Ahmet SONKAYA - Gökkubbe Dergisi

advertisement
İSMAİL GASPIRALI
VE CEDİTÇİLİK
HAREKETi
Ahmet SONKAYA
Türk Dünyası Birlik Platformu Genel Sekreter Yrd.
DOSYA: GASPIRALI VE KIRIM
İ
smail Gaspıralı ve Ceditçilik hareketini biraz özetlemek gerekirse önce; İsmail
Gaspıralı’nın gazeteci, yayıncı,
eğitimci, yazar… yani tüm kimliklerini anlamadan ve milli hareket fikriyatçısı olarak yürüttüğü faaliyetleri iyi tahlil etmeden
Rusya’da Türk-Tatar yenilenmesini ve oluşturduğu o büyük
ruhi değişimi anlamak kesinlikle imkansızdır. Gaspıralı’nın
çıkardığı Tercüman gazetesi
Rusya’daki Türk halklarının ruhi
ve fikri bakımdan birleştiricilik vazifesi görmüştür. Milli ve
dini meseleleri ele almış, eğitim
konularında büyük işler başarmış ve büyük bir güç olmuştur.
Türk-Tatar kültürünü batı etkisiyle güçlendirip, milli medeniyetin gereklerini iyi tahlil etmiştir.
İsmail Gaspıralı 20.yy. başındaki
Tatar Rönesans›ının lokomotifi
vazifesini görmüştür. Şimdi bu
harekete biraz daha derinlemesine bakalım.
Türk milli bilincinin gelişimi ve
Türk halklarının bağımsızlık mücadelelerine önemli fikri etkisi ol16 | Gökkubbe | Sayı:2 | Yıl:1
muş bir hareket olan Cedit Hareketi, Osmanlı Devletinin yıkılış
sürecine girmesiyle beraber,
devletin kurtuluş formülü olarak
ileri atılan Osmanlıcılık ve İslamcılık ideolojilerinin Müslüman ve
gayrimüslim azınlıkların ayaklanmasıyla bir anlamda “anlamsızlaşması” Türk milliyetçiliği
ideolojisini güçlü bir seçenek
olarak ortaya çıkarmıştır. İşte bu
dönemde Tatar toplumunda bir
yenileşme hareketi olarak başlayan Cedit Hareketinin fikriyatı,
zamanla tüm Türk topluluklarına
yayılmış, bağımsızlık mücadelesi veren Türk halklarına büyük
ölçüde olumlu etkilerde bulunmuştur.
Nasır (1824-1907) ve Hüseyin Feyizhâni (1826-1866) sayılabilir. Bu hareket genelde
Rusya›daki Türk halklarında
meydana gelen iktisadi değişikliklerin sonucunda ve bunların etkisi ile canlanan bir ayağa
kalkma, uyanış ve yenilik hareketidir. Sonrasın da Usul-ü
Cedit hareketi Türk dünyasının
tümüne yayılma yolları aramıştır.
Bu hareket ilk önce eğitim
alanında yenilikler getirmeyi
amaçlamıştır. Tatar okullarında yeni bir okuma metodunun
benimsenmesi tartışmalarıyla
birlikte eski metodu savunan
«kadimciler ile yenisini savunan
“ceditçiler” arasında zorlu bir
mücadele başlamıştır. Bu yeni
metodu savunan hareket de
bu nedenden dolayı «Usul-ü
Cedit» adını almış ve daha sonra bu mücadeleden yenilikçilerin
zaferle çıkması, Cedit hareketine de yeni güçlü bir ivme kazandırmıştır.
İlk Türk aydınlanma hareketi olan Ceditçilik adı verilen
reform hareketi, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısının başlarında dil, eğitim-öğretim ve
dinle ilgili alanlarda bir yenileşme hareketi olarak başlamıştır.
Bu hareketin önde gelenlerinden Abdülnâsır Kursâvi (1770Tatarların Osmanlı›da yaşa1814), Şihâbeddin Mercâni
(1815-1889),
Abdulkayyum yan halkla büyük benzerliğinin
Download