ünite 1

advertisement
MESLEKİ TEMEL UYGULAMALAR
“Mesleki Temel Uygulamalar Dersi sunusu”
© Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez
Ünite 1: Mikrobiyoloji Laboratuvar
Çalışmaları
© Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez
Mikrobiyoloji Laboratuvarı
• Mikrobiyoloji, Latincede
 mikros (küçük),
 bios (yaşam),
 logos (bilim) anlamındaki sözcüklerin birleşmesinden
meydana gelmiştir.
• Mikrobiyoloji genel anlamda mikroorganizmaların
yapısını ve davranış biçimlerini, insan yaşamı ve diğer
canlılar üzerindeki
etkilerini inceleyen bilim dalıdır,
Mikroorganizmalar insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde ve
çevrede yaygın olarak bulunur.
• Biyoloji biliminin bir alt kolu olan mikrobiyoloji, oldukça
geniş kapsama sahip bir bilim dalıdır ve birçok alt dallara
ayrılır.
• Biyoloji biliminin bir alt kolu olan mikrobiyoloji, oldukça
geniş kapsama sahip bir bilim dalıdır ve birçok alt dallara
ayrılır.
• Tıbbi mikrobiyoloji, Toprak mikrobiyolojisi, Besin
mikrobiyolojisi,
Su
mikrobiyolojisi,
Endüstriyel
mikrobiyoloji, Tarım mikrobiyolojisi, Uzay mikrobiyolojisi,
Veteriner mikrobiyolojisi, bunların başlıcalarıdır.
• Tıbbi mikrobiyoloji; Mikroorganizmaların, özelliklerini,
birbirleriyle ve insanlarla olan ilişkilerini inceleyen, üreme
ve üretilme ortamları, yaptıkları enfeksiyon (bulaşıcı)
hastalıklarının teşhisi, bu hastalıklardan korunma ve
mücadele yollarını öğreten bilim dalıdır.
• Tıbbi mikrobiyoloji
 Genel mikrobiyoloji,
 Bakteriyoloji,
 Viroloji,
 Mikoloji,
 Parazitoloji,
 İmmünoloji, alt bilim dallarını kapsamaktadır.
 Mikroorganizmalar ve Genel Özellikleri
• Mikroorganizmalar insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde
ve çevrede yaygın olarak bulunan, Canlılarda enfeksiyon
hastalıklarına sebep olan, birçoğu ancak mikroskopla
gözlenebilen küçük canlılardır.
• Bakteriler,
• Virüsler,
• Mantarlar,
• Parazitler, canlılarda enfeksiyon hastalıklarına yol açan
mikroorganizmalardır.
• 21.yüzyılın ortalarında, elektron mikroskobu ile yapılan
incelemeler sonucunda bakterilerin morfolojik özellikleri
ile ilgili detaylı bilgiler elde edilmiştir.
• Mikroorganizmalar hücre yapısına sahip “sellüler” ve
hücresel
yapısı
bulunmayan
“asellüler”
mikroorganizmalar olmak üzere temelde iki grupta
incelenmektedir.
 Sellüler mikroorganizmalar:
• Hücresel
yapıya
sahip
tek
hücreli
mikroorganizmalar (Prokaryot, Ökaryot) ve çok
hücreli
mikroorganizmalardan
(helmintler,
artropodlar) oluşmaktadır.
 Ökaryot (Eucaryotic) Mikroorganizmalar
• Hücre yapıları bakımından bitki ve hayvan hücreleri
ile benzerlikleri bulunan mikroorganizmalar bu
grupta yer alır. Bunlara gerçek çekirdekli anlamına
gelen ökaryot adı verilmiştir. Eucaryot, eski Yunanca
eu (gerçek) ve karyon, (çekirdek) sözcüklerinden
türetilmiştir.
• Ökaryot hücrelerde gerçek bir çekirdek, stoplazma,
mitokondri, lizozom, golgi cisimciği, endoplazmik
retikulum, ribozom gibi organeller bulunur.
Ökaryotik hücreler, prokaryotlardan genelde çok
daha büyüktürler.
• Başlangıçta mikroorganizmalar,bitkiler ve hayvanlar
dan (yüksek canlılar) ayrı bir alem olarak PROTİSTA
terimi ile adlandırılmışlar,günümüzde ise bu terim
ökaryotik mikroorganizmalar için kullanılmaktadır.
• Algler (su yosunları), Protozoonlar, Mantarlar,
ökaryot hücre yapısına sahip mikroorganizmalardır.
 Prokaryot (Procaryot) Mikroorganizmalar
• Prokaryotlar (Prokaryota); Daha basit bir hücre
yapısına sahip tek kromozomlu, çekirdek zarı ile çevrili
gerçek
çekirdekleri
olmayan
canlılardır.
Sitoplazmalarında mitokondri gibi zarlı organeller
yoktur.
• Kalıtım maddesi olan DNA sitoplazma içerisine
dağılmış durumdadır. Ribozomları vardır. Bu hücrelerin
hayati faaliyetleri sitoplazmada ve hücre zarında
gerçekleşir.
• Archaebacteriae, Mavi-Yeşil Algler (Cyanobacteriae),
Bakteriler (klamidya, riketsiya ve mikoplazmalar dâhil)
bu grup içinde yer alır.
PROKARYOT HÜCRE
 Asellüler mikroorganizmalar:
• Hücresel yapı ve metabolizmaları bulunmayan, konak
hücreye girerek bu hücrelerin fonksiyon ve yapılarını
bozarak
hastalık
tablosu
oluşturan
mikroorganizmalardır. Virüsler, viroidler ve prionlar
asellüler mikroorganizmalardır.
 Bakteriler ve Özellikleri
• Bakteriler basit hücre yapısına sahip (prokaryot),
tek hücreli mikroorganizma grubudur. Büyüklükleri
0.1 - 10 μikrometre (mikron) arasında değişir.
• Yeryüzündeki her ortamda bulunurlar. Yeryüzünde
yaygın olarak bulunan bakteriler dış şartlara
dayanıklıdırlar. Birçoğu tabiatta saprofit hâlde
bulunur. Saprofit bakteriler, canlı vücuduna girip
uygun ortam bulduklarında patojen hâle gelir.
• İnsan vücudunda bulunan bakteri sayısı, insan hücresi
sayısının on katı kadardır. (Çeşitli kaynaklarda insan
vücudundaki toplam hücre sayısının 50-60 trilyon
kadar olduğu belirtilirken, bazı kaynaklar bu sayıyı 100
trilyon olarak açıklamaktadırlar).
• Özellikle deride ve sindirim yolu içinde çok sayıda
bakteri bulunur. Bunların çok büyük bir çoğunluğu
bağışıklık sisteminin koruyucu etkisiyle zararsız, bir
kısmı da yararlı (probiyotik), bazıları da patojen
bakterilerdir ve enfeksiyöz hastalıklara neden olurlar.
Gram pozitif (+) ve Gram negatif (-) bakterilerin mikroskopik görünümleri
 Bir bakteri hücresinde çeşitli oluşumlar vardır, bu
oluşumlar;
 Dış yapılar: Hücre duvarı, Kapsül, Flagella-flagellum,
Fimbria-pilus,
 İç yapılar: Çekirdek-nükleus, sitoplazma, spor, hücre
zarı–membran.
• Bakteriler gözle görülemeyen canlılardır. Bakterilerin
görünüm ve şekilleri (morfolojik) ancak mikroskop
altında incelenebilmektedir. Bakteriler mikroskobik
görünümleri bakımından; Kok, Basil, Spiral, şekilli
olmak üzere üç ana gruba ayrılmaktadır.
 Koklar (Coccus)
• Koklar veya koksi (kokus, Latince coccinus (kırmızı) ve
Yunanca kokkos (çilek)›den gelmektedir)
• Eni boyu birbirine yakın, 0.8-1.5 mikron boyunda
yuvarlak şekilli bakterilerdir.
• Bazıları oval, kahve çekirdeği veya fasulye şeklinde de
olabilir.
• Bölündükten sonra tek tek ya da yan yana gelerek
gruplar oluşturabilirler.
• Koklar, mikroskopta incelendiğinde, birbirlerine karşı
duruşlarına göre aşağıdaki isimleri alırlar.
Mikrokoklar (Mikrococcus): İkiye bölündükten sonra
birbirinden ayrı, tek tek bulunan Koklardır.
Diplokoklar (Diplococcus): Bölünen bakteriler,
birbirinden ayrılmayarak ikişerli koklar halinde
bulunurlar. Birbirine bakan yüzeyleri düz ve hafif iç
bükeydir. Örnek; Diplococcus pneumoniae, Neisseriae
gonorrhoea.
Streptokoklar (Streptococcus): Hareketsiz, sporsuz, dış
ortam şartlarına dayanıklı, fakültatif ana erop
mikroorganizmalardır. Sürekli aynı yönde bölünürler ve
birbirleriyle ayrılmadan kısa veya uzun zincirler
oluştururlar. Zincir ne kadar uzun oluşmuşsa patojenlik
o oranda artar. Gram pozitif (+) koklardır.
Stafilokoklar (Staphylococcus): Tabiatta yaygın olarak
bulunan, hareketsiz, sporsuz, kapsülsüz, fakültatif ana
erop mikroorganizmalardır. Bölündükten sonra
birbirlerinden ayrılmayarak üzüm salkımına benzer
kümeler oluştururlar. Gram pozitif (+) koklardır.
Tetrakoklar (Tetracoccus): Birbirlerine dikey iki yönde
bölünen, dörderli kümeler halinde Bulunan koklardır.
Sarsinler (Sarcina): Bölünmesi birbirine dikey üç yönde
meydana gelen, 8,12 veya16 Koktan oluşan balya ya
da paket şeklinde koklardır.
Kokların görünümleri
 Baciller (Bacillus)
• Boyları enlerinden fazla olan, sert veya esnek çeperli,
düzenli veya düzensiz, genellikle çomak, çubuk ya da
silindir şeklindeki bakterilerdir. Çoğu olumsuz şartlara
dirençlidir. Aerobik ve fakültatif anaerobturlar.
• Bacillus cinsi bakteriler, uygun olmayan şartlarda spor
(Endospor) oluşturma yeteneğindedir. Bacillus türleri
toprakta geniş bir yayılıma sahip oldukları gibi deniz ve
tatlı sularda, buraların sedimentlerinde de bulunabilirler.
• Bacillus’lar antibiyotik, enzim ve toksin üretimi gibi
metabolik özellikleri ile endüstriyel öneme sahiptirler ve
kolay üretilebilen mikroorganizmalardandır.
• Bacillus türlerinin çeşitli besinlerde bulundukları ve
besin maddelerinin dönüşümü ve bozulmalarında rol
oynadıkları bilinmektedir. Basiller görünüm özelliklerine
ya da bulundukları ortamın etkilerine bağlı olarak değişik
görünümde bulunabilirler.
 Düz Basiller: Düzenli veya düzensiz tek tek bulunan,
uzun çomak veya silindir şeklindeki bakterilerdir.
 Kokkobasiller: Boyu enine yakın, kokla basil arasında
görünen oval basillerdir.
 Fuziform basiller: İki kenarı dış bükey, ortaları
kalınca,uçları sivri olan mekik şeklindeki basillerdir.
 Difteroid Basiller: Bir veya iki ucu, bazen de ortası
şişmiş görünümde olan basillerdir.
 Streptobasiller: Birbirleriyle ucuca gelip zincir
oluşturan basillerdir.
Basillerin şekil ve dizilişlerine göre görünümleri
 Spiraller (Spirullum)
• Burgu, Sarmal şeklinde Bakterilerdir. Spiraller yalnız bir kıvrımlı
olabileceği gibi 10-15 kıvrımlı hatta daha fazla kıvrımlı olabilir.
İki gruba ayrılır.
 Spiroketler
• Bir çok kıvrımı olan, yumuşak, bükülebilen, kendi ekseni
etrafında veya ileri geri hareket edebilen bakterilerdir.
• Spiroketler üç grupta incelenir.
 Treponemalar: Düzgün ve dik kıvrımları olan, boyları daha
küçük bakterilerdir. Zor boyanırlar, anaeropturlar.
 Borrelialar: Sarmalları geniş ve düzensiz, dalgalı, kolay
boyanan, anaerop bakterilerdir.
 Leptospiralar: Bir eksen etrafında küçük ve dik kıvrımlı, iki ucu
çengel biçiminde bükülmüş, zor boyanan, aerop bakterilerdir.
Spiroketler
 Spiriller
• Bir tek kıvrımı olan, sert vücutlu, kirpiği yardımıyla
hareket eden bakterilerdir. Sert vücutluların bir alt
grubu da vibriolardır. Virgül şeklinde bir tek kıvrımlı
flagellum ile hareket eden bakterilerdir. Kolay boyanan
gram (-) bakterilerdir.
Spiriller ve Vibrio
 Bakteriler grubuna dahil mikroorganizmalar
• Riketsiyalar, mikoplazmalar ve klamidyalar, bakterilere
benzerlikleri nedeniyle bakteri grubunda gösterilmiştir.
Hücre içi parazitler olup hücre yapıları bakterilere benzer.
Genellikle yuvarlak şekillidirler.
 Riketsiyalar:
• Diğer bakterilere göre daha küçük, viruslardan büyüktürler.
Hücre yapıları bakterilere benzer. Bir çekirdek, stoplazma,
stoplazma zarı ve muramik asit içeren hücre çeperinden
oluşur. Bakteriler gibi hem RNA hem de DNA nükleik
asitlerini birlikte içerir. Zorunlu hücre içi parazitlerdir.
• Çoğunlukla artropodlarda (eklem bacaklılar) rastlanır.
Genellikle kirpikleri yoktur ve hareketsizdirler. Üremeleri için
virüsler gibi canlı ortam gereklidir. Antibiyotiklerden
etkilenirler.
 Mikoplazmalar:
• Hücre duvarı olmayan en küçük mikroorganizmalardır.
3 katlı sitoplazmik zarları vardır. Hem RNA hem DNA
nükleik asitlerini taşır. Bazı antibiyotiklerden
etkilenirler. Çok fazla pleomorfizm (çok şekilli Kok,
çomak, amibimsi, disk, yıldız, halka) gösterirler.
 Klamidyalar:
• Hücre içi parazitler olup hücre yapıları bakterilere
benzer. Genellikle yuvarlak şekillidirler.
 Virüsler-Viroidler ve Özellikleri
• Virüs kelimesi Latincede zehir ve diğer zararlı
maddeleri ifade eder. Virüsler, enfeksiyon yapan en
Küçük
mikroorganizmalardır.
(20-300
nanometre/nikron), (1 Nanometre; milimetrenin
Milyonda biri). Çok küçük yapıda olduklarından normal
mikroskopta
görülemeyip
ancak
elektron
mikroskobunda görülebilirler.
• Virüsler zorunlu hücre içi parazitidirler. Üremeleri için
mutlak bir canlı hücreye ihtiyaç duyarlar. Üretilmeleri
özel teknikler gerektirir, güç ve masraflıdır. Üretilmeleri
için; Doku kültürleri, Embriyonlu yumurta ve Deney
hayvanları kullanılır.
• Virüsler kendi metabolik aktivitelerini yürütecek
organellere sahip değildirler. Bu nedenle Virüsler
bakteriler gibi bölünerek çoğalamazlar, ancak bir canlı
hücre içerisinde çoğalabilirler. Virüsün canlı hücrede
çoğalmasına virüs replikasyonu denir.
• Virüslerde protein sentezi yapacak veya enerji
üretebilecek herhangi bir hücresel organel yoktur,
hücre duvarı içermezler. Viruslar tek tip nükleik asit
içerirler. Ya DNA (Deoksiribonükleik asit) ya da RNA
(Reoksiribonükleik asit)’yı (çekirdek) taşırlar. Taşıdıkları
nükleik asit tipine göre iki grupta ele alınırlar.
• Nükleik asiti çevreleyen proteinden yapılmış kapsid (kılıf)
ve bazı viruslarda kapsidi çevreleyen lipid yapısında zarf
vardır.
Virüsün hücre yapısı
• Kapsomerleri oluşturan yapı üniteleri belirli bir simetri
içerisinde bulunurlar. Virüsler kapsid yapılarına göre; Kübik
simetrili,
Helikal simetrili, Kompleks simetrili
görünümlere sahiptirler.
İkozahedral simetrili, Kübik simetrili Virüsün kapsid yapısına göre görünümleri
 Viruslar infekte ettikleri canlılara göre çeşitli isimler alır,
bunlar:
Virion: Olgun virus partikülüne verilen bir diğer addır.
Nükleik asit ve kapsid olmak üzere iki, bazı viruslarda 3
komponentten (unsur, elemandan) oluşur.
Viroid: Bazı faydalı bitkilerin hastalık etkeni olan viroidler yapı
bakımından yalnız bir tek RNA taşır, kapsid bulunmaz.
İnsandaki Hepatit D Virusu ile benzerlik gösterir.
Prion: Hayvan hastalıklarının etkeni olan prionların yapısında
RNA veya DNA gibi nükleik asit bulunmaz. Hücre tarafından
kodlanan, kendine has şekli olan bir proteinden ibarettir.
Bakteriyofaj: Bakterileri infekte eden viruslara, faj ya da
bakteriyofaj denir. Genellikle belli bakterileri infekte edip
orada
çoğalır. Salmonella typhy, Escherichia.coli buna
örnektir.
 Mantarlar (Funguslar) ve Özellikleri
• Mantarlar; ökaryotik hücre yapısına sahip,
klorofilsiz, fotosentez yapmayan, tek veya çok
hücreli mikroorganizmalardır.
• Belirgin bir çekirdek, çekirdekçik, çekirdek zarı,
stoplazma, mitokondri, golgi aygıtı, endoplazmik
retikulum, sterol ve kitinli (chitin: bazı böceklerin
vücudunu örten kabuk ya da kabuğumsu
polisakkaritten ibaret sert madde) sert bir hücre
duvarı bulunur. Mantarlar dış görünüm bakımından
iki çeşit yapı gösterirler.
 Küfler
• Çok hücreli ipliksi, pudra veya kadife görünümünde
mikroorganizmalardır.
• Küflerin oluşturduğu ipliksi yapılara hif, hif yığınlarına
da micellum denir.
• Bazı hifler çok hücrelidir ve transvers septalarla
birbirinden ayrılmış olabilir (septalı hifler). Bazı mantar
türlerinde hiflerin septaları bulunmaz (septasiz hif).
• Micellum üzerinde, üreme organelleri olan sporlar yer
alır. Bazı küflerden çeşitli ürünler (organik asit,
antibiyotik gibi.) elde edilebilir.
 Mayalar
• Mayalar 3-15 mikrometre büyüklüğünde Tek hücreli,
oval ya da yuvarlak, krem kıvamında maya kokusunda
bakterilerin
görünümüne
benzeyen
mikroorganizmalardır.
• Çoğu maya hücresi tomurcuklanarak ürer. Bazı
mayalardan ekmek, sirke gibi besin yapımında
faydalanılır.
• Doğada yaygın olarak bulunan mantarlar arasında,
insanlarda hastalık yapanlar sınırlı sayıdadır.
Maya ve Küf Mantarları
• Mantarların insanlarda oluşturduğu hastalığa, mikoz adı
verilir. Mantarların üremesini sağlayan yapılara, mantar
sporu adı verilir. İşlevleri bakteri sporlarından farklıdır.
Mantarları eşeyli ve eşeysiz olmak üzere iki çeşit spor
oluşturur.
 Eşeyli spor
• Hücre çekirdekleri arasında birleşmelerle oluşan
sporlara eşeyli spor denir. Eşeyli (seksüel) sporların
oluşumu sırasında mayoz bölünme vardır.
 Eşeysiz spor
• Hücre çekirdekleri arasında birleşme olmaksızın
tomurcuklanma yoluyla oluşan sporlara eşeysiz spor
denir.
• Kısaca ana hücrenin doğrudan bölünmesi sonucu oluşur.
Mantarların çoğu bu yolla ürer.
 Tıbbi önemi olan mantarlar dört sınıfa ayrılırlar
 Phycomycetes (Zygomycotina): Ekmek küfleri, pirinç
mantarları (Rhizopus oryzae, Rhizopus stolonifer) bu gruba
örnektirler.
 Ascomycetes:
Mayalar,
Aspergillus,
Candida
ve
Peniciliumlardır. Bazı peynir (Rockford ve Kamambert
peynirleri gibi) ve antibiyotik üretiminde yararlanılan
mantarlardır. En büyük gruptur.
 Basidiomycetes: Zehirli ve zehirsiz tüm şapkalı mantarları
kapsar. Bilinen en zehirli mantar bu grupta yer alır.
 Deuteromycetes (Fungi imperfecti): İki türden meydana
gelen gametlerin birleşmesiyle oluşan mantar türlerini
içeren gruptur. Fungi imperfecti sınıfında genellikle
insanlarda hastalık yapan mantar türleri yer alırlar.
Parazitler (Parasitos)
• Parazit Latince bir terimdir. Para (yanında), sitos
(besin, beslenme) anlamındadır. Parazit, başka bir canlı
organizma üzerinde (ektoparazit) ya da içinde
(endoparazit), ondan beslenerek ve ona zarar vererek
yaşamını sürdüren, gelişip çoğalabilen canlıdır.
• Parazitlik (parasitism), Bir canlının diğer bir canlıya
mutlak bağımlılığıdır ve ona zarar vererek yaşamını
sürdürmesidir.
• Tıbbi önemine göre parazitler; Protozoa ve Metazoa
olarak gruplandırılır.
Tıbbi önemi olan parazitler
 Protozoonlar
• Protozoonlar tek hücreli ökaryot, küçük mikroskobik
canlılardır. Gözle görülebilen nadir örnekleri de vardır.
Hücre yapıları Çekirdek (nukleus) ve stoplazmadan
oluşur.
Stoplazma
içerisinde
hücrenin
tüm
fonksiyonlarını yerine getiren organelleri bulunur.
• Sitoplazma hücrenin yaşaması için gerekli görevleri,
nukleus (çekirdek) ise üreme ve çoğalma ile ilgili
görevleri yapar. Genellikle sıvı ortamlarda yaşarlar.
Trofozoit ve kist formları bulunur.
• Trofozoit; intestinal sistemde yaşayan protozoonların
beslenip üreyebilen formlarına denir.
• Kist; uygun olmayan durumlarda canlılığın devamı için
çevresel şartlara dirençli, beslenemeyen, çoğalamayan
formlarına denilmektedir.
• Protozoonlar yuvarlak, oval, çomak veya mekik
şeklinde olabilirler. Protistler âleminin alt gruplarında
yer alırlar. Protozoonlar, sporozooalar dışında
hareketlidirler ve hareketlerini yalancı ayakları
(pseudopod), kamçı (Flagellum), Kirpik (cilia) ile
sağlarlar.
 Helmintler (Solucanlar)
• Halk arasında solucan, kurt ve Şerit olarak bilinir.
Vücutları omurgasız, her iki tarafı simetrik, eklem
yerlerinde eklentileri olmayan canlılardır. Omurgasız
olmalarına karşın değişik organ sistemleri bulunabilir.
Tıbbi bakımdan önemli olan helmintler; Sestodlar
(cestoda)
Nematodlar
(yuvarlak
solucanlar),
Trematodlar (Yapraksı solucanlar) dır.
 Artropodlar
• Tıbbi artropodoloji; insan sağlığını tehdit eden
artropodların (eklem bacaklılar) morfoloji, biyoloji ve
konak ile ilişkilerinden bahseden bilim dalıdır.
Değerli Eğitimcilerimiz,
sunumların tamamına ulaşmak
için yayınevimiz ile
irtibata geçiniz.
Atlas Sağlık Yayınları
Gsm : 533 745 49 44
[email protected]
Download