Helal ve Haram

advertisement
Mayıs-1982
HELAL VE HARAM
ُۜ ٰ ‫ين َما لَ ْم يَأْذَ ْن ِب ِه‬
ّ۪ َ‫ا َ ْم لَ ُه ْم ش َُر ٰٓك ُ۬ ُؤا ش ََرعُوا لَ ُه ْم مِ ن‬
‫ص ِل‬
ْ َ‫اّللُ َولَ ْو ََل َك ِل َمةُ ْالف‬
ِ ‫الد‬
َّ ‫ي بَ ْينَ ُه ُۜ ْم َوا َِّن‬
‫عذَابٌ اَلّ۪ ي ٌم‬
َ ‫الظال ِّ۪مينَ لَ ُه ْم‬
ِ ُ‫لَق‬
َ ‫ض‬
(Şura: 21)
Muhterem Müminler!
İnsanı en güzel şekil ve manada (3) ancak kendine
ibadet etsinler (4) diye yarattığını beyan eden Cenabı Hak
yerde ve gökte olan her şeyi insanın istifadesine (5) sunmuş,
İslam’ı onlara din olarak göndermiştir. (6)
Mensubu olmakla iftihar ettiğimiz yüce dinimiz İslam
yalnızca vicdanlara hasredilmiş bir ahlak manzumesi değil,
bilakis yaşayışımızın her anını ihata eden, üstünlüğü şüphe
götürmez yegâne hayat Nizamıdır. Bu gerçekten habersiz
geçen her ömrün sonu hüsran olacağı gibi başka arayışlar
içinde bocalayan beşeriyetin, esasen İslam'dan başka bir
kurtuluş çaresi de yoktur.
Fert ve cemiyetlerin dünya ve ahiret saadetini gaye
edinen bu ilahi Nizam; insanları kardeşçe yaşamaları,
arzulanan huzura ermeleri için son derece adil, insan ruhuna
en uygun tedbirler getirmiş, helal ve haram ölçülerini
koymuştur. Müminin helal sınırlar içinde kalması istenmiş,
haram hudutlarına taşmaması için uyanılmıştır. Böylece
ondaki ihtiras kırılmış, yerine ölçülü bir azim ve gayret
anlayışı getirilmiştir. Esasen Cenabı Hak'kın yapınız diye
emrettiklerinde, insanı olgunluğa eriştiren, ruhen yücelten
hasletler, nehyettiği ve haram kıldıklarını da insanın
menfaatına uygun, gizli ve açık sayısız hikmetler vardır.
Bilindiği gibi helal, nehyedilmemiş olan şeydir. Haram
ise kesinlikle men'edilmiş şeylerdir. Haramdan korunmak
farz olduğu gibi, korunanlar için sevab, haram işleyenler için
de azabı ilahi vardır. Haramı, haram olduğuna inanarak
işleyen bir Mümin dinden çıkmaz, günahkar olur. Fakat
kesin nassla nehyedilen bir haramı inkar etmek veya helal
saymak ise küfürdür. Bunlar dinimizin haram konusundaki
hükümleridir. (7)
Bu sebeple İslama gönül veren bir müslümanın, dininin
ahkamını bilmesi, helal kılınanlardan istifade ederken,
sayısız nimetlerinden ötürü Allah'a şükretmesi, Allanın
haram kıldıklarından sakınması ve sakındırması kulluk
görevidir. O halde Mümin, hareket ve davranışlarında meşru
olmaya, rızkını helaldan temin etmeye dikkat etmek
zorundadır. Aksi takdirde, haddi aşmakla, nefsine zulmetmiş
olacağı gibi va'd. olunan azaba da uğrayacaktır. Mukaddes
kitabımız Kuranı Kerim bu yüzden helak olan kavimleri
(Nuh KavmiLût Kavmi) ibret olarak sunmuş, sevgili
Peygamberimiz (s.a.v.) hadisi şerifleriyle Müminleri
uyarmıştır.
Bize bizden daha çok acıyan "Benim bildiğimi
bilseydiniz az güler, çok ağlardınız" buyuran sevgili
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadislerinde "Bir zaman gelecek
kişi kazancının helaldan mı, haramdan mı olduğuna aldırış
etmez olacaktır" buyurmuşlardır. Ne yazık ki helal ve haram
konusunda cemaatımız gerektiği kadar hassas değildir.
Dinimizin açık hükümlerine rağmen , ekseriyeti
müslüman olan bir toplumda, müslüman müslümanı
aldatmak için fırsat kolluyorsa, el çabukluğu ile birkaç gram
eksik tartıp, bir iki santim noksan ölçüyorsa, yetim malı
yeniyorsa, rüşvetin adı hediye olmuşsa, ırz ve namus ticaret
metaı haline gelmişse, zina teşvik görür, faiz en karlı kazanç
olarak tanıtılırsa... Ve bütün bunlar o cemiyette hoş görülür
hale gelmişse, böyle bir toplum helal ve haram ölçülerini
yitirmiş demektir. Günümüzde bazı kimselerin, dinimizin
şiddetle yasakladığı haramlar hususunda daha da ileri giderek
bilir bilmez hüküm verdiği, haramı inkar ettiği veya helal
saydığı, hatta etrafını bile yanıltma sevdasına girdikleri
görülmektedir.
Kesinlikle inanıyoruz ki Helal ve Haram kılma hakkı,
yalnız ve yalnız Allahü Tealaya aittir. Hiç kimse din namına
Allahın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram kılamaz.
Böyle yapanlar, Rububiyet hakkına tecavüz etmiş, Allah'a
şirk koşmuş olurlar. Nitekim Cenabı Hak Kuranı Kerimde
".... Yoksa, Allanın dinde izin vermediği bir şeyi onlara
(kafirlere) meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer kesin
yargı bulunmayacak olsaydı, aralarında hemen hükmedilirdi.
Doğrusu, zalimlere can yakıcı azab vardır". (10)
Bir başka ayetde de ".... Diliniz yalana alışmış olduğu
için şu haram, bu helaldir demeyin. Zira Allah'a karşı yalan
uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise
saadete şüphesiz erişemezler" (11) buyurmaktadır. Görülüyor
ki helali haram, haramı helal tanıyıp tanıtmak dinen çok
sakıncalıdır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) şu hadisi
şerifleri davranışımıza ölçü olmalıdır.
"Helal belli, haram da bellidir. Bunların arasında
birtakım şüpheli şeyler vardır ki, insanların çoğu bunların
helal ve haram olduklarını bilmezler. Şüpheli şeylerden
sakınan kimse, dinini ve ırzını korumuş olur. Şüpheli şeylere
giren kimse de harama düşmüş olur. Bu aynen koru etrafında
davarını güden çobanın, koyunlarının o koruya düşme
tehlikesi gibidir. Dikkat ediniz, her hükümdarın bir korusu
vardır. Uyanık olunuz, Allah’ın korusu da haram kıldığı
şeylerdir. Şunu da biliniz ki, bedende bir et parçası vardır. O
düzgün olursa bütün vücut düzgün olur. O bozuk olursa,
bütün vücut bozuk olur. Biliniz ki bu et parçası kalbtir". (12)
Muhterem Müminler..!
Ebedi saadete, Allah'ın rızasına giden yol, Rabbimizin
Sıratı Müstakiym diye isimlendirdiği, Kuranla kaideleşen.
Rasulullahın örnek ahlakı ile abideleşen İSLAM yoludur.
Mümin, Allanın lütfü ile bu yolun yolcusu olmaya azmetmiş
mutlu insandır. İmandan sonra, Mümine düşen görev salih
ameldir. Emirlere itaat, nehiylerden ictinaptır. Öyleki iki
günü müsavi olmayacak şekilde Mümini kamil olmaya
çalışmaktır. Hutbemizi bir ayeti kerime meali ile bitiriyorum.
"Elif Lam Mim, İnsanlar (yalnız) inandık demekle
bırakılıvereceklerini
kendilerinin
imtihana
çekilmeyeceklerini mi sandılar? And olsun biz onlardan
öncekileri de imtihan etmişizdir. Allah elbette sadık olanları
da, yalancı olanları da bilir" (13)
***
1 - Ankebut Suresi, Ayet: 1 -3
2- 250 Hadis, A.Himmet BERKİ. H.No:80, Diy.İşl.Bşk. Yayını
3- Tîn Sûresi, Ayet: 4
4- Zâriyat Sûresi, Ayet: 56
5- Bakara Sûresi, Ayet: 29
6- Ali imran Sûresi, Ayet:19
7- Büyük islam ilmihali-Ö.N.BİImen-Sh:46-47
8- Riyazüs Salihiyn C:1 Sh:484. H.No:450
9- 250 Hadis-A.ri.Berki-Sh:152 H.No: 185
10- Şûra Sûresi, Ayet: 21. K.Kerim ve Türkçe Anlamı-Diyanet
11-Nahl Sûresi Ayet, 116.
12- Buhari-Tecrid-i Sarih C:1 Sh:60 H.No:48
13- Ankebut Suresi, Ayet: 1-3-H.Basri ÇANTAY'ın meali.
Download