tc gaz ünverstes sağlık blmler ensttüsü hemşrelk proğramı yaşlı

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HEMŞİRELİK PROĞRAMI
YAŞLI BİREYLERİN İLAÇ KULLANIMIYLA İLGİLİ BİLGİ VE
UYGULAMALARIN BELİRLENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
İlknur ÇAKIR DOLU
Tez Danışmanı
Yard. Doç.Dr. Naile BİLGİLİ
ANKARA
Ekim 2008
i
İÇİNDEKİLER
Kabul ve Onay
ı
İçindekiler
ıı
Tablolar
ıv
Kısaltmalar
v
1. GİRİŞ
1
1.1. Problem tanımı
1
1.2. Araştırmanın Amacı
5
2. GENEL BİLGİLER
6
2.1. Yaşlılık
6
2.1.1 Yaşlılarda Görülen Fizyolojik Değişiklikler
7
2.2. Yaşlılıkta Sık Görülen Sağlık Sorunları
11
2.3 Yaşlılık ve İlaç Kullanımı
13
2.3.1. Yaşlılarda Farmokokinetik ve Farmakodinamik Değişiklikler
13
2.3.1.1. Farmakokineti
13
2.3.1.2. Farmakodinami
16
2.3.2. Yaşlılarda İlaç Kullanımıyla İlgili En Sık Karşılaşılan Sorunlar
16
2.3.3.Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri
17
2.4. Yaşlılık ve Hemşirelik
20
3. GEREÇ ve YÖNTEM
27
3.1. Araştırmanın Şekli
27
3.2. Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri
27
3.3. Araştırmanın Evreni
28
3.4. Araştırmanın Örneklemi
28
3.5. Araştırmanın Sınırlılıkları
29
3.6. Verilerin Toplanması
29
3.6.1. Veri Toplama Formunun Hazırlanması
29
3.6.2. Ön Uygulama
31
3.6.3. Veri Toplama Formunun Uygulanması
31
ii
3.6.4. Verilerin Değerlendirilmesi
31
4.BULGULAR
32
5.TARTIŞMA
6.SONUÇ ve ÖNERİLER
50
56
7. ÖZET
60
8. SUMMARY
61
9. KAYNAKLAR
62
10.EKLER
75
11. ÖNSÖZ
86
12. ÖZGEÇMİŞ
87
iii
TABLOLAR
1. Tablo 1. Yaşlı Bireylerin Sosyo- Demografik Özelliklerine
Göre Dağılımı
32
2. Yaşlı Bireylerin Kronik Hastalık Sayısı ve Kronik Hastalıklara
Göre Dağılımı
33
3. Yaşlı Bireylerin Son Üç Ay İçerisinde Reçete Edilen İlaçları
Kullanma Durumları ve Reçete Edilen İlacı Kullanmama
Nedenlerinin Dağılımı
34
4. Yaşlı Bireylerin Reçetesiz İlaç Alma Durumları Reçetesiz
Alınan İlaç Grupları ve Reçetesiz İlaç Alma Nedenlerinin
Dağılımı
35
5. Yaşlı Bireylerin Evde Bulunan İlaçları Tekrarlı Kullanma ve
Dikkat Ettikleri Durumlar
36
6. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçlara Bağlı Yan Etki
Görülme Durumu ve Görülen Yan Etkilerinin Dağılımı
37
7. Yaşlı Bireylerin İlaç Kullanımıyla İlgili Önermelere Verdikleri
Cevapların Dağılımı
38
8. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçların Dağılımı ve Kullanım
Süreleri
40
9. Kullanılan İlaçlarla İlgili Bilgi Alma Durumu, Bilgi Alınan
Sağlık Personeli, Bilginin Alınma Şekli, Bilgi Alınan Konular
ve Alınan Bilginin Yeterli Bulunma Durumu
42
10. Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özellikleri İle Reçete Ettirip
43
Kullanmadıkları İlaçların Dağılımı
iv
11. Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özellikleri İle Reçetesiz İlaç Alma
45
Durumları
12. Yaşlı Bireylerin Eğitim Durumlarına Göre İlaç
Bilgisiyle İlgili Önermelere Verdikleri Cevaplar
47
v
KISALTMALAR
DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü
TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu
ANA: American Nursing Association (Amerikan Hemşireler Birliği)
vi
1. GİRİŞ
1.1. Problem Tanımı
Beklenen yaşam süresinin uzaması ve doğurganlık hızının
azalması ile dünya nüfusu son 50 yıldır hızla yaşlanmaktadır.1 Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2000’li yıllarda 600 milyon olan yaşlı
sayısı 2025 yılında 1.2 milyar, 2050 yılında da 2 milyara ulaşacağı tahmin
edilmektedir.2 Literatürde belirtildiği üzere ülkemizde de yaşlı nüfusun
toplam nüfus içindeki yeri değişen dünyayla birlikte hızla artmaktadır.2-5
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun 2007 yılı verilerine göre ülkemizde
%7.1 olan yaşlı nüfus oranının 2050’li yıllara geldiğimizde günümüzdekinin
3 katına ulaşacağı tahmin edilmektedir.6,7
Yaşlı nüfusun artmasıyla yaşlı sorunları ve hastalıkları tıp ve
hemşirelik alanlarında geniş yer tutmaya başlamıştır. Canlı organizmaların
türe özel bir yaşam süresi içinde iç ve dış çevredeki değişikliklere uyum
yeteneğinin azalması sonucu homeostazisi sürdüremedikleri yaşam
dönemi olan yaşlılıkta; diabetes mellitus, ateroskleroz ve komplikasyonları,
kronik obstruktif akciğer hastalıkları, infeksiyonlar ve osteoporoz gibi
hastalıklar ortaya çıkabilmekte ve ağırlaşarak ciddi hastalık tablolarına yol
açabilmektedir.8 Yaşlılıkta birden fazla patoloji ve onlara ait belirti ve
bulgular sıklıkla bir arada bulunmaktadır.8,9 Yaşa bağlı olarak kronik
hastalık prevelansının artması ve hastalıkların çoğunlukla bir arada
bulunmasıyla yaşlı birey giderek daha fazla sayıda ilaç kullanmak zorunda
kalmaktadır.1,8,9
Yaşlı bireylerin ilaçlara beklenmedik yanıtlar vermesi, reçete edilen
ilaç sayılarının ve buna bağlı olarak mali yükü artırması gibi nedenlerle
1970- 80’lerde yaşlılarda ilaç araştırmaları yapılmaya başlanmıştır. Bu
araştırmalar sonucunda yaşlılarda ilacın vücuttaki metabolizmasının
yetişkinlere göre oldukça farklı olduğu görülmüştür.10 Yaşlılardaki ilaç
tedavisinin genç ve yetişkin yaş gruplarından daha farklı düzenlenmesi
gerekmesinin temelinde yaşlanmayla birlikte oluşan, ilacın vücuttaki
metabolizmasını belirleyen farmakodinamik olaylardaki değişiklikler
yatmaktadır.11-13 Yaşlanmayla birlikte organlarda ve organ sistemlerinde
ortaya çıkan değişiklikler sonucunda, vücudun çeşitli stres ve değişen
koşullara adaptasyonu azalmakta14 ve bunun sonucu olarak da yaşlı
hastalarda ilaç yan etkileri ve ilaç- ilaç etkileşimleri oldukça sık
görülmektedir.11,15,16 Bu nedenlerle bu yaş grubunda uygulanacak olan
tedavinin çok daha özenli bir şekilde planlanması ve değerlendirilmesi
gerekmektedir.11,17,18
1
Yaşlı bireylerde uygun şekilde planlanmayan ilaç tedavisi; ilaca
bağlı yan etkilerin görülme ve hastaneye yatış sıklığının artması,
hastanede kalış süresinin uzaması, sağlık harcamaları içerisindeki ilaç
maliyetinin artması gibi birçok olumsuz durumu beraberinde getirmektedir.
Yaşlı bireylerde yan etki görülme durumu; çoklu ilaç kullanımı, birkaç
hastalığın bir arada bulunması, hastalıkların şiddetli geçirilmesi, yaşlılıkla
birlikte organlarda değişiklikler meydana gelmesi ve reçete edilen ilaçların
cinsine bağlı olarak oldukça sıktır.1,14,17,19-24 İlaca bağlı yan etkilerin
görülmesi, yan etkilerin düşmeler25 gibi birçok sağlık sorunlarına zemin
hazırlaması, çoklu ilaç kullanımına bağlı ilaç- ilaç etkileşimleri ve kullanılan
ilacın halen var olan başka hastalıkların şiddetini artırması nedenleriyle
yaşlı bireylerde hastaneye yatma sıklığı ve hastanede kalış süresi oldukça
yüksektir.12,26,27-30
Yaşlı bireyler tarafından kullanılan ilaçların maliyetinin toplam sağlık
harcamaları içerisindeki yeri oldukça fazladır.26 Örneğin Amerika Birleşik
Devletler (ABD)’inde nüfusun %13’ünü oluşturan yaşlılar tüm reçetelerin
%34’ünü alarak ve reçetesiz ilaçların da %40’ını tüketerek31 ABD’de ilaç
için ayrılan bütçenin her yıl %15 oranında artmasına neden
olmaktadırlar.32 Ülkemiz, ilaç harcamaları açısından kişi başına en az ilaç
tüketen ülkeler arasında yer almaktadır.33 Fakat genel sağlık hizmetlerinin
tam anlamıyla kayıt altına alınamaması nedeniyle ilaç tüketimi doğru
belirlenememekte ve birçok kayıt dışı ilaç tüketimi de gerçekleşmektedir.34
Yapılan araştırmalar sonucunda da görülmüştür ki ülkemizde her yıl
toplam %2’lik nüfus artışına paralel olarak ilaç tüketiminde de artış
gözlenmekte ve ilaç tüketimi en fazla 0- 2 yaş arasındaki çocuklarda
olmasına rağmen 40 yaşından sonra da devamlı bir artış
göstermektedir.35-37,38
Yaşlı bireylerde ilaç kullanımı son derece önemli olmasına rağmen
yaşlıların bu konudaki bilgi ve tutumlarının yeterince doğru ve uygun
olmadığı yapılan çalışmalar sonucunda görülmüştür.39,40 Yaşlı bireylerde
ilaç bilgi düzeylerinin düşük olmasına paralel olarak ilaç kullanım
uygulamalarında da yanlışlıklar olmaktadır. Arkadaş/akraba/komşu
tavsiyesiyle ilaç kullanma, ilaç tavsiye etme, reçetesiz ilaç kullanma ve
kendi başına tedaviye son verme ilaç kullanımıyla ilgili en sık karşılaşılan
yanlış davranışlardır.1,39,40 Yaşlı bireylerde ilaç tedavisine uyum
sağlamama sağlık bilinci yüksek olan ülkelerde ve yüksek eğitimli hasta
gruplarında yapılan çalışmalarda %50’lerdedir.41 Yaşlı bireylerde ilaç
uyumsuzluğunun temel nedenleri; maddi olanaksızlık, hasta- hekim
ilişkilerinde güven eksikliği, aile içinde yaşamama, tedaviye karşı
motivasyon eksikliği, unutkanlık, sık ve çok sayıda ilaç alma, kasıtlı
uyumsuzluk, yanlış sağlık inançları, yan etki görülmesi ve nöropsikiyatrik
bozukluklardır.41,42
2
Yaşlı bireylerin ilaç kullanım bilgisi ve tutumlarındaki hatalar sağlık
görevlileri tarafından bilgilendirilmeleriyle doğru orantılıdır. İlaç kullanımıyla
ilgili bilgilendirme arttıkça yaşlı bireylerin yaptıkları hatalar da
azalmaktadır.37 Yaşlı bireyin ilaç kullanımıyla ilgili en iyi şekilde
bilgilendirilmesi, akılcı ilaç kullanımı ilkeleri doğrultusunda hekim, eczacı,
hemşire ve diğer sağlık personellerinin ekip halinde etkin rol almasıyla
başarıya ulaşabilir.43 Multidisipliner yaklaşımın yaşlı bakımını geliştirdiği ve
ilaçlardan kaynaklı problemlerin azalttığı bilinen bir sonuçtur.44
Akılcı ilaç Kullanımı ilkeleri doğrultusunda yaşlı bireylerin
hastalıklarına özgü ilaçlara karar verme, tedaviyi planlama hekimlerin
sorumluluğu olmakla birlikte, bu ilaçların doğru ve düzenli kullanımının
izlenmesi büyük oranda hemşirelerin sorumluluğundadır.45 Hemşire
tarafından kurulacak olan olumlu iletişim, bilgilendirme ve danışmanlık
hizmetleri sonucunda yaşlılarda ilaç uyumu artmaktadır.46-49 Yapılan
çalışmalar sonucunda da görülmüştür ki hemşireler tarafından yapılan ilaç
eğitimleri yaşlı bireylerin bilgi düzeylerini önemli derecede artırmakta ve
buna bağlı olarak yapılan hatalar azalmaktadır.50,51
Ülkemizde yapılan araştırmaların sonuçları hekimlerin yaşlı
bireylere ilaç reçete ederken akılcı ilaç kullanımı ilkelerine yeterince
uymadıklarını göstermektedir.52-56 Bunun yanı sıra ilaç reçete ederken
çoğu zaman hastayı muayene etmeme, ilaçlarla ilgili yeterli bilgi vermeme,
egzersiz gibi ilaç dışı tedavi yöntemleri konularında önerilerde bulunmama
ve uygun olmayan ilaçları reçete etme gibi davranışların da hekimler
arasında oldukça yaygın olduğu belirtilmektedir.52-56 Bununla birlikte
ülkemizde yaşlı bireylerin ilaçları ile ilgili bilgilendirilme durumlarının
yetersiz olduğu ve yapılan bilgilendirmelerin çoğunlukla hekimler
tarafından yapıldığı ancak hastaların verilen bilgileri anlayıp anlamadığının
değerlendirilmediği de yapılan araştırmaların sonuçları arasında yer
almaktadır.46,50,52,57,58 Hemşireler ise, yaşlı bireyin kullanacağı ilaçlarla ilgili
bilgilendirmede yeterince etkin rol almamaktadırlar. 4,46
Ülkemizde hemşireler özellikle tedavi hizmetlerinde yoğun olarak
görev almaktadırlar. Esas olarak bizim ülkemizde halk sağlığı hemşireliği
olmamasına rağmen koruyucu sağlık hizmetlerde hemşireler yer almakta
ve birçok sorumluluğu üstlenmektedirler. İstendik olan hemşirelerin bu
alanda etkin bir şekilde halk sağlığı hemşiresi olarak görev almalarıdır.
Amerikan Hemşireler Birliği (American Nursing Association-ANA)’ne göre
Halk Sağlığı Hemşireliği toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesinde
halk sağlığı ve hemşirelik uygulamalarının sentezidir. Bu uygulama genel
ve kapsamlıdır. Belli bir yaş grubu veya tanı ile sınırlı değildir ve süreklilik
3
arz eder.59 Bu tanımlara göre doğum öncesinden ölüme kadar bütün yaş
gruplarının sağlığının korunması ve geliştirilmesi halk sağlığı hemşiresinin
sorumluluk alanı içerisine girmektedir. Hizmet verdiği grubun sağlık
durumunu korumak Halk Sağlığı Hemşiresi’nin temel amaçlarından
biridir.60
Yaşlı bireye yönelik kurumlarda ve yaşadığı ortamda verilen
hemşirelik bakımı, diğer hastalara/bireylere verilen hemşirelik hizmetleriyle
benzerlik gösterdiği kadar yaşlılık dönemine ait özellikler nedeniyle faklı
bilgi, beceri ve deneyim de gerektirmektedir.61 Hemşire destekleyici,
danışmanlık, rehberlik ve eğitici rollerini kullanarak yaşlı bireylere hizmet
verir. Destekleyici rolü ile yaşlı bireyi kendi sağlığı ile ilgili sorumluluk
alması konusunda cesaretlendirir. Danışmanlık rolü ile yaşlı bireyin kendi
problemini anlamasına ve doğru karar vermesine yardım eder. Yaşlı birey
böylelikle kendi sağlığı ile ilgili daha fazla sorumluluk alarak sorunları ile
baş edebilir. Hemşire rehberlik rolü ile de yaşlı bireyin sorunlarına uygun
çözümler bulmasına yardım eder.62
Hemşirenin en önemli rollerinden biri eğitici rolüdür. Hemşirenin bu
rolü yaşlı bireyin ilaç kullanımında önemli bir yere sahiptir. Hemşire eğitici
rolünü kullanarak yaşlı bireyin ilaçlarla ilgili önceki bilgilerini değerlendirir,
gerekli eğitimi verir ve eğitim sonrasında da anlayıp anlamadığını kontrol
eder.62 Eğitimin o anki etkinliği kadar sürekliliği de çok önemlidir. Bu
nedenle hemşirenin bölgesinde yaşayan yaşlılara belirli dönemlerle
yapacağı ev ziyaretleri verdiği eğitimin etkinliğini artırmada, yaşlı bireyin
ilaçlarını en doğru şekilde kullanması ve ilaç kullanımıyla ilgili oluşabilecek
zararların en aza indirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Ev ziyaretleri
aynı zamanda hemşireye danışmanlık, destekleyici ve rehberlik rollerini de
etkin bir şekilde kullanabilmek için fırsat sağlamaktadır.
Hemşirenin yaşlı bireyin ilaç kullanmasıyla ilgili diğer sorumlulukları
yaşlı bireyin ilaçlarının yönetimi, tedavi ve yan etkilerinin gözlenmesi,
değerlendirilmesi ve hastayla birlikte bakım vericilerin eğitimidir.17,63
Hemşire bu sorumlulukları kapsamında yaşlı bireyin kullandığı ilacın tıbbi
etkilerini gözlemleyebilme yeteneğini değerlendirir. Bununla birlikte, ilacın
kullanım amacı, dozu, yan etkileri, kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi
gereken noktalar konularında yaşlı bireye eğitim verir, alerji ve yan
etkilerin görülmesi gibi durumlarda gerekli sağlık personeli ile iletişime
girer.64
4
Hemşirenin bu sorumluluklarını sadece hastane ve huzurevlerinde
değil kendi çalışma bölgesinde yaşayan yaşlı bireylerin evlerinde de yerine
getirmeleri ilaç kullanımıyla ilgili hataların en aza indirgenmesini
sağlayacaktır. Ülkemizde yaşlılar hemşireyle en çok hastane ve huzurevi
ortamlarında karşılaşmaktadırlar. Bu ortamlar yaşlı bireylere verilen sağlık
hizmetleri ve ilaç kullanım durumları açısından kontrollü ortamlardır. Yaşlı
bireylerin kendi ev ortamlarında değerlendirilerek ilaç kullanma ile ilgili bilgi
ve uygulamalarının değerlendirilmesi yaşanılan sorunların gerçek
boyutlarını ortaya koymak açısından önemlidir. Bu nedenle çalışmada
yaşlı bireylerin evinde, doğal yaşam alanlarında ilaç kullanım durumlarıyla
ilgili bilgi ve uygulamaların belirlenmesini amaçlanmaktadır.
1.2. Araştırmanın Amacı
Yaşlı bireylerde ilaç kullanımı, kronik hastalıklar nedeniyle sürekli ve
çoklu ilaç kullanımı, fizyolojinin değişmesi gibi nedenlerden dolayı diğer
yaş gruplarına göre oldukça farklıdır. Ülkemizde yapılan çalışmalar, yaşlı
bireylerde ilaç kullanım hatalarının ve bunun beraberinde getirdiği yan
etkilerin oldukça yaygın olduğu göstermektedir.1,50,57 Yaşlı bireylerde etkin
ve doğru ilaç tedavisinin sürdürülmesi hekim, eczacı, hemşire ve yaşlı
bireyin ortak sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun yerine getirilebilmesi
için yaşlı bireylerin ilaç kullanımına ilişkin mevcut bilgi eksikliklerini ve
hatalı uygulamaları belirlemek gerekmektedir. Bu nedenle bu araştırma
yaşlı bireylerin ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve uygulamalarını belirlemek
amacıyla planlanmıştır.
5
2.GENEL BİLGİLER
2.1. Yaşlılık
Yaşlılık yaşam sürecinin çocukluk, gençlik ve erişkinlik gibi doğal ve
zorunlu bir çağıdır. Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde
azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreçtir.65 Organizmanın
molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde zamanın ilerlemesiyle
ortaya çıkan, geriye dönüşümü olmayan yapısal ve fonksiyonel
değişimlerin tümüne yaşlanma denir. 65 Bilim otoritelerinin çoğu yaşlılığı
geçlikle başlayan bir süreç olarak tanımlamaktadır. 66
Yaşlı sağlığının korunmasıyla ilgili olarak Kiev’de 1963 yılında
gerçekleşen DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) toplantısında yaşa bağlı bir
sınıflandırma sistemi oluşturulmuştur.67
40- 64 yaş:
65- 74 yaş:
75- 84 yaş:
85 ve üzeri:
orta yaş
yaşlılık
ileri yaşlılık
çok ileri yaşlılık
Burada kronolojik sınıflandırma yapılmıştır. Kronolojik yaş bireyin
doğumundan o ana kadar geçen zamanı tanımlar. Kronolojik
sınıflandırmanın yanı sıra yaş ile ilgili çeşitli tanımlamalar yapılmıştır:68
Biyolojik Yaş: Biyolojik yaş, bireyin bedeninin yaşam tarzına,
genetik yapısına ve tıbbi geçmişine bağlı olan yaştır. Bu yaş kavramında
bireyin yaşamını devam ettirmeyi sağlayan organ sistemlerinin kapasiteleri
ölçülür.
Psikolojik Yaş: Psikolojik yaş bireyin çevresel olaylardaki
değişimlere uyum sağlayabilme kapasitesidir. Bireyler çevrelerinde oluşan
öğrenme, hafıza, zeka, duygusal kontrol motivasyon gücü, baş etme gibi
birçok duruma uyum sağlarlar.
Sosyal Yaş: Sosyal yaş, sosyal roller ve diğer insanların bireylere
yüklediği roller olarak tanımlanır.
6
Kronolojik yaşları aynı olan bireylerin biyolojik, psikolojik ve sosyal
yaşları aynı değildir. Bu yaşlı bireyi değerlendirirken dikkat edilmesi
gereken noktalardan biridir.68
2.1.1. Yaşlılarda Görülen Fizyolojik Değişiklikler
Deri
Deri elastikiyetinde azalma, buruşma, kırışıklıklar, yaşlılık
pigmentasyonları, kuru, ince ve frajil bir deri, yaşlanan derinin karakteristik
özellikleridir. Tırnaklar ince ve kırılgan bir hal alır. Tüm yağ ve ter
bezlerinin aktivitesindeki azalma ve derialtı yağ dokusunun azalması
derinin dehidratasyonunu önleyen bariyer görevini görmesini kısmen
azaltır. 69-74 Bu değişikliklerin bilinmesi deriye ve deri altına uygulanacak
ilaçlarının emiliminin etkilenmesi açısından önemlidir.
Duysal Sistem
Yaşlanan birçok kimse duysal yeteneklerin bir kısmını yitirirler.
Görme, işitme, tat alma, koku alma ve dokunma duyularının hepsi bir
miktar kaybolur ve bireyi izole olmaya iter. 69
Genitoüriner Fonksiyon
Yaşlanmayla beraber böbreklerdeki nefronlarda azalma olur. Bu
durum böbrek kitlesinde, volumünde ve filtrasyon düzeyinde azalmaya
neden olur. Bu anatomik değişiklik yaşlı bireylerde birçok fonksiyonu
etkileyerek dehidratasyon, hemoraji, kardiyak yetmezlik, sistemik
infeksiyonlara yol açar. 69,71,72,75 Böbrek fonksiyonlarındaki azalma bu
getirdiği problemlere ek olarak ilaçların vücuttan atılımını da etkileyecektir.
Bu nedeniyle ilaçların doz hesaplamaları yapılırken bu konu dikkate
alınarak yapılmalıdır.
Kardiyovasküler Fonksiyon
Yaşlılıkla birlikte kardiyovasküler sistemde yapısal ve fonksiyonel
değişiklikler meydana gelir. Yaşlanma hipertansiyon gibi ardyükü artıran
bir neden olmasa da kalbin ağırlığında bir artışa neden olur. Kalpte sol
7
ventrikül boşluğunda daralma, endokardiyal kalınlaşma ve sklerozis, sol
atriyum genişliğinde artma, kapak fibrozisi ve sklerozisi ve epikardiyal
yağda artma gibi birçok hasar meydana gelir. Kalp kapakçıklarında
kalsifikasyon oluşur ve %48 oranında kapak lezyonu görülür. Sinüs
düğümündeki uyarı hücrelerinin sayısı 75 yaş üzerinde %10 oranında
azalmıştır. Atriyal duvarların kalınlaşması, kalsifiye olması ve elastisitesini
kaybetmesi ile oluşan arteriyoskleroz, yaşlanan damarları ateroskleroza
yatkın kılar. 69,71-74,76 İmmobilizasyon ve inaktivite tromboz ve emboli riskini
artırmaktadır.69 Kalbin yapısında meydana gelen bu değişiklikler
sonucunda ortaya çıkan hastalıkları tedavi etmek veya kontrol altına almak
amacıyla yaşlı birey birçok ilaç kullanmak durumunda kalmaktadır.
Respiratuar Fonksiyon
Yaşla birlikte rezidüel kapasitede artış, göğüs duvarı kopliyansında
ve diyafram kuvvetinde önemli azalma oluşur. Akciğerdeki en belirgin
özellik atrofidir.77 Çevre kirliliği ve sigaranın da akciğerleri olumsuz
etkilemesiyle siliyer aktivite azalır, mukoz üretim artar ve akciğerlerin
elastikiyeti azalır. 69,71,72,78
Musküloskeletal Fonksiyon
Kas-iskelet sisteminin üç önemli fonksiyonu vardır; ekstremite
hareketlerinin yapılabilmesi, mekanik destek yaparak yumuşak dokuların
korunması ve kalsiyum homeostazisi için mineral deposu olmak.
Yaşlanmayla birlikte ilk iki fonksiyonda bozulma gerçekleşir. Kırıkların
görülme sıklığı artar. Kadınlarda menapozla birlikte östrojen azalma
nedeniyle kemik rezorbsiyonu artığı için erkeklere göre yaşam boyu kırık
görülme riski 3 kat daha fazladır. 69,79 Kemik mineral yoğunluğundaki
azalma, kilo kaybı, kas gücünde ve eklem mobilitesinde azalma, istirahat
tremoru, dejeneratif artrit, osteoporoz, düşmeye eğilim ve fraktürler,
yaşlılarda sıklıkla görülmektedir. 69,71-74,79
Sinir Sistemi
Yaşlanmayla beyin hücrelerinde birçok değişiklik görülür. Sağlıklı
insanlarda 30- 90 yaş arasında her 10 yılda bir beyin kütlesinde %3
oranında azalma meydana gelir. yaşlı bireylerde refleksler, koordinasyon,
uyarılma ve motor yanıt azalmıştır. Beyine kan akımı azalır ve bunun
sonucu olarak da serebral metabolizma yavaşlar. 71,77,80
8
Yaşlı bireylerde zeka parlaklığı, yeni şeyler öğrenme, hafıza, girişim
ruhu ve ataklık gibi psikolojik yetiler azalırken bilgelik ve ağırbaşlılık,
mantıklı ve doğru düşünme, muhakeme gücü artar.81 İnsanın sekiz
evresinden sonuncusu olan “benlik bütünlüğü” evresi de yaşlılık dönemini
kapsar. Daha önce kazanılmış özellikler bu devrede olgunlaşır ve
bütünleşir. Yaşlı birey geçmişteki yaşadıklarının tamamen kendine ait
olduğunu kabul eder.82
Gastrointestinal Sistem
Yaşlılarda acıkma hissi ve yemek yeme alışkanlığı azalmıştır.
Yetersiz beslenme hastalıkların gelişimi kolaylaştırır ve mortalite oranını
yükseltir. Yaşlılarda sık görülen depresyon, beslenmeyi azaltabilir.83 Tat ve
koku almadaki değişiklikler de iştahı etkileyip gıda alımını azaltabilir.
Atrofik gastri, helicobacter pylori görülme sıklığı yaşlılarda artmıştır.
Gastrik mukozanın koruyucu faktörlerinin azalması sonucunda gastrik
erezyonlar artar ve ülserler oluşur. Bunlara bağlı olarak da demir eksikliği
anemisi ve gastrointestinal sistem kanamaları görülür. Mide asit salgısının
azalması B12 vitamini, folat, kalsiyum karbonat, demir gibi maddelerin
emilimini olumsuz etkiler. Yaşlılarda pankreastaki değişiklikler sonucu
insulin direnci arttığından diabetes mellitus gelişime olasılığı yükselir.
Pankreas taşları ile yaşlarda sık görülür.71,73,83,84 Gasro- intestinal
sistemdeki bu değişiklikler sonucunda yaşlı bireyin ağız yoluyla aldığı
ilaçların emilimi etkilenecektir.
Karaciğer hacminde %35 oranında ve portal kan akımında da %3540 oranında azalma görülür. Yaşlılarda ilaçlar orta yaş grubuna göre %3040 daha düşük dozla verilmelidir. 69,71,73,83,84
İmmun Sistem
Yaşlılarda doğal ve edinilmiş bağışıklık sistemlerinde önemli
değişimler olur.69 Doğal bağışıklıkta rolü olan deri ve mukoza gibi
infeksiyona karşı görev yapan fiziksel bariyerlerde yaşa bağlı değişiklikler
olmasına rağmen infeksiyonu artırıcı etkisi çok azdır.
9
Kazanılmış bağışıklık sisteminde T hücre fonksiyonundaki yaşa
bağlı azalma görülür ve kemik iliği sitem hücrelerinde de değişiklikler
meydana gelir. B hücrelerinde de değişiklikler görülür. Aşılamaya karşı
primer ve sekonder antikor cevabı bozulmuştur. Yaşlılardaki antikorların
spesifitesi ve etkinliği de gençlere göre daha düşüktür. 69,71,85,86 Yaşlıların
bağışıklık sistemlerindeki bu değişiklikler sonucunda enfeksiyona
yatkınlıkları artmış ve tedavi olma süreleri uzamıştır. Enfeksiyonu olan
yaşlılarda ateş olmayabileceği ve enfeksiyonun idrar kaçırma, bilinç
bulanıklığı, iştahsızlık ve şeker hastalarında şekerin kontrol edilememesi
şeklinde bulgularla ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.139
Endokrin Sistem
Yaşla birlikte endokrin fonksiyonlarda çeşitli değişiklikler açığa
çıkar. Hipofiz yaşam için önemli olan hormonları yeterli miktarda üretmeye
devam eder. Tiroit fonksiyonlarının azalması ile yaşlılar soğuğa karşı
duyarlı hale gelir ve bazal metabolizma hızı azalır. Paratiroit hormon
seviyesinin artması kan kalsiyumunu artırır ve sonuç olarak da konfüzyon,
böbrek taşı ve osteoporoz görülür. Gonodotropik hormonlar kadınlarda
erkeklere oranla belirgin şekilde azalmıştır. Menapozdan sonra östrojen ve
progesteron üretimi önemli ölçüde azalır. Bu hormonların azalması yüzde
kıllanma, genital bölge kıllarında azalma gibi sekonder seks karakterlerinin
değişmesine neden olur. 71,87,88
10
2.2. Yaşlılıkta Sık Görülen Sağlık Sorunları, Belirti- Bulgular ve Acil
Müdahale Edilmesi Gereken Durumlar
Yaşlılıkla birlikte bazı hastalıklar sık görülmektedir. Bunlar:70,89,90
Koroner Kalp Hastalığı(KKH): Koroner kalp hastalığı 65 yaş ve
üzerindekilerde kalbe bağlı ölümlerin %8’inin nedeni oluşturmaktadır.
Hipertansiyon: Hipertansiyon 65 yaş ve üzerindekilerin %50’sinde
görülür. En sık görülen tipi de izole sistolik hipertansiyondur.
Kalp Yetmezliği: Yaşla birlikte artma gösterir. 65 yaş üzerinde çok
yaygındır. Yaşlıların % 75’inde kalp hastalığı sistemik hipertansiyonla
birliktedir.
Akciğer Kanseri: Yaşla birlikte artma gösterir, en fazla da 75 yaşta
görülür.
Meme Kanseri: Meme kanserinin görülme sıklığı 80 yaşa kadar
yaşla birlikte artma gösterir.
Prostat Kanseri: Prostat kanseri 65 yaş üzerindeki erkeklerde ilk
sırada yer alan kanser türüdür. Prostat kanserinin histolojik delili 70 yaş
üzerindeki erkeklerin yarısında bulunmaktadır.
Kolon Kanseri: Kolon kanseri görülme riski 40 yaş sonrası her 10
yılda bir 2 kat artış göstermektedir.
Serebrovasküler Hastalıklar (SVO): Stroke insidansı ve stroke
ölümleri yaşla birlikte artış göstermektedir. İleri yaşlarda stroke nedeni
intraserebral kanamalardır. Bunun da başlıca nedeni hipertansiyondur.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH): Yaşlılarda en başta
gelen ölüm nedenlerinden biridir.
İnfluenza ve Pnomoni: Yaşlılarda, özellikle kronik hastalığı
olanlarda hastaneye yatma nedenlerinin %50’si, ölümlerin de % 7580’inden influenza sorumludur. Komplikasyon olarak pnomoni ve ağır
11
bronşit gelişebilir. Bu komplikasyonlar yaşla birlikte artar ve en fazla da 70
yaş üzerindekilerde görülür.
Osteoporoz: Yaş osteoporoz için en büyük risk faktörüdür. 79,89
Bu hastalıkların görülmesi nedeniyle bazı belirti ve bulgularla
yaşlılık döneminde sık karşılaşılmaktadır. Bunlar:70,91-93
Baş Ağrısı: Yaşlılarda ani başlayan baş ağrısı beyin tümörüne ve
temporal arterite bağlı olabilir. Boyun omurlarındaki kıkırdak
dejenerasyonu ve ya kireçlenmeye bağlı olarak enseye yayılan baş
ağrıları da olabilir.
Halsizlik: Aniden gelişen halsizlik miyokart enfarktüsü, beyin
damarlarıyla ilgili hastalıklar veya bir infeksiyon sonucu ortaya çıkar.
Süregen bir şekilde gelişen halsizlik ise kalp hastalığı, kansızlık, akciğer
hastalığı, tiroit bezi hastalıkları veya diüretiklerin yan etkisi olarak görülür.
İştahsızlık: Depresyon, süregen karaciğer, böbrek veya midebarsak sistemi hastalıklarına bağlı tat ve/ve ya koku alma duyularında
kayıp olan yaşlılarda iştahsızlık açığa çıkar.
Baş Dönmesi: Baş dönmesi çoğunlukla boyun damarlarındaki
sorunlara bağlı olarak beynin kanlanmasında ortaya çıkan bozukluklara
bağlıdır. İç kulak hastalıkları, beyincik ve beyin sapıyla ilgili sorunlar veya
tansiyon düşmesi sonucunda görülür.
Kabızlık: Beslenirken lifli besinlere yer verilmemesi, karın ve kalça
kaslarında kuvvet kaybına bağlı olarak kabızlık görülür.
Aşağıdaki sorunlar yaşlılık döneminde acil hekim müdahalesi
gerektiren sorunlardı: 70,91-93
Göğüs Ağrısı: Göğüs ağrısı kalp- damar hastalıkları, infarktüs,
atardamar yırtılmaları, akciğer damarlarında tıkanıklık, göğüs boşluğunda
hava toplanması, pnomoni, perikardit, safrakesesi hastalıkları, ülser, sinir
ucu iltihabı, özefagus hastalıkları ve kas- iskelet hastalıklarına bağlı
olabilir.
12
Bayılma: Beyine kan akımının azalması sonucunda bayılma
gerçekleşir. Kalp atımında düzensizlik, tansiyon düşmesi, damar
sisteminde bozulma, beyin damarlarında tıkanıklık veya kanama, kalbin
pompalama sisteminde bozulmalar buna yol açan nedenler arasındadır.
Ayrıca diüretikler, tansiyon ilaçları, kalp ilaçları, antidepresan ve diğer
psikiyatrik amaçlı kullanılan ilaçlar da bayılmaya neden olabilir.
İnfeksiyon: Özellikle idrar yolu infeksiyonları, idrar kaçırma, karın
ağrısı, bilinç bulanıklığı, iştahsızlık, bulantı- kusma, kan şekerinin kontrol
edilememesi gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bilinç
bulanıklığı, iştahsızlık, ateş, öksürük ile seyreden pnomoni görülür.
Sıcak Çarpması: Sıcak çarpması durumunda yüksek ateş, merkezi
sinir sistemi bulguları şeklinde belirtiler görülür.
Hipotermi: Hipotermide bilinç bulanıklığı, uykuya eğilim, konuşma
bozukluğu, göz bebeklerinde genişleme, nöbetler, kalp atımında
düzensizlik, kol- bacak uyuşmaları şeklinde belirtiler görülür.
2.3. Yaşlılık ve İlaç Kullanımı
Yaşlı populasyonda ilaç tedavisi oldukça karmaşıktır. Bu yaş
grubunda klinik araştırma yapmanın zor olması nedeniyle ilaçların etkileri
ve yan etkileriyle ilgili güvenilir veri toplamak kolay değildir. Yaşlılıkta ilaç
farmakokinetiği ve farmakodinamiğinde ortaya çıkan değişiklikler, çoklu
ilaç kullanımının ilaç etkileşimlerini artırması ve sağlık sistemi üzerinde bu
yaş grubunun büyük yük oluşturması nedenleriyle yaşlılarda ilaç kullanımı
ayrı olarak incelenmektedir. 70
2.3.1. Yaşlılarda Farmokokinetik ve Farmakodinamik Değişiklikler
2.3.1.1.Farmakokineti
Yaşlanmayla birlikte organlarda ve organ sistemlerinde ortaya çıkan
değişiklikler sonucunda vücudun çeşitli stres ve değişkenliklere karşı
uyumu azalır. Vücuttaki farmakokinetik olaylar da önemli ölçüde değişir.
Bu nedenle yaşlı bireyin tedavi yaklaşımları özellik arz eder.94
Farmakokineti; ilaçların bedendeki emilim, dağılım, metabolizma ve
atılımını inceleyen bir çalışma alanıdır. 71
13
Yaşlılarda İlaçların Emilimi
Yaşla birlikte gastro- intestinal sistemde önemli değişiklikler görülür.
Bunlar: 84,95-98
- Tükrük salgısı azalması,
- Midenin asit salgısı azalması,
- Gastrointestinal motilite azalması ve buna bağlı olarak midenin boşalma
süresi uzaması,
- Splanik kan akımı azalması,
- Barsak submukozal bağ dokusunda ve amiloid içeriğinde artması,
- İnce barsaklardaki villusların atrofiye olması ile ilaçların emilim yüzeyi
azalmasıdır.
Gastro- intestinal sistemdeki bu değişiklikler sonucundaki emilim
hızının azalması nedeniyle emilen ilacın metabolizması ve atılma süresi
uzar ve eliminasyon hızındaki yavaşlamanın kan ilaç düzeyini yükseltici
etkisi sınırlanmış olur. İlerleyen yaşlarda beslenme alışkanlıklarının
değişmesi, antiasitlertin ve laksatiflerin sık kullanılması birlikte alınan diğer
ilaçların emilimini etkiler. 71,83,96,99
Yaşlılarda İlaçların Dağılımı
Yaşlılarda kas kitlesi ve vücut su miktarında azalma ile yağ
kitlesinde göreceli bir artış söz konusudur. Bu nedenle suda iyi çözünen
gentamisin, histamin- reseptör blokerleri gibi ilaçların dağılım hacmi azalır
ve yağda eriyen fenobarbital, benzodiyazepi gibi ilaçların etki süreleri uzar.
Kardiyak debinin azalmasına bağlı olarak dokuların kanlanma hızı
değişeceğinden ilaçların çeşitli organ ya da dokulara geçiş hızında
farklılıklar görülebilir. Yaşlılarda hepatik kan akımının %40 azalması hem
dağılımı hem de metabolizmayı etkiler.
İlaçların etkisini dağılım düzeyinde belirleyen en önemli parametre
plazma albumin düzeyidir. Total düzeyi sağlıklı yaşlılarda normal
sınırlardadır, yaşlılıkla bu azalabilir. Dolayısıyla albumine yüksek oranda
bağlanan Diltiazem, Amitriptilin, Naproksen, Rifampisin, Fenitoin gibi
ilaçlarla yapılacak tedavilerde plazma kan düzeyi ile plazma proteinleri
yakından izlenmeli ve doz bireyselleştirilmelidir. 70,71,95-99
14
Yaşlılarda İlaçların Metabolizması
İlaçların karaciğer, böbrek, plazma ve bazı dokular tarafından daha
az aktif veya aktif olmayan moleküllere dönüştürülmesi ilaç metabolizması
olarak adlandırılır.
İlaç farmakokinetiği ile ilgili olarak yaşlılarda ilaca cevabı en fazla
değiştirenler eliminasyon hızı ile ilgili olanlardır. Buradaki en önemli faktör,
karaciğer yapı ve fonksiyonlarında ortaya çıkan değişiklikler ve dalağın
yetersiz kanlanmasıdır. Karaciğerde ilk geçişte elimine edilen Nitrat
bileşikleri, Diltiazem, Ranitidin, Morfin gibi ilaçlar için bu durum önemlidir.
İlaç metabolizması üzerinde yaşlılığın getirdiği fiziksel değişiklikler dışında
yaşlının daha önceki yaşam alışkanlıkları ve beslenme tarzı, genetik ve
çevresel faktörler, çeşitli hastalıklar, alkol ve sigara daha belirleyici bir
etkiye sahiptir. 70-72,95-99
Yaşlılarda İlaçların Atılımı
Yaşlılarda kan ilaç düzeyinin yükselmesinde en belirleyici olan
farmakokinetik parametre böbrek fonksiyonlarındaki azalmadır. 77 Böbreğe
olan kan akımı %30- 40 oranında azalabilir, glomeruler filtrasyon ve
tubuler sekresyon %50’ye kadar düşebilir. Bu durum net ilaç atımını
önemli ölçüde azaltır. Yaşlılarda kardiyak debide azalma, dehidratasyon,
hipotansiyon gibi durumlarda kompensatuar mekanizmaların işlevsel
olmamasına bağlı olarak da glomeruler filtrasyon hızı düşer ve ilaç
toksisitesi görülme riski artar. 70-72,95-99
Farmakokinetik yaşlanmanın dışında, yaşlanmanın doku cevaplarını
değiştirmesi, hastaların tedaviye olan uyumlarının azalması, yaşlılığın
derecesinin kronolojik yaştan bağımsız olması, genetik varyasyon, değişik
derecelerde çevresel etkenlere maruz kalmış olma, birden fazla hastalığın
bir arada bulunması gibi faktörler yaşlılarda heterojenliği dolayısıyla tedavi
planlamasındaki sorunları artırmaktadır. 97
15
2.2.1.2.Farmakodinami
Farmakodinami ilaçların fizyolojik ve patolojik durumlarda meydana
getirdiği etkileri inceler ve temelde ilacın etki kaybı ( reseptör bağlanması
ve reseptör sonrası olaylar) veya etki mekanizmalarıyla ilgili özellikleri
inceler. 70
Yaşlılarda ilaçlara yanıt gençlere göre daha az tahmin edilebilirdir.
Hedef organdaki patolojik değişiklikler ilaca cevabı etkileyebilir. Hedef
organdaki reseptör bölgeler ilaca karşı çok veya az duyarlıdırlar.
Reseptörler bazı ilaçlara karşı normal cevap verirken bazı ilaçlara karşı
aşırı duyarlılık gösterirler ve toksisite görülme riski artar. Beyin reseptörleri
ilaçlara özellikle duyarlıdırlar ve bu nedenle birçok yaşlıda psikotropik
ilaçlara karşı cevap çok güçlüdür. Eğer reseptörler az duyarlı ise tedavi
etkinliği için ilaç dozu normal dozdan fazla verilebileceği için ilaç toksisitesi
görülme riskinde artış görülebilir. 71,72
2.3.2. Yaşlılarda İlaç Kullanımıyla İlgili En Sık Karşılaşılan Sorunlar
Yaşlılarda hastaneye yatış nedenleri arasında farmakoterapi ile ilgili
sorunlar oldukça önemli yer tutar. Yaşlılarda ilaç kullanımıyla ilgili en sık
karşılaşılan sorunlar;100-102
- Polifarmasi ( çoklu ilaç kullanımı)
- Yaşa bağlı ilaç metabolizmasındaki değişiklikler
- Tedavisi gereken tıbbi problemlerin tedavi edilmemesi
- Yaşlıya yanlış ilaç verilmesi
- Düşük dozda ilaç kullanımı
- Yüksek dozda ilaç kullanımı
- Yetersiz ilaç kullanımı
- İlaç yan etkisi
- Endikasyon olmaksızın ilaç kullanımı
- İlaç- ilaç, ilaç- hastalık, ilaç- gıda, ilaç- bitkisel ilaç etkileşimleri
- Hastanın ilaç uyumunun bozulmasıdır.
16
2.3.3.Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri
Her hastada olduğu gibi yaşlı bireyin ilaç tedavisini planlarken akılcı
ilaç kullanımı ilkelerine uyulması önemlidir. Hastanın durumunu
değerlendirip tanı koyduktan sonra mevcut ilaçlar arasından en uygununu
seçecek ve buna göre reçete yazacak olan sorumlu kişi hekim olduğundan
hekimin yükümlülüğü ve davranışı akılcı ilaç kullanımının birincil önemli
öğesini oluşturur. Hekim bu işlevini yerine getirdikten sonra, reçetesini
yaptırmak veya reçetesiz satılan bir ilacı almak üzere eczaneye giden
bireyin bilgilendirilmesi açısından da eczacıya akılcı ilaç kullanımında
önemli görev düşer. Hastane içinde, sağlık ocaklarında ve diğer alanlarda
bireye verilen bilginin pekiştirilmesinde önemli görevler üstlenecek meslek
gruplarından biri de hemşiredir. 103-105
Akılcı ilaç tedavisi kararı verirken en temel noktalarda biri tanının
doğru konulmasıdır. Tanı konulduktan sonra ilaç tedavisine karar
vermeden önce mutlaka ilaç dışı tedavi seçenekleri gözden geçirilmeli ve
ilaç verilecekse de tedaviyle birlikte diyet, egzersiz gibi yaşam biçimi
değişiklikleri de hastaya anlatılmalıdır. Tedavi hedeflerine ulaştırabilecek
ilaç alternatifleri, etkililik, güvenlik, uygunluk ve maliyet açısından birbiriyle
karşılaştırılmalı ve en iyi seçenek belirlenmelidir. Hastaya hastalığı ve
reçete edilen ilaçla ilgili açık ve anlaşılır açıklamalar yapılmalıdır.
Tedavinin etkinliğinin gözlenebilmesi için birey belli aralıklarla izlenmelidir.
Bu izlem sırasında problem çözülmüş ve hasta iyileşmişse tedavi
sonlandırılır; problem çözümlenmemişse bütün basamaklar yeniden
gözden geçirilir (Tablo 1). 99,103,104
17
Tablo 1: Akılcı İlaç Tedavisi Süreci
Problemin Tanımlanması
Hastanın problemini tanımlayın
Bu hasta için tedavi amaçlarını
belirleyin.
Hipotez
Daha önce bu endikasyon için
seçtiğiniz tedavinin, bu hasta için
doğru seçenek olup olmadığını
sorgulayın ve uygun tedaviye karar
verin.
Hastayı hastalığı ve tedavisi
Deney
hakkında bilgilendirin, ilaç ve ilaç
dışı tedaviyle ilgili talimatları ve
uyarıları anlatın.
Tedaviye başlayın.
Tedavinin
sonuçlarını
izleyin,
Sonuçların İzlenmesi
gerekirse
devam
edin
veya
durdurun.
Tedavi
başarılı
olmadıysa,
Beklenen
Sonuç
Alınmazsa başarısızlık
nedenlerinin
Basamakların Yeniden Gözden anlaşılması
için
basamakları
Geçirilmesi
yeniden gözden geçirin.
Akılcı ilaç kullanımı ilkelerine uymanın yanı sıra yaşlı bireylerde ilaç
kullanımı bir takım farklılıklar gösterir. Yaşlılarda hastalıklar tedavi
edilirken bütüncül yaklaşım önemlidir. Örneğin Alzheimer tedavi edilirken
bu hastalığa katkıda bulunan depresyon, işitme kaybı gibi durumlar da
tedavi edilmelidir. 106 Akılcı ilaç kullanımı ilkelerine ek olarak yaşlı bireylere
özgü aşağıdaki ilkelere de uyulması yaşlı bireylerin ilaç tedavisi sürecinde
önemli yer tutmaktadır: 70,97,106,107
İlaç Tedavisinin Gerekliliğinin Değerlendirilmesi:
-
Tüm hastalıklar veya şikayetler ilaç tedavisi gerektirmemeli,
Mümkünse ilaç tedavisi verilmemeli fakat yaşam kalitesini
artıracaksa da ilaç esirgenmemeli,
Tedaviye başlanmadan mutlaka bir teşhis konulmalı.
18
İlaç ve Alışkanlıkların Saptanması:
-
Yaşlıların çok sık doktor değiştirmiş ve birçok ilaç almış
olabileceği unutulmamalı,
Halen kullanılan ilaçların bilinmesi ilaç etkileşimlerinin ortaya
konulması açısından önemli olduğu bilinmeli,
Sigara, alkol ve kafein kullanımı ilaç cevaplarını değiştirebileceği
unutulmamalı.
Reçeteye Yazılan İlaçların Farmakolojisinin Bilinmesi:
-
Az sayıda ve özellikleri iyi bilinen ilaçlar kullanılmalı,
Yaşlanmanın farmakolojik olaylara etkileri iyi bilinmeli,
Tedaviye düşük dozla başlanmalı,
İlacın standart dozunun yaşlılar için yüksek gelebileceği
unutulmamalı,
Yaşlanmanın böbreklere olan etkisi karaciğere olan etkisinden
daha belirgin olduğu bilinmeli,
Yaşlılar santral sinir sistemine etkili ilaçlara daha duyarlı
oldukları unutulmamalı.
Yaşlının İlaca Yanıtına Göre Doz Ayarlanması:
-
Tedaviye son verilecek iyileşme kriterleri iyi belirlenmeli,
Dozlar yan etki oluşturmayacak ama amaca ulaşacak şekilde
artırılmalı,
İlaç yeterli dozda kullanılmalı,
Bazen kombine ilaç tedavisinin daha iyi sonuç vereceği bilinmeli.
İlaç Tedavisini Basitleştirme ve Hastanın Uyumunu Artırma:
-
İlaç günde bir veya iki doz verilmeli,
Mümkünse ilaçların sıvı formları tercih edilmeli,
İlaç kutularının belirgin olarak işaretlenmesi sağlanmalı,
İlaç kutularının kolay açılır kapanır olması sağlanmalı,
Hastaya veya yakınına ilaç hakkında yeterli ve anlaşılır bilgi
verilmeli (tercihen yazılı olarak),
İlacın neden verildiği izah edilmeli,
İlaç kullanım takvimi kullanılması özendirilmeli,
19
-
Kullanılmamış veya artan ilaçlar yaşlı bireyden alınmalı,
Yaşlıların yakınlarının ilacın kullanımını denetlemesi sağlanmalı,
Düzenli olarak tedavi gözden geçirilmeli,
Gereksiz ilaçlar tedaviden çıkarılmalı,
İlaçların yeni sorunlar yaratacağı unutulmamalı.
Akılcı ilaç kullanımı ilkeleri doğrultusunda yazılmamış reçeteler
eczacının yanlış ilaç vermesi, hastaların tedaviye uyumunun azalması, ilaç
etkileşimleri, ilaçların yanlış doz ve sürelerde kullanımı, bazı ilaçlara karşı
direnç gelişimi, hastalıkların tekrarlaması ya da uzaması, yan etki
olaylarının görülme sıklığının artması, tedavi maliyetinin artması vb. ilaca
bağlı birçok olayın yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Yaşlılarda
fizyolojik fonksiyonlardaki gerilemeler ve bunların ilaç farmakokinetiği ve
farmakodinamiğine olumsuz yansımaları nedeniyle bu olumsuz sonuçlar
yaşlılarda daha da ciddi problemlere yol açmaktadır.108,109
2.4. Yaşlılık ve Hemşirelik
Dünyada yaşlı nüfusunun artış göstermesiyle beraber “yaşlı-geriatrihemşireliği” kavramı da gündeme gelmeye başlamıştır. Amerikan
Hemşireler Birliği (ANA) 1966 yılında Geriatri Hemşireliği Uygulama Birimi
kurmuş ve geriatri hemşireliğini tanımlamıştır. Geriatri Hemşiresi; yaşlı
bireyin gereksinimlerini değerlendiren, bu gereksinimlerin karşılanması için
planlama ve uygulama yapan, yaptığı uygulamaların sonuçlarını
değerlendiren hemşiredir. 110
Yaşlı hemşireliği, 1979 yılında Gunter ve Estes tarafından yaşlı
bireylere hemşirelik bakımı ve hizmeti verilmesi olarak tanımlanmıştır.
Yaşlı hemşireliğinin amacı sağlığın korunması ve yükseltilmesi, gerekli
olan bakımın ve desteğin sağlanmasının mümkün olduğunca en üst
düzeyde gerçekleştirilmesidir. 71
Ülkemizde dört yıllık lisans eğitiminde iç hastalıkları, halk sağlığı ve
psikiyatri hemşireliği ders programlarına yaşlı sağlığına yer verilmesi ve
bazı yüksek linans programlarında Geriatri Hemşireliği adı altında
derslerin yürütülmesi dışında geriatri hemşireliğine yönelik bir düzenleme
bulunmamaktadır. 110
20
Yaşlıya verilecek hizmetlerde hemşire yaşlının kendini ve yaşlılığı
algılamasını, yaşam öyküsünü, hastalıklarını, aile yapısını iyi bir şekilde
saptayarak birincil, ikinci ve üçüncül koruma planlarını yapar:42,111
Birincil Koruma: Kazalardan ve yaralanmalardan koruma, yeterli ve
dengeli beslenme, bulaşıcı hastalıkları en alt düzeye indirme, birey ve
aileye emeklilik, eş ya da yakınlarının kaybı, ölüm konularında eğitim ve
danışmanlık çabalarını oluşturur. Bu aşamada ikincil ve üçüncül koruma
için bireyin gereksinimleri de belirlenir.
İkincil Koruma: Bu aşama erken tanı ve tedavileri kapsar. Burada
rutin muayeneler, tedavi, diş bakımı, yaşlılarda sık görülen diabet ve
hipertansiyon konularında düzenli kontrollerin teşvik edilip olanakların
sağlanması çalışmaları yer alır. Yaşlılar kendi kendilerine yapabilecekleri
meme muayenesi, kanser belirtilerinin belirlenmesi gibi kontroller
konusunda eğitilirler.
Üçüncül Koruma: Bu aşamada rehabilitasyon öncelik taşır. Fizik
tedavi üniteleri ile işbirliği yapılır. Hazırlanacak programlar ile yaşlı bireye
sosyal ve duygusal yönden destek verilir.
Hemşire yaşlı bireyin bakımını planlarken ve uygularken Halk
Sağlığı Hemşireliği Bakım Süreci 112 ile bakım sağlayıcı, eğitici, danışman,
geriatrik bakım yöneticisi, savunucu, olay yöneticisi, işbirlikçi, servis
koordinatörü ve araştırmacı rollerini kullanır.112,113
İlaç tedavisi yaşlı bireyin sağlık bakımında önemli yer tutar. Hemşire
güvenli ilaç yönetimini sağlamak için özel önlemler almalıdır. İlaç
yönetiminden önce hemşire şu konularda bilgi sahibi olmalıdır:71
-
İlacın tedavi edici etkileri iyi bilinmeli,
İlacın normal tedavi edici dozu bilinmeli,
Normal ilaç yönetimi rutinleri bilinmeli,
İlaç yönetiminde kullanılacak her özel önlem açıklanmalı,
İlacın ortak yan etkileri ve ya olumsuz etkileri bilinmeli,
Her yüksek doz ve ya toksik etki işaretlenmeli,
İlacı kullanma nedenleri bilinmeli.
21
Hemşire herhangi bir ilacın yönetiminden önce yaşlı bireyi yeterince
değerlendirdiğinden emin olmalı. Yönetim ilkelerini saptadıktan sonra birey
ilacın istenen etkilerinin oluşup oluşmadığını belirlemek için sürekli olarak
gözlenmeli. Her durumda yaşlı birey kendinde ilaca bağlı olduğunu
düşündüğü olumsuz belirtiler gözleyebilir. Bu belirtiler psikolojik veya
hastalığa bağlı ortaya çıkan değişiklikler olabilir. Hemşire her zaman her
belirtiyi titizlikle aşırı doz veya toksisite açısından değerlendirmelidir.
Yaşlılarla çalışmadan önce ilaç yönetim teknikleri ve değiştirilebilir
prosedürler gereklidir. Güvenli hemşirelik bakımının bir parçası olarak
bireyi tanıtıcı kartlar hazırlanmalıdır. Her ilacın bir jenerik adı bir veya daha
fazla ticari adı olması nedeniyle hemşire uygun referans olabilecek
kaynakları kullanarak yaşlı bireyin kullandığı ilacın doğru ilaç olduğunu
teyit etmelidir. Herhangi bir sorun ortaya çıktığında doktorun reçetesi
kontrol edilmeli ve eczacı ile de iletişime geçilmelidir. Birçok ilaç adı
benzerdir veya okunuşları birbirini andırır, o nedenle okunuşlarını da
dikkatlice telaffuz edilmelidir.
Yaşlı bireylerde kullanılan ilacın istenilen hedefe ulaşabilmesi için
ilacın gerekli olan en az dozu verilmelidir. İyi bir bakım verebilmek için
özelikle sıvı ilaçlar olmak üzere bütün ilaç miktarları ölçülmeli. İlaçların
kullanım araları iki günde bir, üç günde bir şeklinde uzatılmalıdır.
Yaşlı bireyin ilaçları yutamama gibi problemi açığa çıktığında
hemşire güvenli alternatif yollar bulabilmelidir. İlaçların likit formları olduğu
durumda hemşire mümkün oldukça ilacın likit formunun verilmesi için
hekim ile iletişime geçmelidir. Çünkü sıvı ilaçlar katı ilaçlara göre daha
hızlı emilirler. Likit formun uygun olmadığı durumlarda ilaç kırılarak
yutulması kolay hale getirilmelidir. İlacın etkisi değişebileceği için her ilacın
kırılamayacağı da unutulmamalıdır. Bu konuda eczacıdan konsültasyon
istenmelidir.
Birçok ilaç oral yolla kullanılacak şekilde reçete edilir. Birçok yaşlı
çok sayıda ilaç kullanmaktadır. Bireyin ilaçları kullanmayı reddedebileceği
ihtimaline karşı en önemli ilaç ilk önce alması sağlanmalıdır. Kullanılması
reddedilen ilaçlar mutlaka kayıt edilmeli ve bildirilmelidir.
Bazı yaşlılar bir defada birkaç ilaç birden yutabilirler. Eğer bu onlar
için zor değilse alışkanlıkları değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Tabletler
büyükse sorun yaşanır. Yaşlılarda görülen ağız kuruluğu yutmayı
zorlaştırır. İlacın alımını kolaylaştırmak için yaşlı birey ilacı yutmadan önce
su veya diğer sıvı içeceklerden alması konusunda cesaretlendirilmelidir.
22
İlacın bir kaşık puding, dondurma vb. gıdalar içinde verilmesi de alımını
kolaylaştıracaktır. İlacın küçük miktarlarda bu yiyeceklere karıştırılması
yutulmasını kolaylaştıracaktır. İlaçlar yemeğin tamamının tükenmemesi
ihtimali nedeniyle yemek zamanı ezilip yiyeceklere karıştırılmamalıdır.
Yaşlı bireylerde kas kütlesinin ve cilt alt dokusunun az olması
nedeniyle bu yolla ilaç uygulaması mümkün olduğunca tercih
edilmemelidir. Uygulama yapılacaksa da ilaç uygulanacak bölge dikkatli bir
şekilde seçilmelidir. Yaşlılarda intramüsküler uygulama için en uygun
bölge ventrogluteal bölgedir. Bu bölgede herhangi bir büyük damar veya
sinir yoktur. İnkontinansı olan yaşlılar için de kontaminasyon riskinin az
olması açısından uygun olan bir bölgedir. Kullanılacak iğne boyunu
seçerken de dikkatli olunmalıdır. Deltoid kası çok önerilmemesine rağmen
çok küçük ilaç dozları için kullanılabilir. Göze batacak derecede çok zayıf
olan yaşlılarda intramüsküler enjeksiyon sırasında kısa boylu olan
iğnelerin kullanılması tercih edilmelidir.
Bazı ilaçlar özel koşullarda uygulandığında daha iyi tolere edilir ve
daha fazla etki gösterirler. Yemeklerden önce verilmesi reçete edilen
ilaçlar mide boşken verildiğinde en iyi etkiyi gösterirler. Yaşlı bireyler çok
az mide asidi ürettikleri için emilim miktarı ve hızının yeterli olabilmesi için
midenin boş olması gereklidir. Yemeklerden sonra verilmesi reçete edilen
ilaçlar da yalnızca yemeklerden sonra verilmelidir.
Günlük yaşam aktiviteleri ilaçlardan etkilenir. İlaçların kullanım
zamanı günlük yaşam aktivitelerini aksatmayacak şekilde bireye göre
ayarlanmalıdır. Örneğin diüretikler yaşlı bireyin gece uykusunu
bozmaması için günün erken saatlerinde verilmelidir. Göz damlalarının
zamanlaması bazı göz ilaçları bir arada kullanılamayacağı için yaşlı bireyin
aynı gözü için başka ilaç kullanıp kullanmaması durumuna göre
ayarlanmalıdır.
İlaç yönetimi uygulamaları kayıt edilmedikçe doğru uygulandığından
emin olunamaz. Çizelgedeki kurallar mutlaka takip edilmelidir. İlaçlar yaşlı
birey
tarafından
alınmadan
çizelgeye
alındığına
dair
işaret
konulmamalıdır. Hemşire veya yaşlı bireyin bakımından sorumlu kişi yaşlı
birey ilacı alana kadar yanında kalmalıdır. Yaşlı bireyin ilaca yanıtı not
edilmelidir. İlaç reddedilirse de bu durum nedeniyle birlikte not edilmeli ve
hekime bildirilmelidir. 71
23
Yaşlı bireye ilaç tedavisi planlanırken kişiye özel bir tedavi
planlamasının yanı sıra verilecek eğitim de bireyselleştirilmelidir.
Bireyselleştirilmiş ilaç eğitim programı yaşlı bireylerin kullandıkları ilaçlara
yönelik bilgilerini olumlu yönde etkilemekte ve ilaç yönetimleri konusunda
başarılı olmaktadırlar. Burada hemşirenin eğitici rolü önemlidir. 44
Hemşire yaşlı bireyi, ailesini eğitirken bireye uygun bir metot
seçmelidir. Bilgi verileceği zaman bireyin önemli noktaları sonradan
hatırlayabilmesi için mümkünse kişinin sakin olduğu bir zaman seçilmelidir.
Eğer anlatılacak konu karmaşık ise bireyin tamamen anladığından emin
olmak için daha fazla zaman ayrılmalıdır. Bireyler genellikle rahatsız
etmekten çekindikleri için soru sormazlar. Bu nedenle her ziyarette
anlatılan kısımlar tekrarlanmalıdır.
Birçok ilaç oral yolla alınmaktadır fakat alternatif yollar da
geliştirilebilir. İlaç oral yol dışındaki diğer yollardan alındığında hemşire
yaşlı bireyin kullanması gereken yolu doğru anladığından emin olmalıdır.
Hemşirelere çok kolay gelen şeylerin diğer insanlar için karmaşık
olabileceği unutulmamalıdır. Her yaşlı bireyin fiziksel problemleri, doktoru,
alerjisi olan madde ve kullandığı ilaçları bir liste oluşturularak belirtilmeli ve
bu liste ilaç eklendiği ve devam edildiği zamanlarda güncellenmelidir.
Hemşire yaşlı bireye ilaç kartlarını hazırlarken yardım etmeli ve her
ilaçla ilgili önemli bilgileri vermelidir. Bu bilgiler:71
-
İlacın jenerik ve ticari adı
İlacı alması gereken zamanlar
İlacın yemekten sonra veya önce alınacağı
İlaçları hazırlarken alınması gereken önlemler
Ne kadar ilaç alacağı
İlacın istenen etkisinin (bireydeki sonucunun) ne olması gerektiği
İlacın en sık rastlanan yan etkileri
Yan etki ortaya çıkarsa ne yapması gerektiği
İlaç dozlarını almayı unuttuğu zaman ne yapacağı
Bulantı- kusma durumlarında ilacı alamayacağı zaman ne
yapması gerektiği şeklinde konular olmalıdır.
24
Ayrıca evde kendisi ilaç kullanacak yaşlı bireylerin bilmeleri gereken
konular vardır. Bunlar da eğitim içeriğinde mutlaka anlatılmalıdır:71
-
Alkol ve ibuprofen gibi nonsteroit antiinflamatuvar ilaçlar
(NSAIDs) kan basıncını artırabilir ve antihipertansif ilaçların
etkilerini bozabilir.
Fazla kullanılan asetominofen karaciğere zarar verir, aşırı alkol
tüketimiyle birlikte olursa da böbreklere zarar verir.
Antiasitler mideyi NSAIDs ve aspirinden korumaz.
Antiasitler, kalsiyum preparatları ve özellikle süt ürünleri diğer
ilaçlardan en az iki saat önce/sonra alınmalıdır.
NSAIDs kombinasyonları ve anjiyotensin- konverting enzim
inhibitörleri özellikle birey diüretik kullanıyorsa böbrek
fonksiyonlarını bozulması riskini artırır.
Eğitim basit ve anlaşılır bir dille verilmelidir. Yaşlı bireyin kolay
okuyabilmesi için yazılar büyük ve okunur bir şekilde yazılmalıdır.
Gerektiğinde yaşlı bireyi yönlendirebilmesi açısından diğer aile üyeleri de
eğitime dahil edilmelidir.
Yaşlı bireyin bilişsel ve duyusal sınırlılıkları ilaç kullanımında hatalar
yapma riskini artıracaktır. Birçok ilaç alınması durumunda bu ilaçların
karıştırılması en çok karşılaşılan durumdur. Bir veya iki ilaç alanlarda
problem yaşanmamaktadır fakat üç veya daha fazla ilaç kullananlarda ilaç
kullanımıyla ilgili sık sık problem yaşanmaktadır. Yaşlı bireyin ilaç
uyumsuzluğunu azaltmak için hemşire, bireyi hekim veya eczacıya
yönlendirerek bu ilaç sayılarının azaltılıp basit bir tedavi şeması
oluşturulmasını talep etmesi konusunda yönlendirmelidir.
İlaç kullanım zamanlarını yemek zamanı, yatma zamanı gibi günlük
aktivitelerle ilişkilendirmek yaşlı bireyin ilacı kullanmayı unutmamasını
sağlayacaktır. Yaşlı bireye ilaçları nasıl bir ortamda hazırlaması gerektiği
de anlatılmalıdır. Aydınlatmanın az olduğu bir ortamda yaşlı birey
yeterince göremeyeceği için ilaçların karışma riski artacaktır. Anlatımda
kullanılacak materyallerin üzerindeki yazılar büyük, koyu renkli bir şekilde
yazılmalıdır. Yazıların dışında renkler, resimler vb. de yaşlı bireyin
eğitiminde kullanılabilir. Örneğin siyah sabah kahvaltıda alınacak ilaçlar,
kırmızı öğle yemeğinde alınacak ilaçlar gibi. Sarı renk kullanmaktan birçok
yaşlı bireyin ayırt edememesi nedeniyle kaçınılmalıdır. Hemşire bu renk
kodlamasının da yaşlı birey tarafından doğru anlaşıldığından emin
olmalıdır.
25
Fiziksel
fonksiyonlarda
yetersizlikler
ilaç
kullanımını
etkileyeceklerdir. İlaç kutularının çoğu çok zor açıldığı için eczacıdan kolay
açılabilir kaplar hazırlaması talep edilmelidir. Yaşlının hem kulak ve hem
de göz damlası kullandığı durumlarda damlalıkların benzerliği açısından
yanlış kullanım sık olduğu için önlem alınması gerekmektedir.
Yaşlı bireye ilaçları nasıl uygun bir şekilde saklaması gerektiği de
anlatılmalıdır. İlaçlar kimyasal değişimler uğrayacakları için direkt ışıktan
ve nemden uzak ortamlarda saklanmalıdır. Tabletler kutularda kaldığında
kimyasal değişime maruz kalmaktadırlar. Örneğin nitrogliserin uygun
koşullarda saklanmadığında tamamen etkisiz hale gelir. İlaçların
karıştırılabileceği ihtimali nedeniyle ilaçlar kendi ilaç kutularının dışında
saklanmamalı.
Eğer hemşire ilaç eğitiminde dikkatli bir şekilde ilaçları tüm
yönleriyle anlatırsa yaşlı birey en üst düzeyde yararlılığa ulaşacaktır.
Birçok yaşlı dikkatli değerlendirme, iyi verilmiş eğitim, iyi planlanmış
uygulama ile kendi kendilerine etkin bir şekilde ilaç yönetimlerini
gerçekleştireceklerdir. 71
26
3. GEREÇ ve YÖNTEM
3.1. Araştırmanın Şekli
Bu araştırma yaşlı bireylerde ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve
uygulamaları belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak gerçekleştirilmiştir.
3.2. Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri
Araştırma Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 65
yaş ve üzeri bireylerle gerçekleştirilmiştir. Araştırma yapılmak üzere sağlık
ocağı bölgesinin seçilme nedeni kayıtlarının düzenli olmasıdır.
Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi 1997 yılında TOKİ (Toplu
Konut İdaresi) tarafından yapılmıştır. Eryaman’daki Etimesgut Sağlık Grup
Başkanlığına bağlı 5 sağlık ocağından biridir.
Sağlık Ocağında 6 doktor, 1 diş hekimi, 1 psikolog, 5 hemşire, 10
ebe, 2 laboratuar teknikeri, 4 memur ve 1 veri kontrol elemanı görev
yapmaktadır. Kurumda poliklinik ve laboratuar hizmetleri ile bebek ve gebe
izlem, aşı ve aile planlaması gibi koruyucu sağlık hizmetleri
yürütülmektedir. Sağlık ocağında yaşlılara yönelik muayene ve ilaç
yazdırılması dışında herhangi bir sağlık hizmeti verilmemektedir.
Eryaman 3. No’u Sağlık Ocağı bölgesini Şeyh Şamil Mahallesi ve
Güzelkent Mahallesi’nin bir kısmı oluşturmaktadır. Şeyh Şamil
Mahallesinde 6734 hane, Güzelkent Mahallesi’nde 6002 hane
bulunmaktadır. Sağlık Ocağı bölgesi toplam 21490 nüfusa sahiptir. 65 yaş
ve üzeri nüfusu 960 kişidir. Yaşlı nüfus toplam nüfusun %4.5’ini
oluşturmaktadır.
Bölgede en sık görülen hastalıklar; Hipertansiyon, KOAH,
Hiperlipidemi, Diabetes Mellitus, Osteoporoz, Romatizmal hastalıklar,
Anemi, Kalp Yetmezligi ve Guatr’dır.140
27
3.3. Araştırmanın Evreni
Araştırmanın evrenini Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde
yaşayan, Etimesgut Sağlık Grup Başkanlığı 2007 Yıl Ortası Nüfus
Tespitleri’ne göre belirlenen 65 yaş ve üzerinde 960 kişi oluşturmuştur.
3.4. Araştırmanın Örneklemi
Örneklem grubu evreni bilinen örnekleme yöntemi kullanılarak 275
kişi olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 300 kişi alınmıştır.
Formül:
N t² p q
n=
d²(N-1)+ t² p q
N= Evrendeki birey sayısı
n= Örnekleme alınacak birey sayısı
p= İncelenecek olayın görülüş sıklığı ( olasılığı )
q= İncelenecek olayın görülmeyiş sıklığı (1-p)
t= Belirli serbestlik derecesinde ve saptanan yanılma düzeyinde t
tablosunda bulunan
teorik değer
d= Olayın görülüş sıklığına göre yapılmak istenen + sapma
Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 65 yaş ve üstü
bireyler Ev Halk Tespit Fişleri kullanılarak listelenmiş ve 300 yaşlı birey
listeden rastgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Yedek liste olarak da
100 birey rastgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Örnekleme alınan 300
kişi ve 100 yedek bireyin adresleri Sağlık Ocağı kayıtlarından alınarak
adreslere tek tek ev ziyareti yapılmıştır.
28
3.5. Araştırmanın Sınırlılıkları
Araştırma kapsamına;
1. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan,
2. 65 yaş ve üzeri olan,
3. En az bir kronik hastalığı bulunan,
4. Araştırmaya katılmaya istekli olan,
5. İlacını kendi başına alabilen,
6. İletişim kurmada ve işitmede problemi olmayan yaşlı bireyler
alınmıştır.
3.6. Verilerin Toplanması
3.6.1. Veri Toplama Formunun Hazırlanması
Yaşlı bireylerde ilaç kullanım durumlarını belirlemek amacıyla
literatür
bilgisinden
yararlanılarak
oluşturulan
anket
formu
kullanılmıştır.1,8,12,13,31,37,39,40,43,46,47,48,50,57,114-121 Anket formu bir bioistatistik
uzmanı ile bir ölçme ve değerlendirme uzmanı kişinin yönlendirmeleri
dikkate alınarak hazırlanmıştır. Anket formunda yaşlı bireylerin sosyodemografik özellikleri, ilaç kullanımıyla ilgili uygulamaları ve ilaç kullanım
bilgilerini sorgulayan 33 soru bulunmaktadır (Bkz. Ek: 1). Anket formu;
-
Yaşlı bireylerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum,
sağlık güvencesi, evde kimlerle yaşadığı ve aylık gelirinin
değerlendiren 7 soru
-
Kronik hastalık durumu, hastalıklarının neler olduğu, son 3 ay
içinde ilaç reçete edilme durumu, reçete edilen ilaçları kullanma
durumu, reçete edilen ilaçları kullanmama nedenleri, reçetesiz
ilaç kullanma durumu, reçetesiz kullandığı ilaçlar, reçetesiz ilaç
alma nedenleri, evde bulunan ilacı tekrar kullanırken dikkat
ettikleri konular, farklı doktora giderken kullandıkları ilaçların
adlarını söyleme durumları, kullanılan ilaçların kullanım
amaçları, zamanı, dozu, kaç yıldır kullandıkları, ilaçla ilgili bilgi
alma durumu, bilgi veren sağlık personeli, bilginin veriliş
yöntemi, bilgi verilen konular, verilen bilginin yeterli bulunma
durumu, bilgi alınmak istenen sağlık personeli, ilaçlarla ilgili en
çok hangi sağlık personelinden bilgi aldıkları ve kullandıkları
ilaçlara bağlı yan etki görülme durumlarını değerlendiren 13 soru
29
-
İlaçların prospektüslerinin okunması, sürekli kullanılan ilaçları
kullanmaya ara verilmemesi, ilaçların kutuların üzerlerinde
belirtilen ortam koşullarında saklanması, ilaçların son kullanma
tarihlerinin kontrol edilmesi, ilaçların doktorun önerdiği süre
boyunca kullanılması, ilaçların hastalık belirtileri geçtiğinde
kendiliğinden bırakılmaması, ilaçtan yarar görülmüyorsa doktora
haber verilmesi, komşuya ilaç tavsiye edilmemesi ve tavsiye
alınmaması, ilaç kullanma saatlerini hatırlatıcı önlemler alınması,
ilaca bağlı yan etki görüldüğünde ilacın hemen kesilmesi ve
doktora haber verilmesi, reçetesiz ilaç alınmaması ve önceden
reçete edilen ilacın hastalık tekrarladığında doktora danışmadan
alınmaması şeklinde 13 önermeden oluşmaktadır. Doğru
cevaplar önermelerin üzerine işaretlenmiştir.
Yedinci soruda ailenin maddi durumunu ortaya koymak amacıyla
oluşturulan gelir durumu aralıkları belirlenirken Türkiye İstatistik
Kurumu’nun açlık ve yoksulluk sınırları verileri dikkate alınmıştır.
Onsekizinci soru tablo şeklindedir. Bu soru bireyin kullandığı
ilaçların kullanım amacını, zamanını, dozunu doğru bilip bilmediğini, ilacı
kaç yıldır kullandığını, kullandığı ilaçlarla ilgili bilgi alıp almadığını, bilgi
veren sağlık personelini, bilginin hangi yollarla verildiğini, bilgi verilen
konuları, verilen bilginin yaşlı birey tarafından yeterli bulunup
bulunmadığını, bilgi almak için tercih edilen sağlık personelini belirlemek
amacıyla hazırlanmıştır. Onsekizinci sorunun cevaplarını işaretlemek için
bir tablo oluşturulmuştur ve cevaplar ilgili yere kaydedilmiştir (Bkz. Ek: 2).
Bireyin kullandığı ilacın kullanım amacı, zamanı ve dozunu doğru bilip
bilmediği doktor reçetesi ve ilacın prospektüsü dikkate alınarak
değerlendirilmiştir. Birey kullandığı ilaçların hepsinin kullanım amacını,
zamanını ve dozunu doğru olarak ifade ediyorsa biliyor olarak kabul
edilmiştir. Eğer ilaçlardan bir tanesinin bile kullanım amacı, zamanı veya
dozunu doğru ifade edememişse bilmiyor olarak değerlendirilmiştir.
İlaçların sınıflandırılması için Anatomik
Sınıflandırma Sistemi kullanılmıştır (Bkz. Ek: 3).
Terapötik
Kimyasal
30
3.6.2. Ön Uygulama
Anket
formunun
anlaşılabilirliğini
ve
uygulanabilirliğini
değerlendirmek amacıyla 18.02.2008- 03.03.2008 tarihleri arasında
Eryaman 2. Nolu Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan 65 yaş ve üstü 30
bireyle görüşülerek ön uygulama yapılmıştır. Ön uygulama yapılacak kişi
sayısı araştırma yapılacak örneklem sayısının %10’unu oluşturacak
şekilde belirlenmiş ve yer olarak da araştırmanın Eryaman 3. Nolu Sağlık
Ocağı Bölgesi’nde yapılması nedeniyle nüfus özelliklerinin benzerliği
açısından ön uygulamanın da Eryaman 2. Nolu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde
yapılmasına karar verilmiştir. Ön uygulama sonucunda gerekli değişiklikler
yapılarak anket formuna son şekli verilmiştir.
3.6.3. Veri Toplama Formunun Uygulanması
Araştırmanın uygulaması 10.03.2008- 10.05.2008 tarihleri arasında
yapılmıştır. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 65 yaş ve
üzeri 300 kişiye evlerinde ulaşılmaya çalışılmıştır. İlk önce esas listedeki
300 kişiye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu bireyler arasında kronik hastalığı
olmayan, araştırmaya katılmak istemeyen, iletişim sorunu bulunan ve evde
bulunamayan kişilerin olması nedeniyle yedek listeye alınan bireylerle
görüşme yapılarak sayı tamamlanmıştır. Görüşme yapılmadan önce
bireylere araştırmanın amacı açıklanmış ve sözlü onayları alınmıştır.
Bireylerden araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak
veri toplanmıştır. Araştırmanın uygulaması hafta içi belli günlerde yapılmış
olup, bir günde ortalama 8- 10 kişi ile görüşülmüştür. Anket formunu
doldurmak ortalama 15- 20 dakika sürmüştür.
3.6.4. Verilerin Değerlendirilmesi
Verilerin analizi SPSS 11.5 (Statistical Package for Social
Sciences) paket programında yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler sayı ve
(%) olarak gösterilmiştir. Nominal değişkenler Pearson’un Ki-kare veya
Fisher’in Tam Sonuçlu Olasılık testi ile değerlendirilmiş ve sonuçlar
(p<0.05) için istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
31
4.BULGULAR
Tablo 1. Yaşlı Bireylerin Sosyo- Demografik Özelliklerinin Dağılımı (n:300)
Özellikler
Yaş
65- 69 Yaş
70- 74 Yaş
75- 79 Yaş
80 Yaş ve üzeri
Cinsiyet
Kadın
Erkek
Eğitim durumu
Okur- yazar değil
Okur- yazar
İlkokul
Ortaokul
Lise
Yüksek okul- üniversite
Medeni durum
Evli
Bekar
Sağlık güvencesi
Yok
Var
Birlikte yaşadığı kişi
Eş
Yalnız
Çocuklarının yanında
Eş ve çocuk
Aylık gelir
800 YTL’nin altı
800- 2000 YTL
2100- 4000 YTL
Sayı
%
152
80
42
26
50.7
26.7
14.0
8.6
183
117
61.0
39.0
51
20
102
43
43
41
17.0
6.7
34.0
14.3
14.3
13.7
192
108
64.0
36.0
4
296
1.3
93.7
124
55
57
64
41.3
18.3
19.0
21.4
196
99
5
65.3
33.0
1.7
Araştırmaya katılan bireylerin sosyo- demografik özellikleri Tablo
1’de verilmiştir. Araştırmaya katılanların yarısı (%50.7) 65- 69 yaş
arasında, %61.0’i kadın ve %34.0’ü ilkokul mezunudur. Bireylerin %64.0’ ü
evli olup, tamamına yakınının (%93.7) sağlık güvencesi vardır. Bireylerin
%41.3’ü eşleri ile birlikte yaşamakta ve %65.3’ ünün aylık geliri 800
YTL’nin altındadır.
32
Tablo 2. Yaşlı Bir0eylerin Kronik Hastalık Sayısı ve Kronik Hastalıklara Göre Dağılımı
Hastalık sayısı
1 kronik hastalığı olan
2- 3 kronik hastalığı olan
4 ve üzeri kronik hastalığı olan
Kronik hastalıklar*
Hipertansiyon
Diabetes mellitus
Hiperlipidemi
Kardiyovasküler sistem
Peptik ülser ve gastrit
Osteoporoz
Prostat büyümesi
Depresyon
Romatizmal hastalıklar
Guatr
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı
Duyu organlarıyla ilgili hastalıklar
Anemi
Diğer**
Sayı
%
168
118
14
56.0
39.4
4.6
183
64
51
47
30
30
19
17
22
14
13
5
5
8
61.0
21.3
17.0
15.6
10.0
10.0
6.3
5.7
7.4
4.7
4.3
1.7
1.7
2,6
* Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır.
**Migren, kanser, parkinson, alzheimer, Serebro vasküler olay
Tablo 2’de çalışmaya katılan bireylerin kronik hastalık sayısı ve bu
hastalıkların dağılımları verilmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin yarısına
yakınının 2 veya daha fazla kronik hastalığı vardır (%44.1). En sık görülen
kronik hastalıklar hipertansiyon (%61.0), diabetes mellitus (%21.3),
hiperlipidemi (%17.0) ve kardiyovasküler sistem hastalıklarıdır (%15.6).
33
Tablo 3. Yaşlı Bireylerin Son Üç Ay İçerisinde Reçete Edilen İlaçları Kullanma Durumları
ve Reçete Edilen İlacı Kullanmama Nedenlerinin Dağılımı
Son üç ay içerisinde reçete ettirilen
ilacı kullanma durumu
Sayı
%
Kullanan
Kullanmayan
Reçete edilen ilaçları kullanmama
nedenleri (n:51*)
İyileşmediğini düşünmesi
Yan etki görülmesi
Başka ilacın reçete edilmiş olması
Şikayetinin geçmiş olması
İlacın tadının kötü olması
Ağrıkesici ve antibiyotik kullanmak
istenmemesi
İhmalkarlık
249
51
83.0
17.0
15
14
11
8
4
2
29.4
27.5
21.6
15.7
7.8
3.9
1
2.0
*Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır.
Bireylerin son üç ay içerisinde reçete edilen ilaçları kullanma
durumu ve reçete edilen ilaçları kullanmama nedenleri Tablo 3’te
verilmiştir. Bireylerin tamamı son üç ay içerisinde ilaç reçete ettirmiş olup
%17.0’si reçete ettirdikleri ilaçları kullanmamaktadır. Bireyler en fazla
iyileşmediğinin düşünülmesi (%29.4), yan etki görülmesi (%27.5) ve başka
ilacın reçete edilmesi (%21.6) nedenlerinden dolayı ilaçları kullanmayı
bırakmışlardır.
34
Tablo 4. Yaşlı Bireylerin Reçetesiz İlaç Alma Durumları, Alınan İlaç Grupları ve İlacı Alma
Nedenlerinin Dağılımı
Reçetesiz ilaç alma
Alan
Almayan
Reçetesiz alınan ilaç grupları
(n: 50*)
Ağrı kesici
Vitamin
Antibiyotik
Öksürük Şurubu
Merhem
Reçetesiz ilaç alma nedenleri
(n:50*)
Reçeteye gerek yok
Hastalığa iyi geliyor
Sağlık güvencesi ödemiyor
Arkadaş/ komşu tavsiyesi
Acil durum
Daha önce reçete edilmiş
Alışkanlık
Sayı
50
250
%
16.7
83.3
39
11
3
2
2
78.0
22.0
6.0
4.0
4.0
25
21
5
3
2
1
1
50.0
42.0
10.0
6.0
4.0
2.0
2.0
*Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır.
Tablo 4’te çalışmaya katılan bireylerin reçetesiz ilaç alma durumları,
alınan ilaç grupları ve ilacı alma nedenlerinin dağılımı verilmiştir. Bireylerin
%16.7’si doktor reçetesi dışında ilaç almaktadır. Doktor reçetesi dışında
en fazla alınan ilaç grubu ağrı kesicilerdir (%78.0). Araştırmaya katılan
bireyler en fazla reçeteye gerek olmadığının (%50.0) ve hastalığına iyi
geldiğinin düşünülmesi (%42.0) nedenleriyle doktor reçetesi dışında ilaç
almaktadırlar.
35
Tablo 5. Yaşlı Bireylerin Evde Bulunan İlaçları Tekrarlı Kullanma ve Dikkat Ettikleri
Durumlar (n:300)
Evde bulunan ilaçları tekrarlı kullanım
durumu
Kullanan
Kullanmayan
Evde bulunan ilaçları tekrarlı kullanımda
dikkat edilen durumlar (n:267*)
Sayı
%
267
33
89.0
11.0
Hastalığa uygunluğu
Son kullanma tarihi
Ambalajının bozulmamış olması
Renk ve kıvam değişikliği
256
243
13
13
85.3
81.0
4.3
4.3
*Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır.
Tablo 5’de bireylerin evde bulunan ilaçları tekrar kullanma durumları
ve tekrar kullandıklarında dikkat ettikleri durumlar verilmiştir. Yaşlı
bireylerin büyük çoğunluğu (%89.0) evde bulunan ilaçları kullandıklarını
ifade etmişlerdir. Evde bulunan bir ilacı tekrar kullanmaları gerektiğinde
bireyler en çok hastalığa uygunluğuna (%85.3) ve son kullanma tarihine
(%81.0) dikkat etmektedirler. Ayrıca tabloda yer almamakla beraber
bireylerin çoğunluğu (%84.7) farklı doktora gittiklerinde kullandıkları
ilaçların adlarını mutlaka söylediklerini ifade etmişlerdir.
36
Tablo 6. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçlara Bağlı Yan Etki Görülme Durumu ve Görülen
Yan Etkilerinin Dağılımı (n:300)
Kullandıkları ilaçlara bağlı yan
etki görülme durumu
Hayır
Evet
Yan etkiler (n:58*)
Mide ağrısı- yanması
Halsizlik
Hastalığın şiddetlenmesi
Baş dönmesi- ağrısı
Alerji
Göz kararması
Ağız kuruluğu
Cinsel sorunlar
Ödem
Kas krampı
Sayı
%
242
58
80.7
19.3
21
11
10
8
8
2
2
1
1
1
36.2
19.0
17.2
13.8
13.8
3.4
3.4
1.7
1.7
1.7
*Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır.
Tablo 6’da bireylerin kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülme
durumu ve görülen yan etkiler verilmiştir. Yaşlı bireylerin %19.3’ ünde
kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülmüş olup; sıklıkla görülen yan
etkiler mide ağrısı- yanması (%36.2), halsizlik (%19.0), mevcut hastalığın
şiddetlenmesi (%17.2) olarak ifade edilmiştir.
37
Tablo 7. Yaşlı Bireylerin İlaç Kullanımıyla İlgili Önermelere Verdikleri Cevapların Dağılımı
Önermeler
Evet
Hayır
Bilmiyor
Sayı
%
Sayı
%
291
97.0
6
1.0
3
2.0
231
77.0
64
21.3
5
1.7
294
98.0
4
1.3
2
0.7
297
99.0
1
0.3
2
0.7
282
94.0
15
5.0
3
1.0
kendiliğinden kesilmemelidir.
221
73.7
73
24.3
6
2.0
7) İlaçtan yarar görülmüyorsa
298
99.3
2
0.7
0
0.0
276
92.0
21
7.0
3
0.3
1) İlaçların prospektüsleri
Sayı
%
okunmalı/ okutulmalıdır.
2) Sürekli kullanılması gereken
ilaçlar ara verilmeden
kullanılmalıdır.
3) İlaçlar kutularının üzerinde
belirtilen ortam koşullarında
muhafaza edilmelidir.
4) İlaç kutularının üzerindeki
son kullanma tarihleri
kontrol edilmelidir.
5) İlaçlar doktorun önerdiği süre
kullanılmalıdır.
6) İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde
doktora bildirilmelidir.
8) Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye
edilmemelidir.
38
Tablo 7’nin devamı
Önermeler
9)
Komşu/
Evet
arkadaş
tarafından
edilen
ilaç
tavsiye
Hayır
Bilmiyor
Sayı
%
Sayı
%
Sayı
%
278
92.7
21
7.0
1
0.3
274
91.3
17
5.7
9
3.0
299
99.7
1
0.3
0
0.0
275
91.7
22
7.3
3
1.0
250
83.3
47
15.7
3
1.0
kullanılmamalıdır
10) Dalgınlıkla ilacın kullanımının
unutulabileceği
hatırlatıcı
düşünülerek
düzenlemeler
yapılmalıdır.
11)
Kullanılan
ilaca
bağlı
yan/istenmeyen etki görüldüğünde
ilaç hemen kesilmeli ve doktora
danışılmalıdır.
12) Reçetesiz ilaç alınmamalıdır
13) Önceden reçete edilen bir ilaç
hastalık tekrarladığında doktora
danışılarak alınmalıdır.
Çalışmaya katılan bireyleri bilgi sorularına verdikleri cevaplar
tablo 7’de verilmiştir. Yaşlı bireylerin tamamına yakını “Kullanılan ilaca
bağlı yan/istenmeyen etki görüldüğünde ilaç hemen kesilmeli ve doktora
danışılmalıdır.”
(%99.7),
“İlaçtan
yarar
görülmüyorsa
doktora
bildirilmelidir.” (%99.3), “İlaç kutularının üzerindeki son kullanma tarihleri
kontrol edilmeli.” (%99.0), “İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam
koşullarında muhafaza edilmelidir.” (%98.0) ve “İlaçların prospektüsleri
okunmalı/okutulmalı.” (%97.0) sorularına doğru cevap vermiştir.
Tabloda görülmemekle birlikte çalışmaya katılan bireylerin yarısı
(%51.3) sorularının tamamını doğru olarak yanıtlamıştır. Her birey en az 5
soruya doğru olarak cevap vermiştir. Ortalama 11.8 soru doğru olarak
yanıtlanmıştır.
39
Tablo 8. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçların Dağılımı ve Kullanım Süreleri
Kullanılan İlaç Sayısı (n=300)
1 ilaç
2 ilaç
3 ilaç
4 ilaç
5 ilaç
6 ve üzeri ilaç
ATC (n=977*)
Kardiyovasküler Sistem İlaçları
Sindirim Sistemi ve Metabolizma İlaçları
Kas- İskelet Sistemi İlaçları
Hormon Preparatları
Sinir Sistemi İlaçları
Kan ve Kan Oluşturan Organlar Üzerine
Etkili İlaçlar
Solunum Sistemi İlaçları
Genitoüriner Sistem İlaçları
Duyu Organları Üzerine Etkili İlaçlar
Antineoplastik İlaçlar
Dermatolojikler
Sistemik Kullanılan Antiinfektifler
Kullanım Süresi (n=977*)
1 yıldan az
1- 3 yıl
4- 6 yıl
7- 9 yıl
10 ve üzeri yıl
Sayı (n)
Yüzde (%)
47
78
63
46
30
36
15.7
26.0
21.0
15.3
10.0
12.0
417
211
121
53
47
46
42.7
21.6
12.4
5.4
4.8
4.5
31
22
17
5
5
4
3.2
2.3
1.7
0.5
0.5
0.4
48
347
194
85
303
4.9
35.5
19.9
8.7
31.0
*Yaşlı bireyler tarafından kullanılan 977 ilaç üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
40
Tablo 8’da çalışmaya katılan bireylerin kullandıkları ilaç sayıları,
kullanılan ilaçların dağılımları ile kullanım süreleri verilmiştir. Çalışmaya
katılan bireylerin %15.7’si en az bir ilaç kullanmaktadır. Bireyler en fazla
oranda iki (%26.0) veya üç (%21.0) ilaç kullanmaktadırlar. Yaşlı bireyler
tarafından en çok kullanılan ilaçlar kardiyovasküler sistem ilaçları (%42.7),
sindirim sistemi ve metabolizma ilaçları (%21.6) ve kas- iskelet sistemi
ilaçlarıdır (%12.4). Yaşlı bireyler en fazla 1- 3 yıl (%35.5) süresince ilaç
kullanmaktadırlar. On yıl ve üzeri süredir ilaç kullanan bireylerin oranı
%31.0’dir.
Tabloda belirtilmemekle birlikte çalışmaya katılan bireylerin tamamı
kullandıkları ilaçların her birinin kullanım amacını, dozunu ve zamanını
doğru olarak ifade etmişlerdir.
41
Tablo 9. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçlarla İlgili Bilgi Alma Durumu, Bilgi Alınan Sağlık
Personeli, Bilginin Alınma Şekli, Bilgi Alınan Konular ve Alınan Bilginin Yeterli Bulunma
Durumu (n:977)
Sayı (n*)
Bilgi Alma Durumu
Evet
Hayır
956
21
Yüzde (%)
97.9
2.1
Bilgi Alınan Sağlık Personeli**
Hemşire
Eczacı
Doktor
21
228
848
2.2
23.8
88.7
Bilgi Alınma Şekli**
Sözlü olarak anlatma
İlaç kutularının üzerine yazma
860
225
90.0
23.5
Bilgi Alınan Konular**
Kullanma saatleri
İlacın kullanım amacı
İlacı ne kadar süre kullanma gerektiği
953
838
85
99.7
87.7
8.9
Alınan Bilginin Yeterli Bulunma
Durumu
Yeterli
Yetersiz
713
241
74.8
25.2
*Yaşlı bireyler tarafından kullanılan 977 ilaç üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
**Katılımcılar bilgi alınan sağlık personeli, bilgi alınma şekli ve bilgi alınan konularda birden fazla cevap
vermişlerdir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır.
Kullanılan ilaçlarla ilgili bilgi alınan sağlık personeli, bilginin alınış
yöntemi ve konuları ile alınan bilginin yeterli bulunma durumları tablo 9’de
verilmiştir. Kullanılan ilaçların tamamına yakını (%97.9) ile ilgili bilgi
alınmıştır. İlaçlarla ilgili bilgi en fazla doktordan (%88.7), en az hemşireden
(%2.2) alınmış ve bilgilendirme yöntemi olarak da çoğunlukla sözel olarak
anlatma yöntemi (%90.0) kullanılmıştır. İlaçların kullanım saatleri (%99.7)
ve kullanım amacı (%87.7) en sık bilgi verilen konulardır. Kullanılan
ilaçların %25.2’si ile ilgili yapılan bilgilendirme yetersiz bulunmuştur.
42
Tablo 10. Yaşlı Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özelliklerine Göre Reçete Ettirip Kullanmadıkları
İlaçların Dağılımı
Reçete Ettirilip Kullanılmayan İlaç
Tanıtıcı Özellikler
Hayır
p
Evet
Sayı
%
2
X
Sayı
%
65- 69 Yaş
124
81.6
28
18.4
70- 74 Yaş
68
86.1
11
13.9
>0.05
75- 79 Yaş
38
90.5
4
9.5
5.888
80 Yaş ve üzeri
18
69.2
8
30.8
Okur-yazar değil
44
86.3
7
13.7
Okuryazar- ilkokul
96
79.3
25
20.7
<0.05
Ortaokul-lise
78
90.7
8
9.3
7.934
Üniversite
30
73.2
11
26.8
Kadın
149
81.9
33
18.1
>0.05
Erkek
99
84.6
18
15.4
0.380
164
85.4
28
14.6
>0.05
84
78.5
23
21.5
2.320
Yaş
Eğitim durumu
Cinsiyet
Medeni durum
Evli
Bekar
43
Tablo 10’in devamı
Reçete Ettirilip Kullanılmayan İlaç
Tanıtıcı
Özellikler
Hayır
p
Evet
Sayı
%
X2
Sayı
%
165
84.6
30
15.4
800 -2000 YTL
79
79.8
20
20.2
>0.05
2100- 4000 YTL
4
80.0
1
20.0
1.087
106
85.5
18
14.5
Yalnız
42
76.4
13
23.6
>0.05
Çocukları ile
46
82.1
10
17.9
2.367
Eş ve Çocuklar
54
84.4
10
15.6
Aylık gelir
800’nin altı
Birlikte
yaşadığı kişi
Eş
Tablo 10’de bireylerin bazı tanıtıcı özelliklerine göre reçete ettirilip
kullanılmayan ilaçların dağılımı verilmiştir. Eğitim durumu reçete ettirip ilaç
kullanma durumunu etkilemektedir (p<0.05). Okuryazar- ilkokul mezunu
olanlar ile üniversite mezunu olanlar ortaokul- lise mezunlarına göre daha
sık reçete ettirdikleri ilaçları bırakma davranışı göstermektedirler (p<0.05).
Yaş, cinsiyet, medeni durum, aylık gelir ve yaşlı bireyin birlikte
yaşadığı kişi ile reçete ettirip ilaç kullanmama durumu arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05).
44
Tablo 11. Yaşlı Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özelliklerine Göre Reçetesiz İlaç Alma Durumları
Reçetesiz İlaç Alma
Tanıtıcı Özellikler
Hayır
p
Evet
2
X
Sayı
%
Sayı
%
65- 69 Yaş
128
84.2
24
15.8
70- 74 Yaş
65
81.3
15
18.8
>0.05
75- 79 Yaş
35
83.3
7
16.7
0.365
80 Yaş ve üzeri
22
84.6
4
15.4
Okur-yazar değil
42
82.4
9
17.6
Okuryazar-ilkokul
102
83.6
20
16.4
>0.05
Ortaokul-lise
69
80.2
17
19.8
2.047
Üniversite
37
90.2
4
9.8
Kadın
150
82.0
33
18.0
>0.05
Erkek
100
85.5
17
14.5
0.631
154
80.2
38
19.8
>0.05
96
88.9
12
11.1
3.750
Yaş
Eğitim durumu
Cinsiyet
Medeni durum
Evli
Bekar
45
Tablo 11’nin devamı
Reçetesiz İlaç Alma
Tanıtıcı
Özellikler
Hayır
Sayı
p
Evet
%
Sayı
%
X2
Aylık gelir
800YTL’nin altı
169
86.2
27
13.8
>0.05
800 -2000 YTL
77
77.8
22
22.2
3.311
2100- 4000 YTL
4
80.0
1
20.0
Birlikte
yaşadığı kişi
Eş
91
73.4
33
26.6
Yalnız
48
87.3
7
12.7
<0.05
Çocukları ile
52
91.2
5
8.8
15.617
Eş ve Çocuklar
59
92.2
5
7.8
Tablo 12’de bireylerin bazı tanıtıcı özelliklerine göre reçetesiz ilaç
alma durumları verilmiştir. Yaşlı bireylerin birlikte yaşadığı kişi reçetesiz
ilaç alma durumunu etkilemektedir (p<0.05). Eşleriyle birlikte yaşayanlarda
reçetesiz ilaç alma davranışı daha yaygındır (p<0.05).
Yaş, eğitim durumu, cinsiyet, medeni durum ve aylık gelir ile
reçetesiz ilaç alma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark
bulunmamıştır (p>0.05).
46
Tablo 12. Yaşlı Bireylerin Eğitim Durumlarına Göre İlaç Bilgilsiyle İlgili Önermelere Verdikleri Cevaplar
Eğitim Durumları
Bilgi Soruları
Okuryazar değil
Okuryazar-ilkokul
Ortaokul- lise
Yanlış
Yanlış
Yanlış
Doğru
Sayı %
Sayı
%
1) İlaç prospektüsleri okunmalı/ okutulmalı.
2
3.9
49
96.1
4
2) Sürekli kullanılması gereken ilaçlar ara
14 27.5
37
72.5
2
49
96.1
Doğru
Sayı %
Sayı
%
3.7
118
96.7
3
28
23.0
94
77.0
1
0.8
121
99.2
Üniversite
Doğru
Sayı %
Yanlış
Sayı
%
3.5
83
96.5
0
16
18.6
70
81.4
3
3.5
83
96.5
P
Doğru
Sayı %
Sayı
%
0.0
41
100.0
11
26.8
30
73.2
0
0.0
41
100.0
X2
>0.05
1.520
verilmeden kullanılmalıdır.
3) İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam
>0.05
1.848
3.9
koşullarında muhafaza edilmelidir.
>0.05
3.637
4) İlaç kutularının üzerindeki
son kullanma tarihleri
0
0.0
51
100.0
1
0.8
121
99.2
2
2.3
84
97.7
0
0.0
41
100.0
kontrol edilmelidir.
5) İlaçlar doktorun önerdiği süre
2.496
7 13.7
44
86.3
22 43.1
29
56.9
0
51
6.6
114
93.4
3
3.5
83
96.5
0
0.0
41
100.0
<0.05
37
30.3
85
69.7
17
19.8
69
80.2
3
7.3
38
92.7
<0.05
1
0.8
121
99.2
1
1.2
85
98.8
0
0.0
41
100.0
8
kullanılmalıdır.
6) İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde
9.043
kendiliğinden kesilmemelidir.
7) İlaçtan yarar görülmüyorsa doktora
17.981
0.0
100.0
bildirilmelidir.
8) Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye edilmemelidir.
>0.05
>0.05
0.980
11 21.6
40
78.4
8
6.6
114
93.4
2
2.3
84
97.7
3
7.3
38
92.7
<0.05
16.891
47
Tablo 12’ün devamı
Bilgi Soruları
Eğitim Durumları
Okuryazar değil
Okuryazar-ilkokul
Ortaokul- lise
Yanlış
Yanlış
Yanlış
Sayı
Doğru
%
Sayı
%
Sayı
Doğru
%
Sayı
%
6.6
114
93.4
Sayı
p
Üniversite
Doğru
Yanlış
%
Sayı
%
0.0
86
100.0
X2
Doğru
Sayı
%
Sayı
%
3
7.3
38
92.7
9) Komşu/ arkadaş tarafından
tavsiye
edilen
ilaç
11
21.6
40
78.4
8
0
kullanılmamalıdır.
10)
<0.05
22.112
Dalgınlıkla
ilacın
kullanımının
unutulabileceği
düşünülerek
hatırlatıcı
>0.05
6
11.8
45
88.2
13
10.3
109
89.3
5
5.8
81
94.2
2
4.9
39
95.1
0
0.0
51
100.0
1
0.8
121
99.2
0
0.0
86
100.0
0
0.0
41
100.0
12
23.5
39
76.5
8
6.6
114
93.4
4
4.7
82
95.3
1
2.4
40
97.6
2.856
düzenlemeler yapılmalıdır.
11)
Kullanılan
ilaca
yan/istenmeyen
görüldüğünde
kesilmeli
bağlı
etki
ilaç
ve
hemen
>0.05
1.464
doktora
danışılmalıdır.
12)
Reçetesiz
ilaç
alınmamalıdır.
<0.05
19.312
13) Önceden reçete edilen bir
<0.05
ilaç hastalık tekrarladığında
doktora danışılarak
16
31.4
35
68.6
16
13.2
105
86.8
15
17.4
71
82.6
3
7.3
38
92.7
11.560
alınmalıdır.
48
Tablo 12’de yaşlı bireylerin eğitim durumlarına göre ilaç bilgisiyle
ilgili önermelere verdikleri cevaplar gösterilmiştir. Yaşlı bireylerin
önermelere verdikleri “evet” cevapları “doğru”, “hayır ve bilmiyor” cevapları
“yanlış” olarak değerlendirilmiştir. Eğitim durumu bilgi sorularına verilen
cevapları etkilemektedir (p<0.05). “İlaçlar doktorun önerdiği süre
kullanılmalıdır.” sorusunu ortaokul- lise mezunu ve üniversite mezunu
olanlar okuryazar olmayanlara göre daha yüksek oranda doğru olarak
cevaplamışlardır (p<0.05).
“İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde kendiliğinden kesilmemelidir.”
sorusunu ortaokul- lise mezunu ve üniversite mezunu olanlar okuryazar
olmayanlara, üniversite mezunu olanlar okuryazar- ilkokul mezunu
olanlara göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplamışlardır (p<0.05).
“Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye edilmemelidir.” sorusunu okuryazarilkokul mezunu ile ortaokul- lise mezunu olanlar okuryazar olmayanlara
göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplandırmışlardır (p<0.05).
“Komşu/ arkadaş tarafından tavsiye edilen ilaç kullanılmamalıdır.”
sorusuna okuryazar- ilkokul mezunları ile ortaokul- lise mezunları
okuryazar olmayanlara göre, ortaokul- lise mezunu olanlar okuryazarilkokul mezunlarına göre daha yüksek oranda doğru olarak
cevaplandırmışlardır (p<0.05).
“Reçetesiz ilaç alınmamalıdır.” sorusunu okuryazar- ilkokul mezunu,
ortaokul- lise mezunu ve üniversite mezunu olanlar okuryazar olmayanlara
göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplandırmışlardır (p<0.05).
“Önceden reçete edilen bir ilaç hastalık tekrarladığında doktora
danışılarak alınmalıdır.” sorusunu okuryazar- ilkokul mezunu olanlar ile
üniversite mezunu olanlar okuryazar olmayanlara göre daha yüksek
oranda cevaplandırmışlardır (p<0.05). Diğer sorular ile eğitim durumu
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05).
49
5.TARTIŞMA
Çalışmamıza katılan yaşlıların yarıya yakınının birden fazla kronik
hastalığı vardır ve en sık görülen kronik hastalıklar hipertansiyon, diabetes
mellitus ve hiperlipidemidir (Tablo 2). Topbaş ve ark. yaptığı çalışmada en
sık görülen kronik hastalık hipertansiyon olarak belirlenmiştir.122 Tokem ve
Karadakovan’ın yaptığı çalışmaya göre de en sık görülen kronik hastalık
hipertansiyondur (%20).47 Diker’in çalışmasında ilk sıralarda yer alan
kronik hastalıklar hipertansiyon (%44.1), romatizma (%27.5) ve kalp
hastalığıdır (%25.4).3 Esengen ve ark. da yaptıkları çalışmada yaşlı grupta
en sık görülen kronik hastalığın hipertansiyon olduğunu ortaya
koymuşlardır.39 Tzımıs ve Kafatos yoksul ve sağlık sigortası olan yaşlı
bireylerde bir çalışma yapmışlar ve her iki grupta da hipertansiyonun en
sık görülen kronik hastalık olduğunu ortaya koymuşlardır.123 Yine
Yalçın’ın, Gürol Arslan’nın, Arslan ve ark.’nın, Steinman ve ark.’nın, Barry
ve ark.’nın yaptıkları çalışmalarda da kronik hastalıklarla ilgili yapılan
sıralamalarda ilk sırayı hipertansiyon almaktadır.1,46,54,121,124 Çalışmamız
sonucunda ortaya konulan veriler yaşlı popülasyonun hastalık özellikleri ile
benzerlik göstermektedir. Hipertansiyonun birçok çalışmada ilk sırada
kaydedilen kronik hastalık olmasıyla birlikte yaşlı bireylerde birden fazla
kronik hastalık görülmesi de oldukça yaygın bir durumdur.39,47,122,125 Yaşlı
bireylerde birden fazla hastalık görülme oranının yüksek olması çoklu ilaç
kullanımı, ilaç kullanım hatalarının artması ve kullanılan ilaca bağlı olarak
görülen yan etkilerin artmasına neden olacağından oldukça risk taşıyan bir
durumdur.
Çalışmamızda hipertansiyon, hiperlipidemi, kardiyovasküler sistem
hastalıkları kronik hastalık sıralamasında üstlerde yer almasından dolayı
en sık kullanılan ilaçlar da kardiyovasküler sistem ilaçlarıdır. Sonra
sindirim sistemi ilaçları (%21.6) ve kas- iskelet sistemi ilaçları (%12.4)
gelmektedir. 10 yıl ve üzeri süredir ilaç kullanım oranı %31’dir (Tablo 9).
Kardiyovasküler sistem ilaçları Tokem ve Karadakovan’ın, Arslan ve
ark.’nın yaptıkları çalışmalarda ilk sırada yer almaktadır.1,47 Diker’in,
Dişçigil ve ark.’nın, Bıyık ve ark.’nın yaptığı çalışmalara göre de en çok
kullanılan ilaçlar hipertansiyon ilaçlarıdır.126,127,128 Arslan ve Şemin’in
sağlık ocağına başvuran hastalar üzerinde yaptığı çalışmaya göre en sık
tüketilen ilaç grubu kalp- damar sistemi ilaçlarıdır (%47.9).33 Yalçın’ın
çalışmasına göre en sın kullanılan ilaç grupları kardiyovasküler sistem
ilaçları (%29.0), MSS ilaçları (%28.8) ve vitamin- minerallerdir (%8.2).121
Chen Y-F ve ark.’nın İngiltere ve Galler’de yaptığı çalışmasında da ilk
sırayı kardiyovasküler sistem ilaçları almaktadır (65- 74 yaş:%38.4, 75 yaş
ve üzeri: %47.4).129 Tzımıs ve Kafatos yoksul ve sağlık sigortası olan yaşlı
bireylerde yaptığı çalışmaya göre her iki grupta en çok kullanılan ilaç
grubu kardiyovasküler sistem ilaçlarıdır.124 Kardiyovaküler sistem ilaçları
50
hipertansiyon, aritmi, koroner arter hastalığı, kronik kalp yetmezliği gibi
birçok ciddi hastalıklara etki etmesi nedeniyle en sık kullanılan ilaçlardır.130
Çalışmamıza katılan yaşlıların küçük bir grubu reçete edilen ilacı
iyileşmediğini düşünmesi, yan etki görülmesi ve başka ilacın reçete edilmiş
olması gibi nedenlerden dolayı kullanmayı bırakmışlardır (Tablo 3). Özkan
ve ark.’nın üniversite hastanesine başvuran hastalar üzerinde yaptıkları
çalışmaya göre bireylerin %28.6’sı reçete edilen ilaçları kullanmayı
önerilen süreden önce sonlandırmaktadırlar.40 Gürol Arslan’ın çalışmasına
göre de bireylerin %10’u reçete edilen ilaçları faydasını görememe
(%50.0), unutma (%25.0) ve tedaviyi kabullenmeme (%25.0)
nedenlerinden dolayı kullanmamaktadırlar.46 Reçete edilen ilaçların
önerilen süre boyunca kullanılması tedavinin etkinliği açısından önemlidir.
Bu durum yaşlı bireylerin reçete edilen ilacı önerilen süre boyunca ve
düzenli kullanmanın önemi konusundaki farkındalığının yetersiz olduğu
sonucunu ortaya koymaktadır. Bireylerin yaş, cinsiyet, medeni durum,
sağlık güvencesi, aylık gelir ve birlikte yaşadığı kişi gibi özellikleri reçete
edilen ilacı kullanma durumunu etkilememekle beraber, eğitim durumları
önemli derecede etkilemektedir. Bireylerin eğitim durumu yükseldikçe
reçete edilen ilacı uygun süre kullanma davranışları da artmaktadır (Tablo
11).
Çalışmaya katılan yaşlı bireylerin %16.7’si reçeteye gerek
olmadığını ve hastalığına iyi geldiğini düşünmesi nedenlerinden dolayı
reçetesiz ilaç almaktadır. En sık reçetesiz aldıkları ilaçlar da ağrıkesici ve
vitaminlerdir (Tablo 4). Bilgili ve Karatay’ın 20- 30 yaş ve çoğunluğunu
kadınların oluşturduğu bir grupta yaptığı çalışmaya göre bireylerin %58.1’i
ilaçlarını reçetesiz temin etmektedir.119 Esengen ve ark.’nın yaptığı
çalışmaya göre reçetesiz ilaç alma oranı %14.4 ve en sık reçetesiz
kullanılan ilaçlar ise Steroit Olmayan Anti- inflamatuvar İlaçlardır.39
Güney’in çalışmasında bireylerin %34’ü reçetesiz ilaç almaktadırlar.48
Güngörmüş’ün tüm yaş gruplarını içeren çalışmasına göre bireylerin %68’i
reçetesiz ilaç almaktadır.120 Ertürk’ün çalışmasında reçetesiz ilaç kullanım
oranı %11.7’dir.57 Reçetesiz ilaç alımı ilaca bağlı görülen yan etkinin
ortaya çıkma riskini artırır.49 Ağrıkesiciler dünyada en sık reçetesiz
kullanılan ilaç grubudur.131 Bizim çalışmamızda da bu sonuçlara paralel bir
sonuç ortaya çıkmıştır. Ağrıkesicilerin genel yan etkilerinden en fazla
etkilenen grup yaşlılardır. Özellikle steroit olmayan anti- inflamatuvar
ilaçlar hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği gibi hastalıkları
şiddetlendirebilir.131 Çalışmamızda reçetesiz ilaç almayı yaş, eğitim
durumu, cinsiyet, medeni durum, sağlık güvencesi ve aylık gelir
durumların etkilemediği, buna karşılık birlikte yaşanan kişinin etkilediği
saptanmıştır. Eşleriyle birlikte yaşayanlar çocuklarıyla ve ya yalnız
yaşayanlara göre daha fazla reçetesiz ilaç almaktadırlar (Tablo 12).
51
Çalışmamıza katılan yaşlıların tamamına yakını evde biriken ilaçları
hastalığına uygunluğunu ve son kullanma tarihini kontrol ederek tekrar
kullanmaktadır (Tablo 5). Bilgili ve Karatay’ın 20- 30 yaş ve çoğunluğunu
kadınların oluşturduğu bir grupta yaptığı çalışmaya göre evde bulunan
ilaçlar tekrar kullanılmak istendiğinden son kullanma tarihinin dolmamış
olması ve hastalığa uygunluğu en sık dikkat edilen noktalardır.119 Bu
sonuç bizim çalışmamızla benzerlik göstermektedir.
İlaç kullanımıyla ilgili yapılan bilgilendirmenin ilaç etkileşimleri- yan
etkileri gibi konuları içermemesi132, çoklu ilaç kullanımı ve yaşa bağlı
farmakokinetik- farmakodinamik değişiklikler133,134,135, büyük oranda yaşlı
bireylere uygun olmayan ilacın reçete edilmiş olması135-137 , çok sayıda
kronik hastalık nedeniyle birden fazla hekim kontrolü altında olma veya
hekime karşı güvensizlik nedeniyle sık hekim değiştirme, ilaç- ilaç, ilaçbesin, ilaç- hastalık etkileşimleri, bireyin tedaviye kendi kararıyla son
vermesi135 gibi nedenler yaşlı grupta yan etki görülme oranını
yükseltmektedir. Batı ülkelerinde yaşlı bireylerin yılda hastane
başvurularının %3-6’sı ilaca bağlı görülen yan etkiler nedeniyledir. Bu
durum tedavi maliyetini artırmaktadır.20,133,138 Bizim çalışmamızda
katılımcıların %19.3’ünde kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülmüştür.
En sık görülen yan etkiler mide ağrısı- yanması, halsizlik ve mevcut
hastalığın şiddetlenmesi şeklindedir (Tablo 6). Esengen ve ark. yaptığı
çalışmaya göre de en sık görülen yan etkiler mide ağrısı- yanmasıdır
(%21.6).39 Eski ve Pınar’ın 65 yaş ve üzeri kardiyovasküler problemi olan
yaşlılarda yaptıkları çalışmaya göre yan etki görülme oranı %29.2’dir.50
Gürol Arslan’ın çalışmasında bireylerin %26.7’sinde kullandıkları ilaçlara
bağlı yan etki görülmüş ve en fazla görülen yan etki de mide şikayetleri
olmuştur (%75.0).46 Arslan ve ark.’nın yaptığı çalışmada yan etki görülme
sorusuna katılımcıların %69.1’inden cevap alınabilmiş ve bunlarda %5.5’i
kullandıkları ilaca bağlı yan etki görüldüğünü ifade etmişlerdir. En fazla
görülen yan etki mide ağrısı- bulantıdır (%1.5).1 Ertürk’ ün (2005)
çalışmasında bireylerin %18.7’sinde kullandıkları ilaca bağlı yan etki
görülmüştür. En fazla görülen yan etki mide rahatsızlıklarıdır.57
Çalışmamızda ilaçlarla ilgili bilgilendirmenin ilacın kullanım amacı ve
zamanı ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, çoklu ilaç kullanım oranının ve
reçetesiz ilaç kullanım oranının yüksek olması nedenlerinden dolayı ilaca
bağlı yan etkilerin yüksek oranda görüldüğü düşünülmektedir. Yapılan
çalışmalarda görülen yan etkiler arasında ilk sırayı mide rahatsızlıklarının
almaktadır.
52
Çalışmamıza katılan bireylerin yarısı bilgi sorularının tamamını
doğru olarak cevaplandırmıştır. Toplam 13 sorunun ortalama 11.8 sorusu
doğru olarak cevaplandırılmıştır (Tablo 7). Eğitim durumu bilgi sorularına
verilen cevapları etkilemektedir. Eğitim seviyesi yükseldikçe bilgi sorularını
doğru yanıtlama oranı da yükselmektedir (Tablo 13). Topbaş ve ark.’nın
yaptığı çalışma bizim çalışmamızı destekler niteliktedir. Bu çalışmaya göre
yaşlı bireylerin ilaç kullanım bilgisi sorularını doğru cevaplamaları ile örgün
eğitim almış olmaları arasında anlamlı bir ilişki vardır.122
Bizim
çalışmamızda katılımcıların büyük çoğunluğunun (%76.3) örgün eğitim
almış olması, tamamına yakının sağlık güvencesi olup (%93.7) sağlık
kuruluşuna ulaşımın kolay olması, sosyo- kültürel düzeyin yüksek olması
gibi nedenlerin bilgi sorularına verilen cevapların doğruluk oranını
yükselttiği düşünülmektedir.
Yaşlılarda çoklu ilaç kullanımının sık görüldüğü literatürde
belirtilmektedir. Sadece bizim ülkemizde değil İngiltere gibi gelişmiş batı
ülkelerinde de çoklu ilaç kullanımı yaşlı popülasyon arasında oldukça
yaygın bir durumdur.1,27,39,134,136,141 Bizim çalışmamızda da bireylerin
büyük bir kısmı iki veya daha fazla ilaç kullandığı saptanmıştır (Tablo 8).
Tokem ve Karadakovan’ın yaptığı çalışmaya göre iki ve ya daha fazla ilaç
kullanma oranı %99.7’dir.47 Yalçın’ın yaptığı çalışmada bireylerin
%98.7’sinin 2- 12 ilaç kullandığı ortaya çıkmıştır.121 Gürol Arslan’ı
çalışmasında bireylerin %82.4’ünün 3- 8 arasında ilaç kullanmakta
oldukları bildirilmektedir.46 Arslan ve ark. yaptığı çalışmada birden fazla
ilaç kullanım oranı %83.4’tür.1 Eski ve Pınar’ın 65 yaş ve üzeri
kardiyovasküler problemi olan yaşlılarda yaptıkları çalışmaya göre
ortalama kullanılan ilaç sayısı 3.15’tir.50 Steinman ve ark.’nın çalışmasında
yaşlı bireylerin ortalama kullandıkları ilaç 8.1’dir.42 Bizim çalışmamızda
diğer çalışmalara benzer olarak çoklu ilaç kullanımı oranı oldukça
yüksektir.48,122,127,129,142 Günde alınan ilaç sayısı arttıkça ilaç uyumu
azaltmakta ve bu durum kullanılan ilaca bağlı olarak görülen ilaç yan etkisi
riskini artırmaktadır.
Çalışmamıza katılan bireylerin tamamı kullandıkları ilaçlarla ilgili
kullanım dozu, amacı ve zamanını doğru olarak cevaplandırmışlardır
(Tablo 8). Bizim çalışmamızın aksine yapılan birçok çalışmada ilaç
kullanımıyla ilgili yapılan hatalar oldukça yüksektir.1,57 Eski ve Pınar’ın 65
yaş ve üzeri kardiyovasküler problemi olan yaşlılarda yaptıkları çalışmaya
göre bireyler kullandıkları ilacın amacını büyük oranda (%84.2)
bilmemektedirler.50 Güney’in çalışmasında yine bireylerin %84’ü
kullandıkları ilaçların kullanım amacını yanlış olarak ifade etmişledir.48
Topbaş ve ark. yaptığı çalışmada yaşlı bireylerin ilaçlarını tam bilme oranı
%50.2 olarak bulunmuştur.122 İlaçlarla ilgili bilgi eksikliğine neden olan
faktörlerin ileri yaş, eğitim durumu, çoklu ilaç kullanımı olduğu yapılan
53
çalışmalarla ortaya konulmuştur.1,57,39 Bizim çalışma yaptığımız bölgede
bireylerin tamamına yakınının örgün eğitim almış olması ve sağlık
kuruluşuna ulaşımın kolay olmasının yanı sıra bölgenin sosyo- kültürel
açıdan gelişmiş olmasının etkili olduğu düşünülmektedir.
Çalışmaya katılan yaşlı bireylerin tamamına yakınına kullandıkları
ilaçlarla ilgili bilgi verilmiş, en çok bilgiyi doktor vermiştir. Bilgilendirme en
fazla sözlü olarak yapılmış ve daha çok ilaçların kullanım saatleri ve amacı
ile ilgili bilgi verilmiştir. Yaşlı bireylere yapılan bilgilendirmenin %74.8’i yaşlı
bireyler tarafından yeterli bulunmuştur (Tablo 10). Tokem ve
Karadakovan’ın yaptığı çalışmaya göre bireylerin %84.3’ü kullandıkları
ilaçlarla ilgili bilgi almış ve en fazla bilgi veren de doktor (%47.4) olarak
saptanmıştır.47 Arslan ve Şemin’in sağlık ocağına başvuran hastalar
üzerinde yaptığı çalışmaya göre bireylerin %91.8’ine doktor tarafından
reçete edilen ilaçlarla ilgili bilgi verilmiştir.37 Güney’in çalışmasında
bireylerin %72’si kullandıkları ilaçlarla ilgili bilgi almış ve bilgi %51.3
oranında doktor, %48.7 oranında hemşire tarafından verilmiştir.48 Gürol
Arslan’ın çalışmasına göre bireylerin %68.3’ü kullandıkları ilaçlarla ilgili
bilgi almış ve bilgilendirme %43.9 oranında doktor, %17.1 oranında
hemşire tarafından yapılmıştır. Bilgilendirme %51.2 oranında sözlü, %48.8
oranında yazılı olarak yapılmıştır. Verilen bilgi bireyler tarafından %48.8
oranında yeterli, %51.2 oranında da yetersiz bulunmuştur. İlaç
kullanımıyla ilgili en fazla bilgi ilaç kullanma saatleri konusunda verilmiştir
(%41.0).46 Bizim çalışmamızda bireylere daha çok sözel bilgilendirme
yapıldığı bulunurken Gürol Arslan’ın çalışmasında sözel ve yazarak
bilgilendirme yaklaşık olarak aynı orandadır. Gürol Arslan’ın çalışmasında
bireylerin yarısı yeterli bulurken bizim çalışmamızda bireylerin büyük
çoğunluğu bilgilendirmeyi yeterli bulmaktadır.
Çalışma verileri ve literatür taramalarında kullanılan ilaçlarla ilgili
yapılan bilgilendirme oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir.
Bilgilendirme oranı yüksek olmakla birlikte bilgilendirme ilaç yazımı
sırasında kısa sürede yapılmakta, verilen bilginin ilaçların kullanım amacı
ve zamanı ile sınırlı kalmakta ve tekrarlanmadığı için kısa sürede
unutulmaktadır. Yapılan çalışmalar ilaç eğitimlerinin planlı bir şekilde
gerçekleştirilmesi ve belirli aralıklarla tekrarlanması durumlarında
bireylerin ilaç uyumlarını artırdığını göstermektedir.45,49,55
Bizim çalışmamızda da diğer çalışmalara benzer bir şekilde ilaçlarla
ilgili yapılan bilgilendirme büyük oranda doktorlar tarafından yapmakta ve
hemşirenin buradaki fonksiyonu oldukça kısıtlı kalmaktadır. Hemşireler
tarafından yapılan ilaç eğitiminin etkinliğini değerlendiren çalışmalarda,
ilaç bilgisinin ve ilaç uyumunun eğitim sonunda yükseldiği
54
görülmektedir.45,60,115 Hemşiresinin rollerinden birinin de eğitim rolü olduğu
düşünülürse42,77,112,113 yaşlı bireylere ilaç eğitimi verilmesi ve ilaç
uyumunun takibi sorumluluğunun halk sağlığı hemşireleri tarafından
alınması oldukça önemlidir.
55
6.SONUÇ ve ÖNERİLER
Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’ndeki 65 yaş ve üzeri
bireylerde ilaç kullanım bilgi ve uygulamalarını belirlemek üzere yapılan bu
çalışmada bulguların incelenmesi sonucunda aşağıdaki veriler elde
edilmiştir.
1.
Araştırmaya katılan bireylerin yarısı 65- 69 yaş arasında
(%50.7), %61’i kadın ve %76.3’ü en az ilkokul mezunudur.
Bireylerin %64’ü evli olup, tamamına yakınının sağlık
güvencesi vardır (%93.7). Bireylerin %65.3’ünün aylık
geliri 800 YTL’nin altındadır (Tablo 1).
2.
Araştırmaya katılan bireylerin yarısına yakının iki veya
daha fazla kronik hastalığı vardır (%44.1). en sık görülen
kronik hastalıklar hipertansiyon (%61), diabetes mellitus
(%21.3), hiperlipidemi (%17) ve kardiyovasküler sistem
hastalıklarıdır (%15.6) (Tablo 2).
3.
Bireylerin tamamı son üç ay içerisinde ilaç reçete ettirmiş
olup %17.0’si reçete ettirdikleri ilaçları kullanmamaktadır
(Tablo 3). Eğitim durumu reçete ettirip ilaç kullanmama
durumunu önemli ölçüde etkilemektedir (Tablo 11).
Bireyler en fazla iyileşmediğinin düşünülmesi (%29.4), yan
etki görülmesi (%27.5) ve başka ilacın reçete edilmesi
(%21.6)
nedenlerinden
dolayı
ilaç
kullanmayı
bırakmışlardır (Tablo 3).
4.
Bireylerin %16.7’si reçetesiz ilaç almaktadır (Tablo 4).
Birlikte yaşanılan kişi reçetesiz ilaç alma durumunu önemli
ölçüde etkilemektedir. Eşleriyle yaşayanlar çocuklarının
yanında ve yalnız yaşayanlara göre daha fazla oranda
reçetesiz ilaç almaktadırlar (Tablo 12).
5.
Reçetesiz
alınan
ilaçların
başında
ağrıkesiciler
gelmektedir. (%78.0). Bireyler en fazla reçeteye gerek
olmadığının (%50.0) ve hastalığa iyi geldiğinin (%42.0)
56
düşünülmesi nedeniyle doktor reçetesi dışında ilaç
almaktadırlar (Tablo 4).
6.
Yaşlı bireylerin büyük çoğunluğu (%89.0) evde buluna
ilaçları tekrar kullanmaktadırlar. Evde bulunan ilaçları
tekrar kullanmaları gerektiğinde bireyler en çok hastalığa
uygunluğuna (%85.3) ve son kullanma tarihine (%81.0)
dikkat etmektedirler. Bireylerin çoğu farklı doktora
gittiklerinde ilaç isimlerini mutlaka götürmektedirler
(%84.7) (Tablo 5).
7.
Yaşlı bireylerin %19.3’ünde kullandıkları ilaçlara bağlı yan
etki görülmüş olup; sıklıkla görülen yan etkiler mide ağrısıyanması (%36.2), halsizlik (%19.0) ve mevcut hastalığın
şiddetlenmesidir (%17.2) (Tablo 6).
8.
Yaşlı bireyler “Kullanılan ilaca bağlı yan/istenmeyen etki
görüldüğünde ilaç hemen kesilmeli ve doktora
danışılmalıdır.” (%99.7), “İlaçtan yarar görülmüyorsa
doktora bildirilmelidir.” (%99.3), “İlaç kutularının üzerindeki
son kullanma tarihleri kontrol edilmeli.” (%99.0), “İlaçlar
kutularının üzerinde belirtilen ortam koşullarında
muhafaza edilmelidir.” (%98.0) ve “İlaçların prospektüsleri
okunmalı/okutulmalı.” (%97.0) önermelerine evet yanıtı
vermişlerdir (Tablo 7). Bireylerin eğitim durumu ilaç
kullanım bilgisiyle ilgili önermelere doğru yanıt vermeyi
önemli ölçüde etkilemektedir (Tablo 13).
9.
Çalışmaya katılan bireylerin yarısı (%51.3) sorularının
tamamını doğru olarak yanıtlamıştır. Her birey en az 5
soruyu doğru olarak cevap vermiştir. Ortalama 11.8 soru
doğru olarak yanıtlanmıştır (Tablo 7).
10.
Çalışmaya katılan bireylerin %15.7’si en az bir ilaç
kullanmaktadır. Bireyler en fazla oranda iki (%26.0) veya
üç (%21.0) ilaç kullanmaktadırlar (Tablo 8).
57
11.
Çalışmaya katılan bireylerin tamamı kullandıkları ilaçların
her birinin kullanım amacını, dozunu ve zamanını doğru
olarak ifade etmişlerdir (Tablo 8).
12.
Yaşlı bireyler tarafından en çok kullanılan ilaçlar
kardiyovasküler sistem ilaçları (%42.7), sindirim sistemi ve
metabolizma ilaçları (%21.6) ve kas- iskelet sistemi
ilaçlarıdır (%12.4) (Tablo 9).
13.
Yaşlı bireylerin %35.5’i 1- 3 yıl süresince ilaç
kullanmaktadırlar. On yıl ve üzeri ilaç kullanan bireylerin
oranı %31.0’dir (Tablo 9).
14.
Kullanılan ilaçların tamamına yakını (%97.9) ile ilgili bilgi
alınmıştır. İlaçlarla ilgili bilgi en fazla doktordan (%88.7),
en az hemşireden (%2.2) alınmış ve bilgilendirme yöntemi
olarak da çoğunlukla sözel olarak anlatma yöntemi
(%90.0) kullanılmıştır. İlaçların kullanım saatleri (%99.7)
ve kullanım amacı (%87.7) en sık bilgi verilen konulardır.
Kullanılan ilaçların %25.2’si ile ilgili yapılan bilgilendirme
yetersiz bulunmuştur (Tablo 10).
Çalışmamızda elde edilen veriler değerlendirilerek yaşlı bireylerde
sağlıklı ilaç kullanımına yönelik önerile aşağıda belirtilmiştir.
Çalışmamız sonucunda yaşlı bireyler arasında birden fazla hastalık
görülme oranının yüksek olduğu, bireylerin reçete edilen ilaçları gerektiği
süre kullanmadıkları ve tekrarlı ilaç kullanma durumunun oldukça yaygın
olduğu görülmektedir. Bu nedenle hemşirelerin yaşlı bireyleri evlerinde
ziyaret ederek sağlık durumları ve ilaç uyumlarını takip etmeleri, ilaç
eğitimlerini planlı bir şekilde ve belirli aralıklarla tekrarlamaları oldukça
önemlidir.
Çalışma yaptığımız grubun yarısı ilaç kullanım bilgisiyle ilgili
önermeleri doğru cevaplandırmışlardır. Bunun nedeninin bireylerin büyük
bir kısmının örgün eğitim almış olması, tamamına yakının sağlık güvencesi
58
olup sağlık kuruluşlarına ulaşımın kolay olması ile sosyo- ekonomik ve
eğitim düzeylerinin yüksek olmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu
nedenle buna benzer bir çalışmamanın eğitim, sosyo- ekonomik ve
kültürel düzeyi farklı olan bir bölgede tekrarlanması önerilmektedir.
Bu çalışmada çoklu ilaç kullanım oranı oldukça yüksektir. Günde
alınan ilaç sayısının artmasının ilaç uyumunu azaltması ve bu durumun
kullanılan ilaca bağlı olarak görülen ilaç yan etkisi riskini artırması
açısından önemlidir. Bu nedenle yaşlı grup riskli grup olarak ele alınmalı,
ilaç kullanım davranışları hemşireler tarafından yakından takip edilmesi
önerilmektedir.
Bu çalışmada yaşlı bireylere kullanılan ilaçlarla ilgili çoğunlukla
doktorlar tarafından bilgilendirme yapıldığı ve hemşirelerin buradaki
rolünün oldukça sınırlı olduğu belirlenmiştir. Doktorlar tarafından yapılan
bu bilgilendirme oldukça sınırlı konuyu içermekte ve kısa sürede
yapılmaktadır. Yaşlı bireylerin ilaç uyumunu artırmak, ilaca bağlı yan etki
görülme durumunu azaltmak amacıyla yeterli süreyi ve konuyu kapsayan
eğitimler planlanmalıdır. Bu eğitimler hekim, hemşire ve eczacının ortak
çalışması sonucunda geliştirilmesi önerilmektedir.
59
7. ÖZET
Bu araştırma yaşlı bireylerin ilaç kullanım bilgi ve uygulamalarını
belirlemek amacıyla planlanmış tanımlayıcı bir çalışmadır.
Araştırmanın örneklemini Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı bölgesinde
yaşayan 65 yaş ve üzeri 960 birey arasından rastgele örnekleme
yöntemiyle seçilen 300 kişi oluşturmuştur. Veri toplanmasında anket formu
kullanılmıştır. Elde edilen verilerin dağılımları SPSS 11.5 paket
programında, sayı, yüzde ve ki- kare testleri kullanılarak
değerlendirilmiştir.
Araştırmaya katılan bireylerin %50.7’si 65- 69 yaş grubunda,
%61.0’i kadın ve %76.3’ü ilkokul ve üzeri eğitim düzeyindeydi. Ayrıca
bireylerin %44.1’i birden fazla hastalığa sahip ve %84.3’ü birden fazla ilaç
kullanmaktaydı. Çalışmaya katılan bireylerde en fazla görülen hastalık
hipertansiyon ve en fazla kullanılan ilaç grubu kardiyovasküler sistem
ilaçlarıydı.
Bireylerin %17.0’si reçete edilen ilacı kullanmadıklarını, %16.7’si de
reçetesiz ilaç aldıklarını ifade etmişlerdir. Çalışma sonucuna göre
bireylerin %19.3’ünde kullandıkları ilaca bağlı yan etki görülmüş ve en sık
mide ağrısı- yanması şikayeti görülmüştür (%36.2).
Çalışmaya katılan bireylerin %51.3’ü soruların tamamını doğru
olarak yanıtlamıştır. Çalışmamız sonucunda bireylerin eğitim durumunun
reçetesiz ilaç alma ve bilgi sorularını doğru yanıtlama durumlarını etkilediği
bulunmuştur (p<0.05).
Yaşlı bireylere kullandıkları ilaçların %88.7’si ile ilgili doktorlar, %
2.2’si ile ilgili hemşireler bilgi vermişlerdir.
Bu sonuçlara göre hemşirelerin ilaç kullanan yaşlıların farkında
olmaları, bu bireyleri yakından izlemeli, ilaç kullanımı hakkında bireyleri
sürekli olarak bilgilendirmeleri ve desteklemeleri önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Yaşlı, ilaç kullanımı, ilaç bilgisi, hemşire
60
8. SUMMARY
Determining the practise and knowledge of medicine usage in older people
is the aim of this descriptive study.
The aim of this descriptive research was to determine drug use and
information in the older people.
The study sample was comprised of 300 people chosen from 960 old
people over 65 years of age living in Eryaman Health Centre No. 3
neighbourhood by random sampling. Data which had been gathered with
questionnaire survey were analyzed with the SPSS 11.5 and frequency, percent
and chi-square tests.
In this study, 50.7% of the persons are in the age group of 65-69, 61.0%
are female and 76.3% of the survey group graduated from a primary school or
higher schools. Additionally 44.1% of persons have more than one chronic
disease and 84.3% of them use more than one medicine. The most common seen
disease in the persons who participated in this research is hypertension and the
most common used medicine group is cardiovascular system medicine.
According to the older persons expressions, 17.0% of the persons
abandoned using doctor’s prescription and 16.7% of them have been using overthe-counter medicine. As a result of the this study, adverse medicine reactions
occurred in the 19.3% of persons and most common seen adverse medicine
reactions are gastric problems (36.2%).
Replies to the questions concerning medicine knowledge shows that 51.3%
of the persons know the right answers. This research presents that education level
of the older persons is found to be effective in the usage of over-the-counter
medicines and medicine knowledge (p<0.05).
88.7% of the survey group stated that physicians informed them about the
usage of the medicines and 2.2% of them were informed by nurses.
Taking into consideration, these findings suggest that the nurses should be
aware of the education level, habits of the older persons who use medicines, and
they should observe them closely and inform and support them with the
appropriate usage of the medicines.
Key Words: Old age, medicine use, medicine knowledge, nurse
61
9. KAYNAKLAR
1. Arslan Ş, Atalay A, Gökçe- Kutsal Y. Yaşlılarda İlaç Tüketimi. Geriatri
2000; 3(2): 56- 60
2. The World is Fast Aging. Erişim Tarihi: 05.05.2008
http://www.who.int/ageing/en/index.html
3. Health Statues: Mortality 2007 Erişim Tarihi: 04.07.2007
http://www.who.int/whosis/whostat2007_1mortality.pdf
4.Demograpic and socioeconomic statistics. Erişim Tarihi: 18.09.2007
http://www.who.int/whosis/whostat2007_8demographics.pdf
5. Hamzaoğlu O, Özcan U. Türkiye Sağlık İstatistikleri 2006. Erişim
Tarihi: 18.09.2007
http://www.ttb.org.tr/kutuphane/istatistik2006.pdf
6. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması TNSA-2003. Erişim Tarihi:
19.09.2007
http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2003/basin/page7.htm
7. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2007 Nüfus sayımı Sonuçları
Erişim Tarihi: 15.09.2008
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=3894
8. Akan P, Erdinçler D, Tezcan V, Beğer T. Yaşlıda İlaç Kullanımı.
Geriatri 1999; 2(1):33- 38
9. Lawlor DA, Patel R, Ebrahim S. Association Between Falls in Elderly
Women and Chronic Diseases and Drug Use: cross sectional study.
BMJ 2003;327: 2- 6
10. Swift CG. The Clinical Pharmacology of Aging. Br J Clin Pharmacol
2003: 56; 249- 253
11. Gökçe-Kutsal Y, Çakmakçı M, Ünsal S, edit. Geriatri 1. Ankara:
Hekimler Yayın Birliği; 1997
12. Oktay Ş, Akıcı A. Yaşlılarda İlaç Kullanımı ve Rasyonel
Farmakoterapi Kararı Verme Süreci. Geriatri 2001; 4(3): 127- 133
13. Işık AT, Doruk H, Mas MR. Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri. Klinik
Gelişim 2004; 17(2): 25- 31
14. Gökçe-Kutsal Y. Sağlıklı Yaşlanma 2005. Erişim Tarihi: 25.10.2007
62
http://www.geriatri.org.tr/pdfler/saglikli_yaslanama2005/S_Y_2005_20.pdf
15. Oral A. Yaşlılarda Osteoartrit Tedavisinde Nonsteroidal Antiİnflamatuvar İlaçlar: Yan Etkileri ve İlaç Etkileşimleri. Geriatri 2004;
7(3): 166-172
16. Miller CA. The Connection Bettwen Drugs and Falls in Elders.
Geriatric Nursing 2002; 23(2): 109- 110
17. Miller CA. Drugs and the Elderly. Geriatric Nursing 2005; 26(1): 6061
18. Geriatri Derneği. Başarılı ve Üretken Yaşlanma İçin: Önce Sağlık.
Ankara: Bilim Matbaası; 2006
19. Reeve JF, Peterson GM, Rumble RH, Jaffrey R. Programme to
İmprove Use of Drugs in Older People and İnvolve General
Practitioners in Community Education. Journal of Clinic Pharmacy
and Therapeutics 1999: 24; 289- 297
20. Roughead EE, Semple SJ, Gilbert AL. Quality Use of Medicines in
Aged- Care Facilities in Australia. Drug Aging 2003: 20(9): 643- 653
21. Bowman L, Carlstedt BC, Hancock EF, Black CD. Adverse Drug
Reaction (ADR) Occurence and Evaluation in Elderly Inpatient.
Pharmacoepidemiology and Drug Safety 1996: 5; 9- 18
22. Duyar İ. İnsanda Yaşlılığın Evrimi: Yaşlılık Ne Zaman Başladı? .
Geriatri 2005; 8(4): 209- 214
23. Cangöz B. Yaşlı İmajı Üzerine Bir Değerlendirme… Geriatri 2003;
6(1): 45
24. Mur N. Geriatric Clinical Pharmacology and Therapeutic. J. Indian
Academiy of Geriatrics 2007: 3(3); 118- 119
25. Miller CA. The Connection Bettwen Drugs and Falls in Elders.
Geriatric Nursing 2002; 23(2): 109- 110
26. Blonder S, Loheac Y, Rinaudo S. Rationality and Drug Use: An
Experimental Approach. Journal of Health Economics 2007: 26; 643658
63
27. Lau DT, Kasper JD, Potter DEB, Lyles A. Potentially İnappropriate
Medication Prescription Among Elderly Nursing Home Residents:
Their Scope and Associated Resident and Facility Characteristics.
Healths Service Research 2004; 39(5): 1257- 1276
28. Tunca M. Yaşlılarda İlaç Etkileşimleri ve Klinik Önemi. Geriatri 2006;
Özel Sayı: 45- 48
29. Zhank M, Holman CDJ, Preen DB, Brameld K. Repet Advers Drug
Reaction Causing Hospitalization in Older Australians: a PopulationBased Longitudinal Study 1980- 2003. Br J Clin Pharmacol 2006:
63(2); 163- 170
30. Cornelius C. Drug Use in Elderly: Risk or Protection. Geriatric
Psychiatry 2004: 17; 443- 447
31. Gökçe-Kutsal Y. Yaşlılarda Çoklu İlaç Kullanımı. Geriatri 2006; Özel
sayı:37- 44
32. Miller CA. Helping Older Adults Reduce the Cost of the Drugs They
Need. Geriatric Nursing 2002; 23(4): 30- 32
33. Akın CS. Sağlık ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme
Üzerine Etkisi: Türkiye’de Sağlık Sektörü ve Harcamaları. Yüksek
Lisans. Adana: Çukurova Üniversitesi; 2007.
34. Türkiye’de
İlaç
Harcamaları.
Erişim
Tarihi:
14.05.2008
http://www.beo.org.tr/modules.php?file=article&name=News&sid=127
6
35. Kanzık İ. Türk İlaç Sanayi Erişim Tarihi: 21.09.2007
http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/vizyon2023/si/EK-6.pdf
36. Dursun Turna S. İlaç Harcamalarının Toplam Sağlık Harcamaları
İçerisindeki Yeri: Türkiye ile Diğer OECD Ülkelerinin Karşılaştırılması.
Yüksek Lisans. Kayseri: Erciyes Üniversitesi; 2006
37. Arslan LS, Şemin S. Sağlık Ocağına Başvuran Hastaların Reçetede
Yazılan İlaçları Kullanımı ve Bunu Etkileyen Etmenler. Sağlık ve
Toplum 2005; 15(1):57- 64
64
38. Dursun Turna S. İlaç Harcamalarının Toplam Sağlık Harcamaları
İçerisindeki Yeri: Türkiye İle Diğer OECD Ülkelerinin Karşılaştırılması.
Yüksek Lisans. Kayseri: Erciyes Üniversitesi; 2006.
39. Esengen Ş, Seçkin Ü, Borman P, Bodur H, Gökçe-Kutsal Y, Yücel M.
Huzur Evinde Yaşayan Bir Grup Yaşlıda Fonksiyonel-Kognitif
Değerlendirme ve İlaç Kullanımı. Geriatri 2000; 3(1): 6- 10
40. Özkan S, Özbay OD, Aksakal FN, İlhan MN, Aycan S. Bir Üniversite
Hastanesine Başvuran Hastaların Hasta Olduklarındaki Tutumları ve
İlaç Kullanım Alışkanlıkları. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2005;
4(5): 223- 236
41. Babaoğlu MÖ, İskit AB. Yaşlılıkta Farmakoloji. Arıoğlu S. Edt. Geriatri
ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 117124
42. Fadıloğlu Ç, Tokem Y. Geriatrik Rehabilitasyonda Hemşirenin Rolü.
Geriatri 2004: 7(4); 241- 246
43. Wawruch M, Zikavska M, Wsolova L, Jezova D, Fialova D, Kunzo M,
Kuzelova M, Lassonava M, Kruty P, Kriska M. Perception of
Potentially Inappropriate Medication in Eldely Patient by Slovak
Phycians. Pharmacoepidemiology and Drug Safety 2006: 15; 829834
44. Routledge PA, O’Mahony MS, Woodhouse KW. Adverse Drug
Reactions in Elderly Patients. Br J. Clin Pharmacol 2003: 57(2); 121126
45. Gürol Arslan G. Yaşlılarda Verilen Eğitimin İlaç Kullanım Uyumuna
Etkisinin İncelenmesi. Yüksek Lisans. İzmir: Ege Üniversitesi; 2003
46. Akıcı A, Kalaça S, Uğurlu MÜ, Çalı Ş, Oktay Ş. Pratisyen Hekimlerin
Yaşlılarda Akılcı İlaç Kullanımı Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi.
Geriatri 2001; 4(3): 100- 105
47. Barry BJ, O’Keefe N, O’Connor KA, O’Mahony D. Inappropriate
Prescribing in the Elderly: a conparison of the Beers criteria and the
improved prescribing in the elderly tool (IPET) in acutely ill elders
hospitalized patients. J Clinical Pharmacy and Theraputics 2006: 31;
617- 626
65
48. Çalıkoğlu O. Erzurum İl Merkezinde Çalışan Pratisyen Hekimler ile 20
Yaş ve Üzeri Kişilerin Akılcı İlaç Kullanım Boyutları ve Etkileyen
Faktörler. Uzmanlık Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi;2006
49. Tokem Y, Karadakovan A. Yaşlı Bireylerde Verilen Bireyselleştirilmiş
İlaç Eğitim Programının İlaç Yönetimleri Üzerine Etkisinin
İncelenmesi. Sağlık ve Toplum 2004; 14(3): 79- 87
50. Eski Ö, Pınar R. Kardiyovasküler Problemi Olan Yaşlılarda İlaç
Kullanım Hatalarının İncelenmesi. Geriatri 2005; 8(3): 141- 147
51. Çalıkoğlu O. Erzurum İl Merkezinde Çalışan Pratisyen Hekimler ile 20
Yaş ve Üzeri Kişilerin Akılcı İlaç Kullanım Boyutları ve Etkileyen
Faktörler. Uzmanlık Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi;2006
52. Okay Ş. Akılcı İlaç Kullanımının Genel İlkeleri. Geriatri 2006; Özel
Sayı: 15- 17
53. Furniss L, Craig SKL, Burns A. Medication Use in Nursing Homes for
Elderly People. Int. J. Geriatr. Psychiatri 1998: 13; 433- 439
54. Vançelik S, Çalıkoğlu O, Güraksın A, Beyhun E. Pratisyen Hekimlerin
Reçete Yazımını Şekillendiren Faktörler ve Akılcı İlaç Kullanım
Kriterlerini Önemseme Durumları. H.Ü. Eczacılık Fakültesi Dergisi
2006; 26(2): 65- 75
55. Güney S. Yaşlı Bireylerin İlaç Kullanımına Yönelik Evde Verilen
Eğitimin Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans. İzmir: Dokuz Eylül
Üniversitesi; 2001
56. Neafsey PJ, Strickler Z, Shellman J, Chartier V. An Interactive
Technology Approach to Educate Older Adults About Drug
Interactions Arising from Over- The- Counter Self- Medication
Practices. Public Health Nursing 2002: 19(4); 255- 262
57. Ertürk A. Huzurevindeki Yaşlıların İlaç Kullanım Hataları ve Etkileyen
Faktörler. Yüksek Lisans. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi; 2005
58. Steinman MA, Landefeld CS, Rosenthal GE, Berthenthal D, Sen S,
Kaboli PJ. Polypharmacy and Prescribing Quality in Older People.
JAGS 2006: 54; 1516- 1521
66
59. Maurer FA.,Smith CM. Community/Public Health Nursing Practise. 3
ed.,USA:Evolve; 2005
60. Erefe İ. Halk Sağlığı Hemşireliği El Kitabı. Ankara: Vehbi Koç Vakfı
Yayınları; 1998
61. Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma Merkezi. Yaşlılık
Gerçeği. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi; 2004
62. Hitchcook JE.,Schubert PE.,Thomas SA. Community Health Nursing.
2 nd. Ed.,USA: Thomson-Pelmar Learning; 2003
63. Miller CA. Resently Approved And Forthcoming Drugs for Elders.
Geriatic Nursing 2002; 23(1); 51- 52
64. Griffiths R, Johnson M, Piper M, Langdon L. A Nursing İntervention
for the Quality Use of Medicines by Elderly Community Clients.
İnternational Journal of Nursing Practice 2004; 10: 166- 176
65. Gökçe- Kutsal Y. Yaşlanan Dünya, Yaşlanan Toplum, Yaşlanan
İnsan. Hacettepe Toplum Hekimliği Bülteni 2003; 24 (3-4):1-5
66. Smith A. İnsan Beyni ve Yaşamı. Birinci baskı. İstanbul: Anka Ofset
A.Ş. 1988; 343
67. Ageing. Erişim Tarihi:05.05.2008
http://www.who.int/topics/ageing/en/
68. The World is Fast AgingErişim Tarihi: 05.05.2008
http://www.who.int/ageing/en/index.html
69. Durmaz B. Yaşlılık Özürlülük müdür? Erişim Tarihi: 02.04.2008
http://www.sabem.saglik.gov.tr/akademik_metinler/linkdetail.aspx?id=3502
70. Babaoğlu MÖ, İskit AB. Yaşlılıkta Farmakoloji. Arıoğlu S. Edt. Geriatri
ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 117124
71. Hoffmann G. Basic Geriatric Nursing. Thırd edition. USA: Mosby;
2004. p.22- 25, 31, 36, 42, 57,93- 102
72. Carey JR.Theories of Life Span and Aging. Timiras PS. Edt.
Physiological Basis of Aging and Geriatrics. Third edt. USA: CRC
press; 2003. p. 91
67
73. Fossel MB. Cell, Aging and Human Disease. USA: Oxford University
Pres; 2004. p. 140- 142, 161, 179- 180, 191, 208, 224- 226, 261
74. Neal- Boylan L. Health Assessment of the Very Old Person at Home.
Home Healthcare Nurse 2007: 25(6); 388- 398
75. Yılmaz R, Altun B. Böbrek ve Yaşlanma. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve
Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 783786
76. Yavuz B, Nazlı N. Yaşlanmaya Bağlı Kardiyovasküler Sistemde
Meydana Gelen Yapısal, Fizyolojik Değişiklikler ve Genel Özellikler.
Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp
Kitabevleri; 2006. s. 527- 534
77. Cangöz B. Yaşlılık Döneminde Psikolojik Değerlendirme. Erişim
Tarihi: 28.04.2008
http://www.gebam.hacettepe.edu.tr/bultenler/gebambulten2006.pdf
78. Karakaya G. Yaşlıda Solunum Sistemi ve Değerlendirilmesi. Arıoğlu
S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp
Kitabevleri; 2006. s. 601- 606
79. Özdemir O, Dinçer F. Geriatrik Popülasyonda Kas İskelet
Sistemindeki Fizyolojik Değişiklikler. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve
Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 645654
80. Timiras RS. The Nervous System: Structural and Biochemical
Changes. Timiras PS. Edt. Physiological Basis of Aging and
Geriatrics. Third edt. USA: CRC press; 2003. p. 99- 110
81. Tarhan N. Yaşlanma Psikolojisi.Erişim Tarihi: 09.04.2008
http://www.mcaturk.com/ntarhan_yaslanma.htm
82. Öztürk O. Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. 9. Basım. Ankara: Feryal
Matbaası 2002;10
83. Aydınlı M, Batman F. Yaşlanma ve Gastrointestinal Sistem. Arıoğlu
S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp
Kitabevleri; 2006. s. 483- 490
68
84. Timiras PS. The Gastrointestinal Tract and the Liver. Timiras PS.
Edt. Physiological Basis of Aging and Geriatrics. Third edt. USA:
CRC press; 2003. p. 359- 372
85. Halil MG. Yaşlılık ve İmmün Sistem. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve
Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 263272
86. Ünal MT. Yaşlanma İle Organ ve Sistemlerde Görülen Değişiklikler
Erişim tarihi: 05.04.2008
http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=35
38
87. Dağdelen S. Yaşlılık Sürecinin Endokrin Sistem Fizyolojisi Üzerine
Etkisi. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel
Tıp Kitabevleri; 2006. s. 421- 426
88. Timiras PS. The Endocrine Pancreas, Diffuse Endocrine Glands and
Chemical Mediators. Timiras PS. Edt. Physiological Basis of Aging
and Geriatrics. Third edt. USA: CRC press; 2003. p. 251- 304
89. Yaşlılık Döneminde Karşılaşılan Sağlık Problemleri. Erişim tarihi:
05.05.2008
http://www.sonunakadar.com/saglik.php
90. Akgün S, Bakar C, Budakoğlu Iİ. Dünyada ve Türkiye’de Yaşlı Nüfus
Eğilimi, Sorunları ve İyileştirme Önerileri.
Geriatri 2004; 7(2): 105110
91. Yaşlılıkta Kaliteli Yaşam. Erişim Tarihi: 05.05.2008
http://www.gebam.hacettepe.edu.tr/yaslilikta_kaliteli_yasam_son.pdf
92. Gökçe-Kutsal Y. Yaşlıların Sağlık Sorunları. Erişim Tarihi: 05.05.2008
http://www.geriatri.org.tr/pdfler/saglikli_yaslanama2005/S_Y_2005_06.pdf
93. Lamb KV, O’Brien C, Fenza PJ. Elders at Risk. Home Healthcare
Nurse 2008: 26(1); 30- 36
94. Yaşlı Bakım Elemanı Yetiştirme Eğitimi İlaç Bilgisi. Erişim Tarihi:
24.02.2008
69
http://www.ozevvakfi.org/oybey/images/ya%C5%9Fl%C4%B1/%C4%B0L
A%C3%87%20B%C4%B0LG%C4%B0S%C4%B0.pdf
95. Oktay Ş, Akıcı A. Yaşlılarda İlaç Kullanımı ve Rasyonel
Farmakoterapi Kararı Verme Süreci. Geriatri 2001; 4(3): 127- 133
96. Erenmemişoğlu
A.
Yaşlılarda
İlaç
Kullanımını
Etkileyen
Farmakokinetik Değişiklikler. Geriatri 2006; Özel Sayı: 29- 32
97. Doruk H, Mas MR, Işık AT. Yaşlılarda İlaç Kullanımının Temel İlkeleri.
Erişim Tarihi: 02.05.2008
http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=3533
98. Akan P, Erdinçler D, Tezcan V, Beğer T. Yaşlıda İlaç Kullanımı.
Geriatri 1999: 2(1); 33- 38
99. Akılcı İlaç Kullanımı Sempozyumu. İstanbul: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi; 1999
100. Hajjar ER, Hanlon JT, Sloane RJ, Lindblad CI, Pieper CF, Ruby
CM, Branch LC, Schmader KE. Unnecessary Drug Use in Frail Older
People at Hospital Discharge. JAGS 2005: 53; 1518- 1523
101. Işık AT, Doruk H, Mas MR. Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri. Klinik
Gelişim 2004; 17(2): 25- 31
102. Tunca M. Yaşlılarda İlaç Etkileşimleri ve Klinik Önemi. Geriatri
2006: Özel Sayı; 45- 48
103. Oktay Ş. Akılcı İlaç Kullanımının Genel İlkeleri. Geriatri 2006; Özel
Sayı: 15- 18
104. Kayaalp SO, editor. Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji.
11. ed. Ankara: Hacettepe- Taş Kitabevi; 2005
105. Smith AJ. Quality Use of Medicines in the Community: the
Australian Experience. Br J Clin Pharmacol 2000:50;515- 519
106. Chaurasia RN, Singh AK, Gambhir IS. Rational Drug Therapy in
Elderly. J. Indian Academiy of Geriatrics 2005: 2; 82- 88
70
107. Ateşkan Ü. Geriatrik Aciller. Erişim Tarihi: 09.09.2007
http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/ichastaliklari/files/kitaplar/47.pdf
108. Akın CS. Sağlık ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme
Üzerine Etkisi: Türkiye’de Sağlık Sektörü ve Harcamaları. Yüksek
Lisans. Adana: Çukurova Üniversitesi; 2007.
109. Akıcı A. Akılcı İlaç Kullanımı İlkeleri Doğrultusunda Yaşlılarda
Reçete Yazma ve Türkiye’de Yaşlılarda İlaç Kullanımının Boyutları.
Geriatri 2006; Özel Sayı: 19- 26
110. Karadakovan A. Ülkemizde Geriatri Hemşireliği. Erişim Tarihi:
12.05.2008
http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=35
43
111. Erefe İ, edit. Halk Sağlığı Hemşireliği El Kitabı. İstanbul: Vehbi Koç
Vakfı Yayınları No:14; 1998. p.172- 173
112. Maurer FA.,Smith CM. Community/Public Health Nursing Practise.
3 ed.,USA:Evolve; 2005
113. Mauk KL. Gerontological Nursing Competencies For Care. First edt.
USA: Jones and Bartlett Publishers 2006; 5- 12
114. Topbaş M, Yarış F, Gamze Ç. Yaşlılar Kullandıkları İlaçlarla İlgili
Yeterli Bilgiye Sahipler mi? : Trabzon’da Bir Sağlık Ocağı
Bölgesindeki Araştırma Sonuçları. Ege Tıp Dergisi 2003; 42(2): 8590
115. Erenmemişoğlu A. Yaşlılarda İlaç Kullanımını Etkileyen
Farmokokinetik Değişiklikler. Geriatri 2006; Özel Sayı: 29- 32
116. Gegal A. Yaşlılarda İlaç Kullanımını Etkileyen Farmokodinamik
Değişiklikler. Geriatri 2006; Özel Sayı:33- 36
117. Akıcı A. Akılcı İlaç Kullanımı İlkeleri Doğrultusunda Yaşlılarda
Reçete Yazma ve Türkiye’de Yaşlılarda İlaç Kullanımının Boyutları.
Turkish Journal of Geriatrics 2006; özel sayı:19- 27
118. Oğur R, Tek baş ÖF. Anket Nasıl Hazırlanır?. Sted 2003; 12(9):
336- 340
71
119. Bilgili N, Karatay G. Sait Yazıcı Sağlık Ocağı Bölgesinde Yaşayan
Bireylerin İlaç Tüketimi İle İlgili Bazı Uygulamaların Belirlenmesi.
Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2005: 39- 48
120. Güngörmüş Z. Bilinçsiz ve reçetesiz İlaç Kullanımı İle Sağlık
Sorumluluğu arasındaki İlişki. Yüksek Lisans. Erzurum: Atatürk
Üniversitesi; 2001
121. Yalçın B. Yaşlılarda İlaç Profilinin Belirlenmesi ve Farmasötik Bakım
İhtiyaçlarının Saptanması. Yüksek Lisans. İstanbul: Marmara
Üniversitesi; 2005
122. Topbaş M, Yarış F, Çan G. Yaşlılar Kullandıkları İlaçlarla İlgili
Yeterli Bilgiye Sahipler Mi? Trabzon’da Bir Sağlık Ocağı Bölgesindeki
Araştırma Sonuçları. Ege Tıp Dergisi 2003; 42(2): 85- 90
123. Tzımıs L, Kafatos A. Drug Utilization and Healty Behaviours Among
Indigent Elderly Patients in Crete, Greece. . Pharmacoepidemiology
and Drug Safety 1999; 8: 105- 114
124. Steinman MA, Landefeld CS, Rosenthal GE, Berthentbal D, Sen S,
Kaboli PJ. Polypharmacy and Prescribing Quality in Older People.
JAGS 2006; 54: 1516- 1523
125. Monane M, Bohn RL, Gurwitz JH, Glynn RJ, Levin R, Avorn J.
Compliance with Antihipertansive Therapy among Elderyk Medicaid
Enrolless: The Role of Age, Gender and Race. American Journal of
Public Health 1996; 86(12): 1805- 1807
126. Bıyık A, Özgür G, Özsoy SA, Erefe i, Emeç AU, Özer M, Ergül Ş,
Dülgerler Ş. Huzurevinde Yaşayan Yaşlıların Fiziksel Sağlık Sorunları
ve Hastalıklarına Yönelik İlaç Kullanma Davranışları. Geriatri 2002;
5(2): 68- 74
127. Dişçigil G, Tekiç N, Anadol Z, Bozkaya AO. Toplum İçinde Yaşayan
ve Bakımevinde Kalan Yaşlılarda Polifarmasi. Geriatri 2006; 9(3):
117- 121
128. Miller CA. Cardiovaskuler Drugs: Reason for Promise and
Vigilance. Geriatric Nursing 2002: 23(3); 171- 172
72
129. Chen Y-F, Dewey ME, Aveyr AJ. Self- Reported Medication Us efor
Older People in England and Wales. Journal of Clinical Pharmacy
and Therapeutics 2001; 26: 129- 140
130. Diker J. Körfez 6 No’lu Sağlık Ocağı İle Yüzbaşılar Sağlık Ocağı
Bölgelerinde 65 Yaş Üzerindeki Kişilerde Kronik Hastalıklar ve İlaç
Kullanımı. Geriatri 2000; 3(3): 91- 97
131. Roumie CL, Griffin MR. Over- the- Counter Analgesics in Older
Adults. Drug Aging 2004; 21(8): 485
132. Ağırbaş K, Şenses M. Kocaeli Huzurevinde Kalan Yaşlıların İlçal
Kullanma Durumlarına Genel Bakış. Hemşirelik Forumu 2003; 6(2):
11
133. Zhank M, D’Arcy C, Holman J, Preen DB, Brameld K. Repeat
Adverse Drug Reactiona
Causing Hospitalization in Older
Australians: a popülation- based Longitudinal Study 1980- 2003. Br J
Clin Pharmacol 2006; 63(2): 163- 170
134. Laroche M-L, Charmes J-P, Nouaille Y, Picard N, Merle L. Is
Inappropriate Medication Use a Major Cause of Adverse Drug
Reactions in the Elderly?. Br J Clin Pharmacol 2006; 63(2): 177- 186
135. Şahin G, Baydar T. Yaşlılarda İlaç Kullanımına Bağlı İstenmeyen
Durumlar. Sağlıklı ve Başarılı Yaşlanma. Ankara: Hacettepe
Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma Merkezi; 2004. s. 63- 69
136. Gallagher P, Barry P, O’Mahony. Inapproriate Prescribing in the
Elderly. Journal of Clinical Pharmacy and Therapeutics 2007; 32:
113- 121
137. Wong I, Campion P, Coulton S, Cross B, Edmondson H, Farrin A,
Hill G, Hilton H, Philips Z, Richmond S, Russel I. Pharmacutical Car
efor Elderly Patients Shared Between Community Pharmacists and
General Practitioners: a randomised evaluation. BMC Health
Services Reseach 2004; 4: 1- 14
138. Huang B, Bachmann KA, He X, Chen R, McAllister JS, Wang T.
Inappropriate Prescriptions fort he Aging Population of the United
States: an analysis of the National Ambulatory Medical Care Survey,
1997. Pharmacoepidemiology and Drug Safety 2002; 11: 127- 134
73
139. Keskil S. Yaşlılarda Acil Sağlık Sorunları. Erişim Tarihi: 21.10.2008
http://www.geriatri.org.tr/pdfler/YaslilardaAcilSaglikSorunlari.pdf
140. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı 2007 Faaliyet Raporu
141. Monane M, Monane S, Selma T. Optimal Medication Use in Elders.
WJM 1997; 167(4): 233- 237
142. Şahin G, Baydar T. Yaşlılarda İlaç Kullanımı. Yaşlılık Gerçeği.
Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi; 2004. s. 47- 55
74
10.EKLER
EK:1
ANKET SORULARI
Yaşlı Bireyin Sosyo- Demografik Özelliklerine İlişkin Sorular
1. Doğum tarihiniz nedir?
…………………………..
2. Cinsiyetiniz
1) Kadın
‫ٱ‬
2) Erkek
‫ٱ‬
3. Eğitim durumunuz nedir?
1) Okur- yazar değil
2) Okur- yazar
3) İlkokul
4) Ortaokul
5) Lise
6) Yüksek okul-Üniversite
4. Medeni durumunuz nedir?
1) Evli
2) Bekâr
3) Dul
4) Boşanmış
5. Sağlık güvenceniz var mı?
1) Hayır
2) Evet…………….
6. Evde kimlerle yaşıyorsunuz?
1) Eş
2) Yalnız
3) Çocuklarının yanında
4) Diğer………..
75
7. Ailenizin aylık geliri nedir?
1) 800 YTL’den az
2) 800- 2000 YTL
3) 2100- 4000 YTL
4) 4100 YTL ve üzeri
Yaşlı Bireyin İlaç Kullanımıyla İlgili Uygulamalarına İlişkin Sorular
8. Üç aydan uzun süreli hastalığınız/hastalıklarınız var mı?
1) Hayır
2) Evet
9. Üç aydan uzun süreli hastalığınız/hastalıklarınız nelerdir? (Birden fazla
seçenek işaretleyebilirsiniz.)
1) Şeker hastalığı ( Diabetes Mellitus)
7) Hipertansiyon
2) Koroner arter hastalığı
8) KOAH
3) Kalp yetmezliği
9) Peptik ülser ve gastrit
4) Osteoartirit
10) Osteoporoz
5) Romatizmal hastalıklar
11) Diğer………………
6) Serebrovasküler olay (SVO)
10. Son 3 ayda reçete edilen ilacınız oldu mu?
1) Hayır
2) Evet
11. Son 3 ay içerisinde reçete edilen fakat kullanmadığınız ilaçlar var mı?
1) Hayır ( 13. soruya geçiniz.)
2) Evet
12. Reçete edilen bu ilaçları kullanmama nedeniniz nedir? (Birden fazla
seçenek işaretleyebilirsiniz.)
1) Şikâyetim geçtiği için
2) Tadı kötü olduğu için
3) Tabletler büyük olduğu için
4) Yan etkisi olduğu için
5) İyileşmediğimi düşündüğüm için
6) Diğer………….
76
13. Son 3 ay içerisinde doktor reçetesi dışında ilaç aldınız mı?
1) Hayır (16. soruya geçiniz.)
2) Evet
14. Reçetesiz aldığınız ilaçları belirtiniz. (Birden fazla seçenek
işaretleyebilirsiniz.)
1) Antibiyotik
2) Ağrıkesici
3) Vitamin
4) Diğer………………….
15. Bu ilacı/ilaçları reçetesiz alma nedeniniz nedir? (Birden fazla seçenek
işaretleyebilirsiniz.)
1) Hastalığıma iyi geldiği için
2) Arkadaşım/komşum tavsiye ettiği için
3) Reçeteye gerek olmadığı için
4) Özellikle dikkat ettiğim herhangi bir şey yok
5) Diğer………………….
16. Evde bulunan ilaçları kullanırken aşağıdakilerden hangilerine dikkat
edersiniz? (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz.)
1) Son kullanma tarihine
2) Hastalığa uygunluğuna
3) Ambalajının bozulmamış olmasına
4) Renk ve kıvam değişikliği olup olmamasına
5) Diğer……………………
17. Farklı doktorlara gittiğinizde kullandığınız ilaçları ve ya ilaç isimlerini
yanınızda götürür müsünüz?
1) Hiç götürmem
2) Bazen götürürüm
3) Mutlaka götürürüm
4) Diğer……………
77
18. Kullanılan ilaçlarla ilgili bazı bilgiler
İlaç
Adları
1)
Kullanım
Amacı
2)
Kullanım
Zamanı
3)
Kullanım
Dozu
4) Kaç
yıldır
kullanıyor
5) Bilgi
alıpalmadığı
6) Bilgi
veren
sağlık
personeli
7)Bilginin
veriliş
yöntemi
8) Bilgi
verilen
konular
9) Verilen
bilginin
yeterli
bulunupbulunmaması
10. Bilgi
almak için
tercih edilen
sağlık
personeli
78
19. İlaçlar ile ilgili sorunuz olduğunda en çok hangi sağlık çalışanı
sorularınızı yanıtlıyor?
1) Hemşire
2) Eczacı
3) Doktor
4) Diğer…………….
20) Şimdiye kadar kullandığınız ilaçlarla ilgili yaşadığınız olumsuz bir
etki nedeniyle doktora gittiniz mi?
1) Hayır
2) Evet ……………
Yaşlı Bireylerde İlaç Kullanımına İlişkin Önermeler
Dikkat Edilmesi Gereken
Evet
Hayır
Bilmiyor
Noktalar
21) İlaçların prospektüsleri
okunmalı/ okutulmalıdır.
X
22) Sürekli kullanılması
gereken ilaçlar ara
X
verilmeden kullanılmalıdır.
23) İlaçlar kutularının
üzerinde belirtilen ortam
koşullarında muhafaza
X
edilmelidir.
24) İlaç kutularının
üzerindeki
son kullanma tarihleri
X
kontrol edilmelidir.
25) İlaçlar doktorun
79
önerdiği süre
X
kullanılmalıdır.
26) İlaç hastalık belirtileri
geçtiğinde kendiliğinden
X
kesilmemelidir.
27) İlaçtan yarar
görülmüyorsa doktora
X
bildirilmelidir.
28) Komşu/arkadaşa ilaç
tavsiye edilmemelidir.
X
29) Komşu/ arkadaş
tarafından tavsiye edilen
X
ilaç kullanılmamalıdır.
30) Dalgınlıkla ilacın
kullanımının
unutulabileceği
X
düşünülerek hatırlatıcı
düzenlemeler yapılmalıdır.
31) Kullanılan ilaca bağlı
yan/istenmeyen etki
görüldüğünde ilaç hemen
X
kesilmeli ve doktora
danışılmalıdır.
32) Reçetesiz ilaç
alınmamalıdır.
X
33) Önceden reçete edilen
bir ilaç hastalık
tekrarladığında doktora
X
danışılarak alınmalıdır.
80
EK:2
18. Sorunun Cevap Anahtarı
1) 1) Hayır
2) Evet
2) 1) Hayır
2) Evet
3) 1) Hayır
2) Evet
4) 1) 1 yıldan az
2) 1- 3 yıl
3) 4- 6 yıl
4) 7- 9 yıl
5) 10 yıl ve üzeri
5) 1) Hayır
2) Evet
6) 1) Hemşire
2) Eczacı
3) Doktor
4) Diğer…………
7) 1) Sözlü olarak anlatılıyor
2) İlaç kutularının üzerine yazılıyor
3) Anlatılanlar küçük notlar halinde veriliyor
4) Diğer…………….
8) 1) İlaç içime/ kullanma saatleri
2) İlacın kullanım amacı
3) İlacın yan etkileri
4) İlacı hangi ilaçla kullanmaması gerektiği
5) ilacı ne kadar süre içme/ kullanma gerektiği
6) Diğer…………….
9) 1) Yetersiz
2) Yeterli
10) 1) Hemşire
2) Eczacı
3) Doktor
4) Diğer…….
81
EK:3
ANATOMİK TERAPÖTİK KİMYASAL SINIFLANDIRMA
A- Sindirim Sistemi ve Metabolisma İlaçları (Alimentary Trac and
Metabolism):
A01: Mideyle ilgili ilaçlar
A02: Mide asidi için olan ilaçlar
A03: Gastrointestinal sistem işlevleriyle ilgili olan ilaçlar
A04: Antiemetikler
A05: Safra kesesi ve karaciğer tedavisinde kullanılan ilaçlar
A06: Laksatifler
A07: Antidiyaretik ve intestinal anti-inflamatuarlar
A08: Antiobesite ve diyet ürünleri
A09: Enzimler dahil sindirim kolaylaştırıcı ilaçlar
A10: Diabet ilaçları
A11: Vitaminler
A12: Mineraller
A13: Kuvvet ilaçları
A14: Sistemik kullanılan anabolik ajanlar
A15: İştah artırıcılar
A16: diğer beslenme ve metabolisma ürünleri
B- Kan ve Kan Oluşturucu Organlar (Blood and Blood Forming Organs)
B01: Antitrombotik ajanlar
B02: Antihemorajikler
B03: Antianemik preparatlar
B04: Kan ürünleri
B05: Diğer hematolojik ajanlar
C- Kardiyovasküğler Sistem (Cardiovascular System)
C01: Kardiyak terapi ilaçları
C02: Antihipertansifler
C03: Diüretikler
C04: Periferal vasodilatatörler
C05: Damarları koruyucu ilaçlar
C06: Beta blokerler
C07: Ca Kanal Blokerleri
C08: Renin-anjiyotensin sistemine etkili olan ajanlar
C09: Lipit düzenleyici ajanlar
82
D- Dermatolojikler (Dermatologicals)
D01: Deriye kullanılan antifungaller
D02: Deri yumuşatıcı ve koruyucu merhemler
D03: Yara ve ülserleri tedavi edici preparatlar
D04: Anestezik ve antihistaminikler vb. dahil kaşıntı önleyici ilaçlar
D05: Kaşıntı önleyici ilaçlar
D06: Deriye kullanılan antibiyotik ve antikanser ilaçları
D07: Deriye kullanılan kortikosteroitler
D08: Antiseptik ve dezenfektanlar
D09: Tıbbi amaçlı kullanılan giyisiler
D10: Akne için kullanılan ilaçlar
D12: Diğer dermatolojik preparatlar
G- Genitoüriner Sistem ve Seks Hormonları ( Genito Urinary System and
Sex Hormons)
G01: Jinekolojik antiinfektif ve antiseptikler
G02: Diğer Jinekolojik amaçlı kullanılan ajanlar
G03: Seks hormonları
G04: Urolojik ilaçlar
H- Sistemik Hormonal Preparatları, Seks Hormonları ve İnsülin Hariç (
Systemic Hormonal preparations,excl. Sex Hormones and İnsulins)
H01: Hipofiz ve hipotalamik hormonlar
H02: Sistemik kullanılan kortikosteroitler
H03: tiroit tedavisinde kullanılanlar
H04: Pankreatik hormonlar
H05: Kalsiyum homeostazis
J- Sistemik Kullanılan Antiinfektifler (Antiinfektives for Systemic Use)
J01: Sistemik kullanılan antibakteriyeller
J02: Sistemik kullanılan antimikotikler
J03: Antimikobakteriyeller
J04: Sistemik kullanılan antiviraller
J05: Bağışıklık serumları ve immunglobulinler
J06: Aşılar
L- Antineoplastik ve İmmunomodülatör Ajanlar ( Antineoplastic and
Immunomodulating Agents)
L01: Antineaplastik ajanlar
L02: Endokrin tedavisi için kullanlan ilaçalr
L03: Immunostimulantlar
L04: Immunosupresif ajanlar
83
M- Kas- İskelet Sistemi (Musculo-Scletal System)
M01: Antiinflamatuar ve antiromatizmal ajanlar
M02: Eklem ve kas ağrıları için olan ürünler
M03: Kas gevşeticiler
M04: Antigut ilaçları
M05: Kemik hastalıkları için kullanılan ilaçlar
M06: Kas-iskelet sistemi için kullanılan diğer ilaçlar
N- Sinir Sistemi (Nervous System)
N01: Anestetikler
N02: Analjezikler
N03: Antiepileptikler
N04: Antiparkinson ilaçları
N05: Antipsikotikler
N06: Psikoanalaptikler
N07: Diğer sinir sistemi ilaçları
P- Antiparazitik Ürünler, İnsektisitler, Repellantlar (Antiparasitic Products,
Insecticides and Repellents)
P01: Antiprotozoalar
P02: Antihelmintikler
P03: Ectoparasiticides
R- Solunum Sistemi (Respiratory System)
R01: Burun Preparatları
R02: Boğaz preparatları
R03: Obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan ilaçlar
R04: Sistemik kullanılan antihistaminikler
R05: Diğer solunum sistemi için kullanılan ilaçlar
S- Duyu Organları( Sensory Organs)
S01: Göz damlaları
S02: Kulak damlaları
S03: Göz ve kulağı her ikisine kullanılabilen preparatlar
V- Diğerleri( Various)
V01: Alerjenler
V03: Tüm diğer tedavi edici ürünler
V04: Tanı koymada kullanılan ajanlar
V06: Genel beslenme ürünleri
V07: Bütün diğer tedavi edici olmayan ürünler
84
V08: kontrast araçlar
V09: Tanılayıcı radyofarmasötikler
V10: Tedavi edici radyofarmasötikler
V20: Cerrahi kıyafetler
85
ÖNSÖZ
Bu araştırmada yaşlı bireylerde ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve
uygulamaları belirlenmeye çalışılmıştır.
Yaşlı bireylerin ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve uygulamalarının
belirlenmesinin halk sağlığı ile ilgilenen hekim ve hemşirelerin yaşlı
bireylere yönelik çalışmalarını planlamalarına yardım edeceği
düşünülmektedir.
Burada çalışmada bana yardımcı olan kişilere teşekkürlerimi
sunmak isterim. Araştırmanın planlanması ve gerçekleştirilmesi
sürecinde değerli öneri ve katkılarıyla her türlü ilgiyi, yardımı ve desteği
gördüğüm, problem yaşadığım her konuda kendisine her zaman
rahatlıkla ulaşmama olanak sağlayan değerli tez danışmanım Yrd. Doç
Dr. Naile BİLGİLİ’ye teşekkürlerimi sunarım.
Değerli önerilerinden yararlandığım Bioistatistik Uzmanı Salih
ERGÖÇEN ile Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve
Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Elemanı Dr. Göksu GÖZEN
ÇITAK’a ve çalışmada büyük katkıları olan katılımcı bireylere
katılımlarından dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Tezimin hazırlanmasında desteğini esirgemeyen ve bana uygun
çalışma ortamı sunan eşim Mehmet’e de teşekkür ederim.
86
11. ÖZGEÇMİŞ
İlknur Çakır Dolu, 1981 yılında İnebolu/Kastamonu’da doğmuştur.
Lise eğitimini İnebolu Sağlık Meslek Lisesi’nde 1999 yılında
tamamlamıştır. Aynı yıl Hacette Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okuluna
girmiş ve 2004 yılında mezun olmuştur.
Çalışma hayatına 2002 yılında Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı, Kadın
Doğum ve Araştırma Hastanesi’nde başlamış ve halen aynı hastanede
yeni doğan hemşiresi olarak görev yapmaktadır.
87
Download