01-15 Ekim 2011 Sayı: 22 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın

advertisement
01-15 Ekim 2011 Sayı: 22
MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu
GÜNCEL EKO-YORUM: YENİ ORTA VADELİ PROGRAM VE YENİ HEDEFLER
13
Ekim’de açıklanan Orta Vadeli Program (OVP), Türkiye’nin planlanandan çok daha iyi giden ekonomik performansına yönelik beklentilerin iyileştirildiğini açıkça ortaya koydu.
Zira, büyüme hızı daha önce revize edilmiş haliyle bile 2011 yılı için % 4,5 olarak gösterilirken,
yeni programda % 7,5 olarak tahmin edildi. Bu rakam da, MÜSİAD’ın daha önce belirtmiş olduğu tahmin olan % 7-8 bandı tahmini doğrultusunda oldu. Program dönemi sonunda %7’lik bir
büyüme oranına sahip olacağımız da, ekonominin hızlı ve sağlam performansı dikkate alındığında, makul bir beklenti olarak karşımıza çıktı.
Bunun yanı sıra, işsizlikteki düşüşün, büyümenin getirdiği olumlu etkiyle birlikte daha da hız
kazanacağı beklentisi hakim. Bu yüzden de, işsizlik oranında % 12 olarak belirlenen 2011 hedefi % 10,5’a çekildi. Zaten açıklanan ilk 6 aylık işsizlik oranları da, aşağı yönlü trendi ve tek
hanelere ulaşan rakamlarıyla bunu gösteriyor. Nitekim, Temmuz ayı işsizlik oranı % 9,1 olarak
açıklandı. Bu gelişmeler doğrultusunda, beklenen hızlı büyümeyle birlikte, 2014 yılında işsizliğin % 10’un altına inmesi gerçekçi bir tahmin diyebiliriz.
Bütçe dengesinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı da, diğer birçok makroekonomik gösterge gibi beklenenden iyi bir gidişat gösteriyor. Zira, yılın ilk 8 ayında bütçe, 2,1 milyar TL fazla
verdi. Son 12 aylık rakamlara bakıldığında ise, GSYH’ya oranın % 2 civarlarında olduğu görülüyor. Dolayısıyla daha önceki OVP’de % 2,8 olarak belirlenen bütçe dengesi/GSYH oranının,
yeni programda % 1,7 olarak belirlenmiş olması oldukça makul bir hedef. Kamu maliyesinin bu
şekilde disiplinli gideceği aşikar ve bu yüzden de 2014 yılında bu oranın % 1 olarak belirlenen
hedefe ulaşması zor gözükmüyor.
Önceki programa kıyasla, göstergelerden sadece cari açıkta bir olumsuz trend görülüyor. Bu
ise, MÜSİAD’ın da aylar önce açıkladığı benzer rakamlar doğrultusunda, büyümenin getireceği
bir doğal yan etki olacaktır.
1
Sanayi Üretimi Ağustos Ayında Yavaşladı
T
ÜİK verilerine göre, sanayi üretim endeksi
Ağustos ayında, geçen yılın aynı ayına göre %
3,8 arttı. Endekste görülen yükselişte, imalat sanayinde gerçekleşen % 4,9’luk artış etkili oldu.
Endeks, Temmuz ayına göre ise % 7,1 oranında
ciddi bir düşüş gösterdi. Bu düşüşte, mal gruplarına göre en büyük etkiyi, sermaye malı imalatındaki % 30,1 oranındaki azalış gösterdi. Sanayi
sektörleri bazında ise bu düşüşteki rolü, bilhassa
motorlu taşıtlar, makine ve ekipman kalemlerindeki dikkat çekici düşüşlerle % 8 oranında azalış
kaydeden imalat sanayi oynadı.
Kaynak: TÜİK
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Ağustos ayı sanayi üretim endeksinin bir önceki aya göre
% 2,6 azalması ise, % 7,1 oranındaki arındırılmamış aylık düşüşte, mevsim faktörlerinin de önemli rol
oynadığını gösterdi.
Enflasyonda Kur Etkisi Devam Ediyor
E
ylül ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda % 0,75 ve yıllık bazda % 6,15 artış
kaydetti ve böylelikle yılın ilk 9 ayında enflasyon
% 4,53 değerine ulaştı. Böylelikle yılsonu enflasyonunun, kur etkisi ile beraber, Merkez Bankası
beklentilerinin az da olsa üzerinde gerçekleşeceği
tahmini güçlendi. Ana harcama grupları itibari ile
en yüksek artış aylık % 2,78 ve yıllık % 20,19’luk
artış ile çeşitli mal ve hizmetler grubunda gerçekleşti. Bunun yanı sıra, endeksin Ağustos ayına
göre artmasında, ulaştırma, eğitim ve lokanta ve
oteller de önemli rol oynadı. Giyim ve ayakkabı
Kaynak: TÜİK
ürünleri ise endeksi aşağı yönlü etkileyen tek kalem oldu. Geçen yılın aynı ayına göre ise, endeksin
% 6,15 oranında yükselmesine ise, ulaştırma, lokanta ve oteller ile ev eşyası grupları da önemli katkıda
bulundu.
Eylül ayında kur artışları Üretici Fiyat Endeksi’nde (ÜFE) de belirgin bir rol oynadı. ÜFE aylık bazda
% 1,55 ve yıllık bazda % 12,15 artış kaydetti. Endeks, bir önceki aya göre, tarım sektöründe % 0,80, sanayi sektöründe ise %1,69 artış gösterdi. Bir önceki yılın aynı ayına göre ise, endeks, tarım ürünlerinde
% 2’lik düşüş, sanayi ürünlerinde de % 15,2’lik artış kaydetti. Endeks, sanayinin alt sektörleri bazında
incelendiğinde, en yüksek aylık artış % 4,27 ile büro makineleri imalatı sektöründe gerçekleşti. Yıllık
artışta ise, imalat sanayindeki % 17 oranındaki artış etkili oldu.
2
2
İhracatın Hızı İthalatı Geçmeye Devam Ediyor
Kaynak: TÜİK
2
011 yılı Ağustos ayı dış ticaret verilerine göre, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre, % 32,2 artarak 11,3 milyar dolar, ithalat ise % 26,3 artarak 19,5 milyar dolar oldu. Böylelikle, Ağustos ayında
ihracatın artış hızı ithalatın artış hızını geçti ve Temmuz ayında 9 milyar dolar olan dış ticaret açığı 8,2
milyar dolara geriledi. Bu gelişmeler doğrultusunda, 2010 Ağustos ayında % 55,2 olan ihracatın ithalatı
karşılama oranı, 2011 Ağustos ayında % 57,8’e yükseldi.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler de, ihracatın artış hızının ithalata göre çok daha keskin bir şekilde yüksek olduğunu gösterdi. Nitekim bir önceki aya göre, ihracat % 6,6 artarken, ithalat %
5,7 geriledi. Böylelikle, Haziran ayından bu yana gözlemlenen ihracat-ithalat artış hızı arasındaki makas
iyice açıldı. Sektörler bazında incelendiğinde ise, en dikkat çekici gelişme, toplam ihracat içindeki payı,
bir yıl içerisinde 1,5 puan artarak % 94,1 seviyesine ulaşan imalat sanayinde görüldü.
Ağustos ayında 1,2 milyar dolarlık ihracat ile Almanya yine en çok ihracat yapılan ülke oldu. Almanya’yı
sırası ile Irak, İngiltere ve Fransa takip etti. Aynı dönemde Çin ithalatta ilk sıraya yerleşmeyi başardı.
Çin’i sırasıyla Almanya ve Rusya takip etti.
Cari Açık Frene Bastı
T
CMB tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre,
2011 Ağustos ayı cari işlemler açığı
3,96 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret dengesinden kaynaklanan 7,1 milyar dolarlık dış ticaret
açığının olumsuz etkisini, hizmetler
dengesindeki 3,4 milyar dolarlık fazKaynak: TCMB
la yumuşattı. Bu gelişmeler doğrultusunda, cari açığın artış hızı Ağustos ayında % 32 düzeyine kadar geriledi. Eylül ayından itibaren daha da
azalması beklenen cari açık, böylelikle, yılın ilk 8 ayında 54,3 milyar seviyesinde gerçekleşirken, son 12
ayda da 76 milyar dolara ulaştı.
Finans hesapları ise sadece 820 milyon dolarlık net girişle, Ağustos ayında farklı bir duruş sergiledi. Bu
hesaba en olumlu katkı, 951 milyon dolarla Yurtiçi Doğrudan Yatırımlar kaleminden geldi. Böylelikle yılın
ilk 8 ayında 10,1 milyar dolar olarak gerçekleşen doğrudan yatırım girişi, geçen yılın aynı döneminin iki katına çıktı. Portföy yatırımlarında ise Ağustos ayında 1,5 milyar dolarlık net bir çıkış görüldü. Bu gelişmeler
sonucunda, cari açık Ağustos ayında 3,6 milyar dolar miktarında rezervlerle finanse edildi.
3
Fiyat Gelişmeleri Değerlendirildi
T
CMB tarafından düzenlenen, aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda temel fiyat göstergeleri analiz
edildi. Yapılan değerlendirmelerde, yıllık fiyat göstergelerinin döviz kuruna bağlı olarak artış gösterdiği belirtilerek, enflasyonun, yılın son 2 ayında artmaya devam edeceği ve 2012 yılı başlangıcı
ile birlikte tekrar düşüş eğilimine gireceği belirtildi. Raporda, Özel Kapsamlı TÜFE Göstergesi (ÖKTG)
endeksinin yıllık artış oranının % 7,42’ye, bu endeksten işlenmiş gıda ürünleri çıkarılarak elde edilen
ÖKTG-I göstergesinin yıllık artış oranının ise % 6,96’ya yükseldiği ifade edildi. Ayrıca raporda, 2011
Eylül ayında, imalat sanayi fiyatlarındaki artış eğiliminin belirginleştiği ve bunda Türk Lirasındaki değer
kaybının etkisinin gözlendiği belirtildi.
Merkez’den Peşpeşe İki Müdahale
M
erkez Bankası son dönemde hızlı bir yükseliş trendine giren dolar kuruna, zorunlu karşılık oranı
değişikliği ile dolaylı yoldan müdahale etti. Buna göre, oranlar, yükümlülük vadesine bağlı olarak
0,5 ila 2,5 puan arasında düşürüldü. Böylelikle, piyasaya yaklaşık 1,3 milyar dolar likidite sağlanması
planlandı. Bu müdahaleye ek olarak, Türk parası cinsinden orta ve uzun vadeli yükümlülükler için zorunlu karşılık oranlarında da, 2 ila 8 puan arasında bir indirime gidildi.
Kaynak: TCMB
Kredi Notları Yine Gündemde
20
Eylül tarihinde kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu artırmasının
ardından, kredi derecelendirme kuruluşları diğer Avrupa ülkelerinin kredi notlarını düşürmeye devam etti. Son olarak Moody’s İtalya’nın kredi notunu, üç kademe birden düşürerek A2 seviyesine çekti. İkinci bir kredi düşürme haberi ise S&P’dan geldi. Fitch ve Moody’s’in ardından S&P da
İspanya’nın notunu bir kademe düşürdü. Böylece İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, İrlanda ve Güney Kıbrıs bu yıl notu düşen Avrupa ülkeleri arasına katıldı. Ayrıca S&P, yaptığı açıklamada Türkiye’nin
kredi notunun, cari açıkta iyileşme görülmesi durumunda yabancı para cinsinden de artırılabileceğini
belirtti.
4
4
Download