Almanya’daki ‹slam Konferans› ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas› Ali Aslan Almanya son on yıllarda her şeyden önce Müslüman ağırlıklı devletlerden gelen göçmenler yoluyla dini ve kültürel olarak çok yönlü oldu. Günümüzde Almanya’da yaklaşık dört milyon Müslüman yaşıyor. Bunların yaklaşık yarısı şimdiden Alman vatandaşlığına sahip oldu. Ortak yanlarımızı güçlendirmek, farklılıkların üstesinden gelmek, katılımı teşvik etmek – ve bunu özgürlükçü-demokratik anayasa temelinde yapmak –, Almanya gibi dini ve kültürel açıdan daha büyük birçok yönlülüğe sahip olan bir ülkede toplumsal birliğin nasıl korunabileceği sorusuna verilen cevaplar bunlar gibi görünüyor. 85 Almanya’daki ‹slam Konferans› ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas› Alman İslam Konferansı’nın amacı buna bir katkı sağlamaktı. 2006’da hayata geçirilen konferans, devletin bütünsel olarak, yani federasyonu, eyaletleri ve belediyeleri kapsayan, Almanya’da -tarihsel varlığı gençolan Müslümanlara önemli halk grubu olarak verdiği ilk tepkiydi. "Almanya’daki Müslümanlar – Alman Müslümanlar " – bu slogan Alman İslam Konferansı’nın ana hedefinin özünü açıklıyor: Almanya’daki Müslümanların kendilerini Alman toplumunun bir parçası olarak görmeli ve toplum tarafından da böyle kabul edilmeli. AİK’nın ilk dönemindeki somut hedefi, devlet ve Müslümanlar arasındaki diyaloğu iyileştirmek ve böylece Müslümanların toplumsal ve din hukuku yönünden entegrasyonunu, Almanya’daki toplumsal birliği sağlamak ve toplumsal kutuplaşmayı ve ayrımı engellemekti. Alman İslam Konferansı dini topluluk anlamında Müslümanların temsilcisi değildi ve şu anda da değil. İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu altında yönetiliyor, çünkü bu bakanlık geleneksel olarak federal hükümet düzeyinde Almanya’daki dini topluluklarla ilişkilerden sorumludur. AİK şimdiye kadar iki düzeyde toplanıyordu. Yılda bir kez bir araya gelen genel kurul, çalışma gruplarından gelen teklif ve tavsiyeleri yayınlıyor ve diyalog sürecinde fikirler veriyordu. Genel kurul düzeyinin altında iki aylık aralıklarla üç çalışma grubu toplanıyor ve bir seminer düzenleniyordu. Bunlara yüzün üzerinde uzman, aşağıdaki konularla ilgili olarak katıldı: • Almanya’nın toplum düzeni ve değerler uzlaşması: 1. çalışma grubu 86 Ali Aslan • Alman Anayasa anlayışında dini konular: 2. çalışma grubu • Köprü olarak ekonomi ve medya: 3. Çalışma grubu • Güvenlik ve İslamcılık: Seminer 2008 ve 2009 yıllarında yapılan 3. ve 4. genel kurul toplantılarında aşağıdaki konularla ilgili sonuçları içeren ara özetler yayınlandı: • Almanya’da yaşayan Müslümanların toplumsal birliği ve entegrasyonu • Günlük hayatta değerler uzlaşması • Devlet okullarında Almanca İslam din dersinin yürürlüğe sokulması • Camilerin inşası ve yönetimi • Okul hayatında din kaynaklı pratik sorular • İmamların eğitimi • Almanya’da İslami-ilahiyat konulu yüksekokul kurumlarının oluşturulması • Medyadaki habercilik anlayışı • İslamcı çalışmalara karşı ortak tavır AİK’nın Yeni Konuları İslam konferansının özellikle temel sorunları ele aldığı ve hukuki çerçeve koşulları hazırladığı ilk dönemin sonuçlarından yola çıkarak şimdi İslam konferansının hayata geçirilmesi ve toplum içindeki 87 Almanya’daki ‹slam Konferans› ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas› yerinin sağlamlaştırılması söz konusu. AİK artık kendini üç konu grubuna adamak istiyor: 1. Devlet ve Müslümanlar Arasında Kurumsallaşmış İşbirliğinin Oluşturulması AİK kendini, Alman din hukuku temelinde devlet ve Müslümanlar ile Müslümanların organizasyonları arasındaki kurumsallaşmış işbirliğinin oluşturulmasına adayacak. Buna özellikle devlet yüksekokullarında İslami ilahiyatla ilgili seçeneklerin oluşturulması ve daha fazla geliştirilmesi ve (aralarında İmamların da bulunduğu) Müslüman din görevlilerinin ve İslami cemaatlerdeki diğer aktörlerin eğitimi ve meslek içi eğitimi de dahil. AİK bu bağlamda, İslami cemaatler ve Almanya’da faaliyet gösteren din görevlileri hakkında özgün bilgilere ihtiyaç olduğu tespitini yapıyor. İslam din dersinin yürürlüğe sokulması için federal düzeyde bir bilgi ve deneyim alışverişi de öngörülüyor. 2. Ortak Değer Olarak Cinsiyetler Arası Adaleti Yaşamak AİK bu konu grubu çerçevesinde bir yandan iş piyasasına erişim sorusunu ve bununla bağlantılı olarak örneğin başörtüsü takılması nedeniyle yaşanan zorlukları ve diğer yandan da ataerkil ağırlıklı rol modellerini ele almak istiyor. AİK burada mağdur Müslüman kadınların hakları konusunda daha fazla bilinçlenmelerinin ve haklarından yararlanmalarının yollarını aramak istiyor. Bunun ötesinde, katılımcı Müslümanlar tarafından İslam ile bağdaştırılamaz olarak tanımlanan şiddet eylemlerinin ve zorlamaların nasıl daha güçlü bir şekilde geriletilebileceğinin analizinin yapılması hedefleniyor. 88 Ali Aslan 3. Aşırılığın, Radikalleşmenin ve Toplumsal Kutuplaşmanın Önlenmesi Burada barış içinde ve saygılı bir ortak yaşam için, bir tarafta tartışmalı İslamcılık ya da dini aşırılık kavramları altında toplanabilecek fenomenlere ve diğer tarafta Müslümanlara karşı yabancı düşmanı ve ırkçı tavırlara karşı aktif olarak karşı koyulması hedefleniyor. Çalışma programında, İslam düşmanlığı tartışmasız olarak kabul görmeme- lidir, Müslümanlara karşı toleransın teşviki, toplumsal birlik için vazgeçilmezdir deniyor bu konuyla ilgili olarak. AİK tedbir alıcı gençlik ve ebeveyn çalışmalarıyla önyargıları ve düşman imajlarını ortadan kaldırmak istiyor. Katılımcılar Genel kurula bugüne kadar bireysel olarak katılan Müslümanlar yer- lerini yeni bireylere bıraktılar. Ancak gelecekte de AİK’na danışman olarak eşlik edecekler. Yeni Müslüman katılımcıların seçiminde AİK’nın ilk döneminde olduğu gibi yine mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde Almanya’daki Müslümanların çeşitliliğini yansıtma düşüncesi ön plandaydı. “Almanya’daki Müslümanların Yaşamı” (MLD, BAMF 2009) adlı araştırmanın sonuçlarına bakıldığında, çatı ve üst birliklerin yanı sıra Müslüman bireylerin katılımında yaklaşık üçte bire üçte ikilik bir oran gözetiliyor. Araştırma, Almanya’daki neredeyse dört milyon Müslüman’ın yaklaşık dörtte birinin şimdiye kadar AİK’na katılan İslami çatı ve üst birlikleri tarafından temsil edildiğini hissettiğini gösteriyor. 89 Almanya’daki ‹slam Konferans› ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas› Müslüman bireylerin yeniden belirlenmesiyle, yeni katılımcılara pratik deneyimlerini ve bilgilerini Alman İslam Konferansı’na dahil etme olanağı verilmesi hedefleniyor. Seçimde özellikle AİK’nın yeni ağırlıklı konularıyla ilgili deneyimleri rol oynadı. Ancak Müslümanların etnik ve din politikası açısından çeşitliliğinin daha yoğun olarak dikkate alınması gerekiyor. Böylece laik Müslümanlar da yine temsil edilmiş olacak. İslami bir birlik olmamakla birlikte özellikle Türk kökenli laik Müslümanları bireylerin ötesinde temsil edecek olan Almanya Türk Toplumu (TGD) yeni bir birlik olarak konferansa katılıyor. Buna karşın Almanya Federal Cumhuriyeti İslam Konseyi (Der Islamrat für die Bundesrepublik Deutschland e. V.) (IRD) artık AİK’na katılmayacak. IRD’nin en büyük üye organizasyonu İslam Toplumu Milli Görüş’ün (Islamischen Gemeinschaft Milli Görüş) (IGMG) yönetici kadrolarına karşı yürütülen soruşturma nedeniyle, üyeliği ikinci bir karara kadar askıya alındı. İslam Konseyi dondurulmuş üyelik olanağından yararlanmayı reddetti. Müslümanların aşağıdaki çatı ve üst birlikleri konferansa katılacak: • Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (Türkisch-Islamische Union der Anstalt für Religion e. V.) (DITIB) • İslam Kültür Merkezleri Birliği (Verband Islamischer Kulturzentren e. V.) (VIKZ) • Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (Alevitische Gemeinde Deutschland e. V.) (AABF) 90 Ali Aslan • Almanya Boşnaklar İslam Birliği (Islamische Gemeinschaft der Bosniaken in Deutschland e.V.) (IGBD) • Almanya Faslılar Merkez Konseyi (Zentralrat der Marokkaner in Deutschland e.V.) Göçmenlerin bağımsız laik bir organizasyon olan Almanya Türk Toplumu (TGD) İslam dini dersinin yürürlüğe konması ya da İmamların Alman üniver- sitelerinde eğitim görmesi gibi konuların yanı sıra pratik entegrasyonla ilgili çok sayıda soru, eyaletlerin ve belediyelerin sorumluluğunda bulunuyor. Bu nedenle yetkili eyalet uzman konferansları ve örnek belediyeler şimdiye kadar olduğundan daha yoğun olarak konferansa dahil ediliyor. 91