10 sabah gazetesi..................

advertisement
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
1
HÜRRİYET GAZETESİ…………….........3
Avrupa’nın ‘Tek kuruş yok’ ültimatomu etkili oldu ‘referandum’ rafa kalktı
G20'nin gündemi borç krizi ve Yunanistan
Draghi: Krize yönelik olağanüstü önlemler geçici, piyasalara destek sürecek
Kur yükseldi, içki ve sigara ÖTV zammı yedi, enflasyon 9 yılın rekorunu kırdı
Yıldız: Nükleer enerji büyük yatırım, bu iş Sarkozy ile olmaz
Tüketici ve KOBİ kredilerinde büyüdü 9 aylık kârı 1.6 milyar liraya çıktı
Dış dalgalara karşı güçlü durdu 2 milyar 468 milyon lira kâr etti
En düşük taşıt vergisi 480 liraya çıkıyor
MİLLİYET GAZETESİ……………........10
IMF Başkanı Avrupa için finansal destek turuna çıkıyor
Süper Mario’dan ilk sürpriz geldi
Yeni yıl zamları yüzde 10’u geçecek
Bill Gates’ten liderlere Robin Hood vergisi çağrısı
Turkcell son çeyrekte 537 milyon TL kâr etti
TÜPRAŞ karını yüzde 36 artırdı
Güngör Uras… Yunanistan’da dün olmayanlar yarın olmayacak denilemez
SABAH GAZETESİ..................................15
İtalya'da IMF takibinde
Çin'in dış ticareti 3 trilyon dolar
Asya'da borsalar yükseldi
Enflasyon hedefi tutacak
Bankalarda mevduat rekor kırdı
RADİKAL GAZETESİ.............................20
Kamu silbaştan
Eşit işe eşit ücrete 900 milyon TL maliyet
Uğur Gürses… Hükümet borsaya giriyor!
HABERTÜRK GAZETESİ......................23
Rusya'dan AB'ye destek!
İMKB yönetimi neden değişiyor?
Zorunlu karşılıklar hakkında tebliğde değişiklik
Üç ayda 8 milyar dolar!
Bakırın yükselişi 3. gününde!
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
2
DÜNYA GAZETESİ.................................26
Yatırımcı huzur arıyor
Enflasyonda kısa vadeli çıkış sürecek
Prof.Dr. Taner Berksoy… Enflasyon hızlandı ama
Ömer Faruk Çolak…Kriz Bitmiyor
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
3
HÜRRİYET GAZETESİ
Avrupa’nın ‘Tek kuruş yok’ ültimatomu etkili oldu ‘referandum’
rafa kalktı
Ekonomik krizle mücadele eden Yunanistan’da Başbakan Yorgo Papandreu referandum
kararında yumuşamaya gitti, “Muhalefet ekonomik önlem paketine güvenoyu verirse
referandumu rafa kaldırırız” dedi.
Avrupalı liderlerin yoğun baskısı ile karşılaşan Papandreu’nun geri adım atmasında Merkel ile
Sarkozy’nin ‘referanduma kadar tek sent (kuruş) alamazsınız’ mesajının etkili olduğu kaydedildi.
YUNANİSTAN Başbakanı Yorgo Papandreu, hükümetin ekonomik krizle mücadelede aldığı
önlemleri ve Avrupa Birliği (AB) zirvesinde belirlenen 130 milyar Euro’luk son yardım paketini
referanduma götürme konusunda geri adım attı. Papandreu’nun referandum kararı AB yönetiminde
yarattığı şokun yanı sıra Yunanistan’da siyasi krize yol açmıştı. Cannes’da devam eden G-20
zirvesinden önce Euro Bölgesi’nin patronları Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile bir araya gelen Papandreu dün bakanlar kurulunu acil toplantıya
çağırdı. G-20 zirvesi öncesi gerçekleşen mini zirvede, liderlerin ‘Yunanistan’ın referanduma kadar
Euro Bölgesi’nden tek sent (kuruş) alamayacağı’ şeklindeki ültimatom’un etkili olduğu ve referandum
kararının bugün yapılacak güvenoylamasında muhalefetin ekonomik pakete evet demesi halinde rafa
kaldırılacağı belirtildi.
Destekten memnunum
Muhalefetin parlamentoda AB kurtarma paketini desteklemeyi kabul etmesi halinde, referandumun
yapılmayacağını ifade eden Papandreu, “Hiçbir zaman bir amaç olmayan referanduma gitmesek bile
muhalefetin 27 Ekim kararlarının parlamentoda onaylanmasına hazır olduğunu açıklamasından
memnuniyet duyuyorum” dedi. Papandreu, “Muhalefet lideri Andonis Samaras ile geniş uzlaşma
temelinde bir sonraki adımları değerlendirmek için görüşeceğim. Muhalefet kurtarma paketini
desteklemek için masaya gelirse, referandum gerekli değil” ifadelerini kullandı. Dün uluslararası haber
ajansları bakanlar kurulu toplantısından önce Papandreu’nun toplantıda istifa edeceğini duyurmuştu.
Ancak bu söylentiler Papandreu’nun yakın çalışma arkadaşı Regina Vartzeli tarafından yalanlandı.
Yunanistan’da muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başkanı Andonis Samaras ise, geçen
hafta Brüksel’deki zirvede Yunanistan için kabul edilen 130 milyar Euro’luk kurtarma paketini
onaylaması ve genel seçimler yapılıncaya kadar geçici hükümet çağrısında bulundu.
Ültimatoma ‘hayır’
Yunanistan Maliye Bakanı Yardımcısı Pantelis Oikonomou, Alman ve Fransız liderlerin G-20 zirvesi
öncesinde Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalmak isteyip istemediğine karar verinceye kadar
Avrupa’dan bir sent (kuruş) alamayacağı yönündeki “ültimatomunu” reddetti. Oikonomou, “Euro
konusunda referanduma karşıyım. Bir ültimatom aldık, yabancılar neyi oylamamız konusunda
müdahale ediyorlar” dedi.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
4
Venizelos: Euro’daki varlığımız tarihi zafer
YUNANİSTAN Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, “Yunanistan’ın Euro Bölgesine girişi şüphe
götürmez şekilde ülkenin tarihi bir zaferi. Yunan halkının bu başarısı referanduma bağlı olamaz” dedi.
Venizelos, “Ülkemizi korumak istiyorsak, ulusal birlik, siyasi ciddiyet ve uzlaşma koşulları altında 26
Ekim kararını ertelemeksizin uygulamalıyız” ifadesini kullandı. Venizelos yaptığı açıklamada,
“Referandum yapılmayacak. Bunu bir mektupla AB’deki ortaklarımıza duyuracağız” diye konuştu.
PASOK’tan üç kadın milletvekili Papandreu’yu dize getirdi
BAŞBAKAN Yorgo Papandreu’nun erken seçimden kaçınmak amacıyla kararlaştırdığı ancak
Yunanistan’ı ve Avrupa’nın geleceğini tehlikeye sokan referandumdan vazgeçmesinde “kararını geri
almazsan parlamentoda hükümete güvenoyu vermeyeceğiz” resti çeken PASOK’tan üç kadın
milletvekili etkili oldu. Kadın milletvekillerinin bu çıkışını başka milletvekillerine de takip etti.
Ekonomi Bakanı Evangelos Venizelos da “referanduma hayır” diyerek Papandreu’ya ağır bir darbe
vurduğu ve Papandreu’nun bunun üzerine referandumdan vazgeçtiği kaydedildi.
Juncker: Yunanistan izlemek istediği yolu söylemeli
EURO Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan’ın Euro
Bölgesi’ndeki yerini korumasını istediğini ve hiç bir üye ülkenin bölgeden ayrılmaması için gereken
herşeyin yapılmasına inandığını belirterek, “Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalması için her türlü
maliyete katlanılması gerektiğini söyleyemem. Eğer Yunanistan Euro Bölgesi’nden ayrılırsa, bunun
başka bir Euro Bölgesi üyesi ülkede insanlar için bir felaket olmamasının nasıl sağlanacağı konusunda
çalışıyoruz. Oyun oynamıyoruz, nereye gittiğimizi bilmeliyiz. Yunanlılar izlemek istedikleri yolu
söylemeli” dedi.
G20'nin gündemi borç krizi ve Yunanistan
Fransa'nın Cannes kentinde devam eden G-20 zirvesinde ikinci gün toplantıları başladı. Euro
bölgesindeki borç krizi ve Yunanistan ile yaşanan sorunlar zirveye damgasını vurmaya devam
ediyor.
G-20 liderlerinin, zirve sırasında yaptığı ikili toplantılarda, euro bölgesi borç krizi ve Yunanistan'ın
referanduma gitmemekten vazgeçebileceği mesajı vermesiyle ilgili gelişmeler gündeme gelmeye
devam ediyor.
Zirvenin sabahki oturumunda, “finansal düzenlemeler” ele alındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a,
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in eşlik ettiği zirvenin ikinci
oturumunda, “tarım, enerji, iklim, sosyal boyut, yolsuzlukla mücadele” konuları ele alınacak.
Zirvenin son oturumundaysa, “sosyal boyut ve yolsuzlak mücadele” konuları masaya yatırılacak.
Zirve, yayınlanacak ortak bildiri, büyüme ve istihdam için eylem planının kabulüyle sona erecek.
Fransa'nın ardından dönem başkanlığını devralacak Meksika, faaliyet planıyla ilgili üye ülkelere bir
sunum yapacak.
EURODAN ÇIKARSA AB'DEN DE ÇIKAR
Zirve kapsamında Yunanistan'ın durumuyla ilgili de üye ülkelerin yetkililerinden sürekli yeni
açıklamalar geliyor.
Europe 1 radyo kanalınını sorularını yanıtlayan Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Jean
Leonetti, AB tarafından kabul edilen kurtarma planının kabul etmemesi halinde Yunanistan'ın euro
para birimi dışında, AB'den de çıkartılabileceği uyarısında bulundu.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
5
Leonetti, “Planı kabul etmemek eurodan ve AB'den de çıkmayı gündeme getirebilir” ifadesini
kullandı. Bu tür bir gelişmeyi arzu etmediklerini kaydeden Fransız bakan, Yunanistan'ın euro para
biriminden ve AB'den çıkmasının, euro bölgesinin istikrarsızlığına yol açmayacağını söyledi.
Fransız bakan, AB ülkelerinin Yunanistan'dan sorumluluklarını üstlenmesini istediğini de sözlerine
ekledi.
Draghi: Krize yönelik olağanüstü önlemler geçici, piyasalara
destek sürecek
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, ekonomide ciddi risklerin ve devam
eden belirsizliklerin ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirterek, “Aşağı yönlü belirgin risklerin
daha da arttığını görüyoruz. Parasal genişleme önlemlerinde ılımlı olmaya devam edeceğiz”
dedi. ECB’nin aylık faiz toplantısına ilk kez başkanlık eden Draghi, Euro Bölgesi krizi
çözülünceye kadar likidite önlemlerine ve refinansmana devam edecekleri mesajı verdi.
Büyüme geriledi
Likidite önlemlerinin ve refinansman operasyonlarının Euro Bölgesi bankalarının likidite sıkıntısı
yaşamaması için devam edeceğine işaret eden Draghi, Euro Bölgesi’nin ekonomik büyüme oranının
bu yılın ikinci çeyreğinde çeyrek bazda yüzde 0.2’ye gerilediğine dikkat çekti. 2012 yılı büyüme
tahminlerinin ciddi oranda düşürülebileceğine dikkat çeken Draghi şöyle konuştu: “Hem küresel arz
ve talepte azalma var. Hem de Euro Bölgesi’ndeki bazı ülkelerin borç krizi büyüme tahminlerinin
düşürülmesine neden oluyor. Krize yönelik alınan olağanüstü tedbirler geçici.”
Enflasyon yüzde 2
Para politikasında orta vadede fiyat istikrarının sürdürülmesinin önemli olmaya devam edeceğini
kaydeden Draghi, “Enflasyon oranlarının gelecek aylarda yüzde 2’nin üzerinde kalmaya devam etmesi
öngörülüyor. Ancak 2012’de enflasyonun kademeli olarak yüzde 2’inin altına gerilemesi bekleniyor.
Orta vadede ise enflasyonun fiyat istikrarıyla uyumlu olacağını umuyoruz” diye konuştu.
Tahvil alımı geçici
Likidite önlemlerinin ve refinansman operasyonlarının Euro Bölgesi bankalarının likidite sıkıntısı
yaşamaması için devam edeceğine işaret eden Draghi, bankanın tahvil satın alma programının “geçici”
ve “miktarıyla sınırlı” olduğunu vurguladı. Draghi, Euro Bölgesi’nin ekonomik faaliyetinin gelişmekte
olan ülkelerde olumlu ekonomik büyümenin yanı sıra düşük kısa vadeli faiz oranları ve finansal
sektörün işlemesini desteklemek için alınan farklı önlemlerden yararlanmaya devam etmesini
beklediklerine vurgu yaptı.
Enflasyon düşer dedi, faizi indirdi
BU ay başında görevi devralan ve Euro’nun yaşadığı krizle mücadele etmek zorunda kalacağı zorlu
görevi nedeniyle oyun karakteri ‘Süper Mario’ya benzetilen Mario Draghi ECB’nin başkanlık ettiği ilk
toplantısında Euro Bölgesi’ndeki fiyat, maliyet ve ücret baskılarının ılımlı olacağını belirterek faizi
0.25 indirerek 1.25’e düşürdü. Draghi, “Oy birliğiyle alınan faiz indirim kararında fiyat baskısının
azalacağı beklentisi etkili oldu” dedi.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
6
Kur yükseldi, içki ve sigara ÖTV zammı yedi, enflasyon 9 yılın
rekorunu kırdı
Ekim ayında, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 3.27, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise
yüzde 1.0 arttı. Enflasyon aylık bazda 2002 Ekim’inden bu yana en yüksek düzeye çıktı. Yıllık
enflasyon TÜFE’de yüzde 7.66, ÜFE’de yüzde 12.58 oldu. Hızlı yükselişte kurlardaki yukarı
hareket, sigara ve içkiye ÖTV ‘güncelleme’siyle gelen zam ile gıda ve giyim fiyatlarındaki
artışlar etkili oldu.
EKİM ayında enflasyon, aylık bazda 2002 Ekim’inden buyana en yüksek düzeye ulaşarak 9 yılın
rekorunu kırdı. Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 3.27, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise
yüzde 1.0 arttı. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre yılın 10 ayında, TÜFE’de yüzde
7.95, ÜFE’de yüzde 11.48 artış gerçekleşti. Yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 7.66, ÜFE’de yüzde
12.58 oldu. Enflasyonun yüksek çıkmasında, kurlardaki yukarı hareket, sigara ve içkiye ÖTV
‘güncelleme’siyle gelen ek zamlar ile gıda ve giyim fiyatlarındaki artışlar etkili oldu.
En yüksek artış alkolde TÜFE’de ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış
yüzde 14.11 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bu kalemde sigaraya yapılan zamlar
etkili oldu. Giyim ve gıda da arttı. Ekim ayında endekste yer alan gruplardan giyim ve ayakkabıda
yüzde 7.99, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 4.04, konutta yüzde 3.59, ev eşyasında yüzde 1.61,
eğlence ve kültürde yüzde 1.08, lokanta ve otellerde yüzde 1, ulaştırmada yüzde 0.61, haberleşmede
yüzde 0.57, eğitimde yüzde 0.24, sağlıkta yüzde 0.03 artış oldu. Çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0.96
düşüş görüldü. Yıllık bazda TÜFE’de en yüksek artış yüzde 18.05 ile çeşitli mal ve hizmetler
grubunda gerçekleşti.
Onu alkollü içecekler ve tütün (yüzde 15.05), ulaştırma (yüzde 14.35), ev eşyası (yüzde 10.49), konut
(yüzde 8,85), lokanta ve oteller (yüzde 8.28) izledi. Çekirdek enflasyon yüzde 2.2
Özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, çekirdek enflasyon yerine
açıklanan TÜFE göstergeleri, Ekim’de aylık bazda mevsimlik ürünler hariç yüzde 2.25, işlenmemiş
gıda ürünleri hariç yüzde 2.74 arttı. Fiyatlar, enerji hariç yüzde 3.21, işlenmemiş gıda ürünleri ve
enerji hariç yüzde 2.55, enerji, alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç yüzde 0.81 artış gösterdi
Balıkesir, Çanakkale pahalılık şampiyonu
Türkiye’de ekim ayında tüketici fiyatlarının en fazla arttığı bölge yüzde 3.93 ile Balıkesir, Çanakkale
oldu.
Bunu yüzde 3.65 ile Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi, yüzde 3.55 ile de Ankara bölgesi
izledi.
Tüketici fiyatları aylık bazda İstanbul’da yüzde 3.17, İzmir’de yüzde 3.53, Ankara’da ise yüzde 3.55
artış gösterdi.
Ekimde tüketici fiyatlarının en az arttığı bölge yüzde 2.68 ile Antalya, Isparta, Burdur, yüzde 2.70 ile
de Mardin, Batman, Şırnak, Siirt oldu.
Yıllık bazda fiyatlarda en yüksek artış yüzde 10.44 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt oldu.
Bu bölgeyi yüzde 10,20 ile Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, yüzde 9,09 ile de Kırıkkale, Aksaray, Niğde,
Nevşehir, Kırşehir takip etti.
Yıllık bazda en düşük fiyat artışı ise yüzde 6.61 ile İstanbul’da görüldü.
10 aylık dönem için yüzde 10.04 ile en yüksek fiyat artışı da yine Erzurum, Erzincan, Bayburt
bölgesinde gerçekleşti.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
7
Zam şampiyonu kabak en çok limon ucuzladı
EKİM ayının zam şampiyonu yüzde 40.32 artışla “kabak” oldu.
Onu yüzde 39.40’la salatalık, yüzde 28.20’le sivri biber, yüzde 27.74’le kazak, yüzde 25.63’le patlıcan
izledi.
Sigaraya yapılan zamların etkisiyle Tekel 2001’in fiyatı yüzde 16.49 arttı.
Ekimde fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 26.35’le limon oldu.
Sanayide yıllık artış yüzde 13.56
Sektörel bazda bakıldığında aylık bazda tarımda yüzde 3.99, sanayide yüzde 1.16 artış yaşandı.
Tarım sektörü endeksinde 10 ayda yüzde 1.64 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.39 düşüş
ve 12 aylık ortalamalara göre de yüzde 6.62 artış meydana geldi.
Sanayi sektörü endeksinde 10 ayda yüzde 13.56, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.56 ve
12aylık ortalamalara göre yüzde 11.03 artış gerçekleşti.
ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış yüzde 4.33
ile metal cevheri alt sektöründe gerçekleşti.
Sanayinin üç sektöründen, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 3.34, madencilik ve taşocakçılığı
sektöründe yüzde 2.62, imalat sanayi sektöründe yüzde 0.86 artış meydana geldi.
Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, yüzde 4.33 ile metal cevheri,
yüzde 3.65 ile elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı, yüzde 3.01 ile mobilya imalatı, yüzde 3 ile ham petrol
ve doğalgaz çıkarımı sektörleri oldu.
Tüketici ve KOBİ kredilerinde büyüdü 9 aylık kârı 1.6 milyar
liraya çıktı
Yapı Kredi Bankası, 30 Eylül 2011 tarihli konsolide finansal tablolarına göre yılın ilk dokuz
ayında 1 milyar 653 milyon TL net kâr elde etti.
Yılın ilk dokuz aylık döneminde ortalama özsermaye karlılığı yüzde 21 olarak gerçekleşen Yapı
Kredi’nin toplam aktif büyüklüğü ise 2010 yılsonuna göre yüzde 25’lik artışla 116 milyar TL’ye
ulaştı. Üçüncü çeyrek finansal tabloları ile ilgili açıklama yapan Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü
Faik Açıkalın, 2011 yılı için öngördükleri büyüme ve karlılık hedeflerine paralel olarak yol aldıklarını
belirtti. Kredi büyümesinin yavaşladığı üçüncü çeyrekte bireysel ve KOBİ segmentlerinde
hedefledikleri performansa eriştiklerini söyleyen Açıkalın, sağlam likidite ve fonlama pozisyonlarını
da koruduklarını sözlerine ekledi.
Kredilerin payı yüzde 59
Yılın ilk dokuz ayında tüketici kredilerinde yüzde 28, KOBİ kredilerinde yüzde 37 büyüme
kaydettiklerini, kredi kartları alanında da lider konumlarını sürdürdüklerini belirten Açıkalın şöyle
devam etti: “Kredilerimizin toplam aktiflerimizdeki payı yüzde 59’a ulaştı. Toplam kredilerimiz yılın
ilk 9 ayında sektöre paralel yüzde 25 artışla 67 milyar 827 milyon TL’ye ulaştı. Büyümenin kaynağı
ağırlıklı olarak TL cinsinden tüketici kredileri ile KOBİ kredileri oldu. Yabancı para kredilerde ise
enerji projeleri başta olmak üzere proje finansmanına odaklandık. Bu çerçevede ülkemiz ekonomisine
4 milyar dolarlık kredi sağladık.” Mevduat tabanını ilk 9 ayda, yüzde 19 artışla 65 milyar 855 milyon
TL’ye çıkardıklarını da belirten Açıkalın, ayrıca haziran ayında gerçekleştirdikleri 1 milyar TL’lik 175
gün vadeli yerel para cinsinden bono ihracına ek olarak ekim ayında vadeyi 368 güne çıkaran 150
milyon TL’lik bir ihraç daha gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
8
26 yeni şube açtı.
Yapı Kredi, yılın ilk 9 ayında 26 yeni şube açarak toplam şube sayısını 894’e çıkarttı. 2011 Eylül sonu
itibariyle, Türkiye’nin beşinci büyük şube ağına sahip Yapı Kredi, 2.615 ATM ile de beşinci sırada yer
alıyor. Mobil bankacılık alanında da yenilikçi uygulamalar ve hizmetlerle hızla büyüyen Yapı
Kredi’de Eylül 2011 itibarıyla şube dışı kanallarının toplam bankacılık işlemlerindeki payı yüzde
77’ye ulaştı.
Dış dalgalara karşı güçlü durdu 2 milyar 468 milyon lira kâr etti
Garanti Bankası, yılın 9 aylık döneminde 164.1 milyar TL aktif büyüklüğe, 2 milyar 468 milyon
TL net kâra ulaştı.
Garanti Bankası, 30 Eylül 2011 tarihli konsolide finansal tablolarını açıkladı. Buna göre, bankanın bu
yılın ilk 9 ayında net kârı, 2 milyar 467 milyon 837 bin TL oldu. Garanti’nin aktif büyüklüğü 164
milyar 118 milyon 109 bin TL seviyesine ulaşırken, nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla
ekonomiye 108 milyar 938 milyon 222 bin TL destek sağladı. Bankanın özsermaye karlılığı yüzde 19,
aktif karlılığı ise yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşti.
Dalgalanmalara temkinli
9 aylık finansal sonuçlarını değerlendiren Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Garanti
Bankası’nın 2011’in ilk 9 ayında yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı dalgalanmalara karşı temkinli duruşunu
koruduğunu söyleyen Özen, yine bu süre içinde açılan 48 şube ile uzun vadeli yatırımlarına devam
ettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Sürdürülebilir bankacılık açısından son derece önem taşıyan
temel bankacılık hizmetlerimize odaklanarak bu alandaki gücümüzü bir kez daha ortaya koyduk.”
Enerjiye 5 milyar dolar
Türkiye’de enerji yatırımlarının kritik önem taşıdığını, bu alanda en büyük finansör olarak ekonomiye
katkıda bulunduklarını belirten Özen, bankanın, sektöre sağladığı toplam kredi taahhüdünün 5 milyar
doları aştığını açıkladı. Bu konuda çevre dostu rüzgar enerjisi projelerinde de öncü olduklarını
söyleyen Özen, “Faaliyette bulunan her 2 rüzgar santralinin 1’inde Garanti’nin imzası var.
Önümüzdeki yıllarda ülkemizin büyümesi için sağladığımız bu katkıları daha da arttırmayı
hedefliyoruz” dedi.
Alışveriş cirosunda Avrupa’da yedinci
GARANTİ Bankası’nın performansının uluslararası otoritelerden takdir görmeye devam ettiğini
belirten Ergun Özen, şunları söyledi: “Global Finance üst üste 3 yıl internet bankacılığı kategorisinde
bizi ödüllendirdi. Garanti Bank Romanya’nın internet bankacılığı servisi Garanti Online, Global
Finance tarafından, Orta ve Doğu Avrupa’da ‘En İyi Fatura Ödeme Sistemi’ seçildi. Garanti aynı
zamanda, alışveriş cirosuna göre ilk 50 bankanın sıralandığı The Nilson Report listesinde, Avrupa’da
7’nci sırada yer aldı.”
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
9
En düşük taşıt vergisi 480 liraya çıkıyor
Vergi artışlarında esas alınacak yeniden değerleme oranı 2012’de yüzde 10.26 olarak
uygulanacak ve böylece yeni yılda en düşük motorlu taşıtlar vergisi 480,7 liraya çıkacak.
Ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte 2012 yılı için vergi artış oranları da belli
oldu. ÜFE’nin ekim ayı sonunda, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 10.26 oranında artış göstermesiyle,
Bakanlar Kurulu, mevzuatın kendisine tanıdığı yetkiyi kullanmazsa, çeşitli vergi, harç ve cezalar, yeni
yılda yüzde 10.26 oranında artacak. Yeni artışlarla birlikte kırmızı ışıkta geçmenin cezası 140 liradan
155 liraya yükselirken, en düşük motorlu taşıtlar vergisi de 480.7 liraya çıkacak.
2012 yılı vergi, harç ve cezaları şöyle olacak:
1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 436 lira
olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 480.7 liraya çıkacak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600
cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 697 liradan 768.5 liraya yükselecek.
Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 102.3 liradan
112.79 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 278.25 lira olacak.
Vergi, harç ve cezaların yeniden değerleme oranında artırılması durumunda fatura, gider pusulası gibi
belgelerin verilmemesi ve alınmamasının cezası 190.2 liraya çıkacak.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
10
MİLLİYET GAZETESİ
IMF Başkanı Avrupa için finansal destek turuna çıkıyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Birliği (AB) dışındaki ilk
ziyaretini Rusya, Çin ve Japonya’ya yapacak.
IMF sözcüsü David Hawley yaptığı açıklamada, Temmuz ayında göreve başlayan Lagarde’ın AB
dışında ilk olarak Rusya, Çin ve Japonya’yı ziyaret etme kararı aldığını belirterek, söz konusu ülkelere
yapacağı ziyaretlerde Lagarde’ın Avrupa’ya finansal destek sağlamanın önemini anlatacağını ifade
etti.
Hawley’in açıklamasına göre, Lagarde, 7-8 Kasım tarihlerinde Moskova’da, 9-10 Kasım tarihlerinde
Pekin’de, 12 Kasım’da ise Tokyo’da bulunacak.
Süper Mario’dan ilk sürpriz geldi
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı, “Süper Mario” lakaplı Mario Draghi, göreve gelir
gelmez ilk sürprizini faiz oranlarında yaptı. ECB, Darghi başkanlığında yaptığı ilk toplantıda
gösterge faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 1.50’den 1.25’e çekti
Yunanistan kaynaklı gelişmeler ve büyümede sıfıra yakın bir oran öngörülmesi nedeniyle zaten
beklenen bu adımın zamanlaması şaşırtıcı oldu. Beklentiler bu adımın önümüzdeki haftalarda gelmesi
yönündeydi. ECB’nin adımının temel nedeni, iş dünyasının ve tüketicilerin her geçen gün harcama
yapma konusunda daha temkinli davranmaya başlamasıyla oluşan ortamı pozitife çevirme çabası
olarak özetlenebilir. Faiz indirme kararı, Yunanistan Başbakanı Papandreu’nun gündeme getirdiği
referandum olasılığıyla iyiden iyiye alevlenen Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkarılması ve olası
iflas tartışmalarının tavan yaptığı dönemde piyasalara güven aşılama operasyonu olarak görülüyor. 25
puan indirimin ortalama yüzde 3 seviyesindeki enflasyon konusunda olumsuz etki yaratma potansiyeli
bulunuyor.
Tahvil politikası bekleniyor
Draghi’nin ilk adımı piyasalar tarafından olumlu karşılandı. ECB’nin krizin yayılma ihtimalini dikkate
alarak İtalyan ve İspanyol tahvillerinin alımı konusunda izleyeceği politikanın ne kadar aktif olacağı
merak edilen konuların başını çekiyor. Draghi, bu konuda izleyeceği politikanın ilk sinyallerini tahvil
alımının geçici ve sınırlı olacağını belirterek verdi.
Bildiride IMF ve İtalya vurgusu
G-20 Zirvesi, Yunanistan krizinin gölgesinde kalsa da liderler bugün son halini verecekleri sonuç
bildirisinde global ekonomi açısından önem taşıyan diğer konularda somut tespit ve önerilere yer
verecek. Bu konuların başını Uluslararası Para Fonu‘nun (IMF) kaynaklarının artırılması çekiyor.
Liderlerin isteğe bağlı artırım formülünü benimsemesi bekleniyor. Açık veren ülkelere yönelik mali
konsolidasyon, fazla verenlere ise iç talebi artırma çağrısının yapılmasının öngörüldüğü bildiride
İtalya’nın borç ve açığını kapatma taahhüdüne de yer verilmesi gündemde. Global parasal sisteme
yönelik yenilik beklentisi ise bildiride Fransa’nın istediği ölçüde yer almayacak.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
11
Yeni yıl zamları yüzde 10’u geçecek
Vergi Usul Kanununa göre yeniden değerleme oranları belli oldu. Ekim ayı enflasyonun
açıklanmasıyla 2012 yılı vergi artışladı yüzde 10.2’nin üzerinde olacak. Buna göre taşıttan çöpe,
emlaka, trafik cezasından iletişim vergisine kadar onlarca vergi yüzde 10.26 oranında artacak
Vergi Usul Kanunu’na göre her yıl vergi artışları, Ekim ayında açıklanan 12 aylık ÜFE enflasyonu
oranında yapılıyor. İşte, 2011 yılı ortalama 12 aylık ÜFE artışının yüzde 10.26 olmasıyla birlikte 1
Ocak 2012’de vergiler artacak.
Hükümet, son vergi zamlarıyla özellikle lüks otomobilin vergisini artırmıştı. Ancak yüzde 10.2’lik
artıştan, otomobili olan herkes etkilenecek. Ancak bu oranın uygulanmasında yetki Bakanlar
Kurulu’nda. Bakanlar Kurulu, vergi artışını yüzde 10.2’de tutabileceği gibi yüzde 50 oranında da
artırma ya da yüzde 50 indirme yetkisine sahip bulunuyor.
Kırmızıda geçmenin cezası 155 lira oluyor
Resmi Gazete’de yayımlanacak yeniden değerleme oranının 10.26 olması durumunda 2012 yılının
yeni vergileri şöyle olacak:
- Tüm trafik cezaları yüzde 10.26 artacak. Kırmızı ışıkta geçmenin cezası 140 liradan 155 liraya
çıkacak.
- Ehliyet: A sınıfı 92 TL, B sınıfı 278 TL olacak.
- Çalışanların yıllık 10 bin 360 liraya kadar olan gelirlerine yüzde 15; 58 bin 500 liranın üzerindeki
gelirlerine ise yüzde 35 Gelir Vergisi uygulanacak.
- Konut kira gelirlerindeki 2 bin 800 liralık vergi istisna tutarı 3 bin 85 liraya çıkacak.
- Pasaport harçları: 6 aya kadar: 77 TL, 1 yıl 113 TL, 2 yıl için 184, 3 yıl 261 TL olacak.
- Motorlu taşıtlar vergisi (MTV), otomobillerin motor hacmine ve yaşına göre değişiklik gösterecek.
Buna göre 1300 motor, 1 ila 3 yaşında bir araba için MTV 481 liraya çıkacak. Araç 4 ila 6 yaşında ise
vergisi 334 liradan 335.2 liraya yükselecek.
- 1600 ila 1800 motor hacminde, 1 ila 3 yaşındaki bir aracın vergisi ise bin 227 liradan bin 353 lira
olacak.
- 1801 ila 2000 motor hacminde, 1 ila 3 yaşındaki aracın MTV’si 2 bin 129 liraya çıkacak.
Bill Gates’ten liderlere Robin Hood vergisi çağrısı
Microsoft’un kurucusu milyarder Bill Gates’in ‘Robin Hood vergileri’ olarak adlandırılan süper
zenginlenden daha yüksek verginin alınması için liderlere çağrıda bulundu
Bill Gates G20 ülkelerinin liderlerine yapacağın çağrıda zenginlerden alınacak vergilerle 48 milyar
euro’luk ekstra gelir elde edilerek, borç kriziyle mücadelede önemli bir adım atılacabileceğini söyledi.
İngiltere ve ABD’nin muhalefetine rağmen, Robin Hood vergisi olarak adlandırılan vergilerin
konulmasına ilişkin kampanyasını büyütüyor.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
12
Guardian’a konuşan Gates, “Borç verilecek kurumların ben şahsen daha güvenilir olmasını isterim.
Verilen paralar çok daha farklı alanlarda harcanabiliyor” dedi.
Turkcell son çeyrekte 537 milyon TL kâr etti
Cep telefonu operatörü Turkcell’in üçüncü çeyrek net kârı 537 milyon lira olurken, gelirleri
yüzde 8.6 artışla 2.53 milyar lirayı buldu
Üçüncü çeyrek sonuçları ile ilgili olarak Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv, ilk kez mobil internet
gelirlerinin SMS gelirlerini aştığını, Turkcell’in mobil internet gelirlerinin, üçüncü çeyrekte geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 72 oranında artarak 207 milyon liraya ulaştığını açıkladı.
Ciliv, “Ses dışı gelirlerimiz bir sene öncesine göre yüzde 24 arttı. Bunun içinde en hızlı büyüyen
kısım mobil internet kısmı. Yani hem kullanıcı sayısı hem de kullanıcı başına data kullanımı artıyor”
dedi. Ciliv ayrıca, bu yıl için verdikleri hedeflerin tutacağını düşündüklerini ve dördüncü çeyrekte
başarılı performanslarının devam edeceğini kaydetti.
T20, 100 bini devirdi
Turkcell’in cihaz tarafında akıllı cep telefonu pazarındaki ürünü T20’nin ilk 3 ayda satış rakamında
100 bin adedin üzerine ulaştığını ifade eden Ciliv, son Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışlarının T
serisi telefon satışlarına ciddi etkisinin olmasını beklemediğini vurguladı. Son ÖTV artışında
cihazlarındaki ÖTV yüzde 20’den yüzde 25’e, maktu vergi de 40 liradan 100 liraya çıktı.
T serisinin, Türkiye Android pazarının yüzde 32’sini oluşturduğunu ve T10 ve T20’lerle aylık
ortalama 3.5 saat mobil TV izlendiğini belirten Ciliv, Turkcell İletişim Merkezleri’nin akıllı cihaz
satışında yüzde 29 pazar payına sahip olduğu bilgisini aktardı.
TÜPRAŞ karını yüzde 36 artırdı
TÜPRAŞ’ın bu yılın 9 ayında net dönem karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36
artarak 921 milyon TL olduğu bildirildi.
TÜPRAŞ Kurumsal İletişim Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Akdeniz’deki düşük rafineri
marjı ortamına rağmen Türkiye ekonomisinin büyümesine paralel olarak jet yakıtı ve motorin
talebinde artış olduğu kaydedildi.
TÜPRAŞ’ın satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artırdığı ifade edilen açıklamada, ilk
9 ayda satışların 1 milyon 835 bin ton yükselerek 18 milyon 74 bin tona ulaştığı bildirildi.
2010 yılında yüzde 75,4 olan kapasite kullanım oranının ise ilk 9 ayda yüzde 80,7’ye yükseldiğinin
belirtildiği açıklamada, üretim miktarının da yüzde 8 oranında 1 milyon 158 bin ton arttığı vurgulandı.
Satış gelirlerinin de 2010 yılının ilk dokuz aylık döneminin yüzde 61 üzerinde gerçekleştiği
vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Artan yurt içi jet, motorin ve asfalt talebi ve ağır ham
petrolü işleme avantajıyla artan kapasite kullanımı yanında tasarruf ve optimizasyon programları,
yükselen petrol fiyatları ve kur etkisiyle TÜPRAŞ’ın net rafineri marjı 5,5 dolar/varil olarak
gerçekleşmiş, faaliyet karı da 1,540 milyon TL’ye ulaşmıştır. Ancak yükselen döviz kuru nedeniyle
ortaya çıkan kur farkları dolayısıyla net dönem karı 921 milyon TL olarak gerçekleşmiştir." Türkiye
motorin açığının yurtiçi üretim ile karşılanmasına katkı sağlayacak olan 2,38 milyar dolar tutarındaki
Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nin yatırım finansmanına ilişkin bankalar ile yapılan görüşmelerin ekim
ayında tamamlandığı vurgulanan açıklamada, "1.7 milyar dolarlık bölümü İspanyol ve İtalyan İhracat
Kredi Kuruluşları tarafından sigorta edilen toplam 2,1 milyar Amerikan Doları tutarındaki kredi
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
13
sözleşmeleri, 13 Ekim 2011 tarihinde kredileri sağlayan 10 finans kuruluşu ile imzalanmıştır" denildi.
Bu arada, TÜPRAŞ’ın geçen yılın aynı döneminde net dönem karının 676 milyon TL olduğu, buna
göre 2011’in ilk 9 ayındaki artışın yüzde 36 olduğu kaydedildi.
Güngör Uras… Yunanistan’da dün olmayanlar yarın olmayacak
denilemez
Atina’daki kaynaklara dayalı olarak BBC, Yunanistan Başbakanı Papandreu’nun olağanüstü Bakanlar
Kurulu toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Papulyas’a istifasını sunacağı şeklinde bir haber yayınladı.
Bir süre sonra Yunan televizyonu bu haberi yalanladı.
Üç gün önce hükümetin güvenoyu isteyeceği, yardım paketi için referanduma gidileceği açıklanmıştı.
Bu yazının gazeteye verildiği saatlerdeki ajans haberlerinde ise referandumdan vazgeçilebileceği
belirtiliyordu.
- Papandreu’nun dün istifa etmemesi uzun süre başbakanlıkta kalacağı şeklinde kabul edilmemelidir.
Yarın, öbür gün istifa edecektir. Çünkü ağır faturaları imzalayan bir politikacının iktidarda (Hele hele
Yunanistan gibi kamuoyu canlı bir ülkede iktidarda) kalması imkânsızdır. (Not: Yunanistan’da 300
sandalyeli mecliste Papandreu’ya destek verenlerin sandalye sayısı 152’ye düştü)
- İstikrar tedbirlerinin meclisten geçmemesi halinde Yunanistan’ın iflas edebileceğini söyleyenler
“Tiyatro Oynuyor”. Yunanistan iflas edecek değil, çoktan iflas etti. İflas eden bir ülke ekonomisinin
kemer sıkarak kaynak yaratması ve de borçlarını ödemesi imkânsızdır.
- Yunanistan’ın euro ile poker oynamadığı söyleniyor. Poker oynayan Yunanistan değil, Yunanistan’ı
poker masasına oturtan ve kalkmaması için büyük çaba gösteren Almanya ve Fransa’dır.
- Yunanistan’ın euro sisteminde kalması imkânsızdır. Er veya geç Yunanistan euro sisteminden
çıkacaktır.
AB ve euro ne olacak?
Yunanistan’ın ne olduğu, ne olacağı artık belli oldu.
Bugüne kadar Yunanistan sorunları ile uğraşıyormuş gibi yaparak boş yere zaman harcayanlar, bundan
sonra kendi evlerindeki yangının bacayı sardığını fark ederek, kendi evlerinin telaşına düşecektir.
- Yunanistan’ın sarstığı, harap ettiği euro sistemi Yunanistan’sız nasıl toparlanacak? Başka ülkeler de
sistemden çıkarılacak veya çıkacak mı?
- Almanya ve Fransa, bir taraftan euro’yu yaşatmak için tedbirler alırken, Yunanistan, İspanya,
Portekiz, İrlanda ülkelerinin borçları nedeniyle sallanan bankalarını nasıl kurtaracaklar. Nereden para
bularak bankaları ayakta tutacaklar?
- Euro’nun durumu ve geleceği konusundan sonra gündeme daha ciddi bir konu gelecek? AB’nin
durumu ve geleceği ne olacak? AB nasıl yapılandırılacak?
Almanya ve Fransa yola çıkarken AB’nin, ABD ve Çin ile birlikte dünyanın 3’üncü büyük gücü
(Egemen Gücü!) olacağına inanıyordu. Şimdi AB, dünyanın diğer 2 egemen gücü olan ABD ve
Çin’den yardım almadan ayakta kalamaz bir duruma düştü.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
14
AB’nin geleceği...
Bu durumunun tek sorumlusu Yunanistan’dır denilemez. Yunanistan silah zoru ile mi AB üyesi oldu.
Silah zoru ile mi euro sistemine girdi. Ödeme gücü olmadığı halde 350 milyar euro krediyi silah zoru
ile borçlanmadı. Bütün bunlar AB’nin egemen güçleri tarafından gümüş tepsi içinde Yunanlılara
sunuldu.
Özet ile Yunanistan’da Papandeu istifa etmiş veya etmemiş, referandum kararı alınmış veya alınmamış
hiçbir şey değişmez. Yunanistan gitti gider... Önemli olan önce euro’nun sonra AB’nin geleceğidir.
Biz “AB üyesi değiliz, euro sistemi dışındayız, bize ne?” diyemeyiz. AB de, euro da bizim
ekonomimizin ayakta kalması, büyümesi için önem taşıyor.
- AB’deki çalkantı, ülke pazarlarını daraltır. Bu ise bizim ihracatımıza fren koyar.
- Euro’daki belirsizlik bizim paramız TL’nin değerini istikrarsız hale getirir. Dış kaynak temini
güçleşir. Döviz fiyatı artar.
- Bütün bunların sonunda ekonomimiz yavaşlar. Ekonominin yavaşlaması, işsizlik demektir.
Gelirlerde gerileme demektir. İyi de bu durumda biz ne yapabiliriz? Biz olan bitenin dışındayız.
Gelişmelerden olumsuz etkileneceğiz ama gelişmeleri yönlendirme gücümüz yok.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
15
SABAH GAZETESİ
İtalya'da IMF takibinde
İtalya, IMF ve AB'nin emeklilik, istihdam ve yapısal reformlarda hedeflere ulaşması sürecini
izlemesini kabul etti.
İtalya, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliğinin (AB), geçen hafta AB liderleriyle üzerinde
anlaştığı emeklilik, istihdam ve yapısal reformlarda hedeflere ulaşması sürecini izlemesini kabul etti.
AB'den üst düzey bir kaynak, İtalya'nın hedeflerinin güvenilirliğinden emin olmaları gerektiğini,
IMF'nin kendi metodolojilerini kullanarak izlemeye dahil olmalarına karar verdiklerini ve İtalyanların
bunu kabul edebileceklerini söylediklerini belirtti.
''İtalya'nın denetlemeyle hiçbir suretle sorunları yok, IMF dahil olsa bile'' diyen AB yetkilisi, AB
Komisyonu ve IMF'nin, İtalya'nın hedeflerine nasıl ulaştığı konusunda rapor sunacağını ifade etti.
İhtiyati kredi hattının İtalya için güvenilir bir seçenek olarak görülmediğini kaydeden yetkili,
''İtalya'nın güvenilirliği konusundaki eksikliği, her küçük aksilik ya da sorunun birleşmesi durumu
kötüleştiriyor, bu yüzden piyasalarda güven sağlanamaz'' diye konuştu.
Çin'in dış ticareti 3 trilyon dolar
Çin'in dış ticaret hacminin 3 trilyon doları aşarak rekor kırdığı bildirildi.
Ulusal Gümrük İdaresi'nden yapılan açıklamada, ön verilere göre dış ticaret hacminin 2 Kasım
itibariyle 3 trilyon doları aştığı belirtildi.
Gümrük yetkililerinin basında yer alan açıklamalarında, karmaşık ve ciddi uluslararası ekonomik
ortam karşısında, dış ticaretin gelişme tarzını değiştirme yönünde alınan önlemler sayesinde Çin;in dış
ticarette nispeten hızlı ve istikrarlı büyümeyi koruduğu ileri sürüldü.
Çin'in 2004 yılında 1 trilyon dolar olan dış ticaret hacmi, 2007 yılında 2 trilyon doları aşmıştı
Asya'da borsalar yükseldi
Yunanistan hükümetinin Avrupa Birliği (AB) ile varılan yardım anlaşmasını referanduma
taşıma kararını yumuşatması piyasalara yaradı.
Asya'da borsalar değer kazandı. Yunanistan hükümetinin Avrupa Birliği (AB) ile varılan yardım
anlaşmasını referanduma taşıma kararını yumuşatmasının ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB)
sürpriz faiz indirim kararının ardından piyasalar yükseldi.
Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 1,86 (160,98 puan) artarak
8.801,40 puandan günü tamamladı.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
16
Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 3,37, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi
yüzde 0,58, Avustralya Borsası yüzde 2,62, Endonezya Borsası yüzde 2,34, Hindistan Borsası'nda
BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,04, Singapur Borsası yüzde 1,79, Malezya Borsası yüzde 0,55,
Güney Kore Borsası yüzde 3,13, Tayvan Borsası yüzde 1,92, Yeni Zelanda Borsası yüzde 0,61,
Tayland Borsası yüzde 0,85 oranında değer kazandı.
Amerika ve Avrupa borsaları
ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 1,76 (208,43 puan) değer kazanarak,
12.044,50 puandan kapanmıştı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 1,88 (23,25 puan)
artarak 1.261,15 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 2,20 (57,99 puan) artarak 2.697,97 puan
olmuştu.
Amerika kıtasında ayrıca Kanada Borsası yüzde 1,85, Arjantin Borsası'nda Merval Endeksi yüzde
3,48, Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 1,52, Meksika Borsası'nda IPC Endeksi yüzde 2,34
oranında değer kazanmıştı.
Avrupa'da ise Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi dünü yüzde 1,12 (61,54 puan) değer kazanarak
5.545,64 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 2,81 (167,55 puan) artarak 6.133,18
puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 2,73 (84,88 puan) artarak 3.195,47 puandan
tamamlamıştı.
Petrol fiyatı
ABD ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı 94 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün aralık
ayı fiyatı 110 dolar seviyelerinde işlem görüyor.
Batı Teksas tipi ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı bugün Asya'daki işlemlerde 6 sent
artarak 94,13 dolardan satılmaya başladı. ABD ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı dün 94,07
dolardan kapanmıştı.
Londra Brent tipi ham petrolün aralık ayı teslimi varil fiyatı da 33 sent azalarak 110,50 dolardan
satılıyor.
Enflasyon hedefi tutacak
Merkez Bankası, yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporunda öngörülen seviyelere yakın
gerçekleşeceğinin tahmin edildiği bildirildi.
Merkez Bankası tarafından Ekim ayı fiyat gelişmelerine ilişkin yayımlanan değerlendirmede,
enflasyonun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak kısa vadede yükselmeye devam
edeceği ve yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporunda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğinin
tahmin edildiği bildirildi.
Merkez Bankası değerlendirmesinde, Ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 3,27 oranında arttığı ve
yıllık enflasyonun yüzde 7,66'ya yükseldiği anımsatıldı. Bu artışın 1,35 puanının yönetilen,
yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklandığına dikkat çekilerek, döviz kuru hareketlerinin
gecikmeli yansımalarına bağlı olarak temel enflasyon göstergelerindeki yükseliş sürerken hizmet
enflasyonunun
göreli
olarak
ılımlı
eğilimini
koruduğu
ifade
edildi.
Enflasyonun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak kısa vadede yükselmeye devam
edeceği ve yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu'nda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğinin
tahmin edildiği belirtildi.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
17
TL'deki değer kaybının etkileri hissedildi
Ekim ayında tüketici fiyatları üzerinde yönetilen, yönlendirilen ürünlerdeki fiyat artışlarının, yüksek
gıda fiyatlarının ve Türk lirasındaki değer kaybının etkilerinin hissedildiği kaydedildi.
Özellikle yönetilen, yönlendirilen fiyat artışlarının Ekim ayı enflasyonuna etkisinin yaklaşık 1,35 puan
olduğu yinelenerek, ''Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili ayda bazı motorlu taşıt, cep telefonu, alkollü
içecek ve tütün mamullerinde ÖTV oranları artırılmıştır. Söz konusu vergi artışlarından Ekim ayı
tüketici fiyatlarına en belirgin katkı 0,81 puan ile tütün ürünlerinden gelmiştir'' denildi.
Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın aylık enflasyona katkısının da yaklaşık 0,5 puan olduğu
belirtildi.
Tütün ürünlerindeki fiyat artışının Kasım ayı enflasyonuna da yansıyacağı ve etkinin 0,20 puan
civarında olacağının not edilmesi gerektiği bildirildi.
Hizmet fiyatları
Ekim ayında hizmet fiyatlarının yüzde 0,56 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 6,63'e
yükseldiği hatırlatılarak, akaryakıt fiyat artışlarının birikimli etkilerinin ulaştırma hizmetleri fiyatlarına
yansımasının bu ay da devam ettiğine ve grup yıllık enflasyonunun yüzde 9,77'ye yükseldiğine işaret
edildi.
Son dönemde işlenmiş gıda fiyatlarındaki artışlar sonucunda yükselen yemek hizmetleri grubu yıllık
enflasyonunun ise Ekim ayında sınırlı da olsa azalış kaydettiği, yemek ve ulaştırma hariç hizmet
grubunda ise yıllık enflasyonun yüzde 5,46 ile görece ılımlı seyrini sürdürdüğü belirtildi.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerin, hizmet grubu genelinde fiyat artış hızının yavaşladığına
işaret ettiği vurgulandı.
Türk lirasındaki değer kaybının temel mal fiyatları üzerindeki yukarı yönlü etkisinin beklentiler
dahilinde devam ettiği, bu grupta yıllık enflasyonun Ekim ayı itibarıyla bir önceki aya kıyasla 1,13
puan artarak yüzde 8,77 olduğu belirtildi.
Dayanıklı tüketim malları fiyatlarının üretici fiyatlarındaki ivmelenmeye paralel olarak yükselişini
sürdürdüğü, bu çerçevede dayanıklı mal grubunda (altın hariç) fiyatların Ekim ayında artışların alt
gruplar geneline yansımasıyla yüzde 1,48 oranında artış kaydettiği bildirildi.
Cep telefonu fiyatları arttı
Bu dönemde mobilya fiyatlarında belirgin bir artış (yüzde 2,62) gözlenirken, ÖTV oranlarında yapılan
düzenleme neticesinde cep telefonu fiyatlarının yüksek bir oranda arttığı kaydedildi.
Giyim grubunda ise yıllık enflasyonun tekstil ve hazır giyim ithalatında alınan koruma önlemlerinin de
etkisiyle yükseliş gösterdiği ifade edildi.
Yurtiçi akaryakıt fiyatlarındaki azalış
Ekim ayında enerji fiyatları yüzde 3,61 oranında artarken, grup yıllık enflasyonunun belirgin oranda
yükselerek yüzde 14,05 olduğu belirtilerek, şöyle denildi: “Bu gelişmede, elektrik tarifelerinde ve
doğalgaz fiyatlarında yapılan artışlar (sırasıyla yüzde 11,75 ve 12,34) belirleyici olmuştur. Öte yandan,
anılan dönemde katı yakıt ve tüp gaz fiyatlarındaki artışlar ivmelenerek sürmüştür. Ekim ayında enerji
grubu enflasyonunu sınırlayan tek kalem, olumsuz döviz kuru gelişmelerine rağmen uluslararası petrol
fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak azalan yurt içi akaryakıt fiyatları olmuştur.''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
18
Olumsuz hava koşulları ve Antalya bölgesinde meydana gelen selin de etkileriyle taze meyve ve sebze
fiyatlarında yüksek oranlı artışlar (yüzde 18,06) gözlendiği belirtilen değerlendirmede, işlenmemiş
gıda fiyatları yıllık enflasyonunun yılın son 2 ayında baz etkisiyle belirgin olarak yükseleceğinin not
edilmesi gerektiği vurgulandı.
Ekim ayında işlenmiş gıda fiyatlarının yüzde 1,17 oranında arttığı ve grup yıllık enflasyonunun ise
belirgin bir değişim göstermeyerek yüzde 9,05 olduğu belirtildi. Bu dönemde peynir ve süt ürünleri
fiyatları artmaya devam ederken, katı-sıvı yağlarda fiyatların yeniden ivmelendiğinin dikkat çektiği
bildirildi.
Ekim ayında et fiyatlarında ise belirgin bir değişim gözlenmediği ifade edilerek, ''Sonuç olarak,
işlenmiş gıda grubu fiyatlarının alt gruplar genelinde süregelen artış eğiliminin devam ettiği
gözlenmiştir'' denildi.
Pamuk fiyatında önemli düşüş
Merkez Bankası değerlendirmesinde Ekim ayında üretici fiyatları yüzde 1,6 oranında yükselirken,
yıllık enflasyonun yüzde 12,58 olduğu hatırlatıldı. Tarım fiyatlarının canlı hayvan ve tüketici
fiyatlarına da yansıyan bitkisel ürün fiyatlarındaki artış nedeniyle yüzde 3,99 oranında yükseldiği
belirtildi.
Bu dönemde buğday fiyatları yüzde 2,47 oranında artarken, ayçiçeği fiyatlarının sınırlı oranda
gerilediği, imalat sanayine girdi oluşturan diğer tarım ürünlerinden pamuğun ise yüzde 12,08 oranında
önemli bir fiyat düşüşü sergilediğine dikkat çekildi.
Ana metal sanayi fiyatlarındaki gerileme
Sütün üretici fiyatlarının da yüzde 6,87 oranında arttığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''İmalat sanayi fiyatları Ekim ayında yüzde 0,86 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 17,93'e
yükselmiştir. Grup fiyatlarındaki artışın genele yayılan niteliği sürmekle birlikte enflasyon aylık bazda
bir miktar yavaşlamıştır. Söz konusu gelişmede önce ithalat fiyatları daha sonra da döviz kuru
gelişmeleri sonucunda son beş aydır belirgin yükseliş gösteren ana metal sanayi fiyatlarının yüzde
1,77 oranında gerilemesi etkili olmuştur.İmalat sanayi enflasyonu dayanıklı tüketim ve enerji grupları
dışında daha ılımlı seyretmektedir. Ara malları fiyatları ana metal fiyatlarındaki düşüşe rağmen geri
kalan ürünlerin önemli kısmında süregelen artışların etkisiyle yüzde 0,40 oranında artmıştır. Sermaye
malları fiyatları ise makine ve teçhizat kalemlerinin etkisiyle yüzde 0,59 oranında yükselmiştir.
Dayanıklı tüketim malları imalat fiyatlarındaki yüzde 2,53 oranındaki artışa en önemli katkıyı mobilya
fiyatlarındaki artış sunarken, dayanıksız tüketim malları grubunda üretici fiyatları gıda ve giyim
imalatı fiyat gelişmeleri sonucunda yüzde 1,25 oranında yükselmiştir.''
Bankalarda mevduat rekor kırdı
Mevduat bankalarındaki toplam mevduat, bir haftada 3 milyar 562,7 milyon lira arttı.
Mevduat bankalarındaki toplam mevduat, bir haftada 3 milyar 562,7 milyon lira artarak, 21 Ekim
itibariyle 629 milyar 891 milyon 734 bin liraya yükseldi.Merkez Bankası haftalık verilerine göre,
bankalardaki toplam mevduat, 14 Ekim'de 626 milyar 329 milyon 36 bin lira düzeyindeydi.Toplam
mevduat, ilk kez bu seviyeleri gördü.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
19
TL MEVDUAT AZALDI, YP VE BANKALARARASI MEVDUAT ARTTI
Bu dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat ise 2 milyar 470,5 milyon liralık azalış meydana geldi.
TL cinsi mevduat 420 milyar 625,4 milyon liradan, 418 milyar 154,9 milyon liraya geriledi.
Yabancı para cinsinden mevduat ise 3 milyar 989 milyon 174 bin lira artarak, 186 milyar 710,1 milyon
liradan, 190 milyar 699 milyon 273 bin liraya yükseldi.Söz konusu dönemde bankalararası mevduat
ise 2 milyar 44 milyon 31 bin liralık artışla, 18 milyar 993,5 milyon liradan, 21 milyar 37,6 milyon
liraya çıktı.
YURTİÇİ YERLEŞİKLERİN TL MEVDUATI AZALDI
Söz konusu dönemde yurt içi yerleşiklerin toplam TL mevduatı 416 milyar 554,2 milyon liradan, 414
milyar 14 milyon liraya düştü.Yurtiçi yerleşiklerin TL mevduatının 62 milyar 760,4 milyon lirasını
vadesiz, 351 milyar 253,6 milyon lirasını ise vadeli mevduat oluşturdu.Geçen hafta yurtiçi
yerleşiklerin TL mevduatının 66 milyar 194,3 milyon lirası vadesiz, 350 milyar 360 milyon lirası da
vadeli mevduattan oluşuyordu.Bankalardaki TL mevduatın yaklaşık 169,9 milyar lirası kamu, 188,3
milyar lirası özel, 55,9 milyar lirası da yabancı mevduat bankalarında bulunuyor.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
20
RADİKAL GAZETESİ
Kamu silbaştan
Hükümet, kanun hükmünde kararname yetkisinin son gününde çıkardığı kararnamelerle, kamuda üst
düzey görev yapan bürokratların önemli bir kısmıyla yollarını ayırdı. Yeni kararnameyle eşit işe eşit
ücret düzenlemesinden yararlanacak bürokratların büyük bir bölümü havuza alındı, yerlerine atamalar
ise bazı kurumlarda jet hızıyla başladı. Kararnamelere yerleştirilen maddelerle, İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin 31 Aralık’ta biteceği hükme
bağlandı. Türk Standartları Enstitüsü’ndeki tüm üst düzey yöneticiler havuza alınırken, Kamu İhale
Kurumu’nda da başkan yardımcıları ve daire başkanları görevden alındı. KİK’te görevden alınanların
yerine hemen atama yapılması dikkat çekti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda da teftiş kurulu
başkanları ve bölge müdürleri görevden alınırken, Türkiye İstatistik Kurumu’nda da (TÜİK) daire
başkanları görevden alındı. Hastanelerde ise kritik bir düzenlemeye imza atıldı ve tüm klinik
şefleriyle, şef yardımcılarının görevleri sonlandırıldı.
TSE’DE TAŞLAR YERİNDEN OYNADI
Türk Standartları Enstitüsü’ndeki tüm üst düzey kadrolar boşaltıldı. TSE Genel Sekreteri, Genel
Sekreter Yardımcısı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Merkez Başkanı, Başkanlık Müşaviri, Genel
Sekreterlik Müşaviri ve Grup Başkanı kadrolarında bulunanların görevleri sona erdi ve havuza alındı.
Havuza alınanların yeni birim ve görevleri ise yönetim kurulu tarafından belirlenecek. Getirilen bir
başka düzenlemeyle de emekliliğe hak kazanmış personel 1 ay içinde emeklilik başvurusunda
bulunursa, kademeli olarak fazla ikramiye alacak. Ayrıca TSE yönetimindeki TOBB’un temsil ağırlığı
azaltıldı. Kararnameyle, TRT’de de emeklilik cazip hale getirildi. TRT’de çalışanlara emekliliklerini
istediklerinde fazla ikramiye ödenecek.
TÜİK’TE DAİRE BAŞKANLIKLARI BOŞALTILDI
Kararnamelerden etkilenen diğer kurum Türkiye İstatistik Kurumu oldu. Kurumda başta Ulusal
Hesaplar ve Ekonomik Göstergeler Daire Başkanı olmak üzere, daire başkanlarının görevleri
sonlandırıldı. Devlet Personel Başkanlığı’nda da benzeri bir durum yaşandı ve KHK ile kadroları iptal
edilen veya değiştirilen personel müşavir kadrosuna alındı. Çalışma Bakanlığı’nda teftiş kurulu, iş
teftiş kurulu başkanı, bölge müdürleri ve bölge müdür yardımcılarının, Türkiye İş Kurumu’nda daire
başkanlarının görevi dün itibariyle sona erdi. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve Elektrik İşleri Etüt
İdaresi’nde de aynı durum yaşandı.
‘İMKB BİR KAMU KURUMU’
İMKB Başkanı Hüseyin Erkan kararname ile ilgili olarak “Bu tabii kamunun takdiridir. Burası bir
kamu kuruluşudur. Bunu İstanbul Finans Merkezi hazırlıkları çalışmaları çerçevesinde düşünüyorum”
dedi. Erkan kararnamede tekrar atanmama hükmü olmadığını söyledi.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
21
Eşit işe eşit ücrete 900 milyon TL maliyet
2.5 milyon memuru yakından ilgilendiren ‘Eşit işe eşit ücret’ sistemi uygulamada. Memurların yanı
sıra müsteşarlar, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, daire başkanları, il
müdürleri ve uzmanlar arasında yaşanan maaş adaletsizliğine çözüm bulmak için hazırlanan
kararname ile hükümet, aynı unvan ve aynı kadroda olanların farklı ücret almasının önüne geçmeyi
hedefledi. Artık Hazine Müsteşarlığı’nda çalışan bir uzmanla Tarım Bakanlığı’nda çalışan bir uzman
aynı maaşı alacak.
Eşit işe eşit ücret kararnamesi dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamuda daha önce çalışan daire
başkanı üst düzey personel arasında farklı ücretler uygulanıyordu. Bu gruptakilerin ek ödemeleri
kaldırıldı. Üst kurullarda çalışanların maaşları da Başbakanlık’ta çalışan emsalleri ile eşitlendi. Üst
düzey personelin maaşı artık ücret göstergesi ile tazminat göstergesi üzerinden hesaplanacak. 15 Ocak
2012’den sonra geçerli olacak düzenlemeye göre Bakanlık müsteşarlarının ücreti 4.992 lira, tazminat
miktarı da 2.746 lira olacak. Toplamda müsteşarların maaşı 7.738 lira olacak. Müsteşarların alacağı bu
ücret brüt olacak, üzerinden Gelir Vergisi ve Damga Vergisi düşülecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik dün Kamu Sen’i ziyaretinde, kararnameyle,
kamudaki emsal unvanlar arasındaki maaş ve ücret farklılıklarını ortadan kaldırdıklarını, çalışmanın
yaklaşık 900 milyon liralık bir ilave ödemeyi getirdiğini söyledi. Yönetici kadroları arasındaki
eşitsizliğin de ortadan kalktığını dile getiren Çelik, kurumlar arasındaki farklılığın giderilmiş olduğunu
kaydetti. İntibak konusunda da Çelik, “2013’e kaldı diye bir şey yok. 2012 bütçesinde de yer alıyor,
ama sosyal bazlı olduğu için bu incelemeler 2012’nin 6-7. aylarında ancak tamamlanır, bununla ilgili
ödemeler ve oluşacak farklı ücretler 2013’e kalabilir diye ifade ediyorum” dedi.
Ek ödemeler eşitlendi
Ek ödemeler de eşitlendi. Buna göre ek ödemeler 1.225 lira ile 250 lira arasında değişecek. Buna göre
ek göstergesi 7.600 veya daha yüksek olanlara 1.224 liralık ek ödeme yapılabilecek. Kadroları teknik
hizmette olan mühendislere 920 lira, öğretmenlere 398 lira, din görevlilerine (vaiz) 400 liralık ek
ödeme yapılacak.
Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakanın yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapan
personele en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 200’ünü geçmemek üzere ilave ek ödeme
yapılabilecek.
İlk işe başlayan uzman 2.500 lira alacak
Eşit işe eşit ücret düzenlemesi ile ilk defa işe başlayacak uzman 2 bin 500 lira maaş alacak. Bu maaş
ister Tarım Bakanlığı ister Enerji Bakanlığı olsun değişmeyecek. Aynı uzman 10 yıl sonra 1. dereceye
geldiğinde maaşı net 3 bin 800 lira olacak. Kamudaki müsteşarların maaşı ise net olarak 5 bin 500 lira
ile 6 bin lira arasında değişecek.
Terörden malulen emekliye müjde
Terörle mücadele nedeniyle emekli olan emniyet mensuplarına yeniden memur olma yolu açılıyor.
Resmi Gazete’de dün yayımlanan kararnamelerde 1 Ekim 2008 tarihinden önce 3713 sayılı yani
Terörle Mücadele Yasası çerçevesinde meslekten ilişikleri kesilen emniyet teşkilatı personeli bir ay
içinde yazılı başvuruda bulunursa uygun boş kadrolara atanabilecekler.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
22
Uğur Gürses… Hükümet borsaya giriyor!
Özerk borsa yapısı, önceki gün yürürlüğe konulan bir kanun hükmündeki kararname ile son buldu;
geçmiş olsun. ‘Finans Merkezi İstanbul’ projesi; bir ‘TOKİ projesi’ gibi başlamıştı, şimdi borsa
yönetimindeki çoğunluğun hükümet tarafından atanması adımıyla toprağa
gömüldü.
Borsaların kuruluşu, 12 Eylül darbesinin Milli Güvenlik Konseyi’nin ‘hükümet ettiği’ bir dönemde
kararlaştırılan bir adım olmuştu. 6 Ekim 1983’te yine bir KHK ile borsaların kurulması
kararlaştırılmıştı. İşin trajikomik tarafı şu: Darbe döneminde borsaların kurulması kararı alınan
KHK’da bile borsa yönetiminin hükümet tarafından atanacağı hükmü yoktu! Borsa yönetimi, borsaya
üye aracı kuruluşların oluşturduğu genel kurul tarafından seçiliyordu. Borsa başkanı da Sermaye
Piyasası Kurulu (SPK) tarafından hükümete öneriliyor, üçlü kararname ile atanıyordu. Başkan beş yıl
süreyle 4 yönetim kurulu üyesi de dört yıl görev yapıyordu. Önceki gün yayımlanan KHK ile borsa
başkanının görev süresi 4 yıla düşürülüyor, 6’ya çıkarılan yönetim kurulu da 3 yıl görev yapacak. En
önemlisi, 6’ya çıkarılan yönetim kurulu üyesinin 3’ü bakan tarafından önerilerek müşterek kararname
ile atanacak.
Borsaya da hükmedecek
Bu KHK ile borsa başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görevleri yıl sonunda sona erecek. Böylece üç
ay içinde de borsa yönetimlerinde hükümet tarafından atanan kişiler çoğunluğu oluşturacak. Buna
neden gerek duyuldu? Ne bu karar Meclis’ten demokratik bir süreçle geçirildiğinden ne de KHK
yayımlandığında bir hükümet üyesi kamuoyuna açıklama yapmadığından, gerekçesi hakkında hiçbir
bilgi yok ortada. Borsaların kuruluş yapıları itibariyle sermaye piyasalarının gelişimine engel oluşturan
bir halleri olduğu pek ileri sürülemez. Borsaların genel kurullarını oluşturan üyeler, sermaye
piyasasının derinleşmesini, halka yayılmasını, yaygınlaşmasını çok isterler; çünkü işleri bu, buralardan
para kazanıyorlar. Borsaların denetimsiz olduğunu da kimse ileri süremez, Sermaye Piyasası
Kurulu’nun “Damokles’in kılıcı” gibi hem aracı kuruluşların hem de borsaların denetim ve gözetimini
yaptığından kimsenin şüphesi yok. Ayrıca, SPK yönetiminin de hükümet tarafından atandığı,
gerektiğinde ilgili bakanın SPK’nın da denetimini yapabildiği biliniyor.
Kamuoyuna açıklanmalı
Hem SPK’nın yönetimi hem de İMKB’nin başkanını atayan hükümete, siyaseten bunların yetmediği
anlaşılıyor. Ankara’dan kimse çıkıp anlatmıyor ama ‘fısıldanan’ şu: “Özelleştirmelerin hızlanması
isteniyor!” Tabii kimse de sormuyor; hangi özelleştirme kaldı? Hangisi borsadan geçecek? Şimdiye
dek hangi özelleştirme borsa engeline takıldı? Meraklısı için şunu not etmek gerekir: Borsa
yönetimlerinin en önemli işlevi, kendi yönetmeliklerinde ‘görev ve yetki’ olarak yazıldığı gibi
“menkul kıymetlerin borsaya kote edilmesi ile ilgili başvuruları karara bağlamaktır.” Yani, bir şirketin
halka açılarak sermaye piyasasından fon toplaması için hem SPK’dan onay alması hem de İMKB’de
kote olması gerekiyor. Hükümetler ne kadar iyi niyetli olursa olsun, borsada kote olmaya çoğunluğu
hükümet tarafından kısa süreli olarak atanan yönetim kurulu üyeleri karar veriyorsa oradan finans
merkezi çıkmaz. Tüm dünyada borsaların özel şirkete dönüştüğü, özel ve özerk bir yapıda yürütüldüğü
bir dönemde, bizde hükümet iradesinin egemenliğine sokulması anlaşılır gibi değil.
Tüm bu tabloyu tersine çevirecek tek ve iyimser bir açıklama kalıyor geriye; o da sermaye piyasasının
borsalar ayağında çok ciddi bir reform iradesinin ortaya konulması seçeneğidir. Ama önceki gün atılan
bu adım da umut verici bir başlangıç olarak görünmüyor.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
23
HABERTÜRK GAZETESİ
Rusya'dan AB'ye destek!
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, AB'ye yardım eli uzatacak
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, AB'nin krizi çözecek planlarına katkı yapmaya hazır
olduklarını belirtti.
Medvedev, "Herkes Yunanistan'dan gelecek haberleri bekliyor, krize karşı AB çözümünde Avrupa
Merkez Bankası'nın rolü netleşmeli" dedi. Ayrıca Medvedev, finansal işlem vergisinin olumlu bir
çözüm olmayacağını söyledi.
İMKB yönetimi neden değişiyor?
Sektörde üç söylenti var
Uzun bir süredir özelleştirilmesi konuşulan İMKB, sürpriz KHK ile adeta devletleştirildi. İMKB
Başkanı Hüseyin Erkan ve yönetim kurulunun görevleri 31 Aralık itibarıyla sona erdirildi. Yeni
yönetim kurulu 5 değil, toplam 7 kişiden oluşacak. Üç üye ve başkanı hükümet belirleyecek
İMKB yönetimi başta olmak üzere sektörde şok etkisi yapan Kanun Hükmündeki Kararname ile ilgili
piyasada şu üç söylenti dolaşıyor:
* İMKB'nin 25. yılında İstinye'ye gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, “Temennim odur ki İMKB de
finans merkezi içinde yer alır” demişti. Her ne kadar İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, aynı gün 'Neden
olmasın' yanıtı verse de daha sonra yönetim İstinye'den Ataşehir’e taşınma konusunda ayak diretti. Bu
da hükümeti kızdırdı.
* İMKB'de özelleştirme hazırlıkları devam ediyordu. Ancak bu sürecin dışında kaldığını gören
hükümet, dünkü KHK ile yönetimdeki ağırlığını artırarak, “Süreci ben yönetirim” dedi.
* İMKB yönetimi İstanbul Borsası’nın özelleştirmesinde ağır kaldı. Yönetim değişikliği ile bu süreç
de hızlandırılmak isteniyor.
Zorunlu karşılıklar hakkında tebliğde değişiklik
Altın cinsinden zorunlu karşılıkların hesaplanması, Merkez Bankası döviz alış kurları ve
İstanbul Altın Borsası'nda oluşan ortalama altın fiyatı esas alınarak yapılacak
Türk Lirası yükümlülükler için tutulan altın cinsinden zorunlu karşılıkların hesaplanması,
yükümlülüklerin hesaplandığı tarihteki Resmi Gazete'de ilan edilen gösterge niteliğindeki Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurları ve İstanbul Altın Borsası'nda oluşan ortalama altın
fiyatı esas alınarak yapılacak.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
24
Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete'nin
bugünkü sayısında yayımlanarak 28 Ekim 2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.
Bankaların yabancı para cinsinden yükümlülükleri ile bu yükümlülükler için yabancı para hesaplarda
tesis edilen zorunlu karşılık tutarları, yükümlülüklerin hesaplandığı tarihteki Resmi Gazete'de ilan
edilen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurları ve İstanbul Altın
Borsası'nda oluşan ortalama altın fiyatı esas alınarak Türk Lirası cinsinden hesaplanıyor.
Değişiklikle, bu fıkra Türk lirası yükümlülükler için tutulan altın cinsinden zorunlu karşılıklara da
uygulanacak. Tesis edilen altın tutarının belirlenen oranı aşan kısmı zorunlu karşılığa sayılmayacak.
Üç ayda 8 milyar dolar!
Merkez Bankası 5 Ağustos'ta başlattığı döviz satım ihaleleri çerçevesinde bugüne kadar toplam
8 milyar 50 milyon dolarlık döviz sattı
En son 2 Nisan 2009 tarihinde döviz satım ihalesi yapan Merkez Bankası, 5 Ağustos 2011'de ihalelere
yeniden başladı. TCMB, 5 Ağustos-3 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği 50 ihalede toplam 8
milyar 50 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Söz konusu dönemde ihale tutarları 30 milyon dolar ile
1 milyar 350 milyon dolar arasında değişti.
50 milyon dolarlık satışın gerçekleştiği ilk ihalede 1,7344 lira olarak belirlenen ortalama fiyat, 20
Eylül'de en fazla 350 milyon dolar tutarla açılan ihaleye kadar dalgalı bir seyir izledi, ancak bu
tarihten sonra hızla yükselerek, 4 Ekimdeki ihalede 1,8958 liraya çıktı.
TCMB bu rakam üzerine 5 Ekim tarihli ihalede ihale tutarını en fazla 1 milyar 350 milyon dolar olarak
açıkladı. Söz konusu tutar döviz satış ihalelerinde 2001 yılındaki ihaleler de dahil bugüne kadar
belirlenen en yüksek tutar oldu.
1 milyar 832 milyon dolarlık teklifin geldiği ihalede, 750 milyon dolarlık satış gerçekleştirildi ve
ortalama fiyat 1,8630 liraya geriledi.
Banka, 6 Ekimde de ihale tutarını en fazla 1 milyar 350 milyon dolar olarak belirledi ve 350 milyon
dolarlık satışın gerçekleştirildiği bu ihalede ortalama fiyat 1,8348 liraya geriledi.
TCMB, bu tarihten sonra sırasıyla 750 milyon dolarlık, 350 milyon dolarlık ve iki kez de 70'er milyon
dolarlık ihaleler düzenledi. Banka 18 ve 19 Ekim tarihlerinde de 1 milyar 350 milyon dolar tutarlı
ihaleler açtı ve bu ihalelerde 750'şer milyon dolarlık satış yaptı ancak bu tarihlerde de sonraki 5
ihalede de ortalama fiyat 1,80 liranın üzerinde seyretti.
Ortalama fiyat 25 Kasımda en fazla 50 milyon tutarla açılan ihalede 20 Eylül'den sonra ilk kez yeniden
1,80 liranın altına indi.
5.5 YIL ARADAN SONRA DÖVİZE DOĞRUDAN MÜDAHALE
Merkez Bankası 18 Ekimde dövize doğrudan satış yönünde müdahalede bulundu.
Bankadan yapılan açıklamada, ''piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar
sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlendiğinden piyasaya satım yönünde doğrudan
müdahale edilmektedir'' denilmişti.
Dövize en son 26 Haziran 2006 tarihinde doğrudan satış yaparak müdahalede bulunan Merkez
Bankası 2006 Haziranında 3 ihale ile toplam 2 milyar 105 milyon dolar tutarında döviz satmıştı.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
25
Bakırın yükselişi 3. gününde!
Yunanistan'ın referandum kararından geri adım atması ile bakır haftalık kaybını vererek
yükseliyor...
Yunanistan'ın AB'nin ülkeye dair finansal kararlarını kendi halkının oyuna götürmekten vazgeçerek
borç krizinden kurtulmak adına süreci hızlandırması ve Avrupa Merkez Bankası'nın beklenmedik bir
zamanda borçlanma maliyetlerini düşürmesi metal talebi görünümünü destekledi, bakır haftalık kaybı
eriterek yükselişni üçüncü güne taşıdı.
Londra Metal Borsası'nda (LME) işlem gören üç ay vadeli bakırın metrik tonu yüzde 1.5 kadar artışla
8,033 dolar seviyesine yükselirken Singapur'da ise yerel saatle 12.08'de 7,973 dolardan işlem gördü.
Bloomberg'in verilerine göre LME, Comex ve Şangay Vadeli İşlemler Borsası'ndaki bakır stoğu dün
itibatrıyle ocak ayından beri en düşük seviye olan 576,873 tona geriledi.
"Bakır stok düşüşü gibi bir takım olumlu temel özewlliklere sahip." diyen Singapur merkezli Australia
& New Zealand Banking Group Ltd uzman emtia analisti Nick Trevethan, "Enflasyonel bir risk durum
adına yönetici olabilirken merkez bankalarının da ekonomiyi teşvik etmeye yönlendiriyor ki bu durum
da emtiaya yarıyor." yorumunda bulundu.
Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos Atina hükümetinin referandumdan vazgeçtiğini ve
AB zirvesinde varılan anlaşmanın bir an önce onaylanması için çaba göstereceğini söylerken temel
hedefin devletin kasasında kalanları göz önüne alarak, 8 milyarlık yardım diliminin bir katılımla
onaylanması olduğunu belirtti. Bu haftanın başında ülkenin Başbakanı Yorgo Papandreu AB
zirvesinden çıkan kurtarma fonunu ve yaptırımları halkın oyuna sunacağı söyleyerek şimşekleri
üstünde toplamış, yetkililer tarafından "Yunanistan bölge de acaba o kadar da vazgeçilmez mi?" gibi
soruların dillendirilmesine sebep olmuştu.
Yeni başkanı Mario Draghi ile yola devam eden Avrupa Merkez Bankası ise dün beklenmedik bir
şekilde gecelik borçlanma faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 1.25'e çekti.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
26
DÜNYA GAZETESİ
Yatırımcı huzur arıyor
Yunanistan belirsizliği risk iştahını zayıflatırken, gözler bugün Yunanistan'da yapılacak güven
oylamasında olacak.
Piyasalarda Yunanistan belirsizliğine bağlı temkinli görünüm haftanın son işlem günü devam ediyor.
Açılışını 212 puan artışla 56.735 puan seviyesinden yapan İMKB'de dar bantta yatay seyir izleniyor.
AB'nin referandum sonuçlanana kadar Yunanistan'a mali kaynak sağlamayacağı tehdidi karşısında dün
toplanan Yunan Meclisi ve hükümeti referandum kararından geri adım attı. Gözler bugünse
Yunanistan'da yapılacak güven oylamasında. Güven oylamasının sorunsuz geçmesi durumunda
referandumun iptal edildiği resmen açıklanacak ve tüm partilerin katılımıyla koalisyon hükümeti
kurulduğu açıklanacak.
Bu sabah itibariyle ABD vadeli piyasa gevşek seyir izlerken, Avrupa cephesinde artı bölgede yatay
seyir izleniyor.
Faiz ve dolar sakin seyrediyor
Yurtiçi para piyasasında ise sakin hava korunuyor. Ekim ayı fiyat gelişmeleri raporunu yayınlayan
Merkez Bankası, dün açıklanan ekim ayı enflasyonundaki hızlı yükselişin, 1.35 puanının
yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklandığını bildirdi. Merkez Bankası, tütün
ürünlerindeki fiyat artışının Kasım ayı enflasyonuna da yansıyacağını ve etkinin 0.20 puan civarında
olacağını kaydetti.
Dün yüzde 10'un altında kalan gösterge faiz yeni günde gevşeme eğilimini sürdürüyor. Gösterge tahvil
yüzde 9.86 bileşikten işlem görüyor.
Döviz cephesinde satıcılı başlayan dolarda sabaha göre küçük çaplı toparlanma var. Bankalararası
piyasada Dolar/TL'de en iyi alış satış 1.7580/1.7610, Euro/TL'de en iyi alış/satış 2.4260/2.4300
düzeyindeler.
Enflasyonda kısa vadeli çıkış sürecek
Merkez Bankası, ekim ayı enflasyonunda
ayarlamalarından kaynaklandığını bildirdi.
1.35
puanın
yönetilen/yönlendirilen
fiyat
Merkez Bankası, dün açıklanan ekim ayı enflasyonundaki hızlı yükselişin, 1.35 puanının
yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklandığını bildirdi. Merkez Bankası, tütün
ürünlerindeki fiyat artışının Kasım ayı enflasyonuna da yansıyacağını ve etkinin 0.20 puan civarında
olacağını kaydetti.
Döviz kuru hareketlerinin gecikmeli yansımalarına bağlı olarak temel enflasyon göstergelerindeki
yükseliş sürerken, hizmet enflasyonunun göreli olarak ılımlı eğilimini koruduğunu kaydeden TCMB,
enflasyonun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak kısa vadede yükselmeye devam
edeceğini ve yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu’nda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğini
açıkladı.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
27
Prof.Dr. Taner Berksoy… Enflasyon hızlandı ama
Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı. Bir yönüyle sürpriz yok denilebilir. Enflasyon yükseldi.
Bunun böyle olacağını Merkez Bankası söylemiş, sağır sultan bile duymuştu. Açıklanan enflasyon
verileri bir yönüyle de sürpriz yaptı sayılır. Tüketici ve üretici fiyatlarındaki artış hızları beklenenin
çok üstüne çıktı. Her iki kalemde de hem aylık hem de 12 aylık enflasyon bulguları piyasaların
üzerinde uzlaştığı sayıları ciddi marjlarla aştı. Ekim ayının enflasyon verileri bu nedenlerle sürpriz
olarak algılandı.
2011 yılının sonbaharında enflasyonun beklenin de ötesinde hızlanmış olması bir yandan bunun
nedenlerine dönük bir soruşturma başlattı bir yandan da iktisat politikaları açısından olası sonuçlarına
dönük tartışmalara yol verdi. Özellikle Merkez Bankasının para politikasında bir yön ya da tür
değişikliğine ihtiyaç duyup duymayacağı merak konusu haline geldi.
Ekonomiyi izleyenler Ekim ayında enflasyonun (TÜFE) görece daha hızlı olacağını tahmin
ediyorlardı. Aylık enflasyon hızının yüzde 2-2.5 civarında gerçekleşmesi bekleniyordu. Ekim ayında
tüketici fiyatlarının yüzde 3.27 oranında yükseldiği açıklandı. Gerçekleşme bekleneni neredeyse
kendisi kadar aşmıştı. Gerçekleşme 2002 yılından buyana en yüksek aylık fiyat artış hızı olması
açısından da önemliydi.
Aylık bazdaki hızlı artış kuşkusuz yıllık (12 aylık) enflasyon hızının da beklentileri aşmasına neden
oldu. yıllık enflasyon da Eylül ayındaki yüzde 6.15 düzeyinden Ekim ayında yüzde 7.66 oranına
zıpladı.
Benzer eğilimlerin üretici fiyatları (ÜFE) açısından da geçerli olduğu söylenebilir. ÜFE aylık bazda
yüzde 1.60 olarak gerçekleşti. TÜFE kadar olmasa da bu da beklentilerin üzerinde bir artış hızıydı.
Yıllık bazda da üretici fiyatlarındaki artış Eylül ayındaki yüzde 12.1 oranından Ekim ayında yüzde
12.6 düzeyine yükseldi.
Enflasyondaki gerçek eğilimi yansıtması bakımından özel bir merakla izlenen çekirdek enflasyonun da
aylık bazda yüzde 1.81 yükselmesi enflasyonun kendi içinde taşıdığı ivmenin de yükselme eğiliminde
olduğunu gösteriyor. Çekirdek enflasyonun yıllık bazda artış hızı yüzde 7.67 olarak gerçekleşmiş.
Bunun manşet enflasyon hızına (yüzde 7.66) eşitlenmiş olmasını enflasyonun ilerideki olası hareket
deseni açısından önemli bir uyarı olduğunu kabul etmek gerekir.
Ekim ayına ilişkin bütün fiyat indekslerinin enflasyonda hızlanma bilgisi veriyor olmasına karşılık
bunun ciddi bir enflasyon alarmı olarak algılandığını söylemek zor. Hem enflasyonla yakından ilgili
politika otoritesi (Merkez Bankası) hem de gözlemci ve yorumcular Ekim ayı enflasyon bulgularını
görece sakin karşıladılar. Enflasyondaki hızlanmanın büyük ölçüde arızi nedenlerden kaynaklandığına
ilişkin değerlendirmeler bu sükunetin ana nedeni.
Arızi nedenlerden kasıt enflasyondaki hızlanmanın genel bir talep baskısından çok döviz kuru
yükselmesi, vergi artışları, kamu otoritesi tarafından belirlenen fiyatlardaki artışlar ya da mevsimlik
etkiler gibi talep dışı etkenler tarafından yükseltilmiş olması. Bu tür itici faktörlerin tek seferlik etki
yaratacağı dolayısıyla enflasyonda yukarı yönlü kalıcı bir hareket yaratmayacağı düşünülüyor.
Ekim ayı enflasyon sayılarının ayrıntısına bakıldığında hızlanmanın arkasında büyük ölçüde bu tür tür
etkenlerin yattığı görülüyor. Örneğin elektrik-doğalgaz gibi enerji grubu ürünlere yapılan zamlar bu
grupta fiyat artış hızının yüzde 7.4 düzeyine, tütün mamullerine getirilen ÖTV artışı da bunların fiyat
artış hızını yüzde 14 oranına yükselttiği anlaşılıyor. Bu iki grubun enflasyon üzerinde yüzde 1.4 puan
yükseltici etki yarattığı hesaplanıyor. Gıda fiyatlarındaki artış da enflasyonu bir puan yukarıya çekmiş
gibi görünüyor. Döviz kurundaki yükselişten doğrudan etkilenen telefon vb ekipman, mobilya, görsel
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
28
ve işitsel sistemler gibi kalemlerde gözlenen yüksek fiyat artış hızları da kur geçişkenliğinin Ekim
ayında enflasyonun hızlanmasına önemli katkı sağlamış olduğuna işaret ediyor.
Bu veriler Ekim ayında enflasyonda gözlenen hızlanmanın önümüzdeki aylarda tekrar etmeyeceğini,
dolayısıyla Kasım ayı ve sonrasında enflasyonun daha düşük noktalara gerileyebileceğini ve yıllık
enflasyon rakamının da Merkez Bankasının öngördüğü sınırda tutulabileceğini söylüyor. Böyle bir
eğilim gerçekleşirse Merkez Bankasının enflasyon bacağında hala görece rahat olacağı ve faiz artışı
yönündeki baskılardan kaçınmayı sürdüreceği söylenebilir.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ
04.11.11
29
Ömer Faruk Çolak…Kriz Bitmiyor
İktisatçılar yazmaktan, siz okumaktan bıktınız, fakat ekonomik kriz sürüyor. İlgili ilgisiz herkes
soruyor: Kriz neden bitmiyor? Bu yazıda bu sorunun yanıtını aramak istiyorum.
Bu sorunun yanıtını vermeden önce, krizin nedenlerine bakalım. Çünkü hastalığın nedenini bulursak,
önce doğru teşhis, sonra hastalığı yenmek için reçete ve tedavi sürecini başlatabiliriz.
Aslında iktisatçılar, hükümet edenler, iş adamları hatta en az bilgiye sahip olduğunu düşündüğünüz
halk, krizin nedenini biliyor. Ancak buna teşhis koyması gerekenler (hükümetler), hastayı ortalıkta
dolandırıp, sürekli tahlil yaptırarak bu nedeni (hastalığın adını) söylemiyorlar.
2008 krizinde olan bu. Kriz uzunca bir süre ortada kaldı. Ancak 2009'un ikinci yarısından itibaren,
gelişmiş ülkeler bu işi birlikte çözmeliyiz noktasına geldiler. Tabii bunu söyleyince de, krizin
nedenlerini masaya yatırdılar. İşte bize göre o nedenler (çoğunu onlar da kabul ediyor):
· Küresel kriz, küresel finansal sistemin eseridir.
· Bu eseri de gelişmiş ülkeler ve onların yönettiği uluslararası kuruluşlar yarattı.
· Dünyada artan talebin kaynağı küresel finansal sistemin yarattığı borçlanma araçları oldu. Bu da
efektif talep kavramının içini boşalttı.
· Sonuçta ülkeler ve o ülkelerin yurttaşları çok borçlandı.
· Finansal sistemin kendi bilançolarında, firma bilançolarında hayali varlıklar yarattılar.
· Varlık fiyatlarındaki düşüş bu bilançoların da çökmesine neden oldu.
Bu yapılanma hangi ülkede daha yüksek montana sahipse, o ülkedeki krizin maliyeti de, o kadar
yüksek oldu. Örneğin ABD'de ve AB ülkelerinin bazılarında, Japonya'da bu hacim daha yüksek
olduğu için krizin maliyeti de yüksek oldu.
Krizin maliyeti, krizin devamına kaynaklık ediyor
Krizin maliyetini geniş kitleler önce işsiz kalarak ödediler. Tablo netleştikçe krizin mali boyutu daha
da belirginleşmeye başladı. ABD bu maliyeti para basarak dünyanın üzerine yıktı. Çünkü ABD Doları
rezerv para. Daha açık bir ifade ile yazalım. Açtığınız her dolar cinsinden Döviz Tevdiat Hesabı
(DTH), aldığınız her dolar ile ABD'deki krizin maliyetine katkıda bulunuyorsunuz.
Bu maliyeti başkasının üzerine yıkamayanlar, halkın üzerine yıkmak istiyorlar. Kimileri direniyor,
kimleri de bizim gibi "istikrarlı ekonomi için, vatan için canım feda" diyerek yaşamaya çalışıyor.
Egemen çevreler bundan dolayı Yunan halkına kızgın, bundan dolayı elektrik parası fazla gelmesin
diyerek akşam karanlık oda da seyrettiğiniz TV ekranına bakın, Yunanlılar çok tüketti, emeklilerin
maaşı çok yüksekti masalını içinizi çekerek izliyorsunuz. Bu haberler, aman siz öyle yapmayın,
diyerek servis ediliyor. Türkler bu servisten memnun, en azından gıkını çıkarmadan dinliyor.
Nitekim ekim ayı enflasyonunu görüp, yüzde 3'lük emekli maaşı artışına itiraz eden bir emekli
gördünüz mü? O halinden memnun. Ya da 10 ay içinde dört defa para politikası uygulaması değiştiği
için, işletmesinin parasal hareketlerini yönetmekten acze düşen esnafımızın, şirketlerimizin şikayetini
duydunuz mu? Onlar da hayatlarından memnun.
Memnunların sayısının bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, Yunan Halkı'nın direnişini anlamak da,
anlatmak da zor.
Kriz neden mi, bitmiyor... Krizin nedeni ben değilim, maliyetine de ben katlanmam, diyenler ile krizin
nedeni olup da, yükü başkalarını üzerine atmak isteyenler arasındaki çatışmadan. Belki ilk grup bu
savaşı kaybedecek.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
+90 212 315 10 71
+90 212 315 10 61
Download