İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sık Görülen Kardiyolojik Sorunlarda Güncelleme Sempozyum Dizisi No: 40 • Haziran 2004; s. 85-89 Hastayı Ne Zaman Kardiyoloğa Gönderelim? Doç. Dr. İbrahim Keleş Kalp hastalıklarından korunma, hastalığın tanı, tedavi ve uzman kardiyologa yönlendirilmesinde birinci basamak hekimlik hizmetleri büyük önem taşımaktadır. Pratisyen hekimin kalp hastalarının değerlendirilmesi ve kimleri kardiyoloğa sevk edeceğine karar vermesi kalp hastalığı ile mücadelede ve kardiyak ölümlerin azaltılmasında büyük yarar sağlayacaktır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölümlerde ilk sırayı kalp hastalıkları oluşturmaktadır. Kalp hastalıkları içerisinde de en sık koroner arter hastalıklarından ölüm yer almaktadır. 1990’dan beri Türkiye’de yürütülmekte olan TEKHARF (Türk Erişkinlerinde Koroner Arter Hastalıkları Risk Faktörleri) çalışması verilerine göre ülkemizde koroner kalp hastası sayısı 2.3 milyon kadardır. Her yıl 160 000 kişi koroner kalp hastalıklarından ölmekte ve yılda 250 000 kişi de kalp hastalığı ile tanışmaktadır. Miyokard enfarktüsünden ölüm ilk 4 hafta içinde %40 oranındadır. Bunların % 50’si ilk 2 saat içinde gerçekleşmektedir. Bu oranın çağdaş tedavi yöntemleri ve hasta sevkinin hızlandırılması ile %10 lara kadar düşürülmesi mümkündür. Acil Kalp Ünitelerinin (AKÜ) kurulması ve yaygınlaştırılması da bu amaca hizmet edecektir. Valvuler, Vasküler, Musküler (VVM) ve diğer olmak üzere kalp hastalıklarını tanımlamada pratik bir yaklaşım gösterebiliriz. Hasta sevkinin kolaylaştırılması açısından kalp hastalıklarını şu şekilde sınıflandırmak mümkündür: 1. Koroner arter hastalıkları 2. Kalp kapak hastalıkları 3. Kalp yetersizliği 4. Hipertansiyon 5. Ritm ve iletim bozuklukları 6. Perikard efüzyonu ve kalp tamponadı 7. Metabolik sendrom (Kardiyak risk değerlendirmesi) 85 • İbrahim Keleş Kalp hastalıklarının tanı yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz: 1. Anamnez 2. Fizik muayene 3. EKG 4. Teleradyografi 5. Biyokimyasal tetkikler (Kan, idrar vs.) 6. Egzersiz testi 7. Ambulatuvar ritm ve tansiyon kaydı (Holter) 8. Ekokardiyografi 9. Nükleer tetkikler (Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi) 10. Kalp kateterizasyonu ve koroner anjiografi 11. Elektrofizyolojik çalışmalar Birinci basamak hekimliğinde anamnez, fizik muayene, EKG, teleradyografi ve bazı biyokimyasal tetkiklerle sınırlı olarak tanı konmaya çalışılmaktadır. Oysa kalp hastalıklarının kesin tanısı için yukarıda da belirttiğimiz gibi birçok yönteme başvurmamız gerekir. Bu nedenle kısıtlı olanaklarla tanı konulmaya çalışılan birçok kalp hastasının kardiyoloğa gönderilmesi zorunlu olmaktadır. KORONER ARTER HASTALIKLARI Koroner arter hastalıkları içerisinde akut koroner sendromlar önemli yer işgal etmektedir. Akut koroner sendromları: 1. Kararsız angina pektoris 2. Akut miyokard enfarktüsü 3. Ani iskemik ölüm Kararsız angina pektoris ve akut miyokard enfarktüsünde mutlak yoğun bakım koşulları gerektiğinden, hastanın hiç vakit kaybetmeden hemen sevki gerekir. Kronik kararlı angina pektoris tanısını koymak için egzsersiz testi, miyokard perfüzyon sintigrafisi ve koroner anjiografi gerekeceğinden hastanın kardiyoloğa gönderilmesi mutlaka gereklidir. 86 Hastayı Ne Zaman Kardiyoloğa Gönderelim? • KALP KAPAK HASTALIKLARI Koroner arter hastalıklarında olduğu gibi hastalığın tanısının konması, cerrahi veya medikal tedavisinin düzenlenmesi için kardiyoloğun bulunduğu ileri bir merkeze transferi gereklidir. KALP YETERSİZLİĞİ Kalp yetersizliğinin efor kapasitesine göre evrelendirilmesi New York Kalp Birliği’nin (NYHA) kriterlerine göre yapılmaktadır. NYHA sınıf I: Asemptomatik NYHA sınıf II: Hafif semptomatik (Ağır egzersiz sırasında) NYHA sınıf III: Orta-ciddi semptomlu (Rutin aktivite sırasında) NYHA sınıf IV: Dekompanse (Yatakta, otururken semptomatik) Hastaların; % 35’ini NYHA sınıf I % 35’ini NYHA sınıf II % 25’ini NYHA sınıf III % 5’ini NYHA sınıf IV oluşturmaktadır. Birinci basamak hekimlikte ACE-İ, digoksin, diüretik, EKG’de atriyal fibrilasyon varsa antikoagülan tedavisinin düzenlenmesi ile tedaviye başlanabilir. Ancak kalp yetersizliğinin etiolojisini belirlemek için ekokardiyografi, kardiyak kateterizasyon ve koroner anjiyografi gerekebileceğinden ve oluşabilecek kardiyolojik şokun tedavisinin yapılması için, hastanın kardiyoloğun bulunduğu ileri bir merkeze sevki yapılmalıdır. HİPERTANSİYON JNC VII raporuna göre kan basıncı düzeylerinin tanımlanması ve sınıflanması şöyledir: Sınıflama Sistolik Diyastolik Normal < 120 ve < 80 Prehipertansiyon 120-139 ya da 80-89 Evre 1 hipertansiyon 140-159 ya da 90-99 Evre 2 hipertansiyon ≥160 ya da ≥100 87 • İbrahim Keleş Hipertansiyonla mücadelede birinci basamak hekimliği oldukça önemlidir. Öncelikle hipertansiyon tanısının konması ve tedaviye başlanması bu aşamada mümkündür. Ancak hastada diğer kardiyak risk faktörlerinin belirlenmesi ve hipertansiyonun etyolojik analizi için kardiyoloğa sevki gerekmektedir. RİTM VE İLETİ BOZUKLUKLARI 1. Supraventriküler aritmiler 2. Ventriküler aritmiler 3. A-V bloklar Birinci basamak hekimlikte elektro kardiyografi olanağı mevcuttur. Bu aşamada yukarıda saydığımız ritm ve ileti bozuklukları teşhis ve kısmen de tedavi edilebilir. Ancak elektrofizyolojik çalışma gibi ileri tetkikler için ve kardiyoversiyon uygulama veya pace-maker endikasyonu için mutlaka kardiyoloğa sevk edilmesi gerekmektedir. AHA ve ACC tarafından hazırlanan ve 1988’de gözden geçirilen kılavuza göre bazı kalıcı pace-maker endikasyonları şöyledir: 1. Semptomatik akkiz 3. derece AV blok (Tipik semptomları senkop, baş dönmesi, mental konfüzyon, egzersiz intoleransı ve konjestif kalp yetersizliğidir). 2. Konjenital 3. derece AV blok a. Semptomatik vakalar doğan b. Kalp hızı 50 vuru/dakikanın altında olan asemptomatik yeni 3. Uyanık iken escape ritmi 40 vuru/dakikanın altında olan veya ≥3 sn asistol belirlenen asemptomatik 3. derece AV blok 4. Semptomatik bradikardinin eşlik ettiği Mobitz tip I veya tip II 2. derece AV blok 5. Semptomatik sinüs bradikardisi a. Kalp hızı < 40 vuru/dakika veya b. Uyanıkken > 3 sn süren asistol 6. Alternatifi olmayan ilaç tedavisine sekonder (Amiodaron, digoksin) semptomatik bradikardi 7. Semptomatik bradikardi ile seyreden sinüs nodu disfonksiyonu 8. Bradikardiye bağlı malign aritmilerin gözlendiği sinüs nodu disfonksiyonu 9. Nörokardiyojenik senkop (Karotis sinüs masajı ile 3 sn’den fazla duraklamanın oluştuğu senkop) 88 Hastayı Ne Zaman Kardiyoloğa Gönderelim? • PERİKARD EFÜZYONU – KALP TAMPONADI Perikard efüzyonu ve kalp tamponadının tanısı ekokardiyografi ile kolaylıkla konulmaktadır. Bu nedenle şüphelenilen hastaların tanı ve medikal veya cerrahi tedavisinin planlanması için kardiyoloğa sevki gerekmektedir. METABOLİK SENDROM Koroner arter hastalıklarını oluşturan risk faktörlerinin tesbiti birinci basamak hekimliğinde mümkündür. Metabolik sendromlu hastaların kalp hastası olma yüzdelerinin yüksekliği nedeniyle kardiyak yönden ileri tetkik ve tedavileri için uzman kardiyoloğa gönderilmesi gerekmektedir. Metabolik sendromun tanı kriterleri: 1. Abdominal obezite Kadınlarda bel çevresi > 88 cm Erkeklerde bel çevresi >102 cm 2. HDL kolesterol düşüklüğü Kadınlarda < 50 mg/dl Erkeklerde < 40 mg/dl 3. Hipertrigliseridemi, Açlık > 150 mg/dl 4. Hipertansiyon (Kan basıncı > 130/85 mmHg) 5. Bozulmuş glukoz toleransı (Açlık glukoz ≥ 110 mg/dl) olarak belirlenmiştir. KAYNAKLAR 1. Braunwald EB, ed. Heart Disease: Textbook of Cardiovascular Medicine, 5th Edition, 1997 Philadelphia, Pa: WB Saunders 2. Hurst’s The Heart: Fuster V., Alexander W., O’raurke R., 10 th. Edition, 2002. McGraw-Hill. 3. Topol EJ ed. Textbook of Cardiovascular Medicine, Second Edition, 2002, Philadelphia, Lippincott Williams & Wilkıns. 89