Plansız Değişim Dönemlerinde İnsan Kaynakları Yönetiminin Önemi Genel anlamda değişme; herhangi bir sistemin, sürecin, ortamın, örgütün, grubun ya da bireyin belli bir durumdan başka bir duruma dönüşmesi şeklinde tanımlanabilir. Değişme, planlı ya da plansız olabilir. Planlı değişmede var olan durumu doğrudan etkilemek ve başka bir şekle dönüştürmek için planlı ve amaçlı bir çaba gösterilir. Değişim amacının ve yönünün önceden belirlenmediği, süreç aşamalarının düşünülmediği, beklenmedik, zorlayıcı ve dolayısıyla uymaktan başka çarenin kalmadığı durumlarda meydana gelen değişimler plansızdır. Farkında olarak ya da olmayarak yaşanan plansız değişimlerin olumsuz sonuçlar doğurma olasılığı yüksektir. İşletme örgütleri ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alanlardaki ani değişikliklere Konumuz işletmeler tarafından yaşanan plansız değişimler. Bu günlerde ülkemiz koşullarında yaşanan hızlı değişimler ve belirsizlikler her kesimde olduğu gibi işletmelerde de değişimlere yol açmaktadır. Bu ortamda siyasi ve hukuki çevrede olabilecek ani bir değişikliğe işletmelerin mazeretsiz hemen uymaları gerekmektedir. Ekonomik ve diğer alanlarda alınan yeni kararlara ve yeni yükümlülükler getiren hükümlere uyum sağlayamayan işletmelerde bu durum krize yol açabilmekte, hatta yaşamlarını tehdit etmektedir. Aşağıdaki şekilde bir örgütte değişim kapsamına giren ana değişkenler yer almaktadır: uyum sağlayacak şekilde hazırlık yapmamışlarsa krizle karşılaşabilirler. Değişimler esasen organizasyonu, amaçları, sosyal faktörleri, iş metotlarını ve çalışanları etkiler. Yukarıdaki şekilden de görülebileceği gibi, bu değişkenler arasında karşılıklı etkileşimler meydana gelir. Dolayısıyla değişimin yönü ve şiddeti aynı zamanda bu karşılıklı etkileşimlerden de etkilenir. 1 İç ve dış koşulların hızla değişim gösterdiği dönemde işletmelerin içinde bulunduğu durum şudur: • İşletmeler günün getirdiği değişim ihtiyacını karşılamadan önce • • = • • • • Plansız bir değişim sürecinin etkili bir biçimde yönetilmesini ve fırsata dönüştürülmesini sağlayacak şey insan Plansız değişim dönemlerinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacağı ve hiçbir sorun artık eskisi gibi çözülemeyeceği için işletmeler çeşitli düşüncelere ve farklı bakış açılarına ihtiyaçlar duyarlar. Bunu sağlayacak doğal olarak insan kaynaklarıdır. Böylesi dönemlerde motivasyonun düşmesine ve kurumsal itibarın yitirilmesine meydan verilmeden; kaynağıdır. mevcut sorunlarını çözmek durumundadır. Organizasyona uzun ve kısa dönemli amaçlarını tehdit eden, normal faaliyetlerin yapılmasını engelleyen önemli bir dengesizlik durumu hakimdir. Genellikle tehdit edici koşullara müdahale edebilme yetersizliği hissedilir. Riskler, tehditler ve belirsizlikler fazlalaşmıştır ve rutin çalışmaları devam ettirmek giderek zorlaşmaktadır. Gelişmelere acil tepkiler verilmesi ve hızlı uyum sağlamayı gerektiren pek çok değişikliğin yapılması gerekir. Kısıtlı zamanda ve yüksek belirsizlik altında kritik kararların sıkça yenilenerek verilmesi önem kazanır. Buna karşılık risk yüksek olduğu için karar vericiler çekinir ve kararsızlık durumu hakim olur. Gelecekte meydana gelebilecek ekonomik, politik, teknolojik ve sosyal olayların işletme üzerindeki etkilerinin nasıl olacağının tahmin edilmesi, gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu değerlendirilen olayların karşılıklı etkileşim analizlerinin yapılması, beklentilere ve etkilere bağlı olarak alternatif senaryoların geliştirilmesi giderek daha da güçleşmektedir. 1) Çalışanlar tarafından yeni durumların gerektirdiği hedeflerin, önceliklerin, standartların, üretim süreçlerinin, iş akışlarının, iş tasarımlarının, politikaların, prosedürlerin, yapısal ilişkilerin, rollerin, görevlerin ve sorumlulukların gerektirdiği tutumların ve davranışların sergilenmesi, becerilerin kazanılması ve yetkinliklerin geliştirilmesi, 2) Karar verici konumunda olanların anormal durum sinyallerini hissetme, gerçekleri algılama ve yorumlama, geleceği öngörme, inisiyatif alma, doğru ve isabetli kararlar alabilme, kısa zamanda ve hızlı tepkiler verebilme, öğrenme gibi yönetim becerileri ve yetkinlikleri kazanmaları, 3) Yöneticilerin etkili ekip çalışması, iletişim, motivasyon, liderlik gibi yetkinliklerini geliştirmeleri olağan üstü bir önem arzeder. Bunların gerçekleşmesi insan kaynakları yönetimiyle mümkün olacaktır. Etkili bir insan kaynakları yönetimi zaten bu tür durumlara hazırlıklı olmalıdır. Değilse bile, en kısa zamanda harekete geçmeli ve gerekeni yapmalıdır. Gerekenlerin başında ihtiyaç duyulan bilgi, beceri ve yetkinliklerin kazanılması gelir. Bu da etkili personel bulmayı, seçmeyi ve yerleştirmeyi, atamayı, eğitimi ve geliştirmeyi gerektirir. 2