economıc agenda - T-Bank

advertisement
2 Haziran 2017
Haftanın Gündemi-Beklentiler
Haftaya yurtdışında
ECB
toplantısı
ve
İngiltere
seçimleri;
içeride olası kabine
değişikliği ve Mayıs
enflasyonu izlenecek...

Küresel piyasalar bu hafta yine oldukça dalgalı bir seyir izledi. ABD Doları
hafta boyunca genel olarak karışık seyreden verilerin etkisiyle diğer paralar
karşısında fazla güçlenemedi. Buna ek olarak, Başkan Trump’ın ve yönetimin
karar ve uygulamaları konusundaki kuşkular, ABD’nin ekonomi politikaları
konusunda da çekincelere yol açmakta. Trump’ın G-7 zirvesinde de
hissettirdiği gibi Paris iklim anlaşmasından çekildiğini açıklaması piyasalar
tarafından beklenilen bir gelişmeydi, ancak orta ve uzun vadede dünya
ekonomisi için zararlı olabilecek bir adım. Fed’in 14 Haziran toplantısı
yaklaşırken ABD ekonomisine ilişkin son sanayi ve tüketim verileri ekonomik
faaliyetlerde hızlanmaya işaret etmekte. Fed’in 14 Haziran’da bir faiz
artırımına gitmesine yönelik beklentiler artmış durumda. Ancak enflasyonda
hala yavaş seyrin sürmekte olduğunu görüyoruz. Bu arada son gelen tarım
dışı istihdam verisinin beklentilerden düşük gelmesi de doların biraz değer
kaybetmesine neden oldu. Avrupa ekonomisine ilişkin son verilerde de
büyüme beklentilerinin güçlendiğini görmekteyiz. Bu açıdan 8 Haziran’daki
Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı önem taşımakta. ECB’den gelen son
açıklamalar bankanın, enflasyon oranındaki son artışların geçici olduğunu
düşündüğünü ve parasal genişleme programına devam etme kararlığında
olduğuna işaret etmekte. Yine de bankanın ve Başkan Draghi’nin söylemleri
bundan sonraki dönem için önemli olacak. Draghi eğer parasal gevşemenin
azaltılmasına yönelik bazı sinyaller verirse bu euronun lehine olabilir. Ancak
daha sonraki hafta ABD’den gelecek bir faiz artırımı eurodaki bu artışın
geçici olmasına da neden olabilir. Diğer taraftan, İngiltere’de 8 Haziran’da
genel seçimler düzenlenecek. Anketler Muhafazakar May hükümeti ile İşçi
Partisi arasındaki farkın azaldığını gösteriyor. İşçi Partisi’nin seçimlerde bir
sürpriz yapması İngiliz piyasalarında ve sterlin paritesinde önemli
dalgalanmalara yol açabilir. Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında ise risk
iştahının göreli olarak güçlü kalmaya devam ettiğini görmekteyiz. Ancak
Brezilya’daki siyasi belirsizlik, Güney Afrika’daki siyasi sorunlar ve Çin
ekonomisine dönük endişeler devam ediyor. Bu açıdan ay ortasında Fed’in
olası bir faiz artırımı gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu havanın biraz
dağılmasına neden olabilir. Yine de mecvut durumda kısa vadede risk iştahı
yüksek kalabilir. Bu arada, petrolde üretim kesintisi anlaşmasının
uzatılmasına rağmen, ABD petrol üretimindeki artışlar ve Trump’ın iklim
anlaşmasından çekileceğini açıklamasıyla birlikte fiyatlar gerileme eğilimine
girdi. ABD’nin iklim anlaşmasından çekilmesinin bu ülkede petrol
üretimindeki artışın yükselerek devam etmesine neden olacağına
inanılmakta.
 ABD doları, haftalık bazda euro ve yene karşı değer kaybetti.
Euro/dolar paritesi 1.1270; dolar/yen ise 110.50 civarında
1
seyrediyor.
 Petrol fiyatları değer kaybını sürdürdü. Vadeli Brent ham
petrolünün varili 49.80 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili
47.50 dolar civarında.
 Altın fiyatları haftanın sonunda dolardaki gerilemeyle yükseldi.
Altının onsu 1275 dolar civarında seyrediyor.

Türkiye’de bu hafta dış ticaret verileri açıklandı. TÜİK verilerine gore Nisan
ayında dış ticaret açığı %16.7 oranında artarak 4.9 milyar dolar oldu. OcakNisan döneminde açık ise %7.1 artarak 17.5 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Gümrük Bakanlığı’nın öncü verilerine göre Mayıs dış ticaret açığı ise %49.5
artışla 7.7 milyar dolara yükseldi. İhracattaki güçlü artışa karşın, altın
ithalatındaki önemli yükselme açıktaki artışın en önemli nedeniydi. OcakMayıs dönemindeki açık ise %17 artarak 25.2 milyar dolar oldu. Bu arada
imalat sanayi PMI Mayıs ayında Aralık 2013’ten bu yana en yüksek değerine
yükseldi ve ikinci çeyrekte sanayi ve ekonomik büyümenin daha güçlü
olabileceğine yönelik bir sinyal verdi. Öte yandan, Haftaya Mayıs ayı
enflasyon ve Nisan ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Beklentiler gıda ve
döviz fiyatlarındaki aşağı yönlü eğilimle birlikte Mayıs ayında aylık ve yıllık
enflasyonun gerilemesi yönünde.

Türkiye piyasalarında kur ve faiz yine küresel piyasalardaki gelişmelere göre
hareket etti. Haftalık olarak kur ve faizin gerilediğini görmekteyiz. Küresel
piyasalarda risk iştahının yüksek olması, diğer bazı gelişmekte olan
piyasalardaki siyasi riskin artması ve Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı
para politikası dolayısıyla Türkiye’ye sıcak para girişinin artmasıyla
dolar/TL paritesi 3.58’lerden 3.53’e kadar geriledi. Bugün de beklentilerden
düşük gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinden sonra parite Aralık
sonundan bu yana en düşük düzey olan 3.51’e kadar geriledi, daha sonra
3.52’de dengelendi. İki yıllık gösterge tahvil faizleri de %11’in altına indi.

Gelecek hafta küresel piyasalar açısından önemli gelişmeler izlenecek. 8
Haziran tarihinde ECB’nin aylık faiz toplantısı ve İngiltere’de seçimler var.
ECB’den gelebilecek ve parasal gevşemenin azaltılacağına dönük bazı
sinyaller euronun biraz daha güçlenmesine neden olabilir. İngiltere’de ise
Muhafazakarlar ile İşçi Partisi arasındaki farkın iyice daralması haftaya
seçim sonuçlarında sürpriz olabileceğini göstermekte. Bu takdirde, sterlinde
sert dalgalanmalar olması mümkün. Türkiye’de ise Mayıs enflasyonu önemli.
Enflasyonda aşağı yönlü bir eğilim piyasalardaki olumlu havayı artırabilir.
Diğer taraftan, Türkiye’de olası bir kabine değişikliği, bunun boyutu ve
ekonomi yönetiminin değişip değişmeyeceği piyasalar tarafından yakından
izlenmekte. Mevcut durumda risk iştahının yüksek seyretmesi halinde
dolar/TL’nin 3.50-3.55 aralığındaki seyrinin devam etmesini bekliyoruz. İki
yıllık gösterge faizin ise %11 civarında dalgalanması sürebilir. Faizlerin daha
çok enflasyondaki eğilimden etkilenmesini beklemekteyiz.
2
TÜRKİYE’DE BU HAFTA
Son
ekonomik
gelişmeler...



Dış ticaret açığı Nisan ayında arttı. Nisan ayında ihracat geçen yılın aynı
ayına göre %7.4 artarak 12.84 milyar dolara, ithalat ise %9.9 artarak
17.78 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret açığı ise %16.7 oranında artarak
4.95 milyar dolara çıktı. Bu arada, mevsim ve takvim etkisinden
arındırılmış ihracat aylık bazda %2.7 azaldı, ithalattaki artış ise %1.6
oldu. Yılın Ocak-Nisan döneminde ise ihracat %8.7 artarak 50.67 milyar
dolara yükselirken; ithalat %8.3 artarak 68.2 milyar dolara çıktı. Dış
ticaret açığı da %7.1 artarak 17.53 milyar dolara olarak gerçekleşti. Oniki
aylık kümülatif açık 57.3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Gümrük Bakanlığı'nın öncü verilerine göre Mayıs'ta dış ticaret açığı
altın ithalatındaki sert yükselişin etkisiyle yüzde 49.5 artışla 7.65 milyar
dolar oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre Mayıs ayında
geçen yılın aynı ayına göre ihracat, yüzde 9.5 artarak 13.22 milyar dolar,
ithalat yüzde 21.4 artarak 20.88 milyar dolar oldu. Verilere göre Mayıs
ayında 2.23 milyar dolarlık kıymetli maden ithalatı gerçekleşirken, bu
rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 237'lik artışa işaret ediyor.
geçen yılın Mayıs ayında kıymetli maden ithalatı 661 milyon dolar
olmuştu. Bakanlık verilerine göre yılın ilk beş ayında dış ticaret açığı bir
önceki yıl aynı döneme göre yüzde 17.22 artışla 25.18 milyar dolar,
ihracat yüzde 8.85 artışla 63.9 milyar dolar, ithalat yüzde 11.1 artışla
89.08 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı
2016 yılı Mayıs ayında yüzde 70.2 iken, 2017 yılı Mayıs ayında yüzde 63.3
oldu.
İmalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Mayıs ayında 53.5'e
yükselerek Aralık 2013'ten bu yana en yüksek değeri aldı. Üretim, yeni
siparişler ve istihdam sert bir şekilde yükselirken, bekleyen siparişlerin
Haziran 2006'dan bu yana en hızlı artışı kaydetmesi kapasite üzerindeki
baskılara dikkat çekti. IHS Markit tarafından İstanbul Sanayi Odası (İSO)
için hazırlanan imalat PMI, Nisan ayında 51.7 değerini almıştı. Endeks üç
aydır tarihsel ortalaması olan 50.7'nin üzerinde yer alıyor. Üretim alt
endeksi Mayıs'ta 53.8'den 54.2'ye yükselerek Şubat 2014'ten bu yana en
yüksek büyümeye işaret ederken, yeni siparişler alt endeksi 52.3'ten
55.8'e yükselerek 42 ayın en yüksek değerini aldı. Göstergeler iç talebin
güçlendiğine işaret ederken, ihracat siparişleri alt endeksi de 53.6'dan
54.6'ya çıkarak üç yılın ikinci yüksek değerini aldı. İmalat sanayinde
istihdam Şubat 2015'ten bu yana en güçlü artışı kaydederken, bekleyen
siparişlerdeki önemli artış üretim kapasitesinin talebi yakalayamadığını
gösterdi. Mamul mal stoklarında hızlanan düşüş şirketlerin talebi kısmen
stoklardan karşıladığına işaret etti.
3
Moody's
göre
G.
Afrika ve Türkiye
kredi
bozulma
anketinde en üstte…
Moody's 16 Mayıs'ta Londra'daki gelişen piyasalar zirvesinde gerçekleştirilen bir
anketi işaret ederek, “Güney Afrika (yüzde 42) ve Türkiye (yüzde 40), gelecek 12
ay içerisinde kredi koşullarında en fazla bozulmayı yaşayacak gelişen piyasa
ekonomiler listesinde başı çekti.” şeklinde açıklamada bulundu. Moody's
açıklamasına göre konferans, gelişen piyasalara dahil olan ülkelerin, finans
kurumlarının ve şirketlerin kredi görünümünü değerlendirmek üzere yaklaşık 250
piyasa katılımcısı ile Moody's'in küresel analistlerini bir araya getirdi.
Eski
yeniden
yapılandırmada
tahsilat 23 milyar TL
oldu…
Maliye Bakanı Naci Ağbal, eski yeniden yapılandırma kanunu kapsamında Maliye
Bakanlığı, SGK ve gümrük idarelerinin yapılan toplam tahsilatın 22.7 milyar TL'ye
ulaştığını söyledi. Mayıs ayı içerisinde 2.57 milyar lira tahsilat yapıldığını bildiren
Ağbal bu tahsilatın 1 milyar lirasının ise yapılandırmanın son günü olan 31 Mayıs
günü gerçekleştiğini söyledi. Ağbal daha önceki açıklamalarında eski yeniden
yapılandırmadan 2016'da 16.7 milyar TL tahsilat yapıldığını açıklamıştı. Eski
yeniden yapılandırmanın (6736 sayılı) 31 Mayıs'ta sona ermesinin hemen
ardından darbe girişimi sonrası dönemi kapsayan 7020 sayılı yeni yeniden
yapılandırma devreye giriyor. Ağbal'ın geçmişte verdiği bilgilere göre
yapılandırma ile vatandaşların kamuya olan borç yükünde ciddi bir düşüş
meydana geldi. Ağbal ayrıca eski ve yeni yapılandırmaların aylık taksit
ödemelerinin devam edeceğini de kaydederek, bunun bütçenin gelir tarafına
destek sağlayacağını da belirtti.
Türkiye'ye
gelen
yabancı
ziyaretçi
sayısı
Nisan'da
%18.1 arttı…
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Nisan'da Rus ve Iraklı turist sayısındaki
yükselişin desteğiyle yüzde 18.1 artarken, Nisan'da yaşanan bu artış tek başına ilk
çeyrekteki yüzde 6.4'lük düşüşü ilk dört ay itibarıyla yüzde 1 artışa taşımaya yetti.
Turizm Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi
sayısı Nisan'da yüzde 18.1 artışla 2.07 milyon kişi oldu. Ocak-Nisan döneminde ise
yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 0.96 artışla 5.87 milyon kişi oldu. Güvenlik
endişeleri ve Rusya ile bozulan ilişkiler Türkiye ekonomisini 2016 yılında en çok,
milyarlarca dolar döviz getirisi sağlayan turizm sektörü kanalıyla etkilemişti. 2014
ve 2015'te 36.8 ve 36.2 milyon olarak gerçekleşen yabancı ziyaretçi sayısı,
2016'da 25.3 milyona gerilemişti. Verilerin ayrıntılarına bakıldığında Rusya'dan
Nisan ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 485.7 artışla 181,865 kişi oldu.
Irak'tan Nisan'da gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 302.3 artışla 51,254 kişi
olarak gerçekleşti. Coğrafi olarak bakıldığında Avrupa'dan gelen turist sayında
yüzde 2 ile düşüş devam ederken, Ortadoğu'dan gelen yabancı ziyaretçi sayısı
Nisan'da yüzde 85 artış gösterdi. Uçak krizi ile geçen yıl yüzde 76.3 düşüşle
866,256 kişiye gerileyen Rus ziyaretçi sayısı 2014'te 4.48 milyon, 2015'te ise 3.65
milyon kişi olmuştu.
Hazine
ABD'li Hazine, uluslararası piyasalardan yapılacak borçlanmalarda ABD'li yatırımcılara
yatırımcılara ihraç tahsis edilebilecek ihraç tavanını 8 milyar olarak güncelledi. Türkiye Cumhuriyeti
edebileceği
adına ABD sermaye piyasası düzenleme kurumuna (SEC) yapılan başvuruya göre
borçlanma
aracı Türkiye, bir veya birkaç arz ile değişik zamanlarda borçlanma ihracı yapabilir.
tavanını 8 milyar Hazine'den konuya dair yapılan açıklamada, SEC'e yapılan bildirimin geçen yıl
dolar
olarak Kasım ayında gönderilen izahnamenin güncellemesi olduğu ve yeni bir ihraç için
güncelledi…
kayıt anlamına gelmediği belirtildi.
4
Hazine
Hazine- Hazine Müsteşarlığı’nın Haziran-Ağustos 2017 dönemine ilişkin iç borçlanma
Ağustos iç borçlanma stratejisine göre, Haziran’da 10,9 milyar liralık iç borç servisine karşılık 12 milyar
programı…
liralık, Temmuz’da 11,2 milyar liralık iç borç servisine karşılık 12,9 milyar liralık,
Ağustos’ta ise 6 milyar liralık iç borç servisine karşılık 6,9 milyar liralık iç
borçlanma yapılması öngörülüyor. Hazine, söz konusu dönemde dış borçlanmaya
gitmeyecek. Bu dönemde 15 ihale ve iki doğrudan satış gerçekleştirilecek.
Haziran’da 12,1 milyar, Temmuz’da ise 21 milyar, Ağustos’ta 8 milyar lira olmak
üzere söz konusu dönemde toplam 41,1 milyar liralık ödeme yapılacak. Bu
ödemenin 13 milyar lirası dış borç servisinden oluşacak. Öte yandan, Haziran’da
100 milyon lira, Temmuz’da 8,2 milyar, Ağustos’ta ise 1 milyar lira nakit bazlı faiz
dışı denge, özelleştirme gelirleri, 2B satış gelirleri, TMSF'den sağlanan gelirler,
devirli-garantili borç geri dönüşleri, kasa banka değişimi ve kur farkı kalemlerini
içeren finansman geliri hedefleniyor.
Bankacılık
sektörü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankacılık sektörüne ilişkin
karı 17.5 milyar TL… istatistiklerini yayınladı. Yayınlanan istatistiklere göre bankacılık sisteminin
toplam karı Ocak – Nisan döneminde 17.5 milyar TL oldu. Bankaların toplam karı
bir önceki yılın aynı döneminde 11 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti.
Takipteki krediler Nisan sonu itibariyle toplam kredilerin yüzde 3.19'unu
oluştururken, ortalama sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16 oldu. Çekirdek
sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 14 seviyesinde gerçekleşti. Bankaların toplam
varlıkları Nisan itibariyle 2.89 trilyon TL oldu. Bu very bir önceki yılın aynı
döneminde 2.4 trilyon TL seviyesinde idi.Toplam kredi miktarı 1.86 milyar TL
oldu.
Türkiye-AB ilişkileri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Brüksel ziyaretinde Avrupalı liderlerle Avrupa
13 Haziran’da ele Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin görüşmeler yapması ve AB'den 12 aylık bir
alınacak…
takvim aldıklarını açıklamasının ardından taraflar arasındaki ilk görüşmenin 13
Haziran'da Brüksel'de siyasi direktörler düzeyinde yapılması bekleniyor.
Erdoğan'ın bahsettiği 12 aylık takvimin içeriğine ilişkin bilgi veren bir Türk
yetkili, takvimin sadece üyelik sürecini mi yoksa göçmen anlaşması ve vize
serbestisi sürecini de kapsayıp kapsamayacağı sorularına, "Bahsedilen takvim
Türkiye ve AB arasındaki tüm ilişkileri kapsıyor. 13 Haziran'da ilk toplantı siyasi
direktörler düzeyinde Brüksel'de yapılacak. Bu toplantıda iki taraf da nelerin nasıl
yapılabileceğini ele alacak" dedi. Erdoğan, geçen haftaki Brüksel ziyaretinde AB
Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker ile bir
araya gelerek Türkiye-AB ilişkilerindeki son durumu ve ileriye dönük atılabilecek
adımları ele almıştı. Erdoğan ayrıca Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüşme yaptı. Türk yetkili, Brüksel'de
13 Haziran'da yapılacak siyasi direktörler toplantısının ardından da Türkiye ve AB
arasında yapılacak bir zirve ile iki tarafı ilgilendiren tüm konuları ele almak
istediklerini belirtti ancak henüz bu zirvenin zamanlaması konusunda şu an bir
şey söylemenin mümkün olmadığını belirtti.
Bu arada Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa Birliği'nin (AB)
Türkiye ile üyelik görüşmelerine devam etmesi gerektiğini fakat idam cezasının
yeniden uygulamaya konulmasının bu sürecin net bir şekilde sonlanmasına neden
olacağını belirtti. Juncker, "Türkiye ile üyelik görüşmelerinin şu an durdurulması
5
görüşünde değilim" dedi. Juncker, Avrupalı yetkililerin Türkiye'yi reformları
uygulaması ve Avrupa'ya yaklaşmasının kendi çıkarına olduğu konusunda ikna
etmesi gerektiğini söyledi. Juncker, "Türkiye bir gün AB'ye üye olacak mı onu
bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
Rusya, Türk işçilerin
ülkede istihdamını ve
Türk
şirketlerin
faaliyetlerini
sınırlayan
düzenlemeyi
kaldırdı…
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk işçilerinin ülkede istihdamını ve Türk
şirketlerin faaliyetlerini sınırlayan düzenlemeyi kaldırdı. Kremlin tarafından
yapılan açıklamada, Putin'in iki ülke vatandaşlarının hareketleri konusundaki
anlaşmanın kısmi olarak tekrar uygulamaya konulması talimatını verdiği ifade
edildi.
ABD Suriyeli Kürt ABD, İslam Devleti (İD) militan örgütünü Rakka kentinden çıkarmak için silahlı
gruplara
silah operasyon yürüten Suriyeli Kürt gruplara silah dağıtmaya başladığını açıkladı.
dağıtımına başladı… Rakka'nın İD'den kurtarılması için yapılacak askeri operasyonda ABD'nin
desteklediği Suriye Demokratik Güçleri adlı silahlı grup da yer alıyor. Türkiye
SDG'nin bir parçası olan YPG'yi PKK'nın Suriye'deki uzantısı ve terör örgütü olarak
görüyor. ABD ise YPG'yi bu şekilde nitelemiyor ve İD ile mücadelede ortaklarından
biri olarak görüyor.Pentagon sözcüsü Binbaşı Adrian Rankine-Galloway, yaptığı
açıklamada ABD ordusunun Suriyeli Kürt gruplara hafif silah ve askeri araç
dağıtmaya başladığını ifade etti.
DÜNYA EKONOMİSİ
G-7 Zirvesi İtalya’da Sanayileşmiş 7 ülkenin liderlerini bir araya getiren G7 Zirvesi hafta sonunda sona
yapıldı...
erdi. Almanya, ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve Avrupa Birliği (AB)
liderlerinin, İtalya’nın ev sahipliğinde buluştuğu 43. G7 Liderler Zirvesi, terörle
mücadele hususunda tam mutabakat ile sona ererken, göç sorunu ve serbest
ticaret konularında kısmi ilerlemelerin kaydedildiği ancak iklim değişikliği ile ilgili
anlaşmazlıkların giderilemediği bir zirve olarak tamamlandı. Sicilya Adasındaki
tatil beldesi Taormina’da G7 Zirvesine ev sahipliği yapan İtalya Başbakanı Paolo
Gentiloni, toplantının sonucuna ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bu G7 Zirvesinin
daha zor geçeceği düşüncesi olmasına karşın zirvede açık ve samimi şekilde her
konunun ele alındığını aktaran Gentiloni, katılımcılar arasında ciddi bir ayrılık
oluşmadığını söyledi. Terörle mücadele konusunda, Manchester’daki bombalı
saldırı ve son olarak Mısırdaki Kıpti Hristiyanlara yönelik saldırının ertesinde
varılan mutabakatın önemine vurgu yapan Gentiloni, bu mutabakatın, aşırıcılar ve
internetin zararlı faaliyetler için kullanılmamasına yönelik bunun sağlayıcılarının
uyması gereken bir iz bırakacağını dile getirdi. Gentiloni ayrıca terörün,
internetten faydalanacağı unsurların kaldırılmasına yönelik karar da alındığını
aktardı. İtalya Başbakanı, Suriye, Libya, Kuzey Kore gibi önemli dış politika
konularında G7 katılımcılarında geniş bir konsensüs olduğunu dile getirerek,
6
göçmen krizine yönelik de uzlaşı olduğuna değindi. Gentiloni, orta vadede Afrika
ve iklim değişikliği üzerine çalışmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti. Başbakan
Gentiloni, "Uluslararası serbest ticarette korumacılık anlayışıyla mücadele"nin
sonuç bildirgesinde yer almasına atıfta bulunarak, "İleriye dönük anlamlı adımlar
atıldı." diye konuştu. Gentiloni, zirvede ele aldıkları cinsiyet eşitliği konusunda da
bir yol haritası belirlediklerini aktardı. Başbakan Gentiloni, iklim değişikliği
konusu ve bu hususta geçen yıl imza konulan Paris İklim Anlaşmasının da zirvenin
önemli konu başlıklarından biri olduğunu belirterek, "Katılımcı 7 ülkeden 6’sı bu
anlaşma çerçevesinde üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmeye hazır olduğunu
ortaya koydu. ABD ise bunu kendi içinde değerlendireceğini belirtti." ifadelerini
kullandı. İtalya Başbakanı, iklim anlaşmasından en ufak taviz vermenin dahi söz
konusu olmadığını, ABD’nin vereceği kararın yenilenebilir enerji üzerine çalışan
firmalar olmak üzere herkesi yakından ilgilendirdiğini dile getirdi.
ABD
ekonomisinde
gelişmeler...




ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin altına 195 ülkenin imza
koyduğu Paris İklim Değişikliği Anlaşması'ndan çekildiğini açıkladı.
Trump "ABD, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'ndan çekiliyor. ABD, daha
adil bir iklim anlaşması için çaba gösterecek. Paris Antlaşması, iklim
değişikliği ile mücadeleyle değil, diğer ülkerin ABD'ye karşı ekonomik
avantaj kazanmasıyla ilgili bir anlaşma" " dedi. Trump, Beyaz Saray'da
düzenlenen basın toplantısında "Amerikalılar için kötü bir anlaşma"
şeklinde konuştu. ABD Başkanı Trump "Amerikalı şirketlere, çalışanlara ve
vergi mükelleflerine daha adil şartlar sunan bir anlaşma için müzakerelere
başlayacağız. Anlaşma ABD çıkarlarına uygun bir hale gelirse, döneriz"
dedi.
ABD Başkanı Donald Trump tarafından nüfusunun çoğunluğu Müslüman 6
ülke vatandaşlarına getirilen ancak temyiz mahkemesinden dönen vize
yasağının yeniden yürürlüğe girmesi için Adalet Bakanlığı'nın Yüksek
Mahkeme'ye başvurduğu bildirildi. ABD Adalet Bakanlığı Sözcüsü Sarah
Isgur Flores tarafından yapılan açıklamada, söz konusu başkanlık
kararnamesinin uygulanması için konunun en yüksek yargı merci olan
Yüksek Mahkeme'ye taşındığı belirtildi. Yüksek Mahkeme'deki 9 yargıcın
5'i muhafazakar, 4'ü ise liberal eğilimleriyle biliniyor.
Fed'in bu hafta yayınladığı Bej Kitap raporunda, çoğu bölgede ılımlı ve
ölçülü bir ekonomik büyüme kaydedildi. Çoğu bölge, imalatta ölçülü
büyüme
gerçekleştirdiğini
bildirdi.
Raporda,
ABD'de
tüketici
harcamalarının hafiflediği, otomobil harcamalarının ise 2016 yılındaki
yüksek seviyelerinden gerilediği belirtildi. Konut ve ikamete mahsus
olmayan yapılarda ise ılımlı ve ölçülü artış kaydedildi. Bazı bölgelerde,
iyimserliğin azaldığı belirtildi. Bunun yanı sıra, fiyat baskıları fazla
değişmezken, fiyatlarda ılımlı artış kaydedildi. Raporda, işgücü
piyasasının artan eksikliklerle birlikte sıkılaştığı bildirildi. Farklı
bölgelerden çoğu firma, işgücü eksikliğinin şiddetli olduğu bölgelerde
işçileri çekmek adına maaş artışında bulunmalarına rağmen, son
dönemdeki ılımlı maaş artışı trendinde fazla bir değişikllik olmadığını
belirtti.
San Francisco Fed Başkanı John Williams, ABD ekonomisinin tam
istihdam ve fiyat istikrarı konusunda Fed'in hedeflerine yakın veya
7



hedefler seviyesinde olduğunu söyleyerek, bankanın hedefinin para
politikasını normalleştirirken piyasalarda bulanıklığa neden olmamak
olduğunu belirtti. John Williams, Fed'in, ekonomi iyi giderse, bu yıl 4 kez
faiz artırabileceğini söyledi.Williams, ABD ekonomisinin, işsizlik oranının
yüzde 4.5'in altına inmesi ile birlikte iyi gittiğini ve ekonominim çok iyi bir
büyüme patikasında olduğunu kaydetti. Williams, Fed'in parasal teşviği
kademeli olarak azaltmasının makul olduğunu belirtti. Williams,
"Fed'in bu yıl faizi 3 kez artırması makul görüş, ancak ekonomide yukarı
yönlü potansiyel var. 3 faiz artırımı temel, ancak ekonomi güçlenirse, 4 faiz
artırımı uygun olacak" dedi. Fed'in bir sonraki büyük adımının bilanço
büyüklüğünü azaltmak olduğunu söyleyen Williams, ekonominin iyi
gitmesi ile birlikte, bilanço büyüklüğünü azaltma sürecinin bu yıl
başlamasının beklendiğini ve normal seviyelere gelmenin birkaç yıl
alacağını sözlerine ekledi. Williams, son zayıf enflasyon rakamı ile ilgili de
konuştu ve bu durumdan fazla endişe duymadığını, bu rakamın enflasyonu
aşağı iten geçici faktörlerden kaynaklandığını belirtti.
Fed'in bölgesel başkanlarından Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan,
Trump hükümetinin yasadışı göçmenleri tutuklamaya yönelik
operasyonlarının, bu kişilerin evde kalmasına ve paralarını
harcamamalarına neden olmasından dolayı ABD tüketici harcamalarını ve
ekonomik büyümesini zayıflatmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Fed Guvernörü Jerome Powell, -enflasyondaki son yavaşlamayı izlediğini
belirterek- ekonominin rayında gitmesi durumunda bu yılın sonlarına
doğru kademeli faiz artırımına gidilmesine ve bilanço küçültmesinin
başlanabileceğini belirtti. Powell'ın, New York ekonomi kulübünde
yapacağı konuşma notlarında “FOMC'nin gelen enflasyon verilerini dikkatle
değerlendirmesinin ve simetrik yüzde 2 hedefine güçlü bağlılığını
göstermeye devam etmesinin önemli olduğu” ifadesi yer aldı. Powell'ın
notlarında, “Enflasyon beş yıldır hedefin altında ve yüzde 2 hedefine
yavaşça yükseldi ve bu yavaşlama sabırlı duruşun devamını gündeme
getiriyor; özellikle de gelişme yavaşlar yada durursa. Ekonomi beklenildiği
gibi performans gösterirse, bunu kademeli faiz artırımlarını sürdürmeye
müsait şeklinde görürüm ” ifadesi yer aldı.
ABD'de tüketim harcamaları Nisan'da yüzde 0.4 artarak dört ayın en
sert yükselişini kaydederken, enflasyon göstergesi olan çekirdek kişisel
tüketim harcamaları fiyat endeksi de yüzde 0.2 arttı. Göstergeler ABD'de
iç talebin ikinci çeyreğin başında güçlü olduğuna işaret ederken ve faizleri
artırmak için Fed'in elini güçlendirebilir. Mart'ta yüzde 0.3 artan tüketim
harcamaları, Nisan ayında uzmanların beklentilerine paralel yüzde 0.4 arttı.
Tüketim harcamaları Nisan'da Aralık'tan bu yana en büyük artışı
kaydederken, son dönemde açıklanan verilerin ardından ikinci çeyrek
ekonomik büyümesine dair oluşan endişeleri de hafifletebilir. Kişisel
tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi ise Mart'ta yüzde 0.2
düşmesinin ardından Nisan'da yüzde 0.2 yükseldi. Enerji ve gıdayı
kapsamayan çekirdek PCE fiyat endeksi de Mart'taki yüzde 0.1'lik
düşüşün ardından Nisan'da yüzde 0.2 yükseldi. Fed'in enflasyonu takip
etmek için kullandığı ana gösterge olan çekirdek PCE fiyat endeksi yıllık
bazda bakıldığında Mart'ta yüzde 1.6 artmasının ardından Nisan'da yüzde
8







1.5 yükselmiş oldu. ABD'de kişisel gelirler de Nisan'da aylık yüzde 0.4 ile
beklentiler doğrultusunda bir artış gösterdi.
ABD'de konut talebi birçok bölgede 2. ayda da beklenmedik biçimde
düştü. National Association of Realtors (NAR) verilerine göre bekleyen
konut satışları Nisan'da artış beklentisine karşılık % 1.3 düştü. Beklenti
%0.5 artıştı. Satışlar yıllık bazda ise %5.4 geriledi. Mart ayı verisi %0.8
düşüşten %0.9 düşüşe revize edildi. Bu düşüşe rağmen konut sektöründe
temel göstergeler sağlam kalmaya devam ediyor. Mortgage oranlarındaki
düşüş, istihdam piyasasında görülen istikrar ve kademeli ücret artışları
sektörü destekliyor.
ABD'de Conference Board verilerine göre Tüketici Güveni Mayıs ayında
117.9'a geriledi. Tahminler endeksin 119.8 olacağı yönündeydi. Nisan ayı
verisi ise 120.3'ten 119.4'a revize edildi. Tüketici Güveni Mart ayında 125.6
ile Aralık 2000'den beri en yüksek seviyeye yükselmişti.
ABD'de özel sektör istihdamı Mayıs ayında yükseldi. ADP verilerine göre
özel sektör istihdamı Mayıs'ta 253 bin arttı. Beklenti 180 bindi. Raporda,
beklentileri geride bırakan istihdam artışının 83 binini küçük, 113 binini
orta ve 57 binini büyük ölçekli firmaların sağladığı bildirildi. Ayrıca,
profesyonel ve ticari hizmetler kalemindeki istihdam artışının 88 binle son
3 yılın en güçlü artışını gösterdiği kaydedildi. Bu arada Nisan ayı verisi 177
binden 174 bine revize edildi.
ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları 27 Mayıs'ta sona eren haftada
13 bin artışla 248 bin oldu Beklenti 238 bindi. 4 haftalık ortalama işsizlik
maaşı başvuruları 2 bin 500 kişi artarak 238 bin oldu. Devam eden
başvurular ise 20 Mayıs'ta sona eren haftada 9 bin kişi artarak 1.915
milyon oldu. Bu artışa rağmen başvurular 43 yılın en düşük seviyesinde
seyretmeye devam ediyor. Bu arada geçen haftaya ilişkin başvurular 234
binden 235 bine revize edildi.
ABD'de fabrikalar Mayıs ayında güçlü seyrini sürdürdü. ISM İmalat Sanayi
Endeksi Nisan'daki 54.8 seviyesinden Mayıs'ta 54.9'e çıktı. Beklenti
54.8'di. Yeni siparişler endeksi 57.5'ten 59.5'e yükseldi. ISM verileri, imalat
sektörünün büyümeye devam ettiğine işaret ediyor.
ABD'de imalat PMI Endeksi Mayıs'ta 52.7 olarak Eylül'den beri en düşük
seviyeye indi. Beklenti 52.5'ti. Yeni siparişler endeksi 53.6'ten 53.5'e
geriledi. Bu rakam da 2016'nın Eylül ayından beri en düşük seviye oldu.
İmalatta istihdam da bir önceki aya göre geriledi.
ABD'de istihdam piyasası Mayıs ayında karışık sinyaller verdi. İşsizlik oranı
16 yılın düşüğüne indi. ABD Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre tarım
dışı istihdam Mayıs ayında 138 bin arttı. İşsizlik oranı ise %4.4'ten
%4.3'e geriledi. Beklenti işsizliğin %4.4'te kalmasıydı. Tarım dışı istihdam
artışı beklentisi 182 bin artıştı. Ortalama saatlik ücretler aylık %0.2 ile
beklentiye paralel artarken yıllık artış değişmeyerek %2.5'te kaldı.
Beklenti yıllık %2.6 artıştı. İşgücüne katılım oranı bu dönemde
değişmeyerek %62.7 oldu. Bu arada Nisan ayı verisi istihdam verisi de 211
binden 174 bine aşağı yönlü revize edildi. Mayıs ayında özel sektör
istihdamı 147 bin artarken kamu istihdamı 9 bin azaldı. Şirketlerin yeni
hükümetin ekonomik planlarına dair daha fazla kanıt görmek istediği, bu
9
nedenle de
belirtiliyor.
AB ekonomilerinde AB:
gelişmeler...





işgücünü
genişletmek
konusunda
isteksiz
olabileceği
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, euro bölgesi
ekonomi büyümesine yönelik risklerin daha da azaldığını ve bankanın
8 Haziran'da yapacağı toplantıda büyüme ve enflasyona dair
değerlendirmelerini yeniden gözden geçirebilecek bir pozisyonda olacağını
söyledi. Avrupa Parlamentosu'nda konuşan Draghi, "Büyüme görünümüne
yönelik aşağı yönlü riskler gittikçe azalıyor ve geçen yıl karşılaştığımız
risklerden bazıları önemli derecede geriledi" dedi. Draghi bununla beraber
özellikle düşük ücret artışlarından dolayı temel enflasyon baskılarının
hafif kaldığı uyarısını yaparak, parasal genişleme desteğinin hâlâ
gerekli olduğunu belirtti. ECB, ekonomik büyümede bir toparlanma olsa
dahi enflasyonun istikrardan uzak ve zayıf olduğu ve dolayısıyla bankanın
faizleri negatif bölgede tutarak 2.3 trilyon euroluk varlık alımı yapmasını
öngören parasal genişleme programının sürmesi gerektiğini savunuyor.
ECB politika yapıcılarının önümüzdeki ay yapacakları toplantıda büyümeye
yönelik risklerin dengede olduğu değerlendirmesini yapmaları ve hatta
ileri dönemlerde faizlerin daha da indirilebileceği ve daha çok varlık alımı
yapılabileceğine dair mesajlarının tonunu bile azaltabilecekleri tahmin
ediliyor.
Öncü verilere göre, euro bölgesinde enflasyon artışı Mayıs ayında
beklenenden daha çok yavaşladı ve yıllık bazda yüzde 1.4 olarak
gerçekleşti. Yüzde 1.5 olan beklentilerin altında gerçekleşen enflasyon
oranı, Nisan ayında da yüzde 1.9 olmuştu. Oynaklık gösteren enerji ve
işlenmemiş gıda fiyatlarını içermeyen enflasyon göstergesi ise yüzde
1.2'den beklentiler doğrultusunda yüzde 1'e geriledi.
Euro bölgesinde imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI)
Mayıs ayında nihai 57 ile son altı yıldan uzun bir sürenin en hızlı
büyümesini gösterirken, fiyatlardaki artışlar yeni siparişlerin önünü
kesmedi.
Euro bölgesi ekonomisinde istikrarlı ve geniş kapsamlı
toparlanmanın enflasyon baskıları ile birlikte devam ettiğine işaret eden
PMI Avrupa Merkez Bankası'nda da memnuniyet yaratacak. IHS Markit
tarafından hazırlanan euro bölgesi imalat PMI Nisan'da 56.7 olmuştu.
Endeks Mayıs ayı öncü seviyesi ile aynı değeri alırken, Nisan 2011'den bu
yana en yüksek seviyeye çıktı.
Euro Bölgesi’nde işsizlik Nisan!da yüzde 9,3’e ve Avrupa Birliği’nde (AB)
de yüzde 7,8’e geriledi. 19 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten
arındırılmış işsizlik, Mart ayında yüzde 9,4 iken Nisan’da yüzde 9,3 oldu.
Nisan’da yüze 9,4’lük piyasa beklentisinin altında gerçekleşen işsizlik, Mart
2009’dan bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi. 28 üyeli AB’de ise
Mart’ta yüzde 7,9 olan işsizlik, Nisan’da yüzde 7,8’e indi. Bu da Aralık
2008’den beri görülen en düşük işsizlik olarak kaydedildi.
Euro bölgesi ekonomik güveni, hizmet ve perakende sektörlerinden gelen
zayıf sonuçlarla bu yılki ilk düşüşünü sergiledi. İş Dünyası ve Tüketici
Güveni Endeksi'ndeki beklenmedik bu düşüşe rağmen endeks, son 10 yılın
en yüksek seviyesine yakın seyrediyor. Gösterge, Nisan ayı revize seviyesi
10
olan 109.7'den sonra Mayıs ayında 109.2'ye indi.
Almanya:
 Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa'nın artık müttefiklerine
güvenemeyeceğini ve kendi kaderine kendisinin karar vermesi
gerektiğini söyledi. Geçen hafta yapılan NATO ve G7 zirve toplantılarının
memnunluk vermeyen sonuçlarından sonra konuşan Merkel, NATO
müttefiklerini eleştiren ve iklim anlaşmasına değinmeyen ABD Başkanı
Donald Trump'ın adını vermemekle birlikte, Avrupa'nın tamamen
müttefiklerine güvendiği günlerin "bir ölçüde geride kaldığını" söyledi. İki
gün süren G7 zirvesi, Trump ile Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada
ve Japonya liderlerini önemli konularda karşı karşıya getirdi. Trump,
zirvenin sonunda korumacılıkla mücadele etmeyi kabul ettiyse de, iklim
anlaşmasına bağlılığını ifade etmekten kaçındı ve bu konudaki kararını
daha sonra vereceğini söyledi. Geçen hafta Perşembe günü yapılan NATO
zirvesinde de Trump savunma harcamalarını düşük tutan müttefikleri sert
sözlerle eleştirmiş ve NATO militanlara müdahale etmezse geçen hafta
İngiltere'nin Manchester kentinde meydana gelen terör saldırısı gibi
olayların tekrarlanacağı uyarısı yapmıştı.
 Almanya'da enflasyon artışı Mayıs ayında yüzde 1.4 ile beklentilerin
üzerinde bir yavaşlama göstererek Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB)
yüzde 2'nin hemen altı hedefinden uzaklaştı ve bankanın üzerinde parasal
teşvik programını yakın zamanda sonlandırması gerektiğine dair baskıyı
kısmen azalttı. Yıllık bazda yüzde 1.4 artış gösteren harmonize edilmiş
tüketici fiyatları bir önceki ay yüzde 2 artış gerçekleştirmişti. Enflasyonun
yüzde 1.6 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Enflasyon aynı zamanda
Mayıs'ta, Kasım ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Harmonize
edilmiş enflasyon oranı aylık bazda ise yüzde 0.2 olarak gerçekleşti.
 Almanya'da imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mayıs
ayında nihai 59.5 ile Nisan 2011'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Alman ekonomisinin yaklaşık beşte birini oluşturan imalat sektörü Nisan
ayında 58.2 olarak gerçekleşmişti. Böylelikle imalat PMI endeksi
Almanya'da üst üste 30. ay daralma ile genişlemeyi ayıran 50 seviyesinin
üzerinde, genişleme bölgesinde kaldı. Açıklanan nihai rakam, öncü rakam
olan 59.4'ün hafif üzerinde çıktı. Alt endekslere bakıldığında üretim, yeni
siparişler ve istihdam yaklaşık altı yılın en hızlı seviyesinde iyileşme
gösterdi.
 Almanya'da mevsimsellikten arındırılmış işsizlik yüzde 5,7 ile yeni
rekor seviyeye geriledi. Almanya'da Mayıs ayında piyasalarda 15 bin
azalması beklenen mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 9 bin olarak
gerçekleşti. Böylece Mayıs ayında ülkede mevsimsellikten arındırılmış işsiz
sayısı 2 milyon 536 bin olarak ölçüldü. Almanya'da mevsimsellikten
arındırılmış işsizlik oranı ise Mayıs ayında yeni tarihi düşük seviyeye indi.
İşsizlik Nisan ayında yüzde 5,8 iken Mayıs’ta 5,7’ye düşerek Almanya'nın
1990 yılında birleşmesinden bu yana ölçülen en düşük seviyeye
geriledi.
11
İngiltere:
 İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden
(AB) ayrılmasını (Brexit) öngören görüşmelerin 19 Haziran'da
başlayacağını ve herhangi bir ertelemenin söz konusu olmayacağını
belirtti.
İngilizler, May'in Avrupalı müttefikleriyle yapacağı Brexit
görüşmeleri öncesi elini kuvvetlendirmek için erken seçime gitme
çağrılarının ardından 8 Haziran'da sandıklara gitmeye hazırlanıyor fakat
May'in anketlerdeki üstünlüğü son günlerde önemli derecede düştü. Öte
yandan May, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Avrupa Birliği'nin artık
İngiltere'ye tam güven duyamayacağını söylemesi üzerine, güvenlik ve
ticaret konusunda AB ile güçlü işbirliği istediklerini vurguladı. Merkel'in
sözleri hakkında görüşü sorulan May ise, AB'nin geleceğini düşünmesinin
doğru olduğunu ancak İngiltere'nin önemli bir ortak olarak kalmak
istediğini söyledi. May, "Biz Avrupa'dan ayrılmıyoruz, Avrupa Birliği'nden
ayrılıyoruz" dedi.
 Başbakan Theresa May'in muhafazakarları ile rakipleri İşçi Partisi
arasındaki fark yayımlanan bir ankete göre ilk defa 3 puanın altına
indi. YouGov tarafından yapılan ankete göre May ile rakibi arasında erken
seçim kararı aldığı 18 Nisan'da 24 puan olan oy farkı üç puana kadar
geriledi. Ankete göre muhalefetteki İşçi Partisi'nin oyların yüzde 39'unu,
Muhafazakar Parti'nin ise yüzde 42'sini alacağı tahmin ediliyor.
İtalya:
 İtalya'da hükümet tahvili getirileri, eski Başbakan Matteo Renzi'nin
yaptığı açıklamaların ardından erken seçim ihtimalinin artmasının,
yatırımcılar arasında endişelere neden olmasıyla yükseldi. Renzi, yaptığı
bir açıklamada İtalya'da bir sonraki seçimlerin Eylül ayında yapılacak
olan Almanya seçimleri ile aynı zamanda yapılmasının "Avrupa
perspektifinden" bakıldığında mantıklı olduğunu söyledi. Yatırımcılar,
İtalya'da euro karşıtı 5 Yıldız Hareketi partisinin son dönemlerde
anketlerdeki yükselişinden ve bunun İtalya'nın euro bölgesindeki geleceği
için ne anlama geldiğinden endişe duydular. Anketler an itibariyle hiçbir
partinin parlamentoda mutlak çoğunluğu sağlayamayacağına işaret ediyor.
İtalyan ve Alman 10 yıllık devlet tahvil getirileri arasındaki fark 10 baz
puan artarak 186 baz puana çıktı ve iki haftanın zirvesine yükseldi.
İtalya'da özellikle banka hisseleri başta olmak üzere hisse senetleri de
düşük performans gösterdi.
 İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco, euro bölgesinden
ayrılmanın ülkenin ekonomik sorunlarını çözmeyeceğini söyledi.
Gelecek yıl Mayıs ayında seçimlerin düzenleneceği ülkede, iki önemli parti
olan sağcı Kuzey Birliği ile sol eğilimli Beş Yıldız Partisi, hem AB’den hem
de euro bölgesinden çıkmanın ülke ekonomisini krizden kurtaracağını
savunuyor. İki parti euro bölgesindeki mali politikaların İtalyan
ekonomisinin yavaş büyümesinde büyük rol oynadığını belirtiyor. Ülkede
son dönemlerde hızla yükselen Beş Yıldız Partisi, seçim kampanyası
kapsamında euro bölgesinden çıkışın referandumda oylanmasını da istiyor.
12
Yunanistan:
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yönetim kurulu üyesi Benoit Coeure,
Yunanistan'ın devasa borç yükünün güven zedelediğini ve Avrupa ülkeleri maliye
bakanlarının 15 Haziran'da euro bölgesinin hâlâ daralmakta olan tek ekonomisi
olan Yunan ekonomisini yeniden canlandırmak için ülkenin borçlarını
indirmesi gerektiğini söyledi. Coeure Yunanistan’ın alacağı önlemlerin yeterince
net olması durumunda ECB'nin 2.3 trilyon euroluk varlık alımı programına Yunan
tahvillerini de dahil edeceğini belirtti.
Diğer ekonomilerde Kanada:
gelişmeler...
Kanada ekonomisi birinci çeyrekte yıllıklandırılmış olarak yüzde 3.7 büyüme
kaydetti. Kanada'nın ulusal istatistik ajansı aynı zamanda geride kalan iki çeyreğe
ilişkin büyüme tahminlerini de sırasıyla yüzde 2.7 ve yüzde 4.2'ye yükseltti.
Kanada, 2011 yılından bu yana en güçlü büyüme dönemlerinden birinin içinde
bulunuyor.
Çin:



Çin'de imalat ve hizmet sektörleri, güçlü inşaat ve altyapı harcamalarının
desteğiyle Mayıs ayında büyümeye devam etti. Çin'de Mayıs ayı imalat
sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Nisan ayına göre
değişiklik göstermeyerek 51.2 olarak gerçekleşti. Endeksin 51 olarak
gerçekleşmesi bekleniyordu. Bu arada Çin istatistik bürosu, inşaat
sektörünün bir önceki aya göre hafif bir düşüş göstermesine rağmen,
altyapı yatırımlarındaki artışın çelik talebini artırması nedeniyle güçlü
kalmaya devam ettiğini belirtti. Bir diğer ankete göre Çin'de çelik sektörü,
yeni siparişlerdeki artışın desteğiyle Mayıs ayında son bir yılın en büyük
genişlemesini gerçekleştirdi ve inşaat sektöründe talebin güçlü kalmaya
devam ettiği sinyalini verdi. Çin'de hizmet sektörü büyümesi de
perakende ve demiryolu ulaşımında artan talepten dolayı yükseliş
kaydederek 54.5 olarak gerçekleşti.
Çin'de özel sektörün açıkladığı imalat sanayi göstergesi Mayıs ayında
tekrar daralma bölgesine indi ve ekonominin 2017 yılına güçlü
başlangıcının gevşemekte olduğua ilişkin işaretlere katkıda bulundu .Caixin
Media ve Markit Economic'in açıkladığı imalat sektörü satın alma
yöneticileri endeksi (PMI) Mayıs ayında, Nisan ayındaki seviyesi olan
50.3'ten 49.6 seviyesine indi ve Haziran 2016'dan bu yana en düşük
seviyesine geriledi. Üretim göstergesi, Nisan seviyesi olan 51'den 50.2'ye
indi. Daha küçük çaplı bir örneklemeye dayanan özel sektör PMI verisi,
Çarşamba günü açıklanan, önceki aya göre değişiklik göstermeyen ve
büyüme bölgesinde çıkan resmi PMI verisi ile zıtlık gösterdi.
Yuan, altı aydan uzun bir sürenin en yüksek değerini gördü. Politika
yapıcıların yuanı desteklediği yönündeki spekülasyon, Çin parasının
yükselişinde etkili oldu. Yuan, Perşembe günü dolar karşısında 6.8216
seviyesinden işlem gördü. Çin dışında işlem gören yuan ise ABD Doları
karşısında 6.7717 seviyesinden alıcı buldu. Dolar/offshore yuan paritesi,
Şubat başından bu yana ilk kez 6.8 seviyesinin altına geriledi. Hong Kong'da
yuanın gecelik fonlama maliyeti Ocak başından beri görülen en yüksek
seviyesine ulaştı. Çin'de politika yapıcılar, Moody's Investors Service'in
13


geçtiğimiz hafta Çin'in kredi notunu indirmesi gibi dönemlerde, zaman
zaman döviz ve hisse senedi piyasalarına müdahale ediyorlar. Yetkililer,
Cuma günü yuanın günlük referans kuruna (fiksing) “dengeliyici unsur”
eklenebileceğini belirtmişti.
Hong Kong'da, bir günlük yuan bankalar arası faiz oranı 21.74 yüzde puanı
artarak yüzde 42.815 ile 6 Ocak'tan beri görülen en yüksek seviyeye
tırmandı. Offshore yuanda bir haftalık Hibor faizi 11.74 yüzde puanı
artarak yüzde 19.59633 oldu. Bir aylık Hibor faizi ise 4.67 yüzde puanı
artarak yüzde 10.57033 seviyesine tırmandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesini iklim değişimi konusundaki
uluslararası Paris anlaşmasından çıkarıp çıkarmayacağı yolundaki
kararı beklenirken, Çin bu anlaşmaya riayet edeceğini açıkladı. Çin
dışişleri bakanlığı sözcüsü Hua Chunying bu açıklamayı günlük basın
bilgilendirme toplantısında yaptı. ABD'de konuya yakın bir kaynak,
Trump'ın ABD'yi 2015 Paris anlaşmasından çıkarmaya hazırlandığını
söylemişti. Hua, iklim anlaşması dahil, pek çok konuda dışişleri
bakanlığının Amerikalı yetkililerle temas halinde olduğunu da ekledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson da iklim değişimiyle mücadelede
ABD'nin önderlik etmesi gerektiğini söyledi. Johnson, Hindistan ve Çin gibi
diğer ülkelerin de iklim değişimi alanında daha fazla yol almaları
gerektiğini belirtti.
Brezilya:
 Brezilya, ilk çeyrekte yüzde 1 büyüme kaydetti. Beklentiler, ülkenin yüzde
1 büyüyeceği yönündeydi. Ülkenin 4. çeyrek GSYİH'si, yüzde - 0.5'e revize
edildi.
 Brezilya Merkez Bankası, parasal genişlemenin temposunu korudu ve
siyasi çalkantılar nedeniyle gelecek faiz indirimlerinin fazla agresif
olmayabileceğinin sinyalini verdi. Brezilya Merkez Bankası Başkanı Ilan
Goldfajn ve yetkililer, Çarşamba günü gösterge Selic faizini 1 yüzde puan
azaltarak yüzde 10.25'e indirdi. Politika yapıcıların karara ilişkin
açıklama metninde, “Komite'nin ekonomideki reform ve düzenlemeler
nedeniyle belirsizlikte görülen son artışın faiz indirimlerinin daha zamanlı
olmasını engellediği ve daha belirsiz hale getirdiğine karar verdiği”
belirtildi.
 Brezilya'da işsizlik, Nisan ayının sonuna kadar olan üç aylık zaman
diliminde beklenmedik bir şekilde geriledi. Ülkede işsizlik oranı, bir önceki
ay ulaştığı yüzde 13.7'lik rekor seviyesinin ardından yüzde 13.6'ya indi.
Hindistan:
Hindistan'da Ocak-Mart dönemi GSYİH'si, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre
yüzde 6.1 artış kaydederek yüzde 7.1'lik büyüme beklentilerini karşılayamadı.
Hindistan'ın 2017 yılı mali yılında yüzde 7.1 büyüme kaydetmesi öngörülüyor.
Güney Afika:
Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma, iktidar partisinin ulusal icra
komitesinden üç üyeye göre Afrika Ulusal Kongresi'nin üst düzey liderliğinin bazı
üyelerinin görevden alma yönündeki girişimini atlattı. Haberlere göre komite,
14
devlet başkanına yönelik gensoru önergesi için oylama yapılmamasına karar
verdi. Zuma'nın 31 Aralık tarihli kararıyla Maliye Bakanı Pravin Gordhan'ı
görevden almasının ardından, devlet başkanı üzerindeki baskı önemli ölçüde artış
kaydetmişti. Söz konusu durum geniş çaplı protestoları tetiklerken, ülkenin
yatırım yapılabilir seviyedeki kredi notuna mal olmuştu.
Suudi Arabistan:
Suudi Arabistan'ın net dış varlıkları, krallığın ilk uluslararası İslami tahvil
satışlarından 9 milyar dolar gelir elde etmesinden sonra bile, 2011'den bu yana
ilk kez Nisan ayında 500 milyar doların altına indi. Suudi Arabistan Merkez
Bankası'ndan Pazar günü gelen açıklamada, net dış varlıkların bir önceki ayki
seviyesinden 8.5 milyar dolarlık bir düşüşle yaklaşık 493 milyar dolara indiği ve
2011'den bu yana olan en düşük seviyesine geldiği belirtildi. Böylece, bu yıl Suudi
Arabistan'ın net dış varlıkları toplam 36 milyar dolar azalma kaydetti.
Suudi
Arabistan'ın yabancı rezervleri, petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından 2014'te
730 milyar doları aşkın en yüksek seviyesinden gerileyerek Uluslararası Para
Fonu'nu (IMF) krallığı finansal varlıklarının 5 yıl içerisinde destek harcamalara
ihtiyacı olduğu konusunda uyarıda bulunmaya teşvik etmişti.
Katar:
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Katar'ın kredi notunu
düşürdüğünü duyurdu. Moody's'ten yapılan açıklamada, Katar'ın kredi notunun
"Aa2"den "Aa3" seviyesine düşürüldüğü, görünümünün de negatiften durağana
çekildiği bildirildi. Kredi notunun düşürülmesiyle ilgili olarak, Katar'ın dış
borcunun gayrisafi yurt içi hasılasının 2015'te yüzde 111 seviyesinden 2016'da
yüzde 150'ye yükselmesi gösterildi. Ayrıca, Katar'ın ekonomik büyüme modelinin
gelecek yıllardaki sürdürülebilirliği hakkında belirsizlik olduğu vurgulanan
açıklamada, ülkede özel tüketimin ve yatırımların sert şekilde yavaşlayabileceği
uyarısında bulunuldu. Görünümle ilgili olarak ise ülkedeki güçlü mali politikalara
ve yüksek varlığa dikkat çekildi. Bunların Katar'ın kredi profilini bozulmaktan
koruyacağı belirtildi. Moody's, Katar ekonomisinin 2017-2021 döneminde yıllık
ortalama yüzde 2,5 büyüyeceğini öngörüyor.
BU HAFTA PİYASALAR
Kur
ve
faizde ABD, İngiltere ve Çin piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olduğu haftanın ilk işlem
gerileme devam etti... gününde dolar/TL oldukça dar bir bantta hareket etti. Dolar/TL Pazartesi günü
3.57-3.58 civarında seyretti ve günü 3.58’den kapattı.Sepet bazında TL 3.79,
euro/TL ise 4.00 seviyesindeydi. Tahvil bono piyasasında ise 24 Şubat 2027 itfalı
10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %10.61 oldu. İki yıllık yeni
gösterge olan 15 Mayıs 2019 tahvilinin ortalama bileşik faizi de %11.12
düzeyindeydi. Salı günü ise dolar/TL 3.55'e doğru gerileyerek bugün gelişmekte
olan ülke para birimlerinden pozitif ayrıştı. TL'deki pozitif ayrışmaya neden
15
olarak ise TCMB'nin swap ihalelerindeki talebindeki azalma ve bazı yabancı
raporlarda TL'de yeni pozisyon açılmasına ilişkin önerilere dikkat çekildi. Sepet
bazında TL de 3.76’ya geriledi. Faizlerde ise önemli bir değişim görülmedi.
Çarşamba günü de TL gelişmekte
olan ülke para birimlerinden pozitif
%
ayrışırken, dolar/TL yaklaşık bir
25
ayın en düşük seviyesini gördü.
22
Uzun süredir 3.55-3.65 bandında
19
16
sıkışık bir seyir izleyen dolar/TL'de
13
3.55 seviyesinin aşağı yönlü
10
kırılmasının ardından kur 3
7
Mayıs'tan bu yana en düşük olan
4
3.5268'e kadar geriledi. TL'nin hali
hazırda en yüksek faizli gelişmekte
olan ülke para birimlerinden biri
olmasının carry trade işlemlerini
artırdığı ve kurda gerilemeye neden olduğu belirtilmekte. Güney Afrika'daki siyasi
riskler ve Brezilya'da faiz indirimi son günlerde gelişmekte olan ülke para
birimleri arasında TL'yi ön plana çıkardı. TCMB'nin sıkı duruşunu korumaya
devam etmesiyle ortalama fonlama maliyeti Çarşamba günü itibariyle %11.97
seviyesine yükseldi. On yıllık tahvil faizleri de %10.49’a gerilerken; iki yıllık
gösterge tahvilin faizi %11.04’e indi. Perşembe günü de Dolar/TL 3.55 seviyesinin
altındaki hareketine devam etti. .ABD'de açıklanan özel sektör istihdamı Mayıs
ayında 253,000 artarak beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Verinin ardından
dolar bazı para birimleri karşısında değer kazandı. Dolar/TL 3.55’e kadar
yükseldikten sonra tekrar 3.53 düzeyine geriledi. Sepet bazında TL de 3.75
civarında hareket etti. Faizlerde ise önemli bir değişim yoktu. Haftanın son
gününde de gelişmekte olan ülke para birimlerindeki olumlu hava ve TL'nin
yüksek faizli para birimlerinden olması nedeniyle dolar/TL'de iyimserlik
sürerken, piyasalar ABD tarımdışı istihdam verisini beklediler. Verinin düşük
gelmesinden sonra küresel piyasalarda doların düşmesinin de etkisiyle dolar/TL
paritesi 3.51’e kadar geriledi, daha sonra 3.52’de dengelendi. İki yıllık ortalama
tahvil faizleri de %11’in altını gördü.
04.01.2007
01.03.2007
27.04.2007
25.06.2007
20.08.2007
17.10.2007
13.12.2007
12.02.2008
08.04.2008
05.06.2008
31.07.2008
25.09.2008
26.11.2008
28.01.2009
25.03.2009
25.05.2009
20.07.2009
14.09.2009
12.11.2009
11.01.2010
08.03.2010
30.04.2010
28.06.2010
20.08.2010
20.10.2010
22.12.2010
16.02.2011
12.04.2011
07.06.2011
02.08.2011
30.09.2011
30.11.2011
25.01.2012
21.03.2012
18.05.2012
13.07.2012
12.09.2012
12.11.2012
08.01.2013
05.03.2013
02.05.2013
28.06.2013
28.08.2013
31.10.2013
26.12.2013
21.02.2014
17.04.2014
17.06.2014
15.08.2014
14.10.2014
10.12.2014
05.02.2015
02.04.2015
02.06.2015
29.07.2015
23.09.2015
23.11.2015
19.01.2016
15.03.2016
10.05.2016
11.07.2016
06.09.2016
07.11.2016
02.01.2017
27.02.2017
24.04.2017
Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları
(15.05.2019 tahvili, % bileşik)
Sonuçta, 26 Mayıs’da Merkez Bankası kurlarıyla 3.5715 olan dolar/TL paritesi, 2
Haziran’da 3.5344 TL’ye indi; 4.0052 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise
3.9644 TL’ye geriledi. 26 Mayıs’da %11.10 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik
faizi ise bu haftanın son günü %10.98 düzeyine geriledi.
Döviz, petrol ve altın Döviz:
fiyatları...
Dolar hafta başında önemli para birimleri karşısında hafif de olsa değer kazanarak
geçen hafta gördüğü altı buçuk ayın dip seviyelerinden uzaklaşırken, Kuzey
Kore'nin yeni füze fırlatma denemesinden etkilenmedi. Yatırımcılar ise Fed'in
gelecek ay yapması beklenen faiz artırımına odaklanmaya başladı. Euro/dolar
paritesi haftaya 1.1160 düzeyinde başlarken; dolar/yen praitesi 111.3
düzeyindeydi. Dolar endeksi 97.502'ye çıktı. Dolardaki hafif değer kazanımı Salı
16
günü de sürdü. Euro ve sterlin ise İngiltere ve euro bölgesindeki siyasi
belirsizliklerden dolayı baskı altında kaldı. Dolar endeksi 97.659 seviyesine
yükselirken, geçen hafta gerilediği son altı buçuk ayın en düşük seviyesi olan
96.797 seviyesinden de uzaklaştı. Sterlin hafta içinde İngiltere Başbakanı Theresa
May'in başında bulunduğu Muhafazakar Parti'nin parlamentoda çoğunluğu
yitirebileceğine işaret eden anketin ardından satış baskısı altında kaldı. Sterlin
1.2770 dolara kadar geriledi. Dolar ise euro ve yene karşı fazla değişmedi. Hafta
sonuna doğru euro dolara karşı değer kazanırken, yen değer kaybına uğradı.
Euro/dolar paritesi tekrar 1.1250’nin üzerine çıkarken, dolar/yen paritesi 111’e
yükseldi.
Haftanın son gününde ise dolar, ABD'den gelen güçlü özel sektör
istihdam verilerinin ardından yen karşısında bir haftanın zirvesine yükselirken,
piyasalar öğleden sonra açıklanacak olan tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerini
bekledi. Dolar 111.680 yene yükselerek 26 Mayıs'tan bu yana en yüksek seviyeyi
gördü. Euro ise dolar karşısında biraz değer kaybetti. Ancak ABD tarım dışı
istihdam verisinin beklentiden düşük gelmesi doların değer kaybetmesine yol açtı.
Cuma günü itibariyle euro/dolar paritesi 1.1270; dolar/yen paritesi 110.50
düzeyindedir.
Petrol:
Petrol fiyatları OPEC ve OPEC dışı ülkelerin üretim kısıntısının süresini uzatma
kararına rağmen hafta başında ABD'de petrol üretiminin artması nedeniyle
geriledi.Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ve üye olmayan ülkeler,
Haziran ayında sona erecek olan petrol üretiminin günde 1.8 milyon varil
azaltılması anlaşmasının süresini 2018'in ilk çeyreği sonuna kadar uzattı. Arz ve
stok fazlasını azaltmayı amaçlayan bu karar yatırımcıların beklentilerini
karşılamadığı için sert satışlara yol açtı. Üretim kısıntısı anlaşmasının başarısı
temel olarak anlaşmaya taraf olmayan ABD'nin petrol üretimine dayanıyor. Hafta
başına Brent petrolünün varili 52 dolar düzeyinde; ABD hafif petrolünün varili
49.65 dolar düzeyinde başladı. Salı günü ABD türü ham petrol fiyatları, stokların
çok yüksek olduğuna dair endişelerin ABD'de araç sürme mevsiminin güçlü
başladığına dair sinyallere baskın gelmesiyle beraber 50 dolara doğru hareketini
sürdüremedi. Hafta içinde de petrol fiyatları ABD'de yükselen petrol üretimine ek
olarak Libya'nın da üretim artırması nedeniyle baskı altında kaldı. Brent petrolü
52 doların altına gerilerken; ABD petrolü de 49 dolar düzeyindeydi. ABD'de hız
kesmeyen üretim artışı kaynaklı endişelerin güçlenmesi fiyatları baskılamakta.
Ülkelerin petrol üretimini artırması küresel çaptaki stok ve arz fazlasını eritmeye
çalışan OPEC'in üretim kısma anlaşmasının da gücünü azaltıyor. Fiyatlardaki
gerileme ABD’de stokların düşmesine rağmen devam etti. Haftanın son gününde
de ham petrol fiyatları ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel iklim anlaşmasından
çıkma kararının ABD'de daha fazla petrol sondajına yol açabileceği ve stokları
artırabileceği endişeleri ile geriledi. Brent petrolü 50 doların altına gerilerken,
ABD petrolü de 49 doların altına indi. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli Brent
ham petrolünün varili 49.80 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün
varili 47.50 dolar civarında seyretmektedir.
Altın:
Altın hafta başında jeopolitik gerilimin yarattığı güvenli liman talebinden destek
buldu. Altının spot piyasadaki ons fiyatı haftaya 1266 dolar düzeyinde başladı.
17
Altın fiyatları, jeopolitik gerilimin artmasından dolayı risk iştahında yaşanan
düşüş nedeniyle Salı günü 1270 dolara kadar yükseldi ve 1 Mayıs'tan bu yana
zirveyi gördü. Ancak hafta içinde fiyatlar, ABD'de açıklanan verilerin ardından
Fed'in gelecek ay faiz artıracağı beklentisinin güçlenmesiyle birlikte değer yitirdi
ve 1260 dolara doğru geriledi. Daha sonra ise fiyatlar, jeopolitik gerilimler ve
zayıflayan dolardan bulduğu destekle 1273 doları görerek 25 Nisan'dan bu yana
en yüksek seviyeye çıktı. Ancak bu durum uzun sürmedi. Altın fiyatları, ABD'de
açıklanan özel sektör istihdam verilerinin hisse senedi piyasalarında artış ve
dolarda güçlenmeye yol açması üzerine değer kaybetti. Fiyatlar 1258 dolara
kadar düştükten sonra tekrar 1260 doların üzerine yükseldi. Haftanın son
gününde ise ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentilerden düşük gelmesinin
dolarda değer kaybına yol açması altın fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı.
Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1275 dolar civarındadır.
DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER
(1)
(2)
(3)
(2)/(1)
30.12.16
28.04.17 02.06.17
%
değişim
3,5255
3,5568
3,5344
0,9
3,7166
3,8814
3,9644
4,4
3,6211
3,7191
3,7494
2,7
(2)/(1)
reel %
değişim
-4,6
-1,2
-2,8
(3)/(2)
%
değişim
-0,6
2,1
0,8
ABD doları/TL*
Euro/TL*
Döviz Sepeti **
Euro-dolar
Paritesi
1,0542
1,0913
1,1217
3,5
2,8
* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi
kullanılmıştır.
Daha fazla bilgi için:
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
e-posta: [email protected]
Tel: 0212 – 368 35 20
UYARI NOTU:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım
danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye
özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz
ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak
yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
18
Download