Helal Kazanç

advertisement
06.02.2004
Maide, 5/88
HELAL KAZANÇ
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Dinimiz İslam, insanoğluna dünya ve
ahiret saadetini kazandıracak prensiplerle dolu
bir hayat nizamıdır. İslam’da çalışma ve helal
kazanç, tıpkı ilim gibi farz telakki edilmiş,
kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını
sürdürebilmesi, çoluk çocuğunun nafakasını
temin etmek maksadıyla meşru yoldan çalışıp
kazanması, ibadet ölçüsünde kutsal ve değerli
bir davranış olarak kabul edilmiştir.
İslam, kazanç elde etme konusunda önemli
bir ilke olan meşruiyet prensibini esas alarak;
hırsızlık, gasp, faiz, kumar, rüşvet ve şans
oyunları; kamu mallarını zimmete geçirmek,
her türlü yolsuzluk, hileli alışveriş, müşteriye
birinci kalite diye ikinci kalite mal vermek,
eksik tartıp ölçmek, malı fâhiş fiyatla satmak,
işçi ve memurun görevini ihmal ve terk etmesi,
iş verenin çalışanlara hak ettiği ücretlerini,
devlete vergisini, fakire zekatını vermeden ve
kalitesiz mal üretip pahalıya satarak elde ettiği
servet gibi gayrı meşru kazancı yasaklamıştır.
Yüce Allah Nisa suresinin 29 âyetinde:
“Ey İman edenler! Mallarınızı aranızda
haksız yollarla yemeyin. Karşılıklı rızaya
dayalı ticaretle yiyin” buyurmak suretiyle,
haksız kazancın haram olduğunu bildirmiştir.
Huzurlu bir toplum oluşturmayı hedef alan
İslam’ın yüce Peygamberi, “Kazancın hangisi
en iyi ve temiz olanıdır” şeklindeki sorulan bir
soruya, “Kişinin el emeği ve aldatma
bulunmayan meşru ticaret ile elde edilen
kazançtır” cevabını vermiştir.(1) Bir başka
hadislerinde ise “Hiç kimse elinin emeğinden
daha
hayırlı
bir
şey
yememiştir”(2)
buyurmuştur.
etmekten şiddetle sakınmalı; kazancının nereden
nasıl geldiğine dikkat etmelidir. Zira haram
fiillerden biri işlenince diğerine kapı açılır ve
haramlar normal karşılanmaya başlar. Böylece
toplum huzurunun temelini teşkil eden
başkalarının hakkını gözetme, hizmet etme,
yardımda buluma gibi asil duygular yok olur.
Aziz Müminler!
Yüce Allah, "Ey insanlar! Yer yüzündeki
şeylerin
helal
ve
temiz
olanlarından
yiyin" (Bakara, 168); “Allah’ın size rızık olarak
verdiklerinden helal, iyi ve temiz olarak yiyin
ve kendisine îman ettiğiniz Allah’a karşı
gelmekten sakının” (Maide, 88) anlamındaki
âyetlerde helal ve temiz rızık yenilmesini
emretmektedir.
Müminlerin Allah'ın bu emrine uyarak meşru
işlerde çalışmaları, helalinden kazanmaları, haram
gıdalarla beslenmemeleri ve çoluk çocuğuna da
harama yedirmemeleri gerekir. Bu husus, hem
ibadetlerimizin kabulü hem de sosyal hayatımızın
güven ve huzuru için önemlidir.
Aziz müminler!
Kazancımızın helal ve meşru olması kadar
servetimi, ekonomik değerlerimiz içki, kumar,
uyuşturucu, fuhuş ve benzeri gayr-i meşrû ve
haram yerlere harcamamak ve malı-mülkü israf
etmemek de önemlidir. Çünkü batıl yollarla servet
edinmek ve onu gayri meşru yerlerde harcamak
günahtır. Bu husus Bakara suresinin 188. âyetinde
şöyle ifade edilmektedir: “Aranızda mallarınızı
bâtıl yollarla yemeyin. İnsanların mallarından
bir kısmını bile bile g ü n a h a girerek yemek
için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin”
Değerli müminler!
Çok çalışmak, bol üretmek, meşru yollardan
kazanmak, israf etmemek, helal harama riayet
etmek ve insan haklarına saygı göstermek
Müslümanların temel görevleri arasında yer alır.
Milletimiz ancak bu sayede güven ve huzura
erecek, mutlu ve müreffeh olabilecektir.
Değerli Mü’minler!
__________________
İslam’da asli ve tabii kazanç yolu emektir.
Müslüman, çalışmadan başkalarının sırtından
veya gayri meşru yollardan kazanç elde
1)Hakim, Müstedrek, II, 10. Ahmed, IV; 141.
2) Buhari, Büyû 15
Download