www.sumae.gov.tr/yunus ISSN 1303-4456 Yunus Araþtýrma Bülteni 2013 (1):1-8 Kahverengi Alabalýkda Genetik Yaklaþýmlý Anaç Yönetimi;Türkiye Soy Gruplarýnýn Multipleks PZR ile Belirlenmesi Þirin FÝRÝDÝN1*, Oðuzhan EROÐLU1, Zehra Duygu BAK1 1 Su Ürünleri Merkez Araþtýrma Enstitüsü Müdürlüðü-Trabzon e-posta: [email protected], [email protected], [email protected] GeliþTarihi: 26.04.2012 Kabul Tarihi: 06.12.2012 Abstract Genetic Aspect of Brood Stock Manegment in Brown Trout; Identification of Strain in Turkey by Multiplex PCR In recent years, molecular studies of fishes such techniques has been widely used for diagnosis and determination of the origin. One of these branches broodstock management applications. For this purpose, the selection of stocks mixed broodstock according to methods conventionally used in the multiplex PCR method faster and more sensitive. In thisstudy the nurse as a candidate that is kept different farms Brown trout tail part of 2-3 cm of tissue. Examples are 1.5ml tubes of 98% with ethanol is retained. It is made using DNA extraction consistent with commercial kits. PCR amplified with primers specific to groups using them mtDNA line ages in dloop gel images obtained from the Danube and the Adriatic line age group for a group of 410 bp and 150 bp product size were determined respectively. As a result, the 5-line age group of Brown trout in these cond line age group in Turkey were determined by multiplex PCR. Aquaculture is a fast method for the determination of the stocks mixed broodstock. However, determining the effectiveness of Turkey increased haplo type native trout. Keywords: Brown trout, Multiplex PCR, Broodstock managment, Turkiye Özet Son yýllarda balýklarýn tür teþhisinde ve orijin belirlenmesi çalýþmalarýnda moleküler teknikler yaygýn olarak kullanýlmaktadýr. Bu kullaným alanlarýndan bir tanesi de anaç yönetim uygulamalarýdýr. Bu amaçla öncelikle karýþýk anaç stoklarýnýn seçilmesinde multipleks PZR yöntemi geleneksel olarak kullanýlan metotlara göre daha hýzlý ve hassastýr. Bu çalýþmada farklý çiftliklerde anaç adayý olarak tutulan Kahverengi alabalýklarýn kuyruk yüzgeçlerinden 2-3 cm'lik doku parçasý alýnarak yapýlmýþtýr. Alýnan örnekler 1,5 ml'lik tüplere konularak %98'lik etanolde muhafaza edilmiþtir DNA eldesi ticari kitler kullanýlarak yapýlmýþtýr. PZR kullanýlarak mtDNAdloop bölgesi soy gruplarýna özgü primerler ile çoðaltýlarak elde edilen jel görüntülerinden Tuna soy grubu için 410 bp ve Adriyatik soy grubu için ise 150 bplik ürün boyu belirlenmiþtir. Sonuç olarak Kahverengi Alabalýklar da bulunan 5 soy grubundan Türkiye'de bulunan 2 soy grubu multipleks PZR yöntemi ile belirlenmiþtir. Yetiþtiricilik de karýþýk anaç stoklarýnýn belirlenmesinde hýzlý bir yöntemdir. Fakat Türkiye doðal alabalýk haplotiplerinin belirlenerek etkinliði artýrýlmalýdýr. Anahtar Kelimeler: : Kahverengi Alabalýk, multipleks PZR, anaç yönetimi, Türkiye Giriþ Alabalýklar deniz ve tatlýsularda daðýlým gösterirler ve Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaygýn olarak bulunurlar. Kahverengi alabalýk (Salmo trutta L.), somon (Salmo salar), kaynak/Alp alasý(Salvelinus fontinalis, Salvelinus alpinus) ve diðer alabalýk türleri gibi Salmonidae familyasýna dâhil bir türdür. Yüksek derecede © Su Ürünleri Merkez Arastýrma Enstitüsü Müdürlügü, Trabzon politipik tür olduðu düþünülür. Bu nedenle ekolojik ve fenotipik farklýlýklarýna baðlý olarak önceleri deðiþiktürler, alt türler ve morflar altýnda sýnýflandýrýlmýþtýr. Salmonidae ailesinin diðer bireyleri gibi, kahverengi alabalýklar da anadrom (Deniz alasý) ve anadrom olmayan formlara sahiptir. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 Son 20 yýl içerisinde genetik çeþitliliðin belirlenmesi için çok çalýþma yapýlmýþtýr ve birçok belirteç kullanýlmýþtýr. MtDNA ile yapýlan önceki çalýþmalar göstermiþtir ki Alabalýklarda (Pleistocene döneminde büyük oranda allopatrik olarak) Atlantik (AT), Tuna (DA), Akdeniz (ME), Marmoratus (MA) ve Adriyatik (AD) olmak üzere 5 ana evolüsyon soyu bulunmaktadýr (Bernatchez vd., 1992). Fakat çeþitli insan aktiviteleri sonucunda birçok popülasyonu karýþmýþtýr. Yalnýz soyguruplarý deðil soy içerisinde de karýþmalar olmuþtur. Buda lokal popülasyonlarýn genetik yapýsýný bozmuþtur ve stoklar arasý genetik varyasyonun azalmasýna neden olmakla birlikte hibridizasyon görülmektedir (Hansen, 2002; Çiftçi vd., 2002; Eroðlu vd., 2011a). Özellikle yetiþtiricilik faaliyetleri kapsamýnda, balýklar bir yerden baþka bir yere taþýnmakta ve hatta ülke dýþýndan yumurta getirilmektedir. Tam kontrollü olmayan ortamlarda balýklar doðaya kaçabilmekte ya da kültür ortamýnda üretimde kullanýlmaktadýr. Bu durumlarda doðal populasyonlar ile yakýn özelliðe sahip bireyler arasýnda hibridizasyon sýklýkla görülebilmektedir. Dünyada ve Ülkemizde son yýllarda Kahverengi alabalýklarla kültür çalýþmalarý yürütülmektedir. Ülkemizde kültürü yapýlan kahverengi alabalýklarýn baþýnda Karadeniz Alabalýðý S. trutta labrax gelmektedir. Deniz alabalýðý tam olarak Karadeniz'de daðýlýmý bilinmemekle birlikte Karadeniz'e dökülen birçok akarsuda bu alttürün bulunduðu düþünülmektedir. Bununla birlikte lokal izole popülasyonlarýn kalmýþ olmasý ihtimali göz ardý edilmemelidir. Anaç yönetimi planlanýrken elde tutulan anaçlarýn genetik yapýsýnýn bilinmesi bizlere orijini ve genetik varyasyonu gibi bazý özelliklerinin bilinmesini saðlar. Genetik analizlersonucunda elde edilen temel çýktýlar ile ancak saf bir hat elde edilebilir ve bu hattýn genetik çeþitliliði korunarak devamýnýn nasýl saðlanacaðýna karar verilir. Bir kýsým balýk anaç içerisinde ayrýlýr yada yeni bireyler anaç adayý olarak tutulur. Moleküler belirteç teknolojisi su ürünlerinde de hastalýktan, yetiþtiriciliðe, balýkçýlýktan gýdaya kadar çok farklý amaç için kullaným imkaný bulmuþtur. Doðal stok yapýlarýnýn analizi, canlý türleri arasýndaki genetiksel farklýlýðýn belirlenerek taksonomi veya sistematik çalýþmalar, kültür balýkçýlýðýnda ýslahseleksiyon gibi uygulamalar, gen kaynaklarýnýn karakterize edilmesi ve gýda ve orijin tespitine yönelik yeni yöntemler ortaya koymuþtur. Ayrýca bir ortama sonradan sokulan türler gibi faaliyetlerin genetik farklýlýk üzerine etkisini belirlemeye yönelik çalýþmalar yapýlmaktadýr. Su ürünlerinde tür ve orijin tespitinde kullanýlan protein tabanlý klasik metotlar artýk yerini genomik DNA ve mtDNA üzerindeki bölgelerde; RT-PCR, RFLP, mikrosatellit, SNP ve DNA baz dizilimi gibi moleküler tekniklere býrakmaktadýr. Bu yöntemlerle taze, dondurulmuþ ve hatta protein denatürasyonu gerçekleþmiþ konserve, tuzlama, tütsüleme gibi iþleme süreçlerine tabi tutulmuþ örneklerin hangi orijinden olduðu rahatlýkla tespit edilebilir. Su ürünlerinde genetik kaynaklarýn kontrol altýnda tutulmasý ve korunmasý için uygun genetik belirteçlerin kullanýmý büyük bir öneme sahiptir (Eroðlu vd., 2011b). Materyal-Metot Bu çalýþmada; Fýrat Nehri, Uzun Göl, Seyhan Nehri, Ceyhan Nehri, Aras Nehri kollarýndan ve bir yetiþtiricilik tesislerinden (Trabzon) örneklemeler yapýlmýþtýr. Balýðýn kuyruk yüzgecinden 2-3 cm'lik doku alýnarak balýða zarar verilmeden uygulanan örnekleme metodu kullanýlmýþtýr. Alýnan doku % 98'lk etanol içerisinde DNA elde edilene kadar saklanmýþtýr. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 Þekil 1. Örnekleme bölgesi. Toplam DNA ticari kitler (QIAamp DNA mini kit ile QIAcube DNA ekstraksiyon cihazýnda) kullanýlarak izole edilmiþtir. DNA örneklerinin konsantrasyonu ve saflýðýnýn tahmini UV/visible spektrofotometre (BIO-RAD, The Smart Spec Plus) kullanýlarak, 260 ve 280 nm dalga boyunda optik yoðunluðunun okunmasýyla yapýlmýþtýr. Multipleks-PZR Kahverengi Alabalýktan kuyruk dokusundan elde edilen toplam DNA içeresinden mitokondriyal DNA'nýn tRNApro-Dloop bölgesi Kahverengi Alabalýklarýn 5 soy grubuna ait olan spesifik primer setleri (ileri veya geri yönlü) kullanýlarak(Tablo 1) Thermal Cycler (BIORAD) yardýmýyla çoðaltýlmýþtýr. PZR iþlemi, her bir örnek DNA'sý 1µl ile birlikte 20 µl'lik PZR Tablo1: Primer isimleri, soy ve sekans bölgeleri (Polimerize Zincir Reaksiyonu) karýþýmýyla yürütülmüþ ve sýrasýyla;1 µl (10 pm) forward primerler (16C,41T,128A,212C,278C) ve 1µl (10 pm) reverse primer (Common R), 10µl PZR Master Mix 2x (QIAGEN) ve 6,5µl ddH2O karýþýmýndan oluþan solüsyon hazýrlanmýþ ve PZR tüplerine daðýtýlmýþtýr. Oluþturulan farklý karýþýmlar; 95ºC de 5dk ilk denatürasyon, 95ºC de 30sn, 54ºC de 90sn, 72ºC de 30 sn olacak þekilde 28 kez döngü ve son olarak 60ºC de 30dk bekleterek gerçekleþtirilmiþtir. PZR arttýrýlmasýnýn sonucu 5µl ürün 1xTBE tampon sistemi ve %1,5'lik agaroz jelde yürütülmüþ, etidyum bromidle boyanarak UV illüminatörle görüntülenmiþ ve kontrol edilmiþtir(Þekil1). Jel görüntüleri jel dokümantasyon sistemi (Biostep, Darkhood DH 30/32) ve termal yazýcý (Mitsibushi PS1D) kullanýlarak kaydedilmiþtir. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 Sonuçlar ve Tartýþma Kahverengi alabalýklar geniþ bir yayýlým alaný göstermekte ve sistematik sýnýflandýrmasý kiþilere ve bölgelere göre farklýlýk arz etmektedir. Özellikle de Türkiye popülasyonlarýnda tür ve alt tür düzeyinde sýnýflandýrmanýn yanýnda soy hattý düzeyinde de yapýlan farklý sýnýflandýrmalar kullanýlmaktadýr. Bu çalýþmada göstermiþtir ki multipleks PZR yöntemi ile Türkiye'de ki 2 ana filogenetik mitokondriyal soy grubu baþarýlý bir þekilde belirlenmiþtir. Multipleks PZR sonucuna göre; 2 soy grubunu2 farklý boyda Adriyatik 150 bp (Seyhan, Ceyhan ve Fýrat) ve Danubian-Tuna 410 bp (Uzungöl, Aras ve Altýntaþ Tesisi) örneklerinden tespit edilmiþtir (Þekil 2). Þekil 2. PCR ürün boylarý Tuna ve Adriyatik. Bernatchez vd.(1992)'nýn geniþ bir coðrafyada yaptýðý çalýþmada, mtDNA'nýn D loop bölgesi nükleotit dizisi temel alýnmýþ ve beþ önemli filocoðrafik soy hattýnýn varlýðý ortaya çýkarýlmýþtýr. Bu güne kadar yapýlan çalýþmalar göstermektedir ki Kahverengi alabalýklar geniþ bir yayýlým alaný göstermekte ve sistematik sýnýflandýrmasý kiþilere ve bölgelere göre farklýlýk arz etmektedir. Özellikle de Türkiye popülasyonlarýnda tür ve alt tür düzeyinde sýnýflandýrmanýn yanýnda soy hattý düzeyinde de yapýlan farklý bir sýnýflandýrma kullanýlmaktadýr. Kahverengi alabalýklarýn geniþ daðýlým alanlarýndaki kompleks evrimsel tarihleri, mtDNA farklýlýðýnýn analiziyle çalýþýlmýþtýr. Bernatchez (2001)'in kapsamlý araþtýrmasý pleistosen (buzul dönem) dönemindeki coðrafik izolasyon sonucunda baðýmsýz olarak 5 ayrý ýrkýn oluþtuðunu ve bu ýrklarýn allopatrik olarak kaldýðýný doðrulamýþtýr. Ýlk ayrýþma üç ana drenaj havzasý arasýndaki allopatrik fregmantasyonu içermektedir. Bunlar: Atlantik ýrký, Tuna (Karadeniz-Hazar) ýrký ve Akdeniz ýrký'dýr. Bu bölünme, Akdeniz havzasý içinde eþ zamanlý olarak Akdeniz, Marmoratus ve Adriyatik ýrklarý þeklinde farklýlaþmayla devam etmiþtir. Kahverengi alabalýk kompleksi içinde en önemli genetik bölünme, ana iklimsel deðiþimlerle ve buzullaþma sonucunda Avrupa'da oluþan havza izolasyonlarý ile iliþkilidir. Fiziksel izolasyonlara ilave olarak biyolojik faktörler de hibridizasyon ve daðýlýmlarýnýn sýnýrlanmasýnda etkili olmaktadýr (Bernatchez, 2001). Son buzul döneminde alabalýk soy hatlarýnýn coðrafik izolasyonu, soy hatlarý arasýnda kýsmi genetik uyuþmazlýðýn geliþmesine yol açmýþtýr. Genetik uyuþmazlýk nedeni ile saf ýrk yavrular ile hibritler karþýlaþtýrýldýðýnda, hibritler arasýnda çok yüksek embriyonik ölüm oraný görülmüþtür (Lu ve Bernatchez, 1998). Her bir ýrkýn evrimsel tarihi habitatýn yok olmasý üzerine buzullaþmanýn farklý enlemsel etkileriyle þekillenmiþtir. Tuna ýrkýnýn atasal merkezi olarak Karadeniz'in drenaj havzasý kabul edilir. Diðer üç ýrk için coðrafik daðýlýmýn farklý yapýsý, yerleþilen Akdeniz barýnak havzalarýný geniþ olarak doðrular. Bu alanlar: Güneybatý (ÝberoAkdeniz), Merkez (Adriyatik-Akdeniz veya Ýtalyan) ve Doðu (Balkanlar-Anadolu) barýnak alanlarýdýr. Akdeniz ýrký baskýn olarak Batý havzasý akýntýsý ile iliþkilidir. Marmoratus ýrký temel olarak Po ýrmaðý havzasýnda sýnýrlýdýr. Fakat Hýrvatistan ve Slovenya'dan gelen ana drenajlarý içermektedir. Adriyatik ýrký ise Balkan ve Anadolu ýrký orijinlidir (Bernatchez, 2001). Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 Son buzul döneminde alabalýk soy hatlarýnýn coðrafik izolasyonu, soy hatlarý arasýnda kýsmi genetik uyuþmazlýðýn geliþmesine yol açmýþtýr. Genetik uyuþmazlýk nedeni ile saf ýrk yavrular ile hibritler karþýlaþtýrýldýðýnda, hibritler arasýnda çok yüksek embriyonik ölüm oraný görülmüþtür (Lu ve Bernatchez, 1998). Her bir ýrkýn evrimsel tarihi habitatýn yok olmasý üzerine buzullaþmanýn farklý enlemsel etkileriyle þekillenmiþtir. Tuna ýrkýnýn atasal merkezi olarak Karadeniz'in drenaj havzasý kabul edilir. Diðer üç ýrk için coðrafik daðýlýmýn farklý yapýsý, yerleþilen Akdeniz barýnak havzalarýný geniþ olarak doðrular. Bu alanlar: Güneybatý (ÝberoAkdeniz), Merkez (Adriyatik-Akdeniz veya Ýtalyan) ve Doðu (Balkanlar-Anadolu) barýnak alanlarýdýr. Akdeniz ýrký baskýn olarak Batý havzasý akýntýsý ile iliþkilidir. Marmoratus ýrký temel olarak Po ýrmaðý havzasýnda sýnýrlýdýr. Fakat Hýrvatistan ve Slovenya'dan gelen ana drenajlarý içermektedir. Adriyatik ýrký ise Balkan ve Anadolu ýrký orijinlidir (Bernatchez, 2001). Alabalýk popülasyonlarýna ait genetik farklýlýkla birlikte daðýlýmýn coðrafik modelleri, Pleistosen dönemindeki ilk çevresel koþullar ile birleþtirildiðinde DA soy hattýnýn Karadeniz, AD soy hattýnýn Balkanlar ve Anadolu Havzalarýyla iliþkili drenajlardan köken aldýðý öne sürülmüþtür (Bernatchez, 2001).Ülkemizdeki doðal alabalýklar Balýk (1988) ve Geldiay ve Balýk (1988) tarafýndan derlenmiþ ve tek tür (S. trutta) ile bu türe ait 4 alttür olarak sýnýflandýrýlmýþtýr. Bunlar S. truttamacro stigma, S. trutta labrax, S. trutta caspius ve S. trutta abanticus alttürleridir. Bunlardan S. t. macrostigma alttürü daha çok Akdeniz Havzasý, S. t. labrax Karadeniz Havzasý, S. t. caspius Hazar Denizi Havzasý ve S. t. abanticusise Abant Gölü'ne ait alabalýklar olarak tanýmlanmýþtýr. Ayrýca, Behenke (1968) Seyhan Nehri Havzasýndaki Zamanti Deresi'ndeki alabalýklarý farklý bir alt cins altýnda Salmo (Platysalmo) platycephalus olarak tanýmlamýþtýr. Ancak mtDNA analizi (Susnik vd., 2004; Bernatchez, 2001; Bardakcý vd., 2006) bu sýnýflandýrmayý desteklemeyen sonuçlar vermiþ ve bu popülasyonun Akdeniz Havzasýnda bulunan AD soy hattý ile ayný grupta olduðunu saptamýþtýr. Ayrýca Bardakcý vd. (2006), S. t. abanticus olarak tanýmlanan ve Abant Gölü'ne endemik olduðu rapor edilen alabalýk populasyonunun, DA soy hattý içinde yer alan diðer alabalýk popülasyonlarýndan genetik olarak önemli bir farklýlýðýnýn olmadýðýný tespit etmiþlerdir. Kahverengi alabalýklar için yeni populasyon oluþturma çalýþmalarý Avrupa'da da gittikçe yaygýnlaþmaktadýr. Türler arasý hibritleþme balýk taksonu içinde yaygýndýr. Ýliþkili türler genus içerisinde birbiriyle çiftleþebilir. Salma trutta L. (2n=80) doðal olarak Salmo salar (2n=58) ve Salvelinus genusu içindeki bazý türlerle hibridize olabilir (Youngson vd., 1993). Farklý ekolojik kondisyonlarda, iki türün simpatrik olarak bulunduðu alanlarda ve farklý enlemlerdeki farklý Atlantik salmonlar arasýnda doðal hibritleþme olduðu çoðu araþtýrmacý tarafýndan rapor edilmiþtir. Populasyon örnekleri içerisinde bulunan hibrit oranlarý %0.1 (Ýsveç) den %18 (Ýngiltere)'e kadar daðýlým gösterir (Gephard vd., 2000). Normal olarak iki tür de alansal ve davranýþsal olarak ayrýlmýþlardýr (Heggberget vd., 1988). Bu izolasyon mekanizmasýnýn faydasý bilinmemektedir. Hibridizasyon belki hem çevresel faktörler tarafýndan (Örn: çevre biyolojik veya fiziksel olarak karýþtýrýldýðý zaman) hem de popülasyonlarýnspesifik karakterleri tarafýndan harekete geçirilebilir (Jansson ve Öst, 1997). Matthews vd. (2000), Norveç ve Ýskoçyada yoðun olarak salmon kültürü yapýlan yerlerin yakýnýndaki nehirlerde Atlantik salmon x kahverengi alabalýk hibritleþmenin gözlemlemiþlerdir. Bu gözlemin iki tür arasýndaki üreme izolasyonunun kýrýlmasý için gösterge olmasý muhtemeldir. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 Youngson vd. (1989)'ne göre, çiftlikten kaçan diþi salmon balýklarý (Ýskoçya'nýn kuzey ve batýsýnda) doðada yaþayan kendi türlerinin yerine çok sýk olarak kahverengi alabalýklarla hibridize olmaktadýr. Atlantik salmon X kahverengi alabalýk hibritleþmesindeki aþýrý artýþ ayrýca Jansson ve Öst (1997) tarafýndan Ýsveç nehirlerinde de gözlenmiþtir. Araþtýrmacýlara göre kuluçkahane orjinli balýklarýn yoðun olarak nehirlere býrakýlmasý ve çevresel zorlamalar Atlantik salmon ve kahverengi alabalýklarýn hibritleþmesi için öncülük etmektedir. Genetik araçlar 20 yýldan fazla bir zamandýr kuluçkahane ve doðal alabalýk ayýrt etmek ve genetik "etiketleri" belirlemek ve balýkçýlýk yönetimi konusunda uzun bir süredir kullanýlmaktadýr (Taggart ve Ferguson,1986). Daha sonralarý, genetik stok tanýmlama (GSI) teknikleri geliþtirilerek göç yollarýnýn açýklanmasýna ve karýþýk stok balýkçýlýðýn stok oranlarýnýn tahmin edilmesi gibi konularda kullanýlmaya baþlamýþtýr. Teknikler geliþtikçe ebeveyn belirlemeye dayalý teknikler geliþmiþtir. Karýþýk stok analizleri gibi uygulamalarda çoklu lokus aile izi testleri (family printing) yapýlabilir fakat popülasyonlarýn yada ailelerin genetik olarak homojen olmamasý gerekir (Bernatchez ve Duchesne, 2000; Eldridge vd, 2002; Letcher ve King, 1999). Duftner vd. (2003) çalýþmasýnda kontrol bölgesinin komple sekansýný alarak Avusturya Kahverengi alabalýk populasyonlarý arasýnda ki genetik farklýlýðý belirlemiþtir. Örnekleri %75'i Tuna hapotipi, % 25'nin ise Atlantik haplotipine sahip olduðunu belirlemiþlerdir. Haçeri popülasyonu içerisinde ise 3 bireyde Atlantik haplotipine sahip olduðu belirlemiþlerdir. Elde edilen sonuçlar bizlere bu tür için özellikle tuna soy grubu içerisinde ek sekans verileri saðlamýþtýr. Weiss vd. (2000) yaptýðý çalýþmasýnda Avusturya'nýn birçok akarsuyunda Ýki soyu grubu Atlantik ve Tuna soyunu içermektedir. Çalýþýlan 3 populasyonda yalnýz tuna soyu görülmüþtür. Ülkemizde 1990 yýllarda birkaç protein elektroforez çalýþmalarý yürütülmüþtür. Togan vd. (1999) Abant alasý üzerine protein elektroforez yöntemiyle yapmýþ olduklarý genetik çalýþmada, Abant alasýnýn Doðu Karadeniz populasyonlarý ile ayný soy grubu içinde yer aldýklarýný ve Abant alasýnýn özgün bir genetik yapý göstermemesinden dolayý endemik bir populasyon olduklarýna dair bir kanýt bulunamadýðýný vurgulamýþlardýr. Genetik tekniklerin geliþimine paralel 2000'li yýllarda PZR tabanlý çalýþmalar yapýldýðý görülmektedir. Bu çalýþmalarda en çok RFLP analizi yapýlarak ND1/2, ND5/6, Sitokrom b-dloop gen bölgeleri çalýþýlmýþtýr (Gezgin, 1999; Aksungur vd., 2005; Bardakçý vd., 2006; Çiftçi vd., 2007; Atabeyoðlu, 2007; Turan vd., 2008).Yine 2000'li yýllardan sonra bir baþka DNA tabanlý analiz olan mikrosatellitler ilgili çalýþmalarý da görmek mümkün olmakla birlikte az sayýda popülasyonda sýnýrlý sayýda lokusla çalýþýlmýþtýr. Ceyhun (2007) Türkiye'de bulunan 2'si göl 3'ü derede yasayan 5 doðal Salmotrutta L. popülasyonu arasýndaki fenotipik özellikler ve 10 mikrosatellit markýr kullanýlarak genotipik varyasyon araþtýrýlmýþtýr ve toplam 62 allel belirlenmiþtir. Genetik analizlerin çoðu için bir referans veri koleksiyonuna ihtiyaç vardýr. Mitokondriyal sekanslarýn büyük bir kýsmý ulaþýlabilir veri kaynaklarýnda mevcuttur (Gen-Bank, EMBL). Fakat bu bankalar sekans verilerini içermesine raðmen allel frekanslarý ya da haplotiplerin daðýlýmý gibi popülasyon hakkýnda yeterince bilgi içermemektedir. Ayrýca bazý metotlar için (SSCP, PCR-AFLP, mikrosattellit vb.) referans örneklerinin oluþturulmasý gerekmektir. Bu nedenle daha çok bilgiyi içeren özel bir veri tabaný bu amaç için kullanýþlý bir araç olacaktýr. Ülkemizde doðal alabalýk populasyonlarý üzerine yapýlan sýnýrlý sayýda çalýþma bulunmak- Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 tadýr. Ayrýca bu çalýþmalarýn büyük çoðunluðunda ise metodolojik farklýlýklardan dolayý popülasyon verilerinin karþýlaþtýrmalarda kullanýlmasý mümkün deðildir (Eroðlu vd., 2011a). Bu çalýþmada göstermiþtir ki multipleks PZR yöntemi ile Türkiye'de ki 2 ana filogenetik mitokondriyal soy grubu baþarýlý bir þekilde belirlenmiþtir. Bu metot güvenilir, ucuz ve kolay bir yöntem olmasýndan dolayý anaç yönetimi, orijin belirleme gibi çalýþmalarda etkidir. Yalnýz Türkiye doðal alabalýk mtDNA haplotipleri belirlenerek geliþtirilen primerler kullanýlarak etkinliði daha da artýrýlmalýdýr. Ayrýca mtDNA belirteçlerinin yanýnda çekirdek DNA genomununda çalýþýlarak genetik varyasyonunun yanýnda orijin ve hibridizasyon gibi sorularýn cevap bulmasýný gerekmektedir. Bu þekilde oluþturulacak anaçlarýn üretimde kullanýlmasý ile ancak saf hatlar korunabilir. Teþekkür Bu çalýþmada, TAGEM desteðinde yürütülen TAGEM/HAYSÜD/13/A-01/P-03/01 nolu proje ve TÜBÝTAK (TOVAG) desteðinde 110O852 kod numarasý ile yürütülen projenin sonuçlarý kullanýlmýþtýr. Kaynaklar Aksungur, M., Togan, Ý., Zengin, M., Tabak, Ý. ve Aksungur, N. 2005. Doðu Karadeniz Kýyýlarýnda Daðýlým Gösteren Karadeniz Alabalýðý (Salmo trutta labrax, Palas, 1811) Populasyonunun Mitokondrial ve Meristik Özellikler Bakýmýndan Karþýlaþtýrýlmasý. Türk Sucul Yaþam Dergisi, 146153. Atabeyoðlu, K., 2007. Bölgemizde ki Aras, Karasu ve Çoruh havzalarýndan yakalanan yerli alabalýklarýn (Salmo trutta sp.) mtDNA d-loop F1 ile 12S1-H bölgesi arasýndaki genetik farklýlýðýn PZR-RFLP ve mikrosatellit yöntemleriyle belirlenmesi çalýþmasý. Atatürk Ünüversites, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans Tezi. Erzurum. Balýk, S. 1988. Systematic and zoogeographic investigations on inland water fishes of the Mediterranean region of Turkey. Turk. J. Zool., 12: 156-179. Bardakcý, F., Degerli, N., Ozdemir, O. ve Basýbüyük, H.H. 2006. Phylogeography of theTurkish Brown troutSalmotruttaL.: mitochondrial DNA PCRRFLP variation. J. FishBiol., 68: 36-55. Behenke, R.J. 1968. A new subgenus and species of trout Salmo (Platysalmo) plathycephalus, from Southcentral Turkey with comments on the classification of the subfamily Salmoninae. Mitteilungen aus dem Hamburgischen Museum und Institut 66, 1-15 Bernatchez, L. 2001. The evolutionary history of Brown trout (Salmo trutta L.) inferred from phylogeographic, nestedclade, and mismatch analyses of mitochondrial DNA variation. Evolution, 33: 351379. Bernatchez, L. ve Duchesne, P., 2000. Individual-based genotype analysis in studies of parentage and population assignment: how many loci, how many alleles? Can. J. Fish. Aquat. Sci. 57, 112 Bernatchez, L., Guyomard, R. ve Bonhomme, F. 1992. DNA sequence variation of the mitochondrial control region among geographically and morphologically remote European Brown trout Salmo trutta populations. MolEcol1:161173. Ceyhun, S.B. 2007. Yerli Alabalýklar (Salmo trutta Sp. L.) Arasýndaki Genetiksel Varyasyonun Mikrosatelit Markýrlar Kullanýlarak Belirlenmesi. Atatürk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi. Erzurum. Çiftci, Y. ve Okumuþ, Ý., 2002. Fish Population Genetics and Applications of Molecular Markers To Fisheries and Aquaculture: I- Basic Principles of Fish Population Genetics, Tur. J. Fish. and Aq. Sc., 2, 145-155. Çiftçi, Y., Eroðlu, O., Firidin Þ. ve Ertekin A., 2007. Türkiye Kahverengi Alabalýk (Salmo trutta L.) Populasyonlarinin Genetik Yapýsýnýn Belirlenmesi, PROJE NO:TAGEM/HAYSÜD/2001/09/03/08, Trabzon. Duftner, N., Weiss, S., Medgyesy, N. ve Sturmbauer, C. 2003. Enhanced phylogeographic information about Austrian Brown trout populations derived from complete mitochondrial control region sequences. Journal of Fish Biology, 62: 427435. doi: 10.1046/j.1095-8649.2003.00038.x. Eldridge, W.H., Bacigalupi, M.D., Adelman, I.R., Miller, L.M.ve Kapuscinski, A.R., 2002. Determination of relative survival of two stocked walleye populations and resident natural-origin fish by microsatellite DNA parentage assignment. Can. J. Fish. Aquat. Sci. 59, 282290. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2013 (1): 1-8 Eroðlu, O., Çiftçi Y. ve Firidin, Þ., 2011a. Altýndere Alabalýk Popülâsyonundaki Genetiksel Deðiþimin Belirlenmesi. Balýkçýlýk ve Akuatik Bilimler Sempozyumu (FABA), 7-9 Eylül 2011, SAMSUN. Eroðlu, O., Firidin, Þ. ve Çiftçi, Y., 2011b. Alabalýklarda Sekans ve RFLP Analizi ile Tür ve Orijin Belirlenmesi Üzerine Çalýþma. Biyoloji Bilimleri Araþtýrma Dergisi, 4 (1): 77-83. Geldiay, R. ve Balýk, S. 1988. Türkiye Tatlýsu Balýklarý. Ege Ünv. Fen Fak. Kitaplar Serisi No: 97, Ege Ünv. Basýmevi, Ýzmir, 519 s. Gephard, S., Moran, P. ve Garcia-Vazquez, E. 2000. Evidence of successful natural reproduction between brown trout and mature male Atlantic salmon parr. Transactions of the American Fisheries Society, 129: 301-306. Gezgin, F.A. 1999. Preliminary study on genetic differentiation among Turkish Brown trout (Salmo trutta L.) populations as revealed by RFLP analysis of PCR amplified mitochondrial DNA segments, (Yüksek Lisans Tezi), O.D.T.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Hansen, M.M. 2002. Estimating the long-term effects of stocking domesticated trout into wild Brown trout (Salmo trutta) populations: an approach using microsatellite DNA analysis of historical and contemporary samples. MolEcol11:1003 1015. Heggberget, T.G., Haukebo, T., Mork, J. ve Stahl, G. 1988. Temporal and spatial segregation of spawning in sympatric populations of Atlantic salmon, Salmo salar L., and brown trout, Salmo trutta L. Journal of Fish Biology, 33: 347-356. Jansson, H. ve Öst, T. 1997. Hybridization between Atlantic salmon (Salmo salar) and brown trout (S. trutta) in a restored section of the River Dalalven, Sweden. Canadian Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 54: 2033-2039. Letcher, B.H. ve King, T.L., 1999. Targeted stock identification using multilocus genotype 'familyprinting'. Fish. Res. 43, 99111. Lu, G. ve Bernatchez, L. 1998. Experimental evidence for reduced hybrid viability between dwarf and normal ecotypes of lake whitefish (Coregonus clupeaformis Mitchill). Proceedings of the Royal Society, London. Series B 265: 10251030. Matthews, M.A., Poole, W.R., Thompson, C.E., McKillen, J., Ferguson, A., Hindar, K. ve Wheelan, K.F. 2000. Incidence of hybridization between Atlantic salmon, Salmo salar L., and brown trout, Salmo trutta L., in Ireland. Fisheries Management and Ecology, 7: 337-347. Susnik, S., Schöffmann, J. ve Snoj, A. 2004. Phylogenetic position of Salmo (platysalmo) platycephalus Behnke 1968 from south-central Turkey, evidencedgenetic data. Journal Fish Biology, 64: 947-960. Taggart, J. B. and Ferguson, 1986. Electrophoretic evaluation of a supplemental stocking programmes for brown trout (Salmo trutta L.). Aquaculture and Fisheries Management 17, 155-162. Togan, Ý., Ergüven, A., Emre, Y., Gezgin, F., Plan, E. ve Koban, E. 1999. Abant Göl'ünde ve Batý Akdeniz'de bulunan doðal alabalýk (Salmo trutta L.) toplumlarýnýn genetik yapýlarýnýn korunmasý, Proje No: VHAG-1396, TUBÝTAK, Ankara. Turan, C. , Ergüden, D., Gürlek, M., Yaðlýoðlu, D., ve Yeðen, V., 2008. Isparta ve Kahramanmaraþ Salmo trutta (L., 1758) Populasyonlarýnýn Genetik Karþýlaþtýrýlmasý. Süleyman Demirel Üniversitesi Eðirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi Cilt: 4 Sayý: 1 2. Youngson, A.F., Martin, S.A.M, Jordan, W.C. ve Verspoor, E. 1989. Genetic protein variation in farmed Atlantic salmon in Scotland: comparison of farmed strains with their wild source populations. Scottish Fisheries Researcl Reoort Number 42. Youngson, A. F., Webb, J. H., Thompson, C. E., ve Knox, D. 1993. Spawning of escaped farmed Atlantic salmon (Salmo salar): hybridization of females with brown trout (Salmo trutta). Canadian Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 50:1986-1990. Weiss, S., Antunes, A., Schlötterer, C., and Alexandrino, P. 2000. Mitochondrial haplotype diversity among Portuguese brown trout Salmo trutta L. populations: relevance to the post-Pleistocene recolonization of northern Europe. Molecular Ecology, 9: 691698.