir bir şekilde ve değişen risk seviyelerine ve
ihtiyaçlarına kendilerini adapte edebilecek biçimde müşterek çıktılara ulaşmak için
planama yapıp, çalışabilirler.
Fonlamadan finansmana geç
• Finansmanı çok yıllı planda belirlenen ve müşterek çıktılara ulaşmak için mukayeseli
üstünlüklere sahip olduğu belirlenmiş aktörlere yönlendir.
• Aktörlere ve müşterek çıktıya ulaşma konusunda yapabilecekleri katkılara göre hibeler, risk
havuzlama ve transfer araçları, sosyal etki bonoları, mikro bedeller, krediler ve garantiler gibi
çok çeşitli finansal seçenekleri devreye sok.
• Finansmanı adil bir biçimde dağıtmaya çalışarak küçük ve orta boyutlu krizlerden etkilenen
insanların da geride bırakılmadığından, ihtiyaçlarının karşılandığından emin ol. Merekiz Acli
Durum Fonu gibi “Dengeleme Araçlarını” güçlendir ve başka türde mekanizmalar
geliştirerek krizler arasında ortaya çıkan küresel eşitsizlikleri gider.
Müzmin krizler için yeni bir finansman platformu oluştur
• Müzmin hale gelmiş ve kırılgan durumlarda elde edilmeye çalışılan müşterek çıktılara yeterli ve
öngörülebilir bir biçimde kaynak sağlanabilmesi için Birleşmiş Milletler, uluslararası ve bölgesel
finans kuruluşları birlikte bir uluslararası finansman platformu oluşturmayı düşünmelidirler.
• Mevcut finansal araçların ve fonlamadan finansmana geçişte rol üstlenebilecek aktörlerin bir
haritasını çıkar. Bulguları Dünya İnsani Yardım Zirvesinde sun. Zirvenin ardından, yeni bir
uluslararası finans platformu oluşturulması, eylem, araç ve yönetişimine ilişkin kapsam da dahil
olmak üzere yürütülen tartışmalara istinaden bir eylem planı geliştir.
E. Kaynak zeminini çeşitlendir ve maliyet etkinliğini artır
73
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
A/70/709
Kaynakları çeşitlendir ve artır
• 2018 yılına kadar ajanslar arası insani yardım taleplerini karşılama oranını asgari % 75
seviyesine çıkar.
• Merkezi Acil Durum Müdahale Fonunu 500 milyon Dolar seviyesinden 2018 yılına kadar
1 milyar Dolar seviyesine çıkar.
• Başka aktörlerden sağlanan kaynakların seviyesini ve etkisini artır. Alternatif fon
kaynaklarının kabul edilmeleri, tanınmaları ve görünür hale getirilmesi için çaba sarf et.
• Gayrisafi milli hasılanın % 0.7’sinin ODA’ya ayrılması için verilen taahhütleri yerine getir.
Maliyet etkinliğini ve şeffaflığı artırmak
• İnsani Yardımın Finansmanı hakkında üst seviye panelde önü sürülen “Büyük pazarlığa” üye ol
• Yardım programlarında daha verimli kazanımlar elde edilmesi ve sabit maliyetlerin azaltılması
için daha şeffaf bir maliyetlendirme süreci geliştir ve uygulamaya koy.
• Harcamalar ve kaynak dağımının raporlanmasında şeffaflığı artır ver Uluslararası Yardım
Şeffaflık
Girişimin’nin
prensiplerini
kabul
et.
74
BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA
SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE
SUNULMUŞTUR.
Download